KARTOGRAFİK HARİTA ÜRETİMİ DERS NOTU. Doç.Dr. Türkay GÖKGÖZ. Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Kartografya Anabilim Dalı



Benzer belgeler
Büyüklük. Biçim. Dolgu. Beyazlık değeri (renkli ya da siyah beyaz) Yön. Renk (Çizgi ya da dolgu rengi)

KARTOGRAFYA ve HARİTA KARTOGRAFYA KARTOGRAFYA

KARTOGRAFYA ve HARİTA

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

Lejant tabanlı harita sunumları

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN temellerinin atıldığı Çanakkale zaferinin 100. yılı kutlu olsun.

Kartografya Ders Notu Bölüm 1 BÖLÜM 1: GİRİŞ. Türkay Gökgöz ( 1 1

Temel Haritacılık Bilgisi. Taha Sözgen İzmir, 2015

Algılama üzerinde etkilidir. Hareketi ve yönü belirleyici etki yaratırlar. Ayırma amaçlı. Kalın çizgiler daha etkilidir.

BÖLÜM 3: MATEMATİKSEL KARTOGRAFYA - TANIMLAR

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

YÜKSEKLİK ÖLÇMELERİ DERSİ GEOMETRİK NİVELMAN

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Planlaması Dairesi Başkanlığı. Temel Harita Bilgisi

MMT 106 Teknik Fotoğrafçılık 3 Digital Görüntüleme

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Coğrafik Objelerin Temsili. Nokta:

SAĞLIK VE GÜVENLiK İŞARETLERİ

İSTATİSTİK I KISA ÖZET KOLAYAOF

Tanımlar, Geometrik ve Matemetiksel Temeller. Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ. JDF329 Fotogrametri I Ders Notu

TABLO ve GRAFİKLER. Epidemiyoloji Konferansları Serisi Prof. Dr. Bahar GÜÇİZ DOĞAN, HÜTF Halk Sağlığı AD.

3. HARİTA PROJEKSİYONLARI

ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ Elektrik ve Elektronik Ölçmeler Laboratuvarı Deney Adı: Sensörler. Deney 5: Sensörler. Deneyin Amacı: A.

PROJE TEKNİĞİ DERSİ. PEYZAJ TASARIM ÖĞELERİ ve TASARIM İLKELERİ. Öğr. Gör. Hande ASLAN

22. Ölçü ve Kot Eklemek

UZAKTAN ALGILAMA TEKNOLOJİLERİ ile ARAZİ ÖRTÜSÜ ve ARAZİ KULLANIMININ BELİRLENMESİ

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

Fotogrametri Anabilim dalında hava fotogrametrisi ve yersel fotogrametri uygulamaları yapılmakta ve eğitimleri verilmektedir.

UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE SAYISAL UZAKTAN ALGILAMA

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

24. Yazdırma ve Plot Alma

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

Ormancılıkta Uzaktan Algılama. 4.Hafta (02-06 Mart 2015)

O Öğretme-öğrenme sürecinde araçgereçler genellikle öğretimi desteklemek amacıyla kullanılır.

Page 1. b) Görünüşlerdeki boşluklar prizma üzerinde sırasıyla oluşturulur. Fazla çizgiler silinir, koyulaştırma yapılarak perspektif tamamlanır.

Kitle: Belirli bir özelliğe sahip bireylerin veya birimlerin tümünün oluşturduğu topluluğa kitle denir.

Yrd.Doç.Dr. Ali SICAK BEÜ. EREĞLİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

ÇIĞ DUYARLILIK ANALİZİ RAPORU

Mühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

Kuzey Kutbu. Yerin dönme ekseni

TOPOĞRAFYA Temel Ödevler / Poligonasyon

JEOİD ve JEOİD BELİRLEME

o Önceden programlanamaz. o Bireysel kullanılamaz. o Hazırlık için süre gereklidir. o Görüntü yüksekliği faktörü

Yatay Eksen: Dürbünün etrafında döndüğü eksendir. Asal Eksen: Çekül doğrultusundaki eksen Düzeç Ekseni: Düzecin üzerinde bulunduğueksen Yöneltme

DİJİTAL GÖRÜNTÜ İŞLEME

VERİLERİN GRAFİKLER YARDIMIYLA SUNUMU Daire Grafikleri Yardımıyla Verilerin Sunumu Sütun(Çubuk) Grafikleri Yardımıyla Sunumu

TS ISO /Haziran 2007

HARİTA OKUMA BİLGİSİ

Gerçekçi (Realistic) görseller, üzerinde durulan gerçek nesneyi gösterir. Örneğin bir arabanın resmi gerçekçi bir görsel öğe olarak kullanılabilir.

BÖLÜM 1: MADDESEL NOKTANIN KİNEMATİĞİ


EĞĠTĠMDE ÖLÇME ve DEĞERLENDĠRME

HARİTA BİLGİSİ ve TOPOĞRAFİK HARİTALAR

İZDÜŞÜM PRENSİPLERİ 8X M A 0.14 M A C M 0.06 A X 45. M42 X 1.5-6g 0.1 M B M

RENK İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Fotogrametride işlem adımları

2 SABİT HIZLI DOĞRUSAL HAREKET

BULANIK MANTIK VE SİSTEMLERİ BAHAR DÖNEMİ ÖDEV 1. Müslüm ÖZTÜRK Bilişim Teknolojileri Mühendisliği ABD Doktora Programı

Haritası yapılan bölge (dilim) Orta meridyen λ. Kuzey Kutbu. Güney Kutbu. Transversal silindir (projeksiyon yüzeyi) Yerin dönme ekseni

SEC 424 ALTYAPI KADASTROSU. Yrd. Doç. Dr. H. Ebru ÇOLAK

PAFTA BÖLÜMLENDİRİLMESİ

New Project. User guide

OLASILIK ve KURAMSAL DAĞILIMLAR

Kontrol Sistemlerinin Analizi

İstatistik Nedir? İstatistiğin Önemi Nedir? Tanımlayıcı ve Çıkarımcı İstatistik ttitik Tanımlayıcı İstatistik Türleri Çıkarımcı İstatistiğin i iği

Alan verilerinin saptanması (Analizler)

MADDESEL NOKTANIN EĞRİSEL HAREKETİ

BÖLÜM 6 MERKEZDEN DAĞILMA ÖLÇÜLERİ

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA

EĞĠTĠM NOTLARI DETAM YAYINLARI

Harita : Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuşbakışı görünümünün belli bir ölçek dahilinde küçültülerek düzleme aktarılmasına denir

BÖLÜM 5 MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ

Ki- Kare Testi ANADOLU ÜNİVERSİTESİ. ENM 317 MÜHENDİSLİK İSTATİSTİĞİ İYİ UYUM TESTİ Prof.Dr. Nihal ERGİNEL

Harita Projeksiyonları ve Koordinat Sistemleri. Doç. Dr. Senem KOZAMAN

Mühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

M. MARANGOZ GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Dünya nın şekli. Küre?

Mühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

Şekil 7.1 Bir tankta sıvı birikimi

İstatistik ve Olasılık

Yrd. Doç. Dr. Caner ÖZCAN

JDF 116 / 120 ÖLÇME TEKNİĞİ / BİLGİSİ II POLİGONASYON

DİK KOORDİNAT SİSTEMİ VE

2. TOPOĞRAFİK HARİTALARDAN KESİT ÇIKARTILMASI

Mühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

İstatistik ve Olasılık

T.C. MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI HARİTA GENEL KOMUTANLIĞI HARİTA YÜKSEK TEKNİK OKULU KOMUTANLIĞI ANKARA

Hayatımızda Minimalizm. Müzik Tasarımında Minimalizm Tıpta Minimalizm Mimari Tasarımda Minimalizm Web Tasarımında Minimalizm

YAKLAŞIM SENSÖRLERİ (PROXIMITY) Endüktif, Kapasitif ve Optik Yaklaşım Sensörleri

İÇERİK PROGRAMLAMAYA GİRİŞ ALGORİTMA AKIŞ DİYAGRAMLARI PROGRAMLAMA DİLLERİ JAVA DİLİNİN YAPISI JAVA DA KULLANILAN VERİ TİPLERİ JAVA DA PROGRAM YAZMA

Algoritma ve Programlamaya Giriş

HABERLEŞMENIN AMACI. Haberleşme sistemleri istenilen haberleşme türüne göre tasarlanır.

ULUSAL STANDART TOPOGRAFİK HARİTA PROJEKSİYONLARI

Genelleştirme. Bu, haritanın haritası olduğu bölgenin basitleştirilmiş durumunu yansıtması anlamına gelir.

