Piyomiyozit: Diyabetli Hastalarda Teşhis Ne Kadar Zor Olabilir?

Benzer belgeler
KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 20 Ekim 2016 Perşembe

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 7 Şubat 2018 Çarşamba. Dr.

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Febril Nötropeni Grubu. Febril Nötropeni Simpozyumu , Ankara

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

36. AVRUPA BRİÇ ŞAMPİYONASI WIESBADEN / ALMANYA

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

ÖNSÖZ Doğan HASOL. UZMAN GÖRÜŞÜ Prof. Dr. Metin TAŞ. Yap -Endüstri Merkezi Araşt rma Bölümü - Önsöz

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler)

SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE UYACAKLARI ETİK İLKELER HAKKINDA

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan

Eynu Bat Çin: Sar Uygurca ve Salarca Kuzeydoğu Güney Sibirya Şorca Sayan Türkçesi Bat Moğolistan Duha...

Mesane Karsinomu ile Eş Zamanlı Olarak Saptanan İnsidental Prostat Adenokarsinomu: Yedi Olgu

İzole Venöz Yaralanmalarda Cerrahi Deneyimlerimiz

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Popülasyonumuzda Alt Ekstremite Variköz Venleri ve Venöz Yetmezliği ile Varikosel-Vulvar Variköz Venler Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi

Görsel İşitsel Politikasıyla Avrupa Birliği:

DİRENÇLİ GRAM-NEGATİF BAKTERİLERDE KOMBİNASYON TEDAVİSİ EN ZOR OLGUM. Uz. Dr. Doğaç Uğurcan Kilis Devlet Hastanesi

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X.

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Apendektomi Sonrası Gelişen Karın İçi Apsede Antibiyotik Tedavisi

Romatizma BR.HLİ.066

BU KALEM UN(UFAK)* SEL YAYINCILIK. Enis Batur un yayınevimizdeki kitapları:

Hemşirelik Öğrencilerinin Gözüyle Kliniklerde Hasta Haklarının Kullanımı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ

De ğer li Müş te ri miz, Al fa Ro meo yu seç ti ği niz için te şek kür ede riz.

30 MALİ BORÇLAR *** En çok bir yıl içinde ödenmesi gereken ve ödenmeleri dönen varlıklarla gerçekleştirilecek

Santral Dev Hücreli Granülom

DÜZLEM AYNALAR BÖLÜM 25

İkiz Eşinde Komplet Mol Hidatidiform: Beş Olgu Sunumu

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Ektopik Gebelikte Tedavi Yaklaşımları: Tersiyer Bir Merkezin 4 Yıllık Retrospektif Analizi

VE R M L ÇA LIŞ MA NIN L KE LE R

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Afetler ve İlişkilerimiz

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 3Ağustos 2018 Cuma. Dr.

Hemşirelik Mesleğinin Erkek Üyelerine Toplumun Bakış Açısı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Cerrahpa şa Tıp Fakültesi Çocuk Sağ lı ğı ve Has ta lıkları Anabilim Dalı Adolesan. Adolesan Polikliniğinin Hasta Dağılımı

Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

Değerli Müşterimiz, Bu sayfalarda yer alan ilgili semboller ile belirtilen uyar lar ve aç klamalar, dikkatle okuman z tavsiye ediyoruz:

Tıp Fakültesi Öğretim Elemanlarının Tıp Etiği Eğitimine Bakışları (Gazi Üniversitesi Özelinde)

OLGU SUNUMU. Dr. Nur Yapar. DEÜTF İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D Şubat 2010 Ankara

DETAYLI KADIN CHECK- UP

sınıflar için. Öğrenci El Kitabı

OLGULARLA PERİTONİTLER

Dirençli Bakteri Yayılımının Önlenmesinde Laboratuvarın Rolü

DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI

TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Diz Osteoartritinde Biofeedback Cihazı Yardımlı İzometrik Egzersiz Programının Etkinliği

