. Istanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi



Benzer belgeler
Vezikoüreteral Reflüde Güncel Eğilimler

Legg-Calve-Perthes Hastalığında Staheli Shelf Asetabuloplasti Uygulaması

. Istanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi

İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR

Çocukluk Çağı İdrar Yolu Enfeksiyonunda Görüntüleme ve İzlem. Dr. Alper Soylu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı İzmir

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği

Üriner enfeksiyon ve Vezikoüreteral reflü

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ. Doç.Dr. Nurcan Cengiz

REFLÜLÜ HASTAYI NASIL TEDAVİ ETMELİYİM?

Vezikoüreteral Reflüde Güncel Profilaksi Algoritimleri. Dr. Ömer Acar İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

ÇOCUKLARDA TEK TARAFLI ANTENATAL HİDRONEFROZH

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

2012-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL) 1 / 9

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ TEDAVİSİNDE ENDOSKOPİK CERRAHİLER

PEDİATRİK URETEROSKOPİK GİRİŞİMLERDE ZOR OLGULAR

2015-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL) YAN DAL YAN DAL ADI

2014-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 20

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 12

ÇOCUKLARDA VEZİKOÜRETERAL REFLÜ

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 17

Antenatal Hidronefroz: Hangi Tetkik, Ne Zaman, Ne Sıklıkta?

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 21

KADRO ADEDİ ADANA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ACİL TIP 3 ADANA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ 2 ADANA NUMUNE EĞİTİM VE

14. MEZUNİYET SONRASI HİPERTANSİYON EĞİTİM KURSU MART 2017 SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TOPLANTI SALONU MUĞLA

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 14

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

ANTENATAL HİDRONEFROZDA TAKİP PROTOKOLLERİ

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 20

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM III PROGRAMI

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Prof Dr Salim Çalışkan. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

TIPTA UZMANLIK KURULU KARAR TUTANAĞI Sayfa 1 / 1 KARAR

ÇOCUKLARDA ĠDRAR YOLU ENFEKSĠYONLARI. Dr.Aytül NOYAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine Alınacak Asistan Sayıları

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

(1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine Alınacak Asistan Sayıları

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

Eğitim Süresi Puan Türü

BASIN AÇIKLAMASI SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi nde görevli olan Dr.

BAKANLIĞIMIZ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNE EĞİTİM GÖREVLİSİ ATAMASI İÇİN İLAN EDİLECEK KADROLAR

DOĞUMSAL BÖBREK VE ÜRİNER SİSTEM ANOMALİLERİNDE PRENATAL RİSK FAKTÖRLERİ

IX. ARTROPLASTİ TEMEL KURSU MART 2013 MOEVENPİCK OTEL - ANKARA BİRİNCİ GÜN 29 MART 2013 CUMA 08:30 08:45 Açılış

BİOFEEDBACK. Disfonksiyonel İşeme nedir?

Konjenital Hidronefrozda Görüntüleme ve Güncel Bilgiler

*Uzmanlık Programları ile ilgili Özel Koşullar ve Açıklamalarını mutlaka okuyunuz. 1

2014-TUS SONBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

BÖLGE GRUP SIRALAMASI

Akciğer Kanserinde Güncel Tanı ve Tedavi Yaklaşımı

TEŞEKKÜR. Çalışmalarımızda bize hep yardımcı olan Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi Biyokimya Bölümünden Biyokimya uzmanı Rüksan Anarat a,

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

BAKANLIĞIMIZ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNE BAŞASİSTAN ATAMASI YAPILMAK ÜZERE İLAN EDİLECEK KADROLAR

2013-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine Alınacak Asistan Sayıları

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 2 / 14

BÖBREĞİN KONJENİTAL ANOMALİLERİ VE CERRAHİ TEDAVİSİ. Editör Bülent Altunoluk

Bakanlığımız Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde Klinik Şefi, Klinik Şef Yardımcısı ve Başasistan Ataması Yapılacak Kadrolar

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Üriner Sistem Enfeksiyonları PROF.DR.SEVİNÇ EMRE

Dr.Selçuk Kaya KTÜ Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Trabzon. 01 Nisan 2015

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

2014-TUS İLKBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

Program Kodu Eğitim Süresi Puan Türü (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7)

TIPTA UZMANLIK KURULU. KARAR TUTANAĞI Sayfa 1 / 1 KARAR

ACİL TIP 1. BÖLGE İLLER A Grubu B Grubu C Grubu D Grubu İZMİR ADANA BURSA

Aile Hekimliginde Sık Görülen Çocukluk Çagı Enfeksiyonları

TIPTA UZMANLIK KURULU. KARAR TUTANAĞI Sayfa 1 / 1 KARAR

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

TÜRK. ANA KONULAR BPH - Androloji İnkontinans Pediatrik Üroloji

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

2015-TUS İLKBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

2011 TIPTA YAN DAL UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI(YDUS) MERKEZİ YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

BÖLGE GRUP SIRALAMASI

2012/2013 Yılı İstatistiki Verileri

KARAR TUTANAĞI Sayfa 1 / 13 KARAR

Program Kodu Program Adı Puan Türü Genel Ek Kontenjan YBU Ek Kontenjanı Özel Koşullar ve Açıklamalar*

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU TANI VE TAKİBİ

KONJENİTAL OBSTRÜKTİF ÜROPATİ

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM

ATAMA YAPILACAK KLINIK SEFI VE KLINIK SEF YARDIMCISI KADROLARI ILI HASTANE ADI BRANS KADRO UNVANI KADRO ADEDI ADANA NUMUNE EAH ÇOCUK SAGLIGI VE

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ ve SUBÜRETERAL ENJEKSİYON: STING

İdrar Yolu Enfeksiyonu Bulunan Çocuklarda Üriner Sistem Anormallikleri Sıklığı

MEME ve TİROİD HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR 3 EKİM 2015

ACİL TIP 1. BÖLGE İLLER A Grubu B Grubu C Grubu D Grubu ADANA İSTANBUL BURSA İZMİR ANKARA KOCAELİ

Transkript:

. Istanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi (JOPP dergisinin devamıdır) ISSN 2148-273X Eylül 2014 Cilt: 6 Sayı: 3 SAHİBİ Necati TAŞKIN (Hastane Yöneticisi) EDİTÖRLER Sultan KAVUNCUOĞLU, Yavuz DEMİRARAN, Teoman AKÇAY EDİTÖR YARDIMCISI Kamuran ZİYARETLİ ŞANLI Hasan ÖNAL Nuray AKTAY AYAZ Gonca YILDIRIM YAYIN KURULU Müge GÖKÇE Merih ÇETİNKAYA Melike KORKMAZ TOKER İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi Türkiye Atıf Dizini (Türkiye Citation Index) ve TÜBİTAK / ULAKBİM veri tabanlarında yer almaktadır. Kapak Tasarımı: Prof. Dr. Nurettin Heybeli tarafından yapılmıştır. Sahibi: Necati Taşkın Yazı İşleri Müdürü: Kamuran Ziyaretli Şanlı Yönetim Yeri / Yayıncı: S. B. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Turgut Özal Cad. No. 1 Halkalı/Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: 0212 404 15 00 Yayın Türü: Yerel Süreli www.kanunieah.gov.tr Yayın Evi ve Baskı Yeri: LOGOS YAYINCILIK TİC. A.Ş. Yıldız Posta Cad. Sinan Apt. No. 36 D. 66/67 34349 Gayrettepe-İstanbul Tel: (0212) 288 05 41 - (0212) 288 50 22 Faks: (0212) 211 61 85 E-mail: logos@logos.com.tr www.logos.com.tr S. B. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Süreli Yayınıdır. Ocak, Mayıs ve Eylül aylarında olmak üzere yılda 3 sayı olarak yayınlanır. Bu dergi Acid Free (Alkali) kağıda basılmaktadır. / This journal is printed on Acid-Free paper

Önsöz Değerli Meslektaşlarım, İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp (IKSST) Dergis nin 2014 yılı 3. sayısı ile tekrar sizlerle buluşmanın mutluluğu ve kıvancını taşımaktayım. Dergi olarak altıncı, İKSS Tıp Dergisi nin birinci yılını tamamlamış bulunmaktayız. Yönetici olarak hedefimiz hastanemizi son teknolojik alt yapıya ulaştırarak bilimin ışığında kendini yenileyen ve geliştiren bir kadro ile milletimiz ve ülkemize faydalı olma gayreti göstermektir. Ayrıca, hastanemiz hedeflerine doğru hızlı adımlarla ilerlerken hekim arkadaşlarımızın ve diğer tüm çalışanlarımızın heyecanına tanık olmak, onların desteklerini arkamızda hissetmek, hastanemizi en tercih edilen hastane yapmak iddiamızda bize büyük güç vermektedir. Yönetim olarak tüm çalışanlarımıza her türlü desteği vererek onların hizmet etmedeki heyecan ve motivasyonlarını arttırmak hastanemizdeki kurum kültürünü geliştirmek, hastanemizin hedeflerine ulaşmasını sağlamaktır. Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi olarak, Kanuni Sultan Süleyman Çocuk Sağlığı Günleri kapsamında Teorikten Pratiğe Güncel Yaklaşımlar konulu kongre planlanmıştır. 20-21 Şubat 2015 tarihinde sizlerin katılımıyla gerçekleştireceğimiz kongre için heyecan duymaktayım. Kongreler, çalışanların yeniliklerden haberdar olmasının yanı sıra kendi çalışmalarını poster veya sözlü bildiri şeklinde ortaya koydukları bilimsel bir arenadır. Bu sayede hem bilgi alışverişini yapar hem de ülkemizin çocuk sağlığı konusunda nereden nereye geldiğinin bir dökümünü çıkarmış oluruz. Kongrede birbirimizi daha yakından tanıyacak, öğrenecek, öğretecek, tartışacak, eğlenecek ve ülkemizin çocuk sağlığı konusunda bir adım daha ileri gitmesine katkı sağlamasını ummaktayız. Tüm pediatri uzmanlarının katılımını bekliyorum. Kongremizde görüşmek dileğiyle. Tıp dergimize katkıda bulunan ve gelecek sayılarımızda bizi destekleyecek olan değerli meslektaşlarımıza teşekkür eder saygı ve sevgilerimi sunarım Uzm. Dr. Necati Taşkın Hastane Yöneticisi

