1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu Beşinci Bölüm - Sentez BÖLÜM 5. SENTEZ



Benzer belgeler
Popüler Bölgeler 2017

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BAŞARILI BELEDİYE ALGI ANKETİ

Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro-Bölgeleme Dahil Afet Önleme/Azaltma Temel Planı Çalışması

dergisinin ücretsiz ekidir Kasım 2013 TURİSTİK OTELCİLER, İŞLETMECİLER VE YATIRIMCILAR BİRLİĞİ İstanbul Konaklama Kapasitesi Raporu

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil)

Postcodes Istanbul Town Province Postcode

SELMA KISA PLANLAMA TEKİRDAĞ İLİ, KINALI-SARAY DEVLET YOLU BÜYÜKYONCALI GEÇİŞİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

Kayabaşı-TOKİ Konutları

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

İSTANBUL İLİ VE ÇEVRESİNDEKİ AGREGA MADENCİLİĞİ DURUM TESPİT RAPORU

BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI 3. FAALİYET RAPORU

3.10. ÇEVRESEL SORUNLAR VE RİSK ALGISI

KUZEY MARMARA OTOYOLU PROJESİ

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

SELMA KISA PLANLAMA TEKİRDAĞ İLİ, KINALI-SARAY DEVLET YOLU KAPAKLI GEÇİŞİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İMAR ve ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. DAVALI İDARE: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

HAZIRLAYANLAR : M. NURETTİN ARAS (ŞUBE MÜDÜRÜ) ENGİN ŞİMŞEK (EĞİTİM BİLİMLERİ UZMANI) İLHAN KAKIRMAN (EĞİTİM BİLİMLERİ UZMANI)

İSTANBUL TÜVTÜRK ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır.

Sürdürülebilir Kentsel Kalkınma : İklim Değişikliğine Dirençli Kentler İçin Bütünleşik Bir Planlama Yaklaşımı İstanbul Örneği. Prof.Dr.

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

T.C. MARMARA BELEDİYELER BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI Eğitim Müdürlüğü. Sayı : E /03/2016 Konu : Eğitim Semineri.. BELEDİYE BAŞKANLIĞINA

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

KANAL İSTANBUL FORMU ÖN BİLGİLENDİRME TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

ALTIEYLÜL PLEVNE MAH ADALAR ARASINDAKİ TESCİL HARİCİ ALANA İLİŞKİN 1/1000 ÖLÇEKLİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU DİNİ TESİS ALANI

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

GÖLBAŞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESĐNDE ALAN YÖNETĐMĐ VE ÇEVRE DÜZENĐ PLANI KARARLARININ CBS DESTEĞĐ ĐLE OLUŞTURULMASI

GERÇEK KİŞİLER İÇİN SU ÜRÜNLERİ RUHSAT TEZKERESİ DÜZENLENMESİ İLÇE MÜDÜRLÜKLERİMİZ TARAFINDAN YAPILMAKTADIR

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Golf ve Tenis Kulübü nden teşekkür

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

DİL KURSLARI İNDİRİM HİZMETİ HİZMET BİRİMLERİMİZ

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

Sunday 2nd of November :50:31 AM Document generated by

1/ Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu Yedinci Bölüm Plan Kararları ve Gerekçeleri

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BALIKESİR ÇANAKKALE TR - 22 PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PAFTA H19 DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ

AUZEF Sınav Yardımlaşma TÜRKİYE KIYI BÖL II VİZE SORULARI

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİS GÜNDEMİ TOPLANTININ TARİHİ VE GÜNÜ : 18 OCAK 2013 CUMA TOPLANTININ BAŞLAMA SAATİ : 14:00 BİRLEŞİM : 5.

İstanbul daki en yüksek konut aidatı, İzmir deki en yüksek aidatın üç katını geçti

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ SUNULLAH MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 19M

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI

Büro Ziyaretleri. Büro Ziyaretleri

TARSUS (MERKEZ) MUHTELİF BÖLGELER 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Grafik 16 - Yıllara Göre Çevre ve Çevresel Harcamaların GSYH deki Payları (%)

KOLEJLERDE İNDİRİM HİZMETİ HİZMET BİRİMLERİMİZ

Planlama Kademelenmesi II

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

GİRİŞİM ŞEHİR PLANLAMA PROJE & DANIŞMANLIK

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

6. ULUSLARARASI ARAPÇA YARIŞMALARI İSTANBUL İL İÇİ VE BÖLGE YARIŞMALARI PLANLAMASI

Kaynak: KGM, Tesisler ve Bakım Dairesi, 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi. Harita 16 - Türkiye 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

Beylikdüzü nün Mekânsal Gelişimi. Sırma R. TURGUT 1

KAĞITHANE VİZYON PLANLARI

ORTAK GÖSTERİMLER ALAN RENK KODU (RGB) ÇİZGİ TİPİ SEMBOL TARAMA SINIRLAR İDARİ SINIRLAR ÜLKE SINIRI İL SINIRI İLÇE SINIRI BELEDİYE SINIRI

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığı Meclis Müdürlüğü. Sayı : BN:...

İSTANBUL İLİ VE ÇEVRESİNDEKİ AGREGA MADENCİLİĞİ DURUM TESPİT RAPORU

1. Ulaştırma. TR82 Bölgesi Kastamonu Çankırı Sinop

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI

KOLEJLERDE İNDİRİM HİZMETİ

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/5.000 ÖLÇEKLİ İLAVE NAZIM İMAR PLANI

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Kurul Raporları 2012 YILI. Faaliyet Raporu

SONAR. İSTANBUL UN EN BAŞARILI BELEDİYE BAŞKANLARI ARAŞTIRMASI Ekim 2016

Lilyum Garden ALEMDAĞ

3. ORMAN YOLLARININ ÖNEMİ

KOLEJLERDE İNDİRİM HİZMETİ HİZMET BİRİMLERİMİZ

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Değişiklik Paketi : 6

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

Çanakkale de Yatırım. Invest in Çanakkale. Gelişen Ulaşım Ağı ile Yatırımcıların Yeni Gözdesi; Çanakkale ÇANAKKALE

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

İMAR ve ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

ULAŞIM. MANİSA

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

İSTANBUL ve 3. KÖPRÜ PROJESİ. Çare Olgun Çalışkan ŞPO Yönetim Kurulu Üyesi

Transkript:

BÖLÜM 5. SENTEZ 381

5.1. BÖLGE ÖLÇEĞİNDE SENTEZ 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu İstanbul un bölgesel ölçekte komşu ve yakın illerdeki yerleşim merkezleri ile daha rasyonel ilişkiler kurması, hem üzerindeki ekonomik, sosyal ve çevresel maliyetleri yüksek işlevlerin daha sağlıklı yapılara dönüştürülmesi, hem de üretilen katma değerin bölge düzeyinde yaygınlaştırılması bakımından yararlı olacaktır. Bunun başarılabilmesi için de bölgenin iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda; mevcut doğal kaynaklar ile temel ve ara üretim girdilerinin yanı sıra, halen yürütülmekte olan ve potansiyel arz eden ekonomik faaliyetler ile sistemi çalıştıran toplumsal, kültürel ve teknik altyapı hizmet ve donatıları bazında bölgesel durum tespit çalışmaları yapılarak ve söz konusu çalışmaların sonuçlarından bazı alt bölge tanımları yapılmıştır. Yapılan envanter çalışmaları doğrultusunda, İstanbul un çevre illerle olan mevcut ve potansiyel ilişkilerinde Bölge İlleri Trakya, Kuzey Marmara, Güney-batı Marmara ve Güney-doğu Marmara Alt Bölge kümeleri altında gruplandırılmıştır. İkinci Bölüm de açıklandığı üzere; Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ İlleri Trakya Alt Bölgesi kapsamında; Kocaeli, Sakarya ve Düzce İlleri Kuzey Marmara Alt Bölgesi kapsamında; Çanakkale ve Balıkesir İlleri Güney-batı Marmara Alt Bölgesi kapsamında; Bursa, Yalova ve Bilecik İlleri ise Doğu Marmara Alt Bölgesi kapsamında ele alınmıştır. 5.1.1. TRAKYA ALT BÖLGESİ Avrupa ya açılan ana hat üzerinde olan bu Alt Bölge; kuzeyde Bulgaristan ve Romanya üzerinden yeni AB ve eski Doğu Bloğu ülkelerine olduğu gibi Orta Avrupa ve Yunanistan a da açılım vermektedir. Trakya Alt Bölgesi nin geleceğe dönük yapılaşmasını; kuzey ve güney çeperlerinde koruma alanları, güneyinde tarım alanları ve ortasında ise gelişme alanlarıyla karakterize edilebilir (Harita 5.1). Gelişme alanının altyapısını İstanbul ve Edirne arasında E-5 ve TEM boyu uzanan aks oluşturmaktadır. İstanbul kökenli sanayi yatırımlarının Çerkezköy ve Çorlu ya kadar yoğun bir biçimde ulaşması ve arkalarında da önemli ölçüde potansiyeli çekmesi, gelişme kuşağının Lüleburgaz üzerinden Edirne ye uzanacağı eğilimini göstermektedir. 382

