Bu haftanın konu başlıkları;

Bu haftanın konu başlıkları; Vestel in satış ve pazarlama yönetiminde görev değişikliği Hotpoint markalı mağazalar açacak Türkiye nin en beğenilen şirketi Koç Grubu seçildi Türkiye, büyüme bütçesi yapan iki Bosch tan biri Koç Holding CEO su Turgay Durak a göre 2014 zor bir yıl olacak Ahmet Zorlu'ya "Yılın İş Adamı" ödülü Bosch Termoteknik, Manisa da bu yıl 600 bin kombi üretimiyle rekor kırdı Assan Alüminyum, yetkili satıcılarıyla yeni yılı karşıladı Mesleki eğitimde yüksek gelir beklentisi ön plana çıkıyor San-Tez le 735 projeye destek VESTEL İN SATIŞ VE PAZARLAMA YÖNETİMİNDE GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ Vestel açıklamasına göre, son 3 yıldır Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Mert Gürsoy, Vestel Bayi Kanalı Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. Mert Gürsoy dan boşalan Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini ise Tunç Berkman üstlendi. Açıklamaya göre, Vestel Bayi Kanalı Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan Mert Gürsoy, ortaöğrenimini Özel Saint Benoît Fransız Lisesi nde tamamladıktan sonra University of Houston da 1 sene İngilizce ve farklı kültürlerle iletişim eğitimi aldı. 1999 yılında Koç Üniversitesi İşletme Bölümü nden mezun oldu. 2000 yılında Vestel Pazarlama da Ürün Sorumlusu olarak göreve başlayan Gürsoy, farklı ürün gruplarında bu sorumluluğu yürüttükten sonra sırasıyla Vestel Elektronik Pazarlama Müdürlüğü ve Vestel Beyaz Eşya Pazarlama Müdürlüğü görevlerini üstlendi. Son 3 yıldır Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonunda görev yapan Mert Gürsoy, aralık ayı itibariyle Vestel Bayi Kanalı Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Yaklaşık 15 yıldır Vestel ailesinin üyesi Gürsoy, kurumu ve bayileri yakından tanıyan bir yönetici olarak bayi kanalı satışlarını geliştirme hedefiyle çalışacak. Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevine getirilen Tunç Berkman ise, 1995 yılında Syracuse University den mezun olduktan sonra MBA ini Babson College daki F.W. Olin Graduate School of Business ta tamamladı. 2000 yılında Koç Holding Yeni İş Geliştirme Grubu Proje Yöneticisi olarak iş hayatına başlayan Berkman, Türkiye nin ilk internet seyahat şirketi Bookinturkey firmasını kurdu. Tunç Berkman, daha sonra Koç Bilgi Grubu Stratejik Planlama Yöneticisi olarak görev yaptı. Tanı Pazarlama da Operasyon ve Planlama Grup Yöneticiliği ve Stratejik Planlama Yöneticiliği yapan Tunç Berkman, Arçelik te sırasıyla İş Geliştirme Yöneticisi ve Pazarlama Grubu Yöneticiliği görevlerini üstlendi. 2007 yılında Avea da Stratejik Planlama Direktörü olarak görev alan Berkman, aynı kurum içerisinde Kurumsal Pazarlama ve Sanal Operatörlerden sorumlu direktör olarak da çalıştı. People Communications ve Veritas Media şirketlerinde Genel Müdürlük yapan Berkman, Türkiye nin ilk mobil alışveriş şirketi Mobilexpress in ve Chado çaylarının kurucu ortaklarından biri. HOTPOINT MARKALI MAĞAZALAR AÇACAK 2014 yılında fabrikaya yönelik yatırımların devam edeceğini belirten Indesit Company Türkiye Ülke Müdürü Turgay Dağ, organik büyümeye önem verdiklerini ve 150 yeni mağaza açacaklarını vurguluyor. Indesit Company, 1930 yılından beri bir aile şirketi olarak varlığını sürdüren Merloni firmasının devamı şeklinde 1975 yılında kuruldu. Avrupa nın önde gelen solo ve ankastre ev aletleri (çamaşır makinesi, kurutma makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, derin dondurucu, ocak fırın ve BEYSAD 1

davlumbaz) ve küçük ev aletleri üreticilerinden biri olan Indesit Company İtalya, İngiltere ve Rusya gibi büyük pazarlarda lider konumunda. 1987 den itibaren Milano Borsası nda işlem gören Indesit Company. 2012 yılında 2.9 milyar Euro ciro rakamına ulaştı. Indesit Company İtalya, Polonya, İngiltere, Rusya ve Türkiye deki 15 fabrikasında 16 bin çalışanıyla hizmet veriyor. Indesit Grubu nun ana markalarını Indesit, Hotpoint ve Scholtes oluşturuyor. Grup, Avrupa da sahip olduğu yaklaşık yüzde 12 pazar payıyla en büyük ikinci beyaz eşya firması olarak dikkat çekiyor. 