DENGÊ KURDÎSTAN Pûflper-Tîrmeh-Gelawêj/Haziran-Temmuz-A ustos 2004 Hejmar/Say : 11 Biha/Fiyat : 1 Milyon TL



Benzer belgeler
DENGÊ KURDÎSTAN Pûflper-Tîrmeh-Gelawêj/Haziran-Temmuz-A ustos 2004 Özgür Bir Ülke, Onurlu Bir Yaflam çin!

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

Yeniflemeyen Zarlar B:

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

TOPLUMSAL ETK NL KLER

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

STRATEJ K V ZYON BELGES

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Ard fl k Say lar n Toplam

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Koçun Kendisini De erlendirmesi çin Kontrol Listesi

Dördüncü K s m: Gerçel Say lar Yap s

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

mayan, kimileyin aç klay c, kimileyin biraz daha ileri seviyede ve daha ilgili ve merakl ö renci için yaz lm fl olan di er bölümlerin bafl na 3A, 4C

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

yaz -tura at yor. Yaz gelirse birinci oyuncu, tura gelirse ikinci oyuncu kazanacak. Birinci oyuncu oyunun bafl nda ortaya 1 lira koyuyor.

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl

Cümlede Anlam İlişkileri

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Bir tavla maç 5 te biter. Yani 5 oyun kazanan ilk oyuncu

6 MADDE VE ÖZELL KLER

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

PALANDÖKEN'E KATKILARIM

Endüstri 4.0. nsanl n Gelece i. Tümüyle bilgisayar

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (Yard mc tercüme metin) YAT 1/11/85. Bu sigorta ngiliz Yasa ve Uygulamas na ba l d r.

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

KAMU YARARI ADINA HALKA, HALK ADINA KAMUYA SALDIRILMASINA N VERMEYECE Z.

DEPREM ANI

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

Seramik nedir? alfabesi 6

YÖNET M KURULU RAPORU

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yanlış Anlaşılan Faizci

SOLAREKS. Firma Hakkında SOLAREKS

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Rastgele Bir Say Seçme ya da Olas l k Nedir

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

Transkript:

Özgür Bir Ülke, Onurlu Bir Yaflam çin! Karkerê Hemû Welatan û Gelê Bîndest Yêkbin!.. DENGÊ KURDÎSTAN Pûflper-Tîrmeh-Gelawêj/Haziran-Temmuz-A ustos 2004 Hejmar/Say : 11 Biha/Fiyat : 1 Milyon TL MLKP Kürdistan Örgütü Yay n Organ SERN VÎS DENGÊ WELAT Emperyalist barbarl k Irak ta dünya halklar na bir kez daha gerçek yüzünü gösterdi. Ebu Gureyb hapishanesinden foto raf karelerine yans yanlar, onlar n özgürlüklerinin, demokrasilerinin ne anlama geldi inin göstergesidir. Emperyalist kapitalizm, savafl, açl k, y k m ve zulüm demektir. flgaller, tecavüzler, katliamlar ve afla l k esaret onlar n ideolojileri, ahlaklar ve eylemleridir. Kapitalizm barbarl kt r. Amerikan- ngiliz ve srail koalisyonu Irak ta, Filistin de emperyalist barbarl n pratik uygulamalar n n mimarl n yap yorlar. Ayn kaynaktan besleniyor hepsi. Avrupa Birli i ülkeleri de, t pk Amerika ve iflbirlikçileri gibi bu suçun orta, destekçisidir. Farklar bu ifli biraz daha kibar yapmalar, kan emerken eldiven kullanmalar d r. Hepsine lanet olsun! Dünya halklar her zamankinden daha fazla sosyalizme, eflit, özgür ve onurlu bir yaflama ihtiyaç duyuyor. Hayat n gerçekleri, insanl a barbarl k ya da sosyalizmden baflka seçenek b rakm yor. Yeni bir dünya aray fl için, sosyalizmin bayra daha da yükselmek zorunda. Eylemi, söylemi ve hayalleriyle insanl k sosyalizme daha yak n bu gün. nsanl k sosyalizme daha muhtaç. Dünyay Sosyalizm Kurtaracak! Baflka yolu yok. 5 Faflist sömürgecilik, onbinlerce askerin kat ld sald r larla Kürt da lar ndaki gerillay imhaya yöneldi. Dersim den Amed e, Serhad dan Botan a kadar bir çok bölgede, korucu çeteleri, kelle avc lar ve baflka illerden takviye edilen askerlerle sürdürülen sald r lar art k gerilla cephesinden de karfl l k buluyor. Gerilla kendini savunuyor. Befl y ld r tek tarafl sürdürülen ateflkesi sona erdirdi ini aç klayan HPG, sömürgeci sald r lara yan t veriyor. 5 y l içinde 500 gerillan n yaflam n yitirdi i ateflkes süreci nin sona erdirilmesi meflru bir karard r. Bundan sonraki ölümlerin sorumlusu da yine sömürgeciliktir. Halk n ve gerillan n kendini savunmas ndan daha do al ne olabilir ki? Bunu görmezden gelen ve gerillay yeniden ateflkes e ça ran anlay fllar sömürgecili in ekme ine ya sürer. Operasyonlar n durdurulmas ve gerillan n taleplerinin kabul edilmesi için, bask yap lacak merkez sömürgeci devlet ve kurumlar d r. Ateflkes ça r s n n muhatab gerilla de ildir. Bar fl çin Özgürlük...2 Hepimiz nsan z!...5 Devrimci Duyarl l k...9 Tecrit ve Partili Ortam...14 5 DEP'li vekiller AB'den müzakere tarihi almak, halk m z aldatmak gibi amaçlarla tahliyelerine k sa bir süre kala serbest b rak ld lar. Alanlar yüzbinler olup dolduran halk m z, onlar flahs nda ulusal özgürlük mücadelesini selamlad. Sömürgecili in "bir bölen" misyonu yüklemeye çal flt, bu tür hesaplar yapt vekiller, alanlarda Öcalan posterleri ve ulusal sembollerle karfl land. Halk m z, sömürgecili i böyle yan tlad. TRT'de yar m saatlik Kürtçe yay nla ayn döneme gelen bu geliflme, medyan n ve baz çevrelerin yo un ablukas yla birlikte ele al nd nda sömürgecili in saflarda bir bölünme yaratma amac nda oldu u rahatl kla görülebilir. Kuflatma bölme amaçl d r. "PKK'yi k nay n, aran za mesafe koyun" gibi telkinler, çok çeflitli biçimlerde dayat l yor. Bu oyuna gelinmemeli, de erlere ba l l kla bofla ç kart lmal d r. Partinin Gücü...16 Düflkünlefltirmeye Karfl Zor...21 Parti smi Her Yere...24 Okuduklar m z: Kamo...27

SERN VÎS Bar fl için Özgürlük! HPG'nin yaklafl k befl y ld r tek tarafl olarak sürdürülen ateflkes karar n "meflru savunma temelinde kald rd k" aç klamas ndan ve aylard r sömürgecili in sürdürdü ü sald r operasyonlar na yan t vermesinden sonra ortal k "kar flt ". Aylard r, Kürdistan da lar nda binlerce asker ve korucu taraf ndan yap lan sald r lar, "ateflkes süreci"nde hayat n kaybeden 500'ü aflk n gerillay, ulusal hareketin yanl fl da olsa tek tarafl olarak att uzlaflma ad mlar n, devletin yeni imha yönelimlerini görmezden gelenler birden bire ortal a ç k p, "terör yeniden hortluyor" demeye, gerillan n kendini savunmas na karfl ç kmaya bafllad lar. Onlara göre gerilla ya epeyce bir zamand r yapt gibi "s n rlar n ötesinde" kalarak emperyalist ABD ve iflbirlikçilerinin hedefi olmal ya da, bafl n, sömürgecilerin kesmesi için onlara uzatmal... Teslimiyet ve ölümden baflka önerdikleri bir yol yok. ABD'ye Irak ve Ortado u batakl na girme rüflvetiyle gerillay imhay dayatanlar, Güney'den Kuzey'e geçmeye çal flan gerillaya sald r üstüne sald r yapanlar, gerillan n hakl kurflunlar na hedef olmaya bafllay nca, bütün kurum ve mekanizmalar yla harekete geçtiler. Televizyonlar, gazeteler, yorumcular, bir tak m sivil toplumcular ve onlarla iflbirli ine her zaman haz r Kürt liberal ve reformistleriyle birlikte "huzur ortam n n bozulmas ndan", "AB reformlar n n sekteye u ramas ndan" dem vurmaya bafllad lar. Oysa o huzur ortam dedikleri süreçte, 500 gerilla flehit düflmüfl, yüzlerce insan tutuklan p hapislere konulmufl, F tiplerine D tipleri eklenmifl, kay plar, iflkenceler ve hak gasplar sürmüfl, kad nlar m z kaç r l p rzlar na geçilmifl, gençlerimiz sokaklarda dövülmüfl, köyler boflalt lmaya, dönmek isteyenler engellenmeye devam etmifl, dilimiz, kültürümüz, kimli imiz yasaklanm fl, yoksulluk ve açl k bütün bir halk n maruz kald bir felaket halini alm fl, düflkünlefltirme sald r lar yla genç kad n ve erkeklerimiz yozlaflt r lm flt r. Bozuldu dedikleri birkaç zengin Kürt'ün, baz iflbirlikçilerin ve düzen içi reformistlerin huzurudur. Yoksa Kürdistan' n ço unlu u için her hangi bir huzur zaten söz konusu de ildir. Bu nedenle kim ki böylesi bir "huzur"dan söz ediyorsa onun ç karlar zarar görmüfltür. Kürt halk n n gerçek bir huzura ihtiyac elbette var. Bunun için sömürgecili in Kürdistan'dan bütün kurumlar yla defolmas gerekmektedir. Sömürgecili in ve onun her türlü kurumunun hüküm sürdü ü bir yerde huzur olmaz. "Olur" diyen kendini kand r r. Kürt halk n n huzuru için, sömürgecili e yüklenmenin, ona geri ad mlar bireylerden bahsediyoruz ve onun yans malar n içsellefltiren durumu ezilenlerinkinden pek de farkl de ildir. E er onu özgürlefltirmek istiyorsak ve hem kendini hem de yeninin yükselmesini sa layacak devrimci kifliyi yaratmak istiyorsak ona nesne muamelesi yapan her türlü (kimden gelirse gelsin) iliflkiyi reddetmek yer gerekir. Çünkü özgürleflme/özgünleflme; kendini var edebilme, ne ona ne de ezilenlere arma an edilecek bir fley de ildir. Bu, onlar n özgürleflme mücadelesine tamamen özne olarak kat lmalar n n ürünü olacakt r. Aksi bir tutum yani nesneleflmek, kendini yeniden üreten bir pratik olur bu da ne devrimcidir ne de özgürlefltirici. Kopufl prati ine yönlendirilmifl insanlar, yeni bir dünyan n kurucular, yap c lar olarak görmek cesaret ama daha çok onlara güven ister. Bu insanlar "olma" sürecindeki, bitmemifl, yetkinleflmemifl ve bu yüzden de yarat c varl klar olarak görebilmek onlara güvenmekle ilgilidir. fl verirken de, beklenti kurarken de böyledir. Böylesi insanlarla kurulan iliflkinin içeri i "onlarla diyalog kurmak ve içinde bulunduklar durumu en net haliyle aktarabilmek" olmal d r. Bunun ön flart ise onlara inanmak ve asl nda en önemli gücün kendilerinde oldu unun (ezenlerinin yapt klar n n tersine) kavratmakt r. Diyalekti i unutmayal m, özgürlü ün ancak kendi edimiyle gerekçeleflebilece ini kavrayan birey, onun zorunlulu unu alg lay p sorumlulu unu yüklendikçe yerleflik, düzen davran fllar ndan uzaklafl p yeniyi yaratman n öncüsü, öznesi haline gelebilecektir. Evet, yeni insanlar n e itiminde konumu, yetene i, ifl kategorisi ne olursa olsun, herkesin diyalektik materyalizmi içsellefltirebilmesini sa layabilmeliyiz. Gerçektende ustalar n yap tlar n inceledi imizde onlar n diyalekti i nas l ustaca kullanabildiklerini ve onlar usta yapan fleyin bu oldu unu görebilirsiniz. Sosyalizmin keflif kolu olan devrim savaflç lar için de bu böyledir. Gerçekten de ML'yi yaratan fley, içinde bulunduklar süreci bütün iç ba lant lar yla, çeliflkileriyle, dönüflüm yasalar yla irdeleme ve eyleme dökme prati idir. flin burada sorunun bir aya n n felsefe çal flmas na gelip dayand n söyleyebiliriz. Ve daha flimdiden felsefe ö renmek ve ö retmek zor ifltir, ya da edindi imiz izlenimlerden aktarabilece imiz gibi felsefe konusunda yetenekli oldu um söylenemez ve felsefe benim iflim de il diyenleri duyar gibiyiz. Aksine flunu iddia edebiliriz ki "Düflünebilen her canl felsefe ö renmeye ve ö retmeye muktedir ve yeteneklidir". Yaz n n bafl nda Marx dan ald m z al nt da oldu u gibi "her fleyi durup dinlenmeden ö renmek, istek ve eylemi bizden uzaklaflt ran uyuflukluktan sak nmak" düflüncesini kendimize k lavuz edindi imizde baflaramayaca m z hiçbir fleyin olmad n ve asl nda böyle yaflamam z gerekti ini görürüz. Tam da burada Georges Politzer'in ö rencilerinin felsefenin temel ilkeleri kitab nda geçen bir sözü daha bir anlam kazan yor. "E er kudreti bilinmiyorsa istemek bir sözden ibarettir". Sözden ibaret olmayan eylemli de iflim süreçlerinin mimarlar olal m... De iflelim de ifltirelim. BAHOZ 2 31

