BÖLÜM 16: PARA ARZI Bu bölümde para arzı üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda para arzının tanımı-para arzının hangi unsurlardan oluştuğu, bankaların para yaratması, para çarpanı ve para arzının belirleyicileri incelenecektir. 16.1 PARA ARZININ UNSURLARI Para arzı, bir ekonomide dolaşımda mevcut olan para miktarıdır. Paranın hangi mali varlıkları kapsayacağı ve dolayısıyla nasıl ölçüleceği, paranın değişim ve değer biriktirme fonksiyonları dikkate alınarak belirlenir: Para, merkez bankası tarafından basılan kağıt parayı (banknot) ve Darphane tarafından basılan ufak madeni parayı kapsar. Kağıt para ile ufak madeni paranın toplamına nakit denilir ve itibari para, nakdi (kişilerin cüzdanlarındaki-kasalarındaki kağıt ve madeni parayı, dolaşımdaki parayı) kapsamaktadır. Serveti oluşturan mali varlıklardan bir tanesi, vadesiz mevduattır ve bu mali varlığında nakit gibi bir faiz getirisi yoktur. Vadesiz mevduat sahibinin bankaya ihbarda bulunmaksızın hesabına çek yazarak ödeme yapması mümkündür. Dolayısıyla nakit gibi vadesiz mevduat da aslında bir mübadele aracıdır. İktisatçılar nakit, vadesiz mevduat ve benzeri çek yazılabilir mevduatlardan oluşan parayı, işlemler parası veya kısaca M1 diye nitelendirirler: M1 = Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat (16.1) M1 harcamalarda derhal kullanılabilen bir mali varlıktır. Modern ekonomiler de harcamaların büyük bir kısmı M1 ile yapılır. Bir mali varlığın mübadele aracına dönüşme kolaylığına ve hızına likidite denir. M1 kapsamında yer alan mali varlıklar, en likit ( tam likit) varlıklardır, Vadeli mevduat ise daha az likittir. Vadeli mevduat, nakit veya vadesiz mevduat gibi istenilen anda mübadele aracı olarak kullanılamaz. Fakat belirli bir maliyete (faiz kaybı) ve gecikmeye katlanarak vadesiz mevduata veya nakde dönüştürülebilir. İktisatçılar vadesiz mevduata dönüştürülebilen vadeli mevduat ve benzeri daha az likit varlıklara, para benzerleri derler ve M1 (işlemler parası) ile para benzerleri toplamını da M2 diye nitelendirirler:
M1 M2 = Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat+ Vadeli Mevduat ve Benzeri (Daha Az Likit) Varlıklar (16.2) M2 = M1 + Para Benzerleri (16.3) M3 = M2+Repo+Para Piyasası Fonları (16.4) M1, M2, M3 http://evds.tcmb.gov.tr/cbt.html 16.2 BANKALARIN PARA YARATMASI Fiat para, hem nakit parayı hem de vadesiz mevduatı kapsar. Bu nedenle bankalardaki vadesiz mevduat miktarı değişince, dolaşımdaki para miktarı da, kısaca para arzı da değişir. Ayrıca, bankalar kendilerine yatırılan vadesiz mevduat hesapları karşılığında yeni vadesiz mevduat yaratma imkânına sahiptirler. Bu iki husus birlikte ele alınırsa, bankaların para arzını etkiledikleri sonucuna ulaşılır. Peki, bankalar para arzını nasıl etkilerler? Ahmet Bey'in yastığının altında sakladığı 100 lirayı A bankasındaki vadesiz mevduat hesabına yatırdığı ve bankaların merkez bankasında muhafaza ettikleri paraya fiili rezervler, kısaca rezervler (R) denildiği hesaba katılırsa, Ahmet Bey A bankasına 100 TL tutarında bir vadesiz mevduat hesabı açtırınca bankacılık sisteminde rezervler 100 TL artmış olur (ΔR = 100 TL). Bu artışa konu olan A bankası kendisine yatırılan 100 TL tutarındaki vadesiz mevduatı iki farklı biçimde değerlendirilebilir: Banka kendisine yatırılan 100 TL'yi geri çekilene kadar kasasında muhafaza edebilir. Banka kendisine yatırılan 100 TL'yi geri çekilene kadar belirli bir faiz haddi üzerinden isteyenlere borç-kredi olarak verebilir. Bankalar kâr etmeyi amaçlayan kuruluşlar olduklarından, A bankası söz konusu iki alternatiften kendisine faiz geliri sağlayan ikinci alternatifi tercih eder. Bankalar vadesiz mevduatı isteyenlere kredi olarak vermeyi tercih etmekle beraber, vadesiz mevduatın merkez bankası tarafından tespit edilen belirli bir bölümünü, mevduat sahiplerinin nakit taleplerini karşılamak ve merkez bankasının para arzını kontrol etmesini kolaylaştırmak amacıyla merkez bankasında muhafaza etmek zorundadırlar. Vadesiz mevduatın bankalar tarafından merkez bankasında muhafaza edilmek zorunda olunan bölümüne, gerekli rezervler (RR) veya zorunlu karşılıklar denir.
