ÜNİTE. ACİL DURUM VE AFET YÖNETİMİNE GİRİŞ Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU İÇİNDEKİLER HEDEFLER TARİHSEL GELİŞİM



Benzer belgeler
Afet Yönetimi ve. Sel Risk Değerlendirmesi

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş

1 Şubat 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29254

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

Kapsam; Risk azaltmayla ilişkili BM dökümanları, IDNDR, Yokohama Süreci, ISDR Kuruluşu, Kobe Konferansı ve Hyogo Çerçeve ( HFA ) Eylem Planı, HFA Değe

ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ GÖREV TANIMLARI

Afet Sonrası İyileştirme Planı

AFET YÖNETĠMĠNDE ÖĞRETMENLERĠN KONUMU (Geçmiş Afetlerden Çıkarılan Dersler)

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat SEKTÖREL DEPREM GERÇEĞĠ

TÜRKİYE DE İLKYARDIMIN SAĞLIK VE AFET ORGANİZASYONUNA ENTEGRASYONU. Dr. Yavuz Üçkuyu Konya İl Ambulans Servisi

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

BELGE YÖNETİMİNDE AFET PLANLAMASI Disaster Planning in Records Management

KADIN DOSTU KENTLER - 2

AFAD GÖNÜLLÜLÜK SİSTEMİ

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

AFETE DUYARLI TOPLUM. Afet Risklerinin Azaltılması ve Toplumsal Direncin Arttırılmasına Yönelik. Türk Kızılayı Yaklaşımı

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Yerel Yönetişim ve Sosyal Politika

HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE GERİ SAYIM BAŞLADI KAMPANYASI DAHA ADİL BİR DÜNYA İÇİN YANIMDA OL

Afetlerde Acil Müdahale Ekiplerinin Koordinasyonu AFŞİN EMRE KAYIPMAZ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

5902 SAYILI YASA, AFAD ve AFET RİSKLERİNİ AZALTMA ULUSAL PLATFORMU

Y N Ö ETĐMĐ M SĐSTEMĐ M NE GĐ G RĐŞ

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

Konya Büyükşehir Belediyesi Afet Yönetimi Koordinasyon Merkezi (AYKOM) Görev, Yetki ve Çalışma Yönetmeliği

ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR. İsmail ERTEN

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TOBB - EKONOMİ ve TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ BİL YAZILIM MÜHENDİSLİĞİNDE İLERİ KONULAR FİNAL SINAVI 1 Nisan 2013

ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU

Afet Yönetimi (INM 476)

Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi ( )

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

EK-3.9 İDARİ İSLER VE KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANLIĞI

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

CANİK BAŞARI ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

ORDU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ULAŞIM KOORDİNASYON ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI. Yasemin DİNÇ Fatih Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanlığı

İç kontrol; idarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde

Doğal Afetler ve Kent Planlama

T.C. BAŞBAKANLIK Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı. TAMP ve Kurumlarda Uygulaması Antalya 2016

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ONDOKUZMAYIS İLÇESİ NDE (SAMSUN) AFETE YÖNELİK CBS ÇALIŞMALARI

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE

* Kuruluşunuzun Adı. 1) STK ya İLİŞKİN BİLGİLER 2) 1. BAĞLANTI KİŞİSİNE İLİŞKİN BİLGİLER. Page 1

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI

AFET KOORDİNASYON MERKEZİNİ (AKOM)KURDUK

Ulaştırma Sektöründe Riskten Korunma Stratejileri Küresel Gelişmeler ve Yeni Trendler SMM Bilişim. Tüm Hakları Saklıdır.

YÜKSEK DENETİM DÜNYASINDAN HABERLER

ÜNİTE. ARAMA VE KURTARMA BİLGİSİ Prof. Dr. Ahmet M. KILIÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER ULUSAL VE ULUSLARARASI MEVZUAT

Cumhuriyet Halk Partisi

örnekengelsizkentlerprojesiörnekeng elsizkentlerprojesiörnekengelsizkentl erprojesiörnekengelsizkentlerprojesi

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

SAĞLIĞI GELİŞTİRME KAVRAMI

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

T.C. BURDUR İL ÖZEL İDARESİ İç Denetim Birimi 2015 YILI İÇ DENETİM FAALİYET RAPORU

KAMU İDARELERİNDE KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ. Burhanetin AKTAŞ Müsteşar Yardımcısı

Mali Kaynaklar / Fon (Hibe) Kaynakları. Mali Kaynaklar

6 TEMEL İLKESİ. 1 Bilgi 2 Bilinç 3 Buluşma 4 Beklenti 5 Belirsizlik 6 Benimseme

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

KADIKÖY BELEDİYESİ KENTSEL ARAMA KURTARMA TAKIMI YILLIK FAALİYET RAPORU

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI

T.C. İZMİR VALİLİĞİ İL AFET VE ACİL DURUM MÜDÜRLÜĞÜ AFETLER VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

TEPAV/EPIC Proje Değerlendirmesi. Lizbon Gündemi nin Yaygınlaştırılması Projesi nden öğrendiklerimiz

Amasya Kent Konseyi Ulusal Yaşlanma Şurası Ekim 2011

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI İÇ DENETİM TANITIM BROŞÜRÜ

Kurumsal Risk Yönetimi Mustafa AŞKIN Sadece bugünü değil geleceği de korumak için!

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

DSİ İSG UYGULAMALARI

HAVACILIK VE UZAY TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BİLİŞİM EĞİTİM KÜLTÜR ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

Tanımlar ve Kısaltmalar Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen;

3. HAFTA-Grup Çalışması

İYTE TOPLUMSAL SORUMLULUK PROJELERİ YÜRÜTME VE DEĞERLENDİRME YÖNERGESİ (TASLAK) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ARAMA VE KURTARMA BİLGİSİ ARA SINAV SORULARI VE CEVAPLARI

Ulusal KBRN Yönetmeliği ve Kurumlar Arası Organizasyon. Dr. Ayça ÇALBAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servis AD, ERZURUM

BAŞBAKANLIK Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı. Türkiye Afet Müdahale Planı

MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU KARARLARI

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİRİMLERİ VE GÖREVLERİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

FATİH PROJESİ OKUL TEKNOLOJİ PLANI

Resmî Gazete Sayı : 29361

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Hedef 1.3: Henüz eğitim öğretime başlamamış olan yeni akademik birimleri etkinleştirmek Hedef 1.4: Engelsiz bir üniversite olmak

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLAMA KILAVUZU

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

TÜRKİYE NİN DEPREM GERÇEĞİ. Deprem Bölgeleri Haritaları ve Deprem Yönetmeliklerinin Tarihsel Gelişimi

BAĞIMSIZ PROJE DENETİMİNİN ESASLARI ve HESAP RAPORU HAZIRLANMASI

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

HASTANE AFET VE ACİL DURUM PLANLARI (HAP) UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

T.C. KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

İSTİHDAM VE SOSYAL YENİLİK PROGRAMI. EMPLOYMENT AND SOCIAL INNOVATION PROGRAMME (EaSI)

Transkript:

HEDEFLER İÇİNDEKİLER TARİHSEL GELİŞİM Afet Yönetiminin Tarihçesi Uluslararası Afet Yönetimi Politikaları Afet Yönetimi Mevzuatımız Türkiye'de Afet Yönetimi Organizasyonu Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Afetler ve afet yönetiminin tarihsel gelişimi hakkında bilgi sahibi olabilecek, Bu bağlamda, Türkiye'deki gelişmeler ve afet yönetimi hususundaki geçmiş ve mevcut mevzuatımızda nelerin yer aldığını kavrayabilecek, Türkiye'deki afet yönetim organizasyonunu ve bu organizasyona dâhil olan kurum ve kuruluşların hangileri olduğunu gözlemleyeceksiniz. ACİL DURUM VE AFET YÖNETİMİNE GİRİŞ Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU ÜNİTE 2