MEKTUPLAR...MEKTUPLAR... YEN NSAN VE KOPUfiMAK ÜZER NE Ruhuma gerekli olan dinginlik içinde gerçeklefltiriyorum, Rahattan ve dinlenmekten hep mücadeleye do ru kofluyorum. Tanr lar n bahfletti i her fleyi fethetmeyi, bilim dünyas n cesaretle Keflfetmeyi, fliirde ve sanatta ustal m ortaya koymay isterdim. Her fleyi durup dinlenmeden ö renmek, istek ve eylemi bizden uzaklaflt ran Uyuflukluktan sak nmak, k s r düflüncelerle kokuflup gitmemek ve Boyunduruk alt nda afla l k biçimde e ilmemek yüreklili ini göstermek gerekir, Çünkü bizi harekete geçiren daima arzu ve umuttur. (KARL MARX) Tarihin çark n döndüren fley her ne kadar üretim araçlar n n ve üretici güçlerin geliflimi olsa da en büyük rol etkin ve yetkinleflebilen bireyindir. Ve her toplumsal geliflim evresi -e er nihai sonuca eriflebilmiflse- bunu olgunlaflm fl koflullara yap lan iradi müdahalelere ve buna uyan düflensel ön haz rl klar prati ine borçludur. Bu yüzden, devrimci önderli in olmazsa olmazlar ndan biri de, düflünsel ön haz rl k prati ini güncellefltirecek yetkin kadrolar n yaratabilmesidir. Yetkin kadro yetifltirme ifli; tamamen özgürleflmifl, kendini üretebilen ve yeninin yükselebilmesi için uygun koflullar haz rlayan diyalektikçi kifliyi (devrim iflçisini) yaratabilme iflidir. Ve bu ancak, kadronun tamamen kendi eylemiyle kazanmas gereken bir pratik biçimidir. " Özgürlük zorunlulu un kavranmas d r" demiflti Engels. Evet, özgürlük zorunlulu un kavranmas oldu u kadar, içinde bulunulan durumun kavranmas ve bunun dönüfltürülebilmesidir de. Kendinin ne oldu unu ve nerede durdu unu bilmeyen birey kendini gerçeklefltiremez. Kapitalizmin 500 y l aflk n bir tarihi var ve bu tarih insand fl laflman n tarihi olagelmifltir. Ezenler, daha fazla sahip olma dürtüsüyle sürekli denetlenebilir bir toplum yaratabilme kayg s içinde hem kendilerini hem de özgürlü ün zorunlulu unu kavrayamayanlar yani ezilenlerin ezici bir ço unlu unu da insand fl laflt rm fllard r. Bu insand fl laflmay Marx ve Engels " Yabanc laflma " olarak tan mlam flt r. Ezenler, kendilerini var ederlerken, ezilenleri de var ederek varolabilmifllerdir. Onlar n varl k kofluluna ba l olan ezilenler kendi varolufllar nda ayn zamanda kendi ezenlerini de var etmifllerdir. Üretim ve mülkiyet iliflkileri ba lam nda ortaya ç kan bu durum, ancak denklem de ifltirilebilirse bozulabilir. Baflka bir flekilde vurgularsak, "Ezilenler, hem kendileridir hem de bilinçlerinde içsellefltirdikleri ezenleridir". Ancak bunun ay rd na varabildiklerinde yabanc laflma prangas n k r p özgürleflme yoluna kendi edimleriyle girebilir ve eylemli mücadelelerini gündemlefltirebilirler. Tart flmaya çal flt m z, üzerinde durdu umuz yeni insan e itimi sorununda da bu durumun izleri görülebilir. Çünkü günümüz insan, yaflad m z dönemden soyutlanarak düflünülemez. Kapitalizmin ba r nda yetiflen 30 att rman n d fl nda bir yol aramak, sanki huzuru bozan gerillaym fl gibi ça r lar yapmak, rejimin temsilcilerine, "Kürt halk n n hakl taleplerini karfl lay n, operasyonlar durdurun, y llard r yapt n z vahflet ve zulüm nedeniyle özür dileyin" demek yerine, çubu u savunma hakk n kullanan savaflç lara bükmek kabul edilemez, yanl fl bir yaklafl md r. Gerilla namluya sürdü ü mermisini aylard r kendisine s k lan kurflunlar atanlara çevirince bu tantanan n ç kt unutulmas n. Kuflat lm fl gerillan n yaflam n ve siyasal varl n savunma prati i için kopar l yor bütün bu gürültü. Hiç tart flmas z, söylemek gerekirse, Kürdistan da lar ndaki gerillan n, binlerce askerin ve korucunun kat ld sald r lardan kendini koruma hakk var. Elbette, misilleme hakk da! Gerillan n Gelece i! De iflik zamanlarda sald r lara maruz kalan, bu süreçte 500 yoldafl n flehit veren ve üzerinde pazarl klar yap lan gerillan n bütün bunlara ra men binlerce insan olarak da larda beklemeye devam etmesi çok kolay bir ifl de il. Gerilla güçlerini bu kadar süre "hareketsiz" tutmak, onlar kamp ortam nda y llarca bar nd rmak ve büyük bir fire vermeden bunu sa lamak önemli bir baflar d r. Ama kuflkusuz bunun da bir s n r vard r. Amaç karmaflas gerillan n en büyük belalar ndan biridir. Da n zorluklar n n katlan labilir olmas amaç aç kl yla mümkündür. lk dönemlerde, savaflta önderliklerinin esir düflmesine ve ard ndan ilan edilen stratejiye ba l olarak ama yine de kendilerince "önderli in hayat n güvencelemek" gibi somut bir amaç için belirginleflen bu aç kl k, geride kalan süreçte hem bu özelli ini giderek yitirdi hem de ortakl n. Gerilla hala önderli ine ba l ve bunu her f rsatta ortaya koyuyor. Ancak bunun mevcut strateji için geçerli oldu unu söylemek mümkün de il. Ulusal hareketin içinden geçti i süreçte böylesi bir amaç "aç kl na" ve "ortakl na" sahip olmad çok net bir flekilde ortada. Verili durumun (Abdullah Öcalan' n esareti, emperyalist blo un sald r lar vb.) dayanak yap ld strateji sonuç vermedi i gibi, gerilla giderek daha fazla sömürgecili in ve emperyalistlerin hedefi haline geldi. Üstlendi i Güney da lar ndan Kuzey'e geçmek zorunda kald. Burada pusulara düfltü, katledildi. Ateflkes karar n n kald r lmas ulusal hareket aç s ndan bir strateji de iflikli i de il. Mevcut durumun eyleminin baflka türlü olmas mümkün olamazd. Sürekli imha sald r lar n n hedefi olan kim olursa olsun kendini savunacakt r. Bu meflru savunma ve sald r lara misilleme çizgisinin ne kadar sürece i bilinmez ama sömürgecili in kendisini savafla göre konumland rd görülüyor. Bu amaçla hem bölgedeki askeri güçlerini takviye ediyor hem de, medya, yalan, demagoji, flovenizm gibi di er silahlar n devreye sokuyorlar. Kürt halk na, 3

onun kendini savunma hakk na karfl tam bir linç kampanyas yürütülüyor, hareketin içinde bulundu u çeliflik durumu kendi lehine kullanmaya çal fl yorlar. Osman Öcalan ve arkadafllar n n durumunu, yasal parti içindeki tart flmalar, Avrupa'daki görev de iflikliklerini, kitlelerin ruh halini, gerillan n durumunu, komuta kademesinin yap s n vb. mral 'ya aktar lan raporlar nedeniyle yak ndan bilen sömürgecilik her geliflmeyi kendi lehine kullanmaya çal fl yor. Çeflitli burjuva kalemflorlar, dillendirdikleri resmi görüfllerle, ulusal hareketin bölünme için en uygun pozisyonda bulundu unu iddia ediyor. Bu amaçla somut baz ad mlar at yorlar. Yaz dizileri, baz flahsiyetlerin öne ç kart lmas, TV programlar, harekete dönük karalamalar ve son olarak Leyla Zana ve arkadafllar n n erken tahliye edilmelerini bu amaçla de erlendirmek istiyorlar. Harekete geçmiflte destek veren, ancak yenilgi döneminde kendilerini mevcut statükoya göre yeniden örgütleyen baz kesimler, AB'ci hayalperestler, uslanmaz reformistler, kimi bürokratik merkezler gerillan n kendini savunma hamlesinden rahats zl k duyuyorlar. Sömürgecilik bu kesimleri ulusal hareketten koparmay merkeze koyan ve buradan olarak genel bir parçalanma yaratmak isteyen bir çizgi izliyor. Kendisine yurtseverim diyen herkesin bu gerçekli i iyi görmesi ve kavramas gerekiyor. Belediye yönetimleri, "sivil toplum" örgütleri, DKÖ'ler, sendika ve partiler bu gerçekli i görmeden, "ateflkese ça r " demagojisiyle asl nda sömürgecilik lehinde olan giriflimlerde bulunmamal d r. Leyla Zana ve arkadafllar n n ç k fl yla moral bulan halk m z miting meydanlar nda, bu sevincini onlarla da paylaflt. Onlar n flahs nda içerdeki tutsaklar kucaklad. Leyla Zana ve arkadafllar hangi mücadelenin ürünü olarak bu denli "y ld zlaflt klar n " bilecek olgunlu a sahip olduklar n de iflik yerlerde vurgulad lar. Fakat bu bir süreç iflidir ve onlar n flahs nda ciddi oyunlar oynand görülmelidir. Halk n sevgi mitinglerinde, son dönemlerde giderek karmafl klaflan mesajlar baz kafa kar flt r c özellikler tafl sa da, her kes bilmelidir ki, bütün bu görkemli mitinglerin, siyasal sevginin teminat gerillad r. Onlar n can bedeli mücadelesidir. Herkes buna lay k olmak zorundad r. Sosyalist yurtseverler olarak, gerillan n meflru savunma çizgisini destekliyoruz. Da lar m zda sürdürülmekte olan sömürgeci imha sald r lar n n son bulmas için alanlarda ça r lar yap yoruz. Katliamc sald r lara karfl tepkilerimiz göstermeye devam etmek, sömürgecili e anlad dilden yan tlar vermek için etkin bir haz rl k yöneliminde olmak gerekti inin bilincinde olarak, özgürlük seslerimizi yükseltiyoruz. Sömürgecilik yenilecek özgürlük ve sosyalizm mücadelesi kazanacak! Ve bunlar gibi onlarca olay karfl s nda Kamo'nun so uk kanl l n yitirmeden üstesinden geldi i pek çok olaya flahit oluyoruz. Ekim devrimi sonras ise Kamo'nun kendisini yeni döneme haz rlamas yla karfl lafl r z. Devrimden sonra art k kamulaflt rma ve askeri eylemler ortadan kalkm flt r ve Kamo kendini pratiksizlik içinde çaresiz görmeye bafllar. Bu s rada imdad na Lenin yetiflir. Ona, okumas n, kendisini gelifltirmesini söyler. Art k bir dönem kapanm fl yeni bir dönem bafllam flt r ve partinin e itimli yoldafllara ihtiyac vard r. Kamo, zor da olsa bu görev için çal fl r, kendini gelifltirmek için çabalar. Kamo, bir pratik yoldaflt r. Pratikte yetiflmifl, teoriyi hiç bilmeyen ve ilgilenmeyen. Bu yüzden de, devrim sonras Lenin yoldafl n Kamo'yu sürekli teoriye yönlendirmesi anlafl lmaz de ildir. Devrimin art k daha fazla düflünen, bilen teorisyenlere de ihtiyac vard r. Hele o zamanki Rusya- Sovyetler gerçekli ini ya da flartlar n an msarsak bu daha rahat kavran r. Devrim yap lm flt r ancak baflta içerdeki gericilik olmak üzere burjuvazi devrime sald rmaktad r. Devrimi koruyup gelifltirecek kadrolara gerek vard r art k. Ve Kamo, 1917 devriminden, o talihsiz trafik kazas nda hayat n kaybedene kadar bu çeliflkiyi yaflar. Lenin'in dedi i gibi okumak ve bilgilenmek ama kendi içinde hayk ran pratik. Lenin yoldafla bir çok defa flöyle seslenir "lütfen baflka ülkelere gidip devrim için militanlarla çal flmama izin ver". Ama Lenin yoldafl bunu hiç bir zaman kabul etmedi. Kitaptan bugüne geldi imizde Partimizin biz militanlar na da ayn ça r lar yapt n hemen hat rlar z. Teoriyi gelifltirmek zorunlulu umuzdur. Sosyalist ayd nlanmay gerçeklefltirerek ancak devrimdeki öncü ve önder rolümüzü pekifltirebiliriz. Sadece teori de il tabi, teori ve prati in birli i. Kamo yoldafl n yaflam ve devrim mücadelesinden ç karmam z gereken ders bu olmal. DK'n n Notu: Kuflkusuz bu da Kamo'nun bir okunma biçimi... Okuyanlar ve bilenler aç s ndan "örgütçülük düzeyi ve olanaklardan yararlanma noktalar neden vurgulanmad?", "dönem sorunlar ve bireylerin iç dünyalar iliflkisi neden kurulamad?", "Kamo'nun müthifl bir irade gösterek yapt çarp c deli numaras na da yer verilebilirdi", "Kamo'nun ölümü kaza m yd, intihar m?" gibi sorulara neden yer verilmedi diye sorabilirler. Yoldafllar n yazmalar n teflvik etmek, bu konuda ön aç c olmak için, kimi yetersiz yanlar na ra men gönderilen yaz lar yay nlamaya çal fl yoruz. Bu yaz için de geçerli olan "yetersizlik" tespitinden yoldafllar n daha fazla "yetkinleflme" görevleri ç karmalar gerekti ini hat rlat yor, özellikle Kürdistan tarihi, ulusal sorun, sosyalizm ve ulusal mücadele gibi konularda yo unlaflmas n bekledi imiz yeni yaz lar n z bekliyoruz. 4 29

