DEĞİ Şİ Mİ N SÜREKLİ Lİ Ğİ NDE ZAMANSAL KI RI LMA NOKTALARI; DEĞİ ŞEN İ NSAN VE KENTLERİ N KARŞI LI KLI ETKİ LEŞİ Mİ



Benzer belgeler
DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

Araştırma Notu 15/177

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

İçindekiler Şekiller Listesi

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Demiryolu Taşımacılığı ve Bilişim Teknolojileri. Mete Tırman

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜHENDİSİ

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

alanda yaşam kalitesi yüksek bir dünya kenti yapmaktır.

Cümlede Anlam İlişkileri

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

İLK$100$GÜN$ Alan(11:(Bologna(Sürecine(Uyum(Çalışmaları(

Bölgeler kullanarak yer çekimini kaldırabilir, sisli ortamlar yaratabilirsiniz.

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

BURSA SOĞANLI BOTANİ K PARKI NI N Bİ TKİ SEL TASARI MI NI N DEĞERLENDİ RİLMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı Levent TURAN

YABANCI İŞÇİLERİN ÜÇ AYDAN SONRA SİGORTALI OLMALARI ZORUNLU MU? I- GİRİŞ :

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

İ.Esenyurt Üniv.2016 Yüksek Lisans / Bahar Dönemi Yönetimde Yeni Gelişmeler Sunum 02. Hazırlayan; Erkut AKSOY

Bilgilendirme Politikası

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

İNTEGRAL MENKUL DEĞERLER A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI

T.C. DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ RODİ ÇOCUK VE GENÇLİK MERKEZİ HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, Kuruluş

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436

İSTANBUL ( ). İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA GÖNDERİLMEK ÜZERE ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA. : TMMOB Şehir Plancıları Odası (İstanbul Şubesi)

KKTC deki Türk Vat andaşl arı İçi n Sağlı k Hi z metl eri nde Yeni Döne m

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı!

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

Psikolojiye Giriş. Gözden geçirme oturumları. Evrim ve Akılcılık Ders 10. Pazartesi, 26/02, Salı, 27/02,

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

KolayOfis Başlangıç Rehberi Kısa Mesaj Yönetimi

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

AMASYA ÜNĠVERSĠTESĠ AVRUPA KREDĠ TRANSFER SĠSTEMĠ (ECTS/AKTS) UYGULAMA YÖNERGESĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç-Kapsam-Dayanak-Tanımlar

Ölçme Bilgisi Ders Notları

Transkript:

İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ DEĞİ Şİ Mİ N SÜREKLİ Lİ Ğİ NDE ZAMANSAL KI RI LMA NOKTALARI; DEĞİ ŞEN İ NSAN VE KENTLERİ N KARŞI LI KLI ETKİ LEŞİ Mİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar S. Banu BAŞESKİ Cİ Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ ARALI K 2003

ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ DEĞĠ ġġ MĠ N SÜREKLĠ LĠ ĞĠ NDE ZAMANSAL KI RI LMA NOKTALARI; DEĞĠ ġen Ġ NSAN VE KENTLERĠ N KARġI LI KLI ETKĠ LEġĠ MĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Mi mar S. Banu BAġESKĠ CĠ (502001128) Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 22 Aralı k 2003 Tezi n Savunul duğu Tari h : 13 Ocak 2004 Tez DanıĢ manı : Di ğer Jüri Üyel eri Prof. Dr. Hül ya TURGUT (Ġ TÜ) Prof. Dr. Günkut AKI N (ĠTÜ) Prof. Dr. Mehmet OCAKÇI (Ġ TÜ) ARALI K 2003

ÖNS ÖZ İnsan yaşa mı ndaki en sabit kavra m değişi m dir. Mi marlı k ve mi mari çevreler, özellikle kent yaşa mı bağl a mı nda i nsanoğl unun gelişi mi ve değişi mi açısından her aşa mada et kili ol muşt ur. Ol dukça kapsa mlı ol an değişi m konusu t ez kapsa mı nda farklı bir bakış açısı yla, i nsan, kent ve za man kavra ml arı yla ilişkilendirilerek el e alı nmaya çalışıl mıştır. Bu çalış manı n her aşa ması nda yapı cı el eştiri ve yor uml arı ile destek ve yol gösterici ol an danış man hoca m Sayı n Pr of. Dr. Hül ya Turgut a değerli kat kıları ndan dol ayı teşekkür ederi m. Çalışma süreci ni n çeşitli aşamal arı nda kat kı ve destekl eri i çi n Mi mar Er vi n Gari p ve ailesi ne, aile m Berri n, Sai m ve Ayşen Başeskici ye, Ki mya Mühendisi Güven At ay a ve kat kısı olan herkese teşekkürleri mi sunarı m. Ar alı k, 2003 S. Banu Başeski ci ii

Ġ ÇĠ NDEKĠ LER Sayfa No: ÖNS ÖZ Ġ ÇĠ NDEKĠ LER TABLO LĠ STESĠ ġekġ L LĠSTESĠ ÖZET SUMMARY ii iii v vi viii x 1. GĠ RĠ ġ 1 2. DEĞĠ ġġ MLE Ġ LGĠ LĠ GENEL KAVRAMLAR: ZAMAN, Ġ NSAN VE KENTLER 4 2. 1. Za man Kavra mı 5 2. 2. Değişi m Kavra mı 9 2. 3. Kent ve Değişi m 10 2. 3. 1. Değişen Kentler ve Metropol Kavra mı 15 2. 4. İnsan, Değişi mve Kentler 17 3. DEĞĠ ġġ MĠ N SÜREKLĠ LĠ ĞĠ VE ÜTOPYALAR 21 3. 1. Kent ve Üt opyal ar 21 3. 1. 1. Gel eceği n Kenti İçi n Alternatif Projeler 23 3. 1. 2. Gerçekl eş mi ş Bir Üt opya 27 3. 2. Değişi m Ve Küreselleş me 29 3. 3. Değişi mve Üt opyal ar 31 4. DEĞĠ ġġ MĠ N SÜREKLĠ LĠ ĞĠ NDE ZAMANS AL KI RI LMA NOKTALARI 32 4. 1. Değişi mve Et kileşi m Matri ksi ni n Tanı ml anması 33 4. 2. Za mansal Kırıl ma Nokt ası Tanı mı 34 4. 3. Za mansal Kırıl ma Nokt aları 37 4. 4. Değişi mi n Anlı k Sapkı nlığı: Sanal Ağ Kentler 60 5. ZAMANS AL KI RI LMALARI N ETKENLERĠ 64 5. 1. Et kenl eri n Tanı ml anması 64 5. 2. Za mansal Kırıl mal arı n Etkenl eri 65 5. 2. 1. Teknol oji 65 5. 2. 2. Bili msel Bul uşlar ve Nesnel er 67 5. 2. 3. Felsefe ve Sanat 71 iii

5. 2. 4. İkli mve Topografya 73 5. 2. 5. Güç-İkti dar ve Savaşlar 75 5. 2. 6. Di n 77 5. 2. 7. Ekono mi ve Ti caret 80 5. 2. 8. Kült ür ve Sosyal Et kileşim 81 5. 2. 9. Doğal Afetler 83 6. SONUÇ 86 6. 1. Değişi mve Et kileşi m Matri ksi 87 6. 2. Sonuç ve Değerlendir me 89 KAYNAKLAR 90 ÖZGEÇMĠ ġ 95 iv

TABLO LĠ STESĠ Sayfa No: Tabl o 3. 1 Değişi mve Ütopyal ar.... 31 Tabl o 4. 1 Tez kapsa mı nda belirlenen za mansal kırıl ma nokt aları.... 36 Tabl o 4. 2 Kent mekanl arı ve elektroni k uza ml arı n karşılaştırıl ması.... 63 Tabl o 5. 1 Za mansal Kırıl mal arı n Et kenl eri.... 64 Tabl o 6. 1 Değişi mve Etkileşi m Matri ksi... 88 v

