1 ÖZEL EKİN LİSESİ Bilgi Toplumunun Okulu EMPATİ, ÖZEL EKİN LİSESİ P.D.R.H. SERVİSİNİN AYDA BİR YAYIMLANAN SÜRELİ YAYINIDIR. SAYI:4 Şubat - 2002 AYIN KONUSU FARKLI BOYUTLARIYLA ÇOCUK İSTİSMARI Toplumun geleceğinde etki payı çok yüksek olan yeni nesillerin fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı olması, kendi değerlerinin farkında olarak yetişmesi ve bu değerleri insanlığın yararına kullanabilmesi onlara sağlanacak olan koşullarla yakından ilgilidir. BİLGİ TOPLUMUNUN OKULUNDA eğitimciler ve ana-babalar; yukarıda sıralanan koşulları sağlayarak, çocuğun toplumun geleceği olduğu düşüncesine içerik kazandırmalıdır.
ÇOCUK İHMALİ ve İSTİSMARI 2 Kavramsal Gelişim ve Tanım: Gerek insanlığın gerekse toplumumuzun en önemli sosyal yaralarından biri olarak çocuk ihmali ve istismarı (Child Abuse), ilk kez 1700 lü yıllarda İngiltere de kavram olarak ve bulgulara dayandırılarak ortaya atılmıştır. Bir avukat, hapse giren suçluların kaçının çocuklara karşı işlenmiş suçlar nedeniyle hapse girdiklerini, cezaevi dosyalarına girerek öğrenmiş, oranın yüksek çıkması sonucunda da çocuk istismarı kavramını ortaya atmıştır. 1900 lü yıllara geldiğimizde de yine bir İngiliz röntgen uzmanı, Dr. J. Caffey. Düştü, kaza geçirdi. diye hastaneye getirilen çocukların durumlarından kuşkulanır. Çünkü bu çocuklarda düşme veya bir tek çarpma ile açıklanamayacak düzeyde kırıklar, çıkıklar ve çürükler saptadı. Dr. Caffey, bu bulguları yayımladı ve pek çok hekimin daha uyanık davranmalarını sağlamış oldu. 1962 yılına geldiğimizde ise çocuk ihmali ve istismarı üzerine yazılmış ilk kitap yayımlandı. Amerikalı Dr. Kempe, Battered Child Syndrome (Örselenmiş Çocuk Sendromu) kitabıyla konuya bilimsel bir içerik kazandırmış oldu. Böylece konunun kamuoyunda daha geniş tartışılmasına ve üzerine durulmasını sağladı. Bu toplumsal duyarlılık geç de olsa 1974 yılında Amerika da yasalarda yerini aldı, Çocuk İhmalini ve İstismarını Önleme ve Tedavi Yasası çıkarıldı. Bugün, Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi pek çok ülke tarafından henüz kabul edilmiş ve yasal düzenlemelere gidilmiş değildir. Ülkemizde ise ilgili sözleşme hükümleri beş yıldır kanun hükmünde kararname ile yürürlükte yerini almıştır. ÇOCUK İHMALİ Bir çocuğun; barınak, yiyecek, içecek, eğitim, denetim, tıbbi bakım, entelektüel gelişim, duygusal gelişim vb. alanlarda gerekli olan ihtiyaçlarının karşılanmaması, yaşına uygun bakımın verilmemesidir. İHMAL TÜRLERİ Duygusal İhmal : Çocuğun en üst düzeyde gelişimini sağlayacak duygusal paylaşımın olmaması; sevgi, koruma ve destek eksikliği biçiminde özetlenebilir. Tıbbi İhmal : Çocuğun sağlıklı gelişmesini olumsuz yönde etkileyecek şekilde tıbbi bakımı yaptırmama ya da geciktirme, sağlık personelinin önerilerine uymama, aşılarını yaptırmama, gebelikte uyulması gereken kurallara dikkat etmeme olarak özetlenebilir. Eğitim İhmali : Çocuğun yetenek ve becerilerine göre uygun eğitim olanaklarından yararlanamaması, öğrenmeye yönlendirilememesi, araştırma ve zihinsel gelişimin özendirilip desteklenmemesi durumları olarak özetlenebilir. Sosyal İhmal : Kurum ve kuruluşların, sorumlu oldukları alanlarda bu sorumlulukları konusunda duyarsız davranarak çocuklara yönelik ihmallerde bulunmasıdır. Hastanelerde, çocukların gereğinden önce ya da sonra taburcu edilmeleri, ana-babanın yakınlığına izin verilmemesi, çocuğun duygularının göz ardı edilmesi, belediye hizmetlerindeki aksaklıklar nedeniyle çocukların çukurlara, göletlere düşmesi, güvenli yol geçişlerinin olmaması gibi durumlar olarak özetlenebilir.