Kamo ad n n nerden geldi ini de bize yazar anlats n: "Kal c tüm lakaplar n do uflunda oldu u gibi bu isim de bir rastlant sonucu ortaya ç km flt. Genç Ermeni gördü ü yar m yamalak e itimden gelen güzel bir güvenle kafas n gözünü yara yara Rusça konufluyordu. Bir gün, Bolfleviklerin Tiflis'teki gizli lokalinde 'bu kime gidecek?' diye sordu. Rusça'da 'kime', "kamu" diye söylenir. O, "Kamo" diye telafuz ediyordu. Çugaflvili bunu duydu ve kahkahalarla ekledi: 'Kamo, Kamo, Ah! sen çok komik bir Kamo'sun!". flte böyle. Devrimden önce Çarl y kmak için mücadele yürüten belli bafll çevreler olarak karfl m za sosyalist devrimciler, anarflistler ve RSD P içinde mücadele yürüten Menflevik ve Bolflevik gruplar ç kar. Sosyalist devrimciler ve anarflistler daha 1905 öncesinde çeflitli fliddet eylemleriyle adlar n duyururlar. Çarl k ajanlar n n, iflbirlikçilerinin, memurlar n n cezaland r lmas ve hatta Çar'a kadar uzanan suikastlar gerçeklefltirirler. En önemli yöntemlerden biri de kamulaflt rma eylemleridir. Çarl a, burjuvaziye ve toprak a alar na ait paralar devrimci mücadele için kamulaflt r l r. Menflevikler d fl nda di er gruplar kamulaflt rmaya s cak bakarlar. Ancak tabi ki Bolflevikler daha seçici ve daha dikkatlidirler bu konuda. flte bu ortamda Kamo, bir kamulaflt rmac olarak h zla geliflir, yetkinleflir. Kafas nda hep yeni yeni planlarla karfl lar bizi Kamo. Çarl a en büyük zarar vermek, partinin ihtiyac olan araç, gereç ve paray karfl lamak hep onun kafas n meflgul eder. Bu yüzden devrimden sonra ölümüne kadar hep de iflik ülkelerde karfl m za ç kar. Çeflitli silahlar n ülkeye sokulmas, illegal yay nlar n ülkeye ulaflt r lmas, Bakü'de, Tiflis'te, Ermenistan'da kamulaflt rma yaparken rastlar z ona. Tüm bunlar gerçeklefltirirken her fleyi en ince ayr nt s na kadar nas l planlad na flahit oluruz. Bazen s k flt zor durumlarda pratik akl n sayesinde ölümle aranan bir suçlu olarak nas l so ukkanl l kla hareket ederek kolayca s yr ld n da. Bir seferinde daha Çarl k polisi taraf ndan yeni tan nmaya bafllad ama arand dönemlerde Tiflis'te takip al r. Atlatmas gittikçe zora girer. leride ki bir cenaze kortejini gören Kamo bir yoldaflla aralar na kat l r. Bir süre sonra kortej içinden k z l bayraklar aç l r. Bunu gösteri sanan polisler kitleye sald r r. Bu karmaflada tabi ki Kamo ortadan kaybolur. Yine bir baflka sefer çantas kilolarca bomba ve silah dolu oldu u halde garda tren beklemektedir. Bu s rada kokuyu alan jandarma köpe i Kamo'nun üzerine atlar. Kamo her fleyin ortaya ç kmas halinde partinin görece i büyük zarar akl na getirir ve bir anda çevredekilerin flaflk n bak fllar aras nda köpe i okflamaya ve sevmeye bafllar ve etrafa flöyle der "benim sevgili köpe im, yavruyken benden çalm fllard ve flimdi bu kadar zaman sonra hala beni unutmam fl. Ne kadar güzel de il mi?" Tabi ki h rs zl kla suçlanan jandarma çareyi ortadan kaybolmakta bulur, köpek ise karfl s ndaki sevgi gösterilerinden hoflnut kendinden geçmifltir. Tehlike böylece atlat l r. 28 Hepimiz insan z! (M?) "Ne yani, biz insan de il miyiz?" cümlesini bir yak nma ve serzenifl tonunda ne zaman duyars n z? Genellikle hata yapan, baz talepleri olumsuz yan tlanan devrimcilerin yak nma zamanlar nda de il mi? Ço unlukla evet. Uyku, okumaktan daha tatl gelmifl, uzan p kalm flt r. Ya da, gün a aral, iflçiler ifl bafl yapal saatler olmufl, insanlar ö len yeme i haz rl klar na bafllam flken, esneyerek, kap y çalan yoldafl na açm flt r. "fiimdi ifl mi senin bu yapt n" sorusuna yukar daki cümle iyi bir girifl olmaz m sizce de? Ne de olsa o da bir insand r ve biraz uykuyu sevmesinde abart lacak bir fley yoktur. Bunun bir baflka versiyonu daha var. Burada de iflen, söylemin vurgusudur. Akil adam tonlamas nda: "Ne de olsa hepimiz insan z!" denir kimi zamanlar. Bu da, daha çok meflrulaflt rma cümlesidir. Örneklendirerek gidelim. Görüflülmüfl, konuflulmufl, bir çok konuda anlafl lm flt r. fiimdi herkesin gidip bu anlaflmaya göre hareket etmesi gerekmektedir. Ama o da ne? Ortak belirledi iniz ifller kalm fl, planlar aksamaya bafllam flt r. Nedenini tart flt n zda, "unuttum, düflünemedim, uyuya kald m, valla ben de anlayamad m nas l oldu?" vb. vb. Sonras nda genelde klasik bir cümle duyulur. Asl nda bunlar n olmamas laz m ama "hepimiz insan z ne de olsa" ve böyle hatalar her zaman olabilir! Evet, "uç" bir girifl yapt k ve baz dikkatleri çektik san r z. Çünkü gerçekte, bu tür örnekler Kürdistan çal flmam z n geneli için kesinlikle belirleyen de ildir. Tersine yoldafllar m z bir çok alanda, canla baflla çal fl yorlar. Ama yetmez. Daha çok çal flmak zorunday z. Bu nedenle her türlü zaafa karfl da donanmal y z. Sözünü etti imiz sorunlar tipik de olsa, yer yer karfl m za ç k yor ve biz bunu de ifltirmek istiyoruz. Öyleyse devam edelim. Konumuz komünist ve devrimci militanlar n kendileriyle iliflkileri ve biz bu sorunu genel geçer cümlelerle tart flmak istemiyoruz. Bu nedenle genel bir insanl k söylemi kullanm yoruz. Meram m z anlatmak için baflka bir soru daha soral m. Komünistler özel insanlar m d r? Biz hemen cevab m z verelim: Evet! Komünistler özel insanlard r, ama bu özellik onlara ayr cal k de il, görev yükler. Çünkü onlar "fark ndad rlar". Yaflanan zulmün de, ezilenlerin kurtuluflunun mümkün oldu unun da. Keza onlar, reddetmifllerdir. Komünistler, düzeni ve onun her türlü gayri insani de erlerini reddedip, yeni bir yaflam ve yeni bir dünya kurulabilece ini biliyorlar. Ya da bilmeliler. Hal böyle olunca, "hepimiz insan z" cümlesinin asl nda bir görev savma, bir nitelik gizleme prati i oldu u ortaya ç kmaz m? Che Guevara'n n ayd nl k yüzünün resmedildi i kartlara da yaz lan 5

