ANLATIM BOZUKLUKLARI İÇİNDEKİLER BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları Gereksiz Sözcük Kullanımı Yanlış Sözcük Kullanımı Atasözü ve Deyim Yanlışları Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması Mantık Hatası Anlam Belirsizliği Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması HEDEFLER TÜRK DİLİ Okt. Tuba Akkoyun Koç Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Dil yanlışlarını kavrayacak, Gereksiz, yanlış kullanılmış sözcükleri bulabilecek, Mantık hatalarını, yanlış yerde kullanılmış sözcükleri ayırt edebilecek, Anlamı karıştırılan sözcükleri tespit edebileceksiniz. ÜNİTE 5
GİRİŞ Dil, doğal bir anlaşma aracıdır. Dilin kendisine özgü yasaları vardır. İnsan, bu yasalara bağlı kalarak dil denilen doğal aracı kullanır. Eğer insan, dilin yasalarına uymazsa, dilin doğal yapısı bozulacağından, onun doğal anlaşma aracı olma özelliği zarar görür (Kolcu,14). Kişi, anlaşmak amacıyla kullandığı dilin aynı zamanda toplumun da dili olduğunun farkında olmalı ve bu bilinçle dili kullanırken azami dikkat göstermelidir. İfade (doğru ve güzel yazma ya da konuşma) bir kişinin yetişme seviyesini anlatır. İnsan, üzerinde konuştuğu veya yazdığı konuyu yaşayarak, okuyarak edindiği bilgilere, kanaatlere göre düşünür, derinlere inebilir (Gülensoy,299). Dil ile düşünce, iç içe geçmiş durumdadır. Biri diğerinden bağımsız düşünülemez. Dil, ortak değerleri oluşturan, geliştiren, koruyup yaşatan bir kurumdur. Bu yüzden o, ulus kimliğinin oluşmasında en önemli ögedir. ( ) Dil, bireyleri yığın olmaktan kurtarır, onlara bir kimlik kazandırır. Artık bu yeni yapı sıradan bir bireyler topluluğu değildir. O bir ulustur (Kolcu,16). O halde bu ulusun mensubu olan her birey, ulusun devamlılığı ve gücü için başta kullandığı dile dikkat etmelidir. Türkçeyi kurallarına, ifade özelliklerine uygun bir biçimde kullanmalıdır. Doğru bir anlatım için: 1. Dil, kurallarına uygun kullanılmalı. 2. Cümle yapısına dikkat edilmeli ve ögeler yerli yerinde kullanılmalı. 3. Sözcükler ve cümleler anlam ve amaçlarına uygun sayıda ve yerde kullanılmalı. 4. İyi bir anlatımda olması gereken özen, anlaşılırlık, açıklık, duruluk ve etkililik gibi özellikler doğru anlatım özellikleriyle bağdaştırılmalıdır. Yazılı ifadelerde yukarıda verilen özelliklere dikkat edilmemesi anlatım bozukluklarına neden olur. Anlatım bozuklukları, toplumdaki her bireyin sorumluluk duyması gereken bir konudur. Anlatım bozuk olursa, iletişim de bozulur ve anlaşma sağlanamaz. Anlatım bozukluklarının yanı sıra dil kirliliğine ve yozlaşmasına da müsaade etmemeli, dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıyız. Atatürk diyor ki: Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin.. Dilin önemini vurgulamak açısından Konfiçyüs ten bir hikayecik (anekdot) okuyalım: Konfüçyüs'e sordular: "Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız yapacağınız ilk iş ne olurdu?" Büyük filozof, şöyle cevap verdi: "Hiç kuşkusuz, dili gözden geçirmekle işe başlardım. Şöyle ki: Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 2
anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun içindir ki dil, çok önemlidir!" ANLATIM BOZUKLUKLARI Anlatım bozukluklarını kavramak ya da çabuk fark edebilmek her şeyden önce sözcüklerin anlamlarını ve türlerini iyi bilmeye, cümle yapısını ve ögelerini tanımaya, noktalamanın anlam üzerindeki etkisini anlamaya bağlıdır. Anlatım bozuklukları genel olarak iki bölümde incelenebilir: Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları, Yapısal (Yapıya Dayalı) Anlatım Bozuklukları. 1. ANLAMA DAYALI ANLATIM BOZUKLUKLARI 1.1. Sözcüğün Gereksiz Kullanımı İyi bir anlatımın temel özelliklerinden biri duruluk tur. Duruluk, anlatımda gereksiz sözcük veya sözcüklere yer vermemektir. Bu tip anlatım bozukluklarında; aynı anlama gelen iki sözcük bir arada kullanılmış olabilir veya bir sözcüğün anlamı cümledeki başka bir sözcüğün anlamını içeriyor durumdadır. Sağlık ve sıhhat insanın en büyük hazinesidir. (eşanlamlı sözcükler) Kardeşim ne istediğini sessizce kulağıma fısıldadı. (fısıldamak sözcüğünde "sessizce" anlamı gizlidir.) Bu olaya verilen tepkiler kişiden kişiye göre değişir. En yakın arkadaşıyla aşağı yukarı iki üç yıldan beri görüşmüyor. 