Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ TÜRKİYE DE ENERJİ KAYNAKLARI VE HİDROELEKTİRİK ENERJİNİN ÖNEMİ



Benzer belgeler
TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ KURSU. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Osmanbey Kampüsü, Şanlıurfa

İTALYA İSPANYA PORTEKİZ YUNANİSTAN TÜRKİYE

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

ENERJİ. KÜTAHYA

GÜRMAT GERMENCİK JEOTERMAL ENERJİ SANTRAL PROJELERİ

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-2

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Birincil Enerji Tüketimi

Yenilenebilir Enerjiye Dayalı Elektrik Enerjisinin Sertifikasyonu

RÜZGAR ENERJİSİ VE SİVAS ŞARTLARINDA RÜZGAR SANTRALİ TASARIMI

Dünyada Enerji Görünümü

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

SULTANHİSAR-AYDIN 260 ADA 1,2,3,4 PARSEL JEOTERMAL ENERJİ SANTRALİ İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (YEGM)

Halka açık seminer Elektrik Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Organizasyonu 22 Nisan 2000, saat 18:00 Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi - Trabzon

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE TASARRUFU KURSU

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V)

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. 1

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

TÜRKİYE 2013 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU

TÜRKİYE DE GÜNEŞ ENERJİSİ

TÜRKİYE NİN HİDROLİK ENERJİ KAYNAKLARI VE EÜAŞ IN BÖLGEMİZE KATKISI

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI. ÖMÜRHAN A. SOYSAL ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ TÜRKİYE DE ENERJİ VE GELECEĞE YÖNELİK PLANLAR

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

ENERJİ. Sürekli, Güvenilir ve Ekonomik olarak karşılanmalıdır.

TEMİZ & YENİLENEBİLİR ENERJİ

2014 İKİNCİ ÇEYREK ELEKTRİK SEKTÖRÜ. Tüketim artışı aheste, kapasite fazlası sürüyor. Yael Taranto

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Ekonomiyi Etkileyen Etmenler (Faktörler): 1- Coğrafi Etmenler. 2- Doğal Kaynaklar. 3- Teknolojik Gelişmeler. 4- İhtiyaç ve İstekler

Enerji Kaynakları ENERJİ 1) YENİLENEMEZ ENERJİ KAYNAKLARI 2) YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-3

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-1

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası

Türkiye de Jeotermal Enerjinin Bugünü ve Geleceği Paneli

SOMA DAN SONRA: TÜRKİYE DE ENERJİ KAYNAKLARI, ÜRETİM VE TÜKETİMİ, ALTERNATİF ENERJİLER, ENERJİ POLİTİKALARI 18 HAZİRAN 2014

2012 ve Sonrası için Türkiye nin Kömür Performansı. Türkiye Madencilik Zirvesi Alp Gürkan, Yönetim Kurulu Başkanı.

Dünyada Enerji Görünümü

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

2010 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-7

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

2008 Yılı. Petrol ve Doğalgaz. Sektör Raporu

Dünyada ve Türkiye de Enerji Görünümü Selahattin İncecik. İstanbul Teknik Üniversitesi

TÜRKİYE İÇİN DEMOKRATİK ENERJİ PROGRAMI: BİZ NE İSTİYORUZ?

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

SÜREYYA YÜCEL ÖZDEN GAMA HOLDİNG A.Ş. Yön. Krl. Başdanışmanı DEİK Enerji İş Konseyi Başkanı

BOLU İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ APK DAİRESİ BAŞKANLIĞI TÜRKİYE ELEKTRİK ENERJİSİ 10 YILLIK ÜRETİM KAPASİTE PROJEKSİYONU ( )

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

ANKARA İLİ ELEKTRİK ÜRETİM-TÜKETİM DURUMU

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

Ülkemizinin Hidroelektrik Potansiyeli

ÇEVRE KORUMA ENERJİ. Öğr.Gör.Halil YAMAK

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

TÜRKİYE NİN DOĞALGAZ POTANSİYELİ

TÜRKİYE NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ STRATEJİSİ VE POLİTİKALARI. Ramazan USTA Genel Müdür Yardımcısı

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

AYDIN TİCARET BORSASI

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh.

YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE M A SERA ISI POMPALARI

Transkript:

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ TÜRKİYE DE ENERJİ KAYNAKLARI VE HİDROELEKTİRİK ENERJİNİN ÖNEMİ Dr. Ülker GÜNER BACANLI Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Kınıklı Yerleşkesi, DENİZLİ. ugbacanli@pamukkale.edu.tr ÖZET Günümüzde, artan nüfus ve sanayileşmeden kaynaklanan enerji gereksinimi giderek artmaktadır. Ülkemizin kısıtlı kaynaklarıyla artan enerji ihtiyacı karşılanamamakta, enerji üretimi ve tüketimi arasındaki açık hızla büyümektedir. Kendi öz kaynaklarımızdan daha etkin biçimde yararlanmak giderek artan bir önem kazanmaktadır. Enerjinin başlıca unsuru olan elektrik enerjisi genellikle fosil yakıtlar ile hidrolik ve nükleer kaynaklardan elde edilen ikincil bir enerji türüdür. Dünya fosil kaynakları rezervinin %70 ini kömür, %14 ünü petrol ve %14 ünü de doğal gaz oluşturmaktadır. Fosil yakıtların genel dağılımı incelendiğinde, sıvı ve gaz yakıt rezervleri dünyanın belirli coğrafi bölgelerine yoğunlaştığı kömürün ise düzenli bir dağılım gösterdiği ve üretiminin 50 den fazla ülkede gerçekleştiği görülmektedir. Bu çalışmanın ilk bölümünde Türkiye nin sahip olduğu enerji kaynakları ve enerji potansiyeli incelenerek, gelişmiş ve gelişmekte olan diğer ülkelere göre konumu incelenmiştir. Türkiye nin enerji türlerine göre kapasite gelişimi ve enerji tüketiminin sektörlere göre dağılımı incelenmiştir. Türkiye nin diğer doğal kaynakları dışında kullanabileceği çok zengin bir hidroelektrik potansiyeli vardır. Ülkemizin başlıca ulusal ve yenilenebilir enerji kaynağını değerlendiren hidroelektrik santraller; ilk yatırım maliyetleri yüksek gibi görülmekle birlikte, ekonomik ömürleri yüzlerce yıl olan ve uzun vadeli bir ekonomik irdeleme yapıldığında en ucuz üretim maliyetli, dışa bağımlılığı olmayan projelerdir. Bu çalışmanın ikinci bölümünde ise ülkemizdeki enerji sektöründe hidroelektirik enerjinin yeri ve önemi geçmişten günümüze değerlendirilmiştir. 91

1. GİRİŞ Enerjiyi kısaca bir cismin veya bir sistemin iş yapabilme yeteneği olarak tarif etmek mümkündür. Başlıca enerji çeşitleri; kimyasal enerji, ısı enerjisi, elektrik enerjisi ve mekanik enerji olarak sıralanmaktadır. Bu enerjiler birbirlerine enerji dönüşüm sistemleri sayesinde dönüşebilir ve iş yapabilirler. Geleneksel olarak iki enerji türünden bahsedilmektedir. Bunlardan olduğu gibi tüketilen kömür, doğal gaz ve petrol birincil (primer) enerji kaynağı olarak tanımlanmaktadır. Birincil enerji kaynağının fiziksel dönüşümünden elde edilen elektrik, kok, havagazı vb. ise ikincil (seconder) enerji kaynağı olarak adlandırılmaktadır. Bilinen enerji kaynaklarına alternatif olarak güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, dalga enerjisi, hidrojen enerjisi vb. ilave edilmektedir. Ülkelerin ekonomik, kültürel ve bilimsel seviyeleri onların ürettikleri ve kullandıkları enerji miktarı ile ölçülürler. Dünyamızda sanayileşmiş ülkelerde yaşayan nüfus kullanılan toplam enerjinin yaklaşık %60 ını tüketirken, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan nüfus sadece %40 ını tüketmektedir [14]. Türkiye, petrol, doğalgaz ve kömür gibi birincil enerji kaynakları açısından zengin bir ülke değildir. Bu nedenle de Türkiye birincil enerji ihtiyacını büyük ölçüde ithalatla karşılamaktadır. Fakat tüketilen toplam enerjinin önemli bir bölümü elektrik enerjisi olarak tüketilmektedir. Elektrik üretiminde ise Türkiye nin diğer doğal kaynakları dışında kullanabileceği çok zengin bir hidroelektrik potansiyeli vardır. Buna rağmen, Türkiye elektrik üretiminde de giderek daha çok dışa bağımlı hale getirilmiş ve getirilmektedir. 1997 yılında elektrik üretiminin %71,7 si yerli kaynaklardan elde edilmiş iken (hidroelektrik %38,5), TEAŞ ın 1997 yılında yaptığı planlamaya göre 2020 yılında elektrik üretiminde yerli kaynakların payı %35 e düşmektedir Aşağıda Şekil 1 deki grafikte de görüldüğü üzere bu durum enerji politikalarındaki yanlışın en yalın göstergesidir. Türkiye, doğalgaz ve ithal kömür gibi dışa bağımlı yakıtlarla elektrik üretme yerine, başta hidroelektrik olmak üzere yerli kaynaklara dayalı elektrik üretimini öncelikle ele almak ve gerçekleştirmek zorundadır [6]. Şekil 1: Türkiye Elektrik Üretiminin Kaynaklara Göre Planlanan Gelişimi 92

