EKONOMİDE HIZLI BÜYÜME VE BALON- İNATÇI DURGUNLUK



Benzer belgeler
Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Dünya da ve Türkiye de Ekonomik Görünüm

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

Ekonomide Hızlı Büyüme ve Balon. Hızla Şişmeye Başlayan Balon ve Zincirleme Krizler

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

JAPON EKONOMİSİNİN ANA BAŞLIKLAR İTİBARİYLE ANALİZİ

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

İNATÇI DURGUNLUK ( )

Ödemeler Dengesi Bülteni

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 71

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

KREDİ FAİZLERİ RİSK TAŞIYOR FİRMALAR SERMAYELERİNİ GÜÇLENDİRMELİ. BTSO 250 FİRMALARININ KÜMÜLATİF NET KARI (Milyar TL) BTSO 250 KAR EDEN FİRMA SAYISI

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65

Orta Vadede (Dönemde) Piyasa Dengesi:

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜVEN ENDEKSLERİ. Güven Endeksleri (puan) 64,4 SANAYİ SEKTÖRÜ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Temmuz 2014

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ ENDEKSLERİ SAYI-36 KASIM 2017

Ekonomi Bülteni. 16 Mayıs 2016, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Araştırma Notu 13/156

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

GÜNLÜK BÜLTEN 12 Haziran 2014

İktisat Tarihi

KRİZİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

MERCOSUR ÜLKELERİ - Ekonomik Genel Bilgi

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 57

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

AKP hükümeti zamanında ekonomik büyüme ve istikrar sağlanmıştır

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Tabloda görüldüğü gibi, 2002 yılında, sektörlerin istihdam içerisindeki payları azalmıştır.

Transkript:

KÜRESEL VE BÖLGESEL ÇALIŞMALAR YRD.DOÇ.DR.BENAN ERES DÜNYA EKONOMİSİ-FİNAL ÖDEVİ EKONOMİDE HIZLI BÜYÜME VE BALON- İNATÇI DURGUNLUK Robert Brenner'ın yazmış olduğu kitapta bahsedilen üç büyük ekonominin ikinci dünya savaşı sonrası ekonomik durumları, birbirlerini nasıl etkiledikleri yazılmıştır. 1940lardan 70lere kadar süren dönemde genel anlamda yaşanan ekonomik gelişme takdir edilesidir ama bunun yanı sıra üç büyük kapitalist ülke olan ABD,Almanya ve Japonya aslen en kötü performanslarını sergilemişti. Bu devrede olanlara ekonomik gelişme olarak bakılmasının sebebi aslen yüksek kar edinebilme ve bunu sürdürebilme yeteneği idi. İmalat sektöründe oluşan üretim fazlası üzerinden ekonomi politikaları belirlendi ve ticaret ortamı beslendi, sermaye birikimi sağlandı. 1930larda Amerikan şirketlerinin kar oranları ve üretim oranları çok artmıştı, bu ölü bir sermayeyi beraberinde getirdi. Üretim fazlası vardı ama pazar yoktu çünkü dünya bir krizin eşiğindeydi. Bunun yanısıra, ülkeler bu pazara veya aşırı ürün pazarına talep gösteremiyorlardı. Amerika'da sermaye stoğu, işsizlik oranını aşağı çekmesiyle üretim maliyetleri giderek düştü. Ülkenin borçlu olduğu şey savaş dönemindeki ülkesinin ulusal ekonomisini güçlendirmesi ve böylece de dünyada liderlik kürsüsüne oturmasıydı.