GİRİŞ Geçmişini bilmeyen geleceğini de bilemez. Önceki bölümde bütünleşik afet yönetiminin dünyanın ortak aklı ve birçok acı tecrübelerin sentezi olduğu ve ülkemizde modern bütünleşik afet yönetiminin temelinde yatan ihtiyaç ve sebep-sonuç ilişkisi ile birlikte profesyonel afet yönetimi disiplinin gelişimi ele alınmıştı. Bu bölümde ise modern afet yönetiminin temelini oluşturan anlayışın tarihsel gelişimine kısaca değinmek, günümüzde geçerli olan temel afet mevzuatını ve ülkemizde gelinen bu noktada geçerli olan afet yönetim organizasyonu tanıtılacaktır. Böylece afet yönetiminin hangi yöntemin hangi durum ve koşullarda geliştirildiğine açıklık getirmenin yanı sıra, süreç içerisinde yöntemin ortaya çıkışına sebep olan neden sonuç ilişkileri de açıklanacaktır. AFET YÖNETİMİNİN TARİHÇESİ Afet ve afet yönetimi tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanların olmadığı bir ortamda afetten bahsetmek mümkün değildir. Tarihte insanların afet gücü karşısında çaresiz kalmaları, bu olaylara mistik açıklamalar yapmalarına neden olmuş ve tanrıların öfkesini azaltmak için insanlar bile kurban edilmiştir. Günümüzde afete bakış açısı değişmekte ve yaşamın bir gerçeği olarak kabul edilmekle birlikte çok farklı tanımlarına ulaşmak mümkündür. Bilindiği üzere dünya tarihi boyunca yeniliklerin, icatların ve gelişmenin büyük bir kısmı, bir ihtiyaç nedeniyle ortaya çıkmıştır. Afet yönetimi disiplini için de bu durum değişmemiş, insanlık, tarih boyunca yaşadığı afetlerden ders çıkarmış ve gerek bu afetlere daha etkin müdahaleyi gerekse bu afetlerin etkilerinin nasıl azaltılabileceğini sürekli sorgulayarak yeni yöntemler geliştirmiştir. Tarih, bu hususta son derece ilginç örneklerle doludur. Bu örneklerden belki de en ilginç olanı -ki anlam ve ifadesi bakımından son derece şaşırtıcıdır- ABD Federal Afet Yönetim Kurumu (FEMA) tarafından hediyelik olarak satılan tişörtün üzerinde Nuh un Gemisi ve İlk Afet Yöneticisi olarak Nuh Peygamber yer almaktadır. Hz. Nuh un tufanı ve tufanın vereceği zararları analiz ederek bir zarar azaltma planı geliştirmesini, bu plan doğrultusunda bir gemi inşa ederek belirli şekilde seçtiği (bir erkek ve bir dişi) hayvanları gemiye alması ve onları kurtarmasını ve tufandan sonra da yeniden serbest bırakmak suretiyle türün ve topluluğun devamını sağlamasını simgelemektedir. Tarihten diğer ilginç bir örnek ise, Roma İmparatorluğu döneminde yangınlar ile sıkça karşılaşan Roma halkının taleplerine uyan İmparator Augustus, The Vigiles adı verilen kölelerden kurulmuş olan itfaiye gruplarını M.S. 6 yılında oluşturmuştur. Pompa, kanca, sopa ve benzeri malzemeler kullanan bu itfaiye grupları, aynı zamanda Roma da güvenlik görevini de yerine getirmişlerdir. Gece ve gündüz devriyeleri olarak hizmet veren bu gruplar, ilerleyen dönemlerde yüzlerce kişiden oluşan ekiplere dönüştürülmüş ve dönemin koşulları içerisinde yangınlara müdahale etmeye devam etmişlerdir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Bireysel Etkinlik Tarihsel Gelişim Osmalı İmparatorluğu'ndaki tulumbacılar ile Roma İmparatorluğundaki Vigiles'leri karşılaştırdığımızda aralarındaki en önemli iki temel farklılık nedir? Tarihsel örnekler, dönemsel gereklilikler içerisinde anlayış değişikliğindeki süreci göstermesi bakımından da önemlidir. Bu bağlamda 14. yüzyıl Avrupası nın veba salgını, yapılan gözlemler doğrultusunda tedavi tekniklerinin değişmesini, 17. yüzyıl Büyük Londra Yangını ile Osmanlı İstanbul undaki patlıcan yangınlarının ise inşaat tekniklerinin değişmesini, daha önce ahşap olarak inşa edilen evlerin yangından sonraki dönemde briket ve taş malzemeler ile inşa edilmesini sağlamıştır. Bu noktada, 1755 Lizbon Depremi ne ve yaşananlara değinmek, bugünü anlayabilmek için önemli ipuçları sunacaktır. Tarihin kayıtlı en büyük depremlerinden biri olan 9.0 büyüklüğündeki bu deprem ve sonrasında yaşananlar, aynı zamanda tarihteki ilk koordineli afet müdahalesi nin de başarılı bir şekilde uygulandığı bir afettir. Dönemin yetkilileri, afet anında askeri kuvvetler dahil tüm unsurları başarılı bir şekilde organize etmiş, şehri güvenlik altına almış, kent dışından ihtiyaç teminini sağlamış, hatta gıda fiyatlarını da kontrol ederek karaborsaya bile düşmesinin önüne geçmiştir. Günümüzde korunman, savunmadan daha önemli olduğu anlaşılmıştır Afetin ilk anlarında yürütülen başarılı politika neticesinde durumun kontrol altına alınmasından sonra ise, ordu mühendisleriyle kentin yeniden imar edilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Lizbon Depremi ile birlikte, depremin yapılar üzerine olan etkilerinin incelenmesi ve elde edilen bulguların kentin yeniden imarı esnasında kullanılmasıdır; bu, 18. yüzyıl için son derece önemli bir yeniliktir. Tarih kitaplarına geçen ve afet yönetimi disiplini açısından son derece önemli olan Lizbon Depremi ve arkasındaki başarı hikayesi, yapılan müdahalenin günü kurtarmak mantığı yerine uzun dönemli bir stratejiye bağlı olarak organize edilmesine bağlıdır. Birçok farklı unsuru bir araya getirerek yapılan başarılı uygulamalar, aynı zamanda birer zarar azaltma örneği olarak da kabul edilir. Bugüne ışık tutan tarihsel olayların her biri afet yöneticileri için bir ders niteliğinde olup, teker teker ve detaylıca incelenmeye değer veriler içermektedir. Ancak, modern ve bugünkü anlamda afet yönetimi çalışmalarının köklerini bulabilmek için, 20. yüzyıla bakmamız gerekmektedir. Afet Yönetiminin ilk adımları pasif korunma kavramı altında I. Dünya Savaşı sonrası dönemde atılmaya başlamıştır. Bugün ifade edilen modern ve bütünleşik afet yönetimini doğuran kavram ise II. Dünya Savaşı sonrasında geniş ve sistematik bir biçimde uygulama alanı bulan sivil savunma dır (Şekil 2.1). Şekil 2.1. Sivil savunma ile başlayan ve günümüze (2000 li yıllara) kadar gelen afet yönetiminin tarihsel gelişimi. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

