Sa l k Bakanl ndan e-reçete duyurusu ve fiehir Hastaneleri Kanunu nu içeren gündem konular na göz atmak için. lütfen t klay n.



Benzer belgeler
NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI ENFEKSİYON KONTROL YÖNETMELİĞİ

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

ntermitan Alerjik Rinit ( AR) hastalar nda desloratadinin etkinlik ve güvenlili inin de erlendirildi i ACCEPT 1 Çal flmas sonuçlar n görmek için

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Üniversite Hastaneleri Mali Sorunları ve Ortak Kullanım Yönetmeliği

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

AMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak.

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz


dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

İSG Yasası & Uygulamalar

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD.

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ HASTA BESLEME KANUNU

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş ALTERNATİF İKİNCİ ESNEK (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU TANITIM FORMU

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARININ (HASTANELERİN) ACİL SERVİSLERİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV TANIMLARI*

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FAKÜLTE YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Ancak İş-Kur lara bu konu ile ilgili bakanlıktan gelen bilgi notu var.

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:

Doğanın Gizemi. Küçük Bir Damlada Büyük Bir HazineEsans

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64

2012 de 3 önemli gündem maddemiz var

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

TEBLİĞ. c) Eğitim merkezi: Bakanlık tarafından kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı eğitimi vermek üzere yetkilendirilmiş kan hizmet birimini,

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

Afyon Kocatepe Üniversitesi Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Eğitim-Öğretim

Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

25 y ld r iddetli migren a lar ya ayan anne, diyetinden sadece 2 g day ç kararak sa kl hayat na sonunda geri döndü.

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

Tüm Teknik Elemanlar Derneği

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Uzay Keflfediyoruz. Günefl Sistemi Nerede? Her Yer Gökada Dolu! n yaln zca biri! evrendeki sonsuz Dünya bizim evimiz ve

SORU: Bölgeye katkı sağlayacak özel bir proje sahibi iktisadi kalkınma programında %50 hibeden fazlasını karşılayamıyorsa bir destek var mı?

Transkript:

A LE HEK MLER NE ÖZEL Say :03 Ocak 2014 stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi mmünoloji ve Alerjik Hastal klar Ana Bilim Dal Baflkan Prof. Dr. Bilun Gemicio lu ile ast m üzerine yapt m z röportaj n tamam n okumak için lütfen t klay n. Sa l k Bakanl ndan e-reçete duyurusu ve fiehir Hastaneleri Kanunu nu içeren gündem konular na göz atmak için lütfen t klay n. Tüm dünyada üçüncü s radaki ölüm nedeninin inme oldu unu biliyor muydunuz? Bilim, sanat, t p ve politika alanlar nda, inme geçirmifl çok say da ünlü isim var nmeyi inceledi imiz yaz m z için lütfen t klay n.

