AYLIK RAPOR. Kasım VakıfBank Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü İstanbul

Benzer belgeler
HAFTALIK RAPOR 05 Kasım 2012

HAFTALIK RAPOR 26 Kasım 2012

HAFTALIK RAPOR 20 Mayıs 2014

HAFTALIK RAPOR 06 Mart 2018

HAFTALIK RAPOR 10 Şubat 2014

HAFTALIK RAPOR 10 Mart 2014

HAFTALIK RAPOR 07 Kasım 2016

HAFTALIK RAPOR 18 Ocak 2016

HAFTALIK RAPOR 03 Mart 2014

HAFTALIK RAPOR 05 Eylül 2017

HAFTALIK RAPOR 12 Kasım 2012

HAFTALIK RAPOR 05 Şubat 2018

HAFTALIK RAPOR 05 Mayıs 2014

HAFTALIK RAPOR 20 Mart 2017

HAFTALIK RAPOR 22 Ağustos 2016

HAFTALIK RAPOR 04 Mart 2019

HAFTALIK RAPOR 05 Ocak 2015

HAFTALIK RAPOR 22 Eylül 2014

HAFTALIK RAPOR 07 Nisan 2014

HAFTALIK RAPOR 10 Nisan 2017

HAFTALIK RAPOR 12 Kasım 2018

HAFTALIK RAPOR 03 Ekim 2016

HAFTALIK RAPOR 11 Aralık 2017

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 16 Ocak 2017

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 05 Aralık 2016

HAFTALIK RAPOR 9 Temmuz 2018

HAFTALIK RAPOR 02 Ekim 2017

HAFTALIK RAPOR 21 Temmuz 2014

HAFTALIK RAPOR 26 Kasım 2018

HAFTALIK RAPOR 03 Temmuz 2017

HAFTALIK RAPOR 02 Kasım 2015

HAFTALIK RAPOR 14 Ocak 2019

HAFTALIK RAPOR 20 Haziran 2016

HAFTALIK RAPOR 23 Ekim 2017

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 09 Nisan 2018

HAFTALIK RAPOR 18 Kasım 2013

HAFTALIK RAPOR 10 Aralık 2018

HAFTALIK RAPOR 18 Nisan 2016

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 18 Mart 2013

HAFTALIK RAPOR 05 Kasım 2018

HAFTALIK RAPOR 11 Eylül 2018

HAFTALIK RAPOR 12 Haziran 2017

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

HAFTALIK RAPOR 02 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 19 Kasım 2018

HAFTALIK RAPOR 08 Aralık 2014

HAFTALIK RAPOR 15 Nisan 2019

HAFTALIK RAPOR 03 Haziran 2013

HAFTALIK RAPOR 19 Ekim 2015

HAFTALIK RAPOR 27 Ağustos 2018

HAFTALIK RAPOR 07 Temmuz 2014

HAFTALIK RAPOR 03 Aralık 2018

HAFTALIK RAPOR 02 Haziran 2014

HAFTALIK RAPOR 09 Kasım 2015

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018

HAFTALIK RAPOR 07 Ocak 2013

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 21 Ağustos 2017

HAFTALIK RAPOR 11 Nisan 2016

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 09 Mart 2015

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

HAFTALIK RAPOR 23 Haziran 2014

HAFTALIK RAPOR 7 Ocak 2019

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 10 Aralık 2012

HAFTALIK RAPOR 16 Temmuz 2018

HAFTALIK RAPOR 14 Aralık 2015

HAFTALIK RAPOR 09 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 24 Nisan 2017

TÜFE Şubat ayında gıdada sınırlı artış ve giyim kalemindeki düşüşle beklentilerin altında arttı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

HAFTALIK RAPOR 22 Mayıs 2017

HAFTALIK RAPOR 09 Ekim 2017

HAFTALIK RAPOR 10 Ekim 2016

HAFTALIK RAPOR 01 Ağustos 2016

HAFTALIK RAPOR 01 Aralık 2014

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK RAPOR 06 Kasım 2017

HAFTALIK RAPOR 18 Temmuz 2016

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

HAFTALIK RAPOR 13 Ağustos 2018

HAFTALIK RAPOR 16 Ocak 2018

HAFTALIK RAPOR 04 Ocak 2016

HAFTALIK RAPOR 02 Aralık 2013

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 Mart 2007

HAFTALIK RAPOR 10 Kasım 2014

VakıfBank. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar. Haftalık Ekonomi Raporu. 13 Nisan Bu Haftaki Yazımız..

HAFTALIK RAPOR 17 Mart 2014

HAFTALIK RAPOR 20 Ekim 2014

HAFTALIK RAPOR 05 Haziran 2017

HAFTALIK RAPOR 07 Mayıs 2018

%7.26 Aralık

HAFTALIK RAPOR 13 Şubat 2018

Transkript:

AYLIK RAPOR Kasım 212 VakıfBank Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü İstanbul