Editör den Değerli Meslektaşlarım, Yeni yayın döneminde, İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi ne (IKSSD) Editör olarak görevlendirildiğim için oldukça umutlu ve heyecanlıyım. IKSSD dergisini bugünlere getirilmesinde emeği olan herkese şükranlarımı sunuyorum. Ümit ediyorum ki, bundan sonra da destekleri ivmelenerek artmaya devam eder. Dergimiz tüm tıbbi branşlardan yayın kabul etmeye ve genel tıp dergisi olarak yayın hayatını sürdürmeye gayret edecektir. Bu konuda tüm bilim insanlarının (özellikle hastanemizde görev yapan) araştırmalarını, vaka sunumlarını, derlemelerini ve editöre mektup yazılarını dergimize bekliyoruz. Emekli olan değerli Editörümüz Jin. Op. Dr. Ali İsmet Tekirdağ a dergimize, insan hayatına yapmış olduğu katkılar ve özverili çalışmalarından dolayı kendisine şükranlarımızı sunuyor, yeni hayatında sağlık, huzur ve mutluluklar diliyorum. Yeni yayın döneminde hep birlikte tüm bilim insanlarının dergimize katkılarını bekliyor ve yayınlanan dergimizin yeni sayısının hepimize hayırlı olmasını temenni ediyor, iyi günler diliyorum. Prof. Dr. Yavuz Demiraran

DANIŞMA KURULU AİLE HEKİMLİĞİ Dilek Toprak (İstanbul) ANESTEZİ VE REANİMASYON ALGOLOJİ Mustafa Tayfun Aldemir (İstanbul) Pervin Bozkurt (İstanbul) Ali Fuat Erdem (Sakarya) Leyla Saitoğlu (İstanbul) Onur Özlü (Düzce) BEYİN CERRAHİSİ Ali Osman Akdemir (İstanbul) Erhan Emel (İstanbul) Akın Gökçedağ (İstanbul) Feyza Karagöz Güzey (İstanbul) Bekir Tuğcu (İstanbul) Adem Yılmaz (İstanbul) ÇOCUK ALLERJİ VE İMMÜNOLOJİ HASTALIKLARI Arzu Babayiğit Hocaoğlu (İstanbul) Haluk Çokuğraş (İstanbul) Ayça Vitrinel (İstanbul) ÇOCUK CERRAHİSİ Mehmet Eliçevik (İstanbul) Haluk Emir (İstanbul) Gökhan Gündoğdu (İstanbul) Serdar Sander (İstanbul) Gülay Aydın Tireli (İstanbul) Abdullah Yıldız (İstanbul) ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİ, BÜYÜME-GELİŞME Erdal Adal (İstanbul) Rüveyda Bundak (İstanbul) Feyza Darendeliler (İstanbul) ÇOCUK GASTROENTEROLOJİSİ VE METABOLİZMA Figen Çokuğraş (İstanbul) Selim Gökçe (İstanbul) Tülay Erkan (İstanbul) Tufan Kutlu (İstanbul) Nafiye Urgancı (İstanbul) ÇOCUK GÖĞÜS HASTALIKLARI Zeynep Seda Uyan (Kocaeli) ÇOCUK HASTALIKLARI Murat Elevli (İstanbul) ÇOCUK HEMATOLOJİ-ONKOLOJİ Arzu Akçay (İstanbul) Sema Anak (İstanbul) Gönül Aydoğan (İstanbul) Gülyüz Öztürk (İstanbul) Zafer Şalcıoğlu (İstanbul) Bahattin Tunç (Ankara) Deniz Tuğcu (İstanbul) Emine Türkkan (İstanbul) Şule Ünal (Ankara) ÇOCUK İNFEKSİYON HASTALIKLARI Emin Sami Arısoy (Kocaeli) Melike Keser Emiroğlu (Konya) Nevin Hatipoğlu (İstanbul) Selim Öncel (Kocaeli) Rengin Şiraneci (İstanbul) ÇOCUK KARDİYOLOJİ Ayşe Güler Eroğlu (İstanbul) Alper Güzeltaş (İstanbul) Ender Ödemiş (İstanbul) Funda Öztunç (İstanbul) Gül Sağın (İstanbul) ÇOCUK KARDİYOVASKÜLER CERRAHİ Sertaç Aydın (İstanbul) ÇOCUK NEFROLOJİSİ İpek Akil (İstanbul) Ayşe Balat (Gaziantep) Neşe Bıyıklı (İstanbul) Salim Çalışkan (İstanbul) Alev Yılmaz (İstanbul) ÇOCUK NÖROLOJİSİ Mine Çalışkan (İstanbul) Kürşat Bora Çarman (Gaziantep) Burak Tatlı (İstanbul) Coşkun Yarar (Eskişehir) ÇOCUK ROMATOLOJİ Nuray Aktay Ayaz (İstanbul) Müferret Ergüven (Kocaeli) Özgür Kasapçopur (İstanbul) Betül Sözeri (İzmir) ÇOCUK RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Ebru Çengel Kültür (Ankara) ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Fuat Kırcelli (İstanbul) ÇOCUK YOĞUN BAKIM Demet Demirkol (İstanbul) Metin Karaböcüoğlu (İstanbul) NEONATOLOJİ Mete Akisu (İzmir) Saadet Arsan (Ankara) Melih Çetinkaya (İstanbul) Uğur Dilmen (Ankara) Ayla Günlemez (Kocaeli) Ayşe Engin Arısoy (Kocaeli) Nilgün Kültürsay (İstanbul) Yıldız Perk (İstanbul) Fahri Ovalı (İstanbul) Sibel Özbek (İstanbul) Münevver Türkmen (Aydın) Mehmet Vural (İstanbul) Mehmet Yalaz (İzmir) ENDOKRİNOLOJİ Taner Bayraktaroğlu (Zonguldak) FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON Selami Akkuş (Ankara) Fatma Nur Kesiktaş (İstanbul) Nurdan Paker (İstanbul) Figen Yılmaz (İstanbul) GENEL CERRAHİ Gürhan Baş (İstanbul) Bülent Kaya (İstanbul)

Hamdi Bülent Uçan (İstanbul) Suat Can Ulukent (İstanbul) Abdussamet Yalçın (Ankara) Mehmet Yaşar (İstanbul) GÖĞÜS CERRAHİSİ Murat Kara (İstanbul) HEMATOLOJİ İmdat Dilek (Ankara) Ali Kutlucan (Konya) İÇ HASTALIKLARI İsmail Yaşar Avcı (Ankara) Mehmet Ali Çıkrıkçıoğlu (İstanbul) Mehmet Hurşitoğlu (İstanbul) Ömür Tabak (İstanbul) Tufan Tükek (İstanbul) İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE MİKROBİYOLOJİ Mehmet Akın Taşyaran (Ankara) Ayşe İnce (İstanbul) Kadriye Kart (İstanbul) Alper Şener (Çanakkale) Fehmi Tabak (İstanbul) Emel Yılmaz (İstanbul) KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM Aysu Akça (İstanbul) Murat Api (Adana) Oğuz Arslan (İstanbul) Osman Aşçıoğlu (İstanbul) Melahat Dönmez (İstanbul) Haluk Erdal Malatyalıoğlu (Samsun) Şefik Eser Özyürek (Bursa) Mesut Abdulkerim Ünsal (Trabzon) Doğukan Yıldırım (İstanbul) İNFERTİLİTE, ENDOKRİNOLOJİ Murat Berkanoğlu (Antalya) İsmail Çepni (İstanbul) Cem Demirel (İstanbul) Fatih Durmuşoğlu (İstanbul) Cem Fıçıcıoğlu (İstanbul) Erdal Kaya (İstanbul) Özay Oral (İstanbul) Cihat Ünlü (İstanbul) Gonca Yıldırım (İstanbul) JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ Ahmet Gülkılık (İstanbul) Kemal Güngördük (Mardin) Kadir Güzin (İstanbul) Sezai Şahmay (İstanbul) PERİNATOLOJİ Alev Atış (İstanbul) Vedat Dayıcıoğlu (İstanbul) Ali Gedikbaş (İstanbul) Ahmet Gül (İstanbul İbrahim Polat (İstanbul) Gökhan Yıldırım (İstanbul) ÜROJİNEKOLOJİ Alpaslan Akyol (Elazığ) Cemal Ark (İstanbul) İbrahim Çelebi (İstanbul) Ağahan Han (İstanbul) KARDİYOLOJİ Atilla Rasih Yener (İstanbul) MİKROBİYOLOJİ VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Tuncay Özekinci (Diyarbakır) NEFROLOJİ Taner Baştürk (İstanbul) Rümeysa Kazancıoğlu (İstanbul) NÖROLOJİ Orhan Deniz (İstanbul) ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Tolga Atay (Isparta) Halil İbrahim Balcı (İstanbul) Kerem Birsel (İstanbul) Mehmet Erdil (İstanbul) Ali Erşen (İstanbul) Nuh Mehmet Elmadağ (İstanbul) Hasan Hilmi Muratlı (Edirne) Gazi Zorer (İstanbul) PATOLOJİ Selver Özekinci (İstanbul) Fetin Rüştü Yıldız (İstanbul) RADYOLOJİ A.Tan Cimilli (İstanbul) Ali Er (İstanbul) Mustafa Fatih İnecikli (İstanbul) TIBBİ GENETİK Ahmet Aydın (İzmir) Zehra Ocak (İstanbul) Beyhan Tüysüz (İstanbul) Adnan Yüksel (İstanbul)

