Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar Nedeniyle Kamu Görevlisine Rücu Edilmesi



Benzer belgeler
KAMU GÖREVLİLERİNİN AĞIR KUSURU TAZMİNAT--VATANDAŞIN DEVLETE KARŞI SORUMLULARDAN RÜCU İSTEMİ HAKKI

T.C. DANIŞTAY 10. DAİRE E. 2010/3381 K. 2014/3257 T

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Danıştay ve Yargıtay İçtihatları Işığında İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KİŞİLİK HAKKI İHLALİ KAPSAMINDA İNSAN ÜZERİNDE YAPILAN DENEYLER VE HUKUKİ SONUÇLARI

ECE GÖZTEPE İNSAN HAKLARININ KORUNMASINDA GEÇİCİ TEDBİR

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Avrupa Adalet Divanı

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

PAZARLIK USULÜNDE DAVET EDİLMEYEN FİRMALAR İHALEYE KATILABİLİR Mİ? DANIŞTAY KARARI ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Yrd. Doç. Dr. Ali DEMİRBAŞ. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda ESER SAHİBİNİN MALİ HAKLARINA TECAVÜZ HALİNDE HAK SAHİBİNE SAĞLANAN HUKUKİ KORUMA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İdari Yargının Geleceği

Alman Federal Mahkeme Kararları

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRESİ

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2014/9315 Karar No : 2015/9212

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE

MÜFETTİŞİN ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

İsviçre Federal Temyiz Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi nin Tarihli Kararı

BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

Munzam Sandıklara İşverenlerce Yapılan Katkı Payı Ödemelerine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM EDERKEN EŞLERİN GENEL HÜKÜMLER ÇERÇEVESİNDE AÇTIĞI MANEVİ TAZMİNAT DAVASI. Av. Nur Işın KÖROĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ UYGULAMA TALİMATI 1 ADİL TAZMİN TALEPLERİ

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

ÖNSÖZ... vii KISALTMALAR LİSTESİ... xv GİRİŞ...1

TAZMİNAT HESAPLARINDA ASGARİ ÜCRETLERİN UYGULANMASI

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 23 Mart Dr. K. Ahmet Sevimli Yardımcı Doçent Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Anayasa Mahkemesi Kararlarının Devam Eden Davalara Etkisi

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

HUKUKA ve AHLÂKA AYKIRILIK UNSURLARI ÇERÇEVESİNDE SALT MALVARLIĞI ZARARLARININ TAZMİNİ

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Alman Federal Mahkeme Kararları. Hessen Eyalet Sosyal Mahkemesi

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Transkript:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar Nedeniyle Kamu Görevlisine Rücu Edilmesi Claims Due to the European Court of Human Rights Decisions Recourse to Public Officer Özet Harun SAĞLAM 1 Devletin, personelinin kusurlu davranışıyla kişilere verdiği zararı tazmin etmesini müteakip sorumlu personele rücu etmesi, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Zira kamu görevlisine rücu edilmesi, bu görevlilerin sorumlu davranmasına ve dolayısıyla idarenin sağlıklı işlemesine katkı sağlayacak bir olgudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından doğan tazmin borcunun yerine getirilmesini müteakip kusurlu kamu görevlisine rücu edilmesi meselesi de bu açıdan önem taşımaktadır. Devletin AİHM kararları nedeniyle ödediği yüksek miktarlardaki tazminatlar ve daha da önemlisi bireylerin maruz kaldığı hak ihlalleri, idarenin sağlıklı işlemesini sağlayacak olması bakımından zarara asıl sebebiyet veren kusurlu kişiye rücu edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada, mevzuatta yeterince açık hükümler bulunmayan bu alana ilişkin tespitler ve değerlendirmeler yapılması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Devletin sorumluluğu, kamu görevlisine rücu, insan hakları, kusur, kararların icrası. Abstract It is an essential issue that recourse to the public officials concerned by the State after redressing the individuals who were caused to suffer damage by those officials faulty attitudes. The recourse of the State to public officials would enable them to behave with responsibility and therefore it would provide contribution for the proper functioning of the State. Thus, the issue of recourse after fulfilling the obligation of compensation which arises from the judgements of the European Court of Human Rights is of great importance in this respect. The great amounts of compensations paid by the State and more importantly, the human rights infringements to which the individuals are exposed require the recourse to the mainly responsible personnel because of their faulty act. In this study, it is aimed to carry out determinations and assessments concerning this field which has not been examined sufficiently in doctrine and on which there are not explicitly stated relevant provisions in the legislation. Keywords: Responsibility of the State, recourse to the public officials, human rights, fault, execution of judgements. 1 Adalet Bakanlığı Tetkik Hakimi akademikteklif Sayı 1, Temmuz 2013, ss 144-155 ISSN: 2147-8341