2. TÜRKİYEDE ENERJİ KAYNAKLARI VE POTANSİYELİ Türkiye dünya nüfusunda %1,2 lik, enerji tüketiminde ise %0,8 lik bir paya sahiptir. Kişi başına dünya ortalamasının dörtte üçü kadar enerji tüketmektedir. 1998 verileriyle bu tüketimin %42,7 si petrole, %28,2 si kömüre, %16,1 i doğal gaza dayalıdır.diğer taraftan Türkiye, enerji kaynakları açısından net ithalatçı bir ülkedir. 2000 yılı verileriyle yılda tükettiği yaklaşık 76 milyon ton kömürün %90 ını, 30 milyon ton ham petrolün %93 ünü ithal etmiş bulunuyor. Türkiye nin enerji tüketimi ve ithalatı, ekonomisinde de olduğu gibi hızlı bir artış içerisindedir. Türkiye nin genel olarak dünya enerji kaynakları rezervi içindeki payı oldukça düşüktür [4]. 2.1. Fosil Yakıt Rezervleri ve Potansiyeli 2.1.1. Taş Kömürü Türkiye taşkömürü rezervleri bakımından dünya ölçeğinde alt düzeydedir. Türkiye de taşkömürü Zonguldak bölgesinde bulunmakta ve mevcut rezervi 1 milyar ton olup bunun 450 milyon tonu görünür durumdadır. Antalya ve Diyarbakır bölgesindeki taşkömürü rezervleri çok az olması dolayısıyla dikkate alınmamaktadır. Taşkömürüne talep, demir çelik fabrikalarında tüketilmek üzere kok üretiminde, ısınma ve sanayi sektöründe ve elektrik üretmek üzere termik santrallerde olmaktadır [1]. 2.1.2.Linyit, Astfaltit, Bitümlü Şist ve Turba Türkiye linyit rezervleri ve üretim miktarı bakımından dünya ölçeğinde orta düzeydedir. Dünya linyit rezervi içersinde Türkiye nin %2,23 lük payı vardır. 2000 yılı verilerine göre 8,2 milyar ton linyit, 1.3 milyar ton bitümlü kömür, 81 milyon ton asfaltit ve 200 milyon ton turba rezervi bulunmaktadır. Türkiye nin hemen hemen her bölgesinde linyit oluşumlarına rastlanmaktadır. En büyük rezerv 3,4 milyar ton ile Elbistan da bulunmaktadır. Diğer büyük rezervler Orta ve Kuzey Batı Anadolu ve Ege bölgesindedir. Linyit rezervlerinin %13 ünün alt ısıl değeri 3000 kcal/kg üzerinde ve bunun sadece %4,3 ü 4300 kcal/kg ın üzerindedir. Diğer taraftan %58 lik kısmı ise 1200 kcal/kg ın altındadır. 2000 yılı linyit üretimi 64,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir ve bunun yaklaşık olarak %85 i Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkiye de üretilen linyit kömürünün enerji hammaddesi olarak ekonomik değeri 2 milyar $/yıl dır. Linyit kömürünün elektrik üretimindeki oranı ise %34 gibi önemli bir seviyededir. Türkiye de linyit kömürüne talep; elektrik enerjisi talebi, sektörlerin büyüme hızı, Gayri Safi Milli Hasıla ve nüfus artışı gibi parametreler ile ilişkilidir. Kömür gibi termik santral yakıtı olarak veya damıtma yoluyla sentetik petrol üretimi için kullanılabilen ve tamamı Anadolu nun batı yarısında yer alan Beypazarı, Seyitömer, Göynük, Ulukışla, Mengen, Bahçecik ve Burhaniye deki 7 sahada tespit edilen bitümlü şist ise yaklaşık 1,1 milyar ton rezerve sahiptir. Ortalama kalorifik değer 1000 kcal/kg seviyesindedir [3, 13]. Türkiye de 19 ilimiz sınırları içerisinde çeşitli büyüklüklerde turba oluşumu belirlenmiştir. Turbalar tarımsal amaçlı ve enerji kaynağı olarak da kullanılmaktadır. Bunun örnekleri Rusya, İrlanda ve Finlandiya da görülmektedir. 93