ġekġ L LĠSTESĠ vi Sayfa No: ġekil 2. 1 : Za manı n Doğası. 7 ġekil 2. 2 : Hi ppoda mos, Milet os un planı, İ Ö450 dol ayları. 12 ġekil 2. 3 : İlk Kentler, İ. Ö. 6000 dol ayl arı, Çatalhöyük, Türki ye. 15 ġekil 2. 4 : Günü müz kenti ne bakış, Chi cago, ABD. 15 ġekil 2. 5 : Ki mli ksiz şehir. 17 ġekil 2. 6 : Yapısal Çevreyi Anl a ma. 20 ġekil 3. 1 : Havadaki Kent ( Cit y in The Air) 1960 lar. 24 ġekil 3. 2 : Bil gisayar Destekli Kent ( Co mput er Ai ded Cit y) 1970 ler. 25 ġekil 3. 3 : Peter Cook un Pl ug-i n Cit y: Maksi mu m Bası nç Böl gesi (1965). 26 ġekil 3. 4 : Ron Herron, Wal ki ng Cit y, 1964. 27 ġekil 3. 5 : Gerçekl eş mi ş üt opya, 1994, Al mere Kenti, Hollanda. 28 ġekil 3. 6 : Al mere Kentinden Bir Gör ünü m. 28 ġekil 3. 7 : Dünya ticaret kalı bı nı n günü müzdeki dur umu. 30 ġekil 4. 1 : Kr onol oji k Tabl o. 33 ġekil 4. 2 : Terra Amat a, ho mo erect us yerleşimi, İ. Ö. 400 000-300 000 dol ayl arı, Ni ce, Fransa. 39 ġekil 4. 3 : Günü müz barınağı na bir örnek; konut bl okl arı, Rotterda m. 39 ġekil 4. 4 : Hi zalanmı ş taş di kmel er, İ Ö4500 dolayl arı, Carnac, Brittany, Fransa. 42 ġekil 4. 5 : Ne w Yor k da gri dal plana göre hizalan mı ş dev gökdel enl er. 42 ġekil 4. 6 : Ati na, Agora, MÖ 3. yüzyıl. 44 ġekil 4. 7 : Ana bi naları ve f oruml arı yla İ mparatorl uk Ro ma nı n pl anı, İ S 3. yüzyıl. 46 ġekil 4. 8 : Rönesans kent pl anla ması nda Mandal a f or ml arı ve varyasyonl arı ol arak ideal kentler. 50 ġekil 4. 9 : Ro ma da 15. ve 16. yüzyıllarda, açılan yeni düz caddel eri. 51 ġekil 4. 10 : Paris te Avenue de l Opéra nı n yapılması i çi n girişilen yı kı mı göst eren harita. 53 ġekil 4. 11 : Baron Geor ges- Eugéne Hauss mann, Paris içi n plan, 1852. 54 ġekil 4. 12: İ nşa edil miş il k met al çerçeveli gökdel en, Ho me I nsurance Buil di ng, Chi cago. 56 ġekil 4. 13 : Mi es von der Rohe, Göl Kı yısı Apartmanl arı, 1948-1951. 58 ġekil 4. 14: Marcos Novak, bir sı vı mi marlı k örneği ol arak di na mi k, değişken, üç boyutl u yapı. 62 ġekil 4. 15 : Ocak 2000 itibari yle internet çekirdeği ni n topol ojisi. 63 ġekil 5. 1 : Raphael i n Ati na Okul u freski, 1509-1511. 68 ġekil 5. 2 : 1852 Çağdaş erkek gi ysisi ni n bir durak nokt ası dır. 69 ġekil 5. 3 : 2000 yılını n insanı. 69 ġekil 5. 4 : a. 1899: El ektri kli ot omobil. Tasarımcı: C. Jenatzy- b. 1908 T modeli For d. 70 ġekil 5. 5 : Tren ve Değişi m, (a. 1938 Loko mot if. H. Dr eyfuss- b. 1981 Loko motif TGV). 70

ġekil 5. 6 : 1948: İlk Polaroi d. E. H. Land. 70 ġekil 5. 7 : a. 1988: Gr undi g, Porsche Tasarı mı- b. 1992: Mi crocos m Vi rt ualit y Syst e m. ( Appl e- Maci nt osh). 71 ġekil 5. 8 : İstanbul Boğazı hava fot oğrafı. 73 ġekil 5. 9 : Kaya Köyü. 74 ġekil 5. 10 : Eski Mı sır Haritası. 75 ġekil 5. 11 : Çi n Seddi. 76 ġekil 5. 12 : Berlin de Şansöl yeli k ( Başbakanlı k) Bi nası nı n Voss Caddesi Cephesi. 76 ġekil 5. 13 : Auschwitz Topl a ma Ka mpı. 77 ġekil 5. 14 : Gi ze Pira mitleri. 78 ġekil 5. 15 : Kral kaya mezarları, Amasya. 79 ġekil 5. 16 : Kahire de ölüler kenti. 79 ġekil 5. 17 : Deni zyollarıyl a taşı macılıkta öne mli güzergah ve bağl antılar. 80 ġekil 5. 18 : Eski çağda barı nak, Kapadokya, Uçhisar. 82 ġekil 5. 19: Kült ürün mekana yansı ması, Hollanda: 17. yüzyıl da sal on gündeli k kullanı miçi n değil, misafir kabul ü ve davetler içindir. 83 ġekil 5. 20: Kült ürün mekana yansı ması: Bursa da 1998 yılında uygul anmış i ç mekan konsepti. 83 ġekil 6. 1 : Ri et velt in tasarladı ğı konut, Utrecht, Hollanda. 86 vii

DEĞĠ ġġ MĠ N SÜREKLĠ LĠ ĞĠ NDE ZAMANSAL KI RI LMA NOKTALARI; DEĞĠ ġen Ġ NSAN VE KENTĠ N KARġI LI KLI ETKĠ LEġĠ MĠ ÖZET Bu t ez çalış ması nı n a macı, varol uşundan bu yana i nsan yaşa mı ndaki değişi ml eri za manı n çok boyutl u, akışkan ve kırılgan yapısı i çerisi nde yerleri ne koyarak incele mek ve bu değişi m i çerisi nde kentleri n yeri ni ve i nsan- kent karşılıklı et kileşi mi ni neden- sonuç ilişkisi kurarak ortaya çı kar maktır. Günü müzde değişi mi n en fazla hissedil di ği yerler kentlerdir, bu nedenl e t ezi okuyan, i nsanın mi mari çevresi ni n, kullandı ğı nesneleri n, yaşa m t arzı nı n nasıl değiştiği ni n ve geri dönüşü ml ü ol arak yaşadı ğı çevreni n de i nsanı ne kadar değiştirdi ği ni n farkı na varacaktır. Tez çalış ması yapılırken izlenen yönt e mşu şekil dedir; Tez çalış ması nı n ana çerçevesi ol uşt urul urken dört kavra m ve bunları n birbirleri yle et kileşi mi ön pl ana çı karıl maya çalışıl mıştır, bu kavra ml ar: değişi m, za man, insan ve kent kavra ml arı dır. Değişi mi n sürekliliği, gelecekl e il gili aykırı düşüncel eri n ortaya atıl ması yla pekiş mekt edir. Bu bağl amda değişi mi n sürekliliği açısı ndan üt opyal ar ı n öne mi sorgul anmı ştır. Değişi mi hı zlandıran ve katalizör görevi gören za mansal kırıl ma nokt aları tespit edil miştir. İnsanı n yer yüzünde il k varol duğu an, sıfır nokt ası (K0) ol arak belirlenmi ştir. Za mansal kırıl ma nokt alarına neden olabilecek et kenl er araştırıl mıştır. Tü m bul gul ar bir matri ks üzeri nde ( birbirleri yle et kileşi mli ol arak) sunul muşt ur. Tez çalış ması nı n kavramsal çerçevesi ol uşt urulur ken, önceli kli ol arak değişi m, za man, i nsan ve kent kavra ml arı nı n çerçeveledi ği ve za manı n düzl e mi ni ol uşt urduğu bir çok boyutl u kavra ml ar, anl aml ar ve ol ayl ar büt ünü ort aya çı karıl mıştır. Za mansal kırıl ma nokt aları direkt zaman, et ken ve ol aylarl a (etki) ilişkilidir; ci ddi değişi mleri n yaşandı ğı ve bu üç kavra mı n birleştiği nokt alardır. Za manı n yapısı üzeri nde ol uşan bu kırıl mal arı n çeşitli et kenl eri vardır; bu et kenl er, za mansal kırıl mayı t eti kleyen bir başka deyişle bu ol ayl arı n yaşanması na neden ol an kavra ml ardır. Yaşanan değişi m, birçok et ken ve ol ayı n t etiklediği ve neden ol duğu bir etkileşi ml er mat riksi dir. Tez kapsamı nda za mansal kırılma nokt aları et kenl eriyl e birli kte incelenmi ş ve sonuç ol arak el de edilen sapt a mal ar bir matri ks üzeri ne yerleştirilerek değişi mi n neden-sonuç ilişkisi gözetilerek somut bir şekil de bu matriks üzeri nde gör ül mesi sağl anmı ştır. Bu matri ks, Değişim ve Et kileşi m Matriksi ol arak adl andırıl mıştır. Değişimi n sürekliliği açısı ndan öne mli ol duğu düşünül en üt opyal ar ı n da bu matriks üzeri ndeki varlığı ve yeri sorgul anmı ştır. viii

Sonuçt a, ortaya çı kan Değişi m ve Et kileşi m Mat riksi üzeri nde çeşitli sapta mal arda bul unul muş, et kenl eri n za mansal kırıl ma nokt aları üzeri ndeki et kileri ni n za mana ve ol ayları n birbirini et kile mesi ne bağlı ol arak farklılıklar gösterdi ği, yaşa mı n il k za manl arı nda ol dukça etkili ol an bazı et kenl eri n za man ilerledi kçe et kisi ni kaybetti ği gözl enmi ştir. Fakat yaşam, dol ayısı yla da değişim deva m et mekt edir. Gel ecek i çi n bir şey söyl e mek ise mümkün değil dir. Bu sebeple matri ksi n ucu açı k bırakıl mı ş ve tama ml anma mı ştır.. ix

