BİR OLGU NEDENİYLE WALKER-WARBURG SENDROMU ve YENİ GÖRÜŞLER

Benzer belgeler
Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun

Nadir Görülen Bir Hipotoni Olgusu: Walker-Warburg Sendromu

Serebral Kortikal malformasyonlar

İki kardeşin HİKAYESİ Şikayetleri: 10 yaşında kız kardeş ile 3 yaşında erkek kardeşte mental motor gerilik,konuşamama, Desteksiz yürüyeme, Denge kaybı

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

Akraba evliliğinin SNP bazlı hücre dışı DNA test sonuçlarına etkisi

Amaç: Gereç ve Yöntem: Bulgular: Ç kar mlar: Anahtar kelimeler: Aim: Material and Method: Results: Conclusions: Key words:

Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

Ventrikulomegali. Prof Dr Rıza Madazlı Istanbul Universitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

KLİNİĞİMİZDE TANISI KONMUŞ HOLOPROSENSEFALİLİ FETUSLARIN SONUÇLARI

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

KONJENİTAL TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANILI ÜÇ OLGU

PREİMPLANTASYON GENETİK TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER ve ÖNEMİ

AKRABA EVLİLİGİ OLAN 101 GEBEDE UL TRASONOGRAFİK BULGULARI(*) ÖZET SUMMARY. Akraba evlilikleri, arkabalık derecesine

This information (23) on X-linked genetic disorders is in Turkish X bağlantılı Genetik Hastalıklar (İngilizce'si X-linked Genetic Disorders)

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu. 2 Aralık 2014 Salı

VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Yoğun Bakım Servisi Olgu Sunumu.

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

YENİDOĞANLARDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Anne ve baba akrabaysa çocukta genetik (genetic) sorun olma olasılığı artar mı?

MOLEKÜLER TANISI DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ. SERPİL ERASLAN, PhD

GENETİK DOKTORA PROGRAMI DERS TANITIM TABLOSU

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN

KONJENİTAL CYTOMEGALOVIRUS (CMV) ENFEKSİYONU OLAN ÇOCUKLARIN İKİ YILLIK İZLEMİ

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

Otozomal Baskın Kalıtım (Autosomal Dominant Inheritance) nedir?

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

HAFTA II Mendel Genetiği

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan

DOĞUMSAL BÖBREK VE ÜRİNER SİSTEM ANOMALİLERİNDE PRENATAL RİSK FAKTÖRLERİ

Tek Gen Hastalıklarında Prenatal Tanı. Uzm.Dr.Kadri Karaer Gaziantep Dr.Ersin Arslan Eğitim Araştırma Hastanesi

CERRAHPAŞA ÖĞRENCİ BİLİMSELDERGİSİ

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Nefrolojik Bakış Açısı İle

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin

Dişi Genital Sistem Anomalileri

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

Prof Dr Sabahattin ALTUNYURT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı

Türkiye de NF-1 vakalarında klinik izlem konulu diğer bildirilerin özet sunumu. Dr. Sema Saltık İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji

Doç. Dr. Ahmet Gül TJOD İstanbul, Ocak Not: Bu sunum daha önce MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul da yapılmıştır

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

Nadir Bir Doğumsal Anomali Anoftalmi/Mikroftalmi

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

This information (8) on Cystic Fibrosis is in Turkish Kistik Fibroz (İngilizce'si Cystic Fibrosis)

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Antalya İlindeki Beta-Talasemi Gen Mutasyonları, Tek Merkez Sonuçları

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu

Metilen Tetrahidrofolat Redüktaz Enzim Polimorfizmlerinde Perinatal Sonuçlar DR. MERT TURGAL

Gen Arama Yordamı ve Nörolojik Hastalıklarla İlgili Gen Keşfi Çalışmalarına Türkiye den Örnekler

İNFERTİLİTE TEDAVİSİ SONRASI GELİŞEN İKİZ GEBELİK VE MECKEL-GRUBER SENDROMU TWIN GESTATION AND MECKEL-GRUBER SYNDROME AFTER INFERTILITY TREATMENT

PEDİATRİK MAKROTROMBOSİTOPENİLİ OLGULARDA MYH9 & TUBB1 GEN MUTASYONLARI

Fenotip: Bir canlının gözle görülebilen tüm özelliklerine fenotip adı verilir. Canlının dış görünüşüdür. Genotip ve çevre etkisiyle meydana gelir.

