DÖNEM: 22 CİLT: 106 YASAMA YILI: 4 T.B.M.M. TUTANAK DERGİSİ 43 üncü Birleşim 26 Aralık 2005 Pazartesi Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu

Benzer belgeler
24 Aralık 2006 Pazar

2007 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KANUN TASARILARI İLE 2005 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KESİNHESAP KANUNU

2010 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM BÜTÇE KANUNU TASARISI ĠLE 2008 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM KESĠN HESAP KANUNU TASARISI PLAN VE BÜTÇE KOMĠSYONU GÖRÜġME TUTANAKLARI

İ Ç İ N D E K İ L E R - SAĞLIK BAKANLIĞI - HUDUT VE SAHİLLER SAĞLIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İ Ç İ N D E K İ L E R

TRABZON MĠLLETVEKĠLĠ M. AKĠF HAMZAÇEBĠ NĠN

DÖNEM: 22 CİLT: 104 YASAMA YILI: 4 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 34 üncü Birleşim 17 Aralık 2005 Cumartesi Yılı Merkezî

27 Aralık 2006 Çarşamba

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

İ Ç İ N D E K İ L E R SAĞLIK BAKANLIĞI - Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü

İMF siz Yapamayacak mıyız?...47 Yakın İzleme Programı Üzerine...48 Daha Dikkatli Olma Zamanı...49 Siyasette İstikrarsızlığa Yılında Ekonomi

Kur artışının ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri var

2010 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM BÜTÇE KANUNU TASARISI ĠLE 2008 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM KESĠN HESAP KANUNU TASARISI PLAN VE BÜTÇE KOMĠSYONU GÖRÜġME TUTANAKLARI

O

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

BAġKANVEKĠLĠ: Mehmet Altan KARAPAġAOĞLU (Bursa) O

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

S Ö Z A L A N L A R

İ Ç İ N D E K İ L E R

2015 MAYIS KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

O

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2012, No: 36

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

DÖNEM: 22 CİLT : 71 YASAMA YILI: 3 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ. 42 nci Birleşim. 27 Aralık 2004 Pazartesi

Temel Ekonomi ve Bankacılık Göstergeleri

DÖNEM : 22 CİLT : 77 YASAMA YILI : 3 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 68 inci Birleşim 9 Mart 2005 Çarşamba 3.- Devlet Memurları Kanunu ve Türkiye

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

GÖSTERGELER STOPAJ DÜZENLEMESİ: Vadeye göre pay (Yüzde)

TURKHISH YATIRIM TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.

OVP nin dış ticaret hedefleri anlamını şimdiden yitirdi Tahmin Gerçek. Hedef Tahmin Hedef Hedef Hedef

2015 EKİM KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

Ekonomik Veriler: Türkiye

O

O İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R DIġĠġLERĠ BAKANLIĞI

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

TEMMUZ Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

tepav Küresel Kriz e Karşı ş TEPAV Politika Önerileri TBB İstanbul , 28 Nisan 2009

O

Küresel İktisadi Görünüm

HAFTALIK BÜLTEN 17 EKİM 21 EKİM 2016 USD/TL

İ Ç İ N D E K İ L E R - TARIM VE KÖYĠġLERĠ BAKANLIĞI

MALĠYE BAKANLIĞI -. Hazine ve DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı -.Devlet Planlama TeĢkilatı MüsteĢarlığı -.Gelir Bütçesi

Merkez Bankası nın 2010 enflasyon tahminleri (%)

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Günlük Bülten. Günlük Bülten. Gedik Forex Günlük Bülten. 28 Eylül 2017 Perşembe. Piyasa Gündemi

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÖSTERGELER BÜYÜME: Yıllık büyüme hızının seyri (%)

İ Ç İ N D E K İ L E R - Genel ve Katma Bütçe Kanunu Tasarıları ile Genel Ve Katma Bütçe Kesinhesap Kanunu Tasarıları

İ Ç İ N D E K İ L E R ENERJĠ VE TABĠÎ KAYNAKLAR BAKANLIĞI - Petrol ĠĢleri Genel Müdürlüğü - Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

İ Ç İ N D E K İ L E R - TARIM VE KÖYĠġLERĠ BAKANLIĞ - TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ - KÖY HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ.

