DEĞERLENDİRME TÜRK AKADEMİSİ SİYASİ SOSYAL STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI YÜCE DİVAN VE REFORM TARTIŞMALARI Şeref İBA Siyaset, Hukuk ve Yönetim Araştırmaları Merkezi Değerlendirme No. 2 // Haziran 2013 www.turkakademisi.org.tr
TÜRK AKADEMİSİ Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) Türkiye de ve dünyada, yaşanmış ve yaşanmakta olan olayları; siyasî, sosyal, tarihî ve kültürel derinlik içinde ve stratejik bir bakış açısıyla değerlendiren, yeni tasarımlar ortaya koyarak gelecek vizyonu oluşturan bir düşünce kuruluşudur. TASAV, bilimsel kıstasları esas alarak ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde araştırma, inceleme ve değerlendirme faaliyetlerinde bulunmaktadır. Çalışmalarını hiçbir kâr amacı gütmeden ilgililer ile paylaşan TASAV; tarafsız, doğru, güncel ve güvenilir bilgiler ışığında kamuoyunu aydınlatmaya çalışmaktadır. TASAV ın amacı; ülkemizin ekonomik, sosyal, siyasî, kültür ve eğitim hayatının geliştirilmesine; millî menfaat ve birlik anlayışının, insan hak ve özgürlüklerinin, demokrasi kültürünün, jeopolitik ve jeostratejik düşünce biçiminin yaygınlaştırılmasına; toplumda millî, vicdanî ve ahlâkî değerlerin hâkim kılınmasına ve Türkiye nin dünyadaki gelişmelerin belirleyicisi olmasına bilimsel faaliyetler aracılığıyla katkı sağlamaktır. ARAŞTIRMA MERKEZLERİ TASAV, aşağıda belirtilen altı Stratejik Araştırma Merkezi vasıtasıyla çalışmalarını yürütmektedir: 1. Dış Politika Araştırmaları Merkezi 2. Güvenlik Araştırmaları Merkezi 3. Siyaset, Hukuk ve Yönetim Araştırmaları Merkezi 4. Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Merkezi 5. Ekonomi Araştırmaları Merkezi 6. Enerji Araştırmaları Merkezi
YÜCE DİVAN VE REFORM TARTIŞMALARI Doç. Dr. Şeref İBA Siyaset, Hukuk ve Yönetim Araştırmaları Merkezi Değerlendirme No: 2 // Temmuz 2013 www.turkakademisi.org.tr Bu yazının tüm hakları saklıdır. Yazının telif hakkı TASAV a ait olup kaynak gösterilerek yapılacak makul alıntılamalar dışında önceden izin almadan kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 1. YÜCE DİVAN NEDİR, NE DEĞİLDİR?... 1 2. BAŞLICA ELEŞTİRİLER... 4 3. REFORM VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ... 5 SONUÇ... 7 KAYNAKÇA... 8
GİRİŞ Türkiye de zaman zaman alevlenip küllenen güncel tartışma başlıklarından birisi olan Yüce Divan ya da eski adıyla Divan-ı Âli ile ilgili gerek kurumsal gerekse fonksiyonel yönden geliştirilen öneriler dikkat çekicidir. Reform önerileri, tamamen aynı olmasa da, yapılan tartışmalardan ve ortaya konulan değerlendirmelerden varılan sonuç odur ki, başta Anayasa olmak üzere Yüce Divan sistemimizle ilgili bir dizi düzenlemeye acil ihtiyaç duyulduğu noktasında belirgin bir görüş birliği vardır. Literatürde, Yüce Divan, disiplinler arası bilimsel yaklaşım gerektiren kavramlardan birisi olarak tanımlanmaktadır. Başka bir ifadeyle Yüce Divan, geçmiş tarihî ve siyasî tecrübeler ile pratik zemin ışığında çok yönlü bakış açısıyla irdelenmesi gereken anayasal bir organdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde anayasa çalışmalarında lokomotif görevi üstlenen Anayasa Uzlaşma Komisyonu metin yazım aşamasında bulunmaktadır. Anayasal organların madde bazında müzakere sürecinde, siyasî partilerin Yüce Divan konusunda nasıl bir yaklaşım sergilediği ve ne gibi değişiklik önerilerinde bulunduğu, özellikle de uzlaşma ihtimali olup olmadığı büyük önem taşımaktadır. 