Yargıtay Birinci Başkanlığı na sunulmak üzere Onbirinci Hukuk Dairesi Başkanlığı na



Benzer belgeler
FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

YURTDIŞI İNŞAAT HİZMETLERİ SEKTÖRÜ İÇİN ULUSLARARASI TAHKİM REHBERİ

Dr. MURAT YILDIRIM ULUSLARARASI VERGİ HUKUKU NDA TAHKİM

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...V KISALTMALAR... XIII GİRİŞ... 1

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

Muratcan GÖKDEMİR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NDE SORUŞTURMA USULÜ

Doğrudan Görüşme, Arabuluculuk, Hakem-Bilirkişilik ve Tahkim: Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/ /01/2012) ĠÇĠNDEKĠLER

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Dr. Deniz Defne KIRLI AYDEMİR. Milletlerarası Usul Hukukunda İHTİYATİ TEDBİRLER

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No:

T.C. GİRESUN BELEDİYE BAŞKANLIĞI Hukuk İşleri Müdürlüğü HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2011 YILI FAALİYET RAPORU I- GENEL BİLGİLER

TÜRKİYE'DE MAHKEME YÖNETİM SİSTEMİNİN DESTEKLENMESİ PROJESİ

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

T.C. BAŞBAKANLIK Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı AVRUPALI HUKUKÇULAR EĞİTİM PROGRAMLARI

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

DİKEY INTERNATIONAL Law & Consultancy ULUSLARARASI TAHKİM KURUMUNUN YİD SÖZLEŞMELERİNDE UYGULANABİLİRLİĞİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İŞ DÜNYASININ İHTİYAÇ DUYDUĞU MERKEZ.

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

İNŞAAT DÜNYASININ İHTİYAÇ DUYDUĞU MERKEZ.

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

MAHKEME YÖNETİM SİSTEMİNE DESTEK PROJESİ KAPSAMINDA ALMANYA

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

1. Bakanlar Komitesi, Avrupa Konseyi Yasasının 15.b maddesi hükümleri uyarınca;

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XXI BİRİNCİ BÖLÜM YARGI HAKKI, ULUSLARARASI YETKİ VE TAHKİM

YARGILAMA HUKUKUNA İLİŞKİN İLKELER ve İSPAT HUKUKUNA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR (150 DAKİKA) Giriş

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ PROGRAMI Ekim 2017/21-22 Ekim 2017

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Dönemi Program adı: ADALET PROGRAMI

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

Ceza Usul Hukuku (LAW 403) Ders Detayları

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ DERS PROGRAMI

İCRA DAİRELERİNİN ÖZERKLEŞTİRİLMESİ: FRANSIZ İCRA GÖREVLİLİĞİ MODELİ

4.900,00 TL 5.500,00 TL

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 4.700,00 TL

REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT TALEPLERİ

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU

REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT TALEPLERİ

Gümrük Uyuşmazlıkları Hizmetlerimiz

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

Mehmet Akif GÜL NEW YORK SÖZLEŞMESİ BAĞLAMINDA USÛLÎ TENFİZ ENGELLERİ

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Arabuluculuk tarihinden itibaren açılacak davalar için Zorunlu hale geldi.

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi*

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

Arabuluculukta Gizliliğin Korunması

TİCARİ UYUŞMAZLIKLARDA TAHKİM

Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi - Komisyon Bașkanı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

DÖNEMİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ. A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti

TAKİP HUKUKU EL KİTABI

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

Editör Prof. Dr. H. Ercüment ERDEM GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ TİCARET HUKUKU ANABİLİM DALI E. ÖĞRETİM ÜYESİ HUKUK POSTASI 2017

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

YARGIDA DURUM ANALİZİ TOPLANTISI NİSAN 2011

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ

HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARABULUCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI

Transkript:

Yargıtay Birinci Başkanlığı na sunulmak üzere Onbirinci Hukuk Dairesi Başkanlığı na Matra Avrupa İşbirliği Eğitimi (MTEC) Programı Adalet Yönetimi Kurs Raporu Kurs Yeri : T.M.C. Asser Enstitüsü Lahey (The Hague) -Hollanda Kurs Tarihleri : 15-26 Haziran 2009 Raporu Hazırlayan: Levent Yavuz Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi Üyesi Rapor Tarihi : 15.07.2009 GİRİŞ: Adalet Yönetimi kurs programı Hollanda nın AB üyeliğine aday ve yeni üye ülkelere yardımcı olmak amacıyla yürüttüğü Matra Programı nın alt programlarından biri olan Matra Avrupa İşbirliği Eğitimi (MTEC) kapsamında düzenlenmiştir. Kursun amacı, organizasyon ve idarecilik açısından Avrupa da Adalet Yönetimi ile ilgili konularda yargıçlar ve kamu görevlileri arasında bilgi paylaşımı ve işbirliğinin güçlendirilmesi, yargıda kalitenin artırılması, adalet yönetiminde bilgisayar teknolojisi, adalete erişim, alternatif çözüm yolları ve arabuluculuk, adli işbirliği, Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Birliği, Uluslararası Ceza Mahkemesi, yargı organlarının etkileri, ifade yeteneği ve proje yönetim becerileri gibi konuların aktarılması ve tartışılmasıdır. Adalet Yönetimi kursuna, Arnavutluk, Beyaz Rusya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Makedonya, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Türkiye ve Ukrayna olmak üzere 12 ülkeden seçilen toplam 50 hakim, savcı ve kamu görevlisi katılmıştır. KURS PROGRAMI: Kurs Programı, konu başlıkları ve içerikleri ile ilgili açıklama aşağıda sunulmuştur. I- 15 Haziran 2009: T.M.C. Asser Enstitütüsü Direktörü Prof. Frans Nelissen tarafından yapılan resmi açılış konuşmasında kursun amacı hakkında bilgi verilmiş ve katılımcıların tanıtımı yapılmıştır. A. Adalet Yönetimi: bazı sorunlar Konuşmacılar Bert van Roermund ve Richard Engelfriet (Tilburg Üniversitesi) tarafından manevi tazminat sorumluluğu, parlamentonun temsil sorunu, ceza soruşturmasında mağdurun etkin rol oynaması gibi örnek konularda katılımcıların oluşturdukları gruplar vasıtasıyla karşılıklı tartışma ve fikir alışverişi yapılarak adalet yönetiminde ortaya çıkabilecek bazı sorunların ele alındığı interaktif bir toplantı gerçekleştirilmiştir. B. Lahey Bölge Mahkemesi ne ziyaret gezisi düzenlenerek Hollanda yargı sistemi hakkında kısa bilgiler edinilmiştir. II- 16 Haziran 2009: A. Sorgu Yargıcının Görevi Lahey Bölge Mahkemesi Yargıcı Rens van Zaltbommel tarafından sorgu yargıcının hazırlık soruşması aşamasındaki görev ve yetkileri anlatılmıştır. B. Savcılık Makamının Görevi Hollanda Savcılık Bürosu nda görevli savcı Yolanda de Groot tarafından Hollanda da savcıların görev ve yetkileri ve iddianame düzenlenme aşamaları hakkında bilgi verilmiştir. C. Savunma Avukatının Görevi Avukat Mischa Wladimiroff tarafından Hollanda da savunma avukatının rolü ve savunma etiği anlatılmıştır. Bu bağlamda Hollanda Barolar Birliği nin görevleri kapsamındaki mesleki yasal düzenleme yapma yetkisi ve

