Kurumsal Yatõrõmcõ Yöneticileri Derneği K u r u l u ş u : 1 9 9 9 www.kyd.org.tr info@kyd.org.tr KYD Aylõk Bülten Eylül 2003 ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Eylül ayõ içerisinde, sonucu merakla beklenen birçok gelişme sonuçlanmõş oldu. Öncelikle muhtemel A.B.D yardõmõ konusunun olumlu sonuçlanmasõ piyasalarda mevcut belirsizliklerden birini ortadan kaldõrdõ. Ayrõca, Ağustos ayõ enflasyon rakamlarõ ve diğer veriler doğrultusunda iyice geri çekilen faizler yine piyasalarda istikrarõ artõrõrken, borçlarõn çevrilmesi açõsõndan endişelerin büyük bir bölümünü, en azõndan şu dönemde, ortadan kaldõrdõ. Tabii diğer bir önemli gelişme de, düşen faiz ve olumlu makroekonomik verilerin devam etmesi sonucu, yaklaşõk iki yõldõr yükselme şansõ bulamayan borsanõn yükselme trendine geçmiş olmasõ. Ayrõca sanayi üretimi, iç piyasada toparlanma ve ihracat sayesinde büyümeye devam ediyor. TL nin dolar karşõsõnda güçlenme eğilimi devam etmesine rağmen, toplam ihracat miktarõ, hõzõ azalsa da, artmaya devam ediyor. Ancak, kurlardaki bu dengesizlik, ithalat miktarõnõn çok daha hõzlõ bir şekilde artmasõna yol açtõğõ için dõş ticaret dengesi olumsuz yönde etkileniyor. İç piyasada ise mevcut olumlu hava devam etmekte, çünkü zaten artmõş olan sanayi üretimi yine iç taleple desteklenmeye devam ediyor. Faizlerdeki gerileme, uzun süredir ertelenmiş olan iç talebi daha da tetikleyebilir. Eylül ayõnda yine motorlu taşõtlar ve beyaz eşyadaki ihracat miktarõ büyümeye devam ederken, TL nin güçlenmesi sonucu birçok lüks malõn ithalatõ artmõştõr. Eylül ayõnda açõklanan bütçe rakamlarõ yine olumsuz bir tablo çizerken, buradaki en olumsuz faktör, gelirlerdeki gerilemeden çok harcamalardaki artõş oldu. Alõnan tüm önlemlere ve durdurulan yatõrõm harcamalarõna rağmen bu yõlõn ilk yedi ayõnda temel harcamalar bir önceki yõla göre % 9 büyüdü. Ayrõca sosyal güvenlik kuruluşlarõnõn yapõsal sorunlarõ da bütçe harcamalarõnõ artõrmaya devam ediyor. Bir defaya mahsus olarak alõnan tedbirler yardõmõyla bütçe gelirleri artarken, harcamalarda yaşanan olumsuz tablo sonucunda, yõl sonu bütçe rakamlarõnõn hedeflenen seviyelerde tutturulmasõ konusu belirsizliğini koruyor. Yatõrõm Fonlarõ Eylül ayõnda da B tipi Tahvil ve Bono fonlarõ ve B tipi Değişken fonlar, yõlbaşõndan bugüne kadar olan getiriler açõsõndan değerlendirildiğinde, en
fazla getiriyi sağlayan fonlarõn başõnda gelmektedir. Eylül ayõ sonu verilerine göre, tüm A tipi fonlar arasõnda yõlbaşõndan itibaren getiri oranlarõna bakõldõğõnda en yüksek getiri oranõ % 48.19 ve tüm B tipi fonlar arasõnda yõlbaşõndan itibaren getiri oranlarõna bakõldõğõnda en yüksek getiri oranõ ise % 44.84 olarak gerçekleşti. Eylül ayõnda, uzun bir durgunluk döneminde sonra yükselen borsa, A tipi fonlarõn getirilerini, aylar sonra tekrar B tipi fon getirilerinin üzerine