This information (35) on genetic deafness is in Turkish Genetik Sağırlık (İngilizce'si genetic deafness)

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Yenidoğan Otopsilerinin Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

KROMOZOM DÜZENSİZLİKLERİ

MSS anomalilerinde fetal mrg ne kadar katkı sağlıyor?

Çocuklarda işitme kaybı-azlığı ve nörolojik hastalıklar. Prof. Dr. Yüksel Yılmaz Marmara Üniv. Tıp Fak. Çocuk Nörolojisi BD.

Dr. Atıl YÜKSEL İstanbul Tıp Fakültesi KHD AD, Perinatoloji BD. Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği

X e Bağlı Kalıtım. Hastalar ve Aileler İçin Bilgiler

D-Bifonksiyonel Protein Eksikliði: Olgu Sunumu

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

MS de YENİ TANI KRİTERLERİ

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

X'E BAĞLI NONSENDROMİK RESESİF İŞİTME KAYBI (+)

Girişimsel olmayan prenatal tanı testi. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

MEME KANSERİ TARAMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ

Resesif (Çekinik) Kalıtım

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Patau sendromu (trisomi 13): olgu sunumu

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Tıbbi Genetik ABD ve Perinatoloji BD Sunan: Prof. Dr. Atıl YÜKSEL

NON NÖROJENİK NÖROJENİK MESANE ve ÜROFASİAL (OCHOA) SENDROM OLGULARINDA HPSE2 GEN DEĞİŞİMLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Transkript:

BİR OLGU NEDENİYLE WALKER-WARBURG SENDROMU ve YENİ GÖRÜŞLER Dr. Cavidan Nur SEMERCİ (*), Dr. Saliha ŞENEL(**), Dr. Nurullah OKUMUŞ (***), Dr. Beril TALİM (****), Dr. Çiğdem ÜNER (*****), Dr. İlhami GÖKTAŞ (******), Dr. Neşe ONAT (**), Dr. Sevim BALCI (*******) Gülhane Tıp Dergisi 45 (2) : 213-217 (2003) ÖZET Walker-Warburg sendromu serebral, serebellar, göz ve kas anomalileri ile karakterize, letal seyreden otozomal resesif bir hastalıktır. Bu makalede, aralarında 2. derece akraba evliliği olan anne ve babadan doğan ve hipotoni, tek taraflı mikroftalmi, çift taraflı katarakt, ön kamarada sığlaşma, kas biyopsisinde konjenital müsküler distrofi, hidrosefali, tip II lizensefali, serebellar hipoplazi ve çok yüksek kreatin fosfokinaz düzeyi ile Walker-Warburg sendromu tanısı konulan bir olgu sunulmaktadır. Bu olgunun sunulmasındaki amaç, yenidoğan döneminde hidrosefali görülen vakalarda diğer sistem muayenelerinin ayrıntılı olarak yapılmasına dikkat çekmek, nedene yönelik ayırıcı tanının olgu kaybedilmeden yapılmasının, aileye verilecek genetik danışma açısından önemini vurgulamak ve moleküler çalışmalarla ilgili son gelişmeleri aktarmaktır. Anahtar Kelimeler: Walker-Warburg Sendromu, Hidrosefali, Konjenital Müsküler Distrofi. SUMMARY A Case with Walker-Warburg Syndrome and New Insights Walker-Warburg syndrome is a lethal autosomal recessive disorder characterized by brain, eye and muscle abnormalities. In this paper a case of Walker- Warburg syndrome with of hypotonia, microphthalmia (*) Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi Genetik (**) Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi Pediatri (***) Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri (****) Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji (*****) Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi Radyoloji (******) Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi Radyoloji (*******) Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Profesörü Reprint Request: Dr. C.Nur SEMERCİ, Pamukkale Ü.Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik AD. Morfoloji Binası 20020, Kınıklı / DENİZLİ Kabul Tarihi: 27.02.2003 bilateral cataract, immature anterior chamber, congenital muscular dystrophy on muscle biopsy, hydrocephaly, type II lissencephaly, hypoplasia of cerebellar hemispheres and extremly high serum creatinine phosphokinase, is presented. A careful physical examination is emphasized in the diagnosis of associated malformations in newborn infants who have hydrocephalus and the early diagnosis is essential for genetic counseling. Key Words: Walker-Warburg Syndrome, Hydrocephalus, Congenital Muscular Dystrophy. GiRiŞ Walker-Warburg sendromu (WWS), serebral, serebellar, göz ve kas anomalileri ile karakterize, vakaların erken dönemde kaybedildiği otozomal resesif bir hastalıktır. İlk kez Walker 1942'de letal infantil lizensefaliyi tanımlamış, bundan 30 yıl sonra da Warburg, hidrosefali ve konjenital retinal ayrılmanın birlikte olduğu bir grup hasta bildirerek bu hastaların çoğunun 5 aylıktan önce kaybedildiğine dikkat çekmiş, 1975'de de Chemke ve ark akraba evliliği olan bir ailedeki iki olgu nedeniyle otozomal resesif kalıtımın varlığını ileri sürmüşlerdir. Daha sonra hidrosefali, agri (agyria), retinal displazi, ± ensefalosel birlikteliğini tanımlayan, H.A.R.D. ± E terimi kullanılmış (1,2), ayrıca cerebro-ocular dysplasia-muscular dystrophy (COD-MD) terimi de kullanılmış (3,4) ancak 1989'da Dobyns ve ark 42 olguyu içeren bir çalışma yaparak Walker-Warburg sendromu adını önermişler ve bu sendromun tanısı için tip II lizensefali, serebellar anomali, retinal anomali ve konjenital müsküler distrofiden oluşan 4 kriterin gerekli olduğunu öne sürmüşlerdir (1,2). Bu makalede, anne-babası arasında 2. derece (kuzen) akraba evliliği olan, hipotonik, tek taraflı mikroftalmi, çift taraflı katarakt, ön kamarada sığlaşma, konjenital müsküler distrofi, hidrosefali, tip II lizensefali, serebellar hipoplazi ve çok yüksek kreatin fosfokinaz düzeyi ile Walker-Warburg sendromu tanısı koyduğumuz bir günlük kız bebek sunulmakta ve bu sendromla ilgili güncel moleküler çalışmalar aktarılmaktadır. 213