güzel bir sözü var. "Zulmün ve vahfletin oldu u yerde halka ayaklanmas n söylemeyen alça n tekidir" diye. Kat lmayan yoktur herhalde bu söze ve/veya bu anlay fla. Peki, zulme ve vahflete karfl ayaklanma ça r s yapmak, en önde olmay gerektirmez mi? Yan tlar elbetteki evet'tir. Orada da, bir sorun yok. Demek ki, o zaman, tutarl l k bunu kendi flahs nda somutlaflt rmakt r. Che öyle yapt. Zulmün ve vahfletin oldu u ülkelere gidip halka ayaklanmas n söyledi. Bunun için en önde yürüdü. Bolivya da lar nda afla l k Amerikan uflaklar n n kurflunlar na hedef olurken, yüre inin rahatl cans z bedeninin yüzündeki ayd nl kta somutlaflm flt. Bulabilirseniz o foto raftaki Che'ye ve onun cans z bedeninin etraf nda bak flan afla l k katillerinin korku dolu yüzlerine bir bak n. Göreceksiniz... Tutarl l k iyi bir rahatl k kayna d r. nsan hafifletir. Yüklerinden ar nd r r. Özellikle tafl mas zor yürek yüklerinden... Bir komünist ve de devrimci için her halde en büyük yürek yükü, bilip de yapmamakt r. "Hepimiz insan z" cümlesi iflte burada, bir kand rma ve kendini aldatma ifllevi görebiliyor. Hepimiz insan z do ru ama bizim di er insanlardan fark m z var. Fark nday z. O durumda, herkes gibi yaflayamay z. Örne in düzen kuramay z. Düzenle bar fl k yaflayamay z. Örgütsüzlü e gelemeyiz. Mülkiyetin kirli girdaplar ndan uzak dururuz. Al flamay z. Bilgiye, eyleme, insana ve de ifltirmeye tutkuyla ba lan r z. Bu konularda genel olarak insanlardan farkl olmam zdan daha do al ne olabilir? Di er insanlar gibi biz de, severiz elbette. K zar z, a lar z, flafl r r, sevinir, ö renir, dokunur, görür, korkar, unutur, ac k r, de ifltirir, de iflir ve günün birinde ölürüz. Ölümlüyüz bütün insanlar gibi. Pranga veya K rbaç Zaten bizim konumuz bunlar de il. Biz bütün bu "insani" özellikleri yönetebiliriz. Bunlar n hiç birinin esiri olmay z. Fark buradad r. Bilgisizli ine, yetmezliklerine, zaaflar na esir düflmek, kader deyip çaresizce teslim olmak s radan bir insan için "anlafl l r" olsa da, bir komünist için asla kabul edilemez. Burada s radan insanlardan "farkl olmak" bir zorunluluktur. Çünkü sorunun kayna n çözümlemek, ortadan kald racak yol ve yöntemi bilmek gibi bir ayr cal a sahiptir onlar ve/ veya ortak ak llar olan partileri. Bundan sonras sorunun ele al n fl tarz nda somutlafl r. Zaafa ya da soruna raz olmak, onu aya na pranga yapmak da bir tarzd r, ayn sorunu/zaaf, onu aflmak için motive edici bir "k rbaç" olarak görmek de. (Bir Alman atasözü "her benzetme topald r" der. Bizim k rbaç da böyle bir fley.) "Teorik olarak birikimim yok o yüzden yaz yazamam" deyip iflin içinden ç kmak, bir yetmezli i kendine pranga yapmaya örnekse, bu durumu daha fazla okuman n, daha fazla emek harcaman n vesilesi olarak görmek, bunun için zaman, imkan, enerji yaratmak da bu zaaf OKUDUKLARIMIZI PAYLAfiALIM Bir Devrim ve Eylem Sevdal s : KAMO Kamo. Bu ad pek ço umuz duymufluzdur. Pek ço umuz da onu tan r z, okuduklar m zdan tabii. Ya okumayanlar m z, inan n yoldafllar, onlar çok flanss zlar. Size flimdi Kamo'nun hikayesini k sac k da olsa anlataca m, daha fazlas için sizin ad m at p bu kitab okuman z gerekecek. Evet, kitab m z n ad : "Kamo Lenin'in Fedaisi". Yazar Jacques Baynac. Kitap hakk nda ilk bilmemiz gereken fley yazar n kimli i. Çünkü yazar bir devrimci ya da devrim sevdal s de il. Kitapta yazar n zaman zaman baflta Stalin olmak üzere Lenin'e, Troçki'ye ve komünist partiye karfl elefltirileri gözünüzden kaçmayacakt r. Ancak bunlar kitab n önemini azaltm yor. Dedi imiz gibi o bir komünist de il, ama kitap bir dönemi ve bu dönemdeki Bolflevik bir kadroyu anlatmas bak m ndan önemli. Bunlar n yan nda kitap gerçek bir yaflam anlatmas bak m ndan da önemli. Ayr ca yazar, kitab yazarken pek çok belge ve bilgiye baflvurmufl. De iflik belgelerden olaylar netlefltirerek okura sunmufl. Kitap, Rusya'da 1905 devrimi öncesinden bafllayarak ilerliyor ve 1917 Ekim devrimi sonras na kadar gidiyor. Bu sürecin çarp c geliflmelerini bir kez daha görüyoruz kitapta. Çarl n tüm bask ve zor yoluyla uyanan devrim ateflini bo maya çal flmas, RSD P'in oluflmas, Bolflevik-Menflevik ayr flmas ve tabi devrim. Bolfleviklerin en amans z koflullarda bile y lmadan çal flmalar n, Lenin'in önderli ine s k ca sar lmalar n. Kitapta anlat lanlar bak m ndan, tüm bu süre boyunca önde olan Kamo'dur. Olaylar onun çevresinden bak larak anlat l r. Bunda yanl fl olan bir yan da yok. Çünkü bu bir roman ve Kamo'yu anlatmakta. Yazar zaman zaman devrimci çal flmalar, komünist partiyi ve önderleri küçümseyerek anlatsa da kitap oldukça ak c. Dili de sade. Kamo'nun as l ad Semyon Arflakoviç Ter Petrosyan'd r. Tiflis yak nlar nda 1882'de do mufltur. Ermenidir. Ve yazar n bize aktard na göre bugün bile Ermenistan'da Kamo, bir halk kahraman d r ve büyük bir sayg yla an l r. Kamo'nun annesi ölünce, babas onu Tiflis'te bir papaz okuluna gönderir. Ancak buras Kamo'ya göre de ildir. Bir süre sonra okuldan kendi çabalar yla at l r. Teyzesinin yan nda kalmaya bafllar. Annesi onun okumas n ister. Teyze bu iste i yerine getirmek için bir e itmen arar ve e itmen olarak karfl s na Jozef Çugaflvili ya da bizim bildi imiz ad yla Stalin ç kar. Stalin bu dönemde partiyle ilifllileri olan, deneyimli ve bilgili bir devrimcidir. Ve karfl s ndaki haflar, asi gencin içindeki cevheri k sa sürede aç a ç kart r. Böylece Kamo RSD P ile tan fl r. 6 27

donatabilirler. Ayn flekilde flehirdeki telefon kulübeleri, duraklar vb. de bu ifle uygundur. Kentin çeflitli merkezlerinde yap lacak duvar yaz lamalar, pullama ya da afifllemeler de buna hizmet edecektir. fiöyle bir düflünelim, okulunda, flehir merkezinde, oturdu u semtte Parti imzas n gören insanlar, daha sonra TV'lerde, bildirilerimizde bizle karfl laflt nda ne düflünecek. Evet, MLKP/Kürdistan Örgütü her yerde, difle difl, kana kan mücadele ediyor. Bütün bu sayd klar m z gerçeklefltirmek için öyle çok olanak, mali deste e, ince eleyip s k dokumaya hiç gerek yok. Her bir yoldafl örgütlü bulundu u birim içerisinde bunu planlayarak harekete geçebilir ve benzer mütevaz ad mlarla bu baflar labilir. Yaz lama yapmak için sprey boya almas gerekirken para bulamay p ama mutlaka yap lmas gereken eylemi ayakkab boyas yla gerçeklefltiren bir yoldafl n yapt koflullara teslim olmamak, yarat c l n kullanmakt r. Bir ifli yapmak istedikten sonra gerçekleflmesi için engeller çok rahat alt edilir. Sorun istemektir. Engel varsa, bu afl labilir, bunun için iradi davranmak önceliklidir. Parti isminin kitlelere mal edilmesinin bir yolu da, baz sloganlar m z n Partimizle özdeflleflmesidir. "Em Azadi Dixwazin", "Biji Azadi, Biji Sosyalizm" sloganlar Partiyle özdeflleflmeli, kitleler bu sloganlar duyduklar nda ya da gördüklerinde MLKP/Kürdistan Örgütü ad beyinlerinde flimflek gibi çakmal d r. Kürdistan'da Partimizin daha fazla tan nmas na ihtiyac m z var. Bunun bir yolu yukar da sayd m z biçimleri kullanmakken, as l baflvurmam z gereken parti pro ram n, düflüncelerini ezilenlere anlatacak toplant lar, seminerler, etkinlikler yapmakt r. Kürt halk 20 y ll k ulusal savaflta politikleflti. Halk m z adeta 7'den 70'e politiktir. Bu kitlenin sorular na yan tlar vermek, onlara partiyi anlatmak, ülkemizin özgürlü ü için yürüttü ümüz mücadeleyi tan tmak elbetteki önemlidir. Parti ad Kürt halk taraf ndan daha fazla duyulmaya bafllam flt r. Ancak bu yeterli de ildir. Daha fazlas na ihtiyac m z var. nançl bir mücadeleyle bunu da baflaraca z. 26 kendini kamç layan bir itici güç yapmak için baflka bir örnektir. " nsanlar dönüfltürmekte zorlan yorum" deyip yaln zlaflmay tercih etmek bir pranga, bu durumu de ifltirmek için kendini zorlamak, "görürsünüz daha iyisini de yapar m" demek de k rbaç örne i olarak görülebilir. "Bi aqlê vala tu nagîhê hevala" diyen bir atasözümüz var. "Bofl kafayla arkadafllar na yetiflemezsin" anlam nda. Yetiflmek ve aflmak için, kafan n dolu olmas laz m diye de okunabilir. Doldurmak bir eylem ve yönelim gerektirir. Bütün insanlar analar ndan "bofl kafayla" do arlar. Bilgiyi belli bir yafla ve zamana kadar çevreden, aileden, okuldan edinirler. Egemen olan düflüncenin-ideolojinin yönlendirdi i bir yetiflme fleklidir bu. Sonra fark na var rsa insan, baflka türlü bakmaya, baflka türlü düflünmeye bafllar. Yani baz lar n n sand gibi kimse anas ndan devrimci, teorisyen ya da lider olarak do maz. Bunlar n hepsi sonradan edinilir. Sonradan olunur. Bu "olufl süreci"nin bafll ca kurucu ö esi emektir. Kuflkusuz irade ve inatla birleflen bir emek. Konumuzla ilintisi içinde flöyle söyleyebiliriz. Bir komünist yetmezliklerini görüp yönetebildi i ölçüde, onu de ifltirebilir. Onun esiri olmaz. Baz durumlarda, yeterince emek vermeden, yeterince bedel ödemeden, b rak n bedeli, do ru düzgün kiflisel bir yo unlaflma yapmadan "kolay baflar " beklentileri insanlar yönetebiliyor. Olmay nca da bu kez s zlanmalar, karars zl klar, a lamalar bafll yor. "Yapam yoruz- edemiyoruz" diye. ki kitap okumakla teorisyen, birkaç makaleyle yazar, iki ajitasyon çal flmas yla lider, iki eylemle de önder parti olunmuyor. Daha fazla emek, daha fazla irade ve daha fazla inat gerekiyor. Yay nlar m za yaz yazmas n istedi imiz kimi yoldafllar, olanca inand r c l klar yla(!) hiç yaz yazamad klar n söylüyor ve kendilerinden "yaz yazmalar n istemememizi" istiyorlar. "Bir makale yazmak için kaç deneme yapt n z" sorusuna verdikleri cevap üçü befli geçmiyor ne yaz k ki? Hay r, sorun bir yay na yaz yazmamakla kalsa bir fley olmayacak. Buradan hareketle kendilerine güvensizlik gelifltirenler, hatta abartarak, okumaya, yazmaya, ö renmeye ilgisizleflenler olunca iflin rengi ve bizim gündemimizdeki a rl de ifliyor do al olarak. Hep Daha Fazlas n Yapma Zorunlulu u! Sorunu tart flmaya bir baflka örnekle devam edelim. Onbinlerce flehit, binlerce tutsak, binlerce gerilla, yo un bir savafl ve ödenen bedelle ulusal hareket Kürdistan'da milyonlar etkileyen bir düzeye ulaflt. Y llar n eme i, teri, kan ve can var bu düzeyin oluflmas nda. fiimdi, k sa süredir yo unlaflan birkaç, elbetteki de erli, ajitasyon çal flmas yla genifl Kürt kitlelerinin bizim saflarda toplanaca n beklemek, bu olmay nca da, "burada sosyalist yurtsever çizgiyi egemen k lmak neredeyse imkans z" demek de bir prangalaflt rma ve teslimiyet örne i say lamaz m? Kazan lm fl 7

