Boþanmýþ ve Evli Ailelerden Gelen Çocuklarýn Algýladýklarý Ebeveyn Kabul-Red Düzeyleri ile Psikolojik Uyum Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý

Benzer belgeler
Ergenlerde Ebeveyn Ayrýlýðýnýn Dürtüsellik Üzerine Etkisi

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Algýlanan Ebeveyn Kabul-Reddinin Öfke Ýfade Tarzý ve Depresif Belirtiler ile Ýliþkisinin Ýncelenmesi

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

Agorofobisi Olmayan Panik Bozukluk Hastalarýnda Eþlik Eden Sosyal Fobik Semptomlarýn ve Sosyodemografik Deðiþkenlerin Ýncelenmesi

2006 cilt 15 sayý

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

GÜÇLER VE GÜÇLÜKLER ANKETÝ'NÝN (GGA) TÜRKÇE UYARLAMASININ PSÝKOMETRÝK ÖZELLÝKLERÝ

Ruh Saðlýðý Çalýþanlarýnda Tükenmiþlik

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

Çocuk Davranýþ Listesi Kýsa Formunun Türkçe Güvenilirlik Çalýþmasý ve Geçerliliðine Ýliþkin Ön Çalýþma

The purpose of the study is to determine the predictor role parental acceptancerejection has on the level of social skills of 5-6 year old children. 6

Halkla Ýliþkiler ve Cinsiyet

Ýzmir Ýlinde Çeþitli Kurumlarda Görev Yapan Öðretmenler ile Öðretmen Adaylarýnýn Demokratik Tutumlarý Üzerine Karþýlaþtýrmalý Bir Araþtýrma

ERGENLER ÝÇÝN SOSYAL KAYGI ÖLÇEÐÝNÝN (ESKÖ) GEÇERLÝK VE GÜVENÝRLÝÐÝNÝN ÝNCELENMESÝ

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

Cinsel Benlik Þemasý Ölçeði'nin Üniversite Örnekleminde Geçerlik ve Güvenilirlik Çalýþmasý

Inter-rater Reliability of the Bender Visual Motor Gestalt Coordination Test (Second Edition) for Global, Koppitz and Recall Scoring Systems ARAÞTIRMA


TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Üniversite Öğrencilerinde Ebeveyn Kabulü ile Psikolojik Uyum Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

ERGENLÝK DÖNEMÝNDE KÝMLÝK VE BAÐLANMA ÝLÝÞKÝLERÝ: KÝMLÝK STATÜLERÝ VE BAÐLANMA STÝLLERÝ ÜZERÝNDEN BÝR ÝNCELEME

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Ýntihar Olasýlýðý Ölçeðinin (ÝOÖ) Klinik Örneklemde Geçerlik ve Güvenirliði

A Ç I K L A M A L A R



Dr. Sarp Üner*, Dr. Þevkat Bahar Özvarýþ**, Sevgi Turan***, Umut Arýöz***, Dr. Orhan Odabaþý****, Dr. Melih Elçin****, Dr. Ýskender Sayek***** Giriþ

Hemþirelerin Genel Ruhsal Durumlarýnýn Ýncelenmesi

Birinci Basamakta Çalýþan Saðlýk Personelinin Aile Hekimliði Mevzuatýnda Yer Alan Bazý Konularý Benimseme Durumu

Mardin ili ilköðretim okullarýnda 6-15 yaþ grubu öðrencilerde kilo fazlalýðý ve obezite prevalansý

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Ýstanbul ilindeki hemþirelik yüksekokulu öðrencilerinin saðlýklý yaþam biçimi davranýþlarý

ÝLKÖÐRETÝM OKULLARI BÝRÝNCÝ SINIF ÖÐRENCÝLERÝNÝN ÝLKOKUMA VE YAZMA ÖÐRETÝMÝNE HAZIRLIK DÜZEYLERÝ

Suçluluk Ölçeði'nin Türkçe formunun psikometrik özelliklerinin klinik olmayan örneklem ve depresyon örnekleminde yeniden deðerlendirilmesi

Duchenne Muskuler Distrofili Çocuklarýn Aile Ýþlevlerinin ve Annelerinde Depresyon ve Kaygý Düzeylerinin Araþtýrýlmasý

Dr. Ebru AKÜN. Ankara Üniversitesi DTCF Psikoloji Bölümü Klinik Psikoloji Anabilim Dalı Tel: /1402 e-posta:

Yetiþkinliðe Geçiþte Bireyleþme Türleri ve Kimlik Statüleri: Üniversite Öðrencileri ve "Unutulan Yarý"

Sýnýf Öðretmenliði Öðrencilerinin Geliþim Dosyasý, Baþarý Testi Ve Tutum Puanlarý Arasýndaki Ýliþki

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Yasemin Taþ**, Dr. Dilek Aslan***, Dr. Ýskender Sayek****

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý


Evlilik Terapisi için Baþvuran Çiftlerin Evlilik Doyumu ve Evlilik Terapisiyle Hakkýndaki Görüþleriyle Ýliþkili Etmenler

Yatan hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeyleri ve iliþkili faktörlerin incelenmesi

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Boşanma mı yoksa Çocuk için Evliliği Sürdürmek mi? Çocuğun Psikolojik Uyumu Açısından Önemli Bir Soru

m3/saat AISI

Ýþaretleme Testi Türk Formu'nun 6-11 Yaþ Grubu Çocuklarda Standardizasyon Çalýþmasý #

Madde Baðýmlýlýðý Olan Hastalarýn Ebeveynlerinde Öfke Düzeyi: Öfkenin, Depresyon ve Anksiyete Düzeyi ile Ýliþkisi

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu ve Primer Enürezis Nokturnalý Çocuklarýn Annelerindeki Psikiyatrik Belirtiler ve Yetiyitimi

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl


Genelevde Çalýþan Kadýnlarýn ve Ev Kadýnlarýnýn Cinsel Yolla Bulaþan Hastalýklar Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Anksiyete ile Ýliþkisi

Altý-onbir yaþ grubu çocuklarýn aðýz-diþ saðlýðý yönünden deðerlendirilmesi

Üniversite Öðrencilerinde Umutsuzluk Düzeyi ile Problem Çözme Becerileri Arasýndaki Ýliþkinin Bazý Deðiþkenler Üzerinden Ýncelenmesi

ÝSTANBUL'DA ÝLKÖÐRETÝM ÇAÐI ÇOCUKLARINDAN ALINAN BÝR KESÝT ÝLE BU YAÞ GRUPLARINDA OBEZÝTEYE ÝLÝÞKÝN DURUM TESPÝTÝ

Hemþirelerin atýlganlýk düzeyleri

Kamu Hastanelerinde Çalýþan Saðlýk PersonelindeÝþ Doyumu ve Stres Ýliþkisi

Aleksitimi: Psikolojik Belirtiler ve Baðlanma Stilleri

Isparta il merkezinde görevli öðretmenlerin ilkyardým bilgi düzeyleri ve tutumlarý

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðunun Zeka Testlerinden ve Ýlgili Diðer Nöropsikolojik Araçlardan Yordanabilirliði

Kayseri Ýl Merkezinde Görev Yapan Öðretmenlerde Þiþmanlýk Prevalansý


Üniversite Öðrencileri Güvenli Cinselliði Nasýl Algýlýyor? How Do The University Students Perceive Safer Sex?

Sivas Ýl Merkezinde Sosyoekonomik Düzeyi Farklý Üç Ýlköðretim Okulu Öðrencilerinin Benlik Saygýsý Düzeyi

Üniversite Öðrencilerinde Yeme Bozukluðu Belirtilerini Yordayýcý Olarak Kontrol Odaðý ve Benlik Saygýsýnýn Karþýlaþtýrýlmasý

Yetiþkinliðe Geçiþ Yýllarýnda Sigara Ýçme Davranýþýnýn Psikososyal Belirleyicileri ve Sigara Ýçmenin Yaþam Doyumu ve Öznel Ýyi Oluþla Ýliþkisi

2008 Yönlendirme Sýnavý Sonuçlarý Raporu. Report of 2008 Placement Test Results. Salih SARPTEN

Dr. Meral Aksoy*, Dr. Makbule Gezmen**, Dyt. Çiðdem Çetinkaya***, Dyt. Hatice Nur Tuluk***, Dyt. Burcu Ýncekara ***

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

SINIF ÖÐRETMENLÝÐÝ ÖÐRETMEN ADAYLARININ BÝLGÝ OKUR-YAZARLIÐI BECERÝLERÝ ÜZERÝNE BÝR DURUM ÇALIÞMASI

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Türk Tabipleri Birliði Yöneticilerinde Sigara Ýçme Alýþkanlýðý