İçindekiler. Istanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi Eylül 2014 Cilt: 6 Sayı: 3 ISSN 2148-273X Derleme / Review Vezikoüreteral Reflüde Güncel Eğilimler Current Trends in Vesicoureteral Reflux S. Yavuz... 113-120 Klinik Araştırmalar / Clinical Investigations Legg-Calve-Perthes Hastalığında Staheli Shelf Asetabuloplasti Uygulaması Staheli Shelf Acetabuloplasty Procedure in Legg-Calve-Perthes Disease E. Akpınar, G. Polat, M. Korkmaz, Ö. N. Ergin, Y. Sağlam, T. Akgül, M. Erdil... 121-126 Epilepsi Tanılı Gebelerde Obstetrik ve Perinatal Sonuçların Retrospektif Analizi Retrospective Analysis of Obstetric and Perinatal Outcomes in Pregnant Women with Epilepsy M. Bayrak, H. Bozdağ, C. Karadağ, T. Günay, G. Göynümer... 127-132 Gelişimsel Kalça Displazisi İçin Yalpılan Ultrasonografik Tarama Sonuçları ve Risk Faktörlerinin Karşılaştırılması Comparisons Between Ultrasonographic Screening Results and Risk Factors of Developmental Dysplasia of the Hip E. Akpınar, G. Polat, T. Akgül, Ö. N. Ergin, M. Korkmaz, İ. Erdil, M. E. Erdil... 133-136 İnfantil Ürolitiyazis: Tek Merkez Deneyimi Infantil Urolithiasis: A Single Center Experience F. Demir, S. Yavuz, A. Kıyak, G. Aydoğan, O. Korkmaz, F. Sarı... 137-141

İçindekiler (devam) Dev Nodüler Guatr Nedeni ile Opere Edilen Hastaların İncelenmesi IThe Analysis of Patients Who Were Operated With Giant Goiter H. Abuoğlu, M. K. Yıldız, M. Odabaşı, E. Günay, C. Eriş, E. Özkan, S. Atalay, B. Kaya, K. Meriç, T. Müftüoğlu... 142-146 Olgu Sunumları / Case Reports Yenidoğan Döneminde Tespit Edilen Büyük Abdominal Kist Large Abdominal Cyst That was Identificated During Neonatal Period O. Işık, A. Günlemez, M. E. Eruyar, G. Ekingen, M. Karadoğan, M. Tan, F. Çorapcıoğlu... 147-151 Nadir Görülen Letal İskelet Displazisi: Roberts-SC Fokomeli Sendromu A Rare Lethal Skeletal Dysplasia: Roberts-SC Phocomelia Syndrome S. Başaranoğlu, A. Özler, N. Y. Görük, S. Y. Tunç, E. Ağaçayak... 152-154 Göğüs Ağrısı ile Başvuran Bir Çocukta Akut Koroner Sendrom Tanısında Miyoperikardit Myopericarditis in the Differential Diagnosis of Acute Coronary Syndrome in a Patient Presenting with Chest Pain M. Çiftel, İ. O. Şahin, O. Yılmaz... 155-158 İndeks... Hakemlere Teşekkür... 159 161

Bilimsel Sekreterya Doç. Dr. Nuray Aktay Ayaz İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, Küçükçekmece / İstanbul Tel: 0212 404 15 00-1156 Faks: 0212 571 47 90 nurayaktay@gmail.com Organizasyon Burkon Turizm ve Kongre Organizasyon Çekirge Cad. No:51/C 16050 Çekirge / Bursa Tel: 0224 233 40 00 Faks: 0224 233 80 00 kongre@burkon.com

İKSST Derg 6(3):113-120, 2014 doi:10.5222/iksst.2014.113 Derleme Vezikoüreteral Reflüde Güncel Eğilimler Current Trends in Vesicoureteral Reflux Sevgi Yavuz Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Nefroloji Kliniği ÖZET Amaç: Vezikoüreteral reflü (VUR) çocuklarda sık görülen bir üriner sistem bozukluğudur. Erken tanı konulmadığı takdirde tekrarlayan piyelonefrit atakları ve renal skarlanma ile reflü nefropatisi, hipertansiyon ve kronik böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. VUR yönetiminde öncelikle böbrek fonksiyonlarının korunması, riskli hastaların erken tespiti ve gerekirse müdahalesi hedeflenir. Literatürde son yıllarda reflünün tanı, tarama ve tedavi yöntemi konusundaki görüşler değişiklik göstermiş ve hâlen bazı sorular yanıtlanamamıştır. Bu derlemede VUR güncel kılavuzlar eşliğinde gözden geçirilmiştir. Anahtar kelimeler: vezikoüreteral reflü, tanı, tedavi, pediyatri SUMMARY Vesicoureteral reflux (VUR) is a common urinary system abnormality seen in children. If untreated, it might lead to severe complications including reflux nephropathy, hypertension and chronic renal failure following recurrent pyelonephritis and renal scarring. The primary goal in the management of VUR is preservation of renal functions with early identification of patients and prompt intervention. Recently, literature data concerning the diagnosis, screening and management of VUR have been changed and some questions have not been properly answered yet. In this paper the issue of VUR is reviewed under current guidelines. Key words: vesicoureteral reflux, diagnosis, treatment, pediatrics GİRİŞ Vezikoüreteral reflü (VUR), idrarın mesaneden üreterlere doğru geri kaçışı olarak tanımlanır (1-6). Üreterovezikal (UV) bileşkede özel bir sfinkter ya da kapak yapısı yoktur. Anti-reflü mekanizma üreterin mesane içine girdiği özel anatomik yerleşime ve mesane ile üreterdeki basınç dinamiklerine bağlıdır. VUR, erken tanı konulmadığı takdirde tekrarlayan piyelonefrit atakları ve renal skarlanma ile reflü nefropatisi, hipertansiyon ve kronik böbrek yetmezliği (KBY) gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir (2,3). Vezikoureteral reflü çok eski yıllardan beri bilinen bir hastalıktır. Ancak VUR ile ilgili bilimsel literatür günümüzde hâlen sınırlıdır ve kanıt düzeyi genellikle düşüktür. Mevcut çalışmaların büyük kısmı retrospektiftir olup, heterojen hasta gruplarını içermektedir. Farklı türdeki çalışmaların verileri birleştirildiğinde yanıltıcı sonuçlara ulaşma riski vardır. Tanısal yöntem, tedavi şekli ve tedavi süresi gibi VUR yönetimi ile ilgili konular hakkındaki çelişkiler devam etmektedir. EPİDEMİYOLOJİ Çocukların yaklaşık % 1-3 ünde, antenatal hidronefroz tanılı bebeklerin % 10 unda ve 5 yaş altında İYE geçiren çocukların % 30-40 ında görülür (6). Çocuklarda yaş büyüdükçe spontan rezolüsyona bağlı olarak VUR prevalansı azalır (2). Tüm dünyada son dönem böbrek yetmezliğinin % 7-17 si, Türkiye de ise yaklaşık % 32 si VUR ile ilgilidir (6,7). VUR ve cinsiyet arasında yaşa göre farklılık gösteren bir ilişki bulunur. Antenatal hidronefroz ile VUR tanısı alan infantların çoğu erkek olup, bunlarda reflü derecesi, renal displazi insidansı ve erken gerileme oranı daha yüksektir (8-10). Daha ileri yaşlarda idrar yolu enfeksiyonu (İYE) sonrası VUR tespit edilenlerin ise çoğunluğunu kızlar oluşturur (4,9). Her iki cinsiyet arasında gözlenen bu farklılık alt üriner sistem, mesane çıkışı ve üretra fonksiyonlarında cinsiyete özgü bir farklılığa işaret eder (4). Vezikoüreteral reflü için özgün bir kalıtım şekli henüz belirlenmemiştir (1-5). İndeks olguların kardeş- Alındığı tarih: 03.06.2014 Kabul tarihi: 29.08.2014 Yazışma adresi: Uzm. Dr. Sevgi Yavuz, Kanuni Sultan Suleyman ve Araştırma Hastanesi, Altınşehir, Turgut Özal Cad. No: 1, 34303 Küçükçekmece / İstanbul e-posta: drsyavuz@gmail.com 113

