TÜRKLER N YILBAfiI ÖZGÜRLÜK GÜNÜ BAYRAMI*



Benzer belgeler
MAHMUDUM TÜRKÜSÜ NÜN M LLÎ MUKAYESE YÖNTEM NE GÖRE TÜRK DÜNYASI CO RAFYASI Ç NDE DE ERLEND R LMES *

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

Ard fl k Say lar n Toplam

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

NTERNET ÇA I D NAM KLER

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

STRATEJ K V ZYON BELGES

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Kurtulufl Savafl ndan sonra bar fl yap ld. Tüm düflmanlar yurdumuzu terk etti. Padiflah da yurdumuzdan ayr ld. 29 Ekim 1923 günü cumhuriyet kuruldu.

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

Çeviren: Dr. Almagül sina

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Yeniflemeyen Zarlar B:

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Devleti tarihsel bağlamında iki ayrı örnekte incelemek. Prof. Dr. İlyas DOĞAN, Sivil Toplum Anlayışı ve Siyasal Sistemler, Astana Yayınları, 2013

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

G ümrük Müsteflarl Gümrükler Genel Müdürlü ünün yay mlam fl oldu-

ÜN TE I. EDEB YATLA DÜfiÜNCE, SOSYAL VE S YAS HAYATIN L fik S. 1. Edebiyat, Sosyal ve Siyasi Hayat liflkisi. 2. Yenileflme Dönemi. Özet.

M MAR S NAN ESERLER NDEN ÖRNEKLER OSMANLI VE CUMHUR YET DÖNEM PULLARINDA ANADOLU TÜRK M MARLI I VE M MAR S NAN M MARLIK HAFTASI 2004 SERG LER

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

H ZMET AKD LE ÇALIfiANLARIN T BAR H ZMET SÜRES NE OLACAK?

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Cümlede Anlam İlişkileri

Yay n No : 2351 letiflim Dizisi : Bask Aral k 2010 STANBUL

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Transkript:

TÜRKLER N YILBAfiI ÖZGÜRLÜK GÜNÜ BAYRAMI* Prof. Dr. Dursun YILDIRIM Tarihin izlenebilen zamanlar ndan bu yana, toplumlar n yaflay fllar n, hareketlerini ve ifllerini bir takvime ba lad klar ve düzenledikleri bilinmektedir. Bu takvimler, kimi toplumlarda ay n, kimi toplumlarda güneflin ve kimilerinde de, y ld zlar n hareketlerine göre tertip edilmifltir. Her toplum, yaflay fl biçimine ve içinde yaflad iklim flartlar na göre; y l, mevsimlere ve mevsimleri de aylara bölmüfltür. Her bir toplum, düzenledi i takvime, kendine göre bir ölçü tutmufltur. Y l n ilk günü ve ay, her toplum için farkl d r. Bu bafllang ç, toplumlar n hayat nda yer alan çok önemli bir tarihi hadise, veya dini inanç ve eyleme ba l olarak belirlenmifl olabilece i gibi, o toplumun ifl ve hareket durumuna göre, veya ifl ve hareket zaman na en uygun gece/gündüz dengesine göre seçilmifl olabilir. Avrasya ve Ortado u toplumlar nda, yeni y l n ilk günü, k fltan ç kt ktan sonra, gece ile gündüzün birbirine eflit oldu u zamanda bafllar. Türk takviminde de, y l n ilk gün kutlamas bu s rada olur. Güneflin hareketlerine göre düzenlenmifl Türk takvimi, oniki aya ve dört mevsime bölünmüfl bir zaman kapsar. Aylar n tespiti, güneflin 12 burca girifli/ç k fl dikkate al narak kararlaflt r l- * Bu metin, Hacettepe Üniversitesi, 1997 yılı Nevruz Bayramı kutlamaları töreninde yapılan açılış konuşmasından kısaltılarak alınmıştır. Erkin Kün konusu ayrıca ele alınacağı için burada üzerinde durulmamıştır. m flt r. Eski kaynaklar n verdi i bilgilere göre, Türk takviminde yer alan ay adlar, hayvan adlar ndan seçilmifltir. Bunlar: S çgan/s çan, Ud/s r, Bars/pars, Tab flkan/tavflan, Lu/ulu, Y lan, Yunt/at, Kon/koyun, Biçin/maymun, Takagu/tavuk, t/köpek, Ton uz/domuz. Burçlar n adlar na gelince, güneflin seyir halinde oldu u 12 burç: Koç, bo a, koz, kuç /yengeç, aslan, baflak, erentüz/terazi, ç - dan/akrep, yay, o lak, könek/kova, bal k. Dört mevsim üçer ayl k dilimlere bölünmüfltür. Bunlar: yay/bahar, yaz, küz/güz, k fl. Tarihî süreç içinde Türk dilinin çeflitli lehçe ve a zlar nda ufak/tefek farklar, adlamalar olsa da, esas oldukça ayn d r. Türk takvimine göre gece/gündüz, günefl koç burcuna girdi i gün, y l n ilk günüdür. Günümüzde kulland m z takvime göre, bazen 21 Mart, bazen 22 Mart a isabet eden bu gün, Türk takviminin yeni günü, y lbafl günüdür. Bu gün, bâzen, küsür saat ve saniye nedeniyle kimi y l, bir gün ileri atar. Yeni y l n ilk günü, y lbafl kutlamalar, yeryüzündeki bütün toplumlarda mevcuttur. En eski dönemlerden bu yana, her toplum bu günü, kültürler aras ödünçlemeler/al nt lar yapsa, veya etkilere u rasa bile, kendi töre, gelenek, inanç ve mitolojisi çerçevesinde kutlar. Bu kutlama törenleri, her bir toplum için farkl anlamlar ve kutluluk anlay fllar tafl r. Ayn co rafyalar, kültür çevreleri- 2 Millî Folklor

ni paylaflan toplumlar aras nda, karfl - l kl etkileflimler olmufltur. Özellikle, inanç merkezli kültürler aras nda bu tür de iflimlerin, al fl-verifllerin, ödünçlemelerin, uyumlaflmalar n tarihî süreç içinde cereyan etmifl oldu unu bilmekteyiz. Baflka toplumlar n hayat nda oldu- u gibi, Türk toplumunun, Türk boylar - n n hayat nda da, yeni y l kutlamalar, y lbafl flenlikleri ve törenleri yer alm flt r. Tarihî süreç içinde bu törenlerin varl n çeflitli yaz l ve sözlü kaynaklardan ö reniyoruz. Güneflin koç burcuna girdi- i gün, Türklerin yaflay fl tarz aç s ndan bak ld nda, çok önemlidir. Büyük hayvan sürüleri besleyen bir toplum, uzun k fl boyunca, l k vadilere s nm fl, k s - l p kalm flt r. fl hayat durmufl, hareket alan s n rlanm flt r. Bahar n gelifli, bir bak ma, karak fl n hareket özgürlü üne getirdi i k s tlamalardan, bask lardan kurtuluflun müjdesidir. Kar n kalkmas, havalar n s nmas, tabiat n uyan fl, özgürlü ün, ba ms z hareket etme yetene inin geri gelmesi, iflin, hareketin bafllamas d r. Türkler, yaflay fllar na ba l olarak, bu ilk günü/y lbafl n törenlerle, flenliklerle, çeflitli e lencelerle kutlard. Fakat, Türkler, sadece k fl n bask s ndan kurtulmufl olmaktan dolay bu kutlamalar yapmazlard. Bugün, bu y lbafl kutlamalar gününde, geçmifllerinde yer alm fl efsanevî tarihlerinin hât ralar n da, gelecek kuflaklara aktaracak biçimde tarihî törenler yapar, kurbanlar keser, esirgeyen, ba fllayan ve koruyan yüce Tanr ya flükranlar n sunarlard. Çin kaynaklar n n verdi i bilgilere göre, atalar m z Hunlar, her y l n y lbafl günü (milâdi: Mart ay n n 21 veya 22 nci günü) Ka an n ota nda bütün beyler toplanarak kendi töre ve geleneklerine göre çeflitli kutlamalar ve törenler yaparlarm fl. Hunlar gibi kurttan türemifl, töreleri ve gelenekleri ayn oldu u bildirilen Köktürkler, otlar n yeflermesini yeni y l n bafllang c sayarm fl. Köktürk ka- anlar, o gün, beyleriyle birlikte, her y l, Atalar Ma aras nda kurban kesip, anma törenleri düzenlermifl. Türkler de Atalar Ma aras çok derin izler b rakm fl tarihî hadiseler ile ba l d r. Bu hadiseler de, yine, özgürlük ve ba ms zl k, yok olmaktan kurtulma, türeme ve ço alma kavramlar yla iliflkilidir. Türk tarihinin olaylar, Türkler in inançlar, mitolojisi ve yaflay fl biçimi, toplum hayat n öylesine yo urmufl ve bütünlefltirmifltir ki; bu bütünlük y lbafl kutlamalar n, y l n ilk gününü, bu durumun, geçmiflten gelece e tafl y c günü olarak belirlemifltir. Atalar Ma aras, bu tarih bilincinin yaflat lmas için, bu günün, tören ve kutlama yeri olmufltur. Bugün kutlamakta oldu umuz Türk y lbafl s bayram, 12 hayvanl Türk takvimi ne göre, Türk mitolojisine ve Türk tarihinin kaynaklar n n verdi i bilgilere göre, ve bütün bu bilgilerin de- erlendirilmesinden vard m z sonuca göre, bugün, bu y l n ilk gününü kutlama törenleri, Türkler in, Erkin Kün/Özgürlük Günü Bayram d r. Türk toplumlar, yak n zamanlara kadar bugünü farkl adlar alt nda kutlamakta, törenler düzenlemekte, e lenceler tertip etmektedir. Türk toplumlar nda tespit edilen y lbafl günü adlar flöyle s ralanabilir: Yeni Kün, Yengi Kün, Yeni Y l, Ça an, Nevrûz/Navr z, Ulust ng Ul Küni, Ergenekon veya bana göre, Erkin Kün ; yâni, Özgürlük Günü... Erkin Kün... gibi. slamiyet ile birlikte bugün, Türk y lbafl günü kutlamalar nevrûz sözcü ü ile an l r olmufl ve Türkler, islamî kültür dairesi içinde bu günü, çeflitli iflleri içine alan ve bu ifllere bafllang ç sayan yeni kültür or- Millî Folklor 3