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar NedeniyleKamu Görevlisine Rücu Edilmesi I. GİRİŞ Bilindiği üzere, kamu görevlilerinin kusurlu bir şekilde gerçekleştirdikleri idari eylem ve işlemlerden dolayı, Anayasanın 40/3. ve 129/5. maddeleri ile Devlet Memurları Kanununun 13. maddesinin hükümleri uyarınca ve hukuk devleti olmanın bir gereği olarak, mağdur olan kişilerin zararlarının daha güvenceli bir şekilde tazmin edilmesini sağlamak için bu zararlardan öncelikle idare sorumlu tutulmaktadır. Fakat tüm çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi bizim iç hukukumuzda da; herkes kendi kusuruyla meydana gelmesine sebep olduğu zarardan sorumludur şeklindeki evrensel hukuk prensibi göz önüne alınarak, kişilerin zararına sebep olan arızalı idari eylem ve işlemi gerçekleştiren kamu görevlisinin, görev ve yetkisini hukuka aykırı kullanmış olması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutulması ve buna imkan sağlayacak mevzuat düzenlemesi gerekli görülmüştür. İşte, kamu görevlisine rücu edilmesi ihtiyacı öncelikle bu noktada, yani kendi kusurundan sorumlu olmak prensibi çerçevesinde kendini göstermektedir. Kamu görevlisine rücu edilmesini gerekli kılan diğer bir neden, idare hukukunda geçerli olan yetki ve sorumluluğun paralel olması prensibidir. Kusurlu eylem ve işlemlerden yalnızca Devlet sorumlu tutulup kendisine yetki verilen kamu görevlisine bu yetki ile paralel olarak sorumluluk yüklenmezse, sorumsuz yetki kaçınılmaz olarak keyfilik ve hukuksuzluk doğuracaktır. Yukarıda belirtilen hukuki gerekliliklerin ve ahlaki kaygıların sonucu olarak, kusurlu idari eylem ve işlemlerden ötürü zarar gören bireyin zararının tazmini amacıyla, öncelikle Devletin sorumlu tutulması benimsenmiş ve bunun için hukuki ve idari yollar tesis edilmiş olmakla birlikte, yetkisini hukuka ve görevin gereklerine aykırı şekilde kullanarak zarara kendi kusurlu davranışıyla sebebiyet veren Devlet görevlisine rücu edilmesinin gerekliliği de kabul edilmiştir. akademikteklif 145

