Küresel Finansal Kriz ve Türkiye ye Etkileri



Benzer belgeler
EKONOMÝDE GELÝÞMELER


VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

Martta, ilk iki ayın toplamından daha fazla döviz geldi. (Milyon Dolar) Ocak Şubat Mart Ocak- Ocakvar.

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

AKBANK Ekonomi Sunumu. Ocak 2016

HAFTANIN GÜNDEMİ. 28 Ağustos 2007 POLİTİKA HABERLERİ EKONOMİ HABERLERİ ŞİRKET HABERLERİ YURTDIŞI PİYASALAR. Piyasa Bilgileri. Uluslararasõ Gündem

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Her. Pazar BRUNCH. #OlmasadaOlur. Düzenli destekte bulunmak için ü arayabilirsiniz.

KÜRESEL KRİZİN DÜNYA EKONOMİSİNDE NEDEN OLDUĞU TAHRİBAT

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

Varant nedir? Varantların dayanak varlığı ne olacak? İlk uygulamada borsa endeksleri ve dolar/tl olacak.

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Menkul Kýymetlerin Deðerlemesi... Gönderen : guliz - 02/11/ :31

TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SEDA AKSÜMER

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Piyasa Kahvesi. Amerika Avrupa Asya. sürdüren Asya piyasalarýnda bu FED'in parasal geniþletmeyi sona

internet adreslerinden

Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKİLİLİK YATIRIM FONU NET VARLIK DEĞERİ TABLOSU

BIST-100 Teknik Analiz

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

AVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

MONİTOR 13/05/ /02/2015

DOLARLIK MAL VE HİZMET H ÜRETEN ÜLKE TARAFINDAN DOLARLIK KREDİ HACMİ SORUN YARATIYOR

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

01/01/ /12/2012 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT-KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Döneminde Türk Bankacılık Sektörü

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 77

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar.

ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR


GÖSTERGELER ENFLASYON. Özel sektörün dış borcu rekor düzeyde (Milyon $) TÜFE nin ilk çeyrek-son üç çeyrek seyri (%)

HER 100 LİRALIK ANAPARA ÖDEMESİNE KARŞILIK 120 LİRA BORÇLANDIK (MİLYAR TL) Ödeme Borçlanma Borç çevirme oranı

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

Piyasa Kahvesi. Amerika Avrupa Asya. olmakla birlikte Asya tarafýnda Temmuz ayýnda TÜFE, aylýk bazda

Cari açıktan fazla döviz geldi, on yılda 68 milyar Merkez Bankası rezervine eklendi (Milyon $)

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

Ýþverenlerin SSK Yüklerini Azaltan Kanun

HAFTALIK BÜLTEN 28 ARALIK OCAK 2016

ERGOĐSVĐÇRE EMEKLĐLĐK ve HAYAT A.Ş. PARA PĐYASASI LĐKĐT KAMU EMEKLĐLĐK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

39,000 37,000 35,000 33,000

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Aralık Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2014 Ocak-Kasım Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AE3)

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

İSTANBUL ALTIN BORSASI. MİDHAT ŞENER Başkan

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

Ata. Fonu ( Fonun BaşlangıcındB Performans. 4 Aralık 2012 : %44.93 : %9.41 : %34.79 : 2.7 ATYADEG TI)

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

4 - Yurtiçinde Yerleşik Kişilerin Yurtdışındaki Portföy Yatırımları-Enstrüman Dağılımı ( Q3)

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2013 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. KOBİ LERE VE GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

EUR/GBP Temel ve Teknik Analizi


Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ayın Yatırım Sözü: Vasatın üstünde getirinin yolu, sıradışı ve rahat olmayan yatırımdan geçer. -- Howard Marks (Oaktree)

SSK'NÝN DURUMU: SSK Neyin Sigortasý?

tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

ARACI KURUMLARIN KONSOLİDE MALİ TABLOLARI

Finansal Sistem ve Bankalar. 1. Bankacılık İşlemleri ve Banka Türleri. 2. Dünya da ve Türkiye de Bankacılığın Gelişimi

BİLANÇO (YTL) VARLIKLAR

Transkript:

Küresel Finansal Kriz ve Türkiye ye Etkileri Selahattin Altýer (*) Dünya büyük bir finansal krizden geçmektedir. Finansal krizin reel sektörü de etkisi altýna alarak, küresel bir ekonomik krize dönmesi, muhakkak görünmektedir. Bu krizin gerek kapitalist sistemin yapýsý üzerinde gerek ise Sovyetler Birliði nin çökmesi sonrasýnda oluþan tek kutuplu dünya sistemi üzerinde aðýr ve kalýcý sonuçlarý olacaktýr. Batý ekonomileri, 1960 larda Londra da Eurobondlarýn kurulmasý ve daha sonraki dönemlerde, 1979 da Ýngiltere de Thacher, ABD de Reagen ýn iktidara gelmesinden sonra ekonomist Friedman ve Schwartz ýn neoliberal ekonomik programlarýnýn yürürlüðe konmasý ile baþlayan küreselleþme sürecinde büyük bir yapý deðiþikliði içine girmiþtir. Keynesçi ekonomik politikalarýn uygulanmasýna baþlanmýþ, ancak, içinde bulunduðumuz yýlda kriz patlak vermiþtir. Bu çalýþmanýn amacý kýsaca krizin dinamiklerini özetlemek ve Türkiye - ye olan etkilerine karþý alýnmasý gereken önlemlerle ilgili çözüm önerileri ortaya koymaktýr. a)krizin Oluþumu ve Geliþmiþ Ülkelerle Benzerliðimiz: Geliþmiþ ülkelerin, geliþmekte olan ülkeleri hatta kendileri gibi diðer geliþmiþ ülkeleri sömürme esasýna dayanan globalleþme teorisinin üç ana aracý; a)liberalleþme(deregülasyon-mevzuatýn kaldýrýlmasý), b)özelleþtirme(privatisation), c)securtizasyon(sabit deðerleri menkul kýymete dönüþtürüp pazarlama)dýr. Bu araçlarýn vahþi þekilde uygulanmasýnýn, dünyayý, küresel ýsýnma ve küresel yoksullaþma dâhil, felâkete sürüklediði ilk yýllarda küreselleþmenin teorisyeni olan ekonomistler tarafýndan dahi bir çok kez dile getirilmiþtir. T.C. Merkez Bankasý Eski Dýþ Ýliþkiler Genel Müdürü ve 21. Yüz Yýl Türkiye Enstitüsü Ekonomi Araþtýrmalarý Baþkaný [77]

