YUNANLILAR NASIL DENİZCİ OLDU?

Benzer belgeler
Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

Antik Yunan Kentleri (Polis)

İçindekiler Konu: Sayfa No: 1. Konusu I 2. Önsöz II 3. Özet IV 4. İçindekiler V Birinci Bölüm

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. İSKENDER Gençlik yılları

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 7.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Doğu Seferi HİNDİSTAN ve son demler)

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 8.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Yunan Pers Savaşları

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İktisat Tarihi II

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 6.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Yunan Pers Savaşları

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Kent Devleti nden Akdeniz İmparatorluğuna: İtalya da Fetih ve Genişleme

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 7.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Yunan Pers Savaşları

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

TARİHÎ GEMİ PROJELERİ BASIN BÜLTENİ

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI TERSANELER VE KIYI YAPILARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HEDEF 2023 İZMİR LİMANLARI

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü. Deniz Ticareti. İstatistikleri

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

Prof. Dr. Cemal Saydam havadaki savaş olarak tanımlıyor.

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ - AKDENİZ DEPREMİ

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Araştırma Notu 12/126

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

BİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 6

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Ulaşım Coğrafyası. Konu 10 Ulaşım biçimleri (Deniz ulaşımı)

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Yazı Menu. 1 - Anadolu Uygarlıkları. Hititler. Frigyalılar. Lidyalılar. Urartular. İyonyalılar. 2 - Kültür ve Uygarlık. Devlet Yönetimi.

KOYLARIMIZ, MAVİ YOLCULUK VE DENİZ TURİZMİ NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

Bodrum dan Adriyatik e yelkenli ile 4 kadın

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Korsanları sadece İngiltere. kullandı. Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 10. Hafta Doç. Dr. Serdar Hakan ÖZTANER KLA ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİ Ege Göçleri Dor Göçleri

sonra Türkiye deki şehirli nüfus, toplam nüfusun yarısını geçmiştir. TÜİK in 2017 verilerine göre şehirli nüfus oranı %92,5 dir.

ismi bilinmiyor yaşı bilinmiyor çocuk cinsiyeti bilinmiyor menşei bilinmiyor. haberin kaynağı greek reporter

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

İktisat Tarihi II. I. Hafta

Dünyanın meşhur su kanalı ve boğazları

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

1- Aşağıdakilerden hangisi MÖ 800 MS 200 döneminde Akdeniz uygarlığının yakaladığı ekonomik gelişmenin temel nedenidir? a) Teknolojik yenilikler b)

Dünyada yılda bir milyar kişi ülke değiştiriyor ve bu sayı her yıl %7 artıyor.

NAVARİN OLAYI 20 Ekim 1827

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

TÜRKĠYE ve DÜNYA BAĞCILIĞI. Dr. Selçuk KARABAT 1

Fransa ya Yelken Açtı

KOZMOLOJİK DEVİR 1 MİLET MEKTEBİ, PYTAGORASÇILIK Milet Mektebi

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü. Deniz Ticareti. İstatistikleri

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

Ticaret ve Devlet. 21 Kasım 2017

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Araştırma Notu 15/179

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

Transkript:

