YİRMİBİRİNCİ YÜZYILDA İFADE HÜRRİYETİ



Benzer belgeler
Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 2-

1: İNSAN VE TOPLUM...

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Cumhuriyet Halk Partisi

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

Irk veya Etnik Köken. Ayrımcılığı. Haklarınızı Bilin!

Devrim Öncesinde Yemen

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır.

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Takdim. Bu, Türkiye nüfusu göz önüne alındığından her 90 kişiden birinin aday olması anlamına geliyor (TV, Haberleri, ).

İ Ç İ N D E K İ L E R

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

İNSAN HAKLARI SORULARI

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

KİTLE İLETİŞİM HUKUKU

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Matematiksel Modelleme Etkinlikleri. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

Çocuk Gündüz Bakımevi Evangelisch-lutherische Petrigemeinde

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Taliban Esaretinden İslam a

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

Sorular/Cevaplar. Şirket kaynaklarının kötüye kullanımı ve suiistimal edilmesi. Kişisel bilgilerin gizliliğine ve korunmasına riayet edilmemesi

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

GERİ TEPMENİN TEMEL UNSURLARI

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

Gelenek ve kadınlara şiddet. Zorunlu evlilik

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları. 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler. 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı

İçindekiler İKİNCİ BAB HÜRRİYET ALEYHİNDE İŞLENEN CÜRÜMLER. Birinci Fasıl Siyasi Hürriyet Aleyhinde Cürümler

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

Daima eşit fırsatlar ırkçılığa karşı konu yılı. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi

Avrupa da Yerelleşen İslam

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır.

İdari Yargının Geleceği

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

OLGUN AKBULUT ANAYASAL DİNSEL ÇOĞULCULUK

İzbillo KHOJAEV * * Tacikistan Anayasa Mahkemesi Başkanı

SPKn İDARİ PARA CEZALARI

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

TOEFL Hakkında Herşey!

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

E-KİTAP SATIŞLARINIZLA, SÜREKLİ BİR GELİRE NE DERSİNİZ? By Alia RİOR. Alia RİOR

Saygının Hakim Olduğu Bir Çalışma Ortamı İlkesi

frekans araştırma

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Federal İdare İş Mahkemesi

İş Yeri Hakları Politikası

IFLA İnternet Bildirgesi

DİNÇEROĞLU AVUKATLIK BÜROSU A V U K A T HÜSEYİN ENİS DİNÇEROĞLU & ESRA AKKOÇ YAREN AHMET ŞEREF UYANIK & ELİFCAN TEKELİ STJ. AV.

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

DAVRANIŞ KURALLARI VE ETİK DEĞERLER TİCARİ UYGULAMA İLKELERİ

özlü bir medya kazası işledi. Yıldırı m

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

Av. Arslan NARİN ÜST KURUL BAŞKAN YARDIMCISI 2011

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA

Transkript:

YİRMİBİRİNCİ YÜZYILDA İFADE HÜRRİYETİ Robert Trager Donna L. Dickerson Çeviren A.Nuri Yurdusev

Robert Trager-Donna L. Dickerson Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti Liberal Düşünce Topluluğu 2003 Tüm hakları saklıdır Temmuz 2003 ISBN: 975-97566-6-8 Kitabın Orijinal Künyesi Freedom of expression in the 21st century, by Robert Trager and Donna L. Dickerson Copyright 1999 by Pine Forge Press, Inc. Yayına Hazırlayan Halûk Kürşad Kopuzlu İç Tasarım Asuman Köse Kapak Oğuz Çetin Basım Cantekin Matbaası Bu kitap Avrupa Komisyonu nun sponsorluğunda yayınlanmış olup, herhangi bir ticari amaç taşımaksızın, ücretsiz olarak ilgili kişi ve çevrelere dağıtılmaktadır. Liberal Düşünce Topluluğu GMK Bulvarı No: 108/17 06570 Maltepe - Ankara Tel: (312) 231 60 69 Faks: (312) 230 80 03 e-mail: info@liberal-dt.org.tr www.liberal.org.tr

İçindekiler Önsöz... i Giriş... 1 Liberal Demokrasilerde Hür Düşünce... 1 Hür Düşünceyi Bastırmak... 3 Hür Düşüncenin Haklılaştırılması... 7 Hür Düşünce Meselelerini İncelemek... 9 Hür Düşünceyi Tartışmak... 11 Birinci Bölüm İfade Nedir?... 15 İfade Olarak Düşünceler... 16 Düşünceleri Bastırmak... 17 Düşünceleri İtiraf Etmek... 19 Eylem İfade Midir?... 21 Sembolik İfade... 24 Sanat İfade midir?... 27 Sözel İletişim... 30 Özet... 33 İkinci Bölüm İfadeyi Kim Kontrol Eder?... 37...den Özgürlüğe Karşılık...nın Özgürlüğü... 37 Sansür Dürtüsü... 40 Kim Kontrol Ediyor: Hükümet ve Din... 44 Aydınlanma Çağı... 49