TE MP ORAL BREAKI NG POI NTS I N CONTI NUI TY OF CHANGE; I NTERACTI ON OF CHANGI NG HUMAN AND CI TY SUMMARY The ai m of t his st udy is to research t he changes i n hu man life on t he breakabl e, li qui d and multi-di mensi onal struct ure of ti me si nce t he begi nni ng of life on earth and t o discl ose t he i mportance of cities and i nteracti on of man- urban environment i nsi de of this change. Today, cities are t he spaces t hat change is mostl y noticed and feel ed. In t he cities, every ki nd of life standarts ti ps are seen. The peopl e who read t his thesis will be a ware of the change ı n environment, obj ects and life st yl e of hu man and notice t hat t he environment and man change eachot her i n i nteracti on wit h eachot her. The met hod of the st udy can be summarised as: Whil e f or mi ng t he concept ual struct ure of t he st udy, four concepts and t heir relations are expl ored, these are: change, ti me, human and cit y. The sustai nabilty of change is getting ti ght wit h suggesti ons of contrary i deas about f ut ure. For t his reason, t he i mportance of ut opi as f or sustai nability of change is discussed. Te mporal breaki ng points t hat are descri bed as gai n mo ment um of change and f uncti on as cat all ysts are selected on t he struct ure of ti me. The first begi nni ng of hu man life on eart h is na med as 0- poi nt ( K0) and ot her breaki ng poi nts are na med as K1, K2,..., K28. The fact ors of temporal breaki ng poi nts are expl ored. All of the findi ngs are present ed on Change and Interacti on Matri x. Whil e f or mi ng t he concept ual struct ure of t he st udy, an entire of multi-dimensi onal concepts, meani ngs and events t hat is encircled by change, ti me, man and urban environment and t hat fits on t he pl ane of ti me is tried t o expl ore wit h t he hi ghest pri ority. There are some fact ors of breaki ng poi nts on t he struct ure of ti me; t hese fact ors trigger t he breaki ng of ti me, na mel y cause t he happeni ngs of t hese events. I n t he concept of t he t hesis, Te mporal Breaki ng Poi nts are exa mi ned wit h t heir fact ors and i n t he concl usi on, impli cati ons are pl aced on a matri x and change is i ndi cat ed concretel y. The matri x i s na med as Change and I nt eracti on Matrix and t he existence and pl ace of ut opi as t hat are seen as i mportant pheno menons f or t he cont uni ut y of change are questi oned i nsi de t he struct ure of matri x. Change of life is an i nteracti on matri x t hat is triggered and caused by many fact ors and events. In t he concl usi on of t he t hesis, some differences bet ween t he impacts of the fact ors on t he t e mporal breaki ng poi nts are expl ored i n t he i nt eracti on matri x t hat is t aken f or m. So me factors t hat have deep i mpacts on t he hu man life in t he earl y x

peri ods of ti me don t have an i mpact on t oday s events ( or a little). For i nstance, nat ural fact ors were i mportant i n t he first breaki ng poi nts and now it can be seen t hat technol ogy and obj ects are more effect ual for events. But life, consequently change is goi ng on. And it is i mpossi ble t o say so met hi ng about f ut ure. So me factors may be very effecti ve f or life or so me may not. For t his r eason, t he end of t he int eracti on matri x is left open and it is not conti nued. xi

1. GĠ RĠ ġ Tez çalış ması nı n strükt ürünün üzeri ne kur ul muş ol duğu değişi m kavra mı, farklı za manl arda felsefi konularda t artış mal ar yarat mıştır. Bunun sebebi ise i nsanoğl unun her geçen gün değişi m olgusunun daha çok farkında ol ması dır. Bu t ez çalış ması nı n konusu ise bu farkı ndalı ğın bir sonucu olarak ortaya çı kmı ştır. Bu çalış manı n konusunu i nsan yaşa mı nı n değişi mi ve bu değişi mi n insan- kent karşılıklı et kileşi mi ve za manı n kırılgan yapısı üzeri nde somutlaştırıl ması ol uşt ur makt adır. Yer yüzünde yaşa m ol dukça kar maşı k ve açı klanması zor bir kavra mdır. İnsanoğl u, düşün meye ve fi kir üret meye başladı ğı andan iti baren varol uş u ve nedenl eri ni sorgul a maya başla mı ştır. Değişi m konusu, i nsanın düşünce serüveni yle birlikte i nsan zi hni ne yerleş mi ş ve bu konuda çeşitli görüşler ortaya atıl mıştır. Ör neği n, İ Ö 540-480 yılları arası nda yaşa mı ş ol an Fil ozof Per mani des hi çbir şeyi n değiş medi ğini ve duyusal al gılayışa güvenile meyeceği ni savunur ken, Fil ozof Herakl eit os ise bunun t a m t ersi ni, her şeyin değiştiği ni savun muşt ur; Si cil yalı Empedokl es ise (İ Ö 494-434) doğada dört ana madde bul unduğunu (t oprak, hava, at eş ve su), ve her şeyi n bu dört kökün değişi k oranl arda karışı mı ndan ol uşt uğunu öne sür müşt ür ( Gaarder, 1994). İnsan yaşa mı, süreklilik gösteren ve her an kendi ni yenileyen bir değişi m geçir mekt edir. Değişi mi n en yoğun ve en hızlı ol arak yaşandı ğı ve farkı nda olunduğu bir za man peri yodu i çerisi nde ol unması, bu t ezi n yazıl ması nı n nedenl eri nden biri dir. Tez kapsa mında kent, i nsan, değişi m ve za man kavra ml arı incel enmi ş ve aykırı fikirler doğr ult usunda değişi mi n sürekliliği nde öne mli bir yeri ol duğu düşünül en üt opyal ar ı n bu kavra ml arla ve ol aylarla ilişkisi sorgul anmı ştır. İnsan çevresi 19. yüzyılda, özellikle de 20. yüzyılın başı nda gi derek daha çok yapayl aş makt adır; Ul uoğlu ( 2002a), yapay çevrenin i nsan üzeri nde et kisi nin öncel eri yal nızca küçük öl çekt eki endüstri ürünl eri i ken, 19 ve 20. yüzyıl da bu öl çeği n büyüdüğünü, ot oyollar, uzay istasyonl arı, büyük kentleri n yapay ol anl a i nsanı çevrel edi ği ni söyl e mekt edir. Dünya sürekli bir deği şi m i çerisi ndedir ve t ü m disi pli nlerde bu değişimi n et kisi yaşanmakt adır. Özgüç ve Tü mertekin ( 1997), 1

değişi mi n 1950 lerden bu yana geç mi şteki onbi nlerce yıl da meydana gel enl eri n birkaç katı na erişerek son derece hı zlandı ğı düşünül ürken, 1990 larda meydana gel enl eri n daha da çarpıcı ol duğunu söyl e mekt edir; Kası m 1989 da Berli n Duvarı nı n yı kılışı, küresel ekono mi k coğrafyayı dönüşüme uğratacak olağanüst ü ol aylar döne mi ni n de başl angı cı ol muşt ur, Sovyetler in ve Doğu Bl oku nun dağıl ması zat en bir yeni den-yapılanma sürecine gir mi ş ol an dünya ve ul usal ekono mil eri n For di z m-sonrası denilen ve hal en süregelen değişi m süreci ne, For di z m döne mi ni geçir meyen bu böl geleri n de katıl masını sağl a mı ştır. Farklı disi pli nlerde değişi m konusunun işlen mesi, farklı değişi m t emal arı nı n ortaya çı kmasına sebep ol muşt ur. Böl üm 2 de t ezi n ana strükt ürünü ol uşt uran kavra ml ar; za man, değişim, kent ve i nsan kavra ml arı genel bir çerçeve i çerisi nde ayrı ntılı ol arak açı klan mı ş ve anl a ml andırıl mıştır. Zamanı n akışkan ve çok boyutl u yapısı, tanıml an ması nı güçl eştir mekt edir. Bu bağl a mda, za manı n değişi k t anı ml arı ol duğu ve farklı disi pli nlere göre farklılık gösterdi ği ortaya çık mı ştır. Za manı n ol aylara ze mi n hazırladı ğı ve değişi mi n gerçekl eştiği akışkan yapısı üzeri nde değişi m kavra mı da açı klanarak çeşitli et kileşi m t eorileri ve evrim konul arı na deği nil miştir. İnsan, yaşadı ğı gelişi m ve değişi ml eri çevresi ne yansıtır, bu da mi marini n i nsan yaşa mı ndaki öne mi ni göster mekt edir. İnsan ve kent sürekli birbiri ni değiştiren ve geliştiren kavra ml ardır. Kentler, değişi mi n en çok hissedil di ği mi mari çevrelerdir. Kentlerde her yaşa m t arzı nı n uçl arı yaşanmakt adır. Bu böl üm kapsa mı nda, i nsançevre ve i nsan-kent et kileşi mi i nsan, değişi m ve za man kavra ml arı ile ilişkili ol arak incelenmi ş, ve bu konul arla ilişkili çeşitli yoruml ara da deği nil miştir. Değişi mi n sürekliliği açısı ndan üt opyal ar oldukça öne mli dir. Gel ecekl e il gili düşüncel er ve t asarı ml ar ve bunl arı n değişi me yansı ması Böl üm 3 te i ncel enmi ştir. Üt opyal ar, t opl uml arı n gel ecekl eri yle il gili öne ml i sapt a mal ar ve bel ki de öncü bazı fikirler öne sür mekt edir. Bu nedenl e gel eceğe dair fi kirler öne süren ütopyal ardan seçilen ör nekl er, Böl üm 3 kapsa mı nda belirlenen başlı klar altında, gel eceği n şekillenmesi açısı ndan deği nil mesi gereken konul ar olarak düşünül müşt ür. Tez çalış ması nı n kapsamı, i nsan-kent yapısı nda gerçekl eşen değişi ml erin, za manı n boyutları i çerisi nde t espit edilen za mansal kırıl ma nokt aları, bu kırıl mal arı n et kenl eri ve et kileri bileşenleri yle neden-sonuç ilişkisi kur ul arak somutlaştırıl ması dır. Bölü m 4 t e t ez sonucunda oluşt urulacak değişi m ve et kileşi m 2