Harita 5.1. Trakya Alt Bölgesi / Yapısal ve İşlevsel Karakteristikler Söz konusu koridorun batı uç noktası olan Edirne de yer seçimi tamamlanan Balkan Ticaret Merkezi ihracata yönelik işlevsel bir odak oluştururken, yapım aşamasında bulunan Mimar Sinan Havaalanı da dış dünya ile bağlantının güçlendirilmesine yarayacaktır. Bu uygulama projelerinin yanı sıra Edirne İl Merkezi ndeki atıl OSB kapasitesi de yeni yatırımlar için yer seçim olanakları sunmaktadır. Doğal koruma alanları konusunda önemli husus, Gala Gölü nün Tabiatı Koruma Alanı olduğu ve Meriç Havzası nın da kısmen koruma statüsüne sahip bulunduğudur. Kırklareli İli içerisinde gerçekleştirilecek önemli iki uygulama Kırklareli İl Merkezi nin demiryolu bağlantısının iyileştirilmesi ve Dereköy Sınır Kapısı na ulaşımı güçlendirecek duble yol çalışmasının gerçekleştirilmesidir. Bu çerçevede Asray Özel OSB nin de giderek çekim gücü kazanması mümkün görülmektedir (Harita 5.2). İğneada Deniz Sınır Kapısı nın açılmak üzere gerekli protokollerin tamamlanmış olmasının ekonomik açıdan gelişmeyi beraberinde getirmesi beklenirken, İğneada nın 383

yaban hayatı koruma, doğal sit ve tabiatı koruma alanları statüsünde olması önem arz etmektedir. Ayrıca gözetilmesi gereken diğer bir husus; her ne kadar bir statü altında olmasa da Istranca Dağları nın üzerindeki orman alanları ve doğal dokusuyla korunmasıdır. Tekirdağ İl merkezi ile Marmara Ereğlisi nin kıyısal konumu ve limanlara sahip olması ile Çorlu da İstanbul a hizmet veren bir havaalanının bulunması, Trakya Alt Bölgesi nin yukarıda değinilen gelişme koridorunun hemen güneyinde bulunan bu kısımlarını İstanbullu girişimci ve iş adamları için cazip hale getirmektedir. İl in iç kısımlarında her ne kadar Malkara ve Hayrabolu gibi yerleşim merkezlerinde yer alan OSB olanakları da bulunmakta ise de Ergene Havzası nın çevre kirliliğine daha fazla maruz kalmaması için önlemlerin alınması gereği göz önünde tutulmalıdır. Harita 5.2. Trakya Alt Bölgesi / Ulaşım Bağlantıları ve Uygulama Projeleri 384

Trakya Alt Bölgesi nin gelişme eğilimlerine bakıldığında, İstanbul çıkışlı olan ve Edirne ye doğru uzanan koridorun Babaeski ve Pehlivanköy istasyonlarına kadar ilk etapta yoğunluklu olarak gelişmesi ve ikinci etapta Edirne ye doğru gelişmesine devam ederken diğer bir koldan da Kırklareli üzerinden kuzeye çıkmasıdır. Bulgaristan ve Romanya uzantısı olan bu aksın önemi, Türkiye ve İstanbul için geliştirilen vizyonlara paralel olarak Doğu Avrupa ülkelerine taşınması öngörülen ilişkilerde yatmaktadır (Harita 5.3). Edirne de ve Çorlu da birer havaalanının anılan gelişme koridorunun uç noktalarında bulunması, Tekirdağ ve Marmara Ereğlisi üzerinden Ro-Ro hatlarının ise karşıda bulunan Anadolu ya, Ege ve Akdeniz üzerinden de Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Avrupa ya açılım vermesi, anılan koridorun stratejik önemini pekiştirmektedir. Harita 5.3. Trakya Alt Bölgesi / Gelişme Eğilimleri 385

Trakya Alt Bölgesi; Karadeniz kıyıları ve İstanbul ile turizm ilişkilerinin kurulabilmesi için potansiyeli taşırken; güneyde Saroz Körfezi nin kuzey kıyıları, Saroz Körfezi nin doğal sit ve Gelibolu Yarımadası nın da milli park olduğu dikkate alınarak, aynı açıdan değerlendirilebilecektir. Gelişme koridorunun kuzeyinde ve güneyinde kalan tarımsal alanların ise ürünlerini, alt merkezlerden öteye uzanarak başta Kırklareli, Babaeski, Lüleburgaz ve Şarköy gibi kentsel merkezlere taşımaları söz konusu olabilecektir. 5.1.2. KUZEY MARMARA ALT BÖLGESİ Kuzey Marmara Alt Bölgesi; Trakya Alt Bölgesi ndeki gelişme aksının İstanbul üzerinden İzmit ve Adapazarı na ulaşarak Düzce ye doğru uzanan doğu kanadı üzerinde yer almaktadır. Anılan Alt Bölge nin ana karakterini, kuzeyde bulunan doğaya duyarlı, ormancılık ve tarıma dayalı gelişme alanları ile güneyinde bulunan sanayi alanları oluşturmaktadır (Harita 5.4). İzmit Körfezi nin kuzey ve güney kıyılarını kapsayarak Adapazarı na geçen koridorun altında kalan güney kısımlarda ise sulu tarımın yapıldığı ürün potansiyeli yüksek alanlar yer almaktadır. Kuzey Marmara Alt Bölgesi nin ortasından geçen ve Trakya Alt Bölgesi ndeki gelişme aksının doğu uzantısı olan ve İzmit-Adapazarı-Düzce karayolu güzergahı üzerinde yerleşik faaliyetler ve tesisler tarafından oluşturulan gelişme koridorunun yoğunluğunu Düzce ye kadar devam ettireceğini söylemek mümkündür. Anılan koridor üzerinde halen askeri statüde olan Cengiz Topel Havaalanı nın yer alması ve Sakaya OSB de kapasite açığı bulunması da bu aksı yeni gelişmeler için cazip kılmaktadır. Bolu Dağı Tüneli nin 2006 sonunda hizmete girmesiyle, anılan koridorun Ankara ya uzantısına büyük rahatlık olmuştur. Düzce üzerinden Ankara ya ulaşan bu koridorun üzerinde gerçekleşmesi beklenen gelişmeleri desteklemek üzere Adapazarı-Bilecik güzergahının güçlendirilmesi gerekmektedir. 386

Harita 5.4. Kuzey Marmara Alt Bölgesi / Yapısal ve İşlevsel Karakteristikler Adapazarı ndan Bilecik e inmesi öngörülen aksın Kuzey Marmara Alt Bölgesi nin kuzeyine olan uzantısının gerçekleştirilmesi için Adapazarı-Karasu aksının açılması ve böylelikle halen yapım aşamasında olan Karasu Limanı ile bağlantı kurulması gerekmektedir (Harita 5.5). Bu çerçevede, iç sular üzerinden yapılacak taşımacılık üzerinde de durulmaktadır. Alt Bölge nin Karadeniz e açılmasını sağlayacak bir başka olanak da Adapazarı-Düzce- Karadeniz Ereğlisi noktalarını birbirilerine bağlayan Karadeniz Sahili Demiryolu Projesi nin uygulanmasıyla ortaya çıkacaktır. 387

Harita 5.5. Kuzey Marmara Alt Bölgesi/Ulaşım Bağlantıları ve Uygulama Projeleri İzmit Körfezi, Kuzey Marmara Alt Bölgesi nin ulaşım ve çevre kirliliği açısından en yoğunluklu alanlarının bulunduğu kesimi oluşturmaktadır. İzmit Körfezi nin üzerinde inşa edilmesi söz konusu olan köprünün gerçekleşmesi halinde İstanbul ile güney Marmara arasındaki bağlantı daha da kolaylaşacaktır. Kara ulaşımının yanı sıra deniz ulaşımının da özellikle Derince, İzmit ve Eskihisar Limanları nın hizmet verimliliği ve etkinliğinin arttırılarak, güçlendirilmesi taşımacılığa rahatlık getirirken, İstanbul un desantralizasyonuna da katkıda bulunabilecektir. Sonuç olarak; Körfez kuzeyinden gelerek Alt Bölge nin ortasından yatay bir aks olarak Anadolu ya uzanan gelişme koridorunun, dikey bir aksla kesişmesi sağlanmalıdır. Böylelikle, hem kuzeyde Karadeniz e hem de güneyde Bilecik e ulaşılması gerçekleşecek ve İstanbul un bölgeyle bütünleşmesi etkin bir biçimde sağlanmış olacaktır (Harita 5.6). 388

