Psikiyatride dil, hem taný (inceleme) hem de



Benzer belgeler
Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

ŞİZOFRENİ HASTALARI VE KARDEŞLERİNDE DÜŞÜNCE BOZUKLUĞU VE AİLE İŞLEVLERİ İLE İLİŞKİLERİ

Eksiklik Sendromu Olan ve Olmayan Şizofreni Tanılı Hastalarda İçgörü ve Sosyal İşlevsellik Düzeyleri

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

ÜÇ TANI SİSTEMİNE GÖRE ALTTİPLENDİRİLMİŞ ŞİZOFRENLERDE STANDART DOZ ANTİPSİKOTİK TEDAVİYE YANIT

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

Psikiyatrik bozukluklarýn sýnýflandýrýldýðý kitaba. Somatizasyon Bozukluðu. Özet

Katatoni ve Şizofrenide Pozitif ve Negatif Belirtiler Arasındaki İlişki

Şizofreni Belir lerinin Faktör Yapısı: Bağımsız Madde Analizi Nasıl Bir Modeli Destekliyor?

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004)

Psikiyatrinin iyileştirme nesnesi nedir?

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Genel tıbbi bir duruma bağlı psikotik bozukluk: Araknoid kist ve şizofreni benzeri psikoz - vaka sunumu

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

Şizofrenide negatif belirtileri değerlendirme & ölçme araçları

Unipolar Mani. Fatih Volkan Yüksel 1, Aydýn Kurt 1, Verda Tüzer 2, Erol Göka 3 DERLEME SUMMARY ÖZET. Unipolar Mania

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

Sınıflandırma ve Tanı Koyma. Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması

TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR VERİLERİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI*

Limbik Dizgenin Bir Üyesi Olarak Temporal Lob ve Psikiyatrideki Önemi: Davranýþsal Sendromlar

3. Ulusal Bağımlılık Kongresi Poster Ödülleri Birincilik: Mır sal, H., Ö.A. Kalyoncu, Ö. Pektaş,

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EŞIK-ALTI DEPRESYON VE DEPRESİF BOZUKLUK: GENEL MEDİKAL VE MENTAL SAĞLIĞA ÖZGÜ HASTALARIN KLİNİK ÖZELLİKLERİ*

KRON K fi ZOFREN, fi ZOAFFEKT F BOZUKLUK VE B POLAR AFFEKT F BOZUKLUKTA TANISAL STAB L TE

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: -

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Dr. Fatih Volkan Yüksel. Kurucu. Psikiyatrist. 1 / 47

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Duygudur um bozuklarında bilişsel işlevler ve yapısal beyin görüntüleme bulguları. Dr. Emre Bora

Týp bilimlerindeki geliþmeler son dünya savaþýndan

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Dr.Adalet ARIKANOĞLU DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

Emil Kraepelin, gençlerde görülen, iyileşmeyen ve. Şizofreni ve Şizoaffektif Bozuklukta Bilişsel İşlevlerin Karşılaştırılması

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK TANISI KONAN BİR GRUP HASTADA OBSESYONLARIN FENOMENOLOJİK ÖZELLİKLERİ

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi

DSM-V i BEKLERKEN. Geçmişten geleceğe psikiyatride sınıflandırmalar. Prof. Dr. Soli Sorias

Nöropsikoloji Eğitimi IV

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Major Depresyon Tanýsý Alan Hastalarda Somatik Belirtilerin Yoðunluðunun Ýntihar Düþüncesi, Davranýþý ve Niyetine Etkisi

pecya Şizofreninin Pozitif ve Negatif Belirtilerinin BBT Bulgular ı ile Olan ili şkileri*

Şizofrenide Depresyon ve İntihar

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

Psikolojide Araştırma Yöntemleri II (PSY 214) Ders Detayları

10 soruda makalelerde sık karşılaştığımız epidemiyolojik terimler Uzm. Dr. Tolga Binbay

Bipolar duygudurum bozukluğu tanısı konan bireylerin etkilenmemiş birinci derece akrabalarındaki şizotipal özellikler

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Taylan Özgür Demirkaya

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Bipolar Bozukluk. Tip-II. tanı ve tedavi el kitabı. Editörler Ali Bozkurt E. Timuçin Oral. Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİYE BAŞVURU SÜRECİNDE ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ VE KLİNİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI

ÇOĞUL KİŞİLİK BOZUKLUĞU: BETİMSEL VE VORDAMSAL ÖĞELERİN KISA GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

BASKIDA. Şizofreni Hastalarına Bakım Veren Nijeryalılar Arasında Yük ve Ruhsal Sıkıntı: Pozitif ve Negatif Semptomların Rolü. Dr.

