Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay: YTL nin geleceği sıkı maliye politikasına bağlı



Benzer belgeler
Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar.

1- Ekonominin Genel durumu

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Araştırma Notu 15/177

KÜRESEL PİYASALARDA ÖNE ÇIKANLAR

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ


Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

Reel Sektörün Cari İşlemler. Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012

Reuters haberine göre G7 ülkelerinden bakan ve merkez bankası yetkililerinin bugün içinde telefonla acil görüşmelerde bulunacakları açıklandı.

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

ENFLASYON ORANLARI

Groupama Emeklilik Fonları

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

1- Ekonominin Genel durumu

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,50% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10%

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

SABAH BÜLTENİ. Tutanaklar Sonrası Piyasalar.. 7 Ocak :30. Eylül Genç Araştırma Uzman Yardımcısı GENEL GÜN ÖZETİ

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. )

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ayrıca FED başkanı Yellen'in yarın saat 17:30'da konuşması olacak.

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

BANKA MUHASEBESİ 0 DÖNEN DEĞERLER HESAP GRUBU

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

2016 ŞUBAT AYI ENFLASYON RAPORU

Mart. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

01/01/ /09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş

2015 KASIM AYI ENFLASYON RAPORU

2012 de 3 önemli gündem maddemiz var

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

Banka, Şube ve Personel Sayıları

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

MÜSİAD Kadın Girişimciler Zirvesi. Kapanış Konuşması. 27 Mayıs İş Dünyamızın, STK'ların Değerli Bşk ve Temsilcileri,

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 06 Haziran 2014

Türkiye Garanti Bankası A.Ş.

Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0875 1, ,551 2, ,19 37,70

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014


İnşaat Sanayi KSO da buluştu

Banka, Şube ve Personel Sayıları

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

Politika Faizi: %7,50 (Önceki: %7,50) Borçlanma Faizi: %7,25 (Önceki: %7,25) Marjinal Fonlama Faizi: 10,00% (Önceki: 10,50%)

tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

TEKNOLOJİ VE TASARIM

Ekonomi Bülteni. 14 Eylül 2015, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Genel Görünüm OCAK Faiz Oranları Gelişmeleri

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0984 1, ,311 2, ,85 36,69


Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

2009 YILI UBAT AYINDA BÜTÇE G DERLER 25 M LYAR 808 M LYON TL, BÜTÇE GEL RLER 18 M LYAR 415 M LYON TL VE BÜTÇE AÇI I 7 M LYAR 393

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

Euro Bölgesi 0,00% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,1125 1, ,145 2, ,15 39,72

Yurtiçi Piyasalarda Haftalık Görünüm (26-30 Ocak 2015)

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Gazeteciliğin önemi Türkiye de ve dünyada artıyor

Ocak. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

Ç13 2Ç13 3Ç13 4Ç13 1Ç14 2Ç14

Altın Piyasası Haftalık Temel ve Teknik Görünüm (2-6 Mart 2015)

İşte sınavla öğrenci alan liselerin kontenjanları

DÖVİZ PİYASASINDA GÜNE BAKIŞ

Transkript:

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay: YTL nin geleceği sıkı maliye politikasına bağlı Yeni Türk Lirası operasyonunun başarılı olması için Türkiye ekonomisindeki düzelmenin devam etmesi gerekiyor. Ancak gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyen gelişmeler de oluyor. Bursa Ekonomi Dergisi, YTL ve piyasalar hakkında gelişmeleri Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay a sordu