NEVŞEHİR İLİ SOSYO EKONOMİK YAPI

İ Ç İ N D E K İ L E R Bütçe ve Kesinhesap Kanunu Tasarılarının Tümü Üzerindeki Görüşmeler

İşgücü İstatistikleri 2018 Ağustos İşsizlik oranı %11,1 Genç nüfus işsizlik oranı %20,8 İstihdam oranı %48,3 İşgücüne katılma oranı %54,3 Kayıt dışı

O

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

O Kasım 2005 Pazartesi

İ Ç İ N D E K İ L E R

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

18 Nisan 2007 Çarşamba... Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan ve 2 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim

BAġKAN: Sait AÇBA (Afyon) BAġKANVEKĠLĠ: Mehmet Altan KARAPAġAOĞLU (Bursa) SÖZCÜ : Sabahattin YILDIZ (MuĢ) KÂTĠP : Mehmet SEKMEN (Ġstanbul)

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

EKİM Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

MART Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

MAYIS Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

DÖNEM: 22 CİLT: 95 YASAMA YILI: 4 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 7 nci Birleşim 13 Ekim 2005 Perşembe Tarihli ve 5387 Sayılı Bankacılık

A YLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

BAġKANVEKĠLĠ: Mehmet Altan KARAPAġAOĞLU (Bursa) O

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi?

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Ağustos 2015)

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

İ Ç İ N D E K İ L E R Bütçe ve Kesinhesap Kanunu Tasarılarının Tümü Üzerindeki GörüĢmeler

GÖSTERGELER KUR ARTIŞI: Borç Ve Dış Ticaretin Döviz Kompozisyonu (%)

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır.

AYDIN TĠCARET BORSASI

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

PROJEKSİYON DIŞ BORÇ GÖSTERGELER. Dış borcun çeyrek yüzyıllık seyri. Borç stoku (Milyon dolar) GSYH ye Pay (Yüzde)

AYDIN TİCARET BORSASI

Mart Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU

EKİM Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

HAFTALIK BÜLTEN 5 EKİM EKİM 2015

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ. 111 inci Birleşim 24 Mayıs 2007 Perşembe. 24 Mayıs 2007 Perşembe

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

Ekonomik Veriler: Türkiye

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

Transkript:

DÖNEM: 22 CİLT: 106 YASAMA YILI: 4 T.B.M.M. TUTANAK DERGİSİ 43 üncü Birleşim 26 Aralık 2005 Pazartesi 1.- 2006 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1119) (S. Sayısı:1028) (Devam) 2.- 2004 Malî Yılı Genel Bütçeye Dahil Dairelerin Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ( 1/1084, 3/907) (S. Sayısı: 1029) (Devam) 3.- 2004 Malî Yılı Katma Bütçeye Dahil İdarelerin Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1085, 3/908) (S. Sayısı: 1030) (Devam) BAġKAN -... 20 nci maddeyi okutuyorum:... BAġKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ve Ģahsı adına söz isteyen Akif Hamzaçebi (CHP sıralarından alkıģlar) Sayın Hamzaçebi, Gruplar adına baģka söz talebi de olmadığı için, süreniz 15 dakika; buyurun. CHP GRUBU ADINA MEHMET AKĠF HAMZAÇEBĠ (Trabzon) - Sayın BaĢkan, değerli milletvekilleri; sözlerime baģlarken, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın BaĢkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, iģsizlik oranları konusunda çok kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum müsaadenizle. Birkaç madde önce söz alan Ġktidar Partisinden bir arkadaģımız, Sosyal Sigortalar Kurumunun kayıtlarına dayanarak, 2005 yılında 700 000 yeni kiģinin sigortalı olduğunu, kayıtdıģı istihdam edilenlerle birlikte, bu sayının 1 000 000 kiģiyi aģtığını söylemiģtir ve iģsizlik konusunda, 2005 yılında hükümetin önemli bir mesafe kat ettiğini, bu cümleleriyle ifade etmiģtir. Değerli arkadaģlar, her Ģeyden önce Ģunu ifade edeyim ki, iģsizlik rakamları, Sosyal Sigortalar Kurumunda yeni iģe giren kiģilerin sayılarıyla değil, Türkiye Ġstatistik Kurumunun rakamlarıyla değerlendirilir. Bugüne kadar, hükümetin yetkili bakanlarının, Sayın BaĢbakanın yaptığı değerlendirmeler bu çerçevededir. Türkiye Ġstatistik Kurumunun rakamlarına baktığımızda, durum Ģudur: 2005 yılının üçüncü dönemi -yani, eylül ayı sonu- itibariyle, iģsizlik oranı Türkiye'de yüzde 9,4'tür; bir önceki yılın, yani, 2004 yılının eylül ayı itibariyle de yüzde 9,5'tir. Yani, binde 1 oranında bir azalma vardır; ancak, gerçek duruma baktığımızda, bu binde 1 oranındaki azalmanın dahi gerçekçi olmadığını görüyoruz. ġöyle: Bir kere, bu dönemde, nüfus, 1 050 000 kiģi artmıģ; 1 yılda, 1

