Birinci basamakta erişkin astım yönetimi Adult asthma management in primary care



Benzer belgeler
ASTIM TANI ve TEDAVİSİ

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

Kronik inflamasyonun neden olduğu bronş hiperreaktivitesidir.

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ. Prof. Dr. Tunçalp Demir

HANGİ ASTIMLIYA HANGİ TEDAVİ?

Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler

Dr. Nalan Ogan. Ufuk Ü.T.F. Göğüs Hastalıkları A.D.

TTD Kış Okulu 2016 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Hışıltılı Çocuk. Ne zaman astım diyelim?

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

Anafilaksi olgu senaryoları

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ. Dr. Arif KUT

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

TÜM DÜNYADA KİŞİNİN ASTIM HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLMEKTEDİR

Astım hastalığı kronik bir hastalık olması nedeniyle tedavisi de uzun süreli olmaktadır. Kalp

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri

ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER. Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı

Temel SFT Yorumlama. Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

ASTIM ATAK KOAH ALEVLENME Yrd.Doç.Dr ASTIM PATOGENEZ RİSK FAKTÖRLERİ. Anamnez TANI. Astım Semptomları. .Dr.. Ayhan AKÖZ Erzurum Atatürk

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal

Prof Dr Bilun Gemicioğlu İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları AD

BÖLÜM 2 TANI VE SINIFLAMA

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

Temel Solunum Fonksiyon Testleri Değerlendirme. Prof.Dr.Gaye Ulubay Başkent Üniversitesi Göğüs Hast. AD 2016 Antalya

Meslek Astımı nın Tanısı. Arif Çımrın

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Öksürük. Pınar Çelik

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 4 GÖĞÜS HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

Acil Kliniğinde Astım Tanı ve Tedavisi. Prof. Dr. Zeynep ÇAKIR Atatürk Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Antalya Mayıs 2017

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T Ü R K İY E HALK SAĞLIĞI KURUM U Van Halk Sağlığı Müdürlüğü

ASTIM ASTIM NASIL BİR HASTALIKTIR

Astım-KOAH Overlap Sendromu. Yrd. Doç. Dr. Serhat Karaman Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Hışıltılı Bebeğin Tedavisi. Dr Suna Asilsoy

I. Global Initiative for Asthma (GINA): 2007 rehberleri 2006 dan çok farklı değil.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri

Astım ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Tanı ve Tedavisinde Birinci Basamak Hekimler İçin EĞİTİM MODÜLÜ EĞİTİMCİ REHBERİ MART

Dönem 3 Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri:

Obstrüktif Havayolu Hastalıkları nda Tedavi Astım ve KOAH Tedavisi Dr. Alev GÜRGÜN

ASTIMDA ATAK TEDAVİSİ

Türk Toraks Derne i. Eri kin Ast m Tan ve Tedavi Cep Kitab. Cep Kitaplar Serisi. Turkish Thoracic Society

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Koruma, Tanı ve Tedavi Raporu 2014

Acil Kliniğinde Astım Tanı ve Tedavisi. Yrd.Doç.Dr. Togay Evrin Ufuk Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI

AİLE HEKİMLERİ İÇİN GÖĞÜS HASTALIKLARI

SİGARA BIRAKMA POLİKLİNİKLERİ ALT YAPISI, ANKETLER

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ

Akut Astım Atağı. Nasıl Tedavi Edelim? Prof Dr Nermin GÜLER. Istanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

ASTIM. Astım; Asthma; Asthma Bronchiale; Sebebi ve risk faktörleri: En sık rastlanan astım sebepleri: Astım atakları:

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER

Küçük çocuklarda astım tedavisinde güncel kılavuzlar AAIR 2010

KOAH TEDAVİSİNDE SFT ZORUNLULUĞUNUN KALDIRILMASINA HÜKMEDEN SUT MADDELERİNE YÖNELİK SPÇG GÖRÜŞÜ

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ. Doç Dr Tunçalp Demir

Pulmoner Hipertansiyon Ayırıcı Tanısında Solunum Fonksiyon Testleri Spirometri

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Bronş Provokasyon Testleri

ASTIM TANI ve TEDAVİ. Dr Suna Asilsoy Çocuk Allerji Bilimdalı

Prof. Dr. Cansın Saçkesen. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji Bilim Dalı

Astım ve Meslek Astımı Prof.Dr.A.Fuat Kalyoncu Göğüs Hastalıkları ABD Erişkin Allerji İmmünoloji Bilim Dalı