Harita 5.6. Kuzey Marmara Alt Bölgesi/Gelişme Eğilimleri Bu arada dikkat edilmesi gereken husus; içme ve kullanma suyu koruma statüsüne sahip olan ve doğal sit kapsamına giren Sapanca Gölü nden başlayarak, İznik Gölü üzerinden Güney Marmara ya inen ekolojik sistem elemanları ile doğal sit ve yaban hayatı koruma sahası kapsamında bulunan Sakarya Deltası nın korunması gerekliliğidir. 5.1.3. GÜNEY BATI MARMARA ALT BÖLGESİ Güney Batı Marmara Alt Bölgesi Çanakkale ve Balıkesir İlleri ni kapsamakta olup; batıda ve güneyde koruma alanları ve doğaya duyarlı gelişme alanları ile kuzeyde tarım ve tarıma dayalı sanayi alanları Bölge nin karakterini şekillendirmektedir (Harita 5.7). Çanakkale ve Balıkesir İlleri nin iç kısımlarında büyük oranda ormancılık ve tarımsal üretim faaliyetleri sürdürülürken, batı kıyılarında zeytincilik ve zeytin işlemeciliği yapılmaktadır. Sanayinin geliştiği aks, üzerinde tarımsal ürünlerin işlendiği tesislerin bulunduğu ve Bandırma, Susurluk, Balıkesir merkezlerinin oluşturduğu bir koridor olup, kara ve demiryolu ile güneyde Manisa ve İzmir e bağlanmaktadır. 389

Harita 5.7. Güney-batı Marmara Alt Bölgesi / Yapısal ve İşlevsel Karakteristikler Esasında bu koridor Bandırma-Karacabey-Bursa ve Susurluk-Mustafakemalpaşa- Bursa akslarıyla Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi ile bütünleşmektedir. Halen oldukça faal olan Bandırma-Susurluk-Balıkesir aksının ilerde de bu önemini koruyacağı ve Bursa ile Manisa ya olan bağlantılarıyla, gelişmeleri üzerinde toplamaya devam edeceği ifade edilebilir. Gelişme göstermesi beklenen diğer bir aks ise Bandırma-Biga-Lapseki ve Çanakkale aksıdır. Alt Bölgenin iç kesimlerinde üretilen tarımsal ürünlerin, bu aks üzerinde yer alması beklenen tesislere girdi olarak taşınması ve işlem gördükten sonra tüketim pazarlarına ulaştırılmak üzere Bandırma ve Kepez gibi limanlara aktarılması, yakın gelecekte hızlanacak faaliyetler zinciri olarak görülmektedir (Harita 5.8). Alt Bölge nin iç kısımlarında yer alan ve önemli bir merkez olan Çan a rahat ulaşımın sağlanabilmesi için yol genişletme çalışmalarının devam etmesi, iç kesimlerdeki üretimin kıyı boyu uzanan akslara indirilmesinin ilerde kolaylaşacağı anlamına gelmektedir. Bu çerçevede Balıkesir-Edremit aksının bir uzantısı olan ve üzerinde yol genişletme çalışmaları sürdürülen, Ayvacık-Edremit aksı da önem kazanacaktır. 390

Böylelikle iç kesimler güneyde Edremit, batıda Kepez ve kuzeyde Biga ya daha rahat ulaşacaklardır. Bandırma Limanı nda iyileştirme çalışmaları ile Kepez Limanı nın yakında hizmet vermek üzere inşasının devam etmesi, yukarıda sözü edilen çevre akslara yeni işlevler yükleyecek gelişmelerdir. Kara ve demiryolları Güney Batı Marmara Alt Bölgesi nin iç kısımlarında üretilen ve işlenen ürünlerin toplanmasında hizmet görürken, güçlendirilecek liman hizmetleri ile etkinleştirilecek denizyolu taşımacılığı da ürünlerin pazarlara iletilmesini sağlayacaktır. Bu çerçevede, Biga-Çan-Çanakkale-Balıkesir karayolu bağlantısı ile Çanakkale-Edremit ve Balıkesir-İzmir karayolu bağlantılarının güçlendirilmesine ve demiryolu taşımacılığının daha verimli kullanılabilmesine ilişkin önlemlerin uygulamaya geçirilmesi önem taşımaktadır. Marmara Denizi nde kilit aktarma noktaları olarak Bandırma ve Erdek Limanları nın, İstanbul un taşıdığı fazla yükün Bölge tarafından paylaşılmasına verebileceği katkı potansiyeli oldukça yüksektir. Doğrudan İstanbul la kurulan ve işletilen deniz hatlarının yanı sıra, Tekirdağ-Bandırma ve Tekirdağ-Erdek arasında hatlar oluşturarak ve Lapseki- Gelibolu Boğaz geçişlerini güçlendirerek, özellikle yük taşımacılığında etkinliğin arttırılması, İstanbul un Marmara ve Ege Bölgeleri ile olan yük ve yolcu akışını kolaylaştıracaktır. Ayrıca Gelibolu-Keşan karayolu bağlantısın güçlendirilmesi de Güney Doğu Marmara ve Ege Bölgesi çıkışlı ürünlerin İpsala, Kapıkule ve Dereköy sınır kapılarından dış pazarlara ulaştırılmasında etkinlik getirecek bir uygulama olacaktır. Dış pazarlara yaş meyve-sebze ve çiçek gibi ürünlerin kısa zamanda iletilmesi gereğine cevap verebilecek bir çözüm olarak, halen atıl kapasite oluşturan Balıkesir ve Edremit Havaalanlarından kargo taşımacılığında faydalanılması mümkündür. Güney Batı Marmara Alt Bölgesi nde sanayi yatırım ve faaliyetlerine çevre açısından duyarlılıkla yaklaşılması gerektiğinden; halen Balıkesir, Biga ve Gönen OSB de yer seçim olanağının sunulması, potansiyel yatırımcılar için iyi birer fırsat anlamına gelmektedir. Marmara Adaları nın ve Saroz Körfezi nin doğal sit ve Gelibolu Yarımadası nın milli park olmasının yanı sıra; Manyas Gölü nün Ramsar Sözleşmesi, milli park, doğal sit, yaban hayatı koruma sahası statüsünde olması ve Kaz Dağları nın yine milli park, tabiatı koruma alanı, gen koruma ve yönetim alanı statüsünde 391

bulunması, Alt Bölge de gerçekleştirilecek faaliyetlerin ekolojik sürdürülebilirliğe yeterli duyarlılığın gösterilerek gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. Harita 5.8. Güney-batı Marmara Alt Bölgesi / Ulaşım Bağlantıları ve Uygulama Projeleri Güney Batı Marmara Alt Bölgesi nin gelişme eğilimlerini; kuzeyde Bandırma ve Erdek Limanları ndan başlayarak Susurluk ve Balıkesir üzerinden güneyde Manisa ve İzmir e inen aks ile kuzeyde yine Bandırma dan Çanakkale ye ve güneyde Balıkesir den Edremit e uzanan akslar oluşturmaktadır. Kuzeyden güneye inen aksın üzerinde kara ve demiryolu güzergahlarının bulunması, bu aksı Alt Bölge de birinci derece gelişme koridoru konumuna getirmektedir. Anılan koridorun özelliği, komşu il Bursa nın İl Merkezi, Karacabey ve Mustafakemalpaşa üzerinden Balıkesir İli ne ve güneyde Manisa ve İzmir e ulaşan işlevsel bağlantılardan kaynaklanmaktadır (Harita 5.9). 392

Harita 5.9. Güney-batı Marmara Alt Bölgesi / Gelişme Eğilimleri Güney-batı Marmara Alt Bölgesi nin kuzey ve güneyinde yatay olarak uzanan iki paralel aksın ise, ikinci derece gelişme eksenleri oluşturduğu da açıkça görülmektedir. Bandırma Limanı kuzeyde dışa açılım sağlarken, Bandırma Çanakkale uzantısı da; Kepez Limanı üzerinden dışa açılım eğilimini beslemek üzere, toplayıcı arter olarak gelişmesini sürdürecektir. Güneyde Bandırma-Edremit aksının ise, halen Midilli Adası na yönelik dışa açılımın uzun vadede artacağı beklendiği için önem kazanacağı düşünülmektedir. Alt Bölge nin, ana gelişme koridorunun batısında ve doğusunda kalan iç kısımlarında beklenen gelişme, batıda Çan a doğuda ise Bandırma ya yönelik akışların gerçekleşmesidir. Her iki merkezin kırsal alanlara hizmet veren kentsel merkezler görevini üstlenmesi söz konusu olmaktadır. Ancak, Çan ın bu konuda yeni işlevler üstlenmesinden ötürü göstereceği gelişmenin, halen bu görevi yürütmekte olan Balıkesir İl Merkezi nden daha hızlı bir seyir takip etmesi doğal bir beklentidir. 393

5.1.4. GÜNEY DOĞU MARMARA ALT BÖLGESİ Bursa, Yalova ve Bilecik İlleri nin oluşturduğu Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi, Güney-batı Marmara Alt Bölgesi ile bulundukları coğrafyada paylaştıkları birçok karakteristik benzerlikleri özellikle Bursa da gerçekleşen sanayileşme sonrası kaybetmiştir. Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi nin yapısal karakterini batı kesimlerde belirleyen öğelerin başında; Bursa sanayisinin İzmir Yolu üzerinden Mustafakemalpaşa, Susurluk ve Bandırma ya uzantısı ile Karacabey üzerinden de Bandırma ya olan uzantısı gelmektedir. Benzer uzantılar kuzeyde Gemlik ve Orhangazi üzerinden Yalova yönünde olduğu gibi, İnegöl ve Bozüyük üzerinden Eskişehir yönünde de görülmektedir. Anılan üç bacaklı bu sanayi ekseninin yakın çevresini de sanayileşmenin etkisi altına aldığı, yerleşim merkezlerini sanayileşmeye zorladığı, tarım topraklarının elden çıkartılmasına neden olduğu, çevreyi kirletmeye devam ettiği ve koruma alanları için tehdit oluşturduğu birer gerçektir (Harita 5.10). Harita 5.10. Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi / Yapısal ve İşlevsel Karakteristikler Bilecik İli nin kuzey kesimleri ile Bursa İli nin güney kesimlerinde yoğun olarak yapılan tarımsal üretim ve ormancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, bu çerçevede önem kazanmaktadır. Alt Bölge de göze çarpan diğer bir özellik de İznik 394