nüfus, 1 050 000 kiģi artmıģ. ÇalıĢma çağına giren 15 yaģ ve üstü nüfus 994 000 kiģi artıyor; yani, o da 1 000 000'a yakın artıyor; ama, buna rağmen, Türkiye Ġstatistik Kurumu diyor ki: "ĠĢgücü arzı, yani, çalıģmak isteyen kiģi sayısında 46 000 kiģi azalma var." Yani 2004 yılının eylül ayında 25 265 000 kiģiymiģ çalıģmak isteyen kiģi, bu sayı 46 000 kiģi azalarak 2005 yılının eylül ayında 25 219 000 kiģiye inmiģ. Değerli arkadaģlar, nüfus ve çalıģabilir nüfus sayısı 1 000 000 kiģi artarken çalıģmak isteyen sayısında 46 000 kiģinin azalıyor olması mümkün müdür; mümkün değildir değerli arkadaģlar. ĠĢte, iģgücüne katılma oranının düģmesi dediğimiz olay budur. Bakın, 2004 yılının eylül ayında iģgücüne katılma oranı yüzde 50,6 iken, 2005 yılının eylül ayında yüzde 49'a düģmüģtür. Yani, nüfus artıyor; ama, insanlar iģ aramıyor, evinde oturuyor. Bu, o anlama gelir. Doğru değildir. Ben, bu değerli arkadaģımıza, Sosyal Sigortalar Kurumunun kayıtlarına değil, Türkiye Ġstatistik Kurumunun kayıtlarına, rakamlarına, bu belirttiğim yöntemle bakmasını öneririm. Bir de, Ģunu öneririm: Değerli arkadaģlar, bunun en iyi yolu, vatandaģa sormaktır; yani, iģsizlik azalıyor mu azalmıyor mu?.. Ben, Karadeniz'e gittiğimde, muhtelif yerlerde çeģitli geziler yaptığımda, kahvelere girdiğimde, üniversite mezunlarının kahvelerde olduğunu görüyorum, lise mezunu olup üniversiteye giremeyen gençlerimizin kahvelerde olduğunu görüyorum. Sayın BaĢbakan bile demedi mi "bizim en baģarısız olduğumuz konu iģsizliktir; istihdamı bir türlü artıramadık." Değerli arkadaģlar, durum budur. ĠĢsizlikte herhangi bir iyileģme yoktur. Esasen, yürütülen ekonomik politikaların iģsizlikte bir azalma sağlaması mümkün değildir. Bunu, o arkadaģımızın yaptığı gibi, iģsizlik bütün dünyanın sorunu, Almanya'da bile iģsizlik oranı yüzde 10'dur diyerek geçiģtirmek, ertelemek mümkün değildir. Onun yerine, gelin, yürütmekte olduğumuz ekonomik politikaya bakalım. ġimdi, bütçe kanununun bu maddesi, devlet borçlarına iliģkin bazı hükümleri düzenliyor ve hükümetimiz, sürekli olarak, borç stokunun, Türkiye'nin borçlarının azaldığını söylüyor. Bir kere, Türkiye'nin borç stokunu değerlendirirken, Türk Lirasının durumuna bakmak lazım değerli arkadaģlarım. Türk Lirası değerli mi, yani, dolar ucuz mu, döviz kuru düģük mü; önce buna bakmak gerekir. Bunu doğru bir Ģekilde tespit edersek, borç stokunu da, Türkiye'nin borçlarının yapısını ve gelecekte nereye doğru gittiğini de doğru değerlendirmiģ oluruz. Bu konu çok önemli; çünkü, Ģu an ekonominin iyi gibi gözüken göstergeleri, çok büyük ölçüde değerli Türk Lirasına, yani, ucuz dolara dayanmaktadır. Bu denge değiģtiği zaman, bu kur değiģtiği zaman, birçok denge yerinden oynamaktadır. Bakın, bunları birkaç rakamla sizlere açıklamaya çalıģacağım. Hazine MüsteĢarlığı bütçesi üzerinde yaptığım değerlendirmede, Türk Lirasının değerlenmesinden, yani, ucuz dolardan ekonomide hangi sorunlar doğduğunu ifade etmeye çalıģmıģtım. Cevap olarak, Hazine MüsteĢarlığından sorumlu Sayın Bakanımız "Türk Lirasının değerli olmasından neden gocunuyorsunuz" demiģti. ġimdi, Merkez Bankasının rakamlarına bakalım değerli arkadaģlarım. Merkez Bankasının internet sayfasına baktığınızda, Türk Lirasının, TÜFE endeksiyle yüzde 70 oranında değerlendiğini görüyoruz. Bu değerlenmenin yüzde 35,8'i, Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidar olduğu Aralık 2002'den bugüne kadardır. Niyet mektubuna bakıyoruz; hükümetin 2

