Sizin Fikriniz Sizin Projeniz 3 Öğretmenlere yönelik öneriler Yöntemsel yaklaşım
IVED yaklaşımı Sizin Fikriniz Sizin Projeniz yarışması, öğrencilerin proje süresince kazandıkları bakış açıları ve bilgilerin onlarda harekete geçme becerisini geliştirmesini hedefler. İnceleme- Vizyon-Eylem-Değişim (IVED) modeli, bu hedef için uygun bir çerçeve sağlar. Bu modelde katılım ve eylem zemini üzerine inşa edilen öğrenme sürecinin aşamaları şunlardır: İnceleme: Vizyon: Eylem: Değişim: İhtiyaçların ve sorunların belirlenmesi (konu, soru): Genel hedeflerin paylaşılması, içerik analizi. Geleceğin hayal edilmesi: Saptanan sorunlara mümkün çözümlerin yaratıcı analizi. Tasarım evresi: İstenen değişiklikleri elde etmeyi ve onları uygulamaya sokmayı hedefleyen eylem veya projelerin programlanması. Uygulanan eylemler: Değişimlerin takibi ve değerlendirmesi. Modelin ilk çerçevesi, değinilmek istenen sorunla ilgili ortak algının yerleştirilmesini ele alıyor. Öğrencilerin konu seçimine aktif olarak katılmaları ve seçilen konunun kendileri için neden önemli olduğunu araştırmaları gerekiyor. Öğrencilerin sorunu gelişimi içinde ele almalarını sağlamak da çok önemli. Çünkü mevcut durumun kökenleri veya herhangi bir gelişmenin sebepleri üzerine düşünebilmek için, zaman boyunca bu sorunun oluşmasına katkıda bulunan şartların neler olduğunu anlamak gereklidir. Dolayısıyla sorunları gelişim açısından analiz etme olanağı veren değişimci bir bakış açısının yaratılması esastır. Sosyal bilimler perspektifini işe katmak da sorunun sebeplerinin aydınlığa kavuşturulmasına büyük ölçüde katkıda bulunacaktır. Öğrencilerin ele alacağı yol güvenliği ve ulaşım sorunları yakın çevrelerinde kendini gösterse bile mutlaka bir boyutuyla şehirleşmenin gelişimi, kalkınma vb daha genel sorunlarla da ilişkilendirilebilir. İkinci çerçeve geleceğin vizyonlarının hazırlanışını ele almaktadır: Gelecekte, çocukların üzerinde çalıştıkları ve değiştirmek istedikleri durumlar neye benzeyebilir? Başka deyişle, bu aşamada, öğrenciler hem kendileri hem de içinde büyüyecekleri toplum için, yarın yol güvenliğinin ne anlama geleceği etrafında yaratıcı fikirler, kavramlar ve senaryolar geliştirir. Örneğin, okul ortamını iyileştirmeyi mi istiyorlardır, yoksa okula bisikletle erişim koşullarının iyileştirilmesi için çalışmayı mı tercih ediyorlardır? Üçüncü çerçevenin gösterdiği gibi, geliştirilen bazı vizyonlara bağlı birçok eylem ve girişim seçeneklerini tasarlamak amacıyla hayal gücünü serbest bırakmak önemlidir. Bazı öğrenciler kendi başlarına eylemler yürütebilirken, bazı öğrenciler de güvendikleri yetişkinlerin sıkı işbirliğinden destek almaya ihtiyaç duyarlar. Tüm önerilerin dikkate alınması esastır. Önerilerin ilk başta hiç bir kısıtlama ve eleştiri olmadan serbestçe ifade edilmesini sağlamak gerekir. Hepsi özgürce ortaya konulduktan sonra önerilen eylemler, sonuçları ve uygulamada ortaya çıkabilecek engeller açısından bir tartışmaya konu olmalıdır. Son olarak, bir veya birkaç eylem seçilip uygulanacaktır. Çerçeveler ve çerçevelerin atıfta bulunduğu sorunlar verili bir sıra uyarınca üzerinde
