Metabolik Sendrom. [Metabolic Syndome] Derleme/Rewiev Article TAF Prev Med Bull 2010; 9(5): 535-540. TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(5)



Benzer belgeler
Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİ VE TANISI. Prof. Dr. Engin GÜNEY

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Obezlerde Tip 2 Diyabetes Mellitus ve Bozulmuş Glukoz Toleransı Sıklığı

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

Lipid Paneli Hangi Yaşta. Dr. Fatih BAKIR Düzen Laboratuvarlar Grubu

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

PURE Türkiye Sağlık Çalışması 3. Yıl Analiz sonuçları. PURE Türkiye

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?

Obezitenin Medikal ve Cerrahi Tedavi Endikasyonları. Prof.Dr.Göksun Ayvaz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD

K.K.T.C`DE DİYABETİN EPİDOMİYOLOJİSİ. UZM.HEM. AYNUR BAYKAL Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Merkezi

Ülkemizde ölüm nedenleri arasında koroner

Diyabetlilerin sadece %37 sinde hedef glikoz değerine ulaşılabiliyor

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Kardiyovasküler Hastalıklar Risk Faktörlerinden Korunmada Hemşirenin Rolü. The role of nurses in the prevention of cardiovascular risk factors

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

OBEZİTE VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR / HİPERTANSİYON

Basın bülteni sanofi-aventis

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

ÇOCUKLARDA METABOLİK SENDROM VE DİĞER METABOLİK ÖZELLİKLER *

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Sağlık Bakanlığı Görüşü. Prof. Dr. Nurhan İNCE Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip. Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi


Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

DİABETİK DİSLİPİDEMİ TEDAVİSİNDE DİET VE EGZERSİZİN ROLU. Dr Banu Aktaş Yılmaz

PCOS nun Uzun Dönem Sağlık Etkileri

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli

DİYABET ŞEKER HASTALIĞI

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

METABOLİK SENDROM ve ANA KOMPONENTLERİ. Prof.Dr.M.Ferit GÜRSU

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

ULUSAL KALP SAĞLIĞI POLİTİKASI ANA İLKELERİ

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi

HİPERTANSİYON. Günümüzün En Çok Öldüren Hastalığı

FİZİKSEL AKTİVİTE RİSKLER & YARARLAR. Prof.Dr.Gülfem ERSÖZ

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

Şişmanlık. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Metabolik Cerrahinin Diyabet Tedavisinde Yeri

Safra kesesi ameliyatı olan hastalarda metabolik sendrom görülme sıklığı

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

BESLENME TEDAVISININ GLISEMIK KONTROL, AĞıRLıK YÖNETIMI VE KARDIYOVASKÜLER HASTALıK RISK PROFILINE ETKISI

Doç. Dr. Ayşegül Atmaca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

OBEZiTE. Çağımızın Hastalığı

Aile Hekimliği Polikliniğine başvuran hastalarda obezite ve Metabolik Sendrom değerlendirmesi

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

T.C BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BESLENME VE DİYETETİK PROGRAMI

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

Araştırmalar / Original Articles Astımlı Hastalarda Obezite ve Metabolik Sendrom İlişkisi

Diyet, Obesite (Şişmanlık), Koroner Kalp Hastalığı, Kolesterol, Yağ, Karbonhidrat, Protein vs. Prof Dr Oktay Ergene

PKOS ve Yaşam Tarzı Değişikleri. Dr. Gamze Sinem Çağlar Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

İÇİNDEKİLER. I. Katılımcı Kurumlar 5. II. Editörler Kurulu 7. III. Çalıştay Metodolojisi 11. Diyabetin Önlenmesi ve Korunma 1. Çalışma Grubu Raporu 17

Yirmi yaş ve üzeri kadınlarda metabolik sendrom sıklığı ve bunu etkileyen faktörler

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

OBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF-

Kardiyolojik Hastalarda Kardiyak Risk Durumu Önerilerine Uyum-Başkent Üniversitesi Kesiti

Fazla Kilolu ve Obez Çocuklarda İnsülin Direnci ve Metabolik Sendrom Prevalansı

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI ( )

YRD.DOÇ.DR. AYCAN FAHRİ ERKAN UFUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ A.D.