Türkiye de görünür rezervi 200 milyon ton olup enerji üretiminde bugün için kullanılması ekonomik görünmemektedir. 2.1.3. Petrol Dünyanın en önemli enerji ve endüstri hammaddesi petroldür. Türkiye, jeolojik yapısı nedeniyle, ham petrol açısından zengin değildir. Ham petrol sahaları Güneydoğu Anadolu da ve en büyük petrol sahası Batı Raman dır. 2000 yılında TPAO sahalarından 13,5 milyon varil (yaklaşık 2 milyon ton) ham petrol üretilmiş olup, bu rakam ülke toplam üretiminin %72 sine karşılık gelmektedir. Üretim yıllar bazında azalmakta ve halen ülke gereksiniminin %12 sini karşılamamaktadır. Dünya enerji konseyi verilerine göre Türkiye nin enerji gereksinimi sürekli arttığı için (yılda yaklaşık %4.3) ham petrol açısından devamlı açılan bir fark vardır [10]. 2.1.4.Doğalgaz Türkiye, doğalgaz açısından zengin değildir. Bugün doğal gaz ithal edilen ve dışa bağımlı bir enerji kaynağı durumundadır. Doğalgaz üretimi 612 milyon m3 olup, tüketimin yaklaşık %6,5 u kadardır. Türkiye ye ithal edilen doğalgazın büyük bir kısmı Rusya dan sağlanmaktadır. Değişik kaynaklardan alınan doğalgazın yeraltında depolanması için TPAO ve BOTAŞ tarafından çalışmalar başlatılmış durumdadır. [1]. 2.2. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Potansiyeli Yenilebilir enerji kaynakları doğanın dengesini koruyabilmesi açısından her geçen gün önemini arttırmaktadır. Yenilebilir enerji kaynakları üretimi, toplam kömür üretiminden sonra ikinci en yüksek üretime sahip kaynaklardır. Yenilenebilir enerji kaynakları arzının yaklaşık üçte birlik kısımını hidrolik enerji üçte ikisini biyomas (odun, hayvan ve bitki artıkları) oluşturmaktadır [4]. Bu kaynakların yenilebilir ve tükenmez olmaları ve doğal süreçlerin parçası olmaları nedeniyle çevreye zararlı yabancı unsurlar salmamaları olmak üzere iki önemli avantajı vardır. Coğrafi olarak her yerde bol bulunmamaları ve geniş alanlardan toplanmak zorunda olmaları gibi dezavantajlara da sahiptirler. 2.2.1. Jeotermal Enerji Jeotermal kaynak bakımından ülkemiz dünyada 7. sırada gelir. Jeotermal enerjinin değerlendirilmesi yeni bir olay olmamakla birlikte ekonomik olarak kullanımı için başka enerji türlerine dönüştürülmesi konusundaki çalışmalar 1973-1974 enerji krizinin etkisi ile daha da yoğunlaştırılmıştır [12]. Türkiye'de 40 C nin üzerinde jeotermal akışkan içeren 170 adet jeotermal saha bulunmaktadır. Bunlardan Aydın-Germencik (232 C), Denizli- Kızıldere (242 C), Çanakkale-Tuzla (173 C), Aydın- Salavatlı (171 C) elektrik üretimine uygun, gelişen teknolojilere ve gerekli desteğin temin edilmesine göre Manisa-Salihli- Caferbeyli(155 C), Kütahya-Simav(162 oc), İzmir-Seferihisar (153 oc)-dikili(130 oc), elektrik üretilebilir, diğerleri ise doğrudan kullanıma uygundur. Türkiye'de halen 51.600 konut eşdeğeri ısıtmacılık yapılmaktadır ve kurulu güç 493 MWt düzeyine ulaşmıştır. Ayrıca, Türkiye de şu anda, 194 adet kaplıcada sağlık amaçlı kullanım vardır. Bunun da değeri 327 MWt dir. Böylelikle Türkiye nin jeotermal doğrudan kullanım kapasitesi 820 MWt olmakta ve Türkiye, bu durumda doğrudan 94