İÇİNDEKİLER Eylül ayında dış ticaret açığı 6.8 milyar dolar oldu. Eylül ayında dış ticaret açığı 6.8 milyar dolar olmuş, ve bir önceki yılın aynı ayına göre %3.7 oranında azalmıştır. 12 aylık kümülatif toplamda dış ticaret açığındaki toparlanma Eylül ayında da devam etmiş, dış ticaret açığının yıllık artış hızı -%17.1 e gerilemiştir. Eylül ayında da ihracatımızda altın ihracatı belirleyici olurken, ithalattaki yavaşlama devam etmiştir. Bu raporumuzda, Eylül ayı dış ticaret rakamları ayrıntılı bir şekilde incelenecektir. Ekim ayında yıllık TÜFE %7.8 e geriledi Açıklanan Eylül ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte yıllık enflasyonun beklentimize paralel olarak gerilemeye devam ettiği görülürken, bu durum faiz oranlarındaki gerileme beklentimize paralel bir görünüm sergilemiştir. Avrupa ya ilişkin endişelerin yeniden gündeme gelmesiyle küresel ekonomik aktiviteye ilişkin risklerin arttığı görülürken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch in Türkiye nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmesinin ardından Türkiye ye fon akışlarının artması beklenmektedir. Türkiye ye olan yabancı ilgisinin arttığı bu ortamda döviz kuru ve finansal istikrardaki bozulmalara karşın TCMB nin tutumu önemli görünmektedir. Bu raporumuzda TÜFE rakamları ayrıntılı olarak incelenerek, yapılan son not artırımı ve açıklanan son sanayi rakamlarının ardından TCMB nin olası tutumu ele alınacaktır. Cari işlemler hesabındaki toparlanma devam ediyor. Cari işlemler açığı Eylül ayı itibariyle toparlanma eğilimini sürdürmüş ve yıllık bazda 55.8 milyar dolar seviyesine kadar gerilemiştir. Yılın üçüncü çeyreği itibariyle cari işlemler açığının GSYH ye oranı %7.1 e düşmüştür. Bu raporumuzda Eylül ayı verilerine ek olarak, son dönemin önemli gündem maddelerinden olan altın ticaretinin cari işlemler hesabı üzerindeki etkilerini inceledik. Eylül ayında önemli yapısal değişimlerin gözlendiği finansman tarafı ise bu raporumuzda ayrıntılı olarak incelenmiştir. TCMB son toplantısında faiz indirim sinyali verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kasım ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentilerimize paralel olarak faiz koridorunun üst bandı olan borç verme faiz oranında 5 baz puan indirime giderken, bununla birlikte son dönemde aktif bir politika aracı olarak kullandığı rezerv opsiyon katsayılarını da (ROK) hem altın hem döviz için artırmıştır. TCMB faiz koridorunun alt bandı olan borç alma faiz oranını ve politika faiz oranını ise sabit bırakmıştır. Ancak önümüzdeki dönemde gerekirse borç alma faiz oranında ve politika faiz oranında indirime gidebileceğini bir kez daha ifade etmiştir. Bu çalışmamızda TCMB nin son kararı detaylı bir şekilde incelendikten sonra önümüzdeki dönem para politikası görünümü ele alınacaktır. 1

May.9 Ağu.9 Kas.9 Şub.1 May.1 Ağu.1 Kas.1 Şub.11 May.11 Ağu.11 Kas.11 Şub.12 May.12 Ağu.12 Mar.7 Tem.7 Kas.7 Mar.8 Tem.8 Kas.8 Mar.9 Tem.9 Kas.9 Mar.1 Tem.1 Kas.1 Mar.11 Tem.11 Kas.11 Mar.12 Tem.12 Oca.7 May.7 Eyl.7 Oca.8 May.8 Eyl.8 Oca.9 May.9 Eyl.9 Oca.1 May.1 Eyl.1 Oca.11 May.11 Eyl.11 Oca.12 May.12 Eylül ayında dış ticaret açığı 6.8 milyar dolar oldu. Eylül ayında dış ticaret açığı 6.8 milyar dolar olmuş, ve bir önceki yılın aynı ayına göre %3.7 oranında azalmıştır. 12 aylık kümülatif toplamda dış ticaret açığındaki toparlanma Eylül ayında da devam etmiş, dış ticaret açığının yıllık artış hızı -%17.1 e gerilemiştir. Eylül ayında da ihracatımızda altın ihracatı belirleyici olurken, ithalattaki yavaşlama devam etmiştir. Bu raporumuzda, Eylül ayı dış ticaret rakamları ayrıntılı bir şekilde incelenecektir. Grafik 1 Dış Ticaret Açığı (Milyar $) 13 Dış Ticaret Açığı (y-y,%) 8 3-2 -7-12 Grafik 2 3 2 1-1 -2-3 - İhracat (y-y, %) İthalat (y-y, %) Son on iki aylık toplam rakamları kullanılmıştır. Son on iki aylık toplam rakamları kullanılmıştır. TÜİK tarafından açıklanan dış ticaret verilerine göre, Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3.7 gerileyen dış ticaret açığı 6.83 milyar dolar ile beklentilerin bir miktar üzerinde gerçekleşmiştir (VakıfBank beklentisi: 6. milyar dolar, piyasa beklentisi: 6.6 milyar dolar). Genel olarak değerlendirildiğinde 212 Eylül ayı ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre %21 artarak 13 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, ithalat ise %6. azalarak 19.8 milyar dolar olmuştur. İthalatın yıllık artış hızına baktığımızda 211 Ekim ayından beri düzenli bir düşüş olduğu görülmekteyken, ihracattaki artış hızında dikkat çekici bir gelişme görülmemektedir. Bu durumun, küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın ithalatı etkilemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Böylece on iki aylık toplamda dış ticaret açığı Ağustos ayındaki 9.7 milyar dolar seviyesinden Eylül ayında 87.1 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Eylül ayında toplam ihracatı destekleyen en önemli kalem İran'ın yerini alan Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapılan altın ihracatı olurken, en fazla ithalat yapılan fasıl ise 5.11 milyar dolar ile mineral yakıtlar ve yağlar faslı olmuştur. İhracatta Birleşik Arap Emirlikleri ni 1.12 milyar dolar ile Almanya takip ederken, en çok ithalat yapılan ülke ise daha önceki aylara göre değişmeyerek Rusya olmuştur. 2 15 1 Grafik 3 5 Kıymetli Taşlar İhracatının Toplam İhracat İçindeki Payı Kıymetli Taşlar İhracatı (y-y, %) (Sağ eksen) 1 8 6 2-2 Son aylarda ihracat açısından en dikkat çekici kalem olan kıymetli taşlar ve metaller fasılası Eylül ayında da ihracat performansı üzerinde belirleyici olmuştur. 211 yılının Eylül ayında 273 milyon dolar seviyesinde olan kıymetli taşlar ve metaller ihracatı 212 yılının aynı ayında 1.6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Ancak kıymetli taşlar ve metaller kaleminin ihracatında Eylül ayında belirgin bir yavaşlama olduğu görülmektedir. Söz konusu kalemin toplam ihracatımız içindeki payı Ocak ayından beri genel olarak artmakta iken, Eylül ayında Ağustos ayındaki %18 seviyesinden %12 seviyesine gerilemiştir. Bu kalemin ihracatının yıllık 2