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

Arşiv Kaynak Tarama Dergisi

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Trakya Üniversitesi 1999 Tıpta Uzmanlık Psikiyatri Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi 2006

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ

Psikolojide Araştırma Yöntemleri I (PSY 213) Ders Detayları

DSM-5 Psikoz Ölçeği Türkçe Formunun geçerliliği ve güvenilirliliği

TÜRÜ TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri

Klinik Psikoloji Ders İçerikleri

Psikiyatri Acil Servise Başvuran Perinatal Dönemdeki Hastaların Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Sosyal Beyin, Zihin Kuramı ve Evrim

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

LYS MATEMATÝK II Soru Çözüm Dersi Kitapçýðý 5 (MF-TM)

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Güz Dönemi

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Transkript:

Þizofrenide Dil Yrd. Doç. Dr. Atila EROL* * Osmangazi Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, ESKÝÞEHÝR Psikiyatride dil, hem taný (inceleme) hem de tedavi aracýdýr. Dil, insan davranýþýnýn biyolojik, psikolojik ve sosyal yönünün birleþtiði yerde yer alýr (Thomas ve Fraser 1994); psikopatolojiler için de ayný adres gösterilmektedir. Dil davranýþý açýsýndan ilk akla gelen ve en çok ilgi çeken taný grubu þizofrenidir; bu konuda çok zengin ve tartýþmalý literatür vardýr. Þizofreni tanýmlamalarýnda ve sýnýflama sistemlerinde, þizofrenik hastanýn dil kullanýmýndaki bozulma (anormal konuþma veya iletiþim problemleri) çoðunlukla önemli ölçütlerden biri olarak daima yer almýþtýr. TERÝM VE TANIM SORUNU Þizofrenik hasta konuþmasýndaki sapmalar deðiþik terimlerle ifade edilmiþtir: Düþünce bozukluðu (thought disorder), formal düþünce bozukluðu (formal thought disorder), dil bozukluðu (language disorder), konuþma bozukluðu (speech disorder), düþünce kaymasý (thought slippage), çaðrýþým çözüklüðü (associative loosening), iletiþim bozukluðu (communication disorder), dezorganize konuþma (disorganized speech)... Holzman'a (1986) göre bu alanda geliþmeyi engelleyen önemli faktörlerden biri araþtýrmacýlarýn düþünce bozukluðu tanýmý ve saptanmasýndaki belirsizlikleri gidermekten çok altta yatan patolojiyi veya þizofrenik düþünceyi tümüyle açýklayacak tek bir düþünce özelliðini saptama eðiliminde olmalarýdýr. Araþtýrmacýlar psikotik konuþmayý bozuk düþüncenin yansýmasý olarak görmüþlerdir. Bu amaçla bir çok kuram geliþtirilmiþtir: Çaðrýþým çözüklüðü, aþýrý kapsamlý düþünce (overinclusive thinking), soyut düþünce yokluðu, egosentrik düþünce, paleolojik düþünce, regresyon, dikkat bozukluðu, ebeveynlerden öðrenilmiþ bozuk iletiþim, semantik bozukluk, kavram oluþturma bozukluðu, paralojik düþünce, primer süreç düþünce gibi. Bu yaklaþýmlarda ayný zamanda þizofrenik hastanýn þizofrenik olmayanlardan (diðer taný gruplarý ve saðlýklý kiþiler) düþünce bozukluðunun varlýðý yokluðu temelinde ayýrdedilmesi amaçlanmýþ ve testler geliþtirilmiþtir: Atasözü yorumlanmasý, sýralama testleri, kavram testleri gibi. Ancak "Düþünce bozukluðu" sularýnýn sanýldýðýndan daha bulanýk olduðu beklenen sonuçlarýn alýnamamasýyla anlaþýlmýþtýr (Andreasen 1974). Düþünce bozukluðunun tanýmý konusunda klinisyenler ve araþtýrmacýlar arasýnda uzlaþma yoktur (Jampala ve ark. 1989). Düþünce bozukluðu terimine þu anlamlar yüklenmiþtir. Garip ve alýþýlmadýk düþünce içeriði, delüzyonel düþünceler, halüsinasyonlar, mantýksal hatalar, konuþmada gözlenebilen bozukluklar gibi. Düþünce bozukluðunun geniþ tanýmý, düþüncenin deðiþik yön- 54