Harun SAĞLAM II. İDARENİN KAMU GÖREVLİLERİNİN VERDİĞİ ZARARLARDAN DOLAYI MALİ SORUMLULUĞUNUN VE SONRASINDA KAMU GÖREVLİSİNE RÜCU ETMESİ NİN KANUNİ ÇERÇEVESİ Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin tutum, davranış ve işleyişi ile bireylere ve topluluklara verdiği zararların karşılanması gereği, bugün artık hiçbir uygar ülkede tartışma konusu değildir. 1 Kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirmeleri esnasında kusurlu idari eylem ve işlemlerle kişilere zarar vermeleri durumunda, verilen zararın idare tarafından tazmin edilmesi zorunluluğu kaynağını en başta Anayasanın 125. maddesinin; İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. hükmünden almaktadır. Yine Anayasanın 40. maddesinin; Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. şeklindeki hükmü ve Anayasanın 129/5. maddesinin; Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir hükmü gereğince kişilerin zararını karşılama hususunda öncelikle Devlet sorumlu tutulmaktadır. Aynı hususu özel olarak düzenleyen diğer bir yasal düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 13/1. maddesinde yer alan Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar... Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır. şeklindeki hükümdür. Anayasadaki ve Devlet Memurları Kanunundaki bu düzenlemelerin getirdiği sistem Güvence Sistemi olarak adlandırılmakta ve kişilerin uğradığı zararların tazmininde hem kamu görevlisini hem de zarara uğrayan kişileri korumayı amaçlamaktadır. 2 1 Özay, İl Han, Günışığında Yönetim, Filiz Kitabevi, İstanbul 2004, s.811. 2 Günday, Metin, İdare Hukuku, (6. Bsk) İmaj Yayınevi, Ankara 2002, s. 546; E. Ethem Atay, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 2006, s.739; A. Şeref Gözübüyük, Yönetim Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 1999, s. 207. 146 akademikteklif

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar NedeniyleKamu Görevlisine Rücu Edilmesi İdarenin yasalardan kaynaklanan tazmin yükümlülüğü nedeniyle kişilerin zararını karşılamasından sonra, kamu görevlisinin kişisel kusurunun veya hizmet kusuruyla birlikte kişisel kusurun bulunması halinde, idarenin kusurlu kamu görevlisine rücu hakkı doğar. 3 Diğer bir deyişle idarenin sorumluluğunu gerektiren kusur veya eylemde memurun katkısı da bulunduğu takdirde, ödenen tazminattan dolayı idarenin rücu hakkı bulunmaktadır. Bu hak yukarıda açıklanan Anayasanın, 40. ve 129/5. maddeleri ile Devlet Memurları Kanunun 13. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda idare, lehine fedakarlıkta bulunduğu kişiden yani kişisel kusuru nedeni ile zarardan sorumlu olan kamu görevlisinden, ödediği tazminatı talep etmektedir. Devlet bu düzenlemeyle, personelinin kişiye olan tazminat borcunu yasa gereği doğrudan yüklenmiş olan kişi durumundadır. Borcun zarar görene ödenmesiyle Devlet, özel hukuk hükümlerine göre zarara uğrayan kimsenin yerine geçerek rücu edebilecektir. 4 İdareye rücu hakkı veren Anayasadaki ve Devlet Memurları Kanunundaki hükümlerin genel hükümlere atıf yapmış olmaları nedeniyle, idarenin, rücu hakkını kullanmak için davasını kusurlu kamu görevlisi aleyhine tazminat hukukunun genel prensipleri uyarınca ve Borçlar Kanununun ilgili hükümlerine göre adli yargıda tazminat davası şeklinde açması gerekmektedir. 5 Kamu görevlisine hangi durumlarda rücu edilebileceğine ilişkin kişisel kusur - hizmet kusuru - görev kusuru ayrımları hakkında doktrinde çok tartışmalı ve farklı görüşler bulunmakta olup, çok geniş kapsamlı olan bu konunun ayrıntılarına girilmeyecektir. 6 Ancak şu kadarını belirtmek gerekir ki, rücu sorumluluğunun doğabilmesi bakımından yalnızca hizmet kusurunun bulunması yeterli olmayıp kamu görevlisinin kişisel kusurunun da bulunması gereklidir. İdare tarafından, kamu görevlisinin kusuru nedeniyle tazminat ödenen durumlarda açılan rücu davalarında Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. şeklindeki Türk Borçlar Kanunu nun 50. mad- 3 Gözler, Kemal, İdare Hukuku, Ekin Kitabevi, Bursa 2003, C.II, s.1039; Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, (6. Bsk.) Beta Yayınevi, İstanbul 1998, C.I, s.618. 4 YARGITAY 4. HD., 14.11.1985 Tarih, E. 1985/7369 ve K. 1985/9399 Sayılı Karar 5 Günday, Age., s.327. 6 Farklı görüşler için bkz. Gözler, Age., s.1026; Günday, Age., s.325, 336; Gözübüyük, Age, s.294; Atay, Age., ss.584-585. akademikteklif 147

