Çinko Eksikliğinin Akut Gastroenterite Etkisi The Effect Of Zinc Deficiency On Acute Gastroenteritis



Benzer belgeler
İSHAL AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI. Akut İshal. 14 günden kısa sürer. Dehidratasyona yol açar (ölüm nedenidir) Malnütrisyonu kolaylaştırır.

Akut İshalli Çocuklarda İshal Etkenleri, Çevresel Etkenler ve Diyette Doğal Probiyotik Tüketiminin İshal Şiddeti İle İlişkisi

Çocukta Kusma ve İshal

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

KATETER İNFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİNDE EĞİTİMİN KATKISI

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Beslenme Bozuklukları II. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Beslenme ve Metabolizma BD Prof. Dr.

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Zeynep Eras, Özlem Konukseven, Fuat Emre Canpolat, Çiğdem Topçu, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL)

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) ÇOCUK HASTALIKLARINDA BES305 5.Güz

Çocuklarda beslenme durumunun değerlendirilmesi. Dr. Ceyda TUNA KIRSAÇLIOĞLU

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Türk Yoğun Bakım Derneği Mekanik Ventilasyon Kursu Şubat 2010, İstanbul.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

ALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

14 Aralık 2012, Antalya

Çocuk sağlığı ve hastalıkları (Pediatri) Hemşireliğinin Temel Unsurları

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

ORDUDA VE HACILARDA MENİNGOKOK AŞILAMASI. Dr. Levent Akın Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Öğrenci Çalışma Modülü

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Taraf tutma (Bias) önlenmiş

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Uz.Dr., Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği, Eskişehir, Türkiye

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Anafilaksi olgu senaryoları

2009 AFYONKARAHİSAR ÖNSÖZ. Sonsuz saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim.

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

S A H A A R A Ş T I R M A S I

Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

AKUT GASTROENTERİTLİ ÇOCUKLARDA ROTAVİRUS SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI VE ROTAVİRUS SEZONUNUN TAKİBİ: BEŞ YILLIK SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ*

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Çölyak Hastalığı Olan Çocukların Anne Sütü Alma ve Tamamlayıcı Beslenmeye Geçme Durumlarının Değerlendirilmesi

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Aşılı Anaokulu Çocuklarında Suçiçeği Salgını

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

UZM. DR. SALİH MAÇİN Şırnak Devlet Hastanesi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Oksoloji Çocukluk Çağında Vücut Ölçümleri. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Halk Sağlığı-Ders 8 Sağlık Düzeyinin Ölçülmesi ve Epidemiyoloji

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

Transkript:

KLİNİK ARAŞTIRMA Çinko Eksikliğinin Akut Gastroenterite Etkisi The Effect Of Zinc Deficiency On Acute Gastroenteritis Abdülkadir Bozaykut, Lale Pulat Seren, Duygu Sömen Bayoğlu, İlke Özahi İpek, Rabia Gönül Sezer, Cem Paketçi Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ÖZET Kliniği, Süt çocuğu Servisi Adres: Dr. Lale Pulat Seren Kocayol cad. Atılım Sit. B Blok D.5 Şenesenevler- İstanbul Cep:0532 745 92 29 e-mail:laleseren@hotmail.com Bu makale İPA 201 O Kongresinde Poster sunumu olarak kabul edilmiştir. Giriş ve Amaç: Gelişmekte olan ülkelerde çinko eksikliği enfeksiyon riskini arttıran önemli bir sağlık problemidir. Bu çalışmada çinko eksikliğinin akut gastroenterit süresi ve klinik seyri üzerindeki etkisini araştırmayı amaçladık. ABSTRACT Introduction and Aim: In developing countries, zinc de.ficiency is an important health problem and increases tendency to irifections. Our aim is to study the effect of zinc de.ficiency on the duration and severity of acute gastroenteritis. Gereç ve Yöntem: Yaşları 5 ay- 6 yaş arasında olan 50 olgu çalışmaya alındı. Bulgular: Olguların 28 'i (% 56) çinko seviyeleri normal, 22 'si ( % 44) çinko seviyeleri düşüktü. Tüm olguların dışkılama sayısı ve ishal süresi günlük olarak kayıt altına alındı. Çinko seviyesi düşük olan grupta günlük dışkılama sayısı, normal serum çinko seviyesi olan gruba göre daha fazlaydı.( p< 0.05) Çalışmamızda çinko seviyesi düşük olan grupta % 31.8 oranında, çinko seviyesi normal olan grupta ise % 7.1 oranında klinik olarak beşinci günde ishal devam etmekteydi. ( p< O. 05 ) Sonuç olarak, çalışmamız çinko eksikliğinin ishalin şiddeti ve süresi üzerindeki önemini kanıtlar niteliktedir. Çinko seviyesi düşük olan grupta% 31.8 normal olan grupta% 7.1 oranında 5. günde ishal devam etmekteydi. (p< 0.05) Material and Method: Fifty patients, ages between 5 months-6 years are included in the study. Results: Serum zinc levels were normal in 28 (56%), low in 22 (44%) patients. Ali the patients are followed every day for the duration and the number of diarrhea. Total defecation number in the low zinc group is found signi.ficantly higher than the normal zinc group p< 0,05). At thefifth day, continuity of diarrhea was 31,8% and 7,1% at the low and normal zinc group, respectively (p< 0,05). Conclusion: Zinc de.ficiency increases the severity and the duration of diarrhea. Key Words: Zinc Sulfate; Gastroenteritis Sonuç: çinko eksikliği ishalin süresini ve klinik seyrini ağırlaştırmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çinko sülfat; Gastroenterit GİRİŞ Toplumun her kesiminde sık görülmesinin yanı sıra ishalli hastalıklar çocuk yaş grubunun en önemli morbidite ve mortalite nedenleri arasında yer almaktadır. Toplam 5 milyon çocuk 1980' lerde her yıl ishalden dolayı ölmekte iken, 1 O yıl sonra tedavi ve önlemlerdeki gelişmeler nedeniyle bu sayı yılda ortalama 3 milyon ölüme inmiştir. Ölümlerin % 80 i süt çocuklarıdır. Gelişmekte olan 60 ülkeden toplanan morbidite verilerine göre bu ülkelerdeki çocuklar 5 yaşına dek yılda ortalama 3,3 ishal atağı geçirmekte ve süt çocuğu ölümlerinin% 10-15'i ishal nedeniyle olmaktadır (1,2). İshalli hastalıklar sadece akut dehidratasyon ve ölüme yol açmaları nedeni ile değil malnutrisyon ve büyümenin etkilenmesi ve uygunsuz ilaç kullanımına da yol açmaları nedeni ile önem taşımaktadır (3). -23-

