KÜRESELLEŞME VE ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİNİN TEMEL KAYGILARI CAN, Niyazi TÜRKİYE/ТУРЦИЯ



Benzer belgeler
ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I)

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

TÜSİAD Gençlik Platformu

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

Eğitim Bilimleri Enstitü Müdürleri Çalıştay Raporu

KALKINMANIN YOLU EĞİTİMDEN GEÇER

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

Açık Sistem Öğeleri

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA EĞİTİMİN KÜRESELLEŞMESİ

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

EĞİTİMDE DEĞİŞİM. Prof. Dr. Aşkın Asan - Prof. Dr. Buket Akkoyunlu

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ VE İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINA İLİŞKİN ALGI DEĞİŞİMİ ARAŞTIRMASI

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

Uygulanması: Kartal Yaşam Kalitesini Yükseltme Merkezi (Kartalite) Projesi Proje Yürütücüsünün Adı ve Soyadı, Fakültesi/Bölümü:

"Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları.

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

21. YÜZYIL BECERİLERİ

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

Her Okulun Bir Projesi Var

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

Medya Okuryazarlığı Programı NİLÜFER PEMBECİOĞLU

Fatma HAZER, Şengül ŞİŞE Sağlık Bilimleri Fakültesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta

SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

Değişim ve Yönetim. Prof. Dr. M. HAMİL NAZİK Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

Standard Eurobarometer EUROBAROMETER 7 AVRUPA BİRLİĞİNDE KAMUOYU BAHAR Bu rapor Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciliği için hazırlanmıştır.

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Örgütsel Yenilik Süreci

İlköğretim Fen ve Teknoloji Öğretim Programı. Fen ve Teknoloji Program ve Planlama Dersi

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

Okulumuzda gelişimsel rehberlik anlayışı benimsenmiştir. Rehberlik

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

12. MĐSYON 13. VĐZYON

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Küreselleşme ve Eğitim. Yazar Engin ÇALIŞKAN

7. HAFTA MODERN SONRASI ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK

Tıp ve Eczacılık Alanında Bilgi ve Belge Yöneticisi nin Temel Görevleri

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN

Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS K / KÇS.604 Kent Kuramları Zorunlu

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

Yerli ve / veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum süreci,

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U+L Saat Kredi AKTS. Etik ve Sosyal Sorumluluk BBA 208 Bahar 3, 0, Ön Koşul Dersleri - İngilizce

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

Tıp Eğitimi Sağlıkta Dönüşüme Feda Ediliyor Talep Ediyoruz: Nitelikli tıp eğitimi!

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

Kayhan Karlı Twitter.com/kayhankarli

Bireyler ve Toplumlar Öykü ve Öğretim

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

TASFİYE İŞLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Tanışalım, Kaynaşalım GİRİŞİMCİLİK. Arzu Akalın GİRİŞİM GİRİŞİMCİLİK GİRİŞİM? GİRİŞİM NEDİR?

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

OSMANCIK KAYMAKMLIĞI NENAHTUN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ AİLEM OKULDA PROJESİ

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET

Transkript:

143 ÖZET KÜRESELLEŞME VE ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİNİN TEMEL KAYGILARI CAN, Niyazi TÜRKİYE/ТУРЦИЯ Küreselleşme, küresel ölçekte işleyen ve sınırları aşarak toplumları ve kurumları yeni zaman ve mekân bileşimlerinde birbirlerine yaklaştıran, gerçekte ve deneyimde dünyayı birbirine daha bağlı duruma getiren süreçler olarak ifade edildiği gibi başka tanımlar da yapılmaktadır. Küreselleşme olgusunun farklı boyutları başka araştırmalarda tartışılmakla beraber, gençliğin ne tür koşullarda hangi kaygıları yaşadıkları bu araştırmanın hareket noktasını, küreselleşmenin getirdiği gelişmeler üniversite gençliğinde hangi kaygılara neden olmaktadır? sorusu da bu araştırmanın problemini oluşturmaktadır. Saptanan problemi çözmek üzere nitel bir araştırma yöntemi benimsenmiş alanyazın taramasından sonra Erciyes Üniversitesinin çeşitli fakültelerinde okuyan 75 öğrenciyle görüşmeler yapılarak araştırmanın verileri elde edilmiştir. Gençler küreselleşme sürecinin bugünkü yaşananlara dayanarak gelecekteki olası gelişmelerinden kaygı duymaktadırlar. Gelecekte ekonomik ve sosyo-kültürel yetersizliklerden kaynaklanan niteliksiz eğitim, toplumsal ve kültürel yabancılaşma, kimliksizlik, yabancı dil bilememe, ileri kariyer becerilerine sahip olamama, ileri ülkelerin gençlerinin sahip oldukları ile kendilerinin aralarının daha da açılması gibi sorunlar yaşabileceklerini düşünerek çeşitli kaygılar yaşamaktadırlar. Gençlerin büyük kaygılar ve gelecekte şoklar yaşamamaları için anlamlı önlemler alınmalıdır. Küreselleşmenin olumlu ve olumsuz etkilerinin tartışılacağı fırsatların artırılarak gençlerin sürecin tüm aşamalarına katılımlarının sağlanması, yetkililerin ekonomik, kültürel ve eğitimsel önlemleri almaları büyük önem taşımaktadır. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, üniversite gençliği, küreselleşme sorunları, gelecek kaygıları. ABSTRACT Globalization and The Basic Anxieties of The Youth in University Globalization, in addition to various descriptions, can be defined as the processes which function globally, going beyond the limits which neighbor societies and institutions in a new place and time, which make them bound to each other in theory and practice. As well as various dimensions of the phenomenon of globalization are discussed in many other researches, the

144 starting point of this study is under what conditions the youth in university experience which type of anxiety and the question of which anxieties do the developments in the process of globalization cause on the youth in university? constitutes the problem of the research. So as to analyze the determined problem, a qualitative research technique is adopted, and after the literature survey, research data are obtained by interviewing 75 students studying in different faculties of Erciyes University. The young are anxious about the possible events in the future to be brought about by current globalization process. Specifically, they think that they will face unqualified education, social and cultural alienation, having no identity, foreign language illiteracy, having no advanced career skills, the growth of the gap between the youth in the developed countries and themselves which will, in the future, stem from economical and socio-cultural insufficiency, and thus they get anxious. In order for the youth not to have anxieties and not to experience shocks in the future, significant precautions should be taken. It is important that the young participate in all the stages and that the authorities take precautions economically, culturally and educationally, by increasing the opportunities which enables positive and negative effects of globalization process to be discussed,. Key Words: Globalization, the youth in university, globalization problems, anxieties about future. GİRİŞ Son zamanlarda yaşanan toplumsal değişimlerin en temel belirleyicilerinden biri olarak küreselleşme kavramı gündeme gelmektedir. Küreselleşmeden farklı anlamlar çıkarılmakla beraber özünde dünyanın dengelerini değişime zorlayan ekonomik, politik, teknolojik ve kültürel gelişmelerin dünyanın tüm bölgelerinde hissedildiği, teknolojik ve manevi kültür ögelerinin paylaşımının güçlendirildiği bir süreç anlaşılmaktadır. Bu algılamalar bireylerin ve toplumların tarihsel ve toplumsal birikim ve dinamiklerine göre şekillenmekte, kimi zaman iyimserlik kimi zaman kötümserlik duygularının yaşanmasına neden olmaktadır. Toplumsal değişim ve dönüşüm durumu veya bu sürecin içinde yaşadığımız dünyaya, ülkeye ve örgütlere etkisinden ve buralardaki yenileşmelerden söz edilmesi küreselleşme olarak anlaşılmaktadır (Tural, 2002). McLuhan ın evrensel köy benzetmesiyle işaret ettiği, birbirinden giderek daha fazla haberdar olan bir dünya düzenine denk düşen küreselleşme, Larrain (1995) e göre küresel ölçekte işleyen ve sınırları aşarak toplumları ve kurumları yeni zaman-mekân bileşimlerinde entegre edip bağlayarak, gerçekte ve deneyimde dünyayı birbirine daha bağlı duruma getiren süreçler şeklinde de ifade edilmektedir (Güzel, 2003).