Gerekli rezervlerin (kanuni/zorunlu karşılıkların) vadesiz mevduata oranına gerekli rezerv oranı (rd) veya zorunlu karşılık oranı denir: Gerekli Rezerv Oranı (rd)=gerekli Rezervler/Vadesiz Mevduat Örnek: A bankasının 100 TL tutarındaki vadesiz mevduatın 10 TL tutarındaki bölümünü merkez bankasında muhafaza etmek zorunda olması gerekli rezerv oranının yüzde 10 olduğunu içerir: rd = 10 TL /100 TL = 0.10 Mevduatın zorunlu rezervleri aşan kısmına, fazla-serbest rezervler (ER) denir. Fazla rezervler bankanın mevduat karşılığında maksimum ne kadar borç verebileceğini gösterir. Örnek: Gerekli rezerv oranı % 10 iken kendisine 100 TL yatırılan A bankası için fazla rezervler 90 TL'dir. Yani, A bankası maksimum 90 TL borç verebilir. Örnek: A Bankasının Bilançosu Varlıklar(Alacaklar) (a) Yükümlülükler(Borçlar) Rezervler: Mevduatlar 100 TL Gerekli Rezervler 10 TL Fazla Rezervler 90 TL Toplam 100 TL (b) Gerekli Rezervler 10TL Krediler 90 TL Toplam 100 TL Mevduatlar 100 TL Tablo (a) bankanın fazla rezervlere sahip olduğu başlangıç durumu, Tablo (b) ise fazla rezervlerin sıfır olduğu (mevduatın gerekli rezervleri aşan kısmının borç verildiği) durumu yansıtmaktadır. Gerekli rezervler ve krediler A bankasının merkez bankasından ve kendisinden kredi alanlardan alacaklı olmasına yol açtığından, Tablo (b)'de gerekli rezervler (10 TL) ve krediler (90 TL) bilançonun varlıklar (alacaklar) kısmında yer almıştır. Kişilerin A bankasında vadesiz mevduat hesabı açtırmaları A bankasının kişilere borçlanmasına yol açtığından, Tablo (a) ve (b)'de vadesiz mevduat (100 TL) bilançonun yükümlülükler/borçlar kısmında yer almıştır.