En kabul gören tanımı ile sivil savunma, sivillerin savaş ortamında ihtiyacı olan korunmanın sağlanması olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda sivil savunma, kitle imha silahları ve nükleer savaş tehdidinin son derece yüksek olduğu Soğuk Savaş döneminde ortaya çıkmış, özellikle Batı Blok una üye ülkelerde bu yönde yapılan hazırlıkların temelini oluşturmuş ve yine Soğuk Savaş ın sona ermesi ile de çeşitli yapısal değişikliklere uğramıştır. Bugün dünyadaki pek çok ülkenin mevcut afet ve/veya acil durum yönetimi birimlerinin tarihçesi incelendiğinde, neredeyse hepsinin Soğuk Savaş dönemindeki sivil savunma birimleri oldukları kolaylıkla görülebilmektedir. Soğuk Savaş ın sona ermesi ile değişen konjonktür, her faaliyet alanını etkilediği gibi, sivil savunmanın faaliyet alanını da doğrudan etkilemiş, bunun yanında artan kentleşme hızına bağlı olarak riske maruz alan ve nüfusun artması ve yaşanan yıkıcı afetler, devletleri afetler ile ilgili olarak çeşitli önlemleri almaya sevk etmiştir. Bunun sonucunda, yeterli organizasyon yapısı ile gerekli yasal altyapılara sahip olan sivil savunma birimleri, birer afet yönetim birimine dönüştürülmeye başlanmıştır. Buraya kadar ifade edilen süreç, 1990 lı yılların başına kadar bir bütün olarak değerlendirildiğinde ortaya çıkan resim şu şekildedir: Dünyanın ortak aklını kullanabilmek için literatürü takip etmeliyiz. Tarihin ilk dönemlerinde afetlere yüklenen doğaüstü anlamlar, dolayısıyla afetlerin önlenemeyeceği, onlara karşı tedbir alınamayacağı inancı 14. yüzyıl ile başlayan gözlemleme ve edinilen bilgilerden ders çıkarma süreci 17. yüzyıl ile birlikte afetlerden edinilen dersleri uygulamaya geçirme, müdahale ederken aynı zamanda geleceği de düşünme dönemi Görüldüğü üzere binlerce yıllık insan deneyimi aslında, günümüzün modern afet yönetiminin dört ana aşamasını da, bir noktada simgeler niteliktedir. Bu bağlamda süreç, sadece müdahale aşaması ile başlamış ve zaman içerisinde önce müdahalede gerekli tekniklerin gelişmesi, daha sonra ise özellikle yangınlara karşı tedbir alınması faaliyetleri ile devam etmiş ve sonuçta sistematik bir planlama ile müdahale organize edilirken, aynı zamanda da olay öncesi döneme geri dönülmesini sağlayacak faaliyetlerin yürütülmesi ile devam etmiştir. Ancak, her ne kadar dört ana aşamayı simgeler nitelikte de olsa bu faaliyetlerin günümüzdeki yaklaşımdan farkı, sistematiğinde gizlidir. Birbirinden bağımsız ve farklı olay ve dönemlerin ürünü olan bu faaliyetler, bugünkü modern afet yönetiminin bütünsel anlayışına sahip değildir. Bu anlayışın ortaya çıkması için 90 lı yılların beklenmesi gerekecektir. 90 lı yıllar, uluslararası kuruluşların daha etkin müdahil olmaya başlamalarıyla afet yönetimi anlayışının dünyada değişmeye başladığı yıllardır. Daha önce ifade edildiği üzere hem Soğuk Savaş ın sona ermesi, hem de dünyada yaşanan afetlerin sayısında ve etkilerindeki artış, birçok devletin dikkatini bu alana daha fazla kaydırmasına sebep olmuştur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

ULUSLARARASI AFET YÖNETİMİ POLİTİKALARI Dünyanın ortak aklını yansıtan ve Türkiye nin de benimsediği birçok uluslararası politika ve onlara ait resmî belge mevcuttur. Bu belgeleri, afet risklerini azaltma konusunda yapabileceğiniz projeler konusunda bir yol haritası olarak kullanabiliriz. Nihayetinde Birleşmiş Milletler 90 ları, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki afet zararlarının azaltılabilmesi için uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi amacını taşıyan Uluslararası Doğal Afet Zararlarının Azaltılması On Yılı (International Strategy for Disaster Reduction, ISDR) olarak ilan etmiştir. Bu amaçla bu on yıl misyonu, üye ülkelerdeki doğal afetlerin önlenmesi veya etkilerinin azaltılabilmesi için kapasite geliştirilmesi ile mevcut bilim ve teknolojinin afet zararlarının azaltılması faaliyetlerine uygulanabilmesi için rehber oluşturulması olarak belirlenmiştir. Afetlerin Azaltılması Uluslararası 10 Yılının devamında çalışmaları yürütmek ve koordine etmek amacıyla kurulmuştur. ISDR afetlere duyarlı toplumların oluşturulmasını amaçlamaktadır. Bu amacını yerine getirirken; Afet risklerinin azaltılmasının sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir bileşeni olduğunu teşvik etmekte Doğal afetler ve bunlarla ilişkili teknolojik ve çevresel afetlerin neden olduğu can, mal, sosyal, ekonomik ve çevresel kayıpları en aza indirgemeyi hedeflemektedir. Bu nedenle ISDR ın her zaman geçerli olan önerileri şunlardır: Ulusal afet zarar azaltma politikasını oluştur, bunu kalkınma planına entegre et. Bir ulusal komite kur, bunun yardımıyla uluslararası toplumla ilişkiye geçer. Yerel yönetimleri ve özel sektörü devreye sokarak, bunların 10 yıl (1990-2000) hedefine uygun çalışmaları teşvik edilmeli, BM Genel Sekreterini bilgilendir, bu yolla BM i bilgi değişimi, koordinasyon, deneyim paylaşım yeri olarak kullanılmalı, Önlem al, risk olasılıkları konusunda kamuoyunu bilgilendir, hazırlanmak için eğitim yap, bunun için kitle iletişim araçlarından yararlanılmalı, Sağlık kuruluşlarına özel önem ver, bunların zarar görebilirliğini azalt, aynı özeni gıda kuruluşları, sığınaklar, sosyal tesisler için de göster, afete maruz bölgelerde acil durum gereçlerini depola, Bilimsel ve teknik kuruluşlar, finans kuruluşları, sanayi tesisleri, STK lar on yıl hedeflerine uygun işler yapılmalıdır. Bu misyona yönelik olarak yürütülen faaliyetlerin değerlendirildiği 1994 Doğal Afet Zararlarının Azaltılması Konferansı nda (Yokohama, Japonya) ise üye Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

ülkeler Daha Güvenli Bir Dünya için Yokohama Stratejisi ve Eylem Planı nı oluşturmuşlardır. Dünya kriz yönetiminden risk yönetimine geçmiş durumda. Yokohama Stratejisi ne göre afet zararları son yıllarda hızla artmaktadır. Toplum daha fazla zarar görebilir hale gelmektedir. Bu olaylardan en fazla yoksullar zarar görmektedir. Afetleri önleme, zarar azaltma, hazırlık ve yardım yapma, sürdürülebilir kalkınmanın dört temel elemanıdır. Bunların sürdürülebilir çevre ile yakın ilişkisi vardır. Bunun için ülkeler kalkınma planına bunları entegre etmelidirler. Müdahaleden önce hazırlık ve zarar azaltma gelir. Dünyanın giderek daha bağımsız hale gelmesi nedeniyle ülkeler daha fazla ortak iş yapmalıdırlar. Bilgi ve teknoloji herkese, özellikle yoksul ülkelere bedelsiz ve tam zamanında sağlanmalıdır. Risk analizinin ve zarar azaltmanın, daha net bir ifade ile risk yönetimi kavramının açık bir şekilde vurgulandığı bu doküman ile afet zararlarını azaltma politika ve faaliyetleri için risk analizinin gerekli bir adım olduğu ve afet yardımlarına olan ihtiyacın azaltılmasında afetlerin önlenmesi ve hazırlık faaliyetlerinin öncelikli öneme sahip olduğu gibi prensipler ortaya çıkmıştır (Tablo 2.1). Dünyanın ortak aklı ve tecrübesi olarak belirlenen bu prensipler, sonraki on yıla damgasını vurmuş ve bir bütün olarak afet yönetimi politikalarının uygulanmasına da rehberlik etmiştir. Yokohama Stratejisi ve Eylem Planı nın ardından 2005 yılında Japonya nın Kobe kentinde düzenlenen 2. Afetlerin Azaltılması Dünya Konferansı nda 2005-2015 yılları arasında afetlerin neden olduğu zararların azaltılmasını amaçlayan Hyogo Çerçeve Eylem Planı (HÇEP) hazırlanmış ve Birleşmiş Milletlere üye 168 ülke tarafından benimsenmiştir. Afet risklerinin azaltılması için bir eylem planı niteliği taşıyan HÇEP, 3 stratejik hedef ve 5 öncelikli eylem planından oluşmaktadır. Stratejik hedefleri; afet risklerinin azaltılmasının sürdürülebilir kalkınma plan ve politikalarına bütünleştirilmesi, afetlere karşı bilincin ve duyarlılığın oluşturulması için kurumların, mekanizmaların ve kapasitelerin geliştirilmesi ve mevcutların güçlendirilmesi ve afet risklerinin azaltılması yaklaşımlarının acil duruma hazırlık, müdahale ve iyileştirme programlarına sistematik olarak katılımı şeklindedir. Tablo 2.1. Afet yönetiminde paradigma değişimi ve kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş (Pearce, 2003; Okay vd. 2014). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