YUNANLILAR NASIL DENİZCİ OLDU? Dr. Nejat Tarakçı Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Giriş Yunanistan'ın ilk sakinlerine Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgalcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve Ege Adaları'na yayıldılar. Yani başlangıçta Yunanlıları deniz kıyısına ve adalara doğru iten neden güvenlik odaklıydı. Bu coğrafi konum, halkların denizle bütünleşmesini sağladı. Dünya tarihine denizci ve demokrasinin kurucusu olarak geçen Yunanlılar, evrensel kültüre damgasını vuran bir medeniyetin de yaratıcısı olarak tanınmaktadır. Yunan kültürü, Roma ile birlikte Avrupa Birliğini yaratan iki kültürden (Greko-Romen) biri olarak kabul edilmektedir. Tüm Akdeniz, Kuzey Afrika, Batı ve Kuzey Avrupa ya kadar uzanan bu devasa coğrafyadaki Yunan kültürel etkisi denizcilik sayesinde oluşmuştur. Bu noktada Yunanlıların nasıl denizci olduğunu sorgulamak gerekiyor. Bu eğilim, zorunlu bir güvenlik sorunundan mı, ekonomik yaşam alanlarının yetersizliğinden mi, devlet adamlarının uzak görüşlülüğünden mi kaynaklanmıştır? Yunanistan'ın Doğuşu Yunanlıların tarih sahnesine çıkması MÖ 8. yüzyılda Miken Uygarlığının çöküşe geçmesi ile başlar. Bu dönemde gerek kültürel gerekse toplumsal alanda büyük canlanmalar başladı. Miken yazısı unutuldu. Yunanlar Fenike Alfabesinden Yunan Alfabesini yarattılar. Böylece, bir milletin doğuşu ve varlığını devam ettirebilmesi için en önemli unsur olan dil birliği sağlanmış oldu. Daha sonra lehçe farklılıkları, Attika lehçesi çevresinde birleştirildi. Bu dil, Yunan denizciliği ile yayılarak Makedonya dan Hindistan a uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaya ve okunmaya başlandı. Doğu Akdeniz havzasının, Ortadoğu nun ve Kuzey Afrika nın lingua-franca sı 1 haline geldi. Milattan önce 6. yüzyıla gelindiğinde Yunan dili ve kültürü coğrafi olarak topraklarının kapladığı alandan çok daha geniş bir alanda etkiliydi. Yunanistan ın nüfusu MÖ 800'den MÖ 350'lere kadar geçen 450 yılda tahminen 700 binlerden 8-10 milyona kadar çıktı. Hızla artan nüfusa karşın, tarıma elverişli araziler bu nüfusun doyurulması için yeterli değildi. Bu nedenle MÖ 750'lerden itibaren Yunanlar her yönde koloniler kurmaya başladılar. Böylece ana kara ve adalara sıkışmış Yunan denizciliği gelişmeye başladı. Bu gelişme hem ekonomik yönden hem de denizcilik yönüyle birbirini tamamlayarak güçlendi. O dönemde göçler, genellikle bireysel ya da aile çapında bir olay değil, her keresinde birkaç yüz kişiden oluşan gruplarca örgütlendirilen bir hareketti. Korunmak için çok sayıda insana gerek vardı. Sayı çokluğu, aynı zamanda, Sicilya ve Güney İtalya ya da Kuzey Ege ve Karadeniz kıyıları gibi uzak yerlerde bile, barbar halkların 2 ortasında kurulan yeni yerleşim yerlerinin Yunan karakterinin tümüyle korumalarına olanak verdi. 3 Yunan nüfusunun bir kısmı sürekli ticari ve ekonomik bağlantıları olan bu kolonilerde yaşadılar. Kendilerine özgü kültürlerini mimari, sanat ve edebiyat alanında 1 Yabancılar arasında anlaşma sağlayan ortak dil anlamında bir terim 2 BARBAR, bu sözcük, önceleri Grek olmayan anlamına geliyordu. Grekler, hem uygarlıkta ilerlemiş olan eski Mısırlılara ve Perslere hem de İskitler ve Germenler gibi savaşçı topluluklara barbar demişlerdir 3 William H. McNeill, Dünya Tarihi İmge Kitapevi s. 149 1