IMF'ye vermiģ olduğu son niyet mektubunda "Türk Lirasının değerli olmasından neden gocunuyorsunuz" diyen Sayın Bakanın imzasının olduğu mektupta da "cari iģlemler açığının artmasında, güçlü sermaye giriģleri ve sonuç olarak ortaya çıkan Türk Lirasının değerli konumunun da payı vardır" cümlesi yer almaktadır. Yani, Sayın Bakan, atmıģ olduğu imzayla, esasen, Türk Lirasının değerli olduğunu kabul etmiģ. ġimdi, Sayın Bakan, muhtemelen ya Merkez Bankası rakamlarına bakmamıģtır ya da imzalamıģ olduğu niyet mektubunda neyin yazdığının farkında değil. Ben, Sayın Bakanın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda doğruyu söylemediği gibi bir iddiada bulunmak istemiyorum; ama, niyet mektubu böyle. Sanıyorum, bu niyet mektubunu IMF yazmıģ olduğu için, Sayın Bakan buna dikkat etmemiģ olduğu için, o Ģekilde imzalamıģ olduğu için, Türk Lirasının değerlenmesinden yapılan tespitin farkında değil. Değerli arkadaģlar, peki, Türk Lirasının değerli olması ne anlama geliyor; yani, döviz ucuzsa, Türk Lirası ona göre değerli ise, hakikaten bu iyi midir kötü müdür, buna bakalım. Değerli arkadaģlar, hepinizin bildiği gibi, ucuz döviz ithalatı artırıyor, artan ithalat Türkiye'de birçok iģyerinin kapanmasına neden oluyor. KumaĢ üreten fabrika, artık, kumaģı, Uzakdoğu'da, Çin'de üretiyor. O nedenle, Türkiye'deki iplik fabrikası veya o kumaģı üreten fabrika kapanıyor. Ġthalat, sadece ihracattan değil, üretimden de hızlı bir Ģekilde artıyor. O nedenle, bu büyüme istihdam yaratmıyor, iģsizlik yaratıyor. Bu ithalatın artma nedeni, dövizin ucuz olması değerli arkadaģlar. Ġthalatın ihracatı karģılama oranı, 2001 krizinden sonra en düģük seviyesine bu sene inmiģtir. Bu senenin ağustos ve ekim ayları, 2001 krizinden sonraki en düģük düzeydir. Peki, Sayın Bakan, Hazineden sorumlu Bakanımız, değerli Türk Lirasından, ucuz dövizden neden mutlu acaba? Ben mutlu olduğunu düģünüyorum; mutlu. Neden mutlu; çünkü, borç stokunun, borç mevcudunun millî gelire oranı düģüyor. Neden düģüyor; çünkü, borçlarımız içerisinde, dıģborçlar zaten dövizli, artı, içborcun bir bölümü dövizli veya dövize endeksli, bunların Türk Lirası karģılığı düģtüğü için millî gelire oranı düģüyor bizim borçlarımızın. Sayın Bakan bundan dolayı mutlu olmalı diye düģünüyorum. O nedenle, bizi, Türk Lirasının değerli olmasından gocunmakla suçluyor. ġimdi, bakın, rakamları çıkardım, rakamlar burada: Net kamu borcunun gayri safî millî hâsılaya oranı 2001'de yüzde 90,5; 2002'de 78,6; 2004'de yüzde 63,5'a iniyor; 2005'te de yüzde 60'ın altına ineceğini Sayın Maliye Bakanımız burada birkaç kez ifade ettiler. Ancak, 60'a indiğini kabul edecek olursak 2005 sonu itibariyle; yani, 2001'den, 2005'e kadar yaklaģık 30 puanın üzerinde bir düģüģ var net kamu borcunun stokunun millî gelire oranında; ancak, bunun çok önemli bir kısmı, üçte 2'lik bir kısmı, bu 30 puanın yaklaģık 22 puanı Türk Lirasının değerli olmasından kaynaklanıyor değerli arkadaģlar. Türk Lirasının değerini yerli yerine oturttuğunuzda, bu borç stoku, dönüp 2002 yılı düzeyine çıkıyor değerli arkadaģlar. Bizim ekonomimizin önündeki en büyük risk budur; hükümetin görmek istemediği, ısrarla hatırlatmak istememize rağmen görmek istemediği risk budur. Bu riskin, bakın, içborçtaki yansımasını ben size söyleyeyim: Türkiye, Hazinemiz, 2005 yılından itibaren borçlanmada politikasını değiģtirdi; sabit faizli borçlanmaya ağırlık verirken, 2005'ten itibaren değiģken faizli borçlanmaya ağırlık verdi. Neden; vadeyi uzatamıyor bir türlü. Vadenin uzaması için bir 3