TBMM de onaylanan uluslararası belgeler kanun hükmündedir. Afetlerin Azaltılması 2 nci Dünya Konferansında 168 BM üye ülkesi tarafından kabul edilmiştir. HFA, gelecek 10 yıl için afet zararlarının azaltılması çalışmalarına fayda sağlayacak,, yol gösterecek bir detay plandır. Kademeli olarak 2015 yılına kadar dünya ölçeğinde afetlerin neden olduğu başta can kaybı olmak üzere sosyal, ekonomik ve çevresel kayıpların azaltılması temel hedefidir. Hyogo Çerçeve Eylem Planı aşağıdaki 3 Stratejik Hedef, 5 Eylem Önceliği ve Değerlendirme ve İzlemeden oluşur. Hyogo Çerçeve Eylem Planının Stratejik Hedefleri: Risk Azaltma Stratejilerinin Sürdürülebilir Kalkınma Politikalarına ve Planlarına Entegrasyonu Afetlere Karşı Duyarlılığı Arttırmak için Kurumların, Mekanizmaların ve Kapasitelerin Oluşturulması ve Güçlendirilmesi Risk Azaltma Yaklaşımlarının Acil Duruma Hazırlık, Müdahale ve İyileştirme Programlarına Sistematik Bir Şekilde Entegrasyonu, Kaynaştırılması. Hyogo Çerçeve Eylem Planı (HÇEP) Öncelikli Eylem Planları: Kurumsal Yönetişim: Yürürlüğe koyulan güçlü kurumsal bir temel ile Afet Riski Azaltılmasının (ARA) ulusal ve yerel önceliğini sağlamak için; Risk azaltılması ve diğer tüm afet yönetimiyle ilgili çalışmaları eşgüdüm içinde sağlamak ve politikaları yönlendirmek için güçlü ve çok paydaşlı Ulusal Platform kurulmalı Güçlü yasal çerçeve oluşturulmalı Afet azaltma stratejilerinin kalkınma politikalarına ve her seviyede planlama politikalarının gelişimine entegre edilmeli, yoksulluğun azaltılması için stratejiler geliştirilmeli Risk azaltma çalışmaları için yeterli kaynak tahsis edilmeli Afet risklerinin azaltılması konularında yerel kaynaklar güçlendirilmeli Yönetişim ile yönetim arasındaki fark çok önemlidir. Risk azaltma planlaması ve faaliyetlerine toplumun ve gönüllülerin katılımının sağlanmalı ve güçlendirilmeli Risk Tanımlaması: Afet risklerini tanımlamak, değerlendirmek, izlemek ve erken uyarı sistemlerini geliştirmek için; Afetler ve etkileriyle ilgili istatistiksel bilgiler derlenmeli Çoklu risk haritaları ve risk değerlendirmeleri yapılmalı Afetlerin etkilerini ve zarar görebilirlikleri belirlemeye yönelik bilgiler ve değerlendirmeler yapılmalı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Tehlikeler izlenmeli ve modellenmeli Erken uyarı sistemleri geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalı (Ulusalbölgesel ve uluslararası fayda) ve risk iletişimi toplum tabanlı-afet yönetimi süreçleri ile entegre edilmesi sağlanmalı Risk değerlendirmesi ve izlenmesi için genel metodolojilerin geliştirilmesi konusunda destek verilmeli Bölgesel ve sınırlar ötesi afetlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, bilgi paylaşımı ve erken uyarı sistemleri konularında bölgesel ve uluslararası işbirliğine gidilmeli. Bilgi: Her seviyede güvenliği geliştirme ve afetlere duyarlı bir toplum oluşturulması için bilginin, yeniliklerin ve eğitimin kullanılması için; Başarı örnekleri ve deneyimlerin paylaşılmalı Risklerle ilgili bilgilere herkes tarafından ulaşılır olması sağlanmalı Risk azaltma konusunda uluslar arası standartlar ve terminoloji kullanılmalı Bilimsel topluluklar arasında işbirliğinin arttırılması, risk değerlendirmesi ve bunların sonuçları konularında sosyoekonomik fayda-zarar analizlerinin geliştirilmesine yönelik araştırmalar arttırılmalı İlk orta ve yüksek öğrenimde risk azaltmayla ilgili konuların müfredata ilave edilmeli Toplumun duyarlılığını arttırıcı eğitim faaliyetleri, eğitim aktivitelerinden, cinsiyet farkı gözetmeden özellikle kadınların da kaynaklardan eşit faydalanmasının ve afet yönetimi süreçlerine katılımının sağlanması, afet risklerinin azaltılması için eğitim ve öğrenim bileşenleri için cinsiyet ve kültürel duyarlılığın göz önüne alınması ve medya ile işbirliği geliştirilmeli Özel ilgili alanları ve özel kitleler için eğitim ve öğrenim faaliyetleri yapılmalı Bölgesel ve sınırlar ötesi afetlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, bilgi paylaşımı ve erken uyarı sistemleri konularında bölgesel ve uluslararası işbirliğine gidilmeli. Risk Azaltma: Afet risklerinin temelinde yatan nedenleri azaltılmak için; Risk azaltma konularının çevre koruma politikalarına entegrasyonu (İklim değişikliği, Ekosistem korunması, vb.) gerçekleştirilmeli Yapısal güçlendirme (kamu yapıları öncelikli olmak üzere) çalışmaları gerçekleştirilmeli Afet risk azaltma planlamasının sağlık sektörüne entegre edilmeli. Afetlere karşı güvenli hastaneler hedefinin teşvik edilmeli Tehlikelerin izlenmesi, modellenmesi çalışmaları yapılmalı Kamu-özel sektör işbirliği geliştirilmeli Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Gönüllüler olmadan afetler ile baş edemeyiz. Finansal risk paylaşım mekanizmalarının, özellikle de afetlere karşı sigorta ve reasürans mekanizmalarının geliştirilmesinin teşvik edilmeli Risk azaltmanın kentsel ve kırsal kalkınma planlarına entegrasyonu, arazi kullanımı ve teknik ölçütleri geliştirilmeli Ulusal ve bölgesel ölçekte yeni deprem yönetmelikleri, standartlarının, iyileştirme ve yapılaşma pratiklerinin oluşturulması ve mevcutların revizyonunun desteklenmeli. Böylece afetlere karşı koyabilecek yapılanmanın teşvik edilmeli. Hazırlık: Her seviyede etkin bir müdahale ve afetlere hazırlığın güçlendirilmesi için; Bölgesel yaklaşımlar geliştirilmeli ve kuvvetlendirilmeli Afete hazırlık ve sakınım planları hazırlanmalı, periyodik olarak gözden geçirilmeli, düzenli olarak test edilmeli Müdahale konusunda çalışan kurumlar, plancılar, politika yapıcılar arasında sürekli diyalog ortamı oluşturulmalı Afet sonrası müdahale, yeniden yapılanma ve hazırlık tedbirlerinde kullanılmak üzere afet yöneticileri ve gelişme sektörleri arasında işbirliği, bilgi alışverişi ve diyalog geliştirilmeli Gönüllü katılımın geliştirilmeli ve teşvik edilmeli. HÇEP Uygulanmasında Ülkelerin Sorumlulukları: Her ülke sosyoekonomik kalkınmasını sağlamak ve vatandaşlarını korumak için afet risklerini azaltma konusunda birincil sorumluluk sahibidir. Hyogo Konferansı sonuçlarının stratejik hedeflerini ve eylem önceliklerinin takip edilmesi ve yerine getirilmesinde çok paydaşlı ve çok katılımlı işbirliği ve destek gerekmektedir Kalkınmakta olan ülkelerin birçoğu için risk azaltma stratejilerini geliştirmede bölgesel birimler, uluslararası finans kuruluşları, BM, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör destek sağlayıcı unsurlar olarak önem kazanmaktadır. Özet olarak afet öncesi risk yönetimi kapsamında alınması gereken tedbirler, temelde afet riskini en aza indirmek ve afet durumunda ise, süratli ve bilinçli müdahale ile afeti en az kayıpla (mal ve can) atlatmak için alınması gereken ön tedbirlerdir. Bunlar başta eğitim ve teşkilatlanma olmak üzere, yeterli ve uygulanabilirliği olan mevzuat ve yetkin personele sahip olmak, kentleşmelerde yasalara, imar faaliyetlerinde yer ve zemin etütlerine uygun planlamaların yapılmasını sağlamak ve uygulamak olarak sıralanabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Bireysel Etkinlik Tarihsel Gelişim Ayrıca Türkiye de önemli eksik konulardan biri olan afetlerde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için de Birleşmiş Milletlerin önerileri şunlardır: Kadın için afet sonrası güvenliğin ve huzur ortamının oluştulması sağlanmalı, Kadınların katılmadığı ve dikkate alınmadığı afetlere hazırlık başarılı olamaz. Toplumsal cinsiyet eşitliği adaleti geliştirilmeli, Toplumsal cinsiyete dayalı afet yönetimi sisteminin geliştirilmesi, yerleştirilmesi ve uygulanması, Kadının vatandaşlık hakları, katılımı ve liderliği geliştirilmeli, Kadınla ve kadın için huzur ortamı oluşturulmalı, Afet riski azaltmada cinsiyet eşitliği teşvik edilmeli, Cinsiyet farkını dikkate alan ihtiyaç tespiti ve iyileştirme sağlanmalı, İyileştirme ve yeniden yapılandırma safhasında toplumun sosyal değişim için kapasite geliştirilmeli. Dikkat ederseniz HÇEP (2005-2015) risk azaltılması konusunda hükümetlere rehberlik edecek bir yol haritasıdır. 2015 yılında Japonya'nın Senai şehrinde Üçüncü BM Afet Risklerini Azaltma Konferansı (WCDRR) yapıldı. Bu konferansta alınan kararlar için web'de bir araştırma yapın. AFET YÖNETİMİ MEVZUATIMIZ Ülkemizde afetlere de müdahale edebilmek için 1868 yılında Hilal-i Ahmer Cemiyeti kurulmuştur. Bu kuruluş Cumhuriyet döneminde Kızılay Derneği adını alarak faaliyetlerini sürdürmeye başlamıştır. Kızılay günümüzde afet yöneten bir dernek olmaktan çok, afet anında acil ihtiyaç olarak ortaya çıkan temel gıda, geçici barınma ve kan temini gibi konularda afetzedelere yardım eden kuruluş olarak çalışmaktadır. Türkiye de sadece depremleri kapsamakla beraber afetlerle ilgili ilk kanun 1944 de yürürlüğe konulmuştur. Bu kanun, yıkıcı 1939 Erzurum depremine ve birçok benzer artçı depreme karşılık çıkarılmıştır ve bu, kurtarma planlarına, maddi desteğe ve geçici sığınağa olan ihtiyacı depremler sırasında birinci öncelik haline getirmek gerekliliğini vurgulayan ilk kanundur. Kanun ayrıca maddi kayıplar için tazminatı vurgulayan bir düzenlemeye sahiptir. 1959 da depremleri ve yangınları, selleri, toprak kaymalarını ve benzeri diğer afetleri de içeren yeni ve kapsamlı bir kanun olan 7259 sayılı kanun, 1944 kanunuyla yer değiştirmiştir. Bu kanunla bağlantılı olarak afet zamanlarında mali desteği kolaylaştırabilmek için bir Afet Fonu kurulmuştur. Böylece 1958 yılında 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu ve her afetten sonra bir kanun çıkarma yerine Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Türkiye de teknolojik ve insan kaynaklı afetleri de kapsayan yeni bir afet yasası hazırlamalıyız. genel bir çerçeve çizen 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ile Yapılacak Yardımlara Dair Kanun, bugünkü afet yönetiminin de temelini oluşturmaktadır. Böylece her afetten sonra çıkartılan yara sarmaya yönelik kanunların yerini almak üzere afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası çalışmalara bütünlük kazandıran bu kanunun önemli özelliği, genel bütçe dışında bir afet fonunu kurmasıydı. Ayrı bir özelliği de, bütün doğal afet türlerini kapsaması ve muhtemel afet kavramını getirerek gelecekte afete maruz kalabilecek yerleşimleri de kapsamı içine almış olmasıdır. 1960 ların başından beri afet yönetim döngüsündeki tüm aşamaları içeren uygulama düzenlemeler ve yönetmelikler vardır. 1972 yılında 6785 sayılı İmar Kanunu nda 1605 sayılı kanunla bazı değişiklikler yapılmıştır. Buna göre, kırsal alanlardaki gelişmelerin denetlenmesi için bu alanlar da kanun kapsamına alınmış ; belediye ve mücavir alan sınırları dışında, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenecek önemli sınai ve turistik bölgelerde Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre uygulama yapılması öngörülmüş ve valiliklere yapı denetimi ile ilgili yetkiler verilmiştir. Ayrıca, kıyılarla ilgili yapı yasağı da dâhil olmak üzere bazı yeni düzenlemeler getirilmişti. 7269 sayılı kanunun uygulanmasını kolaylaştırmak ve gelir sağlamak amacıyla 1972'de 1571 sayılı kanunla bir deprem fonu kurulmuş, ayrıca 1981'de 2479, 1985'te ise 3177 sayılı kanunla bazı maddeleri değiştirilmiştir. Ayrıca afetlere ilişkin bazı düzenlemeler içeren 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu 1983'te hayata geçirilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunu, 1985 yılında yürürlüğe girmiştir. Yasa, 1980'lerin yerelleşme beklentilerine denk düşmekle birlikte yerel yönetimlerin yapılanmasında ve denetim sistemlerinde büyüyen sorunlarla başa çıkılmasını sağlayacak hiç bir iyileştirme öngörmemiştir (Buldaç,1995). Afetlerden etkilenen yörelere hizmetlerin götürülmesini temin etmek amacıyla 1995'te 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanun çıkartılmıştır. Ancak 1999 Marmara Depremi tüm bunların yeterli olmadığını en azından etkili şekilde işlemediğini ortaya koymuştur. Marmara Depremi nden hemen sonra Bakanlar Kurulu Yapı Denetimi, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği, Yapı Malzemeleri, Büyükşehir Belediye Sınırları Dışında Kalan Bölgelerde Yapı Denetimi ve Kalkınma konularını kapsayan yönetmelikler yayımlamıştır. Bu yönetmelikler önlem, risk azaltma ve/ya da zarar azaltma yı amaçlamıştı. Böylece yerinden yönetim hedeflerine de bağlı olarak Türkiye de yerel yönetimlerle ilgili yapılan son yasal düzenlemeler 2005 yılında 5032 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu dur. Bu kanunların amaçlarından birisi maddelerde de belirtildiği gibi acil durum planı yapmaktır; Madde 53: Belediye; yangın, sanayi kazaları, deprem ve diğer doğal afetlerden korunmak veya bunların zararlarını azaltmak amacıyla beldenin özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil durum plânlarını yapar, ekip ve donanımı hazırlar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Bireysel Etkinlik Tarihsel Gelişim Bulunduğunuz ilin valilik ve belediye web sitesindeki Bilgi Edinme sayfasından günümüze kadar yapmış ve yapmakta oldukları afet ve acil durum çalışmaları hakkında bilgi edinin. Bilgi Edinme kanunu ile kurumlardan araştırma yapmasını gerektiren bilgileri isteyemezsiniz. Ancak çıkarılan bütün bu yasaların uygulanmasında yerelde zaman zaman problemler çıkmaktadır. Örneğin; Yasalardaki ifadelerin açık ve kolay anlaşılır şekilde düzenlenmemiş olması, (örneğin afet ve acil durum planlarının ne olduğu), Afet yönetimi ile ilgili kurumsal yapılanma ve deneyimli teknik elemanlarının bulunmayışı, Gerekli kaynakların bulunamaması, Afet yönetimi terminolojisinin ve ortak dil birliğinin oluşturulmamış olması, Halkın bilinç düzeyinin yeteri kadar yüksek olmayışı, İdari sınır bazlı her ile ait afet senaryolarının hazırlanmaması, Kaçak yapılaşmanın önlenememesi, Sivil savunma örgütleri ile yerel yönetimlerin ortaklaşa çalışma süreçlerinin bulunmayışı, Erken Uyarı ve Alarm Sistemlerinin geliştirilmemiş olması gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Tablo 2.2 de özetlendiği ve afet yönetiminin tarihsel gelişiminden de görülebileceği gibi 1999 Marmara Depremlerine kadar ülkemizde kapsamlı afet yönetimi uygulanmamaktaydı. Bütün bunların bir sonucu olarak, halka öncülük etmek ve destek vermek amacıyla, özellikle üniversiteler, medya, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yetkililerin inisiyatifleri doğrultusunda, kamuoyunun isteği değerlendirilmiş, çağdaş bir afet yönetim sisteminin gerekliliği olarak 2009 yılında Türkiye nin afet yönetim teşkilatında önemli bir değişiklik oldu. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Tablo 2.2. Türkiye de 1509-2011 Döneminde Afet Yönetimi ve Afetlerle Mücadele Yaklaşım ve Politikalarının Gelişimi (Özden, 2013). Dönem 1944 Öncesi (1509 İstanbul Depremi ile başlayan süreç) 1944-1958 (Yer Sarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanun un yürürlüğe girmesiyle başlayan süreç) 1958-1999 (İmar ve İskan Bakanlığı nın kuruluşu ile başlayan süreç) 1992-2012 (Yıkıcı 1999 Doğu Marmara Depremleri ile başlayan süreç) Afet Politikası Ağırlıkla afete müdahale faaliyetleri + yeniden yapımı da içeren çok sınırlı iyileştirme politika ve stratejileri: İyileştirici Devlet anlayışının baskın rolü. Afetleri İlahi güce ve kadere bağlama eğilimi, parçacı planlama ve afet sonrası yaklaşımları... Ağırlıkla afet sonrası politikaları (müdahale ve iyileştirme odaklı yaklaşımlar) + çok sınırlı ve başlangıç seviyesinde afet öncesi çalışmalar: Geleneksel afet yönetim modelinin kurgulanması ve yerleşmesi, Afetleri İlahi güce ve kadere bağlama eğilimi. İyileştirici Devlet anlayışının baskın rolü... Ağırlıkla afet sonrası politikaları (müdahale ve iyileştirme odaklı yaklaşımlar) + Gelişmekte olan ancak yetersiz ve bütünleştirilmemiş afet öncesi çalışmaları; geleneksel afet yönetimi modeli uygulaması. Afetleri doğal olaylara bağlama anlayışına doğru evrilme. İyileştirici Devlet anlayışının baskın rolüne devam etmesi ve Koruyucu Devlet anlayışının başlaması... Afet sonrası politikalarında dönüşüm (daha etkin ve sürdürülebilir müdahale, iyileştirme ve yeniden yapım yaklaşımları) + Afet öncesi politikalarında dönüşüm (sakınım ve hazırlıklı olma yaklaşımlarının önem kazanması) + Afet öncesi ve sonrası strateji ve politikalarının birleştirilmesi çabaları: Afet risk yönetimi anlayışına doğru bir dönüşümün başlangıcı, Afetleri hem doğal hem de insan kaynaklı olduğu anlayışının gelişmesi, İyileştirici devlet anlayışından koruyucu devlet anlayışına evrilme (ancak geleneksel afet yönetim modelinin baskın karakteri bu değişim önünde güçlü bir engel oluşturmaya devam etmekte)... Yıkım ve yara sarma sarmalından çıkabilmek için risk yönetimine önem vermeliyiz. 17 Aralık 2009 da Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) adı altında Başbakanlığa bağlı yeni bir kurum kuruldu. 2009 yılına kadar Türkiye de afet yönetim teşkilatını üç ana uygulayıcı kurum idare etmiştir. Bunlar o zamanki Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı na bağlı AİGM, İçişleri Bakanlığı na bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü (SSGM) ve İçişleri Bakanlığı na bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü (TAY) dır. 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı kanunla bu üç uygulayıcının bireysel faaliyetleri sona erdirilmiş ve 17 Aralık 2009'dan itibaren yeni Başkanlık işlevsel hale gelmiştir. Bu üç kurumun görevlerinin çoğu artık AFAD tarafından yerine getirilecektir. 5902 sayılı kanun yeni birimin merkezi ve taşra teşkilatlarını açıklamaktadır. Bu kanuna göre merkezi Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Tartışma Tarihsel Gelişim düzeyde 6 daire başkanlığı vardı. Her şehirde doğrudan valiliğe bağlı bir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (İAADM) vardı. Bu kurumun temel anlayışı, bu güne kadar merkezde toplanan afet öncesi, sırası ve sonrası hizmetlerin, görev ve sorumlulukların yerel yönetimlerce üstlenilmesini sağlamak ve ilgili işlemleri denetlemek ve koordine etmektir. Dolayısıyla, afet yönetiminde, yaklaşık son elli yıldır süregelen merkezi anlayış, kamuoyunun isteği doğrultusunda yeniden düzenlenmiş ve yerel yönetimlere kaydırılmaya çalışılmıştır. Ayrıca yeni kurulan AFAD Başkanlığı ile Türkiye de dört evreli afet yönetim modeline geçiş yapılmıştır (Şekil 2.2). Şekil 2.2. 2009 yılı öncesi ülkemizde ağırlıklı olarak uygulanan afet yönetiminin müdahale ve iyileştirme evrelerine 2009 yılında (farklı ad ve gruplandırma ile olsa da) zarar azaltma ve hazırlık evreleri de eklenmiştir. Ülkemizde afet yönetiminin, merkeziyetçi olduğu ve genel algılanışının daha çok afet sonrası afetzedelere yardım ile sınırlı kaldığı defalarca dile getirilmiştir. Afet yönetiminin, afetten etkilenen yerel yönetimlere acil yardımlar ile afetzedelere para ve konut yardımı olarak uygulanmasının tek yöntem olmadığı, afet öncesi çalışmalarla afetlerden dolayı oluşan her türlü kayıpların azaltılması konusunda çalışmalar yapılması gerektiği belirtilmiştir. Afet ulusal boyutta, acil durum ise yerel boyutta müdahale gerektiren problemlerdir. Şekil 2.2'ye bakarak ülkemizde 2009 öncesinde ağırlıklı olarak risk yönetimi mi; yoksa kriz yönetimimi uygulanmakta olduğunu söyleyebilir misiniz? Neden? Bunun üzerine ülkemizde de artık modern afet yönetimin başlıca hedefi, mümkünse afetleri önlemek, can ve mal kayıplarını azaltmak ve toplumun her türlü tehlike ve risklerden korunmayı öğrenmesi ve hazırlanmasını sağlamaktır. Bunu yaparken yerel yönetimlere hazırlıklı olma, koruma, müdahale, iyileştirme ve zarar azaltma gibi ögeleri içeren riske dayalı, kapsamlı afet yönetimi çalışmaları ile halkın organize olmasına öncülük etmeli ve destek verilmelidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