bu kolonilere yerleştirmeyi başardılar. Anavatanları ile bağlantılarını hiçbir zaman koparmadılar Takip eden dönemde Roma İmparatorluğu ve 17. Yüzyıldan itibaren İngiltere nin bu sistemi taklit ettiği söylenebilir. İlk olarak Anadolu nun Ege kıyıları koloni haline getirildi. Daha sonra Trakya ve Kıbrıs adasında koloniler kuruldu. Marmara Denizi çevresi, Karadeniz kıyıları ve hatta günümüzdeki Ukrayna kıyıları bile kolonileştirildi. Bunun yanı sıra Adriyatik Kıyıları, Sicilya, İtalya nın doğu uçları ile Fransa nın güney kıyıları, Korsika, Libya ve Mısır da bile Yunan kolonileri kuruldu. Günümüz modern şehirlerinden Siracusa, Napoli, Marsilya İstanbul başta gelen koloni şehirleridir. Yunanlardan kalma bir amfi-tiyatro, Siracusa - İtalya Yunanlılar bu kadar büyük bir coğrafyada, askeri gücü olmadan bir yandan kendilerini zenginleştiren, bir yandan da geniş ve kalıcı bir kültürel etki alanı yaratan bu başarıya nasıl ulaştılar? Bunun cevabını kolonilere yapılan düzenli ticari taşımacılık ve ticari malların koloni pazarlarında yine Yunanlıların kontrolünde yapılan satışlar olarak verilmelidir. Bu ekonomik ve ticari başarının yanında Yunan ana karasındaki sanat, felsefe, mimarlık, edebiyat alanlarındaki yüksek kültür de kolonilere yansımıştır. Peki, neyin ticareti yapılıyordu? Her dönemin yüksek kar getiren ve sürümü olan malları vardır. 16. Yüzyıl baharat ve buğday yüzyılı idi. 20. Yüzyıl petrol yüzyılı oldu. Bu dönemde Şarap ve zeytinyağı, öteki birçok mala göre oldukça değerli ürünlerdi ve üretilmeleri özel iklim koşullarını ve özel becerileri gerektiriyordu. Bununla birlikte, kolaylıkla küpler içinde depolanıp gemilerle taşınabiliyordu. Yunan denizciliğinin elinin erebileceği bölgelerde yaşayan barbarlar, bu ürünlerin değerini hemen anladılar. Karşılık olarak tahıl, kereste ya da öteki ham maddeleri verdiler. Güçlü bir şarap ve zeytinyağı ihracatı sürdürülebildiği sürece, nüfus, yerel tahıl üretim olanaklarının kısıtlaması olmadan artabilirdi. Zeytinyağı ve şarabın tahıl ve hammadde karşılığında ihracatı, tüm Yunan ve Roma tarihi bakımından asal önem taşıyan bir değişim biçimiydi. Bu değişimin sosyal hayata yansıması iki şekilde oldu: Birincisi zeytin ağacı ve bağ yetişen kıyılarda oldukça büyük kentlerin türemesine olanak verdi. Çünkü bu kentler ithalatla sağlanan tahılla beslenebildi İkincisi, çiftçileri, etkin ve kesinlikle kasabanın ticaret yaşamı içine soktu. Böylece şarabı ve zeytinyağı ile pazara bir alıcı bir satıcı olarak özgürce katılan Yunan çiftçisi Ortadoğulu bir çiftçiden farklı olarak kendini ideal bir yurttaş olarak gördü ve başkaları tarafından da öyle görüldü. Milattan önce 6. yüzyıla gelindiğinde Yunan dili ve kültürü coğrafi olarak topraklarının kapladığı alandan çok daha geniş bir alanda etkiliydi. Ayrıca bu dönemde dışarıdan köle getirme âdeti de başladı. M.Ö. 5. yüzyıla gelindiğinde köleler artık nüfusun üçte birini oluşturuyordu. Demek ki, o dönemde göçmen sorunu yoktu, iş gücü açığı kölelikle gideriliyordu. Aynı şekilde 17. Yüzyılda İngiltere iş gücü sorununu Afrika dan sömürgelerine zorla köle taşıyarak giderecekti. Atina'da nüfusun beşte ikisi (bazı yazarlara göre beşte dördü) köleydi. Yunan kolonileri dinî ve ticari yönden geldikleri şehirlere bağlı olsalar da politik yönden 2