1. YÜCE DİVAN NEDİR, NE DEĞİLDİR? 1 Anayasa nın tüketici biçimde (tadadî) saydığı kamu görevlileri hakkında görev suçlarından açılan ceza davaları, Yüce Divan yargılamasının çerçevesini belirlemektedir. Başka bir anlatımla, Yüce Divan, hem kişiler hem de görev yönünden tanımlanmış olağan bir yargı kuruluşudur. 1961 Anayasası ile birlikte, Yüce Divan yargılaması, Anayasa Mahkemesi ne tanınmış bir yetkidir. Doğrudan Anayasa tarafından tanımlanan ve dolayısıyla sınırlanan özgün nitelikteki bu yargılama işini yaparken Anayasa nın Anayasa Mahkemesi ne vermiş olduğu yeni bir sıfattır. Yüce Divan ın yetkisine giren siyasîler hakkında görev suçlarına ilişkin soruşturma yetkisi Meclis soruşturması yoluyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve ilgili yüksek mahkemelere aittir. Meclis soruşturması, siyasîlere kimi ayrıcalıklar tanınması amacıyla getirilmiş bir parlamenter denetim yolu değildir. Başbakanlık, bakanlık ve TBMM Başkanlığı gibi görevlerde bulunanların görevlerini genel yargılama ikliminden kaynaklanacak mahalle baskısından mümkün olduğunca uzak şekilde yapmaları beklenir. Başka bir ifadeyle, Meclis soruşturmasını, belli makamlarda bulunanlara tanınmış bir imtiyaz yolu olarak değil, kamu yararı amacına hizmet etmek üzere getirilmiş özgün bir mekanizma olarak yorumlamak gerekmektedir. Hükümet üyelerinin, görevle ilgili suçlarda Yüce Divan da yargılanmasının sağlanması için izlenecek yöntemin adı, doğrudan doğruya Anayasa nın 100 üncü
maddesinde Meclis soruşturması olarak düzenlenmiştir. Başbakan ve bakanlar hakkında, TBMM üye tamsayısının en az onda birinin (55) imzasıyla verilebilecek bir önerge ile soruşturma açılması istenebilmektedir. Meclis in bu istemi, en geç bir ay içinde görüşüp gizli oylamayla karara bağlaması zorunludur. Bu konuda Anayasa hükmünün farklı yorumlanmasına bağlı olmak üzere bir tartışma söz konusudur. Ancak, teamül niteliği kazanan yerleşik uygulamaya göre, Meclis soruşturması kararı eski başbakan ve bakanlar hakkında da verilebilmekte olup bu tip önergelerin daha yaygın olduğu da bilinmektedir. Bir parlamenter denetim yolu olarak Meclis soruşturması, yargılayan değil, yargılamaya izin veren özgün bir mekanizmadır. O nedenle komisyon safhası da dâhil olmak üzere Meclis soruşturması ile genel yargı süreçleri ve kavramları arasında kıyas yapmak ya da paralellik kurmak çok yanıltıcı sonuçlara götürebilir. 1 Yüce Divan, organik bakımdan Anayasa Mahkemesi ile aynı yapıya sahiptir. Bununla birlikte, kavramsal çerçeve yönünden bir hayli farklı özellikler taşımaktadır. Dolayısıyla, Yüce Divan yargılamasının hangi mahkeme tarafından yürütülmesi gerektiği önemli bir tartışma konusu olmaktadır. Bu noktadan hareketle de Yüce Divan yargılamasının niteliğiyle ilgili değişik görüşler ileri sürülmüştür. Yüce Divan yargılamasının salt ceza yargılaması olduğu ve ceza uzmanlarınca yürütülmesi gerektiği yönündeki görüşlere karşılık, ceza uzmanlığına da ihtiyaç duyulan karma nitelikte özgün ve istisnaî bir yargılama alanı olduğu vurgulanmıştır. 