TÜRKİYE'DE AFET YÖNETİMİ ORGANİZASYONU 17 Aralık 2009 tarihi itibariyle kurulan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Türkiye de de afet yönetimini, acil yardımın geleneksel uygulamasından çıkartılarak, afet riskini azaltma sekline dönüştürmek için toplumun afet ve acil durum yönetimine bakışını değiştirmek gerektiği, ayrıca hükûmet ve yerel yönetimlerin her seviyesindeki temel görevin, halkın katılımını da sağlayarak afetlere hazırlıklı olma ve zarar azaltma olması gerektiğinin üzerinde önemle durulmuştur. Böylece Şekil 2.3 de ana hatları verilen Türkiye nin afet yönetim şemasına göre Türkiye de artık afet yönetiminin başlıca amacı can ve mal kaybını azaltmak ve ulusu doğal, teknolojik ve insan kaynaklı afetlerden korumaktır. Bunu yaparken hazırlıklı olma, koruma, müdahale, iyileştirme ve zarar azaltma gibi etmenleri içeren riske dayalı, kapsamlı bir afet ve acil durum yönetim sistemi öngörülmektedir. Halkın can güvenliği, Anayasa güvencesindedir. AFAD a bağlı Daire Başkanlıkları ve kurullar vardır. Bunların bazıları, Planlama ve Zarar Azaltma Dairesi Başkanlığı, Deprem Dairesi Başkanlığı, İyileştirme Dairesi Başkanlığı, Sivil Savunma Dairesi Başkanlığı, Müdahale Dairesi Başkanlığı, Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı dır (Şekil 2.4). Bu daire başkanlıklarına bağlı çalışan çeşitli alanlarda birçok çalışma grubu oluşturulmuştur. 5902 sayılı kanun her birimin görev ve sorumluluklarını açıklamaktadır. Bu bölümlere ek olarak üç yüksek düzey merci bulunmaktadır: Afet ve Acil Durum Yönetimi Yüksek Kurulu, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu, Deprem Danışma Kurulu. Başkanlığın personel teşkilatı temel olarak ilgili disiplinlerden gelen afet yönetim uzmanları ve mühendisler, eğitmenler, teknik elemanlar ve idari personelden oluşmaktadır. Bu yeni oluşumla birlikte afet yönetim zincirinin her aşamasında daha etkili ve güçlü bir işleyiş olması beklenmektedir. Yerel yönetimlerin daha fazla yetki ve sorumlulukları olacak ve yeni sistemde sorumluluklar dağıtılmış olacaktır. Şekil 2.3. İllerde taşkın dâhil her türlü afete yönelik ulusal ve yerel seviyede politika oluşturma ve müdahale için mevcut kurum ve kuruluşların adları ve birbirleriyle ilişkileri. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Başbakanlık kriz yönetim merkezi, vb. kriz merkezleri Türkiye de yürürlükten kaldırılmış ve yerine başta Başbakanlık olmak üzere Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri (AADYM) kurulmuştur. Bu merkezler afet, vb., kriz anında ortaya çıkabilecek tüm sorunları önlemek ve zararı en aza indirmek için gereken tüm hazırlık faaliyetlerinin idaresinden sorumludur. Buna ek olarak Başbakanlık AADYM, krizin olumsuz sonuçlarını en aza indirmek için Genelkurmay Başkanlığı ve diğer ilgili Bakanlıklar arasındaki tüm koordinasyon, işbirliği ve faaliyetlerin yürütülmes ine hizmet eder. 5902 sayılı kanun gereğince şehrin afet ve acil yardım riskine karar vermek, iller için müdahale planları geliştirmek ve uygulamak ve lojistik servisleri idare etmek İl Afet ve Acil Durum Merkezinin görevidir. Kayıp ve hasar değerlendirmesi, hazırlık ve sivil savunma planlarının uygulanması da bu müdürlüğün sorumlulukları arasındadır. Müdürlük ayrıca afet ve acil yardım yönetimi merkezini idare etmektedir. Afet öncesi gerekli çalışmalar yapmadan afet sonrası başarılı olmak mümkün değildir. Şekil 2.4. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi nin bazı daire başkanlığı ve bunların bazı özellikleri. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Ödev Bireysel Etkinlik Tarihsel Gelişim 29/5/2009 tarihli ve 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun günümüze kadar bazı değişiklikere uğramıştır. Aşağıdaki Şekil 2.4'de gösterilen daire başkanlığına ilave olarak günümüze kadar kurulan diğer daire başkanlıklarını belirleyiniz. Bireysel etkinlikte belediyeden edindiğiniz bilgiler ile aşağıdakiler karşılaştırıp yorumlayınız. Bunlar hangisi yapılmış ya da yapılmamş? Valilik, Büyükşehir, İl ve İlçe Belediyeler arasında bu konuda herhangi bir fark var mı? Neden? 5353 Sayılı Belediye Kanununun 53. Maddesine göre öncelikle aşağıdaki çalışmaların yapılması gerekmektedir: Halkın, Deprem, Yangın, Sel ve Heyelan gibi Afetlere Hazırlık ve Temel Afet Bilinci, Güvenli Yaşam, vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro, vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmesi Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında Yerel Afet Gönüllüleri (YAG) şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlamak. Mahalle bazında yaralı toplama, ilk yardım, sahra hastanesi, aş evi, barınma, toplanma, haberleşme, bağış dağıtımı, vb. acil durum yolları ve alanların belirlenmesi/oluşturması. Yılda en az 2 sefer mahalle bazında haberli, kurumlar bazında ise haberli/habersiz tatbikatların yapılması. Afet sırasında kullanılabilecek okul, spor salonu, vb. gibi sağlamlığından/güvenliğinden şüphe edilmeyecek sağlam binalar belirlenerek bu alanlarda ve parklara acil durumlarda kullanılacak her türlü malzeme depolanmalı. Tehlikeli binaların neden olabileceği can ve mal kaybı riskleri halka iyi anlatılmalı ve Kentsel Dönüşümle yapısal riskler mümkün olduğunca çok/yaygın ve çabuk azaltılmalı. (Yapı Denetim sistemine ilave olarak Belediye Kontrollerinin de mutlaka devam etmeli.) Afet öncesi ve sonrasında, Valilik, STK, vb. birimlerle Ankara daki afet yönetimi çalışmalarını koordine edebilecek birimin kapasitesi geliştirilmeli. Ankara halkı için yapılan çalışmaları toplum tabanlı esasına göre yapmalı ve halk bu çalışmalardan otobüs duraklarında, muhtarlıklarda, apartmanların girişlerinde, okul ve konutlara tek tek gidilerek/toplantılar düzenlenerek, vb. şekillerde toplanma alanları, eğitimler, vb. konularda bilgilendirilmeli. Uluslararası standartlara (ISO22301) ve yeni yönetmeliklerimize uygun İl Afet Müdahale Planı yapılmalıdır. 200 kelimeyi aşmayacak bir metin şeklinde hazırlayacağınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan "ödev" bölümüne yükleyeniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Özet Tarihsel Gelişim İkinci üntitede ağırlıklı olarak afet yönetiminin dünyada ve Türkiye'deki gelişimi ve evrimi ele alınmıştır. Tarihte geçmiş afetler ve bunların karşısında yapılmış iyi uygulamalardan bahsedilmiştir. Afetler olduktan sonra yapılan temel müdahale anlayışından modern afet yönetimi kavramına geçiş incelenmiştir. Afetler tüm dünyayı etkilediğinden, uluslararası bazı politikaların geliştirilmesi çok doğaldır. Bu bölümde bu politikalardan da bahsedilmiş, Hyogo Çerçeve Eylem Planına değinilmiştir. Diğer taraftan ülkemizdeki tarihsel gelişim de ele alınmış, mevcut afet yönetimi mevzuatına nasıl ulaşıldığı da tarihsel açıdan araştırılmıştır. Türkiye'de kurulmuş bulunan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından, yurdumuzdaki afet yönetimi organizasyonundan bahsedilmiş, ilgili kurumların nasıl bir işleyiş içinde olduğunu anlatan bir şema verilmiştir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi Planlama ve Zarar Azaltma Dairesi Başkanlığının görevlerindendir? a) Uluslararası acil yardımları yapmak veya kabul etmek. b) Afet ve acil duruma ilişkin kaynakları yönetmek. c) Afet ve Acil Durum Eğitim Merkezinin iş ve işlemlerini yürütmek. d) Yurt içinde ve yurt dışında meydana gelen afet ve acil durumlara ilişkin yardım ve kampanyaları düzenlemek. e) Ulusal acil yardımları yapmak veya kabul etmek. 2.... belirli bir kesim veya alanda geliştirilen afet senaryolarına göre, olası risklerin önlenmesi, kabul edilebilir ölçülere indirilmesi ya da paylaşımı amacıyla alınacak her türlü planlı stratejik çalışmalardır. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? a) Zarar Tespit b) Risk Yönetimi c) Risk ve Zarar Azaltma d) İyileştirme e) Kriz Yönetimi 3. Ulusal seviyede lojistik hizmetlerini yapmak veya yaptırmak, yerel yönetimler, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarına destek sağlamak aşağıdaki daire başkanlıklarından hangisinin görevidir? a) Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı b) Müdahale Dairesi Başkanlığı c) İyileştirme Dairesi Başkanlığı d) Planlama ve Zarar Azaltma Dairesi Başkanlığı e) Gönüllüler Dairesi Başkanlığı 4. Aşağıdaki illerden hangisinde Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü bulunur? a) Antalya b) Şanlıurfa c) Erzurum d) Yalova e) Karaman 5. Aşağıdakilerden hangisi bütünleşik afet yönetimi sisteminin risk yönetimi süreçlerinden değildir? a) İyileştirme b) Zarar azaltma c) Hazırlık d) Tahmin ve erken uyarı e) Sigortalama Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

6. İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri kime bağlıdır? a) AFAD Başkanı b) Bulunduğu ilin valisi c) Başbakanlık d) Afet Koordinasyon Merkezi e) Büyükşehir Belediyesi 7. Aşağıdakilerden hangisi Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AFAD tarafından yapılan faaliyetlerden değildir? a) Kurumlararası koordinasyonu sağlamak b) İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporlarının Onaylanması c) Mikrobölgeleme d) Kurtarma ve Acil Yardım planları hazırlama e) İhtiyaç tespit 8. Aşağıdaki kurumlardan hangisi afetlere duyarlı toplumların oluşturulmasını amaçlamaktadır? a) UNESCO b) ISDR c) UNICEF d) ISO e) UNIDO 9. Aşağıdakilerden hangisi Afetlerin Azaltılması Uluslararası 10 Yılının devamında çalışmaları değerlendirmek amacıyla kurulmuştur? a) International Strategy for Disaster Reduction, ISDR) b) Hyogo Çerçeve Eylem Planı (HÇEP) c) International Disaster Response Laws Programme d) Yokohama Stratejisi (1994) e) Sendai Çerçeve Anlaşması 10. 5902 sayılı kanunla kurulan Afetle ilgili kurullar aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? a) Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu- Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu- Deprem Danışma Kurulu b) Başbakanlık Afet ve Acil Durum Kurulu-Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu- Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu c) Başbakanlık Afet ve Acil Durum Kurulu- Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu-Deprem Danışma Kurulu d) Başbakanlık Afet ve Acil Durum Kurulu- Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu-İl Afet ve Acil Durum Kurulu e) Türkiye Afet Yönetimi Başkanlığı Deprem Yüksek Kurulu Cevap Anahtarı 1.C, 2.C, 3.A, 4.C, 5.A, 6.B, 7.B, 8.B, 9.D, 10.A Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