Ģekilde kur riskini, piyasada oluģacak faiz riskini Hazinenin üstlenmesi lazım; onu yaptı. Ne yaptı; değiģken faizli borçlanmaya ağırlık verdi. Bakın, sabit faizli borçların içborç stoku içindeki payı 2004'te yüzde 72,7 iken, bu rakam 2005 ekiminde yüzde 56,3'e düģtü. DeğiĢken faizler, yani, kur riskini ve faiz riskini Hazinenin üstlendiği borçlanma kâğıtlarının miktarı da 2004 yılı sonunda yüzde 27,3 iken, 2005 ekiminde 43,7'ye çıktı. Değerli arkadaģlar, bu sorunu görmek zorundayız. Bakın, sorunun göstergesi olacak bir veri daha size sunmak istiyorum: Döviz tevdiat hesaplarında hiçbir azalıģ yok. VatandaĢ eğer bu politikaya güven duysaydı, dövizlerini bozdurup Türk Lirasına geçerdi. Rakamlar burada; Merkez Bankası rakamları, en son 9 Aralık itibariyle Merkez Bankasının internet sayfasında yer alan rakamlar. 2003 yılının Aralık ayında yurtiçi yerleģiklerin, yani, Türkiye'deki kiģilerin döviz tevdiat hesaplarının tutarı 51 milyar dolarken, bu rakam 2005 Aralığında, 9 Aralıkta, 58 milyar dolardır. 7 milyar dolar daha artmıģ. Programa henüz vatandaģ güven duymuyor, zaten, güven duymadığını Hazine kabul ederek, değiģken faizli borçlanmaya ağırlık vermek suretiyle borçlanmayı uzatmak istiyor. Sayın Hazineden sorumlu Bakanımızın, hükümetimizin endiģelenmediği, ama, bizim Türk ekonomisi adına endiģelendiğimiz durum budur değerli arkadaģlar. Bu sorunu hükümet görmek zorundadır. 2000 yılında da böyleydi. Bu sorun o zaman da vardı, o zaman da görülmedi. O zaman da cari açık sorunu vardı; ama, canlı ekonomi, iç talebin yüksek olması, bugünkü gibi konuta büyük bir talep var, iç talep çeģitli alanlarda yüksek, tüketici kredileri arttı; bu, hükümetlerin gerçeği görmesini engelleyen sanal bir ortam yaratıyor. Bugünkü ortam, değerli Türk Lirasının, düģük kurun, yani, ucuz doların yaratmıģ olduğu sanal bir iyileģme ortamıdır. MEVLÜT ÇAVUġOĞLU (Antalya) - O zaman sabit kur politikası vardı, Ģimdi yok. MEHMET AKĠF HAMZAÇEBĠ (Devamla) - Bakın, Çin üzerinde Amerika BirleĢik Devletlerinin çok uzun yıllar baskısı oldu: Paranı, yuanı değerli tut, biraz değerlendir. Neden; Çin'in parası değerli olursa, Amerika dıģticaret açığı azalacak. Çin üzerine çok uzun zaman baskı yaptı, Çin buna direndi. Yani, Hazineden sorumlu Bakanımıza, mutlaka, bürokratları anlatıyordur, değerli Türk Lirasının zararlarını. Merkez Bankası sayfasına koymuģ, niyet mektubuna bir Ģekilde girmiģ; ama, Hazineden sorumlu Bakanımız ekonominin bu temel sorunuyla ilgilenmek yerine polemik yapmakla meģgul maalesef değerli arkadaģlar. Millî gelirdeki rakam nedir? Bundan dolayı hükümetimiz mutlu değerli Türk Lirasından; çünkü, millî gelirdeki rakam, seneye 5 216 dolar olacak diyor bakanlarımız. Sayın Maliye Bakanımız da burada ifade ettiler; kiģi baģına düģen millî gelirde, 2005 yılında 4 964 doları yakaladık, 2006 yılında 5 216 dolara çıkıyoruz. Değerli arkadaģlar, bu da bir kur aldatmacasıdır. Değerli Türk Lirasının etkisini yok ettiğimizde, durum tamamen tersine dönüyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAġKAN - Sayın Hamzaçebi, lütfen, tamamlayabilir misiniz. Buyurun. MEHMET AKĠF HAMZAÇEBĠ (Devamla) - TeĢekkür ederim Sayın BaĢkan, toparlıyorum. 4