kendi kontrolleri kendi ellerindeydi. Eski Yunanlar hem anayurtlarında hem de kolonilerinde kendilerini bağımsız küçük topluluklara bölmüşlerdi. Polis adı verdikleri şehirler Yunan hükûmetinin ana birimleri haline gelmişti. Bu dönemde hem Yunanistan'da hem de denizaşırı sömürgelerinde büyük ekonomik gelişmeler olmuş, insanların yaşam standartları oldukça iyileşmiştir. Bazı ekonomi tarihçilerine göre, Antik Yunanistan, endüstrileşme öncesi ekonomilerin en gelişmişlerinden biriydi. Bir Yunan işçisinin ortalama günlük ücreti yaklaşık 12 kg buğdaya denk geliyordu. Bu, ortalama günlüğü yaklaşık 3,75 kg olan Roma dönemindeki bir Mısırlı işçinin ücretinden yaklaşık 3 kat daha fazlaydı. Yunanistan da İnanç Eski Yunan kültüründe çok tanrılı bir inanış vardı. Her önemli doğa ögesi ve insan duyguları ile ilgili tanrılar vardı. Tanrıların tanrısı Zeus dünyayı ve gökleri yönetir, ondan sonra kardeşleri Hades ve Poseidon gelirdi. Zeus'un kardeşlerinden Hades ölülerin dünyası olduğu kabul edilen yer altı dünyasını, Poseidon ise Yunanların yaşamlarında hayatî öneme sahip olan denizlerin tanrısıydı. Yunanlıların tanrısal imgelerinde bile ölümün karşıtının deniz olması tesadüf olabilir mi? O dönemde Akdeniz dünyasında pagan ve çok tanrılı değişik inançların yaygınlığı, Yunan kolonicilerinin bu alanda bir direnişle karşılaşmasına engel oldu. Çünkü insan toplulukları benzer inançlara sahipti ve bu konuda toplulukları etkileyecek organize bir karşıt inanç grubu yoktu. Bu konuda en olumsuz örnek inanç çatışmasına kurban edilen İskenderiye kütüphanesidir. Ticari Denizcilikten Savaş Denizciliğine Persler M.Ö 546 da Lidya yı yenerek baş şehri Sard ile birlikte Milet, Efes, Priene, Karine, Didim, Miyos ve Heraklia, Foça gibi İyon şehirlerini yani Yunan kolonilerini ele geçirince Yunanlılar, tehlikenin her an ana vatana ulaşabileceği korkusunu duydular. Foçalı Yunanlılar kendilerine yeni bir yol çizdiler. Pers istilasından sonra güney Fransa ya göç ederek Marsilya şehrini kurdular. Bu istila ile Yunanlılar, Anadolu dan gelen zeytinyağı ve şarap üretiminin de önemli bir kısmını kaybettiler. Persler bu şehirleri 47 yıl hâkimiyetleri altında tuttular. O dönemde Pers İmparatorluğu nun sınırları Asya da Ege sahillerinden Hindistan a ve Hazar kıyılarına, Afrika da Libya ya, Avrupa da Makedonya ve Batı Karadeniz sahillerine kadar uzanıyordu ve zamanının en büyük imparatorluğu idi. 3

Foça Pers Mezar Anıtı Persler Ege ye ulaşınca karşılarına deniz engeli çıktı. Bu bağlamda yaklaşık bin yıl sonra Osmanlı devleti de aynı kaderi paylaşacaktı. Donanma olmadan Batı yönündeki fetihlerin devam etmesi veya zapt edilmiş yerlerin elde tutulması mümkün değildi. Ayrıca, denizden gelecek güçler, Persleri Anadolu dan geri de atabilirdi. Bu noktada hem Persler hem de Yunan şehir devletleri olası bir savaş için hazırlanmaya başladı. İyon kültürü ile Pers kültürü çok farklı idi. Ege nin karşı yakasındaki büyük yarımadada ise adları yeni yeni duyulmaya başlanan Atina ve Eritria 4 adlı şehir devletleri (polis) bulunuyordu. M.Ö 499 da İyon kentleri Perslere karşı ayaklandı. Ayaklanmanın bastırılması (MÖ 494) beş yıl sürdü. Milet ve Eritria yağmalandı. Çünkü İran ile Ege arasındaki mesafe çok uzun ve zorluydu. Perslerin bölgede yeterli askeri yığınağı olmaması ayaklanmanın bastırılmasını geciktirmişti. Ayrıca bir önemli faktör daha vardı. Atina ve Eritria kentleri ayaklananları desteklemek üzere İyonya ya birkaç gemi göndermişlerdi. İyonya daki Pers hâkimiyeti devam ederse sıranın kendilerine geleceğini biliyorlardı. MÖ 5. Yüzyılın Savaş Gemileri Perslerin bu sorunu nasıl çözdüğünü anlatmadan önce, o dönemdeki savaş gemilerine bir göz atalım. MÖ 5. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında kullanılan en gelişmiş savaş gemileri Trireme 5 adı verilen üç güverteli kürek ve yelkenle yürütülen gemilerdi. Her kürekçiye bir kürek düşerdi. Özellikle Yunan şehir devletlerinde kürekçiler köle değil maaşlı vatandaşlardı. Atina şehir devletinin sahip olduğu triremeler (İ.Ö. 4.yy) güverte üzerinde ancak 15-20 piyade taşırken, sonraki dönemlerde Roma triremeleri, Pön Savaşları sırasında bu 4 Eğriboz Adası nda bir Yunan şehir devleti 5 Trireme adı bu tip gemilerin üç güverteli olmasından gelmektedir. 4