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Astım hastalarının hava yollarındaki aşırı hassasiyet, hava akım kısıtlanması ve aşırı mukus salgılanması

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

ASTIMDA SOLUNUM TESTLERİ. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

DuoResp Spiromax ile tedavi edilenler için bilgiler

PULMONER REHABİLİTASYON ÜNİTESİ NASIL YAPILANDIRILMALI

Kocaeli İlindeki Pratisyen Hekimlerin Astma Konusundaki Yaklaşımları

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Ciddi KOAH Astım. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Temel Solunum Fonksiyon Testi Uygulamaları. Dr. Şermin BÖREKÇİ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Astım ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Tanı ve Tedavisinde Birinci Basamak Hekimler İçin HİZMET İÇİ EĞİTİM MODÜLÜ KATILIMCI REHBERİ

6 dakika yürüme testindeki performansın doğum esnasındaki ağrı skorları üzerine etkisi

Tekstil endüstrisinde sağlık gözetimi

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI TEDAVİSİNDE GELİŞMELER

ASTIM TEDAVİSİ. Prof. Dr Zeynep Mısırlıgil Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD, Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı

Eğitim Yılı. Dönem V. Göğüs Hastalıkları. Staj Eğitim Programı

ÖZGEÇMİŞ. ...(Pejman Golabi)...Göğüs Hastalıkları Uzmanı. : Acıbadem Maslak hastanesi, Büyükdere Caddesi No:40 Maslak Sarıyer İstanbul

Tanıdan tedaviye KOAH. Esra Uzaslan

Kurtarıcılar önceden eğitilmeli ve maruziyet alanına girmeden önce giydirilmelidir. Uygun ekipman yoksa

Transkript:

Smyrna Tıp Dergisi 39 Smyrna Tıp Dergisi Derleme Birinci basamakta erişkin astım yönetimi Adult asthma management in primary care Adem Parlak 1, Deniz Arık 2, Ümit Aydoğan 3 1 Uzm.Dr., Ağrı Asker Hastanesi Birinci Basamak Muayene ve Aile Sağlığı Merkezi, Ağrı, Türkiye 2 Uzm.Dr., Ağrı Asker Hastanesi Göğüs Hastalıkları Servisi, Ağrı, Türkiye 3 Yrd.Doç.Dr., Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye Özet Astım, günümüzde dünyadaki en yaygın ve uzun süreli takip gerektiren durumlardan biridir; dünya çapında 300 milyon kişinin etkilendiği; bunun 2025 yılı civarı 100 milyon daha artabileceği öngörülmektedir. Artan astım prevalansı, hastane başvuru sıklığı ve astıma bağlı mortalite, hastalığın medikal ve sosyal maliyeti üzerine eğinilmesine yol açmıştır. Astım patogenezinin altında yatan en önemli nedenler olan bronşiyal hiperreaktivite ve atopi, astım gelişimindeki en yaygın risk faktörleri olup diğerleri; hava kirliliği, solunum yolu enfeksiyonu, obezite, aile yapısı, meslek, tütün ve ilaç kullanımıdır. Bu makalede astım yönetimi ve tedavisi üzerinde durularak yeni klavuzlar eşliğinde