TÜRKİYE DE YOKSULLUĞUN ÖLÇÜLMESİ



Benzer belgeler
Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır?

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE

İkinci Öğretim. Küreselleşme ve Yoksulluk

TÜRKİYE HANGİ SIRADA? İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ NE GÖRE. Dr. Ayşe Betül YAPA. 68 Aralık Giriş

Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (EUİGE)

Tablo 26. Kullanılabilir Gelire göre Sıralı %20 lik Grupların Toplam Tüketim Harcamasından Aldığı Pay

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme

Üç boyut üzerinden hesaplanmaktadır:

Araştırma Notu 16/191

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

Türkiye de Katastrofik Sağlık Harcamaları

2010 YILINDA TÜRKİYE DE

Kaynak: KGM, Tesisler ve Bakım Dairesi, 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi. Harita 16 - Türkiye 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi

Yoksulluk Analizi: Türkiye, Kent ve Kır

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

1. GENEL EKONOMİK GÖSTERGELER

AYDIN TİCARET BORSASI

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Araştırma Notu 14/163

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ.

AYDIN TİCARET BORSASI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI. Yönetici Özeti

Türkiye İnsani Gelişme Raporu ndaki İnsani Gelişme Endeksi (İGE) Değerleri ve Sıralamadaki Değişiklikler

A N A L İ Z. Bölgesel ve Mevsimsel Konut Fiyat Endeksi Karşılaştırması. FurkanBEŞEL

ENFLASYON YOKSULU VURUYOR. Yönetici özeti

TÜRKİYE DE FARKLI GELİR GRUPLARI İÇİN ENFLASYON DEĞERLERİNİN ANALİZİ

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

BİLGİ TOPLUMU İSTATİSTİKLERİ 2010

Türkiye de Sosyal Koruma Harcamaları:

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış

Araştırma Notu 17/206

İktisadi Yönelim Anketi ve Reel Kesim Güven Endeksi ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

GÜNEY İN YÜKSELİŞİ: FARKLILIKLAR DÜNYASINDA İNSANİ GELİŞME İnsani Gelişme Raporu ndaki muhtelif göstergelerle ilgili açıklama notu

Gelir Dağılımı. Gelir dağılımını belirleyen faktörler; Adil gelir dağılımı - Gelir eşitsizliği. otonus.home.anadolu.edu.tr

C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

BELEDİYE VERİLERİNE AİT İSTATİSTİKLERİN EŞLEŞTİRİLMESİ (MAPPING) ÇALIŞMASI. Doç. Dr. H. Hakan Yılmaz Ankara

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

AYDIN TİCARET BORSASI

ULAŞIM. MANİSA

Araştırma Notu #002 HER HARCAMA DÜZEYİ İÇİN FARKLI ENFLASYON. Seyfettin Gürsel ve Nazan Şak. Yönetici Özeti

TÜRK-İŞ Haber Bülteni

T.C. Kalkınma Bakanlığı

AK Parti Hükümetlerinin Yoksullukla Mücadele Performansı ve Sosyal Devlet

Türkiye deki Ar-Ge Faaliyetlerinde Son Durum

İnsani Gelişme Endeksinin Türkiye Açısından İncelenmesi

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

2014 yılı performansı

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

TÜRK-İŞ Haber Bülteni

AYDIN TİCARET BORSASI

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

Araştırma Notu 12/134

TÜRKİYE DE İLLERİN YOKSULLUK RİSKİNİN ÖLÇÜLMESİ ÜZERİNE BİR YÖNTEM ÖNERİSİ

İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ

Türkiye de Erken Çocukluk Gelişimi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri Yolunda Gelişmeler. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Yıldız YAPAR.

Banka Kredileri Eğilim Anketi ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

TÜRK-İŞ in verileri temel alındığında mutfak enflasyonu ndaki değişim 2016 Mayıs ayı itibariyle şöyle gerçekleşti:

AYDIN TİCARET BORSASI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

AYDIN TİCARET BORSASI

TÜRK-İŞ Haber Bülteni

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK KATILIM VE FIRSATLARDA CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN SOSYOEKONOMİK VE KÜLTÜREL DEĞİŞKENLERLE İLİŞKİSİ. Aslı AŞIK YAVUZ

2015 Haziran ENFLASYON RAKAMLARI 3 Temmuz 2015

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

Dünya Nüfus Günü, 2013

1. Enflasyon. Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı TARİH: 12 TEMMUZ 2017 KONU: MYK BİLGİLENDİRME NOTU

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

Dr. Yücel ÖZKARA, BSTB Verimlilik Genel Müdürlüğü Doç. Dr. Mehmet ATAK, Gazi Ün. Endüstri Müh. Bölümü

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, TÜRKİYE DE KIRSAL YERLERDE YOKSULLUK.