bir kitleye baflka bir düflünceyi anlatmak için, normalin çok üzerinde çal flmak, yo unlaflmak gerekti i aç k de il mi? Hemen vurgulamak gerekir ki, örgütlü olanlar n d fl nda genel bir yurtseverli in geçerli oldu u Kürt halk n n saflar nda sosyalizmi örgütlemek, özgür, eflit ve kardefl bir dünyan n birlikte mücadelesini yürütmek, onlar harekete geçirmek için, normalin çok üzerinde çal fl laca aç kt r. Bu gerçe i görüp daha fazla emek ve irade göstermek yerine, duruma teslim olmak an n yetmezli ini prangalaflt rmakt r. Baflka yaz larda gündem edece imiz bu anlay fl konumuzla ba içerisinde ele almaya çal flt k. Devam edelim. Yetmezlikler, yüzeysellikler, sorunlar devrimci-komünist çal flman n geliflimini geciktiren, engelleyen küçük barikatlard r. Aflmaya çal flmak, biraz daha emek yo unlu unu biraz daha zaman gerektiriyor. Bunlara kafa yormak kaç n lmaz olarak, baflka sorunlara zaman ay rmamak anlam na geliyor. Bu nedenle süre en hale gelen zaaflarla, yetmezliklerle uzlaflmak çal flmalar m z n aleyhinedir. Burada kopufl ya da kopuflmak özel bir görev ve bilinç halini al r. Sorunlar gerçekçi ve somut bir flekilde ortaya konulup, çözüm için ikna süreci iflletilir ve bu kapsamda gerekli düzenlemeler yap l rsa, geriye herkesin bu do rultuda yo unlaflma görevi kal r. Yeni dönemin kendine özgü sorunlar var. Her biri bu düzenin flu veya bu düzeyde izlerini tafl yan komünistlerin-devrimcilerin emekleriyle büyüyen bir mücadele bizimkisi. Kuflkusuz bu yetersizlikler çal flmalara da iliflkilere de yans yabiliyor. Bu da bir yere kadar normaldir. Ama bir yere kadar! Kurucu nitelikte bir çal flmay, Kürdistan'da infla etmeye çal fl yoruz. Bu sürecin insanlar her bak mdan bu bilinçle donanmal d r ki, bu görevin hakk n verebilsinler. Gençlik, deneyimsizlik, yetersizlik gibi gerekçeler afl labilir olgulard r. Zaman içinde, her biri de iflik süreçlere konu olarak, afl labilir. Bunun için, bilinçli ve iradi bir hat tutturmak zorunludur. Gençli in biyolojik olarak afl lmas hariç, di er bütün özelliklere müdahale edilebilir. (Kuflkusuz genç kalmak için de bir dizi müdahale var ama atasözümüzün de dedi i gibi "Heyfa ciwanîyê pîrî li pêye." -Yaz k gençli e yafll l k ard ndan geliyor!- Sonuçta kaç n lmaz olarak yafllan yor insanlar.) Aflmak ya da kopmak için insanlar n kendilerini iradi ve planl çabalarla yönetmeleri gerekiyor. Özellikle genç ve geliflmeye aç k yoldafllar n önlerine böyle bir sorumluluk ve görev koymak, onlardan böylesine özel bir dönemin kadrolar olarak, kendileriyle birlikte partiyi de yükseltmelerini istemek hakk m z var. Elbette ondan önce partinin oluflmufl deneyimlerini, birikimini onlarla paylaflmak gibi bir de görevimiz! nsanlar m z genç, birikimimiz zay f deyip bunu aya m za pranga yapmak yerine bu bilinçle kendimizi de çal flmalar m z da daha bir iradi flekilde yönetmek önceli imizdir. Bu yürünecek yolumuzdur. zenginlefltirmelidirler bu çal flmay. Güncel siyasal geliflmelere Parti ismiyle müdahale etmek, partinin ismini daha bilinir, duyulur ve görülür hale getirmek için baflvurulacak yollardan biridir. Bu konuda legal alanda yap lanlar mutlaka olacakt r. Ben ise baflka bir cepheden soruna yaklaflmak istiyorum. Do ru zamanda do ru bir müdahale hem partinin ismini yükseltir hem de, ezilenler için sempati ve umut kayna olur. Bu kapsamda, Antep'te yaflanan güzel bir olay örnek alabiliriz. Antep'te faflistler, üniversiteli ilerici/devrimci gençlere sald rm fl okulda terör estirmifllerdi. Bu sald r lar n planlan p örgütlendi i MHP karargah, il binas yd. Burada direniflçi iflçilere, antifaflistlere karfl pek çok sald r planlanm flt. Son olay n ard ndan MLKP/Kürdistan Örgütü milisleri bu faflist oda ayn hafta içerisinde bombalayarak cezaland rd lar. Böylelikle, hiçbir sald r n n yan ts z kalmayaca gösterilmifl, gençlere güven gelmiflti. Ma dur gençler ayn zamanda yaln z olmad klar n keza, faflist güruh da yapt klar n n cezas z kalmayaca n anlam fllard r. Mesaj yerine ulaflm flt. Parti do ru zamanda, do ru yerde, do ru eylemi yapt nda o eylemin ya da sorunun muhataplar n n da oda na oturacakt r. Sömürgeci devlet güçleriyle girdikleri çat flmalarda flehit düflen gerillalar için bir yaz lama, afifl, pullama vb. yapmak sadece yasak savma eylemi de ildir. Bunlar ayn zamanda, hesap sorulaca na dair taahhüttür. Ayn zamanda mücadelelerine sahip ç kmakt r. Partinin ismini bu yolla ak llara kaz yacakt r. Dost Partiden, "Bizim Parti"ye Partinin ismi, özellikle ulusalc güçlerin etkilerinin yo un oldu u merkezlerde gençlerin, kad nlar n, yoksullar n "tan d k"lar haline gelebilmesi için onlar n de iflik mekanlarda, de iflik biçimlerde karfl laflmalar yla mümkün olur. Bunun için bazen sadece Parti isminin oldu u materyaller de kullan labilir/ kullan lmal d r da. Ancak imzada yer alan Kürdistan Örgütü vurgusu asla atlanmamal d r. Komünist gençler, liselerinde, kampüslerde marker kalemleriyle koridorlar, panolar MLKP/Kürdistan Örgütü imzalar yla 8 25

MEKTUPLAR...MEKTUPLAR... Devrimci Duyarl l k ya da Refleksin Dirilifli PART SM HER YERE! Kapitalizmin insanl sürükledi i batakl ktan ç karacak, insana insan olman n gerçekli ini yaflatacak, özgür ve eflit bir dünya kavgas, sosyalizm mücadelesi yürütüyoruz. Bu mücadeleyi sürdürürken, örgütlü bir güç olman n bilinciyle, Parti'de örgütlenerek ilerliyoruz. Partimiz, devrim ve sosyalizm mücadelesini legal ve illegal mücadele araç ve yöntemlerini kullanarak sürdürüyor. Legal ve illegal mücadele alanlar bir bütünlük içinde, Parti'nin kitleler taraf ndan tan nmas n, duyulmas n, sahiplenilmesini ve nihayet mücadele oda olarak öne ç kmas n sa lar. Bu araç ve yöntemlerin birinin eksikli i, kullan m ndaki yetmezlik, küçümseme, mücadelenin bir aya n n olmamas, bir yan n n eksik olmas anlam na gelir. nsan vücudunu an msarsak, kolumuzun olmas, baca m z olmamas diye örnekleyebiliriz ve hiç de abartm fl olmay z. Devrim ve sosyalizm mücadelesi bütün bu araç ve biçimlerin ustaca ve hakk nca kullan lmas n emreder. Partimizin Kürdistan çal flmas, devrimin ihtiyaçlar bak m ndan flimdilik geridedir. Ancak, Kürdistan çal flmam z mütevaz ve kendinden emin ad mlarla ilerliyor. Parti ismi, Kürdistan' n bir çok bölgesinde duyulmaya bafllad ve biz flimdilerde çeflitli alanlarda flöyle cümlelerle karfl laflmaktay z: "Siz, burada öyle mi?" Evet, Kürdistan'day z. Kürt yoksullar n n, ezilenlerinin partimizi tan mas n, özgür bir ülke, eflit bir dünya için parti saflar nda örgütlenerek sömürgecili i ve emperyalizmi Kürdistan'dan kovma mücadelesine kat lmas için savafl yoruz. Bunu Kürt ezilenlerine anlatmak, göstermek ve inand rmak gibi bir sorunumuz var. Bunun için istikrarl ve inatç bir çal flma yürütmenin gerekli oldu u aç kt r. Fakat bizim tart flmak istedi imiz konu bu de il. Kürdistan'da partimizin isminin duyurulmas n n önemini ve gereklili ini tart flmak istiyoruz. Bunun pek çok yol ve yönteminin oldu u aç k. Biz, bir kaç n an msatmakla yetinece iz. Yoldafllar, kolektif tart flmalar yaparak, ortak ak lla düflünerek mutlaka yeni yöntemlerle 24 çinden geçti imiz konjonktürde devrimci duruma do ru gidiflin nüveleri birikip, ço al yor. Gerek dünyada, gerekse de co rafyam zda, iflçi ve emekçilerin kapitalist sistemi ve gerici faflist rejimleri sorgulad klar görülüyor. Bu aray fl ve sorgulama sürecinde kitle hareketi iniflli, ç k fll bir seyir izledi i gibi, sert ve esnek biçimler alarak da kendisini d fla vuruyor. Kitle hareketinde belirli zamanlarda ortaya ç kan "daralma" veya "uzlaflma"c biçim ve görüngüler, emekçi y nlar n yeni bir dünya aray fl ve yönelimini ortadan kald rm yor. Do rultunun ileriye do ru oluflu, yükselifl sanc s çekti i gerçe ini de ifltirmiyor. Peki ortaya ç kan bu olanaklar hakk yla de erlendirebiliyor muyuz? Ya da bu imkanlar kullanarak kitle hareketini daha ileri bir aflamaya yükseltmenin mümkün oldu unu ne kadar görebiliyoruz? Kadro ve aktivistler, kurumlar yerinde ve zaman nda f rsatlardan yararlanmay, suçluyu suçüstü yakalayarak propaganda-ajitasyonun içeri ine yedirmeyi bu bilinçle ele alabiliyorlar m? Kabul etmeliyiz ki, materyallerin da t lmas, emekçilere ulaflt r lmas nda esasa iliflkin sorun yok. Döneme ve kimi alanlara dair, görece farkl l klar olsa da durum böyle. Sorun, ortaya ç kan olanaklar s ca s ca na, zaman nda de erlendirme ve siyasal etki alt ndaki taze kuvvetleri çeflitli örgütlerde buluflturmada, bu imkan güce dönüfltürmede yat yor. Çevre çeper iliflkilerini flu ya da bu politik gündem etraf nda ifl vererek örgütlü ve sistematik çal flman n bir parças yapabilme, enerjilerini devrimci faaliyetin s çrama yapmas n oluflturacak kanallara ak tma kuflkusuz bu iflin öncelikleri aras nda yer al yor. F rsatlar ve olanaklar Baz örneklerle meram m z anlatmaya çal flal m. Amerikan emperyalistleri Müslüman Irak Arap halklar n n kentlerini bombal yor. Kad n, çocuk demeden katliam yap yor. Evlere gece bask nlar düzenleyip keyfi tutuklama, taciz ve tecavüzlerde bulunuyor. Bir yerel örgüt, bir kadro veya aktivist bütün bu olup bitenlerden hangi görevi ç kar yor? Hareketsiz kalmak, uykusunu kaç r p yüre ini derinden yaral yor mu? S radan bir izleyici mi? Yoksa bu durumdan görev ç kart p kendisi gibi ayn duygulara sahip olduklar tart fl lmaz iflçi ve emekçileri harekete geçirecek araç ve gereçleri mi düflünüyor. Hangisi? Böyle bir durumdaki komünist, bir bildiri, kufl veya pulla ezilenleri 9

ayd nlatmaya çal flm yorsa, mazlum halklar n feryad n yüre inde hissedip yürüttü ü propaganda-ajitasyona duygular n yedirip kahve ve semt pazarlar nda konuflmalar yapm yorsa, dahas iflçi ve emekçileri herhangi bir bas n aç klamas na, meflru kitle gösterilerine ça r p Amerikan vahfletini teflhir etmiyorsa, görevini lay k yla yerine getirmifl olur mu? Devam edelim. ABD ve srail siyonizmi ev y k yor, çocuk öldürüyor, iflkence yap yor dünyan n gözü önünde. Amerikan emperyalistlerinin, Abu Gureyp cezaevinde tutsaklara yapt insanl k d fl iflkenceler, binlerce kad na tecavüz edilmesi gibi göz ç karan zulümler orta yerde dururken devrimcilerin, insan haklar savunucular n n, demokratik kad n örgütlerinin hemen soka a ç k p emperyalistleri lanetlemesinden, Irak'l kad nlar n sesine ses katmas ndan daha meflru daha do ru ne olabilir. E er bunlar olmuyorsa bir terslik yok mu? Burada, sokaktan, eylemden kastedilen fley yasak savma kabilinden vicdanlar m z rahatlatmak maksad yla yap lan yaz l aç klamalar ya da ona tekabül eden eylemler de il elbette. Kitleleri birleflik ve sistematik bir harekete katmaktan söz ediyoruz. Devrimci tarz bu vahfletler karfl s nda suskun kalabilir mi? Edilgenleflip izleyebilir mi? Elbetteki Hay r! Emperyalistler Irak iflgaliyle yetinmeyeceklerini, dünyan n ama özellikle Ortado u'nun halklar na zulüm ve terörü dayatmak için kendisini yeni biçimler ve araçlarla örgütleyerek gösteriyor. Mevcut araçlar n bu ihtiyac na göre yeniden düzenliyor. NATO bu araçlardan biri ve bu y l 28 Haziranda stanbul'da geniflletilmifl NATO zirvesi toplanacak. Bu amaçla haz rl klar yap l yor. NATO'ya karfl Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da çeflitli tepkiler gelifliyor. Bu tepkiler bir süreden beridir yo unlafl yor. May s, dünyada oldu u üzere co rafyam zda da s cak, kavga yüklü günleriyle NATO ve emperyalizm karfl t mücadelenin büyüdü ü bir ay oldu. May s ay nda ölümsüzleflen, ihtilalci mücadeleleriyle bizlere ilham olan Denizlerin, Kaypakkayalar n, teslimiyete karfl bedenlerini ölümsüzlefltiren "dörtler"in, kay plar mücadelesinin sembolü haline gelen bafl e mez komünist Hasan Ocak'lar n mücadeleleri bu süreçte ezilenlere yeterince tafl n p, tarihsel bir süreklilik olarak anlat labildi mi dersiniz? Kuflkusuz bu y l, geçti imiz sürece göre belli bir canlanma oldu u, mücadeleye ilham olan flehitlerimizin an lar na ba l l n bir ifadesi olarak NATO karfl t mücadele büyütülmeye çal fl ld aç k. Ancak daha fazlas n istemek hakk m z ya da onlar n an lar n yaflatman n bir gere i de il midir? düflkünlefltirme operasyonlar yap yor. Unutmamak gerekir bu sald r lar, sistemin bilinçli olarak bütün bölgelere yerlefltirdi i özel örgütlenmeleriyle vuku bulan ve kentin ekonomik, sosyal, kültürel flekillenifliyle de bütünleflerek ilerleyen bir olayd r. Bu nedenle ezilenleri ayd nlatmak için sosyalist yurtseverlerin yürüttükleri çal flmalar hemen sömürgecili in sald r lar na maruz kal yor. Buna en iyi örnek bir alan m zdaki kampanyad r. Orada bafllat lan kampanya halk taraf ndan ilgiyle karfl land. Ancak, devlet sald rmakta gecikmedi. Hemen aktivistlerimizin evleri bas ld, göz alt lar yafland. Bu da gösteriyor ki, bu alanda ki mücadele sistemin zay f karn d r. yi yerden yakaland n n iflaretidir. Fakl bölgelerde de ayn fleylerle karfl lafl yoruz. E er, halk m z n feodal de er yarg lar nedeniyle bile olsa, mesafeli olmas beklenen uyuflturucu ve kad n bedeninin sat lmas "ifl"i onlar n içine bu kadar sirayet etmiflse bu insanlar n kazan l p dönüfltürmelerinin zorlu unu ve elbette bu sald r lar n kapsam n n çap n gösterir. Töre cinayetlerinin nedenini biliyoruz. Çarp k bir anlay fl olsa da namus ad na iflleniyor bu cinayetler. O halde namus olgusu konusunda bu kadar düflkün oldu unu varsayd m z bu insanlar kad n bedenini satmaya nas l sürükleniyorlar? Bu tamamen ç k fls zl ifade ediyor. Yoksulluk ve açl k bunun bafll ca gerekçeleri oluyor. Onurlu ve özgür yaflam perspektifinden yoksunluk, devletin ve onun tüm kurumlar n n yo un sald r s insanlar m z intihara, uyuflturucu kullanmaya, fuhfla ve umutsuzlu a sürüklüyor. Bu ülkede sigara içme yafl 11'e uyuflturucu kullanma yafl 13'e düflmüfl durumda. Özellikle 11-13 yafl ndaki çocuklar m za tecavüz eden asker, polis ve üst düzey memurlar n oldu u bir co rafyada yafl yor, bütün bu insanl k d fl uygulamalara tan kl k ediyoruz. Sonuç olarak, bu gerçekleri halk m za anlataca z. Onlara hayata ve olaylara yeni bak fl pencereleri açaca z. Ancak bununla kalmayacak, halk m z n bu sald r lara karfl örgütleyece iz. Mümkün olan bütün araçlar kullanarak halkla birlikte yozlaflt rma, düflkünlefltirme vb. sald r lara karfl cepheden mücadele edece iz. Bu pisli i yaratanlar, yayanlar, zorlayanlar, mahallelerimizden, kentimizden, sonunda topraklar m zdan kovaca z. 10 23