aile hekimlerinin astım hakkındaki farkındalıklarının artırılması amaçlanmıştır. Anahtar kelimeler: Astım, tanı, hastalığın alevlenmesi, tedavi Abstract Asthma is currently one of the world s most common long-term conditions; the disease may affect as many as 300 million people worldwide, a number that could increase further by another 100 million by the year 2025. The increasing prevalence of asthma, frequency of hospital admission and asthma related mortality have led to a great concern about the medical and social costs of this disease. The common denominator underlying the pathogenesis of asthma is bronchial hyperresponsiveness and atopy is the commonest risk factor for asthma development; others are air pollution, respiratory infection, obesity, family size, occupation, as well as tobacco smoking and drugs. In this review; it is aimed to raise awareness of family physicians about asthma by emphasizing on asthma management and treatment accompanied by new guidelines. Key words: Asthma, diagnosis, disease progression, therapy Kabul tarihi:4 Şubat 2012 Giriş Astım klinik, fizyolojik ve patolojik özelliklerine göre tanımlanan bir hastalıktır. Ana klinik özelliği epizodlar halinde gelen ve sıklıkla geceleri olan nefes darlığı ve genellikle eşlik eden öksürüktür. Oskültasyon ile saptanan en sık bulgu ise hışıltılı solunumdur. Astımın başlıca fizyolojik özelliği hava akımı kısıtlaması ile karakterize havayolu daralmasıdır (1). Baskın olan patolojik özellik ise havayolu yapısal değişikliklerinin eşlik ettiği havayolu inflamasyonudur. Astım İçin Küresel İnisiyatif Grubu The Global Initiative for Asthma (GINA) 2011 raporunda astımın tanımı şu şekilde yapılmıştır; Astım, birçok hücre ve hücresel unsurların rol aldığı havayollarının kronik, inflamatuar bir hastalığıdır. Kronik inflamasyon, özellikle gece veya sabahın erken saatlerinde meydana gelen tekrarlayıcı hırıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve öksürük ataklarına neden olan havayolu aşırı duyarlılığı ile ilişkilidir. Bu ataklar genellikle yaygın, ancak kendiliğinden veya tedavi ile geri dönüşlü, değişken havayolu obstrüksiyonu ile ilişkilidir (1). Astım, çocukluk ve erişkin yaş gruplarında görülebilen; önemli sosyal etkilere ve ekonomik kayıplara neden olan bir hastalıktır. Erişkinlerde yapılan astım epidemiyolojisi çalışmalarının büyük çoğunluğu Avrupa Topluluğu Solunum Sağlığı Çalışması European Community Respiratory Health Survey (ECRHS) anketi ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma sonuçlarına göre astım prevalansı erişkinlerde %2-5 arasında değişmektedir. Erişkinlerde çocukluk döneminden farklı olarak kadınlarda biraz daha sık görülmektedir (2).