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

T.C. Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü. İzleme, Değerlendirme ve Analiz Dairesi AĞRI İL RAPORU

Artan Sağlık Harcamaları Temel Sağlık Göstergelerini Nasıl Etkiliyor? Selin Arslanhan Araştırmacı

TÜRKİYE DE 2013 YILINDA ENFLASYON YEŞİM CAN

İçindekiler kısa tablosu

AYDIN TİCARET BORSASI

Araştırma Notu 14/162

Araştırma Notu 16/190

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

BIST BAP ENDEKSLERİ BIST BAP FİYAT / PERFORMANS ENDEKSLERİ

AYDIN TİCARET BORSASI

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

Transkript:

Yayın No: 2880 TÜRKİYE DE YOKSULLUĞUN ÖLÇÜLMESİ Uzmanlık Tezi Eda DOĞAN BÖLGESEL GELİŞME VE YAPISAL UYUM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Nisan 2014

TEŞEKKÜR Tezin hazırlanması aşamasındaki yoğun iş temposuna rağmen bana rehberlik yapmayı kabul eden Planlama Uzmanı Sayın Nuri Barış TARTICI ya, Tez çalışması boyunca yol gösterici ve yapıcı bir yaklaşım ile destek veren Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Sayın Nahit BİNGÖL ve İzleme, Değerlendirme ve Analiz Dairesi Başkanı Sayın Kamil TAŞCI ya, Çalışmaya ilişkin yorum ve değerlendirmeleri için Planlama Uzmanı Sayın Hande HACIMAHMUTOĞLU na, Teze ilişkin görüşlerini paylaşmanın yanı sıra sağladığı manevi destekten ötürü Planlama Uzmanı Sayın Aycan YÜKSEL e, Tez hazırlama süreci boyunca destekleriyle yardımcı olan değerli arkadaşlarım Selen ARLI YILMAZ, Ümran ERGENÇ PAŞALIOĞLU ve Tülay YILDIRIM KÜÇÜKÖNDER e, Her zaman olduğu gibi bu süreçte de anlayış ve destekleriyle bana güç veren sevgili ailem ve eşime en içten teşekkürlerimi sunarım. i

ÖZET Planlama Uzmanlığı Tezi TÜRKİYE DE YOKSULLUĞUN ÖLÇÜLMESİ Eda DOĞAN Yoksulların mekânsal dağılımının özelliklerinin belirlenmesi yoksullukla mücadele programlarının isabetli bir şekilde tasarlanması ve kaynakların etkin yönlendirilmesi açısından önemli bir önkoşuldur. Bu kapsamda, bu çalışmada, Türkiye nin yoksulluk düzeyi ve profili mekânsal olarak incelenerek hangi bölgede hangi tür yoksulluğun ön planda olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada gelir yoksulluğu ve insani yoksulluk ayrı ayrı ele alınmıştır. İlk olarak, gelir yoksulluğunun seçilmiş göstergeler itibarıyla bölgelerde değişimi incelenmiş ve gelir yoksulluğu profili çıkarılmıştır. İkinci olarak, insani yoksullukla ilişkili göstergeler kullanılarak il bazında oluşturulan bir insani yoksulluk endeksi hesaplaması yoluyla insani yoksulluk ölçümü yapılmıştır. Söz konusu endeks değerlerine göre iller yedi kademeye ayrılmış ve kademeler bazında değerlendirmeler sunulmuştur. Gelir yoksulluğu başlığı altında yapılan değerlendirmelerde cinsiyet dışındaki tüm göstergelere göre yoksul ve yoksul olmayan kesimlerin özellikleri bölgelerde farklılaşmaktadır. Bölge düzeyinde gerçekleştirilen analizlerde Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi nde, yoksulluk oranının daha düşük olmasının beklendiği gruplar (eğitimli nüfus, ücretli ve maaşlı çalışanlar vb.) içinde de yoksulluk oranının yüksek olduğu görülmüştür. Bu durum bölgede söz konusu grupların da hedef gruplar içinde yer alması gerektiğini göstermektedir. İnsani yoksulluk endeksine göre oluşturulan gruplara bakıldığında ise birinci grup illeri oluşturan Şanlıurfa, Ağrı, Muş ve Şırnak ın neredeyse tüm göstergeler itibarıyla yoksul durumda olduğu görülmektedir. Söz konusu illerin yoksullukla mücadelede öncelikli iller olarak belirlenmesi, yoğun ve çok boyutlu programların tasarlanarak bu illerde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında, kimi illerin bulundukları gruptan daha yoksul gruplardaki illerin gerisinde kaldığı göstergeler de mevcuttur. Burada yer verilen değerlendirmeler, hangi ilin hangi göstergeler itibarıyla yoksul durumda olduğunu ortaya koymakta ve geliştirilecek politika ve programlarda hedef kitlenin belirlenmesi ve kamu yatırımlarının yönlendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Anahtar kelimeler: yoksulluk, yoksulluğun ölçülmesi, gelir yoksulluğu, insani yoksulluk, temel bileşenler analizi, yoksulluk endeksi. ii

ABSTRACT Thesis for Planning Expertise MEASUREMENT OF POVERTY IN TURKEY Eda DOĞAN Determining the features of the territorial distribution of the poor is an important prerequisite to design programs to fight against poverty in an effective way and to allocate the resources efficiently. In this context, by studying the level and profile of poverty, this study tries to determine the types of poverty standing out in different regions of Turkey. The study investigates income poverty and human poverty separately. Firstly, the regional differences with respect to income poverty and selected indicators are studied and income poverty profile is developed. Secondly, human poverty is measured by calculating a provincial human poverty index using the indicators deemed relevant to human poverty. Turkish provinces are divided into seven categories according to their index values and some assessments are made based on the categories. In the assessments under the income poverty, the poor and the non-poor have different features in different regions according to all indicators except the gender. In the regional analyses, it has been seen that in Northeastern Anatolia the poverty rate is high among the groups which are expected to have lower poverty rates (such as educated people, fee-earners and salaried employees). This result proves that these groups should also be considered in target groups. When the groups that are formed according to human poverty index are investigated, it can be seen that Şanlıurfa, Ağrı, Muş and Şırnak, which are in the first group, are poor with respect to almost all indicators. These provinces should be identified as the priority provinces in fighting against poverty; intensive and multi-dimensional programs should be designed and implemented in these provinces. Additionally, there are some provinces that lag behind the provinces that are in a higher poverty group with respect to some indicators. These assessments reveal which provinces are poor with regard to which indicators and are important in terms of determining the target groups under the policies and programs to be developed and directing public investments. Key words: poverty, measurement of poverty, income poverty, human poverty, principal components analysis, poverty index. iii