2 Özellikle de yaşanmış tecrübeler ve pratikler ışığında, kanımızca, ikinci görüş daha doğru görünmektedir. 2 Yüce Divan ın, Anayasa hukuku ve ceza hukuku gibi belirli bir hukuk dalının konusu olmadığı ve multidisipliner bir anlayışla çalışılması gerektiği genellikle kabul edilmektedir. 3 Literatürdeki genel kabul gören bu görüşe, gelişim hâlindeki parlamento hukuku ile siyaset bilimi gibi bilim dalları başta olmak üzere hukuk-dışı diğer bazı disiplinleri de ilâve ettiğimizde gönül rahatlığıyla katılmak mümkün hâle gelecektir. 4 Karşılaştırmalı hukukta, adil yargılanma ve kamu yararı açısından genel yargı sisteminin bir istisnası olarak kurumsallaşan Yüce Divan uygulaması, farklı kavram ve isimler taşısa da hayli uzun bir tarihî geçmişin mirâsı olarak varlığını sürdürmektedir. Başlıca Yüce Divan sistemleri şunlardır: yasama organı tipi, temyiz mahkemesi (Yargıtay) tipi, Anayasa Mahkemesi tipi ve özel Yüce Divan sistemi. 1 Şeref İba, Parlamento Hukuku, İstanbul, İş Bankası Kültür Yayınları, 4. Baskı, 2010, s.203. 2 Çetin Arslan, Yüce Divan Olarak Anayasa Mahkemesi, Ankara, Nobel Yayın Dağıtım, 1999, ss.122-126; Murat Yanık, Yüce Divan, İstanbul, Derin Yayınları, s.9. 3 Yanık, a.g.e., s.3. 4 Şeref İba, Yeni Anayasa Çalışmaları Bağlamında Yüce Divan, Yeni Türkiye, Sayı 52, (2013), ss.284-288.
İngiltere ve ABD de olduğu gibi, yasama organı tipini uygulayan ülkelerde Yüce Divan işlevi, yasama organı tarafından yerine getirilmektedir. Tarihî olarak da Yüce Divan olgusuna kaynaklık eden yasama organı tipi sisteminin kökeninde, ABD de hâlen uygulanmakta olan impeachment (cezaî sorumluluğa yol açan suçlama yolu) vardır. Ancak, İngiltere 2005 yılında, Anayasal Reform Kanunu ile Yüce Divan yetkisini Lordlar Kamarası ndan alarak 2009 da faaliyete geçen Yüksek Mahkeme ye veren radikal bir değişiklik gerçekleştirmiştir. İkinci tip Yüce Divan uygulamasını benimseyen İspanya, İsviçre, Portekiz ve Romanya gibi ülkelerde bu görev, temyiz mahkemesi/yargıtay a verilmiştir. Fransa, Danimarka ve Polonya gibi ülkelerde, Yüce Divan görevi bu amaçla kurulmuş özel mahkemelerce yerine getirilmektedir. 5 İtalya, Macaristan ve Rusya gibi ülkelerde ise, Yüce Divan yargılaması, Anayasa Mahkemesi tarafından yapılmaktadır. Ülkemizin de hâlen uygulamakta olduğu, Avrupa Anayasa Mahkemesi tipi daha yaygın olan modeldir. 6 Anayasa Mahkemesi nin anayasa organı olduğu genel kabul gören bir husustur. 7 Hâl böyle olunca, Anayasa Mahkemesi nin belli hâllerde büründüğü bir kimlik ya da taşıdığı bir sıfat olan Yüce Divan da paralel düşünülebilir. Ancak, hukuk sistemimizde yüksek mahkemeler arasında üstünlük sıralaması olmadığı için, salt yüce sıfatından yola çıkarak bu mahkemeye farklı anlamlar yüklemek mümkün değildir. 