çõkardõ. Haziran ayõndan beri gerçekleşen veriler incelendiğinde B tipi fon endeksinde aylõk getiri oranõnda ilk kez bir azalma göze çarparken, A Tipi fon endeksinde ise aylõk getiri oranõ son dört aydõr artõş eğilimini devam ettiriyor. Eylül ayõ itibariyle yabancõ menkul kõymetlere yatõrõm yapan B tipi fonlarõn çoğu yõlbaşõndan Eylül sonuna kadar olan getirilerinde halen eksi bölgede bulunuyorlar. Eylül 2003 verileri itibariyle Fon toplam değer büyüklükleri açõsõndan karşõlaştõrõldõğõnda, A tipi fonlar arasõnda Değişken fonlar en büyük paya sahip bulunuyor. B tipi fonlar arasõnda ise Likit fonlar ilk sõrada yer alõrken onlarõ Tahvil ve Bono fonlarõ izliyor. 31 Ağustos 2003 tarihi itibariyle A tipi fonlarõn portföy dağõlõmõ şu şekildedir; % 58 hisse senedi, % 23 ters repo, % 19 hazine bonosu ve devlet tahvili. Aynõ tarihte B tipi fonlarõn portföy yapõsõ ise şu şekilde gerçekleşmektedir; % 40 ters repo, % 60 hazine bonosu ve devlet tahvili. KYD Fon Endeksleri 30 Eylül 2003 itibariyle KYD A Tipi Fon Endeks Getirileri : Günlük Haftalõk Aylõk 3 Aylõk 6 Aylõk Yõllõk Yõlbaşõndan Beri % -2.14 % -2.26 % 10.84 % 17.04 % 30.40 % 39.30 % 28.18 30 Eylül 2003 itibariyle KYD B Tipi Fon Endeks Getirileri : Günlük Haftalõk Aylõk 3 Aylõk 6 Aylõk Yõllõk Yõlbaşõndan Beri % 0.03 % 0.38 % 2.33 % 7.73 % 17.25 % 38.87 % 26.90 KYD DİBS Endeksleri 29 Eylül 2003 itibariyle KYD DİBS Tüm Endeks Getirileri : Günlük Haftalõk Aylõk Yõlbaşõndan Beri % 0.12 % 0.45 % 4.04 % 46.56
Eylül ayõ sonundaki verilerle, tüm A ve B tipi fonlarõn toplam net varlõk değeri TL olarak 16,296,419,897 (Milyon) TL ve Dolar bazõnda 11,837.25 (Milyon) USD olarak gerçekleşmiştir. KYD A ve B Tipi Fon Endekslerinde bulunan fonlarõn toplam sayõsõ şu an itibariyle 242 dir. KYD Eurobond Endeksleri KYD Türk Eurobond Endeksleri 2003 yõlõ başõndan beri olan değerleri yansõtmaktadõrlar. 29 Eylül 2003 tarihi itibariyle KYD Eurobond Endekslerindeki durum aşağõda özetlenmektedir: Eurobond Endeksleri (29/09/2003 itibariyle) 31 Aralõk 2002 = 100 Değer Günlük Değ. Haftalõk Değ. Aylõk Değ. Yõlbaşõ Değ. USD 116.66-0.82-0.05 4.60 16.66 USD-TL 97.95 0.01 1.76 3.39-2.05 EUR 112.21-0.50 0.22 1.52 12.21 EUR-TL 102.57-0.27 1.56 4.98 2.57 KYD Endeks Grafikleri Yatõrõm Ortaklõklarõ 31 Ağustos 2003 tarihi itibariyle toplam 22 adet A tipi menkul kõymet yatõrõm ortaklõğõ mevcuttur. Aynõ tarihte bu yatõrõm ortaklõklarõnõn toplam portföy değeri 159,4 trilyon TL dir. Öte yandan, yatõrõm ortaklõklarõnõn aynõ tarih itibariyle toplam piyasa kapitalizasyonu ( değeri ) ise 89,4 trilyon TL dir. Yatõrõm ortaklõklarõ halen iskontolu bir seviyede bulunmaktadõrlar. Yatõrõm ortaklõklarõnõn portföylerinin toplam olarak çeşitli varlõklara yaptõğõ yatõrõm dağõlõmõ da şu orandadõr; % 48 hisse senetleri, % 12 ters repo ve % 40 hazine bonosu ve devlet tahvili.