Smyrna Tıp Dergisi 40 - Astımın bireyde ortaya çıkmasına neden olan iki temel risk faktörü vardır: Kişide astıma yatkınlık oluşturan kişisel faktörler ile astım semptomlarının ortaya çıkmasına neden olan çevresel faktörler. Kişisel faktörler arasında; genetik (atopiye predipoze genler; havayolu aşırı duyarlılığına predispoze genler), obezite ve cinsiyet yer alırken; çevresel faktörler arasında; alerjenler, iç ortam (ev içi akarları, ev hayvanları, hamam böceği, küf mantarları), dış ortam (polenler, küf mantarları), enfeksiyonlar (özellikle viral), mesleki duyarlaştırıcılar, sigara, iç ve dış ortam hava kirliliği ile diyet yer alır. Diyet ile ilişkili olarak; yapılan çalışmalarda anne sütü yerine inek sütü ya da soya proteininden elde edilen hazır mamalarla beslenen çocuklarda daha sık hışıltı ortaya çıktığı gösterilmiştir. Hazır gıda ile beslenmede artış, düşük antioksidan alımı, artmış n-6 poliansatüre yağ asidi (margarin ve bitkisel yağlarda bulunan), yetersiz oranlarda n- 3 poliansatüre yağ asidi alımının astım ve atopi gelişimini arttırdığına dair çalışmalar mevcuttur (1,2,3,4). Astım gen-çevresel faktör etkileşiminin görüldüğü hastalıklara iyi bir örnektir. Astımda değişik klinik tabloların ortaya çıkması kişinin genetik yapısına, inflamasyon oluşturan çevresel faktörlere, düz kas kontraksiyonuna, ödem ve havayolu yeniden yapılanmasının değişik oranlardaki etkisine bağlıdır (5). Tanı Astım tanısı esas olarak anamnez ile konur. Genç popülasyonda astım, ayırıcı tanısında astımı taklit eden kalp ve diğer kronik akciğer hastalıkları daha az görüldüğü için yaşlı popülasyona göre tanı daha kolay konulur (6). Astımda başlıca 4 ana semptom görülür; hırıltılı solunum (wheezing), nefes darlığı, göğüste sıkışma ve baskı hissi ile öksürük. Astımda semptomlar tekrarlayıcı özelliktedir ve genellikle sabaha karşı ortaya çıkar. Nefes darlığı şikayetini değerlendirirken kardiyak, hematolojik, nöromuskuler, psikosomatik nedenler de göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi kanıtlanıncaya kadar her hırıltılı solunum astım olarak değerlendirilmeli, ancak hasta veya yakınları tarafından burun, farenks gibi üst solunum yollarından kaynaklanabilecek çeşitli seslerin de wheezing (hırıltı solunum) olarak tarif edilebileceği akılda tutulmalıdır. Öksürük genellikle kuru özellikte olsa da bazen az miktarda koyu kıvamlı balgam çıkarmada eşlik edebilir. Semptomların gün içinde veya mevsimsel olarak değişkenlik göstermesi, çeşitli tetikleyici faktörlerle ilişkili olması (Tablo 1), geceleri veya sabaha karşı artış göstermesi ve tedaviye yanıt vermesi astım tanısını destekler (1,2,6,7,8). Astım tanısı koyarken yararlı olabilecek sorular Tablo 2 de belirtilmiştir. Tablo 1. Astım Gelişimindeki Risk Faktörleri ve Tetikleyiciler (6) Tetikleyiciler - Alerjenler - Viral enfeksiyonlar - Egzersiz - İrritanlar - Hava kirliliği - Gıda katkı maddeleri - Bazı ilaçlar - Soğuk - Menstruasyon Çevresel Faktörler - Alerjenler - Viral enfeksiyonlar - Sigara - Hava kirliliği - Meslek - Sosyoekonomik düzey - Ev ve aile özellikleri - Diyet - Obezite Kişisel Faktörler - Genetik - Atopi - Bronş hiperreaktivitesi - Cinsiyet ASTIM

