RADİKAL PROSTATEKTOMİ SONRASI YÜKSELEN PSA NIN DEĞERLENDİRİLMESİ EVALUATION OF RISING PSA AFTER RADICAL PROSTATECTOMY



Benzer belgeler
KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

OLGU SUNUMU. Dr. Furkan DURSUN GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi TÜD KUZEY MARMARA ŞUBESİ AYLIK BİLİMSEL TOPLANTISI

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Türk Üroloji Dergisi - Turkish Journal of Urology 2010;36(3):

Prostat kanseri nedeniyle radikal prostatektomi uygulanan hastalarda nüks ve sağkalımı etkileyen faktörler

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

EAU kılavuzu NCCN Dr. Şeref Başal GATA Üroloji AD

DİRENÇLİ PROSTAT KANSERİNDE PSA NIN İKİYE KATLANMA SÜRESİNİN HASTALIĞA BAĞLI YAŞAM SÜRESİYLE İLİŞKİSİ

PROF.DR. KADİR BAYKAL GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ

Radikal Prostatektomi Sonrası Yüksek Riskli Grupta RT: Erken mi Geç mi? Dr Şefik İğdem

Prostat İğne Biyopsisi Öncesi Hormonal Değerlendirme ile Lokal İleri Prostat Kanseri Arasındaki İlişki

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

ÜROONKOLOJİ/Urooncology

PROSTAT KANSERİ TANISIYLA RADİKAL PROSTATEKTOMİ UYGULANAN HASTALARDA AMELİYAT ÖNCESİ CERRAHİ SINIRDA TÜMÖR VARLIĞININ ÖNGÖRÜLMESİ

Transrektal Prostat ne Biyopsi ve Radikal Prostatektomi Spesmenlerinde Gleason Skorlar n n Karfl laflt r lmas

LOKALİZE PROSTAT KANSERLİ HASTALARDA PELVİK LENFADENEKTOMİNİN DEĞERİ THE VALUE OF PELVIC LYMPHADENECTOMY IN PATIENTS WITH LOCALIZED PROSTATE CANCER

T1c prostat kanserlerine genel bakış

Organa Sınırlı Prostat Kanserinde Aktif İzlem. Prof. Dr. Tarık Esen Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Lokalize prostat kanseri küratif tedavi seçenekleri sonrası yükselen PSA ya algoritmik yaklaşım

PROSTAT KANSERİNDE YÜKSELEN PSA

Tedavi Öncesi Testosteron Düzeyinin Prostat Kanseri Risk Gruplarındaki Önemi

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak Diyarbakır

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

Radikal Prostatektomi Yapılan Hasta Verilerinin Partin Tabloları İle Uyumluluğunun Araştırılması

Mesane Kanserlerinde Reirradiasyon Böbrek Tümörlerinde Reirradiasyon Testis Tümörlerinde Reirradiasyon Prostat Kanserlerinde Reirradiasyon

Yüksek Riskli Prostat Kanserinde Radikal Prostatektomi

PROSTAT KANSERİNDE YENİ DERECELENDİRME SİSTEMİ. Prof. Dr. Işın Kılıçaslan İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Lokalize Prostat Kanserinin Tedavisinde İzlem Politikaları

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

YÜKSEK RİSKLİ VEYA LOKAL İLERİ EVRE PROSTAT KANSERİNDE TEDAVİ. Dr Ali Tekin Düzce Üniversitesi Tıp Fak. Üroloji AD

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

TANISAL BİYOPSİ VE RADİKAL PROSTATEKTOMİ MATERYALLERİNDE BELİRLENEN GLEASON SKORLARININ UYUMU

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Lokal Hastalıkta Küratif Tedavi Sonrası Hangi Hastalar Adjuvan Tedaviye Adaydır? Dr.Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ

Oligometastatik Prostat Kanseri. Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Ko uk Eğiti ve Araştır a Hasta esi

RADİKAL PROSTATEKTOMİ SONRASI PATOLOJİK EVRENİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE SERBEST/TOTAL PSA ORANININ ETKİNLİĞİ

Güncel Verilerle Prostat Kanseri Taranmalı mı? Dr. Bülent Akdoğan Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Radikal prostatektomi sonrası biyokimyasal rekürrens ile cerrahi sınır pozitifliği ve prostat iğne biopsisi spesmenlerinin evresi arasındaki ilişki

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Erdem Özbek 1, Mehmet Bilgehan Yüksel 1, Bilal Gümüş 1. 1 Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.B.D. Abstract

Üroonkoloji Derneği. Prostat Spesifik Antijen. Günümüzdeki Gelişmeler. 2 Nisan 2005,Mudanya

Lokalize prostat kanserinde Radikal Prostatektomi mi? yoksa Radyoterapi mi? Dr. Haluk Özen, Hacettepe Üniv. Üroloji AD

PRM, BİYOPSİ VE PROSTATEKTOMİ TÜMÖR LOKALİZASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Yeni Üroloji Dergisi - The New Journal of Urology 2018; 13 (3): 38-43