İshalin tanımı güçtür; genellikle barsak alışkanlığındaki değişikliği ifade eder. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ishali 24 saatte üçten fazla sulu dışkılama veya sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde ise her zamankinden daha sık ve sulu dışkılama olarak tanımlamaktadır. Pek çok farklı sınıflama yapılmasına karşın WHO ishalli hastalıkları klinik olarak ayrılabilen ve farklı tedavi yaklaşımları gerektiren akut ishal, dizanteri ve persistan ve kronik ishal gibi üç gruba ayırmaktadır (1). Akut başlayan ve 14 günden kısa süren ( çoğunlukla 7 gün içinde sonlanan ) ishal akut ishal olarak tanımlanmaktadır. Akut başlayan ve ondört günden uzun süren ishal persistan ishal olarak tanımlanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde beş yaş altı çocuklarda ishallerin %3-20' si persistan ishaldir. Bir aydan uzun süren ishal ise kronik ishal olarak tanımlanmaktadır. Bu olgularda çoğunlukla altta yatan bir hastalık (1,3). Biyolojik eser elementler bulunmaktadır içinde olağanüstü özelliklere sahip olan çinko, tüm hücrelerin büyüme ve replikasyonu için gereklidir. İnsanlarda büyüme ve gelişme önemli oranda çinkoya bağlıdır Çinko immun sisteme ikincil etkileri olan çeşitli organ fonksiyonlarını etkileyen 300'den fazla enzimin kofaktörüdür. Aynı zamanda nükleik asit metabolizması ve protein sentezini etkiler, nükleik asit metabolizmasında yapısal bir role sahiptir. Eksikliği özellikle hayvansal proteinden çok tahıl ve sebze proteini tüketen gelişmekte olan ülkelerde görülür. Eksikliği halinde bütün immun fonksiyonlar ve enfeksiyonlara karşı bağışıklık bozulur.( 4,5). Biyolojik eser elementler içinde olağanüstü özelliklere sahip olan çinko, tüm hücrelerin büyüme ve replikasyonu için gereklidir. İmmün sistem fonksiyonları ve hücre yenilenmesinde önemli rolü olan çinkonun eksikliğinde enfeksiyon gelişme riski artar ( 4,5). Yapılan son epidemiyolojik çalışmalarda gelişmiş ülkelerde bile çinko eksikliğinin özellikle latent formunun düşünülenden çok daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve diyetleri genelde tahıl ve tahıl ürünleri gibi yüksek fıtat içeren besinlerden oluşan kişilerde çinko eksikliği riski çok daha yüksektir ( 6).Bu makalede akut gastroenteritle başvuran çocuklarda çinko eksikliği oranını saptamayı, çinkonun gastroenterit süresi ve şiddeti üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. MATERYAL VE METOD Çalışmaya Şubat - Haziran 2008 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Acil polikliniğine akut ishal şikayeti ile başvuran hastalar alındı. Çalışma Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Etik Kurul Onayı alınarak yapıldı. Çocuk acil polikliniğine akut ishal şikayeti ile başvuran 6 ay-5 yaş arası, aileleri tarafından çalışmaya onay verilen hastalar alındı. Çalışmanın tarafsız öngörürlüğü açısından, çinko eksikliğinin büyük oranda beklendiği preterm doğum öyküsü ya da bilinen kronik bir hastalığı olan, malnütrisyonlu olarak değerlendirilen ve daha önce herhangi bir enfeksiyon nedeni ile hastaneye yattığı öğrenilen, kanlı dışkılaması olan ve tüm olgulardan gaita mikroskopisi ve gaita kültürü alınarak. bakteriyel patojen saptanan ve klinik olarak ağır dehitratasyonu olan olgular çalışma kapsamına alınmadı. Akut ishal tanımı, son 24 saat içinde 3 ve daha fazla sulu dışkılama olarak belirlendi. İshalin son günü olarak, yukarıdaki tanımlamaya uyan ve takibinde en az iki gün akut ishalsiz dönem bulunan gün kabul edildi. Tüm olguların anamnezi alınıp, sistemik muayeneleri yapılarak hastaların yaşları, cinsiyetleri, beslenme ve aşılanma durumları, anne sütü alma süreleri, kardeş sayıları ve ailedeki toplam kişi sayısı, anne eğitim durumu ve ailenin aylık geliri, ishalin ne zaman başladığı ve kusma varlığı sorgulanarak kaydedildi. Kilo, boy ve iki yaşından küçüklerde baş çevreleri ölçülen hastaların persentilleri bulunarak kaydedildi.dehidratasyon durumları değerlendirilerek, kaydedildi. Hastaneye başvurduktan sonra ilk iki saat içinde hastalardan serum çinko düzeyi için örnek alınıp, bekletilmeden analiz edildi. Serum çinko düzeyleri ölçülen hastalar 'çinko düzeyi düşük ' ve ' çinko düzeyi normal' olarak 2 gruba ayrıldı. Serum çinko düzeyinin 68 mikrogram / dl altında olması düşük çinko düzeyi olarak değerlendirildi. Dehidratasyon derecesine göre gerekli görülen hastalar intravenöz sıvıyla tedavi edildi. Ayaktan tedavide tüm hastalara WHO'nun önerdiği şekilde oral rehidratasyon (ORS) sıvısı verildi, nasıl hazırlanıp, -24-