Smyrna Tıp Dergisi 41 - Tablo 2. Astım Sorgulamasında Kullanılan Sorular (1) - Hastanın hiç hırıltılı solunumu oldu mu veya tekrarlayan hırıltılı solunum atakları olur mu? - Hastanın geceleri inatçı öksürüğü olur mu? - Hastanın egzersiz sonrası hırıltılı solunumu veya öksürüğü olur mu? - Solunum yoluyla alınan alerjen veya irritan maddelerle karşılaşma sonrası öksürük, hırıltılı solunum veya göğüste sıkışma hissi ortaya çıkıyor mu? - Soğuk algınlığı göğsüne iniyor mu veya iyileşmesi 10 günden fazla sürüyor mu? - Semptomları uygun astım tedavisi ile düzeliyor mu? Fizik Muayene Astımlı hastalarda fizik muayene bulguları normal olabilir ancak normal fizik muayene bulguları astım tanısını ekarte ettirmez. Semptomatik olgularda en sık muayene bulgusu oskültasyonda saptanan ekspiryumda uzama ve ronküstür. Ronküs, genellikle ekspiryumda duyulmasına rağmen inspiryumda da duyulabilir. Ciddi astım ataklarında ileri derecede havayolu obstruksiyonu nedeni ile hırıltılı solunum, ronküs duyulmayabilir. Ancak bu gibi durumlarda hastada atağın ciddiyetini gösteren siyanoz, konuşmada güçlük, taşikardi, yardımcı solunum kası kullanımı, interkostal çekilme gibi diğer bulgular genellikle mevcuttur (1,2,9). Tanısal Testler Astım tanısı temel olarak anamnez ve fizik muayene bulgularına dayanırsa da, solunum fonksiyonlarının değerlendirilmesi, özellikle de değişken havayolu obstrüksiyonunun ortaya konulması önemlidir (1). Çünkü hastalar semptomlarının farkında olmayabilirler ya da uzun süredir astım tanısı ile takipte olanların semptom ciddiyetini algılamaları azalmış olabilir (10). Havayolu obstruksiyonu değerlendirmesi peak flowmetre (PEFmetre) ile ölçülen PEF veya spirometri ile ölçülen 1. saniyedeki zorlu ekspiratuar volüm (FEV 1 ) ve zorlu vital kapasite (FVC) yöntemleri ile yapılabilir (11). Sağlıklı grup ile stabil veya ataktaki astım hastalarının değerlendirildiği birçok çalışmada bu iki yöntem arasında tatmin edici korelasyonlar bulunmuştur (12,13,14,15). Spirometri tekrar edilebilir ancak efora bağımlı bir testtir. Bu nedenden dolayı hastaya testin nasıl uygulanacağı iyi bir şekilde anlatılmalı ve en az 3 test yapıldıktan sonra en yüksek değeri içeren test kullanılmalıdır (1). Değişkenliğin değerlendirilmesinde sabah ve akşam yapılan PEF ölçümleri önemlidir. PEF değerlerinde %20 ve daha fazla orandaki diürinal varyasyonun olması astım lehine önemli bir bulgudur. Beta-adrenerjik agonist inhalasyonundan sonra PEF de 60 L/dakika veya üzerinde artış olması da astım lehine önemli bir bulgu olarak kabul edilmektedir (16). Reverzibilite ve değişkenlik kavramları spontan veya tedaviye cevap olarak ortaya çıkan hava akımı kısıtlanması ve semptomlardaki değişiklikleri ifade eder. Reverzibilite, genellikle FEV 1 veya PEF değerinde kısa etkili bronkodilatatör inhalasyonu sonrası (örneğin, 200-400 mcg salbutamol) dakikalar sonra ortaya çıkan hızlı düzelmeyi veya inhaler kortikosteroid gibi kontrol edici ilacın uygulanmasından günler veya haftalar sonra daha yavaş ortaya çıkan düzelmeyi ifade eder (1,17). Havayolu obstrüksiyonu saptanan hastalara kısa etkili beta-2 agonist inhalasyonundan [salbutamol (400 mcg) veya terbutalin (1000 mcg)] 15-20 dakika sonra FEV 1 de bazal değere göre >%12 veya >200 ml; PEF değerinde %20 artış olması reverzibilite göstegesidir (erken reverzibilite). Hava akımı kısıtlanmasının reverzibl olduğu 2-3 hafta oral kortikosteroid (prednizolon, 20-40 mg\gün) veya 6-8 hafta uygun doz inhaler steroid tedavisi ile de ortaya konulabilir. Tedavi sonrası FEV 1 değerinde başlangıca göre %15 artış olması geç reverzibilite olarak değerlendirilir (2,18). Astım düşünülen ancak solunum fonksiyon testleri normal olan hastalarda, havayolu aşırı duyarlılığını göstermek amacı ile bronş provakasyon testi uygulanabilir. Bu amaçla metakolin, adenozin, mannitol veya egzersiz ile bronş provakosyonu uygulanabilir. Test sonucunda FEV 1 de %20 oranında düşme olmazsa test negatif kabul edilir. İnhaler kortikosteroid kullanmayan bir hastada testin negatif olması astım tanısının ekarte edilmesinde faydalı olurken; pozitif test hastanın kesin olarak astım olduğu anlamına gelmez; çünkü KOAH, kistik fibrozis, bronşektazi, alerjik rinit gibi hastalıklarda da havayolu duyarlılığı bulunabilir (1,16,18,19). Astımda havayolu inflamasyonunu değerlendirmede ayrıca spontan veya indüklenmiş balgamda total hücre sayıları; eosinofil, nötrofil gibi inflamatuar hücreler