Kanguru Matematik Türkiye 2018

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Havaalaný Gürültüsünün Yarattýðý Stres Faktörünün Deðerlendirilmesi

MEB ÖZEL EÐÝTÝM REHBERLÝK ve DANIÞMA HÝZMETLERÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ

Ankara da Bir Ýlköðretim Okulunda El Yýkama Konusunda Bir Müdahele Çalýþmasý

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMÝ PSÝKÝYATRÝK SORUNLARI ÝLE EBEVEYN DEPRESYONU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ: CÝNSÝYETÝN ROLÜ

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ÖÐRETMEN ADAYLARI ÝÇÝN ÖLÇME VE DEÐERLENDÝRME GENEL YETERLÝK ALGISI ÖLÇEÐÝ: GEÇERLÝK VE GÜVENÝRLÝK ÇALIÞMASI

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

SAMSUN ÇIRAKLIK EÐÝTÝM MERKEZÝ NE DEVAM EDEN ÇIRAKLARIN DURUMLUK-SÜREKLÝ KAYGI DÜZEYLERÝNÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ*

Üniversite Öðrencilerinde A Tipi Davranýþ Örüntüsü ile Öfke Ýfadesi Arasýndaki Ýliþkinin Analizi ve Cinsiyetler Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý

ÖÐRETMENLERÝN YENÝ ÝLKÖÐRETÝM MATEMATÝK PROGRAMINA ÝLÝÞKÝN GÖRÜÞLERÝ

BÝR KAMU KURULUÞUNDA ÇALIÞAN KADINLARLA ÇALIÞMAYAN KADINLARIN GEBELÝK SORUNLARI YÖNÜNDEN KARÞILAÞTIRILMASI

Ölüm Kaygýsý Ölçeðinin Uyarlanmasý: Geçerlik ve Güvenirlik Çalýþmasý

Ýnternet teknoloji ve iletiþim

Conners-Wells Öz-Bildirim Ölçeði Kýsa Formunun Türk Ergenlere Uyarlama Çalýþmasý

Zihin Özürlü Çocuklarýn Okuma Yazma Öðrenmeleri ve Özel Eðitim Öðretmenleri: Yarý Yapýlandýrýlmýþ Görüþme Araþtýrmasý

Transkript:

ARAÞTIRMA Boþanmýþ ve Evli Ailelerden Gelen Çocuklarýn Algýladýklarý Ebeveyn Kabul-Red Düzeyleri ile Psikolojik Uyum Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý The Comparison of Parental Acceptance-Rejection and Psychological Adjustment of Children in Divorced and Married Families Nilgün Öngider 1 Yrd.Doç.Dr., Þifa Üniversitesi Sürekli Eðitim Merkezi, Ýzmir Araþtýrma, yazarýn doktora tezinin bir bölümünü içermektedir. ÖZET Amaç: Bu araþtýrmanýn temel amacý, boþanmýþ ve evli ailelerden gelen ilköðretim çaðý çocuklarýný algýladýklarý ebeveyn kabul-reddi ile psikolojik uyum düzeyleri açýsýndan karþýlaþtýrýlmasýdýr. Yöntem: Araþtýrmanýn örneklemi, Ýzmir ilini temsil edecek þekilde devlet ilköðretim okullarýnda öðrenim gören çocuklar arasýndan seçilmiþtir. Örneklem, anne-babasý boþanmýþ 124 çocuk ve annebabasý evli olan 138 çocuk olmak üzere toplam 262 kiþiden oluþmaktadýr. Verilerin toplanmasý için Bireysel Bilgi Formu, Ebeveyn Kabul-Red Ölçeði (EKRÖ) ve Kiþilik Deðerlendirme Ölçeði (KÝDÖ) kullanýlmýþtýr. Bulgular: Elde edilen bulgulara göre, evli ailelerde çocuklarýn annelerinden algýladýklarý kabul-red ile babalarýndan algýladýklarý kabul-red arasýndaki iliþkinin oldukça yüksek olduðu bulunurken (r=.69); boþanmýþ ailelerdeki çocuklarýn anne ve baba kabul-reddi arasýnda benzer yönde bir iliþki bulunamamýþtýr (r=.01). Bunun yaný sýra, çocuklarýn anne ve baba kabul-reddi algýlarý ile genel psikolojik uyumlarý arasýndaki iliþki incelendiðinde, evli ailelerde çocuklarýn genel psikolojik uyum puanlarý hem anne hem de baba kabul-reddi puanlarý ile oldukça yüksek düzeyde iliþkili bulunurken (r=.63 ve r=.65); boþanmýþ ailelerde, anne kabul-red (r=.55) puanlarýnýn, baba kabul-red (r=.31) puanlarýna göre psikolojik uyum ile daha fazla iliþkili olduðu bulunmuþtur. Sonuç: Araþtýrmanýn sonucunda, evli ailelerde babalarýn çocuðun psikolojik uyumu üzerinde en az anneler kadar etkili olduðu; ancak boþanmýþ ailelerde, babalarýn çocuklarý üzerindeki etkisinin evli ailelere göre oldukça azaldýðý ve çocuðun yaþamýnda annenin rolünün daha fazla olduðu görülmektedir. Literatürde de bu yönde benzer bulgular vardýr. Anahtar Sözcükler: Psikolojik uyum, boþanma, evlilik, çocuk, ebeveyn kabul-reddi kuramý. () SUMMARY Objectives: The aim of this study is to compare the parental acceptance-rejection and psychological adjustment of elementary school children which in divorced and married families. Method: The sample of the study consisted of 138 children from married families and 124 children from divorced families, adding up to a total of 262 respondents of those were sampled from an elementary school in City of Izmir. Parental Acceptance- Rejection Questionnaire (PARQ), Personality Assessment Questionnaire PAQ), and individual data questionnaire were administered to both of the groups of children. Results: Result of this study showed a high correlation between Mother PART and Father PART in married families' children group (r=.69); but there was no such correlation in divorced families' children group (r=.01). According to the findings of the study, in married families, there is a high correlation between psychological adjustment of chidren and Parental acceptance-rejection, both Mother PART (r=.63) and Father PART (r=.65). But in divorced families, there is a higher correlation between psychological adjustment of children and Mother PART (r=.55) then Father PART (r=.31). Conclusion: According to the findings of the study, in married families fathers are as important as mothers for the children's psychological adjustment; whereas in divorced families the effects of fathers on children become less and mothers have a greater impact on their children's psychological well being. These findings are interpreted as the negative effect of divorce on fatherchild relationship. The results of our study are consistent with the literature. Key Words: Psychological adjustment, divorce, marriage, children, parental acceptance-rejection theory. 164 Makalenin geliþ tarihi: 14.11.2012, Yayýna kabul tarihi: 20.12.2013