CİLT: 41 YIL: 2010 SAYJ: 1 kullanılacağı anlatıldı. Ayrıca ishal diyeti önerildi ve ayrıntılı olarak anlatıldı. İshalleri bitene kadar tüm hastalar günlük olarak telefonla gerekirse de tekrar poliklinikte değerlendirilerek, takip edildi. Takipte ateşi çıkan, kanlı dışkılama yapan ya da herhangi başka bir enfeksiyon geçiren ve antibiyotik, antidiyareik ilaç kullanmaya başlayan hastalar, çalışma grubundan çıkarıldı. İshalleri bitene kadar tüm hastaların günlük dışkılama sayıları ve ishal süreleri kaydedildi. Çinko düzeyi düşük ve çinko düzeyi normal grup ishal süresi, günlük dışkılama sayıları, cinsiyet, yaş, beslenme, aşılanma durumları, kilo, boy, baş çevresi, anne eğitim durumu, kardeş sayısı, ailedeki kişi sayısı, ailenin aylık geliri, ishalin ne zaman başladığı, kusma varlığı, dehidratasyon düzeyi açısından istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bu çalışmada istatistiksel analizler NCSS 2007 paket programı ile yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metotların (ortalama, standart sapma ) yanı sıra ikili grupların karşılaştırmasında bağımsız t testi, nitel verilerin karşılaştırmalarında ki-kare testi kullanılmıştır. Sonuçlar, anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirilmiştir. BULGULAR Çalışma Hastanemizde 5 aylık sürede akut ishalli toplam 50 çocuk üzerinde yapılmıştır. Tüm olgular arasında 28 olgu çinko düzeyi normal, 22 olgu çinko düzeyi düşük grupta değerlendirilmiştir. Olguların 19'u (% 38'i) kız, 31 'i (% 62 'si) erkektir. Çalışmaya alınan tüm çocukların kronolojik yaşları 6 ay ile 5 yaş arasında olup, yaş ortalamaları 21,91 aydır. Serum çinko seviyesi normal grubunun yaş ortalaması 23,21 ay ve çinko seviyesi düşük grubunun yaş ortalaması 20,25 ay olup, aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir ( p=0,460) (Tablo 1.) Serum çinko seviyesi normal grubun 16'sı erkek(% 57,1), 12'si kız ( % 42,9) dır. Çinko düşük grubun ise 15'si erkek ( % 68,2 ), 7'si ( % 31,8) kız olup her iki grup arasında cinsiyet dağılımı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir (p=0,425). (Tablo 2.) Serum çinko seviyesi normal ve çinko seviyesi düşük grupların beslenme dağılımları açısından aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir ( p=0,240 ) (Tablo 3). Tablo 1: Serum çinko seviyesine göre yaş ve cinsiyet dağılımı >68 µ grı' dl? 68 µgr.4il Çinkon:2S Çinkon:22 p Yaş (Ay) 23,21±14,S 20,25±12,83 t 0,75 0,46 Erkek 16 ( % 57,1) 15 (% 68,2) Cin!iyet Kız 12 (% 42,9) 7 (%31,S) z':0,63 p=0,425 Tablo 2: Serum çinko seviyesine göre cinsiyet dağılımı 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% Erkek Cinsiyet Dağılıml a rı K ız 0 >68 µg rtdı!:68 µgr/dl Tablo 3: Serum çinko seviyesine göre beslenme dağılımları Beslenme >QS µgrldl? 68 µgri dl Çinko n:2s Çinkon:22 AS+Ek Besin 5 17,9% 7 31,S4}~ AS+Mama-!Ek Besin 7 25 10~~ 2 9:1'% Mama-!Ek Besin 2 7,l~~ 4 l S,2~~ X,':4,2 Sofra Gıdası 14 50,0~~ 9 40,9'~~ p=0,240 Serum çinko seviyesi düşük ve çinko seviyesi normal grupların kilo, boy, baş çevresi, Z skor ortalamaları açısından, aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Serum çinko seviyesi düşük ve çinko seviyesi normal grupların anne sütü (AS) alma süresi ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir (p=0,794) (Tablo 4). Serum çinko seviyesi normal grubunun tümü aşılı iken, çinko seviyesi düşük grupda 21 olgunun(% 95,5) aşıları tam, 1 olgunun ( % 4,5) ise aşıları eksikti. Her iki grup arasında aşılama açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir (p=0,254) (Tablo 5 ). Serum çinko seviyesi düşük ve çinko seviyesi normal gruplarının anne eğitim grupları dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir (p=0,809) (Tablo 6.) -25-