Semerci - Şenel - Okumuş - Talim - Üner - Göktaş - Onat - Balcı OLGU SUNUMU İlk gebeliği spontan abortus ile sonuçlanan 19 yaşındaki annenin ikinci gebeliğinden normal spontan vajinal yol ile 32 haftalık olarak doğan hastamız, prematürite ve vücutta yaygın ödem nedeniyle izleme alındı. Babası 24 yaşında ve anne-baba arasında 2. derece akrabalık vardı. Doğum ağırlığı 1620 g (%50), boyu 41 cm (%25), baş çevresi 32 cm (%97) idi. Fizik muayenesinde, vücutta yaygın ödem ve sklerama, hipotoni, bilateral katarakt, sağ göz miktoftalmik görünümde, sol göz propitotik, düşük kulaklar, uzun ve düz filtrum, derin tendon refleksleri hipoaktif olarak saptandı (Şekil - 1). Resim-1: Hastanın genel görünüşü Göz muayenesinde, sağ gözde mikroftalmi (tomografik değerlendirmede), sağ mikrokornea (kornea çapı 5 mm), sağ ön kamarada sığlaşma, katarakt, sol gözde proptozis, sol kornea saydamlığında azalma (kornea çapı 8 mm), sol ön kamarada silinme saptandı. Katarakt nedeniyle funduslar değerlendirilemedi, ancak tomografik incelemede retinada herhangi bir patoloji gözlenmedi. Laboratuvar incelemelerinde kreatinin fosfokinaz 1663 U/l olarak saptanmış olup hastanın diğer biyokimyasal ve hematolojik parametreleri normaldi. Batın ultrasonografisinde karaciğer boyutlarında minimal artış, sol böbrek toplayıcı sisteminde hafif genişleme izlendi. Hastanın periferik kan kültürlerinden yapılan kromozom analizinde 46, XX normal kromozom kuruluşu saptandı. Bilgisayarlı beyin tomografisinde serebellar hemisferlerde hipoplazi, 3. ve lateral ventriküllerde genişleme, korpus kallozumda hidrosefaliye bağlı olabileceği düşünülen incelme, sisterna magnada genişleme, serebral sulkuslarda kaybolma (lizensefali) izlendi (Şekil - 2a,b). Resim-2a-b: Bilgisayarlı beyin tomografisi incelemesinde aksiyal kesitlerde serebral sulkuslarda azalma (lizensefali) ve hidrosefali görülmektedir. Kas biyopsisinde, lifler arasında hafif çap farkı, birkaç adet hafif bazofilik boyanan lif ve perimisyal bağ dokusunda fokal artma saptandı. Bu bulgular konjenital müsküler distrofi ile uyumlu olarak değerlendirildi. Otoakustik emisyon ile yapılan ve 3 kez tekrarlanan işitme değerlendirmesinde sağ kulaktan yanıt alınırken sol kulaktan yanıt alınamadı. Hasta 2 aylıkken hidrosefali nedeniyle opere edilirken eksitus oldu. TARTIŞMA Walker-Warburg sendromu göz ve beyin bulguları, konjenital müsküler distrofi ve çok yüksek kreatinin fosfokinaz düzeyi ile karakterize otozomal resesif geçiş gösteren ve letal seyreden bir hastalıktır. Tip II lizensefali, hidrosefali, serebellar hipoplazi, 214