Sendrom X; İnsülin Rezistans Sendromu; Dismetabolik Sendrom;

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Çocukluk Çağı Obezitesi

Transkript:

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(5) Derleme/Rewiev Article TAF Prev Med Bull 2010; 9(5): 535-540 Metabolik Sendrom [Metabolic Syndome] ÖZET Metabolik Sendrom (MS), ortak etyopatogenezi paylaştıkları düşünülen risk faktörlerinin bir arada bulunmasıdır. Bu risk faktörleri, aterosklerotik hastalıklar, tip 2 diyabet ve kanserlerin ortaya çıkmasında çeşitli düzeylerde rol oynamaktadır. MS un tanı kriterlerinde tam bir uzlaşma sağlanamamakla birlikte abdominal obezite, dislipidemi (hipertrigliseridemi, hiperkolesterolemi ve yüksek dansiteli lipoprotein düşüklüğü), hipertansiyon ve yüksek açlık kan şekerinin herhangi üçünün varlığında tanı konmaktadır. Metabolik Sendrom Araştırması nın (METSAR) sonuçlarına göre Türkiye de metabolik sendrom prevalansı %34; kadınlarda %40; erkeklerde %28 dir. Batı tipi beslenme ve obezitenin giderek yaygınlaşması sonucu, gerek dünyada gerekse Türkiye de çocuk ve ergenlerde de metabolik sendrom görülmeye başlamıştır. Kronik hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştıran bu sendromun, sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile önlenebileceği düşünülmektedir. SUMMARY Metabolic Syndrome is a combination of risk factors including common etiopathogenesis. These risk factors play different roles in occurence of atherosclerotic diseases, type 2 diabetes, and cancers. Although a compromise can not be achieved on differential diagnosis for MS, the existence of any three criterias enable to diagnose MS. These are abdominal obesity, dislipidemia (hypertrigliceridemia, hypercholesterolemia, and reduced high density lipoprotein) hypertension, and elevated fasting blood glucose. According to the results of Metabolic Syndrome Research (METSAR), the overall prevalence of MS in Turkey is 34%; in females 40%, and in males it is 28%. As a result of Western diet, and increased frequency of obesity, MS is observed in children and in adolescents both in the world and in Turkey. Resulting in chronic diseases, it is thought that the syndrome can be prevented by healthy lifestyle behaviours. Sevil İkinci Nazlı Atak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Ankara. Anahtar Kelimeler: Metabolik Sendrom, Abdominal Obezite, Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları. Key Words: Metabolic Syndome, Abdominal Obesity, Healthy Lifestyle Behaviours. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. Münzeviler Sok. No: 1, 06590, Akdere, İç Cebeci, Mamak, Ankara, Türkiye. nazliatak64@yahoo.com TANIM İnsülin direnci sendromu olarak da bilinen Metabolik Sendrom (MS), birbiriyle ilişkili metabolik kaynaklı risk faktörlerinin bir arada bulunmasıdır (1-3). Kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabetin oluşumunda yer alan birçok risk faktörü ortaktır. Ortak etyopatogenezi paylaştıkları düşünülen bu tür risk faktörlerinin bir arada bulunmasına metabolik sendrom denmektedir (4). Dünyada MS prevalansı sabit bir artış göstermekte ve son zamanların başlıca küresel halk sağlığı sorunlarından biri olarak tanımlanmaktadır (5). MS, aterosklerotik hastalıklar ve tip 2 diyabetin en önemli ve en sık görülen nedenleri arasında yer almaktadır. Bu faktörler abdominal obezite (bel çevresi), dislipidemi (hipertrigliseridemi, hiperkolesterolemi, düşük düzeyi), hipertansiyon ve yüksek açlık kan şekeridir (6,7). MS tanımı ile ilgili bir uzlaşma olmadığı için sıklığı toplumdan topluma değişmektedir. Uzlaşılan bileşenler; Abdominal obezite, Dislipidemi, İnsülin direnci ve Artmış kan basıncıdır. Bu kişiler, trombüs ve inflamasyon gelişimine yatkındır (C-reaktif protein-crp ve fibrinojen artışı) (6). MS için risk grubu; 1. Birinci derece akrabalarda 60 yaşından önce tip 2 diyabet tanısı alan kişi bulunması 2. Polikistik over sendromu 3. Karaciğer yağlanması 4. Bozulmuş glikoz toleransı 5. Mikroalbüminüri 6. Apo lipoprotein B artışı 7. CRP > 3 mg/dl dir (6). En geniş kabul gören kriterler Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa İnsülin Direnci Çalışma Grubu (EGIR) ve Ulusal Kolesterol Eğitim Programı Yetişkin Tedavi Paneli III (NCEP ATP III) kriterleridir. Bunun dışında, Uluslararası Diyabet Federasyonu (UDF) ve Amerikan Kalp Derneği nin (AHA) de tanımladığı kriterler bulunmaktadır (1,7). www.korhek.org 535