Nis.7 Ağu.7 Ara.7 Nis.8 Ağu.8 Ara.8 Nis.9 Ağu.9 Ara.9 Nis.1 Ağu.1 Ara.1 Nis.11 Ağu.11 Ara.11 Nis.12 Ağu.12 artışı da Ağustos ayında %867 seviyesindeyken, Eylül ayında %92 olmuştur. Kıymetli taşlar ve metaller kaleminde Eylül ayında bir gerileme görülse de, ihracat performansımızı olumlu etkilemeye devam ettiği söylenebilir. Söz konusu kalem göz ardı edildiğinde ihracat büyümesinin yılın ilk dokuz aylık dönemi itibariyle %3.2 ye gerilemesi, söz konusu kalemin ihracat performansı üzerindeki etkisini kanıtlamaktadır. AB Ülkelerinin Toplam İhracat İçindeki Payı Grafik 6 (%) 56. 56.3 55 5 5 35 3 8. 6. 6.3 6.2 38.3 26 27 28 29 21 211 212* *:Ocak-Eylül Grafik 5 AB Ülkelerinin Altın Hariç İhracat İçindeki 6 57.3 57.7 Payı (%) 55 5 5 35 5.1 8.9 7.8 7.5 3.2 3 26 27 28 29 21 211 212* *: Ocak-Eylül Eylül ayı rakamları ile ihracat ortaklarımızın yapısal değişimi daha belirgin bir hale gelmiştir. Önemli finansal ve makroekonomik sorunlar yaşayan Avrupa ülkelerinin ihracatımız içindeki payları 212 yılının ilk dokuz aylık bölümünde ciddi ölçüde gerilemiştir. 26 yılında toplam ihracatımızın %56 sını gerçekleştirdiğimiz AB ülkelerinin payı 211 yılı itibariyle %6.2 ye kadar düşmüştür. Söz konusu ülkelerdeki sorunların derinleşerek devam etmesi, ekonomik aktivitelerindeki daralmanın sürmesi 212 yılı Ocak-Eylül döneminde söz konusu ülkelere yapılan ihracatın payının %38.3 e kadar gerilemesine yol açmıştır. 211 yılı Ekim - 212 yılı Ağustos döneminde TL nin euro karşısında %11 değer kazanması da Avrupa ülkelerine yapılan ihracatın toplam ihracatımız içindeki payının düşüşünde önemli rol oynamıştır. Söz konusu durum en önemli ticaret ortaklarımızdan biri kanalı ile Türkiye ekonomisi üzerinde bir risk unsuru olarak görünse de ihracat yaptığımız ülkeleri çeşitlendirme amacıyla atılan adımlar sürecin daha az sıkıntı ile atlatılmasına katkı sağlamıştır. Son dönemde ihracat açısından önemli olan altın ihracatının önceki TÜİK açıklamalarında genel olarak Körfez ülkeleri ile yapıldığı dikkate alındığında söz konusu ihracatı içeren kalemi dışladığımız zaman Avrupa Birliği ülkelerinin payındaki düşüşün daha sınırlı olduğunu görüyoruz. Grafik 6 Alt Gruplar Göre İthalat (yıllıklandırılmış, y-y, 5 %) 3 2 1-1 -2-3 - Ara Malı Sermaye Malı Tüketim Malı İthalatın alt gruplarındaki yavaşlama Eylül ayında da devam etmiştir. Yıllık bazda sermaye ve tüketim malları ithalatında gerileme görülürken, ara malı ithalatının yıllık artış hızı %3.5 e kadar düşmüştür. Tüketim malları ithalatında görülen yavaşlamanın ivme kazanması yurtiçi iç tüketimdeki zayıf görüntüye ilişkin bir diğer önemli gösterge olarak karşımıza çıkmaktadır. Sermaye (yatırım) malları ithalatının gerilemeye devam etmesi ise üretim kanalıyla ekonomik aktivitedeki aşağı yönlü risklerin arttığına işaret etmektedir. Eylül ayı ithalatında en büyük kalem olan mineral yakıtlar ve yağlar ithalatı %. oranında artarken, motorlu kara taşıtlar ithalatı ise %1.1 gerilemiştir. 3

Nis.9 Tem.9 Eki.9 Oca.1 Nis.1 Tem.1 Eki.1 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12 Tem.12 Grafik 7 2. 15. 1. 5.. -5. -1. -15. -2. Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Dış Ticaret (a-a, %) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret verileri ihracattaki yavaşlamanın sürdüğünü gösterirken, ithalatta artışa işaret etmektedir. Eylül ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış 12 aylık kümülatif dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %18.6 oranında azalmıştır. Söz konusu ayda mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat bir önceki aya göre %6.8 gerilerken, ithalat ise %.1 artış göstermiştir. İhracat İthalat Sonuç olarak, Eylül ayında dış ticaret açığının beklentilerin bir miktar üzerinde gelmesine karşın dış dengedeki düzelmenin devam ettiğini göstermiştir. Başta ihracat olmak üzere altın ticaretini içeren kıymetli taşlar ve metaller grubu dış ticaret performansı üzerindeki etkisini devam ettirmiştir. Özellikle yılın ilk dokuz aylık bölümünde %13.7 olan yıllık ihracat artışının söz konusu grubu ihmal ettiğimizde %3.2 ye gerilemesi ihracattaki artışın yapısal olarak değil altın ihracatı gibi özel bir durumdan kaynaklandığına işaret etmektedir. İhracatın bu görünümü yılın üçüncü çeyreğinde ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın devam ettiği görüşümüzü de desteklemektedir. İthalat tarafından baktığımızda, yılın son çeyreğinde ekonomik aktivitede bir miktar canlanma beklememize karşın, ara ve sermaye malları ithalatındaki yavaşlamanın sürmesi büyüme üzerindeki aşağı yönlü risklerin arttığını göstermektedir.

