Nelerle etkileşiyoruz/etkileşiyorlar?



Benzer belgeler
Öğretim Teknolojilerinde Yeni Eğilimler. Yrd.Doç.Dr. Nuray Gedik Güz 2012

Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK 1

Intel Eğitim Çözümleri. En İleri Teknolojilerle, Dijital Eğitimde Yeni Bir Döneme Geçin

Dünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu şimdi Türkiye de!

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

AVRUPA ÇEVRİMİÇİ ÇOCUKLAR (EU KIDS ONLINE) PROJESİ ve SONUÇLAR

1. SINIF VELİ BÜLTENİ

Eğitimde Bilişim Teknolojilerinin Yeri Ve Önemi

Dijital pazarlama bir satış yöntemi değil; ulaşılan sonuçları sayesinde satış artışı sağlayan, bir ilişkilendirme ve iletişim sürecidir.

OKULLARDA TEKNOLOJİ KULLANIMI İLE BEŞERİ ALTYAPI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ. Demet CENGİZ

İnternet Teknolojisi. İnternet Teknolojisi. Bilgisayar-II - 4. Hafta. Öğrt. Gör. Alper ASLAN 1. Öğrt. Gör. Alper Aslan. İnternet Nedir?

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Konu: Bilgi Paylaşım Araçları. Aydın MUTLU İstanbul


Yaz l Bas n n Gelece i

Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011

İŞ YERİNDE GELİŞİM. Yeni, gelişmiş iletişim teknolojilerine adapte olma

Eğitimde Yeni Teknolojiler

KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin!

Zorbalık Türleri Nelerdir?

Bilgisayar Destekli Fen Öğretimi

-SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI-

Facebook. 1. Grup ve Sayfalar. Facebook ta birçok grup ve sayfa üzerinden İngilizce öğrenen kişilerle iletişime geçebilir ve

ALMS SUNUMU KARİYER TEKNOPARK

ULTIMATE LANGUAGE SCHOOLS D O P İ N G D İ L. İngilizce Eğitim Merkezi WWW. DOPINGDIL. COM

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

1 ÇALIŞMANIN NASIL SUNULACAĞINI İŞARETLEYİNİZ

Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Bilgi Güvenlik Farkındalıkları


İTÜGVO İZMİR BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

Çevrimiçi Yeni Neslin Davranış ve Beklentilerini Anlamak: İnternetin Bilinçli ve Güvenli Kullanımı Üzerine Bir Saha Çalışması. Dr. Ahmet Çubukcu, PMP

Bağlantılar Kurma. Modül 3

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (27 Mart - 12 Mayıs 2017 )

SOSYAL MEDYADA EĞİTİM UYGULAMALARI. Yasin YÜKSEL

2.3. Bilgi Paylaşımı için Araçlar

EĞLENCEM MEDYA. Prof. Dr. E. Nezih ORHON. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi

Eğitimde Yeni Teknolojiler

ÖZEL ÜMRANİYE İRFAN ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI VELİ BÜLTENİ

Akdeniz Üniversitesi

Mobil cihazlar insanlar için hayatı kolaylaştırıp; evde, ofiste ya da günlük yaşamda ihtiyaç duyulan her türlü bilgi, içerik ve uygulamaya istenilen

BİLGİ EVLERİ ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ. Ölçme ve Değerlendirme Merkezi 1

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri

Yeni Yüzyıl Üniversitesinde Mobil Öğrenme

EĞİTİM BİLİŞİM AĞI (EBA) Sosyal Eğitim Platformu. Hazırlayan Caner YACAN

6 VE 7. SINIF ÖĞRENCİLERİ İÇİN

SOSYAL MEDYA. Sosyal Medya Nedir? Sosyal Medya Araçları Nelerdir? Sosyal Medyayı Kullanırken Dikkat Etmemiz Gereken Kurallar Nelerdir?

Mobil Pazarlama Stratejiniz İçin Çevrimiçi Video Neden Olmazsa Olmaz?

Z Kuşağı Kütüphaneciler ile Birlikte Çalışmaya Ne Kadar Hazırız? Üniversite Kütüphaneleri İçin Bir Değerlendirme

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

ANAOKULU 4 YAŞ GRUBU 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü

SOSYAL MEDYANIN ÖNEMİ VE BARACK OBAMA ÖRNEĞİ

Mobil Teknoloji ve Uygulamaların Eğitsel Kullanımına Yönelik Bir Değerlendirme

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

Video Reklamcılığında, Daha Uzun Videolar Daha Güçlü Videolar mıdır?

Merak etmek, soru sormak, keşfetmek çocukların doğasında vardır. Bu yönleriyle çocuklar gerçek birer araştırmacıdır.