araþtýrma ve klinik tanýmlamalarý ile sürekliliði de saðlanmýþ olur. 3. Eski terimlerin yenilenerek kullanýmý: Disfazi (Dsyphasia): Psikopatolojiye baðlý anormal konuþmalar için kullanýlmýþtýr. Psikiyatrik hastalardaki konuþma, dil ve iletiþim bozukluðunu içerir. Disloji (Dyslogia): Düþünce süreci bozukluklarýna karþýlýk gelir. Bu önerilerden herhangi biri kullanýmda henüz üstünlük saðlamamýþtýr. Bu yazýda halen sýk kullanýldýðý için, düþünce bozukluðu terimi kullanýlacaktýr. Ancak terimin içeriði Andreasen'in ikinci önerisi olacaktýr: Düþünce (delüzyonlar hariç), dil ve iletiþim bozukluklarý. Bu seçim konu baþlýðýna raðmen düþünce bozukluðu lehine olmuþtur; konuþma veya dil bozukluðu seçilmiþ olsa idi kapsamý yine ayný (düþünce, dil ve iletiþim bozukluklarý) olacaktý. Düþünce bozukluðu; düþünce, dil süreçleri ve sosyal biliþteki anormallikleri içeren bir çok düzeydeki bozulmadýr (Thomas ve Frazer 1994). Þizofrenide düþünce bozukluðunu ölçmek amacýyla geliþtirilen ölçeklerde dil bozukluklarýna iliþkin maddeler, dil bozukluklarýný ölçmek için geliþtirilen ölçeklerde de düþünce bozukluklarý ile ilgili maddeler bulunmaktadýr ve ikisinin kesiþtiði ve örtüþtüðü alanlar da vardýr (Docherty ve ark. 1996). DÝL VE DÜÞÜNCE ÝLÝÞKÝSÝ Kiþinin biliþsel performansýný veya düþüncesini formal testler kullanarak da öðrenebiliriz (atasözü yorumlama, projektif testler gibi). Dil, en zengin iletiþim aracýdýr ve klinik ortamda kiþinin düþüncelerini doðrudan konuþmasýný dinleyerek çýkarýrýz ve ayný þekilde düþünce bozukluðuna karar veririz. Hastanýn konuþmasýný anlamakta veya izlemekte güçlük çektiðimizde düþünce bozukluðu vardýr deriz. Bu yaklaþým temelde dil ile düþünce arasýnda özdeþlik iliþkisini varsaydýðý için bazý araþtýrmacý ve kuramcýlar tarafýndan eleþtirilmektedir ve bu tartýþmalý konulardan diðeridir. Dil-düþünce iliþkisi belli varsayýmlarla ele alýnmýþtýr ve bu varsayýmlar iliþkiye dair bazý kabullenimleri içermektedir. Bunlar Maher (1972) tarafýndan þu modelle örneklenmiþtir: Verilen hazýr metni daktiloyla kopya eden sekreter. 1. Durum: Sekreterin kopyasý bozuktur; çünkü verilen metin (düþünce) bozuktur. Bu yaklaþýmda sekreterin hatasýz, mükemmel olduðu ve kopyanýn (konuþma) metni aynen yansýttýðý varsayýlýr. 