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT FAKÜLTESİ HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

TANIMLAYICI İSTATİSTİKLER

PERSPEKTİF VE DERiNLiK

Mühendislikte İstatistik Yöntemler

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

BÖLÜM 4 FREKANS DAĞILIMLARININ GRAFİKLE GÖSTERİLMESİ

Transkript:

http://www.yarbis.yildiz.edu.tr/gokgoz http://www.yildiz.edu.tr/~gokgoz KARTOGRAFİK HARİTA ÜRETİMİ DERS NOTU Doç.Dr. Türkay GÖKGÖZ Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Kartografya Anabilim Dalı

İçindekiler 1 SEMİOTİK BAKIŞ AÇISIYLA KARTOGRAFİK İŞARETLER... 2 1.1 Gösterge Bilim... 2 1.2 İşaretlerin Sınıflandırılması... 3 1.2.1 İkonlar... 6 2 RENK... 9 3 YAZI... 11 3.1 Yabancı Kelimeler... 13 4 TEMATİK İŞARETLEŞTİRME... 14 4.1 Nokta İşaretler... 14 4.2 Çizgi İşaretler... 16 4.3 Alan İşaretler... 17 5 TEMATİK HARİTA İÇİN TEMEL TOPOGRAFİK HARİTA... 20 6 NİCELİKSEL (KANTİTATİF) TEMATİK HARİTA ÜRETİMİ... 22 6.1 Nesnelerin Niceliksel İşaretler ile Gösterildiği Haritalar (Symbol Maps)... 23 6.1.1 Nokta nesneler... 23 6.1.2 Çizgi nesneler... 25 6.1.3 Yüzey nesneler... 26 6.2 Diyagramlar ve Grafikler... 26 6.2.1 Çizgi grafikler... 26 6.2.2 Çubuk grafikler... 28 6.2.3 Bölünmüş daireler... 29 6.3 Eşdeğer Haritaları (Isoline Maps)... 30 6.4 Koroplet (Choropleth) ve Dasimetrik (Dasymetric) Haritalar... 32 7 BİR BÜTÜN OLARAK HARİTANIN GENEL DÜZENİNE KARAR VERİLMESİ (MAP LAYOUT)... 33 8 Kaynaklar... 37 1

1 SEMİOTİK BAKIŞ AÇISIYLA KARTOGRAFİK İŞARETLER Harita, mekanın belli matematik ve grafik kurallara göre tasarımlanmış bir modelidir. Buradaki matematik kurallar, jeodezik ya da kartografik projeksiyonlar ve ölçek; grafik kurallar ise harita tasarımına yönelik kartografik ilkelerdir. Her tür ve ölçekteki harita tasarımında kullanılan grafik araçlar ve ilkeler için beraberce harita dili kavramının kullanılması genel kabul görmüş bir yaklaşımdır. Harita dilinin grafik elemanları için değişik ülkelerde ve bu bağlamda ülkemizde de değişik kavramlar kullanıla gelmektedir. İşaret, harita işareti, simge, sembol, ikon, signatür bu kavramlardan en sık rastlananlarıdır. Harita sonuç olarak, mekana ilişkin bilgilerin aktarımında kullanılan en etkin iletişim aracıdır. Bilgi aktarımının hangi türü olursa olsun veri ya da bilgi iletiminin yalnızca işaretler ile mümkün olduğu bilinmektedir. İşaretler ise gösterge bilim tarafından araştırılmaktadır. Gösterge Bilim için kullanılan diğer isimler, Semiotik ve Semiologie dir. Semiotik in temel araştırma konusunu doğal olarak sözel dilin sözlü ve yazılı işaretleri oluşturmaktadır. Buna karşın grafik dili için örneğin Grafik Semiologie kavramı kullanılabilmektedir. Harita ile bilgi aktarımında kullanılan işaretlerin de şüphesiz gösterge bilim kavramları ile değerlendirilmesi bilimselliğe uygun bir yaklaşım olur. Harita ile bilgi aktarımı teorik kartografya alanına girer. 1.1 Gösterge Bilim Daha önce ifade edildiği gibi gösterge bilim geçmişi yaklaşık 1930 lu yıllara giden bir bilim dalıdır ve özellikle işaretlerin insanlar arası bilgi aktarımını nasıl yaptıklarını araştırmaktadır. İnsan varlığının duyusal, duygusal, fizyonomik vb. çok yönlü nitelikleri nedeniyle böylesine bir konunun da çok yönlü analiz edilmesi gerektiği açıktır. Bilgi iletimi temelde, bir dizi işaretin karmaşık organizasyonu biçiminde gerçekleşir. Bir örnekle açıklanmak istenirse: Bir kişiye dinle diye seslenildiğini varsayalım. Bu durumda seslenen, bilgi iletişim zincirinin vericisi ; ses dalgalarının içinde yayıldığı hava kanal ve nihayet seslenilen kişi, alıcı durumundadır. Burada seslenilen kişinin dinle işaretini ancak Türkçe dilini biliyorsa anlayacağı açıktır. Aksi takdirde, bu işaret onun için ayrımını yapamayacağı akustik bir olaydan başka bir şey ifade etmez. Diğer bir deyişle verici ile alıcı arasında ortak bir işaret kodu bulunmak zorundadır. Bu kod sayesinde işaretler ya da işaret dizileri bir anlam kazanırlar. O halde işaretleri kullanmanın bir hedefi vardır. Örneğin, vericinin bir dizi anlamsız ses çıkarması iletişim amaçlı olmayacaktır. Bu durumda işaretin en önemli özelliklerinden biri, iletişimde belli amacı olan bir şey için kullanılıyor olmasıdır. Bilgi aktarım sürecinde bir işaretin üçlü ilişkisinden söz edilir. Bunlar: fiziksel olarak işaretin kendisi, işaretin referans aldığı kavram ve işaretin temsil ettiği nesne dir. Bu anlamda işaret bir şey olarak, bir şeyler için, bir hedef güdülerek üretilip, kullanılmaktadır. Buradaki bir hedef gütme, işaretin temsil ettiği objeyi tüm yönleri ile göstermediği anlamında da anlaşılmalıdır. Yani işaret bir nesneyi, ancak belli pratik hedefler doğrultusunda soyutlanmış bazı yanları ile gösterebilir, ya da bir iletişim olayında onun yerine geçer. Bu bağlamda genel olarak işaret için şu tanım verilmektedir: İşaretler, iletişim ve bilgi kazanımı olaylarında başka şeyleri gösteren ve bu obje (ya da objeler) hakkında bilgi kazanılması, saklanması, aktarılması amacıyla kullanılan ve duyusal olarak algılanabilen şeylerdir. 2

İnsanlar arası iletişimin değişik alanlarında en iyi bilgi aktarımını sağlamak üzere değişik işaret sistemleri geliştirilmiştir. Müzik için kullanılan sistem, Mors alfabesi, fizik ve kimya gibi bilimlerde kullanılan sistemler bunlardan akla ilk gelenlerdir. Bir işaret sisteminin fiziksel elemanlarına işaret repertuarı denilmektedir. İşaret sisteminin diğer bileşeni ise, bu işaretlerin birbirleri ile kombinasyonunun nasıl yapılacağını belirleyen kurallardır. Örneğin, müzik dilinde bir portede yer alan notaların anahtarlara göre anlam kazanması gibi ya da bir sözel dilin gramatiği gibi. 1946 yılında Charles Morris işaretlerin üç bakış açısından incelenmesini önermiştir: Sintaktik, Semantik, Pragmatik. Sintaktik: İşaretin fiziksel yönü ve bu bağlamda bir işaretin diğer işaretler ile nasıl üretildiğini araştırmaktadır. Örneğin, bir sözcüğün alt işaretleri, ya da alt işaretlerle üst işaretler (süper işaretler) arasındaki ilişkiler gibi. Bu aşamada işaretin temsil ettiği nesne söz konusu değildir. Semantik: İşaret ve bu işaret tarafından temsil edilen kavram (obje) arasındaki ilişkilerin incelendiği gösterge bilim alt disiplinidir. Pragmatik: İşaretin kökeni ve işaretin alıcıda uyandırdığı etkiyi araştırır. Örneğin grafik bir kurukafa işareti insanlarda neden tehlike ve korku endişesi oluşturmaktadır? Bu pragmatik olguda işaretin semantik rolü nedir? 1.2 İşaretlerin Sınıflandırılması Sintaktik açıdan ve pragmatik açıdan, işaretlerin analiz edilmesi şüphesiz harita dili için de düşünülebilir. Fakat böylesine bir analizin harita ile bilgi aktarımında kullanılan işaretlerin sınıflandırılması bakımından vereceği fazla bir şeyin olmadığını düşünmek gerekir. Dolayısıyla işaret ile işaretin temsil ettiği nesne arasındaki ilişkiye göre işaretleri sınıflandıran semantik bakış açısının şüphesiz harita işaretleri için de uygulanabilirliğinin olması akla yakındır. Bu bağlamda ikon, indeks ve sembol kavramları ile ifade edilen işaretlerle bu işaretler tarafından temsil edilen objeler arasındaki ilişkilere öz olarak bakma gereği vardır (Şekil 1.1). İndeks: İşaret ile işaretin gösterdiği obje arasında fiziksel bir ilişki varsa bu işaret indeks olarak anılır. Bir şeyi göstermek üzerek kullanılan parmak işareti, rüzgâr yönünü gösteren bir rüzgâr bayrağı ya da rüzgâr oku, bir yerde yangın olduğunu ya da bir şeyin yandığını gösteren duman gibi. İkon: Gösterdiği nesneyi onun bir özelliği ile ifade eden işaretlerdir. Örneğin bir fotoğraf, bir objenin teknik bir çizimi, bir diyagram, fiziki bir olayı modelleyen bir formül ikon türü işarete örnek olarak verilmektedir. Sembol: Sembol ile gösterdiği nesne arasındaki ilişki ise, tamamen serbest belirlenmektedir. Anılan serbestinin nedeni, sembolün gösterdiği objenin daima soyut bir nesne olmasıdır. Sembol ile onun gösterdiği kavram arasında geniş anlamda yorumlanabilecek bir ilişki söz konusudur. Sembol, onu işaret olarak kullanan belli grup insanlarda aynı düşünce ve duyguları yaşatır (Şekil 1.2). 3