Küreselleşme ve İnsan kaynakları 145 Toplumlar ve toplum içindeki örgütler değişim gerçeğini kabullenerek etkililiklerini sürdürebileceklerdir. Sürekli yeni değişikliklerin görüleceği bir gelecekle yüz yüze bulunulmaktadır (Ehrlich, 1997; Morgan, 1989). Değişim yenilikçiliği, yenilikçilik de insanların potansiyel yaratıcılıklarının serbest bırakılmasını gerektirmektedir. Serbest davranabilen bireyler ve toplumlar değişmenin temel alt yapılarından birine sahip olmuş demektir. Küreselleşmenin temel dinamiği değişimdir. Değişim günlük menünün değişmeyen parçasını oluşturur (Morgan 1989). Değişim süreci doğal olarak örgütsel yapıyı, örgütsel davranışları, çalışanlarla ilgili yönetim işlerini ve kültürel dinamikleri etkilemiştir. Endüstriyel ilişkiler, personel ve personel ilişkilerinden sonra artık kurum ve kuruluşlardaki çalışanlarla ilgili iş ve işlemlerin düzenlenmesi insan kaynaklarının yönetimi kavramıyla ifade edilmektedir (Ehrlich 1997). Yazar, bu noktaya gelinceye kadar bir seri etkinin, çalışanların etkili yönetiminin sağlanmasını hazırladığını belirtmektedir: Bunların başında davranışçı yaklaşımların etkileri gelmektedir (Mc Gregor un TeoriXve Teori Y si; Maslow un ihtiyaçlar hiyerarşisi). Bunlar, genel anlamda insanlar ve iş ortamındaki çalışanlar hakkındaki varsayımları şüpheye düşürerek yeni arayışlara iten çalışmalardır. Yeni bir bakışla insan potansiyelinin nasıl işlevselleşeceği ve insanların daha becerili bir şekilde nasıl yönetileceği hakkında mevcut yönetim anlayışını değiştiren varsayımlarla uğraşılmaktadır (Ehrlich 1997). Geleceğin toplumu, eğitim sistemlerinin yetiştireceği insan tipine göre şekil alacaktır. Ülkeler, küreselleşme sürecine göre örgütlerini ve eğitim sistemlerini uyarlama ve küreselleşen dünyanın evrensel değerlerine uygun bir eğitimi gerçekleştirme çabası içindedirler (Çelik, 1995). Örgütlerde insan kaynağı ile uğraşanlar, küreselleşme sürecine giren örgütlerin merkezinde bulunurlar (Burke, 1997). İnsan kaynağı uygulayıcısı için Rhinesmith in (1996) kitabı altı anahtar yeteneğin küresel aklın gelişimi yönüne odaklanmıştır. Bunlar; rekabetçi yönetim, karmaşıklık, örgütsel hiyerarşi, çoklu kültürel takım, öğrenme ve değişimdir. Değişim örgütsel süreçleri de etkilemektedir. Teknoloji bilgiyi ulaşabilir kılarken insanlar birbirlerine örgütsel ve iş ilişkilerinin etkileyebileceği yollarla elektronik olarak bağlanabilmektedir. Bu da daha fazla bilgi merkezli iş gücüne, işgörenler de gönüllü çalışanlara dönüşmektedir. Bu gelişmeler daha fazla para veya eşit haklar için işgörenin istedikleri yerde çalışmayı seçebilmesini, böylece zorunluluktan değil kendi tercihleriyle örgütlerde iş bulabilmeleri olanağını ortaya çıkarmaktadır (Ulrich, 1997). Genel anlamda örgütleri etkileyen değişim ve küreselleşme doğal olarak eğitim sistemlerini ve eğitim örgütlerini de etkilemektedir. Nitekim güçlü ideolojik ve ekonomik hareketler, ulusları, devlet ve üniversiteler arasındaki ilişkileri yeniden değerlendirmeye zorlamaktadır (Tural, 20002).

146 Üniversiteler küreselleşmenin en çok etkilediği kurumlardandır. Küreselleşmenin getirebileceği ideolojik, kuşatıcı, taraflılık, otokratik yansımalarından kurtulabilmek için üniversitelerin sağlıklı, demokratik, özgürlükçü ve esnek niteliklerde yapılandırılmaları gerekir. Scott a göre (2002) üniversiteler küreselleşme ile baş edebilmek için özellikle esnek olmak zorundadır. Eğer esnek olmazlar ise gereksiz kurumlar hâline geleceklerdir. Ancak bu esnekliğin oranının çok fazla olması durumunda ise bilinen üniversite yapısından uzaklaşacaklardır. Üniversite kavramı yüklenmiş olduğu, eleştirel bilgi, tarafsız bilim ve toplum adına sorumluluk gibi özelliklerden vazgeçerse savunulmaya değmeyecek bir konuma gelecektir. Bu durum ise üniversitelerin yok olma ve terk edilmesine neden olacaktır (Yılmaz ve Horzum, 2005). Güçlü ideolojiler, reklam ve propagandanın etkisiyle devletlerarası ilişkileri etkilediği gibi, ilgili ülkelerin eğitim sistemlerini ve üniversiteleri de etkilemektedir. Kimi zaman üniversite yönetimleri güçlü ideolojinin beklentileri ile akademik disiplinin gerekleri arasında sıkışıp kalabilmektedir. Örneğin bu etkilenmeyle öğrenim harçlarını artıran üniversitede okuyan öğrenciler, destek ve burs olanaklarını da elde edemezlerse okullarını bırakmakla yüz yüze kalabilmektedirler. Üniversitenin masraflarını karşılayamadığı için okuyamayan yetenekli gençler, üniversitelerin sanal kurslarına katılamadığı için istenen belgeye sahip olamayan bireyler, coğrafi, sosyal ve ailevi özelliklerinden dolayı araştırıcılık ve girişkenlik özelliklerini kazanamayan ve geriden yarışa katılan gençlerin yaşadıkları, küreselleşmeyle gelen değişmelerin getirdiği görüntülerdendir. Küreselleşmenin üniversiteler açısından, demokratikleşme, bölgeselleşme, eşitsizliklerin kutuplaşması, marjinalleşme, toplulukların bölünmesi gibi farklı eğilimleri güçlendirdiği görülmektedir (UNESCO, 1995). Küreselleşmenin Etkileri Küreselleşmeden en çok etkilenen alanlardan biri, modernizmle birlikte devletin ideolojik bir aracı gibi hareket eden eğitim kurumlarıdır. Eğitim kurumları-ulus devlet ilişkisi modernizm ile bağlantılı olarak düşünülmektedir (Yılmaz ve Horzum. 2005). Ulusların ilişkilerinde, ekonomisi ve eğitimi güçlü olanlardan daha az güçlü olan ulus ekonomilerinin ve eğitim sistemlerinin etkilendiği durumlar yaşanmaktadır. Genelde eğitimin, devlet ideolojilerinin aktarılması aracı olarak görülmesi de buna eklenince, toplumlar eğitim ve kültürleme süreçleriyle büyük kapitali ve güçlü ekonomileri olan devletlerin eğitim ve kültür sistemlerinin gereklerini yaşam biçimlerine dönüştürmektedirler. Tüm tartışmalar küreselleşmenin olumlu ve olumsuz etkilerinin olabileceğini göstermektedir. Bilhan (1996) ve Tezcan (1996) a dayanarak küreselleşmeye ilişkin olumlu ve olumsuz etkiler aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır (Balay, 2004):

147 Olumlu Etkiler Küreselleşme ile zaman ve mekân sınırları yüzyıllar boyunca adım adım genişleyerek günümüze kadar gelmiş, dünyada olup biten her şey bütün insanlığa mal edilmeye başlanmıştır. İnsanlığın ortak değerleri oluşmaya başlamış, insan ve onun eserleri, yani kültür ve uygarlık yeni baştan anlamlandırılmıştır. İnsan hakları, özgürlük, adalet ve eşitlik gibi kavramlar yaygınlaştıkça, insanlar yeni bir kişilik kazanmaya, kendine inanmaya ve güven duymaya başlamıştır. Kendini tanıyan ve giderek kendine güvenen insan, kendi değerini keşfetmiş, hiçbir kimseye ve kuruma kul köle olmaması gerektiğini anlamıştır. Her ülkenin sadece seçkin bir kesimini eğitmenin çıkar yol olmadığı, kalkınma için halkın tabanına kadar ulaşan bir eğitim sistemiyle kitlesel olarak yetişmiş nitelikli nüfusa ihtiyaç olduğu gerçeği kavranılmıştır. Sağlık alanında birçok hastalık, ülkelerin iş birliği ile yenilmiş, bebek ve çocuk ölümleri azalmış, insanların yaşam süreleri uzamış, sağlıklı yaşam olanakları genişlemiştir. Ülkeler arasında çeşitlenmiş iş gücünün serbest dolaşımı sağlanmış, üretim ve tüketimde rekabet artmış, dünyanın neresinde olursa olsun insanlar birbirlerinin üretiminden faydalanmaya ve birbirlerinin ürünlerini tüketmeye başlamıştır. İnsanlar arasında yeni ve ortak yaşam biçimleri belirmeye başlamış, ortak eğitim politikaları yoluyla ülke vatandaşları arasında ortak kavrayış ve anlayışlar geliştirilmiştir. Olumsuz Etkiler Küreselleşen dünyada güçlü devletlerle bütünleşmek zorunda kalan gecikmiş ulusal devletler ekonomik, siyasal ve kültürel açıdan büyük devletlerin açık etkisine maruz kalmıştır. Bunun sonucunda bir tür bağımlılık durumu oluşmuş, ulusal sınırlar yok sayılmış, millî egemenlik ve bağımsızlık gibi kavramların içi boşaltılmış, emperyalist amaçlar küreselleşme adı altında meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Küreselleşme toplumları birbirinden farklı ve hatta zıt olan iki yöne doğru çekmeye başlamıştır. Birinci yönde toplumlar daha da yakınlaşıp bütünleşirken, öteki yönde ulusalcılık, etnik ulusalcılık ile parçalanma sürecine sokulmuştur. Birbirine zıt bu iki durum, üye ülkeler için bir yandan küreselleşme sürecinin dışında kalmamak, öte yandan ulusal bütünlüğü korumak gibi bir ikilem yaratmıştır. Dünyadaki ülkelerin üretim gücü ve tüketim olanakları aynı değildir. Bu yönden sanayileşmesini tamamlamış ülkeler daha üstün durumdadır. Küreselleşme zenginleşmenin ve refahın dağılımı kadar, fakirlik ve sefaletin dağılımını da hızlandırmıştır.

148 Dünyada eğitim sürecine katılan insanların sayısı giderek artmaktadır. Her kademedeki eğitim kurumları teknolojik imkânları kullanarak insanların bilgi ve beceri düzeylerini yükseltmektedir. Buna karşılık eğitimden yararlanmayanların sayısında bir azalma değil, artma olduğu ileri sürülmüştür. Hızlı değişim sürecinin olumlu ve olumsuz etkileri olduğuna göre küreselleşme ile ilgili tartışmaların temelinde, küreselleşmenin istenen bir gelişme mi yoksa istenmeyen bir gelişme mi olduğu yatmaktadır. Bir yandan küreselleşme mevcut düzene ve değerlere karşı bir tehdit olarak görülürken diğer yandan küreselleşmenin gerekli olduğuna, bunun bir dönüşüm süreci olduğuna işaret edilmektedir. Bu noktada önemli olan küreselleşmenin olası sonuçlarının değerlendirilmesi ve buna karşılık olarak bu değişimlerle baş edebilecek bireylerin yetiştirilmesidir. Bunun için de öncelikle küreselleşmeyi ortaya çıkaran gelişmeler analiz edilebilir (Yılmaz ve Horzum, 2005) ya da bu çalışmada olduğu gibi küreselleşmenin farklı boyutları çözümlenerek olumlu yansımalarının artmasına, olumsuz gelişmelerinin önlenmesine katkılar sağlanabilir. Problem ve Yöntem Küreselleşmenin doğal etkisinde ve farkında olan gençler, yaşanan ve olası yaşanacak gelişmeleri düşünmekle ve teknoloji paylaşımını benimsemekle beraber kültür ve kimlik yozlaşması anlamında ciddi kaygılar da yaşamaktadırlar. Globalleşen, küçülen dünyanın kazanımlarının artırılması, özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin insanlarının olumsuz etkilenmelerinin önlenmesi, toplumun geleceği olan gençlerin kaygılarının bilinmesi, devlet ve eğitim otoritelerinin anlamlı, etkili ve hızlı önlemler almalarını kolaylaştırabilecektir. Gençliğin ne tür koşullarda hangi kaygıları yaşadıkları bu araştırmanın hareket noktasını, küreselleşmenin getirdiği gelişmeler üniversite gençliğinde hangi kaygılara neden olmaktadır? sorusu bu araştırmanın problemini oluşturmaktadır. Bu problemin alt problemlerini aynı zamanda görüşme sorularını oluşturan maddeler aşağıya çıkarılmıştır. 1. Size göre küreselleşme ve teknolojinin yansımaları neler olabilecektir? 2. Küreselleşmeyle gelen ve gelebilecek değişmeler sizleri ne tür duygu ve düşüncelere götürmektedir? 3. Küreselleşme, eğitim ve öğretim süreçlerini nasıl etkileyebilecektir? 4. Küreselleşmenin etkilerini bir bütün olarak düşündüğünüzde gelecekle ilgili ne tür kaygılar yaşıyorsunuz? Saptanan problemi çözmek üzere nitel bir araştırma yöntemi benimsenmiş ve Erciyes Üniversitesinin çeşitli fakültelerinde okuyan 30 öğrenciyle alt problemler çerçevesinde yüz yüze görüşmeler yapılmış, yüz yüze görüşme yerine görüşlerini yazılı bildirmek isteyen 45 öğrencinin de görüşme sorularına verdikleri cevaplar yazılı olarak alınmış böylece 75 öğrenciden oluşan örneklem gruba dayanarak, üniversite gençliğinin gelecekle ilgili düşüncelerinin ve

kaygılarının saptanmasına çalışılmıştır. 149 Literatür verilerinden de yararlanarak, üniversite gençliğinin küreselleşmeyle ilgili düşünce ve kaygılarıyla ilgili bulgulara yer verildikten sonra, ulaşılan bulgulara dayanarak eğitim otoritelerinin eğitim politikalarına katkılar getirecek öneriler geliştirilmiştir. Bulgular, Tartışma ve Öneriler Bu başlık altında üniversite öğrencilerine yöneltilen sorulara verilen cevaplara dayanarak araştırmanın bulguları ortaya konulmuştur. Ulaşılan bulgular yer yer tartışılmış ve sonuçta öneriler geliştirilmiştir. Küreselleşme ve Teknolojinin Yansımaları Teknoloji üretimi ve kullanımı yanında küreselleşmeye paralel bu üretim ve kullanımın çeşitliliği ve yaygınlaşması tüm toplumları etkisi altına almaktadır. Teknolojinin ve ürünlerinin hayatı kolaylaştırması yanında ilişkileri güçleştiren etkileri de bulunmaktadır. Teknolojinin yaygın kullanımı toplumsal ilişkileri zayıflatmakta, farklı amaçlarla bir araya gelen insanlar kimi zaman teknolojik bir ürünü kontrol etmekten çok onun kontrolü alanına girmektedir. Sosyal birlikteliklerde de insanlar arası etkileşim yerini teknoloji ile iletişime dönüşmekte, amacı konuşmak olan informal gruplarda bile üyeler ayrı ayrı TV ye veya internete yönelmekte bu da kimi zaman insanların bir araya geliş amaçlarına ket vurmaktadır. Örneğin bir araya gelen komşular, arkadaşlar birbirlerinin gözlerine, jest ve mimiklerine bakarak konuşmak yerine TV ekranına bakarak zamanlarını geçirmektedirler. İnternete giren çocuk/genç saatlerce aileden kopuk vaziyette kalmakta, aile içi iletişim zorlaşınca bir arada bulunan ancak birbirlerinden kopuk, birbirleriyle sözel, duygusal iletişimi zorlaşan aileler çoğalmaktadır. Enformasyon toplumu olarak adlandırılan döneme özgü olan şey, üretimin temel kaynağını bilginin kendisinin ve etkinliğinin oluşturmasının yanı sıra toplumsal ve kültürel süreçlerin de vazgeçilmez bir biçimde yeni teknolojiler ve enformasyona bağımlı oluşudur (Timisi, 1993). Teknolojinin kontrolsüz bir şekilde artması ve yaygınlaşmasıyla, küresel ısınmanın gelecekteki daha büyük etkilerini, suyu, ormanı, yeşili azalan bir dünyayı düşünen gençlerin biz nasıl bir dünyada yaşamak zorunda kalacağız? endişesini görüşmede güçlü olarak ifade etmektedirler. Bizim, iş bulma, yuva kurma, mutlu olma hayallerimiz suya mı düştü, bizden öncekilerin yapıp ettiklerinin sonuçlarını biz mi yaşayacağız, açlık ve sefaleti yaşayan Afrika daki insanların sonu ne olacak? gibi soruları kendilerine soran gençler ciddi düzeyde karamsarlık duyguları yaşamaktadırlar. Bu tür karamsar ve gelecekle ilgili kaygı yüklü duygular onların motivasyonlarını, başarılarını, aileleri ve çevreleriyle olan ilişkilerini olumsuz olarak etkilemekte; çalışan ise isteksizlik ve verimsizliklerine öğrenci ise programa ve derslere karşı ilgisizlik ve başarısızlıklarına neden olmaktadır.