tam ve hayat ile uyumlu bir y lbafl kutlamalar bayram na çevirmifltir. Selçuklu, Osmanl ve Cumhuriyet yönetimlerinde, Türk devleti, bu günü, e lencelerin yan s ra, mâli y lbafl olarak kutlard. Atalar Ma aras gelene i günümüzde de, mezar ziyaretleri ile sürmektedir. E lence ve flenlikler de, halk m z taraf ndan günümüze kadar tertip edile gelmifltir. Bugün, dünyadaki bütün Türkler, kendi yörelerinde bu bayram kendilerine göre nevrûz/y lbafl kutlamalar n sürdürmektedir. Türk cumhuriyetleri, bugünü, herkes için ortak ça r fl m yapar bir hüviyet kazanm fl bulunan nevrûz sözcü ü ile, Nevrûz Bayram ad alt nda kutlamaya karar vermifl ve bu durumu Kültür Bakanlar eliyle bir bildiri düzenleyerek dünya kamuoyuna aç klam fllard r. Bu bildiri, kutlamalar ile ilgili flu aç klamay vermektedir: Bakanlar, Dünya milletleri aras nda bar fl n, hoflgörü ve dayan flman n gelifltirilmesine katk da bulunacak her türlü giriflimin desteklenmesi gerekti inin bilinci içinde; dünyan n çeflitli bölgelerinde yaflayan Türk toplumlar n n ortak kültürünün ürünü olan Nevruz un Türk topluluklar nca yüzy llard r kutlanmakta oldu unu dikkate alarak; Nevruz un insanlar aras ndaki karfl l kl sevgi ve sayg y perçinleyen, insanlar n birbirleriyle olan darg nl klar n unuttuklar, kardeflçe kucaklaflt klar, birlik ve beraberli in, bir arada yaflama arzusunun kuvvetlendi i, inançlar n, örf ve adetlerin sergilendi i bir gelenek ve bayram oldu unu kaydederek; Nevruz un çeflitli kültürel etkinliklerle ayn gün hep birlikte kutlanmas n n önemini vurgulayarak; 21 Mart tarihinin ayn zamanda Birleflmifl Milletler taraf ndan Irk Ayr m ile Mücadele Günü olarak kabul edilmifl bulundu una da dikkat çekerek; Türk Dünyas n n ortak kültürünün ürünü olan Nevruz un insanlar aras ndaki sevgi, dayan flma, hoflgörü ve bar fl ortam n n evrensel boyutta gelifltirilmesine katk lar sa l yaca inanc ile; ilkbahar müjdeleyen, birli in, beraberli in, bar fl n, bolluk ve bereketin simgesi olan Nevruz un, bundan böyle Türk Dünyas n n ortak bir günü olarak an lmas ve kutlanmas n kararlaflt rm flt r. Ve bu bildiri do rultusunda, Türk Cumhuriyetleri ve Türk topluluklar, Nevruz Bayram ad yla, tarihi Türk takvimi y lbafl s n, 1994 ten bu yana, birlikte, ayn günde kutlamakta ve törenler yapmaktad r. Türk tarihinde, Türk takviminde, Türk mitolojisinde yeni y l n bu ilk gününe, ben Erkin Kün diyorum ve tarihimizin ilk zamanlar ndan bu yana Kurtulufl Günü Bayram, Özgürlük Günü Bayram olarak kutland n düflünüyorum. Bana göre, Türkler için bu bayram n as l ad Özgürlük Günü Bayram d r. Bugün bu bayram, tarihî ve kültürel nedenlerden dolay Nevrûz Bayram diye kutlamay sürdürüyoruz. Ben eski töreyi sürdürerek, sizlerin Erkin Kün Bayram n z /Özgürlük Günü Bayram n z kutlamay tercih ediyorum. Türkler için en do ru anlam bence budur. Özgürlü ün, ba ms zl n k ymetini anlatan tarihî ba lar, Türk atalar m z n maceras bu bayram törenleriyle gelece e tafl nm flt r ve tafl nmas da sonsuza kadar sürdürülmelidir. Bu düflünce ve duygularla, Özgürlük Günü Bayram n z, Erkin Kün Bayram n z kutluyorum. Kutlu olsun!.. 4 Millî Folklor

FOLKLORDA YEN YÖNTEMLER VE KÖRO LU* Doç. Dr. M. Öcal O UZ Büyük devlet kurmufl olan milletlerin dili yeryüzünde büyük bir Co rafyada kültürel asimilasyon, ekonomik zaruret veya da n k gruplar aras nda "anlaflma"y sa lamak gibi sebeplere ba l olarak, yayg n olarak kullan lmakta, konuflulmaktad r. ngilizce, spanyolca, Frans zca gibi diller bu kategoridendirler. Türkçede bu diller gibi, belki onlardan daha fazla bir co rafi genifllikte konuflumaktad r. Ancak Türkçe'nin konuflulmas, ne asimilasyon, ne ekonomik ne de "anlaflma" sa lamaya yönelik sebeplere ba l d r. Türkçe Orhun'dan Tuna'ya, dil'den Nil'e uzanan genifl bir co rafyada "ana dili"dir. Bu genifl co rafya yüzy llar boyunca, ayr devletlerin, ayr kültürlerin, ayr dinlerin etki alanlar nda kalarak, günümüzde çok renkli ve bu ölçüde çok zengin bir kültürün oluflmas - n sa lam flt r. Bu co afyada Türkçe konuflanlar, Türk kültürünün yarat c lar, yaflat c lar ve gelece e nakledicileri olarak "gelenek oluflturan" asli unsurlard r. Dolay s yla kulland klar dilin ana vatan n taklid eden bir grup olmay p ana vatanlar nda ana dillerini konuflan topluluklard r.türklerin ve Türkçe'nin di er dillerden ayr lan bu özelli ini fark eden bir folklor araflt r c s için, dünyada kullan lan folklor yöntemlerinin-en az ndan- eksikli i dikkatle sorgulanmas gereken bir husustur. Hâl böyle olunca, Türk folklorcusunun Bat l folklorcular n endiflelerinden farkl noktalara -ayr - ca- e ilmesi zarureti ortaya ç kmaktad r. Sovyetler Birli i'nin da lmas, teknolojik geliflmelerin h z kazanmas yla her türlü iletiflimin daha kolay yap labilmesi sonucu ortaya ç kan yeni durum, folklor araflt rmalar nda yeni yöntemlere ihtiyaç duyuldu unu göstermektedir. Türk dünyas n n ana yurdundan bafllayan ve tersine göçlerle sürekli bir sirkülasyona u rayan bu genifl co rafyada, ayn gelenek temelinde ayn kültürün az-çok çiçeklenerek yaflad bugün aç k bir flekilde ve daha kuvvetli delillerle görülmüfltür. Türk dünyas na hem ilmî hem de ahlakî sebeplerle "Oryantalizm"in bak fl aç s ndan farkl bakmam z gerekmektedir. Çarl k Rusya's nda lminsky 1 ile bafllayan, Sovyet Rusya'da kuvveden fiile geçirilen ve Bat l Türkologlar n büyük ekseriyeti taraf ndan desteklenen "Türkî halklar", "Türkî dille" ve nihayet "ayr milletler" teorisi, Türk dünyas folklorcusunun iyi anlamas gereken noktalar n bafl nda gelmektedir. Türk dünyas n n folklorunu araflt - racak olanlar n yukar da özetledi imiz iki hususu iyi de erlendirmesi gerekmektedir. Dolay s yla -özellikle- yüzy l - m z n ikinci yar s ndan sonra gelifltirilen folklor yöntemlerini Türk folkloruna tatbik ederken, hiçbir folklor teorisinin Orhun'dan Tuna'ya, dil'den, Nil'e gelenek yaratarak yaflayan Türkler hesaba kat - Millî Folklor 5