Gölü civarı ve Gemlik Yarımadası ile Mudanya ve Bandırma arasında uzanan kuşakta turizm ve rekreasyon amaçlı faaliyetlerin bulunmasıdır. Ancak, bu faaliyetlerin yeni kentsel oluşumları da beraberinde getirdiği gözlenmektedir. Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi nde önemli gelişme aksları olarak Bandırma- Karacabey-Mustafakemalpaşa-Susurluk-Balıkesir, Bursa-Karacabey, Bursa- Mustafakemalpaşa, Gemlik-Bursa-İnegöl-Bozüyük-Eskişehir ve İnegöl-Yenişehir Aksları nı saymak mümkündür. Bu aksların üzerinde kısmen yer alan Bursa çevre yolu ve Bursa-İzmir otoyol projesi ile Yenişehir-Bozüyük arası duble yol çalışması, Alt Bölge nin kara ulaşım altyapısını güçlendirici faaliyetlerdir (Harita 5.11). Harita 5.11. Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi / Ulaşım Bağlantıları ve Uygulama Projeleri İzmit Körfez i üzerinden köprü geçişi ile Kuzey Marmara dan Yalova ya inilmesi, Bursa ya yönelecek ve oradan da Balıkesir-İzmir ve Eskişehir-Afyon a ayrılacak yük taşımacılığını etkileyecektir. Bu akışın tersi düşünüldüğünde ise Güney Marmara, Ege ve İç Anadolu ürünlerinin Marmara ve İstanbul gibi işleme merkezlerine ve tüketim pazarlarına ulaşımı kolaylaşmış olacaktır. 395

Karayolu güzergahlarının yanı sıra Gemlik ve Mudanya Limanları nın daha etkinlikle kullanılarak, yük ve yolcu taşımacılığının deniz ulaşımına kaydırılması sonucu, Doğu Marmara karayolu aksları üzerindeki akışlarda gözlenen aşırı yığılmaların önüne geçilebilecektir. Yenikapı-Mudanya arasında yakında başlatılacak hızlı feribot seferleri bu konuda belli bir katkı sağlayacak olup, Yenikapı-Yalova seferlerinin sıklaştırılması bu katkıyı daha da arttırabilecektir. Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi nin gelişme eğilimleri incelendiğinde, ileriye yönelik olarak söylenebilecekler; Bursa dan çıkarak İnegöl üzerinden Bozüyük e varan ve Eskişehir e uzanan sanayi ağırlıklı gelişme aksının; Kuzey Marmara daki İstanbul- İzmit-Adapazarı-Düzce sanayi hattıyla, Bozüyük-Bilecik-Adapazarı koridorunun açılarak buluşturulmasıdır (Harita 5.12). Harita 5.12. Güney-doğu Marmara Alt Bölgesi / Gelişme Eğilimleri Yukarıdaki yaklaşımın gerçekleşmesi için, demiryolu güzergahının da özellikle yük taşımacılığında etkin bir biçimde kullanılması gerekmektedir. Bunun getireceği fayda; Bozüyük ve Bilecik kökenli üretimlerin dış pazarlara taşınmasında hem Gemlik Limanı nın kullanılması, hem de Yenişehir Havalimanı na işlerlik kazandırılması olacaktır. 396

Bozüyük, Pazaryeri ve Söğüt OSB ndeki atıl kapasiteler potansiyel girişimciler için yer seçim kararlarında dikkate almaları gereken ciddi alternatifler sunmaktadır. Sanayileşmeden ağırlıklı olarak söz edilen Güney-doğu Alt Bölgesi nde esasen; geçmişteki deneyimlerden ders alarak ilerde ortaya çıkabilecek gelişmeleri önlem ve denetim dışı bırakmamak ve doğru yönlere kanalize etmektir. Alt bölge ile ilgili dikkate alınması gereken diğer bir konu da milli park ve doğal sit statüsünde olan Uludağ ve yine doğal sit olan İznik Gölü ile Ramsar Sözleşmesi nin bir unsuru olan Uluabat Gölü nün, Kocaçay ve Susurluk Havzası gibi, Alt Bölge nin diğer önemli doğal değerleri ile birlikte koruma yaklaşımlarına tabi tutulmalarıdır. 397

5.2. KENT ÖLÇEĞİNDE SENTEZ 5.2.1. DOĞAL YAPI 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu İstanbul a ilişkin her bir doğal kaynak bileşeninin analiz edilmesi sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda ilk olarak Doğal Eşik Sentezi üretilmiş, daha sonra elde edilen bulguların toplam değerler ve bütüncüllük ilkeleri doğrultusunda farklı analiz teknikleri ile sorgulanması yapılarak Mekansal Sürdürülebilirlik Sentezi ile Doğal Yapı Tolerans Derecelendirme Sentezi başlıkları altında ele alınan bulgulara ulaşılmıştır. Son aşamada ise doğal yapıya ilişkin elde edilen tüm bulgulara ait veri katmanlarının planlamaya girdi sağlayacak nitelikte yeniden sorgulanması ve tanımlanması sonucunda Doğal Yapı Sentezi ne ulaşılmıştır. 5.2.1.1. Doğal Eşik Sentezi İstanbul un sahip olduğu doğal kaynak bileşenlerine ilişkin olarak üretilen sentezler, bindirme analizlerinden yararlanılarak Doğal Eşik Sentezi kapsamında birleştirilmiştir. Yani; tarım alanları ve toprak araştırmaları, orman alanları ve ekoloji araştırmaları, yer bilimleri araştırmaları, yeraltı kaynakları araştırmaları ve çevre sorunları araştırmaları sentezleri çakıştırılarak, doğal ve yasal sınırları tanımlayan Doğal Eşik Sentezi üretilmiştir (Harita 5.13). Doğal kaynaklara ilişkin mevzuatın ve ilgili kurum görüşlerinin etkin yönlendiriciler olarak rol oynadığı doğal eşik sentezi kapsamında ele alınan konu başlıkları; olmuştur. Önemli ekolojik alanlar, Mutlak korunması gereken doğal kaynaklar, Öncelikli korunması gereken doğal kaynaklar, Doğal kaynakları sınırlı alanlar, Öncelikli korunması gereken maden alanları, Doğal kaynaklar üzerinde 1. derece risk alanları, Doğal kaynaklar üzerinde 2. derece risk alanları ve İçme suyu havza alanları 398

Söz konusu veriler, Tablo 5.1 de açıklanan sistem içerisinde değerlendirilerek, mekansal değerlendirmeye olanak sağlayan doğal kaynak kriterleri üretilmiştir. Bunlar; Mutlak korunması gerekli doğal kaynaklar, Öncelikli korunması gerekli doğal kaynaklar, Doğal kaynakları sınırlı alanlarıdır. Tablo 5.1. Doğal Eşik Sentezine Veri Olan Doğal Kaynaklar Tarım Orman Yer Bilimleri Yeraltı Kaynakları Mutlak Korunacak Alanlar Kuru Tarım 1+2 Sulu Tarım + Yetersiz Sulama Bahçe Alanları Çayır ve Meralar Kuru Tarım 3 Kuru Tarım 4+5+6 Orman Alanları Muhafaza Ormanları Orman İçi Dinlenme Alanları Baraj Mutlak ve Kısa Mesafe Alanları Dere Koruma Kuşakları Aktif Heyelan Kaya Düşme Riskli Alanlar İşletilen Memba Suyu Alanları Öncelikli Korunacak Alanlar Özel Orman Alanları Kadastrosu Geçmeyen Ancak Orman Vasfı Olan Alanlar Alüvyon ve Yeraltı Suyu Yüksek Aln. Tsunami Riskli Aln. Dolgu Alanları Potansiyel ve İyileştirilmiş Heyelan Bölgeleri, Taşkın Riskli Alanlar, Sıvılaşma Riskli Alanlar Doğal Kaynakları Sınırlı Alanlar Doğal Değerleri Kaybolmuş 2B Alanları Ayrıntılı Jeolojik Çalışma Gerektiren Alanlar Kum-çakıl Kırmataş Silis kumu Kuvarsit Seramik Bentonit Kömür Yapıtaşı Kırmataş Yapıtaşı Kum-çakıl Kömür Kömür Yapıtaşı Kırmataş 399