Smyrna Tıp Dergisi 42 - ölçülebilir. Ayrıca ekshale nitrik oksit (FeNO) ve karbonmonoksit (FeCO) seviyelerinin de astımda inflamasyonu değerlendirmede kullanılabileceği düşünülmektedir (2,20,21,22). Allerjik semptomları olan hastalarda ilk ve kolaylıkla uygulanabilecek test deri prick testidir. Maliyet yönünden ucuzdur ve yüksek duyarlılığa sahiptir. Bu testin pratikteki önemi atopi varlığını tespit etmek ve hastanın allerjenden uzaklaşmasını sağlamaktır (1,2). Hastaların ilk muayenelerinde diğer hastalıkları ekarte etmek amacıyla Posterior-anterior (P/A) akciğer grafisi çekilebilir (2). P/A grafi; plöretik göğüs ağrısı, subkutanöz amfizem, kardiyovasküler instabilite, anormal solunum sesi gibi pnömotoraks bulgu ve semptomları olduğunda; pnömoniyi düşündüren klinik durumlarda veya 6-12 saatlik bir tedaviye rağmen yanıt alınamadığında çekilmelidir (11). Pulse oksimetre ile saturasyon (SpO 2 ) astım atağındaki her hastada takip edilmelidir. Oksijen tedavisine rağmen oksijen saturasyonu >%90 olmayan hastalarda arteriyal kan gazı (AKG) analizi yapılmalıdır (11). Ayırıcı Tanı İyi bir anamnez ve fizik muayene ile birlikte değişken havayolu obstrüksiyonunun gösterilmesi ile astım tanısı konulabilse de benzer bulgularla ortaya çıkabilecek hastalıklar açısından da dikkatli olunmalıdır. Erişkinlerde astım ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulması gereken hastalıklar arasında; kronik obstrüktif akciğer hastalığı (kronik bronşit, amfizem), konjestif kalp yetmezliği, pulmoner emboli, havayollarının mekanik obstrüksiyonu (benign ve malign tümörler), eozinofilik akciğer infiltrasyonları, ilaçlara bağlı gelişen öksürük (örneğin, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri), vokal kord fonksiyon bozukluğu (18) yer almaktadır. Astım sınıflaması Astım; semptomlar, havayolu kısıtlılığı, solunum fonksiyon parametreleri esas alınarak intermittan, hafif persistan, orta persistan, ağır persistan olarak dört grupta sınıflandırılmaktadır (2). Ancak son rehberlerde astım ağırlık kavramının yerine kontrol kavramı kullanılmaktadır (Tablo 3) (1). Astım kontrolü sadece hastalığın klinik belirtilerinin kontrolünü kapsamamakta, aynı zamanda alevlenmeler, solunum fonksiyonlarında düşüşün hızlanması, tedavinin yan etkileri gibi tahmin edilebilen ileri dönem risklerin kontrolünü de kapsamalıdır. Genel olarak astımın iyi bir şekilde klinik kontrolünün sağlanması astım alevlenme riskinin de azalmasına yol açar (1,23). Tablo 3. Astım kontrol seviyeleri (1) A. Şuanki Klinik Kontrolün Değerlendirilmesi (tercihen 4 haftadan uzun) Özellik Kontrol altında (Aşağıdakilerin tümünün karşılanması) Kısmen Kontrol altında (Herhangi birinin bulunması) Gündüz semptomları Haftada 2 veya yok Haftada 2 kezden fazla Aktivitelerin Yok Varsa Kısıtlanması Gece semptomları\ uyanmaları Yok Varsa Kontrol altında değil Kısmen kontrol altında olan astımın 3 veya daha fazla özelliğinin bulunması * Rahatlatıcı\ kurtarıcı ilaç Gereksinimi Haftada 2 kez veya yok Haftada 2 kezden fazla Solunum fonksiyonları Normal Beklenen ya da en iyi kişisel (PEF veya FEV 1 ) değerin <%80 i B. İleri Dönem Risklerin Değerlendirilmesi (alevlenmelerin riski, instabilite, solunum fonksiyonlarında hızlı düşüş, yan etkiler) İleri dönem takiplerde artmış olumsuz gelişme riskiyle ilişkili özellikler şunlardır: Zayıf klinik kontrol, geçmiş yıllardaki sık alevlenmeler *, astım nedeniyle yoğun bakıma yatış, düşük FEV 1, sigara dumanına maruziyet, yüksek dozla tedavi * Herhangi bir alevlenme durumunda idame tedavinin yeterli olup olmadığı hemen gözden geçirilmelidir Tanım gereği, herhangi bir haftadaki alevlenme o haftayı kontrol altında olmayan astım haftası yapar Bronkodilatatör uygulamadan ölçülen solunum fonksiyonları 5 yaş ve altındaki çocuklarda güvenilir testler değillerdir

