Adölesan gebeliklerin sonuçları



Benzer belgeler
Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması

YILLARI ARASINDA HASTANEMİZDE GERÇEKLEŞEN ADÖLESAN DOĞUMLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Adölesan Gebeliklerin Anne ve Bebeğe Yönelik Obstetrik Sonuçlar Açısından Değerlendirilmesi *

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

Erzincan ilindeki adolesan gebelikler (Tek bir merkezin retrospektif sonuçları)

Anne Yaşı ve Gebelik Sayısının Bebeğin Doğum Ağırlığı ile İlişkisi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012;4 (4):23-28

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

ZKTB OLGU SUNUMU ÖZET. Anahtar kelimeler: Adölesan, ileri maternalyaş, yenidoğan, yenidoğan yoğun bakım

Adölesan doğumların sonuçlarının retrospektif incelenmesi

500 GEBEDE RİSK FAKTÖRLERİ NEONATAL MORBİDİTE VE MORTALİTE

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

Aile Hekimliği Uzmanı, Altıyüzevler Aile Sağlığı Merkezi, Tokat. Adres: Karşıyaka Mh. İbni. Kemal Cd. 8. Sk Göksu Evleri, Altıyüzevler Aile Sağlığı

Iğdır İlinde Birinci Basamakta Adölesan Gebelikler ve Kadınların Doğurganlık Özellikleri Durumu

AGE SUMMARY PRIMIPAR AGE

Sema DOĞU, Kader KOÇ, Zeynep ASLAN, Serpil TÜRKER, Nur İHTİYAR GİRİŞ

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

Spontan ve IVF ikiz gebeliklerin obstetrik ve perinatal sonuçlarının karşılaştırılması

Fırat Tıp Dergisi 2009;14(4):

BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998

Müjde fiekero lu, Alparslan Baksu, Zehra nce, Hüseyin Gültekin, Nimet Göker, Sibel Özsoy

GÖÇ VE GEBELİK DOÇ. DR. NİDA BAYIK BAHÇEŞEHİR ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM A.D 10/10/2017

DERLEME ADÖLESAN GEBELİK VE ADÖLESAN ANNELİK

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

Diyarbakırda Erken Yaş Evlilikleri

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

Adolesan Gebeliklerin Anne Ve Bebek Sağlığına Olan Etkileri

1992 Hemşirelik Yüksekokulu Y. Lisans Hemşirelikte Öğretim Ege Üniversitesi

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

Adölesan gebelik gerçekten bir risk faktörü müdür?

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

AĞRI İLİNDE SEZARYEN ORANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ANALYSIS OF CESAREAN SECTION RATES AT AGRI ARAŞTIRMA MAKALESİ

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ADÖLESAN CİNSELLİĞİ ve GEBELİK

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE

Fetus - Amru.os sıvısı - Anne organizması arasındaki ilişki ve denge önemlidir. Amnios sıvısı total protein düzeyi çeşitli araştırmalara konu

ÜÇÜNCÜ TRİMESTER MATERNAL TOTAL PROTEİN, ALBÜMİN VE HEMOGLOBİN SEVİYELERİNİN DOĞUM KİLOSUNA ETKİSİ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN SAĞLIĞININ DURUMU

Malatya da İki Hastanede Düşük Doğum Ağırlıklı Bebeklerde Anneye Ait Doğurganlık ve Prenatal Dönem Özelliklerinin İncelenmesi

Adölesan Gebelerin Maternal ve Fetal Sonuçlarının Değerlendirilmesi

İkinci Trimester Maternal Hemoglobin Seviyesinin Doğum Ağırlığı ve Haftasına Etkisi

Adolesan Gebeliklerde Anne Yafl n n Perinatal Sonuçlara Etkisi

İkiz Gebeliklerde Fetal ve Maternal Sonuçların Değerlendirilmesi EVALUATION OF FETAL AND MATERNAL RESULTS IN TWİN PREGNANCIES

Aydın İl Merkezinde Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

*'" Atatürk Ünİ\'ersitesi Hemşirelik Yüksekokulu. (Arş. Gör.) PREMATÜRE BEBEKLERDEKİ MORTALİTE YE MORBİDİTE İNSİDANS I VE ÖNDE GELEN ÖLÜM NEDENLERİ