8 Yüce Divan yargılaması, genel yargılamada olduğu gibi, soruşturma ve kovuşturma evrelerinden oluşmaktadır. Yüce Divan yargılamasının soruşturma evresi kendine has özellikler taşıyan kritik önemde bir konu olduğundan doğrudan doğruya Anayasa da düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve bakanların soruşturması TBMM tarafından, Yüce Divan kapsamında yargılanabilecek diğer üst düzey kamu görevlilerinin soruşturması kendi kurumlarınca, özel kanunlarındaki usullere göre yapılmaktadır. Başka bir ifadeyle, suçlama yetkisi ve görevi, savcılara değil TBMM veya görevlinin çalıştığı kuruma aittir. İşte tam da bu noktada, parlamenter denetim yollarından Meclis soruşturması, cumhurbaşkanı için vatana ihanet ve dolayısıyla, yargılama sürecine özgünlük anlamında önemli katkı yapan ve siyasî niteliğe büründüren kavramları karşımıza çıkarmaktadır. Cumhurbaşkanı nın vatana ihanetle suçlanması, TBMM üye tamsayısının üçte birinin (184) vereceği önergenin, yine üye tamsayısının en az dörtte üçünün (413) kabul oyuyla mümkündür. Aynı zamanda siyasî sorumluluk doğuran bir parlamenter denetim yolu işlevi gören Meclis soruşturması, bakanlar ve başbakanlar hakkında ceza sorumluluğu mekanizması niteliğindedir. Bununla birlikte, Meclis soruşturması yolunun 3 5 Yanık, a.g.e., s.41. 6 Hasan Tunç, Karşılaştırmalı Anayasa Yargısı, Ankara, Yetkin Yayınları, 1997, s.50. 7 Ergun Özbudun, Demokrasiye Geçiş Sürecinde Anayasa Yapımı, Ankara, 1993, s.370. 8 Yanık, a.g.e., s. 75.
işletilmesindeki usul ve esaslarla, ceza yargılaması süreçlerindeki usul ve esasları arasında mutlak benzerlik aramak yanıltıcı olabileceği gibi böylesi bir yaklaşım yüzeysel sonuçlara da götürebilir. 9 Yüce Divan ın statüsü konusunda, doğrudan Anayasa da sayılan kişilerin görevsel suçlamalarında, özellikle adil yargılanma hakkı ve hukuk devleti ilkesinin gereklerine uygunluk kıstası kalkış noktası olmalıdır. Yüce Divan, siyasî rövanş anlayışıyla değerlendirilmemesi gereken önemli konulardan birisidir. Devr-i sabık oluşturma ve bir önceki hükümette görev yapanlarla siyasî hesaplaşma amacının ağır bastığı Meclis soruşturması komisyonları ile Yüce Divan a sevk girişimlerinin, popüler siyasî dilimize komisyonmatik şeklinde girmiş olması üzüntü vericidir. Bu gibi iddialar karşısında Yüce Divan ın ve dolayısıyla da Anayasa Mahkemesi üyelerinin şeceresi ve atanma şekli de dâhil olmak üzere ciddî yapısal sorunlar haklı olarak gündeme taşınmaktadır. 10 Şu hâlde, ülkemizde, Yüce Divan konusundaki tartışmaların gündeme bağlı olarak saman alevi gibi başlayıp bitmesi, reform ihtiyacını ortadan kaldırmamaktadır. Yüce Divan ın kurumsal yapısının ve pratik işleyişinin çoğu haklı eleştiri oklarına hedef olduğu dönemlerde yaşanan acı tecrübeler ışığında, bu kurumla ilgili yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır. Kaldı ki, Yüce Divan ı ilgilendiren konularda Anayasa nın 100 üncü maddesiyle ceza kanunlarında yeni gerçekleştirilen değişiklikler, sorunu derinleştirerek reform ihtiyacını zorunlu hâle getirmiştir. 