Harita 5.13. İstanbul İli Doğal Eşik Sentezi 400

İstanbul; orman alanları, tarım toprakları, yerüstü ve yeraltı su kaynakları, hassas ekosistemleri ile önemli yaşam destek sistemlerini bünyesinde barındıran ve bu yaşam destek sistemlerinin birbirleriyle ve kentsel alanlarla etkileşimini güçlendiren ekolojik koridorlara doğal olarak sahip, özel bir coğrafyada yer almaktadır. Söz konusu önemli coğrafya aynı zamanda, deprem başta olmak üzere doğal risklerin göz ardı edilemeyeceği bir yapıya sahiptir. İstanbul un bugüne kadar sergilediği çarpık ve kuralsız kentsel gelişim göz önünde bulundurulduğunda, doğal risklerin alan açısından taşıdığı önem de açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Doğal eşik sentezi temelinde Doğal Eşiklere Göre Yerleşmeye Elverişli Kuşaklar başlıklı çalışma da üretilmiş olup, Harita 5.14 te sunulmaktadır. Doğal Eşiklere Göre Yerleşmeye Elverişli Kuşakla, süregelen kentsel gelişim eğilimi çerçevesinde, İstanbul için yerleşmeye elverişli kuşak tanımlanmasının pek de mümkün olmadığını göstermektedir. Söz konusu harita detaylı incelendiğinde, doğal eşik sınırını sembolize eden kırmızı çizginin kuzeyinde, İstanbul un vazgeçilemez yaşam destek sistemlerinin yer aldığı görülmektedir. İstanbul da yüksek yaşam kalitesi açısından vazgeçilemez önemi olan su ve orman kaynaklarının sürdürülebilirliğinin mutlak olarak sağlanması gerekmektedir. Bu amaçla İl sınırları içerisinde, alternatif gelişme odaklarının tanımlanması arayışları çerçevesinde, yine eşik analizi ve sentez çalışmaları sonucunda ortaya çıkan batı yönünde lineer gelişme olanağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Alternatif gelişme odağı olarak, doğal kaynaklar açısından toplam üretkenlik ve çeşitlilik temelinde yapılan değerlendirmelerde, İstanbul un kuzeyi kadar kırılgan bir yapıya sahip olmadığı görülen Silivri ve yakın çevresi ön plana çıkmaktadır. Ancak anılan bölge, İl in en değerli tarım topraklarının ve zengin yeraltı su kaynaklarının yer aldığı bölge olup, ayrıca ayrıntılı jeolojik etüt gerektiren alanlar kapsamında değerlendirilmektedir. 401

Harita 5.14. Doğal Eşiklere Göre Yerleşmeye Elverişli Kuşaklar 402

Harita 5.14 te A kümesi olarak tanımlanan alan incelendiğinde, kümenin temelde üç sınıftan oluştuğu görülmektedir. Marmara Denizi kıyısında yer alan ve turuncu renk ile gösterilen kısım mevcut yerleşim alanı olup, genellikle rekreasyon ve turizm faaliyetlerine hizmet eden ikinci konutların yoğunlaştığı bölgeyi temsil etmektedir. Sarı renk ile sınıflandırılan alan ise karayolları yakınında yer almakta ve ulaşım paraleli potansiyel kentsel gelişme eğilimlerinin, sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda değerlendirilmesi gereken alanları temsil etmektedir. Sarı bölgenin üzerinde ve eşik sınırının altında yer alan beyaz renkli bölge ise tarımsal kullanımı nedeniyle kentsel kullanıma konu edilmemesi gereken alanları temsil etmektedir. Harita 5.14 te görülen yerleşik alan sınıflandırmasına göre; B, C, D, E, F ve H kümelerinde yer alan tüm yerleşimlerde doğal eşikle aşılmış durumdadır. G kümesi ise tamamen doğal kaynaklar yok edilerek gelişen ve eşik aşan yerleşim bölgesi konumundadır. Söz konusu yerleşik alan; İstanbul için vazgeçilemez önemi olan ve koruma tercihinin öncelikli olarak gündeme geldiği Ömerli Havzası sınırları içerisinde, orman alanları, tarım toprakları ve havza drenaj sistemleri üzerinde gelişmiştir. 403

5.2.1.2. Mekansal Sürdürülebilirlik Sentezi 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu Doğal eşik sentezi; doğal ve yasal sınırları alansal olarak ortaya koyarken, mekansal sürdürülebilirlik sentezi doğal kaynakların bütüncül iletişimini tarifler. Bu senteze ulaşmak için yine doğal yapı analizleri kullanılmış; ancak, doğal eşik sentezinden farklı olarak her bir katmanın bir diğeriyle neden-sonuç ilişkisi ve ekolojik uyumu test edilmiştir. Çalışmada, İstanbul un yaşam destek sistemleri korumacı yaklaşım çerçevesinde tanımlanmış; deprem, heyelan, taşkın, dolgu zemin gibi jeolojik risk faktörleri göz önünde bulundurularak oluşturulmuş doğal risk alanları verisi sakınımcı yaklaşım çerçevesinde tanımlanan bu yaşam destek sistemleri verisi ile bir arada değerlendirilmiş ve doğal sınırlayıcılar doğrultusunda mekansal sürdürülebilirlik sentezi üretilmiştir. Bütüncül bir yaklaşımın etkin olduğu bu süreçte; Doğal/ekolojik yapı hassasiyet analizi yapılmış, Doğal/ekolojik bütünlük gösteren alanlar belirlenmiş, Elde edilen veri katmanı doğal risk alanları veri katmanı ile bir arada irdelenmiş ve Yaşam destek sistemleri ile ekolojik koridorlar tanımlanmıştır. Yaşam destek sistemleri ile ekolojik koridorlar veri katmanının mevcut arazi kullanım veri katmanı ile bir arada ele alınması sonucu, çevresel sürdürülebilirlik açısından sorun olarak ön plana çıkan ve doğal yapı üstünde baskı oluşturan kullanımlar değerlendirilmiş ve makroform çalışmasına girdi oluşturacak İstanbul için Mekansal Sürdürülebilirlik Sentezi elde edilmiştir. Doğal/Ekolojik Yapı Hassasiyet Analizi; doğanın işlevselliği ve bütünlüğü ile doğal yapı üzerinde oluşan baskının geri dönüşü olmayacak etkiler bıraktığı kırılgan ekosistemler ve yapılar göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmiştir. Söz konusu analiz; İstanbul da mutlak korunması gereken, doğal kaynak çeşitliliği içeren ve toplam doğal üretkenlik açısından vazgeçilmez öneme sahip olan alanlardan insan faaliyetlerinin gerçekleştirilmesini tolere edebilecek alanlara kadar uzanan, bir hassasiyet kademelenmesini kapsamaktadır (Harita 5.15). 404

Harita 5.15. Doğal Yapı Hassasiyet Analizi Doğal/Ekolojik Bütünlük Gösteren Alanlar Analizi; sağlıklı bir mekansal sürdürülebilirlik analizi açısından, yaşam destek sistemleri ve ekolojik koridorların tanımlanabilmesi için ekolojik bütünlük arz eden yapıların ve alanların ortaya konması amacıyla üretilmiştir (Harita 5.16). Harita 5.16. Doğal/Ekolojik Bütünlük Gösteren Alanlar 405

Doğal Risk Alanları Analizi; doğal/ekolojik bütünlüğe sahip alanların belirlenmesi ve insan faaliyetlerinin bu özel yapılara zarar vermeyecek bir düzeyde gerçekleştirilmesi, sürdürülebilir mekansal planlama açısından vazgeçilemez olmakla birlikte; doğal riskler ve doğal risk alanları da aynı önem derecesinde ele alınması gereken konulardır. Bu çerçevede; Doğal/Ekolojik Bütünlük Gösteren Alanlar ve Doğal Risk Alanları bir arada değerlendirilmiştir (Harita 5.17). Harita 5.17. Doğal/Ekolojik Bütünlük Gösteren Alanlar ve Doğal Risk Alanları Doğal/Ekolojik Bütünlük Gösteren Alanlar ve Doğal Risk Alanları veri katmanı, alt ölçekli çalışmalarda yönlendirici olabilmesi ve İl genelinde bütüncül olarak ele alınacak doğal sistemlerin tanımlanabilmesinde etkin rol oynayabilmesi açısından havza sınırları ve doğal risk taşıyan alanların sınırlarıyla yeniden değerlendirilmiş ve sonuçta Harita 5.18 de sunulan yaşam destek sistemleri ve ekolojik koridorlar analizi elde edilmiştir. 406