Oca. Ağu. Mar.5 Eki.5 May.6 Ara.6 Tem.7 Şub.8 Eyl.8 Nis.9 Kas.9 Haz.1 Oca.11 Ağu.11 Mar.12 Eki.12 Ekim ayında yıllık TÜFE %7.8 e geriledi. Açıklanan Eylül ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte yıllık enflasyonun beklentimize paralel olarak gerilemeye devam ettiği görülürken, bu durum faiz oranlarındaki gerileme beklentimize paralel bir görünüm sergilemiştir. Avrupa ya ilişkin endişelerin yeniden gündeme gelmesiyle küresel ekonomik aktiviteye ilişkin risklerin arttığı görülürken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch in Türkiye nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmesinin ardından Türkiye ye fon akışlarının artması beklenmektedir. Türkiye ye olan yabancı ilgisinin arttığı bu ortamda döviz kuru ve finansal istikrardaki bozulmalara karşın TCMB nin tutumu önemli görünmektedir. Bu raporumuzda TÜFE rakamları ayrıntılı olarak incelenerek, yapılan son not artırımı ve açıklanan son sanayi rakamlarının ardından TCMB nin olası tutumu ele alınacaktır. Ekim ayında TÜFE beklentilerin altında kaldı. 212 yılının Ekim ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Grafik 1 TÜFE (y-y, %) bir önceki aya göre %1.96 oranında artarak %2.12 artış 1 yönünde olan beklentilerimizin altında açıklanmıştır 12 1 (Piyasa beklentisi: %2.1). Yıllık bazda TÜFE ise Eylül ayındaki %9.19 seviyesinden Ekim ayında %7.8 ile bu yıl içindeki en düşük seviyesine gerilemiştir. Bu yılın 8 Ekim ayındaki aylık %1.96 enflasyon artışı geçtiğimiz 7.8 6 yılın Ekim ayında yaşanan %3.3 aylık artışın altında bir rakama işaret ettiğinden enflasyon yıllık bazda belirgin bir düşüş yaşamıştır. Açıklanan Ekim ayı enflasyon rakamları Eylül ayındaki fiyat düzenlemelerinin büyük oranda Ekim ayı rakamlarına yansıdığına işaret etmiştir. Açıklanan enflasyon rakamlarında gıda ve konut harcama grubu fiyatları beklentilerimize paralel gerçekleşmesine karşın beklentilerimizdeki sapmanın temel sebebi giyim ve ulaştırma ana harcama grubu olmuştur. Ekim ayı enflasyon rakamları ana harcama grupları Grafik 2 TÜFE Harcama Gruplarının Katkısı (puan) bazında incelendiğinde, Eylül ayındaki fiyat Eğitim Ev Eşyası Ulaştırma Konut Lokanta ve Oteller Giyim ve ayakkabı Gıda ve Alkolsüz İçecekler Yıllık Aylık düzenlemelerine bağlı olarak artan konut ve ulaştırma grubu fiyatları ile mevsimsel faktörler ile yükselen giyim ve gıda fiyatlarının manşet enflasyonun seyrinde temel belirleyici olduğu görülmektedir. Ekim ayında bir önceki aya göre %3 ile %3.3 olan beklentilerimize paralel artış yaşayan konut fiyatları.5 puan ile enflasyona en yüksek katkıyı yapan grup olmuştur. Konut fiyatlarının söz konusu hareketlerinde elektrik ve doğalgaz fiyatlarına ilişkin düzenlemelerin etkili olduğu dikkat çekmektedir. Beklentilerimizdeki küçük -1.5 -.5.5 1.5 2.5 sapmada en önemli rolü ise bir önceki aya göre %8 olan beklentilerimizin altında %6.8 oranında artan giyim grubu oynamıştır (enflasyona katkı:.7 puan). Özellikle akaryakıt fiyatlarındaki artışlar ile son dönemde dikkatle izlenen ulaştırma grubu fiyatları ise son indirimlerin yansıması ile birlikte aylık %2.1 oranında artış yaşamıştır. 5

Oca. Ağu. Mar.5 Eki.5 May.6 Ara.6 Tem.7 Şub.8 Eyl.8 Nis.9 Kas.9 Haz.1 Oca.11 Ağu.11 Mar.12 Eki.12 Nis.6 Eyl.6 Şub.7 Tem.7 Ara.7 May.8 Eki.8 Mar.9 Ağu.9 Oca.1 Haz.1 Kas.1 Nis.11 Eyl.11 Şub.12 Tem.12 5 3 2 1 Grafik 3 Ekim ayı Gıda Fiyatları (a-a, %) Ekim ayları ortalaması, %2.9 Ekim ayı enflasyon gelişmelerinde gıda fiyatlarındaki hareket dikkat çekmektedir. Mevsimsel faktörlere bağlı olarak artış yaşayan gıda fiyatları geçtiğimiz yılların Ekim ayları ortalaması olan %2.9 aylık artışın oldukça altında aylık bazda %1.66 oranında artarak aylık bazda %1.5 olan beklentilerimize paralel bir tablo çizmiştir. Yeni fiyat düzenlemelerinin enflasyona yansımalarına karşın gıda fiyatlarının bu hareketi manşet enflasyondaki olumlu görünümü desteklemektedir. Yıllık bazda ise gıda fiyatları %1. seviyesinden %7.87 seviyesine belirgin bir gerileme yaşamasına karşın 2.6 puan ile enflasyona en yüksek katkıyı yapan grup olmaya devam etmiştir. 1.66 23 2 25 26 27 28 29 21 211 212 Grafik 12 1 8 6 2 Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri Çekirdek H Endeksi (y-y,%) Çekirdek I Endeksi (y-y,%) Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinde düşüş trendi Ekim ayında da devam etmiştir. Gıda ve enerji gibi kontrol edilemeyen kalemleri içermeyen çekirdek enflasyon (I Endeksi) Ekim ayında bir önceki aya göre %1.27 oranında artmıştır. Çekirdek enflasyon aylık bazda artmış olmasına karşın, yıllık bazda Eylül ayındaki %6.78 seviyesinden Ekim ayında %6.11 seviyesine gerilemiştir. Böylelikle çekirdek enflasyon Ekim ayında, 211 yılının Ağustos ayından beri görülen en düşük seviyede gerçekleşmiştir. Çekirdek enflasyonda aylık bazda, giyim ve konut fiyatları kaynaklı bir yükseliş yaşanmasına karşın hem yıllık bazda hem de yıllık çekirdek enflasyonun üç aylık hareketli ortalamasında gerilemenin devam etmesi trend dışı bir hareket yaşanmadığına işaret etmektedir. Grafik 5 35 3 25 2 15 1 5-5 -1 ÜFE (y-y, %) Tarım Fiyatları (y-y, %) Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ise Ekim ayında aylık bazda sınırlı bir şekilde %.17, yıllık bazda ise %2.57 oranında yükselmiştir. Böylece ÜFE nin yıllık bazda artış oranı, 29 yılının Kasım ayından sonraki en düşük seviyesine gerilemiştir. Ekim ayında tarım fiyatları bir önceki aya göre sadece %.2 oranında artış göstermiştir. Ayrıca Ekim ayında tarım fiyatlarındaki yıllık artış Eylül ayındaki %12.1 seviyesinden %7.81, sanayi fiyatlarındaki yıllık artış ise %2.55 ten %1.59 seviyesine belirgin şekilde gerilemiştir. Tarım fiyatlarında görülen gerileme, önümüzdeki dönemde gıda fiyatlarının seyri açısından da olumlu görünmektedir. 6