larak yarat lmad unutulmazken, Türkoloji çal flmalar ndaki "Oryantalizm" gölgesi görmezlikten gelinmemelidir. Türk folklorcusunu Türk folklorunu araflt r rken dört rmak ad yla sembollefltirdi imiz ancak bu rmaklar n kaynaklar ndan çok uzaklarda da yarat lmaya devam etti ini bildi imiz Türk kültürünün bir bütün oldu unu benimsemelidir. Bununla birlikte teorik manada kabul etti imiz "bafllang çtaki ortak hayat"tan günümüze kadar geçen zamanda co rafi, siyasî, dinî, ekonomik ve benzeri sebeplerle kültürde meydana gelen çeflitlenme gözden uzak tutularak, Türklerin her mânada homojen bir topluluk oldu u hayâline kap l nmamal d r. Hele bugünkü siyasî ve kültürel flartlarda yedi ayr devlet yirminin üzerinde federe, muhtar, özerk ve benzeri statülerde yaz diline sahip oluflum ve yukar da çizilen co rafyada kurulmufl devletlerde "az nl k" statülerinde yaflayan Türk varl n ayn ortak geçmifli paylaflan, ayn ortak tarihe sahip olan, ayn idealleri tafl yan homojen bir topluluk olarak anlamak, Oryantalizm karfl s nda bir romantizm olur. Türk folkorcusu elindeki malzemeye bütün bu hususlar dikkate alarak yaklaflmak zorundad r. Türk dünyas n n müflterek destan kahramanlar ndan biri olan Köro u'nun araflt r lmas nda yukar da ifade etti imiz hassasiyetlere dikkat edilmelidir. Köro lu, genifl bi co rafi mekanda Türkistan'dan Balkanlar'a kadar bir çok Türk boyu ve grubunda bunlara ilaveten Türklerle kültürel iliflki haline olan öteki milletlerde yaflayan bir Türk destan kahraman d r. Köro lu, bir destan kahraman oldu u için, biz halkbilim metodolojisi içerisinde ona tarihte yaflam fl biri olarak bak lmas n ihtiyatla karfl l - yoruz. Köro lu anlatmalar na vücut veren bi tarihî proto-tip olsa bile, yüzlerce y l içinde, boydan boya, nesilden nesile sözlü gelenek ortam nda anlat larak tafl nan Köro lu'nun yaflat ld ortamlar n ihtiyac ile flekillenen bir kahramana dönüfltü ünü kabul etmek gerekir. Çünkü folklor mahsullerinin yaflamas buna ba l d r. Halk aras nda fonksiyonel olmayan, anlat ld co rafya ile bütünleflmeyen bir folklor ürününün yaflamas, geliflmesi ve gelecek nesillere aktar lmas mümkün de ildir. Hâl böyle olunca, Türk dünyas nda anlat lan Köro lu destan veya hikâyelerinin az-çok birbirinden farkl yap larda karfl m za ç kmas tabiîdir. Bu farkl laflman n kültürel, siyasî, dinî, ekonomik ve co rafî farkl l klarla daha büyük boyutlara ulaflmas ise kaç n lmazd r. Böylece bir yerde "zenginden al p fakire veren" bir halk kahraman, öte yanda devlet kurmak gibi yüksek idealler tafl yan bir destan kahraman bu genifl co rafyada "Köro lu" ad yla karfl m za ç kabilmektedir. Bütün folklor mahsullerinde oldu u gibi destan ve hikâye metinlerini kahraman n hayat hikâyesi" olarak anlamak son derece tehlikeli bir yaklafl md r. Metinlerden hayat hikâyelerine dair izler bulunabilir, ancak bunlar asla kahraman n biyografisi de ildir. Köro lu ile ilgili araflt rma yapacaklar n düflebilece- i önemli tuzaklardan birisi budur. kincisi anlat da geçen yer adlar d r. Biraz önce de ifade etti imiz gibi, folklorik birmetin yaflat ld co rafyaya yerleflmek zorundad r. Bir metnin co rafyaya yerleflmesi, o metnin o co rafyada benimsedi inin belgesidir, o co rafyada anlat ld n n göstergesidir. Aksine olarak, kahraman n o co rafyada do du u veya 6 Millî Folklor

yaflad fleklindeki yaklafl mlar da t pk biyografi konusunda oldu u gibi folklor ürünlerinin niteli ini kavrayamamaktan kaynaklanmaktad r. Köro lu destan ve hikâyelerinin teflekkül yeri ve tarihi meselesi, yüzy l m - z n bafl nda yayg n olarak kullan lan "Tarihi-Co rafi Fin Metodu"nun ortaya att "ur-form" aray fl n n bir sonucu olarak gündeme gelmifltir. Köro lu destan n n üçyüz-befl yüz hatta bin- iki bin sene öncesine dair bilgiler, metinler bulunsa bile, bunlar n Köro lu anlat lar - n n tarihteki biçimi olmaktan öte bir de- er tafl mazlar, destan n teflekkülü nokta-i nazar ndan... Bir destan n gerçek anlamda teflekkül tarihini ve teflekkül yerini tesbit etmek mümkün de ildir. Yap lan bütün tesbitler ulafl labilenen eski bilgiler veya metinlerdir. Ulafl lamayan dönem, bilinmeyen devirler hakk nda söz söylemek ise mümkün de ildir. Sözlü gelenekte yaflayan bir ürünün belgelerde beliritilen en eski biçiminin daha eskisinin olmad n iddia etmekten mahrumuz. Günümüzde yaflayan, bin sene önce de varl belgelerle sabit olan bir folklor metaryalinin de ersiz ve halkbilimi aç s ndan anlams z oldu u düflüncesine kap lmamak gerekir. Bir çok analiz, bu bulgulara dayand r labilir. Herfleyden önce böyle bir tesbit, eldeki metnin bin sene önce de yaflad n n delilidir. lk biçimi oldu unun göstergesi de ildir. Ayr ca, bin sene önceki metin de bugünkü metinden tabiatiyle farkl olacakt r. Çünkü bin sene önceki kültürel birikim, sosyol hayat, dinî anlay fl vb. unsurlar da bugünkünün ayn de ildir. Her co rafya, her yüzy l, her boy, her grup kendi ihtiyaçlar, anlay fllar ve birikimleri çerçevesinde elindeki metni ifllemektedir. Her metnin anlat ld ortam farkl d r. Farkl ortam farkl metni de beraberinde getirmektedir. Bu farkl metinleri de erlendirirken Tarihi-Co rafi Fin Metodunun kullan lmas, dolay s yla en eski metnin aranmas, ister istemez Köro lu destan nda da "varyant" tart flmas n beraberinde getirmektedir. Varyant teriminin Türk folklor araflt rmalar nda kazand anlam, as l metinden az-çok uzaklaflm fl, çeflitlenmifl metin demektir. Metindeki biyografiden hareketle Köro lu'nun Türkmen, Azerî veya Anadolu veya bir baflka yerde yaflad - n iddia etmek son derece kolayd r. Çünkü eldeki metinler bir co rafyaya ba l d r. fiu halde hangi co rafya Köro lu'nun do du u yerdir? Birini esas kabul edip, öteki metinleri bu as l metnin göçlerle tafl nm fl, bozulmufl biçimi kabul etmek folklorcu yaklafl m olamaz. Çünkü her co rafya kendi ihtiyaçlar na göre bir Köro lu yaratm flt r. Yarat lan bu Köro lu'nu ise yüzy llar içerisindeki kültürel de iflmeler ve anlatan gruplar n lokal tercihleri flekillendirmifltir. Bu metni yaflatanlar için Bolu kadar, Osmanl padiflah kadar, Bingöl kadar Köro lu da gerçektir. Ayn flekilde Sederek kadar, Nahçivan kadar Köro lu'da Azerbaycan co rafyas n n mal d r. Teke boyu, Yomut boyu gibi Köro lu da Türkmen'dir. Bu co afyalarda yaflayan hiçbir Köro lu ötekinin bozulmufl biçimi de ildir. Çünkü folkloru yaflatanlar bunu böyle de erlendirmez. Biz folklorcu olarak bu de erlendirmeyi iyi tahlil etmek durumunday z. Her folklor metni anlat ld sosyal çevrenin mal d r. Onun benzerlerinin baflka yerlerde anlat l yor olmas ve kabul edilen as l biçiminin çok farkl olmas o metni de ersiz k lmaz. fiu halde Köro lu ad na ba lanan ancak birbirinden farkl olan metinleri Millî Folklor 7