1940lardan sonra yükselen ülkelerin Japonya ve Almanya başta olmak üzere diğer G7 ülkeleri, yükselen bir ekonomik profil izlemişlerdir. Günümüzdeki küresel ekonominin dinamizminin sebebi, gelişen bu ülkelerin sermayelerini uzun süre koruyabilmeleridir. Kendi kendilerine yetmeleri, başka bir anlamda ulusal şirketlerinin maliyetleriyle baş edebilmeleri bunu sağlamıştır. Bu baş ediş ise uluslararası rekabete geç kalmalarından kaynaklanmıştır, şunu söyleyebilirz ki bu ülkelerin Abd'den tek farkı o dönemlerde daha geriden gelen sosyo-ekonomik durumlarıydı. Kendi teknolojilerini ve bir takım ürünlerini üretememiş olmaları avantajlı bir durum oldu, şöyleki varolan ürünleri kullanıp, teknolojiyi kendi ülkelerinde geliştirdiler. Böylece kendileri de rekabetin içine girmiş oldular(bkz.batı Avrupa ve Japonya). Dünya pazarında değerlerini yükselttiler çünkü ulusal pazarlarını değerli kıldılar. Abd'nin takipçisi olarak, ihraç fazlası yaparak yükseldiler. Özellikle Almanya ve Japonya, ihracat üretimi liderliğini İngiltere ve Abd'nin elinden aldı bu dönemde. Kendi bölge üreticilerine yüksek kaliteli ama ara malları sattılar, kendi pazarlarını da çevre ülkelere açtılar, böylece küresel ekonomiye dahil oldular. Bu esnada, Abd eğer uluslararası piyasaya dahil olmak istiyorduysa, küresel şirketlere önem vermek durumundaydı. Her ne kadar kendi pazarı için olumsuz da olsa, yurtdışı piyasalara nüfuz etmek isteyenlere yol açtı. Ekonomide durağanlığı tercih ederek, sermayenin özgürleşmesini sağlamış ve diğer ülkelerin ihracatını arttırmalarına destek sağlamıştı. Zaten Abd'nin en temel amacı da bu özgür sermaye akışını sağlamaktır günümüzde de. Bütün ülkeler, bu payın artmasından karlı çıkar. Bu yol, Abd'nin de iç pazarında yer almalarını sağlayacaktır. Özetleyecek olursak savaş sonrası durum uluslararası işbirliğiyle kalkınmanın gerçekleştiği ve bir ekonomik bütünlüğün sağlandığıdır. Abd iç pazarına girdikten sonra, arkadan gelen gelişmekte olan ülkeler, bu ülkenin ürünlerinin bir kopyasını daha az maliyetle ve aynısını yapmaya başladılar. Her ne kadar daha az kaliteli de olsa, düşük maliyetli ve kar oranı yüksek ürünlerdi bunlar. Gelişen ülkelerin karı artarken, Abd'de tam tersi oluyordu. 60larda Vietnam savaşı ile uğraşıyordu Abd ve bu ters etki enteresandır ki aslında bütün dünya ekonomilerini etkiledi. Rekabet düştü, dolar kuruna baskı oldu ve mark ve yen para birimlerinde bir artış gözlendi. Japonya ve Almanya karlı gibi görünse de aslen yüksek olan maliyet oranları düşüşe geçti. Genel pencereden bakınca, 63 ila 75 yılları arasında kar haddi bütün kapitalist ülkelerde azaldı. Verimlilik artmıştı ama kesintili ve sert düşüşler yaşanmaya mahkum oldu bahsedilen ülkeler (G7 ülkeleri). Bu global krizi, emekçilerin

ücretleriyle oynayarak telafi etmişlerdir ve devlet desteğini işverenlere sağlarken, emekçi örgütlenmeleri dağıtılmaya çalışıldı. Dünya krizdeydi ve işçiler örgütlü biçimde ayaklanacaktı ama aksine bu girişim baltalanmıştı. O dönemde yaşanan krizin imalat sanayisinin aşırı üretim sorunlarından kaynaklandığı biliniyordu ve işçilerin maaşlarıyla oynama yaparak engellenebileceği düşünüldü fakat durum böyle olmadı. Başka bir önlem, aşırı ürünün başka sermayelerde yer almaya çalışması fikri düşünüldü fakat iyi bir fikir değildi. Çünkü çok sayıda sadece o özel alanda kullanılabilecek ürün vardı ve bu strateji imkansızdı. Sonuç olarak, düşük maliyetli üreticiler ölü pazara yatırım yapmaya teşvik edildi. Bunun yerine yine sermaye arttırıldı ve kriz daha da derinleşti aslında. Dünya ekonomisi her kriziden daha da güçlenerek çıkmamıştır aslında, sadece bir balon yaratılıyor ve bunun üzerinden üretim yapılıyor arttırılıyor, bu da daha çok sorunu beraberinde getiriyor ve yazının kalan kısmında da bunu okuyacağız. Krizden en karlı çıkan gene Abd idi, bu sefer daha da farklı bir önlem aldı kendi para sistemi için. Şöyleki amaç ekonomik durgunluğun maliyetini başka ülkelere yıkmaktı. Bu nedenle sabit kur sistemini terk ederek diğer ülkelerin elindeki dolar rezervlerinin değer kaybetmesine sebep oldu. Böylece çok akıllı bir hamle yapan ülke, para konusunda tüm ülkeleri kendi eline baktırdı, yani onun kurallarına uyacak politik ekonomilere bağladı. Böylece en temel yatırım olarak sermaye dolaşımı kuralını sahaya getirdi. Dış sermayeye bağlı bir küresel ekonomi işlemeye başladı, yani bir firma Abd'ye yatırım yaptığında kara geçebilecekti. Sermaye hareketlerinin artışı sadece bu amaçla sınırlı değil, aynı zamanda ulusal mali çıkarlar güçlenecekti. Bu olmazsa olmazdı ve müttefikleriyle beraber kontrolörlük yapma teklifine de karşı çıktı. Çünkü 1. Dünya savaşından sonra Amerikan bankaları diğer ülkelerin sıkı kontrollerine mağruz kalmıştı, borç verilmiyordu ve amaç prestij sahibi olmaktı. Halbuki şimdi, kontrol mekanizması kendinde olduğunda, borç yolunun önü açıldı, uluslararası para akışı başladı ülkeler arası. Amerika'nın geliri o kadar yüksekti ki, az gelişmiş ülkelere kendi sanayilerini yaratabilmek ve sermaye birikimi sağlamaları için borç veriliyordu(brezilya, Türkiye, Meksika gibi). Amerika'nın bu adımı ne kada yardımsever gözükse de, ülkeleri borç batağına sürüklemişti.