1995 te Türkiye pazarına giren Indesit Company 18 yıldır Türkiye pazarında hem ticari hem de üretim alanında her geçen yıl gücünü ve pazar payını artırarak faaliyet gösteriyor. Fonksiyonellik ve tasarımla ön plana çıkan Hotpoint markasının yanında Avrupa nın genç lideri olan Indesit markası da özellikle 2007 den beri Türkiye de atağa geçti. Indesit Company Türkiye Ülke Müdürü Turgay Dağ şirketle ilgili şu rakamsal verileri paylaşıyor: Geleneksel kanalda yeni stratejimiz Hotpoint markası ile mağazalar açmak 2013 yılı içinde 120 den fazla yeni Hotpoint mağazası açtık. Yılsonuna kadar bu sayı 130 u geçecek. Manisa da yıllar önce yılda 100 bin adet üreten fabrikamızda 2012 de 1 milyondan fazla ürün ihraç edildi. Manisa da bulunan Ar-Ge merkezimiz 2006 da 12 kişiyle çalışırken, bugün 61 uzman ve mühendisin görev yaptığı bir Ar-Ge merkezine dönüştü. Türkiye satışlarında 150 milyon Euro ciroya ulaştık ve pazar payımız %9 civarında. Hedefimiz büyümemizi sağlıklı ve karlı bir şekilde sürekli artırmak. Türkiye Indesit örgütü olarak 2016 yılı için kendimize %12-13 lük pazar payı hedefi koyduk. 2013 için fabrikamızla birlikte 300 milyon Euro ciro hedefliyoruz. 2014 yılı hedefimiz ise ciromuzun 2013 yılına oranla daha fazla artması. Cironun yüzde 3 ü Ar-Ge ye gidiyor Üretiminde her gün yeni bir ürün hedefinin en önemli yatırımları olduğunu söyleyen Dağ, 2014 yılına yönelik planları hakkında şunları söylüyor: Fabrikadaki yatırımlar devam edecek. Ciromuzun yaklaşık %3 ünü Ar-Ge ye yatırıyoruz. Amacımız 2014 te 150 yeni mağaza açmak. Organik büyüme bizim için önemli. Yeni açılacak bayilerimiz, hem köklü bir geleneği ve tarihi hem de teknolojiyi ve yenilikçiliği bünyesinde barındıran Hotpoint markalı ürünlerin yer aldığı mağazalar olacak. Satışın yeni mağazalarla ve mevcutlardaki pazar büyümesiyle gelen artışını sahada karşılayabilmek için en az 15 servis açılması gerekli. En ufak serviste yaklaşık 10 kişi çalışıyor. Ayrıca çağrı merkezimizde yaklaşık 60-70 kişilik bir büyüme olması planlandı. TÜRKİYE NİN EN BEĞENİLEN ŞİRKETİ KOÇ GRUBU SEÇİLDİ GFK Türkiye nin Capital Dergisi için gerçekleştirdiği Türkiye nin En Beğenilen Şirketleri Araştırması 2013 sonuçları açıklandı. Buna göre Koç Grubu en beğenilen şirket olurken, bunu Turkcell, Arçelik ve Coca Cola izledi. 1.500 yönetici katıldı GFK Türkiye den yapılan açıklamaya göre, saha çalışması 2 Eylül-5 Kasım 2013 tarihleri arasında online araştırma tekniği kullanılarak gerçekleştirildi. Araştırma kapsamında iş dünyasını temsilen 8.500 yöneticiye online olarak anket gönderilmiş 500 ün üzerinde şirketten 1.502 yönetici anketi doldurdu. Analiz 18 kriter üzerinden yapıldı. Araştırmaya katılanlardan her kritere 1 ile 10 arasında puan vermeleri istendi. Türkiye nin en beğenilen şirketi, görüşülen tüm iş dünyası temsilcilerinin görüşleri üzerinden hesaplanırken sektörlerin en beğenilen şirketi sadece ilgili sektörün temsilcilerinin yanıtları üzerinden hesaplandı. En beğenilen şirketler 1- Koç Holding 2- Turkcell 3- Arçelik 4- Coca-Cola 5- Garanti Bankası 6- Unilever BEYSAD 2

7- Eczacıbaşı 8- İş Bankası 9- Sabancı Hold. 10- P&G 11- Tüpraş 12- Vodafone 13- Borusan Hold. 14- Pegasus 15- Microsoft 16- Opet 17- TAV 18- BSH TÜRKİYE, BÜYÜME BÜTÇESİ YAPAN İKİ BOSCH TAN BİRİ Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, Bosch Türkiye nin büyüme bütçesi yapan Avrupa daki iki grup şirketinden biri olduğunu söyledi. Bosch un Türkiye de elektrikli el aletleri işkolunda 11 yıl önce uygulamaya başladığı Tecrübeli İşadamları uygulaması TİK, 2013 toplantısını, Mardin de yaptı. Toplantıda konuşan Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young 150 ülkede temsil edilen Bosch Grubu nun 2012 rakamlarına göre, 306 binden fazla çalışanıyla 52,5 milyar euro ciro elde ettiğini söyledi. Türkiye nin bu küresel gücün en önemli ülkelerinden biri olduğunu ve Bosch Türkiye nin Bosch dünyasında 15 inci sırada yer aldığını ifade eden Young, Türkiye nin Avrupa da büyüme bütçesi yapan iki ülkeden biri olunduğuna işaret ederek şunları söyledi: Bosch Grubu nun Türkiye deki satışları 852 milyon euro oldu. Bosch Türkiye de 2.1 milyar euro olan cirosunu 2013 yılında 2 milyar 400 milyon euroya, 1 milyar 250 milyon euro olan ihracatını ise 1 milyar 510 milyon euroya yükseltmeyi hedefliyor. Böylelikle, bugüne kadar Türkiye de gerçekleştirdiği 2 milyar euro yatırımıyla Türkiye nin 2023 hedeflerine ulaşmasında önemli görevler üstlenirken, 5 kıtada 40 tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Emziren kadına part time imkanı İş hayatında fırsat eşitliğine katkıda bulunmak amacıyla İK uygulamalarına da yeni bir proje başlattıklarını söyleyen Young, Yasaların annelere tanıdığı doğum izni ve sınırlı süt iznine ek olarak, çocukları bir yaşına gelene kadar, dileyen tüm kadın çalışanlarımıza part-time çalışabilme hakkı tanıdık diyerek Bosch un aile kavramına verdiği önemi bir kere daha vurguladı. Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin Bayrak Türkiye deki Bosch Elektrikli El Aletleri bayilerinden belirli kıstaslara uyan ve bu grubun içinde yer almak isteyenler TİK grubuna üye oluyorlar. Üyelerin, gönüllülük esasına göre katıldıkları toplantılarda, tecrübe ve bilgi paylaşımının yanında, şirketlerinin devamlı ve sağlıklı gelişimini destekleyecek konuşmacıların katılımı ile bayilerin daha sağlıklı bir yapıya kavuşmalarını sağlamaya yönelik faaliyetler yürütülüyor dedi. Sabancı Üniversitesi Finans Bölüm Başkanı Prof. Özgür Demirtaş da dünyada ve Türkiye de ekonominin mevcut durumunu değerlendirdi. KOÇ HOLDİNG CEO SU TURGAY DURAK A GÖRE 2014 ZOR BİR YIL OLACAK Koç Holding CEO su Turgay Durak a göre 2014 zor bir yıl olacak. Çevre ülkelerdeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirten Durak, yeni yılın farklı fırsatları da barındırdığını düşünüyor. Koç Holding CEO su Turgay Durak a göre 2014 yılı zor bir yıl olacak. Çünkü diyor Durak, BEYSAD 3

İhracat pazarlarımızda büyüme henüz yeni başladı; özellikle çevremizdeki ülkelerde belirsizlik ortamı devam ediyor. Ana senaryomuz Türkiye ve dünya ekonomisi açısından olumlu bir resim çiziyor olsa da, yıl içinde beklenmedik gelişmeler yaşanması ihtimalini de göz ardı edemeyiz. Bu ortamda Turgay Durak için şirket performansında en belirleyici kriter, karlı büyüme olacak. 2013 te iki farklı dönem yaşadık 2013 yılında, Mayıs ayının üçüncü haftasındaki Fed açıklamaları öncesi ve sonrası olarak bakıldığında, birbirinden farklı iki dönem yaşandığını anlatıyor Durak. Koç Holding in faaliyet gösterdiği hemen her sektör de konjonktürden farklı etkilenmiş. Durak, Ancak toplam netice değerlendirildiğinde, topluluk olarak 2013 yılını sene başındaki hedeflerimize paralel neticelerle kapatacağımızı söyleyebilirim diyor ve geçtiğimiz yılı şöyle özetliyor: Dayanıklı tüketim ve otomotivde yılın ilk yarısında beklentilerin bir miktar üzerinde bir talep gerçekleştiğini gördük. Mayıs sonundan itibaren ise, gerek iç gerekse dış konjonktürdeki gelişmeler tedirginliğe yol açsa da, bunun talep üzerinde etkisi beklenen ölçüde olmadı. Bu gelişmede, faiz, kur ve dolayısı ile maliyetlerde meydana gelen ve gelebilecek artışların tüketici fiyatlarına gecikmeli yansımasına bağlı olarak, öne çekilen talebin de etkisi söz konusu olabilir. Neticede bu iki sektörde yıl toplamında sene başında beklenenin bir miktar üzerinde talep seviyesi gerçekleşmiş olacak diyebiliriz. Ancak maliyetlerdeki artışın fiyatlara gecikmeli yansıması, birim karlılık üzerinde olumsuz baskı yarattı. Özellikle son dönemde Avrupa dan gelen toparlanma işaretleri ve ihracattaki olumlu gelişmelerin, ülkemiz otomotiv ihracatının yaklaşık yarısını gerçekleştiren Ford Otosan ve Tofaş ile, Batı Avrupa da beyaz eşyada pazar payında ikinciliğe yükselen Arçelik A.Ş. nin faaliyetlerine olumlu yansımalarını bekliyoruz. Mevzuatta değişim kârda baskı yarattı Turgay Durak, petrol fiyatında özellikle sene ortalarında yaşanan dalgalanma ve uluslararası piyasalardaki ham petrol ile rafine edilmiş ürün arasındaki fiyat makası hareketlerinin, karlılıklar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirtiyor. Bankacılıkta ise, yıl içinde yapılan karşılıklarda artış, faiz oranlarının sınırlanması gibi çeşitli mevzuat değişikliklerinin büyüme ve karlılıklar üzerinde baskı oluşturduğunu anlatan Durak, Yılın ikinci yarısında faizlerdeki artışın da karlılıkları olumsuz etkilemesini bekliyoruz. Ancak bankalar hızlı bir şekilde gerekli aksiyonları alarak bu değişikliklere uyum sağlıyor. Önümüzdeki dönemde de bankaların gerek sağlıklı bilanço