4 2. BAŞLICA ELEŞTİRİLER Tarihimizde Yüce Divan, eski ve yerleşik bir kurumdur. Tam da bu noktada altı çizilmesi gereken önemli bir konu, siyasî tarihimizin karanlık etaplarında yer alan, talihsiz biçimde adında Divan kelimesi geçen ve her ihtilâl kendi hukukunu yaratır mantığına dayanan Yüksek Adalet Divanı gibi olağanüstü ve sözde mahkemelerin Yüce Divan olmadığı hususudur. Yüce Divan ın, Anayasa tarihimizde ilk kez düzenlenişi, 1876 Anayasası ile Divan-ı Âli adıyla olmuştur. Bu Anayasa ya göre Divan-ı Âli, karma yapılı ve lüzumunda toplanan olağanüstü bir mahkemeydi. 1924 Anayasası buna paralel bir Yüce Divan sistemi benimsemiştir. 11 Hem 1961 Anayasası hem de 1982 Anayasası tarafından, Yüce Divan yargılaması görevi, Anayasa Mahkemesi ne verilmiştir. Bu görevin hangi mahkemeye verileceği noktası, her iki Anayasa nın da hazırlık aşamasında tartışılan konuların başında yer almaktadır. Başka bir çalışma konusu olabilecek Meclis soruşturması yolunu dışarda tutacak olursak, Yüce Divan yargılamasına ilişkin haklı eleştiri noktaları şöyle özetlenebilir: 9 İba, a.g.e., 2010, s.204; Şeref İba, Parlamenter Denetim, Ankara, Bilgi Yayınevi, 1.Baskı, 1997, s.101. 10 İba, a.g.e., 2013, s.285. 11 Yanık, a.g.e., ss.1-2.
Uygulamada, yüksek hâkim ve savcıların Yüce Divan yolu, kendi kurumu dışına çıkarmadan hâlletme gibi meslekî ve kurumsal taassuptan kaynaklanan sebeplerle, hiç işletilmemiştir. Başka bir ifadeyle, yüksek hâkimlerin ve savcıların soruşturma usulü sorunlu ve işlemez hâldedir. Yüce Divan görevinin Anayasa Mahkemesi tarafından ifa edilmesiyle ilgili eleştirilerin de haklılık payı bulunmaktadır. Buna ilişkin en önemli kuramsal sorun, Anayasa Mahkemesi üyelerinin, görevsel suçlamalarda kendi kendini yargılamak gibi bir izlenim uyandıran süreçte, yargılanması hâlinde yaşanabilecek komedi tablosudur. 12 Anayasa Mahkemesi üyelerinin yeterlikleri ve çoğunun ceza yargılamasında uzman niteliklere sahip olmadığı gerçeği de düşündürücüdür. Yüce Divan ın tek dereceli olması ve kararlarının kesin olması, hukuk devleti ilkesi ve özellikle de adil yargılanma hakkı ilkesinin asgarî gereklerine uygun düşmemektedir. Basın yoluyla kamuoyuna yansıyan bilgilerden, Anayasa nın yenilenmesi çalışmaları esnasında sözü edilen eleştirilere kulak tıkanmadığı, siyasî partiler tarafından dikkate değer ve yapıcı çözüm önerileri sunulduğu, ancak tartışmaların devam etmekte olduğu görülmektedir. 5 3. REFORM VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Yüce Divan yargılamasını, genel yargı süreçlerinden farklı kılan tanımlayıcı niteliklerden birisi, Yüce Divan a sevk edilen siyasîlerin durumuna ilişkin anayasal düzenlemedir. Anayasa nın 113 üncü maddesinde yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Yüce Divan a verilen bir bakan bakanlıktan düşer. Başbakan ın Yüce Divan a sevki hâlinde hükümet istifa etmiş sayılır hükmü, siyasî sorumluluğa yol açan gensoru sonucu güvensizlik oyuyla düşürme gibi sonuç doğurmaktadır. Anayasa koyucu, ortada bir mahkûmiyet kararı olmadığı ve belki de Yüce Divan da beraat edeceği hâlde hükümet üyesi olma sıfatına bağlı olarak böylesine ciddî bir siyasî müeyyide öngörmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başkanlık Divanı üyelerinin görevleriyle ilgili suçlamaların Yüce Divan yargılaması kapsamına alınması yönünde 13 Anayasa değişikliği önerilerinin bir bölümü gerçekleşmiştir. 