Tablo 4 : Serum çinko seviyesine göre kilo, boy, b~ çevresi, Z skor ortalamaları Anne Eğitim x;s µgr.dl?68 µgr dl Çinko n:2s Çinko n:22 Eğitimsi z 2 7,1% 2 9.1~~ llköğretim 21 75,0"/o 16 72,7% Lise 4 14,3% 2 9.1~~ x.~ 0.97 Uniwrsite 1 3,6% 2 9.1~~ p=q,809 Tablo 5: Serum çinko seviyesine göre aşılama durumları Aşılama >68 µgri dl? 68 µgr/dl Çinko n:28 Çinko n:22 Tam 28 100,0% 21 95,5% ;{1)9 Eksik O 0,0% 4,5% p=0,254 Tablo 7 : Serum çinko seviyesine göre ishal süresi >68 µgr dl? 6S µgrı dl Çinkon:28 Çinko n:22 t p ishal B aşlama Zamanı (Gün) 1,57: 1,5 1,73: 1,75-0,34 0,736 ishal Süresi (Gün) 2,7.9:1,81 3,55: 2,09-1,38 0,175 Tablo 8: Serum çinko seviyesine göre toplam dışkılama ortalamaları >68 µgr.dl?68 µgr dl Çinko n:28 Çinko n:22 t p Toplam Dışkılama 9,25=8,4 16,52=12,34-2,46 0,018 Gün! ük Dışkılama 1. Gün 4,04: 2,72 5,71±3,.9-1,78 0,082 Günlük Dışkılama 3.Gün 3,23: 1,64 4,9'..±2,.99-1,7.9 0,086 Günlük Dışkılama 5. Gün 2,5:0,71 4,14±1,07-2,00 0,086 Günlük Dışkılama 7. Gün 2,5:0,71 3,5:0,71-1,41 0,293 Tablo 6 : Serum çinko seviyesine göre anne eğitim durumları Tablo 9: Serum çinko seviyesine göre toplam dışkılama ortalamalan _.\nne Eğitim x;s µgr dl?68 µgr dl Çinko n:2s Çinko n:22 Eğitimsiz 2 7,l%ı 2.9,1% ilköğ retim 21 7 5,0~~ 16 72,7% Lise 4 14,3% 2.9, 1 ~. x.~ 0.97 Uni, ersite 1 3,6~~ 2 9,1~~ p=q,809 1 El >68 µgrldl <68 µgr/dl 1 18,t-,ı---------------4 16 A-119-------------4 14 12 k-1--------------1 10 Toplam GiinlUk Giinük GUnlUk GünlUk GQnlük Gü nluk Günliik Oı!l.1a ma tntuama O'fkMma Oı!kılama 0ıt1.1a ma ı>ıttıama S. DışkMmı 6. Oı:tiJama 7 1.GQn 2.Gün 3.Giin 4.GUn Giin Gün GUn Serum çinko seviyesi düşük grubunun ishal başlama süresi ortalama 1, 73 gün önce idi. Çinko seviyesi noımal grubmı ise ortalama 1,57 gün önce idi. Grupların ishal başlama zamanı ortalamalan arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir ( p=o, 736 ).Serum çinko seviyesi düşük grupta ortalama ishal süresi 3,55 gün olup, çinko seviyesi normal grupta ise 2, 79 gün idi. Çinko seviyesi düşük olan grupta ishal süresi gün olarak daha uzun saptanmasına karşın istatistiksel olarak aralarında anlamlı farldılık yoktu ( p=0,175) {Tablo 7). Serum çinko seviyesi düşük grubun ishal süresince olan toplam dışkılama ortalaması 16,52 ± 12,34 olup, çinko seviyesi normal grupta ise 9,25 ± 8,4 idi. Çinko seviyesi düşük grubun ishal süresince olan toplam dışkılama sayısı çinko seviyesi normal olan gruptan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur ( p=o,o 18 ) (Tablo 8 ve Tablo9). Serum çinko seviyesi düşük grupta 2 hastada ( % 9, 1 ) dehidratasyon gözlenmezken, 13 hastada (% 59,1) hafif, 7 hastada da(% 31,8) orta dehidratasyon gözlenmiştir. Çinko seviyesi normal grupta ise 1 hastada (% 3,6) dehidratasyon gözlenmezken, 21 hastada hafif ( % 75 ), 6 hastada da (%21,4) orta dehidratasyon gözlenmiştir. Grupların arasında dehidratasyon varlığı dağılımları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir ( p=0,450 ). Serum çinko seviyesi düşük grupta 7 hasta iv sıvı + Oral (% 31,8 ) yoldan tedavi edilirken, 15 hasta (%68,2) sadece oral yoldan tedavi edilmiştir. Çinko seviyesi normal grupta ise 6 hasta (% 21,4) iv +Oral yoldan tedavi edilirken, 22 hasta(% 78,6) sadece oral yoklan tedavi edilmiştir. Grupların arasında tedavi dağılımları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir ( p=0,406). -26-