Selahattin Altýer Securitizasyonun küresel ekonomiyi nasýl felâkete götürdüðü, yatýrým bankalarý ve fonlar ile uluslar arasý spekülasyon yapan fonlar olarak da adlandýrýlan Hedge fonlarýn neler yaptýðý bugün tartýþmaya mahal vermeyecek 1 þekilde ortaya çýkmýþtýr. Küreselleþmenin üç finansal aracýnýn uygulamadaki olumsuz sonuçlarý neoliberal teorinin çökmesine yol açmýþtýr. 1980 lerde yoðunlaþan liberalleþme ile finansal hareketler üzerindeki tüm mevzuatýn (yani kontrol ve izlemenin) kaldýrýlmasý ve kapitalizmin kontrolsüzleþmesi ve aþýrý özelleþtirme sonucunda ortaya çýkan vahim ekonomik ve insanî sonuçlar tekrar devletleþtirmeyi (karma ekonomiyi) gündeme getirmiþtir. Kapitalizmin merkezindeki geliþmeleri izleyen Venezüella Devlet Baþkaný Chavez, Baþkan Bush un aldýðý devletçi uygulamalar üzerine alay ve þaþkýnlýk karýþýmý bir tarzda, Yoldaþ Bushi benden daha solda diyebilmektedir. Finansal araçlardan securtizasyonun(hedge fonlar, yatýrým bankalarý icraatlarý) ABD yi ve Avrupa ülkelerini inanýlmaz bir krize sürüklediði ve malî sistemi çökerttiði görülmektedir. Bu ülkelerde gayrimenkul ve menkul kýymet fiyatlarý anormal düþmüþ, bankacýlýk ve malî kuruluþlar iflâs noktasýna gelmiþ ve ödeme sistemleri týkanmýþtýr. Bu ülkeleri þimdi resesyon (sürekli durgunluk) korkusu sarmýþtýr. Hatta anýlan önlemler cevap vermez ise aðýr bir ekonomik çöküntü anlamýna gelen depresyon da görülebilecektir. Bu aðýr finansal kriz karþýsýnda, Amerikan Yönetimi, malî sektöre 700 milyar Dolarlýk, AB ülkeleri ise 3,5 trilyon Dolarlýk kurtarma paketleri ile müdahale etmiþlerdir. Kurtarma iþinde AB ülkeleri, ABD yi geçmiþtir. Almanya ve Fransa milli gelirlerinin %20 sini, Ýngiltere %35 ini, ABD %5 ini kurtarma fonlarý oluþturmaya ayýrmýþtýr. Ayrýca ABD Merkez Bankasý ve AB Merkez Bankasý gösterge faiz oranlarýný yarýmþar puan indirmiþler, faiz oraný ABD de %1,5, AB de ise %4 olmuþtur. Batýk duruma gelen Ýzlanda - nýn Merkez Bankasý bile faizleri indirmiþtir. Söz konusu faizler daha da aþaðý inecektir. Ayrýca bu merkez bankalarý piyasaya para sürerek, Interbank faiz- 2 lerini aþaðýya çekmiþlerdir. Bu önlemlerden doðabilecek enflasyonu da göze alarak bu geliþmiþ ülkeler piyasaya milli paralarýný düþük faizlerle pompalamaktadýr. Yani kendi milli paralarýna baþvurup piyasaya para sürmektedirler. Amaçlarý hem malî 1 Bir örnekte anlatmak gerekir ise ABD de bir þahsa 100 bin Dolar gayri menkul kredisi açan bir banka, bu alacaðýný, bir fona satýyor. Fon bankaya hemen verdiði krediyi ödüyor ve bankanýn alacaðý kredi ve faizini kendisi alýyor. 2 Interbank faizleri, bankalar arasýndaki faizleri ifade eder. [78] 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008

Küresel Finansal Kriz ve Türkiye'ye Etkileri Ýngiliz Northern Rock Bankasý nýn önünde tasarruflarýný çekmek için kuyruða girmiþ olan mudiler. sistemin çökmesini engellemek hem de ekonomik büyümenin durmasýný (resesyon), böylece iþsizliðin artmasýný önlemektir. Çünkü geliþmiþ ülkelerde istihdam ve gelir bölüþümü adaleti birinci hedeftir. Hatta bu uðurda belli bir düzeyde çok önem verdikleri enflasyonun artmasýný bile göze almaktadýrlar. Bu ülkelerden, ABD cari açýk vermekte, AB ülkelerinde ise cari açýk problemi bulunmamaktadýr. AB ülkeleri saðladýklarý prodüktivite artýþlarýnýn da yardýmýyla faizleri ABD ye göre yüksek tutarak paralarýna talebi arttýrmýþlar, paralarýný kýymetlendirerek aþýrý yüksek petrol fiyatlarý nedeniyle dýþarýdan enflasyon ithal etmemeye çalýþmýþlardýr. Türkiye de aþýrý reel faizler vererek Türk parasýný aþýrý deðerli tutulmuþ ve özellikle dolar ile satýn alýnan ve fiyatý aþýrý yükselen petrol ve ham madde it-halatý yoluyla enflasyonun ülkemize girmesi önlenmeye çalýþýlmýþtýr. Yani artan petrol fiyatlarýnýn etkisi deðerlenen Türk parasý ile telâfi(kompanse) edilmeye çalýþýlmýþtýr. Ülkemizin AB ile en büyük ortak tarafý, hem AB nin hem de Türkiye nin petrol, doðalgaz gibi enerji kaynaklarýnýn hemen hemen %100 ünü ithal 2 1. Y Ü Z Y I L Te m m u z / A ð u s t o s / E y l ü l 2 0 0 8 [79]