Walker-Warburg Sendromu mikroftalmi, gözde iridokorneal anomaliler, katarakt, retinada displastik değişiklikler ve konjenital müsküler distrofi bu sendrom için tanı koydurucu kriterlerdir (1,2,5,6,7). Hastamıza, tip II lizensefali, hidrosefali, serebellar hipoplazi, katarakt, mikroftalmi, ön kamarada sığlaşma, konjenital müsküler distrofi bulguları nedeniyle WWS tanısı konmuş olup anne-baba arasında akrabalık olması da otozomal resesif kalıtımı desteklemiştir. Klinik olarak birbirine çok benzeyen, konjenital müsküler distrofinin göz ve beyin anomalilerine eşlik ettiği ve bu güne kadar en iyi tanımlanmış olan Fukuyama tip Konjenital Müsküler Distrofi (FKMD) ile Muscle-Eye-Brain (MEB) hastalığı WWS'nun ayırıcı tanısında düşünülmesi gereken sendromlardır. Her üç sendrom da birbirine çok benzemekle birlikte göz ve beyin anomalileri özellik ve şiddet bakımından farklılık göstermektedir (2). Klinik bulgular WWS'nda FKMD'ye göre daha ciddi seyretmekte ve hastalar erken dönemde kaybedilmektedir. FKMD sıklıkla Japonya'da gözlenmekte olup nöropatolojik değişiklikler konusunda yapılan karşılaştırmada ise septum pellisidum, korpus kallozum ve serebellar vermis agenezisinin WWS'lu hastalarda daha sık bulunduğu, buna karşılık FKMD'li hastalarda bu bulguların nadiren bulunduğu saptanmıştır (8). Genetik likage analiz yöntemi ile yapılan çalışmalarda FKMD, 9q31-33'e lokalize edilmiş (9), daha sonra yapılan mikrosatellit polimorfizm çalışmasında FKMD ile polimorfik mikrosatellit marker mfd220 arasında kuvvetli bir linkage disequlibriumu bulunduğu saptanmış ve muhtemelen FKMD ile WWS'dan, 9q31-33 bölgesindeki aynı gendeki mutasyonun sorumlu olduğu ileri sürülmüş ve FKMD ile WWS arasındaki klinik özelliklerdeki farklılığın pleitropi ya da ekspresivite değişikliği ile açıklanabileceği bildirilmiştir (10). MEB hastalığında ise karakteristik göz anomalisi olarak ilerleyici miyopi tüm vakalarda görülmekte olup retinal distrofi ve kataraktın da gözlendiği olgular bildirilmektedir. Ayrıca MEB hastalığı olan olgularda klinik seyir WWS'ndaki kadar ağır değildir (11). Yapılan moleküler çalışmalarda ise MEB hastalığı geni 1p32-34'e lokalize edilmiştir (12). Baltacı ve ark, WWS tanısı koydukları bir olguda homozigot inversiyon 9 bulmuşlar ve bu hastanın hem anne hem de babasında heterozigot inversiyon 9 saptamışlardır (13). Polimorfizm olarak kabul edilen ve herhangi bir patolojiye neden olmayan 9 numaralı kromozomdaki bu perisentrik inversiyonun, hastadaki WWS fenotipi ile ilişkili mi yoksa raslantısal olarak mı bulunduğunun ileriki çalışmalarla belli olabileceğini belirtmişlerdir (13). Diğer taraftan Karadeniz ve ark, dengeli de nova t(5;6)(q35;q21) taşıyıcısı WWS'lu bir olgu bildirmişler ve ilgili genin bu iki kırık noktasından birine lokalize olabileceği, WWS otozomal resesif geçis gösterdiğinden dolayı da diğer alelde ayrı bir mutasyon olabileceği hipotezini ileri sürmüşlerdir (14). Ayrıca laminin alfa4 (lama4) geninin 6q21'ye lokalize edilmesinin de bu olgunun önemini artırdığını belirtmişlerdir. Son zamanlarda yapılan linkage analiz çalışmalarında ise klinik olarak biribirine çok benzeyen bu üç sendrom için farklı aleller olduğu ortaya çıkmıştır (15). Fukutin olarak adlandırılan gendeki mutasyon FKMD'ye yol açarken (16), POMGnT1 (O-mannosid N- asetilglukozaminiltransferaz'ı kodlayan gen) olarak adlandırılan gendeki mutasyonun ise MEB hastalığına yol açtığı bulunmuştur (17). Daha sonra ise akraba evliliği olan 10 WWS'lu olguda yapılan linkage analiz çalışmasında WWS için en azından 3 lokus bulunduğu saptanmıştır. FKMD'den sorumlu Fukitin ile MEB hastalığından sorumlu POMGnT1 genlerinin protein glikolizasyonundan sorumlu olduğundan yola çıkarak, akraba evliliği olan 15 ailede yapılan çalışmada, ailelerden 5'inin O-mannosiltransferaz 1(POMT1) için homozigot olduğu bulunmuştur. Akraba evliliği olmayan WWS'lu 30 hastada yapılan sekanslama çalışmasında ise 6'sında mutasyon bulunmuştur. POMT1 mutasyonu olan bu hastalarda yapılan immunohistokimyasal çalışmada MEB hastalığı ve WWS'ndaki O-mannosilasyon etkisinin, nöronal migrasyonun moleküler temelinin anlaşılmasına yardımcı olacağı ileri sürülmüştür (18). WWS'lu hastalarda immünohistokimyasal çalışmalar da önemli olup Voit ve ark'nın WWS'lu 5 hastanın iskelet kasında yaptıkları çalışmada MEB hastalığında eksik olan laminin-alfa2 zincir ekspresyonunu göstermişler (19), Kükner ve ark da lamininalfa2 zincirinin korunduğu WWS'lu bir hasta bildirmişlerdir (20). Böylece klinik olarak ayırıcı tanısı yapılamayan olgularda immunohistokimyasal ve moleküler çalışmalarla ayırıcı tanı yapmak mümkün olacaktır. WWS'nun fenotipik spektrumu oldukça geniştir. Beyin, göz ve kas bulgularının yanısıra yarık dudakdamak, küçük penis, inmemiş testis, renal displazi ve imperfore anüs, "microtia", oditor kanal yokluğu, iletim tipi işitme kaybı, hidrensefali ve anorşi bulunan WWS'lu olgular bildirilmiştir (1,4,21,22,23,24). Bizim olgumuzda ise 3 kez tekrarlanan otoakustik emisyon testinde sol kulaktan yanıt alınamamıştır. Otozomal resesif kalıtım gösteren bu sendromda tekrarlama riski %25 olup, prenatal ultrosonografi ile erken dönemde sadece santral sinir sistemi malfor- 215