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

FEBRİL NÖTROPENİK HASTALARDA ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

ZOR HASTA YAKLAŞIM GÜLDEN ÇELİK

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

GAZ BASINCI. 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, + h.d cıva

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

VEKTÖRLER BÖLÜM 1 MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ MODEL SORU - 2 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarının Adli Olgulara Yaklaşımı: Deneyimlerimiz

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

Hemşirelerin İş Yaşamı Kalitesi ve Etkileyen Faktörlere İlişkin Görüşleri

ULUSLARARASI USKUDARSEMPOZYUMU

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI

Yeni Tedavi Rehberlerine Bakış (Olgular Eşliğinde)

Transkript:

OLGU SUNUMU Piyomiyozit: Diyabetli Hastalarda Teşhis Ne Kadar Zor Olabilir? Ayşegül YILDIRIM, a Bülent SÖZMEN, a Mustafa SEÇKİN, b Mehmet SONBAHAR a a 2. İç Hastalıkları Kliniği, b 3. Nöroloji Kliniği, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Ge liş Ta ri hi/re ce i ved: 09.12.2011 Ka bul Ta ri hi/ac cep ted: 21.07.2012 Ya zış ma Ad re si/cor res pon den ce: Ayşegül YILDIRIM İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. İç Hastalıkları Kliniği, İzmir, TÜRKİYE/TURKEY aysegulcidem@yahoo.com ÖZET Yet miş bir ya şın da ki er kek has ta hi perg li se mi, hal siz lik, eks tre mi te ler de ağ rı ya kın ma la rıy - la ya tı rıl dı. Eks tre mi te ler de güç süz lük ne de ni ile nö ro lo ji ile kon sül te edil di. Elek tro mi yog ra fi si inf la ma tu ar mi yo pa ti ile uyum luy du. Kre a ti nin fos fo ki naz (CK) de ğer le ri nor mal olan has ta ya kas bi yop si si ya pıl dı. Bi yop si sı ra sın da sağ ba cak in siz yon ye rin den püy içe ren ma ter yal bo şal ma sı üzeri ne cilt al tı do ku da ap se var lı ğı tes pit edil di. Has ta nın çe ki len omuz-kol man ye tik re zo nans görün tü le me sin de çok sa yı da kas içi ap se gö rül dü. Has ta nın alı nan iki he mo kül tü rün de de Aci ne to bac ter ba u man ni i üre di ve te da vi ye rağ men sep tik şok ge li şen has ta 34. gün ek si tus ol du. Piyo mi yo zit na dir gö rü lür ve de ği şik kli nik bul gu lar la kar şı mı za çı ka bi lir. Cid di sep sis ve ölüm le sonuç la na bi lir. Bu ra da su nu lan di ya be tik ol gu, çok sa yı da kas içi ap se le rin inf la ma tu ar mi yo pa ti yi tak lit et me si ve hız lı prog res yon la bir lik te fa tal sey ret me si ne de ni ile önem arz et mek te dir. Kas içi ap se le ri sap ta mak için man ye tik re zo nans ve ul tra so nog ra fi gö rün tü le me bu tür has ta lar da de ğer li bil gi ler sağ la ya bi lir. Anah tar Ke li me ler: Piyomiyozit; diabetes mellitus; acinetobacter ABS TRACT Se venty-one ye ars old ma le pa ti ent pre sen ted to our cli nic with hypergl yce mi a, fa ti - gu e and ex tre mity pa in. Pa ti ent was con sul ted to ne u ro logy de part ment du e to ex tre mity we ak ness. Elec trom yog rap hic fin dings we re sug ges ti ve of the pre sen ce of inf lam ma tory myo pathy. Des pi te nor mal cre a ti ni ne phosp ho ki na ze (CK) va lu es, musc le bi opsy was per for med. Du ring bi opsy from the right leg, ma te ri al con ta i ning pus was disc har ged from the in ci si on si te and sub cu ta ne o us abs - cess was fo und co-in ci den tally. Up per ex tre mity magnetic resonance imaging re ve a led mul tip le inf lam ma tory abs cess. Aci ne to bac ter ba u ma nni i was iso la ted from two dif fe rent cul tu res. Even tho ugh an ti bi ot he rapy was gi ven, sep tic shock de ve lo ped and the pa ti ent di ed on day 34. Pyom yo si tis is se - en ra rely and may pre sent with di ver se cli ni cal fin dings. It may re sult in se ve re sep sis and de ath. The pa ti ent with di a be tes mel li tus pre sen ted he re is im por tant sin ce the in tra mus cu lar ab ces ses resemb ling to inf lam ma tory myo pathy that may be fa tal owing to its swift prog ress na tu re. In such pa ti ents magnetic resonance imaging and ul tra so nog rap hic ima ging can pro vi de va lu ab le in for ma - ti on to de ter mi ne in tra mus cu lar ab ces ses. Key Words: Pyomyositis; diabetes mellitus; acinetobacter Tur ki ye Kli nik le ri J Endocrin 2012;7(2):60-4 Cop yright 2012 by Tür ki ye Kli nik le ri iyabet, gözler, böbrekler, sinirler, vasküler yapılar gibi organlar üzerinde olumsuz etkileri olan sistemik bir hastalıktır. Enfeksiyon sıklığının artması da, özellikle kan şekeri regülasyonu bozuk olan diyabetik hastalarda sık karşılaşılan önemli bir sorundur. 1 Piyomiyozit, kasın penetran travma veya vasküler bozukluk olmaksızın oluşan akut bakteriyel enfeksiyonudur. 2 Sıklıkla tropikal iklimlerde görülmekle birlikte, nadir ola- 60