bağlayıcılığı, herkesin özgürce avukat seçme hakkı, avukatların disiplin ve ceza soruşturması, adli yardın müessesesi, avukatın sır tutma hakkı, mali ve bilimsel anlamda bağımsızlık ilkeleri açıklanmıştır. III- 17 Haziran 2009: Hollanda Tartışma Enstitüsü nde görevli Arthur Noordhis katılımcılara sunuş ve tartışma yeteneğinin geliştirilmesi hakkında açıklamalarda bulunmuş ve katılımcıların oluşturduğu çalışma grupları ile sunuş, tonlama ve tartışma yöntemi, konuşma yapısının oluşturulması gibi mesleki beceriler üzerinde uygulamalı örnekler gerçekleştirilmiştir. IV- 18 Haziran 2009: A. Adli İşbirliği Zinciri Birleşik Adalet başlıklı sunum Hollanda savcısı Ludo Goossens tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: Suçların önlenmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması için kamu kuruluşlarınca birlikte çaba gösterilmesi gerekir. Hollanda Kraliyet Savcılığı (CPB) bu amacın gerçekleştirilebilmesi diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği halindedir. Oluşturulan Adalet Merkezleri nin amacı yerel yönetimler ve halk sağlığı kuruluşlarıyla birlikte suç işlemeyi alışkanlık haline getirenler ve çocuk suçlular için entegre, şahsileştirilmiş ve bölgeselleştirilmiş politikalar geliştirmektir. Merkezin faaliyetleri, oluşturulan bilgi ağı (network) ile dünyadaki suçluluk ve anti-sosyal davranışlarla ilgilenen benzer kuruluşlarla iletişim sağlanması, polis, belediye, sağlık kurumları ve savcılık arasında birlikte izlenecek ortak politikaların belirlenmesi ve yönetimi, insan kaynakları, bilgi ve iletişim teknolojisi, gizlilik ilkelerini belirlenmesidir. Ayrıca, Merkez de başa çıkılması güç olan suçlu davranışı, uyuşturucu trafiği, kara para aklama, çocuk pornografisi, emlak sahteciliği ve bilişim suçları gibi organize suçlara ilişkin yoğun programlar geliştirilmektedir. B. Yargıda kalite ile yargılama usul kurallarının etkinliği arasındaki dengenin sağlanması; Kalite ve Etkinlik başlıklı sunum Utrecht Üniversitesi nde Prof. Philip Langbroek tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Mahkemeler sıradan kurumlar olmayıp, yargıçların ve savcıların adalet dağıtımını ve yöneticilik ilkelerini birlikte yürüttükleri, böylece çok taraflı sorumluluğun söz konusu olduğu yerlerdir. Ayrıca, polis, savcılık, mahkemeler, cezaların infazı, ceza ve tutuk evleri, nezaret ve gözetim hizmetlerinden oluşan ceza soruşturması kapsamında da karşılıklı paylaşılan sorumluluk söz konusudur. Usul hükümlerinin etkinliğine gelince, yargılama usulü yasaları adalet dağıtımına ilişkin olup yargıda kalitenin artırılmasında bir etkinliği bulunmamaktadır. Ayrıca, yargıda kalite artırımının sadece mahkemelerden beklenilmesi de mümkün değildir. Bu alanda rol oynayan bir çok etkenler vardır. Örneğin, idari makamların adli mercilerden gelen talepleri öncelik ve ivedilikle karşılaması gereklidir. Yine, adli personel sayısının yetersizliği ve mesleki eğitim noksanlığı ile yargıçların yetki, görev, bölgeler itibariyle adil dağıtılamaması ve bu konularda yeterince organize ve esnek olunamaması da yargıda kalite ve etkinliğin artırılmasına engeldir. Yargı bağımsızlığının sağlanabilmesi için yargıçların yetki ve görevlerinin belirlenmesinde şeffaflık gerçekleştirilmelidir. Bu yolla, yargıçların etik ve anayasal olarak başka mahkemelerde de çalıştırılabilmeleri yolu şeffaflaştırılmalı, yargıçların baktıkları işleriyle ilgili görevlere başvurmaları kesinlikle yasaklanmalı, mahkemelerin etkinliğinin artırılması için tek hakimli mahkemelerin yetkisi genişletilmeli ve tek hakimli mahkeme sayısı artırılarak mahkemelere bütçeden daha fazla ödenek ayrılmalıdır. C. Hollanda İcra Hukuku başlıklı sunum Kraliyet Yargı Mensupları Meslek Birliği üyesi Jeroen Nijenhuis tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: Avrupa Birliği ne üye ülkelerinin ulusal yetki kurallarının yerine geçmek üzere Belgelerin Tebliği ne ilişkin 44/2001 EEX sayılı Konsey Tüzüğü kabul edilmiştir. Tüzükte tebligatın 1393/2007 sayılı Tebligat Tüzüğü ne göre yapılması gerekliliği

