Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 2002 yılından beri Koç Üniversitesi nde lisans ve lisansüstü toplam 16 farklı dersi, 35 farklı şubede anlattım. 8-10 kişilik küçük sınıflara da 70-80 kişilik büyük sınıflara da ders verdim. Tecrübelerimi paylaşmak için bu notu yazdım. İLK HAFTA 1) İlk derse çok önem verir ve mutlaka çok iyi hazırlanırım. Öğrencilerle ilk tanışmada, onların saygılarını kazanmaya ve ilgilerini çekmeye çalışırım. O dersi anlatmaya ne kadar hevesli ve hazırlıklı olduğumu öğrenciler ilk derste mutlaka hissederler. İlk birkaç derste yaratacağım atmosfer dönem boyunca dersin havasını belirler. 2) Her dönem başında, ilk derse gitmeden önce KUAIS'den öğrenci listesine bakarım. Öğrencilerin resimlerine bakıp en azından birkaç tanesinin ismini ezberlerim. Büyük sınıflarda, ilk birkaç hafta, yanımda resimli sınıf listesini götürüp, öğrencilerin isimlerini öğrenmeye çalışırım. Öğrenciler kendilerine isimleriyle hitap edilmesinden çok memnun oluyorlar. 3) İlk ders kendimi tanıtırım, aldığım eğitimi ve hem Amerika'daki hem de KU'daki tecrübelerimi anlatırım. KU'daki derslerin Amerika'nın çeşitli üniversitelerinde verilen derslerle aynı seviyede olduğunu ve dolayısıyla alacakları eğitimin uluslararası düzeyde olacağını söylerim. Ders esnasında uyulması gereken kuralları dönem başında açıkça anlatırım: (I) Derse geç gelmek ya da erken çıkmak yok. Elbette derse 5-10 dakika geç gelen olursa, onu sınıfa alırım ama önce ismini sorar sonra da neden geç geldiğini açıklamasını ve bir daha geç gelmemeye çok dikkat etmesi gerektiğini söylerim. Bu öğrenci bir daha geç gelmemek için elinden geleni yapacaktır. Öğrencilere geç gelince dersi böldükleri ve diğer öğrencilerin dikkatini dağıttıkları için geç gelmemeleri gerektiğini hatırlatırım. Ders arasında herhangi bir öğrencinin çok acil bir durum olmadıkça dışarı 1
çıkmasına izin vermem. Onbir yıldır Koç Üniversitesi nde ders veriyorum ve her dönem başında bir öğrenci beni test etmek için dersin ortasında dışarı çıkmaya kalkar! Verdiğim tepki bütün dönem boyunca sınıfta uygulayacağım disiplin konusunda belirleyici olur. (II) Cep telefonları/tabletler sıraların üzerinde bulunmayacak; ceplerde ya da çantalarda duracak,ve kesinlikle kullanılmayacak. Ögrenciye bu tür aletlerin derste kullanması konusunda en ufak bir izin verirsem, bu dönem içinde giderek bir rutin halini alır ve dönem sonunda istisnasız herkes beni takip etmek yerine ufak ekranları izlemeye başlar. (III) Öğrenciler kendi aralarında ancak ben izin verdiğim zaman konuşabilirler. Birkaç öğrencinin kendi arasında konuşması beni ve diğer öğrencileri rahatsız eder ve dersi böler. Özellikle kalabalık sınıflarda, bu, mutlaka uyulması gereken bir kuraldır. Bu kuralları özellikle ilk iki hafta çok dikkatle uygularım. Daha sonra dönem boyunca bu disipline öğrenciler de alışırlar ve dersteki bu disiplin onların da hoşlarına gider. Geç gelen olsa bile, sesizce bir yere oturmaya ve diğerlerinin dikkatini dağıtmamaya özen gösterir. 