1.2. Yanlış Sözcük Kullanımı Bu tür anlatım bozuklukları, sözcüklerin anlam farklılıklarının tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Yazılış ve okunuş bakımından birbirlerine çok benzeyen veya aralarında ilgi ya da yakınlık bulunan; fakat anlamları farklı olan bazı sözcükler cümlede birbirinin yerine kullanılırsa anlatım bozukluğu meydana gelir. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 3
1.3. Deyim ve Atasözlerinin Yanlış Kullanımı Deyimler ve atasözlerinin anlamlarına uygun olmayan cümlelerde kullanılmaları anlatım bozukluğuna neden olur. Bunlar kalıplaşmış ifadeler olduğundan içlerindeki sözcüklerin ne kendileri ne de yerleri değiştirilebilir. Deyim ve atasözlerinin yapısının bozulması da anlatım bozukluğu oluşturur. Yöneticilerin sorumsuzluğu şirketin iflas etmesini sağladı. (neden oldu) Bu sene Atatürk Lisesinde öğretim görüyor. (öğrenim) İş başvurusu için dört resim istediler. (fotoğraf) Çok üzgün olmasına karşılık, bunu belli etmemeye çalışıyordu. (karşın) Düşüncelerimiz arasında ayrıcalık giderek büyüyor. (ayrım) İçeri girdi, önce kendini tanıştırdı. (tanıttı) Çömleğin üzerine yazılmış desenlere hayranlıkla bakıyordu. (çizilmiş) Eşim işyerinde üstlerinin gözüne batarak kısa zamanda terfi aldı. (girerek) Danayı yardan uçuran, bir tutam ottur. (deveyi) Haydi bakalım seç pirincin taşını. (ayıkla) 1.4. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması Dilimizde sözcüklerin dizilimiyle ilgili kurallar vardır. Bir sözcüğün anlamına uygun olmayan bir yerde kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur. Konuşma dilini en iyi yazıya aktaran Orhan Veli'dir. (Konuşma dilini yazıya en iyi aktaran Orhan Veli'dir.) Yeni okula geldim ki ders zili çaldı. Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı sıkılır. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 4
1.5. Anlam Belirsizliği Cümlelerde anlam belirsizliği 3 sebepten olabilir: zamir eksikliği, noktalama eksikliği, karşılaştırma hatası. Zamir eksikliği: Okula gitmediğini bugün öğrendim. (Bu cümlede kimin okula gitmediği belli değildir: senin, onun, onların) Noktalama eksikliği: Gazeteci bayanın sözlerini dikkatle dinledi. (özne bayan bir gazeteci mi?/gazeteci mi? Gazeteciden sonra virgül konursa anlatım bozukluğu giderilmiş olur.) Karşılaştırma hatası: Basketbolu senden çok seviyorum. (iki kişinin basketbol sevgisi mi karşılaştırılıyor?/ Cümleyi söyleyen kişinin basketbol sevgisiyle konuştuğu kişiye olan sevgisi mi karşılaştırılıyor?) 1.6. Mantık ve Sıralama Yanlışlığı Cümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ya da cümlenin mantıksal açıdan yanlış oluşturulması sonucunda ortaya çıkan anlatım bozukluklarıdır. 1.7. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması Cümlelerde anlamca çelişkinin olması da anlatım bozukluğu sebebidir. Genellikle cümlede kesinlik/ihtimal, yaklaşıklık/net sayı anlamları içeren sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır. Bırakın çayını karıştırmayı kek bile yapamaz o. (Mantıken zor olan kek yapmaktır, fakat bu cümlede çayı karıştırmak daha zor görünüyor.) Bu virüs yüzünden pek çok kişi ölebilir, hatta sakat kalabilir. (Sakat kalma riski, ölüm riskinden daha önemli gösterilmiş.) Tam beş yıla yakın bir zaman arkadaşım burada yaşadı. Mutlaka notları değişmiş olabilir. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 5