Bebek Doğum Tartısının Maternal ve Fetal Komplikasyonlara Etkisi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2016;8 (4):

ADOLESAN VE PERİMENOPOZDA İNFERTİLİTE TEDAVİSİ YAPILMALI MIDIR? Prof. Dr. Yusuf ÜSTÜN

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

M2 S1. Üreme Sağlığı. Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım. Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

ÜÇLÜ TEST İLE DOWN SENDROMU TARAMASI YAPILAN GEBELERDE YANLIŞ POZİTİFLİK VE OBSTETRİK KOMPLİKASYON İLİŞKİSİ

Düşük Doğum Ağırlığı ve Perinatal Risk Faktörleri (Low birth weight and perinatal risk factors)

K rk Yafl ve Üzeri Gebeliklerin On Y ll k Retrospektif Analizi

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Güvenli Annelik. Pof. Dr. Anayit M. Coşkun

GEBELERDE SPOT İDRARDA PROTEİN/KREATİNİN ORANININ 24 SAATLİK İDRAR PROTEİNÜRİSİNİ ÖNGÖRMEDEKİ BAŞARISI

The Fetal Medicine Foundation

EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN ADIYAMANDA YAPTIRDIĞI DOĞUMLARDA ANNE VE YENİDOĞANIN GENEL ÖZELLİKLER VE RİSKLER YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ*

Turgut Özal Tıp Merkezinde Doğum Yapan Annelerin Doğum Öncesi Bakım Alma Ve Emzirmeye Başlama Durumları Ve Etkileyen Faktörler +

ÖZET. Key words: Gestational diabetes, Glucose SUMMARY MATERYAL VE METOD. GEBELİKTE GLUKOZ TARAMA TESTİ ve YAŞ FAKTÖRÜ İLİŞKİSİ 123 OLGU ANALİZİ"'*

)üşük Doğum Ağırlıklı Bebeklerin Perinatal Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN SAĞLIĞININ DURUMU. Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mayıs 2011

GEBELİKTE DEMİR ve İYOT KULLANIMI Prof. Dr. Acar KOÇ

Ablasyo Plasenta Olgularının Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi THE RETROSPECTIVE ANALYSIS OF CASES WITH ABLATIO PLACENTA

GENÇ YAŞ EVLİLİKLERİNİN ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Adölesan Gebelikler ve Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde İzlem Adolescent Pregnancies and Follow-up in Primary Health Care

Kadın Sağlık Çalışanlarının Doğurganlık Özellikleri, Gebelik ve Doğum Sonu Dönemdeki Çalışma Koşulları*

Bir üniversite yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen düşük doğum ağırlıklı bebeklerin geriye dönük değerlendirilmesi

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

PCOS ve GEBELİK KOMPLİKASYONLARI. Prof. Dr. Nazan Başak Yıldırım Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D.

Gebelikteki aneminin doğum şekli ve yeni doğan üzerine etkileri

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

ALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

Primipar Kadınların Doğum Tercihleri ve Bunu Etkileyen Faktörler

Dekolman Plasenta: Epidemiyoloji, Risk Faktörlerinin Analizi, Fetal ve Maternal Sonuçlar

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Fırat Tıp Dergisi 2009;14(2):

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Sağlık Personelinin Doğum Şekli ve Özelliklerinin Sağlık Personeli Olmayanlarla Karşılaştırması

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Maternal Yaşın Gebelik Seyri ve Fetal Prognoz Üzerine Etkileri

Gestasyonel Haftadaki Ağır Preeklamptik Anne İnfantlarının Neonatal Prognozları

ARAŞTIRMA (Research Report)

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

GEBELERİN BİTKİSEL ÜRÜN TÜKETİM VE SIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

YENİDOĞAN ÖLÜMLERİ VE PREMATÜRİTE. Doç. Dr. Ahmet Yağmur Baş Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları EAH Yenidoğan Kliniği