İKSST Derg 6(3):113-120, 2014 lerinde VUR prevalansı yaklaşık % 32 dir (11). Bu oran, dizigotik ikizlerde % 35-50, monozigotik ikizlerde ise % 80-100 e çıkabilir (12). Ebeveynlerinde VUR öyküsü varsa risk artar (13,14). Bu bulgular VUR un ailesel bir modeli olduğunu işaret eder (14). VUR a özgü genetik lokus bilinmemektedir (15). Üreter oluşumunda anahtar rol oynayan SLIT2 protein ve reseptörü ROBO 2 yi kodlayan genlerin familyal VUR da etkili olabileceği düşünülmüştür (16). Ancak Avrupa da 320 ailede yapılan bir çalışmada, 6 aday gen (AGTR2, HNF1B, PAX2, RET, ROBO2 ve UPKA3) ile VUR arasında bir ilişkiye rastlanmamıştır (17). ETİYOLOJİ Primer reflü, üreterovezikal bileşkenin yapısında ve fonksiyonunda konjenital bir defekt sonucu oluşur. Mesanenin uygun düşük basınçta idrar depolamasına rağmen, reflü ortaya çıkar. İntravezikal tünel uzunluğu hemen daima kısadır (4). İYE olan çocuklarda yaygın olarak ya da kardeşlerinde tesadüfen tespit edilir (2). Sekonder reflü akkiz bir bozukluk olup, çocuklarda daha nadir olarak görülür. Genellikle üretral obstrüksiyon, nöromusküler hastalık veya disfonksiyonel işeme gibi mesane basıncının anormal arttığı durumlarda ortaya çıkar (2,3,6) (Tablo 1). KLİNİK Tablo 1. Vezikoüreteteral reflünün etiyolojik sınıflandırması. Primer VUR Konjenital VUR: Vezikoüreteral reflü Sekonder VUR Mesane çıkış obstrüksiyonu Posterior üretral valv Mesane boynu obstrüksiyonu Ciddi üretral darlık Nörojenik mesane Spina bifida Meningomiyelosel Kronik mesane inflamasyonu Travmatik Mesane cerrahisi sonrası Üreteral taş cerrahisi sonrası Vezikoüreteral reflünün klinik olarak ortaya çıkış şekli yaşa göre değişir. USG nin yaygın kullanımı sayesinde antenatal hidronefroz tanısı artmıştır (5). Yenidoğan döneminden sonra genellikle İYE sırasında ya da aile taramalarında tesadüfen tespit edilir. İYE geçiren çocukların yaklaşık 1/3 inde VUR bulunur. Reflülü çocukların % 30-40 ında İYE yinelerler. VUR u olan ve olmayan çocukların İYE sırasında klinik ayırımı zordur. Özellikle renal skar yönünden büyük risk taşıyan küçük çocuklarda ve bebeklerde klinik özgün değildir. Ateş, kusma, huzursuzluk, oral alım azlığı gibi semptomlar herhangi bir enfeksiyon ile kolaylıkla karışabilir (3). Hastaların bir kısmı büyüme geriliği, batında kitle, böbrek yetmezliği veya sepsis ile gelebilir (5). Daha büyük çocuklarda idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, acil idrar yapma isteği, noktürnal ve diurnal enürezis gibi VUR a eşlik eden işeme bozukluğu yakınmaları görülebilir (4,5). Disfonksiyonel eleminasyon sendromu (DES) nörolojik açıdan normal çocuklarda sık idrara çıkma, idrar ve fekal retansiyon, fekal kirlenme, konstipasyon ve enkopresis ile karakterizedir (5). Bu durumun öğrenme güçlüğü ya da alışkanlıktan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu çocuklar tuvalet eğitimi alırken uzun bir süre mesane ve bağırsak hareketlerini yavaşlatır. İşeme veya defekasyon sırasında perineal sfinkter yeterince gevşeyemez. Sonuçta, kabız olur, mesaneyi tam boşaltamazlar. Mesane hacmi küçülür, işeme basıncı yükselir ve hiperrefleksik mesane ortaya çıkar (18). Uluslararası reflü çalışmasının Avrupa ayağında katılımcıların % 18 inde DES olduğu ve bunlarda İYE nin çok daha sık ve reflünün daha dirençli olduğu gözlenmiştir (19). Ürodinamik çalışmalarda VUR lu infantların % 76 ya yakınında işeme disfonksiyonu gösterilmiştir (20). Medikal tedavi altındayken yeni renal skar gelişen reflülü hastaların % 77 sinde disfonksiyonel işeme öyküsü kaydedilmiştir (21). DES, reflünün spontan rezolüsyon zamanını uzatır ve anti-reflü cerrahinin başarı şansını azaltır (22). Bu nedenle VUR şüphesi olan tüm çocuklarda işeme anamnezi ayrıntılı olarak sorgulanmalıdır. TANI Voiding sistoüretrografi Tanı voiding sistoüretrografi (VCUG) veya radyonüklid sistografi (RNC) ile idrarın mesaneden üst üriner sisteme geri kaçışının gösterilmesi ile konur. Altın standart tanı yöntemi VCUG dir. RNC e kıyasla daha ayrıntılı anatomik bilgi verir. Ancak radyasyona maruziyet çok daha fazladır (1,3). Uluslararası 114

S. Yavuz, Vezikoüreteral Reflüde Güncel Eğilimler Şekil 1. 1. Derece: Kontrast madde yalnızca üreteri doldurur. 2. Derece: Kontrast madde renal kalikslere kadar çıkar; üreter dilate değil. 3. Derece: Üreter ve renal pelvis hafif dilate, kaliksler küntleşmemiştir. 4. Derece: Üreterler hafif tortioze, renal pelvis dilate, kaliksler küntleşmiştir. 5. Derece: Üreterler belirgin tortioze, renal pelvis ve kaliksler oldukça dilatedir. Nat Clin Pract Nephrol 2007;3(10):551-563. Reflü Çalışma Grubu VCUG de üreter ve üst toplayıcı sistemde kontrast maddenin görünümüne göre VUR u 5 dereceye ayıran bir sınıflandırma sistemi geliştirmiştir (23) (Şekil 1). Reflü derecesi renal skar derecesi ve spontan rezolüsyon oranı ile bağlantılıdır (1,3,4). Günümüzde ateşli İYE takiben her hastaya rutin VCUG çekilmesi görüşü değişmiştir. Son dekatlarda tekrarlayan İYE ve akut piyelonefrit sonrasında renal skarlanmanın tahmin edilenden çok daha az oranda geliştiği, bu skarlardan bazılarının konjenital displazi olduğu anlaşılmıştır. İYE ve VUR un altta konjenital bir nefropati ya da displazi yoksa KBY ye ilerlemeyeceği düşünülmektedir (24). Bu nedenle VUR tanı ve tedavisi ile ilgili yeni algoritmalar geliştirilmiştir. İngiliz National Institute for Health and Clinical Excellence (NICE) rehberi tekrarlayan veya atipik İYE geçiren 6 ayın altındaki tüm çocuklara; ultrasonografi (USG) de dilatasyon, kötü idrar akımı, E. coli dışı ajan ile enfeksiyon veya ailede VUR öyküsü olan 6 ay-3 yaş arası çocuklara VCUG çekilmesini önerirken 3 yaşın üzerindeki çocuklarda rutin VCUG önermemektedir (25). Ancak bu kılavuz kullanıldığında %80 e yakın VUR olgusunun ortaya çıkarılamadığı öne sürülmektedir (24). Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) rehberinde ise 2 yaş altı bebeklerde ancak anormal USG (hidronefroz, skarlanma, obstrüksiyon bulguları) ya da tekrarlayan İYE varlığında VCUG çekilmesi önerilmektedir (26). Avrupa Uroloji Cemiyeti (EUA) 2 yaş altında ateşli İYE geçiren her çocuğun öncelikle VCUG ile değerlendirilmesi görüşünü savunmaktadır (27). Ancak bu rehberlerin her hastaya koşulsuz olarak uygulanması pek olası görünmemektedir. Her hasta için bireysel yaklaşım yapılabilir. Antenatal hidronefroz olgularında kültür ile kanıtlanmış ateşli İYE, alt üriner system obstrüksiyonu (çift taraflı hidronefroz, ilerleyen hidronefroz, ureter dilatasyonu, dilate ya da kalınlaşmış yatersiz boşalan mesane, dilate posterior üretral valv) varlığında VCUG ile inceleme önerilir. Kardeşlerinde VUR olan çocuklarda USG de patoloji saptandığı ya da ateşli İYE geçirdikleri takdirde VCUG yapılması önerilmektedir (24). Takiplerde kontrol VCUG zamanlaması hâlen net değildir. Bazı yazarlar radyasyona maruziyeti azaltmak için ikinci VCUG çekiminin hafif reflülerde 2 yıla, ağır dereceli olanlarda 3 yıla ertelenebileceğini belirtmektedir (1). Ancak ülkemiz koşullarında bu süre hastaların takipten çıkmasına ve uzun dönemde daha 115