etmesidir. Ancak AB nin cari açýk sorunu olmadýðý halde ülkemizin cari açýðý 50 milyar Dolar a gitmektedir. ABD ile benzerliðimiz ise cari açýk verilmesi, ancak dolar Avro ya karþý tepe noktasýndan %100 e yakýn devalüe edilmiþken, ülkemizin parasý bu her iki paraya karþý neredeyse 1 misline yakýn revalüe(deðerlenme) edilmiþtir. b)krizde Ülkemizin Durumu Maliye Bakanýmýz 2003 yýlýndan beri 72 milyar Dolar'lýk yabancý direkt yatýrýmýn ülkemize geldiðini belirtmiþtir. Ancak bu yatýrýmlarýn çoðu hazýr yatýrýmlara ve devlet mallarýna gelmiþtir. Bu þekilde 80 yýllýk ülkemiz birikiminin önemli bir kýsmý satýlmýþtýr. Selahattin Altýer Petrol ve hammaddeler fiyatlarý neredeyse bir misli artarken dolar devamlý deðer kaybetmiþ ve ABD bunu göze almýþ, ülkemiz ise AB yi takip ederek dolar karþýsýnda parasýný neredeyse bir misli deðerlendirmiþ, bunun sonucu dolar ile güneydoðu Asya dan çok ucuz yapýlan ithalatýn etkisi ile ithalat süratle artmaya baþlayýp 200 milyar Dolar ý geçmiþ ve cari açýðýmýz 50 milyar Dolar a dayanmýþtýr. Bu açýk, petrol gelirleriyle zenginleþen Arap ülkelerinde ve diðer bazý ülkelerde biriken paralarla finanse edilmeye baþlanmýþtýr. Petrol paralarýyla oluþan bu fonlar geliþmekte olan ülkeleri bu meyanda da ülkemizi â- deta kumarhaneye çevirmiþlerdir. Brezilya Devlet Baþkaný zengin ülkelerin Dünyayý kumarhaneye çevirdiðini söylemiþtir. Bu sýrada, küreselleþmenin dayatmasý sonucunda ülkemiz de devlet mallarýný satmaya baþlamýþtýr. Bu akýma kapýlan özel sektör de mallarýný satmýþtýr. Maliye Bakanýmýz 2003 yýlýndan beri 72 milyar Dolar lýk yabancý direkt yatýrýmýn ülkemize geldiðini belirtmiþtir. Ancak bu yatýrýmlarýn çoðu hazýr yatýrýmlara ve devlet mallarýna gelmiþtir. Bu þekilde 80 yýllýk ülkemiz birikiminin önemli bir kýsmý satýlmýþtýr. Gelen bu paralarýn çoðu Devletin 50 milyar YTL yi aþan faiz ödemelerine gitmiþtir. Dünyada döviz bolluðunun yaþandýðý ve ülkemize döviz aktýðý bu dönemde gelen dövizler sanayi ve yatýrýmlara yönlendirilmediðinden, ülkemiz sanayileþme ve gerçek büyüme fýrsatýný kaçýrmýþtýr, görülen büyüme ithalat kaynaklý olmuþtur. Bazý bankalarýmýzda, securtizasyon yolu ile yurt dýþýndan önemli miktarda krediler saðlamýþlar ve ülkemize gelecek dövizleri þimdiden ipotek altýna sokmuþlardýr. c)krizde Geliþmiþ Ülkeler ve Ülkemiz Ne Yapýyor? Krizde ABD ve AB milli paralarý ile akýl almaz büyüklükteki kurtarma [80] 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008

Küresel Finansal Kriz ve Türkiye'ye Etkileri fonlarý kurup bu yolla ülkelerinin bankalarýn devletleþtirmekte, böylece hem mali sektörü kurtarmaya çalýþmakta, hem de milli bankalarýnýn ve mali kuruluþlarýnýn yabancýlarýn ve özellikle Arap sermayesinin eline geçmesini önlemektedirler. ABD 9 bankayý devletleþtirmiþtir. Fransa stratejik sanayi kuruluþlarýnýn yabancýlar tarafýndan alýnmasýný engellemek için fon kurma kararý almýþtýr. Görüleceði üzere malî ve reel sektör yabancýlara býrakýlmak istenmemektedirler. Bu hususu Fransa devlet baþkaný Sarkozy ve ABD açýkça belirtmiþtir. Almanya da ayný þeyi yapmaktadýr. Ülkemizde ise bankalarýmýzýn sermaye olarak %40 ý, yönetim olarak daha fazlasý yabancýlara satýlmýþtýr ve daha fazlasýnýn satýlmasý plânlanmýþtýr. Üç ticarî bankamýzý satýn almýþ olan Yunanistan ekonomisini güçlendirmek ve bankalara destek amacýyla 28 milyar Euro luk paket hazýrlamýþtýr. Bu krizde Türkiye de ne yapýlmaktadýr. Baþbakan Erdoðan, Hamdolsun kriz bize gelmez diyor. Duruma, 16.10.2008 tarihi itibariyle bakarsak, 1)%72 si yabancýlarýn elinde olan borsada yabancý payý %68 e düþmüþ ve hisseler tepe noktasýna göre %50 deðer kaybetmiþtir. Borsada yýlbaþýndan beri kayýp 50 milyar Dolar dýr. 2)Overnight a(günlük para) park eden 20 milyar Dolar lýk para bulunmaktadýr. 3)YTL dolar karþýsýnda birkaç gün içerisinde %20 deðer kaybetmiþ 1Dolar=1,5 YTL yi geçmiþtir 4)Ülkemizin dýþ borçlarý altý ayda 37 milyar Dolar artarak, 284 milyar dolara yükselmiþtir ve bu artýþýn 48 milyar Dolarý özel sektöre aittir. 52 milyar dolarý kýsa vadelidir. Bu borç içerisinde devlet borcu 78 milyar dolardýr. Bu toplam borcun yaklaþýk olarak 1/3 ü anlamýna gelmektedir. 5)Hazine yýlda 40 milyar Dolara yakýn faiz ödemektedir. 6)Halkýmýz bankalara 100 milyar Dolar borçlandýrýlmýþtýr. Bir milyon kiþi kredi kartýný ödemekte zorlanmaktadýr. 7)Özel sektörün dýþ borcu 180 milyar Dolar civarýndadýr ve özel sektör açýk pozisyonu 80 milyar Dolar olarak tahmin edilmektedir. 8)Resmi iþsizlik sayýsý 2,5 milyon kiþidir ve bu daha da yükselebilecektir. Gayri resmi iþsizlik sayýsý 10 milyon kiþi tahmin edilmektedir. Her yýl iþ hayatýna 2 milyon gencimizin katýlmasý gerekmektedir. 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008 [81]