Boþanmýþ ve Evli Ailelerden Gelen Çocuklarýn Algýladýklarý Ebeveyn Kabul-Red Düzeyleri ile Psikolojik Uyum Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý GÝRÝÞ Çocukluk çaðýnýn ve ebeveyn-çocuk iliþkisinin, insanýn psikolojik ve sosyal geliþimi açýsýndan son derece önemli olduðu bilinmektedir. Bu nedenle, çocuðun anne-babasý ile iliþkisinin incelenmesi oldukça önemlidir. Çocukluk çaðýnda annebabanýn boþanmasý ise, çocuk açýsýndan oldukça zor ve stresli bir süreçtir. Bir çok çocuk, boþanma sonrasýnda anne ve babasýna eþit olarak ulaþamayacak ve dünyasý bir anlamda bölünecektir (Amato 1994, Butler 2003, Furstenberg ve Kiernan 2001, Isaacs 2002, Lamb ve ark. 1997, Madden-Derdich ve Leonard 2000, Woodward ve ark. 2000). Boþanma üzerine yapýlan bir çok araþtýrmada, çocuklarýn boþanma sonrasýnda yaþadýklarý sorunlar üzerinde durulmaktadýr (Amato 2000, Amato ve Gilbreth 1999, Booth ve Amato 1991, Isaacs 2002, Masheter 1991, Sun ve Li 2002, Wang ve Amato 2000, Wolchik ve ark. 2000). Özellikle yaþamýnýn ilk yýllarýnda çocuk için annebabasýyla olan iliþkisi çok önemlidir. Boþanma ise, "potansiyel olarak" çocuðun psikolojik uyumunu etkileyecek bir dizi deðiþikliði beraberinde getirebilmektedir. "Potansiyel olarak" ifadesinin kullanýlmasýnýn nedeni, boþanmanýn çocuklara kaçýnýlmaz olarak zarar verecek bir yaþantý olarak görülmemesidir. Boþanma öncesinde çatýþmalý ve þiddet içeren bir evliliðin sürmesi, boþanma sürecinde yaþananlar, boþanma sonrasýndaki koþullar vb. bir çok faktörün etkili olacaðý belirtilmektedir (Laver ve Laver 1991, Bryner 2001, Chase-Lansdale ve ark. 1995). Çocuk açýsýndan bakýlacak olursa boþanma, ciddi bir dizi deðiþikliði beraberinde getirebilmektedir. Boþanma sonrasý çocuklarýn uyumu genellikle, sonuçlar ve süreç açýsýndan geniþ bir perspektifte incelenmektedir. Bu konuda yapýlan meta-analiz ve gözden geçirme çalýþmalarýnda özellikle 1960'lý ve 1970'li yýllarda daha çok boþanma sonrasýnda ortaya çýkan sonuçlar üzerinde durulduðu ve boþanmanýn çocuk üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde odaklanýldýðý görülürken; daha sonraki yýllarda yapýlan çalýþmalarda ise, boþanma sonrasý çocuðun uyumu ile ilgili çalýþmalar dikkat çekmektedir (Amato ve Keith 1991, Allison ve Furstenberg 1989, Walton ve ark. 1999, Amato 2000). Amato ve Keith (1991) tarafýndan yapýlan bir metaanalizde, boþanmanýn çocuðun uyumunu araþtýran 92 çalýþma incelenmiþ ve boþanmanýn çocuklarýn akademik baþarýsý, davraným (conduct) bozukluðu, psikolojik uyum, benlik saygýsý ve sosyal iliþkiler alanlarýnda olumsuz sonuçlarý olduðu bulunmuþtur. Çocuk ile anne-baba iliþkisinin incelendiði bir çok kuram vardýr, bunlardan birisi Rohner (1976, 1988) tarafýndan ortaya atýlmýþ olan Ebeveyn Kabul-Red (EKAR) kuramýdýr. EKAR kuramý, çocuklukta algýlanan ebeveyn tarafýndan kabullenilme veya reddedilmenin çocuðun genel uyumu üzerindeki etkilerini araþtýran bir "sosyalizasyon" kuramýdýr. Kuramda, ebeveyn tarafýndan reddedilme veya kabullenilmenin nedenleri, sonuçlarý ve konuyla ilgili deðiþkenler araþtýrýlmakta; çocuðun sosyalizasyon yaþantýlarý kiþiliðiyle birlikte ele alýnýp sosyokültürel süreçlerle iliþkilendirilmektedir. Ayrýca, sosyokültürel sistemlerde yer alan bir çok deðiþken arasýndaki iliþkinin ortaya konmasý amaçlanmaktadýr. EKAR, ebeveyn kabul ve reddinin çocuklarýn davranýþsal, biliþsel ve duygusal geliþimleri üzerindeki olasý sonuçlarýný inceleyen bir kuramdýr. Kuram, insan davranýþýnýn evrensel ilkelerini ampirik olarak oluþturmaya çalýþarak; tüm insanlarýn onlar için önemli olan kiþiler tarafýndan sýcaklýk almaya ihtiyaçlarý olduðu temel varsayýmýyla hareket etmektedir. Sýcaklýk alma ihtiyacýnýn, kültür, ýrk, fiziksel özellikler, sosyal statü, dil, coðrafya gibi diðer kýsýtlayýcý koþullardan baðýmsýz olarak tüm insanlýkta bulunduðu öne sürülmektedir (Rohner 1986, 2000). Ebeveyn kabulü, anne-babalarýn çocuklarýna karþý gösterdikleri sýcaklýk, þefkat, bakým, ilgi, destek ya da kýsaca sevginin ön plana çýkmasý olarak tanýmlanmaktadýr. Reddetme ise, bu duygu ve davranýþlarýn olamadýðý veya belirgin þekilde esirgendiði, bunun yaný sýra, çocuðu inciten çeþitli fiziksel veya psikolojik davranýþ veya duygularýn sergilenmesi olarak tanýmlanmaktadýr (Rohner 1976, 1988). Bu çalýþmada, anne-babasý evli veya boþanmýþ çocuklarýn, algýladýklarý ebeveyn kabul-reddi ile çocuklarýn psikolojik uyumlarý açýsýndan farklýlaþýp farklýlaþmadýklarýnýn incelenmesi amaçlanmýþtýr. 165

Þahin M, Çakýr U, Çakýr Demirbaþ E, Polat A. GEREÇ VE YÖNTEM Örneklem Bu araþtýrmanýn örneklemi, anne-babasý boþanmýþ 124 (%47.3) çocuk ve anne-babasý evli 138 (%52.7) çocuk olmak üzere toplam 262 kiþiden oluþmuþtur. Örneklemin seçimi aþaðýda iþlem bölümünde ayrýntýlý olarak açýklanmýþtýr. Ýþlem: Araþtýrma örnekleminin belirlenebilmesi için araþtýrmacý tarafýndan Ýzmir Milli Eðitim Ýl Müdürlüðü'nden elde edilen bilgiler yardýmýyla ildeki devlet ilköðretim okullarý incelenerek ili temsil edecek þekilde araþtýrma verilerinin toplanacaðý okullar belirlenmiþtir. Okullarýn seçiminde, okula devam eden öðrencilerin ailelerinin sosyoekonomik, sosyokültürel düzeyi gibi bilgilerden yararlanýlmýþtýr. Devlet okullarý arasýnda alt-ortaüst sosyoekonomik, sosyokültürel düzeyi ve ildeki öðrenci sayýsýnýn temsil edecek bir örnekleme ulaþýlmasý amaçlanmýþtýr. Araþtýrmaya özel okullar dahil edilmemiþtir. Araþtýrma verilerinin toplanabilmesi için gerekli izinlerin alýnabilmesi amacýyla, araþtýrmada kullanýlacak ölçekler önce Ankara Devlet Ýstatistik Enstitüsü'ne, ardýndan Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü aracýlýðýyla Ýzmir Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü'ne gönderilmiþtir. Ýzin iþlemlerinin ardýndan belirlenmiþ olan ilköðretim okullarýndaki rehber öðretmenlerle iliþkiye geçilmiþ ve onlarýn yardýmý ile uygulamaya alýnacak olan anne-babasý boþanmýþ öðrenciler belirlenmiþtir. Ayrýca, örneklemdeki çocuklarýn seçiminde, ilköðretim okullarýnýn 4, 5, 6, 7 ve 8. sýnýflarýnda okuyan öðrenciler tercih edilmiþtir. Bu sýnýflarýn seçilmesinin nedeni, daha önce Varan (2003) tarafýndan gerçekleþtirilen ölçeklerin Türkiye'deki geçerlik ve güvenirlik çalýþmasý sýrasýnda, bu ölçeklerin 9 yaþ ve üzerindeki çocuklar için daha uygun olduðunun belirlenmesidir. Bu nedenle 9 yaþ üzerindeki ilköðretim çaðýndaki çocuklar araþtýrma örneklemine dahil edilmiþtir. Boþanma grubunu oluþturacak çocuklarýn seçiminde boþanma sonrasýnda annesi ile yaþayan çocuklar tercih edilmiþtir. Bu tercihin nedenleri, hem boþanma sonrasýnda çocuklarýn çok büyük bir oranýnýn (yaklaþýk %80) anne ile yaþamaya devam etmesi hem de örneklemde bulgular üzerinde etki edebilecek farklý deðiþkenlerin kontrol edilmeye çalýþýlmasý olarak açýklanabilir. Daha sonra boþanma grubundaki çocuklarýn sosyodemografik özelllikleri ile eþleþen ve araþtýrmanýn karþýlaþtýrma grubunu oluþturan anne-babasý evli çocuklar belirlenmiþtir. Her iki gruptaki çocuklar aracýlýðý ile çocuklarýn annelerine birer mektup gönderilerek araþtýrma hakkýnda gerekli bilgiler verilmiþ ve çocuklarýnýn araþtýrmaya katýlabilmeleri için gerekli izin alýnarak bilgilendirilmiþ onam formlarý doldurtulmuþtur. Araþtýrmaya katýlýmýn arttýrmasý ve araþtýrmanýn veri toplama dýþýnda küçük de olsa bir hizmet içermesi düþünülmüþtür. Bu nedenle, araþtýrmaya katýlmayý kabul eden okullar ve ailelere bilgi ve destek saðlanmasý amacýyla annelere yönelik olarak araþtýrmacý tarafýndan evlilik ve boþanma hakkýnda araþtýrmanýn sürdürüldüðü her okulda birer saatlik seminer verilmesi planlanmýþtýr. Araþtýrmacý tarafýndan belirlenen tarihlerde okula davet edilmiþ olan annelere, boþanma ve evliliðin çocuklar üzerindeki etkileri hakkýnda bir seminer verilmiþ; ardýndan da annelerin konuyla ilgili sorularý cevaplanmaya çalýþýlmýþtýr. Çocuklardan veri toplanma iþlemleri ise, rehber öðretmenler yardýmý ile ders dýþý zamanlarda okullardaki kütüphane veya laboratuar gibi verilerin rahatça toplanmasýný saðlayacak olan uygun ortamlarda grup uygulamasý þeklinde gerçekleþtirilmiþtir. Çocuklarýn uygulamalarý yaklaþýk olarak 30-50 dakika sürmüþtür. Veri Toplama Araçlarý: 1. Bireysel Bilgi Toplama Formu: Araþtýrmada annebabasý evli ve anne-babasý boþanmýþ çocuklar için iki farklý Bireysel Bilgi Toplama Formu hazýrlanmýþtýr. Hazýrlanan Bireysel Bilgi Toplama Formlarýnda cinsiyet, yaþ, eðitim düzeyi gibi temel demografik bilgileri araþtýrýlmýþtýr. 2. Çocuk/Ergen Ebeveyn Kabul-Red/Kontrol Ölçeði (Çocuk/Ergen EKRÖ/K): Ebeveyn Kabul-Red Ölçeði (EKRÖ) algýlanan ebeveyn kabul-reddinin deðerlendirilmesi amacýyla 1978 yýlýnda Rohner ve ark. tarafýndan geliþtirilmiþtir. Altmýþ maddelik EKRÖ dört alt ölçekten oluþmaktadýr: 1. Sýcaklýk alt ölçeði (20 madde) Örnek: "Bana karþý yumuþak ve iyi kalplidir". 2. Düþmanlýk/Saldýrganlýk alt ölçeði (15 madde) 166