HAZIRLIK SINIFLARI 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

Eğitimde Teknoloji Kullanımı

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Şubat- 24 Mart 2017)

Yaşamımızı sürdürebilmemiz için kullanıp attığımız bazı

RKOR ZZRIAKLI NLPAPKNL EV RKAMŞAILALY

Bilgi Toplumunda İnsan Nitelikleri, Yaşam Boyu Öğrenme, Bilgisayarın Eğitimde Kullanımı BDO Kuramsal Temelleri

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitaplar ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

L Oréal in Dijital Dönüşümü

2014 Ericsson ConsumerLab

Y Jenerasyonu İş Hayatı Hakkında Ne düşünüyor? Şubat 2011

Y Kuşağı İçin Hazır Olmalıyız: Öğrenme Nereye Gidiyor? Ahmet Hançer, Enocta Genel Müdürü

Müh. Salim İMAMOĞLU. Çalışmalarımıza Başlarken dayanak noktası olarak aşağıdaki başlıklardan ilham aldık.

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 2

Hazırlayan Uğur Akkaş BT Rehber Öğretmeni.

enstituson:layout 1 5/4/10 11:03 AM Page 1 GÖRENLER İÇİN... Zamandan ve mekandan bağımsız eğitim...

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

... ROBOTİK VE KODLAMA EĞİTİMİ ÇERÇEVESİNDE ÖĞRETİM YILI BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

Sosyal Ağlar ve Kütüphaneler. Tuba Akbaytürk Çanak

Anketin bilgilendirme cümlesi olarak aşağıdaki ifadeye yer verilmiştir.

Öğretim ve öğrenmeyi zenginleştirmek için disiplinler arası okul konularını ve teknolojiyi kullanmak.

Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE), öğretimsel içerik veya faaliyetlerin bilgisayar yoluyla aktarılmasıdır

Öğretim Tasarım ve Teknolojisi Sistemi - ASSURE Modelİ

4.4. Hazır bir veritabanı kullanılarak amacına yönelik sorgulama yapar ve yorumlar.

MEHMET VEYSEL ÇELİK ŞAİR NESİMİ İLKÖĞRETİM OKULU DİYARBAKIR

ORTAÖĞRETĠM ĠNGĠLĠZCE ÖĞRETMENĠ ÖZEL ALAN YETERLĠKLERĠ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

BİLGİ PAYLAŞIM ARAÇLARI. İşbirlikli Yazarlık Çoklu Ortam Paylaşımları Web Günceleri Etiketleme ve Sosyal İmleme Sosyal Medya Dijital Kimlik

Algoritma Kodlama Robotik 3D Tasarım 3D Printing

CIK. çocuklar için K O D L AM A

Uludağ Projesi, İlk Adımlar (Kalite Takımı)

Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü. Bilgisayar Mühendisliği

Dijital Pazarlamada. Trendleri ye merhaba demeden önce bir önceki senede neler olduğunu birlikte incelemek istedik.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ ŞEBİNKARAHİSAR MYO RADYO TELEVİZYON TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ BİLGİ FORMU

Eğitimde Bilgisayar Uygulamaları

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

VE GAYRİMENKUL DANIŞMANINIZ

ÖZEL ATAFEN İLKOKULU 1. SINIFLAR İNGİLİZCE VELİ BİLGİLENDİRME

Captain d e.

INTERNET NEDİR? INTERNET İN TARİHÇESİ WEB SAYFALARININ UZANTILARI

Bilişim Teknolojileri

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

Transkript:

S A Y I S A L D Ü N Y A V E Ç O C U K L A R I M I Z Teknoloji kaçınılmaz, artık teknolojiye erişimde nicelik olarak hiçbir sıkıntımız yok, tartışmamız gereken nitelik. Nitelik üzerinde tartışmak ve süreci oraya getirmek istiyorum. Öğrenme yaşantı ürünü değişmedir. Bunu hepimiz duyuyoruz. Burada yaşantı kelimesi çok önemli, yaşantı ise yaşadıklarımızın, çevremizle etkileşimimizin bizde bıraktığı izdir; deneyimdir. O halde öğrenmeyi yönetmek yaşantıyı, başka bir ifadeyle etkileşimi yönetmektir. Etkileşim olmadan yaşantıların, öğrenmenin oluşmasından söz edemiyoruz. Zira neyle etkileşirsek onu öğreniriz ya da ondan öğreniriz. Bir yer düşünelim: Çoğunluğu çocuk, hatta bebek. Birbirleri ile iletişimleri müthiş; hem yüz yüze hem de internetten bunu çok iyi halledebiliyorlar. Dizüstü bilgisayarlar mı? Onlar çok geride kaldı, artık tablet bilgisayarda dergi okuyorlar Tuşlu telefon? Biz o yaşta "bak postacı geliyor" şarkısını söylerken, onlar şimdi dokunmatik telefonlarından e-posta yolluyorlar. Küçük yaşta bu kadar yetenekliler çünkü onlar birer "dijital yerli". Biz niye sadece hayal edecek kadar bu ülkeye yabancıyız? Çünkü biz birer "dijital göçmen"iz. Onların yaşantısına doğuştan giren teknoloji, bizim yaşantımıza 20-25 yaşımıza geldiğinde girdi. Prensky, 1980 sonrası doğan çocukların ki 1985'lileri milat olarak alıyor, öncesinde doğanlara oranla teknolojiye, teknolojiyle öğrenmeye daha yatkın olduklarını; hatta bunu doğal olarak yaptıklarını söylüyor. Yazara göre bu yeni dijital dünyaya dahil olmak isteyen bir göçmen "adapte" olmayı öğrenmeli. Bunu da ilk önce öğretmenler gerçekleştirebilmen. Biraz önce söylediğim gibi artık teknolojiye erişimde hiçbir sıkıntı yok. Her keseye göre her koşulda bir tablet pc alabilirsiniz. Bu işin en kolayı ama kullanımında ciddi anlamda sıkıntılar var. Nitelik sorunumuz var bizim ve bu sorunu aşamazsak, bunun üstesinden gelemezsek biz bilgiyi üreten değil tüketen olmaya mecburuz ve bilgiyi üretmedikçe de dünya sıralamasında yerimiz yok sayılır. Bilgiye ulaşmak o kadar kolay ki, bugün google giriyorsunuz. Eskiden bilginin yokluğu sıkıntıydı, bugün ise bilginin çokluğu sıkıntı, yokluğu gibi çokluğu da sıkıntı yaratır. Maalesef sizler de öğrencilerinizden, biz de üniversitede kendi öğrencilerimizden görüyoruz, internetten alıp, kopyalayıp getirmek, ödev yapmakla eş anlamlı hale geldi. Düşünme becerileri açısından sıkıntımız var. Biz nelerle etkileşiyoruz, onlar nelerle etkileşiyor? Biz derken öğretmenleri kastediyorum. Onların dünyası ile bizim dünyamız biraz farklı. Nelerle etkileşiyoruz/etkileşiyorlar?

Sayısal yerlilerin yaşam hikayesine bakalım. Biraz önce de söylediğim gibi 1985 doğum tarihi olarak kabul edilir. Onlar doğduğunda bizim hayatımızda bilgisayarlar 10 yıldır varmış ve anaokulu geldiklerinde web programı yazılmış, ilköğretim 6.sınıfa geldiklerinde avuç içi pcier çıktı. Onlar ilköğretim 7'deyken bloglar oluşmaya başladı. Lise 1'deyken napster (program indirme) üzerinden müzik indirmeye başladılar. 2001 yılında wikipedia, bunlar üniversiteye geldiklerinde ipod, skype, podcast ve yıl 2005 youtube. 1985 yılı doğumlular üniversiteyi bitirdiler. Bugün ise çok daha farklı özellikle sosyal medya yaşantımıza girdi. Sayısal yerli bir birey üniversiteden mezun olduğu gün itibariyle, yani 20 yıllık yaşamında; Bu etkileşimin sonucu olarak; Çoğu etkinliklerini, birebir iletişimlerini ve bilgi yönetimlerini teknolojik ortamlarda yürütür. Sayısal teknoloji ile iletişimi istediği yere taşır. İnternet gelişim sürecinin merkezindedir. Çoklu görev yapmak normal hale gelmiştir. Sürekli bir bölünmüş dikkat söz konusudur. Bağımsız öğrenir, bağımsızca bilgiyi sorgular. Bilgiyi çok hızlı alır, işlemek için yönergeye gerek duymaz. Güçlü görüşe sahiptir, görüşlerini serbestçe ifadeyi ister. Deneysel öğrenir, keşfeder, araştırma ve deneyimle öğrenmeyi kalıcı hale getirir. Problemleri spontane çözer. Bu çocuklara sayısal okur-yazar diyoruz, görsel öğrenir; metinden önce resme bakar Video oyunları ve iletişim araçları onu daha sosyal ve işbirlikli hale getirmiştir. Sosyal olarak bağlı olmak ve bir topluluğun üyesi olmak çok önemlidir. Çok farklı kültürlerle iletişim halindedir, her fikire açıktır. Ebeveynlerinden farklı öğrenir, farklı çalışır, farklı oynar, farklı eğlenir, farklı sosyalleşir. En yoğun etkilişimi sayısal teknolojiyle sağlayan bu nesil, yeni bin yılın öğrenenleri nasıl adlandırılıyor? Dijital yerliler Oyuncu nesil Gelecek nesil Ağ nesli N nesli Siber çocuklar Homo zapiens Çekirge kafa (Pedro, 2006)