çalışılacak hedefler gibi anlaşılmamalıdır. Bunlar, her seferinde daha fazla derinleştirmek için bazı noktalara tekrar dönmenin gerektiği dönüşlü bir süreç oluşturur. Bu durum, eğitmenin yapılacak daha az görevi olduğu, veya ilerledikçe bu görevlerin git gide daha az ilginçleştiği, ya da eğitmenin rolünün daha az ilginçleştiği anlamına hiç gelmez. Tüm zorluk, öğrencilerin ciddiye alınan aktif ortaklar olarak katıldıkları, eğitmenin ise diyalog ve süreç düzeyinde çok önemli bir rol oynadığı dengeli bir durumu oluşturmaktadır. Karşılarında nitelikli muhataplar olmazsa, öğrenciler davranışlarını ve anlayışlarını düzeltemez, bunun sonucunda da harekete geçme becerilerini geliştiremez. Pratikte, öğrenciler IVED modelinde tanımlanan, yani önce seçme ve inceleme, sonra vizyonlar ve değişimin değerlendirilmesi şeklindeki aşamaları asla izlemez. Gerçek çok daha karmaşıktır: Örneğin, okul ortamındaki somut bir eylemle başlayabilir, bir süre sonra, eylemleri için kesin bir hedef seçmediklerini ve eylem stratejilerini tekrar tanımlayıp yeni ortaklar seçmeden önce, tartışma aşamasına geri dönmeleri ve vizyonlarını berraklaştırmaları gerektiğinin farkına varabilirler. Üç aşamayı önceden belirlenmiş bir düzen içinde biri diğerinin ardından devam edecek şekilde düşünmek yerine, IVED yaklaşımının unsurları, akışkan ve esnek bir çalışma çerçevesinde kendini gösteren bileşenler gibi algılanmalı ve öyle kullanılmalıdır. IVED yaklaşımı, otomatik olarak harekete geçme becerisine yol açmaz. Bununla birlikte, bu yaklaşım eğitmenler ve diğer yetişkinler için iyi bir başlangıç noktası ve değerli bir pratik yöntem oluşturur. Eğitmenlerin öğrencilere yol güvenliği, trafik ve ulaşımın farklı veçhelerini seçme, inceleme ve araştırmalarında yardımcı olmak için onları bu aşamalarla yönlendirmesi faydalı olur. Tüm aşamalar eşit önem taşımaktadır. İsabetli teşviklerden oluşan kendi müdahalesi ile çocukların hayal gücü ve inisiyatif özgürlüğü arasındaki doğru dengeyi bulmak eğitmene düşmektedir. Vizyon oluşturma sırasında ortaya çıkacak hayaller ile gerçek arasında geçişi sağlayacak olan eylemin planlanması aşamasıdır. Bu aşama sırasında da öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınması esastır. Eylem planlaması konusunda onların görüşlerini dikkate almak, önerilerini geliştirmelerine imkan tanımak gerçeği idealleri doğrultusunda nasıl değiştirebilecekleri konusunda düşünme becerilerini geliştirecektir. Dolayısıyla, öğrencilerin girişilecek eylemler konusundaki düşüncelerinin eylemin planlanmasında merkezi bir rol oynaması gerekir. Elbette kararlaştırılan eylemlerin nispeten gerçekçi veya gerçekleştirilebilir olması da gerekmektedir.