Boþanmýþ ve Evli Ailelerden Gelen Çocuklarýn Algýladýklarý Ebeveyn Kabul-Red Düzeyleri ile Psikolojik Uyum Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý Örnek: "Bana bir sürü kýrýcý þey söyler". 3. Ýhmal ve kayýtsýzlýk alt ölçeði (15 madde) Örnek: "Onu rahatsýz etmediðim sürece benimle ilgilenmez". 4. Ayrýþmamýþ ret alt ölçeði (10 madde) Örnek: "Benden hoþlanmýyor gibi". Kabul-red ile ilgili yukarýda açýklanan dört alt ölçeðin toplam puaný bireylerin "ebeveyni tarafýndan kabul edilme-reddedilme" algýsýný göstermektedir. Bu puanlar 60 ile 240 arasýnda deðiþmekte; 60 puan en yüksek düzeyde kabul algýsýný gösterirken, 240 puan en yüksek düzeyde red algýsýný göstermektedir. EKRÖ'de yer alan maddeler "hemen hemen her zaman doðru", "bazen doðru", "nadiren doðru", "hiç bir zaman doðru deðil" biçiminde dörtlü likert tipi bir ölçek üzerinde yanýtlanmaktadýr. Deðerlendirme bu yanýtlara sýrasýyla 4, 3, 2, ve 1 puan verilerek yapýlmaktadýr. EKRÖ'nün Çocuk/Ergen EKRÖ ve Yetiþkin EKRÖ olmak üzere iki ayrý formu vardýr. Her iki formda ayný maddeler yer almakta, ancak maddeler zaman kipi açýsýndan farklýlaþmaktadýr. Çocuk/Ergen EKRÖ'nün maddeleri þimdiki zaman kipi ile yazýlmýþken (örneðin, "Beni baþkalarýna över") Yetiþkin EKRÖ'de ayný maddeler dili geçmiþ zaman kipi ile yazýlmýþtýr (örneðin, "Beni baþkalarýna överdi"). Çocuk/Ergen EKRÖ, 9-17 yaþlar arasýdaki çocuklarýn anne-babalarýyla iliþkilerinde "algýladýklarý" kabul-reddi deðerlendirmektedir. EKRÖ, anne ve baba için ayrý ayrý doldurulmaktadýr. Baba ile iliþkide algýlanmýþ olan kabul-reddin deðerlendirildiði EKRÖ, "Baba EKRÖ", anne ile iliþkide algýlanmýþ olan kabul-reddin deðerlendirildiði EKRÖ ise, "Anne EKRÖ" olarak adlandýrýlmaktadýr. Daha sonra Rohner tarafýndan ölçeðe, 13 maddeden oluþan "Kontrol" alt ölçeði eklenmiþtir. Kontrol alt ölçeði çocuðun ebeveyninin kontrolüne yönelik algýlarýný ölçme amacýyla geliþtirilmiþtir. Rohner, "kontrol boyutunu", bir ucunda düþük ebeveyn kontrolü (izin vericilik, örneðin: "Caným ne isterse yapmama izin verir"), diðer ucunda katý ebeveyn kontrolü (kýsýtlayýcýlýk, örneðin: "Yaptýðým her þeyi kontrol etmek ister") olan bir uzantýda kavramsallaþtýrmýþtýr. Kontrol alt ölçeði EKRÖ'den tamamen ayrý deðerlendirilmektedir. Bu alt ölçekten alýnabilecek puanlar 13 ile 52 puan arasýnda deðiþmektedir. 13-26 arasý puanlar "düþük kontrol", 27-39 arasý puanlar "ýlýmlý kontrol", 40-45 arasý puanlar "sýký kontrol" ve 46-52 arasý puanlar ise "katý kontrol" olarak deðerlendirilmektedir. Rohner (1984/1999). Ölçeðin Türkiye'deki çeviri ve uyarlama çalýþmasý Anjel (1993) tarafýndan yapýlmýþ; iç güvenirlik katsayýlarý (Cronbach's alpha).88 ile.89 arasýnda bulunmuþtur. Ardýndan geçerlik ve güvenirlik çalýþmalarý ise Varan (2003) tarafýndan yapýlmýþtýr. 3. Çocuk/Ergen Kiþilik Deðerlendirme Ölçeði (Çocuk/Ergen KÝDÖ): KÝDÖ ebeveyn kabul-reddinin birey üzerindeki etkilerinin deðerlendirilmesi amacýyla Rohner, Saaverda ve Granum (1978) tarafýndan geliþtirilmiþtir. Giriþ Bölümü'nde de belirtildiði gibi, EKAR Kuramý'na göre, ebeveyn kabul ve reddinin en fazla etkilediði kiþilik özellikleri: 1. Baðýmlýlýk, 2. Düþmanlýk/saldýrganlýk, 3. Özsaygý, 4. Öz-yeterlik, 5. Duygusal duyarlýlýk 6. Duygusal tutarlýlýk ve 7. Dünya görüþüdür. Bu yedi kiþilik özelliði, KIDÖ'nün yedi alt ölçeðini oluþturmaktadýr. EKRÖ gibi, KÝDÖ'nün de Çocuk/Ergen KÝDÖ ve Yetiþkin KÝDÖ olmak üzere iki ayrý formu bulunmaktadýr. Çocuk ve ergenlerin genel kiþilik uyumunu deðerlendiren Çocuk/Ergen KÝDÖ'de yukarýda sözü edilen yedi kiþilik özelliðinin her biri 6 madde ile irdelenmekte, dolayýsýyla Çocuk/Ergen KÝDÖ toplam 42 maddeden oluþmaktadýr. KÝDÖ'de yer alan maddelere "hemen hemen her zaman doðru", "bazen doðru", "nadiren doðru", "hiç bir zaman doðru deðil" biçiminde likert tipi dörtlü bir ölçek üzerinde tepki verilmektedir. Deðerlendirme, bu yanýtlara sýrasýyla 4-1 arasýnda deðiþen puanlar verilerek yapýlmaktadýr. Çocuk ve ergenlerin genel psikolojik uyumunu yansýtan Çocuk/Ergen KÝDÖ toplam puaný, yedi alt ölçek puanýnýn toplanmasý ile belirlenmekte ve 42 (en düþük) ile 168 (en yüksek) arasýnda deðiþmektedir. Düþük puanlar kiþinin genel psikolojik uyumunun "saðlýklý", yüksek puanlar ise "saðlýksýz" olduðunu göstermektedir. KÝDÖ'nün de Çocuk/Ergen KÝDÖ ve Yetiþkin KÝDÖ olmak üzere iki ayrý formu bulunmaktadýr. Her iki ölçeðin Türkiye'deki geçerlik ve güvenirlik 167