İHMALİN GÖSTERGELERİ 3 Yeterli derecede denetlememe, Bakım, hijyen koşullarını yerine getirmeme, Eksik ve kötü beslenme, Güvenli olmayan yerlerde barındırma gibi unsurların sürekliliği, bir ihmalin var olduğunu gösterir. Yukarıda sıralanan göstergelere bakılarak, ihmal türlerinde ihmali olan kişi ya da kurumlar hakkında suç duyurusu yapılabilir. İhmali kanıtlanan, belgelenenler hakkında cezai işlem yapılabilir. Çocuğun davranışları (çalma, yiyecek istifleme, açık-aşırı sevgi arayışı vb.) ile ana-babaların tutumları (okula çağrıldıklarında ısrarla gelmeme, eğitimcinin tespitlerinde mantık aramama, önerileri irdelemeden reddetme, uzman yardımını kabullenmeme vb.) ihmalin varlığını tespit açısından ipuçlarıdır. ÇOCUK İSTİSMARI Çocuk istismarı, çok geniş anlamda, belli bir zaman dilimi içerisinde bir yetişkin tarafından çocuğun o kültürde kabul edilmeyen bir davranışla karşılıması şeklinde tanımlanabilir. Bu davranışlar ülke içinde veya ülkeler arasında farklı boyutlarda gözlenebilir. Dünya Sağlık Örgütü nün (WHO) 1985 de yapmış olduğu tanıma göre ise çocuğun sağlığını, fizik gelişimini, psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen bir yetişkin, toplumu veya ülkesi tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan davranışlar, çocuk istismarı olarak kabul edilir. Tanım aynı zamanda çocuğun istismar veya şiddet olarak algılamadığı veya yetişkinlerin istismar olarak kabul etmediği davranışları da içine alır. Davranışın mutlak, çocuk tarafından algılanması veya yetişkin tarafından bilinçli olarak yapılması şart değildir. Çocuk istismarı; fiziksel, duygusal ve cinsel olmak üzere üç başlık altında ayrı ayrı incelenmektedir. 1. FİZİKSEL İSTİSMAR Fiziksel istismar; bir kaza olmaksızın fiziksel travma ya da yaralanmalarla sonuçlanan herhangi bir davranış biçimi şeklinde tanımlanabilir. Fiziksel muayenede; bacaklarda, sırtta, genital bölgedeki ekimozlar (altını ıslatan çocukları cezalandırmayı gösterebilir), sigara yanıkları, ellerde ayaklarda sıcak su yanıkları, kalçalarda yanıklar, kafatası kırığı, ısırık, çimdik, emme izi, saç kaybı gibi bulgular istismar olgusuna işarettir. Ülkemizde en yaygın şekliyle dayak atma şeklinde gözlemlenmektedir. Fiziksel istismarın hukuki açıdan incelenmesi: Yaşama hakkı, kişinin temel haklarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 27. maddesinde kişinin yaşama hakkı düzenlenmiştir. Bu maddeye göre: Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
4 Türk Ceza Kanununun 477 ve 478. maddelerine göre: Çocuğa bakmakla yükümlü olan kişilerin çocuğu fiziksel olarak istismar etmesi durumunda Her kim idaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, muhafaza etmek veyahut bir meslek ve sanatı öğretmek için kendisine tevdi olunan şahsın üzerinde haiz olduğu terbiye hakkını veya itaat ettirmek salahiyetini suistimal ile o şahsın sıhhatının muhtemel veya gerçek bir tehlikeye maruz olmasına sebep olursa onsekiz aya kadar hapsolunur. FİZİKSEL İSTİSMARIN SONUÇLARI Kısa Dönemde vücutta morluk, ezilme, kesikler yara, kırıklar, çıkıklar, Uzun Dönemde Düşük benlik imajı, Saldırganlık, öfke, intikam duyguları, Kendine zarar verme, Korku, kaygı Okul sorunları, başarısızlık, Evden kaçma, Madde bağımlılığı, Mutsuzluk ve depresyon, Yasal olmayan davranışlar, suç işleme 2. DUYGUSAL İSTİSMAR Çocuğun sevilmemesi, ihtiyacı olan duygusal ilgi ve yakınlığın ona gösterilmemesi duygusal