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

Prostat kanserinde hormonal tedavi ve komplikayonları

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

D Amico Düşük-Risk ve Orta-Risk Grubundaki Hastalarda Evre ve Derece Yükselmesi ile İlişkili Preoperatif Faktörler

Lokalize Prostat Kanserlerinde Radyoterapi için i in İdeal Adaylar Kimlerdir? Prof Dr Serdar Özkök E.Ü.T.F..T.F. Radyasyon Onkolojisi

Dr. Özhan TÜRELİ*, Dr. Levent SOYLU*, Dr. Semra PAYDAŞ**, Dr. Özoğul SARGIN***, Dr. Can ÖZŞAHİNOĞLU*, Dr. Ertuğnıl SEYREK**

Prostat Kanseri Tarama ve PSA Dr. Cemil Uygur 30 Mayıs 2009 Eskişehir

Kökten Tedavi Sonrası PSA Nüksü. Dr. M. Gökhan Toktaş İstanbul Eğitim ve Arş. Hastanesi Üroloji Kliniği

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Prostat kanseri tüm dünyadaki erkekler için, özellikle de. Düşük riskli prostat kanserine yaklaşım ve aktif izlem DERLEME

Pozitif Cerrahi Sınırın Uzunluğu ve Tümör Derecesinin Prostatektomi Sonrası Biyokimyasal Nükse Etkisi Var mıdır?

ÜRO-ONKOLOJİ/URO-ONCOLOGY

Çankırı Popülasyonunda Prostat-Tur Materyallerinin Dökümantasyonu: 133 Vaka Documentation of Prostat Tur Materials in Cankırı Population: 133 Cases

Prostat kanseri tanısında prostat spesifik antijen ve parmakla rektal muayene bulgularının rolünün değerlendirilmesi

Bülent Karabulut Ege ÜTF Tıbbi Onkoloji BD Disiplinlerarası Üroonkoloji Toplantısı Aralık 2016, Antalya

Relaps/Refrakter Hodgkin Lenfomada Transplant Dışı Tedavi Seçenekleri

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim

TİROİD PAPİLER MİKROKARSİNOMLARDA SANTRAL LENF NODU METASTAZINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Prostat Kanseri Olgu Sunusu. Dr. Hakan Gemalmaz Dr. Emre TüzelT Dr. Şeref

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Prostat kanseri (PK) Amerika Birleşik Devletleri nde erkeklerde. Prostat kanseri iç in geliş tirilen nomogramlardan hangisini, nasıl kullanalım?

Araştırma. Güven ASLAN 1, Elnur MAMMADOV 1, Onur KİZER 1, BurçinTUNA 2, Kutsal YÖRÜKOĞLU 2

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

OLGU SUNUMU. Araştırma Gör. Dr. N. Volkan Demircan

Laparoskopik radikal prostatektomide cerrahi eğitim ve eğitim sonrası uygulamanın operatif, onkolojik ve fonksiyonel yansımaları

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ Nisan 2012, Antalya

Kasa İnvaze Olmayan Yüksek Riskli Mesane Kanserlerinin Tedavisi. Dr. Gökhan Toktaş 10.Üroonkoloji Kongresi Mesane Tümörleri Kursu

PROSTAT KANSERİNDE ADJUVAN RADYOTERAPİ ADJUVANT RADIOTHERAPHY IN PROSTATE CANCER

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

BRAKİTERAPİ BAŞARISIZLIĞINDA TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Deneyim: Klinik Pratikte Abirateron. Dr. Mert Başaran İ.Ü. ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

EVRE PROSTAT KANSERİ NEDENİYLE, MAKSİMAL ANDROJEN BLOKAJI UYGULANAN HASTALARDA TRANSÜRETRAL PROSTAT REZEKSİYONUNUN (TURP) PROGRESYON ZAMANINA ETKİSİ

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Güven ÜSTÜN, Barış ALTAY, Fatih EKREN, Burak TURNA, Bülent SEMERCİ, Necmettin ÇIKILI Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, İZMİR

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Prostat Kanseri Vaka Tartışması

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Endometrium Kanseri Tedavisindeki Gelişmeler - RADYOTERAPİ. Dr.Zeynep Özsaran E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİ VE RADİKAL PROSTATEKTOMİLERDEKİ GLEASON SKORLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

KARACİĞER METASTAZLARINDA ROBOTİK STEREOTAKTİK BEDEN RADYOTERAPİSİ

PROSTAT KANSERİ. Dr. Tahsin Turunç. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

Lokal ileri evre prostat kanserinde laparoskopik radikal prostatektomi: İlk sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Prostatın Cerrahi Hastalıkları

Transkript:

RADİKAL PROSTATEKTOMİ SONRASI YÜKSELEN PSA NIN DEĞERLENDİRİLMESİ EVALUATION OF RISING PSA AFTER RADICAL PROSTATECTOMY TUNÇ M., ERDEMİR F., TEFEKLİ A.H., AKINCI M., KANDIRALI E., ŞANLI Ö. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, İSTANBUL ÖZET Radikal prostatektomi sonrası takipte artık tümör varlığının belirlenmesi veya tümör nüksünün tanımlanabilmesi için PSA önemli bir parametredir. Bu PSA yükselmesi biyokimyasal nüks olarak da adlandırılmaktadır. Bu çalışmada kliniğimizde yapılan radikal prostatektomi olgularından nüks olduğu kabul edilenlerin PSA değerlerinin nasıl bir artış izlediğini inceledik. Eylül 1992-Nisan 2000 tarihleri arasında kliniğimizde lokalize prostat kanseri ön tanısıyla 195 olguya radikal retropubik prostatektomi uygulandı. Hastaların yaşları 58-74 arasında değişmekte olup ortalama yaş 64.07 idi. Ortalama takip süresi 41.18 (12-96) ay idi. Postoeratif takiplerde PSA yüksekliği 23 hastada tespit edildi. Bu olgular PSA yükselmesi oluştuktan sonra genel olarak sintigrafi, TRUS ve BT ile değerlendirilmiş olup metastatik odak saptanmamıştır. Bu grupta en erken PSA yükselmesi 3 ay olarak bulunurken en geç PSA yükselmesi ise 60 ay idi. Biyokimyasal nüks (PSA yükselmesi) için en az iki kere PSA düzeylerine bakıldı. 0.4 ng/ml ile üzerindeki değerler PSA yükselmesi olarak değerlendirildi. Olguları bulgularına göre iki gruba ayırdık. İlk üç ay içinde PSA yükselmesi olan grup rest tümör, diğer grup ise biyokimyasal nüks olarak kabul edildi. Nüks gösteren 23 olgunun 14 (%60.86) ünde geç, 9 (%39.13) unda erken nüks tespit edildi. Nüks süresi geç nüks eden grupta ortalama 38 (15-73) ay iken erken nüks eden grupta ortalama 6.22 (3-12) ay olarak bulunmuştur. Radikal prostatektomi sonrası biyokimyasal nüksün (PSA yükselmesi) öngörülmesinde preoperatif PSA düzeyi, vezikula seminalis tutulumu, cerrahi sınır pozitifliği gibi faktörler önemli etkenlerdir. Özellikle risk grubundaki olgular bu açıdan daha yakın takip edilmelidir. Ancak PSA yükselen olgularda herkes tarafından kabul gören tanı ve tedavi yaklaşımı henüz oluşmadığından hastaların özelliklerine göre gerekli işlemler yapılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Prostat, karsinom, prostatektomi, PSA, biyokimyasal nüks ABSTRACT For the follow-up of post radical prostatectomy, PSA is an important parameter for assesing the rest tumor and recurrence of tumor. Recurrence of this PSA called as biochemical recurrence. In this study we evaluated the sort of elevation in PSA levels of patients who had radical prostatectomy in our clinic and referred as recurrence. In our clinic we performed radical retropubic prostatectomy to 195 patients for localized prostate cancer between September 1992 and April 2000. The mean age of the patients was 64.07 (58-74). Mean follow up was 41.18 (12-96) months. In postoperative period increase in PSA was assessed in 23 patients. After recurrence of PSA these patients were evaluated with scanning, TRUS and CT and found no metastasis. In this group the earliest and latest PSA recurrence third and sixth months respectively. For biochemical recurrence, levels of PSA were assessed at least two times. PSA over 0.4 ng/ml was considered as recurrence. According to our findings we separated patients into two groups. Patients having PSA recurrence in the first three months and after three months is considered as early and late recurrence respectively. Of 23 patients having recurrence, 14 (60.86%) had late and 9 (39.13%) had early recurrence group. Recurrence in late and early group were between 38 (15-73) months and 6.22 (3-12) months respectively. Factors like preoperative PSA value, invasion of the vesicula seminalis, pozitive surgical margins are important for presumption of biochemical recurrence (elevation of PSA) after radical prostatectomy. Especially cases with risks should be closed followed up. In cases that have elevation PSA should be evaluated and treated individually because there is no widely acceptable consensus for the diagnosis and treatment of these subjects. Key Words: Prostate, carcinoma, prostatectomy, PSA, biochemical recurrence. Dergiye Geliş Tarihi: 25.02.2001 Yayına Kabul Tarihi: 19.02.2002 (Düzeltilmiş hali ile) 42 Türk Üroloji Dergisi: 28 (1): 42-47, 2002