Çekirge kafalılar denmesinin nedeni, düşünme biçimlerinden dolayı ve nöroloji alanında çalışanlar daha iyi açıklıyorlar, nöronlarının farklı geliştiğini söylüyorlar. Düşünce atlamaları söz konusu. Öğrencilerinizi düşünün, bir konuyu anlatırken, o tamamen başka bir konuya atlıyor, sistematik olmadan başka bir soruyla karşınıza gelebiliyor. Çekirge kafa da, çekirge zıplaması gibi düşünce zıplamalarının oluşmasından dolayı deniliyor. Şimdi yeni bir görüş oluştu, sosyal medya-teknoloji dilimizi bozdu deniliyor. Bir grupta diyor ki buna dilimizin bozulması olarak bakmayın, yeni bir dil doğuyor. Şimdi bu tartışılıyor. Sesli harfler kalktı biliyorsunuz. Merhaba yerine mrb, selam yerine sim gibi. Mesajlaşırken bizim 10 dakikada yazacağımız şeyi onlar saniyeler içinde yazıp gönderebiliyorlar. Biz onlardan, onlar bizden memnun değil. Burada bir sıkıntı var. Dijital yerli çocuklar, aktifler, eğlenceliler, rasgeledirler. Anında tepki verirler. Çoklu-görevleri başarıyorlar. Sosyal ağ oluşturma eğilimindeler. Yaşamdan öğreniyorlar. Dijital göçmen yetişkin ise pasif, ciddi ve düzenlidir. Beklemededir, yavaş hareket eder. Odaklıdır, adım adım ilerler. Bireyseldir. Planlı, kontrollü süreçlerden öğrenir. Nesli tükenmiş bir dili konuşmakta olan sayısal göçmen öğretmen, tamamen yeni bir dili konuşmakta olan bir nesile ders vermeye çalışmaktadır. Sıkıntı burada başlıyor. Sayısal göçmen öğretmen yavaş yavaş, adım adım, bir seferde bireysel ve ciddi olarak öğrenmeye, öğretmeye alışmıştır. Sayısal yerlilerin beyin yapısını ve öğrenme biçimini algılamakta zorluk yaşar. Kendisi müzik dinlerken veya TV izlerken öğrenmeye ve çalışmaya alışık olmadığı için öğrencilerin de bunu yapamayacağına inanır. Bu durumda öğrenme ortamında sıkıntı oluşuyor. Öğrenci sıkılmaya başlıyor, bir süre sonra da sınıf yönetiminde sıkıntı ortaya çıkıyor. Eğlenceli ortamlar sunamadığımız için birbirleriyle eğlenmeye başlıyorlar. Sınıf yönetimi bu anlamda güçleşti. Dijital yerli ne ister? Anlık, birden bire, oyun hızı Eşzamanlı işlemler Grafikler öncelikli Rastgele erişim Bağlanabilirlik Aktif Oyun Anında dönüt Fantezi önemli, hayal kurmak istiyorlar Teknoloji arkadaşları Geleneksel eğitim ne sunar? Normal hız Doğrusal işlemler Düzyazılar öncelikli Adım adım erişim Ayrık (stand alone) Pasif İş Ertelenmiş dönüt Gerçeklik Teknoloji riskli Geldiler, yerleştiler; genişliyorlar, yayılıyor, yeni bir yaşam yaratıyorlar. Peki ne yapmamız gerekiyor? İki seçeneğimiz var; Ya yeni neslin dünyası hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığımızı kabul eder ve onların dünyasını anlamaya, onların dilini öğrenmeye çalışırız. Ya da zamanımızın çoğunu eski günlerin ne kadar güzel olduğunu hayal ederek ve iç çekerek geçiririz. Şimdi teknoloji yatırımı yapılıyor, Fatih Projesi güzel düşünülmüş, akıllı sınıflar yaparsınız, teknoloji sınıfları yaparsınız problem yok ama geçmişte bilgisayar destekli eğitimde yapılan hataya da düşülecek diye çok korkuyorum.