sayıyı 120'ye kadar çıkartmıştır. Uzunlukları 36 40 metre, genişlikleri ise 6 metre civarındaydı. Uygun rüzgâr olduğunda toplam alanı 175 metrekareyi bulan yelken takımıyla hareket edebilirlerdi. Ancak yeterli rüzgâr olmadığında ve muharebede kürekçi takımına dayanmak zorundaydılar. Bu gemilerde 170'i kürekçi olmak üzere 200 mürettebat istihdam edilmekteydi. 20 piyade de ilave edildiğinde toplam personel sayısı 220 kişiydi. Bir Trireme Filosunun Temsili Resmi O dönemde Akdeniz'de temel deniz muharebesi taktiği, gemilerin pruvasında bulunan mahmuzu kullanarak düşman gemisini mahmuzlayarak batırmaktı. Eğer bu mümkün olmazsa trireme düşman gemisine olabildiğince yakın geçiş yapmaya ve bir taraftaki kürekleri kırarak gemiyi manevra yapmaz hale getirmeye çalışırdı. Bir başka manevra da düşman gemisine rampalayarak asker çıkarmaktı. Bu kez düşman gemisi güvertesinde kıyasıya bir çatışma yaşanırdı ki, bu herhangi bir kara çatışmasıyla hemen hemen aynı şartlarda olurdu. Her iki tarafın savaş gemilerinde bu tür olası bir çatışma için asker bulunmaktaydı. Yunan İttifakı Donanması'nda tam silahlı Hoplitler ( zırhlı mızraklı Yunan piyadesi), Pers Donanması'nda ise hafif piyadeler vardı. Mahmuzlama Taktiği Pruvada yer alan mahmuz, düşman gemisinin bordasını parçalayabilmesi için tunç kaplamayla sağlamlaştırılırdı. Çünkü mahmuzlu gemiler, her şeyden önce çarpışmanın darbe etkisine dayanacak kadar güçlü inşa edilmeliydiler. Dahası mahmuz için gereken tunç hem oldukça pahalı, hem de tek parça halinde dökülen bu kısım için uzman dökümcülere gerek duyulmaktaydı. M.Ö Yunanistan da ve daha sonra Roma döneminde dökümcülüğün gelişmesinin öncelikle savaş gemisi teknolojisi ile yakından ilgili olduğu söylenebilir. Mahmuzlama, oldukça ustalık gerektiren bir manevraydı. Manevra doğru yönde yapılmalı ve tekne, uygun vuruş durumuna kadar olabilecek en yüksek hızda ilerlemelidir. Bu anda kürekçilere emir verilir ve mahmuzlama hızına düşülür. Bu mahmuzlama hızı iyi belirlenmeli, etkili bir vuruş yapmaya yeterli olduğu gibi darbeden sonra düşman gemisinden kurtulmayı sağlayacak bir hız olmalıdır. Aksi takdirde düşman gemisine takılıp kalınırdı. Bu nedenle mahmuzlamanın hemen ardından kürekçilere verilen emirle geriye kürek çekilirdi. Persler ve Asya'da yerleşik Grekler bu dönemde diekplous olarak bilinen bir manevrayı da kullanmaya başlamışlardır. Çok kesin olmamakla birlikte bu manevra, düşman hatlarının belirlenen bir kesiminde güç yoğunluğu sağlayarak bir gedik açmaya dayanmaktadır. Savaş gemileri bu gedikten geçerek düşman hatlarının gerisine sarkar ve düşman gemilerini geriden mahmuzlar. Kuşkusuz böyle bir manevra daha büyük seyir ustalığı gerektirmektedir. Diekplous taktiğine karşı koymak için Yunanlılar sıkı bir dairevi nizam içinde bulunmayı hedefleyen Hedhehog (kirpi) taktiğini geliştirmişlerdir. Bu durumda hat nereden yarılırsa yarılsın düşmanın arkadan kuşatması önlenmektedir. Bu karşıt taktik Yunanlı General Temistokles tarafından Artemisium Deniz Savaşı nda kullanılmıştır. 5