istismar olarak kabul edilmektedir. En sık görülen ve en zor anlaşılan istismar tipidir. Duygusal istismar, tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel istismarla birlikte de görülmektedir. Ebeveynlerin ya da çevredeki diğer yetişkinlerin çocuğun yeteneklerinin üzerinde istek ve beklentiler içinde olmaları ve saldırganca davranmaları anlamına gelen duygusal istismarın izleri yaşam boyunca kendini gösterebilmektedir. Anne-babası tarafından sürekli eleştirilen, aşağılanan, sevgi ve ilgi ihtiyacı yeterince karşılanamayan çocuklar, pasif kişilik özelliklerine sahip, kendine güveni olmayan ve antisosyal davranışlar gösteren kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bunların yanı sıra duygusal istismar, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini de olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu çocuklarda normal zihinsel kapasite olmasına rağmen, öğrenme güçlüğü ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar görülmektedir. Dolayısıyla duygusal istismar çocuğun hem kişiliğini hem de başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. DUYGUSAL İSİTİSMAR TÜRLERİ Reddetme, Yıldırma, Yoksun Bırakma, Davranış bozukluğu sergilemesine göz yumma, Davranış sınırlarında netlik koymama, Aşırı korumacı davranma. DUYGUSAL İSTİSMARIN BİREYE ETKİLERİ Duygusal istismarın yarası saklıdır. Güvensizlik, Düşük benlik imajı, İçe kapanma, İntihar eğilimi, davranışı, Sosyal ilişki kurmada zorluk, Karşı tarafa eziyet, Madde bağımlılığı, Psikosomatik bozukluklar.
5 3. CİNSEL İSTİSMAR Duygusal ve bilişsel olgunluğa ulaşmamış çocuk ve gencin, tam olarak anlayamadıkları, bilerek onaylamadıkları, sosyal tabuları ve aile içi kuralları çiğneyen eylemlere cinsel istismar denilmektedir. Ülkemizde en sık olan ancak özellikle kültürel özellikler nedeniyle çok zor ortaya çıkan istismar türüdür. Cinsel İstismar Kapsamına Giren Davranışlar: * Sözel cinsel uyaranlar * Cinsel organ gösterme, gözetleme * Çıplaklık * Cinsel uzuvlara dokunma * Çocuğun yanında soyunma * Çocuğun önünde masturbasyon * Pornografik filmler izlemeye zorlama * Cinsel organlara ağız ile temas * Cinsel muayeneye zorlama * Uzayan ve aşırı yakınlık telkin eden bir biçimde öpme, okşama Cinsel İstismar Sürecinin Aşamaları Cinsel istismar, amaçlı ve planlı yapılan eylemler bütünüdür. Aşağıda yer verilen aşamalar sürecin başlama, sürme ve sonlanışına ilişkin bilgileri içermektedir. 1. Hazırlık Yalnız kalma ya da yalnız kalmaya olanak yaratma, Kandırma, güven sağlama, Cinsel ilişkiyi oyun gibi sunma, Doğal sevgi göstermenin bir biçimi etkinlik sunma, Şiddet ya da tehdit kullanma. 3. Gizlilik Aile sisteminin korunması, Failin kendini koruması, Failin cinsel eylemini tekrarlayabilmesi için gizlilik sağlanmaya çalışılır. 5. Örtbas Etme Namus kavramı, çevre baskısından korunma, Çocuğun yaşadığı olayı inkarı, Aile sisteminin korunması isteği, çocuğun suçlanması, Çocuğun aile sistemi içerisinde izole edilmesi, Hukuki davanın düşürülmesi yönünde girişim, Zamanla çocuğun ifadesinin güvenirliliğinin azalması. 2. Etkileşim Çıplaklığa maruz bırakma, Dokunma, okşama, öpme, eyleme başlama. 4. Açılma Ortaya Çıkma Değişen ruhsal belirtiler, Akranlarla oynanan, tekrarlayan cinsel içerikli oyunlar, Görülme, ihbar, Gebelik, Cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar, Fiziksel yaralanmalar, Yaşa uygun olmayan cinsel bilgi ve davranışlar sergileme.