matri ksi t anı ml anmı ş, bu matri ksi ol uşt uran bileşenlerden za mansal kırıl ma nokt aları üzeri nde dur ul muş, yeryüzünde il k i nsanı n ol uşumu sıfır noktası ( K0) ol arak kabul edil miştir. İ nsan yaşa mı i çi n öne mli ol an ve büyük değişi ml eri n yaşanması nda hı zlandırıcı ( katalizör) ol an bu nokt alar K0, K1, K2,... ol arak nu maralandırıl mıştır ve tanı ml anırken kent ve kent yaşa mı üzeri nde ol uşt urdukl arı değiş ml er de (et kiler) ortaya kon muşt ur. K0 nokt ası ol arak adl andırılan i nsanı n varol uşuyl a hı z kazanan değişi m, değişi k za manl arda değişi k i vmel erle hı zlanı p yavaşla mı ştır; fakat bu değişi m her za man aynı boyutta gerçekl eş mi ştir. Teknol oji ni n geliş mesi yle birlikte ve özellikle sanal mekanları n he men her i nsan tarafı ndan kullanıl ması nı sağl ayan i nternet i n yaygı nl aşması yla yaşanan değişi mde bir sapkı nlı k yaşanmı ş ve değişi m, hi ç ol madı ğı bir yöne, bir boyut a doğr u kay maya başla mı ştır. Artı k her insan istedi ği anda varolan kenti n fiziksel mekanı nı kullandı ğı gi bi, aynı zamanda sapma yaratan ve bir başka boyutta sanal mekanl ar yaratan sanal ağ kentleri de kullanabil mekt edir. Bu dur um böl ümün sonunda bir sapkı nlık ol arak nitelendiril miş ve değişi m ol gusuna farklı bir yöne doğr u ilerleyen bir boyut daha kazandır mı ştır. Yaşa m ve za manı n yapısında kırıl mal arı n gerçekl eş mesi i çi n bazı et kenl eri n bu kırıl mal ara et ki et mesi sözkonusudur. Böl üm 5 de za mansal kırıl ma nokt aları nı tetikleyen, bir başka deyişle onl arı n yaşanması na sebep ol an kavra ml ar ( kırıl mal arı n et kenl eri) üzeri nde durulmuş ve açı klanmı ştır. Böl üm 6 da sonuç ol arak bi nl erce yıl dır yaşanan değişi m, kent ile ilişkilendirilerek el e alı nan kavra ml ar doğr ult usunda somutlaştırıl mış ve et kili ol an olayl ar ve düşüncel er sorgul anmı ştır. Bu böl ümde değişi m ve et kileşi m matri ksi, sapt anan bileşenleri yerleri ne konul arak ol uşt urul muş, üt opyal arı n değişi me öncü ol an fakat e mr edi ci ol mayan yapısı da matri ks kapsa mı na dahil edil miştir. Yaşa mı n başl arı nda et kili ol an et kenl eri n, günü müzde et kili ol mayabileceği, yaşanan değişi ml erle birli kte et kenl eri n de za man i çerisi nde değişi klik gösterebileceği ve et kenl erin de kendi araları nda et kileşi me uğrayabileceği ortaya çı kmı ştır. 3

2. DEĞĠ ġġ MLE Ġ LGĠ LĠ GENEL KAVRAMLAR: ZAMAN, Ġ NSAN VE KENTLER Değişi m, yaşa mı n başlangı cı ndan beri t anı k ol duğu muz bir ol gudur. Za man, o kadar hı zlı ilerle mekt edir ki yaşanan her an, bir di ğeri nden farklı dır. Değişi m belki de i nsan hayatı nda var ol an t ek sabit şeydir. Ancak, 2000 li yıllara girilen yaşadı ğı mı z za manı n i nsanı gör ül memi ş bir bi çi mde bu değişi mi farkı nda ol arak yaşa makt adır. İnsanoğl u, bel ki de bu i nanıl maz değişi mi varol uşundan iti baren yaşa maktadır, fakat kaçı nıl maz bir gerçek vardır ki o da 21. yüzyıla girilen şu günl erde değişi mi en üst sevi yede yaşadı ğı ve bunun da farkı nda ol duğudur. Kullandı ğı nesnelerde ve kendi ol uşt urduğu yapay çevresi nde, yaşa m stilinde, birbiriyle ol an ilişkileri nde, kısacası her açı dan i nsan, yaşa mı nda sürekli olarak bu değişi mi yaşa makt adır. Günü müzde t üm t opl uml ar yenilik ve büyü me kavra ml arı yla yaşa makt adır, ve onl arı n kar maşı k yapısı yeniliği n matri ksi ni ol uştur makt adır ( Mest hene, 1968). Yer yüzünde yaşa m 3, 5 mil yon yaşı ndadır. Bi z insanl ar medeni yete sadece 10 bi n yıl dır sahi biz ( Goul d, 1999). Bu sürelerle karşılaştırılacak ol ursa göz açı p kapayı ncaya kadar geçen i nsan ortala ma ö mr ünün 80 yıl gi bi kısa bir za man aralı ğı ol duğu da gözönüne alı nırsa, sözü edilen değişi min i nsan t arafı ndan al gılan ması nı n güçl üğü anl aşıl makt adır. 2000 li yıllarda bu değişi mi n ol dukça et kili ol arak yaşanması ve hissedil mesi ise değişi m i vmesi nin t eknol oji k, düşünsel ve bili msel bazı geliş mel er doğrult usunda art ması dır. Bu böl ümde t ezi n ana strükt ürünü ol uşt uran zaman kent i nsan ve değişi m kavra ml arı sorgul anacak ve karşılı klı et kileşi ml eri üzeri nde dur ul acaktır. Za manı n çok boyutl u ve kırılgan yapısı, onun t anı ml anması nı ol dukça güçl eştir mekt edir; za manı n t anı mı na dair birbirinden farklı çeşitli yoruml ar yapıl mıştır. Bu böl ümde bu yor uml ara t arafsız bir şekil de deği nilecek, t anımı ise kendi yapısı gi bi değişken ol arak bırakılacaktır. 4

2. 1. Za man Kavra mı Za man kavra mı t ez çalış ması nı n ana yapısı nı ol uşt uran en öne mli kavra ml ardan biri dir. Değişi m i n gerçekl eştiği t üm ol ayl ara akışkan yapısı ile bir ze mi n hazırlar, kırılgan yapısı ile ol ayların gerçekl eştiği bir sahne ol arak düşünül ebilir. Ve ol ayl ar za manı n yapısı yla birlikte evren i çerisi nde kaybolurlar, sadece i nsanl arı n belleği nde birer anı ol arak kalırlar ve yaşa ml arı nda bazı öne mli değişi kli kler ol masına sebep ol urlar. Davi es ( 2002), i nsanı n geçi p gittiği ni n farkı na vardı ğı ndan beri za manı hareketle özdeşleştirdi ği ni söyl e mekt edir; za man, gökt e süzül en bir kuş ol muşt ur, bir oka benzetil miş ya da sürekli akı p gi den bir dere ol arak canl andırıl mıştır. Bu bağl a mda, za manı n akışkan yapısı geç mi şten bu yana t artışılagel en bir ol gudur. Fakat fizi kçilere göre ise za manı n sabit bir yapısı vardır ve t üm geç mi ş ve gel ecekt eki ol ayl ar sabit birer doğa res mi nden i barettir. Za manı n yapısı, onun t anı ml anması nı da güçl eştir mekt edir. Soyut bir kavra m ol an za man, herkesi n farklı t anı ml a mal arda, başka bir deyişle t anı mı i çi n yor uml ar da bul unmal arı na neden olmakt adır. Bu başlı k altında za manı n t anı mı yl a ilgili farklı düşünürleri n yap mı ş ol duğu değişi k yor uml ara yer verilecektir, za manın değişken yapısı göz önünde bul undur ul ursa, bu yor uml arı n farklı ol ması nı n da doğal ol duğu bir gerçektir. Za man, i nsanoğl unun yaşa mı nda geç mi ş, şimdi ve gel ecek t en oluşan fakat tüm bu kavra ml arı n sürekli bir devi ni m i çerisi nde ol duğu bir ol gudur. Erzen ( 1999), za manı kendi ne beden arayan bir gezgi n ol arak t anı ml ar; ne kadar çok bedeni n i çi nde barı nabilirse o kadar çok kişilik ve ki mli k edi nir. Za manı n tanı ml arı araştırıldı ğı nda, genel de iki ayrı yaklaşı mol duğu gözlenmi ştir: Bunl ardan biri, fizi ği n çizgisel, geri dönüşü ol mayan, sabit za man kavra mıdır. Aslı nda geç mi ş de gel ecek de zat en vardır. Dol ayısı yla za manı n sabit olma dur u mu söz konusudur. İki nci bir yakl aşı m i se za manı n i nsan hayatı nda sürekli akı p gi den ve sürekli bir devi ni miçerisi nde olduğunu savunan sosyol ojik yakl aşı mdır. 5