de erlendirirken varyant teriminden uzak durmam z gerekmektedir. Bu farkl metinler bütün farkl l klar na ra men ortak bir çok unsuru da bünyesinde tafl - maktad r. Baflta Köro lu ad olmak üzere... Farkl l klar anlat ld klar sosyal çevreyi tahlil ederek anlamak, benzerlikleri Türk destan gelene i içinde de- erlendirmek gerekir. Bunun için her co rafyada anlat lan müstakil metinleri "tam ve do ru metin" kabul edip, birinin di erinin varyant oldu una dair geçerlili ini kaybetmifl teorilerden uzak durarak yeni ve bütüncü bir yaklafl m ortaya koymak gerekir. Bunun için de bu metinlerin her birine "efl-metin" 2 diyebiliriz. Efl-metin terimini kulland m z zaman, "as l metin" tart flmas da kendili- inden ortadan kalkacakt r. Böylece eflmetinler aras ndaki benzerliklerle Türk dünyas n n müflterekli i temas ifllenirken, farkl l klar n metinlerin anlat ld sosyal çevre ile izah edilmesi mümkün hale gelecektir. Aksine bir yöntem, yüzy llar boyunca nesilden nesile aktararak yaflatt metnin, asl nda kendilerine ait olmad, baflka bir boy taraf ndan yarat ld sonucunu do uracakt r ki, bu, uygun çal flma ortam n ve Türk dünyas - n n müflterekli ini zedelemekle kalmayacak, karfl tezlerle beyhude zaman ve emek israf na da sebep olacakt r. kald ki bu tarz bir yaklafl m yukar da da ifade etti imiz gibi, bugunkü folklor anlay fllar na da uygun de ildir. Köro lu üzerine çal flacak araflt r c öncelikle farkl boy, grup veya co rafyalarda yaflayan metinlerin her birinin ayr ayr bir sosyal çevrenin ürünü oldu unu ve o sosyal çevre için as l ve vazgeçilmez metin oldu unu kabul etmelidir. Birbirine benzeyen ve benzemeyen bir çok yönü olan bu metinleri iyi-kötü, eskiyeni, uzun-k sa, flu veya bu boydan derlenmifl olmas n bir avantaj ve dezavantaj olarak de erlendirmeden anlamaya ve analiz etmeye dikkat etmek hem Türk dünyas n n müflterekli inin görülmesini sa layacak hem de boylar aras nda Sovyatler döneminde gerçeklefltirilen "paylaflt rma" 3 siyasetinin önüne geçilecektir. Bu arada anlat lan her metnin anlat ld sosyal çevrenin ürünü oldu- u, metin ile çevreyi birlikte tahlil etmenin gereklili inin savunuldu u ça dafl folklor yöntemlerinden 4 yararlanmak da mümkün olabilecektir. NOTLAR * Bu yaz, 10-12 Ekim 1997 tarihleri aras nda Bolu da düzenlenen Uluslararas Bolu Halk Kültürü ve Köro lu Sempozyumu nda bildiri olarak sunulmufltur. 1. Dr. Alaeddin YALÇINKAYA, "Sömürgecilik ve Panislavminizm Ifl nda Türkistan 1856'dan Günümüze", stanbul 1997, s. 246. 2. Doç. Dr. M. Öcal O UZ, "Türk Dünyas Folklorunda Yeni Yöntem Aray fllar ", Milli Folklor, 5, 9, 33(Bahar 1997), s. 3-8. 3. Rus Türkolojisinin "paylaflt rma" siyasetine ve derlenen metinlere müdahalesine temas eden Metin Ergun'un fikirlerine 2. dipnottaki yaz m zda aynen ifltirak etmifltik. An lan yaz da Ergun'un ad sefhen geçmemifltir. Söz konusu yaz için bkz. Doç. Dr. Metin Ergun, "Mukayeseli Türk Dünyas Folklor Araflt rmalar nda Karfl lafl labilecek Baz Problemler", Milli Folklor, 4, 7, 27(Güz 1995), s. 14-16. 4. Dan BEN-AMOS, (Çev. Metin Ekinci), "fiartlar ve Çevre çinde Folklorun Bir Tan m na Do ru", Milli Folklor 5, 9, 33 (Bahar 1997), s.74-78. 8 Millî Folklor

MAHMUDUM TÜRKÜSÜ NÜN M LLÎ MUKAYESE YÖNTEM NE GÖRE TÜRK DÜNYASI CO RAFYASI Ç NDE DE ERLEND R LMES * Doç.Dr. Ali Osman ÖZTÜRK Bu bildiriyle, daha önce V. Milletleraras Türk Halk Kültürü Kongresi nde, uluslararas boyutlar yla karfl laflt rmaya çal flt m Mahmudum Türküsü nü ikinci kez ele alm fl olaca m; bu kez türkünün Türk dilinin konufluldu u co rafyada yay lma sahas üzerinde dururken, ayr ca de erli meslektafl m z Doç. Dr. M. Öcal O uz un Millî Mukayese Yöntemi olarak niteledi i yaklafl m, uygulama ve dolay s yla tart flmaya açma imkân bulaca m. Say n Öcal O uz un, Türk Dünyas Folklorunda Yeni Yöntem Aray fllar adl bildirisinde, mahallî kimlikleri öne ç karan veya s n f telakkilerine dayanan romantik çal flmalar n Türk dünyas n n folklorunu kavramaya ve izah etmeye yeterli (O uz 1997, 5) bulmayarak önerdi i Millî Mukayese Yöntemi, ana hatlar yla flu unsurlar içerir: 1) Ele al nan mesele Türk co rafyas nda izlenmelidir. 2) Farkl Türk gruplar ndan toplanan materyal, bir aslî metnin de iflmifl flekli anlam nda kullan lan varyant terimine ba lanmamal d r; çünkü böylece as l metin hangisi sorusu gündeme gelecektir. Bunu önlemek ve çiçeklenme nin olufltu u bölgede millî kimlik belgesi olarak de erlendirilebilecek ve yeni bir ulusçuluk olarak karfl m za ç - kabilecek tehlikeyi bertaraf etmek için efl-metin terimi tercih edilmelidir. 3) Müdahaleli metinler yerine, yazma, arfliv belgesi ve sözlü kaynaklar kullan lmal d r. 4) Tarihî metotlardan ve edebiyat tarihçisi e iliminden vazgeçilmeli; edisyon-kritik metin kurma ve metin tamiri yap lmamal d r. Efl-metinlerin herbiri tam ve do ru metindir; yarat ld klar ortam bize anlat rlar. Bilimadamlar böylece, araflt r lan konunun ya da ürünün a) meydana geldi i co rafyay, b) icra ortam n, c) kültürel fonksiyonunu, tahlil edecek ve önce müflterek unsurlar n, sonra ise farklar n sebep ve sonuçlar n araflt racakt r. Burada amaçlanan önemli bir husus da, Sovyetlerin paylaflt r c [bölücü] yöntemi yerine bütünlefltirici yöntemi ni yerlefltirmektir; çünkü O uz a göre Türk dünyas nda her ürün, yediveren bir gülün çiçekleri dir (O uz 1997, 8) Görüldü ü gibi, daha önce örne in bir Feyyaz Sa lam n Türk Dünyas Perspektifli (Sa lam 1996, 69) diye belirtti i, ancak varyant terimini kulland ; Metin Ergun un, müflterekleri hedeflemesini ve müdahaleli metinleri dikkatle kullanmas n önerdi i yöntem Millî Folklor 9