1 Hocam konuflmam za sizi tan yarak bafllayabilir miyiz, akademik geçmiflinizden biraz söz eder misiniz? 1986 y l nda Cerrahpafla T p Fakültesi nden mezun oldum. Ayn y l yine Cerrahpafla T p Fakültesi Gö üs Hastal klar Anabilim Dal na asistan olarak girdim. 1990 y l nda da Gö üs Hastal klar ve Tüberküloz uzmanl m ald m. Bunun ard ndan 1992 y l na kadar ayn anabilim dal nda uzman olarak çal flt m. 1992 y l nda da doçent ünvan ald m. 1994 y l nda doçent olarak mesle ime devam ederken, immünoloji doktoras na da bafllad m. 1997 y l nda da immünoloji doktoru ünvan kazand m. 1998 y l nda yine ayn anabilim dal nda profesör oldum. Anabilim dal nda immünoloji ve alerji laboratuvar n n reorganizasyonunda ve ast m hasta e itim toplant lar n n bafllat lmas nda görev ald m; 1999 dan bafllayarak Dünya Ast m Günü nün günümüze kadar kutlamalar nda sürekli aktif rol ald m. Asistanl mdan beri Cerrahpafla T p Fakültesi Gö üs Hastal klar Anabilim Dal nda çal fl yorum. 2011 y l nda mmünoloji ve Alerjik Hastal klar Bilim Dal n n kurulmas na iliflkin çabalarla bu ana bilim dal kurulmufl oldu ve flu anda bu bilim dal n n baflkanl n yürütmekteyim. Bunun d fl nda Türk Toraks Derne i nde Ast m ve Alerji Çal flma Grubu nun önce sekreterli ini sonra baflkanl görevini yürüttüm. Yine Türk Toraks Derne i Merkezi Yürütme Kurulu nda da Bilimsel Komite Baflkan olarak görev yapt m. Halen hem Türk Toraks Derne i nin GARD temsilcisi olarak hem de Türkiye GARD Koordinatör Yard mc s olarak görev yap yorum. GARD demek Global Alliance Against Chronic Respiratory Diseases denilen Dünya Sa l k Örgütü nün kronik solunum yolu hastal klar na karfl bir kurulufludur. Türkiye de 2007 y l nda GARD n ilk genel kurulu yap ld ve halen bakanl k ve pekçok paydaflla birlikte kronik hastal klara karfl mücadeleyi sürdürüyoruz. Bunun d fl nda bir de Türk Gö üs Hastal klar Yeterlilik Kurulu Sekreterli i yapmaktay m. 2 Türkiye de ast m ne s kl kta görülüyor? Türkiye de eriflkinde ve çocukta ast m s kl için genel olarak ortalama %7,4 diyebiliriz. Bakt n z zaman bu 4 milyon ast ml yap yor; tabi ki bu 4 milyon ast ml her yerde ayn de il. Örne in k y kesimlerdeki orana bakt n z zaman bu oran %10 lar n üstüne ç karken, iç kesimlere gitti inizde daha do uda %2 lerin alt na düflüyor. Genel ortalamay %7,4 diye söyleyebiliyoruz ama çok daha fazla kiflinin yaflad stanbul da bu oran çok daha yüksek. Dolay s yla bölgesel, flehirsel farkl l klar göstererek ast m s kl n ortalama olarak söylüyoruz. Genel ortalamay %7,4 diye söyleyebiliyoruz ama çok daha fazla kiflinin yaflad stanbul da bu oran çok daha yüksek.

3 Ast m n bafll ca tetikleyici nedenleri nelerdir? Ast m öncelikle genetik yatk nl n oldu u kimselerde meydana geliyor. Çeflitli çevresel ve içsel etkenler de nedenler aras nda yer al yor. Bu etkenlerin bir k sm ast m n gelifliminde rol oynayan ve alerjen olarak adland rd m z tetikleyenlerdir. Bunlar akarlar, hayvansal alerjenler, hamam böce i, mantarlar, ev içi grubu ya da ev d fl grubu polenler veya baz küf mantarlar olabilir. Ayr ca mesleki uyaranlar, aktif pasif sigara maruziyeti, ev içi-ev d fl hava kirlilikleri, baz parazitozlar veya baz respiratuar sinsisyal virüs gibi virüs enfeksiyonlar olabilir. Yüksek sosyoekonomik düzey, çekirdek aile yaflant s, baz diyetler, baz ilaçlar, sistemik olarak vücut kitle endeksinin art fl gibi obezite sorunlar ast m geliflimini genetik yatk nl bulunan bir kiflide tetikleyebilir. Ama bunun d fl nda bir de alevlenmeler yani sensitizasyon geliflmifl bir kiflide tetiklenme söz konusudur. Bu durumda ev içi-ev d fl alerjenlerin yine ayn flekilde etkili oldu unu görüyoruz. Bunun d fl nda yine hava kirlili i etkili. Ev içi ve ev d fl solunumsal enfeksiyonlar n geçirilmesi, egzersiz, hiperventilasyon, hava de iflimleri, so uk hava, so uktan s ca a geçifl, hava kirlili i, sülfür dioksite maruz kalma, besinler, besinlerin içindeki katk maddeleri, çeflitli ilaçlar veya çok sevinmek/çok üzülmek gibi önemli duygusal etkilenmeler, stres yaratan cerrahi bir müdahale veya komorbid hastal klar ast ma neden olabilir. Rinit, sinüzit, polip, gastroözofageal reflü veya menstrüasyon/hamilelik gibi hormonal de iflikliklerle de ast m tetiklenebilir. 4 Ast m nedenleri bölgeye ve mevsime göre bir de iflkenlik sergiliyor mu? Ast m hastal nda hem bölgesel hem de mevsimsel farkl l klar görülebiliyor; örne in stanbul da ev tozu akar yo undur. Yapt m z bir çal flmada evlerin % 99 unda ev tozu akar n n oldu unu gördük. Karadeniz e bakarsan z, özellikle Do u Karadeniz de polen ve küf mantarlar n n hakimiyeti söz konusudur. Ankara da polenlerin daha yo un olabildi ini gözleyebiliyoruz. Polen mevsiminde polenler a aç poleni veya ot poleni olmak üzere de ifliklik gösterebiliyor. Hangi polen grubunun oldu una ba l olarak da mevsimsel de iflkenlik gözleyebiliyoruz ama genel olarak fiubat tan May s sonuna kadar ço u a aç gurubunun daha etkin oldu unu gözleyebiliyoruz. Bu süre biraz daha uzayabiliyor. Bu arada ot polenleri baharda yine bafll yor. Bazen yabani ot ve tah l grubunda Temmuz hatta A ustos a kadar da polen yay lmas söz konusu olabiliyor. K fl aylar nda yine yak nmalar artabilir. Bu sefer alerjen de il de daha çok so uk hava veya s k geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonlar gibi nedenlerle tetiklenmeler olabiliyor. Yani hem bölgesel hem mevsimsel de iflkenlik, ast m aç s ndan söz konusu olabilmektedir. Ast m hastal nda hem bölgesel hem de mevsimsel farkl l klar görülebiliyor.