Þahin M, Çakýr U, Çakýr Demirbaþ E, Polat A. Tablo 1. Araþtýrmada yer alan çocuk ve annelere iliþkin temel demografik bulgular EVLÝ AÝLELER BOÞANMIÞ AÝLELER Çocuklar Anneler Çocuklar Anneler n (%) 138 (%47.3) 138 (%47.3) 124 (%47.3) 124 (%47.3) YAÞ Ortalama (SS) 12.08 (1.69) 37.52 (4.03) 12.06 (1.16) 37.30 (3.68) CÝNSÝYET Kýz 67 (%45.5) - 69 (%55.6) - Erkek 71 (%51.5) - 55 (%44.4) - SED Düþük 33 (%23.9) 33 (%23.9) 39 (%31.5) 39 (%31.5) Orta 50 (%36.2) 50 (%36.2) 45 (%36.3) 45 (%36.3) Yüksek 55 (%38.8) 55 (%38.8) 36 (%29) 36 (%29) Annelerin eðitim düzeyi Ýlköðretim - 39 (%29,3) - 34 (%28,3) Lise - 38 (%28.6) - 34 (%28.3) Üniversite - 56 (%42.1) - 52 (%43.3) çalýþmalarý Varan (2003) tarafýndan) tarafýndan yapýlmýþ; iç güvenirlik katsayýlarý katsayýlarýnýn.73 ile.85 olduðu bulunmuþtur. BULGULAR Araþtýrmadan elde edilen bulgular aþaðýda sýrasýyla yer almaktadýr. Öncelikle araþtýrma örneklemini inceleyecek olursak, örneklemi oluþturan toplam 262 çocuðun 136'sý (%51.9) kýz, 126'sý (%48.1) ise erkektir. Örneklemdeki çocuklar, Ýzmir'deki çeþitli ilköðretim okullarýnýn 4, 5, 6, 7 ve 8. sýnýflarýnda okuyan öðrencilerden seçilmiþtir. Araþtýrmada yer alan 262 çocuða iliþkin temel demografik bulgular Tablo 1'de sunulmuþtur. Araþtýrma örnekleminde yer alan ve yaþlarý 9 ile 16 arasýnda deðiþen 262 çocuðun yaþ ortalamasý 12.07 olarak belirlenmiþtir. Tablo 1'de görüleceði gibi, evli ve boþanmýþ ailelerden gelen çocuklarýn yaþ ortalamalarý hemen hemen aynýdýr. Bu yaþ ortalamalarýna uygulanan t-testi sonucunda, bu iki grupta yer alan çocuklarýn yaþ açýsýndan farklýlaþmadýklarý belirlenmiþtir (t=.128; sd=260; p>.05). Evli ve boþanmýþ ailelerden gelen çocuklarýn cinsiyet daðýlýmý açýsýndan da anlamlý düzeyde farklýlaþmadýklarý saptanmýþtýr ( 21, 317=.251 p>.05). Araþtýrmada sosyoekonomik düzey, anne ve babanýn eðitim düzeyi, hanede yaþayan kiþi sayýsý, hanenin aylýk geliri, ev ve araba sahibi olup olmama deðiþkenleri hesaba alýnarak, Varan (2003) tarafýndan geliþtirilen ve güvenirlik ve geçerliði gösterilmiþ olan Sosyo-Ekonomik Düzey Endeksi (SEDE) ile deðerlendirilmiþtir. Tablo 1'de görülebileceði gibi, hem evli hem de boþanmýþ ailelerin alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeylere daðýlýmý oldukça benzerdir. Elde edilen yüzdelere uygulanan ki-kare testi sonucunda, evli ve boþanmýþ ailelerin sosyo-ekonomik düzeylere daðýlýmlarý benzer bulunmuþtur ( 2=3.491 p>.05). Ayrýca, annelerin yaklaþýk üçte ikisi (%62.8; N=164) çalýþýrken, yaklaþýk üçte biri (%37.2; N=97) ev hanýmýdýr. Çalýþan anne oraný, beklendiði gibi, boþanmýþ anneler grubunda evli anneler grubunda olduðundan daha yüksektir (%70.2'ye karþýn %56.2). Uygulanan ki-kare testi sonucunda, boþanmýþ ve evli anneler arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir farklýlaþma olduðu bulunmuþtur (2=5.429; p<.05). Boþanmýþ ve evli ailelerde yer alan çocuklarýn anneleriyle iliþkide algýladýklarý kabul-red açýsýndan farklýlaþýp farklýlaþmadýklarý incelenmiþtir. "Evli" ve "boþanmýþ" gruplarda yer alan çocuklarýn, Anne EKRÖ/K alt ölçek ve toplam puan ortalamalarý ve standart sapmalarý ile ilgili MANOVA sonuçlarý aþaðýda Tablo 2'de sunulmuþtur. Tablo 2'de görüleceði gibi, boþanmýþ ve evli ailelerdeki çocuklarýn, annelerinden algýladýklarý 168

Boþanmýþ ve Evli Ailelerden Gelen Çocuklarýn Algýladýklarý Ebeveyn Kabul-Red Düzeyleri ile Psikolojik Uyum Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý Tablo 2. "Evli" ve "Boþanmýþ" ailelerden gelen çocuklarýn anne EKRÖ/K alt ölçek ve toplam puan ortalamalarý, standart sapmalarý ve ilgili MANOVA sonuçlarý Evli Aileler Boþanmýþ Aileler F N=138 N=124 Anne EKRÖ/K Ortalama (SS) Ortalama (SS) Sýcaklýk 71.70 (9.09) 71.03 (10.96).287 Saldýrganlýk 22.69 (7.70) 22.41 (8.10).080 Ýhmal 20.89 (5.67) 21.83 (7.76) 1.267 Ayrýþmamýþ Red 15.07 (4.70) 15.60 (6.05).643 Kontrol 38.06 (5.02) 40.70 (5.30) 17.157*** Toplam puan 86.95 (24.17) 88.81 (31.01).294 ***p<.001 Tablo 3. "Evli" ve "Boþanmýþ" ailelerden gelen çocuklarýn baba EKRÖ/K alt ölçek ve toplam puan ortalamalarý, standart sapmalarý ve ilgili MANOVA sonuçlarý Evli Aileler Boþanmýþ Aileler F N=138 N=124 Baba EKRÖ/K Ortalama (SS) Ortalama (SS) Sýcaklýk 66.60 (13.47) 58.72 (17.37) 17.016*** Saldýrganlýk 23.06 (9.35) 25.20 (10.11) 3.151 Ýhmal 25.55 (10.38) 30.12 (12.42) 10.509*** Ayrýþmamýþ Red 15.52 (5.84) 17.57 (7.40) 6.229* Kontrol 38.42 (6.43) 36.56 (7.32) 4.776* Toplam puan 97.54 (36.26) 114.16 (44.18) 11.172*** *p<.05 **p.01 ***p.001 kabul-red puanlarý karþýlaþtýrýldýðýnda sadece Kontrol alt ölçeðinde anlamlý düzeyde farklýlaþma olduðu görülmektedir. Baþka bir þekilde açýklayacak olursak bu bulgu, boþanmýþ ailelerdeki çocuklarýn, evli ailelerdeki çocuklara göre annelerini daha fazla kontrol edici olarak algýladýklarýný ifade etmektedir. Ayrýca, çoklu deðiþken temel etkisinin anlamlý olduðu (Wilks lambda=.909; F5,256=5.115; p<.001) bulunmuþtur. Evli ve boþanmýþ ailelerden gelen çocuklarýn algýladýklarý ebeveyn kabul-reddiyle ilgili olarak bir sonraki adýmda baba ile iliþkide algýlanan kabul-red üzerinde durulmuþtur. Ýlgili sonuçlar aþaðýda Tablo 3'te sunulmuþtur. Tablo 3'te görüleceði gibi, evli ailelerdeki çocuklarýn Sýcaklýk ve Kontrol alt ölçek ortalama puanlarý boþanmýþ ailelerdeki çocuklarýn ortalamalarýndan daha yüksekken; boþanmýþ ailelerdeki çocuklarýn Ýhmal, Ayrýþmamýþ Red alt ölçekleri ile Baba EKRÖ/K toplam puanlarýnýn evli ailelerdeki çocuklarýn ilgili ortalamalarýndan anlamlý düzeyde yüksek olduðu belirlenmiþtir. Ayrýca, çoklu deðiþken temel etkisinin anlamlý olduðu (Wilks lambda=.904; F5, 256=5.463; p<.001) bulunmuþtur. Daha sonra, anne kabul-reddi ile baba kabul reddi arasýnda anlamlý bir farklýlaþma olup olmadýðý incelenmiþtir. Elde edilen bulgulara göre, evli ve boþan- 169

Þahin M, Çakýr U, Çakýr Demirbaþ E, Polat A. Tablo 4. "Evli" ve "Boþanmýþ" ailelerden gelen çocuklarýn KÝDÖ alt ölçek ve toplam puan ortalamalarý, standart sapmalarý ve ilgili MANOVA sonuçlarý Evli Aileler Boþanmýþ Aileler F N=138 N=124 Çocuk KÝDÖ Ortalama (SS) Ortalama (SS) Saldýrganlýk 10.91 (3.64) 11.60 (3.86) 2.242 Baðýmlýlýk 18.51 (3.12) 19.29 (2.65) 4.613* Öz-Saygý 10.40 (3.87) 10.82 (4.08).729 Öz-Yeterlik 10.36 (3.65) 11.62 (4.20) 6.791** Duygusal Duyarlýlýk 12.03 (3.96) 11.97 (3.51).013 Duygusal Tutarlýlýk 15.23 (4.33) 16.23 (4.35) 3.505 Dünya Görüþü 10.23 (3.88) 10.98 (4.23) 2.220 Toplam Puan 87.67 (18.07) 92.51 (18.94) 4.490* *p<.05 **p.01 mýþ gruplarýn her ikisinde de babalara ait EKRÖ toplam puan ortalamasýnýn annelere ait EKRÖ toplam puan ortalamasýndan anlamlý düzeyde yüksek olduðu belirlenmiþtir. Araþtýrmada cevap aranan diðer soru ise, annebabasý evli veya boþanmýþ çocuklarýn genel psikolojik uyumlarý açýsýndan farklýlaþýp farklýlaþmadýklarýdýr. Elde edilen sonuçlar aþaðýda Tablo 4'te sunulmuþtur. Tablo 4'te görüleceði gibi, boþanmýþ ailelerdeki çocuklarýn Baðýmlýlýk ve Öz-Yeterlik alt ölçekleri ile KÝDÖ toplam puan ortalamalarýnýn evli ailelerdeki çocuklarýn ortalamalarýndan anlamlý düzeyde daha yüksek olduðu belirlenmiþtir. Ayrýca, çoklu deðiþken temel etkisinin anlamlý olduðu (Wilks lambda=.928; F7, 254=2.819; p<.01) bulunmuþtur. Araþtýrmada cevap aranan son soru ise, evli ve boþanmýþ ailelerde: 1. çocuklarýn anneleriyle iliþkilerinde algýladýklarý kabul-red (Anne EKRÖ), 2. çocuklarýn babalarýyla iliþkilerinde algýladýklarý kabul-red (Baba EKRÖ), 3. çocuklarýn genel psikolojik uyumu (Çocuk KÝDÖ), arasýnda nasýl bir iliþki olduðudur. Konu, yukarýda sözü edilen üç deðiþken arasýnda iliþki açýsýndan irdelenmiþ ve elde edilen sonuçlar Tablo 5'te sunulmuþtur. Tablo 5'te sunulan bulgulara göre, evli ailelerde çocuklarýn anne kabul-reddi ile baba kabul-reddi arasýndaki iliþki oldukça yüksekken (r=.69), boþanmýþ ailelerdeki çocuklarýn anne ve baba kabulreddi arasýnda hemen hemen hiç bir iliþki bulunamamýþtýr (r=.01). Evli ve boþanmýþ gruplara ait bu iki korelasyon katsayýsý arasýndaki fark p<.001 düzeyinde anlamlýdýr (z=4.944). Üzerinde durulmasý gereken bir diðer nokta ise, çocuklarýn anne ve baba kabul-reddi algýlarý ile çocuklarýn genel psikolojik uyumu (Çocuk KÝDÖ) arasýndaki iliþkidir. Yapýlan analiz sonucunda evli ailelerde elde edilen Anne EKRÖ-Çocuk KÝDÖ korelasyon katsayýsýnýn (r=.63), boþanmýþ ailelerdeki ilgili ortalamadan (r=.55) anlamlý düzeyde farklý olmadýðý (z=0.726; p>.05); ancak, evli ailelerdeki Baba EKRÖ-Çocuk KÝDÖ korelasyon katsayýsýnýn (r=.65), boþanmýþ ailelerdeki ilgili ortalamadan (r=.31) anlamlý düzeyde yüksek olduðu belirlenmiþtir (z=2.683; p<.05). TARTIÞMA Araþtýrmada cevap aranan ilk soru, anne-babasý evli ve boþanmýþ çocuklarýn, algýladýklarý ebeveyn kabul-reddi açýsýndan farklýlaþýp farklýlaþmadýklarýdýr. Elde edilen bulgular incelendiðinde, hem anne hem de babayla iliþkide algýlanan kabul-reddin sýcaklýk boyutunun "kabul" ucuna daha yakýn olduðu görülmektedir. Bu bulguya göre, anne- 170

Boþanmýþ ve Evli Ailelerden Gelen Çocuklarýn Algýladýklarý Ebeveyn Kabul-Red Düzeyleri ile Psikolojik Uyum Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý Tablo 5. Evli ve boþanmýþ ailelerde anne EKRÖ, baba EKRÖ ve çocuk KÝDÖ, arasýndaki korelasyonlar katsayýlarý EVLÝ AÝLELER N=138 Çocuðun Deðerlendirmeleri Anne EKRÖ Baba EKRÖ Çocuk KÝDÖ Çocuðun Deðerlendirmeleri Anne EKRÖ -.69***.63*** Baba EKRÖ.65*** Çocuk KÝDÖ BOÞANMIÞ AÝLELER N=124 Çocuðun Deðerlendirmeleri Anne EKRÖ Baba EKRÖ Çocuk KÝDÖ Çocuðun Deðerlendirmeleri Anne EKRÖ -.01.55*** Baba EKRÖ.31* Çocuk KÝDÖ *p<.05; **p<.01; ***p.001 babasý ister evli ister boþanmýþ olsun, ortalamalar açýsýndan bu araþtýrmada yer alan tüm çocuklar, anne-babalarýný "kabul edici" anne-babalar olarak algýlamaktadýrlar. Ancak, araþtýrmada yer alan çocuklarýn anne ile baba kabulleri karþýlaþtýrýldýðýnda, hem evli hem de boþanmýþ ailelerde çocuklar annelerini babalarýna göre daha fazla kabul edici olarak algýlamaktadýrlar. Bu bulgu Varan (2005) tarafýndan hem çocuk hem de yetiþkin örneklemlerle yapýlan çalýþmalardan elde edilen bulgularla da desteklenmektedir. Ayrýca, evli ailelerde anne ve baba kabulü arasýnda yaklaþýk on puanlýk bir fark varken, boþanmýþ ailelerde bu fark yaklaþýk olarak yirmibeþ puandýr. Boþanmýþ ailelerdeki babalarýn, çocuklarý tarafýndan annelere göre çok daha az kabul edici olarak algýlanmasý, boþanmýþ ailelerdeki babalarýn çocuklarýnýn hayatýndan fiziksel olarak uzaklaþmýþ olmalarýndan kaynaklanmýþ olabilir. Hatýrlanacaðý gibi araþtýrma örnekleminin boþanma grubunu oluþturan çocuklar, boþanma sonrasýnda anneleri ile birlikte yaþayan çocuklardan seçilmiþti. Bu nedenle çocuklarýn babalarý ile annelerine göre, kaçýnýlmaz olarak birlikte daha az zaman geçirmeleri söz konusu olmaktadýr. Anne-babasý evli ya da boþanmýþ çocuklarýn, algýladýklarý ebeveyn kabul-reddi ve kontrolü açýsýndan farklýlaþýp farklýlaþmadýklarý incelendiðinde, evli annelerle boþanmýþ anneler arasýnda tek anlamlý farklýlaþmanýn, annenin çocuðu üzerindeki kontrolü açýsýndan olduðu görülmüþtür. Baþka bir þekilde söylenecek olursa, boþanmýþ anneler, evli annelere göre, çocuklarý tarafýndan daha fazla kontrol edici olarak algýlanmaktadýr. Boþanma ile ilgili benzer çalýþmalarda da, boþanma sonrasýnda çocuklarýn büyük bir oranda (yaklaþýk %80) anne ile birlikte yaþamaya devam ettikleri görülmektedir (Laver ve Laver 1991, Gindes 1998). Babalarýn, boþanmayla birlikte çocuklarýnýn günlük yaþamlarýndan uzaklaþmasý annelerin, çocuðun günlük yaþamýndaki tek "sorumlu" ebeveyn olarak hissetmeklerine neden olabilir. Bu nedenle, eþlerinden boþanmýþ olan annelerin, evli annelere göre, çocuklarý tarafýndan daha kontrol edici olarak algýlanmalarý yönündeki bulgunun, evlilikte kýsmen baba tarafýndan üstlenilen "denetleyici otorite" rolünü de üstlenmelerinden kaynaklanmýþ olabileceði þeklinde yorumlanabileceði düþünülmektedir. Çocuklarýn baba kabul-reddi ve kontrolüne iliþkin deðerlendirmeleri konuya daha fazla açýklýk getirmektedir. Evli anne ve babalarýn kontrol puanlarý birbirlerine çok yakýnken, boþanmayla birlikte babalarýn kontrol puanlarýnda düþüþ, annelerin kontrol puanlarýnda ise bir artýþ izlenmektedir. Diðer bir deyiþle, boþanmayla birlikte babalarýn çocuklarý üzerindeki denetleyici rolleri azalýrken, annelerin ki artmaktadýr. Evli veya boþanmýþ anne ve babalar arasýnda çocuklar 171

