Değişik Dikiş Materyallerinin Sıçan Aortasında Oluşturdukları Histopatolojik Değişiklikler

Benzer belgeler
Transvers ve Longitudinal Kesilerde Sütür Materyali ve Sütür Tekniğinin Damar Duvarında Meydana Getirdiği Patolojik Değişiklikler (Deneysel Çalışma)

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

TRANSRADİAL KORONER GİRİŞİM. Dr.Suat Altınmakas

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

İzole Bilateral İliak Anevrizmanın Cerrahi Tedavisi Surgical Management of Isolated Bilateral Iliac Aneurysm Kalp ve Damar Cerahisi

Ateroskleroz ve Endotel Disfonksiyonu. Prof. Dr. Zeliha KERRY Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

Genel bilgiler. Behçet Hastalığı & Vasküler bulgular vasculo-behçet Disease. Dr.Mustafa SAÇAR. v 1937 Hulusi Behçet Oral aftöz ülserler Üveit

Koroner bypass ameliyatlarında kullanılan radiyal arter greftlerinin orta dönem sonuçları

İnternal Mammarian Arter Greftlerinde Ateroskleroz Gelişimi*

Tek Seansta Koroner Revaskularizasyon ve Çıkan Aorta - Femoral Arter Bypass İki Olgu Sunumu

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Doç. Dr. Neşe Çam. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi

Perinatal Tıp ta Düşük Doz «Düşük Molekül Ağırlıklı Heparin in» Proflaktik Uygulaması

Emilebilir kolajen örtü (NeuraWrap) uygulaması ven greftlerinin açıklığına katkıda bulunmaktadır

VASKÜLER GĐRĐŞ: PREOPERATĐF GĐRĐŞ YOLU OLUŞTURMA STRATEJĐLERĐ. DOÇ. DR. NiYAZi GöRMüŞ

Olgu Sunumu. Olgu yaşında erkek hasta Sağ ayak 1. parmak gangrenöz görünümde

Koroner Arterler ve Greft Olarak Kullanılan Damarların Morfolojik Özelliklerinin Karşılaştırılması

Kronik Böbrek Yetmezliği Olan Hastalarda İnternal Torasik Arterin Histopatolojik Olarak İncelenmesi

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Bahar TEMUR 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı 4. Öğrenim Durumu: Üniversite

Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Vena Cava Superior Sendromunda Cerrahi Tedavi (1) (Olgu Sunumu)

EKSTRA-ANATOM K VE FEMORO-POPL TEAL ARTER BYPASS CERRAH S SONUÇLARIMIZ RESULTS OF EXTRA-ANATOMIC AND FEMORO-POPLITEAL BYPASS SURGERY

KORONER REVASKÜLARİZASYON GEREKTİREN HASTALARDA EK VASKÜLER CERRAHİ GİRİŞİMLER * Cengiz KÖKSAL, Sabit SARIKAYA, Vural ÖZCAN, Mustafa ZENGİN

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

Kompleks LAD Lezyonlarında Cerrahi Seçenekler ve Sonuçları

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

ÖZGEÇMiş ve ESERLER listesi

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

Subklavyen Arter Tıkanıklığında Cerrahi Revaskülarizasyon Uygulamalarımızın Erken-Orta Dönem Sonuçları

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Prof. Dr. Tayfun Aybek Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı. TOBB ETÜ Üniversitesi, Ankara

Mikrovasküler klemp ile sıçan aortu oklüzyonunun vasküler endotel hasarı oluşturma etkisinin incelenmesi: Deneysel çalışma

Periferik arter hastalıklarının tanısını ve yaklaşım stratejilerini öğrenecek.

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI

ÖZGEÇMİŞ DİL ADI SINAV ADI PUAN SEVİYE YIL DÖNEM. İngilizce KPDS 70 İYİ 1993 Güz. İngilizce TOEFL PBT 513 İYİ 1996 Bahar

Koroner revaskülarizasyon ile eş zamanlı asendan aortobifemoral baypas cerrahisi

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

Aortanın İleri Derecede Aterosklerozunda Koroner Arter Cerrahisi #

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

Kronik Böbrek Yetmezliği nde Damar Erişim Yolları ve AV Fistül. Mustafa Kemal Demirağ

Atan kalpte tam revaskülarizasyon: Altı aylık anjiyografik sonuçlar

Alt ekstremite t kay c arter hastal klar nda uygulanan tedavi

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Doç. Dr. Halil BAŞEL

Patent Duktus Arteriyozus

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

TEŞEKKÜR. Araştırmacı bu çalışmanın gerçekleşmesinde katkılarından dolayı aşağıda adı geçen kişi ve kuruluşlara içtenlikle teşekkür eder.