Türkiye de yıllardır altı sıfırın atılması gündemdeydi. Ancak bir türlü uygulamaya geçilemedi. Bu zamana dek niçin beklendi, 1 Ocak 2005 tarihini neden seçtiniz? Sıfır atmak ya da para reformu yapmak bir ülkede sık sık gerçekleşecek olaylar değil. Tekrarı halinde sıfır atmanın yaratacağı olumlu psikolojik ortamdan yararlanmak mümkün olmuyor. Sıfır atmak için enflasyonun kalıcı bir şekilde düşük devam edeceği konusunda güven duyulması lazım. 1998 yılında sıfır atma tartışmaları başladığında enflasyon yüzde 60 civarındaydı. Enflasyonun yüzde 60 olduğu bir ortamda sıfır atmanın bir cazibesi yok. Bu çok önemli riskleri de beraberinde getirirdi. Enflasyonun kaynağı bir ekonominin yapısındaysa, o yapıyı enflasyon yaratmayacak bir duruma getirmek zaman alıyor. Bu uzun bir süreç ve o sürecin ortasında sıfır atmaya tığınızda, hükümetin gelecekte ne yapacağından emin değilseniz, bu operasyon hüsranla sonuçlanır. Şimdi Türkiye ekonomisi gerekli olan koşullara sahip mi? 2001 Mart ayından itibaren uygulanan bir program var. Bu programın en önemli unsuru maliye politikası. Sıkı maliye politikası çerçevesinde yüzde 6,5 lik faiz dışı fazlanın elde edilmesi var. Şimdi yüzde 6,5 lik faiz dışı fazlanın anlamı özel kesimden kamu kesimine GSMH nin yüzde 6,5 i kadar bir miktarın transfer edilmesi demek. Bunun da anlamı özel kesimin iç talebi canlandıracak gücü önemli ölçüde azalıyor. Devlet de üç yıldır kamu kesiminin maaşlarına enflasyon üzerinde zam yapmıyor. Bu da zaten iç talebin kontrolüne ikinci bir destek unsuru oluyor. Böyle bir ortamda -eğer bankacılık sisteminden kaynaklanan ciddi sıkıntılar yoksa, ki bankacılık sistemi de önemli ölçüde toparlandı- Türk Lirası ndan altı sıfır atmak için yeterli şartlar hazır diye düşünüyorum. O zaman siz bu kararı alırken belli bir enflasyon aralığını planlamıştınız. Neydi o aralık? Yüzde 20 lik enflasyon ortamında sıfır atmak yüzde 12 lik enflasyon ortamından çok daha risklidir. Ama olmayacak bir şey değil. Yani yıl sonu enflasyon hedefi tutmazsa sıfır atmanın da bir önemi kalmayacak? Türkiye nin içinde yaşadığı koşullarda, artık enflasyonu yükselterek ekonomiyi sürdürmek mümkün değil. Eğer hükümet geçmişte uyguladığı politikaları değiştirirse, Türkiye doğrudan hiper enflasyona gider. Ya da hiper enflasyonu engellemek için gene yönetilmiş kur gibi politikaları uygular. Bu durumda Türkiye nin dayanma gücü rezervleriyle sınırlıdır. Döviz rezervleri bittiği ya da belli bir noktanın altına indiği zaman Türkiye de önce kriz sonra da hiper enflasyon olur. Ondan sonra da 2001 de başladığımız noktaya geri döneriz. Banka manka kalmaz ortada. Dolayısıyla yeniden enflasyonu biraz daha yukarı çıkartalım, işsizliğe çare bulalım görüşü, Türkiye nin yaşadığı