Çünkü söylediğim gibi akıllı sınıflar, akıllı okullar yaparsınız hiç sakınca yok ama teknolojiyi etkili kullanmadığınız sürece 1000 TL'ye aldığınız teknoloji size 5.000 TL maliyet oluşturur. Etkili kullandıkça da maliyeti düşürür. Öğretmen, anne-baba eğitimi, velinin eğitimi ve içerik çok önemli. Siz bunları sağlamadığınız sürece başarılı olmanız mümkün değil. Tüm Türkiye'yi internetle donatın hiç önemli değil, nitelik çok önemli. Hızlı karar almak, bunları hızla gerçekleştirmek zorundayız ama bugün artık bilgisayar okur-yazariığ kavramından söz etmek mümkün değil, nasıl ki bugün okur-yazar kavramından söz etmemizin mümkün olmadığı gibi. Bu çağda okur-yazar olmayan olmadığı gibi, bilgisayar okuryazarı olmayan da olmaz. Okuma yazma bilmeyen küçük çocuklar bilgisayarı açıp bakarak tuşlarıyla oyun oynayabiliyor. Çocuklar artık görsel okur-yazar. ikonlardan biliyorlar. Bugün bilgisayar okur-yazarlığından söz etmek mümkün değil artık. Ama bilgi okur yazarı ve sayısal yetkinlik becerileri açısından sıkıntımız var. Bizim onları bilgi okuryazarı yapmak, sayısal yetkinliklerini geliştirmek zorundayız. O zaman ancak nitelikle mücadele edebiliriz. Onların dünyasında bilgiye daha hızlı ve etkin erişim, daha derin analizler yapabilme, planlama ve öncelikleri belirleme gücüne katkı, başkalarını daha iyi anlayabilme, alternatif bakış açılarına hızla ulaşabilme var. Dolayısıyla gelecekte, her geçen gün daha eşsiz bir düzeyde ve anında bilgiye erişim gücüne sahip olacaklar. Çünkü iyi bir veri tabanı oluşmaya başladı artık. Dünyadaki tüm tartışmaları, yüzyılların tarihini tek bir tuşla görebilecekler. Yılların deneyimini birkaç saat içinde gerçeğe yakın benzeşimlerle, simulasyonlarla yaşabilecekler. Bizim bunlara başka beceriler kazandırmamız gerekiyor. O gördüğünden, ulaştığından ne anlıyor? Onun üzerine ne koyacağız ve bu çocuklar ne üretecek? Yine söylüyorum bilgi üretmediğimiz sürece, o bilginin üzerine bilgi koymadığımız sürece yerimiz bu dünyada yok. En fazla teknoloji kullanan biziz, birazdan istatistikler vereceğim, internet başında geçirilen saat açısından Türkiye önde ama PISA sonuçların açıklandı, aşağıdayız. Dil bilenler açısından yine en alttayız. Danimarka, Norveç. Hollanda, özellikle Hollanda da çok kültür var, birden fazla dil konuşuluyor her yerde, İngilizce de en iyi dereceye sahipler. Biz nerede yanlış yapıyoruz? Bu anlamda alt yapıya en çok para ayıran biziz, devlet bütçesinden veya diğer bütçelerden, hiçbir ülke bu kadar para ayırmıyor. Ama teknoloji kullanımı ve nitelik açısından ciddi anlamda tehlike çanları çalmaya başladı. Ne yapmak lazım? Konu öğrenmek değil artık, varolan eski konulan yeni yöntemlerle öğretebilmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Düşünüş biçimini değiştirmek ve dijital yerlilere ayak uydurmamız gerekiyor. Öğretmen hem kalıtsal içeriği (okuma, yazma, matematik gibi) hem de gelecek içeriğini (sayısal ve teknoloji temelli) dijital yerlilerin dilinde işleyebilmeli. Bu kalıtsal içeriği, sayısal ve teknoloji tabanlı araçlarla vermek nasıl olacak bunu tartışmalıyız. Teknolojiyi derslerde çok etkin kullanıyorum diyor öğretmen. Ne yapıyorsun? Povverpoint hazırlayıp sunuyorum. Bu etkin kullanma değil. Daha önce kitaptan sunuyordun, şimdi buradan sunuyorsun. Bunlar kolaycılık. Tüm bu gerçeklik yeni bir kavrama kapıları aralamamıza yol açıyor; Sayısal Bilgelik - Sayısal Bilge. Öyle bir anlattım ki sanki önümüzde dahi bir jenerasyon var, teknolojiyi çok iyi kullanıyor, öğretmenler de eski teknoloji ile ne yapıyor? Aslında öğretmenler bilge, deneyimleri var, yaşam zenginlikleri var. Biz bu deneyim ve yaşam zenginliklerimizi, bu ağ jenerasyonu dediğimiz grubun becerileriyle birleştirirsek ortaya bir ürün çıkartabiliriz. Bizdeki bilgi birikimini, sağduyuyu onlara aktarmak ve onların bunları teknoloji ortamında kullanmasını sağlamalıyız. Sayısal bilgelik; dijital araçların, potansiyel bilişsel gücümüzü tam olarak geliştirmek, kapasitemizi zenginleştirmek için yeterince ve sağduyulu bir biçimde kullanılması demektir. Bilgi üretebilmek için teknolojiyi etkin biçimde işe koşma yetişidir. Sayısal teknolojiyi kullanırken elde edilen bilişsel yetilerin de yardımıyla elde somut olarak bulunan verilerden ötesini görebilme gücüdür. Sayısal yerli olmak, sayısal bilgeliği garanti etmez. Herkes okuma yazma bilir, ancak çok az felsefeci var. Hepimiz okuma yazma biliriz ama bir Yaşar Kemal okuma-yazma becerisini en üst düzeyde kullanabilen kişidir. Sayısal teknolojilerin bilgeliğe neler katabileceğinin farkında olmak ve sayısal bilge olmak için teknolojiyi çok iyi kullanmak ön şart olmayabilir. Barack Obama sayısal yerli değil, teknolojiyi çok iyi kullanmıyor ama sosyal medyanın etkisini çok iyi değerlendirdi, ona göre danışmanlar tuttu ve bugün herkesin söylediği başarısında sosyal medyanın etkisi çok fazla gördü. Avantaj, doğuştan gelen yetiler ile sayısal gelişim ile gelen yetileri en iyi biçimde birleştirebilenlerin elindedir.