Güvenli sokak hakkının savunucusu olarak çocuk Ulaşım yollarında güvenli bir ortamın yaratılması, sadece şehir planlamacıların ve kent ölçeğindeki karar vericilerin takdirine bırakılmamalıdır. Çocuklar ve ergenlerin, sokaklarımızı çocuklar için tehlikeli ve/veya erişilmez kılan birçok sosyal, kültürel, eğitimsel, çevresel ve yönetmeliksel konu ile ilgili söz hakkı vardır. Bunların ifade edilmesi çocuklar/okul/toplum diyalogu şeklindeki temel bir diyalog yaratacaktır. Proje süresince çocuklar, güvenlik ve ulaşımın yaşamlarında, okulda ve çevrelerinde tuttuğu yeri, daha iyi algılamaya başlayacaktır. Bu yenilikçi ve katılımcı eğitim sürecinin ana etkeni onlardır. Eğitmenler, aileler ve toplum ise onların baş müttefikleridir. Çocuk Hakları Sözleşmesi ne göre (Birleşmiş Milletler, 1989), çocuğun bilgi alma, katılma, fikrini ifade etme ve kendi iyiliğiyle ilgili her tür sorun hakkında sesini duyurma hakkı vardır. Çocuklar için tehlikeli olan ya da öyle algılanan, dolayısıyla onların kent ortamında yaşama ve oyun oynama olanaklarını sınırlayan sokaklar ve şehirler, şüphesiz ki çocukları doğrudan ilgilendiren konulardır. Dolayısıyla çocukların sokaklardaki güvenliğin geliştirilmesine aktif olarak katılma hakkı vardır. Metodolojik yaklaşımımız, çocukların aktif katılımı üzerinde odaklanmaktadır. Mantığımız, aktif ve katılımcı bir eğitim yaklaşımının kendini ispat etmiş değerini temel almaktadır. Sokak, çocukların içinde hareket ettiği, ilişki kurduğu ve büyüdüğü gündelik ortam olmalıdır. Oysa gelişmiş şehirlerin çoğunda çocuklar git gide kent sahnesinden kayboluyor. Kamusal alanı kullanmıyor veya kullanıyorlarsa, bunu yetişkinlerin (onlardan sorumlu kamu görevlisi kişilerin) gözetiminde yapıyorlar. Elbette bunun haklı nedenleri var; en başta da emniyet ve güvenlikleri için duyulan endişeler geliyor; ancak bunun maliyeti çocuklar için olduğu gibi kentsel yaşam açısından da yüksek. Sizin Fikriniz Sizin Projeniz çocukların ve genel olarak toplumun psiko-sosyal gelişimi, sağlık ve konforu için, bağımsız hareket etme ve kentsel alanlara güvenli erişimin önemini vurguluyor. Bugüne kadar yaşanan tecrübeler, sadece çocukların ve bütün toplumun sokaklara geri dönmesini sağlama olgusunun bile sokakları daha güvenli kıldığını kanıtlamaktadır. Çocukların bağımsız hareket etme olanağından git gide daha fazla mahrum olmalarının, kendileri için olduğu kadar yerel yönetimler için de olumsuz sonuçları var. Bu durum çocukların sosyal ve duygusal gelişimine zarar verebilir ve onların, bulunduğu yeri bilme ve devingenlik becerilerindeki gelişimi geciktirebilir. Çocukların dışarıda tam güvenlik ve özgürlük içinde hareket edip oyun oynayabilmesinin mahallenin sosyal dokusu ve belediye yönetimlerinin çıkarı açısından temel bir önemi var. Çocukların içinde oynayabileceği şehir ortamının, emniyeti ve iyi tasarlanmış kaliteli kamu alanlarının varlığı, gelişmişlik için gerekli ön koşulldur. 1
Oyuna önemli bir zaman ayıran çocukların bu özelliği, kentleşme süreçlerinde sokaklar tasarlanırken çoğu zaman göz ardı edilir. Bu yüzden, çocukların oyun oynama ve yayan veya bisikletle sokakları kullanma şansları azar azar ortadan kaldırılmıştır. 2 Açık havada özgürce oynayabilme ve bağımsız seyahat edebilmenin çocukların bedensel ve zihinsel sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Kentsel planlamadan ve kamusal alan yönetiminden sorumlu kurumların bu nedenle çocukların kendi şehir veya kasabalarında yavaş yavaş küçük yayalar ve bağımsız bisikletliler haline gelebilmesi amacıyla zengin bir öğrenme ortamı oluşturması gerekir. Çocuklar için böyle elverişli koşullar yaratan yöneticiler ve planlamacılar, bu vesileyle herkes için faydalı bir ortam geliştirirler. Aslında, gerçekleştirilen düzenlemeler, yaşlı veya engelli kişilerin ulaşımını kolaylaştırdığı gibi, ayrıca herkesi de birbiriyle karşılaşmak, şehri yaşamak ve kentin kültürel mirasını keşfetmek için dışarı çıkmaya teşvik eder. Eğitmenler için bazı genel öneriler Öğrencilerin bildiklerinden yola çıkın. Çocukları ve gençleri Sizin Fikriniz Sizin Projeniz faaliyetlerinin planlamasına en baştan katın. İlk başta onları, tam güvenlik içinde dolaşmak düşüncesini çevreleyen kavramları nasıl anladıklarını, görüşlerini, bakış açılarını ve fikirlerini paylaşmaya teşvik edin. Örneğin aşağıdaki soruları sorabilirsiniz: Onlar için güvenlik, risk, ulaşım, yaşam kalitesi kelimeleri ne anlama gelmektedir? Onlar için, okulda güvende olmak ne demektir? Belirli bir yerde (okul ve evden başlayıp) onlara güvenlik izlenimi veren unsurlar nelerdir? Serbestçe ve emniyet içinde nerede dolaşmaktadırlar? Okulda ve sokakta emniyetli bir biçimde dolaşmalarına engel olan neler vardır? Daha sonra, projeyi hazırlayıp hayata geçirmek için inceleme-vizyon-eylem-değişim modelini izleyin. Öğrencilerinizle kurduğunuz diyalogun ekseni eylem ve değişim olsun Öğrencilerinizle diyalog, onları sınıfta, okulda, yerel toplumda vs. bazı olumlu güvenlik ve rahatlık değişimlerine yol açabilecek eylemler konusunda düşünmeye teşvik etmeli. Öğrencilerin yapılacak eylemler hakkındaki fikirleri; sınıfın, okulun, çevredeki sokakların, mahallenin geleceği gibi konulardaki görüşleri ön plana alınmalıdır.