Bi r genelle me yapılacak ol ursa za man t anı ml arı bu i ki yakl aşı ml a yapıl mı ştır; fakat za manı n yapısı göz önüne alı ndı ğı nda bu konuyl a il gili farklı bakış açıları nı n da ol abileceği söyl enebilir. Za man kavra mı, tarih bili mi ni n i ncelenmesi ve ol uş ması açısı ndan ol dukça öne mli bir kavra mdır. Tari h i n strükt ürü bir başka deyişle t ari hsel ol ayların anl atı mı ve sıralanması yla ol uşt urulan yapısı, za manl a olan güçl ü ilişkisi ni gözler önüne ser mekt edir. Değişi mi n yaşandı ğı bir sahne ol arak t anı ml ayabileceği mi z za man, bu değişi mi n yaşandı ğı farklı za man aralı kları nda farklı ol arak t anı ml anmı ş ve farklı ol arak al gılanmı ştır. Değişi mi n yaşanması, za manın t anı ml arı nı ya da al gılanması nı da değişi me uğrat mıştır. Asada ve İsozaki ye (1999) göre, za manı n tari hi aşağı daki gi bi grupl anabilir: İlkel t opl uml arda za man, niteliksel ve t ekrar edi cidir. Ör neği n bu yılı n şenliği geçen yıl ki ve bir yıl sonraki ni n arası nda bul unmaz, daha çok aynı za manı n t ekrarı tarafı ndan harekete geçirilir. Eski Yunan kült üründe za man mal ekono mi si nin gelişi mi yle birlikte, nicel ol arak düşünül meye başlanmı ştır. Böyl eli kle, sürekli döngüsel zaman ort aya çı kmı ştır. Yahudi kült üründe çi zgisel za man, bir başlangı ç ve bir son t arafı ndan sı nırlanan nitel bir böl üm olarak ol uşt urul muşt ur. Son ol arak, i ki ve üç nu maraları n birleşi mi sonucu, başlangı cı ve sonu ol mayan nitel çi zgisel za man kabul edil miştir ve çağdaş t opl umda baskın dur uma gel mi ştir. Şekil 2. 1 de za manı n doğası yla il gili tabl o gör ülmekt edir; Asada ve İsozaki (1999), çağdaş t opl umda za manın doğası ndaki t uhaflığı gözl er önüne ser mi şlerdir; moder n çağ, ne de olsa, sı nırsız ni cel biri ki mi n ortaya çı kardı ğı kapitaliz mi n çağı dır. Bir başka deyişle, kapitalizmin nitel bir sonu yokt ur, daha çok ol umsuz sonu bunalı mısüresiz erteleyerek ilerler. 6

ġekil 2. 1 Za manı n Doğası. ( Asada ve İsozaki den uyarla ma, 1999). Er zen ( 1999), za manı n fizi k t anı mı nı şu şekil de el eştir mekt edir; her bul uş, doğa üzeri nde kur ul an bir haki mi yettir; her biri i nsanın doğaya bağı mlılığı nı azaltır veya doğa deneyi mi ni sı nırlar, benzer bir bi çi mde, za manı n doğr usal bir ilerleyişe indirgenmesi de doğanın hareketleri ni deneti m altına al mı ş ve i nsanları bir çok za mansallıktan yoksun bırakmı ştır. Za manı n çok boyutl u yapısı nı n varlı ğı nı n insanı n t opl umsal yaşantısı açısı ndan ol dukça öne mli ol duğu söyl enebilir. Tekeli (1999), t opl umsal yaşa mın kavranması nda, fizi k za man kavra mı nı n yanı sıra farklı za man yapıları nı ya da değişi k za man t opol ojilerini ayrı ayrı ya da birlikte kullanmak gerekebil di ği ni söyl e mektedir. Günü müzde za man eskiden ol duğu gi bi uza mdaki konu muyl a sı nırlı değil dir, Ei nstei n ı n, Görelilik Kura mı nı geliştir mesi yle, öznel deneyi mi n dışı nda bir sürekli di zi (cont uni um) ol arak uza m- za man düşüncesi, za manı n uza mı n dördüncü bir 7

boyut u ol arak gör ül düğü kavra msal bir gerçekli k hali ne gel mi ştir ( Eisenman, 1999). Ei senman ı n bu düşüncesi ne ek ol arak uza m- za man ilişkisi ni n kop muş ol duğuna dair bir kanı da vardır ki zaman artı k uza mda sı nırlan ma zor unl ul uğundan kurtul muşt ur. Uza m ve za manı n bu kopuşuna ör nek ol arak i nterneti n sağl adı ğı sanal uza m za man verilebilir. İnt erneti n sanal mekanı nda yaşanan deneyi ml eri n za mansal boyutları uza mdan ta ma men koparıl mış olarak tanı ml anabilmekt edir. Za manı n t anı ml anmasını güçl eştiren yapısı, i nsanl arı onu so mutlaştır ma ve basitleştir me çabası na itmi ştir. İnsanl ar, za manı kendi kavra ml arı nca yoru ml a maya çalış mı şlar ve bu yor uml a mal ara ister iste mez kendi yaşa mı nı ve çevresi ni de dahil et mi şlerdir. Za man, biriml ere ayrıl mış ve so mut hali ne dönüşt ürül müş, ku m saati, güneş saati, mekani k ve dijital saatler, t akvi ml er gi bi araçlarla hayatları nı bir düzene koy ma, geç mi ş-şi mdi-gelecek kavra ml arı nı somut bir hal e dönüşt ür me çabası nda ol muşl ardır. Za manı n i nsan t arafı ndan ortaya konan ve çeşitli ol ayl arda kullanılan biri ml eri, bu so mutlaştır ma çabası na birer örnektir. Za manı n biri ml eri, i nsan hayatı nda öne mli bir yere sahi p ol muş, yaşadı kları ol ayları ol uşt urdukl arı t akvi ml er üzeri ndeki bu biri ml erle özdeşleştir mişlerdir. Za manı n biri ml eri ni n ortaya kon ması, i nsan yaşamı nı kol aylaştırdı ğı gi bi, ol ayl arı n tari hsel di zili mi açısı ndan ol dukça büyük bir öneme sahi ptir. İnsan yaşa mındaki t üm ruti n ol aylar bu biri ml er baz alı narak yaşanmakt adır; örneği n bir çocuğun sabah uyan ması, okul a gi diş saati, okul daki ders saatleri, okul dan dönüşü, daha uzun bir za man peri yoduna yayılan yarı yıl t atilleri ni n zamanı, bir sı nıfı bitirip bir üst sı nıfa geç mesi gi bi ol ayl ar ve hatta bunl ara ek ol arak derslerde konu ol arak gör düğü ve tari hte yaşanmı ş ol ayl arın za man üzeri ndeki yerleri, i nsan yaşa mı nı oluşt uran ve birbiri üzeri ne ekl e ml enen za man biri ml eri ile tanı ml anmakt adır. Farklı ol ayları tanı ml a mak i çi n farklı za man biri ml eri kullanılır. Ör neği n bili msel deneyl erde günl ük r uti n ol aylardan farklı ol arak daha kısa zaman aralı kları nı t anı ml ayan za man biri ml eri öne m kazanmakt adır, bir att osani yenin sözü edilen çocuk açısından bir anl a mı ol mayacağı gi bi, aynı çocuğun büyüdükçe za man biri ml eri ni al gıla ması farklılaşacaktır. İnsanoğl u, yaşa mı nda gerekli ol an düzeni sağl a mak i çi n sürekli bir arayış i çerisi nde ol muş, za manı somutlaştır mak ve t anı ml a mak üzere çeşitli aygıtlar üret mi ştir. Kentleri n gelişi mi açısı ndan günü müz i nsanı nı n kullandı ğı en öne mli nesnel erden biri ol an saati n i cadı ol dukça öne mli ol muşt ur. Cipolla ( 2002), 13. yüzyıl ın sonuyl a 8