Sayısal bilgelik testi yapalım sizinle; Sayısal araç ve kaynaklan ne ölçüde kullanabiliyorsunuz? Gereksinim duyduğunuz bilgiye ulaştığınızda bu bilgi yığınını nasıl süzüyorsunuz? Gerçek bilgeliğe ulaşmak için teknolojiyi ne düzeyde kullanıyorsunuz? Matrix'in içinde herşeyden habersiz mi yaşıyorsunuz? Yoksa çatıyı algılayabilen ve bilgiyi yönetebilenlerin arasında mısınız? Cevaplarınızı kendinize saklayabilirsiniz. Biz sayısal dünyada öğrenmeyi öğretmeyi konuşacağız. 21. yüzyıl becerilerini tartışırken şöyle bir şey var. Artık öğretmen ve öğrenci ortaklığından söz ediliyor. Biz bu ortaklığı kurduğumuz zaman başarılı olacağız. Öncelikle, öğrenci ve öğretmen sürecin ortağı olarak hareket edecekler. Öğrenciler, eleştirel düşünme, ekip çalışması, sayısal teknolojileri kullanma, problem çözme ve karar vermenin önemli olduğu bir dünyaya yetişiyorlar. Bugün iş arayan yerler artık beceriler üzerine odaklanmış, matematik, tarihi çok iyi bilen demiyorlar becerileri sıralıyorlar. Yabancı dili çok iyi bilen, iletişim becerileri çok iyi, ekip çalışması yapabilen, karar verebilen diyor. O yüzden biz öğretmenler, geçmişe saygı duyarak gelecek için hazırlanmalarını sağlamak durumundayız. Ortak olarak öğrencinin rolü; Araştırmacı Teknoloji Uzmanı Düşünen Dünyayı değiştiren Kendi kendine öğrenen Bazen gazeteci, bazen politikacı, bazen yazar, bazen mühendis vd. Bunun içinde ekip çalışmasına yönlendirecek projeler çok önemli, proje tabanlı götürmek durumundayız, teknolojiyi kullanacak, eğlenecek, bu tür çoklu görevlerin bir araya olduğu projelere yönlendirmek durumundayız. Ortak Olarak Öğretmenin Rolü Hedef koyan, Öğrenmeyi tasarlayan, Kontrolü ve kontrollü etkinlikleri bırakan İçerik sağlayan Nitelikten sorumlu Ayrıca, sayısal bilge öğretmenler olarak, sayısal teknolojilerin doğru kullanımı konusunda öğrencilerimize yol göstermek durumundayız. Bu amaçla düzenlenecek öğrenme ortamlarını, sayısal yerli öğrenenlerin özelliklerini dikkate alarak tartışalım. Nasıl ortamlar düzenleyeceğiz, ne yapacağız? Sayısal yerliler ya da yeni bin yılın çocukları aktiftirler. Hareketli olabilecekleri ya da doğrudan katkıda bulunabilecekleri etkinlikler isterler. Araştırma yapacak, bu araştırmasının sonucunu sunacak, sunarken dramayı kullanacak, teknolojiyi kullanacak, veri toplarken gidip röportaj yapacak, onlan birleştirecek, biz aynı zamanda bu çocukların araştırma becerilerini, bilgi okuryazarlığı becerilerini, proje becerilerini geliştireceğiz. Çünkü böyle bir dünyaya yetişiyorlar ve bu becerilere sahip olanlar da iyi işler bulabiliyorlar. Eğlence, oyun istiyorlar. Hareketli olabilecekleri, eğlenip, keyif alabilecekleri etkinlikler istiyorlar. Rastgele süreçleri tercih ederler, yani sürpriz beklerler. Esnek etkinlikler istiyorlar. Anında tepki vermeyi istiyorlar. Çoklu görevleri başarabilirler, eşzamanlı işlemler isterler. Aynı zamanda birkaç işlemi birlikte yapmayı gerektiren etkinlikler istiyorlar. Sosyal ağ onlar için çok önemli ve bir sosyal ağ içinde olmayı istiyorlar. Tabi yaşı da önemli, mümkünse belki meslektaşlarımızla sosyal ağ kurup, sınıflararası sosyal ağ üzerinden ders yapabiliriz. Ödevleri, sorumlulukları kendi içinde tartışmaları için sosyal ağ kuracağız. Böylece sosyal ağı anlamlı bir şekilde kullanmasını da öğreteceğiz.