(Ergun 1995) burada Millî Mukayese Yöntemi olarak olgunlaflm fl biçimde karfl m za ç kmaktad r. As l metin tart flmas n n afl lmas ise, Türk folklorunda fenomenoloji nin taraftar buldu unun bir göstergesidir. Her metin olgusal olarak vard r ve eksik ya da bozuk diye nitelendirilmeksizin o haliyle kabul edilmelidir. Bugün Avrupa da her varyant kendi çap nda bir as l metin olarak de erlendirilmekte ve O uz un belirtti i üzere, yay lma sahas, icra ortam ve kültürel ifllev ba lam nda ele al nmaktad r (bkz. örn. Holzapfel 1996, 260). Burada üzerinde durmak istedi im türküyü, özellikle yay lma sahas ve buna ba l olarak efl-metin önerisi aç s ndan incelemeye çal flaca m. Dolay s yla, afla da varyant terimi yerine efl-metin kullan lacakt r. MAHMUDUM TÜRKÜSÜ NÜN YAYILMA SAHASI Türkiye ve Gagauz Türkçesi Eflmetinler 1. (Bart n - Safranbolu) efl-metni: a) Sadi Yaver [Ataman]: Anadolu halk edebiyat ndan do an hakikatler (Türkü, mani ve koflmalar) 9. Bart n Gazetesi, Say : 344,17 May s 1932, s. 2 den Ayflegül Tezel: Bart n Gazetesi (Folklor Malzemelerinin ncelenmesi), Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyat Bölümü Yay mlanmam fl Lisans Tezi, Ankara 1984, s. 51 vd. b) Gökyay, Orhan fiaik: Dedem Korkudun Kitab. Millî E itim Bas - mevi, stanbul 1973, s. DLXXI. c) Türkten Türküler, fiemsi Yast man Saz Evi Yay. No: 4, stanbul 1977, s. 30-31. d) Do anç, Ayhan:»Selam da Söylen Mahmud uma«türküsü ve»dara ac ndan Kurtar lan K z«balad. Folklor (2), Say : 23-24, s. 8. (Bkz. Ek 1) 2. (Mu la) efl-metni: Hikmet layd n: Deli Dumrul a Dair. Ba ( zmir), 1 (5), Mart 1942, s. 5 vd. (Bkz. Ek 2) 3. (Bart n-mu la) efl-metni: Cahit Öztelli: Halk Türküleri evlerinin önü, 2. Bask, stanbul 1983, s. 741 vd. (Derleyici olarak S.Y. Ataman belirtiyor) (Bkz. Ek 3) 4. Gagauz efl-metni: Gagauzlar n Müzi i (II. Plak, 1. yüz). Ministerstvo kultur SSSR [SSCB Kültür Bakanl ] MELOD YA. Vsesoyuznaya studya gramzapis. Zapis 1980 [Umumittifak sesyazma stüdyosu. Kay t 1980], (Moskova). (Bkz. Ek 4) Elimizdeki, Türkiye ve Gagauz Türkçesinde derlenmifl dökümanlar n en eskisi Sadi Yaver Ataman taraf ndan 1932 y l nda Bart n da tespit edilmifltir. Ataman, bu türkünün hem Bart n da hem de Safranbolu da söylendi ini belirtiyor. kinci eski efl-metin ise Hikmet layd n n 1942 tarihli tespiti. Özellikle metnin d fl yap s bak m ndan ilk tespitten ayr lan bu efl-metnin cevap k talar - n, eksik dizeler oluflturmaktad r. ki efl-metinde de Mahmut la babas, anas ve niflanl s aras ndaki haberleflmeyi içeren alt k ta yaz ya geçirilmifl; ancak Ataman n notuna göre, Mahmut ayr ca birer birer kardefllerine de hitap etmektedir (Tezel 1984, 52). Her halükârda türkü kiflisi Mahmut ad nda bir erkektir. Cahit Öztelli nin kitab nda yer alan belge ise Ataman a dayan yor. Fakat Öztelli, metnin dilinde ve dize say lar nda baz de ifliklikler ve düzeltmeler yapm fl; yöre olaraksa Bart n ve Mu la y 10 Millî Folklor

göstermifl. Öztelli nin verdi i türkü metni de alt k tadan olufluyor. Gagauz türküsü Var n sölein bobama bafll n tafl yor ve t pk Türkiye Türkçesi efl-metinleri gibi alt k tal. K - talara Marike nidas yla giriliyor. Ancak kesinlikle söyleyebilece imiz husus, türkü kiflisinin zindana düflmüfl bir erkek oluflu. Balkan Türkçesi Efl-metinler 5. Romanya efl-metni: Gökbakar, brahim, Ülkü, Say : 28, Nisan 1948 den Özdemir, Ahmet, Folklor Penceresi. Veli Yay nlar, stanbul [1993], s. 301. (Bkz. Ek 5) 6. Bulgaristan efl-metni: Nimetullah Haf z, Bulgaristan Halk Edebiyat Metinleri I, Kültür Bak. Halk Kültürünü Araflt rma Dairesi Yay.: 126, Halk Edebiyat Dizisi: 32, Ankara 1990, s. 151. (muhtemelen Riza Mollof, Bulgaristan Türklerinin Halk fiiiri (Maniler ve Türküler), Narodna prosveta, Sofya 1958 dan) (Bkz. Ek 6) 7. Makedonya efl-metni: Nimetullah Haf z, Makedonya Türk Halk Edebiyat Metinleri, Anadolu Sanat Yay nlar : 17, Halk Edebiyat Dizisi: 2, stanbul 1989, s. 115. (muhtemelen: Nuri Recep,»Valandovo Halk Edebiyat Metinler«(Derlemeler), Prifltine 1976 dan) (Bkz. Ek 7) 8. Makedonya-Gostivar efl-metni: Nufl, Alufl, Rumeli Türküleri (Güfte ve Besteleriyle). Say Yay nlar. stanbul 1996, s. 67. Yöresi: Rumeli-Gostivar; Kimden al nd : Mehmet Cakoviça; Derleyen Alufl Nufl. (Bkz. Ek 8) 9. Yunanistan-Selanik efl-metni: TRT Müzik Dairesi Yay. THM Repertuar S ra No: 2111. Derleme Tar. 5.4.l980, Derleyen ve Notaya Alan: Yücel Paflmakç. (Bkz. Ek 9) Romanya, Bulgaristan, Makedonya (2 adet) ve Yunanistan da yaflayan Türklerden derlenen metinler ise hem motifleri hem de d fl yap bak m ndan flimdiye dek sözü edilenlerden ayr l yor: Bulgaristan ve Yunanistan efl-metinleri ikifler dizeli dokuz haneden oluflmakta ve muhtemelen kad n olan türkü kiflisi, s rayla annesini, babas n, a abeyini, daha sonra da sevgilisini imdada ça r p, kendisini bir sar y landan kurtarmas n istemektedir. Makedonya efl-metinleri ise yap s, konusu bak m ndan t pk Bulgaristan ve Yunanistan efl-metinlerinde oldu u gibidir; yaln zca imdada ça r lan kifliler aras nda a abey yoktur. Mahmudum Türküsü nün Motif Tarihçesi Mahmudum Türküsü nün 10. yüzy ldan kalan Dede Korkut Anlatmalar ndan Deli Dumrul a kadar dayand ve ayn zamanda destan-masal-türkü ekseninde de iflime u rayarak günümüze aktar ld hususunda araflt r c lar hemfikirdir. Buna göre Deli Dumrul destan önce masallaflm fl, daha sonra da türküleflmifltir (Sakao lu 1988). ki gelenek aras ndaki benzerli e ilk dikkati çeken Hikmet layd n olmufl; yapt karfl laflt rmada; Deli Dumrul un can na can bulmak zorunda kal fl ve bunun için babas na, annesine ve kar s na baflvurmas fleklinde iki bölüm tespit etmifltir. Mahmudum türküsü ise ikinci bölüme uygun düflmektedir ( layd n 1942, 7). Boratav, layd n n bu tespiti üzerine kaleme ald yaz s nda, özetle; böylece Ortaça da do aüstü motifler içeren destan n temas n n, uzun bir sözlü aktar m süreci sonunda bugün tamamen gerçekçi bir kimlikle karfl m zda oldu unu Millî Folklor 11