GİRİŞ PSA (Prostat spesifik antijen) nin 1988 yılından itibaren klinik kullanıma girmesiyle birlikte lokalize prostat kanseri insidansı artarken, tanı sırasında ileri evre prostat kanser insidansı azaldı 1. Bu değişim lokalize prostat kanserinde kesin tedavi yöntemi olarak radikal prostatektominin gelişmesine ve öne çıkmasına neden oldu 2. Günümüzde PSA ölçümleri gerek tarama testi gerekse prostat kanserinin tedavisinin izlenmesinde güvenilir bir araç olarak kullanılmaktadır. Radikal prostatektomi sonrası PSA takipleri hastalığın seyrini belirleme ve takip açısından zorunludur. Radikal retropubik prostatektomi sonrası ameliyat etkinliği bu parametre ile değerlendirilir ve bu değerin 0.4 ng/ml üzerine çıkması tümör nüksünü akla getirmektedir 3,4. Tanımlanan yüksek PSA nın lokal nüks, uzak metastaz veya selim rest dokuya ait olduğunu tam olarak ortaya konulamamaktadır. Ancak gleason skor> 7, seminal vezikül invazyonu, lenf nodu pozitifliği olanlar, radikal prostatektomi sonrası 1 yıl içinde PSA yüksekliği, yıllık PSA yüksekliği 0.75 ng/ml den fazla olması ve 6 aydan uzun sürede iki katına çıkan PSA değerleri uzak metastazı düşündürmektedir. Bu sorulara tam cevap bulunamadığı için radikal prostatektomi sonrası postoperatif takiplerde yükselen PSA nın ne zaman (erken veya geç), nasıl (lokal eksizyon, radyoterapi, hormonal terapi) tedavi edileceği konusuna açıklık getirilememiştir 5. Bu çalışmada kliniğimizde radikal retropubik prostatektomi yapılan ve takiplerde PSA nın yükseldiği olgular retrospektif olarak değerlendirildi. GEREÇ ve YÖNTEM Kliniğimizde Eylül 1992-Nisan 2000 tarihleri arasında yaş ortalaması 64.07 (56-74) yıl o- lan 195 olguya lokalize prostat kanseri nedeniyle literatürde önceden tanımlandığı gibi standart radikal retropubik prostatektomi ameliyatı yapıldı 6. Preoperatif değerlendirme ayrıntılı anamnez, parmakla rektal muayene (PRM), serum PSA düzeyi, TRUS (Transrektal Ultrasonografi), gerektiğinde abdominal ve pelvik BT (Bilgisayarlı Tomografi), kemik sintigrafisi ve transrektal ultrasonografi eşliğinde alınan biyopsilerle yapıldı. Sekstant biyopsi için 18 no biyopsi iğnesi kullanıldı. Klinik evreleme parmakla rektal muayene yöntemi ile 1992 yılında öngörülen AJCC sistemine göre yapıldı 7. Serum PSA ölçümleri bütün bu radyolojik ve biyopsi çalışmaları ile parmakla rektal muayeneden önce yapıldı. Buna göre fizik muayenede palpe edilemeyen tümör, tranüretral rezeksiyon sonucu ya da PSA yüksekliği nedeni ile yapılan prostat biyopsisinde ortaya çıkan tümörler klinik evre T1 olarak kabul edildi. Palpape edilen ancak klinik olarak lokalize tümörler evre T2 olarak değerlendirildi. Hastaların hiçbirisi neoadjuvan hormonoterapi almadı. Patolojik evreleme İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı nda yapıldı. Radikal prostatektomi sonrası alınan materyaldeki prostat dokusu tüm yüzeyi boyanarak 24 saat %10 formalinle fikse edilip 3 (üç) er mm lik dikine kesitlerle işaretlenerek ve tamamı takibe alınarak incelendi. Mikroskobik inceleme ile kapsül, perikapsüler doku, perinöral invazyonları, cerrahi sınırlar ve vezikula seminalis invazyonları değerlendirildi. Postoperatif değerlendirme 1. yıl ayda bir, 2. yıl üç ayda bir, daha sonra 6 ayda bir olmak üzere serum PSA düzeyleri ve yıllık parmakla rektal muayene yapılarak değerlendirildi. Radikal prostatektomi sonrası PSA yüksekliği saptanan hastalar nüks süreleri ve PSA artışları yönünden değerlendirildi. Serum PSA değerine ilk olarak postoperatif 1. ayda bakıldı. Radikal retropubik prostatektomi sonrası takiplerde PSA düzeyi 0.4 ng/ml değerinin üzerinde olan olgular nüks olarak kabul edildi. Postoperatif ilk 12 ay içinde nüks eden grup erken ve 12 aydan sonra nüks eden grup ise geç nüks olarak değerlendirildi. Her iki grubun klinik ve patolojik özellikleri karşılaştırıldı. BULGULAR Radikal prostatektomi sonrası olgulardan 1 i prostat kanserine bağlı metastazlar nedeni ile kaybedilirken 1 i perineal sarkom, 1 i primer akciğer kanseri ve 1 olgu da miyokard infarktüsü nedeniyle kaybedilmiştir. 1 olgumuzun ise hiç takibi yapılamamıştır. Hastaların ortalama takip süreleri 41.18 (12-96) ay olup ortalama yaş 64.07 (56-74) yıl olarak tespit edildi. Bu takip süresi sonunda sürvi %94.73 olarak tespit edildi. Radikal prostatekto- 43