Ali PİYOMİYOZİT: Zahit BOLAMAN DİYABETLİ HASTALARDA TEŞHİS NE KADAR ZOR OLABİLİR? MULTIPL MYELOM TANISI VE TEDAVİYE YANIT KRİTERLERİ Ayşegül YILDIRIM ve ark. rak ılıman iklimlerde de görülür. Bu nedenle tropikal miyozit olarak da adlandırılır ve ilk olarak Scriba tarafından 1885 de tanımlanmıştır. 3 Genellikle alt ekstremitenin proksimal kasları (quadriceps femoris ve gluteus maximus) 3 tutulmakla birlikte, üst ekstremite ve gövdede de çok sayıda lezyonlar bildirilmiştir. 1 Piyomiyozite neden olan başlıca etkenler; insan immün yetmezlik virüs (HIV) enfeksiyonu ve diyabettir. En sık mikrobiyolojik ajan staphylococcus aureus dur. 4 Diyabet, çeşitli komplikasyonlarına ilaveten piyomiyozit, inflamatuar miyopati gibi bozukluklara da neden olur. Piyomiyozit çok çeşitli klinik bulgularla karşımıza çıkabilir. Nadir görülmesi ve bazen silik seyreden kliniği nedeni ile tanısı gecikebilir. Ağır sepsis ve ölümle sonuçlanabilecek önemli bir klinik tablodur. 4 Bu nedenle bu çalışmada, klinik ve elektromiyografik (EMG) bulguları ile inflamatuar miyopatiyi taklit eden diyabetik bir piyomiyozit olgusunun literatür eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır. OLGU SUNUMU Yetmiş bir yaşındaki erkek hasta halsizlik, kendini kötü hissetme şikâyetleriyle ve evde ölçülen kan şekerinin yüksek olması nedeni ile hastanemiz acil servisine başvurdu. Öyküsünde; 10 yıldır bilinen diabetes mellitus (DM) olan hastanın, kan şekeri regüle olmadığı için 15 gün önce polikliniğe başvurduğu öğrenildi. Yapılan tetkiklerinde HbA1c değerinin %10,5 gelmesi üzerine günde tek doz uzun etkili insülin tedavisi başlanmış. Son 10 gündür sağ omuzunda ve her iki kolunda ağrı, kollarını kaldırmakta zorlanma gibi yakınmaları başlamış. Hasta, bir hafta önce sağ kolunda kızarıklık, şişlik, ağrı gibi yakınmaları olması üzerine sağ üst ekstremite tromboflebiti tanısı almış. Antibiyotik olarak oral yoldan amoksisilin klavlonik asit 2x1 g ile birlikte antikoagülan tedavi başlandığı öğrenildi. Fizik muayenesinde vitalleri stabil olup, aksiller ateş: 37,3 o C ölçüldü. Patolojik olarak; sağ ve sol kolda ödem, palpasyonla ağrı, hassasiyet, tüm sağ kolda kızarıklık ve ısı artışı gözlendi. Sol ayak baş parmak medialinde ve sol ayak plantar yüz lateralinde nekroze, akıntı olmayan diyabetik yara saptandı. Bilateral üst ekstremitelerde proksimal