Semerci - Şenel - Okumuş - Talim - Üner - Göktaş - Onat - Balcı masyonları tespit edilebilmektedir (6,22,25,26). Prenatal olarak WWS'nun izole hidrosefaliden ayırıcı tanısı güçtür. Balcı ve ark. WWS'lu hastalardaki serum kreatinin fosfokinaz düzeyindeki yükseklikten yola çıkarak, WWS tanısı konmuş çocuğu olan bir hastanın sonraki gebeliğini, prenatal ultrasonografi ile beraber kord kanında kreatinin fosfokinaz düzeyini ölçerek takip etmişler ve hastanın sağlıklı bir bebek doğurduğunu gözlemişlerdir (27). Ancak literatürde bu konuda yapılmış kontrollu çalışma olmadığından, moleküler yöntemlere göre daha kolay olan kord kanı kreatinin fosfokinaz düzeyinin prenatal tanı yöntemi olarak kullanılabilmesi henüz mümkün olmayıp bu konuda yapılacak kontrollü çalışma ve yayınlara ihtiyaç olduğu bildirilmektedir. Sonuç olarak, hidrosefalinin bulunduğu yenidoğanlarda özellikle göz muayenesinin ayrıntılı olarak yapılıp, hastaların WWS açısından değerlendirilmeleri, göz, kas, beyin bulgularının birarada bulunduğu, otozomal resesif geçiş gösteren ve letal seyreden bu sendromun, FKMD ve MEB hastalığından ayırıcı tanısının yapılması açısından önem kazanmakta ve ailelere verilecek genetik danışmanın da yönünü belirlemektedir. KAYNAKLAR 1. Dobyns WB, Kirkpatrick JB, Hittner HM, Roberts RM, and Kretzer FL. Syndromes with lissencephaly II: Walker-Warburg and cerebrooculo-muscular syndromes and a new syndrome with type II lissencephaly. Am J Med Genet; 22: 157-195, 1985. 2. Dobyns WB, Pagon RA, Amstrong D et al. Diagnostic criteria for Walker-Warburg syndrome. Am J Med Genet; 32: 195-210, 1989. 3. Heggie P, Grossniklaus HE, Roessmann U, Chou SM, Cruse RP. Cerebro-ocular dysplasiamuscular dystrophy syndrome. Report of two cases. Arch Ophthalmol;105: 520-524, 1987. 4. Towfighi J, Sassani JW, Suzuki K, Ladda RL. Cerebro-ocular Dysplasia-Muscular Dystrophy (COD-MD) syndrome. Acta Neuropathol (Berl) 65: 110-123, 1984. 5. Whitley CB, Thompson TR, Mastri AR, Gorlin RJ. Warburg syndrome: lethal neurodysplasia with autosomal recessive inheritance. J Pediatr; 102: 547-551, 1983. 6. Rodgers BL, Vanner LV, Pai GS, Sens MA. Walker-Warburg syndrome: report of three affected sibs. Am J Med Genet; 49: 198-201, 1994. 7. Kükner Ş, Gürer Y, Öztürk A, Akçayöz A. İki kardeşte Walker-Warburg sendromu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi; 39: 337-343, 1996. 8. Kimura S, Sasaki Y, Kobayashi T et al. Fukuyama-type congenital muscular dystrophy and the Walker-Warburg syndrome. Brain Dev; 15: 182-191, 1993. 9. Toda T, Segawa M, Nomura Y et al. Localization of a gene for Fukuyama type congenital muscular dystrophy to chromosome 9q31-33. Nature Genet; 5: 283-286, 1993. 10. Toda T, Yoshioka M, Nakahori Y, Kanazawa I, Nakamura Y, and Nakagome Y. Genetic identity of Fukuyama-type congenital muscular dystrophy and Walker-Warburg syndrome. Ann Neurol; 37: 99-101, 1995. 11. Santavuari P, Somer H, Sainio K et al. Muscleeye-brain disease (MEB). Brain Dev; 11: 147-153, 1989. 12. Cormad B, Avela K, Pihko H et al. Assignment of the muscle-eye-brain disease gene to 1p32-p34 by linkage analysis and homozygocity mapping. Am J Med Genet; 64: 126-135, 1999. 13. Baltacı V, Örs R, Kaya M, Balcı S. A case associated with Walker Waeburg syndrome phenotype and homozygous pericentric inversion 9: coincidental finding or aetiologic factor? Acta Paediatr; 88: 579-583, 1999. 14. Karadeniz N, Zenciroğlu A, Gürer Y, Karadeniz Y, Topaloğlu H. De nova translocation t(5;6)(q35;q21) in an infant with Walker-Warburg syndrome. Am J Med Genet; 109: 67-69, 2002. 15. Cormand B, Pihko H, Bayes M et al. Clinical and genetic distinction between Walker-Warburg syndrome and muscle-eye-brain disease. Neurology; 56: 1059-1069, 2001. 16. Yoshida A, Kobayashi K, Manya H et al. Muscular dystrophy and neuronal migration disorder caused by mutations in a glycosyltransferase, POMGnT1. Dev Cell; 1(5): 717-724, 2001. 17. Kobayashi K, Nakahori Y, Miyake M et al. An ancient retrotransposal insertion causes Fukuyama-type congenital muscular dystrophy. Nature; 23;394(6691): 388-392, 1998. 18. Beltran-Valero De Bernabe D, Currier S, Steinbrecher A et al. Mutations in the O- Mannosyltransferase gene Pomt1 give rise to the severe neuronal migration disorder Walker- Warburg syndrome. Am J Hum Genet; 4:71(15), 2002. 19. Voit T, Sewry CA, Meyer K et al. Preserved merosin M-chain (or laminin-alfa2) expression in skeletal muscle distinguishes Walker-Warburg syndrome from Fukuyama muscular dystrophy and merosin-deficient congenital muscular dystrophy. Neuropediatrics; 26: 148-155, 1995. 216