belirtiyor. Görüyoruz ki, mitolojik ve menk bevi»deli Dumrul«hikâyesindeki, Azraile verilecek can üzerinde pazarl klar n yerini türküde, mal ve para üzerinde pazarl klar alm flt r. Biz bu iki mahsulün karfl laflt r lmas yla ayn temin destanî devirden realist devire geçiflinde u rad de iflikliklere güzel misâller bulmufl oluyoruz. (Boratav 1983, 345). Yine layd n n yaz s na dayanan bir baflka araflt r c Walter Ruben dir. O da Deli Dumrul hikâyesini iki bölümde de erlendiriyor; buna göre sözlü gelenekte yaln zca, tahminen esas oluflturan ve daha eski olan ikinci bölüm yaflamaktad r (Ruben 1944, 230). Ruben, Deli Dumrul un bir varyant olarak (58a nolu) dipnotta Mahmut türküsüne at fta bulunmaktad r. Dünya edebiyat nda Deli Dumrul a benzer bir masal n bilinmedi ini belirten Ruben, bu hikâyenin Mahmut türküsüyle iliflkisini kurduktan baflka, daha araflt rmas n n bafl nda Admetos olarak niteledi i Dumrul u, Yunan Alkestis efsanesindeki paraleliyle de karfl laflt r yor (Ruben 1944, 231; ayr nt l bilgi için bkz. Öztürk 1997). Ruben in gibi Orhan fiaik Gökyay da, Deli Dumrul ba lam nda, Yunan paralellere de inir ve W. Jirmunskiy nin, müslüman menfle li olmayan Duka Koca ad ile (Bizans) Digenis ad n n akrabal - iddias na yer verir; Babas söylemeye göre ünlü bir Arap emiri olan, anas ise Bizansl Duka soyundan gelen Digenis, yaln z Küçük- Asyan n Hristiyan ahalisi aras nda de- il, Müslüman halk aras nda da ün alm flt, çünkü Digenis menkabeleri ile Seyyid Battal aras nda s k bir ba vard r. P.A. Falev taraf ndan ileri sürülen tahmine göre, Dumrul hikâyesinin kaynaklar olarak, Digenis ile ilgili Yunan masal ve flark lar kabul edilebilir. Kaguan Aslan ermeni efsanesi de ayn kayna a ç kar. Yunan rivayetinin eskili i, bu konunun Yunan topra nda meydana geldi ini gösterir. (Gökyay 1973, DLXVII; motif karfl laflt rmalar için bkz. a.y.) Gökyay, Kantural birlikte Deli Dumrul un, Dede Korkut kitab ndaki di- er hikâyelereden ayr ld n belirtir; Hanlar Han Bay nd r Handan ve bafl-kahraman Salur Kazan dan söz edilmedi i gibi öteki O uz kahramanlar n n da ad geçmez. ( ) Bu bunlar n ( ) daha sonraki zamanlarda bu destanlara kat ld klar n n bir tan d r. (Gökyay 1973, DLXIV). Gökyay, Deli Dumrul hikâyesinden bugün yaflamakta olanlar bölümünde Mahmudum Türküsü nü, ikinci s raya alarak önemser; ancak konunun, Deli Dumrul dan kimi ayr l klar gösterdi ini hat rlat r: Kahraman, ölüme mahkûm de ildir, zindanda yatmaktad r. Halbuki di er varyantlarda hep ölüm ve cana can motifi vard r. Gökyay n verdi i örneklerin bir benzerini de Nimetullah Haf z (1990, 161) Bulgaristan halk edebiyat metinleri aras nda Türkçe olarak yay mlam flt r (Bkz. Ek 10). Karfl laflt rma lginç bir nokta olarak öncelikle flunu belirtmek isterim: fiimdiye dek yap - lan karfl laflt rma denemelerinde, Mahmudum Türküsü nün bir varyant olarak hiç Sar Y lan Türküsü nden söz edilmemifltir (örn. Ruben, Gökyay, Sakao lu, Do anç); yaln zca Ahmet Özdemir, türkünün Deli Dumrul u hat rlatt n söyler (Özdemir [1993], 300). Bu, yukar - da belirtti imiz yap ve motif benzerlik- 12 Millî Folklor

lerinden ötürü bizce de do ru bir tespittir. Mahmudum Türküsü ndeki üslûp özellikleri aynen Sar Y lan Türküsü nde de vard r: Türkü söyleflme üzerine kuruludur. Bir hanenin içindeki kifli adlar, aile hiyerarflisi düzeninde de ifltirilerek yinelenir. Bu hiyerarflik s rayla gerilim gittikçe art r larak, türkünün dinamizmi sa lan r. En sonunda türkü kiflisinin iste ini ret (anne-baba-a abey) ve kabul eden (niflanl ) ler aras nda bir karfl tl k yarat l r; böylece, niflanl -yavuklu-sevgili daha bir vurgulanm fl olur (bkz. Öztürk 1994, 189-191). ki türkü aras ndaki di er benzerlikler flöyle s ralanabilir: 1) Zor durumda kalan bir kiflinin kurtar lmas söz konusudur. 2) ki metinde de suç konusunda belirsizlik vard r. Mahmudum da zindana düflüflün sebebi belirtilmemifl; Sar Y - lan da ise sar y lan n ne oldu u, kad - n n nerede oldu u konusunda herhangi bir bilgi verilmemifltir (belki Bir sar y - lan kovalad / Kovalad ve çal ya dolad beni sözünden, kad n n a açl ve çal l k bir yerde, belki de ormanda oldu u sonucu ç kar labilir). Sar Y lan motifinin Slav dillerinin konufluldu u yerlerde, özellikle de Mahmut türküsünün varyantlar nda karfl m za ç kmas ilginçtir. Erich Pohl, bu motifi içeren bir Macar balad ndan söz etmektedir (Pohl 1934, 343). Ayr ca Bu motifin, Gagauz baladlar nda önemli bir yeri oldu unu görmek mümkündür (Herdem 1994). Örne in Ay göklerde, Göklerde bafll kl bir baladda, y lan n a z na ald bir delikanl çocuk yolculardan yard m ister. Y lan, yolculara yolunuza gidin, annesi onu, küçük yafltan kendisine adad n söyler. Böylece, çocu un, annesinin bedduas n ald anlat l r (Herdem 1994, 7). Burada y lanla ölüm aras nda bir ilgi kurmak mümkün görünüyor. Örn. Orhan fiaik Gökyay, Deli Dumrul ba lam nda motif karfl laflt rmas yaparken Eskiça Habeflistan ndan bir masala de- inir. Bu masalda; Tanr, insanla y lan yar flt r r. Sonuçta kazanan ölümsüz, kaybeden ölümlü olacakt r. nsan (tavflan n kaplumba a ile yar fl nda uyumas gibi) yolda e lendi inden, y lan yar fl kazan r ve ondan sonra ölüm bütün insanlar n al nyaz s oldu. (Gökyay 1973, DLXVIII) fiayet, y lan ölüm olarak, Anne-baban n verece i eli ya da kolu, can olarak yorumlarsak, Sar Y lan türküsünün Deli Dumrul a olan yak nl daha belirginleflmifl olur. Mahmudum ve Sar Y lan türküleri aras nda en önemli farklar ise flunlard r: 1) Sar Y lan Türküsü nün yinelenen haneleri önüne bir epik (anlat c ) hane eklenmifltir: Bir sar y lan kovalad beni, On yedi yerimden yaralad beni. Halbuki Mahmudum Türküsü ise salt söyleflme üslûbundad r. 2) Mahmut erkek; Sar Y lan türkü kiflisi ise belli de ildir. 3) Mahmut anne, baba ve niflanl - s ndan, kefaret paras beflbini tamamlamak için kendilerine özgü eflyalar (çiftini-çubu unu, sand n -sepetini, yüzü- ünü-küpesini) satmalar n ister; di er kiflinin istedi i ise kolunun yerine kol ya da elinin yerine el; bu bak mdan el ve kol can n bir parças oldu undan, Sar Y - lan, Mahmudum Türküsü ne göre Deli Dumrul a daha yak nd r. SONUÇ Gerek Mahmudum gerekse Sar Y lan türküleri öncelikle kendi bafllar - na ele al nd klar nda, tespit edilen me- Millî Folklor 13