ve AB Tüzüğü ne aykırı uluslararası anlaşmaların uygulama kabiliyeti bulunmadığı hususları düzenlenmiştir. Hollanda hukuk mahkemelerinde taraflarca hazırlama, dürüstlük ve iyiniyet ilkesi geçerli olup, yargıçlarında yargılamanın hızlandırılmasında aktif sorumluluğu ve yasal prosedürler dışına çıkılmaması için de özen yükümlülüğü bulunmaktadır. Kesinleşen mahkeme kararlarının infazında hukuk mahkemelerinin bir görevi olmamasına karşın, gemi ve hava taşıtlarının icra yoluyla satışında Rotterdam mahkemeleri yetkili ve görevlidir. Bunun dışındaki kararların icrası işlemleri mahkemenin kontrolü altındaki ancak bağımsız işyeri sahibi olan icra görevlilerince (bailiff) gerçekleştirilir. V. 19 Haziran 2009: A. Lizbon Antlaşması ve Avrupa Birliği Dış İlişkileri başlıklı sunum T.M.C. Asser Enstitüsü nde görevli Karolien Pieters tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Kurucu Antlaşma ile (TEC Mad.281), Avrupa Birliği tüzel kişiliğe haiz olup, üçüncü ülkelerle sözleşme yapabilme (Mad. 133) ve içeride işbirliği anlaşmalarının yapılması (Mad. 302) yetkisi bulunmaktadır. Birliğe katılım koşulları TEU 6. ve 49. maddeleri ve Kopenhag kriterleri ile belirlenmiştir. B. Avrupa Birliği ne katılım ön koşulu olarak adli reform: yargının rolü başlıklı sunum T.M.C. Asser Enstitüsü nde görevli Claudio Matera tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: AB ye katılım için yasal ve temel koşullar (TEU Mad.49), Kopenhag Kriterleri ile açıklanmış ve Adalet Reformu kapsamında da, adalet ve yargı sisteminde yapısal reform ve yargılama usul kanunlarında düzenleme yapılmasını gerektirmektedir. Üye ülkeler yargıçlarının aynı zamanda AB bölgesel yargıcı olarak AB adli sisteminde rolü bulunmaktadır. Bu bağlamda uygulanması gereken ilkeler, davaların süratle sonuçlandırılması, mahkeme kararların tanınması ve tenfizi, infaz hukukunda adaletin etkin rolüdür. Ayrıca, AB hukukunun iç hukuk normları karşısındaki üstünlüğü ilkesi geçerlidir. C. Europol; üçüncü ülkelerle işbirliği konulu sunum Europol de görevli Bart de Buck tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Europol polis gücü olmayıp bilgi sağlayan bir kuruluştur. Avrupa irtibat yetkilileri arasında iletişim ağı oluşturarak karşılıklı bilgi alış verişi sağlar ve diğer üye devletlerin adli güçleri ile de bağlantılı olarak çalışır. Europol Bilgi Sistemi nde, merkezi izleme, Avrupa suçlu bilgi sistemleri ile bağlantılı referans ve içerik hizmetleri, etkin yaptırım, yönetim ve erişim sistemleri yer almaktadır. Europol un, aynı zamanda, organizasyonun bilgi analizi kapsamında suç oluşturan olaylar veya tehditlerle ilgili bilgi toplama, istihbarat, operasyon veya stratejik analiz ve veri bankasında sıkı sıkıya uygulanacak kuralların belirlenmesi görevleri de vardır. Europol un analitik destek hizmetleri ise; bilgi farklılıklarının teşhisi ve analitik raporların yayımlanmasıdır. Birleşik Soruşturma Timi (JIT) fikrinin Avrupa da aşayişin korunması için ilk adım oluşturabileceği düşünülmektedir. VI. 22. Haziran 2009: A. Adli işlemlerde Bilgisayar teknolojisinin kullanımı başlıklı sunum Hollanda Adalet Konsey inde görevli Dory Relling tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: Yargıda bilgisayar teknolojisi kullanımının sağladığı avantajlar; yazışmalarda çabukluk sağlanarak duruşmaların ertelenmesi sebeplerinin ortadan kaldırılması, zamandan tasarruf, usul karmaşasının önüne geçilebilmesi, işlemlerde sadelik ve kolaylık, iç yazışmalarda gelişme sağlanması, on-line olarak taraflarla bağlantı kurulması ve uyuşmazlığın çabuk çözümü olanaklarının elde edilmesi, bilgiye erişim imkanı, adli sorunlar ve özel bilgi gerektiren konular hakkında halkın bilgilendirilmesi için adalete kolay erişim sağlama olanağı sunulması, bunlara ek olarak da, bilgi içeren web sitelerine erişim ve çoğaltılabilir tip formatların sağlanması, şeffaflık ve işlemlerin hızlandırılmasıdır. Öte yandan, yazılım korsanlığı riskine karşı kurumsal anlamda karşı karşıya kalınabilecek