yapıları, gerek sağlam sermaye tabanı ve karlılık seviyeleri ile öncü sektörlerden olmaya devam edeceğini düşünüyoruz diyor. Çin in yeni kararları bu dönemi etkiler Turgay Durak, 2013 yılında dünyada beklenen ekonomik büyümenin hayal kırıklığı yarattığını belirtiyor. Euro Bölgesinde sınırlı bir toparlanma yaşanırken gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarındaki yavaşlamanın altını çiziyor. Küresel büyümenin motorları Hindistan yüzde 3.8, Brezilya yüzde 2.5 büyüme ile yılı kapatacak. Durak bu noktada, kasım ayında Çin Komünist Partisi nin merkezi komite toplantısında alınan kararların önümüzdeki dönemde önemli etkileri olacağını düşünüyor. Durak, Çinli liderler büyüme oranlarının son 20 yılda alışageldiğimiz yüzde 10 ları aşamayacağının farkındalar. Bu nedenle, büyümeyi en azından şimdiki yüzde 7-8 bandında istikrarlı bir şekilde tutabilmek için, iç talebi canlandırmayı hedefliyorlar diyor. Durak a göre 2013 te dünya ekonomisi açısından belki de en önemli gelişme, 22 Mayıs ta Fed Başkanı Bernanke nin ekonomide istikrarlı bir büyüme görülmesi durumunda tahvil alımlarını azaltacağını açıklaması olmuş: Gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışları yaşanırken, tahvil faiz oranları arttı, borsalar ve ulusal para birimleri değer kaybetti. Her ne kadar eylül ve ekimdeki Fed toplantılarında tahvil alımlarının azaltılmasına yönelik bir karar alınmamış olsa da, önümüzdeki BEYSAD 4

dönemde ABD de genişlemeci para politikasının kademeli bir şekilde sona erdirileceği beklentisi sürüyor. Global finansal piyasalarda yatırımcılar pozisyonlarını yeniden belirliyorlar. Şimdiye kadar yüklü miktarlarda yabancı yatırım çekmiş olan gelişmekte olan ülkelerin cazibesi kısmen azalırken, yatırımcıların daha önceleri uzak durdukları gelişmiş ülke varlıklarına geri dönmeye başladıkları gözleniyor. Önümüzde bir fırsat penceresi açıldı Durak a göre ABD de yüksek kamu borcu ve bütçe açıklarının çözümüne ilişkin zorlu kararların baskısına rağmen 2014 yılında büyüme 2013 e göre hızlanacak. Euro Bölgesi nden gelen nispeten olumlu veriler, Avrupa da kötüye gidişin sonuna yaklaşıldığına işaret ediyor. Durak bu noktada şu projeksiyonu yapıyor: Gelişmekte olan ülkelerde, hem yeni küresel likidite koşullarına daha iyi uyum sağlanması hem de gelişmiş ülke ekonomilerinin kademeli olarak güçlenmesiyle büyüme oranlarında sınırlı artışlar gözlenebilecek. Peki bu ortamda Türkiye yi nasıl bir 2014 bekliyor? Durak a göre Fed açıklamaları sonrası piyasanın tepkisi diğer ülkelerdeki kadar sert olmadı, kısıtlı kaldı. Bu durumu Türkiye piyasasının eskiye nazaran daha az kırılgan olmasına ve şirketlerin dayanıklılığını artırmasına bağlıyor Koç Holding CEO su ve ekliyor: Diğer yandan bol ve ucuz global likidite ortamında çok yüklü miktarda yabancı portföy yatırımı çeken Türkiye, portföylerin yeniden şekillendirildiği bu dönemde karlı ve görece kolay bir şekilde çıkılabilecek bir piyasa olması itibariyle baskı altında kalıyor. Kronik hale gelen yüksek cari açık ve şirketlerin yüklü döviz borcu sorunları Türkiye nin riskini artırıyor. FED in piyasalara likidite sağlamaya devam ettiği bu ortamda, ülke olarak kendi sorunlarımızı çözüm yoluna koyabilmek için önümüzde önemli bir fırsat penceresi açıldığını düşünüyorum. Bu fırsat penceresinin çok uzun süre açık kalmayacağını düşünerek mevcut risklerin iyi yönetilmesi gerekiyor. Sağlam ve sürdürülebilir bir ekonomik hikayesi olan gelişmekte olan ülkelerin yatırımcılar açısından önemli bir alternatif olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Bu çerçevede Türkiye nin de genç nüfusu, büyük ve dinamik iç pazarı, sağlam bankacılık sektörü, sağlıklı kamu maliyesi ve kilit coğrafi konumu gibi son derece çekici özellikleri nedeniyle, kısa vadede görülebilecek dalgalanmaların ötesinde uzun vadede her zaman önemli bir yatırım alternatifi olmaya devam edecektir. Bu kapsamda, ekonomiye ve maliyeye yönelik politikaların yerli ve yabancı yatırımcıya güven verecek şekilde öngörülebilir, şeffaf ve tutarlı şekilde devam etmesi önemli olacak. Yeniden dengeleme değil dengeler baştan kuruluyor Konvansiyonel olmayan yöntemlerle düşük maliyetli gaz ve petrol üretimi ABD sanayiine müthiş bir rekabet