TAF Preventive Medicine Bulletin, 20010: 9 (5) ÖNEMİ MS, tüm dünyada erişkin nüfusta görülen önemli bir halk sağlığı sorunudur (8). Kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabet için risk faktörüdür. MS, kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili olup, kardiyovasküler morbidite riskini 3, mortalite riskini 2 ve tip 2 diyabet riskini 5 kat artırmaktadır. Çocuklarda da MS in görülmeye başlaması, obezite prevalansındaki artış sonucu ortaya çıkmakta ve komorbid bir durum olarak tanımlanmaktadır (3,7). Gençlerde görülen şişmanlık ve obezitenin MS için önemli rol oynadığı belirtilmektedir. Çocuklarda görülen MS, yetişkinlerde koroner kalp hastalığı nedeniyle meydana gelen erken ölüm riskini artırmaktadır. Erken yaşta görülen aterosklerozun, çocuklukta görülen MS ve obezite ile ilişkili olduğu belirtilmektedir (9). Obezitenin yaygınlaşmasıyla birlikte okul çocuklarının %10 unun şişman olduğu ve 10 yaşından büyük şişman çocukların da %60 ının obez erişkinler olacağı öngörülmektedir (5). Obezite ve tip 2 diyabet arasındaki yüksek korelasyon çocukluk çağında görülen obeziteyle ilgili yaklaşımı değiştirmiştir. Obez çocukların ve ergenlerin bir bölümünde insülin direnci saptanmıştır. Bu çocukların bazılarında MS ve tip 2 diyabet görülse de bazılarında görülmeyecektir. Ancak şişman çocuklar ve ergenlerin %60 ında en az bir kardiyovasküler risk faktörünün bulunduğu belirtilmektedir (10). Çocuklardaki MS tanısı ile ilgili DSÖ ve Ulusal Kolesterol Eğitim Programı arasında bir uzlaşma yoktur. Çocuklarda tanının doğru yapılması, genç yetişkinlerde görülen kronik hastalıklara bağlı yüksek morbiditenin azaltılması veya önlenmesi için önemlidir (10). EPİDEMİYOLOJİ MS prevalansı, abdominal obezitenin artmasıyla birlikte giderek artmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri nde MS prevalansı %27, Fransa da %13, Pakistan da %31-%40, Hindistan da %40 civarındadır (1,5). İspanya da yapılan bir çalışmada prevalans % 30,9, kadınlarda %24,5, erkeklerde %37,7 olarak bulunmuştur (1). Hindistan daki erişkin nüfusun üçte birinde MS bulunmaktadır. Prevalans, Malezya da %24,2, Çin de %14,8 dir (3). MS sıklığı yaşla artmakta olup, Katar da yapılan bir çalışmada prevalans %33,7 olarak bulunmuştur. Prevalans yaşa ve BMI ne göre artmakta, öğrenim düzeyi ve fiziksel aktivite düzeyi arttıkça azalmaktadır. Kadınlarda daha sık görülmektedir. ATP III ve UDF kriterlerine göre kadınlardaki MS prevalansı sırasıyla %61,4 ve %56,7 dir (7). Türkiye de