Harun SAĞLAM desi ve Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür şeklindeki Türk Medeni Kanunu nun 6. maddesi hükümleri uyarınca, rücuen tazminat talebine konu olan zararın ve rücu talebinin dayandırıldığı olguların ispatı gerekmektedir. Bu durumda ispat yükümlülüğü memurun kişisel kusuru ile verdiği zararı tazmin etmek suretiyle zarara uğradığını öne süren idareye aittir. Bu ispat yükümlülüğünün içine; zararın meydana geldiğinin, kamu görevlisinin eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının yani sebep sonuç ilişkisinin bulunduğunun ve nihayet kamu görevlisinin kişisel kusuru bulunduğunun ispatının girdiği söylenebilir. 7 III. AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ HÜKÜMLERİ İLE AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARI KARŞISINDA DEVLETİN SORUMLULUĞU VE KARARLARIN BAĞLAYICILIĞI Uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin Türk Hukukundaki yeri hususunda 1982 Anayasası iki esas getirmiştir. Bunlardan ilki, uluslararası anlaşmaların kanun gücünde olduğu, ikincisi ise uluslararası anlaşmaların Anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceğidir (Anayasa md. 90/son). Uluslararası antlaşmalar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi ne başvurulamayacağı belirtildiğine göre, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası antlaşmaların, diğer kanunların üstünde bir statüye sahip oldukları söylenebilir. 8 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), 1. maddesiyle Sözleşmeyi imzalayan ülkelerin, yetki alanları içinde bulunan herkese Sözleşmedeki hak ve özgürlükleri sağlamasını zorunlu tutmuştur. Devletlere, Sözleşmeye iç hukukta doğrudan uygulanması gereken norm niteliği kazandırma yükümlülüğü getirilmemiş, dolayısıyla Sözleşmedeki hak ve özgürlükleri etkili şekilde sağlama yükümlülüğünü nasıl yerine getirecekleri devletlere bırakılmıştır. Şüphesiz devletlerin seçecekleri bu yollar, elverişli ve yine Sözleşmeye uygun olmalıdır. 9 7 Tekinay S. Sulhi; Akman, Sermet; Burcuoğlu, Haluk; Altop, Atilla, Tekinay Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, (7. Bsk) Filiz Kitabevi, İstanbul 1993, s.475. 8 Kapani, Münci, Kamu Hürriyetleri, 6.Bası, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara 1981,s. 9 Türmen, Rıza: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İç Hukukumuza Etkileri, Anayasa Mahkemesi nin 38. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen panel, s. 33, Erişim Tarihi: 13.04.2013, http://www.anayasa. 148 akademikteklif