İKSST Derg 6(3):113-120, 2014 Şekil 2. HAFİF ORTA ŞİDDETLİ fazla zarar görmesine yol açabilir. Bu uygulama, hastanın kliniğine ve ailenin farkındalığına göre belirlenmelidir. Radyonüklid Sistografi Radyonüklid sistografideki radyasyon oranı VCUG ye kıyasla 100 kat daha düşüktür. VCUG gibi üretral kateterizasyon gerektirir. Dezavantajları üretrayı gösterememesi ve anatomik rezolüsyonun daha kötü olmasıdır (5). VCUG de olduğu şekilde evreleme yapamaz. Bu yöntem ile VUR hafif, orta ve ağır şeklinde derecelendirilir (Şekil 2). Genellikle VUR un düzelip düzelmediğini ya da cerrahi müdahalenin başarısını göstermede kullanılır. Ayrıca ilk VCUG negatif olup sık İYE geçiren çocuklarda hafif dereceli reflüyü tespit etmek için kullanılabilir (1,5). İndirekt RNC ise kateterizasyon gerektirmez. Radyoaktif izotopla üst üriner sistem fonksiyonu ve drenajı hakkında bilgi sağlar. Ancak yalancı negatif sonuç verebilir (27). Ultrasonografi İYE ile başvuran hastalarda yapılan ilk testtir. Üst üriner sistemin ve mesanenin ayrıntılı değerlendirilmesini, eşlik eden yapısal bozuklukların (duplikasyon, üreterosel, üreteropelvik bileşke darlığı gibi) tespitini sağlar. Ancak tek başına VUR tanısı koydurtmaz. Normal USG, VUR tanısını da dışlamaz (1). DMSA Sintigrafi Renal skar tespitinde ve akut piyelonefrit tanısında en iyi yöntem Teknesyum 99 dimerkaptosüksinik asit (DMSA) sintigrafisidir. Renal parankim fonksiyonu hakkında bilgi verir. Akut ve kronik hasarı ayırt edemez. Kalıcı hasar en az 6 ay sonra çekilden DMSA da saptanabilir (1,6). Renal skar ve displazi varlığı sonraki dönemde böbreğin yetersizliğe ulaşacağının en önemli işaretlerinden biridir. VUR, akut piyelonefrit sonrası renal skar gelişme riskini üç kat artırmaktadır. Yukarıdan aşağı tetkik yapma ekolünde öncelikle DMSA sintigrafisi çekilerek renal hasarın ortaya çıkartılması ve hasarın ilerlemsinin önlenmesi amaçlanmaktadır. EAU ise aşağıdan yukarı, yani öncelikle VUR un VCUG ile ortaya çıkarılması gerektiğini savunmaktadır (27). Magnetik Rezonans Görüntüleme Magnetik rezonans görüntülemenin güvenirlilik derecesi VCUG ye yakındır. Ancak üriner kateterizasyon gerektirir. Ayrıca küçük çocuklarda sedasyon hatta anestezi gereksinimi olabilir. Sınırlı merkezde yapılmaktadır (1). Videoürodinami Özellikle sekonder reflü şüphesi olan hastalarda önem kazanır. Alt üriner sistem disfonksiyonunda mesane dinamiklerinin değerlendirilmesine yardımcı olur (27). 116

S. Yavuz, Vezikoüreteral Reflüde Güncel Eğilimler Voiding Ürosonografi VUR tanısında son dekatta kullanılan yeni bir yöntem voiding ürosonografidir. İntravezikal kontrast maddenin USG ile incelenmesi esasına dayanır. Duyarlılığı yüksektir, radyasyon içermez. Üst üriner sistem eşzamanlı değerlendirilebilir. Ancak mesane ve üretra morfolojisini yeterince gösteremez. Maliyeti yüksek, işlem süresi uzun ve yapan kişiye bağımlıdır (28,29). DOĞAL SEYİR Reflünün spontan düzelmeye doğal bir yatkınlığı vardır. Büyümeyle birlikte submukozal üreterin boyu uzar, UV bileşke yeniden şekillenip anti-reflü mekanizma sağlamlaşır ve mesane dinamikleri düzelir. Tüm bu anatomik gelişimin tamamlandığı 5 yaş rezolüsyon için klasik gözlem süresi olarak kabul edilir. Reflünün tespit edildiği yaş ve derecesi spontan rezolüsyonu etkiler. Yenidoğan ve süt çocuklarında bu eğilim daha fazla, rezolüsyon süresi daha kısadır (4). Yine düşük dereceli ve tek taraflı VUR larda rezolüsyon şansı daha fazladır (1,4,5). Bir çalışmada evre I VUR da % 82, evre II VUR da % 80, evre III VUR da % 46 ya varan spontan rezolüsyon oranları bildirilmiştir (30). Medikal tedavi ile izlenen VUR hastalarında benzer oranlar bulunmuştur (31). Yüksek dereceli reflülerde yıllık spontan düzelme oranı % 8 iken (27), tanı konulduktan sonraki 5 yıl içinde evre IV ve evre V de sırasıyla % 30 ve % 11 dir (32). TEDAVİ Reflü tedavisinin temeli renal skar oluşumuna ve böbrek fonksiyon bozukluğuna neden olabilecek olası İYE ataklarını önlemeye dayanır. Spontan rezolüsyon şansı tedavi şeklini cerrahiden çok medikal izleme kaydırmıştır (4,5,29). Tedavi şekli hastanın yaşı, cinsiyeti, reflü derecesi, tek ya da çift taraflı oluşu, böbrek fonksiyonu, renal skar, eşlik eden mesane ve/ veya bağırsak sorunu, hasta uyumu ve tercihi gibi bireysel özelliklere göre belirlenir (33,34). Tedavi şekli aile ile birlikte değerlendirilmelidir. Konservatif Tedavi Konservatif yaklaşım gözlem (yalnızca İYE geçirdiğinde İYE tedavisi), intermittan ya da devamlı antibiyotik profilaksisini (DAP) ve alt üriner sistem disfonksiyonu olanlarda mesane rehabilitasyonunu içeririr. Konstipasyon diyeti, hidrasyon, zamanlı defekasyon ve düzenli işeme ile İYE sıklığı azalır; reflünün düzelmesine yardımcı olur (5). Antibiyotik profilaksisi VUR lu hastalarda önceleri ilk tedavi seçeneği olarak kabul edilirken son çalışmalar bu tedavinin etkinliği konusunda şüphe doğurmuştur. DAP ile İYE rekürrensinin ve yeni skar oluşumunun önlenemediği gösterilmiştir (35-39). NICE ve AAP kılavuzlarında VUR lu hastalarda artık rutin antibiyotik kullanımı önerilmemektedir (25,26). Ancak EAU tuvalet eğitimi kazanana kadar reflülü tüm çocuklara DAP verilmesini savunmaktadır (27). İsveç reflü çalışmasında rekürren İYE ve renal skar gelişim riski açısından kız ve erkek cinsiyetler arasındaki farka dikkat çekilmiştir. Bir-2 yaş arası II- IV derece reflülü 203 çocuğun katıldığı bu çalışmada DAP, endoskopik enjeksiyon ve yalnızca gözlemin etkinliği karşılaştırılmıştır. DAP grubundaki 43 kız hastanın 8 inde (% 19), enjeksiyon yapılan 43 kız hastanın 10 unda (% 23) ve gözlem grubundaki 42 kız hastanın 24 ünde (% 57) ateşli İYE gözlenmiştir. DAP grubundaki kızlarda hiç yeni skar oluşumu görülmezken, endoskopi grubundaki 5 hastada ve gözlem grubundaki 8 hastada yeni skar tespit edilmiştir. Erkeklerde ise İYE tekrarı veya renal hasar açısından bir farklılık bulunmamıştır (40). Çok merkezli RIVUR çalışmasında I-IV derece VUR u olan 2-71 aylık 607 çocuğun yaklaşık yarısı trimetoprim sülfametaksazol ile antibiyotik profilaksisine alınırken kalanlarına placebo verilmiştir. İki yılın sonunda DAP alan grupta almayanlara göre çok daha az oranda İYE atağı gözlenmiş, ancak DAP yeni skar oluşumunu etkilememiştir. DAP, özellikle ateşli ve mesane/bağırsak disfonksiyonu olanlarda etkin bulunmuştur. Yüzde 63 oranında antibiyotik direnci ile karşılaşılmıştır (41). RIVUR ve diğer çalışmaların sonucunda İYE riski yüksek olduğu için kız çocuklarında, spontan rezolüsyon oranı düşük olan yüksek dereceli ve büyük çocuklardaki reflülerde renal hasar ilerleyebileceği için renal skarı olan VUR lu çocuklarda DAP tercih edilebilir. Tablo 2 de DAP için ilaç seçenekleri ve dozları verilmiştir. Devamlı antibiyotik profilaksisinin ne zaman kesileceği konusu literatürde net olarak tanımlanmamıştır. Azalmış ilaç uyumu ve antibiyotik direnci ile birlikte, 117

