Araştırma / Research Article TAF Prev Med Bull 2013; 12(1):79-86 Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarına Başvuranlarda Hipertansiyon Prevalansı, Farkındalığı, Kontrolü ve Etkileyen Faktörler [Hypertension Prevalence, Awareness, and Control, and Affecting Factors among the Primary Care Clients] ÖZET AMAÇ: Hipertansiyon (HT), dünyada ki ölümlerin en başta gelen risk faktörüdür. Kan basıncı (KB) yüksek olanların yaklaşık olarak yarısı bu sorundan habersiz yaşamaktadır. Araştırmanın amacı, birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlarda HT prevalansı, farkındalığı ve kontrolünü etkileyen faktörleri değerlendirmektir. YÖNTEM: Bu bir kesitsel araştırmadır. Araştırma, 2011 yılında Yozgat il merkezindeki birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuran 18 yaş ve üzeri 1094 yetişkin arasında yapıldı. Veriler, intörn hemşireler tarafından anket uygulaması ve üst koldan sphygmomanometer ile KB ölçülerek toplandı. Verilerin analizinde korelasyon ve binary lojistik regresyon kullanıldı. BULGULAR: Araştırmaya katılanlarda HT prevalansı %37,6 ve HT farkındalığı %60,1 dir. Yaş ve vücut kitle indeksinin artmasıyla HT prevalansı artmaktadır. HT farkındalığı, kadınlarda, çalışmayanlarda, ekonomik durumu orta ve iyi olanlarda ve yaşı büyük olanlarda daha yüksektir. Daha önce KB si yüksek saptananlar (%46,9) ile HT tanısı alanların (%41,7) yarıya yakınının KB si kontrol altındadır. Yaşın artmasıyla yüksek KB nin kontrol altına alınması zorlaşmaktadır. SONUÇ: Birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlardaki HT prevalansı, farkındalığı ve kontrol oranları topum geneliyle benzer düzeydedir. Toplumda HT farkındalığı ve kontrolünü artırmak için sağlık kuruluşlarına başvuranların KB ölçümünün sorgulanması, duruma göre KB sinin ölçülmesi ve yüksek olanlara danışmanlık verilmesi önerilmektedir. SUMMARY AIM: Hypertension (HT) is the most common cause of deaths in the world. Nearly half of the people with HT are unaware of the problem. The aim of the study is to assess the hypertension prevalence, awareness and control, and affecting factors among the primary care clients. METHOD: This is a cross-sectional study. The study was conducted on 1094 primary care clients who are 18 years old and over in Yozgat province center, in 2011. Data was collected with a questionnaire and by measuring blood pressure (BP) with sphygmomanometer on upper arm by intern nurses. Correlation and binary logistic regression were used for data analysis. RESULTS: Hypertension prevalence and awareness were 37.6 and 60.1% respectively, among the primary care clients. As age and body mass index increases so does the HT prevalence. The HT awareness is more among women, the unemployed, the older, and those with a middle or high income household. The high BP of less than half of the people whose BP was previously found to be high (46.9%), and who were diagnosed with HT (41.7%) is under control. It becomes more difficult to bring high BP under control as people become older. CONCLUSION: The HT prevalence awareness and the control rates are in similar level with the general population. In order to increase the awareness and control of HT, the BP measurement of the clients should be inquired, and if necessary their BP should be measured and those with high BP should be counseled accordingly. Mahmut Kılıç Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Yozgat Anahtar Kelimeler: Hipertansiyon, Prevalans, Farkındalık, Kontrol, Birincil Bakım. Key Words: Hypertension, Prevalence, Awareness, Control, Primary Health Care. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Mahmut Kılıç Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Yozgat, Türkiye. mahmutkilic@yahoo.com Gönderme Tarihi/Date of Submission: 23.02.2012, Kabul Tarihi/Date of Acceptance: 15.05.2012 DOI:10.5455/pmb.1330010808 GİRİŞ Dünyadaki ölümlerin (2008) yaklaşık olarak %63 ünün nedeni bulaşıcı olmayan hastalıklardır (NCDs). NCDs başında kalp-damar hastalıkları gelmektedir. NCDs sonucu oluşan ölümlerin %80 i, düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir. Ülkemiz orta gelirli ülkelerin üst grubu içinde yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü nün (DSÖ) Bulaşıcı olmayan hastalıkların Küresel Durum Raporu 2010 a göre, yüksek kan basıncı (YKB) kronik hastalıklar ve ölümler için majör risk faktörlerinin başında gelmektedir. Dünyadaki hipertansiyonlu (HT) kişi sayısı, 1980 den 2008 e 600 milyondan yaklaşık 1 milyara ulaşmıştır. Dünyada (2008) 25 yaş ve üstünde YKB prevalansı %40 lar civarında olup, her yıl yaklaşık 7,5 milyon kişi -tüm ölümlerin %12,8 i- YKB nin neden olduğu hastalıklar nedeniyle ölmektedir. YKB, toplam Sakatlığa Ayarlanmış Yaşam Yılının (Disability Adjusted Life Years- www.korhek.org 79
DALY) %3,7 sini oluşturmakta ve kroner kalp hastalığı ve strok için majör risk faktörüdür (1). Günümüzde hastalık ve risk faktörlerinin topluma getirdikleri sosyoekonomik yük hesaplanmakta ve buna göre politikalar belirlenmektedir. Türkiye Hastalık Yükü Çalışması (THYÇ) 2004 e göre, ülkemizdeki ölümlerin %79 u NCDs nedeniyledir. Ülkemizde DALY ye neden olan ilk 7 risk faktöründen birincisi YKB dir ve bu risk faktörünün kontrol altına alınması ile her dört ölümden birinin (%25,2) önlenebileceği tahmin edilmektedir (2). Amerikan Kalp Derneği, kan basıncı normal olan yetişkinlerin 2 yılda bir, prehipertansif kişilerin yılda bir kez kan basıncını ölçtürmelerini önermektedir (3). Erkelerde HT prevalansı, farkındalığı, tedavi olma ve tedavi olanlarda kontrol oranları gelişmekte olan ülkelerde sırayla %32,2, 40,6, 29,2 ve 29,6 iken, gelişmiş ülkelerde sırayla %40,8, 49,2, 29,1 ve 33,2; kadınlarda ise gelişmekte olan ülkelerde sırayla %30,5, 52,7, 40,5 ve 34,0 iken, gelişmiş ülkelerde %33,0, 61,7, 40,6 ve 38,4 tür (4). Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması (PatenT) 2003 e göre 18 yaş ve üzeri kişilerin %13 ünde HT öyküsü varken HT prevalansı %31,8, Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı (SALTurk) 2008 yılı çalışmasına göre bu oranlar sırayla %17,2, 35,1 dir (5,6). Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalıkları ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasının 1990 yılı verilerine göre HT prevalansı %33,7 (prehipertansiyon (PreHT) %32,8) iken 2000 yılı taramasına göre 10 yılda erkeklerde sistolik kan basıncında (SKB) net 4,4 mmhg, diastolik kan basıncında (DKB) 2,7 mmhg, kadınlarda ise SKB 6,4 mmhg, DKB 4,2 mmhg yükseldiği saptanmış olup, hipertansiyon prevalansı erkeklerde %38, kadınlarda %46 bulunmuştur (7). Ülkemizde HT prevalansı artma eğiliminde iken Finlandiya da alınan önlemler sonucunda her iki cinsiyette de 1982 den 2007 (Erkeklerde: %63,3 ten %52,1 e, Kadınlarda: %48,1 den %33,6 ya) düşme eğilimindedir (8). Sağlık Bakanlığı nın 2002 yılında yaptığı Sağlıklı Beslenelim Kalbimizi Koruyalım (SBKK) çalışmasına göre, toplumdaki HT prevalansı %21,7 (erkek: %19,5, kadın: %22,6) olup, HT si olanların ancak %20,1 inin (erkek: %16, kadın: %21,8) ilaç tedavisi aldığı belirlenmiştir (9). SBKK (%49,8) PatenT (%59,3) ve SALTurk e (%51) göre HT sorunu olanların yarısı bu sorunun farkında değildir (5,6,9). Diğer bazı ülkelerde kan basıncı yüksek olanların yaklaşık olarak yarısı, ABD de ise (%28,2) dörtte biri bu sorunun farkında olmadan yaşamaktadır (4,10-12). Herhangi bir nedenle sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerin, hem sağlıklarına daha duyarlı olması hem de sağlık personeli tarafından gerekli danışmanlık verilmesi beklenir. Ayrıca başvurulan hekimler, hastanın durumuna göre gerekli muayene ve ölçümleri yapabilir veya yapılmasını isteyebilir. Bu nedenlerle birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuranların HT kontrolü ve farkındalığının daha yüksek olması beklenir. Araştırmanın amacı, birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlarda HT prevalansı, farkındalığı ve kontrolünü etkileyen faktörleri değerlendirmektir. GEREÇ ve YÖNTEM Bu bir kesitsel araştırmadır. Araştırma, 2011 yılında Yozgat il merkezindeki birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuran 18 yaş ve üzeri kişiler arasında yapıldı. Örneklem seçiminde rastgele küme örnekleme yöntemi kullanıldı. 