kullanım kapasitesi kurulu gücü ile Dünyada 4. sırada yer almaktadır. Türkiye'de elektriğe yönelik uygulama ise Denizli-Kızıldere sahasında 1974 yılında kurulan 0.5 MWe kapasiteli bir pilot tesisle başlamış ve 1984 yılında aynı sahada TEAŞ tarafından yaptırılan bir santralle 20 MWe kapasiteye ulaşmıştır. Ülkemiz için yapılan talep tahmin projeksiyonunda, Aydın-Germencik, Çanakkale-Tuzla, Aydın- Salavatlı gibi sahalarda da önümüzdeki yıllarda jeotermal enerjiye dayalı santraller kurulması ile ilgili çalışmalar planlanmaktadır. Türkiye'de kurulacak jeotermal elektrik santrallerinin 2010 yılında 500 MWe, 2020 yılında ise 1000 MWe e ulaşması beklenmektedir. Jeotermal ısıtmaya yönelik tahminler ise 2010 yılında 3764 MWt ve 2025 yılı için 8182 MWt olarak öngörülmüştür. Bu değerlendirmeye göre en önemli artış ısıtma maksatlı kullanımda düşünülmektedir. Jeotermal kaynak kullanımında, başta kimyasal sorun olmak üzere, birçok engelleyici faktör çözüme kavuşturulmuştur. Türkiye'nin ispatlanmış termal kapasitesi (kuyu+kaynak) 2600 MWt civarına ulaşmıştır. Muhtemel jeotermal potansiyelimiz ise 31.500 MWt dir (5.000.000 konut eşdeğeri). Bu da Türkiye deki konutların en az % 30 unun jeotermal kaynaklarla ısıtılabileceği anlamına gelmektedir. Bu da 30 Milyar m3 doğalgaz eşdeğeridir [9, 12, 13, 15]. 2.2.2. Rüzgar Enerjisi Rüzgar Enerjisi hava koşullarına ve topografik şartlara göre değişim göstermektedir. Rüzgar enerjisi yatay ve düşey eksenli rüzgar türbinleri ile mekanik enerjiye dönüştürülmekte, su pompalamakta veya elektrik üretimi amacıylada bu mekanik enerjiden yararlanılmaktadır. Pek çok avantajının yanı sıra rüzgar enerjisi kullanım amacıyla rüzgar türbini ve rüzgar tarlaları kurulması sırasında görsel ve istatistik olarak kişileri ve çevreyi etkilemesi, gürültü oluşturması, kuş ölümlerine neden olması, haberleşmede parazitler meydana getirmesi gibi dezavantajları bulunmaktadır [13]. Türkiye nin rüzgar enerjisi potansiyeline ilişkin sağlıklı ölçüm sonuçlarına ve çıkarılmış rüzgar atlasına dayalı kesin veriler yoktur. Rüzgar enerjisi zenginliği sırasıyla Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz kıyı alanlarında bulunmaktadır. Ayrıca Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu nun belli kesimlerinde rüzgarca zengin yönlerin var olduğu bilinmektedir. Türkiye nin ekonomik rüzgar potansiyelinin 50 milyar kwh/yıl olduğu kestirilmektedir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için gereken kurulu rüzgar gücü ise 20 000 MW dır. Bugün Türkiye de ölçümlerle kanıtlanmış güvenilir 12,4 milyar kwh/yıl rüzgar potansiyeli, yaklaşık 5000 MW kurulu güçle değerlendirilmeyi beklemektedir. Türkiye de Çeşme de kurulan 580 kw lık üç türbinden oluşan ilk rüzgar santralı, 1988 de işletmeye açılmıştır. Daha sonra Çeşme-Alaçatı da bir özel kuruluş tarafından kurulan 1,8 MW kurulu gücündeki santral 1988 de üretime başlamıştır. Yap-İşlet-Devret modeli kapsamında yapımı hükümetçe desteklenen rüzgar enerjisi santrallerinin kurulu güç kapasitesi 8,7 MW a ulaşmış olup, yaklaşık toplam 700 MW civarında olan başvurular ise değerlendirme aşamasındadır [4, 11]. 2.2.3. Güneş Enerjisi Güneş enerjisi dünyamızdaki hayatın temelini oluşturur. Bol ve temiz bir kaynaktır. Güneş enerjisinin karadaki yoğunluğu güneşin dik olduğu saatlerde, yatay bir yüzey için metrekareye 1 kw kadardır. 95