150 Görüşülen gençlerin üçte biri şu saptamaları yapmaktadırlar: Büyük sermayenin, kendi eğitim sistemi ve ürettikleriyle tüm ülkeleri kuşatması sonucunda, kendi sosyal ve ekonomik koşullarına göre eğitim alan ve üretim yapan kişileri benim gelecekte aldığım eğitim bir işe yaramayacak, ben firmalarca tercih edilmeyeceğim veya üretim yapıyorsa benim ürettiklerimden daha kalitesini ve ucuzunu üretenler karşısında ben ne yapacağım? kaygı ve endişelerine götürmektedir. Bu kaygıları, görüşme yapılan gençler de paylaşmaktadırlar. Küreselleşmenin bu tür etkilerinin olumlu neticeler verecek yönlerinin de olabilmesi muhtemeldir. Geleceğin rekabet koşulları ve daha iyi örnek ve uygulamaların gözlenmesini sağlayacak bu da diğer ülkelerin eğitim sistemlerinin yenilenmesini, üretilen mal ve hizmetlerin kalitesinin artırılmasını ortaya çıkarabilecektir. Bu koşullar ve modeller, vizyonu bulunan ve kendilerini geliştirmekte olan bireyleri, firmaları ve toplumları daha iyiye yönelmeleri anlamında tetikleyecek ve olumlu sonuçlara götürebilecektir. 6 milyarlık dünyanın bütününü düşündüğümüz zaman yaşanan süreç, bu yarışa katılamayacak ve kendilerini hemen yenileyemeyecek kitlelerin kompleksler, şoklar ve toplumsal kırılmalar yaşamalarını da engelleyemeyecektir. Bu tür düşünceleri görüşme yapılan gençlerin yarıdan azı paylaşmakla beraber bu sayının ve kaygıların her geçen gün artabileceği de tahmin edilmektedir. Günümüzdeki koşullar iletişim araçlarının gelişmesiyle değişmiş, kimlik biçimlenme süreci artan bir biçimde kitle iletişim mesajlarına bağımlı hâle gelmiştir (Güzel, 2003). Görüşme yapılan üniversite gençliğinin de paylaştığı temel görüş burada yoğunlaşmakta, iletişim araçlarının kendilerini kuşattığını, her türlü etkilenmelere açık olduklarını şimdi tam olmasa da gelecekte kimlik şoku yaşamaktan korktuklarını belirtmektedirler. Karar verme konumunda olan otoritelerin makro politikalar geliştirerek gerekli önlemleri almamaları hâlinde, tüm gelişmelerin farkında olan dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan çocuklar ve gençlerin gelecek için kaygı, endişe ve korkular yaşamalarının önüne geçilemeyecek bu gibi duygular sonuçta onların mutsuz kitleler olmalarını ortaya çıkaracaktır. Dünyanın başka yerlerinde milyonlarca mutsuz bireylerin ve toplumların olması herhalde şimdilik mutlu gözüken bireyleri ve toplumları da etkileyecektir. Küreselleşme ve Gençlik Küreselleşme büyük ölçekli kurum ve kuruluşların daha küçük kurum ve kuruluşlara egemen olmasını ortaya çıkarabilmektedir.doğal olarak büyük firmaların pazarlama gücünün yüksekliği her yerde reklamını ve bulunurluğunu artırmaktadır. Kendi sınırlı bütçesini yönetmekte zorlanan aileler ve çocukları, reklamların ve gençliğin gelişim özelliklerinin gerektirdiği tutkuyla marka düşkünlüğü yaşamaktadırlar. Bu düşkünlük, sonuçta aile bütçelerinin sarsılmasına, aile ilişkilerinin sorunlu hâle gelmesine hatta çatışmalara, huzursuzluklara ve ilişkilerin kopmasına neden olabilmektedir. Görüşme

151 yapılan gençler kendi ailelerinde orta düzeylerde ilişki sorunları yaşandığını ancak bu sorunun daha küçük kardeşleri için ileri boyutlarda olmasından korktuklarını belirtmektedirler. Aile ilişkilerinin sorunlu hâle gelmesi eğitim düzeyi düşük ailelerde daha yaygın düzeyde görülmektedir. Küreselleşmenin hız kazanması ve kapitalizmin yeniden yapılanması sürecinde iletişim ve bilgisayar teknolojileri ekonomik, siyasal ve kültürel alanların dönüşmesinde önemli işlevler üstlenmiştir. Geleneksel kitle iletişim araçlarının önüne geçen internet, gündelik hayatı ve kültürel alanı hızlı bir şekilde dönüştürmektedir (Güzel, 2003). Bu dönüştürme süreci sosyal ve aile yapılarını daha büyük ölçüde etki alanı içerisine almaktadır. Toplumsal ve aile yapılarında meydana gelen gelişmelerden, nüfusun farklılaşması, ekonomik dönüşüm, aile biçimleri ve yaşam tarzlarının değişmesi küreselleşmenin yol açtığı önemli değişim konularından bazılarıdır (Balay, 2004). Yazılı ve sözlü olarak görüşlerini belirten gençlere göre, reklam ve propagandanın yaygın olması, duygularını ve isteklerini kontrol edemeyecek olgunlukta bulunan çocuk ve gençlerin sosyal ve ekonomik güçlerinin üstünde taleplerini bu da eşit şartlarda olmayan rekabet yarışını gündeme getirmekte sonuçta ise, alış veriş yarışına giren gençlerin bir bölümünün geride kalmasına neden olmaktadır. Yaşının verdiği coşkuyla ekonomik farklılıklara dayalı daha az alış verişi başarısızlık ve geride kalmak olarak algılayan, farklılıkları doğru ve dengeli yorumlayamayan gencin duygularının karmaşıklaşmasına, bu da bütçeyi zorlayan alış verişlerin yapılmasına ve aile bütçelerinin sarsılmasına hatta kimi zaman aile bütünlüğünün parçalanmasına neden olmaktadır. Görüşleri alınan gençlerin çoğu, gücün egemen olduğu dünyada benim mesleğimin anlamı ve geçerliliği var mıdır, çok kültürlülük, çok belgelilik çağında bir diplomamla ne yapacağım, 2-3 yabancı dilli gençler arasında yetersiz bir yabancı dilimle beni kim istihdam edecek, modern görüntülerin rağbet gördüğü ortamda kırsal, geleneksel, ürkek görüntümle beni kim değerlendirecek, kocaman dünya köyünde ben kayıp olabilirim gibi kaygılar yaşamaktadırlar. Küreselleşme; bilgi, duygu, kültür ve teknoloji paylaşımını ortaya çıkarmakta, bu da çok renkli, çok kültürlü dünyanın tek tip düşünen, giyinen, yiyen ve eğlenen toplumlara dönüşmesine neden olmaktadır. Bu anlayış ve uygulamalar düşünceleri, tutumları ve davranışları da tekleştirmektedir. Bunlar, diğer insanları ve toplumları, benim düşünmeme ve üretmeme gerek kalmıyor, düşünülmüş, üretilmiş, kanıtlanmış bu sonucu benim kabul etmem gerekir yargısına götürmektedir. Güçlü dalgalarla gelen yeni düşünceler, tutumlar, davranışlar, bunların ürünü olan teknolojiler az gelişmiş ülke insanlarında düşünmeme ve üretmeme teslimiyetçiliğini de ortaya çıkarmaktadır. Görüşülen gençlerin az bir bölümü bu düşüncelleri dillendirmekte ancak, arkadaşlarımızın çoğu değişme sürecinin şimdilik farkında değiller, bizim gibi düşünenler her geçen gün çoğalacaktır şeklinde de eklemeler yapmaktadırlar.