YARARLANILAN KAYNAKLAR VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR BİB, (2009). Kentleşme Şurası Çalışmaları. Afetlere Hazırlık ve Kentsel Risk Yönetimi Komisyon Raporu. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Ankara. Kadıoğlu, M. (2013). Afet Yönetimi Beklenilmeyeni Beklemek, En Kötüsünü Yönetmek TC Marmara Belediyeler Birliği Yayını. Özden, A.T. (2013). Architecture and Disaster: A Holistic and Risk-Based Building Inspection Professional Training Model for Practicing Architects in Turkey. Doktora Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Binder D. (2013). An Outsider s Perspective on Istanbul s Emergency Planning. Law Review, Bahçeşehir Üniv., Hukuk Fak. Dergisi, 8 (111-112): 75-94. Deprem Şurası (2004). Kurumsal Yapılanma ve Mevzuat Komisyonları Raporları. Temmuz 2004, Ankara. Okay N. (2005). The Risk Profile and Disaster manamken System of Turkey (WBI Natural Disaster Risk Management - Final Program. Okay, N., Tezer, A., Terzi, F., Akman Pek, N. (2014). Afete Duyarlı Yerleşim Planlama Süreçleri ile Yerbilimleri Verilerinin Bütünleştirilmesi ve Tuzla İlçesi İçin Bir Afet Risk Yönetimi Modeli. Tuzla Belediyesi, s. 293. UN, (2005). Report of the World Conference on Disaster Reduction Kobe, Hyogo, Japan, 18-22 January 2005. UN, (2008). Report of the Secretary-General to the UN General Assembly, Implementation of the International Strategy for Disaster Reduction, A/63/351. UN, (2009). Making Disaster Risk Reduction Gender-Sensitive Policy and Practical Guidelines Published by UNISDR, UNDP, IUCN. Geneva, Switzerland, June 2009. Kadıoğlu, M. (2010). Katılım Öncesi Destek Amaçlı Ülke İhtiyaçları Değerlendirme Raporu, UNDP ve WMO Türkiye nin Ulusal ve Güneydoğu Avrupa nın, Bölgesel ARA kapasitelerinin güçlendirilmesi Projesi. Resmi Gazete 14.04.1930 tarih ve 1471 sayı. Resmi Gazete 21.06.1933 tarih ve 2433 sayı. Resmi Gazete 21.01.1943 tarih ve 5310 sayı. Resmi Gazete 13.06.1958 tarih ve 9931 sayı. Resmi Gazete 25.05.1959 tarih ve 10213 sayı. Resmi Gazete 20.07.1961 tarih ve 10859 sayı. Resmi Gazete 17.07.1968 tarih ve 12952 sayı. Resmi Gazete 21.09.1968 tarih ve 13007 sayı. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