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar NedeniyleKamu Görevlisine Rücu Edilmesi AİHS in 34. maddesi ile; Sözleşme veya protokollerinde tanınan haklarının Yüksek Sözleşmeci Taraflardan biri tarafından ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduğunu öne süren her gerçek kişi, hükümet dışı kuruluş veya kişi gruplarının AİHM e başvurması imkanını içeren bireysel başvuru yolu getirilmiştir. Dolayısıyla Sözleşmede yer alan haklarından birisinin ihlal edildiğini düşünen kişinin, öncelikle iç hukuktaki başvuru yollarını tükettikten sonra yani ilgili devletin idari organları ile yargı mercilerine yaptığı müracaatlar sonucunda, ihlal edilen hakkının eski hale iadesi veya zararının tazmini sağlanmadığı takdirde, AİHS in 19. maddesi uyarınca yaptığı başvuru üzerine İnsan Hakları Mahkemesi devreye girecektir. 10 AİHS in 46. maddesi ile de, Mahkemenin kararlarının Sözleşmeci taraflar için bağlayıcı olduğu kesin bir şekilde belirtilmiştir. Dolayısıyla, AİHS i imzalayan taraf devletlerin yetkili mercileri AİHM in kararlarını bağlayıcı hukuk hükümleri olarak görmekle yükümlüdürler. 11 AİHS e göre insan hakları ihlali ancak devletler tarafından gerçekleştirilebilmektedir. Bu bakımdan muhatap yalnızca devletlerdir. Sözleşme gereği taraf devlet, tüm organlarının Sözleşme ye aykırı tutum ve davranışlarından dolayı sorumludur. Yani Sözleşme nin muhatabı yalnız siyasi iktidarlar ve bürokratik merciler değil idarenin tüm kurum ve kuruluşlarıdır. Tüm bu kurum ve kuruluşlar, yargı yetkisini Sözleşmeden alan AİHM in, yine Sözleşmenin gerekliliklerinden doğan içtihatlarıyla da bağlıdırlar. Bireysel başvuru yolu kullanılarak AİHM e yapılan başvurularda herhangi bir şekilde Sözleşme hükümlerinden birinin ihlal edildiği AİHM tarafından tespit edildiğinde, davalı Devlet, tazminat ödemesine hükmedilmişse bunu ödemek ve diğer gerekli önlemleri almak suretiyle söz konusu Mahkeme kararının gereğini mevzuat değişikliğini gerektirse dahi yerine getirmek durumundadır. Öyle ki değiştirilmesi gerekli olan kural Anayasa hükmü olsa bile bu durum değişmeyecektir. 12 Özellikle vurgulamak gerekir ki, Sözleşmenin ve dolayısıyla AİHM kararlarının bu bağlayıcılığı yalnız hükmedilen tazminatın ödenmesi zorunluluğunu gov.tr/files/pdf/anayasa_yargisi/anayargi/turmen.pdf 10 Türmen, Age., s.36. 11 Macovei, Monica, A guide to the implementation of Article 10 of the European Convention on Human Rights, Council of Europe Publishing, Germany 2004, s. 5. 12 Gölcüklü, Feyyaz; Gözübüyük Şeref, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Turhan Kitabevi, Ankara 2007, s. 22. akademikteklif 149