Harita 5.18. Yaşam Destek Sistemleri ve Ekolojik Koridorlar Söz konusu analizle, İstanbul da işlevleri bozulmaması gereken alanlar, özel önlemlerle sürdürülebilir şekilde gelişebilecek alanlar ile sürdürülebilir gelişme alanları tanımlanmıştır. Bu analizle, İl de artık yoğun yerleşim alanlarının geliştirilmesine uygun bir bölgenin ya da kuşağın bulunmadığı görülmektedir. Bu durumun tek istisnası, Silivri ve yakın çevresinin sürdürülebilir gelişme alanı olarak görünmesidir. Ancak anılan bölgenin gerek 1. derece deprem riski taşıması, gerekse tarım topraklarının ve yeraltı sularının yaygın ve zengin olarak yer aldığı bölge olması nedeniyle, çevre ve toprak korumaya dair teknik önlemlerin ve bu doğrultuda akılcı plan kararlarının oluşturulması zorunludur. Harita 5.18 de elde edilen veriler, mevcut arazi kullanım verileri ile bir arada değerlendirildiğinde, İstanbul da sürdürülebilir gelişmeyi engelliyecek iki tehdidin ön plana çıktığı görülmektedir. Bu tehditler maden ve taş ocakları ile kontrolsüz kentsel gelişmedir. Doğal yapı üstünde oluşan insan baskısını tanımlayan bu katmanlardan ikincisi olan kontrolsüz kentsel gelişme katmanı; işlevleri bozulmaması gereken alanlar üzerinde giderek artan ve yayılan bir baskı unsuru olarak ön plana çıktığından, çevresel sürdürülebilirlik açısından sorunlu alanlar başlığı altında ele alınmıştır. 407

Analizler süresince kullanılan tüm katmanların bir arada yorumlanması ve değerlendirilmesi sonucunda ise Harita 5.19 da görülen; yerleşim, koruma, rehabilitasyon, dönüşüm vb. konularda karar üretilmesinde temel olacak İstanbul için Mekansal Sürdürülebilirlik Sentezi elde edilmiştir. Söz konusu sentez sonucunda, doğal alanların korunması ve sürdürülebilirlik stratejilerinin yaşama geçirilebilmesi için İstanbul un mevcut coğrafi ve doğal özellikleri ile gelişme ve kentleşme eğilimleri göz önüne alınarak; i. İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar, ii. Özel Önlemlerle Sürdürülebilir Şekilde Gelişecek Alanlar, iii. Sürdürülebilir Şekilde Gelişebilecek Alanlar, iv. Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Sorunlu Alanlar, v. Mevcut Yerleşim Alanları ve vi. Islah Edilecek Doğal Alanlar sürdürülebilirliğin sağlanabilmesine yönelik mekansal organizasyonun, ana arazi kullanım tanımlamalarına göre irdelenebilmesi amacıyla altı başlıktan oluşan sınıflama yapılmıştır. 408

Harita 5.19. İstanbul İçin Mekansal Sürdürülebilirlik Sentezi 409

Yukarıdaki sınıflandırmada yer alan başlıklara yönelik tanımlamalar ve İstanbul özelinde yapılan değerlendirmeler aşağıda açıklanmaktadır. i. İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar; insan etkisi sonucu bozulduklarında doğal işlevlerini yerine getirmeleri mümkün olmayan veya işlevlerinin yeniden kazandırılabilmesi ancak yüksek maliyetlerle gerçekleşebilen, fakat hiçbir zaman ilk durumlarına yeniden getirilemeyen alanlardır. Bu alanlar İl genelinde yaşam kalitesinin güvencesi konumunda olup, İstanbul un kendine yeterliliği açısından da vazgeçilemez öneme sahiptir. Su kaynakları, ormanlar ve toprak kaynakları ile insan ve diğer canlıların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli temel hizmetleri, birbirlerini destekleyecek ve besleyecek şekilde sağladıkları gerçeğinden hareket ederek ve yörenin kırılgan coğrafyasını göz önünde tutularak, İstanbul koşullarında en önemli yaşam destek sistemlerini su havzaları ve ormanlar oluşturmaktadır. İstanbul un içme ve kullanma suyunun kesintisiz sağlanmasının yanında, yörenin oldukça zengin biyolojik değerlerinin devamı için de yaşam kaynağı olan göller, barajlar ve sulak alanların işlerliği açısından vazgeçilmez olan havzalar yine biyolojik çeşitlilik açısından büyük önem taşıyan ormanlar, işlevleri bozulmaması gereken en önemli doğal sistemleri oluşturmaktadır. İşlevleri bozulmaması gereken alanlar kapsamında ele alınan diğer bölgeler ise, mekansal ve çevresel sürdürülebilirlik açısından birden çok işlevi bünyesinde barındıran ve İstanbul koşularında toplam doğal üretkenliğin yüksek olduğu kesimlerdir. Bu kapsamda; önemli toprak kaynağı olma özelliği gösteren, bitki ve hayvan topluluklarına yaşam ortamı sağlayan, yeraltı ve yer üstü su kaynakları barındıran ve böylelikle yaşamsal gereklerin birden fazlasını bünyesinde toplayan özel alanlar bulunmaktadır. İşlevleri bozulmaması gereken alanlar kapsamında, diğer yaşam destek sistemlerinin işlerliğini sürdürebilmesi için oluşturulması ve korunması gereken ekolojik koridorların bulunduğu da göz ardı edilmemelidir. Ekolojik koridorlar; coğrafi konumlanmaları ve yapısal özellikleri nedeniyle, bazı kesimlerde doğal risk alanlarını da kapsamaktadır. 410

İşlevleri bozulmaması gereken alanlara yönelik planlama anlayışı, doğal alanların ve kaynakların korunması ilkesine ve stratejilerine uygun olmak zorundadır. Esas olan kentsel gelişme baskısına karşı, bu alanlara en az zararı verecek mekansal düzenlemelerin yapılarak, çevrenin ve doğanın korunmasına yönelik önlemlerin alınmasıdır. Başka bir ifadeyle; işlevleri bozulmaması gereken alanlar, korunan kentsel alan mantığı ile ele alınmalıdır. Bu tür alanların uygun olan kesimlerinde; düşük yoğunluklu olmak üzere, eğitsel ve bilimsel çalışmalar ile kuş gözlemciliği ve yürüyüş gibi doğaya duyarlı faaliyetler yapılabilir. Eko-turizm benzeri yerel geçim kaynaklarını çeşitlendirici faaliyetlerin yürütülmesi ise ancak kontrollü bir şekilde mümkündür. ii. Özel Önlemlerle Sürdürülebilir Şekilde Gelişecek Alanlar Bu kapsamda değerlendirilen alanlar; İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar için destekleyici ve iyileştirici işlevleri de üstlenen, önemli yaşam destek sistemlerini ve ekolojik koridorları barındıran alanlardır. Özel Önlemlerle Sürdürülebilir Şekilde Gelişecek Alanlar; toplam doğal üretkenlik açısından; işlevleri sürdürülmesi gereken alanlar toplamından daha düşük bir öneme sahiptir. Bu kapsamdaki alanların en önemli işlevlerinden biri, yukarda sayılanların yanında, İşlevleri Korunması Gereken Alanlar ile Mevcut Yerleşim ve Gelişme Alanları arasında; insan baskısını azaltıcı etkisi nedeniyle tampon görevi üstlenmeleridir. Özel önlemlerle sürdürülebilir şekilde gelişecek alanlar; özellikle yüzey ve yeraltı su kaynakları, su havzaları, ormanlar, biyolojik çeşitliliğe sahip alanlar ile yüksek toprak kaynağı değerine sahip alanlardan oluşmaktadır. Bu alanlara yönelik planlama anlayışında; doğal alanların ve kaynakların korunması ilkesinin yanı sıra, çevresel döngülerin kapanması ve birim enerji tüketiminin ve emisyonların azaltılması ilkelerinin gözetilmesi esastır. Doğanın maliyetlendirilmesi ilkesi kapsamında, çevre ve doğa üzerinde yük ve külfet oluşturan faaliyetlerin ve etkilerinin azaltılması için sürdürülebilir şekilde gelişecek alanlarda kirleten öder ile kullanan ve faydalanan maliyetini üstlenir ilkelerinin yaşama geçirilmesi önemlidir. İstanbul da; Silivri İlçesi nin Seymen, Büyükkılıçlı, Fener, Gazitepe, Kadıköy, Kamiloba, Celaliye Mahalleleri, Çatalca ilçesi nin Elbasan, Çakıl, Ömerli Mahalleleri, Bağcılar İlçesi nin Mahmutbey Mahallesi, Kartal İlçesi nin Osmangazi Mahallesi ile 411