mi sonrası postoperatif takiplerde anlamlı PSA yüksekliği (>0.4 ng/ml) 23 olguda tespit edildi. En erken PSA nüksü 3 ay, en geç nüks süresi ise 60 ay olarak tespit edildi. 23 olgunun 14 (% 60.86) ü geç, 9 (%39.13) u erken nüks olarak değerlendirildi. Nüks süreleri göz önüne alındığında erken grupta bu süre 6.22 (3-12) ay, geç nüks eden grupta ise 38 (15-73) ay olarak bulundu. Erken ve geç nüks görülen gruplardaki preoperatif PSA değerleri sırasıyla ortalama 20.04 ng/ml ve 17.23 ng/ml olarak bulundu (p>0.05) (Tablo 1). Kapsül pozitifliği, vezikula seminalis pozitifliği ve margin pozitifliği erken nüks eden grupta sırasıyla %100 (n:9/9), %77.7 (n:7/9), % 77.7 (n:7/9) olarak bulunurken geç nüks eden grupta bu oranlar sırasıyla %85.7 (n:12/14), %57 (n:8/14) ve %28 (n:4/14) olarak tespit edildi. Her iki gruptaki transrektal ultrasonografi eşliğinde alınan biyopsi sonuçlarındaki Gleason skorları arasında anlamlı fark tespit edilemedi. Erken nüks eden grupta bu skor ortalama 6.4 iken geç nüks eden grupta bu oran 6.2 olarak bulunmuştur. Patolojik materyal değerlendirildiğinde erken nüks görülen gruptaki olguların %100 (n:9/9) ü PT3b iken PT2 ve PT3a evresinde olgu yoktu. Geç nüks görülen grupta olguların %14 (n:2/ 14) ü PT2, %42.86 (n:6/14) i PT3a, ve %42.86 (n:6/14) sı PT3b evresinde idi. Postoperatif takiplerde PSA hızı erken nüks grubunda 1.224 ng/ml/ay iken geç nüks olan grupta bu oran 0.557 ng/ml/ay olarak tespit edildi (Tablo 1). TARTIŞMA Prostat kanserinin biyolojik davranışı oldukça farklı olup 50 yaş üzerindeki erkeklerin %30 ve 80 yaş üzerindeki erkeklerin %60-70 inde saptanabilmektedir. Erkeklerde en sık görülen kanserler içinde 4. sırada yer almaktadır ve pek çoğu yavaş ilerleyen kanserlerdir. Hastalığın doğal seyri evre, yaş ve preoperatif PSA seviyeleri ile yakından ilişkilidir 8. Tarama testlerinin yaygınlaşması, erken evrede tespiti ve etkili tedavinin yapılabilmesi prostat kanserinin önemini son yıllarda daha da arttırmıştır. Tanı sırasında hastaların %60 ında lokalize, %19 unda lokal ileri evre ve %8 inde ise uzak yayılım görülmektedir. Düşük evreli (T1, T2) hastaların geçerli tedavisi radikal prostatektomi, radyoterapi ve brakiterapi olabilmektedir. Radikal prostatektomi sonrası beş yıllık ortalama progresyon görülmeme oranları %69-83 iken 10 yıllık oranlar %47-77 olarak bildirilmiştir.yine beş yıllık hastalıksız sağ kalım %69 civarında iken 10 yıllık oran bu durumda %47 olarak bildirilmektedir 9,10. Postoperatif dönemde hastalığın takibi ve ameliyatın etkinliği PSA düzeyi ile değerlendirilir ve PSA oldukça sensitif bir göstergedir. Serum PSA değerini radikal prostatektomi sonrası rekürens takibinde kullanılması 1988 yılında uygulamaya girmiş olup giderek yaygınlaşmıştır. Radikal prostatektomi sonrası 4 hafta içinde serum PSA düzeyinin tespit edilemeyen seviyeye inmesi beklenir. PSA da olan yükseklik veya yükselme başlaması prostat kanserinin nüks ettiğini akla getirir. Literatürde tespit edilebilir PSA Erken Nüks Eden Grup <12 ay Geç Nüks Eden Grup >12 ay Yaş 65.88 (59-74) 62.78 (56-71) P N 9 (%39.13) 14 (%60.86) Nüks Süresi (ay) 6.22 (3-12) 38 (15-73) <0.05 Preoperatif PSA Düzeyi (ng/ml) 20.04 (2-66) 17.23 (2-63) >0.05 Preoperatif Gleason Skor 6.4 (5-8) 6.2 (5-9) >0.05 Patolojik Evre T3b %100 (9/9) T2 %14 (2/14) T3a %42 (6/14) T3b %42 (6/14) Postoperatif Gleason Skor 7.3 (6-8) 6.4 (5-8) >0.05 Klinik Evre T1 %33.33 (3/9) T1 %57.14 (8/14) T2 %66.66 (6/14) T2 %42.85 (6/14) PSA Hızı (ng/ml) 1.224 0.557 <0.05 Kapsül Pozitifliği %100 %85.7 Veziküla Seminalis Pozitifliği %77.7 %7 <0.05 Margin Pozitifliği %77.7 %28 <0.05 Tablo 1. Radikal retropubik prostatektomi yapılan olguların klinik ve patolojik değerlendirilmeleri 44