de diğer batı toplumlarında olduğu gibi abdominal obezite ve MS prevalansı artmaktadır. Türkiye de MS prevalansı %33,0 ve %38,8 olarak bulunmuştur (1,10). Metabolik Sendrom Derneği nin yaptığı bir çalışmada (METSAR), Türkiye de MS prevalansı %34,0 olup, kadınlarda %40,0, erkeklerde %28,0 dir. Prevalans 20-29 yaş grubunda %6,7, 60-69 yaşları arasında %43,5 tir. Koroner kalp hastalarının da %53,0 ının MS olduğu belirlenmiştir (11). Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi (TURDEP) çalışmasına göre abdominal obezite prevalansı %34,3 olup, kadınlarda %48,4, erkeklerde %16,9 dur. TEKHARF (2000) çalışmasına göre 30 yaş üzerindeki hiperkolesterolemi prevalansı erkeklerde %28,0, kadınlarda %35,0 olarak bulunmuştur. Batı ülkelerinde sosyoekonomik durum arttıkça kolesterol düzeyi azalırken ülkemizde artmaktadır (12,13). Onat ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada (2002), 30 yaş üzerindeki kişilerin 11,6 milyonunda hipertrigliseridemi olduğu bildirilmektedir. Hipertrigliseridemi prevalansı erkeklerde %39,6, kadınlarda %29,2 dir (14). Palaoğlu ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada ise erkeklerin %74 ünde, kadınların %53 ünde nin düşük olduğu saptanmıştır. METSAR çalışmasına göre bu oran erkeklerde %38, kadınlarda %21 dir (11,15). Konuyla ilgili yapılan çalışmalarda çocuklarda da obezitenin giderek yaygınlaştığı bildirilmektedir (9). UDF kriterlerine göre 4,5-18 yaş grubundaki çocuk ve ergenlerin %16,4 ü, ATP III kriterlerine göre %20,3 ü, DSÖ kriterlerine göre %31,4 ü MS tir. Avrupalı çocuklarda MS prevalansının %16,4-%35,7 arasında değiştiği bildirilmektedir (9). DSÖ kriterlerine göre okul çağındaki çocuklarda MS prevalansı %8,4, ATP III kriterlerine göre %4,2 dir. Her obez üç çocuktan birinin MS olduğu öngörülmekte ve bu durumun bir halk sağlığı sorunu olduğu belirtilmektedir (16). Yapılan bir çalışmada okul çocuklarının %10 unun obez olduğu bildirilmiştir. Obezitenin artması nedeniyle kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet ve MS çocuklarda da görülmeye başlamıştır (10). Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de okul çağı çocuklarında ve ergenlerde obezitenin arttığını bildirmektedir. Kocaeli Tıp Fakültesi tarafından ortaöğretime devam eden çocuklarda yapılan bir araştırmada, pediatrik endokrinoloji polikliniğine başvuran her üç çocuktan birinin obez olduğu belirtilmektedir. Bu araştırmada kilolu çocuklarda MS prevalansı %5,5, obez çocuklarda %28,1 olarak 536 www.korhek.org