sorunlarla ilgili önlemler de alınmalıdır. Bilgi teknolojisi, kurumsal olarak akıcılık ve netlik sağlamakta, istatistik ve zamanlamaya yardımcı olmakta ve vatandaşlara istedikleri yer ve zamanda bilgiye erişim imkanı vermektedir. Aynı zamanda yargı kararları internet vasıtasıyla yayımlanarak şeffaflaşma sağlanmaktadır. Ancak, bu konularda sürekli biçimde yeni yapılanma ve yaklaşımların gerekli olduğu da göz ardı edilmemelidir. B. Elektronik Adalet Hollanda Adalet Konseyi üyesi Dory Relling sunuşunun ikinci bölümünde de özet olarak 21. yüzyılın elektronik çağı olduğunu vurgulamıştır. C. Hazırlık Soruşturması İlkeleri konulu sunum Radbound Üniversitesi Nijmegen öğretim üyesi Prof. Peter J.P. Talk tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Savcılık makamı hazırlık soruşturması aşamasında filtreleme (eleme) yetkisine sahiptir. Savcılıkça gerek görüldüğü taktirde şüpheli aleyhine dava açmaktan başka yollara da gidebilir. Bu yolla amaçlanan, ciddi suçlarla mücadele etmek, daha az ciddi olaylarda ise taraflar arasında uzlaştırma yolunu tercih etmektir. Kamu davası açma prensipleri, a) yasallık ilkesi; bu ilkeye göre şüpheli hakkında dava açılabilmesi için uygun ve yeterli delil elde edilmesi, b) kamu yararı ilkesi; uygun delillerin varlığına rağmen şüpheli hakkında dava açılmasında kamu yararının bulunmasıdır. Bu ilkelerden yasallık ilkesi bir çok Avrupa ülkesinde uygulanmaktadır. İtalya daki sistemde ise, takipsizlik veya başka yollara başvurulamadığından her türlü soruşturmada dava açılma yoluna gidilmekte, biriken iş yükünden dolayı da hazırlık ve ceza soruşturmaları çoğu kez zamanaşımına uğramaktadır. D. Yugoslavya Uluslar arası Ceza Mahkemesi ICTY ziyaret edilmiştir. Özet Bilgi: 1991 yılından itibaren eski Yugoslavya da gerçekleştirilen ciddi boyutlardaki uluslar arası insan hakları hukuku ihlalleri nedeniyle ve uluslar arası barış ve güvenliğe karşı tehdit oluşturan bu tür vahim ihlallere bir cevap oluşturulması için BM Güvenlik Konsey inin 25 mayıs 1993 tarih ve 827 sayılı kararıyla Lahey de Uluslar arası Ceza Mahkemesi kurulmuştur. Güvenlik Konseyi kararında aynı zamanda ICTY nin görev ve yetkisi de belirlenmiştir. Buna göre, mahkemenin görevi; uluslar arası insan hakları hukukunun ciddi ihlallerinden sorumlu kişilerin adalet önüne çıkarılması, zarar görenler için adaletin gerçekleştirilmesi, daha başka suçların işlenmesinin önüne geçilmesi, ihlallerden sorumlu kişilerin yakalanıp yargılanmaları yoluyla barışın yeniden sağlanmasına katkıda bulunmaktır. Mahkemenin yetkisi ise, 1949 Cenevre Sözleşmesi hükümlerinin ağır ihlali, hukukun veya savaş kurallarının ihlali, soykırım ve insanlığa karşı suçları yargılamaktır. Mahkeme, bir başkan ve bir başkan yardımcısı olmak üzere toplam 16 daimi yargıç ve en çok 16 yedek üyeden oluşur. Yargıçlar BM Genel Kurulu tarafından 4 yıllık süre için seçilirler. ICTY, 3 er daimi ve en çok 6 yedek yargıçtan oluşan üç ceza dairesi ve bir başvuru (temyiz) dairesi halinde çalışır. Ceza Dairesi bir daimi ve iki yedek yargıç veya iki daimi ve bir yedek yargıçtan oluşan alt dairelere bölünebilir. Temyiz Dairesi 7 daimi yargıçtan oluşur. Bunlardan 5 tanesi sürekli görev yapar, 2 adedi ise Ruanda Uluslar arası İnsan Hakları Mahkemesi nin 11 daimi üyesi arasından seçilir. Temyiz Dairesi nin toplantı karar ve yeterlilik sayısı 5 tir. Muhtelif ülkelerden seçilen yargıçlar dünya yargı sistemlerini temsil etmekte ve mahkemeye yasal deneyim zenginliği katmaktadırlar. VII. 23 Haziran 2009: A. Adaletin Kurtarıcısı; birikmiş dosyaların çözümü başlıklı sunuş Bölge Mahkemesi Yargıcı Hans Westenber tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: Hollanda da iş yükü artan mahkemelerin işlerinin azaltılması amacıyla 20 yargıç ve 25 hukukçudan oluşan bir ekip ile ihtisas ve ceza mahkemeleri dışındaki mahkemelerden gönderilen dosyalar incelenip karara bağlanmaktadır. Bu yolla oluşturulan yargı mercileri delil toplama, keşif, bilirkişi incelemesi yapılması gereken hallerde asıl