9)%7 lerde olmasý gereken büyüme hedefi %3 lere düþürülmüþtür bu daha da düþebilir. Aðustos ayýnda sanayi üretimi eksi olmuþtur. Büyümenin düþmesi özellikle dolaylý vergileri düþürecektir. 10)En önemlisi cari açýk 50 milyar Dolara gitmektedir ve turizm gelirlerinin maksimum olduðu aðustos ayýnda cari açýk geçen yýlýn aðustos ayýna göre %100 artmýþtýr. 11)Döviz kurlarý spekülatörlerin baskýsý ile düþük tutulduðundan ve bazý üretim dallarýnda yabancý girdi oraný %80 leri geçtiðinden sanayimiz montaj sanayine dönmüþ, istihdam saðlamayan üretim yapýsý oluþmuþtur. 12)Yerli mal ve hizmetlerde enflasyon yüksek olurken, dövizin 6 yýldýr sabit kalmasý nedeniyle yerli mal ve hizmet fiyatlarý ile ithal mal ve hizmet fiyatlarý arasýndaki nispi fiyat dengesi yabancý mal ve hizmetler lehine geliþmiþtir. Ülkemizde yüzeysel olarak görünen refah ucuz dövize, borçlanmaya dayanmaktadýr, ekonomimiz miras yedi ekonomisi gibidir. Selahattin Altýer Ülkemizde yüzeysel olarak görünen refah ucuz dövize, borçlanmaya dayanmaktadýr, ekonomimiz miras yedi ekonomisi gibidir. Nisbî fiyatlardaki bu dengesizliði ekonomi kanunlarý mutlaka düzeltecektir. Baþbakan Erdoðan, Maliye Bakaný ve Merkez Bankasý Baþkaný kriz olmadýðýný ve bu nedenle de önlem alýnmasýna gerek olmadýðýný a- çýklamaktadýrlar. Oysa ABD ve AB ülkeleri kapitalizmi de örseleyecek ölçülerde enflasyonu arttýrýcý önlemler almaktadýrlar. Türkiye de Merkez Bankasý nýn para piyasalarýnda aracýlýk etmesi, döviz alýmýný durdurmasý, özel bankalarda döviz mevduatý yapmasý ve yurt dýþýndaki vatandaþlarýmýzýn dövizlerini yurda getirilmesi hususundaki kanunun hazýr-lanmasý dýþýnda baþka bir eylem yapýlmamaktadýr. Ülkemiz kriz sonrasý deneyimine sahiptir ancak kriz önleme deneyimini henüz elde edememiþtir. d)dünyada gelinen Son Durum ve Ülkemize Etkisi ABD de tüm büyük yatýrým bankalarý devletleþtirilmiþtir, Devletleþtirilmeyen yatýrým bankalarý mevduat bankasý haline çevrilmiþ ve hükümetin kontrolüne girmiþtir. AB de de bir çok banka ya devletleþtirilmiþ, ya da dolaylý olarak devlet kontrolü altýna alýnmýþtýr. Þimdi büyük paralara hükmeden hedge fonlar çökmektedir. Sigorta kuruluþlarý da zor durumdadýr. Borsalar inanýlmaz seviyede düþmektedir. Asya borsalarýnda da 16.10.2008 günü1,5 trilyon Dolar lýk kayýp olmuþtur. [82] 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008