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Prof Dr Barış Akin Böbrek Nakli Programı Başkanı İstanbul Bilim Üniversitesi Florence Nightingale Hastanesi

Tanısal işlemlerde malzeme seçimi

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Kan Yapımı ve Düzenlenmesi M. SARIKAYA FİZYOLOJİ Serbest Çalışma

Maligniteye baðli iliak arter stenozunda endovasküler stent tedavisi: olgu sunumu

Hemodiyaliz girişi için gerçekleştirilen basilik ven transpozisyonu: Orta dönem sonuçlar

EK-4 ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Mehmet Güzeloğlu 2. Doğum Tarihi: 20/01/ Unvanı: Uzm. Dr. 4. Öğrenim Durumu:

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri

Popliteal Arter Anevrizmalarında Cerrahi Tecrübelerimiz

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

Orijinal makale GİRİŞ

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Vasküler Patolojilerin Cerrahi Tedavisi

Subklaviyan çalma sendromunun tedavisinde karotikosubklaviyan ve subklaviyan-subklaviyan baypasın erken ve orta dönem sonuçları

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS. Reha Aydın. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Koagülasyon Mekanizması

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

DAMAR ERİŞİM YOLU SORUNLARINA YAKLAŞIM (CERRAH GÖZÜYLE)

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Asendan AORT ANEVRİZMASI

MEZUN OLDUĞU OKUL: GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ-1999 TIPTA UZMANLIK TEZİ BAŞLIĞI-DANIŞMANI: KORONER BY-PASS

Sunum planı. Kranyal ve spinal vasküler hastalıklarda radyocerrahi. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ LABORATUVAR TEKNİKLERİ PROGRAMI II DERS İÇERİKLERİ:

M. Cavidan ARAR, Alkin ÇOLAK, Turan EGE*, Sevtap Hekimoğlu Şahin, Bülent Yıldız, İlker Yıldırım, Nesrin Turan** Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Mehmet ALİ MALAS TEORİK DERS SAATİ

DÖNEM IV DERS PROGRAMI

Hemorajik Şok Tedavisinde İntraaortik balon pompası. Doç. Dr. Halil DOĞAN Bakırköy Dr Sadi Konuk EAH Acil Tıp Kliniği

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

KTO'da antiplatelet seçimi nasıl olmalı? DAPT süresi daha mı uzun olmalı? Prof.Dr.Oğuz Yavuzgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Abd, İzmir

Aorta bronşiyal Fistül: Aort Koarktasyonunun Dacron Tüp Greft İnterpozisyon Tekniği ile Cerrahi Tedavi Sonrası Görülen Geç Komplikasyonu

Transkript:

Değişik Dikiş Materyallerinin Sıçan Aortasında Oluşturdukları Histopatolojik Değişiklikler Cengiz KÖKSAL*, Kürşat BOZKURT*, Caner ARSLAN*, Şennur İLVAN**, Berk ÖZKAYNAK** Büge ÖZ**, Ayla Gürel SAYIN* * İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul ** İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul Kardiovasküler cerrahide anastomoz hattının açık kalmasını tehdit eden en önemli sorun neontimal hiperplazi olup, özellikle koroner ve distal ekstremite arterleri gibi küçük çaplı arterlerde yapılan revaskülarizasyonlarda daha da önem kazanmaktadır. Çalışmamızda ipek, polipropilen, polidiaksanon ve politetrafloretilen (PTFE) dikiş materyallerinin sıçan aortasında yol açtıkları histopatoloik değişikliklerin invivo araştırılması hedeflenmiştir. Çalışmamızda 24 sıçan, her dikiş materyali grubunda 6 tane olacak şekilde 4 gruba ayrılmıştır. Sıçanların infrarenal aortasından 7/0 dikiş materyali (ipek, polipropilen, polidiaksanon, PTFE) ile aort aksına dik, damar lümeniden geçen birer dikiş geçirilmiştir. Sıçanlar 14. gün sakrifiye edilerek, dikiş materyali geçilen aort segmentinden, geçtiği seviyeden multipl kesitler alınarak ışık mikroskobunda, semikantitatif olarak kendi aralarında değerlendirilmiştir. İpek grubunda; endotel hücre ve myointimal proliferasyon, iltihabi cevabın diğer gruplarla kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı fazla olduğu gözlenmiştir. Polidiaksanon grubunda ise, iltihabi reaksiyon diğer gruplarla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı derecede azalmış olarak bulunmuştur. Polidiaksanon ile daha az iltihabi cevap oluşumunu gösteren sonuçlarımız, orta ve geç dönemde tromboz ve stenoz gelişimi yönünden polidiaksanonun üstünlüğü olarak yorumlanmıştır. Anahtar sözcükler: neointimal hiperplazi, sütür materyali, sıçan aortası Histopathologic Influences of different Suture Materials on Rat Aorta Neointimal hyperplasia is an important problem which threatens the patency at the anastomosis site in cardiovascular surgery especially in coronary artery bypass grafting and in the surgical procedures for distal arterial obstructions of the lower extremities. In our study we aimed to compare histopathologic influences of different suture materials (silk, polpropylene, polydiawanone, PTFE) in rat aorta, invivo. In our study, 24 rats were separated into four groups, as 6 rats in each suture material group and 7/0 suture materials (silk, polypropylene, polydiaxanone, PTFE) were passed through rat aortas perpendicular, at the infrarenal site. After 14 days rats were sacrificed and aortic segment at which suture materials were passed examined under light microscope. In silk group, inflammatory reaction, endothelial cell proliferation and myointimal proliferation were found to be significantly higher when compared to other groups. In polydiaxanone group inflammatory reaction was foud to significantly lower when compared to other groups. Our results which reveal least inflammatory reaction with polydiaxanon is an advantage of this suture material, in mid and late term stenosis development. Key words: neointimal hyperplasia, suture material, rat aorta GKDC Dergisi 1999;7:130-134. Bu çalışma 5. Ulusal Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur (20-24 Ekim 1998, Antalya). 130

C. Köksal ve ark. Değişik Dikiş Materyallerinin Sıçan Aortasında Oluşturdukları Histopatolojik Değişiklikler Kardiovasküler cerrahide uygulanan en sık işlem doğal arter ile greft arasında yapılan vasküler anastamozdur. Anastamoz hattının açık kalmasını tehdit eden en önemli sorun neointimal hiperplazi olup, özellikle koroner ve distal extremite arterleri gibi küçük çaplı arterlerde daha önem kazanmaktadır. Neointimal hiperplaziyi açıklarken hemodinamik değişikliklerin yanısıra, yabancı madde karakterinde olan dikiş materyalinin yol açtığı immun reaksiyonlar ve endotel hasarı da göz önüne alınmalıdır. Cerrahi travma sonrası neointimal hiperplazi gelişimini başlatan, trombositlerin hasar bölgesine göç ederek lokal büyüme faktörlerinin salınmasıdır. Buna cevap olarak media tabakasında çoğalan düz kas hücreleri intimaya göç ederler ve ikinci haftanın sonunda en yüksek sayıya ulaşırlar (1,2). Düz kas hücre proliferasyonu ve beraberinde konnektif doku sentezinin artması ile lümendaralmaya başlar ve 12. haftanın sonunda neointimal hiperplazi lümen daralmasının tek sebebi olarak ortaya çıkar (3). Kardiovasküler cerrahide en yaygın kullanılan dikiş materyali polipropilendir. Büyüme potansiyeli olan anastamozlarda ve mikrocerrahide polidiaksanon yaygın olarak kullanılmaktadır. Politetrafloretilen (PTFE) dikiş materyali doğal arter ve PTFE greft arası yapılan anastamozlarda kullanıldığında dikiş yerinde kanama olasılığını azaltmaktadır. Dikiş materyalleri; gerilme kuvveti, cerrahi kullanım kolaylığı, immun reaksiyon oluşturmaları açısından birçok çalışmada karşılaştırılmış, ancak neointimal hiperplazi gelişimine etkileri yaygın araştırılmamıştır. Biz çalışmada sıçan aortasında dört değişik dikiş materyalinin (ipek, polipropilen, polidiaksanon, PTFE) neointimal hiperplazi gelişimine etkilerini araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod Çalışma Wistar-Albino türü erkek sıçanların aortasında yapılmıştır. Deneklerin ağırlıkları 250-350 gram arasında olup, bütün hayvanlar Laboratuar hayvanları bakımı NIH 80-23 1985 kurallarına uygun olarak çalışmaya alınmıştır. Yirmidört denek her dikiş materyali grubunda 6 sıçan olacak şekilde 4 gruba ayrıldı. Eter anestezisi ile uyutulan sıçanlarda, median laparotomi ile infrarenal aorta bulundu ve 7/0 dikiş materyali ile (ipek, polipropilen, polidiaksanon, PTFE) aort aksına dik, damar lümeninden geçen birer dikiş geçildi. Kanama kontrolü sonrası batınları kapatıldı. Sıçanlar 14. gün sakrifiye edilerek, dikiş materyali geçilen aort segmenti %10 formalin ile fixasyon sonrasında parafin takibine girdi. Parafin blokta 5 µm kalınlığında multipl kesitler alınarak hemotoxylen-eosin boyası ile boyandı. Kesitler ışık mikroskobunda semikantitatif olarak kendi aralarında, perivasküler kanama, iltihabi cevap, advantisyel fibrosis ve myointimal proliferasyon gibi parametreler gözönüne alınarak değerlendirildi. 0=cevap yok, +1=minimal cevap, +2=orta cevap, +3= maximum cevap olarak skorlandı. Kesitlerdeki perivasküler kanama bulgusu dikiş materyalinin geçtiği aort segmentinin bulunması yönünden değerlendirmeye alındı ve çalışmaya dahil edilen tüm kesitlerde perivasküler kanama mevcuttu. İstatistiksel değerlendirmeler Fisher kesin olasılık testi (STATA-5) ile yapıldı. 0.05 in altındaki p değerleri anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular İpek grubunda; endotel hücre proliferasyonu, advantisyel fibrozis ve iltihabi cevap diğer gruplarla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p<0.05) (Resim 1,2,). Endotel hücre ve myointimal proliferasyon cevabının polipropilen ve polidiaksanon gruplarında, PTFE grubuyla karşılaştırıldığında daha az olduğunun gözlenmesine rağmen, aradaki 131