Şekil 1.1: Kartografik iletişimde kendilerine bilgi yüklenen, dolayısıyla harita işareti olarak yorumlanması gereken işaretler Şekil 1.2: Sembol örnekleri Örneğin; beyaz rengin namus temizliğini, siyah rengin yası, kırmızı rengin aşkı ya da saldırganlığı, mavi rengin ılımlılık ve ağırbaşlılığı, terazinin adaleti sembolize etmesi burada verilecek klasik örneklerdir. Buna karşın bazı doğu ülkelerinde ise siyah renk yerine beyaz renk, yası temsil etmektedir. Bu örneklerden, ilgili insan toplumunun gelenek ve anlayışının sembol için ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Benzer biçimde bazı hayvan ve dolayısıyla hayvan resimleri ile bazı çizimlerin, bazı kavramları sembolize ettiği bir gerçektir. Aslanın gücü, tilkinin kurnazlığı, kalbe saklanmış bir okun sevgiyi sembolize etmesi gibi. Burada sembolün görsel bileşenleri (özellikle biçimi ve rengi) ile onun gösterdiği soyut nesne arasında belli, insanlar tarafından duygusal olarak kurulmuş etkili bir bağ olduğu açıktır. Buradan tekrar anlaşılacağı üzere sembol bir toplumun kendisine yakıştırdığı bir soyut nesneyi, ya da içimizde yaşadığımız bir olguyu (yas, sevinç, barışseverlik, adil olma vb.) göstermektedir. 4

Harita ile bilgi aktarımında kullanılan işaretler, yukarıda temel özellikleri ifade edilen indeks, ikon ve sembol kavramları ışığında analiz edildiğinde hemen hemen yalnızca ikonik karakterli oldukları görülecektir. Bir haritada, örneğin bir nehrin su akış yönünü gösteren bir ok işareti zorlama ile indeks olarak yorumlanabilir. Benzer biçimde tematik bir haritada savaş halindeki iki ülkeden birinin kırmızı, diğer ülkenin mavi renkle gösterilmesi birisinin saldırganlığını, diğerinin barışseverliğini ifade etmek için kullanılmış olabilir. Burada şüphesiz ilgili renklerin sembol fonksiyonundan yararlanılmış olabilir. Ama unutmamalıdır ki haritanın temel görevi somut ve objektif olan, duygusal sübjektif değerlendirmelerden uzak, mekana ilişkin veri aktarmaktır. Semiotik bakımdan incelendiğinde, harita ile bilgi aktarımında kullanılan işaretlerin temelde sembol olarak adlandırılmalarının uygun olmadığı kolaylıkla anlaşılmaktadır. Zira sembolün ancak mistik, mitolojik, insanüstü büyülü, kültürel efsane vb. olaylarla ilişkili olan içeriği, genellikle haritanın gösterime esas aldığı somut içeriğin konusu değildirler. Bu bağlamda, yazılar dışında grafik harita işaretlerinin çok büyük kesiminin ikon olduklarına şüphe yoktur. Fakat harita ile bilgi aktarımında kullanılan işaretler yalnızca grafik karakterli olanlar değildir. Yazılı sözcüklerin de haritada belli bilgileri aktarma (gösterme) fonksiyonları vardır. Dolayısıyla daha önce verilen işaret tanımına uymaktadırlar. Bu nedenle, kartografik işaret sistemi içine dahil edilme zorunlulukları vardır. Aynı biçimde altlık boyutları, haritada grafik işaretlerle gösterilen objelerin birbirlerine göre olan mekansal konumları hakkında bilgi aktardığından, semiotik anlamda kartografik işaret sisteminin bir alt grubu olarak yorumlanmalıdır. Haritayı mekansal verilerin aktarımında diğer bilgi iletim araçlarına göre üstün kılan en önemli özelliğin burada yattığına şüphe yoktur. Fakat bu aşamada bizi daha çok ilgilendiren, harita ile bilgi aktarımında kullanılan grafik işaretlerdir. Haritada kullanılan grafik işaretlerin semiotik anlamda ikon olduklarını gösterebilmek için ikonlar ile temsil ettikleri nesneler arasındaki ilişkiye biraz daha değinmek yararlı olacaktır. En basit haliyle söylemek gerekirse, birçok kez vurgulandığı gibi, ikon gösterdiği objenin özelliklerini yansıtan, diğer bir ifade ile onunla doğal bir benzerlik taşıyan, işaret türüdür. Fakat burada ifade etmek gerekir ki, ikon ile onun gösterdiği gerçek obje arasında ortak özellikler yoktur. Örneğin bir insan fotoğrafı ikonik bir gösterimdir. Fakat bu resim ile resimdeki insan arasında hangi ortak özellikler vardır? Göz kısmı ele alınırsa, gerçek göz (yalnızca dıştan görsel durumu bakımından) bunun sayılamayacak kadar değişik özelliği vardır, örneğin üç boyutludur. Buna karşın örneğin resim düzlemsel bir gösterimdir. Burada söylenen şey, bir fotoğrafın bile belli derecede ancak ikonik olabildiğidir. İleri gidilerek söylemek gerekirse, bir objenin tam ikonik gösterimi, yine ancak kendisidir. O halde doğru ifade, ikon, insan algılama organı tarafından temsil ettiği objeye doğal yapısı bakımından bazı noktalarda benzediği sanılan işarettir. Buradaki doğal yapısı bakımından bazı noktalarda benzeme olgusuna yine biraz değinmek gerekecektir. İnsan ikonların görsel olarak yorumlanmasında, işaretin münferit bileşenleri arasında ilişkileri, renkleri vb. algılar ve bunları karmaşık bir zihinsel işlemden geçirerek belli bir kavram olarak yapılandırır. Bu sentezde daha önceki deneyimler belirleyici rol oynar. Buradaki belirleyici deneyimlere, kazanılmış kodlar da denilmektedir. İkon ile temsil ettiği obje arasında doğal benzerlik bulunması gerçeği, ikonun gelişigüzel tasarımlanmadığı anlamına gelmektedir. Bir kağıda bir otomobil silueti çizilirse bunun bir otomobil işareti olduğunu hemen herkes tanıyacaktır. Buradaki benzerlik nerededir? Bir otomobilin böyle tek bir çizgisi yoktur. Buna rağmen yapılan çizim neden otomobil olarak algılanmaktadır? Bu çizginin 5

yaptığı tek şey mekanı çizgi dışı ve çizgi içi olarak ikiye ayırmaktadır. Fakat bu çizgi yapının otomobil olarak algılanmasının temelinde çok zengin ve karmaşık bir dürtü birikimi, analizi ve sentezi yatmaktadır ve şüphesiz bu dürtülerin, kağıttaki çizgilerle kıyaslanması mümkün değildir. Kazanılmış kodlar bir anlamda ilgili obje için en karakteristik özelliklerdir. Bunlara semiotikte, objelerin tanınma kodları da denilmektedir. Kazanılmış kodlar, bir ikonun tasarımında dikkate alındığı ölçüde işaretin temsil ettiği nesne o kadar kolay tanınacaktır. İkonlarda temsil edilen obje ile ortak özellikler söz konusu değildir, burada objeye ait kazanılmış kodlar (algılama kodları) ile işaret arasındaki benzerlik temel belirleyicidir. Bu benzerlik ne kadar uygun ve çok yönlü ise, işaretin ikonluk derecesi o kadar yüksek demektir. 1.2.1 İkonlar Kartografik iletişimde kullanılan ikonlar, grafik değişkenler (büyüklük, biçim, renk, doğrultu, dolgu ya da desen ve beyazlık değeri) ve temel grafik yapı taşları denilen nokta, çizgi ve alandan meydana getirilmiş grafik işaretlerdir (Şekil 1.3 ve 1.4). Şekil 1.3: Grafik değişkenler Şekil 1.4: Temel grafik yapı taşlarına göre grafik değişkenler İkonlar mekansal objeleri belli matematiksel ve kartografik kriterlere göre temsil ederler. Burada vurgulanması gereken bir nokta, haritada bir işaretin bir yerde bulunması, temsil edilen objenin gerçek doğada orada bulunduğu anlamına gelirken, bir yerde işaretin bulunmaması mutlaka tersi 6

anlamına gelmemektedir. Haritanın amacı, haritası olduğu bitmez tükenmez zenginlikte bilgi içeren mekanı, her yönüyle ama her yönüyle göstermek değildir ve bu fonksiyon hiçbir zamanda bu biçimde tanımlanmamıştır. 1.2.1.1 Figür ikonlar Bir objenin figür ikonlarla gösterimi için teorik olarak çok sayıda imkan vardır. Örneğin kimya endüstrisi, bu obje ile yakın ilişki içinde olan objelerle bağlantı kurularak tasarımlanmış ve ikonluk derecesi farklı işaretlerle gösterilebilir. Değişik biçimli damıtma tüpleri, daire, kare, üçgen vb. figür ikonların biçimi ve büyüklükleri harita projeksiyonu ve ölçek ile belirli değildir. Dolayısıyla figür ikonların haritadaki büyüklükleri ve harita ölçeği kullanılarak bu işaretler tarafından temsil edilen objenin gerçek doğadaki büyüklüğüne geçilemez. Buna karşın tematik bir haritada figür ikonlarla mutlak büyüklüklerin gösterimi yapılacaksa, kesinlikle işaret ölçeği olarak anılan ikinci bir ölçeğe gerek duyulacaktır. Bu durumda harita ölçeği ile işaret ölçeği arasında belirli bir matematik kural yoktur. Örneğin büyük ölçekli bir topoğrafik haritada sokak lambası işareti, o lambanın aydınlatma gücü ya da direğin mekansal yayılış biçimi ya da mekanda kapladığı alan büyüklüğü hakkında herhangi bir bilgi vermez. Buradaki amaç yalnızca ne nerede sorusuna yanıt vermektir ve burada ancak nitel karakterli bir bilgi aktarımı yapılmaktadır. İkonun biçimi, ilgili objenin değişik açılardan algılama kodlarının grafik taklidi ile belirlenmektedir. İkonluk derecesi küçük tutulmak istenirse işaret tamamen bir anlaşım (uzlaşım) sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Geometrik biçimli figür ikonlar bu tür harita işaretleridir. Figür ikonlar ayrıca resimsel figür ikonlar ve rakam/harf biçimli figür ikonlar olarak sınıflandırılmaktadır (Şekil 1.5). Şekil 1.5: Figür ikon örnekleri: Geometrik (sol), resimsel (orta) ve rakam ve harf biçimli (sağ) İkonluk derecesi yalnızca biçim ile ilişkili değildir. Örneğin yüksek dağların 12 ay karlı zirvelerinin gösteriminde beyaz rengin, ya da akarsu ve durgun su objelerinin gösteriminde mavi rengin değişik beyazlık değeri ya da türlerinin kullanılması başka ikonluk örneğidirler. 1.2.1.2 İzdüşüm ikonlar İzdüşüm ikonların temel fonksiyonu somut ya da soyut bir mekansal objeyi harita ölçeği ve grafik olanaklar çerçevesinde konum koruyarak göstermektir. Örneğin bir zirve noktasını gösteren bir çarpı işareti, bir kıyıyı gösteren çizgi, orman sınırı işareti birer izdüşüm ikondur. Bu tür ikonlara grafik değişkenler uygulanarak işaretin gösterdiği objeye ait başka bilgiler de aktarılabilir. Farklı idari birimlerin sınırlarının gösteriminde farklı renk ve yapıda çizgi işaretlerin gösterilmesi gibi. 7