Smyrna Tıp Dergisi 43 Erişkinlerde astım tedavisi Astım tedavisinin amacı klinik kontrolü sağlamak ve idame ettirmektir. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar kontrol edici ve semptom giderici ilaçlar olarak gruplanabilirler. Kontrol edici ilaçlar, anti-inflamatuar özelliklerinden dolayı astımı klinik olarak kontrol altında tutmaya yarayan, hergün ve uzun süreli olarak alınan ilaçlardır. Bu grup içinde; inhale ve sistemik glukokortikosteroidler, lökotrien antagonistleri, inhale glukokortikosteroidlerle kombine olarak kullanılan uzun etkili beta-2 agonistler, yavaş salınan teofilin, kromonlar ve anti-ige yer alır. İnhale glukokortikosteroidler günümüzde kullanılan en etkili kontrol edici ilaçlardır (1,2). Erişkinlerde öngörülen günlük eşdeğer inhale glukokortikoid dozları tablo 4 de gösterilmiştir. Tablo 4: Erişkinlerde Öngörülen Günlük Eşdeğer İnhale Glukokortikoid Dozları (24) Erişkinlerde Öngörülen Günlük Eşdeğer İnhale Glukokortikoid Dozları İlaç Düşük günlük doz (mcg) Orta günlük doz (mcg) Yüksek günlük doz (mcg) Beklametazon dipropionate-cfc 200-500 >500-1000 >1000-2000 Beklametazon dipropionate-hfa 100-250 >250-500 >500-1000 Budesonid * 200-400 >400-800 >800-1600 Ciclesonide * 80-160 >160-320 >320-1280 Flunisolide 500-1000 >1000-2000 >2000 Flutikazon propionat 100-250 >250-500 >500-1000 Mometazon furoat * 200 >400 >800 Triamsinolon asetonid 400-1000 >1000-2000 >2000 Karşılaştırmalar etkinlik verilerine dayanmakta Kısa süreliğine kullananlar hariç yüksek günlük doz kullanan hastalar alternatif kombine kontrol edici tedaviler için uzmanlarca değerlendiri melidir * Hafif hastalarda günde bir doz uygulanabilir NOT: -Uygun dozaj için en önemli belirleyici hastanın tedaviye cevabı hakkında klinisyenin görüşüdür. Klinisyen klinik kontrol açısından hasta cevabını gözlemlemeli ve dozu buna göre belirlemelidir. Astım kontrol altına alındığı zaman tedavi dozu, kontrolü sağlayan minimum doza dikkatli bir şekilde inilmelidir, böylece muhtemel yan etkiler azaltılmış olur CFC, kloroflorokarbon; HFA, hidrofloroalkan Semptom giderici ilaçlar ise; hızlı etkileri ile bronkokontrüksiyonu düzelten, semptomları gideren ve gerekli olduğunda kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar arasında; hızlı etkili inhaler beta-2 agonistler, inhaler kısa etkili antikolinerjik ilaçlar, kısa etkili teofilin ve kısa etkili oral beta-2 agonistler yer alır (1,2). Uzun etkili inhaler beta-2 agonistler inhaler steroidlerle birlikte kullanıldıklarında en yüksek etkiyi gösterirler, tek başlarına kullanılmamalıdırlar (2). Basamak tedavisinde bütün basamaklarda gerektiğinde kullanılmak üzere hızlı etkili semptom giderici ilaçlar önerilmektedir. Birinci basamak dışındaki tüm basamaklarda ise kontrol edici ilaç önerilmektedir. Yeni tanı alan veya halen ilaç kullanmayan hastalara tedaviye 2. basamaktan, eğer hasta çok semptomatikse 3. basamaktan tedavi başlanabilir. Dördüncü basamak tedavisine rağmen astımı kontrol altına alınamayan hastalar ileri bir merkeze yönlendirilmelidirler (6). Astım kontrolü sağlandıktan sonra kontrolün devamı ve gerekli olan en düşük basamak tedavisine inebilmek için hastalar takip altında tutulmalıdırlar. Hastalar ilk görüşmeden sonra 1 ile 3 ay içinde sonrasında da 3 ayda bir tekrar değerlendirilmelidirler. Astım atağı sonrası ise 2 hafta ile 1 ay içinde hastanın durumu gözden geçirilmelidir. Dördüncü basamak tedavi (semptom giderici ilaç + 2 veya daha fazla kontrol edici ilaç) ile halen kabul edilebilir bir kontrol seviyesinde olmayan astım zor astım olarak değerlendirilebilir (1,25). Bu grup hastalar uzman hekimlerce ileri merkezlerde takip edilmelidirler. Astım atağı (alevlenme); ilerleyici nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum veya göğüste baskı hissinin gelişmesidir. Astım atağının temel tedavileri tekrarlanan hızlı etkili inhale bronkodilatatör uygulanması, erken safhada sistemik glukokortikosteroid uygulanması ve oksijen desteğidir. Astım atağındaki tedavinin amacı havayolu obstrüksiyonu ve hipoksemiyi mümkün olduğunca erken düzeltmek ve ileri dönemlerde gelişebilecek relapslara karşı önlem almaktır (1,2).