7 sağlık ocağından 3 ü olan 1, 3 ve 5 Nolu Sağlık Ocağı kura yöntemi ile örnekleme alındı. Ayrıca Ana-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezine başvuranlar da araştırmaya alındı. Örneklem büyüklüğü hesabında; evren büyüklüğü olarak TUİK e göre 2010 yılı Yozgat il merkezi nüfusu 75012 ve 18 yaş ve üzeri nüfus yaklaşık olarak N=51000, SalTurk 2008 e göre 18 yaşta HT prevalansı p=0.35, görülme oranındaki sapma d=0.05, yanılma düzeyi α=0.05 alınarak en küçük örneklem büyüklüğü n=347 olarak hesaplanmıştır (6). HT prevalansı, farkındalığı ve kontrolünün sosyo-demografik özelliklere göre çok değişkenli istatistik analizlerinin yapılacağından en küçük örneklem büyüklüğünün yaklaşık üç katının örnekleme alınmasına karar verildi. Araştırma, sözlü onam vererek katılmayı kabul eden 1094 yetişkin üzerinde yapıldı. Gebe olanlar araştırmaya alınmadı. Araştırmanın kurum izni Yozgat Valiliği nden, etik kurul onayı ise Yozgat Devlet Hastanesi Etik Kurulu ndan alındı. Veriler, araştırmacı tarafından hazırlanan anket formunun görüşmeci aracılığıyla doldurulmasıyla toplanmıştır. Araştırmacı tarafından eğitilen intörn hemşireler görüşmeci olarak kullanılmıştır. İntörn hemşireler tarafından, deneklerin ayakkabısız olarak boyları ölçüldü, baskül ile ağırlıkları tartıldı ve üst koldan sphygmomanometer ile KB leri ölçüldü. KB ölçümünde deneklerin en az 10 dakika dinlenmiş olmasına dikkat edildi. Kan basıncı değerleri, JNC- 7 ye göre sınıflandırıldı (13). Kan basıncı, SKB <120 mmhg/ DKB <80 mmhg olanlar normal, SKB 120-139 mmhg/ DKB 80-89 mmhg olanlar PreHT, SKB 140 mmhg/ DKB 90 mmhg olanlar HT kabul edildi. Vücut Kitle İndeksi (VKİ)= Ağırlık (kg)/ boy 80 www.korhek.org
(m 2 ) olarak hesaplandı ve DSÖ ye göre sınıflaması yapıldı (14). Veriler, SPSS paket programıyla değerlendirildi. İstatistiki değerlendirmede, korelasyon ve çok değişkenli analizde binary lojistik regresyonun Forward LR modeli kullanıldı (15). Bağımsız değişkenlerden yaş ve VKİ sürekli değişken olarak; cinsiyet, medeni durum, öğrenim durumu, çalışma durumu, ekonomik durum, sosyal güvence ve yaşamından memnun olma kategorik değişken olarak modele alındı. Forward LR analizi sonucunda önemli bulunan bağımsız değişkenler tabloya alındı. BULGULAR Araştırmaya katılanların %60,7 si kadın, 75,4 ü evli, %15,9 bekâr, %8,7 si eşinden ayrı/eşi ölmüş, %26,9 u her hangi bir işte çalışmakta, %12,2 si emekli, %46,8 i ev kadını, %24,7 si <30 yaşından küçük, %20,6 sı 60 ve üzeri yaşta ve yaş ortalaması 43,7±16,3 tür. Deneklerin yaklaşık üçte ikisinin (%65,8) VKİ si normalden yüksektir. Araştırmaya katılanların %57,8 si İlkokul -%10,2 si okuryazar değil-, %11,1 i lisans mezunudur (Tablo 1). Tablo 1: Araştırma grubunun özelliklerine göre daha önceden KB sini ölçtürme ve HT saptanma durumu. Çeşitli özellikler Cinsiyet Öğrenim durumu Yaş grupları Daha önce KB ölçümü Ölçtüren Yüksek saptanan HT tanısı alan HT tanısı alan a n (%) n (%) b n (%) c n (%) c n (%) b Erkek 430 (39,3) 349 (81,2) 119 (34,1) 82 (23,5) 82 (19,1) Kadın 664 (60,7) 611 (92,0) 222 (36,3) 165 (27,0) 165 (24,8) Okul bitirmemiş 148 (13,5) 139 (93,9) 87 (62,6) 72 (51,8) 72 (48,6) İlkokul 485 (44,3) 432 (89,1) 172 (39,8) 126 (29,2) 126 (26,0) Ortaokul 104 (9,5) 88 (84,6) 25 (28,4) 17 (19,3) 17 (16,3) Lise 185 (16,9) 154 (83,2) 35 (22,7) 21 (13,6) 21 (11,4) Yüksek öğretim 