seviyelerini nüks olarak kabul edip kullananlar olduğu gibi 0.5 ng/ml değeri ile iki kez arka arkaya yapılan değerlendirmelerde 0.2 ng/ml üzerindeki PSA değerlerini nüks olarak kabul eden çalışmalarda bildirilmiştir 11. Postoperatif dönemde hiçbir zaman tespit edilemeyen seviyelere düşmeyen PSA değeri sistemik hastalığı düşündürür. Buna benzer şekilde postoperatif erken dönemlerde yükselmesi metastatik hastalık göstergesidir 12. Yükselen PSA nın ayırıcı tanısında pek çok yöntem vardır. Bunların başında histopatolojik materyalin tekrar incelenmesi ve selim rest doku ile tümör ayırımında kullanılan idrar serbest/total PSA oranı gelmektedir. Yine nüks ayırımı için TRUS eşliğinde anastomoz biyopsileri, kemik sintigrafisi, MR ve reverse transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu gibi metotlar kullanılmaktadır 13. PSA yüksekliğinden aylar ve yıllar sonra klinik bulgular ortaya çıkabilir. Biyokimyasal rekürens muhtemelen hastalık başlangıcı ile ölüm arasındaki süreyi değiştirmemektedir. Serum PSA yükselmesi 5 yıl içinde %22 olarak görülürken Mayo kliniğinde yapılan 10-15 yıllık çalışmalarda bu oranlar %48 ve %60 olarak bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda ise ortalama 41.18 (12-96) aylık takip sonunda bu oran %14 (n:23/ 195) olarak tespit edildi. literatürde 5 ve 10 yıllık geniş serili çalışmalarda biyokimyasal nüks oranları %20 ile %53 arasında değiştiği bildirilmektedir 14. Stamey TA 15 ve Kattan MW 16 yaptıkları çalışmalarda lokalize prostat kanseri nedeniyle radikal prostatektomi operasyonu yapılan hastalardan postoperatif takiplerinde PSA yükselmesi ve dolayısıyla nüks görülen olguların değerlendirmelerinde preoperatif PSA yüksekliğinin, cerrahi margin pozitifliğinin ve vezikula seminalis tutulumunun prediktif değerleri olduğunu bildirmişlerdir. Buna karşın pek çok çalışmada da bu faktörlerin prediktif değerinin olmadığı belirtilmektedir 17. Benzer şekilde çalışmamızda da preoperatif PSA düzeyi, Gleason skorları ile postoperatif PSA yüksekliği arasında anlamlı ilişki bulunamadı. Bir başka önemli faktörün ise patoloji (T) evresi olduğu ortaya konuldu. Çalışmamızda erken nüks görülen gruptaki patolojik T evresi ve vezikula seminalis tutulumu oranı geç nüks görülen gruba göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p<0.05). Radikal prostatektomi sonrası PSA nüksü o- lan hastalarda ürologların çoğu gözlem şeklindeki yaklaşımı klinik bulguların ortaya çıkışına göre önermektedirler. Bundan başka radyoterapi, hormonal manipülasyon gibi farklı yaklaşımlarda vardır. Biyokimyasal rekürens genellikle ameliyattan sonraki 12-36 ay arasında görülür. Klinik bulgular ise 3-7 yıl arasında ortaya çıkar 18. Bizim çalışmamızda bu biyokimyasal nüks süresi ortalama 38 (15-73) ay olarak saptandı. Hormonal veya radyoterapinin sürviye etkinliği tam olarak ortaya konulamamaktadır. Bu yaklaşımlar genellikle semptomsuz dönemi uzatmaktadır. Her iki tedavinin morbiditesi %2-20 arasında değişmektedir. Radyoterapi sonrası PSA seviyesi vakaların %51 ile %94 ünde düşmektedir. David M.Nudell ve arkadaşlarının 105 vakalık serilerinde radyoterapi sonrası bu oran %55 olarak bulunmuştur 19. Klinik gözlemin önemi klinisyenin PSA artış profilini görmesine olanak tanımasıdır. Çünkü yavaş seyirli ve çok düşük PSA artışları selim prostat kaynaklı olabilir. Takiplerde PSA artış hızı 0.09 ng/ml veya altında ise bu sonuç selim prostat (BPH) lehine değerlendirilebilir. Bu durumda TRUS eşliğinde anastomoz biyopsisi önerilir. Ancak bu konu tartışmalıdır. Lightner ve arkadaşları radikal prostatektomi sonrası PSA yüksekliği saptanan 57 hastanın anastomoz hattı biyopsilerinde %42 oranında pozitiflik saptamışlardır 20. Yine Fowler ve arkadaşları PSA rekürensi saptanan ve kemik sintigrafisi negatif olan 41 hastanın tekrarlanan prostatik fossa biyopsilerinde %59 oranında lokal rekürens saptamışlardır 21. Kiniğimizde radikal prostatektomi sonrası PSA nüksü görülen ilk 6 hastaya TRUS biyopsi yapıldı ve sonuçların tamamının negatif gelmesi üzerine rektal muayenede şüpheli olgulara bu işlem düşünüldü. MR, BT, kemik sintigrafisi tümör nüksü olan dokuda %5 oranında tümör lokalizasyonu yapabilmektedir. PSA profili postoperatif dönemde rekürensin lokalizasyonu ile ilgili bilgide vermektedir. Postoperatif dönemde PSA rekürensi sistemik hastalığı olanlarda lokal yayılıma göre daha kısadır. Partin ve arkadaşları lokal rekürensi olan hastaların %94 ünde PSA artışının 0.75 ng/ml - den daha az olduğunu gösterirken bu oran sistemik hastalığı olanlarda %50 kadardır. PSA rekürensi tüm sonuçlar değerlendirildiğinde rezidüel kanser dokusunu gösterirken PSA artış hızı daha 45