2. Durum: Orjinal metin kusursuzdur; fakat sekreterin hatalarý kopyanýn bozuk olmasýna neden olmaktadýr. 3. Durum: Yeteneksiz bir sekreter zaten düzgün olmayan metne baþka hatalar da eklemektedir. Klinisyen sadece daktilo kopyasýný gözleyebilmektedir ve orjinal metni (düþünce) inceleme, gözleme olanaðý yoktur. Bu yaklaþýmlardan hangisini seçersek seçelim gözleyebildiðimiz hastanýn konuþmasý, dil kullanýmýdýr. Kuramcý ve araþtýrmacýlarýn çoðu birinci durumu ele almýþlardýr; yani hatasýz sekreter bozuk metni yazmaktadýr: Hasta bozulmuþ düþüncelerini doðru olarak yansýtmaktadýr. Ancak bu tartýþma henüz sonuçlanmamýþtýr, devam etmektedir. Bu model dil-düþünce iliþkisini tam olarak yansýtmasa da taraflarýn yaklaþýmýnýn anlaþýlmasýna yardýmcý olmaktadýr. Zihin ve dilin örtüþtüðü, etkileþtiði alanla psikolinguistik ilgilenmektedir. Afazik hastalarýn (Wernicke tipi) konuþma bozukluðu þizofrenik hastalarýn konuþmasýna bazý özellikler açýsýndan benzetilmektedir; fakat afazik hastalar düþüncelerini ifade edememenin sýkýntýsýný yaþarlar ve þizofrenide olduðu gibi genel bir biliþsel bozulma yoktur. Þizofrenik hastalar iletiþim problemlerinin daha az farkýndadýrlar. Normal konuþma, normal düþünce demek deðildir; çünkü dil davranýþýmýzý kontrol ederek düþüncemizi gizleriz veya çarpýtýrýz. Andreasen (1979a) dil-düþünce iliþkinin dolaysýz olmadýðýný vurgulamýþtýr. Saðýr ve dilsizlerle yapýlan çalýþmalarda, zihin iþlemlerinin kurulmasýnda dilin etkilerinin sýnýrlý olduðu, zihin etkinliðinin sözel olmayan yöntemlerle de sürdürülebileceði gösterilmiþtir (Þahin 1978). Ýþitme engelli þizofrenik hastalarda da iþaret diline dayalý iletiþimde bu tür sorunu olmayan þizofrenik hastalardakine benzer bozukluklar saptanmýþtýr (Thacker 1994). Çocukta dil ile zihin geliþiminin paralel olmadýðý bilinmektedir. Dil ile zihin iþleyiþinin etkileþimi farklý yaþlarda farklý görünümler alabilmektedir. Çalýþmalar çocuklarda dili kullanmanýn, ifade etmek istedikleri anlam ve kavramlara baðýmlý olarak geliþtiðini desteklemektedir. Zaman, mekan, nesnenin deðiþmezliði, nedensellik vb. temel düþünme ka- 56