TARTIŞMA İshalli hastalıklar dünyanın her yanında yaygın olmakla birlikte, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ishal özellikle küçük çocuklar için son derecede önemli bir sağlık sorunu ve önde gelen ölüm nedenidir. İshalli hastalıklar ölüme yol açmalarının yanısıra malnutrisyon ve büyüme-gelişme geriliğine de sebep olurlar. Bu nedenle ishalli hastalıkların önlenmesi ve tedavisi çok önemlidir ( 2,3 ). Çinkonun immün sistem için önemli bir eser element olduğu ve eksikliğinde ishal, solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere enfeksiyonlara eğilimin arttığı bilinmektedir. Çinko emiliminin ve atılımının başlıca geliştiği yer barsaklardır. Diyetteki yetersizliklerin yanı sıra emilimini azaltacak veya atılımın artıracak durumlar çinko eksikliğine yol açabilir. Bu nedenle ishal, çinko eksikliğinin hem bir nedeni hem de sonucu olarak düşünülmektedir. Son yıllarda çinko ve ishal ilişkisini inceleyen çalışmalar yapılmaktadır. Çetin N. ve arkadaşlarının 3-23 ay arası akut ishal nedeniyle hastaneye yatırılan 42 çocuk olgu üzerinde yaptığı çalışmada çinko eksikliği oranı% 64,2 ( n: 27) bulunmuştur (6). Çinko düzeyi düşük ve normal grup arasında günlük ortalama dışkılama sayısı açısından fark bulunmamış, ancak ishalin süresi serum çinko düzeyi düşük grupta ortalama 9,8 gün, diğer grupta ise 6,5 gün olup, aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır. Çalışmamızda ise polikliniğimize başvuran 6-60 ay arası akut ishalli hastalarda çinko eksikliği oranı % 44 bulunmuştur. Bu farkın sebebi Çetin N. ve arkadaşlarının çalışmayı hastaneye yatacak kadar ağır ishali olan olgularda yapmış olmasından kaynaklanmış olabilir. Çalışmamızda hastaneye yatmayı gerektirecek kadar ağır ishal olgusu yoktu. Çetin N. ve arkadaşlarının çalışmasında olduğu gibi bizim çalışmamızda da çinko düzeyi düşük grupta ishal süresi ( 3,55 ± 2,09 gün) çinko düzeyi normal gruptan ( 2,79 ± 1,81 gün) uzun saptanmıştır, ancak aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Ayrıca çalışmamız da ishal süresince toplam dışkılama ortalaması çinko düzeyi düşük grupta ( 16,52 ± 12,34) normal çinko düzeyi olan gruptan ( 9,25 ± 