kas güçsüzlüğü vardı. Üst kol hareketlerinin kısıtlı olduğu, hastanın abduksiyon yapamadığı gözlendi. Alt ekstremitelerde de proksimal kas güçsüzlüğü vardı. Özellikle sağda uyluk fleksiyonu zayıftı. Hastanın her dört ekstremitesinde de distal kas güçleri normaldi. Ayrıca, dört ekstremitede de eldiven çorap tarzı duyu kusuru tespit edildi. Laboratuvar bulgularında glikoz: 769 mg/dl, kan üre azotu (BUN): 118 mg/dl, kreatinin (Cr): 2,59 mg/dl sodyum (Na): 119 mmol/dl, potasyum (K): 4,3 meq/l, alanin aminotransferaz (ALT): 55 U/L, aspartat aminotransferaz (AST): 73 U/L, lökosit:18,2 K/uL, (nötrofil:16,660 K/uL (%91), lenfosit: 838 (%4,6), monosit: 738 (%4,05) eozinofil: 5 (%0,025), bazofil: 39 (%0,212), hemoglobin: 12,1 g/dl, hemotokrit: %32,5 trombosit: 123 000/mm 3 olarak tespit edildi. Kan gazı ve tam idrar analizi normal olan hasta prerenal akut böbrek yetmezliği, hiperglisemik hiperosmolar durum, diyabetik miyopati, diyabetik ayak ön tanıları ile yatırıldı. İnsülin infüzyonu, ampirik antibiyotik tedavisi, (ampisilin sulbaktam 4x1 g intravenöz (i.v) ve metronidazol 500 mg 4x1 i.v) ile sıvı elektrolit tedavisi başlandı. Hastanın servis şartlarında yapılan tetkiklerinde serum albümini: 1,8 g/dl, kreatinfosfokinaz: 280 U/L (normal değerler: 30-200 U/L), laktat dehidrogenaz: 189U/L, eritrosit sedimentasyon hızı: 97 mm/saat, yüksek duyarlı C-reaktif protein (hscrp): 11,68 mg/dl, spot idrar protein/kreatinin oranı: 0,624, otoantikorlardan antinükleer antikor (ANA), anti-double stranded DNA (anti-ds DNA), miyeloperoksidazspesifik ANCA (MPO-ANCA) negatif bulundu, ELISA yöntemi ile bakılan hepatit testleri sonucunda geçirilmiş hepatit B enfeksiyonu ile uyumlu sonuçlar elde edildi. Tiroid fonksiyon testleri normal sınırlardaydı. Görüntüleme tekniklerinden toraks bilgisayarlı tomografide (BT); bilateral plevral efüzyon, her iki akciğer alt lobda parsiyel kollaps alanları izleniyordu. Abdomen BT de ise karaciğer ve dalak çevresi ile alt batında az miktarda olmak üzere peritoneal serbest sıvı dışında patolojik bulgu saptanmadı. Diyabetik ayak konseyine çıkarılan hastanın antibiyoterapisi konsey onayı ile sefoperazon+sulbaktam (2x1g/gün i.v) ile değiştirildi. Hasta dört ekstremitede de güçsüzlük nedeni ile nöroloji ve romatoloji ile konsülte edildi. Değerlendirmeler sonucunda dört ekstremiteye venöz 61