6 Cinsel İstismara Uğrayan Çocuklar Neler Hissederler ve Tepkileri Karanlık bir kuyuda sıkışıp kalmışlık, soluk alamama, denizin dibinde kalmış gibi basınç, ruhunun ölmesi türünde hisler uyanması muhtemeldir. Aldatılmışlık, kızgınlık, suçluluk, utanç, korku, Karamsarlık, sersemlik, İstismara ve istismarcıya karşı karmaşık duygular, Bütün olup bitenleri merak etme, Öfke, utanma, bastırma, İyiymiş gibi görünmeye çalışma, Başına gelenlerden gizlice hoşlandığı için endişe duyma gibi tepkisel tutum ve davranışlar gösterirler, Yetişkinlerle yaşanan ilişkiyi doğal sanma, aşırı cinsellik içeren davranışları günlük yaşama geçirme. Cinsel İstismara Uğrayan Çocukların Ana- Babaları Neler Hissederler ve Tepkileri Kızgınlık, öfke, Şok, inanmama, Çaresizlik, Yas, İntikam, Çocuktan uzaklaşma, Aşırı koruma, Bağlanma, Utanç. Yakın ve Uzak Dönemde İstismarın Çocuğa Etkileri; İstismarın etkisi hem yakın hem de uzak gelecekle ilgili olarak; sıklığına, sürekliliğine, şiddet yoğunluğuna, şiddet türüne, istismarcının kurbana yakınlığına bağlı olarak değişmektedir. Aile içi istismar çok daha yıkıcı etkiye sahiptir. İstismarın, bir çocukta aşağıda yer verilen duygusal ve davranışsal sorunlara yol açtığı saptanmıştır. Düşük benlik imajı, Yüksek depresyon, İlişki kaygısı, Yakınlık korkusu, İntihar, Suç işleme eğilimi, şiddete başvurma, Karşı tarafa eziyet, İçe kapanma, Güvensizlik. ÇOCUKLAR ARASINDAKİ FİZİKSEL VE DUYGUSAL İSTİSMARLAR Bir çocuğun bir çocuğa, bir grubun bir çocuğa, bir grubun bir gruba yönelik sindirme amaçlı; fiziksel, duygusal, sözel ya da hepsinin karışımı içerikli eylemlerine çocuk istismarı (sindirme) denilmektedir. Güvensiz, kendini savunamayan, duygusal olarak dağılan çocuklar, sindirilen çocuk tipleri olarak karşımıza çıkar. Ancak çocuklar kendi yaşıtlarından gelen sindirici davranışlarla, yetişkinlerden gelenlere oranla daha kolay başa çıkabildikleri saptanmıştır.
Çocuklar arasındaki istismarda, aile ve eğitimcilere önemli görevler düşmektedir. Aşağıda, istismardan çocuklarımızı korumak için aile ve eğitimcilerin yapmaları gerekenlere yer verilecektir. EĞİTİMCİLER VE AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER 7 AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER Çocuğa; Sakin, öfkeyi kontrol ederek, utancı yansıtmadan yaklaşma, Kendini koruma yetisini geliştirici destek verme, Sıcak, güvenli, destekleyici, düzenli, tutarlı aile ortamı sağlama, Temel destek: hep verilmesi gereken sevgi-ilgi, Tampon destek: kriz durumlarında, zorlu yaşam olaylarında yardım, koruma, Suçlamadan kaçınma, (Sana asansöre tek başına binme demedim mi!) Detaylı bilgi toplama, Yardım istemeyi öğretme, Kavga etmeyi önermeden yüreklendirme, Evdeki karar süreçlerine katma, Kızgınlık ve öfke nöbetlerine tutulmadan dinleme, İstismar nedeniyle utanç duymama, Kurumlardan ve profesyonellerden yardım isteme, İSTİSMAR İÇERİKLİ OLABİLECEK TUTUM VE DAVRANIŞLARDAN KAÇINARAK, DUYARLI VE SORUMLU ANNE-BABA-KARDEŞ-AKRABA OLMAK. EĞİTİMCİLERE DÜŞEN GÖREVLER Bireye; Rehberlik Servislerinin organizasyonu ve müfredat programları doğrultusunda; Kendini koruma yetisini geliştirici eğitim uygulamaları ve olanakları sunmak, Zorlu yaşam olaylarıyla başa çıkabilme becerisi geliştirme uygulamaları sunmak, Gelişimsel rehberlik anlayışı ile gelişim boyutlarında öğrenciyi sürekli izlemek, gelişimi ailelere aktarmak, gerektiğinde eylem planları ile