Küresel Finansal Kriz ve Türkiye'ye Etkileri Dünyayý kumarhaneye çeviren bu fonlar diðer ülkelere ve geliþmekte olan ülkelere yatýrdýklarý paralarý kendilerini kurtarmak için geri çekmeye baþlamýþlardýr ve bu bir süre daha devam edecektir. Bu fonlar ülkemizde de borsada kalan kâðýtlarýný satmaya çalýþacaklar, hazine bonolarýný özellikle itfalarda dövize çevirecekler, overnight paralarýný yurt dýþýna götüreceklerdir. Bunu takiben alýcý bulurlarsa Türkiye deki þirket yatýrýmlarýný ve gayrimenkulleri satýp bedellerini yurtdýþýna götüreceklerdir. Hatta bu fonlarý takip e- den yabancý bireyler de ülkemizdeki gayrimenkullerini ve yatýrýmlarýný satýp gidebilirler. Bu arada ihtiyacýmýz olan yeni yabancý yatýrýmlar da durabilir, nitekim Ankara doðalgazý 1,5 milyar Dolara alan yabancýlar bu parayý ödeyemeyeceklerini belirtmiþlerdir. Yabancýlarýn sattýklarý mallarý eðer Türkler satýn alýrsa bu da bir döviz çýkýþý yaratabilir. Ancak bu yolla olabilecek bir millileþtirme ülkemizi ilerde rahatlatacaktýr. e)krizde Ülkemizin Malî Durumu: Ülkemiz bu krize çok deðerlenmiþ Türk parasý, 50 milyar dolar cari açýk ve 78 milyar dolar MB döviz rezervi ile yakalanmýþtýr. Ýthalatý 200 milyar Dolarý aþan, dýþ borcu 287 milyar Dolar ve cari açýðý 50 milyar dolar olan ülkemiz de eðer döviz rezervleri 200 milyar dolar olsaydý daha rahat hareket edebilirdi. Bu kriz sýrasýnda dolar kuru tedricen 1$= 1,6 YTL ye gelmiþ olsa ve Türkiye nin döviz rezervleri 200 milyar Dolar olsa idi, hem Hazinenin faiz yükü azalýr hem de döviz rezervimiz bu bugün yeterli olurdu. Bunun için Merkez Bankasý nýn 2006 dan itibaren reel faizleri indirip döviz alýþlarýný arttýrmasý gerekiyordu. f)ülkemizi Bekleyen Tehlikeler Ýhtiyacýmýz olan yeni yabancý yatýrýmlar da durabilir, nitekim Ankara doðalgazý 1,5 milyar Dolara alan yabancýlar bu parayý ödeyemeyeceklerini belirtmiþlerdir. Eðer bir önlem alýnmaz ise döviz kurlarýnýn 1$=1,5 YTL seviyesinde kalmasý hatta daha da yükselmesi halinde 180 milyar Dolar dýþ borcu olan ö- zel sektör kur farklarý nedeni ile bu borcu ödemede zorlanacaktýr. Özellikle de KOBÝ ler þirketlerini çok ucuza ellerinden çýkartmaya baþlayacaklardýr. Bazý þirketler de iflas edecektir. Büyük sanayi kuruluþlarýnýn, bankacýlýk ve sigorta sektörünün, perakende sektörünün yarýsýndan fazlasý yabancýlarýn e- linde olduðundan ve sermayeleri büyük olduðu için bu kuruluþlar, sorunu daha kolay atlatabileceklerdir. 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008 [83]

Öte yandan KOBÝ'lerin sýkýþmasý mali sektörü de sýkýntýya sokabilir. Ayrýca, Türk firmalarýnýn döviz borçlarýný ödemeye çalýþmalarý, ilave döviz çýkýþý yaratabilir. Bu geliþmeler istihdamý da olumsuz etkileyecektir. Dünyada ve özellikle en zor durumda olan ve ihracatýmýzýn %50 sine yakýnýný yaptýðýmýz AB ülkelerinde ve diðer ülkelerde talep azalacaðýndan ihracatýmýz olumsuz etkilenebilecektir. Yine Avro-Dolar karþýsýnda deðer kaybettiðinden parite etkisi ile ihracatýmýzda azalma görülebilecektir. Ýthalatýmýzýn büyük kýsmý Dolar ile yapýldýðýndan parite etkisi nedeni ile ithalatýmýz azalmayacaktýr. Turizm gelirlerimizin önemli kýsmý Avro ile yapýldýðýndan parite etkisi ile 20 milyar Dolarlýk turizm gelirindeki artýþ durabilir, hatta düþüþ olabilir. Hükümet ancak devalüasyonu da içeren, millî ekonomik paket oluþturmasý halinde, kýsa vadede ihracatý arttýrmak, turizmi geliþtirmek ve orta vadede yatýrýmlarý teþvik etmek suretiyle bu girdaptan çýkabilir. Selahattin Altýer Geçmiþte cari açýðýmýz Türk özel sektörünün saðladýðý dýþ kredilerle, yabancýlarýn yatýrýmlarý ve özelleþtirme gelirleri ile yabancýlara satýlan Türk firmalarýn ve gayrimenkullerin bedelleri ile kapatýlýyordu. Þimdi bu kaynaklardan 50 milyar dolar saðlanabilir mi? Büyük ihtimalle artý yaratan bu kaynaklar þimdi eksi etki yaratacaktýr. Artýk bu kaynaklardan 50 milyar Dolar yeni kaynak saðlanmasý ihtimali kalmamýþtýr. Hükümetin yaratýlan bu tablo karþýsýnda radikal önlemler almamasý halinde, IMF den yeniden büyük borçlar almasý dýþýnda alternatifi kalmamaktadýr. Hükümet ancak devalüasyonu da içeren, milli ekonomik paket oluþturmasý halinde, kýsa vadede ihracatý arttýrmak, turizmi geliþtirmek ve orta vadede yatýrýmlarý teþvik etmek suretiyle bu girdaptan çýkabilir. ABD ve AB deki banka devletleþtirmelerinden, bir ülkede bankalar ve malî kuruluþlarýn yabancýlara hiçbir sýnýrlama olmaksýzýn býrakýlmasýnýn ne kadar mahsurlu olduðunu görmekteyiz. g)ülkemizde Krizde Bu Güne Kadar Alýnan Önlemlerin Yararlarý Merkez Bankasý nýn döviz alýmýný durdurmasý ve para ve döviz piyasasý düzenlemeye teþebbüsü geçici bir önlemdir. Bu giriþim sadece hastayý aspirinle tedaviye benzer. Hükümetin yurtdýþýndaki vatandaþlarýmýzýn paralarýný yurda getirme [84] 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008