172 (15,7) 147 (85,5) 22 (15,0) 11 (7,5) 11 (6,4) 18 29 270 (24,7) 208 (77,0) 29 (13,9) 11 (5,3) 11 (4,1) 30 39 202 (18,5) 173 (85,6) 27 (15,6) 15 (8,7) 15 (7,4) 40 49 215 (19,7) 197 (91,6) 63 (32,0) 41 (20,8) 41 (19,1) 50 59 182 (16,6) 168 (92,3) 92 (54,8) 73 (43,5) 73 (40,1) 60 225 (20,6) 214 (95,1) 130 (60,7) 107 (50,0) 107 (47,6) X ± S.S 43,7±16,3 44,9±16,0 53,3±14,4 55,9±13,0 55,9±13,0 VKİ < 25 374 (34,2) 305 (81,6) 55 (18,0) 31 (10,2) 31 (8,3) 25 29.9 377 (34,5) 336 (89,1) 135 (40,2) 95 (28,3) 95 (25,2) 30 343 (31,4) 319 (93,0) 151 (47,3) 121 (37,9) 121 (35,3) Sosyal güvence X ± S.S 27,6±5,4 27,9±5,4 29,7±5,1 30,2±5,0 30,2±5,0 Var 1015 (92,8) 908 (89,5) 324 (35,7) 234 (25,8) 234 (23,1) Yok 79 (7,2) 52 (65,8) 17 (32,7) 13 (25,0) 13 (16,5) Çalışma Halen çalışan 294 (26,9) 242 (82,3) 53 (21,9) 29 (12,0) 29 (9,9) durumu Çalışmayan 800 (73,1) 718 (87,8) 288 (40,1) 218 (30,4) 218 (27,3) Toplam 1094 (100,0) 960 (87,8) 341 (35,5) 247 (25,7) 247 (22,6) a Tüm grupta hekim tarafından HT tanısı konanlar. b Yüzdeler, satır toplamı üzerinden alınmıştır. c Yüzdeler, ölçtürenlerin satır toplamı üzerinden alınmıştır. www.korhek.org 81
Tablo 2: Araştırma grubunda daha önce KB sini ölçtürme ve HT tanısı alma durumuna göre KB ölçüm sonuçlarının dağlımı. Daha önce KB ölçümü n (%) Ölçüm sonucunda PreHT n (%) HT n (%) KB sini ölçtürmeyenler 134 (12,2) 71 (53,0) 25 (18,7) KB sini ölçtürenler 960 (87,8) 388 (40,4) 283 (29,5) KB si yüksek saptanmayan a 619 (64,5) 276 (44,6) 102 (16,5) KB si yüksek saptanan a 341 (35,5) 112 (32,8) 181 (53,1) Halen sorun devam ediyor a 173 (50,7) 48 (27,7) 100 (57,8) Kontrol altında a 168 (49,3) 64 (38,1) 81 (48,2) KB sini ölçtürmeyen ve KB si yüksek saptanmayan 753 (100,0) 347 (46,1) 127 (16,9) HT tanısı alan 247 (22,6) 134 (31,2) 144 (58,3) HT tanısı almayan 847 (77,4) 467 (45,1) 164 (19,4) Toplam 1094 (100,0) 601 (42,0) 308 (28,2) a Yüzdeler, genel toplama göre değil alt gruplara göre alınmıştır. Araştırmaya katılanların %87,8 i araştırma anına kadar -%85,9 u son iki yıl içinde- en az bir kez KB sini ölçtürdüğünü, %12,2 si ise hiç ölçtürmediğini belirtmiştir. KB sini ölçtürenlerin %35,5 i KB sinin yüksek saptandığını, yüksek saptandığını belirtenlerin yarısı (%49,3) KB sinin kontrol altında olduğunu belirtmiştir (Tablo 2). KB sinin yüksek saptandığını belirtenlerin %29,6 sı (n=101) kolesterolünün, %21,1 i (n=72) kan şekerinin de yüksek saptandığını ve %8,8 i (n=30) ise tanısı konmuş kalp hastalığı olduğunu belirtmiştir. Araştırmaya katılanların üst koldan sphygmomanometer ile KB si ölçüldüğünde, %42 sinin KB si preht düzeyinde saptanırken, %28,2 sininki HT düzeyinde saptanmıştır (Tablo 2). Araştırmaya katılanların SKB ve DKB leri ayrı ayrı olarak değerlendirildiğinde, %39,2-40 ının KB si normal, %39,6-39,9 unun KB si preht, %20,1-21,2 sinin KB si HT düzeyinde saptanmıştır. SKB ortalaması (%95 güven aralığı) 121,3 (120,2-122,4) mmhg, minimum 90 mmhg, maksimum 210 mmhg iken; DKB ortalaması 77,8 (77,1-78,4) mmhg, minimum 60 mmhg, maksimum 130 mmhg olarak saptanmıştır. SKB ile DKB arasında güçlü bir korelasyon (r=0.72, p<0.001) saptanmıştır. SKB ve DKB ile yaş (sırayla r=0,46; 0,34, p<0.001) ve VKİ (sırayla r=0,26; 0,23, p<0,001) arasında zayıf korelasyon saptanmıştır. Araştırmaya katılanların %22,6 sı (Daha önce KB sini ölçtürenlerin %25,7 si) hekim tarafından HT tanısı konduğunu ifade etmiştir (Tablo 1). HT tanısı alanların %98 i, almayanların %77,6 sı; daha önce KB sinin yüksek saptandığını belirtenlerin %96,2 si, yüksek saptanmadığını belirtenlerin %92,2 si son bir yıl içinde KB sini ölçtürdüğünü ifade etmiştir. Araştırma grubunda HT prevalansı, ölçüm sırasında HT saptananlar veya daha önce HT tanısı alanlarla birlikte %37,6 dır. Ayrıca ölçüm sırasında HT saptananlar veya daha önce KB sinin yüksek saptandığını ifade edenlerle birlikte YKB prevalansı %42,8 