1.211 11.211 12.211 1.212 2.212 3.212.212 5.212 6.212 7.212 8.212 9.212 1.212 Grafik 6 1 12 1 8 6 TCMB Faiz Oranları (%) Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti Borç Verme Borç Alma Politika Sonuç olarak aylık bazda %1.96 artış yaşayan enflasyon geçtiğimiz yıldan gelen baz etkisi ile yıllık bazda %9.19 dan %7.8 e belirgin bir şekilde gerilemiştir. Bu gerilemenin büyük çoğunlukla bir önceki yıldan gelen baz etkisinden kaynaklanmıştır. Ayrıca, bu yılki fiyat düzenlemelerinin geçtiğimiz yılın bir miktar altında bir artışa işaret etmesinin yanı sıra gıda fiyatlarının seyri de enflasyondaki gerilemede etkili olmuştur. Gerek gıda gerekse genel trendinin altında artış sergileyen giyim fiyatları zayıf talep koşullarının enflasyon görünümünü aşağı yönlü destekleyen bir performans sergilediğine işaret etmektedir. Son dönemde petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü hareketlerin yurtiçi akaryakıt fiyatlarına yansıması da ulaştırma grubu enflasyonunda fiyat düzenlemeleri kaynaklı artışları sınırlandırarak manşet enflasyonun hareketlerinde etkili olmuştur. Yılın geri kalanında enflasyonun yıllık bazda gerilemeye devam etmesi beklenmesine karşın Ocak ayında sigara gibi ürünlerde otomatik olarak devreye girecek olan vergi düzenlemeleri enflasyonun TCMB nin 213 beklentisi olan %5.3 seviyesine ulaşmasının zaman almasına neden olabilecektir. TÜFE de beklentilerimize paralel olarak aşağı yönlü hareketin devam ettiği görülürken, son açıklanan güçlü sanayi üretim endeksi rakamları üçüncü çeyrek büyüme beklentimize paralel bir görünüm sergileyerek 212 yılsonu büyüme beklentimizi de desteklemektedir. Sanayi üretim endeksi rakamlarının ayrıntılarına bakıldığında iç talepte canlanmanın ilk işaretleri olarak birkaç ayrıntı göze çarparken, bu durumun yılın son çeyreğinde de devam etmesi halinde yılsonu büyüme beklentimiz üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturması mümkün olabilir. 7

Mar.5 Eyl.5 Mar.6 Eyl.6 Mar.7 Eyl.7 Mar.8 Eyl.8 Mar.9 Eyl.9 Mar.1 Eyl.1 Mar.11 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 27Q1 27Q2 27Q3 27Q 28Q1 28Q2 28Q3 28Q 29Q1 29Q2 29Q3 29Q 21Q1 21Q2 21Q3 21Q 211Q1 211Q2 211Q3 211Q 212Q1 212Q2 212Q3 Cari işlemler hesabındaki toparlanma devam ediyor. Cari işlemler açığı Eylül ayı itibariyle toparlanma eğilimini sürdürmüş ve yıllık bazda 55.8 milyar dolar seviyesine kadar gerilemiştir. Yılın üçüncü çeyreği itibariyle cari işlemler açığının GSYH ye oranı %7.1 e düşmüştür. Bu raporumuzda Eylül ayı verilerine ek olarak, son dönemin önemli gündem maddelerinden olan altın ticaretinin cari işlemler hesabı üzerindeki etkilerini inceledik. Eylül ayında önemli yapısal değişimlerin gözlendiği finansman tarafı ise bu raporumuzda ayrıntılı olarak incelenmiştir. Eylül ayında cari işlemler açığı 2.7 milyar dolar oldu. Grafik-1 9 8 7 6 5 3 2 1 Cari İşlemler Açığı (yıllık, milyar dolar) Grafik-2 12 1 8 6 2 Cari İşlemler Açığı / GSYH (%), Vakıfbank Merkez Bankası tarafından açıklanan verilere göre 212 yılı Eylül ayında cari işlemler açığı, bir önceki yılın aynı ayına göre %57.6 oranında gerileyerek 2.7 milyar dolar ile 2.9 milyar dolar olan beklentilerimizin bir miktar altında gerçekleşmiştir (piyasa beklentisi: 3 milyar dolar). 211 yılının Ocak-Eylül döneminde 6.5 milyar dolar olan cari işlemler açığı 212 yılının aynı döneminde 39.3 milyar dolara gerilemiştir. Yıllık bazda değerlendirdiğimizde ise Ağustos ayında 59.5 milyar dolar seviyesinde olan kümülatif cari işlemler açığı Eylül ayında da gerilemeye devam ederek 55.8 milyar dolar olmuştur. Söz konusu rakamlar cari işlemler açığındaki toparlanmanın devam ettiğini gösterirken, Eylül ayı verisi ile yılın üçüncü çeyreği itibariyle cari işlemler açığının GSYH ye oranının %7.1 e kadar düştüğü dikkat çekmiştir. Dış ticaret dengesindeki gelişmeler cari işlemler açığı üzerinde temel belirleyici olurken, hizmetler hesabındaki olumlu seyrin de Eylül ayında devam ettiği görülmüştür. Eylül ayında 3 milyar dolarlık fazla oluşan hizmetler hesabında yılın ilk dokuz aylık bölümündeki fazla bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.5 milyar dolar artarak 15.8 milyar dolara ulaşmıştır. 8