projesi ile yurdumuza ancak bir kaç milyar Dolar döviz getirebilir. Çünkü; Küresel Finansal Kriz ve Türkiye'ye Etkileri 1)Yurtdýþýndaki çalýþan vatandaþlarýmýz iþsizlik nedeni ile eskisi kadar tasarruf yapamamaktadýrlar. Yaptýklarý tasarruflardan Türkiye ye getireceklerini zaten Merkez Bankasý ndaki kredi mektuplu döviz mevduat hesabý yolu ile getirmiþlerdir. 15 milyar Dolar civarýndaki bu döviz yýllardýr Merkez Bankasý nda durmaktadýr. Merkez Bankasý son yýllarda döviz bolluðu sýrasýnda ihtiyaç azaldý diye bu dövizlerin gelmesindeki teþviki durdurmuþ, hesap faizlerini indirmiþti. Bu kiþilerin diðer tasarruflarý da ikinci ve üçüncü nesil tarafýndan yaþadýklarý yerlerde yatýrýmlara(dükkân, fabrika vs.) gitmektedir. Bu vatandaþlarýmýzdan çok kâr saðlamak isteyenler de, dýþarýda yatýrým bankalarýna, fonlara yatýrým yapmýþlar ve zaten zararlý durumdadýrlar. Avrupa daki genç Türk nesilleri yaþlý nesiller gibi tasarruflu yaþamamakta, yüksek harcama ve refahý tercih etmektedirler. Avrupa daki genç Türk nesilleri yaþlý nesiller gibi tasarruflu yaþamamakta, yüksek harcama ve refahý tercih etmektedirler. Bazýlarý babalarýnýn tasarruflarýný da tüketmektedir, Bazýlarý ise Merkez Bankasý ndaki hesaplarýnýn faizleri ile geçinmekte, hatta Türkiye deki tatillerini de Merkez Bankasý ndan aldýklarý bu faizlerle yapmaktadýrlar. Þunu da belirtelim Almanya dan bavulla para çýkarmaya çalýþanlarýn çýkýþta polisle baþýnýn belâya gireceði kesindir. Almanya dan yurtdýþýna nakit çýkarmada limit vardýr ve bu þekilde para taþýnmasý polisin vergi ve kara para açýsýndan her zaman þüphesini çeker. Bu vatandaþlarýmýzýn ancak Merkez Bankasýnca yüksek faizler verilmesi halinde parasýnýn bir miktarj Yurdumuza getirilebilir, çünkü yurtdýþýnda MB na çok güvenilmektedir. Þok bir faizin MB ca verilmesi durumunda kýsa va-dede önemli girdi saðlanabilir. Ülkemizden kaçýrýlmýþ diðer paralarýn ülkemize ne kadar geleceði de þüphelidir. Çünkü yurtdýþýndaki bu mevduatlar teminat gösterilerek dýþ kredi saðlandýðý bilinmektedir. Yine bu paralardan yasal olanlar firmalarýmýzýn YTL sýkýþýklýðý sýrasýnda zaten Türkiye ye getirilmiþlerdir. Ayrýca ayný amaçla 2003 yýlýnda Nereden Buldun Yasasý kaldýrýldýðýndan zaten bu kapsam-da ülkemize gelecek olan para evvelce gelmiþtir. Ayrýca, kara paranýn bütün dünyada suç olduðunun altý çizilmelidir. 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008 [85]

Kanýmýzca AKP hükümeti, risk alarak 3-5 milyar Dolarý yurdumuza getireceðine, (bu kapsamda bu parayý getiren vatandaþlarýmýzýn baþý yabancý polis ve maliye ile belâya girme riski fazladýr), daha az risk alarak milli paraya baðlý milli bir ekonomi plâný yapmasý ülkemize daha yararlý olacaktýr. AKP Hükümeti, iyi niyetle bu riski almak isteyebilir ama bu konuda akýl veren uzman ve bürokratlarýnda fikirlerini de süzgeçten geçirmelidir. Hep dýþarýdan borç bulayým krizi atlatayým zihniyetinden vazgeçip, Kendim neler yapabilirim þeklinde meseleye bakýlmalýdýr. h)milli Paramýzýn Kaynak Olmasý Küreselleþme sürecinin etkisi ile 1999 da kurulan 57. Hükümet IMF programýna teslim olmuþ ve IMF programlarý AB ye gireceðiz inancý ile desteklenerek bugüne kadar gelinmiþtir. Türkiye, bu süreçte yabancý spekülatörler ve vahþî sermaye gruplarýndan Japon ev kadýnlarýna kadar uzanan geniþ bir çevre için yüksek getiri saðlanan bir kumarhane olmuþtur. Dövizini 1 Dolar=1.70 YTL den bozduran yabancýlar, hem %10-15 reel faiz almýþlar, sonra da saðladýklarý YTL faizlerini 1Dolar=1,20 YTL den dövize çevirerek hem de kurdan kâr elde etmiþlerdir. Böylece, 4-5 yýlda bir Dolarý dört Dolar yapmýþlardýr ki, bu getiri Avrupa da ancak 30-40 yýlda elde edilmektedir. Bu kapsamda ülkemize gelen bu dövizler ve yabancýlarýn manipülasyonu sayesinde döviz kurlarý çok uzun süre düþük tutulmuþ ve ülkemizde pembe ve yüzeyde görülen refah tablosu oluþmuþtur. Küreselleþme sürecinin etkisi ile 1999 da kurulan 57. Hükümet IMF programýna teslim olmuþ ve IMF programlarý Ab ye gireceðiz inancý ile desteklenerek bugüne kadar gelinmiþtir. Selahattin Altýer Þimdi, finansal sistemdeki çöküþ ile küreselleþme ve neoliberal teori ve uygulama çökmektedir. Dünya yeniden þekillenmekte ve bu geliþmeler Türkiye ekonomisini sarsmaktadýr. Ancak daha iç ekonomik etkenler henüz devreye girmemiþtir. Yani, dýþarýya ve bankalara dövizle borçlu Türk firmalarý bu borçlarý nasýl ödeyecektir? 50 milyar Dolar açýk nasýl kapanacaktýr? 20 milyar Dolarlýk sosyal güvenlik açýklarýný devlet nasýl karþýlayacaktýr? Ýþsizlik ne sorunlar yaratacaktýr? Bu tablo daha vahim bir hal almadan; -Merkez Bankasý döviz piyasasýna katiyen müdahale etmemelidir. Merkez Bankasý doðacak resesyonu önlemek için faiz oranlarýný indirmeli(reel faizler hala çok yüksek), yeni faiz oranlarý ile dövizin nereye gideceðini gör- [86] 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008