koşullarda geçerli değil. Çünkü Türkiye nin çok ciddi bir borç stoğu var. Bu sorunu bitirmek lazım. Enflasyondaki artışla birlikte bankalar da kredi faizlerini artıracak. Bankalar mevcut Hazine kağıtlarındaki zararı kaldıracak güçte değil. Ama yüzde 12 lik enflasyon hedefi, maliye politikası ya da gelirler politikasında sapma nedeniyle gerçekleşmez ve daha yukarı giderse altı sıfır atmanın hiçbir kredibilitesi kalmaz. Ama şunu da söylemek lazım. Petrol fiyatları 40-41 dolar civarında seyrediyor. Buradaki artış enerji fiyatlarına tam anlamıyla yansımış değil. Yansıtıldığı taktirde enflasyonda bir miktar artış olabilir. Ama her halükârda enflasyonun yüzde 12 nin üstüne çıkacağını tahmin etmiyorum. Yüzde 12 olmazsa yüzde 13 olur; ama yüzde 15 olmaz. Çalışmalar ne aşamada. 1 Ocak a hazır mısınız? Zaten bu çalışmalar 1998 den beri yapılıyor. En azından yapılması gerekenlerin planlaması için yeterince zaman vardı. 31 Ocak 2004 ten sonra en önemli iş olan EFT ve EMKT sistemini, (elektronik fon transferi ve elektronik menkul kıymetler transferi sistemlerini), altı sıfırsız hale getirmek için düğmeye bastık. Temmuz ayı itibariyle EFT ve EMKT sistemini bankalarla test etmeye başlayacağız. Türkiye hazır mı sıfırsız paraya? Özellikle yazarkasalar konusunda büyük sıkıntı olduğu ifade ediliyor... Altı sıfır operasyonu her ne kadar Merkez Bankası nın (MB) önderliğinde gündeme getirilmiş olsa bile Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı en az Merkez Bankası kadar önemli roller üsteleniyor. Yazarkasa ve vergi düzenlemeleri Maliye Bakanlığı nın yetkisindeki bir konu. Bu bakanlık konuyla ilgili tebliğini yayımladı. Gerekli değişiklikler için 1 Nisan 2005 tarihini son gün olarak belirledi. Piyasadan, esnaftan çok ses

çıkmadığına göre olumlu karşılandı demek. nisan ayı itibariyle sıfırı atıp yuvarlamıştı fiyatları. Esnaf lokantalarının camlarında fiyatlar 3-4 lira olarak yazılıydı. Bu gördüğüm bana Türkiye de sıfır atmanın çok zor olmadığını gösterdi. Ayrıca yuvarlama etkisinin de olacağını düşünmüyorum. Yani sıfır atmadan esnaf zaten sıfırları kaldırmış. Zaten yüksek enflasyon servis sektöründe yuvarlama yapmış. İkinci bir yuvarlamaya ihtiyaç yok ki... Bu değişim iş dünyasına herhangi bir yük getirecek mi? Hayır. Şimdi bizim EFT ve EMKT sistemi tüm bankacılık, aracı kurum, kredi kartlarını birden kapsayan sistem. Bizim bu hazırlık için yaptığımız harcama çok komik. Ayrıca hiçbir banka bizden daha büyük değil. Hangi kurum olursa olsun yazılımdan sıfır atmak 20 bin ile 100 bin dolar arası bir para. Bu değişimin enflasyonu az da olsa yukarı çekeceği söyleniyor. Katılıyor musunuz buna? Özellikle yuvarlama etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konu hakkında Bursa dan bir örnek vereyim. Nisan ayında Bursa ya gittim. Otele doğru ilerlerken eski garajın yanındaki çarşıdan geçtim. Orası esnaf lokantalarının yoğun olduğu bir yer. Bursa esnafı zaten Sıfır atmanın ekonomiye olumlu ya da olumsuz bir katkısı olur mu? Ben ekonominin olumlu ya da olumsuz bir şekilde etkilenmeyeceğini düşünüyorum. Biraz psikolojik olarak etki olur. Merkez Bankası nın ve hükümetin enflasyon konusundaki kararlılığı ortaya çıkar. Düşük enflasyon beklentisini artırır.ama fiziki hiçbir etkisi olmaz. Türkiye de herkes yediden yetmişe dövizi konuşuyor. Türkiye ne zaman döviz konuşmaktan vazgeçecek? Yakında herhalde. Şu nedenle: Enflasyonun yüksek olduğu ortamlarda insanlar sabit kalan bir değere ihtiyaç duyuyorlar. Her şeyin fiyatı değişiyor ama sabit kalan değer döviz. O yüzden insanlar gelecekle ilgili fiyatlandırmalarını döviz üzerinden yapıyor. Mesela iki yıl önce bir evin fiyatı 100 bin dolar ise ve bu 100 bin dolar 65 milyar TL ediyorsa, buna karşılık şu anda evin fiyatı 135 milyar TL. ise insanın kafası karışıyor. Çünkü bir anlam ifade etmiyor. Ama evin fiyatı iki sene içinde 85 bin dolara düşüyorsa, insanlar diyor ki; ben zarar ediyorum. Ancak enflasyonsuz bir Türkiye de insanlar artık döviz konuşmayacak. Çünkü