çok rezidüel dokunun agresivitesini gösterir 5. Çalışmamızda erken nüks görülen grupta PSA artış hızı ortalama 1.224 ng/ml olarak tespit edilirken, geç nüks görülen grupta PSA artış hızı ortalama 0.557 ng/ml olarak saptandı. Eğer cerrahi sonrası patolojide margin pozitif ve vezikula seminalis tutulumu varsa PSA ikiye katlanma zamanı oldukça kısa olup ortalama 9.4 ayda rekürens görülür. Yine çalışmamızda erken nüks görülen gruptaki margin pozitifliği ve vezikula seminalis pozitifliğinin geç nüks görülen gruba göre anlamlı olarak daha fazla olduğu saptandı (p<0.05). Postoperatif PSA nüksünü öngörmede klinik muayene, radyolojik tetkikler ve biyopsi bulguları, tümör volümü, DNA plöidisi, prostatik asit fosfataz, lenf nodu tutulumu, hasta yaşı gibi çeşitli yaklaşım öngörüleri vardır 22. Alexandre ve arkadaşları 319 vakalık serilerinde PSA rekürensi saptanan hastaların preoperatif biyopsilerindeki perinöral invazyon ile rekürens arasında anlamlı fark tespit etmişlerdir 23. Markus Graefen ve arkadaşları 318 vakalık serilerinde PSA-free oranını 42 aylık takiplerinde %66 olarak tespit etmişlerdir. Yine bu çalışmada hastalar preoperatif PSA seviyeleri, grade ve tümör yüküne göre düşük ve yüksek olmak üzere iki gruba ayırmış olup düşük risk grubunda %75.1, yüksek risk grubunda %20 PSA nüksü olmayan oranlar bulmuşlardır 4. Biyokimyasal rekürrens 5 ve 10 yıllık çalışmalarda çeşitli geniş serilerde %20, %31, %27 ve %53 olarak bulunmuştur. Hızlı PSA rekürensi ve kısa PSA ikiye katlanma zamanı genellikle sistemik metastazla ilgili iken yavaş PSA rekürrensi ve uzun PSA ikiye katlanma zamanı prostatik fossadaki lokal rekürrensi gösterir 24. Pruthi ve arkadaşları 80 vakalık serilerinde PSA ikiye katlanma zamanının radikal prostatektomi sonrası patolojik evre ile korelasyon gösterdiğini belirtmektedirler. Bu çalışmada preoperatif PSA nın kapsül tutulumu, lenf nodu tutulumu ve Gleason derecesinin de postoperatif PSA nüksünü öngörmede ö- nemli olduğu tespit edilmiş olup postoperatif dönemde PSA nüksü olan olgularda yüksek risk grubundakilerde erken tedaviye başlanması gerektiği vurgulanmaktadır 25. Yine Markus Graefen ve arkadaşları 318 vakalık serilerinde yüksek grade sahip prostat kanserlerinin yüksek biyokimyasal rekürens ile kendilerini gösterdiklerini saptamışlardır 4. Kliniğimizdeki bu çalışmada da benzer sonuçlar tespit edildi. Aynı çalışmada cerrahi sınır pozitifliği patolojik evre ve total kanser volümünün rekürens için bağımsız faktörler olduğu belirtilmiştir. SONUÇ Radikal prostatektomi sonrası biyokimyasal nüksün (PSA yükselmesi) öngörülmesinde preoperatif PSA düzeyi, vezikula seminalis tutulumu, cerrahi sınır pozitifliği gibi faktörler önemli etkenlerdir. Özellikle risk grubundaki olgular bu açıdan daha yakın takip edilmelidir. Ancak PSA yükselen olgularda herkes tarafından kabul gören tanı ve tedavi yaklaşımı henüz oluşmadığından hastaların özelliklerine göre gerekli işlemler yapılmalıdır. KAYNAKLAR 1- Judd W: Moul. Prostate specific antigen only progression of prostate cancer: J Urol, 163:1632-1642, 2000. 2- Laufer M, Pound CR, Carducci MA and Mario A: Eisenberger. Management of patients with rising prostate-specific antigen after radical prostatectomy: Urology, 55: 309-315, 2000. 3- Jhaveri FM, Zippe CD, Eric A: Clein et al. Biochemical failure does not predict overall survival after radical prostatectomy for localized prostate cancer: 10- years results. Urology, 54: 884-890, 1999. 4- Graefen M, Noldus J, Pichlmeier U, et al: Early prostate-specific antigen relapse after radical retropubic prostatectomy prediction on the basis of preoperative and postoperative tumor charecteristics: European Urology, 36: 21-30, 1999. 5- Partin AW, Pearson JD, Landis PK et al: E- valuation of serum prostate-specific antigen velocity after radical prostatectomy to distinguish local recurrence from distant metastases. Urology, 43: 649-659, 1994. 6- McCarthy JF, Catalona WJ: Nerve-sparing radical retropubic prostatectomy İn: Marshall FF, editor. Textbook of operative urology. Philadelphia: JB Saunders, pp: 537-544, 1996. 7- International Union Against Cancer: Urological tumors: prostate, in Sobin LH, and Wittekind C (Eds): TNM Classification of Malignant Tumors. New York, John Wiley&Sons, 170-173, 1997. 8- Beynon LL: Incidence carcinoma of the prostate: Selection for deferred treatment. Br J Urol, 55: 733, 1983. 9- Pound CR, Partin AW, Epstein JI et al: Prostate-specific antigen after anatomic radical retropubic prostatectomy. Patterns of recurrence and 46