Türkiye nin yıllık güneş alma süresi 2609 saattir. Yılın yaklaşık %30 luk kısmını güneş alarak geçirir. Türkiye de kullanılan güneş enerjisi, ekonomik potansiyelin %0.5 ini oluşturur. Ayrıca su ısıtmak amacıyla güney ve batı bölgelerimizde güneş kollektörleri kullanılır (Atılgan, 2000). Güneşlenme süresi yönünden en zengin bölgeler sırasıyla Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege, İç Anadolu, Marmara ve Karadeniz Bölgesidir [8]. 2.2.4. Nükleer Enerjisi Nükleer enerji. atom çekirdeğinden kaynaklanan bir enerji türü olup bazı hafif radyoaktif elementlerin atom çekirdekleri düzeyindeki parçalanma reaksiyonlarından meydana gelmektedir. Nükleer santrallerin normal çalışmaları sırasında çevre üzerindeki olumsuz etkileri yok denecek kadar azdır. Bu esnada insanların alacakları ilave radyasyon dozu bir renkli televizyondan alınana eşdeğerdir. 27 ülkede çalışmakta olan 433 nükleer reaktör çevresinde yapılan ölçümlerde bunu teyit etmektedir [5]. Dünyanın gelecekteki enerji ihtiyacını sağlamakta nükleer enerjinin yeri kaçınılmazdır. Nükleer santrallerin yatırım bedeli kömür ve fuel-oil santrallerine nazaran daha fazla olmakla beraber, yıllık yakıt masraflarının düşük olması nedeniyle elektrik üretim maliyeti daha düşük olmaktadır. Uluslararası Atom Enerji Ajansı tarafından 1997 yılındaki verilere göre dünya elektirik üretiminin %17 si faal olarak çalışmakta 442 adet nükleer enerji santralinden karşılanmaktadır. Nükleer enerji santrali kurmak masraflı olduğu için yabancı yatırımcılar tarafından yap-işlet-devret modeli esas alınarak kurulması Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca desteklenmiştir. Ancak Türkiye nükleer santral kurulmasında yapişlet-devret modeli uygulayamamıştır [1]. 3 HİDROELEKTİRİK ENERJİ Türkiye teknik ve ekonomik anlamda tüketilebilecek yerüstü ve yeraltı suyu miktarının 110 milyar m 3 olduğu ve kişi başına 1692 m 3 su düştüğü belirlenmiştir. Türkiye nin su kaynakları olmasına rağmen, suyun yeterli miktarda sağlanamayacağı bir coğrafik konumda olması nedeniyle, su kaynakları bakımından en zengin ülke değildir. Ekonomik getirisi olan sulanabilir topraklarda, sulama projeleri suyun %50 sini sağlar. Sel kontrolü projelerinin yaklaşık %40 ı gerçekleştirilmiştir. Elektirik enerjisinin %35 i hidrolik olarak sağlanmasına rağmen, ülkemizin hidrolik güç potansiyelinin ancak %30 dan azı geliştirilmiştir [7]. Avrupa daki en yüksek hidrolik güç potansiyeli arasında Türkiye de sayılabilir. Bu potansiyelin büyük bir kısmı küçük hidrolik güç santralleri tarafından geliştirilecektir. Türkiye deki barajlar yalnızca sulama ve hidroelektirik için değil içme suyu sağlamak içinde önemlidirler. Türkiye de brüt hidroelektrik potansiyel 433 milyar kwh, buda toplam Dünya potansiyelinin %1 ini, Avrupa potansiyelinin %14 ünü oluşturur. Teknik yönden değerlendirilebilir potansiyel ise 216 milyar kwh olarak tahmin edilmektedir. 483 adet hidroelektrik projenin teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir kurulu güç kapasitesi yaklaşık 35000 MW ve yıllık ortalama enerji üretimi 123 milyar kwh olarak hesaplanmaktadır. 2000 yılı başı itibariyle işletmedeki termik ve 96