5 6 Klini inize bir y lda kaç hasta ast m nedeniyle baflvuruyor? Ast m n genel olarak solunum sa l üzerine getirdi i yükten biraz bahseder misiniz? Klini imizde günde ortalama 60 ila 80 poliklinik yap l yor. Poliklinik say m z belki pek çok hastaneye göre daha az olabilir ama bak lan ast ml say s %50 den fazla; yani bu poliklinikteki hastalar n %50 kadar n ast m veya allerjik hastalar meydana getiriyor. Yine %80 den fazlas da kronik hastal klar nedeniyle oluyor, ast m d fl nda bu KOAH, meslek hastal klar, romatizmal hastal klar, sigara içimine ba l b rakma baflvurular fleklinde olabiliyor. Ast m hemen her ülkede oldu u gibi ülkemizde de hem morbidite hem mortalitenin en önemli nedenleri aras nda yer al yor. Çok ciddi olarak toplumsal ve ekonomik yük oluflturuyor. Ast ma ba l ölüm say s na bakt n z zaman dünyada her y l 250 bin kifli ast m nedeniyle ölüyor. Ast m n ölümcül olmas n n nedeni, hastal n ölümcül olmas de il asl nda ve görülme prevalans yla da ayn de il. Özellikle önlenebilir oldu u halde bu ölümlerin görülmesinin en önemli nedeni medikal tedavinin yetersizli idir. Kimi bölgelerde medikal tedavi yetersiz, kimi bölgelerde ise hastalara düzgün tedavi almas gerekti i belirtilmiyor. S k atak geçiriyorlar. Bu ataklar n düzgün müdahale edilmedi i için de ölümcül oldu u gözlenebiliyor. Bunun d fl nda bizim hastal k yükü DALY dedi imiz bir oran var: disability adjusted life years; yani ne kadar hastan n mortalite ve morbiditesinin oldu unu belirleyen bir durum. Hem mortaliteyi hem morbiditeyi de erlendiriyor. Bu tüm dünyada erkeklerde %1,3, kad nlarda %1,2 gibi bir oran. DALY oranlar na bak ld zaman ast m tüm hastal klar aç s ndan erkeklerde 17.s rada kad nlarda 19.s rada yer al yor. Bu da oldukça önemli. Ast m ayn zamanda hem do rudan hastaneye yat flta ilaçlar nedeniyle, hem de dolayl olarak yani ifle gidememe veya erken ölüm nedeniyle ekonomik yükü artt ran bir hastal k. Özellikle a r ve iyi kontrol edilememifl ataklar geçiren hastalarda ekonomik yükü son derece a rlaflt r yor. Örne in bir hastan n maliyeti Türkiye de yap lan çal flmalarda y ll k 1500 dolar kadard r. Eriflkin hasta için, bir atak geçirmesi bunu artt r yor. Bir hastaneye yat fl 900 dolar civar nda tutuyor ama atak geçirmiflse ata n ciddiyetine göre bu oran 3 kat 5 kat daha fazla artabiliyor. Bu nedenle ekonomik yükü de düflünecek olursak hastalar m z n hiç ataks z kontrol alt nda olmas gerekiyor. Ast ma ba l ölüm say s na bakt n z zaman dünyada her y l 250 bin kifli ast m nedeniyle ölüyor.