İlgili harita projeksiyonu ve harita ölçeği, izdüşüm ikonların haritadaki biçimi bakımından kesin belirleyicidirler. Bu nedenle izdüşüm ikonların haritada konumları ile oynanamaz. Diğer bir ifade ile bu işaretlere grafik değişkenlerden biçim ve doğrultu uygulanamaz. Çizgisel bir objeyi temsil eden bir izdüşüm ikon, ilgili objenin doğadaki uzunluğu, alansal objelerin sınır işaretleri içinde kalan alan ise ilgili alansal objenin alan değeri hakkında bilgi aktarır. Basit bir ifade ile izdüşüm kavramı bu işaretlerin, işareti oldukları objelerin planimetrik kesitleri ile işaret arasındaki yüksek ikonluk derecesinden gelmektedir. Burada ikonluk derecesini sınırlayan yine harita ölçeği (buna bağlı olarak genelleştirme ve grafiksel kısıntılar) ve harita projeksiyonudur. İzdüşüm ikonların ayrıca temsil ettikleri objenin gerçek doğadaki gidiş ve yayılışları hakkında bilgi verdikleri de unutulmamalıdır. Bu bağlamda haritayı harita yapan ana nedenin izdüşüm ikonlar olduğuna şüphe yoktur. Haritalarda izdüşüm ikonlar yalnızca somut doğa objeleri için kullanılmazlar. Meteoroloji amaçlı bir haritada, eş basınç eğrileri ya da eş sıcaklık eğrileri izdüşüm ikonların başka örnekleridir. 8

2 RENK Renk sübjektif bir konudur. Aydınlanma ve okuyucunun göz yapısı ile bağlantılıdır. Fiziksel ve fizyolojik olarak renk, belirli dalga boylarındaki ışığın (400-700 nm arası) göz-beyin organları vasıtasıyla kişide meydana getirdiği etkidir. Madde olarak ise renk bir boya maddesidir. Işık rengi ise, herhangi bir ışık kaynağından çıkan ve gönderilen renksel etkidir. Renksiz ışık bir cisim üzerine düşerse, tayfın bir kısmı cisim tarafından yutulur. Tayfın geri gönderilerek göz-beyin tarafından algılanan kısmına, o cismin rengi denilir. Işığın dalga boyuna göre incelenmesinde, mavi, yeşil ve kırmızı renklerin insan gözü tarafından algılanabilen 3 temel renk olduğu görülür (Şekil 2.1). Diğer renkler bunların arasında yer alır ve bunlardan yararlanarak insan beyni diğer renkleri algılar. Renkler üç faktörle karakterize edilir: Rengin ismi (Hue) Rengin doyguluk derecesi (Saturation) Şekil 2.1: Işığın görülebilir dalga boyları ve temel renkler 9

Beyazlık değeri (Intensity/Value) Renklerin algılanmasında değişik sentezler uygulanır. Bunlardan en çok kullanılan ikisi şunlardır: 1) Eklemeli/Toplamalı (Additive) Sentez: Prensip; tek renkli ışınların birleşerek diğer renkleri oluşturmasıdır. 1860 yılında İskoç bilim adamı James Clark Maxwell tarafından ortaya konmuştur. (Örneğin televizyon tüpleri bu prensiple çalışır). Görülebilen 3 renk (Mavi-Yeşil ve Kırmızı- İngilizce Red Green Blue-RGB) birleşirse beyaz rengi verir. Yeşil, Kırmızı ve Mavi renklere temel renkler denir. Bunların arasında tamamlayıcı renkler vardır. Yeşil + Mavi + Kırmızı = Beyaz Yeşil + Kırmızı = Sarı Kırmızı + Mavi = Macenta Yeşil + Macenta = Beyaz Kırmızı + Cyan = Beyaz Mavi + Sarı = Beyaz 2) Çıkarmalı (Soustractive) Sentez: Bu sentezin prensibi, bir ışın demetinden, filtre ile bazı ışınları çıkararak istenen karışımı elde etmeye dayanır. Temel renkler Kırmızı, Yeşil ve Mavidir. Burada bu üç renkten birini geçirmeyen, diğer ikisini geçiren rengi bulmak gerekir. Bu renkler de eklemeli sentezde tamamlayıcı renk olarak tanımlanan cyan, macenta ve sarı (yellow) renklerdir ve burada ana renkler olarak adlandırılır. Cyan kırmızıyı geçirmez, mavi ve yeşili geçirir, sarı maviyi geçirmez, kırmızı ve yeşili geçirir, macenta yeşili geçirmez, kırmızı ve maviyi geçirir. Ana renkler ikili gruplar halinde ilişkilendirildiğinde temel renkler elde edilir. Cyan + Macenta = Mavi Cyan + Sarı = Yeşil (Mavi+Yeşil) + (Kırmızı + Mavi) = Mavi (Beyaz) + Mavi = Mavi (Mavi + Yeşil) + (Kırmızı + Yeşil) = Yeşil Şekil 2.2: Eklemeli/toplamalı sentezde renkler (Beyaz) + Yeşil = Yeşil Şekil 2.3: Çıkarmalı sentezde renkler Sarı + Macenta = Kırmızı (Yeşil + Kırmızı) + (Mavi + Kırmızı) = Kırmızı (Beyaz) + Kırmızı = Kırmızı Ana renklerin değişik oranlarda birleştirilmeleri ile tüm renkler elde edilir. 10

3 YAZI Konuşma diline ait yazılı sözcükler, insanlığın bilim ve kültür yaşamına ait çeşitli dallarda çok yönlü olarak kullanılan ve yeri doldurulamayacak önemli bir araçtır. Ancak mekansal referanslı bilgilerin aktarımı için de yazı dili yetersiz kalmaktadır. Kartografya yalnızca grafik işaret sisteminin temellerine dayanarak bilgi iletimini eksiksiz olarak yerine getiremez. Kullanılan işaretlerin anlamları açıklanmalıdır. Pafta resim alanındaki özel isimler yazı ile ifade edilir. Topografik haritalar ölçeğe bağlı olarak aşağıdaki nesnelere ait özel isimleri içerirler: Bölge isimleri Ada, körfez, koy isimleri Dağ grupları, dağ zirveleri isimleri Akarsu ve göl isimleri Köy, kasaba, mahalle, semt isimleri Bina isimleri, vb. Rakamlar ise öncelikle bazı noktalara ait yüksekliklerin belirtilmesinde kullanılır. Ayrıca yol numaraları da rakamlarla belirtilmektedir. Harita dilinde grafik değişkenler yazılara da uygulanır. Bu şekilde yazı, ait olduğu objenin özel ismi dışında da bilgiler taşıyabilir. Harita yazıları kartografik işaret sisteminin ayrılmaz parçalarıdır. Yazılar aşağıdaki özellikleri ile tanımlanır: Yazı türü o Antik o Batone o Norm Yazı Yazı eğikliği Yazı genişliği Yazı kalınlığı Yazı büyüklüğü Yazının rengi Şekil 3.1: Yazı özellikleri Yazılara ilişkin bazı kurallar şöyle sıralanabilir: Yazılar ya tamamen karada ya da denizde (gölde) olmalıdır. Yazı haritanın genel yönüne uygun olmalıdır (Şekil 3.2). o Büyük ölçekli haritalarda pafta kenarına paralel (yatay) o Küçük ölçekli haritalarda paralellere paralel Yazı gerekli değilse eğrisel olarak yazılmamalıdır. İsimler normal boşluklu yazılmalı harfleri araları açılmamalı Yazı ve haritadaki diğer veriler çakışır ise yazı değil veriler kesintiye uğramalı Baş aşağı yazı kesinlikle kullanılmaz. 11

Şekil 3.2: Doğru ve yanlış yazı yönleri Şekil 3.3: Nitelik bildiren harita yazıları, a) işaretler yerine açıklama olarak, b) bir obje sınıfının daha da ayrıntılandırılması, c) nitelik bildirme Şekil 3.4: Konumu ifade eden harita yazıları Şekil 3.5: Doğru/yanlış yazı örnekleri 12