İÇİNDEKİLER Sayfa No TEŞEKKÜR... i ÖZET... ii ABSTRACT... iii TABLOLAR... vi GRAFİKLER... viii HARİTALAR... viii KISALTMALAR... ix GİRİŞ... 1 1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE... 6 1.1. Yoksulluk Kavramı... 6 1.1.1. Yoksulluğun tanımı... 6 1.1.2. Temel kavramlar... 9 1.1.3. Yoksulluğu belirleyen faktörler... 11 1.2. Yoksulluğun Ölçülmesi... 13 1.2.1. Gelir yoksulluğunun ölçülmesi... 13 1.2.2. İnsani yoksulluğun ölçülmesi... 18 1.3. Yoksullukla Mücadele Politikaları... 24 2. TÜRKİYE DE YOKSULLUĞUN GENEL GÖRÜNÜMÜ... 30 2.1. Yoksulluğun Ölçülmesi... 30 2.1.1. Mutlak yoksulluk... 32 2.1.2. Göreli yoksulluk... 35 2.1.3. İnsani yoksulluk... 40 2.2. Yoksullukla Mücadele Politikaları... 42 2.3. Türkiye de Yoksulluk Üzerine Yapılmış Bazı Çalışmalar... 49 3. GELİR YOKSULLUĞU... 53 3.1. Veri ve Yöntem... 53 3.2. Düzey 1 Bölgeler İtibarıyla Türkiye nin Yoksulluk Profili... 55 3.2.1. Yerleşim yeri... 55 3.2.2. Cinsiyet... 58 3.2.3. Yaş grubu... 60 3.2.4. Eğitim... 63 3.2.5. Sağlık... 65 3.2.6. İşteki durum... 67 3.2.7. Hanehalkının oturduğu konutun özellikleri... 69 3.2.8. Diğer göstergeler... 72 3.3. Bölüm Değerlendirmesi... 79 4. İNSANİ YOKSULLUK... 84 4.1. Veri ve Yöntem... 84 4.2. Analiz Sonuçları... 89 4.3. İnsani Yoksulluk Endeksine Göre İl Grupları... 98 4.4. İnsani Yoksulluk Endeksi ile Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksinin Karşılaştırması... 123 4.5. İnsani Yoksulluk ile Gelir Yoksulluğunun Birlikte Değerlendirilmesi... 126 GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ... 130 iv

EKLER... 135 KAYNAKLAR... 153 DİZİN... 159 v

TABLOLAR Sayfa No Tablo 1.1. Yoksulluğu Belirleyen Temel Faktörler... 12 Tablo 1.2. Örnek A ve B Ülkelerinde Yoksulluk Açığı Oranı... 15 Tablo 1.3. Birleşik Gösterge Oluşturulmasında Kullanılan Bazı Yöntemlerin Avantaj ve Dezavantajları... 23 Tablo 1.4. Binyıl Kalkınma Amaç ve Hedefleri... 27 Tablo 2.1. Dünyanın Farklı Bölgelerinde Yoksulluk Oranları (1)... 30 Tablo 2.2. Yoksulluk Sınırı Yöntemlerine Göre Fertlerin Yoksulluk Oranları... 33 Tablo 2.3. Yerleşim Yerine Göre Yoksulluk Oranları... 34 Tablo 2.4. Harcama Bazlı Yoksulluk Sınırı Yöntemine Göre Fertlerin Yoksulluk Oranları... 36 Tablo 2.5. Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırı, Yoksul Sayıları ve Yoksulluk Oranları... 37 Tablo 2.6. Türkiye İçin Hesaplanan Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırına Göre Bölgesel Yoksulluk Oranları... 38 Tablo 2.7. Türkiye İçin Hesaplanan Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırına Göre Bölgesel Yoksul Sayıları... 39 Tablo 2.8. Bölgeler İçin Hesaplanan Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırlarına Göre Bölgesel Yoksulluk Oranları... 39 Tablo 2.9. Bölgeler İçin Hesaplanan Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırlarına Göre Bölgesel Yoksul Sayıları... 40 Tablo 3.1. Yerleşim Yerine Göre Yoksulluk Oranları... 56 Tablo 3.2. Yoksul ve Yoksul Olmayan Nüfusun Yerleşim Yerine Göre Dağılımı... 57 Tablo 3.3. Cinsiyete Göre Yoksulluk Oranları... 59 Tablo 3.4. Yoksul ve Yoksul Olmayan Nüfusun Cinsiyete Göre Dağılımı... 60 Tablo 3.5. Yaş Grubuna Göre Yoksulluk Oranları... 61 Tablo 3.6. Yoksul ve Yoksul Olmayan Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı... 62 Tablo 3.7. Eğitim Durumuna Göre Yoksulluk Oranları... 64 Tablo 3.8. Yoksul Nüfusun Eğitim Durumuna Göre Dağılımı... 65 Tablo 3.9. Yoksul Nüfus İçinde Doktora ve Diş Hekimine Başvuramayanların Oranları... 66 Tablo 3.10. İşteki Duruma Göre Yoksulluk Oranları... 67 Tablo 3.11. Yoksul Nüfusun İşteki Duruma Göre Dağılımı... 68 Tablo 3.12. Oturulan Konuttaki Mülkiyet Şekline Göre Yoksulluk Oranları... 69 Tablo 3.13. Yoksul Nüfusun Oturulan Konuttaki Mülkiyet Şekline Göre Dağılımı. 70 Tablo 3.14. Oturulan Konutun Isıtma Sistemine Göre Yoksulluk Oranları... 71 Tablo 3.15. Yoksul Nüfusun Oturulan Konutun Isıtma Sistemine Göre Dağılımı... 72 Tablo 3.16. Cep Telefonu ve Otomobil Sahipliğine Göre Yoksulluk Oranları... 73 Tablo 3.17. Yoksul Nüfusun Cep Telefonu ve Otomobil Sahipliğine Göre Dağılımı... 75 Tablo 3.18. Bilgisayar ve İnternet Sahipliğine Göre Yoksulluk Oranları... 76 Tablo 3.19. Yoksul Nüfusun Bilgisayar ve İnternet Sahipliğine Göre Dağılımı... 77 Tablo 3.20. Bir Haftalık Tatili Karşılama ve İki Günde Bir Et, Tavuk ya da Balık İçeren Yemek Yeme Durumuna Göre Yoksulluk Oranları... 78 vi