düflkünlefltirme sald r lar n n kaynaklar na müdahale etmek, bu ifllerin örgütlendi i merkezleri mahallelerden temizlemek, uygulay c lar n vazgeçirmek için gereklidir. Hedefte Gençlik Var Halk m z n umudu olan gençlik, devletin bilinçli olarak uygulad bu sald r n n bafll ca hedefi. Düflkünlefltirme sald r s n n uygulay c lar genç erkek ve kad nlar ç kmaz bir yola sürüklüyor. Beyinleri al klaflt r l yor ve toplumsal kurtuluflun yerine bireyin geçici menfaatlerini geçiriyor. Ahlaks z ve kirli bir toplum yarat lmaya çal fl l yor. Bir uyuflturucu tacirinin, kad nlar bedenlerini satmaya zorlayanlar n, halk m za, özgürlük ve sosyalizm için soka a ç kanlara kurflun s kanlardan fark yoktur dersek abartm fl olmay z. Faflist sömürgecili e karfl ç kmak onun tüm kurumlar ve uygulamalar yla hesaplaflmakla anlam kazan r. Düflkünlefltirme yozlaflt rma ve insani de erlerin dejenerasyonu bu kapsamda ele al nmal d r. Halk m z bilgilendirmek ve ayd nlatmak bu sald r ya karfl bir ad md r. Ancak, görüldü ü üzere bu, mücadelenin di er ayaklar yla birleflmeyince eksik kal yor. Halk m z n anti faflist, bu durumdan rahats zl k duyan, duyarl kesimlerini, insani de erlerini yitirmemifl bireylerini bu çerçevede örgütlemek, gerek fuhufl yap lan evleri, gerekse de uyuflturucu ile halk m z zehirleyenleri ve buna arac olanlar tespit edip, önce teflhir etmek, halk n gözünde bu gerçekli i apaç k sergilemek, buna ra men bu ifli devam ettirenleri devrimci fliddet eylemleriyle püskürtmek, kovmak ve daha de iflik biçimlerde cezaland rmak görevlerimiz aras nda olmal d r. Özellikle üzerinde durmam z gereken bu eylemleri sadece parti kuvvetleriyle de il, halk n kat l m yla yapmakt r. Halk bu pislikten kurtulman n kendi gücüyle mümkün oldu unu görmeli ve bunda sonra geliflecek de iflik sald r lara karfl refleksi yerleflmelidir. Bütün alanlar m z n her biri bu sorunu gündemine al p kendi özgünlüklerine göre de iflik yöntemlerle müdahale göreviyle karfl karfl ya olduklar aç kt r. Herhalde kimse "bizim alan m zda böyle bir sorun yok" diyemez. Çünkü sömürgecilik her kentimizde bu türden 22 Denizlerin feda ruhundan feyz alan, onlar n devrimci romantizmini kuflanan aktivist NATO'ya karfl yürütülecek mücadeleyi daha etkili ve bilinçli yapmaz m? brahim Kaypakkaya yoldafl n yüksek feda ruhuyla yaratt "ser verip s r vermeme" direnifl manifestosu içsellefltirilip, bu faflizme karfl direnifl hatt n n dokusuna yedirilirse, insanlar n kendilerine güvenleri daha da geliflmez mi? Hasan Ocak ve beyaz ölümlerde gö ü fethe ç kanlar, Amed zindan n bedenleriyle ayd nlatan dörtlerin mücadelesini sahiplenip, emekçi insanl a anlatmak, kavratmak bize güç vermez mi? Onlar n yaflam n, mücadelesini, üzerinde yükseldi imiz de erleri "yeni" insanlar n elinde bir silaha dönüfltürmek gücümüze güç katmaz m? Kendimize sormal y z, 6 May s ta ve Kay plar Haftas nda bu amaçla neden daha fazla anmalar, etkinlikler, paneller örgütleyemedik? Bu özel takvimsel günlere yan t olamayan, olmay düflünemeyen bir kafa ve yürek yeni geliflmelere an nda tepki verebilir mi? Bu f rsat de erlendirip kitle mücadelesini bir ad m ileriye tafl yabilir mi? Bunun ideolojik bir sorun oldu unu görmeliyiz. Hata ve zaaflar m zla yüzleflme ve hesaplaflmada bir irade ortaya koymal y z. fiehitlerin, özgürlü e susam fl milyonlar n gözü üzerimizde. Ve bunu baflarmak zorunday z. Refleks ayn zamanda duyarl l kt r! Bursa'da sosyalist bir kad n gazeteciye cinsel sald r oldu. Aç n devrimci ve komünist bas na bak n. Bir çok yerel örgüt, demokratik kurum ve devrimci kadro siyasi polisin bu kirli yöntemine karfl çeflitli tepkiler gösterdi. Peki Kürdistanl komünistler bu soruna gereken tutumu zaman nda ald m? Özellikle bu sald r lar n benzerini s kl kla yaflayan Kürdistan'da yaflayan komünist kad nlar bir özdeflleflme örne i göstererek tepki ve dayan flmalar n neden zaman nda göstermediler? Politik kitle ajitasyonu ve eyleminin konusu yapmad lar? Burada bir edilgenlik yok mu? Sosyalist bir gazeteciye veya Irak'taki kad nlara yap lan taciz ve tecavüz sald r s n kendine dert edinmeyen bir sosyalist kad n çal flmas geliflebilir mi? Yerel bir odak ve kad nlar n ilgi merkezi olabilir mi? Kesinlikle hay r! Devrimci ve komünist tutsaklar 19 Aral k katliam ndan bu yana tecritteler. fiimdi buna ulusalc yurtseverler de eklendi. Devrimci tutsaklar can bedeli direniyor. AKP hükümeti, sermayeye diyet borcunun karfl l olarak adli t bb n afla l k raporlar yla Ölüm Orucu gazilerini yeniden tutukluyor, tek tip elbise, kölelik ve teslimiyeti dayat yor. AKP sermaye partisi olarak, beslendi i çöplü ü korumak istiyor. Ya biz? 11

nsan Haklar Derne i tecrite karfl "Bir Tu la da Sen Sök" kampanyas yürütüyor. Kampanya yaflad m z co rafyadaki temel bir soruna karfl yap l yor. Dolay s yla sahip ç kmak bafll ca görevlerimizden biri. Yabanc laflma kabul edilemez. Yeniden tutuklanmaya bafllayan ölüm orucu gazileri ya da hapishanelerde tecrit ve tek tip dayat lanlar bizim yoldafllar m z. Onlara dönük sald r lara karfl kay ts zl k, duyars zl k olabilir mi? Hay r seslerini duyar gibiyiz. Ancak bu soruna karfl duyarl l kta ciddi bir sorun oldu u sizce de aç k de il mi? S n rl ve c l z birkaç aç klama ve eylemi d flta tutarsak kampanya orta yerde duruyor. Unutmamak gerekir ki, bu tür hapishane kampanyalar nda karfl l ks z kalan kampanya de il, hücreden d flar ya uzanan devrimcinin elidir. Rejimin pervas zl nda, bizim duyars zl m z n pay yok mudur? Devrimci tutsaklara uygulanan tecridin k r lmas için hangi sorular sorduk kendimize, ne gibi görevler belirledik? Sesimizi onlar n sesine katmak için kaç panel, miting afifl, flenlik örgütledik? Tecridin 'insanl k suçu' oldu unu gündemde tutmak için imza kampanyas, bölgesel mitingler, fakslar kilitleme, Cumartesi Anneleri benzeri belli alanlarda ve belli saatlerde düzenli oturma eylemleri vb. bütün bunlar ve daha fazlas n yapmak çok mu zor? Devrimci, demokrat kurum ve kurulufllar kendilerine dönüp bakmal ve sormal d rlar. Görevimizi yap yor muyuz? nsanlar n/insanl n s mayaca hücrelere gül bedenlerin mum gibi eridi ini unutmadan. Tecridin keyfi ve ikinci bir ceza oldu unu bir an olsun ak ldan ç karmadan. Ezilmek, teslim al nmak istenenin bizim bugünümüz ve gelece imiz oldu unu bir kenara koymadan, yeniden düflünmeli(yiz)siniz. Vakit daha geç olmadan. Görevlere yaklafl m sorunlar Belki istisna, belki biraz uç olacak ama baflka bir konudan devam edelim. Emekçilerin ayd nlat lmas, komünistlerin seslerinin duyurulmas gereken bir zamanda, afifller gelmifl, orta yerde duruyorsa binbir emekle ç kar lan bildiriler da t lmay bekliyorsa burada bir terslik yok mudur? flçi ve emekçi milyonlar n ayd nlatma arac olan sosyalist gazete, ifli bunlar da tmak olanlar bürolarda otururken bu rolünü oynayabilir mi? Hal böyleyken, emekçilerin ilgisizli inden flikayet edip, lafazanl k yapman n, bozulma oldu unu söylemek çok mu a r olur? Gazetenin sat fl n örgütlemeyen, bir bildiriyi emekçilere ulaflt rman n heyecan n duymayan bir aktivist, taraftar ne oranda ezilenlerin ac lar n MEKTUPLAR...MEKTUPLAR... Düflkünlefltirmeye Karfl Zor Meflrudur Y llarca özgürlük için mücadele etmifl halk m z n bugün karfl karfl ya oldu u fuhufl, uyuflturucu ve çeteleflme gibi sorunlar gün geçtikçe art yor. Bu art fla göre ciddi bir yozlaflma düflkünleflme ve dejenerasyon yaflan yor. Özellikle gençlik, bu sald r dan en çok etkilenen kesim olarak karfl m za ç k yor. Bu sald r lar n ideolojik ve siyasal anlam konusunda insanlar m z ayd nlatmak çok önemlidir. Bunun için toplant lar yapmak, bildiriler da tmak, seminerler düzenlemek yerinde giriflimlerdir. Sürdürülmelidir. Peki, bilgilendirme ve ayd nlatma faaliyeti düflkünlefltirme ve yozlaflt rma sald r s na karfl tek bafl na yeterli midir? Bunlarla s n rl bir çal flman n yetmeyece i aç kt r. Sömürgeci sistemin bu sald r s na ve bunun halk n içindeki uygulay c lar na karfl fiziksel müdahaleler de gereklidir. Yukar daki çal flmalar n yan s ra fiziksel müdahalelerle, cezaland rmalarla bu ifli yapanlara ve yapt ranlara geri ad m att rabildi imiz ölçüde istenilen sonuca ulafl labilece i unutulmamal d r. Bugünkü boyutu itibariyle bu konuda daha yolun bafl nda oldu umuz tart flma götürmez. Düflkünlefltirme ve yozlaflt rma sald r s na karfl devrimci fliddeti uygulayamamam z bu çal flman n eksikli ini oluflturuyor. Kendi deneyimlerimizden biliyoruz ki, aileler özellikle devrimci olmas n da ne olursa olsun dedikleri evlatlar n bir batakl kta pisli in içinde görünce ve bunun neyin ürünü oldu unu anlay nca çocu unu kurtarmam z istiyor bizden. Biz de bir tak m devrimci çal flmayla kazanabiliyoruz baz düflürülmüfl gençleri. Ancak biz tek tek insanlar kurtaran kahramanlar de iliz. Bizim derdimiz, halklar m z n tümden kurtuluflunun sa lanmas d r. Parti olarak bir kifliyi dahi bu batakl ktan kurtarmak bizim için önemlidir. Ancak, toplumun kurtuluflu bu pisli in kayna n n ve yay c lar n n tümden ortadan kald r laca sömürgecilik karfl t mücadeledir. Fakat bu devrimci fliddetin bu günden kullan lmayaca anlam na gelmez. Çürütme ve 12 21