3.1 Yabancı Kelimeler Transkripsiyon: Her kelimenin fonetiğinin diğer bir dile geçirilmesidir. Yani burada her iki dildeki okunuş şekli aynı olacaktır. İngilizce America olarak yazılan fakat söylenisi hem Türkçe hem İngilizce Amerika biçiminde yazılması örnek olarak verilebilir. Transliterasyon ise başka dildeki kelimenin yazılışının değiştirilmeden ikinci yazı diline aktarılmasıdır. America sözcüğünün yine America olarak başka bir dile geçirilmesi örnek olarak verilebilir. 13

4 TEMATİK İŞARETLEŞTİRME Coğrafi konumlarına göre bazı nesnelere ilişkin bilgi vermek için, Tematik Kartografya nın bir dil olarak kullanımı, bu dilin alfabesinin (işaretlerinin) ve onları kullanma yolunun bilinmesini gerekli kılar. İşaretleri kullanma yolu aşağıdaki faktörlere bağlıdır: Ne gösterilecek? Harita kimlere hitap edecek? Hangi materyaller ve teknik imkanlar mevcut? Bizim algılama ölçeğimize göre, arazideki nesneler bize kendilerini; noktalar, çizgiler ve alanlar olarak gösterecektir. Eğer bir uçaktan bir ağaca bakarsak, yalnız bir nokta algılarız, fakat aynı ağacın altında oturursak, ağacın gölgesinin kapladığı alanın farkında olabiliriz. Benzer biçimde, küçük ölçekli bir gözlemde, bir yolu bir çizgi olarak görürüz, ancak yol yapımcısı, yolun yüzeyi hakkında bize bilgi verebilir. Harita, yeryüzünün bir parçasının ölçekli gösterimi olduğu için; nokta, çizgi ve alan nesneleri, işaretler kullanarak göstermek durumundayız. Bu işaretler; nokta, çizgi ve alanların genel biçimini koruyacaktır. Bu işaretler, nitel (kalitatif) ve nicel (kantitatif) olarak iki grupta toplanır. Nitel işaretlerin kullanımı ile yetinirsek, harita kullanıcısına yalnız bir okul, bir demiryolu istasyonu ya da bir akaryakıt istasyonu gibi belli bir yerdeki bir nesnenin varlığını gösterebiliriz. Nicel işaretlerin kullanımıyla, harita kullanıcısının dikkati, gösterilen nesnenin göreli önemine çekilmiş olur (örneğin, 750 öğrencili bir okul, yılda 2 milyon yolcusu olan bir demiryolu istasyonu veya ayda 50,000 galon yakıt dağıtımı yapan bir dolum istasyonu). 4.1 Nokta İşaretler Nokta işaretler aşağıdaki değişkenlere göre sınıflandırılabilir: Büyüklük (size) Ton değeri (grey value) Dolgu (grain or structure) Renk (colour) Doğrultu (orientation) Biçim (shape) Ton değeri ve dolgu dan, nokta işaretin içinin doldurulması anlaşılır. Ton değeri, bir işarete bakıldığında harita kullanıcısının gözü ile algılanan ışığın miktarını işaret eder; ancak, dolgu sadece göz tarafından algılanacak ışığın miktarı değil, aynı zamanda noktanın içindeki spesifik form ile ilgili bir değişkendir. Renkler -uygun kullanıldığında- bir haritanın okunabilirliğini geliştirir ve bu nedenle teknik ve ekonomik imkanlar elverdiği sürece kullanımları önerilir. 14

Şekil 4.1: Nokta işaret değişkenleri Bir nokta işaretin biçimi; geometrik, resimsel veya bir harf (veya kelime)/rakam olabilir. İşaretin biçimi, gösterilecek nesneye uygun olmalıdır (örneğin, tuğla fabrikası için dikdörtgen, bahçe için çiçek veya elmas madeni için E harfi). Haritanın fonksiyonu da bir nokta işaret için biçim seçimini etkiler. Resimsel işaretlerin kullanıcılara herhangi bir özet formdan daha çok hitap edeceği bir gerçektir. Aynı nesnenin niceliklerindeki değişiklikler aşağıdaki gibi gösterilebilir: Nokta işaretin büyüklüğünü artırarak, Ton değerini veya bir dolgunun ton değeri efektini artırarak ve Derecelendirilmiş bir seriye göre renkleri artırarak (Şekil 4.2). Şekil 4.2: Derecelendirilmiş bir seriye göre artan renkler Tersi olarak, niteliksel işaretler tasarlarken, istenmeyen herhangi bir derecelendirme vurgusundan kaçınmak için çok dikkatli olmak gerekir. 15

4.2 Çizgi İşaretler Çizgi türlerini üç ana grupta toplayabiliriz: İki alan arasındaki sınırı gösteren çizgiler. Gerçekten yeryüzünde mevcut olan çizgisel nesneler. Bu çizgisel nesneler hareket etmedikleri için statik olarak isimlendirilir. Yalnız bir kez algılanabilen çizgisel nesneler. Bu çizgisel nesneler bir nesnenin (örneğin, bir uçak, otomobil veya gemi) hareketi sonucu ortaya çıkar. Bu çizgisel nesneler bir hareketi işaret ettikleri için dinamik olarak isimlendirilir. Çizgi işaretler, nokta işaretler için kullanılan değişkenlere göre sınıflandırılabilir ve nokta işaretler için yapılan yorum, çizgi işaretler için de geçerlidir (Şekil 4.3). Şekil 4.3: Çizgi işaret değişkenleri Bununla birlikte, dinamik çizgi işaretlerin daima hareket(ler)in yönünü işaret etmek zorunda oldukları söylenmelidir. Bu amaçla ok veya ok başı kullanmak alışılagelmiş bir çözümdür. Tematik çizgi işaretlerin yeri, iki olasılığa göre belirlenebilir: Normal durum, çizgi işaretin gerçek yerine yerleştirilmesidir. Örneğin, yol veya nehir taşımacılığı hakkında bilgi veren bir işaret, normal olarak bu yolun veya nehrin coğrafi konumunu takip eder. 16

Gerçek yeri bilinmediği durumlarda, hava ya da deniz ulaşımı gibi, yalnız kalkış noktası ile varış noktasını birleştirmek için bir çizgi işarete ihtiyaç vardır. Bu amaçla düz ya da eğri çizgi kullanılır (Şekil 4.4). Şekil 4.4: Çizgi işaret yerleştirme olasılıkları 4.3 Alan İşaretler Alan işaretler de niceliksel ve niteliksel olabilir. Ayrıca, kullanılan değişkene (ton değerleri, dolgu, renk, doğrultu, biçim ve büyüklük) göre sınıflandırılabilir (Şekil 4.5). Şekil 4.5: Alan işaret değişkenleri 17

Niceliksel alan işaretler, derecelendirilmiş serilere göre düzenlenmelidir. Böylesi serilerde en koyu gölgeler veya en canlı renkler, yüksek değerleri işaret etmek için kullanılır. Şekil 4.6: Derecelendirilmiş bir seriye göre alan işaretleri Koyu gölgeler, gri değerleri artırarak elde edilir. Gri değer, yani yoğunluk, çeşitli yöntemlerle artırılır: 1) cm başına daha fazla nokta kullanmak veya daha kalın noktalara geçmek 2) Noktalardan çizgilere geçmek 3) cm başına daha fazla çizgi kullanmak veya daha kalın çizgilere geçmek 4) Tek çizgilerden çapraz çizgilere geçmek 5) cm 2 başına daha fazla çizgi kullanmak veya daha kalın çapraz çizgilere geçmek 6) Siyah renk kullanmak Çeşitli renklerden meydana gelen derecelendirilmiş seriler, dikkatli seçilmelidir. Örneğin, bir sıcaklık haritasında alışılagelmiş olan şöyle iki derecelendirilmiş serinin kullanılmasıdır: 0 C nin üstünde artan sıcaklıklar için sarı, turuncu, kırmızı, koyu kahverengi ve 0 C nin altında azalan sıcaklıklar için açık maviden koyu maviye renkler ve mor. Bu aşamada, alan sınırları hakkında birkaç şey söylemeliyiz. İyi tanımlanmış alan sınırlarını çizmek problem değildir; sürekli (kesikli olmayan) bir çizgi ile halledilir. Bununla birlikte, iki olasılık daha ortaya çıkabilir: Alanın sınırları tam olarak bilinmeyebilir. Bu durumda, kesikli çizgi kullanılır. İki alan birbiri üzerine binebilir. Bu durumda, diş şeklinde veya yeni bir geçiş alanı ile sınırı gösterebilirsiniz (Şekil 4.7). 18

Şekil 4.7: Alanlar arasındaki sınırlar 19

5 TEMATİK HARİTA İÇİN TEMEL TOPOGRAFİK HARİTA Tematik harita üretiminde topografik haritaların temel olarak kullanılmasında duruma göre çeşitli yollar izlenebilir. Bir uç çözüm, topografik haritayı olduğu gibi kullanmaktır. Diğer uç çözüm, ülkenin ulusal sınırı hariç, tüm topografik ayrıntıları göz ardı etmek, göstermemektir. Tabi ki, bu iki uç arasında her seçenek mümkündür (Şekil 5.1). Şekil 5.1: Temel topografik harita Topografik harita üretimi amaçlarından biri de, topografik haritaların tematik haritalar için temel olarak kullanımı olmasına rağmen, çoğu zaman kartograf bu aracı kendi özel amaçlarına adapte etmek zorunda olacaktır. Çünkü; 20

