Paradigma Değişimi ve Olası Sonuçları

Benzer belgeler
Tarım : Cesur Yeni Dünya. Bu hafta başında açıklanan. OECD-FAO ortak ürünü olan Tarım Raporu, tarım. sektörünün küresel ölçekte orta

7 Haziran Sonrası: Erken seçim ufukta mı?

Çin: Yumuşak iniş mi?

AKBANK 2015 Yılı Takvimi

Haftanın Odağında. Güncel konularla her hafta. 16 Şubat ABD ekonomisinde sırada borç ve bütçe sorunu var

AKBANK 2014 Yılı Takvimi

AKBANK 2018 Yılı Takvimi

Dünya Altın Konseyi nin küresel altın talebine yönelik 2011 yılı raporu bu sabah yayınlandı. Raporda öne çıkan başlıklar:

PAY OPSİYON FİYATLAMALARI

Büyüme: İyi, Kötü, Çirkin

Seçim Senaryoları ve Sonrası

Haftanın Ortası. Güncel konularla her Çarşamba. 25 Mart ılımlı bir ton seçmesi ve Haziran ayında beklenen -sınırlı da olsa-

Erken seçim kararı sonrası en geç 90 gün içinde seçimler düzenlenir; bu da Kasım ayı ortasına denk geliyor.

Yılsonu nedeniyle global piyasaların çoğunun kapalı olduğu haftada, düşük işlem hacimleri devam ediyor.

İki ateş arasında: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

Çözüm Süreci Şimdilik Paralize

Durgunluk yılları - büyüme nereye?

AKBANK Ekonomi Sunumu. Ocak 2016

huzuru ülkemize getirmesini; politik belirsizliklerin azalmasının ekonomik boşvermişlik görüntüsünü de değiştirmesini dileriz.

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ

Agro-Sanayide Yapılandırılmış Finansman Zamanı Çoktan Geldi. Zamanı Çoktan Geldi. problemleri içinde. Ziraat

Haftanın Ortası. Güncel konularla her Çarşamba. 14 Aralık ABD de reflasyon, peki dünyada?

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Böyle günlerde dünyaya sadece ekonomi penceresinden bakmakta çok zorlanıyor insan.

Piyasalarda Son Durum

Gıda Fiyatlarında Oynaklığı Yönetmek

ING EMEKLİLİK A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

PAY OPSİYON FİYATLAMALARI

Haftanın Odağında. Güncel konularla her hafta. 9 Şubat ABD, Türkiye ye ekonomik yaptırımlara ne kadar yakın?

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

Cari açık, borçluluk ve merkez bankası: Nereye doğru?

Tatlıya bağlanınca faiz de sabit kaldı; ama TL ne olacak?

Latin Amerika-nereye doğru?

Haftanın Ortası. Güncel konularla her Çarşamba. 3 Ağustos Yabancı sermaye sahipleri gözünden Türkiye

Günlük FX & Emtia Strateji Notu

Haftanın Ortası. Güncel konularla her Çarşamba. 19 Nisan %51 "EVET": Gül bahçesi mi yoksa ateşten gömlek mi?

Haftanın Ortası. Güncel konularla her Çarşamba. 9 Kasım Orta sınıfın öcü. Nereden çıktı, nasıl gelişti?

Tarım Arazilerinin Finansallaşması: Dünyada Yeni İlgi Odağı. Dünyadaki değişimleri. yakalayıp da bu değişimlere. yatırım yapanlar, orta ve uzun

Biz seçimlere kitlendik; dünya ekonomiye. Son yılların en önemli genel seçimine günler kala, Türkiye nin gündemi elbette seçim sonuçlarına odaklı.

Merkez Bankası da faiz artırımına hazırlanıyor; ama ne zaman ve nasıl?

Foreks Günlük Bülten 28 Eylül 2015

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 49,04. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 2,29. Katılım Emeklilik Fon Büyüklüğü (milyon TL)

Amerikan tüketicisi geri döndü!

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

Dünyayı ne kurtaracak: Borcum borç mu yoksa başka bir yol mümkün mü?

Foreks Günlük Bülten 14 Eylül 2015

Yeni Türkiye ye daha hızla ama ekonomi? Beklenmedik ve hızlı bir. hükümet değişiminin ardından. AKP de şimdilik sular duruldu

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

ARAŞTIRMA. Piyasaları

Haftanın Ortası. Güncel konularla her Çarşamba. 6 Mayıs ilk faiz artışının 2016 ya. FED faiz artırdıktan sonra

Haftanın Ortası. Güncel konularla her hafta. 15 Haziran Büyüme sürecek; maliyeti artarak. İlk çeyrek büyüme %5 olarak açıklandı bu hafta.

Foreks Günlük Bülten 11 Eylül 2015

Ekonomik Takvim

Sonunda Fed faiz artışı kapıda: Sonrasına bakalım

Piyasalarda bugün 15:30'da açıklanacak ABD enflasyon verileri izlenecek. Gelecek hafta ise Çarşamba günü ABD ve Japonya

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY BRENT PETROL ALTIN GBPUSD

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Finans Portföy A.B.D. Hazine Bonosu Dolar Yabancı Borsa Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Bu Hafta Piyasalarda

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Büyüyen şehirlerin çığ gibi artan gıda ihtiyacı. Şehirleşme, toplam nüfusun. kentlerde yaşayan bölümünün. artması demek. Dünya

Aylık Strateji ve Hisse Tavsiyeleri Sunumu ETİ YATIRIM A.Ş.

Endeksleri pozitif performans ile öne çıkarken; İtalya, Kanada ve Japonya da %1 den az değer kayıpları yaşandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM YORUMLARI VE SONRASINDA BİZİ BEKLEYENLER

Dijital Yatırımcı: Gelişen Ülke Endeksleri Hisse Senetleri

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı

Euro Bölgesi'nde de imalat sanayi PMI verisi Kasım ayında 60,1 e çıkmıştır. Veri Ekim ayında 58,5 düzeyindeydi, beklenti de 60 olarak açıklanmasıydı.

Geçen hafta olumsuz sonuçlanan AKP-CHP koalisyon görüşmeleri sonrası gözler bugün yapılacak AKP-MHP koalisyon görüşmelerine çevrildi.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

1- Ekonominin Genel durumu

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 47,24. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 2,08

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

Sabah Analizi

Haftanın Odağında. Güncel konularla her hafta. 25 Ocak Euro Bölgesi ekonomisi gümbür gümbür toparlanıyor. Hadi, biraz Avrupa dan konuşalım.

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017

GLOKAL TEKNİK ANALİZ - YATIRIM DANIŞMANLIĞI

Structuring GLOKAL TEKNİK ANALİZ - YATIRIM DANIŞMANLIĞI. 13 Şubat Referandum Öncesi BİST-100 Performansları (T-6Ay)

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Piyasalarda Son Durum

Piyasalarda Son Durum

Günlük FX & Emtia Strateji Notu

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

ECB Başkanı Draghi Güvercin Kalmaya Devam Ediyor

En zayıf halka. FED in olası yeni terminolojisini beklerken, Rusya da olanları mercek altına almakta fayda var.

Agro. Güncel. Türkiye Agro-Sanayi Sektöründe Ticarileşmenin Gelişi. Milli Tarım Reformu heyecan verici. 30 Eylül 2016

Foreks Günlük Bülten 15 Eylül 2015

Günlük FX & Emtia Strateji Notu

Piyasalarda Son Durum

İÇİNDEKİLER

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

ABD Başkanı Donald Trump küresel piyasaların ana gündemini oluşturmaya devam ediyor.

GLOKAL TEKNİK ANALİZ - YATIRIM DANIŞMANLIĞI

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Küresel hastalık: zayıf ekonomik büyüme nasıl aşılacak?

Günlük Bülten / Endekste yükselişler sınırlı kalmaya başladı.

YAPI KREDİ PORTFÖY YABANCI TEKNOLOJİ SEKTÖRÜ HİSSE SENEDİ FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2017 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Transkript:

Haftanın Ortası Güncel konularla her Çarşamba 1 Kasım tekrar seçiminden çıkan sürpriz, olasılıklardan herhangi biri durumundaki 276 civarı sandalyeli kırılgan bir tek parti AKP hükümeti yerine, 317 milletvekili ile taçlandırılmış güçlü bir AKP iktidarı oldu. Ufka doğru bakınca kuşkusuz ilk dikkat çeken de, 2019 yılına kadar ne yerel, ne genel, ne de cumhurbaşkanlığı seçiminin olmayışı. Bu iki durumun beklenmedik birleşimi; seçimin merkezkaç etkisinden uzak yaklaşık üç yıllık bir süre yaratırken beraberinde de çok önemli bir paradigma değişimine yol açmış durumda. Seçim tehdidinin yeterince bir süre boyunca, hem de AKP nin gücünün perçinlenmesiyle, siyaset üzerinden kalkması; denklemde önemli bir değişken. Güvenlik merkezli bir siyasi söylemle önemli bir zafere imza atan AKP için, paradigma değişim alanının odağına ekonomiyi ve yeni bir sosyal anlaşmayı eş zamanlı koymak olasılığı artmış gibi görünüyor. Paradigma Değişimi ve Olası Sonuçları 1 Kasım tekrar seçiminden çıkan sürpriz, olasılıklardan herhangi biri durumundaki 276 civarı sandalyeli kırılgan bir tek parti AKP hükümeti yerine, 317 milletvekili ile taçlandırılmış güçlü bir AKP iktidarı oldu. Bugünden kafayı kaldırıp ufka doğru bakınca kuşkusuz ilk dikkat çeken de, 2019 yılına kadar ne yerel, ne genel, ne de cumhurbaşkanlığı seçiminin olmayışı. Tablo 1: 2015 Genel Seçim Sonuçları Bu iki durumun beklenmedik birleşimi; seçimin merkezkaç etkisinden uzak yaklaşık üç yıllık bir süre yaratırken beraberinde de çok önemli bir paradigma değişimine yol açmış durumda. Keza, AKP li bir koalisyon veya zayıf bir AKP hükümetinin sürekli gündemde tutacağı seçim tehdidinin yeterince bir süre boyunca, hem de AKP nin gücünün perçinlenmesiyle, siyaset üzerinden kalkması; denklemde önemli bir değişken. Seçimlerin hemen iki gün ardından, daha bakanlık görev Dikkatle izlenmesi gereken konu, AKP nin ekonomik reformları gündeme alıp almayacağı değil; beklenen reformları gündeme alırken, başkanlık odaklı anayasa değişikliğini ekonomik reformlarla eş zamanlı devreye sokup sokmayacağı. 1 Kaynak: Radikal, Egeli & Co.

dağılımı bile belli değilken, Kürt sorunu ve başkanlık sistemi iktidar sahiplerinin bu yolda odaklı sürtüşmelere gebe yeni ne şekilde ilerleyecekleri anayasa hazırlıkları ve kabulü konusunda iddialı olmak süreçlerinin benzer bir hafiflik anlamlı değil. Ancak, dış içinde geçmeyeceği son birkaç ekonomik ve siyasal yıl içinde yaşananlara konjonktürden Türkiye bakıldığında, şimdiden çok net. üzerine bir süredir artarak Hem de güçlü de olsa bir tek gelen baskılara rağmen parti AKP hükümeti için bile. güvenlik merkezli bir Ancak, başkanlık sistemi siyasi söylemle önemli bir arzusu veri alındığında zafere imza atan AKP için, yakalanan mevcut rüzgârın paradigma değişim ekonomik toparlanma alanının odağına eşliğinde devamı, yeni iktidar ekonomiyi ve yeni bir açısından çok kullanışlı hale sosyal anlaşmayı eş gelebilir. zamanlı koymak olasılığı 2015-2019 AKP hükümetinin artmış gibi görünüyor. ekonomi ve yeni anayasa Görünen çizgide, doğru seçenekleri arasında şimdiden adımların önden atılması hangi tercihi listenin bir halinde ekonomi işin kolay numarasına alarak, ne şekilde ve kısmı olarak ön planda. Keza, nasıl bir tempoda ilerlemeyi Grafik 1: Türkiye de Seçimler 2002-2015 Kaynak: Radikal, Egeli & Co. 2 seçeceği, önümüzdeki kritik yılların da belirleyicisi olacak. Ancak, son beş ayın 1 Kasım da AKP ye oy olarak yansıyan sonuçlarına bakıldığında, hem ekonomide hem yeni anayasa konusunda yüksek tempolu adımların beraber atılması tutarlı bir beklenti haline geliyor. Tabi Kürt sorununa yeni yaklaşımın bu çerçeve içine nasıl oturtulacağını da düşünmek gerek. Kaldıraç olarak ekonomi Çok özet geçerek dünya ekonomisinde 2016-2017 beklentilerinin bir resmini çekmek gerek. ABD ekonomisi yavaş da olsa belli bir tempo ile toparlanırken, henüz enflasyonda kayda değer bir yükseliş izlenmiyor. Bunun sonucunda da büyük olasılıkla Fed, 16 Aralık toplantısında faiz artışı haberini; artışlara beklenenden daha yavaş devam edeceği mesajı eşliğinde açıklayacak. Avrupa da ise çoktan parasal genişlemenin ilk planın ötesine geçilerek devam edeceği mesajı verildi bile. Çin in uzunca bir süredir kabuk değiştirirken yavaşlayan ekonomisine destek atmak için

uygulamaya soktuğu faiz düşürüp para yaratma politikasına devamı bekleniyor. Kısaca ABD tarafında parasal sıkılaştırma devreye girerken, başta gelişmiş ekonomiler ekseninde küresel ekonominin kırılganlığının devam etmesi, eş zamanlı şekilde Avrupa-Çin- Japonya tarafından parasal genişleme adımları ile dengeleniyor. Türkiye nin de içinde olduğu gelişmekte olan ekonomiler, giderek azalan ama tam anlamıyla kurumayacak bir sermaye akım hareketi eşliğinde 2016-2017 dönemine adım atıyor. Bu kategorideki ülkeler Fed in ağır ağır yaratmakta olduğu cendereden kendi yapısal sorunlarını aşmaya odaklandıkları ölçüde daha az zarar alarak çıkmaya çalışıyor. Türkiye özeline gelelim. Kişi başına düşen milli gelirin yerinde saydığı son birkaç yılın herkesin anlayacağı şekilde anlattığı, 2008 den bu yana ekonomik reformların ertelenmesinde cezanın, 2013 te Fed in para politikasını terse çevireceği ilanından bu yana çekilmekte olduğu. Bu konuda o kadar çok yazılıp çizildi ki, uçan kuşun bile artık ekonomi tarafında ne yapılması gerektiğini bildiğini varsayabiliriz. Paradigma değişiminin en kolay gerçekleşip en net adımların atılacağı alan olarak bu nedenle ekonomi ön planda. Seçim yıllarının geride kalışının çok güçlü bir tek parti AKP hükümeti ile birleştiği noktada, zor ama imkânsız olmayan bir dış konjonktürün Türkiye adına olumluya çevrilmemesi için artık hiçbir engel kalmamış oluyor. Dolayısıyla, son yıllarda artan oranda önceliğini kaybeden ekonominin gerçek ihtiyaçlarının, 2016-2017 de yeni AKP hükümetinin seçim vaat listesi ile kol kola girmiş bir şekilde gündemin ön sıralarına yükseleceğine bahse girmek son derece makul. Zaten girmemesi hali, güçlü bir tek parti hükümetinin varlık iddiasına ters görünüyor. Ekonomi yönetimi ve Erdoğan/Davutoğlu dengesi Bu açıdan bir ay içinde hızla kurulmasını bekleyebileceğimiz 3 yeni AKP hükümetinin ekonomi yönetiminde kimlerin olacağı önemli. Buradaki ana merak konusu da, yeni kabinede Cumhurbaşkanı Erdoğan a yakın isimlerin mi yoksa Davutoğlu nun daha kolay çalışabileceğini düşündüğü isimlerin mi yer alacağı. Her şeyden önce, 1 Kasım ı izleyen saatlerde ortaya atılan potansiyel Erdoğan- Davutoğlu liderlik çekişmesi, 7 Haziran-1 Kasım arasındaki döneme ve sonucuna bakınca akla yatkın görünmüyor. Bilinen gerçek; koalisyon kurulmasına meyledenin Başbakan Davutoğlu iken, AKP adına zaferle sonuçlanan seçimlerin yenilenmesi konusunda ısrarcı olanın Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu. Diğer yandan AKP genel kongresinde, Davutoğlu nun Binali Yıldırım restine karşılık geri adım atmış olmasının da, bölünmemiş AKP görüntüsü üzerinden 1 Kasım seçimlerinde AKP lehine katkı sağladığını unutmamak gerek. Eklenmesi gereken bir diğer faktör daha var. O da, siyasi tansiyonun

güvenlik kaygısı merkezinde yüksek seyrettirilmesi stratejisi eşliğinde gerçekleşen AKP nin tartışmasız seçim zaferinin, Gül- Arınç ekseninde beklenen toplaşmayı belki de imkânsız hale getirdiği. Hepsi beraber ele alınıp 1 Kasım sonrası Başbakan- Cumhurbaşkanlığı ilişkileri açısından bakıldığında AKP nin başarısında, AKP içindeki dengelerde Erdoğan ın baskın gücü çok açık. Bu varsayımla yola çıkıldığında, yeni kabinenin de, ekonomi yönetiminin de bu gerçeği yansıtması akla yatkın. O yüzden de ekonomi yönetiminde ağır toplar Ali Babacan ve Mehmet Şimşek ikilisine Berat Albayrak ın eklenmemesi pek de gerçekçi bir beklenti olmasa gerek. Buradaki kritik konu elbette Albayrak ın Babacan ın yerine geçip geçmeyeceği; beraberinde merkez bankası özerkliğinin ateş altına atılıp atılmayacağı. %49,4 oy ile göreve gelmiş ve en az dört yıl iktidardan düşme tehdidi altında olmayan bir AKP hükümetinin ilk günden parti içinde böylesi bir ayrışmayı netleştirecek çizgiyi çekmesi, bir süredir geri planda kalarak duraksamış ekonomide yeni bir tur belirsizlik yaratması son derece şaşırtıcı olur. Reformlar hızla gündemde Basında bahsi geçtiği şekilde ekonomide reformları içeren 100 günlük veya 6 aylık acil eylem planlarının pürüzsüz şekilde devreye sokulabilecek olması, ekonomik hareketlenmeyi, büyümeyi kolayca tetikleyerek esasta yeni bir toplumsal sözleşme peşinde olan AKP iktidarı için en kolay kaldıraç olacaktır. Bu nedenle, yeni anayasa arzusunun şiddetine karşın % 49,4 ün verdiği özgüven ve seçim stresinin uzunca bir süre gündemde olmayacağı gerçeği; yeni AKP kabinesinin parti içi dengeleri bozmayan, 13 yılın tecrübesini hızla devreye sokup ekonomide reformlara öncelik verebilecek bir şekilde oluşturulacağı beklentisini yaratıyor. Bunun Türkiye ekonomisi için anlamı da büyük. 4 Başta, TL ve faizlerde son iki yılda gözlenen politik risk priminin kalıcı olarak törpülenmesi beklenmeli. Bu da TL/doların 2015 sonunda 2,85 lerde, 2016 sonunda ise bu senaryonun devamı halinde 3,0 civarında oluşabileceği anlamına geliyor. Seçimin hemen ardından tek haneye inen faizin sene sonunu %10 civarında kapatması ve 2016 da Fed in hareketlerine endeksli şekilde beklenen faiz yükselişinin sınırlı kalması potansiyelini yaratıyor. Hiç kuşkusuz reformların devreye girmesinin hem kısa hem orta vadede en önemli etkisi büyüme üzerinde gözlenecek. Seçim belirsizliğinin sona ermesi ve TL nin nispeten istikrarlı hale gelmesiyle tüketici güveninde toparlanma üzerinden kayda değer bir ekonomik aktivite oluşacaktır. Bu hareketin üzerine bir de potansiyel reformların gerçekleşmesine bağlı olarak sermaye akımlarının güçlenmesi eklenirse, ekonomik büyümenin de %2-3 bandına kurtularak 2016 da %4-5 seviyesine yükselmesi mümkün.

Başka bir açıdan, merkez bankasının para politikası yönetiminde eli çok rahatlayacak. Hatta Fed in faiz artışlarına paralel, merkez bankasının açıkladığı şekliyle para politikasını normalleştirme sürecinde dahi, faiz artışları reformların devreye gerçekten sokulduğu ortamda büyümeden fazla ödün verilmesini gerektirmeyecek. Dolayısıyla da, kabinede ekonomiden sorumlu yöneticiler grubunun merkez bankası üzerinden birbirleriyle çelişen açıklamalar yapmasına da gerekçe kalmamış olacak. Özetle, düştüğü yerden %49,4 destekle göreve yeniden gelen bir tek parti AKP hükümeti, ekonomide orta vadede büyüme potansiyelinin önünü açacak paradigma değişikliğini yaratacak güce ve politik alan sahip. Zaten aksi durumun devamı, rüzgârın seyrine bırakılmış bir ekonomi görüntüsü eşliğinde ekonomide eylemsizlik halinin devam etmesi, %49,4 destek vermiş seçmen nezdinde karşılık bulamayarak; AKP nin esas amacı yeni toplumsal sözleşme iddiasını sekteye uğratma potansiyeli taşır. Dikkatle izlenmesi gereken konu, AKP nin ekonomik reformları gündeme alıp almayacağı değil; beklenen reformları gündeme alırken, başkanlık odaklı anayasa değişikliğini ekonomik reformlarla eş zamanlı devreye sokup sokmayacağı. Başkanlık sistemi: hemen şimdi? Ekonomi tarafında reformlarvaatler dengesini gözeterek kılçıksız bir uygulama planını hemen devreye sokmak ve meyvelerini hızla toplamak ne kadar mümkün görünürse görünsün; iş anayasa değişikliğine geldiğinde durum çok daha karmaşık. Türkiye nin son otuz yılına çöken darbe anayasasının değişmesi toplumun her kesimi tarafından istense de, bu değişimin şekillendirilmesi Türkiye de siyasi belirsizliği yeniden yükseltme potansiyeli taşıyor. Bu anlamda, 2015 sona ermeden kurulacak yeni hükümetin 2016 da önceliği ekonomiye vermesi ve çok daha çetrefilli geçecek anayasa değişikliği süreci için düğmeye basmayı 2016 sonlarından itibaren 2017 de gündeme alması seçeneklerden makul görüneni. Hatta önceliği ekonomiye verip, anayasa değişikliğini bir süre sonra gündeme getirmekte AKP içinde yeterince neden var. Cumhurbaşkanı Erdoğan ın gönlünde yattığı şekliyle 7 Haziran da agresif şekilde ön planda olan Türk tipi başkanlık sistemi önermesinin seçmende karşılık bulmadığını hatırlamak yeterli. Keza, AKP cenahlarında yaşanan 7 Haziran hüsranından sonra seçim kampanyasının odağı olan başkanlık sistemi söyleminin 1 Kasım öncesinde ekonomi ile yer değiştirmesi rastlantı değildi. Fakat politikada işler her zaman mantık çizgisinde işlemeyebiliyor. İşin matematiğine göre, Meclis te 317 sandalye sahibi AKP nin anayasayı referanduma götürmesi için gereken 330 5

sayısına ulaşması için 14 vekilden daha destek almaya ihtiyacı var. Bu da AKP nin muhalefet partilerinden birisiyle uzlaşma arayışına girmesini gerektiriyor. Seçimin hemen ertesinde, AKP nin 7 Haziran dan bu yana en seviyeli ilişkiyi yürüttüğü CHP ile yeni anayasa konusunda ortak çalışma yapılabileceği konusunda ılımlı yazılar okumak mümkün. Ancak, CHP li Gürsel Tekin den gelen başkanlık sistemine karşı net açıklamalar AKP li Yalçın Akdoğan ın başkanlık sisteminde ısrarcı olacaklarına dair net sözleri ile çakıştığı anda, Türkiye nin o çok ihtiyacı olan yeni anayasanın Meclis ten AKP+CHP ortaklığında 367 üzeri destekle kabulünün imkânsız olduğu hemen ortaya çıktı. Başkanlık içeren yeni anayasayı referanduma sunmak için gereken 14 vekilin imzasını sağlamak için şimdiden yazılan senaryolardan bir tanesi; AKP nin anayasa değişikliğini Çözüm Süreci ile birleştirerek, HDP li bir kısım vekilin desteğini almaya gideceği yönünde. Kâğıt üzerinde kurulması mümkün olsa da AKP+HDP ortak çalışması gerçekleşmesi en olasılık dışı senaryolardan bir tanesi. Hadi, 2015 yılı içinde yaşanan olayların ardından AKP ve HDP ilişkilerinin yeniden bir araya gelemeyecek şekilde savrulmuş oluşunu bir yana koyalım. AKP-HDP ortak çalışmasının ürünü olarak beklenecek yeni bir anayasanın içinde başkanlık sistemi yanında HDP lilere cazip gelebilecek şekliyle demokratik özerkliğe yakın bir değişimin önerilmesi gerek. Böyle bir çifte önermenin ise referandumda halkın onayını sunulması başkan olmayı istediğini açıkça ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından fazlasıyla riskli bir yol. Diğer yandan AKP ve HDP milletvekili sayısı (317+59) ile yeni bir anayasanın referandumsuz Meclis te kabul edilmesini sağlar. Fakat, toplumu bu şekilde zorlayacak şekilde Meclis te kabul edilmiş bir anayasanın ardından 2019 da hem cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerine gidilecek olması yine hem Erdoğan hem AKP açısından çok riskli bir durum yaratma potansiyeline sahip. Kısaca, başkanlık içeren bir yeni anayasa söz konusu olduğunda ne AKP-CHP ortak çalışması, ne de AKP-HDP ortaklığı kolay değil. Yeni anayasa için kilit MHP li 14 vekilde Zaten AKP nin 13 yıllık iktidarının gösterdiği, AKP nin uzlaşma zeminini kısaca yoklamasının ardından işleri kendi yöntemleriyle yürütmeyi tercih ettiği. Dolayısıyla, yeni kurulacak kabinede Tuğrul Türkeş in varlığı ve ona biçilecek rol, AKP nin istediği şekilde biçimlenmiş bir anayasanın referanduma halkın onayını alacak şekilde konması açısından kritik önemde olabilir. 1 Kasım ın tartışmasız en ağır yenilgisi MHP tarafında yaşandı. 80 milletvekili ile Meclis teki üçüncü parti konumundan 40 milletvekiline gerileyen MHP, nefretini gizlemeye çalışmadığı HDP nin ardından Meclis teki en küçük parti konumuna yerleşti. 6

7 Haziran sonrası koalisyon kurmayarak büyük bir fırsatı kaçırdığı, 1 Kasım da AKP ye güçlü tek parti iktidarını hediye ettiği suçlamasıyla MHP içinde Bahçeli nin liderliği tartışılmaya açılırken; MHP nin barajı geçtiğini söyleyen Bahçeli ist,ifa etmeyeceğini açıkladı. Buna teki olarak MHP de başlayan istifaların bir süre, taşlar yerine oturuncaya kadar devamı bekleniyor. Peki, 330 referandum sayısına 14 vekil açığı kalmış AKP açısından, tam da milliyetçi bir eğilimle seçim zaferi kazanmışken, anayasaya değişikliğini bekleterek MHP de suların durulmasına alan yaratmak iyi bir seçenek mi? Ya da tam ters tarafta, milliyetçi oylarla %50 ye yönelmiş bir AKP açısından, başkanlık içeren bir anayasanın gündeme alınması ve beraberinde, yeni hükümette de bakanlıkla ödüllendirilmesi beklenen Tuğrul Türkeş in tam da MHP de kazan kalkmışken devreye sokularak AKP nin belli sayıda MHP milletvekili açısından cazibe merkezi haline getirilmesi düşünülebilir mi? AKP nin başkanlık sisteminde ısrarı sonucunda herhangi bir muhalefet partisi ile ortak bir anayasa oluşturması olasılığı neredeyse sıfıra yakın. Bu nedenle, 330 vekile ulaşmak için MHP içinden bir parça kopararak başkanlık sistemini kabul eden eski MHP li-yeni AKP li Bakan Türkeş in yanına eklemeye girişmesi; AKP nin isteklerine hizmet etmesi açısından çok daha fonksiyonel görünüyor. AKP nin kendi hazırlayıp içine başkanlık sistemini koyarken, Türk milliyetçilerinin Kürtler konusundaki kırmızıçizgilerini çiğnemediği, demokratik hak ve özgürlükleri kısmen iyileştirdiği, HDP nin de Meclis te olmasını garantileyecek şekilde seçim barajını indirdiği bir anayasanın, referandumda kabul edilme olasılığı ise hayli yüksek duruyor. Kürt sorunu artık AKP nin elinde 7 Haziran la 1 Kasım arasında Çözüm Sürecini rafa kaldıran AKP nin güvenlik merkezli politikalarla %49,4 oy 7 almasının diğer önemli anlamı da, Kürt sorununun çözümünde önceleri HDP-Kandil işbirliğine yönelen AKP nin, evrildiği daha milliyetçi çizgileri içinde yeni anayasa süreci boyunca PKK ile herhangi bir ateşkese yanaşmayacağı. Kuzey Irak ve Suriye nin kuzey doğusunda Kürt kantonları ekseninde gelişmeler de hesaba katıldığında, AKP nin PKK ile hiç bitmeyecek bir savaşa devam kararının; PKK gölgesinden çıkmakta geciken HDP yi politik sahnede güçsüzleştirmeye devam edebileceğine ayrıca vurgu yapmak gerek. Diğer yandan, AKP nin kontrol alanı dışında olan ancak Türkiye içinde AKP ile HDP arasında gerginlik kaynaklarından bir diğer olan Rojova daki gelişmelerin seyri de; Kürt sorunu/kürt oyları eksenindeki AKP-HDP güreşinde belirleyici olabilecek. Paradigma değişimi: Ekonomi ve Anayasa Seçimleri izleyen sadece iki günün ardından tüm bunları kurgulamak için çok da erken değil; keza unutulmamalı ki 1 Kasım seçimleri 7 Haziran ın tekrarı niteliğinde.