KYD den Reuters ile yapõlan görüşmeler sonucunda, KYD endekslerinin Reuters tarafõndan yayõnlanmasõ konusunda anlaşmaya varõldõ. Ayrõca, KYD bültenlerini yayõnlamakta olan Bloomberg de, kõsa bir süre sonra ilk aşamada KYD endekslerini, daha sonrasõnda da KYD veritabanõnda mevcut olan bütün yatõrõm fonlarõna ait verileri yayõnlamayõ planlamaktadõr. Global Yatõrõm Piyasalarõndan Yüksek Halka Açõklõk Oranõ ve Kurumsal Yatõrõmcõlar Gelişmiş ülkelerin hisse senedi piyasalarõnõn, gelişmekte olan ülkelerinkinden en önemli farklarõndan biri, gelişmiş ülke borsalarõndaki yüksek ortalama halka açõklõk oranlarõ ve hisse senedi sahiplerinin genel dağõlõm yapõsõdõr. Genel olarak bu iki faktör, gelişmiş ülke borsalarõnõn hem derinleşmesine, hem de daha istikrarlõ olmasõna büyük oranda katkõda bulunmaktadõrlar. Tabi borsalarõn gelişmesine katkõda bulunan hukuki düzenlemeleri de göz ardõ etmemek gerekir. Gelişmekte olan ülkelerdeki yapõ ise genelde, daha düşük seviyelerdeki halka açõk oranlarõ ve şirketin kurucusu olan ailenin veya şahõslarõn yönetim ve şirket sahipliğindeki büyük payõ ve ağõrlõğõ ile kendini göstermektedir. Hisse senedi piyasalarõnõn gelişmesine büyük katkõsõ olan kurumsal yatõrõmcõlarõnõn önemi ise, kuşkusuz gelişmiş ülkelerin borsa yapõlarõnda çok daha etkin bir şekilde ortaya çõkmaktadõr. Bunun başlõca sebebi de, yüksek halka açõklõk oranlarõnõn sağladõğõ büyük orandaki likiditenin, kurumsal yatõrõmcõlar yolu ile, bireysel yatõrõmcõlara sunulabilmesidir. Bu durumu daha iyi anlamak için, kurumsallaşma açõsõndan en gelişmiş piyasa sayõlabilecek olan A.B.D. piyasasõna kõsaca bakmakta fayda vardõr. A.B.D. hisse senedi piyasasõnda ortalama halka açõklõk oranõ yaklaşõk 90 % lar civarõndadõr. Ayrõca bu yüksek halka açõklõk oranõnõn büyük bir bölümünde kurumsal yatõrõmcõlar yer almaktadõrlar. Piyasa değerine göre A.B.D. de ki en büyük şirketlerden bazõlarõ ve bunlarõn ortalama halka açõklõk oranlarõ yaklaşõk olarak aşağõda belirtilmektedir; Şirket Adõ Halka açõklõk oranõ General Electric : 99 % Microsoft Corp. : 83 % Wal-Mart Stores : 61 % Pfizer : 99 %
AOL Time Warner : 96 % SBC Communications: 99 % Verizon Communications: 99 % Coca-Cola Co. : 87 % Procter & Gamble Co. : 99 % Berkshire Hathaway : 60 % Abbott Laboratories : 99 % Tablodan görüleceği üzere, bu şirketlerle beraber, diğer yüzlerce A.B.D. şirketi de bunlara benzer yüksek oranlarda halka açõlmõşlardõr. Ayrõca bu şirketlerde, yönetim kadrosuna ait olan en fazla % 10-15 payõndaki hisseler dõşõndaki paylarõn çoğu kurumsal yatõrõmcõlarõn ellerinde bulunmaktadõr. Örneğin, General Electric şirketinin hisselerinin % 10 luk payõndan fazlasõ Barclay s Global Investors, Fidelity Management & Research, State Street Global Advisers gibi kurumsal yatõrõmcõlara aittir ve onlarõ da Vanguard, Northern Trust gibi yüzlerce yatõrõm fonu şirketi izlemektedir. Ayrõca, bu fon şirketlerinden arta kalan belli orandaki hisseler de, bu büyük şirketlerin ESOP ( Çalõşanlarõn şirket hissesine sahip olmasõ ) ve benzeri planlar için ayrõlmõş durumdadõrlar. Aynõ şekilde bir örnek daha vermek gerekirse eğer, Microsoft şirketinin hisselerinin de yine % 10 luk payõndan fazlasõ, Fidelity, BGI, State Street Global Advisers tarafõndan tutulurken, Vanguard, Alliance ve diğer birçok yatõrõm fonu şirketi de geri kalan hisselerin çok büyük bölümünü ellerinde tutmaktadõrlar. İşte, kurumsal yatõrõmcõlarõn bu özelliği, onlarõn hem prestijini artõrmaktadõr hem de, hisselerin uzun dönemli bir perspektif açõsõndan değerlendirilmesini mümkün kõlmaktadõr. Zira, bu şekilde yüksek oranda ve piyasa değerindeki hisseleri kõsa dönemli stratejilerle alõp satmak hem yatõrõm fonlarõnõn kendisine zarar verebilir hem de piyasalarda istikrarsõzlõğa sebep olabilir. Durumu yatõrõm fonlarõ açõsõndan incelediğimizde yine oldukça ilginç sonuçlar ortaya çõkmaktadõr. Örneğin; A.B.D. deki en büyük kurumsal yatõrõmcõlardan biri olan Fidelity Management & Research şirketi, tek başõna, Microsoft, Citigroup, General Electric, Pfizer, Merck, Johnson & Johnson ve daha birçok dev Amerikan şirketlerinin hisselerinin % 8 ile % 2 oranlarõndaki paylarõnõ elinde tutmaktadõr. Bu oranlar bu şirketlerin piyasa değerleri ile değerlendirildiğinde ortaya oldukça büyük yatõrõmlar çõkmaktadõr. Aynõ şekilde, yine dev yatõrõm fonu şirketlerinden Putnam Investment Management şirketi de aynõ dev firmalarõn hisselerini elinde bulundurmaktadõr. Bu özel yatõrõm fonu şirketleri yanõnda ayrõca, bazõ özel tasarruf ve emeklilik planlarõ ile yerel yönetimlere ait emeklilik fonlarõ da benzer durumdadõrlar.