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(5) bulunmuştur. Prevalans cinsiyet ve yaşa göre değişmemiş olup, kırsal bölgede ve özel okullarda okuyan çocuklarda daha fazla bulunmuştur (17). Çizmecioğlu ve arkadaşlarının 2-18 yaşındaki çocuk ve ergenlerde yaptığı bir çalışmada, NCEP ATP III kriterlerine göre MS prevalansı %24, DSÖ kriterlerine göre %38,8 olarak bulunmuştur (10). ETYOPATOGENEZ DSÖ, insülin direnci olmaksızın MS tanısı konamayacağını bildirmektedir. Avrupa İnsülin Direnci Çalışma Grubu (EGIR), MS için temel patofizyolojinin insülin direnci olduğunu kabul etmiştir (18). İnsülin direncine yol açan temel neden, abdominal obezite (visseral yağlanma) dir. İnsülin, iskelet kası ve yağ dokusunda glikoz alımını uyarmakta, kas hücresi ve karaciğerde glikozdan glikojen sentezlenmesini sağlamakta ve glikojenolizi inhibe etmekte, karaciğerde hepatik glikoneogenezi azaltmakta ve glikozun kana geçmesini önlemektedir. Bu değişiklikler sonucu hücrelere glikoz alımı artmakta, kan glikozu azalmakta, glikozun glikojen ya da yağ olarak depolanması sağlanmaktadır. Abdominal obezite, hücrelerin insülin güdümlü glikoz alımını azaltmakta, yağ dokusundan anormal olarak esterleşmemiş yağ asidi salınımı olmakta, kas hücresi ve karaciğerde yağlanma meydana gelmekte, insülin direnci ve dislipideminin ortaya çıkması kolaylaşmaktadır (18). MS, trombüs ve inflamasyon gelişimini de artırmaktadır. Bunun nedeni, sendromun başlangıcında gelişen aterojenik dislipidemidir. Aterojenik dislipidemi, apolipoprotein B artışı, LDL yüksekliği ve düşüklüğü ile birliktedir (3). Sistemik inflamasyonu gösteren CRP düzeylerinin MS in altta yatan mekanizmalarından biri olduğu düşünülmektedir (1). TANI MS tanısı için DSÖ, Ulusal Kolesterol Eğitim Programı yetişkin Tedavi Paneli III (NCEP ATP III), Uluslararası Diyabet Federasyonu (UDF) ve Amerikan Kalp Derneği (AHA) tarafından çeşitli kriterler geliştirilmiştir. Yapılan çalışmalarda bu kriterler kullanılmakta olup, uzlaşılan tek bir kriter bulunmamaktadır. Bu nedenle MS prevalansı kullanılan tanı kriterlerine göre değişmektedir. Tanı kriterleri Tablo 1 de gösterilmiştir. DSÖ, 1999 yılında MS tanı kriterlerini belirlemiş ve 2001 yılında epidemiyolojik araştırmalarda kullanılması için bu kriterleri modifiye etmiştir (19). 2001 yılında Ulusal Kolesterol Eğitim Programı (NCEP) Erişkin Tedavi Paneli III (ATP III) MS un tanımlanması için alternatif tanı kriterleri geliştirmiştir. Amacı, aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklar yönünden uzun dönem risk altında olacak bireyleri tanımlamaktır. Şekil 1. Metabolik Sendrom ve Etyopatonez Kaynak: Grundy SM, et al. Circulation. 2004;109: 433-438. www.korhek.org 537