Oca.9 Nis.9 Tem.9 Eki.9 Oca.1 Nis.1 Tem.1 Eki.1 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12 Tem.12 Oca.1 Mar.1 May.1 Tem.1 Eyl.1 Kas.1 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12 Mar.12 May.12 Tem.12 Eyl.12 Oca.1 Mar.1 May.1 Tem.1 Eyl.1 Kas.1 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12 Mar.12 May.12 Tem.12 Eyl.12 Grafik-3 8 6 2-2 - -6 Altın Dış Ticaret Dengesi (yıllık, milyar $) Grafik- -2 - -6-8 -1, TCMB Cari İşlemler Dengesi Altın Ticareti Dışlanmış Cari İşlemler Dengesi Son dönemde dış ticaret dengesinde altın ihracat ve ithalatı önemli bir role sahip olmaya başlamıştır. Söz konusu durumun cari işlemler hesabı üzerindeki etkisi de Türkiye ekonomisinin dış dengesinin toparlanma ivmesinin tespiti için önemli olabilecektir. Yıllıklandırılmış olarak baktığımızda altın hesabını içeren kıymetli eşya fasılasında dış ticaretin 211 yılının son çeyreğinden itibaren hızlı bir şekilde toparlandığı görülmektedir. Son aylarda ise artan altın ihracatının etkisiyle söz konusu fasılada 5.6 milyar dolar fazla oluşmuştur. Cari işlemler açığına altın ticaretini dışlayarak baktığımızda ise son aylarda pozitif bir ayrışma dikkat çekmektedir. Eylül ayı itibariyle 55.8 milyar dolar olan cari işlemler açığında altını dışladığımızda cari işlemler açığının 61 milyar dolar olduğu görülmektedir. Bu durum cari işlemler açığındaki düzelmenin devam ettiğini gösterse de dış dengelenmede önemli bir ivme kaybına işaret edebilecektir. Finans hesabında önemli yapısal değişiklikler karşımıza çıkıyor. Grafik-5 9 8 7 6 5 3 2 1-1 -2 Finans Hesabı (yıllık, milyar $) Doğrudan Portföy Diğer Eylül ayı ödemeler bilançosu rakamlarında cari işlemler açığının finansman tarafında önemli değişimler dikkat çekmektedir. Eylül ayında toplam sermaye girişi 1.5 milyar dolar ile düşük gerçekleşmiştir. Eylül ayında doğrudan yatırımlar kanalı ile 1 milyon dolarlık sınırlı bir döviz girişi yaşanırken, diğer yatımlar kaleminde 3. milyar dolarlık net çıkış yaşanmıştır. Portföy yatırımları ise güçlü görünümünü devam ettirmiş ve bu kanalla.8 milyar dolarlık kaynak girişi sağlanmıştır. Yurtdışı bankaların yurtiçi bankalarda tuttukları YP mevduatların 3 milyar dolarlık azalışı diğer yatımlardaki azalışta önemli rol oynarken, bankalar yurtdışı kredilerde net ödeyici olmuşlardır. Portföy yatırımları tarafında ise yabancıların yurtiçi tahvil-bono piyasasına ilgilerinin Eylül ayında da devam ettiği görülmektedir. Yabancı yatırımcılar Eylül ayında 1.8 milyar dolarlık DİBS alımı gerçekleştirirken Hazine 1.5 milyar dolarlık yurtdışı borçlanma gerçekleştirmiştir. 9

Oca.9 Nis.9 Tem.9 Eki.9 Oca.1 Nis.1 Tem.1 Eki.1 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12 Tem.12 Finansmanın kompozisyonu (%) Grafik-6 Eylül 11 Grafik-7 Eylül 212 Doğ. Yat. 17% Diğ. Yat. 29% Doğ. Yat. 18% Diğ. Yat. 6% Port. Yat. 23% Kaynak:TCMB Port. Yat. 53% Eylül ayında diğer yatırımlar kaleminde görülen net döviz çıkışı ile cari işlemler açığının finansman kompozisyonunda da belirgin bir değişim meydana gelmiştir. Doğrudan yatırımların payı ortalama seviyelerinde gerçekleşirken diğer yatırımlar ile portföy yatırımları arasında bir değişim meydana gelmiştir. 211 yılı Eylül ayı itibariyle yıllık toplam sermaye girişinin %23 lük bölümünü oluşturan portföy yatırımları son açıklanan verilerde toplam finansmanın %53 ünü karşılamıştır. Diğer yatırımların payı ise söz konusu dönemler itibariyle %6 tan %29 a gerilemiştir. Portföy yatırımlarında gözlenen artışta gerek Hazine nin yurtdışı piyasalarda azalan maliyetleri kullanarak ihraç ettiği borçlanma kâğıtları gerekse yabancı yatırımcıların Türkiye DİBS lerine olan yüksek talepleri etkili olmuştur. Grafik-8 2 15 1 5-5 -1 Net Hata Noksan (yıllık, milyar $) Rezerv Değişimi (yıllık milyar $) Eylül ayında net hata noksan kaleminin yeniden yüksek seviyelerde gerçekleştiği görülmüştür. 212 yılı Mart ayından itibaren düşüş trendine giren yıllık net hata noksan kalemi kanalıyla döviz girişi Eylül ayındaki 1.9 milyar dolarlık giriş ile yeniden yükselmiştir. Eylül ayında rezervlerdeki sert yükselişin de sona erdiği görülmektedir. Ağustos ayında rezervlerdeki 7.3 milyar dolarlık artışa karşın Eylül ayındaki artış 786 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. 1