Ayşegül YILDIRIM ve ark. PİYOMİYOZİT: DİYABETLİ HASTALARDA TEŞHİS NE KADAR ZOR OLABİLİR? Doppler, EMG ve üst ekstremiteye de ayrıca MRG çekilmesine karar verildi. Sağda aksiller vende tromboz saptandı. Solda el bileği üzerinde radial ve ulnar ven düzeyinde akım kaydedilemedi. EMG incelemesinde yaygın, duysal ağırlıklı, aksonal ve demiyelinizan sensörimotor polinöropati ile birlikte inflamatuar miyopatinin varlığını düşündüren bulgular saptandı. Kontrol CK:245 U/L olarak geldi. Asit ve plevral efüzyon hipoalbuminemiye bağlanarak hastaya albumin verildi. Yüksek kan şekeri değerleri insülin tedavisi ile regüle edildi. Sıvı desteği ile böbrek fonksiyon testleri normale dönen hastanın takibinde sağ omuzda ağrı şikâyeti ve özellikle üst ekstremitelerde bilateral proksimal kas güçsüzlüğü devam etmekteydi. Hastaya-CK değerleri polimiyozit hastalarında beklenen düzeylerde olmamasına rağmen-kas biyopsisi de planlandı. Sağ kol deltoid ve sağ bacak kuadriseps kaslarından biyopsiler alındı. Biyopsi sırasında sağ bacak biyopsi yerinden püy içeren materyal boşalması üzerine cilt altı dokuda apse varlığı tespit edildi. Hastanın çekilen omuz-kas MRG sonucunda da ekstremitelerde yaygın, çok sayıda kas içi apselerin varlığı görülüyordu (Resim 1, 2). Mevcut bulgu yumuşak doku USG ile de doğrulandı. Hastanın apselerinin RESİM 1: Sağ humerus manyetik rezonans görüntüleme: Kas içi apse formasyonu RESİM 2: Sağ humerus manyetik rezonans görüntüleme: Kas içi apse formasyonları kas dokusu arasında yayılım gösterdiği drenaja uygun olmadığı görüldü. Üst ekstremitede bulunan apselerine kültür amaçlı ponksiyon yapıldı. Hastanın antibiyoterapisine teikoplanin (12 saat arayla 400 mg üç kez yükleme dozunu takiben 1x400 mg/gün i.v) eklendi, ağrı ve hassasiyette gerileme, kas gücü kaybında ılımlı düzelme gözlendi. Takiplerinde (yatışının 20. günü) hastanın üst ekstremitelerinde apselerin kendiliğinden fistülize olup direne olduğu gözlendi (Resim 3). Günlük pansuman yapıldı. Ateş yükseklikleri olan hastadan hemokültürler alındı. Teikoplanine dirençli ateş yükselmeleri olan hastanın mevcut antibiyoterapisine imipenem (4x500 mg/gün i.v) eklendi. Ateşi kontrol altına alınamayan hastanın, iki hemokültüründe de imipenem dirençli Acinetobacter baumannii üredi. Apse ponksiyonundan gönderilen kültüründe ise üreme olmadı. Kültür antibiyograma göre tedavisine piperasilin tazobaktam (4x4,5 g/gün) ve teikoplanin (1x400 mg) olarak devam edildi. Ateş yüksekliğinin devam etmesi üzerine 62