avantajı kazandırma potansiyeline sahip. Bu alanda dışa bağımlılığın azalmasının ise, jeopolitik bakımdan çok önemli etkileri olacağı muhakkak. Avrupa ise çevreci kaygılarla bu tür üretime mesafeli duruyor. Avrupa da yapısal sorunların çözümü konusunda doğru yönde bazı adımlar atılıyor olsa da, kısa vadede yaşlı kıtanın ABD karşısında rekabet gücü daha da zayıflayabilir. Çin ise ihracata dayalı büyümeyi sürdürmekte zorlanacağını gördüğü için, büyüme modelinde iç talebin ağırlığını artırmayı hedefliyor. Kısaca söylemem gerekirse, dünyada sıkça kullanılan bir terim olan yeniden dengelenme değil, dengelerin baştan kurulmakta olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu süreci doğru okumak, risklerden korunmak ve fırsatları da değerlendirmek için gerekli tedbirleri almak da bizlerin görevi. İşte Koç Holding in 2014 senaryosu... Turgay Durak, Koç Topluluğu nun 2014 iş programı oluşturulurken kullanılan senaryoyu DÜNYA Gazetesi okurlarıyla paylaştı: 1- ABD ve Euro Bölgesi nde 2013 e göre daha yüksek bir büyüme oranı bekliyoruz. Gelişmekte olan ülkelerde ise ancak sınırlı artışlar gözlenecek. 2- Türkiye de 2014 yılında ekonomi politikalarında önceliğin finansal piyasalarda ve ekonomide istikrarı sağlamak ve makul ölçüde bir büyüme ve istihdam yaratmak olacağını BEYSAD 5

tahmin ediyoruz. 2014 yılının yoğun politik takvimi nedeniyle hükümet ekonomi politikalarında büyümeden pek fazla taviz vermek istemeyecektir. GSYH büyümesinin 2014 te yüzde 4-4.5 olmasını bekliyoruz. Büyümeye özel sektör yurtiçi tüketim harcamalarının katkısının çok yüksek olmayacağını, kamu yatırım ve tüketim harcamaları, özel sektör yatırım harcamaları ve ihracatın ise büyümeye daha çok katkı vereceğini düşünüyoruz. 3- Ekonomiye duyulan güveninin alacağı seyir, yurtiçi talep koşullarının en önemli belirleyicilerinden biri olacak. 2014 te yurtiçi tüketim talebinin büyük ölçüde 2013 tekine benzer bir büyüme göstereceğini öngörüyoruz. 4-2014 te enflasyonun, 2013 sonu için yüzde 7.5 olan tahminimize göre bir puan düşerek yüzde 6.5 olmasını bekliyoruz. Merkez Bankası nın Kasım ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısında para politikasında önceliğin çok net bir şekilde enflasyon olduğunu vurgulamasıyla, önümüzdeki dönemde TL likidite ayarlamalarıyla faizlerin en azından bugünkü seviyelerde tutulacağı anlaşılıyor. Bizim de tahminimiz gecelik faizlerde zaman zaman artışlar olsa da, kredi faizlerinin mevcut düzeylerinde seyredeceği yönünde. 5-2014 te ihracatta Avrupa da beklenen toparlanmanın da etkisiyle artış bekliyoruz. 6- Beyaz eşyada iç talepte ekonominin genel büyümesi paralelinde bir performans bekliyoruz. Otomotivde ise iç talepte, 2013 teki beklentileri aşan performans, kur ve faiz artışlarının tüketicinin satın alma gücü üzerindeki etkisi dikkate alındığında 2014 beklentimiz daha temkinli düzeyde. Ülkemizin net ihracatçı olduğu bu iki sektörde, ihraç pazarlarımızdaki gelişmeler de, sektörün performansı açısından büyük önem taşıyor. 7- Bankacılık hem uluslararası piyasalardaki gelişmelere, hem ülkemizdeki ekonomik aktiviteye, hem de regülasyonlardaki değişimlere hassas bir sektör. Ekonomik büyüme ve istikrar için kilit öneme sahip bu sektörün 2014 te de sağlıklı gelişimini ve karlılığını sürdürmesini umuyoruz. Satın alma fırsatlarını değerlendiriyoruz Avrupa da yapısal sorunlar çözülmeden kriz öncesi büyüme oranlarına ulaşılması zor görünse de, mevcut durumun Türk şirketleri açısından çok büyük bir zorluk oluşturduğu kanaatinde değilim. Hatta kriz nedeniyle sıkıntıya düşmüş bazı Avrupalı şirketlerin Türk şirketleri açısından iyi birer satın alma fırsatı oluşturabileceğini de düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde de başarının anahtarı ülkemizde ve dünyadaki değişimleri zamanında ve doğru anlayarak gerekli atılımları yapmak olacak. Özellikle global bir bakış açısı ile yeni iş geliştirilmesi çok önemli. Sadece Türkiye den dışarıya mal satarak değil, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde gereğinde şirket satın alarak, gereğinde buradaki işlerimizi, markalarımızı oralara taşıyarak bir nevi kapsama alanını genişletmek önemli. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde kısa vadede bazı dalgalanmalar olsa da, orta ve uzun vadede bu bölgenin hak ettiği ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmişlik düzeyine ulaşacağını ve Türk şirketleri açısından her zaman çok önemli bir alternatif pazar olarak kalacağını düşünüyorum. Şirketimiz de yeni pazarlarda üretim ve satış olanaklarını sürekli araştırarak, yatırım ve satın alma fırsatlarını değerlendiriyor. Koç, tarihinin en büyük organik yatırım döneminden geçiyor Koç Holding CEO su, Türkiye nin dış tasarruflara ihtiyacını ve dolayısıyla global piyasalardaki inişçıkışlara duyarlılığını azaltmak için, yurtiçi tasarrufları ve üretimde yerli girdi kullanımını artırmanın önemine işaret ediyor. Bu konunun hükümetimizin de temel önceliği olduğunu görüyor ve bundan mutluluk duyuyorum diyen Durak, Ar-Ge ye yatırımların artması için verilen teşviklerin de çok önemli olduğuna vurgu yapıyor. Durak, Koç Holding in yeni yatırımları ile ilgili şu bilgileri veriyor: Topluluk olarak tarihimizin en büyük organik yatırım döneminden geçiyoruz. 2014 yılında tamamlanmasını planladığımız çok önemli yatırımlar var. Bunların başında Tüpraş ın Fuel-Oil BEYSAD 6

Dönüşüm projesi geliyor. 2.7 milyar dolar maliyete sahip bu projenin yıl sonunda devreye girmesi hedefleniyor. Ford Otosan da geçtiğimiz yıl devreye alınan Transit Custom dan sonra, 2014 ün ilk yarısında Yeni Transit ile yeni hafif ticari araç Courier pazara sunulacak. Tofaş ın ABD ye ihraç edilecek Doblo projesi ve facelift yatırımları bu sene devreye alınacak. 2015 in son aylarında üretimi planlanan ve 520 milyon dolar yatırım öngörülen yeni otomobil projesi kapsamında çalışmalar, önümüzdeki yıl hız kazanacak. Türk Traktör ün 50 bin kapasiteli yeni fabrika inşaatı Adapazarı Erenler de devam ediyor, Haziran 2014 de açılışını hedefliyoruz. Dayanıklı Tüketimde de Ar-Ge, yeni ürün ve kapasite yatırımlarımız devam ediyor. Arçelik en son Romanya beyaz eşya pazarındaki markası Arctic in Gaesti fabrikasındaki yeni üretim bandının açılışının gerçekleştirdi. AHMET ZORLU'YA "YILIN İŞ ADAMI" ÖDÜLÜ Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Kulübü tarafından yapılan anketle Yılın İş Adamı ödülüne layık görüldü. Zorlu Holding açıklamasına göre, Yılın İş Kadını ödülünün sahibi ise Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer oldu. Ahmet Zorlu, Boğaziçi Üniversitesi nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada çalışmalarının Türkiye nin geleceği olan öğrenciler tarafından takdir edilmesinden mutluluk duyduğunu ifade ederek, Zorlu Grubu olarak tekstil, beyaz eşya, elektronik, enerji, savunma, gayrimenkul ve maden sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. Ülkemizde daima öncü işlere imza atıyor, ülkemizi yurt dışında da gururla, başarıyla temsil ediyoruz. 60 yıldır, ülkem, işim, ailem bakış açısıyla gerçekleştirdiğimiz projelerle elde ettiğimiz başarıların, bugünkü gibi aldığımız ödüllerle taçlanması bize ayrı bir güç ve gurur veriyor dedi. Zorlu Grubu nun başarı öyküsüne değinerek, gençlere tavsiyelerde de bulunan Ahmet Zorlu, öğrencilere Hayallerinizden vazgeçmeden azim ve kararlılıkla çalışın mesajı verdi. BOSCH TERMOTEKNİK, MANİSA DA BU YIL 600 BİN KOMBİ ÜRETİMİYLE REKOR KIRDI Enerji verimli ısıtma soğutma sistemleri ve sıcak su çözümlerinde Avrupa nın en büyük tedarikçilerinden Bosch Termoteknik, Manisa da bulunan fabrikasından Avrupa, Kafkaslar, Ortadoğu, Körfez Bölgesi, Latin Amerika ve Uzak Doğu daki toplam 34 ülkeye ısıtma çözümleri sunuyor. Ar-Ge yatırımları ile öne çıkan ve üretiminin yüzde 70 ini ihraç eden Bosch Termoteknik Türkiye, 2013 ü, 2012 de kırdığı 500 bin kombi üretim rekorunu geçerek 600 bin kombi üretimi ile kapatacak. Bosch Termoteknik, orta vadede üretimini ikiye katlamayı hedefliyor. Manisa fabrikasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Bosch Termoteknik Türkiye Ticari Genel Müdürü Akın Kazak, gündemdeki en önemli konunun enerji tasarruflu ürünler olduğunu belirterek Son 40 yılda dünya çapında enerji ihtiyacı 71 milyar kwh den 144,5 milyar kwh ye çıktı, yani yüzde 100 artış gösterdi. Değerlere göz attığımızda, dünya çapındaki enerji tüketiminin yüzde 47 sinin ısıtma nedeniyle gerçekleştiği görülüyor. Bu noktada çevre dostu işletme ve ürünlerin önemi her geçen gün artıyor. Bosch Termoteknik in öncelik verdiği konuların başında da enerji verimliliği geliyor dedi. Türkiye genelinde binin üzerinde, Manisa Fabrikası nda ise 870 çalışanı bulunan Bosch Termoteknik Türkiye, duvar tipi kombiler, yer tipi kazanlar, sıcak su, ısı pompaları, havalandırma iklimlendirme ve ticari ürünler olmak üzere altı işkolunda faaliyet gösteriyor. 109 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteren Manisa Fabrikası nda ise duvar tipi kombi ve komponentleriyle ısı pompaları üretimi yapılıyor. Hem sıcak su, hem de ısınma ihtiyacını karşılayan BEYSAD 7