İKSST Derg 6(3):113-120, 2014 antibiyotik profilaksisi etkinliğinin % 40 civarında olduğu tahmin edilmektedir (33). Bu nedenle VUR yalnızca radyolojik bir görüntü olup, böbreklere zarar vermediği zaman DAP kesilebilir. Spontan rezoüsyon, İYE öyküsü ve tuvalet eğitimi profilaksi kesme zamanını belirleyebilir (24). Tablo 2. Devamlı antibiyotik profilaksisinde kullanılan ilaçlar ve dozları. İlaç Trimeoprim-sülfometaksazol Nitrofurantoin Sefaleksin Ampisillin Amoksisillin Cerrahi Tedavi Antibiyotik profilaksisine rağmen, sık İYE geçiren, renal skar gelişen hastalarda, evre IV, V VUR veya prepubertal yaş gibi spontan rezolüsyon şansı düşük olanlarda (özellikle kızlarda), UV bileşkenin anatomik bozukluklarında cerrahi tedavi tercih edilir (5,6). Endoskopik, laparoskopik ya da açık cerrahi yapılabilir. Amaç yeterli uzunlukta bir submukozal tünel oluşturmaktır (6). Endoskopik teknikte subüreterik hacim arttırıcı madde enjekte edilerek üreteral orifiste direncin arttırılmasına çalışılır. 1980 lerde ilk politetrafloroetilen (Polytef) kullanılmıştır. Ancak, bu maddenin migrasyon riski nedeniyle son dekatta dextranomer/hyaluronidaz (deflux) enjeksiyonuna geçilmiştir (5,6). Başarı oranları evre I VUR da % 94, evre II de % 85, evre III de % 78, evre IV de % 71 olarak bulunmuştur (42). İlk enjeksiyon sonrası başarı oranı % 67.1 dir. İkinci ve üçüncü işlemlerde bu oran giderek azalır (sırasıyla % 54.4 ve % 33.9) (43). Reflüde öncelikli olarak tercih edilse de kür oranları klasik açık cerrahideki kadar yüksek değildir (44). Açık cerrahide intravezikal (Cohen) ve ekstravezikal (Lich-Gregoir) çeşitli teknikler mevcuttur. Ameliyatların başarı oranı % 95 lere ulaşır. Ancak renal skar insidansını azaltmaz (5). SONUÇ Doz (mg/kg/gün) 1-2 1-2 2-3 20 10 Sonuç olarak, VUR çocuklarda yaygın görülen anatomik bir bozukluk olup, tekrarlayan İYE ve renal skar oluşumunun önlenmesinde antibiyotik profilaksisinin rolü hâlen netlik kazanmamıştır. Literatürde VUR un görüntüleme, tarama ve tedavi konusundaki görüşler son yıllarda değişiklik göstermiştir ve hâlen bazı sorular yanıtlanmamıştır. Farklı tedavi modaliteleri, minimal invaziv tanısal araçlarının yararlarının değerlendirildiği çok merkezli çalışmalar ileride bu konuya ışık tutacaktır. KAYNAKLAR 1. Mathews R, Mattoo TK. Vesicouretheral reflux In: Geary DF, Schaefer F, Eds. Comprehensive Pediatric Nephrology, Philedelphia: Mosby Elsevier Co, 2007: 549-59. 2. Jantausch B, Kher K. Urinary tract infection. In: Kher KK, Schnaper HW, Makker SP, Eds. Clinical Pediatric Nephrology 2nd Ed, London: Informa Co, 2006:553-74. 3. Rushton Jr HG. Vesicouretheral reflux and renal scarring. In: Avner E, Harmon W, Niaudet P, Eds. Pediatric Nephrology, 5th Ed, Philedelphia: Lippincott, Williams & Wilkins Co, 2004:1027-48. 4. Khoury A, Bäglı DJ. Reflux and megaureter In: Kavoussi LR, Novick AC, Partin AW, Peters CA, Eds. Campbell-Walsh Urology 9th Ed, Philedelphia: Saunders Elsevier Co, 2007:3423-81. 5. Gargollo PC, Diamond DA. Therapy Insight: what nephrologists need to know about primary vesicoureteral reflux. Nat Clin Pract Nephrol 2007;3(10):551-63. http://dx.doi.org/10.1038/ncpneph0610 6. Cooper CS. Diagnosis and management of vesicoureteral reflux in children. Nat Rev Urol 2009;6:481-489. http://dx.doi.org/10.1038/nrurol.2009.150 7. Şirin A, Emre S, Alpay H, Nayır A, Bilge I, Tanman F. Etiology of chronic renal failure in Turkish children. Pediatr Nephrol 1995;9:549-52. http://dx.doi.org/10.1007/bf00860926 8. Penido Silva JM, Oliveria EA, Diniz JS, Bouzada MC, Vergara RM, Souza BC. Clinical course of prenatally detected primary vesicoureteral reflux. Pediatr Nephrol 2006;21(1):86-91. http://dx.doi.org/10.1007/s00467-005-2058-7 9. Ring E, Petrisch P, Riccabona M, Haim-Kuttnig M, Vilits P, Rauchenwald M, Fueger G. Primary vesicoureteral reflux in infants with a dilated fetal urinary tract. Eur J Pediatr 1993;152(6):523-5. http://dx.doi.org/10.1007/bf01955065 10. Arena F, Romeo C, Cruccetti A, Centonze A, Basile M, Arena S, Romeo G. Fetal vesicoureteral reflux: neonatal findings and follow-up study. Pediatr Med Chir 2001;23(1):31-4. 11. Hollowel JG, Greenfield SP. Screening siblings for vesicoureteral reflux. J Urol 2002;168(24):2138-41. http://dx.doi.org/10.1016/s0022-5347(05)64337-6 12. Kaefer M, Curan M, Treves ST, Bauer S, Hendren WH, Peters CA, et al. Sibling vesicoureteral reflux in multiple gestation births. Pediatrics 2000;105(4): 500-4. http://dx.doi.org/10.1542/peds.105.4.800 13. Chertin B, Puri P. Familial vesicoureteral reflux. J Urol 2003;169(5):1804-8. 118

S. Yavuz, Vezikoüreteral Reflüde Güncel Eğilimler http://dx.doi.org/10.1097/01.ju.0000058428.00284.d5 14. Noe HN, Wyatt RJ, Peeden JN Jr, Rivas ML. The transmission of vesicoureteral reflux from parent to child. J Urol 1992;148:1869-71. 15. Carvas F, Silva A, Nguyen HT. The genetics of primary, nonsyndromic vesicoureteral reflux. Curr Opin Urol 2010;20(4):336-42. http://dx.doi.org/10.1097/mou.0b013e328339b739 16. Zu S, Bartik Z, Zhao S, Sillen U, Nordenskjöld A. Mutations in the ROBO 2 and SLIT2 genes are rare causes of familial vesico-ureteral reflux. Pediatr Nephrol 2009;24(8):1501. http://dx.doi.org/10.1007/s00467-009-1179-9 17. Cordell HJ, Darlay R, Charoen P, Stewart A, Gulet AM, Lambert HJ, et al. Whole-genome linkage and association scan in primary, nonsyndromic vasicoureteric reflux. J Am Soc Nephrol 2010;21(1):113-23. http://dx.doi.org/10.1681/asn.2009060624 18. Chesney RW, Carpenter MA, Moxey-Mims M, Nyberg L, Greenfield SP, Hoberman A, et al; members of RIVUR Steering Committee. Randomized Intervention for Children with Vesicoureteral Reflux (RIVUR): background commentary of RIVUR investigators. Pediatrics 2008;122(5):233-9. http://dx.doi.org/10.1542/peds.2008-1285c 19. van Gool JD, Hjälmas K, Tamminen-Möbius T, Olbing H. Historical clues to the complex of dysfunctional voiding, urinary tract infection and vesicoureteral reflux. The International Reflux Study in Children. J Urol 1992;148(5):1699-702. 20. Chandra M, Maddix H. Urodynamic dysfunction in infants with vesicoureteral reflux. J Pediatr 2000; 136(6):754-59. http://dx.doi.org/10.1016/s0022-3476(00)64048-9 21. Naseer SR, Steinhardt GF. New renal scars in children with urinary tract infections, vesicoureteral reflux and voiding dysfunction: a prospective evaluation. J Urol 1997;158(2):566-8. http://dx.doi.org/10.1016/s0022-5347(01)64552-x 22. Halachmi S, Farhat WA. Interactions of constipation, dysfunctional elimination syndrome and vesicoureteral reflux. Adv Urol 2008:828275. 23. Lebowitz RL, Olbing H, Parkkulainen KV, Smellie JM, Tamminen-Möbius TE. International system of radiographic grading of vesicoureteral reflux, International Reflux Study in Children. Pediatr Radiol 1985; 15(2):105-9. http://dx.doi.org/10.1007/bf02388714 24. Springer A, Subramaniam R. Relevance of current guidelines in the management of VUR. Eur J Ped 2014;173:835-43. http://dx.doi.org/10.1007/s00431-013-2253-7 25. NICE NlfHaCE (2007) Urinary tract infection in children: diagnosis, treatment and long-term management (Clinical Guideline 54). 26. Roberts KB. Urinary tract infection: clinical practice guideline for the diagnosis and management of the initial UTI in febrile infants and children 2 to 24 months. Pediatrics 2011;128:595-610. http://dx.doi.org/10.1542/peds.2011-1330 27. Tekgül S, Riedmiller H, Hoebeke P, Kočvara R, Nijman RJ, Radmayr C, et al; European Association of Urology. EAU guidelines on vesicoureteral reflux in children. Eur Urol 2012;62:534-42. http://dx.doi.org/10.1016/j.eururo.2012.05.059 28. Dave S, Khoury AE. Diagnostic approach to reflux in 2007. Adv Urol 2008:367320. 29. Darge K. Voiding urosonography with ultrasound contrast agents for the diagnosis of vesicoureteric reflux in children. I procedure. Pediatr Radiol 2008; 38(1):40-53. http://dx.doi.org/10.1007/s00247-007-0529-7 30. Elder JS, Peters CA, Arant BS Jr, Ewalt DH, Hawtrey CE, Hurwitz RS, et al. Pediatric Vesicoureteral Reflux Guidelines Panel suumary report on the management of primary vesicoureteral reflux in children. J Urol 1997;157(5):1846-51. http://dx.doi.org/10.1016/s0022-5347(01)64882-1 31. Huang FY, Tsai TC. Resolution of vesicoureteral reflux during medical management in children. Pediatr Nephrol 1995;9(6):715-7. http://dx.doi.org/10.1007/bf00868720 32. McLorie GA, McKenna PH, Jumper BM, Churchill BM, Gilmour RF, Khoury AE. High grade vesicoureteral reflux: analyses of observational therapy. J Urol 1990;144:537-40. 33. Routh JC, Bogaert GA, Kaefer M, Manzoni G, Park JM, Retik AB, et al. Vesicoureteral reflux: current trends in diagnosis, screening and treatment. Eur Urol 2012;61:773-82. http://dx.doi.org/10.1016/j.eururo.2012.01.002 34. Peters CA, Skoog SJ, Arant BS Jr, Copp HL, Elder JS, Hudson RG, et al. Summary of the AUA guideline on management of primary vesicoureteral reflux in children. J Urol 2010;184:1134-44. http://dx.doi.org/10.1016/j.juro.2010.05.065 35. Garin EH, Olavarria F, Garcia Nieto V, Valenciano B, Campos AH, Young L. Clinical significance of primary vesicoureteral reflux and urinary antibiotic prophylaxis after acute pyelonephritis. Pediatrics 2006;117:626-32. http://dx.doi.org/10.1542/peds.2005-1362 36. Montini G, Rigon L, Zucchetta P ve ark. Prophylaxis after first febrile urinary tract infection in children. Pediatrics 2008;122:1064-71. http://dx.doi.org/10.1542/peds.2007-3770 37. Pennesi M, Travan L, Peratoner L. Is antibiotic prophylaxis in children with vesicoureteral reflux effective in preventing pyelonephritis and renal scars? A randomized, controlled trial. Pediatrics 2008;121: 1489-94. http://dx.doi.org/10.1542/peds.2007-2652 38. Roussey-Kesler G, Gadios V, Idres N. Antibiotic prophylaxis for the prevention of recurrent urinary tract infection in children with low grade vesicoureteral reflux: results from a prospective randomized study. J Urol 2008;179:674-9. http://dx.doi.org/10.1016/j.juro.2007.09.090 39. Mathews R, Carpenter M, Chesney R, Hoberman A, Keren R, Mattoo T, et al. Controversies in the management of vesicoureteral reflux: the rationale for the RIVUR study. J Pediatr Urol 2009;5(5):336-41. http://dx.doi.org/10.1016/j.jpurol.2009.05.010 40. Brandström P, Esbjörner E, Herthelius M, Swerkersson S, Jodal U, Hansson S. The Swedish reflux trial in children: III. Urinary tract infection pattern. J Urol 2010;184:286-91. http://dx.doi.org/10.1016/j.juro.2010.01.061 119