GKDC Dergisi 1999;7:130-134 farkın anlamlı olmadığı saptanmıştır (Resim 3,4). Polidiaksanon grubunda ise iltihabi cevabın diğer gruplarla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı azaldığı gözlendi (p<0.05) (Şekil 1). Tartışma Arteryel rekonstruksiyonlarda geç dönemde oluşan tıkanmanın nedeni devam eden aterosklerozla beraber yara iyileşme sürecidir. İntimal hiperplazi hem arteryel hasara, hem de greftin iyileşme sürecine cevabının bir parçasıdır. Periferik arteryel bypaslar için kullanılan ven greftlerinde 6-24 ayda %10 oranında, koroner bypas için kullanılan ven greftlerinde 10 yılda %52-75 arası greft tıkanıklığına rastlanır 4,5). Arteryel rekonstruksiyonlarda aşırı intimal hiperplazinin nedeni olarak ön planda hemodinamik değişiklikler sorumlu tutulmaktadır. Anastamoz hattından geçen akımın türbülansı, basınç farkları ve damar duvarına uygulanan gerilme kuvveti intimayı uyararak, düz kas hücre proliferasyonununa yol açar (6, 7). Hemodinamik değişikliklerin yanında yabancı madde karakterinde olan dikiş ve greft materyalinin yol açtığı immun reaksiyonlar ve endotel hasarı da neointimal hiperplazi gelişiminde rol oynar. 132