Smyrna Tıp Dergisi 44 Kaynaklar 1. Global Initiative for Asthma (GINA). Global strategy for asthma management and prevention. Updated 2011. [http://www.ginaasthma.org.] adresinden 13/01/2012 tarihinde erişilmiştir. 2. Türk Toraks Derneği Astım Tanı ve Tedavi Rehberi. 2010; 11(1):6-74. 3. Devereux G, Seaton A. Diet as a risk factor for atopy and asthma. J Allergy Clin Immunol 2005; 115:1109-1017. 4. Demir AU, Karakaya G, Bozkurt B, Sekerel BE, Kalyoncu AF. Asthma and allergic disease in schoolchildren: third cross-sectional survey in the same primary school in Ankara, Turkey. Pediatr Allergy Immunol 2004; 15(6):531-538. 5. Holgate S. Pathogenesis of Asthma. Clin Exp Allergy 2008; 38(6):872-897. 6. Çelikel S, Karakay G. Astım. Solunum Hastalıkları nda. Ed. Çöplü L, Kaya A. Ankara, Poyraz Tıbbi Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti., 2007; 74-87. 7. Kaplan AG, Balter MS, Bell AD, Kim H, Mclvor RA. Diagnosis of asthma in adults. Canadian Medical Association Journal 2009; 181:210-220. 8. British Thoracic Society Scottish Interollegiate Guidelines Network. British Guideline on the management of Asthma. Thorax 2008; 63:1-121. 9. Boulet LP. Approach to adults with asthma. Middleton s Allergy. Ed. Adkinson F, Bochner BS, Busse WW, Holgate ST, Lemanske RF, Simons FER. Seventh Edition. Philadelphia, Elsevier Inc. 2009; 1346-1363. 10. Kilian KJ, Watson R, Otis J, St Amand TA, O Byrne PM. Symptom perception during acute bronchoconstriction. Am J Respir Crit Care Med 2000; 162(2 Pt 1):490-496. 11. Rodrigo GJ, Rodrigo C, Hall JB. Acute Asthma in Adults: A review. Chest 2004; 125:1081-1102. 12. Daman HR. Pulmonary function testing: use of the peak expiratory flow rate in an out-patient or office setting. J Asthma 1984; 21:331-337. 13. Connolly CK, Chan NS. Relationship between different measurements of respiratory function in asthma. Respiration 1987; 52:22-33. 14. Meltzer AA, Smolensky MH, D Alonzo GE, Harrist RB, Scott PH. An assessment of peak expiratory flow as a surrogate measurement of FEV 1 in stable asthmatic children. Chest 1989; 96:329-333. 15. Paggiaro PL, Moscato G, Giannini D, Di Franco A, Gherson G. Relationship between peak expiratory flow (PEF) and FEV 1. Eur Respir J 1997; 10(Suppl 24):39-41. 16. Süerdem M. Astım ve KOAH: Tanım, Epidemiyoloji ve Tanı. Astım ve KOAH da İnhalasyon Tedavisi (TÜSAD Eğitim Kitapları Serisi). Ed. Öztürk C, Çalışkaner AZ. 1. Baskı. İstanbul, Deomed Medical Yayıncılık, 2009; 7-18. 17. Pellegrino R, Viegi G, Brusasco V, Crapo RO, Burgos F, Casaburi R, et al. Interpretative strategies for lung function tests. Eur Respir F 2005; 26(5):948-968. 18. Expert Panel Report 3 (EPR-3): Guidlines for the diagnosis and management of asthma- Full Report 2007. J Allergy Clin Immunol 2007; 120:94-138. 19. British Guideline on the Management of Asthma. A national clinical guideline British Thoracic Society Scottish Intercollegiate Guidelines Network. Revised edition 2011. [http://www.britthoracic.org.uk/portals/0/guidelines/asthma Guidelines/sign101 Sept 2011.pdf] adresinden 02.02.2012 tarihinde erişilmiştir. 20. Pizichini MM, Popov TA, Efthimiadis A, Hussack P, Evans S, Pizichini E, et al. Spontaneous and induced sputum to measure indices of airway inflamation in asthma. Am J Respir Crit Care Med 1996; 154(4 Pt 1):866-869. 21. Kharitonov S, Alving K, Barnes PJ. Exhaled nitric oxide measurements: recommendations. The European Respiratory Soociety Task Force. Eur Respir J 1997; 10(7):1683-1693. 22. Horvath I, Hunt J, Barnes PJ, Alving K, Antcak A, Baraldi E, et al. Exhaled breath condensate: methodological recommendations and unresolved questions. Eur Respi J 2005; 26:523-548. 23. Bateman ED, Boushey HA, Bousquet J, Busse WW, Clerk TJ, Pederson SE. The correlation between asthma control and health status: the GOAL study. Eur Respir J 2007; 29:56-62. 24. Global Initiative for Asthma (GINA). Global strategy for asthma management and prevention; Pocket guide for asthma management and prevention; for adults and children older than 5 years; Updated 2011) [http://www.ginasthma.org/guidelines-pocket-guidefor-asthma-management.html] adresinden 13/01/2012 tarihinde erişilmiştir. 25. Wenzel S. Severe Asthma in adults. Am J Respir Crit Care Med 2005; 172(2):149-160. İletişim: Uzm. Dr. Adem Parlak Ağrı Asker Hastanesi Birinci Basamak Muayene ve Aile Sağlığı Merkezi Ağrı, Türkiye tel: +90.532.7086899 e-mail: adem_par@yahoo.com.tr