İngiltere de İsyana Tahrik ve Ruhsatlandırma... 50 John Milton ve Fikirlerin Pazaryeri... 54 Aydınlanma Filozofları... 57 Siyaset ve İsyana Tahrik... 63 Amerika da İsyana Tahrik... 64 Yabancılar ve İsyana Tahrik Kanunları... 67 Azınlık Görüşlerine Serbestiyet... 69 John Stuart Mill ve Hoşgörü... 70 Şiddet ve İfade Hürriyeti... 71 Yüksek Mahkeme nin İfade Hürriyeti Tanımı...72 Amerikan Zenofobisi ve İfade Hürriyeti... 74 Hür Düşüncenin Sınırlarını Yeniden Kurmak... 80 Uluslararası Güncel Kontrol Meseleleri... 82 Birleşik Devletlerin İngiliz Uluslar Topluluğu ile Kıyaslanması...83 Avrupa ve İfade Hürriyeti... 86 Doğu Avrupa nın İfade Hürriyetini Tanımlama Uğraşları...87 Özet... 89 Üçüncü Bölüm Kim Kontrol Ediyor: Çoğunluğun Diktatörlüğü... 91 Ondokuzuncu Yüzyılda Çoğunluğun Üstünlüğü...94 Yirminci Yüzyılda Çoğunluk İradesi... 96 İnternet ve Özel Sansür... 100 Kim Kontrol Ediyor: Özel Sansür... 104 Kendini Sansür ve Hükümet Misillemesi Korkusu... 104 Kendini Sansür ve İktisadî Beka... 106 Editoryal Takdir mi Yoksa Sansür mü?... 107

Kendini Sansür, Kendini Düzenleme ve İnternet... 109 Özet... 110 Dördüncü Bölüm İfade Hürriyeti Ne Demektir?...113 Uluslararası Beyannameler ve Mukaveleler... 119 İfade Hürriyetinin Değeri... 123 Kendini Gerçekleştirme ve Kendi Kimliği...126 Hakikat Arayışı... 127 Kendini Yönetme ve Siyasî İfade... 132 Özet... 137 Beşinci Bölüm Hangi İfade Koruma Görmemelidir?...139 Muğlâklık ve Aşırı Genişlik...140 Tehditkâr İfade... 141 Müstehcen Materyal... 148 Nefret İfadesi... 157 Birleşik Devletler de Dövüş Sözleri... 157 Nefret İfadesinin Diğer Ülkelerdeki Durumu... 160 Nefret İfadesi Tashih mi Yoksa Islâh mı Edilebilir?... 165 Reklâm... 168 Siyasî Kampanya Finansmanı... 172 Serbest İfade: Ne Zaman, Nerede ve Nasıl...175 Özet... 180 Altıncı Bölüm Kimin İfadesi Korunmalı ve Korunmamalı?...183 Mahpusun İfade Hürriyeti... 184 Devlet Okulu Öğrencilerinin İfade Hürriyeti Hakları... 185

İş Dünyası için İfade Hürriyeti... 187 Hükümet için İfade Hürriyeti?... 190 Yazılı Basına Diğer Medyadan Daha Fazla İfade Hürriyeti Mi?...197 Radyo Televizyon Yayını... 198 Kablolu Televizyon... 203 Sinema Filmleri... 204 İnternet... 206 Yedinci Bölüm İfade Hürriyeti Konuşmama Hakkını Barındırmalı Mı?... 211 Cebrî İfade... 212 Gerekli İfade... 217 İş Dünyasının Konuşmaya Zorlanması... 220 Anonim İfade... 222 Susma Hakkı... 223 Özet... 226 Sekizinci Bölüm İfade Hürriyetini İtibara, Mahremiyete, ve Âdil Yargılamaya Karşı Dengeleme...227 İftira ve İtibarın Korunması... 227 İftira ve Kamu Yararı... 233 Ürünlerin Kötülenmesine Dair Yasalar... 239 SLAPP Davaları... 242 Grup İftirası... 243 Siber İftira... 244 Rapor Etme, Hükümet ve Mahremiyet... 247 Hükümet ve Mahremiyet... 248

Medyanın Mahremiyeti İhlâli... 250 Fiziksel İstilâ... 250 Yüz Kızartıcı, Lakin Gerçek... 253 Yanlış Işık... 254 Adil Yargıla(n)maya Karşı Halkın Bilgi Edinme Hakkı... 255 Mahkemelere Katılma ve Belgelere Erişim... 256 Mahkeme Salonunda Kameralar... 258 Siyasî İbret Olarak Canlı Yayınlanan Celseler... 260 Susturma Hükümleri... 261 İngiliz Uluslar Topluluğu Ülkelerinde Hür Basın ve Adil Yargılama...263 Özet... 265 Sonsöz... 267 Kaynaklar... 275

Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti Önsöz Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti Pine Forge un Yeni Yüzyıl için Gazetecilik ve İletişim serisinin sonuncu kitabı. Bu serinin kitapları, günümüz iletişim endüstrileri ve süreç-lerinin başat özelliği olan yayılan küreselleşme, artan izleyici çeşitliliği ve gelişen yeni teknolojileri araştırma vaadiyle ta-nımlanırlar. Bu kitap kesinlikle verilen vaadi yerine getirmiş bulunuyor. İfadenin sınırları ülkelere, kültürlere ve medya türlerine göre degiştiği içindir ki, ifade hürriyeti jeopolitik ve teknolojik bağlamlar spektrumunda tartışılmaktadır. Bu kitabı okuyunca J. D. Salinger in 1950 lerde esprili bir şekilde tasvir ettiği gelecekteki Amerikayı hatırladım: en kaba lisanın sıradanlaştığı, gazete yazılarının ve televizyon programlarının küfürleri silmeden doldurulduğu ve Başkanın sıkılmadan dört harfli kelime yi kullanacağı bir zaman. Bütün bunlar doğ-ru çıktı. Bugün kötü dille kötü dekorun standartlaştığı TV talk showları çağını yaşıyoruz. Başkanın dört harfli kelime ile olan bağlantısı ülkede ve bütün dünyadaki gazete ve dergilerin manşetlerinde kurulmuş durumda. Kısaca, yirmibirinci yüzyıla bir zamanlar söylenemeyeni söyleme lisansı ile giriyoruz. Bu duruma nasıl geldik?aşikâr olarak söyleneceklerin hiçbir sınırı yok mu? Eğer yoksa, gelecekten ne bekliyebiliriz, ne tür tahminlerde bulunabiliriz? Eğer varsa, o sınırlar neler olacak ve nerede konacak? Bütün bunlar Robert Trager ve Donna L. Dickerson ın Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti kitabında san-sür ve ifade arasındaki tansiyonu incelerken ele aldıkları sorunlar. i

Robert Trager-Donna L. Dickerson Okuyucular bu gerilimlerin ne kadar kompleks, ne kadar kül-türe bağlı ve tarihsel olarak ne kadar derin olduğunu çabucak keşfedeceklerdir. Hatta yaygın olarak kullanılan ifade hürriyeti kavramı bile bir yerde oldukça yetersiz. İfade, bu bağlamda, sa-dece konuşulan ve yazılan sözleri değil, ama aynı zamanda imaj-ları ve eylemleri de içeriyor; veya, bir bayrağı yakma, bir siyaset-çinin kuklasını yakma, ya da AIDS kurbanlarına destek için kır-mızı kurdele takmak gibi sembolik ifade formlarını niteliyor. Bu ifadeleri anlama ve onlara getirilebilecek sınırlamalara ilişkin kapsamlı yaklaşım bu kitabı diğerlerinden ayırıyor. Trea-ger ve Dickerson yasama ve mahkeme vakalarının ötesine bakı-yorlar. Yaklaşımları sadece hukukî değil, aynı zamanda ahlâkî, moral ve kültürel. Okuyucular kendi görüş ve değerlerini ele al-maya ve onların yasalar ve toplumsal hoşgörünün sınırları kar-şısında ne konumda olduğunu anlamaya teşvik ediliyor. Tartışmalar okuyucuların ifade ve ticaret, siyaset, iktisat, sınıf, ırk ve cinsiyet arasındaki bağlantıları görmelerine imkân verecek toplumsal meseleler ve bağlamlar çevresinde odaklanmış. Dijital iletişimin son sınırı internet, hukukun ve sosyal politikanın yeni uğraş alanı olarak ortaya konuyor. Dijital ifa-de hakkında sorular cevaplardan daha yaygın. Nefret düşüncesinden blokaj teknolojilerine kadar uzanan soruların kendisi oldukça ilgi çekici ve hayatî önemi haiz. Nihayetinde, yazar-ların da çok yerinde müşahadesiyle, ancak böyle sorgulamalarla ifadelerimiz ve özgürlüklerimizin kıymetini anlayabiliriz. Marguerite Moritz University of Canada ii

Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti Giriş Demokratik bir toplumda ifade hürriyetini teşvik etmenin faydası sansürün teorik lakin pratik olarak doğrulanmamış yararını aşar (Reno v. American Civil Liberties Union davası, 1997, s. 2351). Liberal Demokrasilerde Hür Düşünce Özgür bir şeskilde konuşma ve yayınlama hükümetten yakınma, gösterimdeki son filmi eleştirme, kürtaj hakkını savunma gibi- demokratik ülkelerdeki en temel özgürlüktür. Hür düşünce; kendi kendini idare etme, fikirlerin çoğulluğuna saygı duyma, ve bireylerin kendi fikirlerini ve çıkarlarını diğerlerini incitmeden istedikleri şekilde geliştirme ilkelerine dayalı bir hükümet biçimi olan liberal demokrasilerin vazgeçilmez parçasıdır. Amerika Birleşik Devletleri, Batı Avrupa ülkelerinin çoğu, Yeni Zelanda, Kanada ve Uruguay liberal demokrasinin örnekleridir ve bu ülkeler hür düşünceye müsaade ederler ve savunurlar. Hukuk profesörü Ken Gree-nawalt (1989) ın yazdığı gibi, hükümetin fikirlerin iletişimi-ne engel olmaması önemli bir siyasî ilkedir. Gerçekten bu il-ke liberal demokrasinin köşetaşlarından biridir (s. 4). Ülkelerin niçin hür düşünceye müsaade ettiklerini ve ne kadar serbestiyet verilmesi gerektiğini nadiren aklımıza getiririz. Genellikle serbest düşünceye sahip olduğumuzu ve bunun elimizden alınmayacağını varsayarız. İfade hürriyetinin önemine, insanların bunun için mücadele edip ölecek kadar önemli olduğuna, çok az kafa yorarız. 1

Robert Trager-Donna L. Dickerson Avustralyalı gazeteci Robert Pullan (1994) şöyle diyor, İfade benliğimizin yansımasıdır ve benliğimiz gibi özgürdür. Kelimeler birbirimize,bizden önceki herşeye olan bağımızdır. İfademiz doğuştan özgürdür, çünkü bu bağın ihlâlî insanlığın ihlâlîdir. Sansürlendiğimiz zaman alçalmışız demektir İfade hürriyeti hangi kültürde olursak olalım insan olmamamızın bir parçasıdır. (s. 11) İfade hürriyeti, Pullan a göre, kendimizi diğer bireylere ve toplumumuza karşı nasıl ilişkilendirdiğimiz hususudur. Bu aynı zamanda, demokratik ya da otoriteryen olsun, hükümetlerin vatandaşlarıyla etkileşiminin de merkezini oluşturur. Dolayısıyla, vatandaşların ne kadar ifade hürriyetine sahip olacağı sorunu felsefî elbiseye sokulmuş siyasî argümanları içerir. Kim hangi konuşmaya karar verecek sorusuna cevap: konuşmacı mı, toplum mu, yoksa hükümet mi? (Smolla, 1992) Hangi ifade koruma görmeli ya da görmemeli? İfadeyi (ya da belli bir ifadeyi) korumanın meşruiyeti nereden kaynaklanmaktadır? Hükümetlerin ifadeyi kısıtlamak ya da kısıtlayanları hoşgörmek için meşru sebepleri var mıdır? Batılı ülkeler ifade hürriyetiyle ilgili temel prensiplerde genellikle uyuşuyorlar. İnsanların serbestçe konuşmalarına ve yazmalarına karışmazlar ve insanlar da bu özgürlükleri beklerler. Bir kişinin bir ülkeye ait bayrağı yakması ya da gece kulübünde çıplak dans etmesi gibi sıradışı ifade biçimleriyle ilgili bazı uyuşmazlıkları olabilir. Veyahut; ırkcılığı, Nazi propogandasını, tecavüz kurbanının adını saklı tutmayı ya da adil yargılamaya gölge düşürebilecek bilgi vermeyi koruyup korumama husunda anlaşmazlık olabilir. Liberal demokrasilerde bile ifade hürriyetinin uygulamasında farklılıklar bulunabilir. Örneğin, eski başkan François Mitterand ın kanserle mücadelesi üzerine yazılan bir kitap Fransa da yasaklanmıştır. Mitterand ın ölümünün akabinde yayınlanan kitap, Fransa da nerdeyse Tanrısal bir statü atfedilen birini küçülttüğü için toplatılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri nde ise Başkan 2

Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti Kennedy nin seks yaşamı hakkında ayrıntılar içeren bir kitap en çok satanlar listesine girmiştir. Amerikan hükümeti kitabın basımına müdahale etmedi. Her ne kadar genel cümlelerle yazılmışsa da, Birleşik Devletler Anayasasının Birinci Tadili ifade hürriyetini garanti altına alır ve buna Kennedy kitabı dahildir. Alman ve Kanada anayasalarında ifade hürriyeti Birinci Tadil den daha açık bir şekilde yazılmıştır. Bazı ülkelerde, açık bir hüküm bulunmamasına rağmen, ifade hürriyeti anayasanın bir parçası olarak görülmektedir. Örneğin Avustralya anayasasında ifade hürriyetini koruyan açık bir hüküm mevcut değildir. Yakınlarda bir kararında Avustralya Yüksek Mahkemesi, temsilî bir demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olduğu için, Avustralyalıların ifade hürriyetine sahip olduguna hük-metmiştir. Yazılı bir anayasası bulunmayan İngiltere de ifade hürriyeti, uzun bir tarihe dayanan demokratik bir ülkenin iş-lemesiyle ilgili yasama anlayışına ve yargı kararlarına dayanır. Hür Düşünceyi Bastırmak Demokratik ülkeler arasında ifadenin korunmasına ilişkin farklılıklar genelde ve özde değil, marjinal konulardadır. Vatandaşların kendilerini ifade etme hakkı bir temel ilke olarak bu ülkelerde yerleşmiştir. Buna karşın, bazı ülkelerde vatandaşların ifade hürriyeti oldukça sınırlanmış durumda. Küba gibi kollektiviteye dayalı toplumlarda hükümetler, özgürlüğü vatandaşların bütün toplum için en iyi olanı yapma hakkı ve ödevi şeklinde tanımlamaktalar ve serbest düşünce bu amaca hizmet etmez demekteler. Aynı şekilde, gelişmekte olan ülkeler ifade hürriyetini ve diğer hürriyetleri ülkenin iktisadî kalkınması yanında tali bir mesele olarak görüyorlar. İran gibi bazı ülkelerde ise, liderler ifade hürriyetini dinsel hükümlerin yorumuyla kısıtlamaktalar. Neredeyse on yıldır bir kitap yazdıgı için Salman Rüşdü nün kellesine ödül konmuş durumda. Hindistan doğumlu bir Müslüman ve 3

Robert Trager-Donna L. Dickerson şimdi bir İngilz vatandaşı olan Rüşdü Şeytan Ayetleri kitabını yazdı. Kitap İran liderliği tarafından, İslâm ın kutsal kitabı Kur an ın vahiyle geldiğini inkâr ederek ve Hazreti Muhammed ve eşlerini yererek Islâm a küfür ettiği gerekçesiyle kınandı. Suçlamaları reddeden Rüşdü kitabının din üzerine değil seküler moralite hakkında olduğunu söylüyor. Eğer kitap Müslümanları incittiyse özür dileyen beyanına rağmen, Rüşdü yü öldürene 2.5 milyon dolarlık bir ödül teklifi geçerli (Blackhurst, 1997). İran ın desteğine rağmen çoğu insan bu tehditleri kınamakta. Yakın zamana kadar Rüşdü İngiliz makamlarının koruması altında gizli bir hayat sürüyordu. Rüşdü nün ifadeleri bir sürü insanı ciddî olarak incitti. Düşüncelerini açıklamak ona hareket özgürlüğüne mal oldu ve hayatı için endişeye garkoldu. Acaba ifade hürriyeti bu bedele değer mi? Bir kişi başkalarının en derin inançlarını yaralayan ifadeleri yayınlayabilmeli mi? İnsanlar diğer insanların ifade hürriyetini yok etme tehdidinde bulunabilmeli mi? İki üniversite öğrencisi tişört ticaretine başlıyorlar. Tişörtlerin üzerindeki yazılar şöyle: Yerinde olsam kendimi öldürürüm, Hastalıkla mücadele etme, öl, Genç ölmeyi niye geciktiriyorsun? Her tişörtün üzerinde şirketin sembolleri basılı: bir silâh,sicim ip, jilet ve haplar. Tişörtler özellikle gençlere ve yeni yetişkinlere pazarlanıyor. İntihar gençler arasında ölüm sebeplerinin başında geliyor. İfade hürriyeti genç insanları intihara teşvik eden tişört satıcılarını kapsamalı mı? Ya da klinik depresyon geçiren kişiye dolu bir tabancayı uzatarak Niçin her şeye bir son vermiyorsun? diyen birini? İfade hürriyetinin bedeli Rüşdü için bir ölüm tehdidi oldu. Tişört satan öğrenciler ise ölümle şaka ediyorlar. Her iki durum da, rahmetli profesör Thomas E. Emerson (1970) ın deyimini kullanırsak, bir ifade hürriyeti sistemi ile korunmalı mı? Rüşdü kitap yazdığı için daha haklı sayıla-bilir mi? Ya da meşhur bir yazar olduğu için? Veyahut siyasî ve dinî bir mesele ile uğraştığı için? Bütün bunlar O na, asıl amaçlarının herhangi 4

Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti bir fikri yaymak değil sadece para kazanmak olduğunu söyleyen üniversite öğrencilerine göre, daha fazla konuşma hakkı sağlamalı mı? Tişörtler üzerindeki sloganlar; bireysel özgürlüklerin katı bir şekilde kısıtlandığı, örneğin Laos gibi, otoriteryen ülkelerdeki insanların elbetteki umurunda değildir. Lâkin, ifade hürriyetinin bastırılması totaliter yönetimlerin önemli bir unsuru. Bu ülkelerde insanların kendilerini aşikâr ya da imalı olarak serbestçe ifade etmeleri yasaktır. Eğer yaparlasa acımasızca cezalandırılırlar. Bu toplumlarda liderler ülkenin yönetim biçiminin ya da yöneticilerinin değişmesi hususunun açıkça tartışılmasını istemezler. Hükümetler özgür ifadenin önemli değişimler yaratabileceği inancında haklılar. Vietnam Savaşı protestoları Başkan Lyndon Johnson yönetimini devirdi. Tienanmen Meydanındaki gösteriler Çin in bazı insan hakları yönündeki adımlardan vazgecip baskıcı bir yönetime yönelmesine sebep oldu. İfadenin gücünü farkeden bazı hükümetler özgür ifadeyi bastırıyorlar.1998 yılında, Burma da bir mahkeme BBC ye telefonla görüş bildirdiği için aktif siyasetle uğraşan birini 25 yıl hapse mahkûm etti (Index on Censorship, 1998). Kamerunlu bir gazeteci Başkanlık muhafızlarının başı ile ilgili bir haber yayınladığı için tutuklandı (Index on Censorship, 1997, s.107). Tibet te yeniden eğitim kampanyasında bir hatibin sö-zünü kesip ona karşı geldiği için bir kişi üç yıllık zorla yeniden eğitim cezasına çarptırıldı (Index on Censorship, 1997, s.124). İfade hürriyeti bütün ülkelerde temel bir mesele; Küzey Kore ve Malavi gibi ifade hürriyeti olmayan ülkelerden Fas ve Suudi Arabistan gibi ifade özgürlüğünün çok kısıtlı olduğu ülkelere ve Kanada ve ABD gibi ifade hürriyetinin oldukça geniş olduğu ülkelere kadar. Farklı hükümetler, farklı toplum-lar ve uluslar ifade hürriyetine değişik şekillerde yaklaşıyorlar. Hepsi de ifade hürriyetinin bireylere ve topluma niye gerekli-gereksiz olduğunu 5