Eylül ayında cari işlemler açığındaki toparlanmanın devam ettiği görülmektedir. Yıllık cari işlemler açığı 55.8 miyar dolara kadar gerilerken, yıllık düşüş %27.7 ye ulaşmıştır. 211 yılında %1 seviyesine kadar yükselen cari işlemler açığının GSYH ye oranı ise 212 yılının üçüncü çeyreği itibariyle %7.1 e kadar gerilemiştir. Eylül ayında cari işlemler açığının finansman yapısında da önemli bir değişim karşımıza çıkmaktadır. Yıllıklandırılmış veriler itibariyle diğer yatırımların toplam sermaye girişi içindeki payı %28 seviyesine kadar düşerken, portföy yatırımlarının payı %5 nin üzerine çıkmıştır. Türkiye nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkması portföy yatırımlarının cari işlemler açığının finansmanındaki öneminin devam etmesine katkı sağlayacaktır. Ancak TCMB nin son dönemde yaptığı açıklamalarda da net olarak görüldüğü gibi finansal istikrarın korunması hedefi çerçevesinde sermaye girişinin TL nin değeri üzerinde yaratacağı değerlenme baskısı çeşitli politika araçları ile önlenmeye çalışılacaktır. Sonuç olarak Eylül ayında toparlanmanın beklentilerimiz çerçevesinde gerçekleşmesinin ardından yılın son çeyreğinde cari işlemler açığındaki düşüşün bir miktar hız kesmesi mümkün görünüyor. Büyümeye ilişkin bir takım öncül göstergelerin son çeyrekte ekonomik aktivitede bir hareketlenme yaşanabileceğine işaret etmesi beraberinde cari işlemler açığındaki toparlanmanın da durmasına neden olabilecektir. 11

Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık 1.211 11.211 12.211 1.212 2.212 3.212.212 5.212 6.212 7.212 8.212 9.212 1.212 11.212 TCMB son toplantısında faiz indirim sinyali verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kasım ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentilerimize paralel olarak faiz koridorunun üst bandı olan borç verme faiz oranında 5 baz puan indirime giderken, bununla birlikte son dönemde aktif bir politika aracı olarak kullandığı rezerv opsiyon katsayılarını da (ROK) hem altın hem döviz için artırmıştır. TCMB faiz koridorunun alt bandı olan borç alma faiz oranını ve politika faiz oranını ise sabit bırakmıştır. Ancak önümüzdeki dönemde gerekirse borç alma faiz oranında ve politika faiz oranında indirime gidebileceğini bir kez daha ifade etmiştir. Bu çalışmamızda TCMB nin son kararı detaylı bir şekilde incelendikten sonra önümüzdeki dönem para politikası görünümü ele alınacaktır. 1 13 12 11 1 9 8 7 6 5 Grafik 1 TCMB Faiz Oranları (%) Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti Borç Verme Borç Alma Politika TCMB Kasım ayı toplantısında faiz koridorunun üst limiti olan borç verme faiz oranını beklentilerimize paralel 5 baz puan indirerek %9.5 seviyesinden %9 seviyesine çekmiştir. TCMB faiz koridorunun alt limiti olan borç alma faiz oranını ise %5 düzeyinde sabit tutmuş, böylece faiz koridorunu 5 baz puan daraltmıştır. TCMB politika faiz oranını ise değişikliğe gitmeyerek %5.75 seviyesinde bırakmıştır. TCMB, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını ise %9 dan %8.5 e, geç likidite penceresi uygulaması çerçevesindeki borç verme faiz oranını da %12.5 ten %12 ye düşürmüştür. Grafik 2 TÜFE (y-y,%) 212 12 11 1.6 1. 11.1 1 1. 8.9 9.1 9.2 9 8.3 8.9 7.8 7.9 8 7 TCMB Beklentisinin Üst Sınırı 7. 6.9 6 TCMB Beklentisinin Orta Noktası 5 TCMB Beklentisinin Alt Sınırı devam ettiğini Kasım ayında da belirtmiştir. TCMB, işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlenen olumlu seyrin etkisiyle enflasyonun yılsonunda son Enflasyon Raporu nda tahmin edilenden daha düşük bir düzeyde gerçekleşebileceğini belirtirken, orta vadeli enflasyon görünümü açısından enerji fiyatlarındaki artışların ise yakından takip edildiğini söylemiştir. 213 yıl sonuna ilişkin ise %5.3 seviyesinde olan TCMB tahmininin ulaşılabilir olduğunun altı çizilmiştir. Ancak düşük seyreden işlenmemiş gıda fiyatlarında yükselişlerin daha sert olabileceği ihtimali 213 yılı enflasyonu üzerinde bir risk oluşturabilecektir. Diğer yandan TCMB, küresel büyüme oranlarındaki zayıflamaya rağmen ihracatın artmaya devam ettiğinin altını çizerek, cari işlemler açığının kademeli olarak zayıflamaya 12