Transkript:

doi:10.5222/j.goztepetrh.2012.006 KLİNİK ARAŞTIRMA ISSN 1300-526X Jinekoloji Adölesan gebeliklerin sonuçları Cüneyt Eftal TANER (*), Demet AYDOĞAN KIRMIZI (*), Aslı İRİŞ (*), Ömer BAŞOĞUL (*) ÖZET Amaç: Adölesan yaş grubundaki gebelik sonuçlarının reprodüktif yaştaki gebelerin sonuçları ile karşılaştırmak. Gereç ve Yöntem: Hastanemize 2009 ve 2010 yılları arasında müracat eden arası 402 adölesan gebe ile arası 302 gebenin sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Doğum ağırlığı 2500 gr altı olan bebekler düşük doğum ağırlıklı bebek olarak değerlendiridi. Her iki grubun erken membran rüptürü (EMR), preterm doğum, ablasyo plesenta, preeklempsi ve intrauterin mort fetüs (IUMF) oranları belirlendi. Bulgular: Adölasan gebelerin yaş ortalaması 16,9±0,9 (14-18 yaş), reprodüktif yaştaki gebelerin yaş ortalaması 25,9±4,4 (19-35 yaş) olarak saptandı. Adölesan grupta 60 gebenin (% 14,9) ilk başvurudan sonra gebelik takiplerine gelmediği saptandı. Adölesan grupta 35 (% 10,9), reprodüktif yaş grubunda 10 olguda (% 3.3) preterm doğum, adölesan grupta 14 (% 4,1), kontrol grubunda 10 olguda (% 3.3) EMR saptandı. Her iki grup arasında preterm doğum ve EMR açısından anlamlı bir fark saptanmadı. Adölesan grupta 8 (% 2,3), reprodüktif yaş grubunda 4 (% 1,3) IUMF saptandı; her iki grup arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptanmadı. Preeklempsi oranları adölesanlarda % 1,5; reprodüktif yaş grubunda % 1,3 idi. Ablasyo plesanta oranları adölesanlarda ve reprodüktif yaş grubunda % 0,3 olarak aynı oranda saptandı. Sonuç: Adölesan gebelerde reprodüktif yaş gebelerine göre perinatal sorunlar da artış izlenmese de, bu gebelikleri azaltmak ve perinatal komplikasyonları en aza indirmek için daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. SUMMARY Results of adolescent pregnancy Objective: The objective is to compare the pregnancy results in adolescent age group with pregnancy results of the pregnant women in reproductive age. Material and Method: In 2009 and 2010, among patients who applied to our hospital, results regarding 402 pregnant adolescents between ages of 14-18 and the 302 pregnant women between ages of 19-35 were retrospectively evaluated. Infants with a birth weight less than 2500 g were considered as infants with low birth weight. Proportions of premature rupture of membranes (PROM), preterm birth, ablatio placentae, preeclampsia and intrauterine mort fetus (IUMF) for both groups were determined. Findings: Average age of adolescent pregnant women were found to be 16.9±0.9 years (14-18 year-olds), whereas average age of the pregnant women at reproductive phase were determined as 25.9±4.4 years (19-35 year-olds). According to data, 60 adolescent pregnant women (14.9 %) did not attend obstetrics following initial appeal. In adolescent group, 35 (10.9 %) preterm birth cases were revealed, whereas the number was 10 (3.3 %) for reproductive age group; besides, adolescent group had a total of 14 (4.1 %) PROM cases, whereas the control group comprised PROM in 10 cases (3.3 %). No significant difference was detected between the groups in terms of preterm birth and PROM. 8 (2.3 %) and 4 (1.3 %) cases had IUMF in adolescent and reproductive age groups, respectively; and no statistically-significant difference was found. Preeclampsia rates were 1.5 % for adolescent, and 1.3 % for reproductive age group. As for ablatio placentae, a percentage of 0.3 % was found for both age groups. Conclusion: Our study does not demonstrate any increase in perinatal problems with adolescent pregnant women compared to reproductive age group; nevertheless, more extensive studies are needed in order to reduce the number of such pregnancies and minimise perinatal complications. Anahtar kelimeler: Adölesan, gebelik Adölesan terimi çocukluktan ergenliğe geçişi tanımlamaktadır. Adölesanlar dünya nüfusunun % 20'sini oluşturmakta ve % 85'i gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Hem gelişmiş hem de Key words: Adolescent, pregnancy gelişmekte olan ülkelerde adölesan gebelikler önemli bir sağlık sorununu oluşturmaktadır. Hastanemizin bir eğitim ve araştırma hastanesi olması, bölge hastanesi olarak hizmet vermesi ve Geliş tarihi: 14.11.2011 Kabul tarihi: 10.02.2012 S.B. İzmir Ege Doğumevi Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi* 6