Tablo 3.21. Yoksul Nüfusun Bir Haftalık Tatili Karşılama ve İki Günde Bir Et, Tavuk ya da Balık İçeren Yemek Yeme Durumuna Göre Dağılımı... 79 Tablo 3.22. Bölgelerde Yoksulluk Oranının Yüksek Olduğu Alanlar... 81 Tablo 4.1. İnsani Yoksulluk Göstergeleri... 86 Tablo 4.2. Kaiser-Meyer-Olkin ve Barlett Testleri... 89 Tablo 4.3.Temel Bileşenler Tablosu... 90 Tablo 4.4.Temel Bileşenler Yük Matrisi... 91 Tablo 4.5. İllerin İnsani Yoksulluk Endeks Değerleri ve Sıralaması... 94 Tablo 4.6. İnsani Yoksulluk Endeksine Göre İllerin Gruplandırılması... 96 Tablo 4.7. Seçilmiş Göstergelere Göre İl Grupları... 99 Tablo 4.8. İl Gruplarının Türkiye Ortalamasının Gerisinde Olduğu Alanlar... 104 Tablo 4.9. Göstergelere Göre İl Gruplarında Alınan En Yüksek ve En Düşük Değerler... 107 Tablo 4.10. İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (2011)... 125 Tablo 4.11. Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırına (Bölgeler İçin Hesaplanan) Göre Bölgesel Yoksulluk Oranları, 2011... 126 Tablo 4.12. Yoksulluk Derecelerine Göre İller... 128 vii

GRAFİKLER Sayfa No Grafik 2.1. İnsani Gelişme Endeksi Eğilimi... 41 Grafik 4.1. İnsani Yoksulluk Endeksine Göre İller... 95 Grafik 4.2. Grupların Ülke Nüfusu İçindeki Payı... 98 Grafik 4.3. Gruplara Göre Bağımlılık Oranları... 100 Grafik 4.4. Gruplara Göre Eğitim Göstergeleri... 101 Grafik 4.5. Gruplara Göre Sağlık Göstergeleri... 102 Grafik 4.6. Gruplara Göre Konut Göstergeleri... 103 HARİTALAR Sayfa No Harita 4.1. İnsani Yoksulluk Endeksine Göre İllerin Gruplandırılması... 97 viii

KISALTMALAR AB ABD Bkz. BTK ÇBYE DAP DPT FGT GAP GSYH GYKA HBA KMO ILO İGE İYE MEB OECD OPHI SEGE SGK SGP SHÇEK SODES SRAP SYDV SYDTF TL TÜİK : Avrupa Birliği : Amerika Birleşik Devletleri : Bakınız : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu : Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi : Doğu Anadolu Projesi : Devlet Planlama Teşkilatı : Foster-Greer-Thorbecke : Güneydoğu Anadolu Projesi : Gayrı Safi Yurtiçi Hâsıla : Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması : Hanehalkı Bütçe Anketi : Kaiser-Meyer-Olkin : Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labor Organization) : İnsani Gelişme Endeksi : İnsani Yoksulluk Endeksi : Milli Eğitim Bakanlığı : Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organization for Economic Co-operation and Development) : Oxford Poverty & Human Development Initiative : Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi : Sosyal Güvenlik Kurumu : Satın alma Gücü Paritesi : Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü : Sosyal Destek Programı : Sosyal Riski Azaltma Projesi : Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı : Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu : Türk Lirası : Türkiye İstatistik Kurumu UNDP : Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (United Nations Development Programme) ix