Bireysel Etkinlik AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN ANLATIM BOZUKLUKLARINI BULUNUZ. Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek. Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol. İhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katılmıştı. Ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış ülkemizin belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak. Doktorun bütün hastalarını iyi ettiğini duydum. Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma. Özet Duygularımızı, düşüncelerimizi, olayları, durumları aktarmak için kullandığımız her cümle bir yargı birimidir ve yargı birimi olan cümlenin duyguyu, düşünceyi, olayı veya durumu tam olarak aktarabilmesi için anlatımın dilimizin kurallara uygun olması gerekmektedir. Cümle dilbilgisi ve anlam yönünden mükemmel olmalıdır. İyi Bir Cümlede Şu Özellikler Bulunmalıdır: Doğruluk; cümledeki sözcüklerin söz dizimi kurallarına göre dizilmesi, ögelerin birbiriyle uyumlu olması, sözcüklerin anlatılmak istenen kavramları tam olarak karşılaması ve cümlenin aktardığı bilginin yanlış olmamasıdır. Duruluk; yargının gereksiz sözcük kullanılmadan ortaya konulması, anlamı etkileyen sözlere cümlede yer verilmemesi. Açıklık; Cümlenin herkes tarafından kolaylıkla anlaşılan tek bir anlam taşıması, okuyucu ve dinleyiciye göre farklı anlamlar kazanmamasıdır. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 6
Özet BİRBİRİ İLE SIKÇA KARIŞTIRILAN SÖZCÜKLER Ayrım: Bir şeyin başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık başkalık, fark Ayrıcalık: Başkalarından ayrı ve üstün tutulma, imtiyaz. Algılamak: Bir olayı ya bir nesnenin varlığını duyum yolu ile yalın biçimde bilinç alanına almak Azımsamak: Sayıca az bulmak, az görmek Küçümsemek: Hor görmek, aşağı görmek Basım: Gazete dergi gibi basılı eserleri basma işi Basın: Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan basılı eserlerin tümü Büyümek: Boyutların enine ve boyuna artması Uzamak: Boy olarak artmak, ilerlemek Çekingen: Ürkek, sıkılgan Çekimser: Oy vermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız Dikmek: Fide halindeki bitkiyi toprağa yerleştirmek Ekmek: Bir bitkiyi üretmek için toprağa yerleştirmek Hatırlamak: Bilinen bir şeyi akla getirmek, anımsatmak Etkin: Bir hareket içinde bulunan, faal Etken: Etki eden, neden Etki: Bir kimse ya da nesnenin başka bir kişi ya da şey üzerindeki gücü, tesir İkilik: (Görüş ve düşünce için) İkiye bölünmüş olma durumu İkilem: İnsanın iki durum arasında kalması İddia etmek: Sözünde direnmek, ileri sürmek Savunmak: Müdafaa etmek, bir görüşü veya kimseyi doğru ya da haklı göstermek Fiyat: Alım veya satımda bir malın para karşılığı değeri Ücret: İş gücünün, hizmetin karşılığı olan para Karşılık: Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı başka bir davranış cevap Karşın: Rağmen Karşıt: Birbirine aykırı olan, zıt Kapsamak: İçine almak, içermek Kaplamak: Yayılarak her yanını örtmek Neden olmak: (Olumsuz durumlar için) Bir şeyin olmasına zemin hazırlamak Sağlamak: (Olumlu durumlar için) Bir şeyin olmasına zemin hazırlamak Özgün: Orijinal, başkalarından bir yönüyle farklı olan Özel: Yalnız bir kişiye ait olan, hususi Özgü: Bir şeye ait olan, yalnız onda bulunan, has Özge: Başka Öğrenim: (Öğrenci için) Tahsil görmek Öğretim: Bilgi verme, öğretme işi Son: Olmuş, bitmiş olan, bitim, nihayet Sonuç: Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, sona erenden elde edilen veri. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 7
DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? a) Bu yıl güney kesimlere inanılmaz çoğunlukta yağmur yağdı. b) Onları ne ölü ne diri halde görmeyen kimseye rastlamadık. c) Bir insan, çözümün parçası olamamışsa sorunun bir parçasıdır. d) Duyulan titrek sesler ve görülen dehşet verici manzara insanı boğuyor. e) Köyde başıma gelmeyen kalmadı, hepinizin canı sağ olsun! 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün cümleden çıkarılması cümlenin anlamında daralmaya yol açmaz? a) Okula başladığımızdan beri birbirimizden hiç ayrılmadık. b) Yapıtları önce kötüydü; ama sonunda giderek düzeldi. c) Sorularına cevap vermekte güçlük çekiyorum. d) Sergideki resimlerin hepsi kendi eserimdir. e) Muğla yöresindeki yangınlardan geriye çıplak tepeler kaldı. 