152 Küreselleşme, Eğitim ve Gençliğin Diğer Kaygıları Küreselleşmenin eğitim sistemlerine, üniversitelere ve gençliğe yansımalarına bakıldığında otoritelerin ve gençlerin çeşitli anlamlar çıkaracağı görüntüler yaşanmaktadır. Liberallik, özgürlük, hızlılık, yararlılık, ekonomiklik, güçlülük, yüksek beklentiler gibi değer ve düşünceler birlikte düşünüldüğünde, küreselleşme ekonomik gücü, maddi potansiyeli, ekonomik getirileri, uluslararası birikimi öne çıkarmakta, bu da toplumu toplum yapan kültürel dinamikleri yıpratmakta ayrıca ekonomik yetersizliği, taşrada bulunmayı, fakirliği, iletişim teknolojilerine uzaklığı, ulusal eğitimi ve birikimleri ikinci plana itmektedir. Özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeleri ve insanlarını ekonomik, coğrafi, kültürel ve doğal görünümlerinin aleyhlerine sonuçlar getireceği düşüncelerine götürmektedir. Görüşülen gençlerin çoğu teknolojiye evet, kültürel yozlaşmaya hayır sloganını destekler gözükmektedir. Diğer yandan aynı kitle, teknolojik ve kültürel paylaşımın küreselleşmenin doğal bir sonucu olduğunu, bundan kaçınmanın olanaksızlığını ancak kimliklerini koruyamamaktan korktuklarını, kültür ve aile bağlarının kopmasından kaygı duyduklarını da belirtmektedirler. Gençlerin üçte biri ise küreselleşmeden kaçılamayacağını, dil ve diğer kültürel dinamiklerle ilgili doğal bir değişim süreci yaşanacağını, bunun kimliğin kaybolması olarak yorumlanmaması gerektiğini, zaten bu süreçten tüm ülkelerin etkilenerek böylece halkların birbirlerini daha iyi tanıyarak birbirlerine yaklaşma fırsatını yakalayacağını dile getirmektedirler. Büyük merkezlerde ve güçlü ekonomisi olan ülkelerde üretilen düşünce ve uygulamalar, daha az güçlü ülkeleri etkileme eğilimi göstermekte, etkilenen eğitim sistemlerinde merakları, sorgulamaları, araştırmaları ve üretimleri engelleyen sonuçlara götürme tehlikesini ortaya çıkarabilmektedir. Bu tehlike, farklı coğrafyalardaki farklı toplumların daha farklı düşünce, eğitim, üretim ve teknoloji sistemlerinin geliştirilmesinin de temel bir engelini oluşturabilmektedir. Gençlerin kaygılandığı bu gelişmeler literatürde, her bölgenin gelişme hızına göre farklı pazarları oluşturması yerine dünyanın tek bir pazar hâline gelmesi olarak yer almaktadır. Küreselleşme, dünya çapında ekonomik, siyasal ve kültürel bütünleşme, görüşlerin, uygulamaların, teknolojilerin küresel düzeyde kullanılması, sermaye dolaşımının evrenselleşmesi, ulus-devlet sınırlarını aşan yeni ilişki ve etkileşim biçimlerinin ortaya çıkması, ortamların yakınlaşması, dünyanın küçülmesi, sınırsız rekabet, serbest dolaşım, pazarın dünya ölçeğinde büyümesi ve ulusal sınırların dışına çıkarılması, bir anlamda dünyanın tek bir pazar hâline gelmesidir (Kaçmazoğlu, 2002). Görüşülen üniversite gençleri daha çok eğitimle ilgili konulara vurgu yapmakta, bu çerçevede şu görüşleri paylaşmaktadırlar: Küreselleşme bilgi, bilişim ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle sürekli ve daha iyi ortamlarda eğitim öğretimi gerektirmektedir. Daha iyi eğitim, daha yeni teknoloji ve daha ileri kariyer sistemlerini elde eden bireyler ve toplumların, daha geride

153 toplumları her anlamda bastırmasına ve bunlar üzerinde etkileyici otoriteler olmalarına neden olmaktadır. Farklı ülkelerdeki firmalar doğal olarak ileri eğitim ve teknoloji uygulamalarını tercih etmekte bu da az gelişmiş ülkelerdeki insan gücünün istihdamını zorlaştırmaktadır. Çalışanların veya çalışacakların firmalar tarafından tercih edilmesi için en yeni eğitimi ve teknolojiyi yakalamaları isteneceğinden, bu eğitimi ve kariyeri elde etme olanağını elde edemeyen işgörenin geri plana itilmesine, kendi ülkesinde, kendi şirketinde tercih edilmemesine neden olmakta ya da bundan sonra bağdakinin kovulduğu yerlinin, yerli düşüncenin, yerli kariyerin dışlanmak zorunda bırakıldığı sonuçlara götürmektedir.oysa o toplum ve o firma kendi doğal gelişim sürecini yaşasa bu tür hızlı giren teknolojilerin ve dalgalanmaların şokları yaşanmayacaktır. Küreselleşmenin etkisiyle sürekli baskın ve güçlü devlet ve toplumların kültürlerinin etkisi altında kalan gençler, kendileri olamama, aidiyet ve belli bir kültür yoksunluğu, hatta kimi zaman dünyada yalnızlık duyguları yaşama riskiyle karşı karşıya bulunduklarını açıklamaktadırlar. Tüm teknolojiler ve yenilikler insanın mutluluğuna katkı getiriyorsa anlamlıdır ve gereklidir. İnsanların mutluluğunu sağlayamayan üstelik onları çok da anlamlı olmayan dünyanın vatandaşı durumuna getiren, kimi zaman yalnızlaştıran bu sürecin sonuçlarının başka neler getireceği tahmin bile edilememektedir. Gençlerin ifade ettiği bu görüşler küreselleşmenin bazı tanımlarında yer almaktadır. Küreselleşme, bir bölgedeki meydana gelen olayların, başka bölgelerdeki olayları etkilemesi ve meydana gelen bu olaylardan etkilenerek geliştirilen toplumsal ilişkilerin dünya çapında yoğunlaşması olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan anlaşıldığı üzere küreselleşmenin önemli sonuçlarından birisi, modern dünyadaki gibi her şeyin artık tahmin edilemez olmasıdır. Bundan sonra dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir gelişme başka bir yerdeki durumları etkileyebilmekte ve değiştirebilmektedir (Yılmaz ve Horzum, 2005). Görüşülen gençlere göre küreselleşme, çok kültürlülük kavramının anlamını yitirmekte, dünyayı tek düşünce, tek, değer, tek tip insan/insanlar modeline doğru götürmektedir. Her geçen gün ben farklıyım ve değerliyim anlayışı yerini hepimiz aynı toplumun/aynı köyün insanlarıyız en ileri düşünceyi ve kültürü birlikte yaşamalıyız anlayışına bırakmaktadır. Gençlerde oluşan bu tür duygu ve düşünceler onların olayları ve süreçleri bir sistem bütünlüğü içerisinde düşünememelerinden de kaynaklanmaktadır.oysa toplumunu, geleceğini ve ileriyi düşünen hükûmetler, ulus kimliğinin korunması yönünde önlemlerini almaktadırlar. Bu tür önlemlerin yeterince farkında olmayan gençler doğal olarak heyecanlanmakta ve kaygılanmaktadırlar. Gelişmelerin bütününden yeterince haberdar olamamanın yanında bu değişim süreci, duyguları, eğilimleri, kişiliği ve kimliği oluşmakta olan çocuk ve gençleri daha çok etkilemektedir. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri nde bir üniversite öğrencisinin sınıfta aşağılandığı gerekçesiyle arkadaşını öldürmesi, başka bir grubun biz insan değil miyiz, bizimde kendimize göre değerlerimiz

154 ve kültürümüz var, bizim de tercihlerimiz var düşünceleriyle okuldaki hâkim düşüncenin öğrenci ve öğretmenlerine saldırması, ailesinin, akrabalarının ve büyüklerinin düşünce ve davranışlarına isyan eden bireylerin yaygınlaşması, kimi zaman bu tür haberlerin de abartılarak aktarılması, gençlerde hep küreselleşme sürecinin sonuçları olarak algılanmaktadır. Öğrencilerin kültür ve kimlikle ilgili kaygılarını merkeze almalarında küreselleşmenin kontrolsüz süreçleri önemli olmakla beraber çalışma grubunu oluşturan Erciyes Üniversitesinde okuyan öğrencilerin sosyo-kültürel ve ekonomik özelliklerinin de etkili olduğu düşünülmektedir. Lise ve üniversite gençliği bu süreçten yüksek oranlarda etkilenmektedir. Bir Arnavut u, bir Pakistanlıyı, bir Türk ü düşünelim: Ekonomisi, teknolojisi güçlü devlet ve toplumların etkisiyle kendi tarihsel ve kültürel birikimlerinden süzülmeyen başka bir baskın müziği sürekli dinliyor, o toplumun tarihî kahramanlarını, sanat eserlerini ve kültürel özelliklerini izliyor. Sürekli dinlemeler, izlemeler, tekrarlar, pekiştirmeler özellikle gelişim çağının gereği ve bu çağın doğal bir özelliği olarak etkilenme, taklit ve özenme duygularını yaşayan çocuk ve ergenlerin bir süre sonra tekrar tekrar dinlediği müziği kendisinin terennüm etmesine, onların kahramanlarını hayal etmesine, onların giyim, yeme ve eğlence kültürünü benimsemesine ve zamanla tüm bunların içselleşmesine neden olmaktadır. Bu tespit, gençlerde olduğundan fazla algılanmakta kimi zaman da abartılmaktadır. Bunun gençlerde kaygı ve korkuya neden olmaması için yetkililerin toplumları yeterince bilgilendirmeleri yanında eğitim sistemleriyle de çağdaş bir kültür ve bilinç kazandırmaları da gerekir. Küreselleşme ve değişme süreci, etkili bilgilendirmeler, paylaşımlar gerçekleştirilmeden ve otoritelerce gerekli önlemler alınmadan kendi seyrine bırakılırsa bunlar gençlerde abartılmış algılamaları, gelecekle ilgili korkuları ve endişeleri artıracaktır. Gerçekte de algılanan küreselleşme süreciyle, güçlü kaynaklarca olduğundan fazla gösterilen ve ambalajlanarak sunulan düşünce ve davranışlar bilinçsiz etkilenmeleri artıracak bu da etkilenilen her şeyi benimsemeye ve içselleştirmeye doğal olarak zaman içerisinde kişilerin kendi kültüründen, kendisiyle ilgili kültürel dinamiklerden uzaklaşmaya, kendi kültürünün renklerinden hoşlanmamalarına kadar götürecektir. Görüşme yapılan gençlerin çoğu, küreselleşme sürecinin tüm toplumlardaki gençlerin gelecekte kültürel şoklar yaşayacakları görüşünü paylaşmaktadırlar ve bunu farklı cümlelerle ancak aşağıdaki yargılarla örtüşen görüşlerle dile getirmektedirler. Bir topluma ait olma, bir toplumun verimli bir üyesi olma temel bir gereksinimdir. Bu toplum, görünürde yakınında olmayan sanal bir toplum olunca bireyin bu temel aidiyet gereksinimini yüz yüze yaşamasını ortadan kaldıracaktır. Bu gereksinimi karşılanmayan bireyler, gençler benim yaşamamın anlamı ne, ben kimim, benim ailemle aramda oluşan farklılıklar ne, gelecekte ben kiminle hangi değerleri, alışkanlıkları, deneyimleri paylaşacağım? gibi soruları kendi kendilerine sorduklarında bunun toplumsal, kültürel, psikolojik ve ailevi çatışma ve şoklarını yaşayabileceklerdir. Kimi

155 toplumlarda bunlar yaşanmaya başlanmıştır. Bu şoku yaşayan gençlerin aldıkları eğitim, sahip oldukları meslekler ve kariyerlerin onları mutlu etmeyeceği kuvvetle olasıdır. İnsanları mutsuzluğa götüren küreselleşmenin olumsuz yansımalarına karşı yetkililerin çok anlamlı önlemler almaları acil bir zorunluluk olarak gözükmektedir. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Küreselleşmeden farklı anlamlar çıkarılmakla beraber özünde dünyanın yaşam koşullarını, olanaklarını ve dengelerini değişime zorlayan ekonomik, politik, teknolojik ve kültürel gelişmelerin dünyanın her yerinde hissedildiği, teknolojik ve manevi kültür ögelerinin paylaşımının güçlendirildiği bir süreç anlaşılmaktadır. Küresel ölçekte işleyen ve sınırları aşarak toplumları ve kurumları yeni zaman-mekân bileşimlerinde birbirlerine yaklaştırarak, düşüncede ve deneyimde dünyayı birbirine daha bağlı duruma getiren süreçler şeklinde de ifade edilmektedir. Gençler küreselleşme sürecinin bugünkü yaşananlara dayanarak gelecekteki olası gelişmelerinden kaygı duymaktadırlar. Gelecekte ekonomik ve sosyokültürel yetersizliklerden kaynaklanan niteliksiz eğitim, toplumsal ve kültürel yabancılaşma, kimliksizlik, yabancı dil bilememe, ileri kariyer becerilerine sahip olamama gibi sorunlar yaşabileceklerini düşünerek çeşitli kaygılar yaşamaktadırlar. Ulusların ilişkilerinde, ekonomisi ve eğitimi güçlü olanlar daha az güçlü olan uluslar üzerinde etkileme şanslarına sahiptirler. Genelde eğitimin, devlet ideolojilerinin aktarılması aracı olarak görülmesi de buna eklenince, toplumlar eğitim ve kültürleme süreçleriyle güçlü ekonomileri olan devletlerin eğitim ve kültür sistemlerini yaşamakla yüz yüze kalabilmektedirler. Teknolojinin kontrolsüz bir şekilde artması ve yaygılaşmasıyla, küresel ısınmanın gelecekteki daha büyük etkilerini suyu, ormanı, yeşili azalan bir dünyayı düşünen gençlerin biz nasıl bir dünyada yaşamak zorunda kalacağız? Bizim, iş bulma, yuva kurma, mutlu olma hayallerimiz gerçekleşecek mi? Ekonomik, sosyal, kültürel ve coğrafi koşullarımız nedeniyle amansız rekabet ortamında daha da gerilerde mi kalacağız? Kültürümüzü ve kimliğimizi kaybolmaktan kurtarabilecek miyiz? gibi soruları kendilerine soran gençler ciddi düzeyde kaygı ve karamsarlık duyguları yaşamaktadırlar. Bu tür gelecekle ilgili kaygı yüklü duygular onların motivasyonlarını, başarılarını, aileleri ve çevreleriyle olan ilişkilerini olumsuz olarak etkilemektedir. Gençlerin çoğu, gücün egemen olduğu dünyada benim mesleğimin anlamı ve geçerliliği var mıdır, çok kültürlülük, çok belgelilik çağında bir diplomamla ne yapacağım, 2-3 yabancı dilli gençler arasında yetersiz bir yabancı dilimle beni kim istihdam edecek, modernitenin egemen olduğu dünyada kırsal ve geleneksel alt yapımla beni kim değerlendirecek, kocaman dünya köyünde ben kayıp olabilirim gibi kaygılar yaşamaktadırlar. Bu anlamda gençlerin çoğu

156 teknolojiye evet, kültürel yozlaşmaya hayır sloganını destekler gözükmektedir. Görüşülen gençlere göre küreselleşme, çok kültürlülük kavramının anlamını yitirmekte, dünyayı tek düşünce, tek, değer, tek tip insan/insanlar modeline doğru götürmektedir. Her geçen gün ben farklıyım ve değerliyim anlayışı yerini hepimiz aynı toplumun/aynı köyün insanlarıyız en ileri düşünceyi ve kültürü birlikte yaşamalıyız anlayışına bırakmaktadır. Gençlerde oluşan bu tür duyguların onların ulusal otoritelerce yeterince bilgilendirilmemelerinden ve olayları ve süreçleri bir sistem bütünlüğü içerisinde düşünememelerinden ayrıca Erciyes Üniversitesinde okuyan öğrencilerin sosyo-kültürel ve ekonomik özelliklerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ancak gençlerin çoğu bugünden çok geleceğe vurgu yapmakta, başka ülkelerin toplumlarını da düşünerek görüşlerini dile getirmektedirler. Üniversite gençliğinin de paylaştığı temel görüş kitle iletişim mesajlarıyla kimlik biçimlenme sürecinin yaşandığını sonuçta her türlü etkilenmelere açık olduklarını şimdi tam olmasa da gelecekte kimlik şoku yaşamaktan korktuklarını belirtmektedirler. Gençlerin üçte biri ise küreselleşmeden kaçılamayacağını, dil ve diğer kültürel dinamiklerle ilgili doğal bir değişim süreci yaşanacağını, bunun kimliğin kaybolması olarak yorumlanmaması gerektiğini, zaten bu süreçten tüm ülkelerin etkilenerek böylece halkların birbirlerini daha iyi tanıyarak birbirlerine yaklaşma fırsatını yakalayacaklarını dile getirmektedirler. Bu kesim, devlet yetkililerinin ekonomik, sosyal ve kültürel önlemler almalarının gerekliliğine işaret etmektedirler. Karar verme konumunda olan otoritelerin makro politikalar geliştirerek gerekli önlemleri almamaları hâlinde, çocuklar ve gençlerin gelecek için kaygı, endişe ve korkular yaşamalarının önüne geçilemeyecek bu gibi duygular sonuçta onların mutsuz kitleler olmalarını ortaya çıkaracaktır. Üniversiteler küreselleşmenin en çok etkilediği kurumlardandır. Küreselleşmenin getirebileceği ideolojik, kuşatıcı, taraflılık, otokratik yansımalarından kurtulabilmek için üniversitelerin daha sağlıklı, demokratik, özgürlükçü ve esnek niteliklerde yapılandırılmaları gerekir. Küreselleşme ve değişmenin olası olumlu ve olumsuz etkilerinin gençlere birlikte yansıtılmasının önlemleri alınmalı, gençlerin de katıldığı periyodik tartışmalar yapılmalıdır. Küreselleşme sürecinin gençlerde kaygı ve korkuya neden olmaması için yetkililerin toplumları yeterince bilgilendirmeleri yanında eğitim sistemleriyle de çağdaş bir kültür ve bilinç kazandırmaları da gerekir. Bir bölümü abartılarak yansıyan ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel şoku yaşayan gençlerin aldıkları eğitim, sahip oldukları meslekler ve kariyerlerine rağmen onları motivesiz, verimsiz ve mutsuz edebileceği göz önünde bulundurularak,

küreselleşmenin olumsuz yansımalarına karşı yetkililerin çok anlamlı önlemler almaları acil bir zorunluluk olarak gözükmektedir. KAYNAKÇA Balay, Refik, (2004), Küreselleşme, Bilgi Toplumu ve Eğitim, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 37, 2; 61-82. 157 Bilhan, S., (1996), Küreselleşme ve Ulusal Değerler, Türkiye 2. Eğitim Felsefesi Kongresi (23-26 Ekim), Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 177-185. Burke, W.Warner, (1997), What Human Resource Practitioners Need To Know For The Twenty-First Century, New York: Human Resource Management, 36, 1; 71-79. Çelik, Vehbi, (1995), Küreselleşme sürecinde Avrupa da Eğitim Yönetimi, Eğitim Yönetimi Dergisi, 1, 4; 557-568. Ehrlich, Clifford J., (1997), Human Resource Management: A Changing Script for a ChangingWorld. New York: Human Resource Management, 36,1; 85-89. Güzel, Mehmet, (2006), Küreselleşme, İnternet ve Gençlik Kültürü, Küresel İletişim Dergisi, 1, 1. Kaçmazoğlu, H. B., (Ocak 2002), Doğu-Batı Çatışması Açısından Globalleşme. Eğitim Araştırmaları 6: 44-55. Larrain, George, (1995), İdeoloji ve Kültürel Kimlik, Çeviren: N. Domaniç, İstanbul: Sarmal Yayınevi. Morgan, G., (1989), Empowering Human Resources, Human Resource Management in Education, Bristol: Open University Press 12 Cofferidge Close Stony Stratford Milton Keynes MKII IBY: 32-37. Rehinesmith, S. H., (1996), A Manager s Guide to Globalization: Six Sills For Success in a Changing World. Alexandria VA: American Society For Training and Development and Chicago. Scott, Peter, (2002), Küreselleşme ve Üniversite: 21. yüzyılının Önündeki Meydan Okumalar, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 2, 1; 191-208. Tezcan, M., (1996), Küreselleşmenin Eğitimsel Boyutu. Türkiye 2. Eğitim Felsefesi Kongresi (23-26 Ekim). Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 187-195. Timisi, Nilüfer, (2003), Yeni İletişim Teknolojileri ve Demokrasi, Ankara: Dost Yayınevi. Toulmin, S., (1999), The Ambiguities of Globalization. Futures, 31, 905-912.

158 Tural, Nejla Kurul, (2002), Küreselleşmenin Üniversite Üzerine Etkileri: Çeşitli Ülkelerden Örnekler. Eğitim Araştırmaları, 6: 99-120. Ulrich, Dave, (1997), Hr of The Future: Conclusions and Observations, New York: Human Resource Management, 36, 1; 175-179. UNESCO, (1995), Policy Paper For Change and Development in Higher Education. Yılmaz, Kürşat ve M. Barış Horzum, (2005), Globalizatıon, Information Technologies and University, Eğitim Fakültesi Dergisi, 6, 10; 103-121.