Harun SAĞLAM değil, ihlale sebep olan durumun tekrarlanmaması için gerekli tüm önlemlerin alınmasını da kapsar. 13 Bireysel başvurular hakkında AİHM in verdiği kararlar sonucu ödenen tazminatlar için rücu yolunun işletilmesi, bir bakıma AİHM kararların yukarıda açıklanan bağlayıcılığının gerekli kıldığı bir mekanizmadır. Zira, AİHM kararlarının bağlayıcılığı karar tam anlamıyla icra edildiğinde bir anlam ifade edecektir. Tam anlamıyla icra kavramı ise belirtildiği gibi kararda tespit edilen ihlalin gelecekte bir daha yaşanmamasını sağlayacak tüm önlemlerin alınmasını gerektirmektedir. 14 Şüphesiz ihlale neden olan olayların tekrar yaşanmasını engelleyecek bu önlemlerden birisi de Devletin, ödediği tazminat nedeniyle, zarara sebebiyet verdiği tespit edilen görevliye rücu etmesidir. AİHM kararlarından dolayı ortaya çıkan maddi külfetin, ihlale kişisel kusuruyla sebep olan kamu görevlilerine yansıtılmadığı bir ortamda ihlallerin devam etmesi de kaçınılmaz olacak, bu durumda AİHM kararı tam anlamıyla icra edilmiş sayılamayacaktır. IV. AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARINDAN DOĞAN TAZMİN BORCUNUN YERİNE GETİRİLMESİNİ MÜTEAKİP KUSURLU KAMU GÖREVLİSİNE RÜCU EDİLMESİ Yukarıdaki açıklamalar ışığında AİHM kararları nedeniyle ödenen tazminatlara ilişkin rücu yoluna başvurulmasının gerekliliği anlaşıldıktan sonra, bunun iç hukukta bir temelinin bulunup bulunmadığı sorusu akla gelmektedir. AİHM kararlarıyla ödenen tazminatlar sonucu Devletin rücu hakkını özel olarak düzenleyen tek hüküm Devlet Memurları Kanununun 13/2. maddesinde yer almaktadır. Söz konusu madde şu şekildedir; İşkence ya da zalimane, gayri insani veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen kararlar sonucunda Devletçe ödenen tazminatlardan dolayı sorumlu personele rücu edilmesi hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. Kanaatimizce maddenin lafzı, madde metinde belirtilen AİHM kararlarından dolayı ödenen tazminatlar dışındaki AİHM kararları nedeniyle ödenen tazminatlar için rücu yolunu yasaklayıcı nitelikte değildir. Kanun ko- 13 Supervision of the execution of judgments of the European Court of Human Rights 4th annual report 2010, Council of Europe Publishing, Strasbourg 2010, s. 16. 14 Bond, Martyn, The Council of Europe and human rights, an Introduction to the Convention on Human Rights, Council of Europe Publishing, Strasbourg 2010, s. 66-67. 150 akademikteklif

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar NedeniyleKamu Görevlisine Rücu Edilmesi yucu burada rücu yoluna başvurulmasını, işkence ve kötü muamele suçuna karşı mevcut olan hassasiyet nedeniyle özel olarak belirtme ihtiyacı duymuştur. Dolayısıyla AİHM kararları nedeniyle ödenen tazminatlar için rücu edilmesinin hukuki temelini daha genel bir çerçevede değerlendirmeye engel bulunmamaktadır. Bu itibarla, rücu hakkının genel hukuki mahiyeti perspektifinden, iç hukuk gereğince tazminat ödenmesini müteakip Devletin rücu yoluna başvurması ile AİHM kararları nedeniyle ödenen tazminatlara ilişkin Devletin rücu yoluna başvurması arasında karşılaştırma yaparak bu soruya cevap bulunabileceği düşünülmektedir. Rücu hakkını doğuran tazminat talebinin, bir başkasının menfaatine olarak bir kişinin bizzat kendisinin, kendi iradesiyle verdiği veya hukuki mükellefiyetine istinaden vermek zorunda bırakıldığı mal varlığı azalmalarından kaynaklanan tazminat talepleri olduğu söylenebilir. 15 Rücu olarak adlandırılan hakkın ve hukuki ilişkinin gayesi, rücu alacaklısı lehine fedakarlıkta bulunan tarafın yüklendiği maddi mükellefiyeti onun sırtından alıp rücu borçlusunun sırtına yüklemektir. 16 Bu tanımlama perspektifinden bakıldığında, Devletin iç hukuk uyarınca ödediği tazminatlar ile AİHS gereği ödediği tazminatların, hukuken rücu hakkını doğurma fonksiyonu noktasında aynı niteliğe sahip oldukları görülmektedir. Zira her iki durumda da Devletin bir başkasının menfaatine olarak hukuki mükellefiyetine istinaden vermek zorunda bırakıldığı tazminat nedeniyle üstlendiği maddi mükellefiyetin kendi sırtından alınıp zarardan asıl sorumlu olana yüklenmesi söz konusudur. Bunun yanında, Anayasanın 40. maddesinin Devlete tanıdığı rücu hakkı bakımından da, Devletin kamu görevlisinin kusurlu eylem veya işleminden dolayı iç hukuktan kaynaklanan şekilde tazmin borcunu yerine getirmesi sonucu rücu hakkının doğması ile yine kamu görevlisinin kusurlu eylem veya işleminden dolayı fakat bu sefer AİHM in kararı sonucu tazminat ödemesinin ardından rücu hakkının doğması arasında hukuki yönden bir fark bulunmadığı düşünülmektedir. Zira, Anayasanın 40. maddesinin 3. fıkrasındaki kanuna göre Devletçe tazmin edilir teriminin, yalnızca iç hukuka münhasır tutulması zorunlu olma- 15 Karslı, Abdurrahim, Usul Hukuku Açısından Rücu Davaları, (Yayımlanmış Doktora Tezi), İstanbul Üniversitesi, İstanbul 1994, s.10. 16 Karslı, Age., s.16. akademikteklif 151