Sonuçlara önem verin ve engelleri zenginleştirici deneyimlere dönüştürün Çabaları sonuçsuz kalırsa çocukların ve gençlerin cesaretleri kolayca kırılabilir. Düşüncelerini sonuna dek takip edin ve bunları projenin planlamasına katın. Onlara çalışmalarının proje için kullanılıp kullanılmayacağını ve bunun nasıl olacağını her zaman söyleyin. Okul ve yerel toplum arasındaki işbirliği bu konuda hayatî önemdedir. Şayet engeller çıkarsa, bu konuda çocuklarla konuşun. Zorluklarla yüzleşmek ve olayların gerçek hayatta nasıl olup bittiğini anlamak, çocuklar için özellikle öğretici bir deneyimdir. Farklı ifade tarzlarına başvurun İfade yollarını bir arada yürütün: görsel, sözlü, jestlerle, eğlenceli, vs. Örnekler: resim ve yazı, küçük gruplarla tartışmalar, toplum gözlemi, fotoğraf çekimi, rehberli ziyaretler, harita okuma, tiyatrolaştırma, takvimler, kurumsal filmler, maketlerin yapılması. Bütün herkes katılmalı: Her çocuk kendi yaklaşımına sahip olmalı Küçüklerin dikkatini çekmek için temel olarak görsel, oyunlu ve mimikli yöntemlere başvurun; ayrıca daha büyük çocuklar ve ergenlerle sözel olduğu kadar yazılı dili de kullanın. Erkek ve kız olmalarına göre; beceri, yaş, öğrenme stili, okul seviyeleri, sosyal becerileri, sosyo-ekonomik ve kültürel birikimleri, vs. ye göre, çocukların katılımını sağlamak için bir dizi yöntem kullanın. Diyaloga katılın Başlangıç noktası çocukların ne bildiğidir; ancak bu, yetişkinleri görüşlerini açıkça belirtmekten ve onu çocukların bakış açısıyla karşılaştırmaktan, hatta sorgulamaktan alıkoymaz. Yetişkin (eğitmen, yardımcı veya aile) çocuklar ve ergenlerle eğitici diyalogun sorumlu bir tarafıdır. Onun rolü, aynen bilgileri, uzmanlıkları ve genel anlamda hünerleri gibi, bu tecrübeyle zenginleşir.