14. yüzyıl ın başı arası nda kullanıl maya başlanan bu mekani z manı n, kısa bir süre sonra kentleri n öne mli bir öğesi hali ne gel diği ni, saat başları nda çalarak kent yaşa mı nda kendi yeri ni al dı ğı nı söyl e mekt edir. Me ydan saatleri, kentlerin mi mari yapısı nı et kile mi ş, meydanl arda nirengi nokt ası ol arak kabul edilebilecek şekil de kenti n birer saygı nlı k se mbol ü olarak kullanıl mı şlardır. 2. 2. DeğiĢi m Kavra mı Değişi m, yaşa mı n başlangı cı ndan beri t anı k olduğu muz bir ol gudur. İnsanoğl u, varol uşundan iti baren, başta el yapı mı t aş al etlerden daha sonra günü müz kar maşı k icatları na kadar t üm nesnel eri yle doğal orta mı yapaya dönüşt ür mekt edir. Bu da her geçen gün, yıl ve yüzyıllar boyunca sürekli ol arak onl arı, kullandı kları nesnel eri ve dol ayısı yla yaşadı kları çevreleri ni değişi me uğrat makt adır. Değişi m ve evri m konusunda değişi k gör üşler ve hi pot ezler ortaya atıl mıştır. Fakat değişmeyen ve gözl e görünebilir bir gerçek vardır ki o da değişim i n kendisi dir. Değişi m, i nsanı n var olduğu her orta mda gerçekl eşen kaçı nıl maz bir ol gudur. Değişi mi n gerçekl eş mesinde en öne mli et kenl erden biri ol an i nsan, bu değişi m sonucu kendisi ni de değiştir mekt edir. Bu değişi m, en yoğun ol arak i nsanı n şekillendirdi ği ve kendi yaşa m koşulları na göre düzenl edi ği mi mari çevresi nde hissedilebilir. Değişi m üzeri nde yapılan en öne mli çalış ma, Charles Dar wi n i n evri m üzeri ne yaptı ğı çalış madır. Bu çalış mayla Dar wi n, yeryüzündeki canlıları n geçir miş ol dukl arı değişiml eri araştır mıştır. Yer yüzünde bul unan canlıları n çeşitliliği, insanlar t arafı ndan yüzyıllar boyu merak edil mi ş, araştır ma konusu ol muşt ur. Bu konu üzeri nde genel ol arak i ki farklı görüş vardır: bunl ardan biri, yaratılışçıları n t üm canlı t ürleri ni t ek t ek Tanrı nı n yarat mı ş ol duğu savı dır. İki ncisi ise, Charl es Dar wi n i n evri msel bir süreci n ol duğu savı dır ki bu i ki farklı gör üş günümüzde de farklı i nsanl ar t arafı ndan beni msen mekt edir. Eski çağl arda ise i nsanı n oluşu mu ve gelişi mi farklı ve ilgi nç düşüncel erle açı klanmı ştır. Basalla ( 2000), 19. yüzyıl ın ortaları na geli ndiği nde, özellikle de 1859 yılı nda Charles Dar wi n i n Türleri n Kökeni ( Ori gin of Speci es) adlı kitabı nı n yayı ml anması ndan sonra çeşitliliğe ilişki n dinsel açı kla manı n, bilimsel bir yakl aşı ml a sarsıldı ğı nı söyl e mekt edir;. bu yeni yor uma göre, he m herhangi bir za manda var ol an canlı t ürleri ni n çeşitliliği he m de za man i çi nde yeni canlı türleri ni n ortaya çı kışı, evri msel bir süreci n sonucudur. 9

Dar wi n i n evri m kura mı, i nsan ür ünü nesnelerin gelişi mi açısı ndan Basalla nı n (2000) bu kura ml a benzerlik kur ması nı sağl a mı ştır; bu benzerlik canlı organi z mal arla insan ür ünü nesnel eri n gelişi mi arası nda anal ojiler kur ul ması şekli nde ol muşt ur. Karl Mar ks, 1867 yılı nda yayınla mı ş ol duğu Kapital ile evri m anal ojisi ni i ncel eyen il k ve en öne mli kişi ol muşt ur. İnsanl arı n ol uşt urduğu fizi ksel dünya, i nsan yapı mı nesnel erden ol uş makt adır. Her yeni bul uş, i nsanları n yaşa mı nda bir değişi me sebep ol ur. Nesnel er değiştikçe, i nsanl arı n da yaşa mı değişir; bu süreç karşılıklı et kileşi m içerisi nde deva meder. İnsan ve yeryüzünde bulunan di ğer canlılar i çi n bir t ür evri m süreci nden geçti kleri savunul makt adır. Bu evri mi n sürüp sür medi ği ise günü müzde merak konusudur. Coğrafi yalıtı m, yeni türleri n doğ ması nı t eti kleyen gel eneksel mekaniz mal ardan biri dir, bu nedenl e, ki mi bili mada ml arı i nsan evrimi ni n sona er di ği ni, çünkü moder n dünyada hi ç ki mseni n i nsanlı ğı n geri kal anından t ümüyl e yalıtılmı ş ol arak yaşaya mayacağı nı söyl emekt edir ( Yıl maz, 2002). Fakat i nsan hayatı ndaki tek sabit ol gu ol an değişi m, ve bu değişi mi n getirecekl eri gel ecek i çi n bir t ahmi n yür üt ül mesi ni güçleştir mekt edir. 2. 3. Ke nt ve DeğiĢi m İnsanoğl unun yaşa mı var ol duğundan bu yana s ürekli bir deği şi m ve gelişi m içerisi ndedir. Çevresi yle sürekli bir et kileşi m i çerisi nde ol an i nsan, farklı za man aralı kları nda i çerisi nde bul unduğu dur uma göre kendi ne farklı çevrel er ol uşt ur muşt ur. Canlı ve değişken bir or gani z ma olarak kabul edilen kentleri kur maya başla ması yla ise yaşadı ğı değişi m ve gelişi mi sosyal, politik, t eknol oji k, ekono mi k, ve bunun gi bi birçok et ken ile hı zlandır mı ştır. Bu, değişi k döne ml erde, değişi k i nsan topl ul ukl arı nda ve medeni yetlerde yaşa mı n ve kentleri n belirgi n özellikleri yl e kendi ni göster mi ştir. Kent ve değişi m den bahsederken kent geç mi şi ne bakı p za man doğr usu üzeri ndeki (t ümüne değin meni n i mkansız ol duğu düşünül erek) bazı öne mli ör nekl ere bu değişi mi sezi nleyebilmek adı na deği nil meye çalışıl mıştır: Yaşanan bu değişi m Böl üm 4 de zamansal kırıl ma nokt al arı ve Bölüm 5 te bu kırıl mal arı n et kenl eri incelenirken el de edilen tespitler ile ort aya konacaktır. 10

İnsanl ar, il k al etleri kullan maya başladı ktan sonra barı nakl arı nı da kendileri yap maya başla mı ştır. Başta bu becerileri ni sadece barı nakl arı üzeri nde kullanan insanoğl u, daha sonra t arı mcılıkla ve hayvancılıkla uğraş mı ş, avl anmı ş, at eşi n keşfi yle birli kte sosyal ki mli ği ni kazanmaya başla mı ş, i nançları adı na yaptı kları yapıtları kentleri ni n en öne mli öğel eri hali ne getir miş, daha sonra da asırlar üzeri ne asırlar ekleyerek ve kendi ni geliştirerek bugüne gel mi ştir. Bu gelişim ve değişi m çok uzun bir za man aralı ğı na yayıl mıştır; kentin sosyal ve iletişi me olanak veren yapısı i çerisinde i se son birkaç yüzyıl da hi ç olmadı ğı kadar hı z kazanmı ştır. Değişi mi hı zlandıran, i nsan icatları na her za man aralığı nda bi nlerce başkal arı nın ekl enmesi ve bu ekl eml e mel eri n de bir öncesi ni n geliştiril miş hali ol an zi ncir hal kaları nı n deva mı ol ması dır. Bu değişi mise en çok kent mekanı nda hissedil mekt edir. Günü müzden yakl aşı k 10000 yıl önce ( Tuncay, 1996) ır mak boyl arı ve deltaları nda yaşayan kavi ml eri n t arımı bul mal arı yla uygarlığı n bir üst aşa ması na geçil miştir. Buna paralel ol arak il k kentleri n ol uşumu i nsan uygarlı ğı nı n başlangı cı ol muşt ur. İnsanoğl u t opl u ve yerleşi k bir hayat a geçi nce sosyal ve kült ürel bir ki mli k kazanmaya başla mı ştır. Bundan sonra sadece çevreleri yle değil, birbirleri yle de et kileşi m i çerisi ne gir mi ştir. Her t opl ul uğun, her i kli mi n, her t opografyanı n, ve her kenti n kendi ne has özellikleri ve bir yaşa m t arzı ol uş muşt ur. Bu farklılıkl ar farklı döne ml erde, farklı kentlerde yaşan mı ştır. Günü müze yakl aştı kça ise her kent birbiri ne benze meye başla mı ş ve bu farklılıkl ar t eknol oji ve haberleş medeki geliş mel erle gittikçe azalmı ştır. Kendi ne özgü özellikleri ol an kentler t ari h boyunca çeşitli uygarlıklar tarafı ndan ol uşt urul muşt ur. Ör neğin Rot h ( 2002), Yunanlılar ı n kur dukl arı kentlerde ka musal ve kutsal mi mari yapıtları yla hep gur ur duydukl arı nı söyl e mekt edir. Şekil 2. 2 de gör ülen İ Ö 450 dol ayl arında Mil et os un kent pl anı ndan Yunan kenti ni n kararlı pl an şe ması ve kent yaşa mı anlaşılabilir. Düzenli geo metri k pl an üç böl geye bölün müşt ür: kuzey ve güneyde konut böl gel eri ve i ki li manı n yanı nda ise ticaret merkezi bu üç böl geyi ol uşt ur makt adır. Wycherley ( 1991), agoranı n, Yunan kenti ni n ko münal yaşa mı nı n kal bi ol duğunu söyl e mekt edir; bu açı k al anda ticaret ve öğretim yapıl mı ş, polisi n işleri tartışıl mıştır Yunan kenti agorası t oplumsal gelişi m açısı ndan ol dukça öne mli bir yere sahi ptir. İnsan düşünce yapısı nı n hı zla gelişi mi ne sebep ol an felsefe düşünürleri agoral arda 11