C. Eftal Taner ve ark., Adölesan gebeliklerin sonuçları yoğun göç alan büyük bir şehirde bulunması nedenleriyle adölesan gebelikler sık görülmekte ve zaman zaman da önemli komplikasyonlarla karşılaşılmaktadır. Adölesan gebeliklerin nedenleri arasında gelenek görenekler ve eğitim düzeyi önemli bir yer tutmaktadır.bu çalışmada hastanede karşılaştığımız adölesan gebeliklerdeki sorunlar ile reprodüktif yaştaki gebeliklerde görülen perinatal sorunlar karşılaştırılarak tartışıldı. GEREÇ ve YÖNTEM Hastanemize 2009 ve 2010 yılları arasında müracat eden arasındaki gebeler adölesan gebe olarak değerlendirildi. Kontrol grubu olarak arasındaki reprodüktif yaş gebelikleri çalışmaya alındı. Toplam 704 hastanın kayıtları incelendi. Anne ile ilgili olarak doğum yeri, yaş, gravide, parite, medeni hali, başvuru anındaki hemogram değerleri, gebelik komplikasyonları (EMR, Preterm doğum, ablasyo plesanta), doğum şekli ve fetal sonuçlar (canlı doğum, IUMF, Apgar skorları) değerlendirildi. Doğum ağırlığı 2500 gr altında olanlar düşük doğum ağırlıklı olarak kabul edildi.verilerin değerlendirilmesinde Mann- Whitney-U test, ki-kare ve Continuity Correction testleri kullanıldı. BULGULAR 402 gebeden oluşan adölesan grubun yaş ortalaması 16,9±0,9 (), 302 gebeden oluşan reprodüktif yaş grubundaki hastaların yaş ortalaması 25,9±4,5 () olarak saptandı. Adölesan Tablo 1. Olguların retrodüktif öykülerine göre dağılımı. GRAVİDA 1 2 3 PARİTE 1 2 3 Adölesan Yaş Grubu (N=402) 373 (% 92,8) 27 (% 6,7) 2 (% 0,5) (N=340) 314 (% 78,1) 26 (% 6,5) - Reprodüktif Yaş Grubu 8 7(% 28,8) 120 (% 39,7) 95 (% 31,5) 116 (% 38,4) 140 (% 46,4) 46 (% 15,2) gebe grubunda 60 olgunun (% 14,9) ilk başvurudan sonra gebelik takiplerine gelmediği ve adölesan gebelerin 127'sinin (% 31,8) resmi nikahlı olmadığı saptandı. Adölesanların büyük çoğunluğu nulliparlardan oluşmaktaydı,yaş artıkça gravide parite oranlarının arttığı görüldü (Tablo 1). Gebelerin hastaneye başvuruları sırasında bakılan hemoglobin değerlerine göre bir karşılaştırılma yapıldığında adölesan grubun hemogram değerlerinin reprodüktif yaş grubuna göre anlamlı derece yüksek olduğu saptandı (Tablo 2), (p<0.01). Tablo 2. Hemoglobin değerlerine göre dağılımı. Adölesan yaş grubu Reprodüktif yaş grubu Adölesan grupta 35 (% 10,9), kontrol grubunda 10 olguda (% 3.3) preterm doğum, adölesan grupta 14 (% 4,1), kontrol grubunda 10 olguda (% 3.3) EMR saptandı. Her iki grup arasında preterm doğum ve EMR açısından anlamlı bir fark saptanmadı. (p<0.05). Preeklampsi yüzdeleri adölesanlarda % 1,5; kontrol grubunda % 1,3 idi. Ablasyo plesanta yüzdeleri adölesanlarda % 0,3; kontrol grubunda % 0,3 olarak saptandı. Her iki durum için gruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptanmadı (Tablo 3), (p<0.05). Olguların doğum şekillerine bakıldığında adölesan yaş grubundaki gebelerde normal doğumun (234/402; % 62,2) daha sık olduğu reprodüktif yaş n 402 302 Ortalama 12,0 mg/dl 11,8 mg/dl Tablo 3. Obstetrik komplikasyonların yaş gruplarına göre prevalansı. Preterm doğum Ablasyo plesanta IUMF Erken membran rüptürü IUGR Preeklampsi P<0.05=S, p>0.05= Adölesan yaş grubu (N=342) 35 (% 10.9) 8 (% 2.3) 14 (% 4,1) 5 (% 1,5) Reprodüktif yaş grubu 10 (% 3.3) 4 (% 1,3) 10 (% 3.3) 3 (% 1) 4 (% 1,3) p 7