vb. ve ark. YPK : ve benzeri : ve arkadaşları : Yüksek Planlama Kurulu x

GİRİŞ İkinci Dünya Savaşı nın ardından dünyanın büyük ekonomilerinin girdiği büyüme yarışı, milli gelir artışını ekonomi politikalarının odak noktası haline getirmiştir. Bu dönemde ekonomik büyüme hızının kalkınma düzeyinin temel belirleyicisi olduğu görüşü hâkimdir. Ancak 1970 li yıllara girilirken salt iktisadi büyümeyi hedefleyen ekonomi politikalarının olumsuz etkileri belirginleşmeye başlamıştır. Milli gelirin ülke içinde farklı sosyal gruplar ve mekânsal birimler arasındaki dengesiz dağılımı birçok ülkede kronik hâl almıştır. Bu durum, refahın ekonomik büyümenin doğrudan ve kesin belirleyici etkisi altında olduğuna yönelik determinist anlayışı sorgulamaya açmıştır. Ekonomik büyümenin mekânda dengesiz dağılımı ve refah artışının sosyal gruplara farklı düzeylerde yansıması, milli gelir düzeyinin yanında gelirin dağılımı ve gelir dağılımına bağlı olarak yoksulluğa ilişkin politikaların önem kazanmasına neden olmuştur. Bu doğrultuda, yoksullukla mücadele kamu politikalarında önem kazanmış; yoksulluğun ölçülmesi ve temel dinamiklerinin anlaşılmasına ilişkin çalışmalar ön plana çıkmıştır. Yoksulluk, başlarda yalnızca yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli gıda harcaması dikkate alınarak tanımlanırken sonraki çalışmalarda gıdanın yanı sıra temel eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, giyim ve barınma gibi gıda dışı ihtiyaçların karşılanamaması durumu da yoksulluk tanımı kapsamına alınmıştır. En kapsamlı yoksulluk tanımına ise Amartya Sen tarafından öne sürülen ve açlık, sağlıksızlık, cahillik, kötü barınma koşulları gibi her insanın mutlaka kaçınmak isteyeceği durumlardan kaçınabilme yetisi olarak tanımlanan yapabilirlik (capabilities) kavramı ile ulaşılmıştır. Günümüzde Birleşmiş Milletler tarafından, Sen in yapabilirlik kavramı doğrultusunda ve 1997 İnsani Gelişme Raporu nda ortaya atılan, insanların kabul edilebilir yaşam koşullarında özgür, haysiyetli, kendine ve başkalarına saygılı, uzun ve sağlıklı bir hayat sürdürebilmeleri için gerekli fırsat ve seçeneklerden mahrum olması şeklinde tanımlanan insani yoksulluk kavramı tüm dünyada kabul görmektedir. Bu itibarla, yoksulluğun gelir boyutunun yanı sıra sosyal, kültürel, siyasi boyutları gibi diğer yönleriyle birlikte ele alınması gerekmektedir. 1

Yoksulluk olgusunun karmaşık ve çok boyutlu yapısı, yoksulluğun temel dinamiklerinin anlaşılmasını güçleştirmektedir. Gerçekten, farklı sosyal gruplar (kadınlar, engelliler, yaşlılar vd.) için yoksulluk farklı dinamiklerle ortaya çıkmaktadır. Benzer şekilde, ülkeler arasında ve ülke içinde bölgeler arasında yoksulluk farklı biçimlerde ve düzeylerde görülmektedir. Dolayısıyla, yoksullukla mücadele politikalarının oluşturulmasında ve sonuçlarının değerlendirilmesinde önemli bir önkoşul yoksulluk düzeyinin yanında profilinin de belirlenmesidir. Nitekim son dönem yoksulluk yazınında, yoksullukla mücadelede makro yaklaşımların yerine spesifik ve detaylı politikalar üretilmesi görüşü ön plana çıkmaktadır. Şenses (2009:240), yoksullukla mücadele programlarının etkinliği ve başarısı için temel koşullardan birinin program ve politikaların hedeflediği yoksul kitlenin iyi belirlenebilmesi olduğunu belirtmektedir. Karlan ve Appel (2012:5) ise yoksulluğa çoğu zaman spesifik problemlerin neden olduğunu ve bu problemleri doğrudan hedef alan çözümlerin üretilmesinin yoksullukla mücadele çabalarının başlangıç noktası olması gerektiğini ileri sürmektedir. Benzer şekilde, Banerjee ve Duflo (2011:12) yoksulluğun birkaç temel problemin etkileşiminin sebep olduğu bir durum olduğunu ve bu belirli problemlere yönelik çözüm üretilmesinin insanların yoksulluk kısır döngüsünden çıkarılabilmesi için gerekli olduğunu belirtmektedir. Bu çalışmalar yoksullukla ilişkili olan spesifik faktörlerin tespitinin yoksullukla mücadelede kritik öneme sahip olduğu görüşünü vurgulamaktadır. Bunun yanında, yoksul kitlenin anlaşılmasında, kimlerin hangi alanda yoksul olduğunun belirlenmesi kadar yoksulluğun mekânsal dağılımının anlaşılması da önemlidir. Ancak bu şekilde etkili politikalar uygulanabilecek, kaynak yönetimi etkin şekilde gerçekleştirilebilecektir. Bigman ve Fofack (2000:143), özellikle gelişmekte olan ülkelerde yoksullukla mücadelede coğrafi hedeflemenin 1 kaynak tahsisinde önemli bir seçenek olabileceğine dikkat çekmektedir. Buna göre, daha küçük coğrafi birimlerde nüfus daha homojen bir yapıya sahip olacak ve bu birimler hedeflenerek yürütülen programların etkinliği artacaktır. Benzer şekilde, Elbers ve ark. (2004), üç 1 Yoksullukla mücadele programlarında coğrafi hedeflemenin temel gerekçesi, coğrafi bölgeler arasında yaşam standartları bakımından büyük farklılıkların bulunması ve yoksulluğun bazı bölgelerde yoğunlaşmış olmasıdır (Bigman ve Fofack, 2000:134). 2