Resmi Gazete 12.06.1970 tarih ve 13517 sayı. Resmi Gazete 25.06.1981 tarih ve 17381 sayı. Resmi Gazete 19.06.1982 tarih ve 17728 sayı. Resmi Gazete 09.11.1982 tarih ve 17863 sayı. Resmi Gazete 25.10.1983 tarih ve 18335 sayı. Resmi Gazete 27.10.1983 tarih ve 18204 sayı. Resmi Gazete 11.11.1983 tarih ve 18218 sayı. Resmi Gazete 14.12.1983 tarih ve 18251 sayı. Resmi Gazete 19.10.1984 tarih ve 18550 sayı. Resmi Gazete 23.02.1985 tarih ve 18675 sayı. Resmi Gazete 11.04.1985 tarih ve 18722 sayı. Resmi Gazete 08.05.1988 tarih ve 19808 sayı. Resmi Gazete 19.11.1995 tarih ve 22468 sayı. Resmi Gazete 09.01.1997 tarih ve 22872 sayı. Resmi Gazete 20.03.1997 tarih ve 22939 sayı. Resmi Gazete 29.08.1999 tarih ve 23801 sayı. Resmi Gazete 22.11.1999 tarih ve 23884 sayı. Resmi Gazete 04.12.1999 tarih ve 23896 sayı. Resmi Gazete 05.12.1999 tarih ve 23897 sayı. Resmi Gazete 27.12.1999 tarih ve 23919 sayı. Resmi Gazete 14.06.2000 tarih ve 24079 sayı. Resmi Gazete 21.07.2000 tarih ve 24116 sayı. Resmi Gazete 17.06.2009 tarih ve 27261 sayı Zachariadou E. (2001). Osmanlı İmparatorluğu nda doğal afetler. Tarih Vakfı Yurt Yayl. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22