Þahin M, Çakýr U, Çakýr Demirbaþ E, Polat A. tarafýndan en az denetleyici olarak algýlanan "boþanmýþ babalar", en fazla denetleyici olarak algýlanan ise "boþanmýþ anneler"dir. Bu bulgulara göre, boþanmýþ annelerin çocuklar üzerindeki artan kontrolü, azalan baba kontrolünün telafisine baðlý olarak ortaya çýkmýþ olabilir. Ýlgili literatür incelendiðinde, araþtýrmamýzda kullanýlan örnekleme benzer bir örneklemle bu araþtýrmada kullanýlan ölçeklerle daha önce ne Türkiye'de ne de dünyada benzer bie araþtýrma yapýlmadýðý görülmektedir (Rohner 2013). Bu nedenle elde edilen bulgularýn daha önceki bir çalýþmadaki bulgularla karþýlaþtýrýlma olanaðý yoktur. Dikkat çeken önemli bir nokta ise, evli veya boþanmýþ annelerin çocuklarýný kabullerinde anlamlý bir farklýlýk olmayýþýdýr. Bu bulguya göre boþanma, annelerin çocuklarýný daha az ya da daha fazla kabul etmesine yol açmamaktadýr. Oysa, diðer yandan, boþanmýþ ailelerde çocuklar, babalarýný evli ailelerdeki çocuklara göre, çok daha az kabul edici olarak algýlamaktadýr. Boþanmýþ çiftlerin çocuklarý, babalarýný daha az sýcak ve daha ihmalkar olarak algýlamakta; ayrýca, babalarý tarafýndan daha az sevildiklerini ve istendiklerini düþünmektedir. Çocuklarýn algýlarýna göre boþanma, çocuk ile anne iliþkisi arasýnda öenmli bir deðiþikliðe yol açmazken; bunun tersi olarak, boþanma sonrasýnda çocuklar, babalarýný daha az kabul edici olarak algýlamaktadýr. Konuyla ilgili literatürde daha önce yapýlan çalýþmalar incelendiðinde, boþanma sonrasýnda anne-çocuk iliþkisinde boþanma öncesine göre önemli bir farklýlaþma görülmediði; ancak, boþanma sonrasýnda baba-çocuk iliþkisinin genellikle olumsuz yönde deðiþtiði belirtilmektedir. Bunlarýn arasýnda, boþanma öncesine göre baba ile çocuðun birlikte daha az zaman geçirmesi, birlikte yapýlan sosyal aktivitelerin azalmasý, ev ve ev dýþýnda babanýn çocuðu daha az denetlemesi ya da kontrol etmesi gibi deðiþikliklerin sayýlabileceði belirtilmektedir (Amato ve Booth 1996, Amato ve Gilbreth 1999, Abdul ve Rohner 2002, Khaleque ve Rohner 2002, Skolnick ve Skolnick 1999). Çocuklarýn algýlarýndaki bu önemli farklýlýðýn, babanýn evden uzaklaþmýþ olmasý olarak yorumlanabileceði düþünülmektedir. Hatýrlanacaðý gibi, araþtýrmanýn örnekleminde yer alan anne-babasý boþanmýþ çocuklar, boþanma sonrasýnda annesi ile birlikte yaþamayý sürdüren gruptakilerden oluþmaktaydý. Bu nedenle çocuk ve baba, kaçýnýlmaz olarak boþanma sonrasýnda boþanma öncesine göre birlikte daha az zaman geçirmektedir. Literatürde yer alan boþanma ile ilgili çalýþmalarda da, boþanma sonrasýnda çocuklarýn büyük bir oranda (yaklaþýk %80) anne ile birlikte yaþamaya devam ettikleri görülmektedir. Ayrýca, babanýn evden ayrýlmasýyla eþ alt sistemi ve baba-çocuk iliþkisinde farklýlaþma olmasýna karþýn, anne-çocuk iliþkisi deðiþmediði de belirtilmektedir (Laver ve Laver 1991, Gindes 1998). Konuyla ilgili çalýþmalar, boþanmayý takiben birçok çocuðun babasý ile iliþkisinde niceliksel ve niteliksel azalma yaþadýðýný ortaya koymaktadýr. Ancak boþanma sonrasýnda, anne-çocuk iliþkisi, en azýndan fiziksel yakýnlýðýn korunmuþ olmasýyla bile, evli ailelerdeki anneçocuk iliþkisine daha fazla benzemekte ve evlilikle boþanma sonrasý arasýnda bir süreklilik saðlamaktadýr. Ayrýca, annesiyle birlikte yaþayan çocuk için ihtiyacý olan ebeveyn desteði daha çok anne tarafýndan verilmektedir. Oysa, diðer yanda, boþanma baba-çocuk iliþkisinde önemli deðiþikliklere yol açmaktadýr. Herþeyden önce, çocuk kaçýnýlmaz olarak mekaný ve zamaný artýk babasýyla eskiden olduðu gibi paylaþamamaktadýr. Boþanma sonrasýnda baba eskisine göre çok daha zor ulaþýlabilir bir duruma geldiði de belirtilmektedir (Amato 1987, Amato ve Gilbreth 1999, Kitson ve Morgan 1990). Amato ve Gilbreth (1999) tarafýndan yapýlan ve boþanma sonrasýnda baba ile iliþkinin çocuðun psikolojik durumu üzerindeki etkilerini inceleyen bir meta-analiz çalýþmasýnda, konuyla ilgili 63 araþtýrma incelenmiþtir. Sonuç olarak, boþanma sonrasýnda babalarýn çocuklarýyla ilgili birçok sorumluluklarýndan uzaklaþtýklar vurgulanmýþtýr. Bu bulgulara göre, babanýn sadece eþinden deðil adeta "çocuðundan da boþandýðý" ileri sürülmüþtür. Araþtýrmamýzdan elde edilen bulgular arasýnda üzerinde durulmasý gereken bir diðer nokta ise, çocuklarýn algýlarý anne ve baba kabul-reddi arasýndaki iliþkidir. Evli ailelerde çocuklarýn anne kabulreddi ile baba kabul-reddi arasýndaki iliþki oldukça yüksekken; boþanmýþ ailelerdeki çocuklarýn anne ve baba kabul-reddi arasýnda hemen hemen hiç bir iliþki yoktur. Baþka bir þekilde söyleyecek olursak, evli ailelerdeki anne-babalarýn çocuklarýna karþý sergiledikleri kabul-red davranýþlarýnda benzer bir 172