Oca.3 Ağu.3 Mar. Eki. May.5 Ara.5 Tem.6 Şub.7 Eyl.7 Nis.8 Kas.8 Haz.9 Oca.1 Ağu.1 Mar.11 Eki.11 May.12 3. 2.5 2. 1.5 1..5 Grafik 3 Rezerv Opsiyon Katsayıları (Döviz) Ekim PPK Kasım PPK 2.5 2. 1.5 1..5 Grafik Rezerv Opsiyon Katsayıları (Altın) Ağustos PPK Kasım PPK.. 1 2 3 5 5 55 6 5 1 15 2 25 3 Son dönemde finansal istikrara ilişkin vurgularını artıran TCMB faiz koridorunu daraltmaya devam ederken, aktif bir politika aracı olarak kullandığı ROK ları da artırmıştır. TCMB, Türk Lirası yükümlülüklerin döviz olarak tutulabileceği % lık ilk dilimden sonra gelen dilimlerde.1 puanlık artırıma gitmiştir. Hali hazırda yararlanma oranı %9.5 olan bu imkanın, yapılan değişiklik sonucunda aynı oranda kullanılmaya devam edilmesi halinde TCMB döviz rezervlerinde yaklaşık.5 milyar dolar artış olması beklenmektedir. TCMB ayrıca ROK ları Türk lirası yükümlülüklerin altın olarak tutulabileceği bütün dilimlerde.2 puan artırmıştır. Altın imkanından yararlanma oranı %9.2 olup, değişikliklerden sonra bu imkanın aynı oranda kullanılması durumunda TCMB altın rezervlerinin yaklaşık 1.8 milyar dolar değerinde 33.1 ton artması beklenmektedir. Grafik 5 1 13 12 11 1 9 8 bir mesaj vermiştir. Reel Efektif Döviz Kuru (TÜFE Bazlı) 13 seviyesine gelmesi durumunda «Güçlü Politika Tepkisi» 12-125 aralığında «Ölçülü Politika Tepkisi» 131.7 131.9 131. 117. Geçmişte 13 seviyelerinde tepe değerini gördü. TCMB Başkanı Başçı, mevcut durumda 117. seviyesinde olan reel kur endeksinin 12-125 arasında kalması durumunda kısa vadede tepki vereceklerini kaydederken, 13 sınırını geçmesi durumunda ise ellerindeki tüm araçları kullanıp kuvvetli politika tepkisi verebileceklerini belirtti. Bu durumda TCMB nin, %5.75 düzeyinde olan politika faizi ile birlikte, %5 seviyesindeki koridorun alt bandında ve ayrıca zorunlu karşılıklarda bir düzenlemeye gitmesi mümkün olabilir. TCMB ayrıca bu görüşünü gerek Kasım ayı PPK toplantısından sonra yayımladığı toplantı özetinde gerekse bir sonraki gün ekonomistler toplantısında yineleyerek bu konudaki tavrını ortaya koymuş ve piyasaya net Grafik 6 2.3 2.2 2.1 2 1.9 1.8 1.7 1.6 1.5 1. 1.3 Kaynak: Bloomberg Sepet (.5*USD+.5*EUR) Faiz Koridoru Genişliği (Baz puan, Sağ Eksen) 8 7 6 5 3 2 TCMB Kasım ayı toplantısında faiz koridorunu beklentilerimize paralel olarak 5 baz puan daraltırken son dönemde aktif bir politika aracı olarak kullandığı ROK ları ise artırmaya devam etmiştir. TCMB böylece faiz koridorunun genişliğini baz puan ile 211 yılının Eylül ayındaki seviyesine dek çekmiştir. Yılın son ayında ise TCMB nin gerek borç verme gerekse borç alma faiz oranında 5 şer baz puan indirime giderek faiz koridorunu baz puan olarak korumasını bekliyoruz. Geçmiş dönemler incelendiğinde, faiz koridorunun 29-21 döneminde 25 baz puana kadar gerilediği görülmesine karşın bu dönemde 13

sepetin (.5$+.5 ) ortalama 1.82 seviyelerinde olduğu ve halihazırda sepet bazında kurun bu seviyelerin üzerinde seyrettiği değerlendirildiğinde TCMB nin faiz koridorunu daraltmaya devam etmeyeceğini düşünüyoruz. Ancak özellikle enflasyonun TCMB nin yıl sonu beklentisinin orta noktası olan %7. ün altında gerçekleşeceğine yönelik güveni artarsa faiz koridorunun üst bandı olan borç verme faiz oranında 1 baz puan, alt bandı olan borç alma faiz oranında 5 baz puan indirime giderek koridoru daraltmaya devam etmesi mümkün olabilir. Son dönemde mali uçurum riskinin ve Euro Bölgesi ne ilişkin belirsizlik ortamının devam etmesinin risk alma iştahında yarattığı gerileme ile sepetin yeniden 2.2-2.5 seviyelerine yükseldiği görülmektedir. Gerek Moody s in Türkiye için mevcut notunu ve görünümünü koruduğuna işaret eden açıklamaları gerekse Fitch in kararının piyasalarda satın alınması halihazırda sepetin 2 seviyesinin altına gerilemesi ihtimalinin zayıfladığına işaret etmektedir. Bu nedenle TCMB nin Aralık ayı toplantısında politika faiz oranında bir değişikliğe gitmeyeceğini düşünüyoruz. Ancak 213 yılının ilk çeyreğinde ABD nin içinde bulunduğu mali uçurum tartışmalarının olumlu şekilde sonuçlandırılması ve Moody s in olası bir not artırım sinyali fon akımlarının artmasına neden olarak kurlar üzerinde bir baskı oluşturabileceğinden TCMB nin söz konusu dönemde politika faiz oranında 5 baz puanlık bir indirime gitmesi mümkün olabilir. TCMB nin halihazırda %5.66 seviyelerinde bulunan ağırlık ortalama fonlama maliyetini indirmeye devam ederek %5.5 seviyelerine çekmesi politika faiz oranında 25 baz puanlık bir indirimin sinyali olarak algılanabilir. 1

Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar ekonomik.arastirmalar@vakifbank.com.tr Cem Eroğlu Müdür cem.eroglu@vakifbank.com.tr 212 398 18 98 Nazan Kılıç Müdür Yardımcısı nazan.kilic@vakifbank.com.tr 212 398 19 2 Ümit Ünsal Müdür Yardımcısı umit.unsal@vakifbank.com.tr 212 398 18 99 Emine Özgü Özen Uzman emineozgu.ozen@vakifbank.com.tr 212 398 18 9 Naime Doğan Eriş Uzman Yardımcısı naimedogan.eris@vakifbank.com.tr 212 398 18 92 Fatma Özlem Kanbur Uzman Yardımcısı fatmaozlem.kanbur@vakifbank.com.tr 212 398 18 91 Sinem Ulusoy Uzman Yardımcısı sinem.ulusoy@ vakifbank.com.tr 212 398 19 5 Bu rapor Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından t güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan sağlanan bilgiler kullanılarak hazırlanmıştır. h Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında herhangi bir garanti vermemekte ve bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan dolayı sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda k yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır. Türkiye Vakıflar r Bankası T.A.O. bu b raporda yer alan bilgilerde daha önceden bilgilendirmee yapmaksızın kısmen veya tamamen değişiklik yapma hakkına sahiptir. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalarr