T ü rk K adinin K onum unun Dile Y ansim asina Genel B ir Baki$ Seyyare Duman1

Benzer belgeler
A lanlarin Ö rtü^en Y önleri: fe v irib ilim ile K ar ila tirm ali E debiyat Bilimi. Faruk Yücel1

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP


TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI

SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN DUYURU

Avrupa da göçmen kadinlar ve is pazari : genel bir bakis. Dr. Altay Manço IRFAM, Belçika -

D ü rre n m a tt in T iyatrodan Beklentisi. Nilüfer Kuruyazici1

KOBİLERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği (MEDİKÜM) Yönetim Kurulu Başkanı

ASO YÖNETİM KURULU BAŞKANI NURETTİN ÖZDEBİR İN MART AYI MECLİS TOPLANTISIN- DA YAPTIĞI KONUŞMA METNİ ( )

Kanal Mesajları Üzerine

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

IS HAYATI VERI MADENCILIGI ILE ISTATISTIK UYGULAMALARINI YENIDEN KESFEDIYOR.

İLETİŞİM BECERİLERİ. *İş hayatında başarının %85 i doğru iletişime dayanır. *İş hayatında kusurların %75 i iletişim eksikliğinden kaynaklanır.

4686 SAYILI MILLETLERARASI TAHKIM KANUNU

BBY 310 BİLGİ SİSTEMLERİ TASARIMI TASARIM PLANI ÖDEVİ [HİLAL ŞEKER& GÜLÜMCAN KAYI]

Danışman Olarak Hemşire

... OKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 5. SINIFLAR ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

İşletmelerde Pazarlama Faaliyetleri- I Copyright S.K.Mirze 1

WICHTIGER HINWEIS: Bitte fertigen Sie keine Kopien dieses Fragebogens an!

Ulusal ve Küresel Perspektifte KAMU YÖNETİMİ. Teori ve Pratik. Prof. Dr. Bekir PARLAK Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F., Kamu Yönetimi Bölümü

ODA YÖNETİM KURULU FAALİYETLERİ

GENEL LisE VE MESLEK LisESi MÜDÜRLERiNiN GÜDÜLENMELERi

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

DTC NEDİR? GO GUIDE INSPIRE

ENERJI ALANINDAKI MTO TAHKIM KARARLARININ HUKUKI BIR DEGERLENDIRMESI

Tarım için yeni bir marka. Adama nın anlamı nedir? Logomuz. Çiftçi Tarım Dünya

MAKINA ve SISTEM IMALATINDA CE UYGULAMASI ve ALMANYA DAKI YASAL PROSEDÜR

Çocuk E itim Kurumlarının Kültürlerarası Genel lkeleri

Iletisim ve Beden Dili

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER.

T.C. UFUK ÜNİVERSİTESİ

Sunum Teknikleri Eğitimine HOŞ GELDİNİZ. Program. Neler bilmem gerekir?

9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim. 3.Ünite Toplumsal İletişim GELENEK-GÖRENEKLER / DİNİ ve AHLAKİ KURALLAR 20. Hafta ( / 02 / 2014 )

Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi

Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet

Kentsel Dönüsüm kavramini yeniden ele alirken birtakim tespitleri dogru yapmakta yarar bulunmaktadir.

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ.

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

12 Haziran Sektorler Uzerine

Özel Sektör Gönüllüler Derneği

SOSYAL HAKLAR (Kısa ve Eleştirel Bir Bakış) Yard. Doç. Dr. Umut Omay

G en? T ü rk G azetecinin B erlin in Y alniz K ad in lari A nilarinda T arihsel Ele^tiri ve S an atlararasilik. Binnaz Baytekin1

PROJENİN N ADI : GELENEKSEL KIYAFET TASARIM VE ÜRETİM PROJESİ

TOPLUMSAL CİNSİYET - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

ANAOKULU VELĠ DEĞERLENDĠRME ANKETĠ VELĠ ADI: ÇOCUĞUNUZUN ADI: ÖĞRETMENĠNĠZĠN ADI: MAĠL ADRESĠNĠZ? TARĠH: OKULUN FĠZĠKSEL OLARAK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

4. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? 02 OCAK 20 OCAK

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ

TFRS 13 GERÇEĞE UYGUN DEĞER ÖLÇÜMÜ

YRD. DOÇ. DR. ULAŞ KARAN. Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Anayasa Hukuku Işığında EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos :35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos :44 1 / 9

Girişimcilik. Arzu GÖZEL. Ocak Aydın DSYB Kuşadası

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

MEHMET ÇEKİÇ ORTAOKULU

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

A lm anca Ö gretm eni Y etigtirm e Süreci Ü zerine D ü^ünceler. Tülin Polat1- Nilüfer Tapan2

SEÇILMIS ISLETMELERIN TOPLAM ETKINLIKLERININ VERI ZARFLAMA YÖNTEMI ILE ÖLÇÜLMESI. Prof. Dr. Cengiz YILMAZ Kirgizistan Türkiye Manas Üniversitesi

BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

2010, GÜÇLÜ BİR YENİ YIL!