C. Köksal ve ark. Değişik Dikiş Materyallerinin Sıçan Aortasında Oluşturdukları Histopatolojik Değişiklikler Hayvan ve insanlarda yapılan arteryel hasar modellerinde, lümen daralmasının temel nedeni intimadaki düz kas hücre proliferasyonu ve konnektif doku birikiminin olduğu gösterilmiştir (8). Arteryel hasar oluştuktan sonra, bu bölge trombositlerle kaplanır. Adhezyon sonrası trombositler granüllerindeki vasoaktif ve trombotik faktörleri (serotonin, ADP, fibrinojen, von Willibrand faktör) ve ayrıca büyüme faktörlerini (platelet-derived growth factor, transforming growth factor, epidermal growth factor) salgılarlar (9). Mitojenik özellikteki büyüme faktörleri düz kas hücre proliferasyonunu başlatırlar.hasara cevap olarak media tabakasında çoğalmaya başlayan düz kas hücreleri, intimaya göç ederek intimal hiperplaziye neden olurlar. Russel Ross tarafından öne sürülen ve halen yaygın kabul gören yaralanmaya cevap (response-to-injury) hipotezine göre de intimal kalınlaşmayı başlatan mekanizma, hasar gören damar duvarına yapışan aktive trombositlerden ve endotel hücrelerinden salınan, düz kas hücre proliferasyonunu uyaran büyüme faktörleridir (9). Sıçan karotis arter hasar modelinde, düz kas hücrelerinin DNA sentezine hasardan 27 saat sonra başladığı, 7 ile 14 güne kadar çoğalmanın devam ettiği ve sonrasında spontan durduğu gösterilmiştir (10). Bu çalışmada sıçanların 14. gün incelenmesinin nedeni maksimum düz kas hücre proliferasyon zamanını yakalamaktı. Yine Clowes ve arkadaşları yaptıkları çalışmada 2. haftanın sonunda damar duvarında düz kas hücre sayısının değişmediğini göstermişlerdir (3). Farklı uyaranlar, trombositleri farklı derecede uyarırlar. Bu nedenle değişik dikiş materyalleri damar duvarında yaptıkları hasara ve trombojenitelerine bağlı olarak trombositleri farklı derecede uyararak, neointimal hiperplazi oluşumuna değişen oranlarda sebep olacaklardır. Yine aynı şekilde erimeyen ve eriyebilir özellikte dikiş materyalleri dokuda değişen oranlarda iltihabi reaksiyona yol açacaklar ve hasara cevap olarak düşündüğümüz intimal kalınlaşmaya değişen düzeylerde sebep olacakları düşünülebilir. Birçok çalışmada dikiş materyalleri; gerilim kuvvetleri, esneklikleri ve cerrahi kullanım kolaylıkları yönünden karşılaştırılmış olup, kaynaklarda oluşturdukları intimal kalınlaşmayı inceleyen karşılaştırılmalı çalışmaların sayısı azdır Dikiş materyallerinin amacı doğal iyileşme süreci tamamlanıncaya kadar dokuları bir arada tutmaktır. Bunun yanında dikiş materyalleri anastamoz hattında irritasyon, trombüs için nidus, kalsifikasyon ve infeksiyon kaynağı olabilirler. Dunphy ve arkadaşları yaptıkları çalışmada, ideal dikiş materyalinin nonprotein ve monofilament özellikte, dokuya implante edildiğinde gerilim kuvvetini kaybetmeyen, en az inflamatuar cevaba sebep olan ve eriyebilir olması gerektiğini belirtmişlerdir (11). Polipropilen 1962 den beri gerilim kuvvetini koruması, dış yüzeyinin düz olup minimal doku reaksiyonuna sebep olması, kullanım kolaylığı ve esnekliği gibi nedenlerden dolayı en yaygın kullanılan anastamoz materyalidir (12). Önemli dezavantajı ise yaşam boyu dokuda yabancı cisim olarak kalmasıdır. Polipropilenin dışında, enfeksiyona direnci ve büyüyen dokulara adaptasyonu nedeniyle polidiaksanon ve kullanım kolaylığı nedeniyle PTFE dikiş materyalleri kardiovasküler cerrahide kullanım alanı bulmaktadırlar (12). 1980 li yıllarda kullanılmaya başlanan eriyebilir polidiaksanon alifatik polyester yapısında olup, basit hidrolizle karbondioksit ve suya ayrılarak böbreklerden atılmaktadır. Polidiaksanonun vücuttan atılımı en geç 180 günde tamamlanmaktadır ve gerilme direncini ilk 4 hafta %60 oranında korumaktadır (13). Polidiaksanon aort koarktasyonu gibi büyüme beklenen anastamozlarda ve mikrocerrahide yaygın kullanılmaktadır. Cavallaro ve arkadaşları yaptıkları çalışmada polipropilenin önceden kullanılan ipek ve dacrona göre daha az doku reaksiyonuna yol açtığını göstermişlerdir (14). Domuzlarda yapılan uç-uca arteryel anastamozlarda polipropilen ve polidiaksanon ile yapılan karşılaştırılmalı çalışmalarda 10. haftanın sonunda polidiaksanonun daha az doku reaksiyonuna yol açarak, damar duvarında polipropiline kıyasla daha az daralmaya yol açtığı gösterilmiştir (13). Yapılan bir başka çalışmada ise 133

GKDC Dergisi 1999;7:130-134 düz yüzeyi nedeniyle polipropilenin erken dönemde az doku reaksiyonuna yol açtığından dolayı avantajlı olduğu, polidiaksanonun ise geç dönemde tamamen eridiği için az doku reaksiyonuna yol açarak daha avantajlı olduğundan bahsedilmektedir (12). Bu görüşe paralel olarak eriyebilir dikiş materyallerinin, erimeyenlere kıyasla geç dönemde daha az doku reaksiyonuna yol açtığı gösterilmiştir (15, 16). Polidiaksanon ve polipropilen ile yapılan invitro bir çalışmada polidiaksanon ile yapılan anastamozların daha kompliant olduğu fakat geç dönemde intimal kalınlaşma açısından iki materyal arasında fark olmadığı bulunmuştur (17). Bu çalışmada ipek dışında diğer üç dikiş materyalinin endotel hücre proliferasyon cevapları arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Polidiaksanon grubunda bulunan daha az iltihabi reaksiyon polidiaksanonun bir avantajı olarak değerlendirilmelidir. Hücresel düzeyde polimorfnüveli lökosit artışı ve tüm damar duvar katmanlarındaki enflamasyon olarak değerlendirilen iltihabi reaksiyonun polidiaksanon grubunda anlamlı az bulunması, enfeksiyon ve neointimal hiperplazi gelişimini olumlu etkileyerek polidiaksanonun kardiovasküler cerrahide tercih nedeni olabileceğini düşünmekteyiz. Kaynaklar 1. Steen S, Anderson L, Lowenheielm P. Comparison between absorbable and nonabsorbable, monofilament sutures for end-toend arterial anastomoses in growing pigs. Surgery 1984; 95(2): 202-207. 2. Pae WE, Waldhausen JA, Prophet A. Primary vascular anastomosis in growing pigs. J Thorac Cardiovasc Surg 1981; 81: 921-927. 3. Ross R. Atherosclerosis: A problem of the biology of arterial wall cells and their interaction with blood components. Arteriosclerosis 1981, 1: 293-300. Yazışma adresi: Op. Dr. Cengiz KÖKSAL P. K. 26, 34301 Cerrahpaşa İstanbul Tel: 0 212 632 1310 Fax: 0 212 632 8474 4. Gajdusek C, Di Corleto P, Schwarts SM. An Endothelial cell-derived growth factor. J Cell Biol 1980; 85: 467-70. 5. Clowes AW, Reidy M, Clowes MM: Mechanism of stenosis after arterial injury. Lab Invest, 1983; 49(2): 208-215. 6. Whittemore AD, Clowes AW, Couch NP. Secondary femoropopliteal reconstruction. Ann Surg 1981; 193: 35-39. 7. Grondin CM, Campeau L, Lesperance J. Comparison of late changes in internal mammary artery ad saphenous vein grafts in two consecutive series of patients 10 years after operation. Circulation 1984; 70 (suppl I): 208-215. 8. Galt G, Zwolak Z. Differential response of arteries and vein grafts to blood flow reduction. J Vasc Surg. 1993; 17(3): 563-570. 9. Schwartz Donohoe. Myointimal thickening in experimental vein grafts is dependent on wall tension. J Vasc Surg 1992; 15(1): 176-186. 10. Clowes AW. Pathologic intimal hyperplasia as a response to vascular injury and reconstruction. Robert B. Rutherford; Vascular Surgery, Philadelphia/London, Saunders, 1992. 11. Ross R. The pathogenesis of atherosclerosis-an update. N Eng J Med 1986; Feb, 20: 488-497. 12. Reidy M. A reassessment of endothelial injury and arterial lesion formation. Lab İnvest, 1985; 53(5): 513-20. 13. Dunphy LE, Jackson DS. Practial application of experimental studies in the care of primarily closed wound. Am J Surg 1962; 104: 273-280. 14. Carl LB, Constantine M. Coarctation of the aorta and interrupte aortic ach. In, Arthur EB (Ed): Glenn s Thoracic and Cardiovascular Surgery. Prentice-Hall International, Appleton&Lange, 1996, pp. 1243-1271. 15. Tuchmann A, Dinstl K. Polidiaxanone in vascular surgery. J Cardiovasc Surg 1984: 25(3): 225-229. 16. Cavallaro, Sciaca, Cisternino. Experimental evaluation of tissue reactivity to vascular stures: Dacron, Prolen, PTFE. Vascular Surgery 1987; 5(2): 82-86. 17. Capperauld I. Suture materials: A review. Clinical Materials 1989; 4: 3-12. 18. Megerman J, Hamilton G, Schmitz-Rixen T. Comliance of vascualr anastomoses with polybuster and polypropylene sutures. J Vasc Surg 1993; 18: 827-834. 134