7 Ast m n neden oldu u iflgücü ve iflgünü kay plar önemli düzeylere ulafl yor mu? flgücü ve iflgünü kay plar önemli düzeylere ulafl yor maalesef, Türkiye de yap lm fl çal flmalara bakt n z zaman her 4 hastadan 1 i atak geçiriyor. Her bir atak nedeniyle hasta minimum 1 ila 3 gün ifle gidemiyor. Çal flmalara bakt m z zaman y lda her 2 hastadan birinin acil baflvurusu olabiliyor. Dolay s yla acil baflvuru durumunda ve hastaneye yat fllar nedeniyle hasta zaten ifle gidemedi i gibi, gece uyanma s kl na bakt n z zaman, hasta uyanmalar n olgular n %50-%70 inde görüyoruz. Yine bu olgular gece uyuyamad klar için ertesi gün ifle gidemiyor veya iflte verimli olam yorlar, ya da gün içi semptomlar da, %80 hastada gözlenebildi i için, verimlilik düflüyor. Bütün bunlar n hepsi hem iflgünü hem iflgücü kayb na neden oluyor. 8 Ast m kontrol alt na almak için ne gibi yöntemler uygulanabilir, tedavi algoritmas nda neler öne ç k yor? Ast m n kontrol alt nda olmas demek hiç gündüz yak nmas n n olmamas ya da en çok olacaksa haftada 1-2 olmas, gece hiç yak nmas n n bulunmamas, hiç atak geçirmemesi, günlük aktivitelerini tamamen rahat bir flekilde yapabilmesi, solunum fonksiyon testlerinin normal düzeylerde olmas demektir. Ayr ca kulland kurtar c ilac na da hiç gerek olmamas ya da haftada en çok 1-2 kere gereksiniminin olmas demektir. Bunlar n sa lanmas için hastan n düzenli tedavide olmas ve düzenli doktoruna gelmesi laz m. Yani hastan n hem kontrol edici sürekli tedaviyi almas hem de yak nmalar n n sürekli takibinin yap lmas için hastaneye gelmesi gerekiyor. laçlar m za gelince, hasta persistan hale yani hastal k sürekli hale geçtikten sonra ilaçlar m z n en bafl nda inhaler steroidler yer al yor, bunun dozunu da hastal n durumuna göre ayarl yoruz. Daha sonra ki aflamada bunun üzerine uzun etkili beta-2 agonistleri kat yoruz. Yard mc veya bazen alternatif ilaçlar m z da var: lökotrienler reseptör antagonistleri ve teofilin. Dolay s yla ilk intermitan dedi imiz hastada sadece biz h zl etkili k sa etkili beta-2 agonistleri kullan rken, bundan sonraki aflamada hastalara inhaler steroid vermeye bafll yoruz. Hafif bir hasta s rf inhaler steroidleri kullan rken, orta bir hastada inhaler steroidlerle birlikte uzun etkili beta-2 yi veriyoruz. Bunun yerine inhaler steroid ve lökotrienler reseptör antagonist kullanabiliyoruz ya da bunun yerine inhaler steroid ve teofilin kullanabiliyoruz. E er bunlarla kontrol alt na al nam yorsa o zaman daha orta yüksek doz inhaler steroid art uzun etkili beta-2 ye geçiyoruz. Bununla da olmuyorsa o zaman hastaya lökotrienler reseptör antagonisti ekliyoruz. Bundan yarar görüyor mu diye bak yoruz bununla e er olmayacak olursa teofilin ekleyip bak yoruz. Tüm bunlarla e er olmuyorsa hastan n alerjik durumuna göre gerekirse anti-ige veya gerekirse sistemik steroid vermek zorunda kal yoruz. Tüm bunlar, hastaya verdi imiz yeni tedavinin kontrolünü, 4 hafta sonra de erlendiriyoruz. 4 hafta sonra e er hasta kontrol alt ndaysa biraz önce belirtti im kriterleri sa lam flsa o zaman hastaya 2 ay daha devam etmesini söylüyoruz. 3 ay n sonunda esas kontrol de erlendirmemizi yap yoruz. 3 ay n sonunda e er hasta kontrol alt ndaysa 1 basamak afla inmeyi deneyebiliriz. Yine olmuyorsa 1 ay sonra ça rd m zda tekrar o üst basamaktan devam ediyoruz. 1 ay sonra ça rd m zda e er hasta kötüyse tedaviyi 1 basamak daha artt r yoruz ya da 3 ay sonra ça rd m zda hasta yine kontrol kriterlerini sa layamam flsa 1 üst basamaktan tedavimize devam ediyoruz. Arada e er hasta kötülefliyorsa k sa 3 günlük veya 1 haftal k oral steroid kürleriyle araya girip hastay düzeltebiliyoruz. Ufak ataklar için genel olarak inhaler betaagonist ve sistemik steroid a rl kl bir algoritmam z var; bunun üstüne di er ilaçlar ekliyoruz. Tabi burda çok önemli bir fley hastan n di er komorbid hastal klar n n da tedavi edilmesi; yani ast m n s rf medikal tedavi ile kontrol etmek de il hastan n risk faktörlerini yok etmek gerekiyor. Hastan n evinde kedi var ve kedi alerjisi varsa, siz tabi ki hastan z kontrol edemezsiniz. Dolay s yla çevresel etkenleri yok etmek ve di er komorbid hastal klar tedavi etmek gerekiyor. Örne in hastan n riniti varsa rinitinin de mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor ya da reflüsü varsa bunun tedavi edilmesi gerekiyor veya fliflmansa yani e er obezse, obezitesinin de düzeltilmesi gerekiyor. Bütün bunlarla birlikte ancak tedavi baflar ya ulaflabilir.