Zorunlu rezerv oranının %10 olduğu bir ekonomide A bankasının kendisine yatırılan 100 lira tutarındaki vadesiz mevduatın 10 lirasını gerekli rezerv olarak ayırdıktan sonra geri kalan 90 lirasını finansman ihtiyacı olanlara borç vermesi, A bankasının finansman ihtiyacı olanlar adına 90 liralık bir vadesiz mevduat hesabı açması demektir. Yani, A bankasının bu 90 lirayı finansman ihtiyacı olanlara borç vermesi, A bankasının 90 lira tutarında bir vadesiz mevduat yaratması demektir. Bir başka deyişle, A bankasının kendisine yatırılan 100 lira tutarındaki vadesiz mevduatın 10 lirasını gerekli rezerv olarak ayırdıktan sonra geri kalan 90 lirasını finansman ihtiyacı olanlara borç vermesi, A bankasının başlangıçtaki fazla rezervlerine eşit miktarda bir para yaratması demektir. Bankacılık sisteminin rezervlerinde meydana gelen artış ΔR, zorunlu rezerv oranı rd ile gösterilirse vadesiz mevduatta meydana gelen toplam değişme (ΔD) ; ΔD = ΔR + ΔR(1- rd) = [1 + (1- rd)] ΔR ΔD = 100 TL + 100 TL (1-0.1) = [1 + (1-0.1)]100 TL ΔD = [1 + (0.90)] 100 TL= 190 TL Bu değişimin hareket noktasını kişilerin A bankasına 100 TL vadesiz mevduat hesabı açtırmaları oluşturduğundan, mevduatta toplam 190 TL tutarında bir artış meydana gelmesi, A bankasının 90 TL (190 TL -100 TL = 90 TL) mevduat yarattığı anlamına gelir. Aynı işlem, izleyen aşamalarda sistemdeki diğer bankalar için tekrarlandığında, tüm bankalar itibariyle vadesiz mevduatta meydana gelecek toplam değişme (AD): ΔD = [1 + (1 - rd) + (1 - rd) 2 + (1- rd) 3 + (1- rd) 4 +...+ (1- rd ) n-1 ] ΔR Böyle sınırsız bir geometrik dizinin toplamı: ΔD = [ 1/1 - (1 - rd) ] ΔR= (1/ rd ) ΔR Örnek: Dolayısıyla gerekli rezerv oranının % 10, bankacılık sisteminin rezervlerindeki artışın 100 TL olduğu yukarıdaki örnekte, vadesiz mevduatta meydana gelecek toplam artış: ΔD =(1/ rd ) ΔR = (1/0.1)100 TL = 10 (100 TL) = 1000 TL Bu değişimin hareket noktasını kişilerin A bankasına 100 liralık vadesiz mevduat hesabı açtırmaları oluşturduğundan, tüm bankalar itibariyle mevduatta 1000 TL tutarında bir artış meydana
gelmiş olması, bankacılık sisteminin 900 TL (1000 TL - 100 TL = 900 TL) (yeni) mevduat ve dolayısıyla da para yarattığı anlamına gelir. (l/rd) terimi, bankacılık sisteminin rezervlerinde başlangıçta meydana gelen belirli bir artışın, vadesiz mevduatta toplam ne kadarlık bir artışa yol açacağını gösterir ve kısaca mevduat çarpanı veya rezerv çarpanı diye nitelendirilir: (Mevduat) Rezerv Çarpanı = ΔD / ΔR = 1/rD Mevduat çarpanının değeri tanım gereği, gerekli rezerv oranına (rd) bağlıdır. Gerekli rezerv oranı ne kadar yüksek olursa ve dolayısıyla da bankalar rezervlerdeki artışın ne kadar düşük bir bölümünü borç olarak verirlerse, mevduat çarpanı o kadar küçük olur. Örnek: Gerekli mevduat oranı %10 iken mevduat çarpanının değeri: 1/0.1=10. Zorunlu mevduat oranı % 20 iken mevduat çarpanının değeri : 1/0.2 = 5. Mevduat çarpanı kavramının arkasındaki iktisadi mantık! 16.3 PARA ÇARPANI M1 = Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat Nakit MB tarafından basılıyor, Vadesiz mevduat ise, yukarıdaki açıklamalara göre, MB kontrolünde! Bu durumda M1 in, tamamen, MB tarafından belirlendiği söylenebilir mi? SÖYLENEMEZ: Merkez bankası vadesiz mevduat hacmini aslında tam olarak kontrol edemez. Bu durumun iki temel nedeni vardır: Bankacılık sisteminin rezervlerinde başlangıçta meydana gelen artış sonucu bankaların kişilere borç verdikleri meblağlar, bankalara tam olarak geri dönmez. Gerekli rezerv oranı yanında kişilerin nakit ile mevduat arasındaki tercihleri de vadesiz mevduat düzeyini etkiler: Vadesiz mevduat miktarı ve dolayısıyla para arzı merkez bankasının davranışları yanında kişilerin davranışlarına da bağlıdır. Bankalar rezervlerindeki artışın tümünü kredi olarak vermek istemeyebilirler veya rezervlerdeki artışın tümünü borç veremeyebilirler:
Bankalar gelecekte ekonomide bir daralma olacağını ve/veya müşterilerin verilen borçları ödemede zorlanacaklarını düşünebilirler. Firmalar gelecekte ekonomide bir daralma olacağını ve satışların düşeceğini düşünürlerse, faaliyetlerini daraltırlar ve bankalardan daha az kredi alırlar. Gerekli rezerv oranı yanında bankaların aşırı rezerv ile mevduat arasındaki tercihleri de vadesiz mevduat düzeyini etkiler: Vadesiz mevduat miktarını ve dolayısıyla da para arzını, merkez bankasının davranışları yanında, kişilerin davranışları gibi bankaların davranışları da etkiler. Merkez bankasının davranışlarının (rd), Kişilerin davranışlarının (kişilerin nakit ve mevduat arasındaki tercihlerinin, C/D oranı) ve Bankaların davranışlarının (bankaların aşırı rezerv ile mevduat arasındaki tercihlerinin, ER/D oranı) para arzı üzerindeki etkileri, C/D ve ER/D oranlarının sabit oldukları kabul edilerek belirlenebilir. Teknik bazı çıkarımlar sonucunda şu formül yazılabilir: M=(1+(C/D))/((RR/C/D+(ER/D))*M0 Formüldeki (1+(C/D))/((RR/C/D+(ER/D)) terimi parasal taban çarpanı veya kısaca para çarpanı, mm, olarak adlandırılır. Para çarpanı, parasal tabandaki (M0 =C + R) bir liralık bir değişmenin para arzında kendisinin kaç katı bir değişmeye yol açtığını gösterir. Örnek: para arzının M 1 = C + D = 1200 TL: dolaşımdaki nakdin C = 400 TL, vadesiz mevduatın D = 800 TL; gerekli rezerv oranının rd =RR/D = 0.10 ve aşırı rezervlerin 0.8 TL olduğu bir ekonomide, para çarpanının değeri mm = 2.50'dir: Dolaşımdaki nakit ile rezervlerin toplamına eşit olan parasal tabandaki 1 liralık bir değişme para arzında 2.50 liralık bir değişmeye yol açar : [1 + (C/D)] [1 + (400/800)] mm = ------------------------------ = -------------------------------------------- = M/M0 [(RR/D) + (C/D) + (ER/D)] [0.10 + (400/800) + (0.8/800)] m m=(l + 0.50)/(0.10+0.50+0.001) = 2.5
Parasal tabandaki bir liralık değişmenin para çarpanı vasıtasıyla para arzında kendisinden çok daha fazla bir değişmeye yol açmasından dolayı iktisatçılar parasal tabanı, yüksek güçlü para diye adlandırırlar. 16.4 PARA ARZININ BELİRLEYİCİLERİ Para arzını belirleyen iki temel unsur vardır: Para çarpanı, mm Parasal taban, M0 M= mm x M0 Bir ekonomide para çoğaltanı ve/veya parasal taban ne kadar büyük olursa, para arzı da o kadar büyük olur: M= M (mm, M0) Parasal taban ile para arzı arasındaki ilişki (M0 = C + R) eşitliği hesaba katılarak değerlendirilirse, dolaşımdaki nakit ve rezervler ile para arzı arasında aynı yönlü bir ilişki vardır. Dolaşımdaki nakit ve/veya rezervler artınca para arzı da artar: M = M (mm, C, R) mm para çarpanının değeri, (C/D oranına), (ER/D oranına) ve (rd=rr/d oranına) bağlı olarak değişir. Bu açıdan bakıldığında para arzı, kişilerin nakit-mevduat tercihleri, bankaların fazla rezervlermevduat tercihleri, merkez bankasının gerekli rezervler-mevduat tercihi ve parasal taban (Merkez Bankası parası) tarafından belirlenir: M = M (C/D, ER/D, RR/D, C, R ) C/D oranının değeri ne kadar yüksek olursa, ceteris paribus para çoğaltanının değeri de o kadar düşük olur. Örnek: Dolaşımdaki nakdin 400 TL yerine 600 TL olması ve nakit-vadesiz mevduat oranının 400 / 800 = 0.50 yerine 600 / 800 = 0.75 olması halinde, para çarpanının değeri 2.50'den 2.06 düzeyine düşer: mm = (l + 0.75)/(0.10 + 0.75 + 0.001) = 2.06 < 2.50 Dolaşımdaki nakit-vadesiz mevduat oranı ile para çarpanı arasında ceteris paribus ters yönlü bir ilişki olması, bu oranla ceteris paribus para arzı arasında da ters yönlü bir ilişki olması anlamına gelir: C/D oranı yükseldikçe, ceteris paribus para arzı azalır.