Küresel Finansal Kriz ve Türkiye'ye Etkileri dükten sonra, yabancýlarýn kontrolündeki(dalgalý- sabit kur) kur sisteminden vazgeçilip, belli limitler içinde hareket eden bir kur sistemine(tünel sistemi) geçilmelidir. Eðer bu tünel içindeki kur sistemi kurulmaz ise krizi atlatan yabancý spekülatörler yine örneðin 1DOlar=1,5 YTL den sattýklarý dövizlerle aldýklarý hazine bonosu faizlerini 1Dolar=1,2 YTL den dolara çevirip götürebilirler, zararlarýný ülkemizden çýkartmak isteyebilirler. Türkiye, bu duruma çok uzun süre dayanamaz. Ülkemiz bir an önce spekülasyon yeri olmaktan çýkýp gerçeklerle yüzleþmeli ve birikimleri tüketme ekonomisine son vermelidir. Dünyayý soyan Hedge fonlarýn þimdi kapatýlýp yeni adreslerle yeni isimler altýnda açýldýðý öðrenilmektedir. Yapýlacak kur düzeltmesi ve tünel içerisindeki dalgalý kur sistemi cari a- çýðýmýzýn kapatýlmasýna yardýmcý olacaktýr. -Devletimiz MB nýn de yardýmý ile büyük bir YTL fonu kurmalýdýr. Belçika hükümeti, kasasý sýfýr olduðu halde milyarlarca dolarlýk fon kurmuþtur. Ülkemizde oluþturulacak bu fonla doðabilecek kur farklarý ve yurt dýþýndan ve bankalarýmýzdan finansman saðlanmasýnda sýkýntý doðmasý nedenleri ile zora düþecek Türk firmalarý(reel sektörü) desteklenebilir. Yine ucuza satýlan KOBÝ ler, hatta ülkemizdeki ucuza satýlacak yabancý firmalar satýn alýnabilir. Yine bu fondan döviz kazandýrýcý iþlem(mal ve hizmet ihraç edenler) yapanlar ucuz faizle ve yeterli miktarda finanse edilebilir. Çünkü IMF, Dünyada talebin düþeceðini belirtmektedir. Bu da ihracatýmýzý olumsuz etkileyecektir. Döviz kazandýrýcý iþlemlerin teþvikle desteklemenin uygulama esaslarý Merkez Bankasý nda vardýr. Diðer yandan zor duruma düþen sanayici ve diðer firmalara da Merkez Bankasý nca teþvikli krediler verilebilir. MB orta 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008 [87]

vadeli yatýrým kredilerini canlandýrabilir. Reel sektör devletin himayesine alýnmalýdýr. ABD ve AB de ana problem malî sektörde olduðundan yardým fonlarý malî sektöre yönlendiriliyor. Türkiye de ise problem reel sektörde olduðundan oluþturulacak fon reel sektörü kurtarmalýdýr. Bu hususu TUSÝAD da belirtmiþtir. Þimdi, IMF, küreselleþme, neoliberal teori varken bu fikirler nereden çýkýyor, saçma denilebilir. Ancak ABD ve AB hükümetleri enflasyonu göze alarak devletleþtirmeler yapýyor da Türkiye bunu niye yapmasýn? Bizde milli para kaynaklarý hükümette yeterli miktarda bulunamayacaðýndan, ülkemizin yapýsý icabý, oluþturulacak kurtarma fonuna MB öncülük etmelidir, geçmiþte MB sý döviz kazandýrýcý iþlemleri, sanayiyi ve yatýrýmcýlarý teþvik etmiþ, ülkemizin büyümesine yardýmcý olmuþtur Bugün AB sallanmaktadýr. Artýk AB ye güvenemeyiz, zaten AB nin de bize verecek parasý kalmamýþtýr. AB nin gelecek üç yýl için Türkiye ye ayýrdýðý para 4 milyar dolar civarýndadýr, bu 50 milyar dolarlýk cari açýða ne kadar merhem olabilir. Bundan sonra geliþmiþ ülkeler hem sermaye hareketlerine hem de mal ticaretine sýnýrlamalar koyacaktýr. IMF yetersiz kaldýðýndan, yeniden þekillendirilmesi gündemdedir. Ülkemiz de yeniden oluþan bu Dünyada önceden yerini almalý, gümrük birliði anlaþmasýný askýya alýp yeni düzenlemeler yapmalý, Dünyada para kýtlaþacaðýndan Rusya, Ýran ve çevre ülkeler ile özel ticaret ve ödeme anlaþmalarý yapmalýdýr. Ülkemiz önceden davranýp belli bir o- randa korumacýlýða geçmelidir. Yurt dýþýndaki vatandaþlarýmýza özel teþvik programlarý önerilip, yol gösterilirse orta vadede bu kaynaktan bir miktar para gelebilir. ABD ve AB hükümetleri enflasyonu göze alarak devletleþtirmeler yapýyor da Türkiye bunu niye yapmasýn? Selahattin Altýer Ülkemiz derhal, devletin de öncülük ettiði, karma ekonomik kalkýnma ve yatýrým plâný yapýp, milli paramýzý kaynak yaparak yatýrýmlarý teþvik etmeli, bazý yerlerde de öncü yatýrýmlar yapmalýdýr. Yoksa son altý yýlda görüldüðü gibi gelen dövizler ziyan edilir ve gerçek büyüme saðlanamaz. Bu büyüme plânýnda sanayimiz montaj sanayi olmaktan kurtarýlmalýdýr. Özel sektörün firma satýþlarýndan elde ettikleri dövizler ile yurtdýþýnda yatýrým yapmasý da devletçe izlenmelidir. Sermaye hareketleri derhal gözetim altýna alýnmalýdýr. [88] 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008