düşüncel eri ni payl aş mı ş ve t artış mışlardır. Bu da kent yapısı-insan et kileşi mi açısı ndan ol dukça öne mli bir örnektir. ġekil 2. 2 Hi ppoda mos, Mi l et os un planı, İ Ö450 dol ayları.( Wycherley, 1991) Ro malıları n kur duğu kentlerde ise ka musal mi mari ye ol dukça büyük bir öne m veril miştir. Rot h ( 2002), bunun nedeni ni Ro ma Uygarlığı nı n başlangı cından beri temel ol uşt urucu öğe olarak kent üst üne odakl anmı ş ol ması na bağla makt adır; gerçekt en de Ro malılar tari hleri öne mli bir savaş ya da belirli bir kralı n saltanatı yla başlat mazl ar; onlar içi n tari hleri Ro ma kenti ni n kur ul uşuyl a başlar. Kentsel gelişi mi canl andıran en öne mli et ken Haçlı Seferleri dir. Haçlı seferleri yle başlayan yol cul ukl ar ve bu yol cul ukl arda gereksi nilen şeyl eri n karşılan ması zorunl ul uğu Avr upalıların Akdeni z e yönel erek yeni bir ticaret ağı kur ması yl a sonuçl anmı ştır ( Rot h, 2002). Avr upa nı n kent nüfusu kısa bir süre sonra Avr upa nı n yaşa mı nı ve kült ürünü belirle meye başla mı ştır; ticaretle uğraşan ve kentlerde yaşayan kişilere burj uva denmi ştir. 12

Rönesans daki değişi klikl er kendi ni değişi k f or ml arda Fl oransa da göster mi ştir. Gi edi on a ( 1962) göre Floransa, i nsan gelişi mi nin değişi k f or ml arda görül düğü il k moder n yerleşi mdir. Bu değişi ml erden bir t anesi perspektifin ortaya çı kışıdır ( 15. yüzyıl). Sanattaki yeri ni he men al an perspektifle sunul an el e mentleri n evrendeki bir nokt aya bağlı ol ması yeni bir bul uş ol muşt ur. 17. yüzyıl da Hollanda ve İ ngiltere de ticaretin geliş mesi ve buna denk düşen bili msel bul uşlarla yeni bir politik kavra m ortaya çı kmı ştır; yeni yapı nı n sonuçl arı na göre bazı kur uml arı n her biri ne bir yeni yapı ti pi denk düşer ve böyl ece kilise, saray ve kent meclisi nden ol uşan eski dağarcı k yavaş yavaş mahke me sal onl arı, parla ment o, okullar, hastanel er, hapishaneler, fabrikalar, ot eller, tren istasyonl arı, çok katlı mağazalar, galeriler ve öt eki eğl ence ve tüketi m yerleri gi bi yeni ti pleri n ekl enmesi yle gelişir. John Locke un kura mı yeni bir politik ör gütlenme modeli öner mi ştir ve Ameri kan ve Fransız devri ml eri buna anayasal bir bi çi m ver mekt e geci kme mi şlerdir ( Col quhoun, 1990). Kentlerde yaşanan bu evri m, yapı ti pl eri ve fonksi yonl arı nı n değişi miyle fizi ksel ve kült ürel olarak görülebil mekt edir. 18. yüzyıl mi marlı ğı kendi ni meydanl arla, sarayl arla ve bahçel erle göster mi ştir. Şehirler birbirine bağlı meydanl ar şekli nde gelişmeye başlar. Gi deon a (1962) göre bu düzende sokakl ar meydanl ardan yayılan ışı nlardır; bu döne mde bi nal arı ol uşt uran di ğer kriterler de i ncelenmeye başlanmı ştır, örneğin bunl ar kütleler, kütle ilişkileri ve mal ze me gi bi özelliklerdir. 19. yüzyıl peri yodunda çı kan yeni pot ansi yeller ve üreti m met odl arı mühendisli k al anı nda mi marlı ğa oranla daha net ol arak gör ül müşt ür. Mi marlı k, 19. yüzyıl da daha çok ekl ekti k bir yapı ya sahi p ol duğundan konstrüksi yon o döne mi n belirleyici bir özelliği hali ne gel mi ştir. 19. yüzyıl özgün bir yapıya sahi p değil dir. Gi deon a ( 1962) göre bu ki mli ksiz yapı, şehir pl anla ması nı et kileyerek büyük şehirlerde yaşanan geliş me sor unl arı nı n çözüml ene me mesi ne neden ol muşt ur. Şi mdi ki kültürümüzü et kileyen endüstri yel geliş mel er 18. yüzyıl da başlamı ş ve İ ngiltere ve Fransa da her kesi mde i nsan her gün yeni bir ür ün bul muşt ur ve bu t üm dünyada devam et mi ştir. Tü m bu kar maşı k gelişmel er ve yenilikler özel hayat a yavaşça dahil olur ve 19. yüzyıl t ari hi böyl e bir met a morfozdan ol uş muşt ur. Bugünün mi mari çevresi de böyl e bir süreci n sonucudur. Gi edi on ( 1962), de mirin kullanıl ması nı n, 1700 lü yıllarda başladı ğı nı ve 1767 de de mir tren rayl arı kur ulduğunu söyl e mekt edir. Günü müzde özellikle Avr upa da günlük hayatı n yür ümesi nde öne mli bir yeri ol an tren ul aşı mı nı n 13

kullanıl maya başlanması bu döne ml erde gerçekl eş mi ştir. Bu arada kent nüf usu Avr upa da ve Ameri ka da gittikçe art makt adır. Rot h ( 2002), res mi ol arak kur ul duğu 1833 de yal nızca 30 kişini n yaşadı ğı Chi cago nun nüf usunun 1900 de bir mil yonu aşan nüfusuyl a dünyanı n altıncı büyük kenti ol duğunu söyl e mekt edir. 19. yüzyıl da kullanıl maya başlanan bet on ise (Rot h, 2002), kentsel çevrede ol uşan ve 20. yüzyıl da hı zla deva m eden değişi ml eri n meydana gel mesi ne sebep ol muş; bugün i nsanl arı n büyük bir çoğunl uğunun i çerisi nde yaşadı ğı, çalıştığı ve di ğer akti vitelerde bul unduğu ve kenti ol uşt uran biri ml eri n şekli ni al ması nı sağla mı ştır. 20. yüzyılın mi marisi kendi eşsizliği ni ifade etmek, el ektri kli aydı nlatma, radyo iletişi mi, ot omobil ve uçakl arı kutla mak zor undadır, maki ne, hı z ve hareket yüzyılı ol acaktır ve yeni çağı n mi marisi kesi nli kle bu makineleş meyi açı ğa vuracaktır ( Rot h, 2002). 20. yüzyıl da metropol kavra mı gittikçe daha fazla yeri ne ot urur ve kar maşı k yapısı nı alır. Birçok t eknol oji k ve bili msel bul uşlar yapıl mış, başlı k altında incel enen za mansal süreçler sonucunda kavra ml ar değiş mi ş, kenti n canlı bir organi zma ol arak evri mi hiç ol madı ğı kadar hızlı bir şekil de deva met mi ştir. 21. yüzyıla girdi ği mi z bu günl erde ise yeni çağın devi ni mi ol dukça yoğun ol arak hissedil mekt edir. Küreselleş me sonucu t üm büyük kentler, metropoller birbiri ne benze meye başla mı ş, dünyanı n herhangi bir yerinde herhangi bir büyük şehri n pl anı dahi i ncelendi ği nde günü müz kentleri ni n şaşırtıcı kar maşı k yapısı di kkat çekmekt edir. İlk kentleri n sade ve ilkel gör ünü müyl e bugünün kar maşı k ve t eknol ojik kentleri arası ndaki fark kur ulan ilk kentlerden biri ol an Çat al höyük ve günü müzde yüksek yapılardan ol uşan ve kar maşı k metropol yaşa mı nı n yoğun ol arak hissedil di ği Chi cago kentleri ni n karşılaştırıl ması yla Şekil 2. 3 ve 2. 4 te kol aylı kla gör ülebil mekt edir. 14