8,4) istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti. Çetin N. ve arkadaşlarının çalışmasında ise böyle bir karşılaştırma yapılmamıştı. Sazawal ve arkadaşlarının Hindistan' da 6-35 ay arası değişen 937 akut ishalli çocuk üzerinde yapmış olduğu kapsamlı çalışmada tüm çocuklara tedavi öncesi plazma çinko düzeyi bakılmış ve % 37 sinde çinko düzeyi düşük saptanmıştır ( 7 ). Olgular çinko düzeyi dikkate alınmaksızın 2 gruba ayrılmış, çalışma grubuna çinko suplemantasyonu ve ORS + multivitamin verilmiş, kontrol grubuna ise sadece ORS + multivitamin verilmiştir. Sonuçta çinko suplemantasyonu verilen grupta% 39 oranında günlük ortalama dışkılama sayısında azalma, % 21 oranında ishalli gün sayısında azalma ve % 39 oranında da uzamış ishal sıklığında azalma saptanmıştır. Çalışmamızda çinko suplemantasyonu vermeden çinko düzeyi düşük ve normal olan grupları karşılaştırdık ve çinko eksikliğinde ortalama dışkı sayısının daha fazla olduğu bulundu, böylece her iki çalışmanın sonuçları çinkonun ishalin şiddeti ve süresi üzerindeki önemini destekler nitelikte idi. Bhandari N. ve arkadaşlarının kuzey Hindistan' da 6-30 ay arasında 3802 çocukta yapmış olduğu çalışmada olgular iki gruba ayrılmış ve bir gruba günlük çinko, bir gruba da plasebo verilmiş, hastalar 4 ay boyunca izlenmiştir. Çalışmanın başında ve sonunda plazma çinko düzeyleri bakılan hastalarda, çalışma sonunda çinko verilen grupta plasebo verilen gruba göre çinko düzeyi daha yüksek saptanmıştır. Diare insidansı plasebo grubunda daha yüksek bulunmuştur, ayrıca çinko verilen grupda diare süresi daha kısa ve günlük dışkı sayısı daha az bulunmuştur ( 8 ). Polat T. ve arkadaşlarının İstanbul' da malnütrisyonu olan diareli çocuklarda yapmış olduğu araştırmada olgular iki gruba ayrılmış ve bir gruba günlük çinko, bir gruba plasebo verilmiştir. Sonuçta çinko grubunda uzamış ishal sıklığında azalma ve kayıt sonrası ilk 4 günde dışkılama sıklığında azalma saptanmıştır ( 9 ). Sonuçları çalışmamızla uyumludur. Bu çalışmanın farkı malnütrisyonlu çocuklarda yapılmış olmasıdır. Boran P. ve arkadaşlarının İstanbul' da akut diareli 6-60 ay arası çocuklarda yapmış olduğu çalışmada olgular iki gruba ayrılmış ve bir grup çinko + ORS ile, -27-