Sanayi ve yatýrýma ve üretken alanlara giden milli para ilk anda enflasyonist olsa dahi, orta vadede üretim artacaðýndan sonuçta anti enflasyonist etki yapar. Bugün ekonomimizdeki fiyat düzeyi dikkate alýndýðýnda mevcut milli paranýn ekonomiyi döndüremediði görülmektedir. Yeter ki piyasaya sürülen para repo gibi iþlemlerle deðil, üretime enjekte edilmek suretiyle verilsin. Para piyasasý araçlarý ile piyasaya sunulan para kayalara dökülen su gibidir ancak yosun çýkar, eðer para üretime verilirse verimli topraklara atýlan tohum gibidir, ürün verir. Yabancý sermayenin belirlenecek bir plân dâhilinde teþvik edilen alanlara gelmesi ve yeni yatýrýmlar yapmasý teþvik edilmelidir. Özellikle ülkemizin en büyük istikbali olan ve istihdam saðlayan turizm sektörüne yönlendirilmelidir(yabancý sermaye kritik sektörlere devlet kontrolünde girebilmeli, hazýr kuruluþlarýmýzý satýn almamalýdýr. Orta vadede devletin de öncülük e- deceði alanlara yapýlacak yatýrýmlar þiddetle, parasal dâhil, teþvik edilmelidir). Sonuç Küresel Finansal Kriz ve Türkiye'ye Etkileri Baþbakan Erdoðan, dýþarýdaki ne olduðu belirsiz paralarý getirmek için risk alacaðýna, derhal milli bir ekonomik plân yaptýrarak, doðacak finansman açýðýný da belirtmek suretiyle, bu plâný IMF ye onaylatmalýdýr. Eðer önerilen bu radikal önlemler alýnmaz ise sýra MB de ki döviz rezervlerine gelmiþ ve KOBÝ ler de zamanla yabancýlarýn eline geçecek demektir. Ülkemizin mallarýnýn yaðmalanmasýna göz yumulmamalýdýr. Eðer MB rezervleri belli bir miktarda erirse(çok fazla erimesi mümkün deðildir) hükümet burada önerilen önlemlerden çok daha radikal önlemler almak zorunda kalabilecek, bu da sosyal sýkýntýlar doðurabilecektir. Rezervler tüketilmeden sermaye hareketlerine de sýnýrlama getirecek önlem alýnmalýdýr. Ülkemizin sermaye hareketlerinde saðladýðý tam serbesti sonucu ülkemize çok yararý olmayan kredi ve para gelmiþ, yani gelen sermaye tüketime ve spekülasyona kurban gitmiþtir. Sonuç olarak Baþbakan Erdoðan, dýþarýdaki ne olduðu belirsiz paralarý getirmek için risk alacaðýna, derhal milli bir ekonomik plân yaptýrarak, doðacak finansman açýðýný da belirtmek suretiyle, bu plâný IMF ye onaylatmalýdýr. Eðer IMF bu plânýmýzý onaylamaz ise hükümetçe hazýrlanan B plâný uygulanmalýdýr. Bu radikal kalkýnma plâný nedeni ile alýnacak risk kara paraya çok hassas olan AB ülkeleri karþýsýnda alacaðýmýz riskten daha az olacaktýr. Sadece yurtdýþýndaki kayýt dýþý paraya ümit baðlayarak ülkemiz kurtulamaz. Daha evvelce 2003 yýlýnda bu paralara güvenerek Nereden Bul- 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008 [89]

Selahattin Altýer dun Yasasý kaldýrýlmýþ, bu kapsamda saðlanan kayýt dýþý paranýn ülkemizi nereye götürdüðü görülmüþtür. Bu paralar için risk alýnmasý hiçbir yarar saðlamamýþtýr. Ucuz tutulmuþ döviz fiyatlarý ekonomi içerisinde habis ur gibidir, eðer zamanýnda yok edilmez ise metastaz yapýp tüm bünyeyi sarabilir. Þunu da belirtelim IMF çifte standart uyguladýðýndan bu kuruluþa fazla güvenmemiz gerekir, 2001 krizinde piyasaya milli paramýzýn sürülmesini engelleyerek, 24 büyük milli bankamýzýn çökmesine, bankalarýn ve büyük sanayi kuruluþlarýmýzýn yabancýlarýn eline geçmesine neden olmuþtur, IMF þimdi ABD ve AB ülkelerinin trilyonlarca dolarlýk milli paralarý ile yapacaklarý kurtarmalara ses çýkarmamaktadýr. IMF ancak yabancýlarýn ülkemizden olan alacaklarýnýn tahsiline faydalý olmaktadýr. Bu nedenle IMF ye asla teslim olmamamýz gerekir. IMF demek ülkemizin daha da borçlanmasý, geriye kalan devlet ve özel sektör mallarýnýn yabancýlara satýlmasý, halkýmýzýn vergiler altýnda ezilmesi, iþsizlik demektir. Artýk ayný filmi bir kez daha görmemeliyiz. Ancak bizim yapacaðýmýz ekonomik plân kapsamýnda, bugün için âcil ihtiyaç olduðundan, IMF den geçici olarak kýsa vadeli borç alýnabilir. Diðer yandan bu geliþmeler sonucu AB nin de sona erebileceði, hatta mevcut üyelerin de birbirilerine karþý korumacýlýk önlemleri koyacaðý unutulmamalý, ülkemiz buna göre Dünyada yerini almalýdýr. Bazý devlet yöneticileri biz kriz yönetimini biliyoruz demektedirler, ancak ülkemiz krizi önlemekte deðil, kriz sonrasý için tecrübelidir. Ekonomistler genelde kriz doðduktan sonra ciltler dolusu krizin nasýl doðduðunu anlatýrlar, kriz önlenmek isteniyor ise önlemler önceden alýnmalýdýr. [90] 21. YÜZYIL Temmuz / Aðustos / Eylül 2008