Bunun yanısıra, yeni bir kanunname ile az gelişmiş ülkelerin Amerika'ya ihracat yapmasını engelleyen veya kota koyan bir kural koyuldu. Bunun amacı benzer ürünlerin Abd iç pazarında rakiplerinin azalmasını sağlamaktı. Dolar hala değersiz, yen ve mark daha değerli ama para değerleri bu durumda iken ülke ile rekabet güçleri oldukça zayıflıyor. Tabiki, üretilen mallar daha az maliyet ve düşük fiyatlı idi, bunun sebebi AGÜ'lerin de artık imalat sürecine katılıyor olması idi. Yukarıda bahsedildiği gibi, kriz -aşırı üretim giderek derinleşiyor, rekabete katılan her yeni ülke daha da çok üretim yapmak durumunda kalıyordu. Düşük faizle, düşük kar oranıyla desteklenen özel sektörde artık heyecan çok da kalmadı. Para parayı çekse de, genel hava hep kriz içinde. Enflasyon ve cari açık oranı Abd'De aşırı seviyelerde, imalat sektöründeki fazlalıklardan kurtulmak zorunlu, doların uluslararası rezerv konumu tehdit altında iken artık uluslarası bir programı kabul etmek zorunda kaldı. Keynezyen eko-politikalar ile yani üretimi sürekli arttırarak, devlet teşvikiyle sermaye sahiplerinin vergi oranlarının düşürülmesi, rekabetin artışıyla sıkıntılı dönemden çıkıldı. Keynezyen eko-politika her ne kadar diğer ülkelerce artık çok da kabul edilmese de, Abd dünyadaki liderlik konumunu buna borçludur. Ama Amerika için stabil bir uluslararası döngünün kabulüydü bunun anlamı. Küresel sistemin paralel yapısı artık kabullenilmişti ve buna göre hareket edilcekti. 80lerden sonra Amerika üretimini askeri sanayiye yöneldi. Burada imalat yapıldı ve aşırı üretime yönelindi. Dünyanın geri kalanı Keynezyen ekonomiden uzaklaşırken, Abd daha da yanaşıyordu. Fazla ürünler elden çıkarılınca, dolar rahatladı, kazanç sağlandı ülkede. Bu durum diğer ülkelerinde işçi tasfiyesine kadar gitti çünkü sektör daraldı. Amerika'nın başlattığı başka bir dalga da, hizmet sektörüne verilen önem. Ülkede bu sektör çok büyüdü ve gerçekten tutuldu, kar getirdi. Bunun başlıca sebeplerinden bir tanesi çalışanlar arasında bir örgütlenme olamamasıydı. Almanya'da hizmet sektörü patlama yapamadı çünkü işçiler örgüt konusunda katı bir tutum içindeydi. Başka bir sebep, düşük ücretli bir sektör olmasıydı. Artık yatırım yapmak çok kolaydı ve her sektöre büyük bir nefs aldırmıştı, üretim zincirini-sermaye akış zincirini daha da hızlandırmıştı. Enflasyon oranı düştü, faiz oranları da aynı şekilde takip etti bu rahatlamayı. Yeni bir sektöre yönlenmenin nedenlerinden bir başkası da talebin düşmesiydi, pazarın kendini seçeneklendirmek zorunda olmasıydı. İç pazara yatırım artmak durumundaydı ve böylece küresel sermayenin temel kural olmasından sonra şimdi de ihracat için mücadele altın kurallardan biri olmuştu. Ekonominin bel bağladığı nokta buydu.

90larda Amerika, istihdam yaratamadı, Almanya ve Japonya ise daralıyordu, krizeydi. En karlı ülkeler Uzakdoğu ülkeleriydi çünkü belirtildiği gibi imalat fazlası, yüksek maliyetli, düşük karlı üretim araçları yapılmasına teşvik demek, istihdamın azalması demektir. 45lerden 90lara kadar olan dönemde aslen sistem farklılığı yaşanmıştır. Çünkü Almanya, Japonya ve Abd, en kötü performanslarını bu zamanda sergilediler. Kapitalizm bir imalat sektörü balonu üzerinden gidiyor ve ihracat fazlası meydana geliyordu. Bu adım da, en küçük krizi her defasında daha da tehlikeli bir kapitalizm haline getiriyor, kamu harcamalarındaki düşüş, azalan istihdam, talebin standart ölçülerde kalması ve talebin düşüşü buna nedendir. ÖZGE ERCAN