tinler birer efl-metindir ler. Farkl l klar önplana al narak karfl laflt r l rsa, iki türkünün yine varyant de il efl-metin ba lam nda de erlendirilmesi gerekir. Çünkü, yay lma sahas dikkate al - n rsa, Ege Denizi nin Türkiye k y s ndan Moldava ya çekilecek bir hatt n sa nda Mahmudum Türküsü, solunda ise Sar Y lan Türküsü co rafyas n görüyoruz. Deli Dumrul Hikâyesi yle ve biribiriyle iliflkileri bak m ndan, Millî Mukayese Yöntemi nce bu iki co rafyada oluflan çiçeklenme yi flöyle aç klamak mümkün: Sar Y lan türküsü, icra ortam olarak Slav dil bölgesinde olufltu undan, orada yayg n olan Sar Y lan motifine ba lanm flt r. Bunun daha geç dönemde gerçekleflen birfley oldu unu düflünüyorum. Çünkü, eklenen epik hane, türkünün genel üslûbuna uymamaktad r. Mahmudum türküsü ise zindan motifine ba lanm flt r; çünkü mahpusluk olgusu, hapishane türkülerine yans mas ndan da anlafl ld na göre Türkiye Türklerinin yaflam nda önemli bir yer tutmaktad r. Böylece iki türkünün kendi bölgelerinde gördükleri ifllev, ba land klar motife göre de iflecektir. Daha önceki bir incelememizde, Mahmudum Türküsü nün uluslararas balad gelene i içindeki yerini, türkü biçimiyle ele alarak, Avrupa da tespit edilen iki gelenek dairesinden özellikle Adriyatik k y lar ndaki Slav varyantlar ile ayn grupta de erlendirmifltik (bkz. Öztürk 1997). Çünkü burada (Kuzey ve Balt k Denizi grubunda bulunan Anglo- Sakson ve Cermen varyantlardaki baflkifli esir k z n aksine) zindana düflmüfl bir erkek söz konusudur. Bu grupta, istenen kefaret eflyas - n n, söz konusu kifliye göre de iflmesini, araflt r c lar, orijinal bir unsur saymaktad rlar. Bu bak mdan Mahmudum Türküsü nde de bu özelli i buldu umuzdan, türkünün eski motifleri içerdi i söylenebilir. Baflka deyiflle, kiflilere uygun eflyalar n s raland Mahmudum Türküsü orijinalli ini muhafaza etmektedir. Dörder ve ikifler dizeli hanelerin hakim oldu u iki co rafya aras nda, üçer dizeli haneleriyle, sanki bir geçifl aflamas gibi duran Gagauz efl-metni, motifleri bak m ndan eskili ini, hanelerin biçimi bak m ndan ise içinde bulundu u co rafyan n özelliklerini yans tmaktad r. Yaln z bu Gagauz türküsünün, Moskova kaynakl oluflundan ötürü, bir olas l kla müdahale edilmifl, belki de baz sözcüklerinde eksiltmeye gidilmifl flüphesini tafl yorum. Bu bak mdan yeni ve otantik metinlerin bulunabilece ini düflünüyorum. Efl-metinleri karfl laflt rd m zda, Rumeli den derlenenlerin say ca çok oldu u görülüyor. Bunda, orada ayr ayr bölgelerde yaflayan az nl klar n, kendi kültür ürünlerini özenle toplay p, olabildi ince çok metin tespit etme iste i rol alm fl olmal d r. Halbuki, bizdeki siyasal üniter anlay fl, araflt rmalara da yans - makta ve efl-metinlerin göz ard edilmesine neden olmaktad r; dolay s yla gerek Mahmudum gerekse Sar Y lan türküleri Anadolu da say ca az derlenmifl görünmektedir. TRT gibi baz kurum ve kiflilerin hem yeni derlemelere hem de metinlere müdahalesinin oldu u bilinmektedir. Müdahaleli metinler kapsam - na, türkü ba lam nda, k smen Türkiye de de yap lan derlemelerde elde edilen metinlerin de girdi i unutulmamal - d r. Di er yandan, bize intikal eden Türkiye ve Gagauz Türkçesi efl-metinle- 14 Millî Folklor

rin, Slav bölgesine yak n oluflu ve di er Sar Y lan türküsünün Slav kültürü (Gagauz-Moldava, Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya) sahas ndan derlenmifl olmas bizce önemli bir ipucu olmal d r. Bu türkülerin, Slav halk edebiyat ürünleriyle s k bir iliflkisi var gibi görünüyor. Bu iliflkinin Macar-Türk akrabal ile aç klamak mümkün olabilir; bu bak mdan Macar Sar Y lan balad - n n araflt r lmas, ve bu arada varl n ö rendi imiz yeni Azerbaycan ve Tokat efl-metinlerinin de dikkate al nmas gerekecektir. Bununla, Millî Mukayese Yöntemi nin kullanacak araflt r c lar n, millî etkiler kadar d fl etkileri dikkate almalar gerekti ini belirtmek isterim. Muhakkak ki, halk edebiyat ürünlerinin de icra ortam n ve dolay s yla kültürel ifllevlerini belirleyen etkenler aras nda yabanc kültürler de vard r. KAYNAKÇA * Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlü ü nce düzenlenen, Karfl laflt rmal Edebiyat Araflt rmalar Sempozyumu III de sunulan bildiri metnidir. BORATAV, Pertev Naili, Yeni Bir Türküde, Eski Bir Tem. (Yurt ve Dünya, Say : 15-16, Mart-Nisan 1942) den Folklor ve Edebiyat 2 (1982), stanbul 1983. DO ANÇ, Ayhan:»Selam da Söylen Mahmud uma«türküsü ve»dara ac ndan Kurtar lan K z«balad. Folklor. Türk Folklor Kurumu Yay., Y l: 2, Say : 23-24, s. 4-8. ELÇ N, fiükrü: Deli Dumrul Hikâyesinin Bir Varyant. Türk Folklor Araflt rmalar 8 (179), Haziran 1964, s. 3431. HERDEM, Kamil (Haz.): Ballada Türküleri. Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü. Yay mlanmam fl Bitirme Tezi, Kayseri 1994. ERGUN, Metin: Mukayeseli Türk Dünyas Folklor Araflt rmalar nda Karfl lafl labilecek Baz Problemler. Millî Folklor 27, Güz 1995, s. 14-16. HAFIZ, Nimetullah: Bulgaristan Türk Halk Edebiyat Metinleri II, Kültür Bak. Halk Kültürünü Araflt rma Dairesi Yay nlar : 127, Halk Edebiyat Dizisi: 33, Ankara 1990. (muhtemelen: 1957 (fiekibe Yamaç ve Slaveyko Martinov) veya 1965 (Muhittin Mehmedeminov) tarihinde yay.) HOLZAPFEL, Otto: Lexikon folkloristischer Begriffe und Theorien (Volksliedforschung). Studien zur Volksliedforschung, Bd. 17, Peter Lang, Bern vs. 1996. GÖKYAY, Orhan fiaik: Dedem Korkudun Kitab. Millî E itim Bas mevi, stanbul 1973. O UZ, M. Öcal, Türk Dünyas Folklorunda Yeni Yöntem Aray fllar. Millî Folklor, Say : 33, 1997, s. 3-8. ÖZTÜRK, Ali Osman, Mahmudum Türküsü nün Uluslararas Balad Gelene indeki Yeri. V. Milletleraras Türk Halk Kültürü Kongresi. Halk Edebiyat Seksiyon Bildirileri, Cilt: 2, Kültür Bakanl : 1867, HAGEM Yay.: 245, Seminer, Kongre Bildirileri Dizisi: 54, Ankara 1997, s. 229-239. ÖZTÜRK, Ali Osman, Das türkische Volkslied als sprachliches Kunstwerk. Studien zur Volksliedforschung, Bd. 15, Peter Lang, Bern vs. 1994. POHL, Erich: Die Deutsche Volksballade von der Losgekauften. Ein Versuch zur Erforschung des Ursprungs und Werdeganges einer Volksballade von europäischer Verbreitung. FF Communi- Millî Folklor 15

cations, No: 105, Helsinki 1934. RUBEN, Walter: Deli Dumrul (Admetos). FF Communications, No: 133: Ozean der Märchenströme Teil I: Die 25 Erzählungen des Dämons (Vetalapancavimsati) Mit einem Anhang über die 12 Erzählungen des Dede Korkut. Helsinki 1944, s. 230-238. SA LAM, Feyyaz, Yunanistan (Bat Trakya) Türkleri Edebiyat Üzerine ncelemeler. C. IV, Avusturalya Bat Trakya Türkleri slam Derne i Yay nlar, zmir 1996. SAKAO LU, Saim: Tokat ta Derlenen Bir Deli Dumrul Hikâyesi. Ondokuz May s Üniversitesi E itim Fakültesi Birinci Tarih Boyunca Karadeniz Kongresi Bildirileri (13-17 Ekim 1986), Samsun 1988, s. 235-241. TEZEL, Ayflegül: Bart n Gazetesi (Folklor Malzemelerinin ncelenmesi). Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, TDEB Lisans Tezi, Ankara 1984. EKLER Ek 1: Mahmudum Türküsü O lu: Var n da söylen bey babama (*) Çiftini çubu unu sats nda aman Befl bine bin daha katsun da aman O lum Mahmudum desinde aman O ç kars n beni z ndandan Babas : Var n da söyleyin Mahmuduma Çiftimi çubu umu satamam aman Befl bine bin daha katamam aman O lum Mahmudum diyemem aman Ç karamam onu z ndandan O lu: Var n da söylen garip anama (2) Evini de köyünü satsun da aman Befl bine bin daha katsun da aman Evlâd m Mahmudum desinde aman O ç kars n beni z ndandan Anas : Var n da söyleyin Mahmuduma (2) Evimide köyümüde satamam aman Befl bine binler katamam aman O lum Mahmudum diyemem aman Ç karamam onu z ndandan Bundan sonra Mahmut, birer birer kardefllerine hitap ediyor, yine böyle cevap al yor. En sonunda niflanl s na baflvuruyor: Öyle ise selâm söyleyin sevdi ime Yüzü ünü küpesini satsun da aman Befl bine bin daha katsun da aman Sevdi im Mahmudum desinde aman O ç kars n beni z ndandan Niflanl s : Var n gidin söylen sevdi ime Yüzü ümü küpemi de satar m aman Befl bine on bin katar m aman Sevgilim Mahmudum derim de aman Ç kar r m onu z ndandan (Sadi Yaver Ataman) *) Bu türkü Anadoludaki aflk n sadakatini gösteriyor. Fakat hiç bir ana tasavvur olunmaz ki evlâd n terketmifl bulunsun. (Ataman n Notu) Ek 2: Mahmut Türküsü Haydin söylen be babama, Çiftini çubu unu sats n da, 16 Millî Folklor