kırsalda yer seçen köy düzeyi yerleşimler özel önlemlerle sürdürülebilir şekilde gelişecek alanlar kapsamında yer almaktadır. Bu alanlar için, alanın karakterine bağlı olarak, işlevleri bozulmaması gereken alanlarda bahsedilen kullanım esasları uygulanmalıdır. iii. Sürdürülebilir Şekilde Gelişebilecek Alanlar Sürdürülebilir Şekilde Gelişebilecek Alanlar; kentsel gelişmenin söz konusu olabileceği, ancak bunun sürdürülebilir planlama ilkeleri çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiği alanlardır. Dolayısıyla, buralarda yer üstü ve yeraltı sularının korunmasına yönelik olmak üzere; kirleticilerin kontrolü ve infiltrasyonun düzenlenmesi gibi önlemler alınmalıdır. Sürdürülebilir şekilde gelişebilecek alanlara yönelik planlama anlayışında, başta çevresel döngülerin kapanması, birim enerji tüketiminin ve emisyonların azaltılması, yaşama ortamlarının ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve gerektiği hallerde doğal alanların ve kaynakların korunması ilkeleri esastır. Yerleşim sisteminin gelişmesi öngörülen bu alanlarda, doğa ve insan etkisiyle oluşan deprem ve taşkın gibi risklere karşı önlemlerin alınması ilkesine yönelik stratejilere de işlerlik kazandırılmalıdır. İstanbul da; Silivri İlçesi nin Merkez, Fevzipaşa, Fatih, Yolçatı, Küçükkılıçlı, Alipaşa, Mimarsinan, Piri Mehmet Paşa, Yenimahalle ve Alibey Mahalleleri ile Çatalca İlçesi nin Ovayenice, Hastane ve İstasyon Mahalleleri sürdürülebilir şekilde gelişecek alanlar olup; buralarda sağlıklı gelişmenin gerçekleştirilmesi için yukarıda belirtilen önlemlerin alınması gerekmektedir. iv. Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Sorunlu Alanlar Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Sorunlu Alanlar; yaşam destek sistemleri ve ekolojik koridorlar ya da doğal risk alanlarını içine alan İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar ile Özel Önlemlerle Sürdürülebilir Şekilde Gelişebilecek Alanlar üzerinde gelişme göstermiş, ya da gelişmeye başlamış kentsel yapılanmayı vurgulamaktadır. Söz konusu gelişmelerin devam etmesi halinde; doğal yapı işlerliğinde gerek yapılaşmanın gerçekleştiği alanlarda gerekse bu alana doğrudan ya da dolaylı olarak bağlı doğal sistemlerde geri dönüşü olmayan tahribatlar oluşabileceğinden, bu tür alanlar mevcut yerleşim alanlarından ayrı bir başlık altında değerlendirilmiştir. 412

Diğer bir ifadeyle Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Sorunlu Alanlar; Özel Önlemlerle Sürdürülebilir Şekilde Gelişecek Alanlar ile İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar eşiğini aşmış yerleşimlerdir. Bu alanlar, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve etkilerin azaltılması için acil önlemlerin alınması gereken alanlardır. Önlemlerin çerçevesini ise çevresel döngülerin kapanması ve doğal alanların ve kaynakların korunması ile yaşama ortamlarının ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi stratejileri oluşturmaktadır. Bu yerleşimlerin etkileri hafifletilmeli ve çevresi tampon bölgelere benzer nitelikte bölgelenerek, yayılması kontrol altına alınmalıdır. Avrupa Yakası nda, Gaziosmanpaşa İlçesinde; Merkez, Adnan Menderes, Mehmet Akif Ersoy, Mareşal Fevzi Çakmak, İmrahor, İslambey, Atatürk, Karlıbayır Mahalleleri ile güneyinde Malkoçoğlu, Cebeci, Sultançiftliği, 50.Yıl, Esentepe, Gazi, Yunusemre, 75.Yıl, Zübeyde Hanım, Kazım Karabekir Mahalleleri Eyüp İlçesi nde; Merkez, Güzeltepe, Alibeyköy, Çırçır, Akşemsettin, Karadolap, Esentepe, Sakarya, Silahtarağa Mahalleleri, Çatalca İlçesi nde; Hadımköy, Kağıthane İlçesi nde; Hamidiye, Seyrantepe, Merkez, Nurtepe, Yahya Kemal, Çağlayan, Gürsel, Talatpaşa Mahalleleri, Şişli İlçesinde; Huzur, Maslak, Ayazağa Mahalleleri, Sarıyer İlçesi nde; Merkez, Darüşafaka, Çamlıtepe, Dağevleri, Maden, Yenimahalle, Rumelikavağı, Zekeriyaköy, Uskumruköy, Rumeli Feneri, Küçükçekmece İlçesi nde; Tahtakale, Yeşilkent, Firuzköy, Üniversite, Gümüşpala, Denizköşkler, Fatih, Cennet, Cumhuriyet, Kanarya, İstasyon, Halkalı Merkez, Yarımburgaz Mahalleleri, Büyükçekmece ve Küçükçekmece İlçeleri arası havzaların içlerinden kuzeye doğru olan kesimler, Çatalca İlçesi nde; Büyükçekmece Gölü kuzeyi ve Sazlıdere Barajı batısı; Avcılar ve Bağcılar İlçeleri çevresel sürdürülebilirlik açısından sorunlu alanlar kapsamında yer almaktadır. 413

Anadolu Yakası nda ise Sultanbeyli İlçesi nin en çarpıcı ve olumsuz örnek konumunda olduğu, bununla birlikte bu yakada yerleşimlerin genellikle doğal yaşamı tehdit eder nitelikte gelişme gösterdiği görülmektedir. Anadolu Yakası nda, Sultanbeyli İlçesi, Beykoz İlçesi nde; İstanbul Boğazı kıyısı ve Elmalı Havzası, Ümraniye ve Kartal İlçeleri nin Ömerli Havzası nın içinde kalan Samandıra, Sarıgazi, Çekmeköy, Yenidoğan yerleşmelerinin tamamı ile Alemdağ ve Taşdelen yerleşmelerinin güney bölümleri, Ömerli Havzası çevresi ve Riva Deresi boyu çevresel sürdürülebilirlik açısından sorunlu alanların bulunduğu kesimleri oluşturmakta olup, Avrupa Yakası nda bulunan diğer söz konusu alanlarla birlikte gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. v. Mevcut Yerleşim Alanları Sürdürülebilirlik açısından sorunlu alanlar dışında kalan mevcut yerleşim alanlarının ayrıca ele alınmasının özünde; mevcut yerleşimlerin de çevresel sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasına duyulan ihtiyaç, kenti tehdit eden doğal risklerin büyüklüğü, kentin teknik altyapı olarak bu risklerle mücadele etme gücünün sınırlı oluşu gibi önemli gerekçeler yatmaktadır. Bu alanlara yönelik olarak, çevresel sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde, döngülerin kapanması, birim enerji tüketiminin ve emisyonların azaltılması, yaşam ortamlarının ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, doğal ve insan eliyle oluşan risklere karşı önlemlerin alınması ilkelerine yönelik stratejilerin uygulanması gerekmektedir. Söz konusu stratejilerin uygulama alanları olarak metropolün kemikleşmiş yüksek yoğunluklu yerleşimlerini oluşturan; Avrupa Yakası nda; Büyükçekmece ve Küçükçekmece arası kesim ile Bağcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Güngören, Esenler, Bayrampaşa, Zeytinburnu, Eyüp, Fatih, Eminönü, Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş ve Sarıyer İlçeleri ni, 414

Anadolu Yakası nda ise; Üsküdar, Kadıköy, Ümraniye, Maltepe, Kartal, Pendik ve Tuzla İlçeleri ni göstermek mümkündür. vi. Islah Edilecek Doğal Alanlar Islah (rehabilite) Edilecek Doğal Alanlar kapsamında, açık maden işletmeciliğinin yapıldığı ve doğal yapının geri dönülemez biçimde tahrip edildiği alanlar söz konusu olmaktadır. Sorunun mekansal boyutları ve tahribatın şiddeti göz önüne alındığında, anılan bölgeler için özel ve bütüncül önlemlerin geliştirilmesinin kaçınılmaz olduğu anlaşılmaktadır. Islahın amacı, bölgenin olabildiğince doğal işlevlerine kavuşturulması ve heyelan gibi risklere karşı güvenliğin sağlanmasıdır. Özellikle Karadeniz kıyısında yer alan ıslah bölgesi, doğal ve insan etkisiyle oluşan risklere karşı önlemlerin alınması ilkesi çerçevesinde, düşük yoğunlukla ve doğaya duyarlı faaliyetlerle donatılmalıdır. Bu kapsamda tanımlanan başlıca alanlar; Gaziosmanpaşa, Eyüp, Sarıyer İlçeleri nin Karadeniz kıyı kesimleri ile kısmen Gaziosmanpaşa İlçesi güneyinde yer alan ve oldukça geniş alanları kaplayan, kısmen terk edilmiş, kısmen halen işletilmekte olan açık maden alanlarıdır. Şile, Ümraniye ve kentin diğer kesimlerinde dağınık bir yayılım gösteren küçük işletmeler de gerekli önlemlerin alınacağı Islah Edilecek Doğal Alanlar kapsamında bulunmaktadır. Islah önlemlerinin alınmasından sonra bu alanlara yönelik kullanım kararları, ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte ve işlevlerinin bozulmaması gereken alanlarda bahsedilen şekilde tanımlanması gerekmektedir. 415

5.2.1.3. Tolerans Derecelendirme Sentezi Tolerans Derecelendirmesi Sentezi, insan faaliyetleri açısından doğal alanların direncini (tolerans sınırlarını) ölçmek için üretilmiştir. Çalışmada, insan faaliyetlerinin doğal kaynaklar üzerinde geri dönüşü olmayan sonuçlara neden olmasının önüne geçebilmek kaygısı ön planda yer almaktadır. Burada önemle vurgulanması gereken konu, insan faaliyetleri kapsamında sadece kentleşmenin değil tarım, ormancılık ve rekreasyon gibi tüm kullanımların değerlendirilmiş olmasıdır. Çalışmada derecelendirme; 1. Geniş Toleranslı Alan 2. Toleranslı Alan 3. Sınırlı Toleranslı Alan 4. Toleranssız Alan başlıkları altında dört grupta gerçekleştirilmiş olup, tolerans sınıflandırmasına temel teşkil eden veriler; Arazi yapısına ilişkin eğim, arazi kullanım kabiliyet sınıfları, şimdiki arazi kullanım verileri, Doğal bitki örtüsüne ilişin veriler kapsamında orman alanları ve fonksiyonları ile önemli bitki alanları, Sit alanlar başta olmak üzere statülü koruma alanları, Akarsular, göller, barajlar gibi yüzey suyu kaynakları ile söz konusu kaynaklara ait koruma alanları, Yeraltı su kaynakları, Sel ve taşkın alanları ile erozyon durumunu gösterir doğal risk verileridir. 416