yardım sunmak, Yardım isteme becerilerini geliştirici eğitim uygulamaları yapmak, Bedenlerine yönelik hoşlanmayacakları temaslardan korunma becerisi eğitimi vermek, Sorun çözme süreçlerine katmak, kendi sorununu çözme becerisi, sorumluluğu kazandırmak, Güvenli, destekleyici, düzenli, tutarlı bir yaklaşım sergilemek, İSTİSMAR İÇERİKLİ OLABİLECEK TUTUM VE DAVRANIŞLARDAN KAÇINARAK, DUYARLI VE SORUMLU EĞİTİMCİ OLMAK. GÖRSEL VE YAZILI BASINDA ÇOCUK İSTİSMARI Çocuk haklarının ihlali ya da çocuğun istismarından söz edildiğinde genellikle çalıştırılan, dövülen, cinsel tacize uğrayan veya savaşa gönderilen çocuklar akla gelir. Görsel ve yazılı basına yansıyan da genellikle bu türden ihmal ve istismar vakalarıdır. Elbette bu türden çocuk istismarı vakalarının bilinmesi, önlenmesi ve halkın bu açıdan eğitilmesi önemlidir. Ancak bazen çocuklar üzerindeki etkisi açısından yukarıda sözü edilen türden istismarlar kadar açık olmayan fakat yaygın biçimde çocukların kötüye kullanıldığı ya da çocuklardan yarar sağlanan durumlar da vardır. Ne yazık ki, bunlar farklı bir biçimde ortaya konduğu için dikkati çekmemekte ya da kolayca gözden kaçmaktadır. Çocukların yer aldığı bazı dizi filmler, reklamlar, eğlence ve yarışma programlarında çocuklar çok açık bir şekilde istismar edildiği, temel hakları ihlal edildiği halde çoğumuz bu programları oldukça masum, hoş ve eğlenceli bulmaktayız. Çocukların televizyonda bu şekildeki istismarı belki çoğu durumda çocuklar üzerinde kalıcı ya da uzun süreli olumsuz bir etki yaratmamaktadır; ancak, medya
8 ve aynı zamanda çocukların ana-babaları onların en temel haklarını ihlal etmekte ve çocuklar üzerinden yarar sağlamaktadırlar. Sonuç olarak çocuklar, programın yapımcıları tarafından reyting amacıyla, ana-babaları tarafından ün elde etmek ve yarışmaya katılanlar tarafından da tatil kazanmak amacıyla istismar edilmiş olmaktadırlar. Bu istismarın belirgin bir duygusal ya da fiziksel hasarı olmayabilir; ancak, toplumumuzdaki bir grup yetişkinin çocuğa bakış açısını yansıtması ve çocuk haklarının "çağdaş" bir araçla ihlalini göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Bunların yanı sıra belki en çok şaşırılması ve düşünülmesi gereken de çocuklarımız konusunda en duyarlı olmasını beklediğimiz okulöncesi eğitim kurumlarının, kurumları adına eğitimsel değeri olmayan programlara katılmaları ve bu yolla reklamlarını yapmaya çalışmalarıdır. LÜTFEN YAYINIMIZ HAKKINDAKİ GÖRÜŞ, ÖNERİ VE BEKLENTİLERİNİZİ BİZE YAZINIZ YA DA TELEFONLA İLETİNİZ. İŞ BİRLİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. E-MAİL: ekinpdrh@ozelekinlisesi.com r.turhan@ozelekinlisesi.com y.gunes@ozelekinlisesi AYIN KİTAP ÖNERİLERİ 1. BİZİ BİZ YAPAN SEÇİMLERİMİZ Shad Helmstetter Sistem Yayıncılık 2. ÇOCUKLAR CENNETTEN John Gray Altın Kitaplar 3. İNSAN OLMAK Engin Geçtan Remzi Kitabevi AYIN FİLM ÖNERİLERİ * OĞUL ODASI * PİYANİST * YÜZBAŞI CORELLİ NİN MANDOLİNİ KAYNAKÇA Adler, A. (1995) Çocuklar ve Korkuları Cem Yayınevi Doğan, İ. (2000) Akıllı Küçük Sistem Yayınları Markham U. (1998) Çocukluk Travmaları Alfa Yayınları Rogge, J.U. (2001) Çocukların Korkuları Vardır Rota Yayıncılık Sayıl M. (1999) Televizyon ve Çocuk İstismarı Türk Psikoloji Der. Yay. Yavuzer H. (1993) Çocuk ve Suç Remzi Kitabevi Yörükoğlu, A. (1988) Değişen Toplumda Aile ve Çocuk Özgür Yayınları
9 5. SAYIMIZIN KONUSU BAŞARI İÇİN ETKİLİ VE VERİMLİ İ ÇALIŞMA