Üstelik son iki yıldır devam eden seçim sürecinin her kesimi temsil edenlerin politik isteklerini açık ettiği de bir gerçek. O sayede, Türkiye yi kendi arzularının rotasına çekecek ölçüde güçlü bir hükümetin 1 Kasım sonrasında seçilmiş olması, olayları anlamlandırmaya çalışmakta yolu kısaltıyor. 1 Kasım sonrasında ortaya çıkan yeni durumda anlaşılması gereken, ekonomik reformların hızla gündeme geleceği beklentisi yanında, başkanlık sistemi içeren bir yeni anayasa çalışmalarının başlatılacağının açıklanmış olması. Kürt sorununda ilerleme ise, 1 Kasım sonrasında yeniden AKP nin güdümüne girmiş görünüyor. Ekonomi tarafı olumlu beklentileri ön plana çıkartıp kısa ve orta vadede büyüme potansiyeline olumlu etki yapacakken, diğer taraf yaratacağı politik belirsizlik ve gerginlik nedeniyle ekonomik reform adımlarından umulan pozitif etkinin sınırlı kalmasına neden olabilir. İletişim: Güldem Atabay Şanlı +90 533 347 82 06 Direktör, Araştırma ve Strateji guldem.atabaysanli@egelico.com Bu doküman Egeli & Co. Portföy Yönetim A.S. ( Egeli & Co. Mersis No: 0-3254-1422-0400018) tarafından hazırlanmıştır. Egeli & Co. SPK düzenlemelerine tabi ve SPK tarafından düzenlenen yetki belgesine sahip, kendine değer yaratmaya adamış bağımsız bir portföy yönetim şirketidir. (Yetki belgeleri: 10.07.2015 PYŞ /PY.34 YD.14/638). Portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmeti veren Egeli & Co. 2002 yılından bu yana, dürüst ve seçkin yaklaşımı ile yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılara, aile şirketlerine ve özel bireysel portföylere hizmet etmektedir. Başarısı, yatırımcıları için yurtiçi ve yurtdışında geliştirdiği finansal ürünler ile değer yaratma becerisinden gelmektedir. Egeli & Co. yu diğerlerinden ayıran fark alternatif varlık sınıflarına ve yatırım temalarına odaklanmasıdır. Egeli & Co. Türk sermaye piyasalarındaki alternatif yatırım temaları alanında bulunan geniş bilgi, tecrübe ve geçmiş performansı ile yatırımcıları için uzun vadeli yatırımlarla önemli getiriler yaratmaktadır. YASAL UYARI: İşbu araştırma raporu, ticari iletişim ve ticari elektronik ileti olmayıp sadece ekonomik konjonktür ile ilgili bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. Bu belgedeki bilgilerin doğruluğu, güvenirliliği ve güncelliği hakkında gerekli özeni göstermekle birlikte bu bilgilerin güvenirliliği, doğruluğu, güncelliği ve eksiksizliği hakkında hiçbir garanti vermemektedir. (Varsa) Yürürlükteki herhangi bir yasa veya düzenleme ile sorumluluğun sınırlandırması ölçüde tasarruf olarak, Egeli & Co., yöneticileri, çalışanları, temsilcileri ve ajansları bu belgenin içeriği, hatası veya eksiklerinden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan (ihmal olup olmadığı ya da başka bir şekilde olursa da) ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı sorumlu tutulamaz. Herhangi bir şirket, sektör, hisse veya yatırım için detaylı ve tam bir analiz değildir. Egeli & Co. her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/ veya ortadan kaldırabilir. Bu rapor hangi amaçla olursa olsun çoğaltılamaz, dağıtılamaz ve yayınlanamaz. 8