Topografik harita zaten çok fazla ayrıntıya sahiptir: İyi bir topografik harita tüm ayrıntıyı içerir ve yüzeyi (haritanın çizim alanı) en verimli şekilde kullanılır. Bir de tematik ayrıntılar ilave edildiğinde aşırı kalabalık bir doküman ortaya çıkar. Topografik haritalar çoğunlukla çok renkli olarak basılır ve çoğu durumda bu renkler tematik bilgide karmaşaya yol açar. Bu nedenlerle, tematik harita üretiminde temel olarak kullanılacak topografik haritaların -herhangi bir genelleştirme yapılmaksızın- bir de monokrom (tek renkli) baskıları hazırlanır. Ancak, kimi durumlarda bu da problemi çözmek için yeterli olmaz ve topografik haritaların genelleştirilmesi kaçınılmaz olur. Genelleştirmede hangi ayrıntılar alıkoyulacak sorusuna cevap, temel harita, sonuç tematik harita için fonksiyonel olmalıdır prensibiyle açıklanabilir. Bir tematik haritanın temelinde aşağıdaki nedenlerden dolayı topografik ayrıntılara gereksinim duyulur: Yönlendirme (orientation) için gereksinim duyulur. Topografik ayrıntılar tematik haritanın konusu ile ilgili oldukları için gereksinim duyulur. Örneğin, hava trafiğini gösteren bir haritada bir havalimanına komşu durumundaki şehirlere gereksinim duyulur; sulu veya kuru tarım arazilerini gösteren bir haritada hidrografyaya ihtiyaç vardır. Yönlendirme için gereksinim duyulan elemanlar genellikle şunlardır: Harita ağı veya grid, su toplama çizgisi, arazinin deseni, yerleşim yerleri, iletişim ağı, idari sınırlar ve coğrafi isimler. Haritanın konusunun fiziki ya da sosyal olmasına göre, fiziki veya sosyal nesnelere vurgu yapılacaktır. Coğrafi isimler tabi ki daima görünen nesneleri tanımlayacaktır. Şimdiye kadar tartıştığımız tüm temel haritalar, çizgi haritalardır. Diğer alternatif, tematik harita üretiminde temel harita olarak foto haritaların kullanımıdır. Özellikle haritanın konusunun tamamen peyzaj ya da peyzajın çoğu bileşeni ile yakından ilişkili olması durumunda, foto harita yöntemi tematik harita üretimi için hızlı, ucuz ve doğru bir temel sağlayacaktır. 21

6 NİCELİKSEL (KANTİTATİF) TEMATİK HARİTA ÜRETİMİ Üretilen çoğu tematik harita, nicelikleri göstermektedir. Özellikle bir ülkenin ya da bir bölgenin gelişimi göz önüne alındığında, yöneticiler doğru kararlar verebilmek için niceliklere ihtiyaç duyarlar. Bu nicelikler, mutlak ya da göreli olabilir. Niceliklerin göreliliği; ortalamalara, yoğunluğa veya yüzdeye dayanabilir. Birinci durumda (mutlak nicelik), tüm veriler gerçek değerleri ile bağlantılı olarak gösterilecektir. O zaman nicelikleri gösterme bakımından olası en büyük duyarlığa ulaşmamıza rağmen, çoğu durumda harita kullanıcısının çok küçük farkları algılaması güç olacaktır. Tematik harita üretiminde veriler sınıflandırılacak ise, sınıf aralıkları son derece dikkatli seçilmelidir. Sınıf aralıklarının seçiminde aşağıdaki öneriler göz önüne alınmalıdır: 1) Sınıflar veri dizisinin tümünü içermelidir. 2) Sınıflar birbirleri ile kaplaşmamalıdır. 3) Sınıflar arasında boşluk olmamalıdır. 4) Sınıflar çok geniş olmamalıdır, çünkü bilginin duyarlığı olumsuz etkilenecektir. 5) Sınıflar çok küçük olmamalıdır, çünkü aralıkların algılanma olasılığı aralık sayısının artmasıyla düşmektedir. 6) Eğer mümkünse, sınıf aralıkları, her bir sınıfa aynı miktarda veri düşecek şekilde seçilmelidir. Sınıf aralıkları üç sisteme göre tasarlanabilir: a) Sabit (eşit) aralıklı bir sistem b) Düzenli olarak değişen aralıklı sistemler (örneğin, matematiksel, geometrik dizi) c) Değerlerdeki anlamlı kırıklara (açıklara) dayanan düzensiz aralıklı sistemler Örnekler: a) 0-4, 5-9, 10-14, 15-19, 20-24, 25-29, 30-34 b) 0-2, 3-6, 7-12, 13-20, 21-30 (Sınıf büyüklüğündeki artış 2 dir.) 1-10, 11-100, 101-1000, 1001-10000 (Üst Sınır = 10 Alt Sınır) c) İlçeler ve iller: 20,000 den az nüfuslu (19,999 kişiye kadar) 20,000-50,000 nüfuslu (49,999) 50,000-100,000 nüfuslu (99,999) 100,000-500,000 nüfuslu (499,999) 500,000-1,000,000 nüfuslu (999,999) (Aralıklar 20,000, 30,000, 50,000, 400,000 ve 500,000 kişidir.) 22

6.1 Nesnelerin Niceliksel İşaretler ile Gösterildiği Haritalar (Symbol Maps) 6.1.1 Nokta nesneler Öncelikle bir nokta nesneye gönderme yapan nicelikleri nasıl göstereceğimizi inceleyeceğiz. a) En kolay yol, verilen bir formda bir nokta işaret kullanmak ve uygun değeri yanına yazmaktır. Bu değerlerin algılanması gene de kolay değildir: Kullanıcı tüm değerleri okumak zorundadır ve bir bakışta gerçek dağılım hakkında herhangi bir fikir sahibi olamayabilir (Şekil 6.1). Şekil 6.1: Nokta işaret değerinin yanına yazılması b) Nicelikleri göstermenin daha gelişmiş yolu, bir yerdeki işareti, birim sayısı kadar tekrar etmektir. Bu işareti; bir çizgi boyunca tekrar edebilirsiniz, birini diğerinin üzerine yerleştirebilirsiniz veya bir kutu içinde düzenleyebilirsiniz (bu durumda, yer isminin kutunun yakınına yerleştirildiğinden emin olmalısınız) (Şekil 6.2). Şekil 6.2: Nokta işaret değeri yazmanın daha gelişmiş yolu c) Nokta işaretler, temsil ettikleri şeylerin dağılımını göstermesi için, haritanın her yerine dağıtılır. Bu, nokta harita (dot map) olarak bilinir ve aşağıda daha ayrıntılı ele alınmaktadır (Şekil 6.3). Şekil 6.3: Nokta harita Nokta harita yapmayı planlayan bir kartograf üç soruyu cevaplamalıdır: Noktanın birim değeri ne olacak? Noktanın büyüklüğü ne olacak? Noktalar nereye yerleştirilmelidir? İlk iki soru ayrı ayrı analiz edilemez. Noktalar, mutlak nicelikleri gösteriyor olmasına rağmen, harita kullanıcısı duyarlı bilgi edinmek için noktaları saymayı düşünmemektedir. Nokta harita, öncelikle dağılım hakkında bir fikir vermeyi hedeflemektedir. Bir nokta haritanın esas amacı, 23

iyi bir görsel izlenim vermek olduğu için sadece haritanın en yoğun alanlarında birleşecek şekilde nokta büyüklüğü ve değeri seçilmelidir. Noktaların arazi yüzeylerini (örneğin 1 ha sürülebilir arazi) gösterdiği durumlarda, noktanın büyüklüğünün mümkün olduğunca gösterdiği yüzeyin büyüklüğüne yakın olması tavsiye edilebilir. Nokta değeri 1 olduğu zaman, noktanın yeri problem değildir. Çünkü o zaman noktayı nesnenin gerçek coğrafi konumuna yerleştirmek mümkündür. Nokta bir grup objeyi gösterdiği zaman, göz önüne alınan objelerin geometrik ya da ağırlık merkezine yerleştirilmelidir. Küçük ölçekli harita üretiminde noktaların kapladığı yüzey belki de nesnelerin tümünü örtecektir. Bu durumda, gerçek konum aranmaz. d) Oransal işaretler: Nokta nesnelerin niceliklerini işaret etmek için dördüncü olasılık, büyüklüğü ilgili niceliğe göre değişen işaret kullanmaktır. Genellikle işaret yüzeyi, değeri ile orantılıdır: İşaretin kenarı ya da yarıçapı (eğer bir daire ise) değer ile orantılı olacaktır (Şekil 6.4). Şekil 6.4: Oransal işaretler Eğer haritada gösterilecek en düşük ve en yüksek değer arasındaki fark çok büyük ise; kartograf, işaretin kenar ya da yarıçapı ilgili değer ile orantılı olacak şekilde, üç boyutlu işaretleri (küp, küre, vb.) kullanabilir. Şekil 6.5: İki ve üç boyutlu oransal işaretler Oransal işaretler, bir tematik ölçeğe göre tasarlanabilir: Her bir nesne, haritada doğru değeri ile orantılı bir işaret ile gösterilir. Şekil 6.6: Oransal işaret ölçeği Kullanılan yöntemi lejantta göstermenin çeşitli yolları vardır. Genellikle en düşük değer, ilk önce ya da en üstte verilir. Eğer ölçek yatay olarak konumlandırılacaksa, en düşük değeri sola yerleştiririz, çünkü biz soldan sağa doğru yazarız (Şekil 6.7). 24

Şekil 6.7: Oransal işaretlerin lejantta gösterimi Son olarak, bir haritadaki orantılı işaretlerin doğru konumlandırılması ile ilgili olarak bir konun da altı çizilmelidir. Eğer çeşitli işaretler (çeşitli tür ve büyüklükte) tek bir yere yerleştirilecekse, örtüşme kaçınılmazdır. Bu durumda, daha küçük olana göre daha büyük işaret rahatsız edilmelidir kuralı geçerli olmalıdır (Şekil 6.8). Şekil 6.8: Oransal işaretlerin konumlandırılması 6.1.2 Çizgi nesneler Bu aşamada statik ve dinamik nicel nesneleri gösterme imkanlarından bahsedebiliriz. Birinci durumda, doğada herhangi bir anda görülebilecek mevcut bir nesneye dair bir niceliği işaret ediyoruz: Örneğin, bir kanal ya da yolun büyüklüğü. Böyle bir işaretin nasıl tasarlanacağı zaten tartışıldı. İkinci durumda, işlemde bir hareket söz konusu olduğundan, hareketin yönünü işaret etmek için bir ok başına gereksinim duyulur. 25

6.1.3 Yüzey nesneler Bunlar, ilgili yüzeyin tamamını eşit olarak kaplayan yüzey işaretleri (biz bunu; eşdeğer (isoline), koroplet (choropleth) ve dasimetrik (dasymetric) harita üretiminde tartışacağız) ve nokta işaretler ile gösterilebilir. Örneğin, bir birim değere sahip nokta işaretler kullanarak, doğru değeri gösterecek kadar nokta işareti tekrar edebilirsiniz ve bu işaretleri yüzeyin tamamına tarafsızca serpiştirebilirsiniz. İlgili yüzey, elinizde onun için bir değerinizin olduğu yüzeydir ve bu nedenle istatistik alan olarak isimlendirilir. İstatistik alan, istatistiklerin duyarlığına göre; bir grid, bir belediye, bir eyalet, bir ülke, vb. olabilir. Oransal işaretler kullanıldığında, işaret yüzeyin ağırlık merkezine yerleştirilmeye çalışmalı ve karışıklıktan kaçınmak için her durumda ilgili yüzeyde tutulmalı (Şekil 6.9). İşaretin büyüklüğü, yüzeyin büyüklüğünü geçmemeli. Eğer bu mümkün değilse; yüzeyin sınırı, işaret içinde açıkça görülebilmeli. Şekil 6.9: Yüzey nesnelerde nokta ve oransal işaret kullanımı 6.2 Diyagramlar ve Grafikler Bunlar, iki ya da daha fazla değişkenin söz konusu olduğu karmaşık istatistik bilgiyi betimlemek için kullanılır. Bir diyagram, nümerik verinin ya da bir eylem ya da işlemin sonuçlarının ya da gidişatının grafik gösterimidir. Bir grafik, bir dizi noktanın (ya da bu noktalardan geçen bir eğri ya da başka bir çizginin) bir kartezyen koordinat sisteminin x ve y eksenlerine olan mesafesiyle, iki değişken arasındaki ilişkiyi gösteren bir diyagramdır. Bu tanımlardan, diyagram ve grafiklerin temel topografik harita yüzeyini oldukça karanlıklaştıracağı anlaşılmaktadır. Onları kullanırken onların coğrafi yer ilişkilerinin oldukça açık kalmasına çok dikkat etmeliyiz. Aşağıdaki yöntemlere göz atacağız: Çizgi grafikler Çubuk grafikler Bölünmüş daireler 6.2.1 Çizgi grafikler Bunlar x ve y eksenleri boyunca dik koordinatlara sahiptirler (haritanın X ve Y koordinatları ile karıştırılmamalıdır, çünkü her bir grafik x=0 ve y=0 olan kendi orijinine sahiptir). Bu grafikler, iki değişken arasındaki ilişkiyi göstermek için kullanılır: x ekseni boyunca bağımsız bir değişkenin, y ekseni boyunca bağımlı bir değişken üzerindeki etkisi. Örneğin, yıl boyunca sıcaklık 26

dalgalanması: Ocak tan Aralık a aylar, bağımsız değişkenlerdir ve her bir ay boyunca ortalama sıcaklık, söz konusu olan aya bağlıdır. Çizgi grafiklerin en basit şeklinde, bir şey ile ilgili dalgalanmalar gösterilir ve basit çizgi grafik olarak isimlendirilir (Şekil 6.10). Şekil 6.10: Basit çizgi grafik Bir çoklu grafik ya da çoklu çizgi grafik, aynı bağımsız değişkenden etkilenen çeşitli şeylerdeki dalgalanmaların gösterildiği bir grafiktir. Bu grafiğin amacı, kullanıcıya çeşitli dalgalanmaları karşılaştırma imkanı vermektir: Örneğin, belli yıllar boyunca çeşitli motorlu araç satışları (Şekil 6.11). Şekil 6.11: Çoklu çizgi grafik Bileşik çizgi grafik, aynı bağımsız değişkenden etkilenen çeşitli şeylerdeki dalgalanmaların, birbiri üstüne eklenerek gösterildiği bir grafiktir. Bu durumda, her bir eğri bir öncekinin üzerinde çizilir. Örneğin, belli yıllar boyunca çeşitli motorlu araçlara dair dalgalanan satışlar bu şekilde gösterilmişse ve eğer en üsteki eğriden y değerlerini okursanız, belli bir yıldaki (x değerindeki) toplam motorlu araç satışlarını elde edersiniz. Belli bir motorlu araç türündeki satışlar, onun kendi eğrisi ve bir önceki ile arasındaki yüzey ile gösterilir. Bir önceki eğri, söz konusu türün y=0 çizgisi olarak göz önüne alınabilir (Şekil 6.12). Şekil 6.12: Bileşik çizgi grafik 27

6.2.2 Çubuk grafikler Çizgi grafiktekilerle aynı prensiplere dayanan bu yöntemde tek fark, bağımlı değişkenlerin çubuklar ya da kolonlar ile gösterilmesidir. Bu değişkenlerin bir çizgiyle gösterilenler kadar sürekli oldukları varsayılmaz ancak adımlarla ya da bağımsız değişken sınıflarıyla parçalara ayrılıyor gibi ele alınır. Çizgi grafiklerde olduğu gibi çubuk grafikleri de üç grupta toplayabiliriz: Basit, çoklu ve karmaşık çubuk grafikler. Çoklu çubuk grafik olması durumunda, karşılaştırma yapılabilmesi amacıyla birbirlerine komşu olarak yerleştirilmiş çeşitli kolonlar, çeşitli şeylere gönderme yapar. En basit halinde, değerler yalnız y ekseni boyunca verilir ve x ekseni yalnız kolonları yan yana yerleştirmek için kullanılır (Şekil 6.13). Şekil 6.13: Çoklu çubuk grafik Karmaşık çubuk grafik, üst üste eklenen çeşitli segmentlerden meydana gelen kolonları gösterir (Şekil 6.14). Şekil 6.14: Karmaşık çubuk grafik Bu iki çubuk grafiğin haricinde çok spesifik iki türden de bahsetmeliyiz: Histogram ve popülasyon piramidi. Histogram, frekans (sıklık) dağılımını gösteren bir grafiktir. Frekans, sınıflara göre gösterildiği için sınıflar, bağımsız değişkenlerdir ve bu nedenle normal olarak x ekseni boyunca gözükürler. Oysaki bu sınıfların frekansı bağımlı değişkendir ve y ekseni boyunca derlenir. Bu eksen boyunca değerler mutlak ya da bağıl (toplamın yüzdeleri) olabilir (Şekil 6.15). 28

Şekil 6.15: Histogram Popülasyon piramidi, 90 döndürülmüş spesifik bir çubuk grafik türüdür. Bağımlı değişkenler (miktar ya da yüzdeler) x ekseni boyunca çizilir ve bağımsız değişkenler (yaş grupları) y ekseni boyunca çizilir. Farklar, kadın ve erkek nüfus arasında yapıldığı için iki grafik genelde sırt sırta yapılır. Bu nedenle, yapının tamamı bir piramidin genel görünüşüne sahiptir (Şekil 6.16). Şekil 6.16: Popülasyon piramidi 6.2.3 Bölünmüş daireler Bir bölünmüş daire, toplam nicelik ile orantılı bir dairedir ve toplamın parçaları olan nicelikler ile orantılı parçalara ayrılır (Şekil 6.17). Bölünmüş daire, birbirine eklenebilecek bir dizi benzer değeri ya da temayı (örneğin, bir limandaki nakliye miktarı; yakıt, mineraller, gıda maddeleri ve giyecek eşyalarına ayrılabilir) gösterecek en iyi işarettir. Şekil 6.17: Bölünmüş daireler 29