Pers Donanması Bir kara imparatorluğu olan Pers İmparatorluğu deniz gücüne sahip olmak için ele geçirdiği kıyı şehirlerini ve eyaletlerini kullandı. İkinci Yunanistan seferi için imparatorluk donanması MÖ 480 yılının ilkbaharında Enez Sahillerinde toplandı. Toplanan gemilerin adetleri ve geldikleri yerler şu şekilde idi. Finike ve Suriye den 300 gemi Mısır dan 200 gemi Kıbrıs tan 150 gemi Kilikya dan (Adana-Mersin- İskenderun) 100 gemi İyonya dan 100 gemi Pontus tan (Doğu Karadeniz) 100 gemi Karya dan (Bodrum) 70 gemi Aiolis ten (Edremit Körfezi Foça arası) 60 gemi Likya dan ( Teke Yarımadası bölgesi) 50 gemi Pamfilya dan ( Antalya Silifke arası) 30 gemi Doria dan ( Rodos ve Girit) 30 gemi Kiklat Adaları ndan (Yunanistan anakarası ile batı Anadolu kıyıları arasındaki irili ufaklı 220 adayı kapsamaktadır) 17 gemi Pers donanması toplam olarak 1207 adet gemiden oluşuyordu. Gemilerin toplamının bu kadar büyük olmasına rağmen bir trireme tipi gemilerin muharip personel taşıma kapasitesi dikkate alındığında deniz aşırı bir harekât için az bile kabul edilebilir. Ancak Donanma Magnesia (Eğriboz Adası nın kuzeyindeki bölge) açıklarından geçerken şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Gemilerin yaklaşık üçte birini battı. Bu durumda Artemision Muharebesi'ne sadece 800 6 Pers gemisi katılabildi. Yunan İttifakı Donanması Yunan şehir devletleri Pers istilasına karşı koymak için Atina liderliğinde güç birliği oluşturdular. Tarihçi Herodot a göre, savunma durumundaki Yunan birleşik donanmasına şehir devletlerinin katılımı şöyleydi. Atina 127 gemi Halkis 20 gemi Sparta 10 gemi Troezen 5 gemi Korint 40 gemi Megara 20 gemi Epidaurus 8 gemi Styra 2 gemi Sikyon 12 gemi Eretria 7 gemi Keos 2 gemi 6 Bazı kaynaklar gemi sayısını 600 olarak vermektedir. 6