Robert Trager-Donna L. Dickerson bildiklerini düşünürler. İfade hürriyetini et-kileyen kararlar şiddet, kapris, siyasî manevra, makul tartışma ya da hâkim kararıyla alınabilir. Bu kararlar korku, kötü niyet veyahut felsefî ve ahlâkî kaygılarlarla bezenebilirler. Lâkin, hür düşünceyi sadece hükümetler bastırmaz. İfade hürriyeti başka araçlarla da kısıtlanabilir. Kimya dersinde anîden ayağa kalkıp Doğu Timor daki insanların özgürlüğü için hararetli bir çağrıda bulunsanız ne olur? Ya da işyeriniz-de çalışma saatlerinde yoksulların sağlık sorunlarını tartışadursanız? Kilisedeki ayini bir parti adayı lehine konuşma yapmak için bölseniz? Demokratik ülkelerde hangi ifadenin nerede uygun olduğu konusunda toplumsal uzlaşmalar var-dır. Ve bunlar ifadeyi mahkeme kararı gibi susturabilirler. Demokrat olmayan ülkelerde hükümetle bağlantısı olmayan gruplar da katılmadıkları düşüncelerin ifadesini engellerler. Guatemala da bir piskopos orduyu ülkede 40 yıl süren iç savaş sırasında insan hakları ihlâlleri yapmakla suçladıktan hemen sonra öldürüldü (Index on Censorship, 1998). 1996 sonlarında sadece bir ayda, Cezayir de İslâmcı silâhlı bir grup, gazeteci Mokrane Hamoui yi öldürürken, Brezilya da insan hakları savunucusu Francisco Gilson Nogueira de Carvalho 13 mermi ile ve Kolombiya insan hakları savunucusu Josue Giraldo Cardona da evinin önünde vuruldu (Index on Cen-sorship, 1997, ss. 103, 106, 109). Teknoloji düşüncelerin iletişimine yaygın bir şekilde imkân verene kadar ifade hürriyeti pek fazla mesele değildi. 15. yüzyılda matbaanın icadı ve sonrasında yayılması insanlara bilgi edinme ve yayma imkânını getirdi. İfade hürriyeti bilimin gelişmesi ve aydınlanma çağında ortaya çıkan fikirlerin sonucudur. Asırlar sonra teknoloji ifade hürriyeti üzerinde yine büyük bir etkide bulunuyor. İnternetin artan bir şekilde birçok ülkede kullanılmasıyla hükümetler insanların iletişimi üzerinde daha az 6

Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti denetime sahipler. Buna rağmen politikacılar hoşlanmadıkları düşünceleri sınırlama girişimlerini sürdüreceklerdir. Örneğin Fransa Mitterand kitabını yasaklayınca, yazar kitabı internete koydu. Bunun üzerine Fransız hükümeti bu tür materyallerin internette dağıtımını yasaklayan bir kanun çıkarmaya kalkıştı. Benzer bir tutumla, Almanya ve ABD internette pornografik materyali kısıtlamaya çalıştılar. Hür Düşüncenin Haklılaştırılması Bu kitap hür düşüncenin sınırlanması hakkında birçok soru ortaya koymakta. Kitabın amacı bu konuda insanların kendi düşüncelerini oluşturmalarını teşvik etmektir. Bu konuları düşünürken sadece hukukî argümanların dikkate alınmasını istemeyiz. Serbest düşüncenin korunmasının aleyhine ya da lehine mahkeme kararları hangi ifadeye özgürlük tanınıp tanınmayacağı hususunda ölçü olarak alınabilir ya da alınmayabilir. Lâkin biz aşağıda vakaları incelerken öncelikle mahkeme kararlarını ve Amerikan yargısının bakışını vereceğiz. Kısaca bazı diğer ülke yargı organlarının yaklaşı-mını da aktaracağız. Bütün bu husular daha sonra derinle-mesine verilecek. İfade hürriyetini garanti altına almak için hem kişisel hem de toplumsal sebepler vardır. İlk sebep insanların fi-kirlerini özgürce ifade edip yaymadan kendilerini birey ola-rak tam anlamıyla geliştiremeyecekleri argümanıdır. Kendi-lerini geliştirebilmek için insanların başka düşüncelere erişebilmeleri gerekir. İfade hürriyeti olmadan da insanlar dünyayı ve kendilerini algılamalarını genişletecek fikir alışverişinde bulunamazlar. Eğer insanların düşünceleri bastırılırsa gelişip olgunlaşamazlar. İfade hürriyetini toplumsal bazda haklılaştıran görüşler genellikle kendi kendini yönetme olgusuna dayanmaktalar. Açık ve demokratik toplumlarda insanların siyasî meseleleri tartışabilmeleri gerekir. Açık tartışma ortamına dayanan bir 7

Robert Trager-Donna L. Dickerson prosedürle seçilen ya da seçilemeyen hükümetleri ve yetkililerini serbestçe eleştirebilmelidirler. Eğer bir hükümet serbest tartışmaya dayanan barışçı bir süreç içerisinde değiştirilemezse o zaman silâhlı isyan olabilir. Hem bireysel hem de toplumsal bazlı argümanlar görünüşte zararlı ifadelere de özgürlük tanıyor. Böylesi ifadeler bir ölçüde insanlara hayal kırıklıklarını belirtme imkânı verir. Ama bir noktada bazı anti-sosyal düşünceler hem topluma hem de bireylere ciddî zararlar verebilir. Bu durumda mahkemelerin ve düşünürlerin temel sorunu sınırın nerede ve niçin çizileceğidir. Hür Düşünce Meselelerini İncelemek Amerikan mahkemeleri sınırın çizimine yardımcı olacak kompleks bir kurallar manzumesi geliştirmişlerdir. İlkin, iki aşamalı bir yaklaşım önermekteler. Genel manada bazı ifade-ler korunurken bazıları korunmaz. Şantaj, yalancı şahitlik, yanıltıcı reklâm ve çocuk pornografisi Birinci Tadil in koru-masına girmeyen ifade örnekleridir. Bazı ifadeler genellikle, ama her zaman değil, garanti altındadır. Hükümet kürtaj tartışmasını yasaklayamaz. Fakat kürtaj yanlısı ya da karşıtı grupların Cuma akşamının sıkışık saatinde şehrin ana caddesinde yürüyüş yapmalarını engelleyebilir. Yine hükümet her iki grubun da meskun mahalde kornolarla düşüncelerini yaymalarını önleyebilir. Mahkemeler bu tür yer, zaman ve şekil kısıtlamalarına, bir gruba veya temaya iltimas ve mani olmamak kaydıyla, cevaz vermekteler. İfade hürriyeti bazı hükümet gayrimenkulleri üzerinde de kısıtlanabilir. Örneğin, askerî üsler ve devlet hastaneleri çetrefil konuların yüksek sesle tartışılacağı yerler değildir. Kendi nokta-i nazarından hükümet bazı düşünceleri engelleyebilir veya cezalandırabilir. Lâkin bunun için zaruret derecesinde önemli gerekçeleri olmalıdır. Eğer hükümetin ifade 8

Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti hürriyeti düzenlemesi ifadelerin içeriği açısından nötr ise, o zaman, zaruret derecesinde olmasa da, önemli bir se-bep gösterilmesi yeterli olabilir. Burada hükümet kısıtlanan ifadenin içeriği ve niteliği ile ilgilenmemelidir. Ve güdülen amaç için gerekenden daha fazla kısıtlama da yapılmamalıdır. Nihayet, kısıtlanan ifadelerin başka yollarla açıklanmasının mümkün olduğundan emin olmalıdır. Meselâ, devlet hava meydanı terminal içinde ilân dağıtılmasını, terminal dışındaki kaldırımda müsaade ederek, engelleyebilir. Böylece bilet tezgâhlarında ve uçuş kapılarında karışıklık yaşanmayacaktır. ABD dünyanın ifade hürriyetine en kompleks yaklaşanı ve ay-nı zamanda da en fazla garanti sağlayanıdır. Örneğin, Avustral-ya da garantiler ABD ye göre daha az aşikârdır. Avustralya mahkemelerinin kararları, Anayasanın kurduğu temsilî hükümet sisteminin yasama ve yürütme organlarının siyasî ve hükümet meseleleri ya da hükümet yetkilileri ile ilgili tartışmaları sınırlayamayacakları yönündedir. Aksi takdirde, bireylerin adaylar ya da anayasa değişiklikleri konusunda bilgilenmiş bir şekilde oy kullanamayacakları belirtilmektedir. Yine de, siyasîler hakkında aşağılayıcı ifadeler kullanılması kabul edilmemektedir. Avustralya mahkemesine göre böylesi ifadeler temsilî hükümet sistemine zarar verebilir. Bu, siyasî ifadelerin bile mutlak bir garantiye sa-hip bulunmadığını göstermektedir. Avustralya mahkemesi ifade hürriyetini diğer değerlerle dengelemektedir. Avustralya da gayri siyasî düşünceler seçim süreci ile korunmaktadır. Eğer hükümet ifade hürriyetini kısıtlarsa seçimde iktidardan uzaklaştırılacaktır. Liberal bir demokrasi olmasına rağmen, Almanya nın ifade hürriyetine yaklaşımı Avustralya nınkinden daha kısıtlayıcıdır. Bir anlamda, Almanya da ifade hürriyeti yakın tarihinin kurbanı olmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonunda yeniden yazılan Alman Anayasası ifade özgürlüğü ile ilgili olarak hiçbir hâlde sansür yapılamaz şeklinde bir garanti içer-se de, beşinci maddede saldırgan, rencide edici ve edebe ay-kırı ifadelerin sansürlenebileceği belirtilmektedir. 9

Robert Trager-Donna L. Dickerson Almanya nın tekrar nazizme dönmesini engelleme amacıyla toplumun bir kesimine nefreti öngören düşünceleri 5 yıla ka-dar hapisle cezalandıran bir yasa çıkarıldı (Alman Ceza Yasası, md. 5). 1994 yılında gözden geçirilen Yasa Nasyonal Sosyalist Yönetim döneminde işlenen herhangi bir suçu destekleme, in-kâr etme ve önemsizleştirme yi de kapsayacak şekilde genişletildi. Değiştirilen bu yasa ile Alman tarihinin belli bir döneminin spesifik bir yanını tartışmak yasaklanmıştır. Bu durum Holokost un gerçekliğini sorgulayanlar, Hitler veya Nazizm hakkın-da müsbet ifadeler kaleme alanlar veya toplama kamplarını inkâr edenler hakkında sayısız soruşturma açılmasıyla sonuçlanmıştır. Örneğin, yirminci yüzyılda ortaya çıkan bazı zorlu siyasî ve moral meseleleri tartışan katkıların bulunduğu kitabı yayınlayan akademik bir yayıncıya binlerce dolarlık ceza verilmiştir. Tartışılan sorulardan birisi İkinci Dünya Savaşında Yahudiler ve diğerlerinin soykırıma tâbi tutulmasıydı. Her ne kadar uzmanlar kitabın anlamlı ve akademik nitelik taşıdığını söylemişlerse de, hâkim kitabın nefret uyandırmak suçu kapsamına girdiğine hükmetmiştir. Kitap toplatıldı ve yazarları ile birlikte bir kişi de elinde 5 adet kopya bulundurduğu için cezalandırıldı. Yasa bir insanın elinde birden fazla kopyanın bulunmasının kitabın ticaretine karine teşkil ettiğini öngörüyor. Almanya da siyaseten doğru addedilmeyen fikirlerin yayılmasını önlemek için başvurulan bir diğer yol kitap, dergi, çizgi roman, vidyo ve müzik materyalleri hakkında bir kara liste hazırlamaktır. Kara listedeki materyaller satılamaz ve reklâmı da yapılamaz. Gerçi listenin Alman gençliğini pornografiden korumak için hazırlandığı söylenmişse de, zamanla liste şiddeti yücelten ve siyaseten veya tarihen doğru görülmeyen ürünleri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Hür Düşünceyi Tartışmak Bu kitap ifade hürriyeti kavramını değişik ülkelerde tanıtma 10

