TÜSEV. Sivil Toplum Değerlendirme Raporu. Ekim 2009 Eylül 2010

Benzer belgeler
TÜSEV YASAL ÇALIŞMALAR DANIŞMA TOPLANTISI Cezayir Restaurant, İstanbul

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

I- DENETİM BİLGİLERİ (*) Denetime Onay Veren Makam Denetim Onayının Tarih ve Sayısı Denetim Tarihi Denetimin Kapsadığı Dönem II- DERNEK BİLGİLERİ (**)

T.C. MUĞLA VALİLİĞİ İl Dernekler Müdürlüğü

Yabancı STK lar Açısından İzin Başvurusu ve Sonrası ile İlgili Dernekler Mevzuatı

e-posta Elektronik Ağ : dernekler@icisleri.gov.tr :

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Hukuk Müşavirliği. Sayı : B.05.0.HUK /11/2012 Konu : Yardımlarda Mülki İdare Amirine Bildirim.

TAVŞANLI KAYMAKAMLIĞI İlçe Dernekler Büro Şefliği HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

YENİ DERNEKLER KANUNU

KUR FARKLARININ KDV SİNDE SON DURUM 14 AĞUSTOS 2018

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

TÜSEV YASAL ÇALIŞMALAR DANIŞMA TOPLANTISI ODTÜ Vişnelik Tesisleri, Ankara

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

İçindekiler. BİRİNCİ AyRIM

Eski Vakıflar Mevzuatı ile Yeni Vakıflar Kanununun Yeni Vakıflara İlişkin Hükümlerinin Karşılaştırması

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

SİVİL TOPLUMLA İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAKKINDA BİLGİ NOTU

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

T.C ÇAMAŞ KAYMAKAMLIĞI (İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü) HİZMET STANDARTLARI TABLOSU BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI İç Denetim Birimi Başkanlığı KALİTE GÜVENCE VE GELİŞTİRME PROGRAMI

AMASYA VALİLİĞİ İl Dernekler Müdürlüğü HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Sirküler Rapor / NO LU KURUMLAR VERGİSİ KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

BORÇLAR HUKUKUNDA KESİN HÜKÜMSÜZLÜK YAPTIRIMININ AMACA UYGUN SINIRLAMA (TELEOLOJİK REDÜKSİYON) YÖNTEMİ İLE DARALTILMASI

İdari Yargının Geleceği

Hazırlayan: KALİTE GELİŞTİRME BİRİMİ AYŞE HANDE EROL B.

YURT DIŞINA ÇIKIŞ HARCI HAKKINDA KANUN TASARISI

Sirküler No: 049 İstanbul, 17 Haziran 2016

ÖĞRETMENLERİN HAKLARI VE SORUMLULUKLARI

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

6645 SAYILI SON TORBA KANUN İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Elektronik ortamda kesin mizanı vermek mecburiyetinde olanlar bildirimlerini ;

GEÇİCİ VERGİ BEYAN DÖNEMLERİ AZALTILMALI, ORANLARI YENİDEN BELİRLENMELİDİR

tarihinden sonra da muayenehanelerle ilgili birçok düzenleme yapılmış bu düzenlemelerle ilgili hukuksal süreçler de devam etmektedir.

KESİN MİZAN GÖNDERME ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

KALİTE GÜVENCE VE GELİŞTİRME PROGRAMI

SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMAYI TEŞVİK KANUNU

403 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

TÜZEL KİŞİ ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

TBMM (S. Sayısı: 674)

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Dr. Ömer ERGÜN Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi MEDENİ HUKUK TÜZEL KİŞİLERİNİN EHLİYET DURUMU

403 NO LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

ÖZEN ÜLGEN ANAYASA YARGISINDA İPTAL KARARLARININ ETKİLERİ

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

SİRKÜLER ( ) Konu: Elektronik Ortamda Bildirilecek Olan Kesin Mizan Bildirimi nin Gönderilmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslar.

5200 SAYILI TARIMSAL ÜRETİCİ BİRLİKLERİ KANUNU ve BU KANUN KAPSAMINDA KURULAN TARIMSAL ÜRETİCİ BİRLİKLERİNİN DENETİMİ

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

EŞİT HAKLAR İÇİN İZLEME DERNEĞİ

Sosyal Düzen Kuralları

YIL ŞUBE YÖNETMELİĞİ

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

T.C. ESKİŞEHİR TEPEBAŞI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA EVİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİ BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLERİ

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

VAKIF VE DERNEKLERİ İLGİLENDİREN YASAL MEVZUAT VE DİĞER KONULAR Kanun, Yönetmelik, Tebliğ ve Genelge