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylaması sonucu kabul edilen 5982 sayılı Anayasa değişikliği paketinin çerçeve 18 inci maddesiyle Anayasa nın 148 inci maddesine TBMM Başkanı da ilâve edilmiştir. Ancak, Meclis Başkanı hakkında, TBMM tarafından Yüce Divan a verilen 12 Yanık, a.g.e., ss. 293-298. 13 Şeref İba, Türkiye de Meclis Başkanlığı ve Başkanlık Divanı, Ankara, Nobel Yayın-Dağıtım, 1.Baskı, 2001, s.268; Şeref İba, Anayasa Hukuku ve Siyasal Kurumlar, Ankara, Turhan Kitabevi, 2.Baskı, 2008, s.212.
hükümet üyelerinin düşmesini öngören Anayasa nın 113 üncü maddesine paralel bir düzenleme yapılmadığından, bu yönde hukukî boşluk oluşmuştur. Başka bir ifadeyle, Yüce Divan a sevk edilen Meclis Başkanı nın görevinin devam edip etmeyeceği belirsizdir. Oysa, TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun (276) oyuyla suçlandırdığı bir Meclis Başkanı nın siyasî itibarı da bitmiş demek olacağından, Meclis başkanlığı gibi tarafsızlık gerektiren bir görevi sürdürmesi fiilen de mümkün görünmemektedir. Öte yandan, Meclis Başkanı nın Yüce Divan a sevk mekanizmasının nasıl işletileceği hususu da eksik bırakılmıştır. Cumhurbaşkanı nın vatana ihanet yolu kullanılamayacağına göre, görevinin başında bulunsun bulunmasın TBMM Başkanı için göreviyle ilgili suçlamalarda Meclis soruşturması sürecini işletmek gerekecektir. 14 Ergun Özbudun un başkanlığını yaptığı bilim komisyonunca hazırlanan Yeni Anayasa Taslağı nda; Yüce Divan ın, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı'nın başkanlığında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri arasından seçilecek 5 üye ile Anayasa Mahkemesi'nin kendi üyeleri arasından seçeceği 5 üye olmak üzere 11 üyeden oluşması; Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları ile yüksek yargı organı başkan ve üyelerinin Yüce Divan da yargılanması öngörülmüştü. Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları devam etmekte ve nihaî bir açıklama yapılmadan hüküm tesis etmek mümkün olmamakla birlikte, kamuoyuna yansıyan bilgilerden; değerlendirmelerde Yüce Divan ın oluşumu ve kurumsal yapısının öne çıktığı, savcılık görevinin Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılması ile Yüce Divan yargılaması kapsamındaki kişiler yönünden genişleme eğiliminin olduğu ve Yüce Divan ın on bir üyeden oluşması; üyelerinden altısının Yargıtay Ceza Genel Kurulu, ikisinin Anayasa Mahkemesi, ikisinin Danıştay üyeleri arasından kendi genel kurulları huzurunda çekilecek kura ile belirlenmesi şeklinde görüş birliği olduğu yönündeki bilgiler olumlu bir gelişmedir. Ayrıca, Yüce Divan üyesi olarak görev yapanlar hariç olmak üzere, Yargıtay Ceza Genel Kurulu nda Yüce Divan yargılamalarında temyiz mercii oluşturulmasının tartışıldığı anlaşılmaktadır. Yüce Divan ın kurumsal ve fonksiyonel yapısıyla ilgili karma bir mahkeme modeli önerisi ile Yüce Divan yargılamasında tek dereceli yapısının değiştirilerek Yüce Divan kararlarında temyiz yolunun getirilmesi, hukuk devleti ilkelerinin ve evrensel standartların dikkate alınmakta olduğuna işaret etmektedir. 15 6 14 İba, a.g.e., 2013, s.287. 15 İba, a.g.e., 2013, s.288.
SONUÇ Yüce Divan ın yapısı ve işleyişine ilişkin acil reform ihtiyacı bulunmaktadır. Hem bu mahkemenin adındaki yüce nitelemesinin hakkını veremediği yönündeki genel düşüncenin toplumsal hafızadan silinmesi, hem de somut eksikliklerin giderilmesi için, söz konusu kurumun hukukî dayanaklarının rasyonel bir yaklaşımla ve kapsamlı şekilde gözden geçirilmesi şarttır. Bu çalışma yapılırken Yüce Divan ın özgün bir yargılama yolu olduğu ve disiplinler arası anlayışla ele alınması gerektiği noktası, ana felsefî ilke olarak kabul edilmelidir. Anayasa düzeyinde, Yüce Divan ın kuruluşu ve işlevleriyle ilgili reformist adımların atılması kritik bir aşama olmakla birlikte, tek başına yeterli olmayacaktır. Başta Meclis soruşturması yolu olmak üzere, hâkim ve savcılar hakkındaki kurum içi soruşturma usullerinin gözden geçirilmesi ve ayrıca diğer alt düzenlemelerin de paralel olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, Yüce Divan yargılaması kapsamına alınan TBMM Başkanı hakkındaki belirsizliğin ve hukukî boşluğun giderilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı, Yüce Divan a verilen Meclis Başkanı nın durumunun ne olacağı açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu çerçevede, Yüce Divana sevk edilen Başbakan ve bakanlar için öngörülen yaptırıma kıyasen düzenleme yapılarak Meclis Başkanları hakkındaki hukukî boşluk giderilmelidir. 7 Özetle, ister bugünkü Anayasa çalışmalarında ister başka çalışmalarla yapılsın; Yüce Divan görevinin Anayasa Mahkemesi nden alınarak Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından kura yoluyla oluşturulacak karma nitelikli bir yüksek mahkemeye verilmesinin ve tek dereceli yargılama usulünün kaldırılmasının, Yüce Divan yargılamasının amacına uygun olacağı değerlendirilmektedir.
KAYNAKÇA Arslan, Çetin. Yüce Divan Olarak Anayasa Mahkemesi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 1999. İba, Şeref. Parlamenter Denetim. 1. Baskı, Ankara: Bilgi Yayınevi, 1997. İba, Şeref. Türkiye de Meclis Başkanlığı ve Başkanlık Divanı. 1.Baskı, Ankara: Nobel Yayın-Dağıtım, 2001. İba, Şeref. Anayasa Hukuku ve Siyasal Kurumlar. 2. Baskı, Ankara: Turhan Kitabevi, 2008. İba, Şeref. Parlamento Hukuku. 4. Baskı, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2010. İba, Şeref. Yeni Anayasa Çalışmaları Bağlamında Yüce Divan, Yeni Türkiye, Sayı:52 (2013), ss.284-288. Özbudun, Ergun. Demokrasiye Geçiş Sürecinde Anayasa Yapımı. Ankara: 1993. Tunç, Hasan. Karşılaştırmalı Anayasa Yargısı. Ankara: Yetkin Yayınları, 1997. Yanık, Murat. Yüce Divan. İstanbul: Derin Yayınları, 2008. 8