9 Ast m n genelde çocuk yafllarda ortaya ç kan bir hastal k oldu unu biliyoruz. Koruyucu t bb n ast m önlemede etkisi olabilir mi? Ast m asl nda çocukluk yafl nda bafllar diye bilinmekle birlikte 60 yafl n üstünde de ortaya ç kabiliyor. Yani ast m asl nda her yafl n hastal d r. Hatta son yapt m z bir çal flmada yafll ast m oran n %12 bulduk. 60 yafl n üstü için bu hiç az msanmayacak bir oran. Dolay s yla her zaman için genetik riski olanlarda bu önlemler geçerli ama riskli do acak bebeklerde postnatal dönemde al nabilecek önlemler de var. Postnatal dönemde bebek çevresinde sigara kullan m n n yok edilmesi gerekiyor. Anne sütüyle beslenme özellikle önerilmeli. Thelper 2 cevab n Thelper 1 yönüne kayd rmak üzere bir dizi önlemler bulunabiliyor. Tabi bu önlemler al nd zaman hastan n korunaca n savunanlar var. Bunun tam tersi oldu unu savunanlar da var ama alerjenler ve özellikle ev tozu akarlar ndan fakir bir ortam sa lanmal. Bu nedenle eve tüylü oyuncaklar almamal, duvardan duvara hal ile ev kaplanmamal gibi önlemleri özellikle söylüyoruz. Evde kedi köpek bulunmas n n bebek do duktan sonra riskli oldu unu düflündü ümüz için sonradan al nmamas nda da yarar var diyoruz. Yine özellikle respiratuar sinsisyal virüs enfeksiyonlar tetikleyebildi i ve riski artt rd için bu enfeksiyonlardan da bebeklerin korunmas nda yarar var diyoruz. Art k sensitizasyon gelifltikten sonra da ast m engellenebilir. Örne in atopik dermatiti olan çocuklara H1 antihistaminikler verilebilir ya da alerjik rinitli olanlara yine antihistaminikler, lökotrien reseptör antagonistleri verilebilir. mmünoterapiyle bir korunma yap ld zaman ast m geliflimini önlemenin mümkün olabildi ini gösteren çal flmalar var. Ast m tüm bu koruyucu önlemlerle daha aza getirilmeye çal fl l yor. Özellikle GARD Türkiye Program n n amac, bütün kronik hastal klar n %25 oran nda azalt lmas, bunu sa lamak üzere büyük bir grup çal flmaktay z.