Ali PİYOMİYOZİT: Zahit BOLAMAN DİYABETLİ HASTALARDA TEŞHİS NE KADAR ZOR OLABİLİR? MULTIPL MYELOM TANISI VE TEDAVİYE YANIT KRİTERLERİ Ayşegül YILDIRIM ve ark. RESİM 3: Hastanın yatışının 20. gününde sol kolda apse fistülizasyonu parasetamol 500 mg (2 g/gün) ve metamizol 500 mg (2 g/gün) tedavisi üç saat arayla sürekli olarak verilmeye başlandı. Solunum sıkıntısı olan hastanın kan gazında O 2 saturasyonu %81 olarak saptandı. Sürekli O 2 inhalasyon tedavisine başlandı. Yatışının 34. günü genel durumu daha da kötüleşti, hipotansiyon gelişti. Septik şok tablosuna giren hasta eksitus oldu. TARTIŞMA Piyomiyozit, kasın penetran travma veya vasküler bozukluk olmaksızın oluşan akut bakteriyel enfeksiyonudur 2. Genellikle iskelet kasları tutulur ve tropikal bölgelerde sık görüldüğü için tropikal miyozit olarak da adlandırılır. Sağlam kas dokusu aslında bakteriyel invazyona oldukça dirençlidir ve bakteriyemide dahi bakteriler tarafından nadiren enfekte edilebilir. 1,3 Tropikal vakalarda daha çok malnütrisyon, tiamin eksikliği, malarya, arbovirüs, leptospira enfeksiyonları, filaryazis gibi sebepler piyomiyozit için risk yaratan faktörlerdir. Ilıman bölgelerde ise diyabet, lösemi/lenfoma, kazanılmış insan immün yetmezlik sendromu, aspleni, orak hücreli anemi, aplastik anemi, sistemik lupus eritematozus, polimiyaljia romatika, kanser kemoterapileri, intravenöz madde bağımlılığı, sinir sistemi hastalıkları, alkolizm gibi çok çeşitli predispozan faktör rapor edilmiştir. 1,5-8 Genellikle alt ekstremitenin proksimal kasları (kuadriseps femoris ve gluteus maksimus) 3 tutulmakla birlikte, üst ekstremite ve gövde de çok sayıda lezyon da bildirilmiştir. 1 Bizim hastamızda olduğu gibi, diyabetik ve özellikle kötü regüle kan şekeri bulunan hastalar nötrofil ve kompleman fonksiyon bozuklukları 1,9 nedeni ile enfeksiyona daha yatkındır. İnsülin kullanan hastalarda insülinin yanlış olarak intramusküler uygulanması ve sterilizasyon önlemlerine uyulmadan yapılması, iskelet kasında mikrotravmalar yaratması nedeni ile piyomiyozit için predispozisyon oluşturabilir. Nitekim bizim hastamızda bulunan apselerin lokalizasyonu daha çok insülin enjeksiyonu yapılan kol ve bacak kaslarının proksimal kısımlarına uymaktadır. İntramusküler enjeksiyona sekonder birçok stafilokokal apse ve sepsis olguları tanımlanmıştır. Piyomiyozit de, iskelet kasının daha çok S. aureus un etken olduğu bir enfeksiyonudur. Tropikal ülkelerde hastaneye yatışların %1-2 sinden sorumludur. 9 S. aureus dışında grup A streptokoklar, Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenza, Escherichia coli ve Pseudomonas aeruginosa, Serratia marcescens, Yersinia enterocolitica, Fusobacterium vs. gibi farklı patojenler de izole edilmiştir. 1,7 Bizim hastamızda da iki kez alınan kan kültürlerinde A. baumannii üremiş olup, hastanın mevcut tablosundan sorumlu patojen olarak düşünülmüştür. Hastalarda antibiyotik ve özellikle solunum yolu kateteri gibi yabancı madde kullanımının artması Acinetobacter türlerinin yoğun bakım ünitelerinde enfeksiyon etkeni olarak daha fazla izole edilmesine sebep olmaktadır. Öyle ki, Acinetobacter artık ülkemizde yoğun bakım servislerinde en sık rastlanan gram negatif enfeksiyon etkenleri arasında yer almaktadır ve maalesef izolatlar antibiyotiklere büyük oranda dirençli bulunmaktadır. 10 2007 yılında yayımlanan Meropenem Yearly Susceptibility Test Information Collection (MYSTIC) sürveyans çalışmasının Türkiye sonuçlarına göre, Acinetobacter spp. üzerine en yüksek etkinliğe sahip antibiyotiklerin karbapenemler olduğu gözlenmiştir. Türkiye den 13 merkezin katıldığı, 2007 yılı izolatlarının değerlendirildiği HİTİT-2 sürveyans calışmasında ise A. baumannii nin en düşük direnç oranı gösterdiği antibiyotikler, sırasıyla sefoperazon/sulbaktam ve imipenem olarak bulunmuştur. Ayrıca, değişik merkezlere göre direnç oranlarının oldukça farklılık 63

Ayşegül YILDIRIM ve ark. PİYOMİYOZİT: DİYABETLİ HASTALARDA TEŞHİS NE KADAR ZOR OLABİLİR? gösterdiği gözlenmiştir. 2009 yılında yapılan bir çalışmada karbapenemlere direnç oranları %80 gibi yüksek değerlerde tespit edilmiş 11. 2007 verilerinin aksine bizim hastamızda da imipenem dirençli Acinetobacter üremesi olmuştu. Bu da ülkemizdeki antibiyotik direnci sorununun giderek arttığını göstermektedir. Piyomiyozitin gelişimi genelde üç aşamada olur. Birinci aşama kas krampları, sancı, sızı ile başlar ve artan bir kas ağrısıyla devam eder. Etkilenen alanda bir miktar ısı artışı olabilir. Bu süreç bir iki hafta sürebilir ve ayırıcı tanıda zorluklara yol açabilir. İkinci aşamada apse formasyonları görülür ve lokal ve sistemik semptomlar başlar. Enfekte alan fluktuasyon verebilir ve iğne aspirasyonunda pürülan materyal saptanabilir. Eğer piyomiyozit tedavi edilmezse üçüncü aşamaya ilerler ve toksisite, septik şok bulguları gelişir. Piyomiyozit değişik klinik bulgularla karşımıza çıkabilir. Nadir görülmesi nedeni ile özellikle klinik bulguların silik seyrettiği olgularda tanı gecikebilmektedir. Ciddi sepsis ve ölümle sonuçlanabilecek önemli bir klinik durumdur. 1 Birinci aşama, tanı koymanın ve ayırıcı tanının en zor olduğu süreçtir. Nitekim bizim hastamız da insülin enjeksiyonlarından sonraki dönemde 10 gün devam eden ağrılarla hekime başvurmuş ve üst ekstremite tromboflebiti ve omuz kapsül yırtığı tanıları almıştır. Literatürde bu şekilde enjeksiyona sekonder gelişen piyomiyozit vakaları bildirilmiştir. 12 Tespit edilen tromboflebit muhtemelen piyomiyozite sekonder olarak gelişmiş olmasına karşın, ön tanılar arasında piyomiyozit düşünülmemiştir. Olgu kan şekerinin yüksekliği nedeni ile acil servisimize başvurup interne edildiğinde kas ağrıları ve etkilenen bölgelerde lokal ısı artışı olması nedeni ile mevcut klinik bulguları birinci aşama ile uyumludur. Hastanın mevcut kas ağrıları ve proksimal kaslarda olan kas gücü kaybı akla ilk olarak inflamatuar miyozit (dermatomiyozit, polimiyozit gibi) tanısını getirmiştir. Burada sunulmakta olan olgu kontrolsüz diyabet zemininde gelişen çok sayıda kas içi apselerinin klinik ve laboratuvar olarak inflamatuar miyopatiyi taklit etmesi ve hızlı progresyonla birlikte fatal seyretmesi nedeni ile önem arz etmektedir. Klinik ve özellikle EMG bulgularının da inflamatuar miyopatiyi taklit etmesi durumunda, özellikle kas enzimleri polimiyozit hastalarında beklenen düzeylerde değilse, MRG ve USG, kas içi