ülkeye 2 ait veriyi kullanarak yaptıkları çalışmada daha küçük idari birimler hedeflendiğinde kaynak kullanımında etkinliğin arttığı sonucuna ulaşmışlardır. Bu kapsamda, bu çalışmada, Türkiye de yoksulluk düzeyi ve profili mevcut verilerin imkân tanıdığı ölçüde mekânsal dağılımıyla incelenerek bölge ve illerde hangi tür yoksulluğun ön planda olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Çok boyutlu bir yapı arz eden yoksulluk olgusu çoğunlukla gelir bazlı yapılan çalışmalarla ele alınmakta; kolay anlaşılır ve ölçülebilir olması sebebiyle, parasal gelir ve tüketim harcamaları yaygın olarak kullanılan yoksulluk göstergeleri olmaya devam etmektedir. Bu şekilde, gelir yoksulluğu ölçülmektedir. Bununla birlikte, yeterli gelirin kişilerin belirli bir refah seviyesini sağlayacak yetenekleri geliştirmesini sağlayacağı, kişinin yeteneklerinin artmasının ise gelir artışına yol açacağı düşüncesinden hareketle, gelir yoksulluğu ve insani yoksulluğun birlikte ele alınması ve tamamlayıcı bilgiler olarak kullanılması uygun görünmektedir. Bu doğrultuda, bu çalışmada yoksulluk, gelir yoksulluğu ve insani yoksulluk başlıkları altında incelenmiştir. Çalışmada Türkiye de yoksulluk, il ve Düzey 1 bölgeler 3 bazında incelenmektedir. Ülke geneli için bölge bazında gelir yoksulluğu incelenirken il bazında insani yoksulluk ölçümü yapılmaktadır. Gelir yoksulluğuna ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması (GYKA) sonuçlarına dayanarak, Türkiye ve Düzey 1 bölgeler bazında açıklanmaktadır. Bu çalışmada, GYKA ya ait ham veriler kullanılarak gelir yoksulluğunun seçilmiş göstergeler itibarıyla bölgelerde değişimi incelenmiş ve gelir yoksulluğunun profili çıkarılmıştır. İkinci olarak, insani yoksulluğun farklı boyutlarıyla ilgili değişkenler alınarak il bazında hesaplanan bir insani yoksulluk endeksi yoluyla insani yoksulluk ölçümü yapılmıştır. 2 Madagaskar, Ekvador ve Kamboçya. 3 Türkiye de bölgeler, Avrupa Birliği (AB) düzenlemeleriyle de uyum sağlayacak şekilde, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (İBBS) göre sınıflandırılmıştır. Bu çalışma ile iller Düzey 3 bölge olarak; sosyoekonomik özellikler bakımından benzer komşu illerin nüfus büyüklüğü de dikkate alınarak gruplandırılmasıyla 26 Düzey 2 bölge ve Düzey 2 bölgelerin gruplandırılması ile 12 Düzey 1 bölge tanımlanmıştır. Bu sınıflama, 28/08/2002 tarih ve 2002/4720 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulanmaya başlanmıştır. İBBS ye göre bölgeler Ek 1 de verilmektedir. 3

Çalışmanın ilk bölümünde, yoksulluk yazınında yer bulmuş yoksulluk tanımları verilmiş ve yoksulluk ölçüm yöntemleri tanıtılmıştır. Ayrıca, yoksulluğu belirleyen faktörlere değinilmiş ve yoksullukla mücadele politikaları ana hatlarıyla özetlenmiştir. İkinci bölümde Türkiye için hesaplanan yoksulluk oranları sunulmuştur. Ayrıca, Türkiye de uygulanan yoksullukla mücadele politikalarına değinilmiş ve yoksulluk konusunda yapılan çalışmalara örnekler verilmiştir. Üçüncü bölümde, gelir yoksulluğu ele alınmıştır. TÜİK tarafından sonuçları açıklanan GYKA ya ait ham veriler kullanılarak Düzey 1 bölgeler bazında gelir yoksulluğunun seçilmiş göstergeler itibarıyla bölgeler arasında değişimi incelenmiş ve gelir yoksulluğunun profili çıkarılmıştır. Bu kapsamda; kır-kent, cinsiyet, yaş grubu, eğitim, sağlık, işteki durum, oturulan konutun özellikleri, cep telefonu, bilgisayar, internet ve otomobil sahipliği ile evden uzakta bir haftalık tatili karşılayabilecek durumda olup olmama ve iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek yiyip yiyememe durumuna ilişkin verilere göre yoksul olma durumları incelenmiştir. Bu şekilde, yoksulluğun bölgeler arasında ve farklı göstergelere göre nasıl farklılaştığı belirlenmeye çalışılmıştır. Burada, TÜİK in çalışmalarına paralel olarak, her bölge için ayrı bir yoksulluk sınırı hesaplanmış ve bu yoksulluk sınırının altında kalan bireyler yoksul olarak belirlenmiştir. Bu şekilde, farklı bölgelerde aynı gelir düzeyine sahip iki fertten biri yoksul diğeri yoksul olmayan şeklinde belirlenebilecektir. Bu bölümde öne sürülen tespitlerin yorumlanmasında ve ilgili politikaların geliştirilmesinde bu hususun göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Dördüncü bölümde, Türkiye de insani yoksulluk incelenmiş ve gelir yoksulluğu ile birlikte değerlendirilmiştir. Öncelikle seçilen göstergeler ve temel bileşenler analizi yöntemi kullanılarak il bazında bir insani yoksulluk endeksi oluşturulmuş ve iller oluşturulan endeks değerlerine göre yedi kademede gruplandırılmıştır. Kademelere göre göstergelerin gelişimi ile her bir kademe için il bazında değerlendirmeler sunulmuştur. Devamında ise Düzey 1 bölgeler bazında yayımlanan gelir yoksulluğu ile hesaplanan insani yoksulluk endeks değerleri birlikte ele alınarak iller dokuz gruba ayrılmış ve gruplar bazında incelenmiştir. Bu bölümde 4

oluşturulan insani yoksulluk endeksi illerin birbirleriyle karşılaştırmalı durumunu göstermektedir. Yani, yüksek insani yoksulluk endeks değerine sahip bir ilde insani yoksulluk, diğer illere kıyasla yüksek seviyededir. Son bölümde çalışma kapsamında ulaşılan sonuçlar özetlenerek öneriler sunulmuştur. 5