masý, perseverasyon ve bloklar. Dil bozukluðu ile ilgili alt tipler: Enkoherans, klang, neolojizm ve kelime yakýþtýrmalarý (word aproximations). Düþünce bozukluðu ile ilgili alttipler: konuþma yoksulluðu ve mantýkdýþýlýk. DÜÞÜNCE BOZUKLUÐU ALTTÝPLERÝ Konuþma yoksulluðu (Laconic speech, poverty of thought): Spontan konuþmanýn miktar olarak kýsýtlýlýðý. Sorulara yanýtlar kýsa, somut ve üstünkörü olma eðilimindedir. Konuþma içeriðinde yoksulluk (Poverty of thought, alogia, verbigeration, negative formal thought disorder): Yanýtlar, yeteri kadar uzun ve konuþma, miktar olarak yeterli olsa da az bilgi taþýr. Dil belirsiz, aþýrý soyut veya somut, tekrarlayýcý ve stereotipiktir. Basýnçlý konuþma: Spontan konuþma miktarýnda olaðana veya toplumsal normlara göre artma olmasý. Hasta hýzlý konuþur ve kesmek mümkün deðildir. Distraktbl konuþma: Görüþme veya tartýþma sýrasýnda hasta konuþmasýný cümle veya düþüncenin ortasýnda durdurup konuyu yakýndaki bir uyarana (masa, görüþmecinin elbisesi veya görünümü gibi) çevirir. Teðetsel konuþma: Bir soruya çapraz, teðet veya ilgisiz yanýt verir. Düþüncenin raydan çýkmasý - Derailment: (Çaðrýþým çözüklüðü, fikir uçuþmasý) Bir konuda spontan konuþma sürerken çapraz iliþkili veya tamamen ilgisiz diðer bir konuya kaymasý. Enkoherans: (Kelime salatasý, jargon afazi, þizofazi, paragramatizm) Anlaþýlmasý kesinlikle mümkün olmayan konuþma örüntüsü. Mantýkdýþýlýk: Mantýksal bir iliþkilendirmesi veya sonucu olmayan konuþma örüntüsü. Klang: Konuþmada kelime seçimini anlam iliþkilerinden çok ses benzerliklerinin yönetmesidir. Bu yüzden konuþmanýn anlaþýlýrlýðý bozulmakta ve gereksiz kelimeler kullanýlmaktadýr. Neolojizm: Yeni kelime oluþturma. Türetildiði kökün hiç anlaþýlmadýðý yeni kelime kullanýmýdýr. Kelime yakýþtýrmalarý - Word approximations (Parafazi, metonyms): Eski, bilinen kelimelerin yeni ve alýþýlmadýk kullanýmýdýr. Kullaným garip veya bizar görünse de anlamý açýktýr. Çevresel konuþma: Çok dolaylý veya hedefine geç ulaþan konuþma. Amacýn kaybolmasý: Bir düþünce zincirini izleyip doðal sonucuna ulaþamamasý. Perseverasyon: Konu, düþünce veya kelimelerin ýsrarlý tekrarý. Kiþi belli bir konuya baþlar veya belli bir kelime kullanýr; konuþma boyunca onlara sürekli geri döner. Ekolali: Görüþmecinin kelime veya cümlelerini hastanýn yansýttýðý (tekrarladýðý) konuþma biçimi. Blok: Bir düþünce tamamlanmadan konuþma akýþýnýn kesilmesidir. Tumturaklý konuþma - stilted speech: Aþýrý tumturaklý, gösteriþli veya resmi konuþmadýr. Aðdalý, ilginç, eski veya aþýrý nazik bulunabilir. Benci konuþma - Self-reference: Kiþi konuþulan konuyu sürekli kendisiyle iliþkilendirir; bir baþkasý tarafsýz bir konuda konuþtuðunda bile konuyu kendisine getirir. Andreasen'in þizofreni, mani ve depresyon tanýlý hastalarda düþünce bozukluðu alttiplerini araþtýrdýðý (1979b) çalýþmasýnda klasik kitaplarda çok sýk sözedilen bir çok düþünce bozukluðu alttipinin gerçekte çok ender gözlendiði saptanmýþtýr: Klang çaðrýþým, bloklar, ekolali ve neolojizm. En yaygýn düþünce bozukluðu alttipleri: konuþma içeriði yoksulluðu, teðetsel düþünce, raydan çýkma, amaçsýz konuþma ve perseverasyon. Teðetsel düþünce, raydan çýkma, enkoherans ve mantýksýz konuþma þizofreni ve manide eþit sýklýkta gözlenmiþtir. Eskiden þizofreniye özgü olduðu düþünülen çaðrýþým çözüklüðü (derailment) manik hastalarda da ayný sýklýkta gözlenmiþtir. Þizofreni ve mani grubunun ikisinde de toplam düþünce bozukluðu skorlarý oldukça yüksek ve eþit çýkmýþtýr: Düþünce bozukluðu þizofreniye patognomonik deðildir. Þizofrenik hastalar içeriði zayýf ve miktarý az olan konuþma üretmiþlerdir. Daha sonra bu bulgular replike edilmiþtir (Andreasen ve Grove 1986, Harrow ve ark. 1982). Düþünce bozukluðu manide düzeldiði için affektif sendroma sekonder olduðu düþünülmektedir. Öforik mood ve beraberindeki eksitasyon ve aþýrý aktivite altta yatan primer 58