A.B.D örneğindeki yapõlarõn benzeri diğer gelişmiş ülke piyasalarõnda da mevcuttur. Türkiye gibi gelişmekte ülkelerin piyasalarõnda en çok ihtiyaç duyulan borsada derinlik ve istikrar, yatõrõm fonlarõ ve diğer kurumsal yatõrõmcõlar sayesinde sağlanabilir. Bunlarõn yanõnda, bu kurumsal yatõrõmcõlar birlik olabildikleri sürece, ellerinde bulundurduklarõ hisseler nerdeyse çoğunluk hissesi şekline dönüşmektedir. Bu aşamada, kurumsal iyi yönetim, hesap verilebilirlik, şeffaflõk gibi olgular kolayca hayata geçirilebilir. Görüldüğü üzere, hisse senedi piyasalarõnda kurumsal yatõrõmcõlarõn daha önemli roller üstlenmesi hem bireysel yatõrõmcõlarõn haklarõnõ koruyacak hem de borsalarõn genelinde istikrar sağlayarak, şirketlere de yardõmcõ olabilecektir. Bu yöndeki çalõşmalardaki ilk şart şirketlerin daha fazla orandaki hisselerini halka açmaya yanaşmalarõdõr. Bu hisselerin de yatõrõm fonlarõ ve diğer kurumsal yatõrõmcõlar tarafõndan uzun dönemli yatõrõm aracõ olarak alõnmasõ yine önemli bir adõm olacaktõr. Ülkemizde halka açõklõk oranlarõ arttõğõ oranda, kurumsal yatõrõmcõlar da şirket hisseleri üzerinde daha fazla ağõrlõklarõnõ gösterme fõrsatõ bulabilirler. Zaten, yatõrõm fonlarõnõn müşterileri sonuçta yine bireysel yatõrõmcõlar olduğu için, kurumsal yatõrõmcõlarõn ellerinde ne kadar fazla şirket hissesi bulunursa sonuçta bunlarõn sahibi yine bireysel yatõrõmcõdõr, yani halktõr. Ve bu sistem sayesinde şirketlerin sahibi de sonuçta halk olmaktadõr. Kõsacasõ, kurumsal yatõrõmcõlarõn etkin olarak işleyebildiği bir ortamda, eğer şirketler büyük oranlarda halka açõlmaya cesaret edebilirlerse, sonuçta bu şirketlerin sahipliği zamanla halkõn eline geçebilecektir ve şirketlerin daha etkin ve verimli çalõşmasõnõ beraberinde getirecektir. Uzun dönemde bu model hem piyasalarda istikrar sağlayacak hem de ekonominin uzun dönemli kaynak bulmasõnõ mümkün kõlacaktõr. Ayrõca, bu şekilde işleyen bir piyasada, hisse senedi yanõnda, özel sektör tahvillerinin de yer almasõ, büyüme için kilit rolde olan finansman sorununun çözümüne önemli bir katkõ sağlayabilir. Hisselerin büyük çoğunluğu kurumsal yatõrõmcõlar vasõtasõ ile halkõn elinde bulunacağõ bu durumda, şirketlere finansman sağlamak amacõyla çõkarõlan özel sektör tahvillerine daha güvenle bakõlacağõ, en azõndan, paranõn daha verimli kullanõlacağõ düşünülebilir. Sonuçta, finansman için parayõ veren ve sonra da yatõrõmlardan sağlanan kazançtan faydalanan yine bireysel yatõrõmcõnõn kendisi olacaktõr.