1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. Yoksulluk Kavramı Yoksulluk çalışmalarının başlangıç noktasını yoksulluğun tanımlanması oluşturmaktadır. Yoksulluğun tanımının yapılması ve yoksulluk kıstaslarının belirlenmesi konularında literatürde farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Başlarda gelir ve harcama bazlı yapılan yoksulluk tanımları zaman içinde gelir dışı göstergeler de dikkate alınarak genişletilmiştir. Ayrıca, mutlak yoksulluk, göreli yoksulluk ve öznel yoksulluk gibi kavramlar geliştirilerek kimlerin yoksul sayılacağı sorusuna cevap aranmıştır. 1.1.1. Yoksulluğun tanımı Yoksulluk ekonomik, sosyal ve politik boyutları olan karmaşık yapısı sebebiyle tanımlanması güç bir kavramdır ve üzerinde uzlaşılmış tek bir yoksulluk tanımı bulunmamaktadır. Genel anlamda yoksulluk, toplumun yaşam standartlarının belirlenen bir düzeyinin altında kalma durumu olarak tanımlanır. Ancak yoksulluğun kapsamı, mekândan mekâna ve dönemden döneme refah düzeyindeki farklılıklara bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu bakımdan, örneğin, farklı ülkelerde yoksul kabul edilen kişiler arasında önemli farklar bulunmaktadır. 19. yüzyılın sonlarında İngiltere de yapılan ve gelir ile tüketim harcamalarını esas alan çalışmalarda yoksulluk, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde kaynağa sahip olamaması durumu olarak tanımlanmıştır (Kumar ve ark., 1996:55). Yoksulluk araştırmalarının başlangıç noktasını oluşturan bu parasal tanıma göre yoksulluk, kişi veya hanelerin gelir ya da tüketim harcamaları kullanılarak ölçülmektedir. Başlangıçta yalnızca yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli gıda harcaması dikkate alınırken sonraki çalışmalarda temel eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, giyim veya barınma gibi gıda dışı ihtiyaçların karşılanamaması durumu da yoksulluk tanımı kapsamına alınmıştır. Dünya Bankası ve Uluslararası Çalışma Örgütü nün (ILO) çalışmalarında da görülen bu yaklaşım yoksulluk yazınında temel ihtiyaçlar yaklaşımı olarak yer almıştır. 6

Sen (2004) ise yoksulluğa yapabilirlik kavramı ile yaklaşarak en kapsamlı yoksulluk tanımını ortaya koymuştur. Bu kapsamda yapabilirlik; açlık, sağlıksızlık, cahillik, kötü barınma koşulları gibi her insanın mutlaka kaçınmak isteyeceği durumlardan kaçınabilme yetisi olarak tanımlanmakta ve yoksulluğun tanımı yapabilirlikten yoksunluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tanımla, yoksulluğun çok boyutlu bir olgu olduğu ve yalnızca parasal ölçütler kullanılarak ölçülemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan 1997 İnsani Gelişme Raporu nda ilk defa insani yoksulluk kavramı ortaya atılmıştır 4. Raporda yoksulluk, insanların kabul edilebilir yaşam koşullarında özgür, haysiyetli, kendine ve başkalarına saygılı, uzun ve sağlıklı bir hayat sürdürebilmeleri için gerekli fırsat ve seçeneklerden mahrum olması şeklinde tanımlanmaktadır (UNDP, 1997:15). İnsani yoksulluk kavramı, insani gelişme için parasal olanakların yanı sıra iktisadi, sosyal ve kültürel bazı olanaklara sahip olmanın da gerekli olduğu fikrine dayanmaktadır. Benzer şekilde, Dünya Bankası, kapsamlı ve etkili bir yoksulluk tanımının yoksulların bakış açıları doğrultusunda oluşturulması amacıyla bir çalışma (Voices of the Poor) yürüterek sonuçlarını 1999 yılında yayınlamıştır. Çalışma sonucunda gelir yoksulluğu ve gıda güvencesizliğiyle birlikte güçsüzlük, sosyal dışlanma ve temel hizmetlere yetersiz erişim yoksulluğu tanımlayan en önemli faktörler olarak ortaya çıkmıştır (Mowafi, 2003). OECD (2001:38) ise doğru bir yoksulluk tanımının kişinin yoksun veya kapasitesiz olduğu her alana ilişkin yapabilirliği kapsaması gerektiğini belirterek bu alanları şu şekilde tanımlamıştır 5 : Ekonomik kabiliyetler; gelir elde etme, tüketme ve varlık kazanma yeteneği anlamına gelir. İnsani kabiliyetler; sağlık, eğitim, beslenme, barınma ve temiz suyu temel almaktadır. 4 İnsani gelişme ve insani yoksulluk kavramları temelde Amartya Sen in yapabilirlik yaklaşımına dayanmaktadır. 5 Bu tanım da, Birleşmiş Milletlerin tanımına benzer şekilde, Sen tarafından öne sürülen yapabilirlik yaklaşımı esas alınarak oluşturulmuştur. 7