düþünce bozukluðu olmayan þizofrenik hastalarýnkine göre daha uzun duraklamalar vardýr. Þizofrenik hasta konuþmasýnýn akustik incelenmesinde (Alpert ve ark. 1997) konuþma sýrasýndaki duraklamalar ile düz affekt ve aloji belirtileri arasýnda güçlü bir iliþki gösterilmiþtir. Konuþma sýrasýndaki duraklamalar konuþma üretme güçlüðü ile iliþkilendirilmiþtir. Þizofrenik hasta konuþmasý olumsuz (stresli) konularla ilgili olduðunda olumlu (stressiz) konularda ürettiði konuþmalara göre daha çok düþünce bozukluðu içermiþtir (Docherty ve ark. 1994). Þizofrenik (hebefrenik veya paranoid), manik, þizoaffektif hastalarýn duyduklarý konuþmayý algýlama ve anlamalarýnda bozukluk saptanmamýþtýr (Grove ve Andreasen 1985). Yazarlar duyulanlarýn sentaktik ve semantik açýdan iþlenmesinde sorun olmadýðýný, bozukluðun kýsa bellekte olduðunu; bu bozukluðun manik ve þizoaffektif hastalarda iyileþtiðini þizofreniklerde deðiþmediðini belirtmiþlerdir. Baþka bir çalýþmada (Bonis ve ark. 1997) paranoid þizofrenikler metaforlarý (eðretileme) anlamada güçlük çekmemiþlerdir, fakat paranoid olmayan þizofrenikler bu konuda baþarýsýz bulunmuþtur. DÝL ÇALIÞMALARI Dilbilim (Linguistics) dilin sistematik ve objektif incelenmesidir. Seslerin kelimeleri oluþturmasýný belirleyen, cümle içindeki kelimelerin düzenlenmesi ve cümlelerin anlaþýlýr metinlere dönüþmesini saðlayan kurallarý inceler, belirler. Thomas (1995), dilbilimdeki son geliþmeleri de gözönüne alarak, düþünce bozukluðu terimi altýnda ele alýnan alt tiplerin (Andereasen'in TLC ölçeðindeki maddelerin) hangi linguistik alt dallarý ile ilgili olduðunu göstermiþtir. Biçimbilim (Morphology): Sözcük oluþumunu yöneten kurallar. Kelime hatalarýyla ilgili dört TLC itemi bu kategoriyle ilgilidir: Kelime yakýþtýrmalarý, klang çaðrýþým, neolojizm ve parafazi. Sözdizim (Syntax): Cümle içindeki birimlerin düzenini belirleyen kurallar. TLC itemlerinden sadece bir tanesi sentaksla ilgilidir: Enkoherans. Enkoheransý belirleyen sentaks kurallarýnýn ortadan kalkmasýdýr ve bu birçok farklý mekanizmayla gerçekleþir. Söylem analizi (Discourse analysis ve cohesion - baðýntý): Konuþma-yazý ve özellikle bunlarýn varolduklarý baðlamla iliþkilerini ele alýr. Cümlelerin anlaþýlýr bir metne dönüþmesini saðlayan kurallarý içerir. Bu kategoriye iki TLC itemi karþýlýk gelmektedir: Düþüncenin raydan çýkmasý (spontan konuþmada temel konuyla çapraz ilgili veya ilgisiz bir konuya kayma) ve konuþmada amacýn kaybolmasý (kiþi ana temaya veya konuya dönemez). Sentaks cümle içindeki birimlerin düzeni ve yapýsýyla ilgileniyorsa baðýntý cümlelerin nasýl anlamlý bir bütün oluþturduklarýný inceler. Söylenenin anlamlý olmasý için, dinleyici þimdi söylenmekte olaný, daha önce söyleneni ve söylenecek olaný iliþkilendirmek zorundadýr. Baðýntý dilin anlaþýlmayý mümkün kýlan yönüdür. Bu baðlar metinde bir birimin anlaþýlmasý için diðeri gerektiðinde kurulur. Pragmatik (karþýlýklý konuþmalarda dilin sosyal ve etkileþim yönünü yöneten kurallardýr). TLC itemlerinin neredeyse yarýsý bu kategoriyle ilgilidir: Konuþma yoksulluðu, konuþmada içerik yoksulluðu, baskýlý konuþma, distraktibl konuþma. Bu itemlerin ortak özelliði dil kullanýmýnýn etkileþim boyutunu yöneten kurallarýn iþlememesidir veya konuþmacýnýn dinleyicinin beklentilerini hissedememesidir. Konuþma sosyal, duygusal ve iletiþim yeteneklerin birleþtirilmesini; pazarlýkta blöf ve geri çekilme gibi toplumsal göstergelerin ve karþýlýklý stratejilerin birlikte kullanýmýný gerektirmektedir (Critchley 1994). Dil çalýþmalarýnda kullanýlan teknikler çok çeþitlidir. Konuþmanýn anlaþýlýrlýðýný deðiþik düzeylerde (cümle ve metin) ölçen kapama (close procedure) ve yeniden yapýlandýrma tekniði (reconstruction) ile yapýlan çalýþmalarýn sonuçlarý çeliþkili olmakla birlikte þizofrenik hasta konuþmasýnýn diðer tanýlý hasta ve normallere göre daha az anlaþýlýr olduðu yönündedir (Ragin ve Oltsman 1983, Erol ve ark. 1992). Sözdizimsel açýdan kapsamlý çalýþmalardan ilkini yapan Morice ve Ingram bilgisayar yardýmlý gramer analizi kullandýklarý çalýþmada cümle uzunluðu, cümle yapýsýndaki karmaþýklýk, semantik ve sentaktik hatalar, akýcýlýk (kelime tekrarý, duraklamalar) gibi özellikler açýsýndan manik, þizofrenik ve kontrol gruplarý karþýlaþtýrýlmýþtýr. Þizofrenik hastalarýn konuþmasý diðer gruplara göre daha az karmaþýk, daha kýsa ve çok hatalý cümleler içeren, akýcý olmayan özellikler göstermiþtir. Morice ve McNicol (1986) bu sonuçlarý replike etmiþlerdir. Bu dil profiline diskriminant analizi uygulandýðýnda gruplar %87 doðrulukla sýnýflandýrýlmýþtýr. Benzer sonuçlarý Frazer ve arkadaþlarý da elde etmiþtir. King (1990) 60