Bir bölünmüş daire meydana getirmek için öncelikle toplam niceliğin mutlak değeri ile orantılı olarak dairenin yarıçapının belirlenmesi gerekir. Dairenin her bir bölümü, nicelik toplamın bir yüzdesi olarak hesap edilir. Yüzdeler elde edildikten sonra, bölümlerin açıları hesaplanabilir (%1 = 3 36 ). Bölünmüş daireler ile ilgili birkaç öneride bulunulabilir: Daire, 0 daima haritanın üst kenarını ya da kuzeyi işaret edecek şekilde yerleştirilmelidir. Daima saat ibresi yönünde bölümlendirme yapılmalıdır. Aynı sıra (sıralama, düzen) haritanın tamamında geçerli olmalıdır. Eğer herhangi bir geriye kalan ya da çeşitli nicelik varsa, en son bölümde (360 ye tamamlayan) gösterilmelidir. Bu nicelik genellikle daha açık bir renk tonu (örneğin beyaz) ile gösterilir ve % 25 ini (90 ) geçmemelidir. Daireleri konumlandırmada, herhangi bir nokta işareti konumlandırmada geçerli olan kurallar göz önüne alınır. Bununla birlikte, tüm dairelerin tüm bölümlerinin (sektörlerinin) görülebilir olmasına dikkat edilir. Örtüşen işaretler olması durumunda, işaretler biraz kaydırılabilir. Bir yerde gösterilecek iki veri kümesi (örneğin, bir limandaki 1960 ve 1070 deki nakliye) olduğunda, aşağıdaki yollardan biri izlenebilir: Tam daireler kullanmak yerine, sırt sırta yerleştirilmiş yarım daireler kullanılabilir. Bu durumda, her ikisi için de 180 = % 100 dür. Bununla birlikte, birinde sıralama tersinden yapılmalıdır: Sağ taraftaki yarım daire için saat ibresi yönünde, sol taraftaki yarım daire için saat ibresinin tersi yönünde. VEYA İç içe geçmiş iki daire (1960 daki durumu gösteren iç daire ve 1970 deki durumu gösteren dış daire) kullanılabilir. Bu durumda, haritanın tamamında tüm verilerin 1960 dan 1970 e büyümeyi gösterdiğinden emin olunmalıdır. Dairelerin büyük olması durumunda, içi boş dairelerden (halkalardan) oluşan bir sistem uygulanabilir. Bu durumda, işaretin yeri, boşluğun (halkanın) merkezi olarak algılanır. Tabii ki halka, gösterilen tematik veri kolayca algılanabilecek kadar kalın olmalıdır. 6.3 Eşdeğer Haritaları (Isoline Maps) Bir alan, x ve y koordinatlarına göre coğrafi olarak tarif edilebilir. Verilen herhangi bir noktadaki niceliksel bilgi, üçüncü ya da z koordinatına göre ifade edilir. Eğer bir bölgenin topografyasını temsil ediyorsak, bu niceliksel z koordinatı, bir referans yüzeyinin (örneğin, deniz yüzeyi) üstündeki yüksekliktir. Bununla birlikte, tematik kartografya da bu z koordinatı, deniz yüzeyi üzerindeki yükseklik değildir: Bir noktadaki herhangi bir tematik bilgi olabilir. Bu nedenle, bir tematik rölyef olarak isimlendirilebilir. Fiziki ya da doğal tematik dağılımın gösterimi söz konusu olduğunda eşdeğer haritalar (isoline maps) kullanılır. Koroplet (choropleth) ve dasimetrik (dasymetric) haritalar daha çok beşeri ya da yapay tematik nesnelerin haritasını yapmada kullanılır. Eşdeğer çizgiler (isolines) (isarithm olarak da isimlendirilir), üzerindeki değerleri sabit olan ya da sabit kabul edilen çizgilerdir. Aşağıda eşdeğer çizgi örnekleri verilmektedir: Referans yüzeyinin üzerindeki eş yükseklik çizgisi (yükseklik eğrisi) (isohypse) 30

Eş sıcaklık çizgisi (isotherm) Eş yağış çizgisi (isohyet) Eş manyetik değer çizgisi (isogom) Eş gravite çizgisi (isogal) Belli bir noktadan eş uzaklık çizgisi (isodistance) Belli bir noktadan eş seyahat zamanı çizgisi (isochrone) Genellikle, eşdeğer harita üretimini, bir ölçülmüş noktalar dizisine dayandırmak olası değildir. Arazide noktaların ölçümü ya da noktaların hesabı ile bir kontrol noktası ağı elde edilir ve bu kontrol noktaları arasında eşdeğer çizgilerini enterpole etmek kartografın işidir. Fakat öncelikle tabi ki sınıf aralıklarına karar vermelidir. Eşdeğer çizgileri çizildikten sonra, çizgiler arasında derecelendirilmiş renklendirme ya da gölgelendirme yapılarak, harita tamamlanır. Büyük değerler için daha koyu renk tonlarının veya canlı renklerin kullanılması gerektiği ve bunun tersinin de doğru olduğu unutulmamalıdır. Eşdeğer çizgileri boyunca değerleri yazmak da mümkündür. Bu durumda şu kural uygulanmalıdır: Yazı, çizgide bir miktar boşluk bıraktıktan sonra ve çizgiye paralel yazılmalıdır ve büyük değerlere doğru bakılarak okunmalıdır (bununla birlikte, haritanızda yazıları aşağı doğru yazmaktan kaçınmalısınız) (Şekil 6.18). Şekil 6.18: Eşdeğer çizgilerin enterpolasyonu 31

6.4 Koroplet (Choropleth) ve Dasimetrik (Dasymetric) Haritalar Koroplet teknik, farklı renkleri veya gölgelemeyi kullanan bir kartografik gösterim yöntemidir. Koroplet harita üretiminde, x ve y koordinatları ile tanımlı bir alanın bir z değişkeni ile yükseltildiği kabul edilir. Bu yükseltilmiş plato (yüksek düzlük) bir istatistik yüzey olarak isimlendirilir. İstatistik deyimi bize, z değişkeninin bir istatistik ya da idari bölge (birim) içinde sayılarak ya da hesaplanarak elde edildiğini belirtiyor. Koroplet harita meydana getirmek oldukça kolaydır: İlgili idari (ya da istatistik) sınırlar çizilir, İstatistik veriden oranlar ya da yüzdeler hesaplanır, Uygun sınıf aralıkları seçilir ve Buna göre istatistik alanlar gölgelendirilir ve/veya renklendirilir (Şekil 6.19). Şekil 6.19: Koroplet harita 32

7 BİR BÜTÜN OLARAK HARİTANIN GENEL DÜZENİNE KARAR VERİLMESİ (MAP LAYOUT) Eğer bir harita tam anlamıyla fonksiyonunu yerine getirecekse; açıkça, göze çarpacak biçimde ve doğru olarak istenen bilgileri göstermelidir. Esas konuya göre ikincil öneme sahip diğer bilgiler (örneğin, temel topografik harita detayı), okunaklı ve doğru biçimde gösterilmeli, fakat göze çarpacak biçimde olmamalı. Ölçek, altlık boyutu ve harita çizim alanı sınırları (normal olarak harita ağı çizgileri, fakat şart değil) ile ilgili soru, kaplanan alan ve kaynak materyale bağlıdır. Herhangi bir harita üretiminde aksiyom (kabul edilmiş gerçek), daha büyükten daha küçüğe çalış tır. Bu nedenle, herhangi bir ayrıntılı çizim işi yapılmadan önce, bir bütün olarak haritanın genel düzenine karar verilmelidir. Haritanın boyutunun ve çizim alanı sınır çizgilerinin ne olacağına karar verilmelidir. Yukarıda bahsedildiği gibi çizim alanı sınır çizgileri, projeksiyon harita ağına dayanabilir ve eğer harita, üretilecek bir serinin bir haritası ise bu durum tercih edilir. Bununla birlikte, eğer yalnız bir harita üretilecekse, o zaman çizim alanı sınır çizgileri keyfi olabilir ve bu durumda haritanın yöneltilmesi kuzeye doğru yapılmak zorunda değildir. Çerçeve, geniş boş alanlar olmayacak, fakat lejantı, kaynak materyal bilgisini, vb. gösterecek kadar boşluk bırakılacak şekilde çizilmelidir. Tüm harita, dengeli bir resim gibi olmalıdır. Başlık: Bu oldukça geniş, dikey bir yazı tarzında olmalıdır (yüksekliği 4 mm ile 5.5 mm arasında). Başlık en iyi şekilde haritanın üst ortasına yerleştirilir. Eğer bu mümkün değilse, lejantın üstüne yerleştirilmelidir. Ölçek: Haritada ölçeğe dair bir ifade olmak zorundadır (örneğin, 1:50,000). Bir ölçek çizgisi de gereklidir ancak çok uzun (10 cm den daha uzun) olmamalı. Ölçeğe dair ifade ve ölçek çizgisi birlikte olmalı. Eğer daha uygunsa, ölçek çizgisi düşey çizilebilir. Bununla birlikte, ölçeği ve çizgiyi -aşağıda tarif edilecek olan- bir bilgi kutusuna yerleştirmek daha iyidir. Lejant: Bu, her haritada zorunludur. Lejantı, haritanın sağ kenarında, işaretler ve açıklamalarından oluşan bir düşey kolon şeklinde göstermek en iyisidir. Eğer bu mümkün değilse, lejant haritanın alt kenarına yerleştirilmelidir. Açıkça LEJANT ya da ANAHTAR olarak bir başlık yazılmalıdır. Kuzey İşareti: Gerçek kuzey yönü gösterilmeli ve eğer gerekliyse, (özellikle Jeolojik haritalarda) yıl ve yıllık değişim için ifade edilmiş deklinasyon ile manyetik kuzey yönü de gösterilebilir. Kuzey işareti haritada kolayca bulunabilecek kadar büyük olmalı, fakat çok göze çarpıcı olmamalı. 5 cm lik bir çizgi yeterlidir. Bu bilginin en iyi yeri lejantın altıdır (eğer lejant haritanın sağında ise). Eğer lejant haritanın alt kenarında ise, kuzey işareti en iyi şekilde lejantın sağına yerleştirilir. Coğrafi Koordinatlar: Enlem ve boylam değerleri uygun aralıklarla kenarlarda gösterilmelidir. Yazı yükseklikleri küçük (yaklaşık 1.5 mm) olmalıdır. Konum Diyagramı: Küçük bir konum diyagramının gösterilmesi istenir. Bu diyagram, ülke ya da bölgeye göre haritanın kapladığı alanın konumunu verir. Bu diyagram çok basit olmalı ve bölgenin genelleştirilmiş şeklini göstermelidir (sahil çizgisi, sınır ve civardaki belli başlı kasaba ya da şehir). Ülkenin ya da bölgenin ismi de yazılmalıdır. Bu diyagramın konumu normal olarak haritanın sol alt köşesi ya da alt kenarın sol ortasıdır. 33