24 cihaz ailesi için 800 ün üzerinde tipte üretim gerçekleştirilen Manisa Fabrikası nda ayrıca, bakır, paslanmaz ve plakalı eşanjörlerle 2 bin çeşidin üzerinde bakır boru üretiliyor. 2012 de 308 milyon euro cirosu bulunan Bosch Termoteknik Türkiye nin üretiminin yüzde 46 sını konvansiyonel, yüzde 54 ünü ise yoğuşmalı cihazlar oluşturuyor. Fabrikaya son beş yılda 32 milyon euroluk yatırım yapıldı. 3 yılda 14.3 milyon euroluk Ar-Ge Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası, üretimin yanı sıra, ürün tasarımı ve geliştirme ile de ön plana çıkıyor. 70 den fazla mühendis ve teknisyenden oluşan ekibin çalıştığı Manisa Ar-Ge Merkezi nde son üç yıl içerisinde 14.3 milyon euroluk Ar-Ge harcaması yapıldı. Merkeze yapılan yatırımın önümüzdeki iki yılda 10 milyon euroyu aşması bekleniyor. Bosch sistemi içerisinde konvansiyonel tip kombi geliştirme yetkinlik merkezi ve geliştirme testleri yetkinlik merkezi bulunan merkezin, toplam 16 patent başvurusu bulunuyor. ASSAN ALÜMİNYUM, YETKİLİ SATICILARIYLA YENİ YILI KARŞILADI Assan Alüminyum bir BEYSAD üyesidir. Assan Alüminyum, 2013 ün son yetkili satıcı iş ortakları toplantısını Sapanca da düzenledi. Genel Müdür Remzi Örnek, geçtiğimiz 3 yılda ortalama yüzde 10,3 büyüme kaydettiklerini ve bu istikrarlı tabloda yetkili satıcı iş ortaklarının büyük payı bulunduğunu söyledi. Türk alüminyum sektörünün lider kuruluşu Assan Alüminyum, 5-6 Aralık tarihlerinde Güral Sapanca Oteli nde düzenlediği toplantıda yetkili satıcı iş ortaklarıyla bir araya geldi. 2013 yılının değerlendirildiği ve 2014 yılına yönelik hedeflerin paylaşıldığı toplantıya 20 yetkili satıcı katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Assan Alüminyum Genel Müdürü Remzi Örnek, 1992 yılından bu yana yetkili satıcı iş ortaklarıyla birlikte hızlı ve istikrarlı bir büyüme kaydettiklerini belirterek, Ortalama büyüme oranlarımız 1992-2013 arasında yüzde 16,6, 2000-2013 arasında ise yüzde 10,3 olarak gerçekleşti. Bu istikrarlı çizgiyi uzun yıllardır devam eden kalite odaklı hizmet anlayışımıza borçluyuz. Assan Alüminyum olarak, ürün ve süreç kalitemizi iyileştirmek, kalite sistemlerimiz sayesinde küresel tedarik zincirlerinin güvenilir bir halkası olmak ve kaynaklarımızı müşterimizin ihtiyaçlarına en etkin şekilde yönlendirmek için çalışıyoruz dedi. Örnek in ardından sözü alan Assan Alüminyum Boyalı Ürünler Direktörü Arın Demir, boyalı hattının özellikleri ve boyalı alüminyum satışları hakkında bilgi verdi. Dakikada 120 metre boyama kapasitesiyle Türkiye nin en hızlı boyalı hattını kurduklarını söyleyen Demir, şöyle konuştu: Yılda 60 bin ton alüminyum veya 200 bin ton çelik boyayabiliyoruz. 2013 yılında 8 bin 200 ton boyalı alüminyum satışımız oldu. 2014 hedefimiz bu rakamı yaklaşık iki katına çıkararak 14 bin ton boyalı alüminyum satmak. İhracat rakamlarımıza baktığımızda, 2013 yılında satışlarımızın yüzde 32 sini dış piyasaya yaptığımızı görüyoruz. 2014 te ihracat oranımızı yüzde 45 e çıkarmayı hedefliyoruz. Toplantının bir diğer sunumunu ise Assan Alüminyum Satış Direktörü Göksal Güngör yaptı. Assan Alüminyum un yılda 175 bin ton bobin ve levha, 75 bin ton folyo üretme kapasitesine sahip olduğunu belirten Güngör, bobin ve levha alanında en fazla satışı yüzde 53 ile inşaat ve distribütör sektörüne yaptıklarını, folyo alanında ise en yüksek payı yüzde 32 ile mutfak folyosunun aldığını ifade etti. Assan Alüminyum un ihracat yaptığı ülkelere de değinen Güngör, En fazla ihracatı yaklaşık 32 bin tonla Almanya ya yapıyoruz. Onu İngiltere, Fransa, İtalya, Polonya, Hollanda, İsviçre, İspanya, Avusturya ve Belçika izliyor dedi. Güngör, Assan Alüminyum un 2013 yılında toplam 215 bin ton civarında satış gerçekleştirdiğini, 2014 yılı için yaklaşık 226 bin tonluk satış hedeflediğini söyledi. Güngör ün ardından Assan Alüminyum adına son sunumu yapan İnşaat Distribütör Satış Yöneticisi Tokay Yazıcı ise 2013 yılında da Assan Alüminyum un çalışma kriterlerine uygun firmalarla BEYSAD 8