geliþtirmiþtir. Bu kuramda, þizofreninin tüm toplumlarda ayný yaþam boyu prevalansý gösterdiðini, çevresel koþullar, coðrafya, iklim, toplum, dil, din, ýrk farklýlýklarýndan baðýmsýz olduðunu, insanýn dil kullanan tek hominid olduðunu; þizofrenik hastalarýn görüntüleme çalýþmalarýnda ortaya çýkan üç önemli yapýsal deðiþiklik (beyinde küçülme, ventrikül geniþlemesi ve hemisferler arasýnda asimetrinin kaybolmasý) içinde asimetri kaybýnýn diðer iki deðiþikliðin nedeni olduðunu, beyin asimetrisinin dil geliþmini gösterdiðini; çünkü lateralizasyonun beyin yarýkürelerinin baðýmsýz ve birlikte çalýþmasýný saðladýðýný ve dil fonksiyonu için böyle bir ayrýmlaþma ve birliktelik (seri ve paralel baðlantý) gerektiðini öne sürmüþtür. Asimetri kaybý ile iþleyen bellek kuramýný da iliþkilendiren Crow'a göre psikoz, evrim sürecinde insanýn dil fonksiyonu için ödediði bir bedeldir. Þizofrenik hastalarda görülen düþünce bozukluðu frontal lob iþlevlerindeki azalma ile (hipofrontalite) açýklanmaya çalýþýlmýþtýr (McGrath 1991, Liddle ve Morris 1991). Prefrontal bölgenin subkortikal bölge üstündeki denetiminin kalkmasý formal düþünce bozukluðu ile sonuçlanmaktadýr. Prefrontal bölge dil üretiminde hatalarý gözden geçirme (süpervizyon), konuþulacak konu yapýlarýný kurma, deðiþtirme ve sürdürme iþlemini gerçekleþtirir. Frontal lob iþlev bozukluðu konuþma üzerinde bu kontrolün kalkmasýna, yani düþünce bozukluðuna yol açmaktadýr. Konuþma sýrasýnda bellekten gelen kelimelerin akýþý, çaðrýþýmý anlamsal öncelik (semantik priming) ilkesiyle yönetilir: Daha önce karþýlaþýlan bir kelime ile anlam açýsýndan ilgili kelimelerin, anlam açýsýndan ilgili olmayan kelimelere göre daha hýzlý anýmsanmasýdýr. Konuþma sýrasýnda anlam aðlarý (semantic network) kýsa bir süre için etkinleþip hýzla sönmekte veya aktif olarak bastýrýlmaktadýr. Düþünce bozukluðu olan þizofrenik hastalarda anlamsal öncelik etkisinin artmýþ olduðu veya anýmsanan çaðrýþýmlarýn baskýlanmasýnda bozukluk olduðu düþünülmektedir (Spitzer 1993). Alpert M, Kotsafis A, Pouget ER (1997) At issue: Speech fluency and schizophrenic negative signs. Schizophrenia Bulletin, 23:171-177. Andreasen NC (1979a) Thought, language and communication disorders: I. Clinical assesment, definition of terms and evaluation of their reliability. Arch Gen Psychiatry, 36:1315-1321. Andreasen NC (1979b) Thought, language and communication disorders: II. Diagnostic significance. Arch Gen Psychiatry, 36:1325-1330. Andreasen NC (1982) Should the term "Thought Disorder" be revised? Comprehensive Psychiatry, 23: 291-299. Andreasen NC (1986) Scale for the assessment of thought, language and communication (TLC) Schizophrenia Bulletin, 3:473-481. Andreasen NC, Arndt S, Alliger R ve ark. (1995) Symptoms of schizophrenia: methods, meanings and mechanisms. Arch Gen Psychiatry, 52:341-351. Andreasen NC, Grove WM (1986) Thought, language and communication in schizophrenia: Diagnosis and prognosis. Schizophrenia Bulletin, 12:348-359. Andreasen NC, Olsen S (1982) Negative v positive schizophrenia: Definition and validation. Arch Gen Psychiatry, 39:789-794. Andreasen NJC, Tsuang MT, Canter A (1974) The significance of thought disorder in diagnostic evaluations. Comprehensive Psychiatry, 15:27-34. KAYNAKLAR APA (1980) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 3. baský (DSM-III), Washington DC, American Psychiatric Association. APA (1987) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Gözden geçirilmiþ 3. baský (DSM-III-R), Washington DC, American Psychiatric Association. APA (1994) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 4. baský (DSM-IV), Washington DC, American Psychiatric Association. Bonis M, Epelbaum C, Deffez V ve ark. (1997) The comprehension of metaphors in schizophrenia. Psychopathology, 30:149-154. Chaika E (1982) Thought disorder or speech disorder disorder in schizophrenia. Schizophrenia Bulletin, 8:588-591. Critchley EMR (1994) Linguistics in a neuropsychiatric frame: A look at the dialogue of the brain and mind. Br J Psychiatry, 165:573-576. Crow TJ (1997) A Darwinian approach to the origins of psychosis. Br J Psychiatry, 167:12-25. Docherty NM, Evans IM, Sledge WH ve ark. (1994) Affective reactivity of language in schizophrenia. J Nerv Ment Dis, 182:98-102. Edwards G (1972) Diagnosis of schizophrenia: an Anglo- American comparison. Br J Psychiatry, 120:385-390. Erol A, Mete L, Doðaner Ý (1992) Þizofrenik bozukluk ve mizaç bozukluklarýnda konuþmanýn yordanabilirliði. Türk Psikiyatri Dergisi, 3:249-254. 62