mahkemeden talimat yoluyla eksik olan hususları ikmal edebilirler. Uygulanan bu yöntemle Hollanda da mahkemelerin birikmiş iş yükü azaltılmaktadır. B. Yargıç ve Savcıların Seçimi ve Eğitimi başlıklı sunum Hollanda Adalet Eğitim ve Öğretim Merkezi kurs yöneticisi Lisa Petrusma tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Hollanda da boş bulunan hakim ve savcı kadrolarına atanmak isteyen hukukçular Merkezi Adalet Seçim Komitesi (SRM) tarafından seçildikten sonra göreve başlatılmakta ve Hollanda Adalet Eğitim ve Öğretim Merkezi nde düzenli aralıklarla mesleki eğitime tabi tutulmaktadırlar. C. Hollanda Adalet Sistemi nde dürüstlüğün sağlanması ve yolsuzluğa karşı mücadele konulu sunum Ulusal Savcılık Makamı ndan Ruud Hilgers tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: Adalet sistemindeki yozlaşma hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları için tehdit oluşturmaktadır. Aynı zamanda da dürüst yönetim, adil ve sosyal adalete aykırı düşmekte ve rekabette sapmaya yol açmaktadır. D. Yargıda kalite konulu sunum CEPEJ de (Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu) görevli Pim Albers tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Yargıda kalite düzeyinin ölçümüne ilişkin Avrupa daki ve küresel deneyimlere göre, yargıda kalite kavramından anlaşılması gereken; kamuoyunun tatmin edilmesi, hukukun üstünlüğü, adalete erişim gibi temel konulardır. Yargıda kalite kavramının ortaya çıkmasındaki ana nedenler, mahkeme idaresindeki sorunlar, iş yükünün artması ve toplumdan gelen yakınmalardır. ABD tarafından geliştirilen CourTools 2000 adlı çalışmada belirlenen yargıda kalite ölçümüne yönelik kıstaslar; adalete erişim, adillik, karar verme süresi, dürüstlük ve güvenilirlik, dava sürecinde belirlilik, kararlarda isabet oranı, dava dosyalarının güvenliği, para cezalarının tahsili, jürinin etkin seçimi olarak belirlenmiştir. Hollanda da 1999 yılından beri uygulanan mahkeme ve yargıçların kalite değerlendirilmesinde kullanılan ölçütler ise, bağımsızlık ve tarafsızlık, usuli işlemlerdeki sürelere uyulması, yargıçların uzmanlığı, duruşmalardaki davranışları, kararların kalitesi olarak belirlenmiştir. Bu ölçütler oluşturulan özel komisyonlar tarafından kontrol edilerek değerlendirme yapılmaktadır. Finlandiya da ise, yargılamada usul hükümlerinin etkin uygulanması, kararlar, mahkemelerin taraflara karşı davranış biçimi, ara kararlarına ilişkin işlemlerin süratle yerine getirilmesidir. CEPEJ tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Avrupa daki 28 ülkenin mahkemeye başvuranların sonuçtan tatmin olup olmadıklarına ilişkin kamuoyu araştırması yaptıkları, Türkiye dahil 18 ülkede ise böyle bir araştırma yapmadıkları anlaşılmıştır. CEPEJ, mahkemelerde kurumsal kalite politikası ile ilgili kalite standartlarının geliştirilmesi çalışmaları yapmaktadır. Buna göre, mahkeme mükemmeliyetinin sağlanması için yapılan çalışmalarda göz önüne alınan mahkeme değerleri ; a) yasa önünde eşitlik, b) adillik, c) tarafsızlık, d) her türlü etkiden uzak ve bağımsız karar verilebilmesi, e) yetki, f) dürüstlük, g)adalete erişim, h)davaların zamanında sonuçlandırılması, i) şeffaflık, j) kesinliktir. Bu değerlerin gerçekleştirilmesi ve yargıda kalitenin sağlanabilmesi için de, a) mahkeme idaresi ve hakimin yöneticilik yeteneği, b) mahkeme prensipleri, c) personel, malzeme ve mali kaynakların yeterliliği, d) yargılama usulünün iyileştirilmesi, e) mahkemeye başvuranların ihtiyaçlarının tespiti ve giderilmesi yolları, f) mali olarak karşılanabilen ve yargıya başvuruya olanak veren bir adalet hizmeti sunulması, g) kamunun adalete olan güven ve inancının kazanılmasıdır. Anılan değerlerle ilgili bilgiler için www.courtexcellence.com ve www.nesconline.org/courtools web siteleri ziyaret edilebilir. VIII. 24. Haziran 2009:

A. Tahkim ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları başlıklı sunum T.M.C. Asser Enstitüsü araştırma görevlisi ve Utrech Üniversitesi nde öğretim üyesi Doç.Dr. Vesna Laziç tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: Uluslar arası ticari meselelerde tahkimin yararı, taraflar arasında anlaşma sağlanması ve hakemler vasıtasıyla teknik uzmanlığın uyuşmazlıklarda bir araya getirilmesidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında ise, mahkemelerdeki iş yoğunluğu nedeniyle farklı bir çözüm yolu olarak ilk kez ABD de ortaya çıkmış ve daha sonra tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Arabuluculuk (Mediation), üçüncü bir kişinin aracılığıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın uzlaştırma yoluyla çözüme ulaştırılmasıdır. Arabulucu, sadece uzlaştırıcıdır karar organı değildir. Nihai karar taraflara aittir. Meditrial (Yarı Arabuluculuk Mahkemesi), üst düzey bir yönetici veya iş adamı huzurunda tarafların temsilcilerinin tartıştırılmasıdır. Üst düzey arabulucu işin hukuki yönüne karışmaksızın taraflara uyuşmazlığın ticari boyutu hakkında bilgi verir ve olası riskleri anlatır, kendi görüşünü açıklar, her halükarda işin yargıya taşınması halinde de muhtemel sonucu belirtir. Bu tür arabuluculukta amaç, tarafların olabildiğince uzlaşmaya razı edilmesi olup arabuluculuğun yeni bir türü olarak gelişmektedir. WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı) tarafından hazırlanan Arabuluculuk Kuralları na göre, başlangıçta arabulucu olarak görev yapan kişinin daha sonra hakem olarak da seçilmesi mümkündür. Tahkim, mahkeme kararı gibi icra edilebilme imkanı veren hakem kararıdır. Tahkimin avantajları, hakemin uzman kişilerden seçilmesi, işlemlerin çoğu kez hızlı yürümesi, tahkim usulünün taraflarca belirlenebilmesi, uluslar arası ticari konularda tarafsız bir ülkeden hakem atanabilmesi, hakem kararının da tanınması ve tenfiz edilebilmesidir. Tahkimin olumsuz yanı ise, pahalı bir çözüm yolu olması, sürecin bazen beklenenden de uzun sürmesi, hakemin taraflarca belirlenen sınırlı yetki ile görev yapmasıdır. Taraflar arasındaki asıl veya temel sözleşmede tahkim şartı bulunması zorunludur. Ancak, yabancılık unsuru taşıyan karşılıklı yatırım sözleşmelerinde tahkim koşulu zorunlu olup sözleşmede taraflardan birisi tarafından bu koşul reddedilemez. Tahkim usulü tarafların seçimine bağlıdır. Tahkimle ilgili uluslar arası sözleşmeler, -Hakem Kararlarının tanınması ve Tenfizine İlişkin Sözleşme, New York (1958), -Uluslar arası Ticari Konularda Tahkime İlişkin Avrupa Sözleşmesi, Cenevre (1961), -Devletler ile Diğer Ülke Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümüne İlişkin Sözleşme, Washington (1965) (Sözleşmeye 160 dan fazla ülke taraftır. Sözleşmeye göre, ulusal mahkemelerin hakem kararının tanınması veya tenfizine karar verme yetkisi yoktur.), Tahkim türleri, -Ad Hoc Tahkim, tahkim sözleşmesinde bazı tahkim kurallarına atıf bulunulmaktadır (Ör: UNICITRAL tahkim kuralları uygulanır gibi). - Kurumsal Tahkim, belli bir kuruluşun tahkim yeri olarak seçilmesidir. Seçilen uluslar arası tahkim kuruluşlarının kendi tahkim kuralları mevcuttur (ICC, Londra, Stockholm Ticaret Odası vb.). Kurumsal tahkim pahalı ve sonucu gecikmeli olarak alınabilmektedir. Ulusal mahkemelerin tahkimdeki rolü; -destek, yardım ve gözetim, - tahkim anlaşmasının dolaylı uygulanması; hakemlerin atanması, delil toplanması, ihtiyati tedbir kararı verilmesi, hakem kararlarının tenfizidir. Tahkim şartı sözleşmede açıkça anlaşılabilir olmalıdır. Sözleşmede, tahkim kuruluşu, hakem sayısı açık olarak belirtilmelidir. Belirsiz, genel, çelişkili ifadeler içeren, tahkim şartı