dir. Ölçüm sırasında KB si HT düzeyinde saptananlar veya hekim tarafından HT tanısı konanlar birlikte değerlendirildiğinde HT prevalansı ve HT saptanma riski, yaşı ve VKİ si büyük olanlarda küçük olanlara göre daha yüksekken diğer değişkenlerin etkisi önemli bulunmamıştır (Tablo 3). Yaş ve VKİ, KB nin yüksek saptanmasında temel risk faktörüdür (Tablo 4). KB ölçümü sırasında, hekim tarafından HT tanısı konmadığını belirtenlerin %19,4 ünün, daha önce KB sini ölçtürmeyenler (%18,7) veya KB sini ölçtürüp yüksek saptanmadığını belirtenlerin (%16,5) %16,9 unun KB si HT düzeyinde saptanmıştır (Tablo 2-3). Daha önce KB sini ölçtürmeyenler veya ölçtürüp yüksek saptanmadığını belirtenlerde HT saptanma oranı ve riski; erkeklerde, yaşı ve VKİ si büyük olanlarda küçük olanlara göre daha yüksektir (Tablo 3,4). KB si HT düzeyinde olanların %60,1 i bu sorunun farkındadır. HT farkındalığı, kadınlarda, yaşı ve VKİ si büyük olanlarda, okur-yazarlarda, ekonomik durumu orta ve iyi olanlarda daha yüksektir (Tablo 3). HT farkındalığı olasılığı ise, kadınlarda erkeklere göre 3 kat, çalışmayanlarda çalışanlara göre 2 kat, ekonomik durumu orta ve iyi olanlarda kötü olanlara göre 2 kat, yaşı büyük 82 www.korhek.org
olanlarda küçük olanlara daha yüksek olduğu saptanmıştır (Tablo 4). Hekim tarafından HT tanısı konduğunu belirtenler, daha önce KB sini ölçtürüp yüksek saptandığını belirtenler ile KB si yüksek saptanıp kontrol altında olduğunu belirtenlerin yaklaşık olarak yarısının (sırayla %58,3, 53,1, 48,2) KB si yine HT düzeyinde saptanmıştır (Tablo 2). Daha önce KB sinin yüksek saptandığını belirtenler ile HT tanısı aldığını belirtenlerde HT nin kontrol altında olma olasılığı, yaşı küçük olanlarda büyük olanlara göre daha yüksekken diğer değişkenlerin etkisi önemli bulunmamıştır (Tablo 4). Yaşın artmasıyla YKB nin kontrol altına alınması zorlaşmaktadır. Tablo 3. Araştırma grubunda cinsiyet, öğrenim durumu, yaş grupları ve VKİ ye göre HT prevalansı, farkındalığı ve kontrolü. Çeşitli özellikler HT a prevalansı HT farkındalığı Önceden KB sini ölçtürmeyen/ KB si yüksek saptanmayan YKB kontrolü KB yüksek saptananlarda n=341 HT tanısı alanlarda n=247 n n(%) b n(%) c n HT n(%) d n(%) e n(%) e Cinsiyet Erkek 430 180 (41,9) 82 (45,6) 311 77 (24,8) 46 (38,7) 30 (36,6) Öğrenim durumu Yaş grupları VKİ Ekonomik durum Kadın 664 231 (34,8) 165 (71,4) 442 50 (11,3) 114 (51,4) 73 (44,2) Okul bitirmemiş 148 92 (62,2) 72 (78,3) 61 12 (19,7) 39 (44,8) 32 (44,4) İlkokul 485 219 (45,2) 126 (57,5) 313 72 (23,0) 73 (42,4) 48 (38,1) Ortaokul 104 30 (28,8) 17 (56,7) 79 10 (12,7) 13 (52,0) 8 (47,1) Lise 185 38 (20,5) 21 (55,3) 150 15 (10,0) 21 (60,0) 9 (42,9) Yüksek öğrenim 172 32 (18,6) 11 (34,4) 150 18 (12,0) 14 (63,6) 6 (54,5) 18 29 270 26 (9,6) 11 (42,3) 241 13 (5,4) 25 (86,2) 9 (81,8) 30 39 202 43 (21,3) 15 (34,9) 175 25 (14,3) 17 (63,0) 8 (53,3) 40 49 215 76 (35,3) 41 (53,9) 152 32 (21,1) 36 (57,1) 17 (41,5) 50 59 182 106 (58,2) 73 (68,9) 90 20 (22,2) 35 (38,0) 29 (39,7) 60 225 160 (71,1) 107 (66,9) 95 37 (38,9) 47 (36,2) 40 (37,4) < 25 374 66 (17,6) 31 (47,0) 319 29 (9,1) 31 (56,4) 13 (41,9) 25 29.9 377 164 (43,5) 95 (57,9) 242 54 (22,3) 67 (49,6) 42 (44,2) 30 343 181 (52,8) 121 (66,9) 192 44 (22,9) 62 (41,1) 48 (39,7) Düşük 289 118 (40,8) 60 (50,8) 207 47 (22,7) 38 (46,3) 27 (45,0) Orta 610 231 (37,9) 148 (64,1) 411 64 (15,6) 94 (47,5) 63 (42,6) Yüksek 195 62 (31,8) 39 (62,9) 134 16 (11,9) 28 (45,9) 13 (33,3) Toplam 1094 411 (37,6) 247 (60,1) 753 127 (16,9) 160 (46,9) 103 (41,7) a Daha önce hekim tarafından HT tanısı konan veya ölçüm sonucu KB si HT düzeyinde olanlar. b Yüzdeler satır toplamı üzerinden alınmıştır. c Satırdaki HT li sayısına oranlanmıştır. d Önceden KB sini ölçtürmeyen/ KB si yüksek saptanmayanlara oranlanmıştır. e Yüzdeler, kendi grubunun satır toplamı üzerinden alınmıştır. www.korhek.org 83