Sa l k Bakanl ndan E-Reçete için önemli duyuru Sa l k Bakanl Sa l k Bilgi Sistemleri Genel Müdürlü ü taraf ndan yeni yay mlanan bir duyuruda yürürlülü e giren E-Recete Uygulamas n n SGK taraf ndan yürütülen Ulusal E-Reçete Projesi ile birlikte yürütülece i belirtilerek hekimlerin recetelerini iki kuruma birlikte göndermeleri ve ka t recete yazmaya devam etmeleri gerekti i belirtildi. Duyuruda Aile hekimlerinin hastalar na yazacaklar reçetelerini flimdiye kadar oldu u gibi elektronik olarak yazacaklar ve bu reçeteleri Sa l k Bakanl na gönderdikleri gibi gerçek zamanl olarak SGK elektronik reçete sistemine de göndermeleri gerekti i ifade edildi. Bu ifllemler için gerekli olan çal flmalar n tamamland n n hat rlat ld duyuruda ancak elektronik sistemde oluflabilecek muhtemel problemlere karfl hekimlerin hastalara ka t reçete vermeye devam etmeleri gerekti i özellikle belirtildi. fiehir Hastaneleri Kanunu neler getiriyor? K saca fiehir Hastaneleri Kanunu olarak adland r lan ve genel olarak Sa l k Bakanl nca kamu özel ortakl yla hazinenin özel mülkiyetindeki gayrimenkuller üzerinde Devlet hale Kanununa ve Kamu hale Kanununa tabi olmaks z n yeni hastaneler ya da mevcut hastanelerde tadilat yapt r lmas n öngören kanun 9 Mart 2013 günü Resmi Gazete de yay mland. Kanun esas olarak, sa l k hizmetlerinde kullan lacak entegre sa l k yerleflkesi, hastane, dispanser, rehabilitasyon merkezi gibi yap lar ile ticari hizmet alanlar üzerinde yap m iflini gerçeklefltirecek yükleniciler lehine bedelsiz olarak ba ms z ve sürekli nitelikte üst hakk tesisi kurulmas n amaçl yor. Kanunda üst hakk n n sabit yat r m dönemi hariç otuz y l geçmemesi öngörülüyor. Buradaki otuz y ll k üst s n r, Bakanlar Kurulu Tasar s nda k rk dokuz y l olarak kabul edilmiflti. Ancak TBMM de üst s n r otuz y la indirildi.

nme Küçük bir kaza dramatik sonuçlara yol açabilir Neye u rad m anlamad m. fiok geçiriyordum. Sürekli tekrarlad m anlams z bir m r lt n n d fl nda, konuflam yordum. Telefonun ahizesi avcumdan kay p yere düfltü, arkas ndan da ben Yerde çaresizce yat yordum. Saat 5:15 de bir insand m; flimdi 6:45 ve art k bir vakay m. Eric Hodgins, inme sonras nda yaflad klar n anlatmak için kaleme ald Report on the Accident Inside My Skull adl eserinde, inmeyi, kafatas n n içinde meydana gelen bir kaza olarak tan mlar. Bu kaza o kadar h zl gerçekleflir ki, size kimin ya da neyin çarpt n göremezsiniz. Bedeninizin kontrolünü k smen ya da tamamen kaybederken, bu olaya seyirci kalmaktan baflka bir fley gelmez elinizden. Uzuvlar n z söz dinlemeyen bir çocuk gibi komutlar n za karfl koyar. Kafatas n n güvenli(!) s n rlar içinde yaflanan dramatik bir kaza sonucu, beyin, bizi insan yapan fonksiyonlar n kaybettikçe, içimizdeki birey de giderek yok olmaya yüz tutar. Hemoraji ve iskemi olarak iki genel gruba ayr labilen inme beyin damarlar nda oluflan yaralanmadan kaynaklan yor. Bu yaralanman n en önemli nedenlerinden biri de hipertansiyon! Bafl ve boyunda bulunan büyük arterlerde ateroskleroz sürecini h zland ran hipertansiyon, beynin içine giren küçük arterlerin çeperlerinde kal nlaflmaya da yol açar. Hipertansiyon, sadece primer inmenin majör risk faktörü olmakla kalmaz, inme geçirmifl olan hastalarda kardiyovasküler morbidite ve mortaliteyle birlikte reküren inme riskini de art r r. Tüm dünyada üçüncü s radaki ölüm nedeni olan inme için, dünya tarihinin seyrini derinden etkileyen bir sa l k sorunu tan mlamas n yaparsak abartm fl olmay z. Bilim, sanat, t p ve politika alanlar nda, inme geçirmifl çok say da ünlü isim var. Çiçek ve kuduz afl lar n keflfeden Frans z bilim insan Louis Pasteur, 46 yafl nda geçirdi i inme sonucu, yaflam n n geri kalan na sol taraf felçli bir bedenle devam etmek zorunda kalm flt. K lcal damar biyolojisi konulu çal flmalar yla tan nan Marcello Malpighi nin sa kolunu ve baca n felç eden inme sonucu ölmüfl olmas ysa galiba kaderin garip bir cilvesi. Kaynak: Schrader J. et al. Stroke 2005;36:1218-1226 dan özetlenmifltir.