ġekil 2. 3 İlk Kentler, İ. Ö. 6000 dol ayları, Çat al höyük, Türki ye ( Rot h, 2002). ġekil 2. 4 Günü müz kentine bakış, Chi cago, ABD ( Tanyeli, 2002). 2. 3. 1. DeğiĢen Kentler ve Metropol Kavra mı 21. yüzyıla girerken kentleri n özellikleri ve görünüml eri küreselleş me ile birli kte birbiri ne benze meye başla mı ştır. Teknol oji ni n gelişi mi yle yapı mal zemel eri ndeki çeşitliliği n aşırı derecede art ması, yüksek gökdelenleri n kent sil üeti ni oluşt ur ması, iletişi m ve ul aşı mı n artması ve ot omobilleri n kentleri kar maşı k hal e getir mesi ile 15

birlikte i nsanl arı n kı yafetleri nden kullandı kları basit aletlere kadar her şeyde yaşanan değişi mkenti n en sabit ele manı hali ne gel miştir. Kentleri n evri mi süreci nde üreti m t arzı ve ekonomi ni n de büyük payı olmuşt ur. 19. yüzyıl öncesi ni n kentleri Sanayi Devri mi ile büyük bi r değişi me uğra mı ştır;. günü müzde yaşanan 2. Sanayi Devri mi ise yeni bir üreti m t arzı nı beraberi nde getir miştir. Laçi ner e ( 1996) göre il k Sanayi Devri mi i nsanı n fizi k gücü ve el e meği yeri ne i ka me edilen mot or ve maki nelerle başka bir deyişle eli nin uzantısı denilebilecek al etlerle karakt erize edilirken, bil gisayarları n, bilgi işle m düzenekl eri ni n si mgel ediği 2. Sanayi Devri mi, beyni n uzantısı aletlerle geçiş gi bi yepyeni bir çağ anla mı na gel mekt edir. Nüf us yoğunl aş ması yla birlikte kentleri n büyü meye başl a ması, yeni yapı mal ze mel eri yle ol uşt urulan kenti n büyük yapıları, ul aşı m ve iletişi mi n hı zla art ması, ve yaşanan daha birçok yenilikle metropol kavra mı gittikçe öne m kazan maya başla mı ştır. Göçer e ( 1990) göre metropolis sözcüğü ile büyük şehir birbiri nden farklı kavra ml ardır, geç mi ş çağl arda da nüf usu çok kal abalı k ol an şehirlere rastlanıl mıştır; günü müzdeki anl a mı ile metropolis nüf us büyükl üğünden başka özellikler de t aşır ve bu nitelikleri gözönünde t ut ularak metropolisleri n ort aya çı kışı nı en çok 19. yüzyıl sonları na kadar geri ye göt ürebiliriz. Günü müzde ol uşan metropol kavra mı nı n dönüşümü yeni çağı n gereksini ml eri ne cevap ver mek üzere hı zlanması nı sürdürse de bu kavra m bazı düşünürler tarafı ndan i nsanı n ki mli ği ve yaşantısı açısı ndan kara msar bir t avırla yor uml an makt adır. Yaşanan değişi m, ol uml u yönl eri ni n dışında ol umsuz yönleri yl e de tartışıl makt adır. Günü müzde t üm kentleri n birbirine benze meye başla ması, kentleri n ve aynı za manda kentlileri n kendi kült ürleri ni n dışı nda bir değişi me uğradı kları tartışıl makt adır. Güvenç ( 1993), gel eneksel t oplu m ve t opl ul ukl arda kimli ği n bir sorun ol madı ğı nı, t öreler, gelenekl er ve görenekleri n kişileri n ki mli ği ni belirledi ği ni söyl e mekt edir; sosyal-kült ürel değiş mel eri n yayılıp hı zlanması yla kişilerin ki mli k kavra mı bir sorun hali ne gel mi ştir çünkü ki mli k bir kült ür sorunudur. Kool has ve Mau nun ( 2000) günü müz kentine bakışı onu ki ml iksiz şehir kavra mı yl a ört üşt ür mesi şekli ndedir. Ki mli ksiz şehir, kentsel hayatın büyük kısı ml arı si beruzaya geçti kten sonra kal an şeydir di ye t anı ml anmı ştır. Günü müz kentleri i çi n yapılan bu yor um, kentlere değişi k bir bakış açısı ve ifade 16

kazandır makt adır. Şekil 2. 5 de gör ülen ve kimli ksiz şehir ol arak nitelendirilen resi m, eski den şehir ol an şeyden geri ye kal andır; eski den şehri n bul unduğu yer de hazırlanmakt a ol an post-şehir dir, yat ay düzl emden di key düzl e me geç mekt edir. Gökdel enler sanki en son belirleyici ti pol oji ymi ş gi bi gör ünmekt edir kendileri nden başka herşeyi yut muşl ardır. ġekil 2. 5 Ki mli ksiz şehir ( Kool haas ve Mau, 2000). Ut kut uğ a ( 2002) göre 20. yüzyıl dan iti baren i nsanl arı n yaşa mına giren mi kr oelektroni k ve enf or masyon t eknol ojileri ni n hı zlı gelişi mi ve bil gi topl umuna dönüşüm süreci, her al anda sanayi devri mi nden daha güçl ü ve geniş boyutl u bir devri mi n yansı mal arı nı yarat makt adır. Teknol ojik yeniliklerle her gün bir başka ol anak sunarak hayatı mı za hı zlı bir giriş yapan yeni iletişi m şekilleri uzaklı kları, mekanl arı, bi naları ve şehirleri de deri nden et kilemekt e ve yeni den yapılanmaya zorla makt adır. Günü müz kenti nde öne mli kavraml ar ol an iletişi m, bilişim, erişi m, teknol oji ve sürekli yaşanan değişi m kavra ml arı insan hayatı nda sürekli bir devi ni me sebep ol makt adır. 2. 4. Ġnsan, DeğiĢi mve Kentler İnsanl ar, il k çağl ardan beri yaşadı ğı çevreyi kendi gereksi ni ml eri doğrult usunda değiştir mekt e ve her geçen gün daha çok yapayl aştır makt adır. Bu değişi m il k çağl ardan beri süregelmekt edir. Fakat i nsanl ar da çevreleri ni n değişimi ni kendi 17

evri ml eri yle et kileşi mli ve geri dönüşüml ü ol arak kendi benli kleri nde yaşa makt adır. Özellikle son bir yüzyıl boyunca her al anda yaşanan hı zlı değişi m, i nsan yaşa mı nı ol dukça et kile mekt edir. Dünya, küreselleş meye ve kentlileş meye başla mı ştır ve metropol hayatı, i nsanoğl unu hi ç yaşa madı ğı bir serüvene doğr u göt ür mekt edir. Bu böl ümde i nsan ve çevre karşılıklı et kileşi mi ile ilişkili kura ml ar ve kentleri n bu et kileşi mçerçevesi nde i nsan hayatı nda yaşanan değişi mile ilişkisi incelenecektir. Kentler, i nsanlı ğı n gelişimi ve i nsan yaşantısı nı n değişi mi açısı ndan ol dukça öne mli bir yere sahi ptir; uygarlığı n başladı ğı yerlerdir; kendi özellikleriyl e kendi uygarlıkları nı n da yapısını yansıtırlar. İnsan-kent karşılıklı et kileşi mi konusu i nsan yaşa mı nı n değişi mi ni i ncelerken son derece önem t aşı makt adır; değişi min en hı zlı gerçekl eştiği mekan, kent mekanı dır ve bu değişim kent mekanl arı ndan diğer yaşa m biri ml eri ne sıçra makt adır. Küçük bir köyde yaşayan ve bu köyün gel eneksel yaşantısı nı sürdüren bir köyl ünün yanı nda cep t elefonu t aşı ması, i nternet kullanması ve t elevi zyon seyret mesi bu dur uma ör nek ol arak verilebilir. Bunun en büyük nedeni ise çağı mı zı n gittikçe küreselleşen bir dünya yarat ması dır. İnternet ve di ğer haberleş me ve ul aşı m araçları, medya gi bi kavraml ar dünyanı n bir ucunda küçük bir köyde yaşayan bir çiftçi ile di ğer bir ucunda büyük bir metropol de yaşanan ol ayları ve hatta yaşantı yı bul uşturabil mekt edir. Bu sebepl e kenti n ve kentlini n t anı mı nı yap mak gün geçti kçe daha da güçl eş mekt e ve kar maşı klaş makt adır. Kent i n tanı mı nı yap mak ol dukça zor dur çünkü kent de uygarlığı n varol uşundan beri i nsanı n varlığı yla birlikte anl a m değiştiren ve her döne m kendi anl a mı nı yeni den üreten bir ol gudur. Gi edi on ( 1962), kentlerdeki strükt ürel değişi kli kleri n nedenleri ni, her peri yottaki sosyal, politik ve ekono mi k değişi klikl ere bağl a mı ştır. Bu değişi ml eri n özellikle 18 ve 19. yüzyıllarda en büyük sebebi evil machi ner y denen maki nal aş madır ( Ör n: arabal ar, bombal ar, vs.). İnsan-kent karşılıklı et kileşi mi ni anl a mak i çi n insan-çevre et kileşi mi i çin yapılan araştır mal ar ve ortaya konan kura ml ar aydı nlatıcı ol acaktır. Kenti öğrenme, al gıla ma veya bil me, çevreni n organi zasyonunu kavra msallaştır ma de mektir ( Ünlü, 1998). Kentsel al gı ve kentsel hafıza kent ve i nsan arası ndaki bağl arı ol uşt uran en öne mli unsurlardır. Lynch ( 1960), i nsanl arı n kentsel hayatları nda çevresel i majların et kisi ni anl ayabil mek i çi n bazı kent mekanl arı na çok dikkatli bakıl ması ve o insanl arla birlikte kent mekanı nda yür ünmesi gerekti ği ni söyl e mekt edir. Kent ve i nsan 18