Sayısal yerli öğrenen: dinlenilmek, güvenilmek ve saygı duyulmak, zamanlarını planlamak, akranlarıyla grup çalışması ve projeler yapmak, karar vermek, kontrol etmek, akranlarıyla iletişim içinde olmak ve düşüncelerini paylaşmak, işbirliği yapmak ve rekabet etmek, gerçek yaşamla bağlantılı öğrenme ortamı isterler. O halde öğrenme ortamı; öğrenen etkinlik ve manipülasyonlara açık olmalı, biz değil onlar yönlendirecekler. Bireyin yapılandımıacı doğasını dikkate almalıdır, işbirlikçi çalışmaları ve öğrenenler arası sözel paylaşımları desteklemelidir. Bireyi kendi süreçleri üzerinde düşünmeye ve bunları ifade etmeye teşvik etmelidir. Şimdiki müfredatta akran değerlendirme, öz değerlendirme gibi bir sürü şey de olanak veriyor. Gerçeğin karmaşık doğasını hesaba katmalı, amaçlı ve anlamlı gerçek problemler üzerinde durmalıdır. Bir çocuk ya da yetişkin ancak oynarken ve sadece oynarken yaratıcı olabilir ve bütün kişiliğini kullanabilir. Bireyde ancak yaratıcı olduğunda kendisini keşfedecektir. (VVinnicott, 1998:75) Esnek ortamlar konusunda kaygılarımız var, acaba başıboşluk getirir mi diye, bu anlamda ortak olarak kontrolü biz yapacağız. Bütün bu içerik, müfredata entegrasyon ve ayrıca başka bir sıkıntımız daha var. Sayısal bilge öğretmenler olarak sayısal teknolojilerinin doğru kullanımı konusunda öğrencilerimize yol göstermek durumundayız. Çünkü bunu kullanıyorlar, velilerle işbirliği yapmadığınız sürece sizin süreci kontrol etmeniz mümkün değil. TUİK'in hane halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması var. 16-74 yaş arası bireylerde bilgisayar ve internet kullanım oranları sırasıyla % 46,4 ve % 45.0'dır. Bu oranlar 2010 yılında sırasıyla % 43.2 ve % 41,6 idi, yani artmış. Bilgisayar ve internet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu 16-24, gençler bunu kullanıyor. Teknoloji ve internet kullanımı açısından Avrupa'daki ilk beş ülke Almanya, Rusya, Fransa, İngiltere, italya. Türkiye 23 milyonla italya'nın arkasında altıncı sırada. Kullanıcıların internette geçirdiği zaman açısından üçüncü sıradayız, bu çok önemli. Aylık ortalama sayfa görüntüleme, dosya indirme açısından Avrupa'da ilk sıradayız. Bizim ilköğretim, ortaöğretim dediğimiz gruba hitap eden EU Kids Online (Avrupa Çevrimiçi Çocuklar) projesi var. Bunu internetten indirebilirsiniz, Türkçesi de yayınlandı. Türkiye ayağına ODTÜ katıldı. Burada çok ilginç bilgiler var. EU Kids Online (Avrupa Çevrimiçi Çocuklar) projesi kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili yayımlanan ön bulgular, Türkiye'de 9 16 yaş arasındaki çocukların % 47"27sinin en az bir sosyal paylaşım sitesinde profili olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan, Türkiye'deçocuklar interneti kullanmaya 10 yaşında başlıyor vegünde 1-1,5 saatlerini internette geçiriyorlar. EU Kids Online Project, National Executive Summaries: Turkey, Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Projesi Türkiye Bulguları Özeti, 21.10.2010. Türkiye'de Çocukların Sosyal Paylaşım Sitesi Kullanımı Araştırma bulgularına göre Türkiye'de 9-16 yaş grubundaki çocukların % 47''27sinın bir sosyal paylaşım sitesinde profili var. Çoğu sosyal paylaşım sitesi hesap oluşturma için 13 yaş sınırı koymasına rağmen, bu çalışmaya katılan ve sosyal paylaşım sitesinde hesabı bulunan tüm çocukların üçte biri 13 yaşının altında. Sosyal paylaşım sitesi kullanan çocukların % 85'i Facebook profiline sahip. Ebeveynlerin yansından çoğu, çocuklarının kişisel bilgilerini internette paylaşmasını yasaklamış olmasına rağmen, çocukların % 42'si sosyal paylaşım sitesindeki hesaplarını kendi kişisel bilgilerinin herkes tarafından görülebileceği "herkese açık" seçeneği ile kullanmakta iken çocukların üçte biri bu bilgilen sadece arkadaşları ile paylaşıyor. Çocukların %19'u adres bilgilerini, % 8! i ise telefon numaralarını sosyal paylaşım sitesinde paylaşıyor. Türkiye'de çocukların internet kullanımı becerileri diğer Avrupa Ülkelerine göre düşük kalıyor. Türkiye'de Internet okur-yazarlığı ile ilgili beceriler ölçüldüğünde 9-16 yaş arasındaki çocukların çok azının bu becerilere sahip olduğu görülüyor.