hidroelektrik santrallerin toplam kurulu gücü 26,117 MW a üretimi ise 116 milyar kwh a ulaşmış durumdadır. Son 20 yılda elektrik enerjisi üretiminde hidroelektrik enerjisinin payı %45,8 mertebesinden giderek düşmüş ve 1999 yılında %30 lara inmiştir. 2000 yılındaki yetersiz yağışlardan dolayı bu pay daha da azalmıştır. Mevcut hidroelektrik enerji üretim kapasitesinin %75 i Keban, Karakaya, Atatürk, Altınkaya, Hasan Uğurlu ve Oymapınar barajlarından sağlanmaktadır. TEAŞ Hidroelektrik santrallerinin Kurulu güç ve bürüt üretimleri Tablo 1 de verilmiştir [2, 3, 13]. Tablo 1: TEAŞ Hidrolik Santrallerin Kurulu Güç ve Bürüt Üretimleri [3] Santral Tipi Toplam Bürüt Üretim (GWh) Kurulu Güç 1998 1999 Barajlı Santraller 9 443.9 38750.6 30908.5 Tabi Göl Santralı 101.0 187.0 174.3 Akarsu Santralı 156.8 663.8 654.5 TEAŞ Hidrolik Toplam 9701.7 39601.4 31747.3 Türkiye nin hidroelektrik potansiyelini geliştirme yönünde son yıllarda ciddi bir yavaşlama vardır. 1993 yılında kurulu güç 9,682 MW iken bu değer 2003 yılında ancak 12,579 MW a çıkarılabilmiştir. Eğer hidroelektrik tesislere yatırım bu son on yıldaki hızla ilerlerse, Türkiye nin DSİ ce hesaplanan kurulu güce ulaşması yaklaşık 80 yıl alacaktır [6]. TEAŞ tarafından Tablo 2 de yayınlanan veriler ve Aralık 1997 tarihli Orta ve Uzun Dönem Elektrik Enerjisi Üretim Planlama Çalışması na rakamlar Türkiye için alarm demektir. Tablo 2: TEAŞ Tarafından Yapılan Orta Ve Uzun Dönem Elektrik Enerjisi Üretim Planlama Çalışması Verileri Yıllar 1997 2010 2020 Türkiye nin Hidroelektrik Üretimi %38.5 %24.6 %16.6 İthal Yakıtla Elektrik Üretimi %28.3 %51.0 %65.0 AB Ülkelerinde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Üretimi %13.9 %22.0 %22.0 Tüm hidroelektrik kapasitenin mümkün olan en kısa zamanda geliştirilmesi Türkiyenin milli menfaatleri açısından gereklidir ve tüm enerji kaynakları arasında birinci önceliğe sahip olmalıdır. 3.1.. Hidroelektrik Santrallerin Avantaj ve Faydaları Ekonomik: Yatırım bedelinin büyük bir kısmını (%70-80) yurtiçi harcamalar oluşturur. Bu milli ekonomiye ve Gayrisafi Milli Hasılaya (GSMH) anlamlı ve pozitif katkı demektir. Yatırımda dışa bağımlılık ve döviz harcaması en alt düzeydedir. Ithal ekipman ve hizmet bedelleri yatırımın çok küçük bir bölümünü oluşturur ve 97

hidroelektrik santrallarda, diğer tüm elektrik santrallarından çok daha az yabancı kaynağa ihtiyaç vardır. Hidroelektrik santralların ekonomik ömrü diğer tip santrallardan çok daha uzundur (75 yıl). Bu ilk dönemden sonra da, çok küçük bir yatırımla (200-400 $/kw), elektromekanik ekipman tümüyle değiştirilip ikinci, üçüncü, dördüncü 75 yıllık periyotlarda elektrik üretmeye devam edebilirler. İşletme gideri en düşük santral tipidir ve herhangi bir yakıt gideri yoktur. Ucuz elektrik üreterek rekabetçi elektrik piyasasının oluşmasına en büyük katkıyı yapar. İşletme kolaylığı ve esneklik çok önemli bir özelliğidir. İhtiyaç duyulan tüm malzeme ve hizmetler yerli piyasadan sağlanabilir. Enterkonnekte sistemde yük dengelenmesi ve frekans düzenlenmesi gibi hayati öneme haiz fonksiyonları vardır. Yeşil enerji olduğu için AB ülkelerine ihracatı daha kolaydır. Buna ilave olarak, barajlarımızdaki muazzam depolama kapasitesi elektriğin puant saatlerde ihrac edilebilme imkanını sağlar [6]. Çevresel: Hidroelektrik santrallar çevre dostudur. Herhangi bir sera gazı emisyonu yoktur. Kullandığı bir yakıt olmadığı için başka bir kirliliğe de neden olmazlar. Akarsularla oluşan erozyonu önler. Türkiye de akarsuların eğimi fazla olduğu için akarsular yoluyla erozyon da ciddi bir tehlikedir. Hidroelektrik santrallar için yapılan barajlar ve bentlerin suyun hızını keserek erozyonun durdurulmasında önemli işlevleri vardır. Barajlı santralların sağladığı bir başka çok önemli avantaj da, nehir santralları, rüzgar santralları, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının daha güvenilir şekilde hizmet vermelerini sağlamaktır [6]. Sosyal ve Stratejik Faydalar: Enerji depolama kapasitesi vardır. Mevcut barajlarımızda 6 aylık elektrik üretimini depolayacak kapasite vardır. Enerjide dışa bağımlılığı azaltır. Hidroelektrik santrallar suyun sadece düşüsünü kullanarak elektrik üretir (suyu tüketmez), ve dışa bağımlılığı yoktur. Yöre halkına istihdam, balıkçılık, sulu tarım, su sporları, taşımacılık, mal ve hizmet satılması gibi sosyal ve ekonomik faydalar sağlar. Diğer stratejik faydalar [6]. 4. SONUÇ Enerji, insan ve toplum yaşamı için yaşamın başlangıcından itibaren vazgeçilmezdir. Enerji, ekonomik kalkınmanın ve toplumsal gelişmenin kaynağıdır. Giderek artan enerji tüketimi Dünyada ve Türkiye de yeni ve alternatif enerji kaynaklarından yararlanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizin kalkınmasında, enerji potansiyeli açısından olabildiğince öz kaynaklarımızdan en üst düzeyde geliştirilmesinin yanı sıra, yeni kaynakların değerlendirilmesi çalışmaları hızlandırılmalıdır. Kendi doğal potansiyelini bilmeyen ve 98