TAF Preventive Medicine Bulletin, 20010: 9 (5) Tablo 1. Metabolik sendrom tanı kriterleri Modifiye DSÖ Kriterleri ATP III Kriterleri UDF Kriterleri AHA Kriterleri Tip 2 diyabet veya bozulmuş glikoz toleransı (zorunlu) AKŞ 100 mg/dl Abdominal obezite AKŞ 100 mg/dl BMI 30 kg/m 2 KB 135/85 mm Hg TG 150 mg/dl KB 130/85 mm Hg Trigliserid 150 mg/dl Bel çevresi >102 cm (erkek) >88 cm (kadın) <40 mg/dl (erkek) <50 mg/dl (kadın) Kan basıncı 140/90 mm Hg TG 150 mg/dl KB 130/85 mmhg < 35 mg/dl (erkek) < 39 mg/dl (kadın) <40 mg/dl (erkek) <50 mg/dl (kadın) AKŞ 100 mg/dl veya bozulmuş açlık glikozu TG 150 mg/dl <40 mg/dl (erkek) <50 mg/dl (kadın) Bel çevresi >102 cm (erkek) >88 cm (kadın) İnsülin direncinin doğrudan ölçülmesi zor olduğu ve iyi standardize edilemediği için üç veya beş kriterin birarada bulunmasına karar vermiştir. ATP III abdominal obeziteyi ön şart olarak kabul etmemiştir. Kriterlerden üç veya daha fazlasının bulunması MS tanısı için yeterlidir (7). UDF ye göre abdominal obezite ön koşul olup, tanı için iki veya daha fazla kriterin sağlanması durumunda MS tanısı konmaktadır. Abdominal obezite visseral yağlanmanın göstergesi olup, bel çevresi ile ölçülmektedir. Bel çevresinin erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm olması abdominal obeziteyi belirlemektedir (7,19). AHA kriterlerine göre MS tanısı konması için belirlenen kriterlerden en az üçünün mevcut olması gerekmektedir (20). Çocuklarda MS Tanısı 1. DSÖ Kriterleri Çocuklar ve ergenlerde görülen MS un tanısı için DSÖ kriterleri kullanılmaktadır; Obezite: BMI değerinin yaşa ve ağırlığa göre 95. persentil değerinden fazla olması Hipertansiyon: Kan basıncı değerinin yaşa ve ağırlığa göre olan 95. persentil değerinden fazla olması AKŞ 110 mg/dl Dislipidemi: Trigliserid veya total kolesterol yüksekliği ve düşüklüğü (10). 2. NCEP ATP III Kriterleri Bozulmuş açlık glikozu (IFG) 110 mg/dl Abdominal obezite Dislipidemi: Trigliserid yüksekliği, düşüklüğü, total kolesterol yüksekliği Hipertansiyon (10). TEDAVİ ve KORUNMA Modern yaşam ve bilgisayarlaşma, teknolojik aletlerin kullanımını artırmış, ulaşım gelişmiştir. Bu da yaşam biçiminde aktif yaşamdan sedanter yaşama doğru geçişe neden olmuş ve insan hayatını önemli ölçüde etkilemiştir (5). Tedavi NCEP ATP III tarafından önerilen Metabolik Sendrom tedavi hedefleri şunlardır; 1. Aterojenik dislipideminin düzeltilmesi 2. Hipertansiyonun düzeltilmesi 3. Protrombotik durumlar için aspirin başlanması 4. İnsülin direncinin düzeltilmesi - Kilo verilmesi - Fiziksel aktivitenin arttırılması - Tip 2 diyabet gelişirse kontrol altına alınması (21). Metabolik sendromda genel yaklaşım insülin direncinin düzeltilmesidir. Tedavi yaklaşımlarından biri, insülin duyarlılığının artırılmasına yönelik medikal tedavidir. Bu amaçla metformin kullanılmaktadır. Metformin, biguanid grubu oral bir antidiyabetik olup, hepatik glikoz üretimini inhibe etmekte, insulin reseptörlerini arttırmakta, ergenlerde kullanımı FDA onaylı olup, yi arttırmakta, visseral yağlanmayı azaltmakta ve fibrinolizisi arttırmaktadır (21). Korunma MS un önlenmesi ve erken tanısı için bireye yönelik sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını içeren müdahalelerin uygulanmasının yerinde olacağı düşünülmektedir (4). Etkili bir yaşam biçimi değişikliği, bütün metabolik risk faktörlerini 538 www.korhek.org