için ikna etmenin önemini göstermeye yeter. Gitmeli, anlatmal, onlar yürüte geldi imiz mücadelenin somut bir taraf haline getirmeliyiz. ster ayn safta dövüfltü ümüz yoldafllar olarak, ister olanaklar yla yard m eden taraftarlar m z isterse düzenli katk sunan dostlar m z olarak! - Partiye mali olanaklar yaratmak, onun politik faaliyetini güvencelemek, bunun için her bak mdan partiyi büyütmek bütün yoldafllar m z n önceli idir. Bazen bir bilgi, bazen bir istihbarat, bazen bir yat r m bu kapsamdaki görevlerdendir. - Parti yay nlar n n da t m n n iyi örgütlenmesi, paralar n n düzenli olarak ilgili kurumlara gönderilmesi, bu kapsamdaki "borçlar n" bir ödeme takvimine ba lanmas ve bir daha borç yap lmamas da hem siyasi hem de ahlaki bir di er eylemimiz olmal d r. Baflarmak için inanmak! Büyük bir davan n yürütücüleriyiz. ddialar m z n büyüklü ü ile bunu gerçeklefltirme yönelimimiz aras ndaki mesafe darald ölçüde, partimizin alandaki büyümesi de sürecektir. Partimiz Kürdistan'dad r. Devrim iddias yla buradad r. Kürdistanl ve Kürdistan'daki komünistler, iflçiler, kent ve k rdaki emekçiler, gençler ve kad nlarla ulusal kurtulufl, özgürlük ve sosyalizm mücadelesini zafere ulaflt rmak temel amac m zd r. Türk, Laz, Çerkez ve di er milliyetlerden halklarla birleflik bir mücadele yürüterek emperyalizmi ve faflist sömürgecili i alt etmek için, bafllam fl, yenilmifl fakat atefli sönmemifl bir devrimde, hak ederek, t rnaklar yla kaz yarak, can bedeli bir faaliyetle öne geçmek ve en önde dövüflmek istiyor. Özgür bir yaflam ve Özgür bir Kürdistan istiyor. Bunun kolay ve rahat elde edilemeyece ini canl ülke prati inde somut olarak görüyor. Devrimimiz zafer için daha büyük dövüflmeyi, daha atak olmay, daha büyük düflünmeyi ve bedel ödemeyi emrediyor. Bunun için ne gerekiyorsa o yap lacakt r. Bütün taraftar, dost ve yoldafllar m z n partimizle iliflkilenmedeki ölçüsü budur. flimiz çok, bunu biliyoruz. Ancak baflarmaya mecburuz. MLKP; Ji bo Jîiyan û Kurdîistan'ekî Azad! Özgür Bir Yaflam ve Kürdistan çin MLKP! hisseder, yaflam n onlar n kurtulufl özlemleriyle buluflturabilir dersiniz? Bir iflçiyi, emekçiyi veya genci kapitalist düzenden kurtarma eylemiyle yan p tutuflmayan bir devrimci olabilir mi? Yeniyi, eski toplumun ba r nda yaratma yöneliminin 2 saatlik gazete sat fl yla olmayaca aç k de il mi? Bunca devrimci olana a, ezilenlerin yaflad açl a ve zulme ra men insanlar n devrimci kanallara akmas n n bunca zahmetli olmas nda, alanlardaki devrimcilerin e reti duruflunun, tembelli inin pay nedir diye sormal y z. Her kurum, kadro ve aktivist genel de il, somut olarak sormal d r: "son alt ay içerisinde kaç insan ayd nlatt m. Kaç kifliyi örgütleyip organik çal flman n bir iliflkisi haline getirdim". Buraya verilecek do ru yan tlar gerek kurum, gerekse de bireylerin performans n n ölçütü olacakt r. Sahi, ifli ezilenleri harekete geçirmek olanlar bu görevlerini yapmad klar nda, emperyalistler, Afganistan'da, Irak'ta iflgalden vaz m geçti? Esirlere iflkence, kad nlara tecavüz etmiyor mu? Filistinlilerin evleri y k lm yor, çocuklar öldürülmüyor mu? Sömürgeci devlet Kuzey Kürdistan'da imha amaçl operasyonlar n durdurdu mu? Binlerce faili meçhul ayd nland, kay plar m bulundu? Çocuklar sokaktan ekmek mi toplam yor, kap s na kilit vurulup d flar at lan iflçilere ifl kap s m aralan yor? Her gün adeta kan ksayarak yaflad m z taciz, tecavüz, sokak infazlar ortadan kalkt m? Sosyalist gazeteciler, demokratik kurum temsilcileri "terörist" diye tutuklan p cezaevine konulmaktan vaz m geçildi? Halk m z n özgürlük talebi mi karfl land, düzmece raporlarla ölüm orucu gazileri, birkaç ayl k ömrü kalm fl hasta tutsaklar d flar m b rak ld? De ilse; güçlerimizi örgütlemek, ezilenleri soka a ç karmak kadar gerekli, do al ve meflru ne olabilir ki? Hangi engel/ kayg küçükle yetinmeyi, aza raz olmay dayat yor, sorunlar ve olanaks zl klar önünde boyun e diriyor? Herkes kendine sormal, aç k yüreklilikle yan t n vermelidir. Karamsar de iliz. Mevcut güçlerle, f rsatlar hakk yla de erlendirdi imizde ortaya ç kacak enerjinin, mücadeleye kat lan insan n ve mevzinin, bugünkü durumun kat be kat üstüne ç kaca tart flma götürmez bir gerçektir. Mesele bunu istemek, bir plan dahilinde gerçekleflmesi için enerjik olmak, kopar p almaya kelimenin gerçek anlam nda kilitlenmektir. Bu halk hiç bir eme i karfl l ks z b rakmayacakt r. 20 13

MEKTUPLAR...MEKTUPLAR... Hareketsizlik, Tecrit ve Partili Ortam Devrim bir alt üst oluflsa, devrimcilik de köklü bir dönüflüm demektir. Bireyler bu dönüflümü yaflarken, gerçek anlamda çalkant l, sars c bir dönemden geçerler. Bu dönemeç, sisteme, kölelik düzenine, olan öfkenizin eyleme dönüflme an ndan itibaren bafllar. Bundan sonra ya içindesinizdir çemberin ya da d fl nda. çinde olmaya karar verenler çemberi yarmak, s n rs z, s n fs z bir dünya yaratmak için insanl a, insanca bir dünya b rakman n mücadelesine do ru aç lacak bir f rt nan n içine girmifl demektir. flte bu yaflam, nerede bize ihtiyaç duyuluyorsa oraya koflmak gibi tereddütsüzce bir düflünceye sevk eder bizi. Mücadelenin tam göbe inde, oldukça yo un bir aktivite döneminin ard ndan, baflka bir alanda görev ald m. Ancak gitti im bölgede çal flman n yeni oluflu ve benim gibi o dönemin özel koflullar içinde bulunan biri için hareket alan n n s n rl oluflu, beni adeta kilitlemiflti. Dar bir çevre içinde dönüp duruyordum. Ve devrim yürüyüflümüzün bulundu um alan d fl ndaki di er alanlarda h zla büyüdü ü ve benim alan mda k s r bir döngü yaflan yor oluflu beni epey düflündürüyordu. Ve bu durumdan bir ç k fl yolu bulam yordum. Ben bu halde öylesine hareketsiz, aylarca k vran p durdum. Tam bir buçuk y l, böyle at l bir vaziyette, devrime ciddi bir katk sunamadan yaflad m. Bu hareketsiz dönemin bende yaratt durum öncelikle gerileme, kendine güvensizlik, partiyi koruman n kendini korumaya dönüflmesi ve hem fiziki hem de ruhsal bir atalet yaflamak biçiminde olmufltur. Böyle bir flekillenme ve bunun verdi i rahats zl k ciddi bir müdahale gerektiriyordu. Sonunda bu müdahale gerçekleflti ve baflka bir alanda görev ald m. Ald m ama bu kez de, h zl bir pratik dönemin içinde gerçekleflen bu olaya adapte olmakta çok zorland m. Neredeyse her gün pratikteyiz. Bu prati in h z na yetiflmekte zorlan yordum, adeta iman gücüyle hareket ediyordum. Ama öyle bir huzurluyum ki, sormay n. Afifller, bildiriler, kufllar, bir üretim var ki, hummal bir çal flma. Pratik dönüflünde bir seksen uzanmak zorunda kal yorum ama, hiç dert de il. Bu ifller vermeye ça rmak, onlardan ayl klar n n, harçl klar n n ya da zamanlar n n bir bölümünü parti için ay rmalar n istemek denenmifl ve baflar lm fl bir prati imizdir. Önemli olan al nan miktardan çok kaç kifliye bu amaçla gidildi i ve onlardan nas l bir somut katk al nd d r. ki kifliye gidip yüklü bir miktar almak ya da "bizim gönlümüz sizinle"yi aflmayan bir destek bunu sa lamaz. Fedakarl k, görev, katk, yard m, destek vb. tan mlar, iliflkilerimizin içeri ini belirleyen kavramlard r. Kuflkusuz ki her yoldafl m z partiyle iliflkilerinde kendini hangi kavramla tarif etti ine bakmal d r. " çerden" bak fl n belirleyeni "görev"dir, özgürlükten gelen zorunluluktur. "D flar dan" bak fl "destek"çidir. Bu süreçte, "içerden" ya da "d flardan", herkesle iliflkilerimiz yeniden tarif edilmelidir. Herkesin yapabilece i bir fley vard r! Yönlendirici bir bilinç aç kl olarak herkese ifl vermek için kuflkusuz ifl kapasitesinin yükselmesi gerekmektedir. Ayr bir yaz n n konusu olan ifl kapasitesinin yükseltilmesi sorunu, partiyle kitleler aras ndaki iliflkinin gelifltirilebilmesinin ön koflullar ndan biridir. Biz yine konumuza dönüp, baz tipik sorunlara dikkat çekmeye devam edelim. - Kitlelerle kurdu umuz iliflkinin düzeyini gösteren ölçütlerden biri de, onlar n devrimin geliflimi için, hangi tür katk larda bulunduklar d r. Ald klar bütün maafl getirip parti örgütlerimize veren, yüzüklerini, kolyelerini, yeni al nm fl giysilerini ve di er baz olanaklar n partiye sunan taraftarlar m z oldu u gibi, istemeden katk sunmayan iliflkilerimiz de az de il. Kuflkusuz bu bir bilinç sorunudur. nsanlar n bilincinde olsun ya da olmas n, devrimin güncel bir sorun olarak görüp görmedi iyle ilgilidir. Demek ki, ezilenlerin her türlü katk lar n alabilmek için, onlar n devrime ve onun gerçekleflebilir oldu una inand r lmalar gerekiyor. - Kimi alanlarda, elbette ifller s ras nda kiflisel kullan m için, "harçl k almak" söz konusu oldu unda gösterilen giriflkenlik, partiye ba fl almada gösterilemeyebiliyor. Vurgulamal y z ki, "harçl k" almak geri bir iliflki biçimidir. Kullan lmaya ve yozlaflmaya aç kt r. Her fleyden önce apolitiktir. Tarz olarak kullanmayaca m z "harçl k iliflkisi"nin yerine ba fl ve aidat sistemi kurmak önceli imizdir. Bu kiflisel de il, devrimin temel ihtiyaçlar na katk sunmak hedefiyle yürütülecek bir iliflkidir. - Devrimin ve ulusal özgürlü ün güncel bir sorun oldu u bilicindeki zay fl n bu türden etkin ve yayg n iliflkiler kurulamamas nda önemli pay var. Bunun kendisi bile, insanlara gitme, onlar ortak kurtuluflumuz 14 19