Boþanmýþ ve Evli Ailelerden Gelen Çocuklarýn Algýladýklarý Ebeveyn Kabul-Red Düzeyleri ile Psikolojik Uyum Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý yaklaþýmlarý olduðu ortaya konmaktadýr. Boþanmýþ ailelerde duruma bakýlacak olursa, bu ailelerde annenin çocuðu kabul ya da red etmesiyle, babanýn çocuðu kabul ya da red etmesi arasýnda hiçbir iliþki yoktur. Örneklemimizde yer alan boþanmýþ ailelerde, babanýn çocuðundan ayrý yaþamasýndan kaynaklanabileceði düþünülmektedir. Araþtýrmada son olarak anne babasý evli ve boþanmýþ çocuk gruplarýnda ebeveyn kabul-reddi ile genel psikolojik uyum arasýndaki iliþkiler incelenmiþtir. Burada ilk dikkati çeken, evli ailelerde çocuðun genel psikolojik uyumunun hem anne hem de baba kabul-reddi ile yüksek düzeyde iliþkili oluþudur. Diðer yandan, boþanmýþ ailelerde, daha farklý bir tablo ortaya çýkmaktadýr. Anne-babasý boþanmýþ çocuklarýn genel psikolojik uyumunun anne kabul-reddi ile baba kabul-reddinden daha fazla iliþkili olduðu bulunmuþtur. Bu bulgulara göre, evli ailelerde, çocuðun psikolojik uyumu annesinin olduðu kadar babasýnýn da onu ne kadar kabul ya da red ettiðine baðlý görünürken; boþanmýþ ailelerde anne çok daha ön plana çýkmaktadýr. Anne-babasý boþanmýþ bir çocuðun psikolojik uyumunun ise, öncelikle annesi tarafýndan ne kadar kabul ya da red edilmiþ algýladýðýna göre deðiþtiði görülmüþtür. Bu bulgu, çocuðun psikolojik uyumunu etkileyen önemli bir deðiþkenin, boþanma sonrasýnda birlikte yaþanan ebeveynle iliþki olduðu þeklinde yorumlanabilir. SONUÇ Sonuç olarak, boþanmanýn çocuklarýn algýladýðý anne kabulünün artmasýna ya da azalmasýna yol açmadýðý bulunmuþtur. Anne evli de olsa, boþanmýþ da olsa, çocuðu tarafýndan ayný düzeyde kabul edici olarak algýlanmaktadýr. Oysa, babalarda bu durum farklýdýr. Boþanmýþ çiftlerin çocuklarý, babalarýný daha soðuk, daha ihmalkar, daha az kabul edici olarak algýlamaktadýrlar. Boþanma sonrasýnda babalarýn daha az kabul edici olarak algýlanmalarý, babanýn evden hatta çocuðun yaþamýndan uzaklaþmýþ olmasýndan kaynaklanmýþ olabilir. Boþanma sonrasýnda baba eskisine göre çok daha zor ulaþýlabilir bir duruma gelmekte ve çoðu zaman çocuðun babasý tarafýndan daha az önemsendiði, daha az istendiði ve daha az sevildiði sonucuna varmasýna neden olmaktadýr. Boþanma sonrasýnda birlikte yaþanan ebeveynle iliþkinin çocuðun psikolojik uyumu açýsýndan oldukça önemli olmasý nedeniyle bundan sonra yapýlacak araþtýrmalarda bu konunun daha ayrýntýlý incelenmesinin literatüre önemli katkýlar saðlayabileceði düþünülmektedir. Ayrýca bu araþtýrmada boþanma sonrasýnda annesi ile yaþayan çocuklar incelenmiþtir. Daha sonraki araþtýrmalarda boþanma sonrasýnda anne ve babasý ile yaþayan farklý gruplarýn karþýlaþtrýlmasý önerilmektedir. Böylece çocuklarýn boþanma sonrasýndaki psikolojik uyumu açýsýndan daha ayrýntýlý bilgiler elde edilebilir. Ülkemizde boþanma ile ilgili araþtýrmalarýn henüz çok yaygýn olmamasý nedeniyle yapýlan bu araþtýrmanýn daha sonra yapýlacak çalýþmalar için önemli bilgiler içerdiði düþünülmektedir. Teþekkür: Katkýlarýndan dolayý Doç. Dr. Azmi Varan a teþekkür ederim. Yazýþma adresi: Dr. Nilgün Öngider, Þifa Üniversitesi Sürekli Eðitim Merkezi, Ýzmir, nongider@gmail.com KAYNAKLAR Abdul K, Rohner PR (2002) Perceived parental acceptancerejection and psycological adjustment: A meta-analysis of crosscultural and intracultural studies. J Marriage Fam, 64:54-64. Allison PD, Furstenberg Jr (1989) How marital dissolution affects children: variations by age and sex. Dev Psychol, 25:540-549. Amato PR (1994) Life-span adjustment of children to their parent's divorce. Future Child, 4:143-164. Amato PR, Booth A (1996) A prospective study of divorce and parent-child relationships. J Marriage Fam, 58:356-365. Amato PR, Fowler F (2002) Parenting practices, child adjustment, and family diversity. J Marriage Fam, 64:703-716. Amato PR, Gilbreth GJ (1999) Nonresident fathers and children's well-being: A meta-analysis. J Marriage Fam, 61:557-573. Amato PR, Keith B (1991) Parental divorce and the well-being of children: A meta-analysis. Psychol Bull, 110:26-46. Amato PR (1993) Children's adjustment to divorce: Theories, hypotheses and empirical support. J Marriage Fam, 55:23-38. Amato PR (2000) The consequences of divorce for adult and children. J Marriage Fam, 62:1269-1287. 173

Þahin M, Çakýr U, Çakýr Demirbaþ E, Polat A. Amato PR (1987) Family process in one-parent, stepparent, and intact families: The child's point of view. J Marriage Fam, 49: 327-337. Amato PR (2001) Children of divorce in the 1990's. An update of the Amato and Keith (1991) Meta-analysiss. J Fam Psychol, 15:355-370. Anjel M (1993) The transliteral equivalence, reliability and validity studies of the parental Acceptance-Rejection Questionnaire (PARQ), mother form. A tool for assessing child abuse. Master Tesiss, Istanbul: Bogazici University. Booth A, Amato PR (1991) Divorce and Psychological Stres. J Health Soc Behav, 32:396-407. Bryner Jr CL (2001) Children of divorce. Journal of American Board Family Practice, 14:201-210. Butler I (2003) Divorcing Children: Children's Experience of Their Parents' Divorce. Philadelphia, USA: Jessica Kingsley Publishers. Chase-Lansdale PL, Cherlin AJ, Kiernan KE (1995) The longterm effects of parental divorce on the mental health of young adults: A Developmental Perspective. Child Dev, 66:1614-1634. Furstenberg FF, Kiernan KE (2001) Delayed parental divorce: How much do children benefit? J Marriage Fam, 63, 446-457. Gindes M (1998) The psychological effects of relocation for children of divorce. Journal of American Academy of Matrimonial Lawyers, 15:119-148. Isaacs A (2002) Children's adjustment to their divorced parents' new relations. Journal of Paediatric Child Health, 38:329-331. Khaleque A, Rohner PR (2002) Perceived parental acceptancerejection and psychological adjustment: A meta-analysis of cross cultural and intracultural studies. J Marriage Fam, 64:54-64. Kitson GC, Morgan LA (1990) The multiple consequences of divorce: A decade rewiew. J Marriage Fam, 52:913-924. Lamb ME, Sternberg KJ, Thompson RA (1997) The effects of divorce and custody arrangements on children's behaviour, development and adjustment. Expect Evidence, 5:83-88. Laver RH, Laver JC (1991) Marriage and Family The Quest For Intimacy. Wm.C. Brown Publishers. Madden-Derdich DA, Leonard SA (2000) Parental role identity and fathers' involvement in coparental interaction after divorce: Father's perspectives. Family Relations, 49:311-318. Masheter C (1991) Postdivorce relationships between ex-spouses: The roles of attachment and interpersonel conflict. J Marriage Fam, 53:103-110. Rohner RP (2013) Bibliography of parental acceptance-rejection. Available online at http://www.cspar.uconn.edu/ Bibliography.pdf Rohner RP (1976) They Love Me, They Love Me Not: A Worldwide Study of the Effects of Parental Acceptance and Recetion. New Haven, CT: HRAF Press. Rohner RP (1984/1999) Handbook for the Study of Parental Acceptance and Rejection. Center for the Study of Parental Acceptance and Rejection, University of Connecticut at Storrs. Rohner RP (1986) The Warmth Dimension: Foundations of Parental Acceptance- Rejection Theory. Newbury Park, CA: Sage Publications, Inc. Rohner RP (1998) Father love and child development: history and current evidence. Curr Dir Psychol Sci, 7:157-161. Rohner RP (2000) Glossary of significant concepts in parental acceptance-rejection theory. (Online at Babylon.com) Skolnick AS, Skolnick JH (1999) Family Transition. USA: Addison-Wesley Longman. Sun Y, Li Y (2002) Children's well-being during parents' marital disruption process: A pooled time-series analysis. J Marriage Fam, 64:472-488. Varan A (2005) Relation between parental acceptance and intimate partner acceptance in Turkey: Does history repeat itself? Ethos, 33:414-426. Varan A (2003) Türk örnekleminde EKRÖ ve KÝDÖ çocuk ve ebeveyn ölçeklerinin geçerlik ve güvenirlik çalýþmalarý. http://www.azmivaran.com/arastirma/ekar-kurami-arastirmalari/ Walton L, Oliver C, Griffin C (1999) Divorce mediation: The impact of mediation on the psychologival well-being of children and parents. Journal of Community & Applied Social Psychology, 9:35-46. Wang H, Amato PR (2000) Predictors of divorce adjustment: stressors, resources, and definitions. J Marriage Fam, 62:655-668. Wolchik SA, Tein JY, Sandler IN ve ark. (2002) Fear of abandonment as a mediator of the relations between divorce stressors on mother-child relationship quality and children's adjustment problems. J Abnorm Child Psychol, 30:401-418. Wolchik SA, Wilcox KL, Tein JY ve ark. (2000) Maternal acceptance and consistency of disipline as buffers of divorce stressors on children's psychological adjustment problems. J Abnorm Child Psychol, 28:87-102. Woodward L, Fergusson DM, Belsky J (2000) Timing of parental seperation and attachment to parents in adolescence: results of a prospective study from birth to age 16. J Marriage Fam, 62:162-174. 174