olduğu, tahkim kuruluşunun hangisinin seçildiği açıkça anlaşılamayan ifadeler içeren tahkim kaydı geçersizdir. B. Hollanda da Mahkeme Bağlantılı Arabuluculuk konulu sunum Bölge Mahkemesi Başkan Yardımcısı Yargıç Nicolien Verkleij tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Hollanda mahkemelerinde ceza davaları hariç olmak üzere her türlü adli ve idari davalarda tarafların uzlaştırılması için arabuluculuk yöntemini kullanmak üzere yol gösterilmektedir. Böyle bir durumda, davaya bakan mahkeme yargıcı dışındaki bir yargıç arabuluculuk yapabilmektedir.ancak, La Hey de son 3 yıllık dönemde yılda ortalama 10 civarındaki tarafların arabuluculuk başvurusu yargıçlar tarafından çözümlenmiştir. Bu yolla, taraflara aralarındaki anlaşmazlığın uzlaşma yoluyla ve isteklerine en uygun bir şekilde çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır. Çünkü, her yargıç bazı uyuşmazlıkların nihai kararla da tamamen çözülemediğinin bilincindedir. Arabulucunun da yardımıyla tarafların kendi yarattıkları çözümler cebri icra yoluyla infaz edilen bir mahkeme kararından daha tatminkar ve etkili olabilmektedir. Ancak, arabulucu yargıç vasıtasıyla yasal sistem dışında ve demokratik hukuk devleti ilkelerine ters düşen bir çözüm yoluna ulaşılması olanağı yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık nedeniyle dava açılması üzerine, mahkeme nezdinde görevli olan arabuluculuk memuru vasıtasıyla taraflardan arabuluculuk hizmeti isteyip istemedikleri sorulmaktadır. Taraflar kabul ettikleri taktirde, görevli memur arabuluculuk yapacak olan yargıçla bağlantı kurulması, toplantı tarihlerinin belirlenmesi, yargıç başkanlığında yapılan arabuluculuk toplantı tutanaklarının tutulması işini üstlenir. Arabuluculuk masrafları taraflarca karşılanır ve süreç sona erinceye kadar asıl dava ertelenir. Hollanda da yargıçların arabuluculuk konusundaki eğitimlerinde, işlemlerin ve sürecin kontrolü, hızlı ve ucuz çözümler üretilmesi, taraf ilişkileri, işin uzlaşma ile sona erdirilmesi ve tatminkarlık gibi konular anlatılmaktadır. Bu yolla amaçlanan, daha iyi iletişim, yöntemler ve çözümler ile toplumun adalet hizmeti ihtiyacının daha iyi karşılanmasıdır. C. Hukuki ve ticari meselelerde adli işbirliği başlıklı sunum T.M.C. Asser Enstitüsünde görevli Bart Jan van het Kaar tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Ticari ve hukuki meselelerde adli işbirliğinin konusunu yetki, tebligat, kanıtların toplanması, kararların tanınması ve tenfizi ve doğrudan uygulanabilir usul hükümleri oluşturmaktadır. Adli işbirliği ile ilgili sözleşme ve tüzükler; -AB Ödeme Emri Tüzüğü (1896/2006); AB üye ülkeleri mahkemeleri 5000 Euro dan az hukuki uyuşmazlıklarda ex-parte doğrudan ödeme emri çıkartma yetkisine sahiptir. -AB Miktarı Düşük Olan Davalar Tüzüğü (861/2007) ; AB üye ülkeleri mahkemelerinin herhangi birisi miktarı 2000 Euro dan az olan hukuk davalarına bakmakla yetkilidir. Mahkeme kararının tüm AB üyesi ülkelerde infazı kabildir. Ancak, davalı bu karara itiraz ettiği taktirde davacı yetkili ve görevli mahkemede dava açmakla yükümlüdür. -Hukuki ve Ticari Meselelere İlişkin Brüksel Anlaşması; anlaşma kapsamına aile hukuku, iflas, sosyal güvenlik ve tahkim dahil değildir. Brüksel Anlaşması nın 2. ve 5. maddelerinde yabancılık unsuru taşıyan sözleşme ve haksız fiil hukukunda yetkili mahkeme, uygulanacak hukuka dair hükümler mevcuttur. Aynı zamanda da, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi usulünün sadeleştirilmesi ve hızlandırılması, hangi hallerde istemin reddedilebileceği hususları düzenlenmiştir. Anlaşmanın 34. ve 35. maddelerine göre, usulü gereklerin yerine getirilmemiş olması, mahkemenin sınırlayıcı yorum yapması, kamu düzeni, davalının usulüne uygun bir şekilde yargılamaya davet edilmemiş olması gibi nedenler yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi isteminin reddi nedenleridir. Anlaşmaya, Danimarka dışındaki tüm AB ülkeleri taraftır.