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

24 SERİ NO'LU ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

2013 YILI Faaliyet. Raporu. 1 Mart Muhasebe Günü. 1 Mart Muhasebe Günü

ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

YURTDIŞI TEMSİLCİLİKLERİ YÖNETMELİĞİ

Aşağıdaki yazılı metin Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Derneği'nce (Ankara 2007)T.C.Adalet Bakanlığı'na bildirilen yazılı görüşlerdir:

T.C. GEBZE BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi: 07/03/2008 Karar No: 84 Sayfa 1/6 BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ:

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1)

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

YÖNERGE NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SPOR BİRLİĞİ YÖNERGESİ

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/088 Ref: 4/088

BÜLTEN. KONU: 2010 ve izleyen dönemler için, elektronik ortamda kesin mizan bildirimi verme zorunluluğu hk 403 nolu VUK Genel Tebliğ yayınlanmıştır.

SİRKÜLER: 2014/041 BURSA,

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU TEŞKİLAT YAPISI VE GÖREVLERİ H.SUNAY A.Ü.SBF

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

2 Kasım Sayın Bakan,

Cumhuriyet Halk Partisi

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI RESTAURANT İŞLETMELERİ İŞLETİM VE DENETİM YÖNERGESİ

T.C. MURATPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞI RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Transkript:

TÜSEV Sivil Toplum Değerlendirme Raporu Ekim 2009 Eylül 2010 Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) Bankalar Caddesi Minerva Han No 2 Kat 5 Karaköy İstanbul www.tusev.org.tr info@tusev.org.tr

TÜSEV Sivil Toplum Değerlendirme Raporu Ekim 2009 Eylül 2010 Giriş Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV), 1993 de kuruluşundan günümüze sivil toplumu ilgilendiren mevzuatın geliştirilmesinde, sektörün geleceği konusunda araştırma yapılması ve politika üretilmesinde ve özel, kamu ve sivil toplum arasında diyalog ve işbirliğinin arttırılmasında öncülük etmiştir. Bu kapsamda TÜSEV in en önemli görevlerinden biri ülkemizde üçüncü sektörün nabzını tutmak, tespit edilen sorun ve ihtiyaçlara yönelik çalışmalar yürütmektir. Sivil toplumun son yirmi yılına baktığımızda Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin sivil toplum kuruluşlarımız üzerinde önemli etkisi olduğu gibi, sivil toplum kuruluşlarımızın da git gide daha fazla oranda üyelik sürecine etki etmekte olduğunu görmekteyiz. Bu karşılıklı etki ve dönüşüm süreci içerisinde vakıf ve derneklerimizin daha aktif bir rol alması gerektiğine inanmaktayız. Bir yandan AB Kurumları ile Türkiye Cumhuriyeti devleti arasında Kopenhag Kriterleri konusunda müzakereler devam ederken, diğer taraftan sivil toplum kuruluşları olarak bu kriterlerin yerine getirilmesi, uygulanması ve yerleşmesinde gösterdiğimiz çabayı, attığımız somut adımları ve tespit ettiğimiz sorunları aktarmak bu nedenle son derece önem arz etmektedir. TÜSEV bu ihtiyaçtan yola çıkarak Türkiye de sivil toplum-kamu ilişkilerinin durumu, yasal çerçeve ve sivil toplum kuruluşlarının politika oluşum süreçlerine etkilerine değinen aşağıdaki değerlendirme raporunu kaleme almıştır. Raporda yer alan bilgiler, TÜSEV araştırma projeleri, mütevellileri ve uzman ekibinin görüş ve tecrübelerine dayanmaktadır. TÜSEV bu kapsamda 2009-2010 yıllarında yürüttüğü kapsamlı bir sivil toplum ihtiyaç analizi çalışması olan Sivil Toplum Endeksi Projesi (STEP) bulguları, Türkiye nin önde gelen dernek ve vakıflarından oluşan mütevellilerine uyguladığı anket çalışması ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engelleri tespit eden raporundan faydalanmıştır. Ümidimiz bu sayede ülkemizin AB katılım süreciyle ilgili gelişmeleri izleyen ve değerlendiren 2010 İlerleme Raporu nda gözlemlerimiz, önerilerimiz ve ihtiyaçlarımızın yer alması; söz konusu raporun ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları için yol gösterici olmasıdır. 2

Kamu Sivil Toplum İlişkileri Kamu sivil toplum ilişkisi konusunda geçtiğimiz yıl içinde gözle görülür bir gelişme olmamıştır. Bunun en önemli sebebi kamu-stk ilişkilerini düzenleyen mevzuatın, etik kuralların ve genel teamüllerin eksikliğidir. TÜSEV mütevelli anketi incelediği zaman her ne kadar çoğu vakfın kamu ile işbirliği -genel olarak kamunun sırtından yük alıcı nitelikteki faaliyetlerin yürütme - içerisinde olduğu gözlemlenmekle birlikte bu ilişkiler genel düzenlemelerden bağımsız ve kişisel ilişkiler bazında ve kuruma göre uygulanan/yaratılan kriterler doğrultusunda gelişmektedir. Bu konunun yanlış/eksik uygulanmasında önemli bir faktörde vakıflar için vergi muafiyeti dernekler için kamu yararı statüsündeki yanlış/eksik uygulamalardır. Bu statü çok az sayıda kuruluşa uzun bir süreç sonunda Bakanlar Kurulu kararıyla verilmekte dolayısıyla siyasi bir görünüm sergilemektedir. Statünün getirdiği ayrıcalıklar çok az olmakla birlikte, kamunun işbirliği yaptığı kuruluşları seçmesinde bazı kriterler olduğu görülmektedir. Bu statünün niteliği diğer AB ülkelerindeki uygulamaların çok gerisinde kalmıştır ve konu Türkiye de anlaşıldığı gibi sadece bir vergi muafiyetinin çok ötesinde anlamları olan bir uygulamalar bütünüdür. Bu konuda AB ülkelerindeki iyi uygulamalara ilişkin hazırladığımız rapor bugüne kadar ilgili kamu otoritelerince dikkate alınmamış ve bu konuda herhangi bir çalışma başlatılmamıştır. STEP araştırması 1 ve Derneklerin Örgütlenme Özgürlüğü Önündeki Engeller Raporumuz 2 incelendiği zaman kamunun özellikle derneklere karşı keyfi müdahaleleri olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda son zamanlarda genel bir düzelme olduğu görülmekle birlikte uygulamada sorunlar devam etmektedir. Mütevellilerimiz olan vakıflarımız 3 ise bu tür keyfi bir müdahale ile karşılaşmadıklarını belirtmişlerdir. 1 Rapordaki tüm grafikler STEP 2009-2010 kapsamında 146 STK temsilcisine 7 ilde (İstanbul, Ankara, Denizli, Adana, Trabzon, Van ve Diyarbakır) uygulanan STK Anketine dayanmaktadır. 2 Derneklerin Örgütlenme Özgürlüğü Önündeki Engeller : Türkiye de Örgütlenme Özgürlüğünün Geliştirilmesi İçin Metodoloji Geliştirilmesi Projesi Bulguları, TÜSEV, 2010 3 TÜSEV Mütevelliler Heyeti Anketi Sonuçları 3

Şekil 1 Özerklik: Sivil toplum (dernek ve vakıflar) ne dereceye kadar devletten bağımsız olarak işlerliğini sürdürebilmektedir? SİVİL TOPLUM NE DERECE DEVLETTEN BAĞIMSIZ 13% 9% Devlet kontrolünde 50% 28% Sık gerekçesiz müdahaleler Zaman zaman gerekçesiz müdahaleler Özgür, sadece meşru denetim Şekil 2 Yasal Olmayan Sınırlama veya Engelleme: Merkezi veya yerel kamu kuruluşlarınca kuruluşunuz faaliyetlerine yasal olmayan bir şekilde sınırlama veya engellemede bulunuldu mu? KURULUŞ FAALİYETLERİNE MEŞRU OLMAYAN SINIRLAMA/ENGELLEME Evet 26% Hayır 74% Şekil 3 Diyalog: Devlet ne derece sivil toplumla diyalog içerisindedir? DEVLET - SİVİL TOPLUM DİYALOĞU 3% 8% Yok 21% 68% Bazı STK'lar ile, gereklilik arz ettiğinde ve geçici Birçok STK ile, gereklilik arz ettiğinde ve geçici Geniş kapsamlı ve kurumsallaşmış 4

Şekil 4 İşbirliği / Destek: Devletten ayni/nakdi yardım (örn. bağış, ihale v.b.) alan STK yelpazesi ne derece geniş/sınırlıdır? DEVLETTEN YARDIM ALAN STK YELPAZESİ 2% 1% 54% 43% Çok sınırlı Sınırlı Geniş Çok geniş Dernek ve Vakıfları İlgilendiren Yasal Çerçeve STEP Bulguları ve Derneklerin Örgütlenme Özgürlüğü Önündeki Engeller Raporumuz incelendiği zaman STK ları düzenleyen yasal ve mali mevzuatın halen oldukça kısıtlayıcı olarak algılandığı ve bu konuda uygulamada sıkıntı yaşandığı görülmektedir. Şekil 5 Yasal Mevzuat: Türkiye de yürürlükteki sivil toplumu ilgilendiren yasal mevzuat... SİVİL TOPLUMU İLGİLENDİREN YASAL MEVZUAT... Bilmiyorum 11% Son derece teşvik edici 0% Son derece kısıtlayıcı 12% Oldukça teşvik edici 20% Oldukça kısıtlayıcı 57% Dernekler Kanunu na ilişkin önerilerimiz raporun sonunda ek olarak sunulmaktadır (EK1). Vakıflar Kanununa ilişkin uygulamada çeşitli sorunlar görülmekle birlikte sorunlar dernekler seviyesinde değildir. Bunda Vakıflar Kanununun çeşitli maddelerinin Dernekler Kanunundan sonra yasalaşmasının etkisi bulunmaktadır. Vakıflar Kanununda daha liberal bir yaklaşım görülmekle birlikte vakıf sayısının göreceli azlığı da dikkate alınmalıdır. 5

Mevzuata İlişkin Bulgular Vakıflar Mevzuatı son derece geniş kapsamlı ve karmaşıktır. Bu nedenle bölgesel olarak uygulamada zorluklar vardır. Devlet tarafından kurulan kamu vakıfları ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, vakıf alanında kamunun koruması altında adeta özel sermaye ve gönüllülük üzerine kurulan diğer vakıflarla haksız rekabet içindedir. Bu mutlaka giderilmelidir. 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların ve Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun un uygulamasında büyük problemler vardır. Kamu bu kanunu istediği gibi uygulamaktadır. Dava konusu olan Vakıflar Kanunu ndaki İç Denetim ve İç Denetçi sorunu hızla çözüme kavuşturulmalı, mevcut boşluk doldurulmalıdır. Yurt dışından alınan yardım ve bağışlar her seferinde değil, yılda bir kez verilen yıllık beyannamede gösterilmelidir. Zira bildirimler uygulamada adeta denetime dönüşmüştür. Türk Medeni Kanunu nun (TMK) 101/3 maddesinde hangi amaçlarla vakıf kurulamayacağına ilişkin tanım AB ilişkileri çerçevesinde sorun olmaya devam etmektedir. Bilgi edinme ve bilgi paylaşımı konuları artık Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerinden hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan açıkça yayımlanmalıdır. Vakıf Resmi Senetlerinde; yasal değişikliklere paralel olarak yapılması zaruri ve mecburi olan değişikliklerin vakıf kurucu iradesi böyle tanımlanmıyor gerekçesi ile kabul edilmemesi, Vakıf Resmi Senetlerinin yasal mevzuatın gerisine düşmesine ve sorunlar yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Uluslararası ilişkilerde vakıf ve dernekler için farklı standart yaratılması haklı görülmemektedir. Fiili ve hukuki Karşılıklılık İlkesi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesine aykırı bir hüküm olup, bu gerekçe ile örgütlenme özgürlüğünün önü kesilmektedir. Vakıflar Meclisinde TMK ya göre kurulan yeni vakıfların temsilci sayısının azlığı, bir kamu vesayeti olup temsilde adalet sağlanamamıştır. Bu nedenle yeni vakıflara ilişkin konuların konuşulduğu Vakıf Meclisi toplantılarında bu denge yeni vakıf üye sayısı arttırılarak sağlanmalı ve böylece Vakıflar Meclisinde adil temsil ve demokratik karar alma yolu açılmalıdır. Yardım Toplama Kanunu ile ilgili sıkıntılar devam etmektedir. Bu konuda Türk Hükümeti AB ye taahhüt ettiği değişiklikleri yapmamıştır. Kanunun acilen yürürlükten kaldırılması ve yeni düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu uygulamada büyük farklılıklar göstermekte, bölgeler arasında farklı uygulamalar görülmektedir. Kamunun keyfi uygulamalarına sıklıkla rastlanmaktadır. Kanun değiştirilmeli ve uygulamalar konusuna özel önem gösterilmelidir. Vergi mevzuatı ve mali düzenlemeler sivil toplumun ve STK ların gelişmesini dolaylı olarak etkilemektedir. Vergi mevzuatı son derece kısıtlayıcıdır ve Maliye Bakanlığı STK lara normal bir şirket gözüyle bakmaya devam etmektedir. AB ülkelerindeki vergi uygulamalarıyla ülkemizdeki durumu karşılaştırmalı olarak ele alan Vergi Raporumuz gerekli makamlar tarafından dikkate alınmamış, bu konuda kamu otoriteleri STK larla aynı masa etrafında 6

buluşmamışlardır. Görünen o ki STK lar lehine herhangi bir vergi düzenlemesi de hükümetin takviminde bulunmamaktadır. Bu konuda özellikle Gelir Vergisi, stopajlar ve KDV konusunda- acil düzenlemelere ihtiyaç vardır. Özü itibariyle vergisel düzenlemeleri içerisinde barındıran Kamu Yararı/Vergi Muafiyeti Statülerinde de sıkıntılar devam etmekte ve bu konuda dernekler ve vakıflardan oldukça fazla şikayet gelmektedir. Bu konuda çalışmalar yapılması STK sektörünün geleceği açısından hayati bir önem taşımaktadır. Kamu Politikalarını Etkileme Sivil toplum kuruluşlarının kamu politikalarını etkileme gücünün oldukça zayıf olduğu tüm araştırma bulgularının ortak sonucudur. Bu konuda STK larda genel bir kapasite eksikliğiyle birlikte kamunun politika süreçlerine katılım için gerekli düzenlemeleri yapmadığı da gözlenmektedir. Bu konuda 2006 yılında yürürlüğe giren Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik in istenilen sonucu doğurmakta yetersiz kaldığı ve STK ların katkısının ikinci planda algılandığı görülmektedir. Bu Yönetmelik değiştirilerek STK ların görüşlerinin dikkate alınması sağlanmalı, stratejik planlamaya katılımları sağlanmalıdır. Şekil 6 Politikaları Etkileme: Sivil toplum ülkenizde politika oluşum süreçlerinde nasıl bir etkiye sahiptir? SİVİL TOPLUMUN POLİTİKA OLUŞUM SÜRECİNE ETKİSİ Yüksek düzeyde etkili 6% Etkisiz 13% Ortalama düzeyde etkili 21% Sınırlı düzeyde etkili 60% Şekil 7 Politika Oluşum Sürecine Etki: Sivil toplum Kuruluşu olarak geçtiğimiz sene içinde bir politika oluşum sürecine dahil oldunuz mu? 7

POLİTİKA OLUŞUM SÜRECİNE DAHİL OLMA Evet 50% Hayır 50% Şekil 7 Politika önerisi sonucu: Politika öneriniz sonucunda ne oldu? POLİTİKA ÖNERİNİZ SONUCU 4% 8% 35% Kamu temsilcileri dinlemedi bile Önerimiz reddedildi Önerimiz hala tartışılıyor Önerimiz kabul edildi 53% 8

SONUÇ Özellikle Avrupa Birliği ile uyum süreci çerçevesinde değiştirilen kanunlar önemli rahatlıklar sağlamakla birlikte sivil toplum kuruluşları uygulamadan kaynaklanan birçok sorunla karşı karşıyadır. Kamunun STK lara bakışında genel bir değişiklik olduğu görülürken, hala STK lar arası tam bir eşitlik sağlanamamış, kamunun sivil toplumla ilişkilerine kriterler getirilememiştir. Ayrıca sivil toplum kamu işbirliğine temel oluşturacak herhangi bir yazılı kural da bulunmamakta ve bu mekanizmaların eksikliği kamu ile diyalogu olumsuz etkilemektedir. Bu süreçlerin ve aşağıda özetlenmeye çalışılan mevzuat problemlerinin acilen gözden geçirilmesi ve gerekli değişikliklerin sivil toplum kuruluşlarına danışılarak yapılması gerekmektedir. 2004 yılında değiştirilen Dernekler Kanunu mevcut ihtiyaçlara cevap vermekten uzaktır. Kanunun daha eşitlikçi ve özgürlükçü bir bakış açısıyla gözden geçirilmesi gerekmektedir. Ayrıca uygulamada sıklıkla rastlanan bürokratik problemlerin ve engellerin üzerine gidilmelidir. 2008 yılında yürürlüğe giren Vakıflar Kanunu önceki kanuna oranla oldukça özgürlükçü olmakla birlikte Kanunda yönetmelikten kaynaklanan problemler ortaya çıkmıştır. Bu durumun acilen dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca uluslararası ilişkilerde aranan mütekabiliyet ilkesi zorunluluğu gibi şüpheci yaklaşımların tekrar gözden geçirilmesi ve yeni düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Yardım Toplama Kanunu acilen değiştirilmeli ve çağdaş bir kanun yapılmalıdır. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu AB normlarına yaklaştırılmalıdır. Bugüne kadar sivil toplum kuruluşlarını ilgilendiren vergi mevzuatında her hangi bir değişiklik veya iyileştirme yapılmamıştır. Vergi kanunları günümüzün ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktadır ve acilen gözden geçirilmesi gerekmektedir. Aynı sorun Kamu Yararı/Vergi Muafiyeti Statüsü için de geçerlidir. 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun un hangi amaca hizmet ettiği belli değildir ve kanunun esas olarak engellemek istediği kamu vakıflarının kamu kaynaklarını açıkça kullanarak kanunun ruhunu zedeledikleri aşikardır. Bu Kanun da yeni düzenlemeler gerekmektedir. 9

EK 1 - DERNEKLER KANUNUNA İLİŞKİN ÖNERİLER Kurucu sayısı Dernek kurucularına ilişkin olarak aranan asgari kurucu üye sayısı yediden üçe indirilmelidir. Aynı şekilde Yönetim Kurulları da beş değil üç üye ile oluşturulabilmelidir. Kuruculara ilişkin kısıtlamalar Derneklere ve diğer örgütlere üyelik konusunda belli meslek mensuplarına getirilen mutlak nitelikli yasaklar kaldırılmalı, bunlar yerine, üye olunamayacak örgütleri belirtmek için somut kıstaslar getirilmelidir. Kolluk kuvvetlerinin mesleki örgütlenmeleri dışındaki tüm örgütlenmeler serbest bırakılmalıdır. Yabancıların durumu Yabancılara ilişkin düzenleme değiştirilmeye muhtaçtır. Bu konuda iyi örnek oluşturan düzenleme Vakıflar Kanununda mevcuttur. 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 6. Maddesine göre Yeni vakıfların yönetim organı vakıf senedine göre oluşturulur ve bu vakıfların yönetim organlarında görev alanların çoğunluğunun, Türkiye'de yerleşik bulunması gerekir şeklinde düzenlenmektedir. Bu yaklaşım yabancıların üyelik hatta yöneticilik konusunda önünü açan ancak çoğunluğun yerleşme hakkına sahip kişilerden oluşmasını öngören bir düzenlemedir. Dernekler için de paralel bir düzenleme yapılarak yabancıların üyeliği önündeki ağırlaştırıcı engeller kaldırılmalıdır. Yabancıların derneklere üye olması için aranan yerleşme hakkı gerekliliği ortadan kaldırılmalı, yerleşme hakkı sadece kurucu üyeler ve derneklerin organlarına seçilecek kişilerde aranmalıdır. Kuruluş işlemleri Dernekler Dairesinin dernek merkezlerinin, kütükte mesken olarak gösterilen yerlerde açılması durumunda, kat malikleri kurulunun oybirliği ile alacağı karar örneği dernek kurucularından isteneceğini belirten yönergesi yürürlükten kaldırılmalıdır. Kanuna aykırılık ve noksanlıkların giderilmemesi ve yaptırımı Kanuna aykırılık veya noksanlık otuz gün içinde giderilmediği takdirde mülki idare amiri, yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinde derneğin feshi hakkında davanın açılması için durumu Cumhuriyet savcılığına bildirir hükmünü içeren Dernekler Yönetmeliğinin 6. maddesi değiştirilerek, noksanlık ibaresi metinden çıkarılmalı, konusu suç teşkil eden kanuna aykırılık otuz gün içinde giderilmediği takdirde ibaresi eklenmelidir. Çalışma konularının tüzükle sınırlanması Konusu suç teşkil etmeyen bir faaliyetin kamu makamlarını ilgilendiren bir tarafı bulunmamaktadır. Herhangi bir faaliyetin derneğin amaçlarıyla bağdaşıp bağdaşmadığı ve gerekli olup olmadığı tamamen o derneğin üye ve yöneticilerinin karar verebilecekleri bir husustur. Bu haliyle Dernekler Kanununun 30.maddesi, Dernekler Dairesi ve İl Müdürlüklerine, dernek faaliyetlerine ilişkin adeta bir yerindelik denetimi yetkisi vermektedir ki, bunun örgütlenme özgürlüğüne yönelik bir ihlal olduğu açıktır. İlgili madde yeniden düzenlenerek, derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaç ve bu amacı gerçekleştirmek üzere sürdürülebileceği belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamayacaklarına ilişkin hüküm kaldırılmalıdır. 10

Tutulması zorunlu Defterler Verilen cezaların ezici bir çoğunluğunun dernek kayıtlarının usulüne uygun bir şekilde tutulmamasından kaynaklandığı göz önüne alınacak olursa, mevcut sistemin hayatın olağan akışı ile uyum içerisinde olmadığı, sivil toplumun gereksiz bir bürokrasinin içine hapsedildiği görülecektir. Yapılacak yeni düzenlemeyle, defterlerin sayısı azaltılabilir. Ayrıca bu defterlerin doldurulması kolay kılınmalı, derneklerin kasıtsız, bilgi yetersizliği sebebiyle defterlerini doldurmamaları veya eksik/yanlış doldurmalarının tespiti halinde uyarma yolu tercih edilmelidir. Aksi takdirde uygulamada bu madde adeta bir ceza tahsilat maddesi şeklinde çalışmaya devam edecektir. Belgelerin elektronik ortamda doldurulması teşvik edilmeli, elektronik belgelerde istenen noter zorunluluğu kaldırılmalıdır. Belgelerin elektronik ortamda tutulmaları hata ihtimalini azaltmanın yanı sıra zamandan ve paradan da tasarruf sağlayacaktır. Gelir ve gider belgeleri Denetimler esnasında derneğe ait gelir gider tablosunu gösteren defterlerin sunulmasına rağmen denetçiler, giderler ile ilgili karşılaştırmaları bu defterlerden yapmaktansa derneklere gider makbuzlarının arkasına iliştirilmesi istenen dekontlardan yapmayı daha kolay görmektedirler. Bu durum uygulamada rastlanan bir soruna güzel bir örnek teşkil etmektedir. Her bir gider için zaten gider makbuzu düzenlenmesine rağmen bir de her bir harcamanın dekontunun eklenmesi dernekler açısından zaman ve işgücü kaybına neden olmaktadır. Bu uygulama ayrıca mevzuata da aykırıdır. Dernekler Yönetmeliği Madde 38 e göre Dernek gelirleri alındı belgesi ile tahsil edilir. Dernek gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer. Uygulamada görülen sorunların giderilmesi gerekmektedir. Kayıt ve Yazışma Dili Dile ilişkin uygulama ile ilgili kanuni düzenlemelerin keyfi uygulamalara mahal vermeyecek kadar açık bir biçimde yapılması gerekmektedir. Derneklerin iç yazışma ve belgelerini Türkçe yapmak yönündeki zorunluluk ortadan kaldırılmalı, Türkçe sadece resmi makamlarla yapılan yazışmalarda kullanılmalıdır. Yine keza hiçbir hukuki temeli olmayan, yabancı fon kuruluşlarına sunulan projelerin Türkçe bir örneğinin sağlanması yönündeki Dernekler İl Müdürlükleri uygulaması sonlandırılmalıdır. Derneklerin antetli yazışma kağıtlarındaki dernek isminin Türkçe nin yanı sıra en azından İngilizce yazılmasına izin verilmelidir. İdari Denetim 2008 yılının son ayında yayınlanan 85 sayılı genelge denetim konusuna değinmekte ve denetimlerin dernek merkezinde yapılması yönünde yeni bir düzenleme getirmekle birlikte uygulamada birçok dernek denetiminde, derneğin merkezinin uygun olup olmadığına bakmaksızın derneklerin, eskiden olduğu gibi il dernekler müdürlüklerine çağırıldığı, denetimin burada yapıldığı görülmektedir. Konuya ilişkin uygulamanın takip edilmesi ve dernek merkezi uygun olmayan dernekler dışındaki denetimlerin derneklerin kendi merkezlerinde yapılması gerekmektedir. İç Denetim Denetim Kurulları derneğin iç denetim organları olup sadece genel kurula karşı sorumlulukları bulunmaktadır. Oysa Dernekler Dairesi tarafından derneklere rehberlik 11

etmesi için oluşturulup yayımlanan Denetim Rehberi incelendiği zaman adeta bir beyan formu niteliğinde olduğu görülmektedir. Bu niteliği rehberin rehberlik etmesinin ötesinde bir amaca hizmet edip etmediği konusunda soru işaretleri barındırmaktadır. Rehberin, Dernekler Dairesinin gerçekleştirdiği denetimlerde ne şekilde kullanıldığına dair uygulamanın takip edilmesi gerekmektedir. Uluslararası faaliyet Yabancı derneklerin Türkiye de şube açması oldukça ciddi bürokratik kurallara bağlanmıştır. Yine, yabancı örgütleri, sakıncalı gören, bu nedenle de sıkı bir şekilde izlenmeleri gerektiğini düşünen bir mantığın iz düşümleri görülmektedir. Yani örgüt sözcüğünden rahatsızlık duyulmaya devam edilmekte ve bir güvenlik sorunu olarak bakılmaktadır. Ayrıca yabancı örgütlerin Türkiye de şube açması halinde sanki tek yararlanıcının ilgili örgüt olacağı gibi bir varsayım söz konusudur. Halbuki İnsan hakları, demokrasi, çevre, kadın, çocuk, sivil toplum vs. konularda çalışan örgütlerin Türkiye de şube açmaları, ilgili örgütten ziyade Türkiye de yaşayan insanların da yararlanacakları bir husustur. Söz konusu düzenlemeler bölgesel ve küresel ölçekte faaliyet gösteren örgütlerin çalışmalarını sekteye uğratabilecek bir nitelik arz etmektedir. Yine bu düzenlemenin de Türkiye de proje yürütmek isteyecek derneklerin faaliyetlerine aşırı bir kısıtlama getirebileceği ve uluslararası projeler bakımından Türkiye deki sivil toplum ile yurt dışındaki derneklerin işbirliği önünde engel yaratabileceği hatırdan çıkarılmamalıdır. Yabancı derneklerin Türkiye de şube açma ve faaliyetlerini kısıtlayıcı yöndeki aşırı bürokratik yaklaşıma son verilerek, konuya ilişkin daha özgürlükçü bir yaklaşım benimsenmelidir. Yurt Dışından Yardım Alma Derneklerin yurtdışından yardım alırken uygulanan önceden bildirim sistemine son verilmeli, bunun yerine sivil toplum örgütleri yılsonunda o yıl aldıkları mali yardımları yıllık bir beyanname ile toplu olarak bildirmelidirler. Platform Mevcut Yasal düzenleme bu haliyle platformların hiçbir ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte değildir. Her ne kadar platformların ayrı bir tüzel kişiliği olmasa da, kanuni düzenlemelerin platformları, onları oluşturan tekil kurumlardan ayrı, platform çatısı altında bazı işleri görebilir bir hale getirmesi gerekirdi. Örneğin platformlar; platform adına hesap açtırabilmeli, platform adına insan çalıştırabilmeli, platform adına proje yürütüp bu projelerin parasını platform adına harcayabilmeli ve icabında vergilendirmeyi de bu şekilde yapabilmelidirler. Dernekler yönetmeliğinde gerekli düzenlemeler yapılarak platform adına hukuki eylem ve işlemlerde bulunabilmesi için gerekli kanuni değişiklikler yapılmalıdır. Federasyon, konfederasyon Federasyon için beş ve Konfederasyon için üç örgütün bir araya gelmesi yönündeki kural, en az iki örgütün bir araya gelmesi şeklinde değiştirilmelidir. Yine aynı şekilde, bir araya gelecek örgütlerinin amaçlarının aynı olması gerekliliği de ortadan kaldırılarak benzer amaçlı kuruluşların federasyon ve konfederasyon kurmaları sağlanmalıdır. 12

Kamu Yararına çalışan dernekler Bu statü, her kuruluşun rahatlıkla ulaşabileceği, objektif kriterler üzerinden hareket eden şeffaf bir kuruluş tarafından verilmelidir. Bu kuruluş özerk bir yapıya sahip olacak şekilde yeniden tasarlanmalı ve karar alma süreçleri açık ve hesapverebilir olmalıdır. Kuruluşun sivil toplum kuruluşlarına ilişkin kararlarına STK temsilcilerinin katılması da sağlanmalıdır. Bu konuda özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde çok sayıda değişik ve iyi örnekler mevcuttur. Gençlik ve Spor Dernekleri Bu madde ile düzenlenen yanlışlıkların giderilmesi için; Dernekler Kanunundaki 14. Maddesinde belirtilen gençlik kulüplerinin tescil edilmesi işleminin iptal edilmesi ve GSGM bünyesindeki yönetmeliğin, tüzüğünde gençlik kuruluşu olduğunu belirten derneklere, iç işleyişlerine müdahale etmeyecek biçimde, sağlanan olanak ve hizmetlerin çerçevesini şeffaf bir biçimde oluşturarak yeniden düzenlenmelidir. Cezalar Cezaların uygulanması da aynı katı yaklaşımın bir göstergesi ve örgütlenme özgürlüğünün önünü kesen bir durumdur. Dernekler Dairesinin asli görevi derneklere rehberlik etmek olmalı ve derneklerin kanunlara uygun çalışmaları kılavuzluk yapılarak sağlanmalı, ceza almamaları için gereken tüm imkanlar, eğitim dahil olmak üzere kullanılmalıdır. Cezaların tutarı azaltılmalı ve ancak süre verilerek yapılacak bir uyarıdan yapıldıktan sonra düzeltilmemesi durumunda uygulanmalıdır. Cezaların uygulanması Bu hüküm dernekleri adeta başkansız yönetilemez hale getirmektedir. Kimse başkan olmak istememektedir. Dernekler Kanununun, 33. maddesinin, Dernek Yönetim Kurulundan başkanın anlaşılacağını belirten hükmü madde metninde çıkarılmalıdır. Yardım toplama konusunda getirilen kısıtlar Yardım Toplama Kanunu ve Yönetmeliği tamamen yürürlükten kaldırılmalıdır. Yıllık beyanname ve Dernekler İl Müdürlüklerinin denetimi, yardımların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını saptayabilmek için yeterli kanuni güvenceleri sağlamaktadırlar. Yayın çıkarma Yeni bir düzenleme ile Dernek yayınlarına ilişkin, Dernekler mevzuatı içinde bir düzenleme getirilmeli ve yayın süreci kolaylaştırılmalıdır. Vergilendirmeye ilişkin problemler Sivil Toplum Kuruluşlarını ilgilendiren tüm vergi mevzuatı bütüncül bir bakış açısıyla gözden geçirilerek yeni düzenlemeler yapılmalıdır. 13