4) Yine ilk derste ders programını/izlenceyi (syllabus) anlatır, derste nasıl not verileceğini çok net söylerim. Ders programının/izlencenin bir kopyasını dersin web sayfasına koyar ve dönem bitene kadar orada tutarım. Öğrencilerin alacakları notu önemsemelerini ve bu konuda soru sormalarını normal karşılarım. Sorularına mutlaka cevap veririm. Dönem boyunca sadece bir ana ders kitabı kullanılmasında fayda var bana göre. DERSE HAZIRLIK 5) Her dersten önce mutlaka hazırlık yaparım. Bu daha önce defalarca verdiğim kalkülüs gibi bir ders için 20-30 dakika, yeni vereceğim bir ders için 1-2 saat olur. O derste söyleyeceğim en önemli cümleyi/temayı/teoremi belirlerim (bu kalkülüs ta bir bölüm demek) ve bütün dersi bu fikri merkeze koyarak en iyi nasıl anlatacağımı düşünürüm. Her ders çoğunlukla sadece bir fikir üzerine yoğunlaşırım ve benim için bunu öğrencilere tam olarak anlatabilmek yeterlidir. 2
BAZI ALIŞKANLIKLAR 6) Derse her zaman düzgün,temiz ve abartısız bir kıyafetle giderim. Mesela, derse kot pantolon ve spor ayakkabıyla hiç gitmemişimdir. Çoğu zaman birkaç dakika önce sınıfa girer, öğrencilerle sohbet ederim. Anlatacağım konunun notlarını, her ne kadar konuya hakim olsam da, mutlaka yanımda götürürüm. Kalkülüs derslerinde rastgele sorular yerine çözümünü daha önceden iyi bildiğim ve hesabını yaptığım soruları çözerim. Başladığım bir problemi sonuna kadar detaylı bir şekilde çözerim. Her ders yanımda renkli tahta kalemi götürürüm ve tahtaya okunaklı ve büyük harflerle yazmaya özen gösteririm. Her dönem başında Kayıt İşlerinden bana dört büyük tahtalı bir sınıf vermelerini rica ederim. Sınıf koşullarının dersi çok büyük ölçüde etkilediğini bilirim. 7) Öğrencilerin ders esnasında herhangi bir anda beni durdurmalarına izin veririm. Sorulan soruyu asla aptalca bulmam ve samimi bir cevap veririm. Tahtaya yazı yazmadığım zamanlar yüzümün öğrencilere dönük olmasına çok dikkat ederim. Ellerimi yana açıp, sorulara cevap verirken açık bir vücut dili kullanırım. Genelde öğrencilere tahtadakileri defterlerine yazmaları icin fırsat verip, ondan sonra konuşmaya devam ederim. Sınıfta istisnasız bütün öğrencilerle iletişime geçmek isterim. Bazısının arkada oturup tabletini karıştırmasına (ya da bazı hocaların izin verdiği gibi gazete okumasına!) asla müsade etmem. 8) Öğrencilerle her hafta en az bir email mesaji ile iletişim halinde olurum. Hafta içinde derste neler yaptığımı haber veririm. Önemli bir konuya başlayacaksam, mutlaka derse gelmelerini tavsiye ederim. Sınav tarihlerini, sınava dahil konuları e- mail ile söylerim. 9) Öğrencilerin e-maillerine her zaman cevap yazarım. 10) Ofis saatlerimde mutlaka ofisimde bulunmaya dikkat ederim. Ofis saatime gelemiyorsa bir öğrenci, randevu alarak başka bir saat gelmesine izin veririm. Her öğrencinin sınav kağıdına bakmasına imkan tanırım ve hatalarını kendisine anlatırım. DERSE KATILIM VE DİYALOG 11) Özellikle son birkaç yıldır, öğrencilerle diyaloğa ve onların derse katılımına cok önem veriyorum. Bazen öğrencileri gruplara ayırıp soruları onlara çözdürür ve kendi aralarında tartışmaya teşvik ederim. Tartıştıkları konular hafızalarında daha fazla yer ediyor diye düşünüyorum. Bazen öğrencileri tahtaya kaldırıp birkaç cümle yazdırıyorum, sonra diğerlerinin ne düşündüğünü soruyorum. Tahtaya her zaman en 3