-AB Tebligat Tüzüğü (1393/2007); uluslar arası tebligatlar ile ilgili tebligat formu, kullanılacak dil gibi unsurları düzenlemektedir. Ancak, bu yolla yapılan tebliğin geçerli sayılıp sayılamaması üye ülkelerin ulusal hukuklarına tabi kılınmıştır. IX. 25. Haziran 2009: Amsterdam Bölge mahkemesine ziyaret gezisi düzenlenmiş, ziyarette bu mahkemede görevli yargıçlarla Hollanda adalet sistemiyle ilgili karşılıklı fikir alış verişinde bulunulmuştur. X. 26. Haziran. 2009: A. UYAP: Türkiye e-adalet sistemi başlıklı sunum kursa katılan Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Tetkik Hakimi Ali Rıza Çam tarafından başarı ile gerçekleştirilmiştir. Sunum esnasında ve sonrasında yapılan görüşmelerde Avrupa ve dünyanın bir çok ülkelerinin böylesine gelişmiş ve uygulanmakta olan ulusal yargı ağı sisteminin bulunmadığı, Türkiye nin bu alanda öncü ülke durumunda bulunduğu anlaşılmıştır. B. Kapanan ceza davalarının yeniden soruşturulması başlıklı sunum Tilburg Üniversitesi nde görevli Prof. Theo de Roos tarafından yapılmıştır. Sunum Özeti: Hollanda Yargıtay ı tarafından verilen bir kararda; suçun işlendiği tarihlerde teknik düzeyin yetersiz olması nedeniyle delil yetersizliğinden dolayı dava dosyası kapandığı taktirde daha sonra sağlanan teknik ilerleme sonucunda şüpheli aleyhine delil elde edebilme olanağı doğsa bile bu husus kapanan ceza soruşturmasının yeniden başlatılması için yeterli neden olamayacağı kabul edilmiştir. Ancak, daha önce mevcut olmayan yeni delillerin ele geçirilmesi karşısında ceza davası soruşturmasının yeniden başlatılması mümkündür. C. Adalette şeffaflık ve medya ile iletişim başlıklı sunum Arnhem İstinaf Mahkemesi Basın Yargıcı Mia Roessingh tarafından gerçekleştirilmiştir. Sunum Özeti: Önceleri Hollanda da yargıçlar sadece kararlarıyla konuşur ilkesi egemendi. Ancak, hukuk tekniğinin kullanıldığı karmaşık bir dil içeren yargı kararlarını sade vatandaşın anlamasının güçlüğü karşısında ve adaletin aynı zamanda kamunun genel ve temel meselesi olması nedeniyle tüm toplumu ilgilendiren ve adalete intikal eden davalarda toplumun bilgilendirilmesi amacıyla 1980 lerde mahkemeler nezdinde basın yargıçlığı makamı oluşturulmasına karar verildi. Hollanda Basın yargıçları, bulundukları yer mahkeme başkanı tarafından atanmaktadırlar. Bu göreve temsil ve konuşma yeteneği olan yargıçlar seçilmekte ve özel eğitimden geçirilmektedirler. Basın yargıçları, asıl yargıçlık görevlerinin yanında anılan görevi de yapmaktadırlar. Basın yargıçları, medya ile düzenli olarak yılda iki kez buluşmaktadırlar. Toplantıda karşılıklı fikir alış verişi yapılmakta ve açıklamada bulunulmaktadır. Basın yargıcına yardımcı olan bir basın danışmanı vardır. Basın danışmanı, önemli davalar için basın görüşmelerini organize eder ve aynı zamanda yargıçlara danışarak vatandaşlar tarafından mahkemeye yöneltilen sorulara da cevap verir. Basın danışmanının hukukçu olması şart değildir. Basın yargıçları ve danışmanı aracılığıyla halkın anlayabileceği sade bir dille kararlar ve yargı işlemlerinin açıklaması yapılır. Böylece, kamu oyunu ilgilendiren davalarda toplumun doğru bilgilendirilmesi, toplumun adalete olan inanç ve güveninin sağlamlaştırılması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda, mahkeme kararlarının tamamı internette yayınlanmaktadır. Yine, mahkemeler ve çalışma yöntemlerine ilişkin bilgiler de mahkemenin web sitesinde mevcuttur. Web sitesinde, ilgilenenlerin mahkeme kararları hakkında görüşlerini açıklanmasına imkan veren bölüm de bulunmamaktadır. Hollanda da yargıçlar baktıkları dava ile ilgili olarak basın aracılığıyla veya doğrudan açıklama yapamazlar. Ancak, gerektiğinde basın yargıcını bilgilendirirler ve basın açıklaması basın yargıcı tarafından yapılır. Basınla mahkeme ilişkilerini düzenleyen Hollanda Basın Rehberi kabul edilmiştir. Basın ve mahkemeler bu rehber hükümlerine uygun davranmak