geliştiremeyen ülkeler, enerjide ve ekonomide dışarıya giderek daha artan oranlarda bağımlı kalmaya mahkumdurlar. Özkaynaklarımız ve ekonomik, çevresel, sosyal ve ekonomik faydaları açısından en önemli enerji kaynaklarından biri hidrolik kaynaklardan elde edilen enerjidir. Özellikle enerji ithaline zorunlu olan ülkemizde bu kaynak çok önemlidir. Ülkemizdeki çok düzenli olmayan su rejiminden dolayı bu güne kadar hidroelektrik potansiyelin yaklaşık olarak üçte biri geliştirilebilmiş durumdadır. Hidroelektirik enerji diğer enerji türlerine kıyasla çok daha temiz bir nitelik taşıması yanı sıra birçok yan yararlar sağlaması nedenleri ile üzerinde en çok durulması gereken birincil enerji kaynağı olmaktadır. 5. KAYNAKLAR 1. Altın, V.; 2002. Enerji Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi, Sayı: 413, Ocak 2002. 2. Altun H.İ., 1997, Türkiye nin Hidroelektrik Potansiyeli. s: 19 42, Türkiye Enerji Politikaları, Editör: Bedri İPEKOĞLU, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı & İ.Ü. Maden Mühendisliği Bölümü, İstanbul. 3. Anonim, 2000, Elektrik Enerjisinde Ulusal Politika. Ekim, İSO ve ASO Araştırma Raporu. 4. Atılgan, İ., 2000. Türkiye nin Enerji Potansiyeline Bakış Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Dergisi, C.15, No 1, 31 47. 5. Aybars N., 1990. Nükleer Enerjinin Fayda ve Zararları, İnsan ve Kainat s:36-39, Ağustos. 6. Bakır, N.;2005. Hidroelektrik Perspektifinden Türkiye ve AB Enerji Politikalarına Bakış http://www.ere.com.tr. 7. Bayazıt, M. ve Avcı, İ.,1997. Türkiye nin Su Kaynakları: Potansiyel, Planlama, Geliştirme ve Yönetme. Water Resources Development, Vol.13, No.4, 443-452. 8. Çukurçayır F.; Arabacı H., http://www.angelfire.com/scifi/nuclear220/secsss.htm Diğer Enerji Kaynakların Ülkemizdeki Mevcut Durumu 9. DPT 8. 5 Yıllık Kalkınma Planı, 2000. Jeotermal Enerji Raporu. 10. Dünya Enerji Konseyi; http://www.worldenergy.org 11. Karaman F., Karaman Y., 2003. Türkiye ve Avrupa Birliği Enerji Politikalarının Karşılaştırılması. I. Ulusal Su Mühendisliği Sempozyumu, s. 43 51, 22-26 Eylül 2003 Gümüldür/İZMİR. 12. Şengüler İ., 1998. Jeotermal Enerji ve Çevre M.T.A. Yayını sayı:l-2, s: 173. 13. Tuncer, G.; Eskibalcı, M. F.; 2003. Türkiye Enerji Hammaddeleri Potansiyelinin Değerlendirilebilirliği. İstanbul Üniv. Müh. Fak. Yerbilimleri Dergisi, C.16, S.1, ss.81 92, Y 2003 14. Türkman, F.; 1981. Dünyada ve Türkiye de Birincil Enerji Kaynakları Potansiyeli. Ege Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dergisi Atatürk ün Doğumunun 100. Yılı Özel Sayısı, 401 410. 15. Ünver Ö., 1996. Türkiye nin Enerji Potansiyeli ve Bu Potansiyelden Ekonomik Olarak Yararlanma Olanakları. s:25-40, TMMOB Türkiye Enerji Sempozyumu. 99