TUNÇ M., ERDEMİR F., TEFEKLİ A.H., AKINCI M., KANDIRALI E., ŞANLI Ö. cancer control. Urol Clin North Am. 24: 395-406, 1997. 10- Zincke H, Oesterling JE, Blute ML et al: Long-term (15 years) results after radical prostatectomy for clinically localized (stage T2 or lower) prostate cancer. J urol, 152: 1850-1857, 1994. 11- Yu H, Diamandis EP, Prestigacomo AF et al: Ultrasensitive assay of prostate-specific antigen used for early detection of prostate cancer relapse and estimation of tumor-doubling time after radical prostatectomy. Clin Chem, 41: 430,1995. 12- Trapasso JG, dekernion JB, Smith RB et al: The incidence and significance of detectable levels of serum prostate specific antigen after radical prostatectomy. J Urol, 152:1821-1825, 1994. 13- Tiguert R, Forman JD, Hussain M et al: Radiation therapy for a rising PSA level after radical prostatectomy. Seminars in urologic oncology, 17(3): 141-147, 1999. 14- Walsh PC, Partin AW, Epstein JI: Cancer control and quality of life following anatomical radical retropubic prostatectomy: Results at 10 years. J Urol, 152:1831-1843, 1994. 15- Stamey TA, Villers AA, McNeal JE et al. Positive surgical margins at radical prostatectomy: Importance of the apical dissection. J Urol, 143: 1166, 1990. 16- Kattan MW, Eastham JA, Stapleton AM et al: A Preoperative nomogram for disease recurrence following radical prostatectomy for prostate cancer. J Natl Cancer Inst, 90: 766, 1998. 17- Grossfeld GD, Chang JJ, Broering JM et al. Impact of positive surgical margins on prostate cancer recurrence and the use of secondary cancer treatment: Data from the capsure database. J Urol, 163: 1171-1177, 2000. 18- Ruffion A, Valignat C, Champetier D et al: Observation/delayed treatment for rising PSA after radical prostatectomy: Pros and cons. Seminars in urologic oncology. 17(3), pp: 135-140, 1999. 19- Nudell DM, Grossfeld GD, Weinberg VK et al: Radiotheraphy after radical prostatectomy: Treatment outcomes and failure patterns. Urology, 54 (6): 1049-1057, 1999. 20- Lightner DJ, Lange PH, Reddy PK et al: Prostate-specific antigen and local recurrence after radical prostatectomy. J Urol, 144:921-926, 1990. 21- Fowler JE, Brooks Jr, Pandey J et al: Variable histology of anastomotic biopsies with detectable prostate specific antigen after radical prostatectomy. J Urol, 153: 1011, 1995. 22- Epstein JI, Partin AW, Sauvageot J et al. Prediction of progression following radical prostatectomy: A multivariate analysis of 721 men with long-term follow-up. Am J Surg Pathol, 20: 286-292, 1998. 23- De la Taille A, Rubin MA, Buttyan R et al: Is microvascular invasion on radical prostatectomy specimens a useful predictor of PSA recurrence for prostate cancer patients? Eur Urol, 38:79-84, 2000. 24- Lieskovsky G, Bochner BH, Skinner EC et al: Evaluation of 20-year experience with radical retropubic prostatectomy for adenocarcinoma of the prostate. J Urol, 161: A329, 1999. 25- Pruthi RS, Johnstone L, Tu L et al: Prostatespecific antigen doubling times in patients who have failed radical prostatectomy: Correlation with histologic charecteristics of the primary cancer. Urology, 49: 737-742, 1997. 47