yoldafllar m z n kafalar ndaki "engeli" aflmam z gerekiyor. Çünkü, kimi alanlarda, çok somut olarak geride kalan dönemdeki ba fl kampanyas kapsam nda yap lan tart flmalarda, karfl m za bu tür sorunlar ç kt ve insanlara gidebilmek için önce yoldafllar m z n gerekçelerini, mazeretlerini aflmam z gerekti ve hala da gerekiyor. Baflka türlü ilerlemek mümkün olmuyor çünkü. Gündemdeki sorunlar vesilesiyle yapt m z tart flma ve haz rl klar, kitlelerle aram zda geride kalan süreçte oluflan bu kapsamdaki sorunlar çözme ve düzeltme amac da tafl maktad r. Alanlar m zda mali bak mdan sorunlar yaflad m z kimse için s r de il. Borç iliflkisi kurdu umuz insanlarla yaflad m z sorunlar, ödemelerin gecikmesi, kimi zamanlar söz verip de yapamamak, ço unlukla para arar durumda olmak can s k c ama gerçek sorunlar m z. Kuflkusuz bu tablo önemli ölçüde de iflse de, bitmedi ve yeni dönemde, yeni biçimlerde ortaya ç kabiliyor. Fakat kabul etmemiz gerekir ki burada da ciddi bir anlay fl ve örgütlenme sorunu yafl yoruz. Faaliyetin gerektirdi i mali altyap y ya da dengeyi sa layamay nca hep ayn insanlara gidiyor, çözümü borç almakta ya da "merkez"e havale etmekte görüyor, genellikle benzer yöntemler kullan yoruz. Bunlar yanl fl, yanl fl oldu u kadar çözücü olmayan anlay fl ve pratiklerdir. Herhangi bir mali politikas olmayan bir örgütün ya da kurumun "ba ml " olmadan varl n sürdürmesi mümkün de ildir. Elbette bu durum kendi bilincini yarat r. En somut prati i beklemek ve idare etmek fleklinde ortaya ç kar. Soruna köklü çözüm aray fl, ayaklar üstünde durma yönelimi zay ft r. Sorunlar alt nda bo ulma duygusu, çaresizlik ve yer yer m zm zlanmak, memnuniyetsizlik ve k rg nl klar öne ç kan duygulard r. Nas l çözeriz? Bu soru ayn zamanda bir çözüm anahtar d r. E er buradan bafllarsak, aray fl m z mutlaka sonuç verecektir. nsan akl na ve iradesine güvenmek, partimizin ve di er halklar n mücadele deneyimlerinden ö renmek zorunday z. Her örgütümüzün ve kurumumuzun tart fl l p somutlaflt r lm fl ve yaz l hale getirilerek partimize bildirilmifl bir mali politikas olmal d r. Bu politikay olufltururken uygulanabilirlik temel bir k stast r ve bu nedenle de iyi düflünülmüfl olmal d r. Bu kapsamda baz noktalara vurgu yapmak gerekirse; Burada önceli i temsil etti imiz s n f ve tabakalarla aram zdaki do rudan iliflkinin bir biçimi olan düzenli ba fl ve aidat iliflkisine vermek gerekir. Bunun için somut isimler belirlemek, insanlara mücadele amaçlar m z anlatmak ve onlar bu kavgaya kat lmaya, omuz 18 yap lmal, bu mücadele sürmeli. Heyecan f rt nas içinde ç kt m pratikten sürünerek eve geliyorum. Bir tafl atm fl olman n verdi i huzur ile yorgunlu un verdi i s z birbirine kar fl yor. Devrime sundu umuz katk, harcad m z emek, sadece ve sadece iflçi s n f ve emekçilerimizin, ezilenlerimizin kurtuluflu için. Ve yaln zca yap ya bir tu la koymak. flte bize huzur ve iç rahatl veren fley budur. Yap lacak onca ifl varken bir yerlerde at l kalmak ya da süreçte aktif rol alamamak bir devrimci için devrimci s fat na yak flmayan, bu s fat hak etmeyen bir tutumdur. Yeryüzünde bu kadar iflkence, zulüm, katliam, hak gasp varken, dünya ezilenleri bomba, kan ve barut kokusu ve atefli alt nda yaflarken, durup seyretmek veya devrimci görevlerimizi lay k yla yerine getirmemek, anlafl lamaz bir durumdur. Öncelikle "o" dönemden kurtuldu um, sonras nda devrimci görevlerimi bir ölçüde yapmak ad na faaliyete geçti im, halklar m za olan özgürlük ve sosyalizm sözümüzü somutlaflt rmak ve iflin bir ucundan tutarak aktif prati in içinde yer ald m için, kendimi rahatlam fl hissediyorum. E er bir partili sosyalist bir dünya kurma mücadelesinin içinde yer al yorsa, buna uygun pratik sergileyemedi inde/ sergilenemedi inde rahats zl k duymuyorsa, devrimci duygular nda körelme, emekçi özelliklerinde afl nma ve bir bürokratik anlay fl oluflmufl demektir. Bizler yaflam n her alan nda devrimin sorunlar na ve güncel politik geliflmelerin seyrine uygun düflünüp hareket etmiyorsak, baflka fleylerle u rafl r hale geliriz. Ve kendimize biçti imiz rol her ne olursa olsun, sonuç olarak bir lafazandan fark m z olmaz. Etrafa hamasi nutuklar çeker dururuz. Oysa hepimiz biliyoruz ki bir parti'yi parti yapan "Teori ve Prati in Birli i"dir. Bir devrimciyi devrimci yapan da söylem ve eylem birli idir. Son olarak e er bir alanda verimsiz oldu umuzu hissediyorsak, ya da bir kadronun bulundu u alanda sunabilece i katk dan daha az sergileniyorsa orada bir sorun var demektir. Bu durum bir an önce görülmeli, zaman kaybetmeksizin çözüm bulunmal d r. Aksi takdirde ciddi oranda yabanc laflma ve devrimci üretkenlikte zafiyet oluflabiliyor. Bunun için alan de iflikli i uygun olabilir. Bir Komünist 15

nsanlardan parti, devrim, sosyalizm ve ulusal özgürlük için "bir fley" yapmas n istemek meflruiyet bilincini gerektirir. Çal flma alanlar m zda karfl m za ç kan ciddi sorunlardan biri tam da bu noktadad r. nsanlara parti, devrim ve ulusal özgürlü ümüz için bir fleyler yapmas için görev vermek, onlardan somut baz katk lar göstermesini istemek yoldafllar m z n en çok s k nt s n duyduklar konulardan biridir. Etraf nda bir sürü insan oldu u halde her ifle kendisi koflan ve dolay s yla da "bo ulan" yoldafllar m z hiç de az de il. Bunun bir sebebi yeni insanlara yeterince güvenmemekse, di eri ifl vermede meflruiyet bilinci eksikli idir. Ortak bir mekanda, herkesi ilgilendiren bir soruna katk sunmalar için, oradaki herkese ifl verme, ya da gerekti inde "ç k flma" hakk n kendinde gören yoldafllar m z, söz konusu bir parti ifli -örne in, bildiri da t m na ya da gazete sat fl na ç kmas n, evini toplant için açmas n istemek vb- olunca pekala "s k labiliyor". nsanlardan -kendimiz pekala öderken- büyük ya da küçük herhangi bir bedel ödemesini istemekte zorlananlar m z az de il. Hele de, konu insanlardan parti faaliyeti için mali destek istemek ya da illegal bir ifl olunca bu çok daha belirgin hale gelebiliyor. Bir ba fl kampanyas öncesinde: " nsanlar korkuyorlar", "zaten insanlar n paras yok", "insanlardan para istemeye yüzümüz tutmuyor", "herkese borçlu mu olaca z", "ben o insandan para istemem", "isterim ama ters bir fley söylerse dayanamam", "etraf m zdaki herkes zaten yoksul, bi de para m isteyelim" gibi pek çok gerekçe tart flmalar m z n gündemine gelmiflti. Ve san r z bu ifadeler baz yoldafllar için çok tan d kt r. Satt gazetenin paras n bile isteyemeyen, "gazetemizi als nlar da para vermeseler de olur", diyen geri anlay fllar da yabanc m z de ildir. Öncelikle söz konusu kavray fllardaki sorunun ideolojik oldu unu ve bu nedenle üzerine gidilmesi gerekti i vurgulanmal d r. Halk m z n parti faaliyetine kat lmas, bize evini açmas, mali destek vermesi, gazetemizi almas bir lütuf de il, görevdir. Emekçi, olman n, ezilen olman n, yurtsever olman n gere idir. Çünkü yürüttü ümüz sadece bize ait olan, sonuçlar ndan yaln zca kendimizin faydalanaca herhangi bir düzen içi mülkiyet mücadelesi ya da öylesine bir macera de il, bir halk n, ezilen insanl n kurtulufl mücadelesidir. Ezilen sömürülen 16 Partinin Gücü herkesindir. Bizim bir ad m önde olmam z n sebebi sadece "flu anda!" fark nda olmam zd r. "Ayr cal m z" en önde dövüflme görevidir. Baflka bir fley de il! Mücadele amaçlar n n meflruiyetine inanmak ve ayn safta olmas gereken herkesin bu do rultuda bir fleyler yapmas n istemek varl k koflulumuzdur. Kendini sömürgeci zulüm düzeninin karfl s nda, yeni bir yaflam, yeni bir ülke, yeni bir toplum vaat eden, alternatif de il, bir antitez olarak gören bir anlay fl ve eylem baflka türlü nas l olabilir ki? fl verirken de katk isterken de bizi bu anlay fl ve bilinç yönetmelidir. Sorun, bu bak fl aç s na sahip olmakt r, yoksa somut olarak para ya da yard m miktar nda, üç befl kifliyle konuflup konuflmamakta de ildir. Seçimler döneminde, bayrak yürüyüflünde, 1 May s çal flmalar nda, gazete sat fllar nda, kampanyalarda, parti bildirilerinin kahvelerde okunmas nda, kay plar mücadelesinde, kitle gösterilerinde megafonlardan "Yaflas n Partimiz MLKP" sloganlar n n aç ktan ve kitlesel at lmas nda ve pek çok parti eyleminde bu meflruiyet bilincini görebiliriz. Her gün soka a "Biji serok Apo" diyerek ç kan analar m z için bu fliar meflrudur ve bu nedenle gösterilerde yüzlerini saklamaya gerek duymazlar. KADEK Genel Baflkan 'na "say n" diyenlere tutuklama sald r lar n n yap ld bir dönemde, insanlar n bu tür eylemlerde srar etmesi de bir meflruiyet bilincidir. "Canl bomba" karalamalar yla sald r ya maruz kalan devrimci yoldafl m z, DHKP-C'nin feda eylemcisi fiengül Akkurt'un Malatya'daki u urlama törenindeki insanlar n tavr da bu kapsamda bir örnektir. nsanlarla ve olaylarla iliflkilenmede temel ölçütümüz düzenin yasalar ya da insanlar n düzen içi geri bilinçleri de il, iddialar m z ve amaçlar m z gerçeklefltirme karal l d r. "Kapitalist sömürü düzeninde karfl l ks z bir fley yoktur. nsanlar bize niye destek versin ki?". "Herhangi bir fley yapmak için önce yetkililerden izin almak gerekir.", "onlar iflkenceci iflkence yaparlar, öyleyse dava açmaya, üzerine gitmeye ne gerek var" vs. vb. geri kimi anlay fllar her günkü mücadelemizde de iflik biçimlerde karfl m za ç k yor. Bunlar düzenin bilincidir ve biz öyle düflünmek zorunda de iliz. Gerçek sorunlar ve varl k gerekçemiz Görülüyor ki, kimi durumlarda, parti, devrim ve ulusal özgürlü ümüz, yani ortak davam z için, ezilenlere gitmeden önce 17