grubunda sezaryen doğumun (160/302; % 60) daha sık olduğu görüldü (Tablo 4). Tablo 4. Olguların normal doğum sezaryen oranları. Sezeryan Normal doğum Adölesan yaş grubu (N=342) 105 (% 30,7) 234 (% 69,3) Reprodüktif yaş grubu 160 (% 60,4) 142 (% 59,6) Düşük doğum ağırlıklı bebekler değerlendirildiğinde adölesan gebe grubunda 114 hastanın (% 76,5), reprodüktif yaş grubunda ise 35 hastanın (% 23,5) 2500 gr altında bebek doğurduğu saptandı. Adölesan gebelerde düşük doğum ağırlıklı bebek oranın kontrol grubuna göre daha fazla olduğu saptandı (p<0.01). Yenidoğanların doğum ağırlıklarına bakıldığında reprodüktif çağdaki gebelerin (ort.3221,54 gr) adölesanlara göre doğum ağırlığı (ort.3079,23 gr) daha yüksek bebekler doğurduğu tespit edildi (p<0.01). Reprodüktif yaş grubunda neonatal exitus olan 2 olgu mevcuttu; bir olgu 27 haftalık preeklampsi diğer olgu ise 28 haftalık anensefaliydi. Adölesan grupta ise neonatal exitus olgusuna saptanmadı. Adölesan grupta 8 (% 2,3), kontrol grubunda 4 (% 1,3) IUMF olduğu saptandı. Adölesan gebe grubu değerlendirildiğinde bir olguda ablasyo plesenta, bir olguda fetal anomali, bir olguda ise erken doğum öyküsü mevcuttu.reprodüktif yaş grubunda ise saptanan 4 IUMF olgusunun birinde fetal anomali olduğu saptandı. Her iki grubun IUMF oranları kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05). Gruplarda fetal anomalili fetüs oranları açısından değerlendirildiğinde her iki grup arasında anlamı bir fark saptanmadı (p>0.05). Adölesan ve reprodüktif çağdaki gebe grubunda, 5. dk. APGAR skoru 6 veya daha düşük doğan yenidoğan oranları karşılaştırıldığında (% 2,1 ve % 1,1) istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05). TARTIŞMA Bazı yayınlarda adölesan gebelerde düşük doğum ağırlığı,preterm doğum ve perinatal mortalite de artış gibi kötü perinatal sonuçlarla ilgili veriler mevcuttur (1,2). Çalışmamızda adölesan gebe grubunda doğum ağırlığının reprodüktif yaştaki gebe grubuna göre daha düşük olduğu ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma prevelansının (tüm düşük doğum ağırlıklı bebeklerin % 76,5'i) daha fazla olduğu saptandı. Bunun dışında erken membran rüptürü, preterm doğum, intrauterin gelişme geriliği ve preeklampsi oranlarında her iki grup arasında anlamlı bir fark saptanmadı. Pembe ve ark. yayınladıkları bir çalışmada 945 adölesan gebenin sosyoekonomik düzeylerini incelediklerinde adölesanların % 99.7'sinin işsiz ailelerden olduğunu, % 59,8'nin sağlık güvencesi olmadığını ve % 81,5'nin nulligravid olduğunu saptamışlar. Çalışma gruplarında preterm doğum oranı % 18,2, düşük doğum ağırlığı % 12,1 olarak bulunmuştu. Adölesan grupta preterm doğum kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulunmuş olup sezaryen doğum oranı da yetişkin kontrol grubunda daha fazla bulunmuştu (16). Arkan ve ark. yayınladıkları iki merkezli bir çalışmada kontrol grubu olarak alınan 20-35 yaş arası gebelerde doğum ağırlığı ve sezaryen oranlarını çalışmamız sonuçlarına benzer şekilde daha fazla saptamışlardı. Adölesan grupta preterm doğum, IUGR ve düşük doğum ağırlığı ve ölü doğum oranı daha fazla bulunmuştu (6). Vietnam da yapılan bir çalışmada preterm doğum 193/1000 ve düşük doğum ağırlığı 75/1000 olarak bulunmuş ve adölesan gebeler içinde ölü doğum, preterm doğum ve düşük doğum ağırlığı incelendiğinde sosyodemografik özellikler açısından bir fark bulunmamıştı (7). Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2008 verilerine göre eğitimsiz kadınların % 7 si adölesan dönemde çocuk doğurmaya başlarken; bu oran en az lise 8