apselerin tespit edilmesinde ve doğru tanıya ulaşmada klinisyene yol gösteren değerli yöntemlerdir. Olgunun bu denli fatal seyretmesinde ülkemizde giderek artan Acinetobakter direncinin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle akılcı antibiyotik kullanımının bu olgu ışığında ne kadar önemli olduğunu ve ilerleyen dönemlerde karbapenemlere direnç oranlarının daha da artma olasılığı nedeni ile tedavisiz Acinetobacter sepsisleriyle karşı karşıya kalabileceğimizi akılda tutmanın gerektiğini düşünüyoruz. KAYNAKLAR 1. Yo ne da M, Oda K. Type 2 di a be tes comp li ca - ted by mul tip le pyom yo si tis. In tern Med 2003; 42(2):174-7. 2. Wal ling DM, Ka e lin WG Jr. Pyom yo si tis in pati ents with di a be tes mel li tus. Rev In fect Dis 1991;13(5):797-802. 3. Chi e do zi LC. Pyo mi yo si tis. Re vi ew of 205 ca - ses in 112 pa ti ents. Am J Surg 1979;137(2): 255-9. 4. Se ah MYY, Ana ve kar SN, Sa vi ge JA, Bur rell LM. Di a be tic pyom yo si tis: an un com mon of pa in ful leg. Di a be tes Ca re 2004;27(7):1743-4. 5. Belsky DS, Te a tes CD, Hart man ML. Ca se report: di a be tes mel li tus as a pre dis po sing factor in the de ve lop ment of pyom yo si tis. Am J Med Sci 1994;308(4):251-4. 6. De mir M, Ca kir B, Vu ral O, Ka ra kaş HM, Ka - ra M, Ci cin I. Staph ylo coc cal pyom yo si tis in a pa ti ent with non-hodg kin s lympho ma. Ann He ma tol 2000;79(5):279-82. 7. Bic kels J, Ben-Si ra L, Kess ler A, Wi en tro ub S. Pri mary pyom yo si tis. J Bo ne Jo int Surg Am 2002;84-A(12):2277-86. 8. De rin Çi çek E, Yıl dız han F, Say dam B. [Occur ren ce of non tro pi cal pyom yo si tis du ring me di cal tre at ment for poly myal ji a ro ma ti ca: a ca se re port]. Tür ki ye Kli nik le ri J Med Sci 2010; 30(3):1112-5. 9. McMa hon MM, Bis tri an BR. Host de fen ses and sus cep ti bi lity to in fec ti on in pa ti ents with di a be tes mel li tus. In fect Dis Clin North Am 1995;9(1):1-9. 10. Va ha boğ lu H. Aci ne to bac ter en fek si yon la rı. AN KEM Der gi si 2008;22(Ek 2):44-5. 11. Kuş cu F, Öz türk B, Tü tün cü EE, Us lu M, Gürbüz Y, Gü len G, et al. [Eva lu a ti on of ti gecy cli - ne sus cep ti bi lity by e-test in mul tid rugre sis tant Aci ne to bac ter ba u man ni i iso la tes]. Kli mik Der gi si 2009;22(2):48-51. 12. Rot man-pi ki elny P, Levy Y, Eyal A, Sho en - feld Y. Pyom yo si tis or in jec ti o si ti s Staph ylococ cus au re us mul tip le abs ces ses fol lo wing in tra mus cu lar in jec ti ons. IMAJ 2003;5(4): 295-6. 64