Politik kabiliyetler; insan hakları ve kamu politikaları ve politika öncelikleri üzerinde söz hakkını içermektedir. Sosyo-kültürel kabiliyetler; kişinin toplumda değerli bir birey olarak yer alma yeteneğine ilişkindir. Koruyucu kabiliyetler; insanların ekonomik ve dışsal şoklara karşı koyabilme gücünü kapsar. Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan Sosyal İçerme Ortak Raporu'nda (2004:8) yoksulluk tanımı, UNDP tarafından öne sürülen tanıma benzer şekilde yapılmıştır. Bu tanıma göre gelir ve kaynakları kendisini, yaşadığı toplumda kabul edilebilir bir yaşam standardından mahrum bırakacak şekilde yetersiz olan bireyler yoksul sayılmaktadır. Yoksulluk yüzünden bu kişiler işsizlik, düşük gelir, barınma sorunu, yetersiz sağlık hizmetleri ve yaşam boyu eğitim, kültür, spor ve diğer etkinliklere katılımda engellerle karşılaşabilmektedir. Yoksullar genellikle, diğer insanlar için bir standart olan toplumsal faaliyetlere (ekonomik, sosyal ve kültürel) katılamamaktadır. Görüldüğü üzere, yoksulluğun tanımlanmasında klasik gıda veya gelir yoksulluğunun tek başına yeterli olmadığı ve yoksulluğun çok boyutlu bir kavram olarak ele alınması gerektiği savı günümüzde genel kabul görmektedir. Bununla birlikte parasal gelir ve tüketim harcamaları en yaygın kullanılan yoksulluk göstergesi olmaya devam etmektedir. Bu durumun temel sebebi bu kıstasların kolay anlaşılır ve ölçülebilir olmasıdır. Diğer bir neden olarak düşük gelirin yoksulluğun ölçülmesi zor diğer yönleri ile ilişkili olması verilebilir. Örneğin sağlık açısından en kötü durumdaki kişiler aynı zamanda en düşük gelir grubunda yer alanlar olmaktadır. Thorbecke (2005:4) bu durumu, yoksulluk sınırı üzerinde gelire sahip bir kişinin, yeterli bir refah seviyesini sağlayacak yetenekleri geliştirmesi için gerekli alım gücüne sahip olacağı düşüncesiyle açıklamıştır. Buna karşın, salt parasal kıstasların yoksulluğu açıklamakta yeterli olmayacağına ilişkin eleştiriler getirilmektedir. Örneğin, Şenses (2009:71), yoksulluğun birçok unsurunu göz ardı etmesi ve görece yüksek gelire sahip oldukları halde başka kıstaslara göre refah düzeyi düşük insanların durumunu yansıtmamasını gelir kıstasının bir sakıncası olarak ifade etmektedir. Benzer şekilde, Thorbecke 8

(2005:5) gelir kıstasının, yoksulluğun yaşam beklentisi, okuma yazma, kamu mallarına erişim ve hatta özgürlük ve güvenlik boyutlarını yansıtmadığını ve kısıtlı bir refah göstergesi olduğunu belirtmektedir. Gelirin insani ve diğer kapasitelerin kazanılmasındaki önemli rolü göz ardı edilemez olsa da kapasite yetersizliği ya da insani yoksulluk olarak tanımlanan yoksulluk, gelir azlığının olmadığı durumlarda da olabilir. Yeterli gelir ise yoksulluğun sonu değil; sonlandırılması için bir araçtır (UNDP, 1990). Bu durumda gelir artışı kapasitelerin kazanımına, kapasite kazanımı ise gelir artışına neden olmaktadır. Önder ve Şenses in (2006:12) belirttiği gibi yoksulluk, geri kalan her şeyin eşit kaldığı bir gelir yetersizliğinden çok, gelir yetersizliğini de içine alan, kapasiteyi ve seçeneklerin genişliğini kapsayan bütüncül bir kategori olarak görülmelidir. Bu kapsamda yoksulluğun tanımlanmasında gelir yoksulluğu ile insani yoksulluğun birlikte ele alınması ve tamamlayıcı bilgiler olarak kullanılması uygun görünmektedir. 1.1.2. Temel kavramlar Yoksulluk çalışmalarındaki bir diğer sorun kimin yoksul sayılacağı ile ilgilidir. Bu konudaki mevcut yaklaşımlar ise mutlak ve göreli yoksulluk yaklaşımları olmak üzere iki ana grupta toplanabilir. Mutlak yoksulluk yaklaşımında, sınırlı bir dönem için geliri veya harcamaları önceden saptanmış belirli bir miktarın altında olanlar yoksul sayılırken, göreli yoksulluk yaklaşımında ise yoksulluk sınırı, medyan gelir ya da harcamanın belirli bir oranı olarak saptanmaktadır (Önder ve Şenses, 2006:4). Mutlak yoksulluk kişi başına tüketilen kalori miktarına bağlı olup hane ya da kişilerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri için ihtiyaç duydukları asgari gelir ve harcama düzeyine göre hesaplanmaktadır. Geliri, bir insanın hayatta kalabilmesi için gerekli minimum kalori miktarını almaya yetmeyen kişiler mutlak yoksul olarak tanımlanmaktadır. Dünya Bankası kıstaslarına göre, uluslararası karşılaştırmalarda mutlak yoksulluk, satın alma gücü paritesine göre kişi başı günlük 1, 2,15 ve 4,30 ABD Doları seviyesi olarak belirlenmiştir. Kişi başı günlük 1 Dolar sınırı gelişmemiş/az gelişmiş bölgeler için kullanılması tavsiye edilen aşırı yoksulluk 9