C. Eftal Taner ve ark., Adölesan gebeliklerin sonuçları mezunu kadınlar arasında % 4 düzeyindedir. Sosyoekonomik düzeye göre bakıldığında, en yüksek sosyoekonomik düzeye sahip hanelerde yaşayan kadınlar arasında % 2 olan adölesan gebelik, sosyoekonomik düzeyi düşük olan yerlerde yaşayan kadınlar arasında % 8-11 düzeyine yükselmektedir (23). Florian ve ark.'nın Orta Afrika'daki 775 adölesan gebeyi inceledikleri çalışmalarında düşük doğum ağrılığı oranı kontrol grubu ile karşılaştırıldığında daha yüksek bulunmuştu. Antenatal takip yetersizliğinin bu duruma neden olabileceğini belirtmişlerdi (18). Önceki çalışmalar göstermiştir ki perinatal mortalite hızı sadece genç anne yaşına bağlı olarak artmamaktadır (8-10). Bu durumun düşük sosyoekonomik düzey ve davranışal faktörlere bağlı olarak geliştiği saptanmıştır (11-13). Düşük doğum ağırlığı ve yüksek mortaliteye yol açan diğer faktörler düzeltildiğinde adölesan gebelerde sadece maternal yaşa bağlı artmış risk bulunmamaktadır (14,15). Yapılan bazı araştırmalarda adölesan gebelerde anemi insidansı yetişkin gebelere göre daha fazla saptanmıştır (3-5). Çalışmamızda ise adölesanların hemogram değerleri kontrol grubuna göre daha yüksek saptanmıştır. Adölesanların erişkinlere göre daha fazla nurtisyonel desteğe ihtiyacı olmakla birlikte günümüzde görsel ve yazılı yayınlara daha kolay ulaşılabilirlik nedeniyle gebelerde değişen ve önemsenen beslenme alışkanlıkları, adölesan gebe grubunun nurtisyonunda düzelme sağlıyor olabilir. Canbaz ve ark. yaptığı bir çalışmada 357 adölesan gebenin bebekleri konjenital anomali yönünden incelendiğinde merkezi sinir sistemi, gastrointestinal sistem ve kas-iskelet sistemi anomalilerinden hiçbirine rastlanmamıştı. Çalışmamızda 402 adölesan gebenin 4'ünde fetal anomali saptanmış olup (% 1.2) reprodüktif yaştaki gebelerden oluşan kontrol grubunda 2 olguda (% 0.7) fetal anomali saptanmış ancak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Bazı çalışmalarda adölesan gebelerde pelvik genişlik ve kapasite henüz erişkin şekline sahip olmadığından sefalopelvik uygunsuzluğa bağlı sezaryen oranlarının daha yüksek olduğu ileri sürülmüştür (17,19-21). Biz çalışmamızda böyle bir artış gözlemedik. Kontrol grubundaki daha yüksek sezaryan oranı, daha önceden çeşitli nedenlerle yapılmış sezaryenların eklenmesi nedeniyle de yüksek olabilir. Bir başka neden de hastanemizin bölge hastanesi olması nedeniyle riskli gebeliklerin daha yoğun olarak izlenmesidir. Hastanemizde eski sezaryenlı gebelere yaklaşım doğumun sezaryen ile gerçekleştirilmesi şeklindedir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TA) 2008 verilerine göre adölesan dönemde olan kadınların % 6 sının çocuk doğurmaya başladığı görülmektedir. Bu kadınların % 4 ü çocuk sahibi olmuştur; % 2 si ise araştırma tarihinde ilk çocuklarına gebedir. TA-2003 verilerine göre adölesan dönemde bulunan kadınların % 8 i doğurganlığa başlamışken, TA-2008 verilerinde bu oran % 6 düzeyine gerilemiştir (23). Adölesan anneliğin, kırsal yerleşim yerlerinde kentsel alanlara göre daha yaygın olduğu saptanmıştır (sırası ile % 9 ve %5). Adölesan doğurganlık düzeyi, Doğu Karadeniz de % 3 ile Orta Doğu Anadolu da % 10 aralığında olup bölgeler arasında belirgin farklılıklar göstermektedir. Adölesan doğurganlığın en yüksek olduğu bölgelerden birisi % 9 ile Ege Bölgesi olarak belirtilmiş, TA-2003 verilerinde de bu bölgede adölesan doğurganlığın yüksek olması (% 13) şaşırtıcı bir bulgu olarak nitelendirilmiştir. Kükner ve ark. yaptığı 13-18 yaş grubu, lisede öğrenim gören kız öğrencilere yaptıkları anket sonucunda gebeliğin nasıl oluştuğunu bilenler tüm öğrencilerin % 36,2'sini oluşturmuştur (22).Günümüzde gelişmiş toplumlarda kontrasepsiyonun yaygınlaşmasıyla ve yine kadınlara yasal kürtaj hakkının verilmesiyle "gebelik korkusu" azalmıştır. Fakat gelişmemiş toplumlarda gelenekler ve aile baskısı nedeniyle genç kızlar erken yaşta evliliğe zorlanmakta ve buna bağlı olarak adölesan gebeliklerde artış saptanmaktadır. Bu geleneğin oluştur- 9