İKSST Derg 6(3):113-120, 2014 41. RIVUR Trial Investigators, Hoberman A, Greenfield SP, Mattoo TK, Keren R, Mathews R, et al. Antimicrobial prophylaxis for children with vesicoureteral reflux. N Engl J Med 2014;370:2367-76. http://dx.doi.org/10.1056/nejmoa1401811 42. Kirsch AJ, Perez-Brayfield M, Smith EA, Scherz HC. The modified sting procedure to correct vesicoureteral reflux: improved results with submucosal implantation within the intramural ureter. J Urol 2004; 171:2413-16. http://dx.doi.org/10.1097/01.ju.0000127754.79866.7f 43. Elder JS, Diaz M, Caldamone AA, Cendron M, Greenfield S, Hurwitz R, et al. Endoscopic therapy for vesicoureteral reflux: a meta-analyses. I. Reflux resolution and urinary tract infection. J Urol 2006; 175(2):716-22. http://dx.doi.org/10.1016/s0022-5347(05)00210-7 44. Keating MA. Role of periureteral injections in children with vesicoureteral reflux. Curr Opin Urol 2005; 15(6):369-73. http://dx.doi.org/10.1097/01.mou.0000186846.25259.61 120

İKSST Derg 6(3):121-126, 2014 doi:10.5222/iksst.2014.121 Araştırma Legg-Calve-Perthes Hastalığında Staheli Shelf Asetabuloplasti Uygulaması Staheli Shelf Acetabuloplasty Procedure in Legg-Calve-Perthes Disease Evren AKPINAR *, Gökhan POLAT **, Murat KORKMAZ ***, Ömer Naci ERGİN **, Yavuz SAĞLAM ****, Turgut AKGÜL **, Mehmet ERDİL ***** * Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ** İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, *** Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, **** Bahçelievler Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, ***** İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı ÖZET Amaç: Legg-Calve-Perthes hastalığının başlangıç ve fragmantasyon dönemlerinde uyguladığımız Staheli Shelf Asetabuloplasti yönteminin lateral kolon tip B/C ve C hastalardaki kısa dönem sonuçlarını incelemeyi ve literatür ışığında tartışmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Şubat 2004 ile Mart 2009 tarihleri arasında Staheli Shelf Asetabuloplasti ile tedavi edilen lateral kolon tip B/C ve tip C hastaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların ameliyat öncesi klinik ve radyolojik verileri son kontrol muayenesindeki verileri ile karşılaştırıldı. Hastaların kalça eklem hareket açıklıkları, artikülotrokanterik mesafe (ATM), merkez kenar açısı (MKA), femur başı büyüklüğü oranı (FBB), asetabüler örtünme miktarı (AÖM) ve medial eklem aralığı mesafesi (MEAM) karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. Lateral kolon tip B/C ve tip C hastaların cerrahi tedavi sonrası klinik ve radyolojik bulguları değişim miktarları karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 16 erkek hastanın ameliyat sırasındaki ortalama yaşı 9.1±1.7 yıldı. Tüm hastalar başlangıç ve fragmantasyon evresindeydi. Lateral kolon sınıflamasına göre 6 hasta tip B/C, 9 hasta tip C olarak değerlendirildi. Hastaların son kontrollerindeki kalça hareket açıklıkları ameliyat öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p<0.001). ATM (p=0.085) ile FBB (p=0.725) parametrelerindeki azalmanın istatistiksel olarak anlamlı değildi. MKA (p<0.001), AÖM (p<0.001) parametrelerindeki artış ile MEAM (p=0.01) parametrelerindeki azalma istatistiksel olarak anlamlı değildi. Lateral kolon B/C hastalardaki kalça fleksiyon derecesi değişim miktarı, tip C hastalardaki değişim miktarından istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p=0.007). Ancak diğer parametrelerdeki değişim miktarları ise istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0.05). Sonuç: Staheli Shelf Asetabuloplasti ameliyatının komplikasyonunun az, klinik ve radyolojik sonuçlarının başarılı olması nedeni ile Perthes hastalığı cerrahi tedavisinde akılda tutulmasını önermekteyiz. Ancak, henüz uzun dönem takipleri ile ilgili sonuçlarının olmaması nedeni ile kontrol grubu olan ileri çalışmaların yapılması gerektiğini düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: Legg-Calve-Perthes hastalığı, Staheli Shelf Asetabuloplastisi, slotlu asetabüler ogmentasyon SUMMARY Objective: We aimed to evaluate short- term results of Staheli shelf acetabuloplasty procedure which we performed at initial and fragmentation stages of Legg-Calve-Perthes disease for lateral pillar type B/C and C patients and to discuss the results in the light of literature. Material and Methods: Between February 2004 and March 2009, lateral pillar type B/C and type C patients treated by Staheli shelf acetabuloplasty were evaluated retrospectively. Preoperative clinical and radiological data of patients were compared with the data at final follow- up examination. Hip range of motions, articulotrochanteric distance (ATD), center edge angle (CEA), femoral head size ratio (FHS), acetabular coverage amount (ACA) and medial joint space distance (MJSD) of patients were compared. Changes in measure of clinical and radiological findings of lateral pillar type B/C and C patients were also compared postoperatively. Results: The mean age of 16 male patients who were included in the study was 9,1 years at the time of surgery. All of the patients were in initial and fragmentation stages. According to lateral pillar classification, 6 patients were evaluated as type B/C and 9 patients were evaluated as type C. The hip range of motions of the patients at final follow up were statistically higher than preoperative measurements (p<0.001). Decrease of ATD (p=0.085) and FHSR (p=0.725) parameters were not statistically significant. Increases in CEA (p<0.001), ACA (p<0.001) parameters and decrease of MJSD (p=0.01) parameters were not statistically significant. Changes of hip flexion degrees in lateral pillar B/C patients were statistically higher than in type C patients (p=0.007). But changes of other parameters were not statistically significant (p>0.05). Conclusion: We recommend that Staheli shelf acetabuloplasty procedure should be kept in mind for the surgical treatment of Perthes disease in that these procedure has lower complication rates and successful clinical and radiological outcomes. Since its longer follow- up results are not available, further controlled researches should be done. Key words: Legg-Calve-Perthes disease, Staheli Shelf Acetabuloplasty, slotted acetabular augmentation Alındığı tarih: 27.07.2014 Kabul tarihi: 04.08.2014 Yazışma adresi: Uzm. Dr. Evren Akpınar, Rumeli Hisarı Cad. No:62, 34470 Baltalimanı / İstanbul e-posta: drevrenakpinar@gmail.com 121