bir grup ise yalnızca ORS ile tedavi edilmiştir (10). Çalışma başında ve sonunda tüm hastalara serum çinko düzeyi bakılmış ve çalışma sonunda çinko suplemantasyonu alan hastalarda diğer gruba göre daha yüksek serum çinko düzeyi bulunmuştur. Çalışma sonunda her iki grup arasında ishal süresi ve ishalin şiddeti (dışkılama sayısı) herhangi bir fark bulunmamıştır. Ayrıca 3 ay takip edilen çocuklarda gruplar arasında ishal görülme insidansı veya prevalansı açısından da fark bulunmamıştır. Baqui A. ve arkadaşlarının Bangladeş' te yapmış olduğu çalışmada 3-59 ay arası ishalle başvuran 1252 çocuk 2 yıl boyunca izlenmiştir. Bunlardan bir grup yalnızca ORS ile diğer grup ise çinko + ORS ile tedavi edilmişdir. Çinko+ ORS verilen grupta diare süresi anlamlı olarak kısa bulunmuştur. İki yıllık izlemde bu grupta diare ve pnömoni gelişme sıklığı daha düşük bulunmuştur. (11). Lukacik M. ve arkadaşlarının Avustralya, Türkiye, Pakistan'ın da bulunduğu çeşitli ülkelerde yapılan 16 çalışmanın sonuçlarını değerlendirdiği araştırmasında 5 çalışmada çinko ve plasebo grubu arasında herhangi bir istatistiksel fark bulunmazken, diğer çalışmaların sonucunda çinko verilen grupta % 15 oranında diare süresinde kısalma, % 22 dışkılama sayısında azalma, % 17,9 oranında diare gelişme sıklığında azalma saptanmıştır (12). Sonuç olarak, çalışmamız diğer tüm gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye'ninde çinko eksikliği açısından risk altında olduğunu ve çinkonun ishalin şiddeti ve süresi üzerindeki önemini kanıtlar niteliktedir. Ancak bugüne kadar yapılmış çalışmaların sayı ve içerikleri değerlendirildiğinde çinkonun akut gastroenterit tedavisinde rutin olarak önerilmesi için kanıtlar yeterli değildir. Bu nedenle çok merkezli, geniş serileri içeren ileri araştırmaların yapılmasına gereksinim vardır. KAYNAKLAR 1. Who Reading on diarrhoea : student manual Geneva 1992. 2. Cleary TG, Fickering LK. Acute gastroenteritis. in: Krugman S, Katz S, Grshon AA, Wilfert CM (eds.) Jnfectious diseases of ehi/dren. 9. Et. St. Louis, Mosby 1992; 105-126. 3. Mathan VI. Diarrhoeal diseases. Br Med Bul! 1998; 54.407-419. 4. Arcasoy A. Çinko ve çinko eksikliği. Ankara Talasemi Derneği Yayınları, 2.Baskı, 2002; 1-23. 5. Özkasap S, Yıldırım A, Yüksel S. Klinik Pediatri 2004;3: 12-18. 6. Çetin N, Özer E, Bakiler A R, Sözen G, Yense! N. Akut ishalli süt çocuklarında serum çinko düzeyi. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 2003; 10:55-57. 7. Sazawal S, Black R, Bhan M, Bhandari N. Zinc supplementation in young ehi/dren with acute diarrhea in lndia. N Engl J Med. 1995;28:839-844. 8. Bhandari N, Baht R, Taneja S, Strand T. Substantial reduction in severe diarrheal morbidity by daily zinc supplementation in young North lndian ehi/dren. Pediatrics. 2002;109:86. 9. Polat TB, Uysa/ol M, Çetinkaya F. Efficacy of zinc supplementation on the severity and duration of diarrhea in malnourished Turkish ehi/dren. Pediatr lnt. 2003;45:555-559. 1 O. Boran P, Tokuc G, Vagas E, Oktem S, Gökduman MK. lmpact of zinc supplementation in ehi/dren with acute diarrhoea in Turkey. Arch Dis Child. 2006;91:296-299. 11. Baqui AH, Black RE, El Arifeen S, Yunus M, Chakraborty J, Ahmet S, Vaughan JP. Effect of zinc supplementation started during diarrhoea on morbidity and mortality in Bangladeshi ehi/dren: Community randomised trial. BMJ. 2002;325: 1062. 12. Lukacik M, Thomas RL, Aranda JV. A metaanalysis of the ejfects of oral zinc in the treatment of acute and persisitent diarrhea. Pediatrics. 2008;121:326-36. -28-