duğu sorunlar ancak eğitim seviyesinin yükseltilmesi ile ortadan kaldırılabilecektir. Çalışmamız sadece hastanemizde 2009 ve 2010 yıllarında doğum yapan adölesan gebeleri içermektedir. Evdeki doğumlar ve takipsiz gebelerde (% 14.9) göz önüne alındığında antenatal takiplerin detaylı yapılmamış olması ve eğitim düzeylerinin kesin saptanamaması elde edilen verileri olumsuz etkilemiş olabilir. Adölesan gebelerde perinatal morbidite ve mortaliteyi azaltmak ve antenatal takibi iyileştirmek için öncelikle eğitim seviyesi yükseltilmelidir. Daha geniş adölesan gebe grupları ile yapılacak prospektif çalışmalar bu konuda daha fazla ışık tutacaktır. KAYNAKLAR 1. Hoekelman RA.Teenage pregnancy-one of our nation s most challenging dilemmas. Pediatr Ann 1993;22(2):81-2. PMid:8493057 2. Amini SB, Catalano PM, Dierker LJ, Mann LI. Births to teenagers: trends and obstetric outcomes. Obstet Gynecol 1996;87(5 Pt 1):668-74. http://dx.doi.org/10.1016/0029-7844(96)00007-5 3. Trivedi SS, Pasrija S. Teenage pregnancies and their obstetric outcomes. Trop Doct 2007;37:85-8. http://dx.doi.org/10.1258/004947507780609437 PMid:17540086 4. Phupong V, Suebnukarn K. Obstetric outcomes in nulliparious young adolescents. Southest Asian J Trop Med Public Health 2007;38:141-5. PMid:17539260 5. Lira Plascencia J, Oviedo Cruz H, Pereira LA, Dib Schekaiban C, Grosa Espinoza JM, İbargüengoitia Ochoa F, et al. Analysis of the perinatal results of the first five years of the functioning of a clinic for pregnant teenagers. Ginecol Obstet Mex 2006;74:241-6. PMid:16972520 6. Arkan DC, Kaplanoğlu M, Kran H, Ozer A, Coşkun H, Turgut E. Adolescent pregnancies and obstetric outcomes in southeast Turkey: data from two regional centers. Clin Exp Obstet Gynecol 2010;37(2):144-7. PMid:21077509 7. Klingberg-Allvin M, Graner S, Phuc HD, Höjer B, Johansson A. Pregnancies and births among adolescents: a population -based prospective study in rural Vietnam. Sex Reprod Healthc 2010;1(1):15-9. http://dx.doi.org/10.1016/j.srhc.2009.09.002 8. Sholl TO, Hediger ML, Huang J, Johnson FE, Smith W, Ances IG. Young maternal age and parity. Influences on pregnancy outcome. Ann Epidemiol 1992;2:565-75. http://dx.doi.org/10.1016/1047-2797(92)90001-7 9. Lee MC, Suhng LA, Lu TH, Chou MC. Association of parental characteristics with adverse outcomes of adolescent pregnancy. Fam Pract 1998;15:336-42. http://dx.doi.org/10.1093/fampra/15.4.336 PMid:9792349 10. Reichman NE, Pagnini DL. Maternal age and birth outcomes: data from New Jersey. Fam Plann Perspect 1997;29(268-72):295. 