Walker-Warburg Sendromu 20. Kükner Ş, Gürer Y, Saatçi I, Akçören Z, Topaloğlu H. Laminin alfa2 chain (merosin m) is preserved in the Walker-Warburg syndrome. Neuropediatrics; 27: 279-280, 1996. 21. Burto BK, Dillard RG, Weaver RG. Walker Warburg syndrome with cleft lip and cleft palate in two sibs. Am J Med Genet; 27:537-541, 1987. 22. Crowe C, Jassani M, Dickerman L. The prenatal diagnosis of Walker-Warburg syndrome. Prenat Diagn; 6: 177-185, 1986. 23. Gershoni-Baruch R, Mandel H, Miller B, Sujou P and Braun J. Walker-Warburg syndrome with microtia and absent auditory canals. Am J Med Genet; 37: 87-91, 1990. 24. Özaltın F, Balcı S, Tekinalp G et al. Supplement to Madinische Genetici (Excepta Medica Abst.) 1997; 9: 29-30. A severe case of Walker- Warburg syndrome with hydrencephalus, cataract, glaucoma, microphtalmia and anorchia in a one day old male infant. Supplement to Madinische Genetici (Excepta Medica Abst.); 9: 29-30, 1997. 25. Chitayat D, Toi A, Babul R et al. Ptenatal diagnosis of retinal nonattachment in the Walker- Warburg syndrome. Am J Med Genet; 8:56(4): 351-358, 1995. 26. Gasser B, Lindner V, Dreyfus M et al. Prenatal diagnosis of Walker-Warburg syndrome in three sibs. Am J Med Genet; 76(2): 107-110, 1998. 27. Balcı S. Kişisel görüşme, 2002. 217