yollarına devam ettiklerini, yetkili satıcı iş ortaklarıyla birlikte hedeflerle yönetim bakış açısına uygun bir şekilde geleceği planlamayı sürdüreceklerini belirtti. Yazıcı şöyle devam etti: Yetkili satıcı iş ortaklarımızla birlikte 2013 yılında 4 bin 500 ton daha fazla satış yapmayı hedeflemiştik. Bu rakamı 5 bin 280 ton olarak gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Yine, tabaka levhada yüzde 65, izolasyon ve cami rulosunda yüzde 60 olan 2013 yılı satış hedefimizi tutturmuş olmak da bizim için geleceğe yönelik önemli bir motivasyon kaynağı. 2014 hedefimiz ise birlikte 5 bin ton daha fazla satış yapmak. Assan Alüminyum Yetkili Satıcı İş Ortakları Toplantısı na Turkishtime Genel Yayın Yönetmeni Volkan Akı da konuk konuşmacı olarak katıldı. Akı, Yeni Bir Dünyaya Doğru: Geleceğin Şirketi konulu sunumunda, yaşam ve iş döngüsü, uyum ve bütünlük, dijital ve sosyal trendler, yeni tüketici profili, değişimle birlikte hareket olgusu ve rekabet gibi konulara değinirken, geleceğin şirketinin özelliklerini sosyal, akıllı, inovatif ve dijital olmak şeklinde sıraladı. Assan Alüminyum Yetkili Satıcı İş Ortakları Toplantısı, yoğun fikir alışverişlerinin yaşandığı bire bir görüşmeler ve çeşitli aktivitelerle devam etti. MESLEKİ EĞİTİMDE YÜKSEK GELİR BEKLENTİSİ ÖN PLANA ÇIKIYOR TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Araştırma Merkezi (SPM), mesleki eğitim yürüten kurs programına yönelik yaptığı analizde, işsizlerin iş bulma beklentisinin yüksek olduğu kurslarda dahi seçici davrandıklarını, olası iş taleplerine bağlı kurslara ilgi gösterilmeyebildiğini tespit etti. TOBB, TOBB- ETÜ ve Çalışma Bakanlığı tarafından uygulanan Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Beceri 10 mesleki eğitim programının iki yıllık sonuçlarını değerlendiren TOBB ETÜ SPM yüksek gelir getirilebileceği algısı bulunan işlere yoğun talep olurken, tarım-hayvancılık, gıda ve içecek ile madencilik sektörünün en az ilgi gösterilen işler olduğunu belirledi. TOBB ETÜ SPM Direktörü Prof. Dr. Serdar Sayan ın yürüttüğü çalışmada, iki yıl boyunca açılan kurslara katılan işsizlere yönelik veriler değerlendirildi. Elde edilen sonuçlara ilişkin hazırlanan Türkiye de Ara Eleman Arzı ve Talebinde Sektörel ve Bölgesel Dengesizlikler başlıklı çalışmada, en fazla ilgi gören kurslar olan Elektrik, elektronik, makine ve beyaz eşya sektöründe, belirtilen eleman ihtiyacının 2.1 katı sayıda işsiz açılan kursa başvurdu. Enerji üretimi ve işletme sektöründe firmaların eleman talebinin 1.7 katı, Otomotiv ve taşımacılık sektöründe 1.4 katı, inşaat ve çimento sektöründe 1.4 katı, ağaç ürünleri ve mobilya sektöründe de 1.1 katı kadar işsiz kurslara başvurdu. İşsizlerin meslek kursu için en çok tercih ettiği sektörler Sektör İşsizlerin kurs tercihi* Elektrik, elektronik, makine ve beyaz eşya 2.1 katı Enerji üretimi ve işletme 1.7 katı Otomotiv ve taşımacılık 1.4 katı İnşaat ve çimento 1.4 katı Ağaç ürünleri ve mobilya 1.1 katı İşsizlerin meslek kursu için daha az tercih ettiği sektörler Sektör İşsizlerin kurs tercihi Tarım ve hayvancılık 0.1 katı (yüzde 10) Gıda ve içecek 0.2 katı (yüzde 20) Madencilik 0.4 katı (yüzde 40) Tekstil ve hammaddeleri 0.7 katı (yüzde 70) Demir, çelik ve metal sanayisi 0.9 katı (yüzde 90) *Firmaların kurs görmüş eleman talebine göre BEYSAD 9

SAN-TEZ LE 735 PROJEYE DESTEK Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya koyduğu Sanayi Tezleri Projesi (San-Tez) Destek Programı kapsamında 735 proje destekleme kapsamına alındı. 735 projenin toplam bedeli 244 milyon 677 bin lirayı bulurken, 83 milyon 509 bin lirası bakanlık tarafından karşılanacak. San-Tez Programı na uygulamanın başladığı 2006 dan bu yana bin 926 başvuru yapıldı. Firmasını kuran girişimcilere 100 bin lira hibe destek veriliyor. www.beysad.org.tr BEYSAD 10