Bu triremelerin toplamı 271 dir. Ayrıca Doğu Lokris 7 ve Keos da 2 Pentekontera 7 tipi gemi göndermiştir. Böylece toplam savaş gemisi sayısı 280 olmaktadır. Atina'da denizcilik becerisi çok üstün komutanlar olmasına karşın Grek Donanması'nın komutanlığı, Sparta'lı Eurybiades'e verilmiştir. Themistokles ise komutan yardımcısıydı. Nitekim intikam gecikmedi. Dört yıl sonra MÖ 490 da Kral Darius un birlikleri Eritria yı ele geçirerek yağmaladılar. Ancak Atina yı ele geçirmek amacıyla şehre 45 kilometre mesafedeki Maraton koyuna çıkarma yaptılar. Persler tarihte Maraton Savaşı adı verilen bu çatışmada ağır bir yenilgiye uğradılar. Pers ordusu geri çekildi. Persler pes etmediler. Dört yıl sonra MÖ 484 de 60 bin kişilik Pers ordusu, Çanakkale Boğazı ndaki Nara (Abidos) mevkiinden karşıya kıyıya gemilerden kurulan iki köprü 8 vasıtasıyla geçti. Tarihin İlk Deniz Savaşı Trakya üzerinden yapılan Pers taarruzu başarılı oldu. Atinalılar kentlerini boşaltmak zorunda kaldılar. Şehir, Persler tarafından yağmalandı ve yakıldı. Yunanlılar tamamen teslim olmadığından lojistik gereksinimler Pers ordusunu zorlamaya başladı. Bu nedenle Pers Kralı Kserkes Atina nın hemen güneyindeki Salamis Koyu na girmiş olan Yunan donanmasına saldırarak zaferi sağlama almayı denedi. Yunan donanması yok edilirse Atina ve Sparta başta olmak üzere 20 kentten oluşan birliğin ümitsizliğe düşerek teslim olacağı düşünülüyordu. Anakara ile Salamis adası arasındaki geçit, Pers donanmasının Yunan donanmasından kat kat üstün teknelerinin manevrasına uygun değildi. Bu nedenle Yunanlılar becerikli ve yürekli manevralarla kesin bir deniz zaferi kazandılar. Bu nedenle Persler lojistik ihtiyaçlar nedeniyle kışı Yunan anakarasında geçirmeyi tehlikeli bularak ordunun büyük bölümünü geri çektiler. Ertesi bahar Yunanlılar, sayıları büyük ölçüde azalmış olan Pers birliklerini MÖ 479 da Platae da yendiler. Bu zaferin yolunu, tarihin ilk deniz savaşı olan Salamis Deniz Savaşı açtı. Yenilgi sonrası Persler yarımadadan çekildiler. Ancak Yunanlılar, denizciliğin verdiği avantajları kullanarak İyonya daki kolonilerini kurtarmak amacıyla savaşı Anadolu nun Ege kıyılarına taşıdılar. Yunan gemilerinin görülmesi bile kolonilerdeki ayaklanmalar için yetti. Pers Yunan düşmanlığı MÖ 446 yılına kadar sürdü. Yunanlılar MÖ 479-446 yılları arasındaki 33 yıl boyunca her yaz başında Ege kıyılarındaki Pers kalelerine saldırmak için Atina önderliğinde 9 bir filo gönderdiler. Bu filolar her defasında sonbaharda küçük veya büyük bir başarıyla geri döndü. Atina, Persler üzerinde deniz gücünü kullanarak bir yıldırma stratejisi uyguladı. Bu strateji ile kendi anakarasını da dolaylı olarak yeni bir Pers istilasından korudu. Atina İmparatorluğuna Doğru Her yıl Ege kıyılarına yapılan bu deniz seferlerinin ne zaman sona ereceğinin bilinmemesi Atina nın sosyal dengeleri içinde bazı sorunlar doğurdu. Yunanistan da savaşçılar kendi savaş donanımlarını kendileri temin etmek zorundaydılar. Zenginler için bir sorun yoktu. Ancak dar gelirliler bu konuda zorlanıyordu. Onlar için tek çıkış yolu, donanmada kürekçi olmaktı. Çünkü kürekçilerin hem yağmadan pay alma hakkı hem de düzenli bir ücreti vardı. Diğer yönden kürekçilik yapan yoksul kesimin sosyal açıdan yeni haklara da kavuşma imkânı doğdu. Donanmada kürekçilik her yaz yapılan bir iş haline gelince, yoksullar kendilerine devlet 7 Yunancada elli kürekli anlamına gelen kadırga tipi gemidir. Pentekonteralar ticaret ve savaş gemileri arasında bir fark olmadığı bir dönemde bulunmuşlardır. Çok yönlü kullanılıyorlardı. Ticaret, savaş, korsanlık ve taşımacılık kullanıldıkları alanlar arasındaydı. 8 Bazı kaynaklar köprünün duba sistemi ile yapıldığını yazmaktadır. 9 Pers tehlikesi ortadan kalktıktan sonra Yunan dünyasının en büyük kara gücü olan Sparta savaşa devam etmeyi kabul etmeyince, askeri hareketlerin önderliğini Atina üstlendi. 7

işlerinde seslerini duyurma hakkı veren askeri bir rol sahibi de oldular. Atina nın 33 yıllık saldırgan deniz harekâtına devamı etmesi Naksos ve diğer bazı adalardan tepki görmeye başladı. Naksos 12 yıl sonra MÖ. 467 de gemi göndermeyi reddetti. Bunun üzerine Atina Naksosluları yenerek haraca bağladı. Daha sonra öteki müttefiklerine de aynı biçimde davrandılar. Bu tutumun bir sonucu olarak birlik dağılarak Atina İmparatorluğuna dönüştü. Sonuç Yunanistan MÖ 431 de bir iç savaş niteliğinde olan Peloponnes Savaşlarına kadar hemen hemen 50 yılık bir dönemde altın çağ yaşadı. Bu çağ kapsadığı zaman ve coğrafya bakımından insanlık tarihinin herhangi bir dönemiyle karşılaştırılamayacak kadar yoğun ve kendini dile getirişi bakımından herhangi bir çağdan çok daha üstün bir altın çağdı. Bu sonucu, yaşam için elverişsiz coğrafi şartlardan ve Pers tehdidinden doğan Yunan denizciliğinin yarattığını söylemek abartı olmayacaktır. Yunan denizciliğinin etkinliği takip eden Roma, Ceneviz, Venedik ve Osmanlı dönemlerinde de değişmemiş aksine değişen teknoloji ile giderek artmıştır. Yunanlılar bugün dünya ticaret bahriyesindeki yerleri ve Ege deki Adalarını örümcek ağı gibi yedi gün 24 saat birbirine bağlayan deniz seferleri ile genlerindeki denizcilik şifrelerini hala devam ettiriyorlar. Darısı başımıza! 8