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(5) azaltacaktır (6). Sağlıklı yaşam biçimi davranışları 1970 lerden beri önerilmektedir (22). MS dan korunmak için temel yaklaşım, abdominal obezitenin önlenmesidir. Bunun için enerji alımı kısıtlanır ve fiziksel aktivite arttırılır. Altı-on iki ayda ağırlığın %7-10 unun verilmesi ve günlük enerji alımının 500-1000 kalori azaltılması gereklidir (6). Fiziksel Aktivite Günde 30 dakika tercihen her gün fizik aktivite yapılması önerilmektedir. En kolay yapılacak etkinlik tempolu yürüyüştür (brisk walking). Önerilen diğer bir etkinlik de aerobik çalışmasıdır (6). Sağlıklı Diyet Sağlıklı bir diyetin doymuş yağlardan fakir, trans yağ asitleri içermeyen, düşük kolesterollü, sodyum ve basit şekerlerden fakir olması gerekmektedir. Fazla miktarda alınacak karbonhidratın dislipidemiyi arttırabileceği bildirilmektedir. Yağların alınan günlük enerjinin en fazla %35 ini oluşturması gerektiği belirtilmektedir. Bu miktarın üzerindeki yağ alımının LDL yi arttıracağı, %25 in altına inerse trigliseridleri artıracağı ve yi düşüreceği ifade edilmektedir (6). Tam tahıl içeren, sebze, meyve, bitkisel yağlar ve balık ağırlıklı diyetler önerilmektedir. Alkol alımı sınırlandırılmalıdır (6). Tablo 2. Terapötik yaşam biçimi diyeti Bileşenler Yağ Doymuş yağ Çoklu doymamış yağ Tekli doymamış yağ Trans yağ Karbonhidrat Lif Protein Kolesterol Sodyum Diyet seçenekleri Eriyebilir lifler Yağlı balık Terapötik Yaşam Biçimi Diyeti Toplam kalorinin %25-30 u <%7 toplam kalori Toplam kalorinin en fazla %10 u Toplam kalorinin en fazla %20 si Alımı azaltılmalı Toplam kalorinin %50-60 ı 20-30 gr/gün Toplam kalorinin %15-25 i <200 mg/gün <2,3 mg/gün 5-10 g/gün Haftada bir Terapötik yaşam biçimi değişiklikleri (therapeutic lifestyle changes) bu tip hastalar için kullanılan uygun bir kısaltmadır. Bu yaşam biçimi değişikliklerinin başlıcaları; Kilo verme/almama -Beslenme düzenlenmesi -Egzersiz Yaşam tarzı davranış değişikliği (21). On kilogram civarındaki ağırlık kaybı kan basıncını, kolesterol ve trigliserid düzeylerini azaltmaktadır, NCEP ATP III tarafından önerilen diyet Tablo 2 de verilmiştir (23). DSÖ başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş, tüm dünyada beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi ve hareketli yaşam biçiminin benimsenmesi konusunda çeşitli programlar geliştirerek öncülük etmekte ve dünyadaki birçok ülke tarafından bu çabalar farklı strateji ve eylem planları ile bireylere ulaştırılmaya çalışılmaktadır. DSÖ tarafından Küresel Beslenme, Fiziksel Aktivite ve Sağlık Stratejisi nin geliştirilmesi, II. Avrupa Beslenme Eylem Plan ında Çocukluk ve Adölesan Dönemi Obezitesi ile Mücadelesi nin dört ana eylem planı içerisinde yer alması, Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa da beslenme, şişmanlık ve obezite ile ilişkili hastalıklar konusundaki stratejileri içeren Beyaz Doküman ın hazırlanması, Avrupa Birliği Beslenme, Fiziksel Aktivite ve Sağlık Platformu nun oluşturulması bu girişimlere örnek olarak gösterilebilir (24). Ülkemizde de konuyla ilgili çeşitli etkinlikler yürütülmektedir. Bakanlıkça hazırlanan Sağlık 21: Herkes İçin Sağlık programında obezitenin hipertansiyon, diyabet gibi hastalıklar açısından önemli bir risk faktörü olduğu belirtilmiş ve 2020 yılına kadar primer koruma yaklaşımı ile 40 yaş ve üzeri nüfusta obezite prevalansının %10 oranında azaltılması hedeflenmiştir. Belirlenen hedeflere ulaşmak için Bakanlık tarafından hazırlanan ve faaliyete konan en önemli girişim Türkiye Obezite ile Mücadele Programı ve Ulusal Eylem Planı-2008-2012 dır. Geniş tabanlı ve mültisektörel bir katılım ile hazırlanan programın amacı, ülkemizde görülme sıklığı giderek artan ve çocuklarla gençleri etkileyen bu hastalıkla etkili şekilde mücadele etmek, toplumun obezite ile mücadele konusunda bilgi düzeyini arttırarak bireylerin sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmalarını teşvik etmek ve ülkemizde obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların görülme sıklığını azaltmaktır (4,24). www.korhek.org 539