Sabit fiyatlarla millî gelir nedir diye baktığımızda, 1998 yılında, Türkiye'nin kiģi baģına düģen millî geliri 3 156 dolardır; 2005 yılında bu 3 401 dolara çıkmıģ; 2006'da da bunun 3 527 dolar olması öngörülüyor. Niyet mektubuyla, Merkez Bankasının rakamlarıyla Türk Lirasının değerli olduğunu kabul eden hükümetin, kiģi baģına düģen millî gelir rakamlarını da sabit fiyatlarla açıklaması gerekir; doğrusu budur değerli arkadaģlar. Enflasyon hedeflemesine geçti Merkez Bankamız; ama, bunun önündeki en büyük engeller bunlardır, bu saydığım konulardır. Yüksek borç stokumuz; ucuz kur nedeniyle, düģük kur nedeniyle düģük gözüküyor. Yine, ertelenen zamlar; hükümet, birçok zammı ertelemektedir, biriktirmektedir. Biz, tabiî ki, zam yapsın demiyoruz; ancak, bu da bir psikolojik rahatlık sağlama adına katlanılan bir durumdur. Bunun da yine bu sanal ortamda bir katkısı olduğunu ifade etmeliyim. En son olarak size bir rakam vermek istiyorum, uygulanan ekonomik politikanın gelir dağılımını ne kadar bozduğunu göstermek açısından. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun rakamlarıdır; miktarı 10 000 Yeni Türk Lirasına kadar olan hesaplarda, Aralık 2002'den Eylül 2005'e kadar 5 katrilyon liralık bir azalma vardır. Küçük tasarruf sahibi, tasarrufunu harcayarak ayakta kalmaya çalıģmıģtır. Miktarı 1 000 000 Yeni Türk Lirası veya 1 trilyon Türk Lirasının üzerinde olan hesapların miktarında ise 18 katrilyon liralık veya 18 milyar Yeni Türk Liralık bir artıģ vardır değerli arkadaģlar. Bu program, gelir dağılımını bozmaktadır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAġKAN - Buyurun Sayın Hamzaçebi. MEHMET AKĠF HAMZAÇEBĠ (Devamla) - Küçük tasarruf sahibi, yoksul vatandaģımız program karģısında ezilirken, yine, daha varlıklı kesimlerimiz, bu program nedeniyle gelirlerini, varlıklarını daha da artırmaktadırlar. Sözlerimi burada bitiriyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkıģlar) BAġKAN - TeĢekkür ediyorum Sayın Hamzaçebi. 5