3. Türkçede sözcüklerin yanlış eyleme/eylemsiye bağlanması anlatım bozukluğuna sebep olur. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren bir anlatım bozukluğu vardır? a) Bize karşı anlayışlı davranması bizi memnun ve mutlu etti. b) Her isteği yerine gelse de yüzü yine de gülmez. c) Olaydan büyük bir üzüntü duyduğunu ifade etti. d) Mimar ya da mimarlıkla ilgileniyorsanız bu kitabı okuyun. e) Çocuklar kendilerine yarar veya zarar sağlayacak şeyleri bilmeli. ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 8
4. Projemi zamanında teslim edemememin nedeni o hafta çok hasta olmamdandır. Yukarıdaki cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir? a) Gereksiz sözcük kullanımı b) Çatı uyumsuzluğu c) Yanlış anlamda sözcük kullanımı d) Tamlama eki eksikliği e) Yanlış yerde sözcük kullanımı 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlam belirsizliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? a) Ayakkabına iyi bakmadığın için yırtılmış. b) Erdem yine herkesin isteğini dikkate almış. c) Bu yıl onların daha fazla kâr etmesi bekleniyor. d) Arabayı buraya park etmen hiç de iyi olmadı. e) Arkadaşının söylediklerini hepimiz anladık. 6. Uzun uğraşlar sonucu yaralanan kuşu yakalayıp tedavi ettiler. Yukarıdaki cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir? a) Özne eksikliği b) Gereksiz sözcük kullanımı c) Bir sözün yanlış yerde kullanılması d) Nesne eksikliği e) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde herhangi bir anlatım bozukluğu yoktur? a) Ceviz ağacına kaşla göz arasında çarçabuk çıkıverdi. b) Kişi, düşünme yetisini geliştirmek istiyorsa kitap okumalıdır. c) İki resim arasındaki beş ayrıntıyı bulunuz. d) Yazılarında duygularını işin içine katmaz, nesneldir. e) Sınıftan ayrılır ayrılmaz hem koştu sahile. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 9
8. Bu iki müfettişin araştırmaları şirkette yapılan yolsuzluğu ortaya koyacaktı. Yukarıdaki cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir? a) Mantık hatası b) Özne-yüklem uyumsuzluğu c) Gereksiz sözcük kullanımı d) Deyim yanlışlığı e) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması 9. Bazı eklerin gereksiz kullanımı da anlatım bozukluğuna neden olur. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren bir anlatım bozukluğu vardır? a) Ünlü yazar, 1997 den beri on bini aşkın eserler verdi. b) Romanlarında bilinmeyen kelimeleri kullanıp okuyucunun kafasını karıştırıyor. c) Kitaplar ve dergiler eskisi gibi okuyucu bulamıyor. d) Şairin son şiirini çok beğendiğini söyledi. e) Eski arkadaşlarının yanına kırk yılda bir ara sıra uğrardı. 10. Usta sanatçının gözlemlediklerini bir ressam bakış açısıyla şiirlerine yansıtması şiirlerinin enfes birer tabloya dönüşmesine yol açmış. Yukarıdaki cümledeki anlatım bozukluğu nasıl düzeltilebilir? a) Usta sözcüğü ressam sözcüğünden önce getirilerek b) Enfes sözcüğü cümleden çıkarılarak c) Yol açmış yerine katkıda bulunmuş getirilerek d) Usta sözcüğünden sonra virgül getirilerek e) Yansıtması yerine aksettirmesi getirilerek ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI CEVAPLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 D B E A E C B D A C Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 10
KAYNAKLAR Korkmaz,Z., Ercilasun, A., Gülensoy, T., Parlatır, İ., Zülfikar, H., Birinci, N. (2010). Türk Dili ve Kompozisyon, (Genişletilmiş 4. Baskı), Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım. Kolcuoğlu, H. (Ed.).(2009).Türk Dili Ders Kitabı, İstanbul: Kalemus Yayıncılık Karaağaç, G., Yavuzer, H. (2011). Yükseköğretimde Türk Dili ve Kompozisyon, Ankara: Okutman Yayıncılık Sarı, M. (2011). Fakülte ve Yüksekokullar İçin Türk Dili Ders Kitabı, Ankara: Okutman Yayıncılık http://izzetkocak-tdn.blogspot.com.tr/2012/02/anlatim-bozukluklari.html (09.12.2015) Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 11