TAF Preventive Medicine Bulletin, 20010: 9 (5) KAYNAKLAR 1. Martinez MA, Puig JG, Mora M. et al. Metabolic syndrome: prevalence, associated factors, and C- reactive protein. Met Clin Experiment. 2008; 57: 1232-1240. 2. Baker R, Goodloe RJ, Larkin EK et al. Multivariate association analysis of the components of metabolic syndrome from the Framingham Heart Study. BMC Proc 2009; 3(Suppl 7): S42. 3. Misra A, Khurana L. The Metabolic Syndrome in South Asians: Epidemiology, Determinants, and Prevention. Meta Syndr Relat Disord. 2009; 7(6): 497-514. 4. Tükiye de Diyabet Profili. Diyabet Bakım, İzlem ve Tedavisinde Mevcut Durum Değerlendirmesi. Diyabetin Önlenmesi ve Korunma. 1. Çalışma Grubu Raporu. s. 17-47. 5. Hydrie MZI, Phil M, Shera AS et al. Prevalence of Metabolic Syndrome in Urban Pakistan (Karachi): Comparison of Newly Proposed International Diabetes Federation and Modified Adult Treatment Panel III Criteria. Meta Syndr Relat Disord. 2009; 7: 119-124. 6. Grundy SM, Cleeman JI, Daniels SR et al. Diagnosis and Management of the Metabolic Syndrome. An American Heart Association/National Heart, Lung, and Blood Institute Scientific Statement. Circulation. 2005; 18: 2735-2752. 7. Bener A, Zirie M, Musallam M et al. Prevalence of Metabolic Syndrome According to Adult Treatment Panel III and International Diabetes Federation Criteria: A Population-Based Study. Meta Syndr Relat Disord. 2009; 7: 221-229. 8. Ekelund U, Anderssen S, Andersen LB et al. Prevalence and correlates of the metabolic syndrome in a population-based sample of European youth. Am J Clin Nutr. 2009; 89: 90-6. 9. Bokor S, Frelut ML, Vania A et al. Prevalence of metabolic syndrome in European obese children. Int J Ped Obes 2008; 3 (Suppl 2): 3-8. 10. Çizmecioğlu FM, Hatun Ş, Kalaça S. Metabolic syndrome in obese Turkish children and adolescents: comparison of two diagnostic models. Tur J Ped. 2008; 50: 359-365. 11. Kozan O, Oguz A, Abaci A, et al. Prevalence of the metabolic syndrome among Turkish adults. Eur J Clin Nutr. 2007; 61: 548-553 (METSAR). 12. Satman I, Yilmaz T, Sengul A, et al. Populationbased study of diabetes and risk characteristics in Turkey: Results of the Turkish diabetes epidemiology study (TURDEP). Diab Care. 2002; 25: 1551-1556. 13. Onat A, Türkmen S, Karabulut A ve ark. Türk yetişkinlerinde hiperkolesterolemi ve hipertansiyon birlikteliği: sıklığına ve kardiyovasküler riski öngördürmesine ilişkin TEKFARF çalışması verileri. Türk Kardiyol Dern. 2004; 32: 397-405. 14. Onat A, Ceyhan K, Basar O, et al. Metabolic syndrome: major impact on coronary risk in a population with low cholesterol levels-a prospective and cross-sectional evaluation. Atherosclerosis. 2002; 165: 285-292. 15. Mahley RW, Palaoğlu E, Atak Z, et al. Turkish Heart Study: Lipids, lipoproteins, and apolipoproteins. J Lipid Res. 1995; 36: 839-859. 16. Goodman E, Daniels SR, Morrison JA et al. Contrasting prevalence of and demographic disparities in the World Health Organization and National Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel III definitions of metabolic syndrome among adolescents. J Pediatr. 2004; 145: 445-451. 17. Cizmecioglu FM, Etiler N, Hamzaoglu O, Hatun S. Prevalence of Metabolic Syndrome in Schoolchildren and Adolescents in Turkey: a Population-based Study. J Ped Endoc Met. 2009; 8: 703-714. 18. Huang PL. A comprehensive definition for metabolic sydrome. Dis Model Mech. 2009; 2: 231-237. 19. Hadaegh F, Zabetian A, Tohidi M, et al. Prevalence of Metabolic Syndrome by the Adult Treatment Panel III, International Diabetes Federation, and World Health Organization Definitions and their Association with Coronary Heart Disease in an Elderly Iranian Population. Ann Acad Med Singapore. 2009; 38: 142-9. 20. Welin L, Adlerberth A, Caidahl K et al. Prevalence of cardiovascular risk factors and the metabolic syndrome in middle-aged men and women in Gothenburg, Sweden. BMC Public Hea. 2008; 403-411. 21. National Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel III. Circulation. 2002; 106: 3143-3421. 22. Steyn NP, Mann J, Bennett PH et al. Diet, nutrition and the prevention of type 2 diabetes. Pub Health Nut. 2010; 7(IA): 147-165. 23. Can life style modifications using therapeutic lifestyle changes (TLC) reduce weight and the risk for chronic disease? National Center for Chronic Disease Prevention and Health Promotion Division of Nutrition, Physical Activity, and Obesity. www.cdc.gov Erişim: 29.01.2010. 24. T.C. Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler_Daire_Başkanlığı_http://www.beslenm e.saglik.gov.tr/index.php?pid=59&mnewsdetail=5 [Erişim Tarihi: 29.01.2010]. 540 www.korhek.org