geçmişte hatırladığımız TL, bugünkü TL. ve gelecekteki TL. birbirinden çok farklı olmayacak. Dünya piyasalarında da bir tedirginlik var. Petrol fiyatları yükseliyor, FED faiz artışına gideceğini açıkladı. MB nin bu gelişmelere karşı bir hazırlığı var mı? Biz onları veri olarak kabul etmek zorundayız. Tabi petrol fiyatlarındaki artışın içeriye geç yansıması, faiz dışı fazla dediğimiz miktarın azalmasına yol açıyor. Maliye politikasında bir gevşeme yaratabilir. İkinci sakıncası ise eğer petrol fiyatları artmaya devam ederse ya da arttığı seviyelerde uzun süre kalırsa ve biz bunu içeriye uzun süre yansıtmazsak insanların alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi de gecikir. O da Türkiye nin rekabet gücünü azaltır. FED konusuna gelince... Ben FED in faiz artıracağını zannetmiyorum. Neden? Zaten FED in satır arasında faiz artıracağını imâ etmesi bile, faizlerin artışına neden oldu. Yani amaç gerçekleşti. Bundan sonra niye artırsın? ABD nin kamu açığı 550 milyar dolar. FED in artmış faizler üzerine bir kez daha faiz artışına gitmesi ABD nin borçlanma maliyetini yükseltecektir. Üstelik savaş var ortada. İkinci defa faiz artışına giderek ekonomiyi daraltmak hiç kimsenin işine yaramaz. Amerika nın gelirlerinin önemli bir kısmı dolaylı vergilerden oluşuyor. Dolayısıyla büyümeye son derece duyarlı. Ekonomik büyüme azaldığı taktirde gelirler azalacak. O zaman da vergi oranları artacak. Bu sefer de ekonomi küçülecek. Ama yine de tedbir alıyorsunuzdur... Biz mümkün olduğunca kura az müdahale ederek dalgalı kur politikasını götürmek isteyen bir merkez bankasıyız. Kura müdahale ettiğimiz zamanlar oluyor; ama bu durumlar çok istisnai. Türkiye de sermaye çıkışı olduğu ortamda, rezervleri güçlendirmek için piyasadan döviz almamız lazım. Bu da TL. nin değerini sistemli şekilde düşürmek demektir. Onun için dalgalı kur politikasında piyasa kendi dengesini bulmalı. FED in faiz artışı Türkiye gibi ülkelerden yeni bir sermaye çıkışına yol açacaksa, tabi ki bu sermaye çıkışının doğal sonucu olarak TL. değer kaybedecek. Biz TL. yi korumak için döviz satarsak rezervlerimizde önemli bir azalma olur. Rezervleri giderek azalan bir merkez bankasının kur politikası da ortadan kalkmış olur. Biz müdahale etmedik mi, ettik. Sabahtan 4, öğleden sonra 5 milyon dolar. Ama bir şey daha yaptık. Dedik ki; döviz deposu faizlerini yüzde 6 ya indirdik. Bankalar bizden bir haftalığına belli bir miktar dahilinde borçlanabilirken, bunun için ödeyecekleri faiz yüzde 6 oldu. Piyasaları asıl rahatlatan budur. Merkez Bankası ve ihracatçılar döviz fiyatları konusunda sık sık karşı karşıya geliyor. Buna karşılık MB Başkanı kur riskini azaltmak isteyen ihracatçıların artık vadeli işlemler piyasasını kullanmayı öğrenmesi gerektiğini ifade etti. Sizce heading, forward, futures, swap gibi yöntemler ihracatçının derdine çare olabilir mi? Türkiye nin finans yapısı buna uygun değil. Bu tür enstrümanları