İKSST Derg 6(3):121-126, 2014 GİRİŞ Legg-Calve-Perthes (Perthes) hastalığı pediatrik ortopedinin temel sorunlarından biridir. Hastalık, değişen düzeylerde kalıcı sakatlığa neden olma olasılığı nedeniyle önem taşımaktadır. Hâlen bu hastalığı önleyecek ve tam olarak tedavi edecek bir yöntem tanımlanmamıştır. Tedavi yöntemleri, hastalığın doğal seyrini değiştiren yöntemler ya da sekel döneminde kurtarıcı işlemler olarak iki ana başlıkta incelenebilir. Sekel döneminde uygulanan kurtarıcı girişimlerden biri olan Staheli nin tarif ettiği slotlu asetabuler augmentasyon (shelf) ameliyatı ile akut asetabular geometri değişikliğine neden olmadan yeterli miktarda asetabular örtünme elde edilebilmektedir. Shelf ameliyatının Perthes hastalığının erken dönemlerinde doğal seyrini değiştirecek şekilde uygulanması ise nispeten daha yeni bir tedavi yöntemidir. Çalışmamızda Staheli nin tarif ettiği shelf ameliyatının lateral kolon sınıflamasına göre tip B/C ve C kalçaya sahip erken dönem perthes hastalarındaki kısa dönem sonuçlarını incelemeyi ve literatür ışığında tartışmayı amaçladık. GEREÇ ve YÖNTEM Şubat 2004 ile Mart 2009 tarihleri arasında perthes hastalığı tanısı olan ve shelf ameliyatı ile tedavi edilen hastalar retrospektif olarak incelendi. Bilateral tutulumu olan hastalar, daha önce kalça cerrahisi öyküsü olan hastalar, takipler sırasında kaybolan hastalar ve geç dönemde shelf ameliyatı uygulanan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastalar, ameliyat öncesi ve sonrası klinik ve radyolojik verileri ile retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya dâhil edilen hasta ailelerinin tamamından cerrahi tedavi öncesinde yazılı onam formu alındı. Son kontrollerinde hasta ve aileleri çalışma hakkında bilgilendirildi ve onamları alındı. Hastalığın kronolojik durumuna, femur başı epifizinin tutulum derecesine ve risk faktörleri değerlendirilmesine göre hastalar için cerrahi tedavi kararı verildi. Shelf ameliyatı, klasik uygulamadan farklı olarak sekel tedavisinden çok hastalığın doğal seyrini değiştirmek amacıyla başlangıç ve fragmantasyon safhalarında uygulandı. Hastaların femur başı epifizi tutulum derecesini belirlemede modifiye lateral pillar sınıflaması ve kötü prognozu öngörmede Catterall ın risk altındaki baş kriterleri kullanıldı (1-4). Buna göre başlangıç ya da fragmantasyon döneminde, kötü prognostik risk faktörü taşıyan, lateral kolon sınıflamasına göre B/C ve C grubu hastalara femur başı sferisitesini korumak amacı ile shelf ameliyatı uygulandı (5,6). Ameliyat sonrası kooperasyonu iyi hastalara yalnızca yatak istirahati verilirken, kooperasyonu kötü hastalara pelvipedal alçı ile tespit yapıldı. Altıncı hafta yatak istirahati ve alçı uygulamaları sonlandırıldı. Sonraki altı hafta boyunca hastaların koltuk değneği ve taban teması ile yük vermeden yürümelerine izin verildi. Ameliyat sonrası üçüncü ay itibariyle değnek kullanımı sonlandırıldı. Ameliyat sonrası altıncı aydan sonra herhangi bir aktivite kısıtlaması uygulanmadı. Tüm hastalarda ameliyat öncesi ve son kontrollerinde her iki kalça hareket açıklıkları ve menteşeli abduksiyon varlığı değerlendirildi. Hastaların klinik fonksiyonlarını değerlendirmeye yönelik klinik fotografları çekilerek arşivlendi. Yapılan son kontrollerde ağrı miktarlarını hafif, orta, ağır şiddete olacak şekilde derecelendirmeleri istenen hastaların analjezik gereksinimleri ile ağrılarının sıklığı sorgulandı. Radyografik değerlendirmeler her iki kalça anteriorposterior ve Lauenstein grafileri ile yapıldı. Hastaların radyolojik değerlendirilmesinde Hilgenreiner hattı gözyaşı figürlerinden çizildi. Radyografilerde artikülotrokanterik mesafe oranı (ATM), Wiberg in merkez kenar açısı (MKA), femur başı büyüklüğü oranı (FBB), asetabuler örtünme miktarı (AÖM), medial eklem aralığı mesafesi oranı (MEAM) parametreleri ölçüldü (7,8). Cerrahi öncesi ve sonrası verilerin istatistiksel analizi SPSS 15.0 versiyon (SPSS Inc., Chicago, Illinois) programı ile yapıldı. Normal dağılıma uyan veriler student t testi ile, normal dağılıma uymayan veriler ise Wilcoxon testi ile analiz edildi. p<0.05 olan değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. BULGULAR Çalışmaya kriterleri sağlayan 16 erkek hasta dâhil edildi. Shelf ameliyatı uygulanan hastaların cerrahi 122

E. Akpınar ve ark., Legg-Calve-Perthes Hastalığında Staheli Shelf Asetabuloplasti Uygulaması tedavisi ortalama 9.1±1.7 (min. 5.3 - max. 13.1) yaşta yapılmıştı. Hastaların yakınmaları ortalama 7.7±2.2 (min. 2.9 - max. 13,1) yaşta başlamış, tanıları ise ortalama 7.7±2.3 (min. 3.3 - max. 13.1) yaşında konulmuştu. Hastaların takip süresi ortalama 3.5±1.8 (min. 0.9 - max. 8.2) yıldı. Modifiye lateral kolon sınıflamasına göre 7 (% 43.75) hasta tip B/C, 9 (% 56.25) hasta ise tip C olarak değerlendirildi. Catterall ın risk altında baş kriterlerinin sayısı değerlendirildi. Buna göre 2 risk faktörü taşıyan 10 (% 62,5) hasta, 3 risk faktörü taşıyan 4 (% 25) hasta ve 4 risk faktörü taşıyan 2 (% 12,5) hasta mevcuttu. Hastaların yapılan son kontrollerinde 1 (% 6.25) hastada kalça rotasyonları ile ağrı yakınması hafif şiddette iken, 15 inde (% 93,75) ağrı yakınması yoktu. Ağrısı olan bu bir hastanın ağrılarının fiziksel aktivitelerini engellemediği ve analjezik kullanımını gerektirmediği öğrenildi. Hastaların son kontrollerinde klinik ve radyolojik bulguları ameliyat öncesi dönem ile karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. Buna göre hastaların kalça fleksiyon, iç rotasyon, dış rotasyon, abduksiyon, ATM, MKA, FBB, AÖM, MEAM değerlerinin normal dağılıma uyduğu görüldü. Bu nedenle bu verilerin istatistiksel analizi student t test kullanılarak yapıldı. Hastaların kalça adduksiyon ve fleksiyon kontraktürü değerlerinin ise normal dağılıma uymadığı görüldü. Bu nedenle bu verilerin istatistiksel analizi Wilcoxon testi kullanılarak yapıldı. Buna göre son kontrollerinde yapılan fizik muayenede kalça hareket açıklıklarının ameliyat öncesine göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülürken, hastaların hiçbirinde ameliyat öncesi ve sonrasında menteşeli abduksiyon tespit edilmedi (p<0.05) (Tablo 1). Radyografik değerlendirmede ATM ve FBB oranlarındaki azalmanın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı, MKA ve AÖM deki artış ile MEAM deki azalmanın istatiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p<0.05) (Tablo 1). Şekilde Shelf ameliyatı ile tedavisi yapılan bir hastanın klinik ve radyolojik görünümüne örnek gösterilmiştir (Şekil 1, 2). Shelf ameliyatı sonrası lateral kolon tip B/C ile tip C hastalarının klinik ve radyolojik parametrelerindeki değişim miktarları değerlendirildi. Bu parametrelerin normal dağılıma uyması nedeniyle istatistiksel analiz student t test kullanılarak yapıldı. Buna göre tip B/C hastalarının kalça fleksiyon miktarındaki artışın, tip C hastalarının kalça fleksiyon miktarındaki artışa oranla istatistiksel olarak anlamlı derecede fazla olduğu görüldü. Her iki grup arasındaki diğer parametrelerdeki değişim miktarlarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (Tablo 2). On dört hastaya pelvipedal alçı ile tespit yapıldı. İki hasta ise alçı yapılmadan yatak istirahati ile takip edildi. TARTIŞMA Perthes hastalığının en önemli prognostik faktörü iskelet olgunlaşması sırasında femur başının sferisite miktarıdır (10). Femur başı sferisitesi ise hastalığın başlangıç yaşı ve epifizer tutulum miktarı ile ilişkilidir. Catterall sınıflamasına göre evre 3-4 ve lateral kolon tip C hastalarında her durumda kötü sonuç ile karşılaşılmaktadır (2,3,9). Geç başlangıçlı hastalarda, iskelet matüritesini tamamlamak üzere olan ve remodelasyon kapasiteleri sınırlı hastalarda ise sekel riski yüksektir (10). Çalışmamızda kötü prognoz kriterlerine sahip, lateral kolon sınıflamasına göre tip B/C ve tip C perthes hastalarına erken dönemde uygulanan shelf ameliyatının fonksiyonel ve radyolojik sonuçlarını inceledik. Yoo ve ark. nın (1) asetabulumu tomografik olarak değerlendirdikleri çalışmada, shelf ameliyatından ortalama yedi yıl sonra asetabuler gelişimin uyarıldı ğını bildirilmiştir. Bu durum, kötü seyirli hastalarda Tablo 1. Shelf ameliyatı yapılan hastaların ameliyat öncesi ve sonrası fizik muayene bulguları ve radyolojik parametrelerinin istatistiksel değerlendirmesi. Fleksiyon İç rotasyon Dış rotasyon Abduksiyon Adduksiyon Fleksiyon kontraktürü ATM MKA FBB AÖM MEAM Preop 107 ±12 15 ±5 26 ±5 25 ±7 19 ±8 15 ±11 % 84±15 26 ±5 1.134±0.1 % 80±12 1.90±0.5 Postop 123 ±7 33 ±8 41 ±5 47 ±7 35 ±8 2 ±5 % 77±21 64 ±12 1.128±0,1 % 113±9 1.56±0.4 p p<0.001 p<0.001 p<0.001 p<0.001 p<0.001 p=0.01 p=0.085 p<0.001 p=0.725 p<0.001 p=0.01 ATM: Artikülotrokanterik mesafe oranı, MKA: Merkez kenar açısı, FBB: Femur başı büyüklük oranı, AÖM: Asetabuler örtünme miktarı, MEAM: Medial eklem aralığı mesafesi. 123