Evlâd m, Mahmudum! desin de O ç kars n beni mahbesten, z ndandan. Çiftimi satamam, Çubu umu satamam, Evlâd m, Mahmudum! diyemem, O çürüsün vars n mahbeste, z ndanda Haydin söylen kad n anama, Fesini, sakas n sats n da, Evlâd m, Mahmudum! desin de O ç kars n beni mahbesten, zindandan. Fesimi satamam, Sakay m satamam, Evlâd m, Mahmudum! diyemem, O çürüsün vars n mahbeste, z ndanda Haydin söylen sevdi imi, Elmas n, incisini sats n da, Sevdi im, Mahmudum! desin de O ç kars n beni mahbesten, z ndandan. Elmas m satar m, ncimi satar m, Sevdi im, Mahmudum! derim de Ben ç kar m seni mahbesten, z ndandan (Hikmet layd n) Ek 3: Mahmut um (1) Selam da söylen bey babama Çiftini çubu unu sats n da Befl bini tamam yaps n da O lum da Mahmut um desin de aman O ç kars n beni zindandan, mahpustan. (2) Selam da söylen Mahmut uma Çiftimi çubu umu satamam aman Befl bini tamam yapamam aman O lum da Mahmut um diyemem aman Ç karamam onu zindandan, mahpustan. (3) Selam da söylen anac ma Sandu unu, sepetini sats n da Befl bini tamam yaps n da Evlad m Mahmut um desin de aman O ç kars n beni zindandan, mahpustan. (4) Selam da söylen Mahmut uma Sandu umu, sepetimi satamam aman Befl bini tamam yapamam aman Evlad m Mahmut um diyemem aman Ç karamam onu zindandan, mahpustan (5) Selam da söylen sevdi ime Yüzü ünü, küpesini sats n da Befl bini tamam yaps n da Sevdi im Mahmut um desin de aman O ç kars n beni zindandan, mahpustan. (6) Selam da söylen Mahmut uma Yüzü ümü, küpemi de satar m aman Befl bine on bin katar m aman Sevdi im Mahmut um derim de aman Ç kar r m onu zindandan, mahpustan. (Cahit Öztelli) Ek 4: Gagauz Efl-metni: Marike Var n söyleyin bobama, (2) Ç kars n sats n topra n, (2) Gelsin kurtars n beni zindandan. Marike Toprac ym da satam m, (2) Zindana da ben gidemim, (2) O lum da var benim deyemim. Marike Var n söyleyin anama, (2) Millî Folklor 17

Ç kars n sats n varl n, (2) Gelsin kurtars n beni zindandan. Marike Varl c m da satam m, (2) Zindana da ben gidemim, (2) O lum da var benim deyemim. Marike Var n söyleyin yavukluma, (2) Ç kars n sats n çeyizlerini, (2) Gelsin kurtars n beni zindandan. [Mari]key Çeyizlerimi de ben satar m, (2) Zindana da ben giderim, (2) Gene de yavuklum var derim. Ek 5: Bir Sar Y lan (Romanya) -Bir sar y lan kovalad beni, On yedi yerimden yaralad beni -Var n söylen babam gelsin, Sals n elini als n y lan.. -S[a]lamam elimi alamam y lan, Korkar m y landan s r r elimi. -Var n da söylen anneci ime gelsin, Sals n elini als n y lan.. -Salamam elimi alamam y lan, Korkar m y landan s r r elimi. -Var n da söyleyin niflanl m gelsin, Sals n elini als n y lan. -Salar m elimi al r m y lan, Korkmam y landan kurtar r m yarimi... ( brahim Gökbakar) Ek 6: Sar y lan (Bulgaristan) Bir sar y lan sard ya beni On yedi yerimden yaralad beni Var n söyleyin anneci im gelsin Als n y lan sars n koluna Alamam y lan saramam koluna Sensiz olurum kolsuz olamam Var n söyleyin babac m gelsin Als n y lan sars n koluna Alamam y lan saramam koluna Sensiz olurum kolsuz olamam Var n söyleyin a abeyim gelsin Als n y lan sars n koluna Alamam y lan saramam koluma Sensiz olurum kolsuz olamam Var n söyleyin sevgilim gelsin Als n y lan sars n koluna Al r m y lan sarar m koluma Kolsuz olurum sensiz olamam. (Nimetullah Haf z) Ek 7: Bir Sar Y lan Kovalad (Makedonya) Bir sar y lan kovalad Kovalad ve çal ya dolad beni Selam söyleyin babama gelsin Sals n elini tutsun y lan Sals n elini tutsun y lan Salamam elimi tutamam y lan Elsiz olamam sensiz olurum Elsiz olamam sensiz olurum Selam söyleyin anam gelsin Sals n elini tutsun y lan Sals n elini tutsun y lan Salamam elimi tutamam y lan Elsiz olamam sensiz olurum Elsiz olamam sensiz olurum Selam söyleyin yavukluma gelsin Sals n elini tutsun y lan 18 Millî Folklor

Sallar m elimi tutar m y lan Elsiz olurum sensiz olamam. (Nimetullah Haf z) Ek 8: Bir Sari lan (Yugoslavya) Bir sari ilan sarmalad beni Yedi yerde yaraladi beni (2) Var n çagir n anami cels n Sals n el ni çeks n ilani (2) Elimi salamam ilani çekemem Sens z olorom els z olamam (2) II Var n çag r n babama cels n Sals n elini çeksin ilani Salamam el mi çekemem ilani Els z olamam sensiz olorom III Var n çag r n sevd g m cels n Sals n el ni çeksin ilani Elini sal r m ilani çekerim Els z olorom sensiz olamam (Alufl Nufl) Ek 9: Bir Sar Y lan Kovalad Beni Bir sar y lan kovalad beni Hem kovalad hem dolaylad Ah selâm edin bey babam gelsin Sals n elini tutsun y lan Ah salamam elimi tutamam y lan Ba lant Sensiz olurum elsiz olamam Ah selâm edin hac nenem gelsin Ba lant Ah selâm edin a am gelsin Ba lant Ah selâm edin yavuklum gelsin Sals n elinin tutsun y lan Ah salar m elimi tutar m y lan Sensiz olamam elsiz olurum Ek 10: Azrail ile Avc Bir gün bir avc balkanda avlan yormufl. Avlan rken yan na bir insan gelmifl. O ise Azrail mifl. Azrail ona: Aretlik olal m, demifl. Aretlik olmufllar. Bir iki gün beraber gezmifller. Ondan sonra aretli ine: Burada beygirin yan nda dur, fakat beygire binme, demifl. Çünkü beygire binerse Azrail in insanlar n can n nas l ald n ö renecekmifl. Azrail gitti inde adam da beygire binmifl ve Azrail in insanlar n can n nas l ald n görmüfl. Azrail yan na gelip flöyle demifl: Aretlik ben senin can n tam evlendi in akflam alaca m. Ayr lm fllar. Avc alt yedi sene durduktan sonra evlenmifl, Azrail in unuttu unu zannetmifl. Tam bu s rada Azrail gelmifl. fiimdi ne yapaca z, aretlik, demifl. Git babandan elli yafl iste. Çünkü baban yüz sene yaflayacak, demifl. Çocuk gitmifl, babas ndan elli yafl istemifl, fakat babas vermemifl. Avc yine dönmüfl. Git flimdi annenden iste, demifl. O da vermemifl. Madem ki öyle, git flimdi sevgilinden iste demifl. Sevgilisi ona: Hayat m n hepsini al, demifl. Azrail onlara: Yüzer sene ömrünüz vard. Yüz sene Millî Folklor 19

20 Millî Folklor

Millî Folklor 21