zorundadırlar. Kurallara aykırı davrana basın mensuplarına belli bir süre basın toplantılarına katılamama yasağı getirilebilmektedir. Hollanda Basın Rehberi, halkın haber alma özgürlüğü ile davada yargılanan tarafların özel yaşamları arasında denge sağlamayı, duruşmanın huzurunun bozulmamasını amaçlamaktadır. Gazeteciler mahkeme salonuna girebilirler ancak sanık, sanık yakınları, tanıklar ve dinleyicilerin resmini çekemezler. Avukatların görüntülerinin alınabilmesi için de izin vermeleri gereklidir. Her mahkemenin duruşma salonunda basın masası ve internet bağlantılı basın odası vardır. Bir çok mahkemede basın mensuplarının doğru haber yapabilmeleri için adli konularda gazeteci eğitim programı bulunmaktadır. Burada, yılda iki kez gazetecilere adli habercilik konularında eğitim verilir. Amaç, davaların yanlış anlaşılması veya saptırılmasının önüne geçilmesi ve halkın doğru haber almasıdır. Ayrıca, halkın yargı hizmetleri hakkında bilgilendirilmesi için internet yoluyla da bilgi verilmektedir. Okullarda zaman zaman derse giren hukukçular tarafından öğrencilere yargı ile ilgili eğitim verilmekte ve mahkeme ziyareti yaptırılmaktadır. Yine, halktan oluşturulan gruplar mahkemelere giderek ya da mahkeme kararlarını okuyarak görüşlerini açıklamaktadırlar. Bu yolla halkın yargıya karşı düşünce ve algılaması ölçülmekte, bilgi sahibi olunabilmektedir. Basın yargıcının görevi, mahkeme kararını yorumlamak değil, onun halk tarafından da anlaşılmasını sağlamaktır. Mahkeme gerekçesi iyi yazılır ve delillerin tartışılması kararda açıklıkla yer alırsa; karar kolaylıkla anlaşılacağından basın yargıcına çok iş düşmeyecektir. Basın yargıcı, mahkemelerin sadece sözcüsüdür. Bununla birlikte mahkemenin ciddiyetini korumakla da yükümlü olduğundan açıklama esnasındaki sözcüklerini dikkatle seçmek zorundadır. Yetki milletten alınır ancak millete zorla dayatılamaz. Bu nedenle yargıçlar yetki kullanımıyla ilgili halkın beklentilerini dikkate almak ve karşılamak zorundadırlar. Yargı gücü, şeffaflık, dürüstlük gibi kavramlar toplumların temel değerleridir ve yargıçlar da toplumun bu beklentilerine cevap vermelidirler. SONUÇ: Adalet Yönetimi kursu yukarıda açıklandığı üzere yoğun bir sunum programına sahip olmakla birlikte, katılımcıların da tartışmalarda sıklıkla yer aldığı ve ülkelerin yasal sistemleri konusunda karşılıklı fikir alış verişi olanağı tanıyan yararlı bir kurs olmuştur. Adalet Yönetimi alt başlığı altında, mahkemelerin hızlı, ekonomik ve adil yargılama yaparak en doğru kararı vermeleri ve toplumun yargıdan beklediği adalet hizmetinin en verimli ve kaliteli bir şekilde gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Küreselleşme olgusunun doğal sonucu olarak ülkeler arasında ikili, bölgesel ve çok taraflı uluslar arası anlaşmaların yapılması, ülkemizin AB üye adayı olması ve uluslar arası ticaret hacminin gelişmesine bağlı yabancılık unsuru taşıyan sözleşme ve uyuşmazlıkların doğurduğu sorunlar; hızlı, adil ve tarafsız bir adalet hizmetinin iç hukuk açısından olduğu kadar uluslar arası hukuk ve işbirliği açısından da önemini ortaya çıkarmaktadır. Adalet devletin temeli olduğundan, adalet hizmetinin mükemmel şekilde verilebilmesi özlenen amaçtır. Yargıda kalitenin artırılması, sadece devletin yargı gücü tarafından üstesinden gelinmesi gereken bir sorun olarak düşünülmemelidir. Yargıda kalitenin artırılması, yargı görevinde yer alan hakim, savcı, avukat ve adli personelin mesleki birikim, bilgi ve deneyimlerinin artırılmasına, çalışma şartları ve fiziki koşulların iyileştirilmesine, yargıda çalışan görevli sayısının ihtiyacı karşılayacak seviyeye ulaştırılmasına, diğer taraftan da; yasama ve yürütmenin hukukun üstünlüğü ilkesi uyarınca yargının hızlı, adil ve tarafsız karar verebilmesi koşullarını titizlikle gözetip gerçekleştirilmesine yardımcı olmasına bağlıdır. Yargıda, nitelikli hakim, savcı ve adli personele gereksinim olduğu kadar, avukatlık mesleğindeki uzmanlaşma ve mesleki gelişmenin de adil ve hızlı yargılama yapılmasına ve

dolayısıyla yargıda kalitenin artmasına çok önemli katkısı olacağı muhakkaktır. Bu anlamda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Bakanlığı, Adalet Akademisi ve Barolar Birliğine meslek içi eğitim ve hakimlik, savcılık ve avukatlık mesleğinde uzmanlaşmanın sağlanması için ortak politikaların oluşturulması ve hayata geçirilmesinde ciddi sorumluluklar düşmektedir. Öte yandan, soruşturma ve yargılama faaliyeti yalnızca hakimin veya savcının bireysel bilgisi ve gayreti ile gerçekleştirilmemektedir. Bu faaliyette devletin diğer organlarının da yardımcı olma sorumlulukları bulunduğu unutulmamalıdır. Yargılamayı uzatan nedenler daha başlangıçta usulüne uygun adli tebligat yapılamaması ile ortaya çıkmakta, mahkemelerin diğer kurum ve kuruluşlardan istediği bilgi ve belgelerin gönderilmesi uzun süre aldığı gibi, çoğu kez de yanlış ve yetersiz bilgi içermektedir. Bu tür aksaklıkların tespiti ve giderilmesi için yürütmenin de gereken hassasiyeti göstermesi ve çözüm yolları üretmesi zorunludur. Yargının genel bütçeden aldığı payın da verilen hizmetin önemiyle orantılı olması gerektiği açıktır. Hollanda yargı sisteminde yer alan Basın Yargıçlığı ve mahkemeler nezdinde oluşturulan Basın Danışmanlığı kavramları, ülkemizde de zaman zaman kamu oyunu yakından ilgilendiren davalar nedeniyle toplumun sağlıklı haber alma hakkı gözetildiğinde tartışılmaya değer kavramlardır. Bu yolla halkın adalet hizmetleri hakkında daha sağlıklı bilgi edinmesi olanağı sağlanabileceği gibi, yargıyı haksız yere yıpratan bir takım yayınların önüne geçilmesi de mümkün olabilecektir. Ayrıca, bu birimler nezdinde yapılacak çalışma ve araştırmalar vasıtasıyla toplumun yargı faaliyetleri hakkında eğitilmesi, adalet hizmetlerinin işleyişine ilişkin beklenti, düşünce ve eleştirilerinin öğrenilmesi, vatandaşların adalete erişiminin sağlanması ve doğru bilgilere ulaşabilmesi suretiyle adalete olan inanç ve güveninin pekiştirilmesine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Adalet Yönetimi kursuna katılmam nedeniyle toplantı konuları ile ilgili özet bilgi ve değerlendirmelerimi içeren raporum bilgilerinize arz olunur. Levent Yavuz Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi Üyesi