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

GÜVENLIK KONSEYI NE YENI ADAYLAR: ALMANYA NIN DURUMU. Pelin Musabay *

2012 YILI KRUVAZİYER TURİZMİ SEZONU İZMİR İÇİN İLK 6 AY DEĞERLENDİRMESİ

E İTLİK VE ÇALI MA YA AMINDA KADINLAR

Halk Sağlığı Tezli Yüksek Lisans Programı Mezunları: Yılı Adı Soyadı Danışman Tez Konusu

İŞYERİM MOBİL 24 AYAR KAMPANYASI TAAHHÜTNAMESİ

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi (ABEGPM) Hüseyin Rahmi Sok. No:2 ÇANKAYA/ANKARA. Tel:

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

SOSYAL DESTEK PROGRAMI (SODES) 2011 YILI PROJELERİ

Dil Belge Konu Tanım Kişi Adları Anahtar Kelimeler Belge Tarih

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı TÜRKİYE. UN SDSN I Turkey

SİLİVRİ 2014 SWOT ANALİZİ

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP)

Taşıyıcı Sistem Elemanları

HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İş Sağlığı Programı

TÜRKİYE DE KADIN VE ŞİDDET Bilgi, Algı ve Davranış Araştırması. Kasım, 2014

Kentli Haklar El Kitab

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç

T.C. TÜRKIYE BELEDIYELER BIRLIGI

Giriş. Ad öbekleri nasıl yorumlanır?

ÇAĞDAŞ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN OLUŞUMUNDA ARKEOLOJİNİN YERİ

TÜRKÇEDEKİ TAMLANAN EKİ /+TA+/ > */+TI+/ > /+si+/ > /+zi+/ > */+ri+/ > */+yi+/ > /+øi+/ > /+øø+/ ÜZERİNE

E-imza E-sertifika SSS

Dinleme DİNLEME. Dinlemenin Amaçları. Dinlemeyi Etkileyen Faktörler. Motivasyonun, Duyguların ve Amacın Etkisi

GÜZEL KONUŞMA VE DİKSİYON DERSİ

KURUMSAL JET MODEM KAMPANYASI TAAHHÜTNAMESİ

T.C. ENERJi PiYASASi DÜZENLEME KURUMU. ÜRETiM LisANSi. Bu Lisans kapsamindaki üretim tesisi Yenilenebilir Enerji Kaynagi kullanmaktadir.

HERKES YAPABİLİR! A İlkokul 4-10 B Ortaokul C Lise D Yükseköğrenim 18+

Ve o iyilesti. Bundan sonraki AIDS testinde, virüs gitmisti. Dört yil sonra, kaninda hala HIV virüsünün bulunabilir isareti yok.

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ BÖLÜM 2 TEMEL KAVRAMLAR, KURUMLAR VE İLKELER

Ara tırma Yöntem ve Teknikleri. Ay e Cabi

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

Teori (saat/hafta) HAS Yarıyıl

ODTÜ GV ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR MART AYI KAZANIMLARI TÜRKÇE DERSİ

Kitle Iletisim Araclarinin Etkileri

Transkript:

T ü rk K adinin K onum unun Dile Y ansim asina Genel B ir Baki$ Seyyare Duman1 1.Giri Türk kadininin konumunu Türkiye nin sosyokültürel ve ekonomik yapisi ile aldigi egitim belirlemektedir. Kadinin konumuyla kullandigi dil arasinda siki bir bag vardir. Nedeni dilin kendisinin de sosyal bir olgu olmasidir. Bu olgu kadin ve erkek tarafindan farkli bifimde kullanilmaktadir. Amerika ve Avrupa da kadin ve erkeklerin dil kullanim farklarini ortaya koyan fali malar mevcuttur. Ancak bu fali^manin amaci kadin ve erkeklerin dil kullanim bifimlerindeki ayriliklari ortaya koymak degildir. Sadece bu tür ara tirmalarin oldugunu iletmektir. ali mamin amaci Türk kadininin dil kullaniminda nelerin etkili oldugunu ve bu etkiler dogrultusunda dili nasil kullandigini ve dilde nasil ifade edildigini ortaya koymaktir. ali ma Schweigen. Zum kommunikativen Handeln türkischer Frauen in Familie und Gruppe (Susmak. Türk Kadinlarinin Aile ve Topluluktaki Ileti imsel Davrani lari) (1999) ve Frauenspezifische Elemente im Bereich der appellativen Sprachfunktion ( agrisal Dil I levleri Alaninda Kadinlara Özgü Ögeler) (2000) adli fali malarima dayanmaktadir. Bu fali malardaki kuramlar Toplum Dilbilim ve I levsel Edim Bilimden kazanilmi olup bu kuramlar dogrultusunda yorumlar yapilacaktir. Ayrica Türk toplumunda ya ayan bir birey olarak güncel ve kurumsal bilgilerime dayanarak afiklamalar yapilacaktir. 2. Dil Kullanimindaki Etkenler Kadinin dil kullanimindaki etkenleri ortaya koymak ve bunlar üzerinde durmak, kadinin kullandigi dilin boyutlarini belirtmek demektir. Dil kullanimindaki etkenleri öyle siralayabiliriz: 1) Toplumun yapisi, 2) Aile yapisi, 3) Dilin yapisi. 2.1 Toplumun Yapisi Toplumun yapisi ve toplumda ya ayan bireylerin toplum tarafindan nasil algilandigi ve hangi kategoriye kondugu, bireylerin dil ifi ve dil di i davrani larina yansimaktir. Ba ka bir anlatimla, toplum bireyin dil kullanimini yalniz etkile- 1Prof. Dr., Anadolu Üniversitesi, Egitim Fakültesi, Alman Dili Egitimi Anabilim Dali 99

Seyyare Duman memekte, ayni zamanda onu yönlendirmekte ve hatta onun kullandigi dile sinir koymaktadir. Bu baglamda bireyin kullandigi dil, onun toplum tarafindan belirlenen konumu ile orantili olmaktadir. Biz ataerkil toplum sistemi ifinde ya amaktayiz. Sistemin birey olarak kadina ve erkege baki afisi farklidir ve bu farkliliklar dil kullaniminda da kendini göstermektedir. Sistemin getirdigi yargilar, yakla imlar ve kurallar belirlemektedir dil kullanimini. Ba ka bir deyi le sistem kadin ve erkeklere farkli roller fizerken ortaya bir e itsizlik fikmakta ve sözü edilen e itsizlik kadinin dil kullaniminda büyük ölfüde kendini göstermektedir. Sistem geregi kadinin konumunu da erkekler belirlemektedir. Bu konum ona hälä geleneksel roller iferisinde kalmasini emretmektedir. Kadin geleneksel yapiyi bozan roller di ina fiktiginda, kendisine hemen yaptirimlar uygulanmaktadir. Bu yaptirimlar kadinin hareketlerini kisitlamakta ve onun dar bir ferfeve iferisinde kalmasina yol afmaktadir. Kendisine hemen erkek egemen bir toplum düzeni iferisinde ya adigi ve bu düzenin kurallarina uymasi gerektigi hatirlatilmaktadir. Toplumun bu erkek egemen yapisi, tüm kurumlari etkilemektedir. Bir kurum olan ailede de ataerkil toplum düzeninin devam edecegi üphe göstermez bir gerfektir. 2. 2 Aile Yapisi Aile adi verilen kurum Türk toplumunda önem verilen kurumlardan biri olup bu kurumda, toplumun belirledigi Türk normlarinin i levselligi söz konusudur. Günümüzde artik, büyük aile yapisi yerini fekirdek aile yapisina birakmi tir. Büyük ailelerin sayisi eskiye oranla daha azdir ve daha fok kirsal kesimde yer almaktadir. Aile iferisinde, büyük aile yapisindan gelen bir ali kanlikla, erkekler hälä son sözü söyleyen ve önemli kararlari alan ki i olma özelligini kaybetmeme fabasi ifindeler. Yani geleneksel yapidan gelen ali kanliklarini devam ettirmelerinin amaci, kendilerine toplum tarafindan verilen haklardan vazgefmek istememeleridir. Günümüzde hälä ev i i ve focuk egitiminden kadinlar sorumlu tutulmaktadir. Bu egitim bifimi kadinin ögrenim düzeyine göre ve ailenin yapisina bagli olarak degi iklikler göstermektedir. Geleneksel olarak egitilen bir kadin, ögrenim düzeyi yüksek degilse, kendi focugunu da kendisi gibi egitmeye fali maktadir. Ögrenim düzeyi yüksek olan bir kadin ise focuklarini daha farkli egitmekte, onlara daha özgür davranip, rahat hareket etmelerini, aile iferisinde daha fazla söz sabihi olmalarini saglamaya fali maktadir. Böylece kadin önemli kararlarin ailedeki tüm bireylerin katilimi ile olmasina ön ayak olmaktadir. Bu durum ayrica analarin babalarin sözünden fikilmaz ya da kizlar fok konu maz gibi yargilari da fürütmektedir. Ancak bu o kadar kolay olmayan bir ugra idir. Nedeni de kadinin focuklarini serbest 100

Türk Kadinin Konumunun Dile Yansimasina Genel Bir Baki olarak egitmesi, geleneksel Türk aile yapisina, toplumda mevcut olan sistemin beklentilerine ters dü mesidir. Bir kurum olarak aile ve onun kullandigi dilin dil sistemine getirdigi katkilardan da söz etmek gerekmektedir. Kadinin aile iferisinde saglamaya fali tigi e itlikle aile iferisinde yer alan hiyerar i de bir ölfüde kirilmaya ba lami oluyor. Böylece ailede yer alan günlük konu malarda birey yalniz söz sahibi olmamakta ayni zamanda daha özgür bir ortamda güncel olaylari ya da kendi ya adiklanni aktarabilmektedir. Dolayisiyla her birey kendi güncel bilgisi ya da hem kendi ailesindeki, hem de herhangi bir kurumda fali iyorsa kurumdaki bilgi ve deneyimleri dogrultusunda konu mayi sürdürebilecektir. Güncel bilgisini, güncel olaylari aktarmak ifin kullanan aile bireyleri sadece sohbet etmek ifin bu bilgisini kullanilirken ailede hangi konularda konu ulmasi gerektigini ve hangi konularda konu ulmasindan ailenin ho lanmadigini ancak o ailede ya ayan bireylerin bildigi kurum bilgisi ekillendirmektedir. Bu baglamda her aile kendi istedigi konularda konu up istemedigi konulara deginmedigine göre, her ailede, ailenin belirledigi konu sinirlamalarindan söz edilebilir. Ya da konu ulan konular ailelere göre farkliliklar göstermektedir. Daha afik bir ifadeyle diyebiliriz ki, aileler kendi yapilarina ve aile bireylerinin isteklerine göre farkli konularda dili kullanmakta ve bu baglamda da her ailenin farkli dil kullanma dagarcigi ya da söz varligi olacagindan söz edebiliriz. Ailede kullanilan dilde yer alan ve kadinin konumunu belirleyen ifadeleri siralamak istersek, kadin bir aile ifinde: kiz, kadin, dul, gelin, anne, kaynana gibi sifatlara bürünmektedir. Bu ifadelerden kiz-kadin-dul gibi ifadelerin Trömel- Plötz ün (1982: 94) belirttigi gibi, kadinin evli olup olmadigini belirtmek ifin birer i aret olarak dü ünmemek gerektigi ve bu sifatlarin ayni zamanda kadinin aile adi verilen kurumdaki konumunu ortaya koymak ifin de kullanildigi kanisindayim. Bu ifadelerin günlük konu ma diline nasil yansidigini ortaya koymak ifin, yukarida verilen siralamaya göre dile getirilmesi gerekmektedir. Söze kiz olarak kullanilan ifadeden ba layalim. Konumu bir erkek focugundan farkli da olsa, ona daha fok fevresinde prestij kazandiracak bir ifade olarak kullanilmaktadir. Gerekfesi de bir kiz olarak toplumun ona yaki tirdigi rolü üstlendigini göstermek ve bunun onun tarafindan benimsendigini ortaya koymak olabilir. Bu baglamda bir kiz, kiz oglan kiz, fali kan kiz, namuslu kizdir. Kendisine verilen rolü üstlenmediginde ise terbiyesiz kizdir, namussuz kizdir ya da edepsiz kizdir. Sira kadina geldiginde ona aile iferisinde toplumsal beklentilere dayanan konumuna göre u sifatlar yaki tirilabilir: iyi kadin, namuslu kadin, aile kadini ya da kötü kadin, sokak kadinindir. Kadin yerine kullanilan, kari ise günlük dilde hem olumlu, hem olumsuz olarak ifade edilir. Bu farkli 101

Seyyare Duman kullanim duruma göre ya da konu macinin niyetine göre olacaktir ve dinleyici kendi güncel ve yöresel bilgisine göre bu ifadeleri olumlu ya da olumsuz olarak algilayacaktir. Olumlu olmasi hälinde güncel olarak, bizim kan, akilli kari, yaman kari dir. Olumsuz olmasi hälinde ise cadi kari, pis kari ya da dedikoducu kari dir. Evli kadin hemen her zaman toplumda olumlu bir resim fizerken, ayni eyi dul olan bir kadin ifin söylemeyiz. Toplum önyargili yakla imi ile Dul kadin a o kadar fok sinirlamalar getirmektedir ki onun dullara yas yaki madigini ortaya koymasi, sadece bir cesaret meselesi degil, bir kar i koyu tur. Toplumsal önyargiyi kadinin hak edip etmedigi, ba ka bir fali ma konusu olarak ele alinabilir. Burada konumuz dile onun nasil yansidigi olduguna göre bu yansima üzerinde biraz durmak gerekmektedir. Dul bir kadin evli olmadigi ifin hep onun evli bir kadindan daha özgür davranacagi varsayimindan yola fikilmakta: Toplumun beklentileri di inda hareket etmese de onu davrani larinda sinirlamak ve bu korku iferisinde toplumun bekledigi kadin kimligine bürünebilmesini saglamak ifin sözüne güvenilmemesi gerektigi vurgulanmaktadir. Hareketlerdeki sinirlama dile yansiyacagindan bir dul kadin konu urken fok dikkatli olacak ve sözünün bir dul kari sözü olmadigini ortaya koymaya fali irken de kar isinda dinleyici konumunda olan ki ilerin ona güvenip onu dinlemeleri ifin herhangi bir kadindan fok daha fazla faba harcayacaktir. Kadin ifin kullanilan dul kadin ve kari ifadelerin sonra gelin olarak kadinin konumunu ele alirsak, bu konumun büyük aile yapisi ile fekirdek aile yapisi arasinda fok farklilik gösterecegi ortadadir. Büyük ailede kadinin konumu en altta iken fekirdek ailede durum degi iktir. O burada evinin hanimidir. Bu iki farkli konum, dile de yansiyacaktir. Gelin olarak, büyük ailelerdeki hiyerar ik yapi nedeniyle ona pek fazla söz dü ürmezken fekirdek aile iferisindeki kadinin söz hakki digeri ile kiyaslanamayacak kadar foktur. Söz kullanma hakki ne olursa olsun, bir kadin, gelin olarak iyi gelin olabilir, kötü gelin olabilir, güzel, firkin gelin olabilir. Anne olan kadin genelde fok iyi bir konumdadir. Onun konumunu ya adigi ailedeki bireylerin kurum bilgisi belirlemektedir. Daha afik ifadeyle denilebilir ki aile bir kurum olduguna göre, her kurumda yer alan bireylerde oldugu gibi aile adli kurumda da konumlari digerlerine kiyasla daha iyi olan ve bu konumu kullanildigi dile yansitan bireyler vardir. Anne de i te o bireylerden biridir. Türk aile yapisi iferisinde kadinin bu üst düzey konumunu daha fok focuklari saglamaktadir. Ayrica ailedeki i birliginin belki de uzla tirici ve focuklarinin yaninda olan ki i olmasinin da bunda etkisi olmaktadir. Bu konumu evin erkegi de yadsimamaktadir. Böylece kurum ifindeki i levleri onun bu konumunu desteklemektedir. Bu konumu kurum bilgisinin yani sira din bilgisi de desteklemektedir. Din bilgisine dayanarak, kadin ana olarak ba taci yapilmakta 102

Türk Kadinin Konumunun Dile Yansimasina Genel Bir Baki ve cennet onun ayaklari altinda gösterilmekte ve onun aile iferisinde ya adiklari kültüre dayali bilgileri de kurum ve din bilgisini öylesine desteklemektedir ki Türk toplumu ona kar i kullanilan en ufak bir kötü ifadeyi ya da davrani i ho kar ilamamaktadir. Sözünü ettigimiz kültür bilgisi yalniz aile fertlerini degil ayni zamanda Türk toplumunda ya ayan her bireyi etkilemekte ve aile di indan olan bireyin ba ka bir bireyin annesine dil uzatmasini önlemektedir. Yanli anla ilmamasi ifin vurgulanmasi gereken ey, kültür bilgisinin yalniz anne konumunda olan kadina degil, ayni zamanda e ya da kiz karde konumunda olan aile ifindeki diger kadinlara da dil uzatilmasini önledigi ve eger aile di indan bir ki i böyle bir ey yapmaya kalkarsa - bu ki inin kadin ya da erkek olmasi hif önemli degil - fok kötü tepkiler alacagini ve aile ifinden olan ki inin de ayni ekilde aile di indan olan ki inin ailesine dil uzatacagi ve aile ifinden olan ki inin aile di indan olan ki iye kar i ailesini ya da ailenin bir bireyini koruma hakkinin dogacagini bilir. Durum böyle olunca aile ifindeki bir ki i ya da ki iler, aile di indaki ki iye ya da ki ilere kar i ailesini koruma altina almi oluyor ve bu gücü de toplumdan aliyor. Bu koruma mekanizmasi üphesiz dile de yansimakta ve konumu aile iferisinde fok iyi olan anne ifin fedakär, iyi ya da fali kan vasiflari kullanilmaktadir. Eger bir kadin anne degil de kaynana konumunda ise onun konumu anneden farkli olacaktir. Bu konum büyük aile ifinde oldukfa iyi olsa da fekirdek aile ifindeki kadar iyi olmadigi bilinmektedir. Akla gelen soru neden anne ve ayni zamanda kaynana olan bir kadinin anne olarak daha olumlu bir resim verirken kaynana oldugu zaman ayni resmi vermedigidir. Bu sorunun cevabi tek bir tümce ile ifade edilemez. ünkü nedeni de tek degil bu olumsuz resmin. Akla gelen nedenleri öyle siralayabiliriz: a) Gelin konumunda olan bir kadin, kaynana konumunda olan bir ba ka kadina annesi konumunda olan kadina gösterdigi davrani i göstermemektedir. b) Gelin konumunda olan bir kadin, annesi konumunda olan bir kadinla payla masi gereken her eyi payla irken, kaynana konumunda olan bir kadinla ayni eyleri payla maktan kaf inmaktadir. c) Kaynana öcü, oglu cici gibi önyargili yakla imlar gelin konumunda olan kadini olumsuz etkilemektedir. d) Kaynana konumunda olan bir kadin, oglu konumunda olan bir erkege gösterdigi yakinligi gelin konumunda olan ve di ardan aileye katilmi bir kadina göstermemektedir. f) Gelin konumunda olan kadin, kurum bilgisi, güncel bilgisi ve bireysel deneyimlerine dayanan bilgisi dogrultusunda hareket ederek, annesi konumundaki kadin ile kaynanasi konumundaki kadina kar i göstere- 103

Seyyare Duman cegi davrani ta farkliliklar göstermekte ve bunu sadece davrani lari ile degil dilsel olarak da ifade etmektedir. Yukarida sayilan nedenler fogaltilabilir. Burada sadece dile yansiyacagi söz konusu olabilecek eyler siralanmi tir. Kaynana olan bir kadinin aile iferisinde gördügü kabul anneden farkli oldugundan ve de gelin-kaynana ili kisinden dolayi da fogu kez ona olumsuz ifadeler yaki tirilmaktadir: Cadi kaynana, kötü kaynana ve cici anne gibi. Kadinin ailedeki konumu ve bu konumun dile yansimasinin daha iyi anla ilmasi ifin, aile iferisindeki konumun ailedeki dil kullanimini nasil etkiledigine de bakmak gerekmektedir. Her kurum gibi aile adi verilen kurumda da konu maci konumundaki ki i ailedeki konumuna göre dili kullanmaktadir. Daha iyi anlatmak ifin denebilir ki aile iferisinde konumlari farkli olan anne ile kizin dil kullanma hak ve sinirlari da farkli olacaktir. Eger anne konu maci ise onun ortaya atacagi konuyu, kar isinda dinleyici durumunda olan diger aile bireyleri ilgi ve istekle dinlemekte, deneyimlerine dayanan bilgisinden yararlanmak amaci ile ona daha fazla konu ma hakki taniyabilmektedirler. Konu maci anne degil de kizi ise onun kar isinda dinleyici konumunda olan aile bireyleri, anneye tanidiklari konu ma özgürlük ve hakkini her zaman kizina tanimayabilir. Nedeni de onun deneyimsiz olmasidir. Bu kanidan yola fikilarak konu masi yönlendirilebilir ya da sözü kesilerek konu ma hakki sinirlandirilabilir. Eger konu ma anne ile kizi arasinda ise durum fazla bir degi iklik göstermeyecektir. Kiz konumundaki konu maci, kurum bilgisi dogrultusunda, annesine daha fok konu ma hakki taniyacaklardir üphesiz. Bu baglamda her kurumda oldugu gibi, aile adini verdigimiz kurumda da diger kurumlar ile kiyaslandiginda daha fok söz sahibi olan, konu malari yönlendiren ki ilerin yani sira daha az konu an kar isindakini dinlemek durumunda kalan ve söz hakki daha sinirli olan ki iler olacagi bir gerfektir. imdiye kadar kadinin aile iferisindeki konumu ve bu konumun dile yansimasi üzerinde durduk. Ancak dil baglaminda bir kurum olan ailede kullanilan söylem bifiminden bahsetmedik. Ehlich/Rehbein (1980: 340) vurguladiklari gibi ailede daha fok sohbete dayali söylem yer alir. Aile adini verdigimiz kurum, diger kurumlarla kiyaslanacak olursa bu kurum ailede ya ayan bireylere diger kurumlardaki bireylerden daha fazla dil kullanma özgürlügü tanimaktadir. Ayrica her ailede kullanilan aileye özgün dil kullanimlarina da rastlanmaktadir. Daha af ik bir ifade ile denilebilir ki dili kullanma aile yapisi ile dogru orantilidir. Bu, u demektir: Eger aile, geleneksel Türk aile yapisina uygunsa, o ailede kullanilan dil daha az geleneksel yapiya sahip bir aileyle kiyaslandiginda daha sinirli olmaktadir. Dil kullanimdaki bir ba ka boyut da aile bireylerinin aile iferisendeki yapiyi iyi bilip ona göre dili kullanmalari ile, güncel bilgileri ile, aile bireyleri- 104

Türk Kadinin Konumunun Dile Yansimasina Genel Bir Baki nin aile di inda fali tiklari kurumlari ve kurumdaki konumlari ile ilgilidir. Bununla birlikte ailede kullanilan dilin, genel dilin yapisi ile de ilgili oldugu unutulmamalidir. 2.3 Dilin Yapisi Dilin yapisi, toplumun yapisi ile baglantilidir. Cinsiyet ayrimina dayanan bir toplum yapisina sahip oldugumuz ifin, kullandigimiz dilin de cinsiyet ayrimina dayanmasi dogaldir. Durum böyle olunca, dilimiz -dil kullanimimiz da cinsiyet ayrimcidir (Trömel-Plötz 1984: 53). Bu dil sistemi, erkeklere öncelik tanirken, kadini ikinci sinif olarak görmekte ve ona sadece bazi roller fizmektedir (Guentherod/ Hellinger/ Pusch/ Trömel-Plötz 1980: 15). Belirlenen roller kadinin dil kullanimini da etkilemekte ve bu baglamda kadinin kullandigi dil, erkeklerin kullandigi dilden farkli olmaktadir. Kadinin dil kullanimindaki bir ba ka etken de ön yargilar ve basmakalip yargilardir. Sözünü ettigimiz ön yargi ve basmakalip yargilar, dilde fok kullanilan atasözleri ve deyimlerde yer almaktadir. Gerek ön yargilar gerekse basmakalip tanimlamalar ya da atasözleri öyle bir baglamda kullanilmaktadir ki konu maci hem kendisinin hem de dinleyicinin bildigi bir olumsuzlugu dinleyiciye kabul ettirmeye fali maktadir. Dinleyiciyi buna zorlamakta veya kar isindaki dinleyiciyi - bir kadinsa - onu susturmayi ve/ ya da onu a agilamayi ya da kendisinin hakli oldugunu kanitlamayi saglamaktadir. Böyle bir durum, yalniz kar isindaki dinleyicinin konu ma hakkini gasp etmek anlamina gelmeyip ayni zamanda dinleyici üzerinde baski kurmak - konu mayi kendi istedigi yöne fekmek - ve konu ma hakkinin dinleyiciye gefmeyip, konu macida kalmasi anlamina da gelmektedir. Ayrica kar ilikli olarak degi en dinleyici konu maci rollerinde söz hakkinin daha fok konu macida kalmasidir. Böylece konu maci dinleyiciyi pasifize etmekte, dinleyiciye kendi aktarmak istedigini gönlünce ve rahatfa aktarabilmekte ve konuyu kendi istedigi yöne fekmektedir. Yapilan ara tirmalara göre i in ilginf yani kadinlarin fok fazla deyim kullanmasidir. Durum böyle olunca fok fazla deyim kullanan kadin, kendisi hakkinda Türk dilinde yer alan deyimleri de kullanmaktadir. Kadinlar yalniz deyimleri degil kendileri hakkinda söylenen atasözlerini de kullanmaktadirlar. Dilde mevcut deyim ve atasözlerini kullanan kadin, kendisi hakkinda söylenen yargiya katiliyor demektir. Böyle bir durumda konu an kadin, kar isindaki dinleciye - kadin ya da erkek olmasi fark etmez - yalniz bu yargiya katildigini göstermemekte, ayni zamanda, dinleyicinin toplumsal ya da yöresel bilgisini harekete gefirmekte ve dinleyicinin bu yargiya katilmasini saglamaktadir. Böylelikle yargilar, hifbir degi ime ugramadan - fok eskilere dayansa da günümüz ko ullarinda hepsi geferli olmasa da - ku aktan ku aga hif degi ime ugramadan gefebilmekte ve sürekli olarak da kullanilmaktadir. 105