11. Mkinson C. The health consequences of teenage fertility. Fam Plan Perspect 1985;17:132-39. http://dx.doi.org/10.2307/2135024 PMid:2431924 12. Cunnington A. What s so bad about teenage pregnancy? J Fam Plann Reprod Health Care 2001;27:36-41. http://dx.doi.org/10.1783/147118901101194877 PMid:12457546 13. Hemminki E, Gissler M. Births by younger and older mothers in a population with late and regulated childbearing: Finland 1991. Acta Obstet Gynecol Scand 1996;75(1):19-27. http://dx.doi.org/10.3109/00016349609033278 PMid:8560992 14. Olds DL, Henderson CR, Tatelbaum R, Chamberlin R. Improving the delivery of prenatal care and outcomes of pregnancy: a randomized trial of nurse home visitation. Pediatrics 1986;77(1):16-28. PMid:3510017 15. Neeson JD, Patterson KA, Mercer RT, May KA. Pregnancy outcome for adolescents receiving prenatal care by nurse practitioners in extended roles. J Adolesc Health Care 1983;4(2):94-9. http://dx.doi.org/10.1016/s0197-0070(83)80026-6 16. Keskinoğlu P, Bilgiç N, Picakçiefe M, Giray H, Karakuş N, Günay T. Perinatal outcomes and risk factors of Turkish adolescent mothers. J Pediatr Adolesc Gynecol 2007;20(1):19-24. http://dx.doi.org/10.1016/j.jpag.2006.10.012 PMid:17289512 17. Chandra PC, Schiavello HJ, Ravi B, Weinstein AG, Hook FB. Pregnancy outcomes in urban teenagers. Int J Gynaecol Obstet 2002;79(2):117-22. http://dx.doi.org/10.1016/s0020-7292(02)00240-0 PMid:20695826 18. Kurth F, Belard S, Mombo-Ngoma G, Schuster K, Adegnika AA, Bouyou-Akotet MK, Kremsner PG, Ramharter M. Adolescence as Risk Factor for Adverse Pregnancy Outcome in Central Africa -A Cross-Sectional Study 2010;5. 19. Duenhoelter JK, Jimenez JM, Baumann G. Pregnancy performance of patiens under fifteen years of age. Obstet Gynecol 1975;46:49-52. http://dx.doi.org/10.1097/00006250-197507000-00009 20. Hassn HM, Falls FH. The young primipara. Am J Obstet Gynecol 1964;88:256-69. PMid:14106723 21. Khwaja SS, Al-Sibai MH, Al-Suleiman AS, El-Zibdeh MY. Obstetric implcations of pregnancy in adolecense. Acta Obstet Gyecol Scand 1986;65:57-61. http://dx.doi.org/10.3109/00016348609158231 PMid:3716783 22. Kükner S, Vicdan K, Dabakoğlu T, Keleş G, Ergin T, Gökmen O. Adölesanlarda cinsel eğitim düzeyi. Jin Obst Derg 1993;7:138-44. 23. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2008; TA 2008 Sonuçları. 10