Araştırmaya katılan; Çocukların sadece % 39u internette bulduğu bilgilerin doğru olup olmadığına karar vermek için farklı siteleri karşılaştırdığını söylemiş, Yaklaşık % 17! si filtre seçeneklerinin nasıl değiştirileceğini bildiğini belirtmiş, Bir internet sayfasını favorilerine / en sık kullanılanlara ekleyebildiğini söyleyenler çocukların oranı sadece % 31, Yaklaşık % 34ü gezdiği sitelerin kaydını silebildiğini bildirmiş, Çocukların % 32'sı sosyal paylaşım sitelerindeki gizlilik ayarlarını değiştirebildiğini belirtmiş, Çocukların % 29'u istenmeyen mesajları nasıl engelleyebileceğini bildiğini belirtmiş, Çocukların yarısından azı - % 44! ü interneti nasıl güvenle kullanacağına dair bilgileri bulabileceğini bildiğini söylemiş. Ne yapacağız? Sayısal bilgeler olarak, öncelikle teknoloji okuryazarlığımızı geliştirip, sayısal yetkinlik kazanacağız. Nitelikten sorumluysak eğer bunu yapmak zorundayız ve onlara doğru kullanımını vereceğiz. Doğru kullanımı da projelerle yapacağız, internetle ilgili bir proje vereceğiz. O projede nasıl bilgiye ulaşacağını, ulaştığı bilgiyi nasıl değerlendireceğini, yorumlayacağını öğreteceğiz. Sayısal yerli öğrencilerimizin sayısal teknolojileri doğru ve etkili kullanımı konusunda onlara rehberlik edeceğiz, bazen onlarla birlikte öğreneceğiz. Sayısal teknolojileri derslerimize entegre ederek, projeler yaparak onlara yol göstereceğiz. İnternet bağımlılığı üzerine bir çalışma yaptık, öğrenciler kendilerinin internet bağımlısı olduğunu kendileri buldular. Hiçbir şey söylemedik, projeyi verdik, araştırdılar, uzmanlarla görüştüler, anketler hazırladılar, uyguladılar ve bağımlı olduklarını ortaya çıkardılar. İşin içine katmaksak, yaparak, yaşayarak öğretmezsek eğer bizim için de öyle değil midir? Yaşadığımız, etkileştiğimiz, bizim için anlamlı olanları öğreniyoruz. Çünkü o kadar çok şeyle etkileşimde bulunuyoruz ki artık, ne kadarını hatırlıyoruz, ne kadarı bizim için anlamlı? Bir Türkçe projesi de yapabilirsiniz, ikinci kademe, 13 yaş üstü için üyesi oldukları çevrimiçi sosyal iletişim ağlarından facebook, youtube, twitter gibi buradaki yazışmalarda yer alan Türkçe yalnışlarını, dilbilgisi, imla gibi yazım özellikleriyle ilgili yanlış kullanımları ve doğrusu belirleyerek çözüm önerileri getirmelerini isteyebilirsiniz. Kaynaklar Jonassen. D. H. (2002). Technology as Cognitive Tools: Learners as Designers. 28.04.2008' de http://cyberedtech.fau.edu/drodneyrtheory/leamers as Designers.pdf adresinden alınmıştır. Jonassen, D.H., Howland, J., Moore, J., & Marra, R.M. (2003) Learning to soh/e problems with technology: A constructivist perspective, 2nd. Ed. Columbus, OH: Merrill/Prentice-Hall. Pedro, F. 2006 The New MıBennıum Learners: Chalenging our Vıews on ICT and Learning. 12.12.2011de http://www.oecd.org/dataoecd/1/1/38358359.pdfadresindenalinmistir. Prensky, M. (2001a, September/October). Digital natives, digital immigrants. On the Horizon 9(5): 1-6. Prensky, M. (2001b. November/December). Digital natives, digital immigrants, Part II Do they really think differently? On the Horizon 9(6): 1-6. Prensky, M. (2009). H. Sapiens Digital: From digital immigrants and digital natives to digital wisdom. Innovate: Journal of Online Education, 5(3). Prensky, M. (2010). Teaching digital natives: Partnering for real learning. Califomia: Corvvin Press.