Tablo 4. HT prevalansı, farkındalığı ve kontrolü üzerine etkili olabilecek değişkenlerin lojistik regresyon ile analizi. Değişkenler B P HT Prevalansı (n=1094) Yaş VKİ Odds ratio %95 Güven Aralığı Alt Üst 0.066 <0.001 1.068 1.057 1.079 0.063 <0.001 1.065 1.035 1.095 Cinsiyet (Ref. Erkek) 1.134 <0.001 3.109 1.814 5.327 Yaş 0.035 <0.001 1.036 1.019 1.053 HT farkındalığı (n=411) Çalışma durumu (Ref. Çalışan) 0.787 0.011 2.197 1.201 4.017 Daha önce KB si yüksek saptananlardan YKB si kontrol altında olmayan (n=341) HT tanısı alanlardan HT si kontrolaltında olmayan (n=247) Daha önce KB sini ölçtürmeyenlerde HT saptanma (n=134) Daha önce KB sini ölçtürüp yüksek saptanmadığını belirtenlerde HT saptanma (n=618) Daha önce KB sini ölçtürmeyen/ yüksek saptanmadığını belirtenlerde HT saptanma (n=753) Ekonomik durum (Ref. Düşük) 0.016 1 Orta 0.696 0.006 2.006 1.224 3.288 Yüksek 0.703 0.044 2.020 1.018 4.008 Yaş 0.048 <0.001 1.049 1.031 1.067 Yaş 0.031 0.003 1.032 1.011 1.053 Yaş 0.063 0.002 1.065 1.024 1.107 Cinsiyet (Ref. Kadın) 0.768 0.002 2.155 1.340 3.460 Yaş 0.038 <0.001 1.039 1.023 1.055 VKİ 0.048 0.033 1.049 1.004 1.097 Cinsiyet (Ref. Kadın) 0.779 <0.001 2.179 1.427 3.328 Yaş 0.038 <0.001 1.039 1.025 1.053 VKİ 0.051 0.014 1.052 1.010 1.095 Bağımsız değişkenler: Cinsiyet, medeni durum, yaş, VKI, öğrenim durumu, çalışma durumu, ekonomik durum, sosyal güvence ve yaşam memnuniyeti. TARTIŞMA Bu araştırmada, birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlarda HT prevalansı, farkındalığı, kontrolü ve etkileyen faktörler incelenmiştir. Araştırmaya katılanlardan daha önce KB sini ölçtürenlerin %35,5 i KB sinin yüksek saptandığını, %25,7 si ise (tüm katılanların %22,6 sı) hekim tarafından HT tanısı konduğunu ifade etmiştir. İstanbul da yapılan çalışmada sağlık ocağına başvuranların %22 sinin HT sorunu olduğu tespit edilmiştir (16). Yozgat il merkezinde görev yapan sağlık çalışanlarının %11,5 inin ( 45 yaşta %22,1) BK sinin yüksek saptandığı, %3,2 si HT tanısı aldığı belirtilmiştir (17). Araştırmaya katılanlarda HT prevalansı, ölçüm sırasında KB si HT düzeyinde saptananlar veya daha önce HT tanısı alanlarla birlikte %37,6 dır (Tablo 2). Çok değişkenli Forward LR analizine göre yaş ve VKİ, HT prevalansı için temel risk faktörleri iken, cinsiyet, öğrenim durumu, çalışma durumu, medeni durum, ekonomik durum, sosyal güvence varlığı ve yaşamından memnun olma gibi bağımsız değişkenlerin etkisi önemli bulunmamıştır (Tablo 4). TEKHARF çalışmasının 2000 yılı taramasına göre, 30 yaş ve üzeri erkelerde HT prevalansı %38, kadınlarda %46 saptanmıştır (7). SBKK 2002 ye, PatenT 2003 e ve SALTurk 2008 çalışmalarına göre, HT prevalansı sırayla %21,7, 31,8 ve 35,1 dir (5,6,9). Afyonkarahisar da (2006) yapılan bir çalışmada ise HT prevalansı (%24,2) oldukça düşük saptanmıştır (18). Araştırmaya katılanlardaki 84 www.korhek.org
HT prevalansı, SBKK çalışmasındaki HT prevalansına göre çok daha yüksekken, PatenT ve SALTurk çalışmasında saptanan prevalansa daha yakındır. Bu çalışma, SBKK araştırmasından 8 yıl sonra ve de sağlık kuruluşlarında yapıldığı için doğal olarak HT prevalansı SBKK deki prevalanstan çok daha yüksektir. HT prevalansı, gelişmekte olan ülkelerde erkelerde %32,2, kadınlarda %30,5 iken, gelişmiş ülkelerde ise sırayla %40,8 ve 33 tür (4). Pakistan da 18-75 yaş grubu erkeklerde %23,1, kadınlarda %23,4, İspanya da 1998 yılında yapılan araştırmaya göre 35-64 yaş gurubunda HT prevalansı %45,1, Çin de (2001) 35-74 yaş grubunda %27,1, ABD de (2004) 18 ve üzeri yaşta %28,9 ve Finlandiya da (2007) 25-64 yaş grubunda erkeklerde: %52,1, kadınlarda: %33,6 dır (8,10,11,19,20). Hekim tarafından HT tanısı konmadığını belirtenlerin %19,4 ünün, daha önce KB sini ölçtürmeyenlerin (%18,7) veya KB sini ölçtürüp yüksek saptanmadığını belirtenlerin (%16,5) %16,9 unun KB si ölçüm sırasında HT düzeyinde saptanmıştır (Tablo 2,3). İstanbul da bir sağlık ocağına başvuranların %26,8 inin KB sinin hangi düzeyde olduğunu bilmediği saptanmıştır (16). Araştırma grubunda HT farkındalığı %60,1 dir (Tablo 3). SBKK (%50,2) PatenT (%40,7) ve SALTurk e (%49) göre KB si HT düzeyinde olanların yarısı bu sorunun farkındadır (5,6,9). Bu çalışma sağlık kuruluşlarında yapıldığı için HT farkındalık oranı, SBKK, PatenT ve SALTurk teki oranlardan daha yüksektir. Çok değişkenli Forward LR analizine göre HT farkındalığı, kadınlarda, çalışmayanlarda, ekonomik durumu orta ve iyi olanlarda ve yaşı büyük olanlarda daha yüksekken, öğrenim durumu, medeni durum, VKİ, sosyal güvence varlığı ve yaşamından memnun olma gibi bağımsız değişkenlerin etkisi önemli bulunmamıştır (Tablo 4). PatenT çalışmasında da HT farkındalığı kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir (5). HT farkındalığı, hem gelişmekte olan ülkelerde (kadınlarda %52,7, erkelerde %40,6) hem de gelişmiş ülkelerde (kadınlarda %61,7, erkeklerde %49,2) kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir (4). HT farkındalığı, Pakistan da 18-75 yaş grubu erkeklerde %43,6, kadınlarda %80, İspanya da (1998) 35-64 yaş gurubunda %44,5, Çin de (2001) 35-74 yaş grubunda %47, Finlandiya da (2007) 25-64 yaş grubu erkeklerde %63,3, kadınlarda %72,7 ve ABD de ise (2004) 18 ve üzeri yaşta %71,8 dir (8,10,11,19,20). Hekim tarafından HT tanısı konduğunu belirtenler, daha önce KB sini ölçtürüp yüksek saptandığını belirtenler ile KB si yüksek saptanıp kontrol altında olduğunu belirtenlerin yaklaşık olarak yarısının (sırayla %58,3, 53,1, 48,2) KB sinin ölçüm sırasında hala HT düzeyinde olması, yüksek KB nin yeterince kontrol altına alınamadığını göstermektedir (Tablo 2). Ankara da bir sağlık ocağına başvuran HT hastalarının %17,8 inin KB si kontrol altındadır (21). SBKK ya (%45,9) ve PatenTç ye (%20,7) göre, antihipertansif ilaç tedavisi alanların yarıdan azının KB si kontrol altındadır (5,9). HT tedavisi olan hastalarda KB nin kontrol altında olma oranları, gelişmekte olan ülkelerde erkeklerde %29,6, kadınlarda %34 iken, gelişmiş ülkelerde ise sırayla %33,2 ve 38,4 tür (4). Finlandiya da (2007) 25-64 yaş grubunda HT tedavisi olan erkeklerin %33,8 inin, kadınların %39,9 unun, ABD de (2004) 18 yaştakilerin %35,1 inin, İspanya da (1998) 35-64 yaş gurubundakilerin %15,5 inin ve Çin de (2001) 35-74 yaş grubundakilerin %29,1 inin HT si kontrol altındadır (8,10,11,19). Çok değişkenli Forward LR analizine göre, yüksek KB nin kontrol altına alınamama riski, yalnız yaşı büyük olanlarda küçük olanlara göre daha yüksekken, diğer değişkenlerin etkisi önemli bulunmamıştır (Tablo 4). Araştırmaya katılanların sosyo-demografik özelliklerinin (yaş ve VKİ hariç), HT prevalansı ve kontrolüne etkisinin bulunmaması, HT ile ilgili sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğunu işaret etmektedir. Ayrıca HT farkındalığında, öğrenim durumu, medeni durum, VKİ, sosyal güvence varlığı ve yaşamından memnun olma gibi bağımsız değişkenlerin etkisinin bulunmaması da yetersiz sağlık eğitimi ve danışmanlığa işaret etmektedir. Birçok ülkede ve ülkemizde olduğu gibi, birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlardaki HT farkındalığı ve kontrolü de yetersizdir. Bu sorunların çözümünde aşağıdaki öneriler yararlı olabilir: Sağlık kuruluşlarına -özellikle de aile hekimlerine- başvuran yetişkinlerin KB ölçümü sorgulanmalı, kişilerin öyküsüne ve risk durumuna göre KB si ölçülmeli, ayrıca bireylere KB sini hangi sıklıkta ölçtürmesi gerektiği ve KB sini nasıl kontrol altında tutabileceği konusunda danışmanlık verilmelidir. KAYNAKLAR 1. Global Status Report on Noncommunicable Diseases 2010. World Health Organization, Geneva: 2011. WHO Library Cataloguing-in- Publication Data. ISBN 9789240686458 (PDF). 2. Turkey Burden of Disease Study 2004. Republic of Turkey Ministry of Health, Refik Saydam Hygiene Center Presidency School of Public Health, Ankara, Turkey: 2007. SPH Publication No: SB-HM-2007/11. www.korhek.org 85