Herkes İçin Güvenli Ulaşım Yaşamlarımızda yol güvenliği Yol güvenliği çevre koşullarını, sosyal ilişkileri, standartların ve kuralların yanı sıra algıları da kapsayan bütüncül bir kavramdır. Yol güvenliği,, Birleşmiş Milletler in 2011-2020 dönemini yol güvenliği için eylem onyılı ilan etmesinin de kanıtladığı gibi, uluslararası camiayı meşgul eden bir konudur. Her türlü etken ve kuruluş yol güvenliğinin iyileştirilmesine katkıda bulunmaktadır; okula gidenler de dâhil olmak üzere tüm gençlerin bu tartışmaya katılması ve değişimi desteklemesi gerekir. Yol güvenliği artık sürdürülebilir kalkınma sorunlarından ayrı tutulamamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma eğitimi ve yol güvenliği eğitiminin okulda yerleri vardır. Riskli davranışlar Trafikteki kazaların neden olduğu yaralanmalar, dünyanın her yerindeki gençlerde ilk sıradaki ölüm nedenini oluşturuyor. 15-24 yaşları ise yol kazalarına en çok uğrayan yaş grubu. Öğrencilerin kazalar ve kaza riski faktörleri hakkında bilgilendirilmesi gerekiyor: Aşırı hız, alkollü direksiyona geçmek, kask takmama, vs. Öğrenciler kazaların nasıl ve neden meydana geldiğini anladıklarında, riskli davranışlar ve yol güvenliği hakkında konuşulduğunda daha dikkatli oluyorlar. Eğitmenler öğrencileri, onlara sunulan bilgiyle, kendi yaşadıkları kişisel tecrübeleri uzlaştırmaya davet edecekler. Sorumlu davranışlar Sorumlu davranış, kendi hareketlerinin hesabını verebilmenin yanı sıra başkalarının güvenliğini de gözetmektir. Sorumlu davranışlar yol güvenliği eğitiminin kalbinde yer alır. Sorumlu ve güvenli seçimler yapabilmek için gerekli iki faktör olan sorumlu davranışın geliştirilmesi ve herkesin özerkliğinin güçlendirilmesi üzerinde özellikle duracağız. Önleyici etkenler Çok sayıda önleyici ulaşım ve yol güvenliği etkeni vardır (sürücüler, polis, ilkyardım, eğitmenler, sivil toplum kuruluşları, çevre koruma dernekleri, araştırma kurumları, şirketler, yerel yönetimler, ulusal hükümetler, vs.). Öğrenciler bu etkenlerin her birinin rolünü araştıracak, onların eylemlerinin etkilerini değerlendirecek ve önleyici eylemlere kendi paylarına nasıl katılabileceklerini öğrenmeye çalışacaklar. Sürdürülebilirlik ve dönüşlü ekonomi Ucuz fosil yakıtların ve diğer temel malzemelerin dönemi sona eriyor. Bu olgu, nüfus artışı ve kaynakların tükenmesiyle birleştiğinde, üretim ve tüketim modelimizi sadece düzeltmekle kalmayıp, ne pahasına olursa olsun onu yeniden düşünmemiz gerektiğini iyi gösteriyor. Gelecekteki nesillerin ekonomi ve endüstriyel süreçleri bizim gibi anlamayıp bütünüyle başka bir yaklaşım geliştirmeleri için cesaretlendirilmesi gerekiyor. Onların farklı ve sürdürülebilirlik ilkesini güden yeni yaşam tarzlarının mümkün olduğunu görmeleri gerekiyor!
Otomobilin geleceği Öğrenciler otomobille ilişkilerini analiz edecekler ve otomobillerin rolünün nasıl değişmekte olduğunu düşünecekler. Otomobilin tarihi, kendi kişisel otomobil kullanımları ve motorlu araç kullanımına bağlı sağlık ve çevre sorunları hakkında tartışacaklar. Daha sonra da çevreye daha saygılı hangi motor türlerinin daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye yardımcı olabileceğini araştıracaklar. Son olarak, öğrenciler otomobilin geleceğini hayal edecekler. Şehirlerimizin geleceği Tüm dünyada insanlar iklim değişimine karşı gittikçe daha fazla duyarlılık kazanıyor ve karbon emisyonları ile karbon izlerini denetliyor. Bu durumun onları hareket tarzlarını değiştirme yönünde teşvik etmeye katkıda bulunması gerekir. Sokakların güvenliği / Şehir herkesindir Ulaşımın hedeflerinden biri de başkalarıyla karşılaşmaktır. Bu nedenle gençlerin karşılaşmak, birlikte konuşmak ve oynamak için açık alanlara ihtiyacı var. Bu alanların tüm gençler için güvenli ve erişilebilir olması gerekir. Bu karşılaşma alanları yeşil alanlar, meydanlar, bahçeler ya da parklar olabilir; daha dar amaçlı başka alanlar da olacaktır: bisiklet yolları, paten alanları, sokak tiyatroları vs. Engelli olanları da dahil olmak üzere tüm gençler şehirden ve bu kamusal alanlardan faydalanabilmelidir