Seyyare Duman Kadin yalniz deyim ve atasözlerini kullanmamakta ayni zamanda kendisi hakkinda üretilmi olan ön yargilari da kullanmakta ya da kullanilmasina izin vermektedir. Zaten bunlari kabul etmek istemese bile sonufta bu ön yargilar var ve kullaniliyor. Kadin, dili toplumun beklentilerine göre kullanirsa kibar olacak birfok yerde susacak ve erkeklerle birlikte oldugu bir toplulukta onlar kadar konu ma hakki olmayacaktir. Tersi durumda ise geveze, dedikoducu olacaktir. Bu baglamda dil kullanimindaki özgürlügü yine kisitlanmi olacaktir. Bir konu maci olan kadin, kadin grubunda daha özgür dil kullanacak; ancak bu özgürlük bilgi, ilgi alani ve hiyerar i ile sinirli kalacaktir. 3. Sonuf Bu makalede Türk kadinlarinin konumlarinin dile yansidigi ve bu yansimaya göre onlar hakkinda ifadeler kullanildigi ve bir kadinin konumunun onun kullandigi dili etkiledigi üzerinde durulmu tur. Ayrica toplumun yapisinin dile yansidigi ve bu yansimanin kadinin dil kullanimini etkilemekle kalmayip sinirladigi da vurgulanmi tir. Kurum olarak aile alinmi ve bu kurumda kullanilan dilin gerek toplum beklentileri, gerekse aile yapisi tarafindan belirlendigi ortaya konmaya fali ilmi tir. Bu fali mada verilmek istenen mesaj: Dil kullaniminda toplumun yapisinin, aile yapisinin ve dilin yapisinin belirleyici faktörler oldugu vurgulanmi tir. ali manin - kadin ve kadinin konumunun kullandigi dile yansidigi baglaminda oldugu dü ünülürse - bundan sonraki fali malara esin kaynagi olacagi ümidi vardir. Kaynak^a Duman, Seyyare (1999): Schweigen. Zum kommunikativen Handeln türkische Frauen in Familie und Gruppe. Münster: Waxmann. Duman, Seyyare (2000): Frauenspezifische Elemente im Bereich der appellativen Sprachfunktion. Eski ehir: Birlik Ofset. Ehlich, Konrad/ Rehbein, Jochen (1980): Sprache in Institutionen. In: Althaus, Hans P. / Henne, Helmut/ Wiegand, Herbert E. (Hrsg.): Lexikon der germanistischen Linguistik. Tübingen: Niemeyer. 338-345 Guentherod, Ingrid / Hellinger, Marlis/ Pusch, Luise F./ Trömel - Plötz, Senta (1980): Richtlinien zur Vermeidung sexistischen Sprachgebrauchs. In: Linguistische Berichte 69/80. 15-21 Trömel- Plötz, Senta (1984): Gewalt durch Sprache. Frankfurt: Suhrkamp. Trömel-Plötz, Senta. (1982): Frauensprache: Sprache der Veränderung. Frankfurt: Fischer. 106