3. U.S. Preventive Services Task Force. Screening for high blood pressure: Reaffirmation recommendation statement. Am Fam Physician. 2009; 79(12): 1087-1088. 4. Pereira M, Lunet N, Azevedo A, Barros H. Differences in prevalence, awareness, treatment and control of hypertension between developing and developed countries. Journal of Hypertension. 2009; 27(5): 963-975. 5. Altun B, Arici M, Nergizoglu G, Derici Ü, et al. Prevalence, awareness, treatment and control of hypertension in Turkey (the PatenT study) in 2003. Journal of Hypertension. 2005; 23(10): 1817-1823. 6. Erdem Y, Arici M, Altun B, et al. The relationship between hypertension and salt intake in Turkish population: SALTurk study. Blood Press. 2010; 19(5): 313-318. 7. Onat A. Light of the Turkish people's defective heart health secret, important contribution to medicine, Eds. TEKHARF 2009: Figür Grafik ve Matbaacılık Tic. Ltd. Şti. İstanbul; 2009. 8. Kastarinen M, Antikainen R, Peltonen M, et al. Prevalence, awareness and treatment of hypertension in Finland during 1982-2007. Journal of Hypertension. 2009; 27(8): 1552-1559. 9. Ministry of Health General Directorate of Primary Health Care. [Healthy Nutrition, Protect Our Hearts Project Research Report]. Ankara. Gürler Matbaası Dış Tic. Ltd. Şti, 2004. 10. Muntner Pl, Gu D, Wu X, et al. Factors associated with hypertension awareness, treatment, and control in a representative sample of the Chinese population. Hypertension. 2004; 43: 578-585. 11. Banegas JR, Rodríguez-Artalejo F, Cruz Troca JJ, Guallar-Castillón P, Calero JR. Blood pressure in Spain: Distribution, awareness, control, and benefits of a reduction in average pressure. Hypertension. 1998; 32: 998-1002. 12. Fryar CD, Hirsch R, Eberhardt MS, Yoon SS, Wright JD. Hypertension, high serum total cholesterol, and diabetes: racial and ethnic prevalence differences in U.S. Adults, 1999 2006. NCHS Data Brief. 2010; 36: 1-6. 13. U.S. Department of Health and Human Services. Seventh Report of the Joint National Committee on Prevention, Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Pressure (JNC7). National Institutes of Health National Heart, Lung, and Blood Institute: 2004. NIH Publication No. 04-5230. 14. WHO. Diet, Nutrition and the Prevention of Chronic Diseases. Geneva 2003 WHO Technical Report Series: 916. 15. Meyers LS, Gamst G, Guarino AJ. Applied Multivariate Research Design and Interpretation. New Delhi London United Kingdom. SAGE Publications Ltd, 2006. 16. Topuzoğlu A, Hıdıroğlu S, Önsüz MF, Polat G. [Missed Opportunities for Chronic Diseases Prevention in A Primary Health Care Center in Istanbul]. TAF Prev Med Bull. 2011; 10(6) : 665-674. 17. Kılıç M, Çetinkaya F. The status of health problems and affecting factors among the health workers in Yozgat provincial center. Sağlık Bilimleri Dergisi. 2011; 20(3):184-194. 18. Doğan N, Toprak D, Demir S. Hypertension prevalence and risk factors among adult population in Afyonkarahisar region: a crosssectional research. Anadolu Kardiyol Derg. 2012; 12: 47-52. 19. Cutler JA, Sorlie PD, Wolz M, Thom T, Fields LE, Roccella EJ. Trends in hypertension prevalence, awareness, treatment, and control rates in United States adults between 1988-1994 and 1999-2004. Hypertension. 2008; 52: 818-827. 20. Aziz KU, Faruqui AMA, Manolio T, Davis CE, Benathy J. Blood pressure and hypertension distribution in a lower middle class urban community in Pakistan. J Pak Med Assoc. 2005; 55(8): 333-338. 21. Çöl M, Özdemir O, Ocaktan ME. Treatmentcontrol situations and behavioral factors on hypertensives over 35 years of age at Park Health Center region. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası. 2006; 59: 144-150. 86 www.korhek.org