iyi öğrencileri çıkarmak yerine, ortalama seviyedeki öğrencileri de tahtaya çıkmaları için teşvik ediyorum. Küçük sınıflarda, daha güçlü öğrencileri daha zayıfların yanına koyup, soruları beraber çözmelerini istiyorum. WEB SAYFASI 12) Her ders için mutlaka sürekli güncellenen bir web sayfası hazırlarım. Ders programını (syllabus), ofis saatlerimi, ödev sorularını ve odev sorularından hangilerinin asistanlarca PS de çözüleceğini bu sayfaya yazarım haftalık olarak. Her sınavdan sonra, sınavların tam ve detaylı çözümlerini mutlaka koyarım bu web sayfasına. Sınav çözümlerini dersi geçmiş dönemde almış bir ögrenciye yazdırıyorum Latex ile genelde, böylece iletişim kurmuş oluyorum eski öğrencilerimle. ASİSTANLAR İLE İLETİŞİM 13) Dersin TA'lerinden PS'e gitmeden önce çözümlerini bana göstermelerini isterim. Öğrencilerin nabzını tutmak için TA'lerle her hafta konuşurum, öğrencilerin hangi konuda sıkıntılı olduklarını anlamaya calışırım. Bazen TA'lerin PS'lerine gider, onları gözlemlerim; sonra da bazı hatalarını düzeltmeleri için tavsiyelerde bulunurum. TA'lere dönem sonunda alacakları S/U notunun performanslarına göre verileceğini kesin bir dille söylerim ve bunu mutlaka uygularım. 14) İki yıldır Eylül ayında matematik TA'lerine eğitim verilmesine yardımcı oluyorum. 20 Eylul 2012'de matematik bölümünde kendi başıma organize ettiğim bir toplantıda TA'lerden dönem boyunca neler istediğimizi anlattım. Bu eğitimde onlara benim hazırladığım bir tavsiye dosyasını dağıttım. SINIFTA TEKNOLOJİ KULLANIMI 15) Sınıfta teknoloji kullanımı matematikçiler arasında tartışmalı bir konu. Faydalı olduğunu savunanlar kadar çok zararlı olduğunu savunanlar da var. Önümüzdeki yıllarda verdiğim bazı derslerde mümkün olduğunca teknolojiden yararlanmayı ve bu konuda tecrübe kazanmayı planlıyorum. DERS ANLATMAKTAN KEYİF ALMAK 16) Matematik anlatmaktan büyük keyif alıyorum. Dersi zevkle ve hevesle anlatmanın öğrencileri de heyecanlandırdığını düşünüyorum. Aynı konuyu defalarca anlatmış olsam bile karşımdaki öğrencinin bu konuyu ilk defa duyduğunu, öğrendiğini bilmek ve onun o günkü konuyu anlamasına katkım olduğunu düşünmek, çok tatmin edici bir 4
duygu. Bir öğrencinin benim verdiğim bir dersi ilk alışında iyi bir notla geçmesi ve akademik hayatına devam edip diplomasını alması, beni çok memnun eder. Bir matematik hocası olarak hedeflerimden biri, matematiğe ilgisiz olan, hatta hiç sevmeyen veya çok korkan öğrencileri, matematiğin sandıkları kadar zor olmadığı ve biraz gayretle yapılabileceği konusunda ikna etmektir. Ders anlatmanın bir nevi sahne sanatı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar tekdüze olmayan bir sunum yapmaya çalışırım derste. Öğrencinin nabzını yoklamak için gözlerine bakar ve dersi takip edip etmediğini anlamaya çalışırım. Bazen yavaşlarım ve gerekiyorsa planladığımdan daha az konu anlatırım. Önemli olan karşımda oturan (ya da oturmak zorunda olan) insanlarla iletişim kurmayı becermektir. Meselenin konuyu iyi bilmek değil, çok iyi bildiğin bir konuyu öğrencinin ilgisini çekecek şekilde ve basite indirgeyerek anlatmak olduğunu düşünüyorum. 5