kullanmak için o enstrümanların piyasada olması lazım. Şu anda enstrümanların arzı yeterli değil. Neden? Çünkü Hazine kağıdının vadesi çok kısa. Ne zaman bunu uzatırız derseniz, ne zaman ki bankaların aktif vadesi üç seneye çıkar, o zaman futures, swap, heading gibi enstrümanların arzı artar. İhracatçı da ithalatçı da kullanır. O zaman ihracatçıların bu konudaki isyanlarını haklı mı buluyorsunuz? Şu anda Türkiye de istihdam piyasası inanılmaz derecede esnek. Reel ücretler inanılmaz derecede düşük. Dolayısıyla ihracatçı da vergilerden önemli avantaj elde ediyor. Dahilde İşleme Rejimi ndeki fire oranları nedeniyle başka avantajlar da elde ediyorlar. Şu anda bence sıkıntıda olan kesim ihracatçı değil, küçük üreticiler, ara malı üretenler sıkıntıda. Çünkü ithalata baktığınızda asıl patlama ara malda var. Dolayısıyla ihracatçımız ara malını KOBİ lerden almak yerine yurtdışından ithal etmeyi tercih ediyor. Asıl Türkiye için endişe veren ihracatçının sıkıntıya düşecek olması değil, içerdeki sanayiye ara malı üretenlerin zor durumda kalmasıdır. Merkez Bankası olarak önünüzü ne kadar görebiliyorsunuz? İnsanların önünü görebilmesi için bir tek kural var: Türkiye bilançosunun aktif ve pasif vadesi. Hazine nin borç stoğunun ortalama vadesi ne kadarsa Türkiye o kadar önünü görür. O zaman Merkez Bankası olarak sadece önümüzdeki 12 ayı mı görebiliyorsunuz? Başka çaresi yok. İç borç vadesi en kaba hesapla 14-15 ay. Demek ki insanlar en fazla 15 ay önünü görebiliyor. Demek ki, Hazine iç borçlarda vadeyi artırabilir, piyasa vade artışına taraftar olur, önümüzü görmek de o kadar uzar. Ama sizin de bir borçlanma projeksiyonunuz vardır. Ona göre planlama yapıyorsunuzdur? Var tabi... Yüzde 6,5 lik faiz dışı fazla da o projeksiyondan çıkan sonuç. Şimdi Maastricht Kriterleri ne göre toplam borcumuz GSMH nin yüzde 60 ı olmalı Ama Türkiye de bu oran şu sıralar yüzde 70 civarında. Yakın ama, bu konuyu kurdaki artış oranı çok fazla etkiliyor. İkincisi bu oranın hesaplanmasında işlenmiş faizler dikkate alınmıyor. İşlenmiş faizlerle hesapladığımızda farklı sonuçlar çıkabilir. Mesela dilekçe hakkı var artık. Hiç kimse işlenmiş faizlerle toplam borcumuzun ne olduğunu sormuyor? Enflasyonun kaynağı bir ekonominin yapısındaysa, o yapıyı enflasyon yaratmayacak bir duruma getirmek zaman alıyor. Bu uzun bir süreç ve o sürecin ortasında sıfır atmaya kalkışırsanız, bu operasyon hüsranla sonuçlanır. Yüzde 12 lik enflasyon hedefi, maliye politikası ya da gelirler politikasında sapma nedeniyle gerçekleşmez ve daha yukarı giderse altı sıfır atmanın hiçbir kredibilitesi kalmaz İnsanların önünü görebilmesi için bir tek kural var: Türkiye bilançosunun

aktif ve pasif vadesi. Hazine nin borç stoğunun ortalama vadesi ne kadarsa Türkiye o kadar önünü görür. İç borç vadesi en kaba hesapla 14-15 ay. Demek ki insanlar en fazla 15 ay önünü görebiliyor. Şimdi yüzde 6,5 lik faiz dışı fazlanın anlamı özel kesimden kamu kesimine GSMH nin yüzde 6,5 i kadar bir miktarın transfer edilmesi demek. Bunun da anlamı özel kesimin iç talebi canlandıracak gücü önemli ölçüde azalıyor. Devlet de üç yıldır kamu kesiminin maaşlarına enflasyon üzerinde zam yapmıyor. Bu da zaten iç talebin kontrolüne ikinci bir destek unsuru oluyor.