Çalışma kapsamında üretilen İstanbul İli Doğal Yapı Tolerans Derecelendirmesi ile İstanbul İli nde Toleranssız Alanların Yoğunlaştığı Bölgeler Harita 5.20 ve Harita 5.21 de verilmektedir. Harita 5.20 de koyu kahverengiyle tanımlanan alanlar, doğanın insanın her türlü faaliyetine toleransı olmayan özel coğrafyalardır. Bu alanların doğal haliyle bırakılması gerekmektedir. Bir ton açık kahverengi alanlar, çok sınırlı insan faaliyetine izin verir. Bu faaliyeler düşük yoğunluklu kullanımlar (tarım, rekreasyon vb.) olmak zorundadır. Toleranslı alanlar genelde tek bir faaliyet için geniş tolerans sahası sunar. Açık sarı alanlar ise insanın her türlü faaliyetine uygun coğrafyaları tanımlamaktadır. Tolerans derecelendirmesi kapsamında yapılan sentez sadece doğa temelli olmadığından; tarım, ormancılık, turizm, rekreasyon vb. tüm insan faaliyetlerini kapsadığından; yanlış değerlendirmelere yol açmamak nedeni ile Harita 5.21 de sunulan çalışmaya doğal eşikler olan jeolojik riskli ve sakıncalı alanlar, tarım alanları ve orman alanları verileri ayrıca eklenmiş ve daha gerçekçi yorum yapılmasına imkan verecek Harita 5.22 deki çalışma üretilmiştir. 417

Harita 5.20. İstanbul İli Doğal Yapı Tolerans Derecelendirmesi-1 DOĞAL YAPI TOLERANS DERECELENDİRMESİ-1 418

Harita 5.21. İstanbul İli nde Toleranssız Alanların Yoğunlaştığı Bölgeler 419

Harita 5.22. İstanbul İli Doğal Yapı Tolerans Derecelendirmesi-2 DOĞAL YAPI TOLERANS DERECELENDİRMESİ-2 420

5.2.1.4. Doğal Yapı Sentezi Doğal yapı sentezi; doğal eşik sentezi, sürdürülebilirlik ilkeleri ve stratejileri ile çevresel-mekansal-yönetsel sürdürülebilirlik anlayışının yönlendirdiği mekansal sürdürülebilirlik sentezi, doğanın insan faaliyetleri karşısındaki kırılganlığını yansıtan tolerans derecelendirme sentezi ve her bir doğal kaynak bileşenine ilişkin kaynak analizleri çakıştırılarak üretilmiştir (Şekil 5.1). DOĞAL YAPI ANALİZLERİ VE SENTEZLER MEKANSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SENTEZİ TOLERANS DERECELENDİRMESİ Uydu Görüntüsü Orman Alanları Mevcut Su Yüzeyleri Havza Sınırları ÜST ÖLÇEKLİ YÖNLENDİRİCİLER (ARAZİ KULLANIM YÖNETİMİ) MAKRO KÜMELER ARAZİ KULLANIM KARAR YÖNLENDİRİCİLERİ DOĞAL EŞİK İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar Özel Önlemlerle Sürdürülebilir Şekilde Gelişecek Alanlar Sürdürülebilir Gelişme Alanları Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Sorunlu Alanlar Mevcut Yerleşim Alanları I l h Edil k D ğ lal l DOĞAL YAPI SENTEZİ MEZO KÜMELER MAKROFORM YÖNLENDİRİCİLERİ MİKRO KÜMELER Şekil 5.1. Doğal Yapı Sentezi Aşamaları 421

Doğaya bütüncül yaklaşım ile doğanın toplam üretkenlik ve kırılganlık özellikleri doğrultusunda değerlendirilmesi sonucu üretilen mekansal sürdürülebilirlik sentezi çalışmasında yer alan; İşlevleri Bozulmaması Gereken Alanlar, Özel Önlemlerle Sürdürülebilir Şekilde Gelişecek Alanlar ve Sürdürülebilir Şekilde Gelişebilecek Alanlara ilişkin veri setinin Tolerans Derecelendirmesi Sentezi katmanında yer alan; Toleranssız Alanlar veri katmanı ile çakıştırılması sonucunda İşlevleri Bozulmaması Gereken Kritik Ekosistemler veri katmanı elde edilmiştir. Yine Mekansal Sürdürülebilirlik Sentezi katmanı ile Tolerans Derecelendirmesi Sentezi katmanında yer alan; Islah edilmesi gereken doğal alanlar verisi ile toleranssız alanlar verisinin çakıştırılması sonucu Birinci Derece Doğa Onarım Alanları, Çevresel sürdürülebilirlik açısından sorunlu alanlar verisi ile toleranssız alanlar verisinin çakıştırılması sonucu Doğal İşlevleri Geri Kazandırılması Gereken Alanlar, Çevresel sürdürülebilirlik açısından sorunlu alanlar verisi ile sınırlı toleransı alanlar verisinin çakıştırılması sonucu İstanbul İli nde Kentsel Rehabilitasyon Alanları, Islah edilmesi gereken doğal alanlar verisi ile sınırlı toleranslı alanlar verisinin çakıştırılması sonucu İkinci Derece Doğa Onarım Alanları, veri katmanları elde edilmiştir. Mekansal Sürdürülebilirlik Sentezi ve Tolerans Derecelendirmesi Sentezi veri katmanlarının bir arada incelenmesi ve bindirme analizleri ile sorgulanması doğrultusunda üretilen yeni veri katmaları olan; İşlevleri Bozulmaması Gereken Kritik Ekosistemler Birinci Derece Doğa Onarım Alanları Doğal İşlevleri Geri Kazandırılması Gereken Alanlar Kentsel Rehabilitasyon Alanları İkinci Derece Doğa Onarım Alanları 422

veri katmanları doğal yapı sentezinin önemli bileşenleri olarak yerlerini almışlardır. Ancak söz konusu veri katmanları, ayrıntılı analiz çalışmalarının ışık tutması gereken planlama ve yönetim süreçleri açısından yeterli görülmemiş ve tek başına büyük önem taşıyan doğal yapı ve/veya kaynak bileşenlerine ilişkin veri katmanları doğrultusunda yeni değerlendirmelere olanak verecek bir sorgulama süreci daha başlatılmıştır. Bu aşamada özellikle dikkat edilen konulardan biri literatürde hassas ekosistem tanımı içerisinde yer alan alanların ayrı bir değerlendirme katmanı olarak ele alınmasıdır. Bu nedenle; kumullar, kumlu plajlar, yerleşim dışındaki çayırlar, meralar, taşkın alanları ile sazlık-bataklıklar ve İstanbul un yoğun baskısı altında olan fundalıklar Hassas Ekosistemler olarak ele alınmıştır. Sentez paftası üretilirken gerek dünya gerek ülke gerekse İstanbul açısından kritik önemi giderek artan su kaynaklarına ve su kaynaklarının beslenmesine ilişkin sistemlere ayrıca önem verilmiştir. Bu kapsamda, yerbilimleri araştırmaları çerçevesinde üretilen İstanbul İli Yeraltı Suyu Havzaları ile İstanbul İli Önemli Yeraltı Suyu Depolama ve İletme Alanları verileri önemli sentez bileşenleri olarak ele alınmıştır. Su kaynaklarına ve beslenme alanlarına ilişkin olarak üretilen söz konusu veri katmanlarının, sulu tarım alanları, sürekli sulu tarım alanları, alüvyal alanlar, çok derin, etkin topak derinliğine göre derin topraklar ve az ya da hiç erozyona maruz kalmayan alanların bir arada değerlendirilmesi ile üretilen İstanbul İli Birinci Derece Önemli Toprak Kaynakları verisi ile marjinal toprakları temsil eden İstanbul İli İkinci Derece Önemli Toprak Kaynakları veri katmanlarının bindirme analiziyle değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul İlinde Su Döngüsünün Sürdürülebilirliği Açısından Kritik Toprak Kaynakları veri katmanı üretilmiştir. Söz konusu veri katmanı; Yeraltı suyu havzaları, önemli yeraltı suyu depolama ve iletme alanları ve birinci derece önemli toprak kaynakları özelliklerini bir arada gösteren alanlar Su Döngüsünün Sürdürülebilirliği Açısından Birinci Derece Kritik Toprak Kaynakları Yeraltı suyu havzaları, önemli yeraltı suyu depolama ve iletme alanları ve ikinci derece önemli toprak kaynakları özelliklerini bir arada gösteren alanlar Su 423