Yirmibirinci Yüzyılda İfade Hürriyeti niyetinde. Amerikan mahkemeleri ifade özgürlüğü meselesiyle hayli uğraşmış durumda ve bu kitap Amerika da Birinci Tadil in yorumunu tartışıyor. Lâkin kitabın perspektifi ABD den ve hukukî kurallardan daha geniş. Aslında kitap ifade hürriyeti meselesinin toplumsal sınırları aştığını ve felsefî ve ahlâkî öğeler içerdiğini göstermek amacını güdüyor. İletişim Hukuku ve benzeri derslerde kullanılan kitapların çoğunun aksine, bu kitap hukukla ilgili olduğu kadar ahlâk, felsefe, toplum, tarih ve kültürle de ilgili. Çabamız öğrencilere bireylerin ifade hürriyetini doğrudan etkileyen toplumsal sorunları göstermek ve onları bu tür meselerde hep varolan çelişik değerleri ve rakip çıkarları tartışmaya teşvik etmektir. Bu kitap hukukî karar alma konusunda bir ders kitabı değil-dir. Öğrencilerin vakaları analiz etmek ve argümanlarını sunmak için yasa ve hukukî teamüllerle donanmasını önermiyoruz. Gele-neksel hukukî karar alma anayasa hukukuna, kanunlara ve hukukî teamüle belli derecede boyun eğmeyi gerektirir. Bütün bu hu-kukî enstrümanların doğru kılavuz olduğunu kim söyleyebilir? İşlerin nasıl yürüdüğünü ve spesifik durumların belli legal formlarda nasıl ele alındığını açıklamak için biraz örnek dava vakaları sunduysak da, bu davaların doğru ya da yanlış olduğunu gündeme getirmiyoruz. Biz hukukî kuralların ötesine geçen ve vakalar arasında mantıksal bağlar kuran bir tartışmayla ilgileniyoruz. Anayasalar, kanunlar, teamüller ve hukukî muhakeme ile donanmış olan yargıçlar ve hukukçular bile aynı vakada, aynı kuralları ve olguları kullanmalarına rağmen, farklı sonuçlara varabilmektedirler. Hukukçular ve hâkimler de insandırlar ve başka faktörlerin yanında kararları siyaset, ekonomi, din, aile eğitim ve şahsiyetlerinin etkisi ile oluşur. Böyle bir durumda gerçekten kimin kararının doğru olduğunu söyleyebilir miyiz? Şimdilerde; feministler, libertenyenler, komünüteryenler postmodernistler ve başka bazı akımların temsilcileri hukukî 11

Robert Trager-Donna L. Dickerson prosedürün normal uygulamasının haksız kararlara, adaletsizliğe ve dramatik eşitsizliklere yol açabildiğini gösterdiler. Kanuna göre insanlara ırken aşağılayıcı ve değersizleştiren hitaplarda bulunma hakkımız var. Bu hak ve adalet midir? Buradaki rakip değerler nelerdir? Böyle bir vakanın hukukî incelemesinde cemaat, dinî değerler ve medenî mesuliyet ne kadar etkili olmalıdır? Kitabın amacı bu türden ehemmiyetli meseler hususunda anlamlı tartışmalarda bulunmayı teşvik etmek. Bu tartışmaları bir perspektife oturtabilmek için, ifade hürriyetinin gelişiminin fel-sefî ve tarihsel arkaplânını anlamak önemlidir. Nihayetinde, ifa-de hürriyeti insanlar tarafından yüzyıllar içerisinde oluşturulmuş-tur. Siyaset, iktisat ve kültürel değerlerden ayrılmış izole bir kav-ram değildir. Kitap süresince bu sorular üzerinde dururken ifa-de hürriyetinin tarihi ve felsefesini takdir edeceğinizi umuyoruz. Bu sorunların derinliğine inerken elbette açık ve mantıklı argümantasyonlar yapmanızı teşvik ediyoruz. Bu kitapta tartısma için ortaya konan problemler doğru veya yanlış şeklinde cevapları olan matematik problemleri değil. Bilâkis; açık uçlu ve nihaî cevap ve çözümleri reddeden sorular. En iyisi, bilgi ile donatılmış bir düşünceye ulaşmaya çalışmak. Tartışmalarınızı daha verimli kılmak için bazı öneriler: 1. Katılmasanız bile bütün tarafların pozisyonlarını açıkça ortaya koyun. Eğer öteki taraf ı anlamakta zorlanıyorsanız onun içinden birisi ile görüşün. Görüşmeniz mümkün olabildiğince önyargısız olsun, çünkü o an tartışma zamanı değildir. 2. Sorunun meydana getirdiği paradoks ve açmazları tanımlayın. 3. Beş Kuralı nı kullanın: Problemi incelerken mümkün olan en az beş seçenek bulun, ondan sonra katıldığınız ve en iyi savunabilceğiniz seçeneğe varıncaya kadar tek tek eleyin. 12