M = M (-C/D, ER/D, RR/D, C, R ) Nakit-vadesiz mevduat oranı yükseldiğinde, ceteris paribus, para arzının azalmasının nedeni, kişilerin bankaların kendilerine açtıkları mevduatın daha büyük bir kısmını nakit olarak tutmaları ve böylece bankaların daha az vadesiz mevduat (para) yaratmalarına yol açmasıdır. ER/D oranı ne kadar yüksek olursa, ceteris paribus para çoğaltanının değeri o kadar düşük olur. Örnek: Fazla rezervlerin 0.8 TL yerine 4 TL, böylece aşırı rezervler-vadesiz mevduat oranının 0.8/800 = 0.001 yerine 4/800 = 0.005 olması halinde, para çarpanının değeri 2.50'den 2.48 düzeyine düşer. mm = (l + 0.50)/(0.10 +0.50+ 0.005) = 2.48 < 2.50 Fazla rezervler-vadesiz mevduat oranı ile para çarpanı arasında ters yönlü bir ilişki olması, bu oranla para arzı arasında da ters yönlü bir ilişki olması anlamına gelir: ER/D oram yükseldikçe, ceteris paribus, para arzı azalır. M = M (-C/D, -ER/D, RR/D, C, R) (ER/D) oranı yükseldiğinde, ceteris paribus, para arzının azalmasının nedeni, bankaların rezervlerdeki artışın daha büyük bir kısmını nakit olarak tutmak zorunda kalmaları ve bunun da bankaların daha az vadesiz mevduat (para) yaratmalarına yol açmasıdır. RR/D gerekli rezerv oranı ne kadar yüksek olursa, ceteris paribus para çoğaltammn değeri o kadar düşük olur. Örnek: Gerekli rezerv oranının % 10 yerine % 15 olması halinde, para çarpanının değeri 2.50'den 2.30 düzeyine düşer. mm = (l + 0.50)/(0.15 + 0.50 + 0.001) = 2.30 < 2.50 Gerekli rezervler-vadesiz mevduat oranı veya kısaca gerekli rezervler oranı ile para çarpanı arasında ters yönlü bir ilişki olması, gerekli rezervler oranı ile para arzı arasında da ters yönlü bir ilişki olması anlamına gelir: rd = RR/D oranı yükseldikçe, ceteris paribus para arzı azalır. M = M (-C/D, -ER/D, -RR/D, C, R ) Yukarıdaki denkleme göre, para arzını belirleyen üç karar birimi vardır:
C (nakit), R (rezervler) ve RR/D (gerekli rezerv oranı) değişkenlerini belirleyen merkez bankasıdır. C/D (nakit-mevduat oranı) değişkenini belirleyen kişilerdir. ER/D (fazla rezerv-mevduat oranı) değişkenini belirleyen bankalardır. Bankaların kendilerine yatırılan mevduatın gerekli rezervler ayrıldıktan sonra kalan kısmının tümünü müşterilerine kredi olarak borç vermemeleri halinde söz konusu olan fazla rezerv miktarının (ER/D), (kredi) faiz haddi ile ters yönlü değiştiği; (kredi) faiz haddi yükseldikçe fazla rezerv tutmanın fırsat maliyetinin yükseldiği ve dolayısıyla da bankaların daha az fazla rezerv tutmak isteyecekleri düşünülebilir. Bu değerlendirme, ER/D oranının faiz haddi ile ters yönlü değiştiği anlamına gelir. Para arzı faiz haddi ile aynı yönde değişir: i faiz haddi yükselince ER/D fazla rezerv-mevduat oranı düşer ve böylece (mm para çarpanı üzerinden) para arzı artar. Para arzının faiz haddinden etkilenmesine, faiz içselliği denir. Şekilde, para arzını temsil eden doğrunun dik olmaması, faiz içselliğini yansıtır. Şekil 16.1: Faiz İçselliği i M/P