Harun SAĞLAM yıp, AİHM in verdiği ihlal kararları nedeniyle AİHS e göre ödenen tazminatları da kapsar şekilde yorumlanmasına bir engel yoktur. AİHM tarafından tespit edilen başvuranların zararlarının, AİHS in yukarıda açıklanan bağlayıcı hükümleri nedeniyle ödendiği ve AİHS in de Anayasa nın 90/5. maddesi uyarınca kanun hükmünde olduğu dikkate alındığında, Anayasanın 40. maddesinin rücu hakkına ilişkin bölümünün, kanun hükmünde olan AİHS e göre ödenen tazminatları da kapsayan ve idare lehine rücu hakkı doğuran bir üst hukuk normu konumunda olduğu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, AİHM in Devleti tazminat ödemeye mahkum ettiği durumlarda rücu hakkına ilişkin tek açık düzenleme her ne kadar, işkence ya da zalimane, gayrı insani veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle AİHM tarafından hükmedilen tazminatlar için sorumlu personele rücu edilmesi imkanını tanıyan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 13/2. maddesi olarak görünmekte ise de, Anayasanın 40. maddesinin 3. fıkrasındaki; Kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. hükmünün, Devlete yalnızca iç hukuktan kaynaklanan tazminatlar için değil, AİHM tarafından hükmedilen tazminatlar için de sorumlu memura rücu hakkı veren başlıca yasal dayanak olduğu kabul edilmelidir. Bu itibarla, sadece işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği durumlarda değil, AİHS de korunan diğer haklardan bir veya bir kaçının, örneğin; yaşama hakkı, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü, ifade özgürlüğü, özel hayata saygı gösterilmesi veya mülkiyet haklarının vs. ihlal edildiği durumlarda da Devletin, AİHM tarafından hükmedilen tazminatı Sözleşmeye göre ödedikten sonra, Anayasanın 40. maddesinin verdiği yetkiyle, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre (Borçlar Kanununun ilgili hükümleri uyarınca) ihlale yani zarara sebep olduğu tespit edilen kamu görevlisine rücu etme hakkının bulunduğu düşünülmektedir. Bu görüşümüzü destekleyen Danıştay 5. Dairesinin verdiği aşağıdaki karar, konuya doğrudan temas etmekte ve etraflıca genel tespitler içermektedir. Bergamalı vatandaşların altın madeni işletmesi için verilen izinler nedeniyle Devlet aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nde açtıkları ve Devletimizin tazminata mahkum edildiği dava sonrasında, hazine tarafından ödenen bu tazminat nedeniyle, sorumlu kamu personeline karşı devletin rücu mekanizmasını işletmediğinden bahisle açılan idari davanın temyiz incelemesi sonu- 152 akademikteklif

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar NedeniyleKamu Görevlisine Rücu Edilmesi cunda verilen kararda 5. Daire tarafından:... Kişisel sorumluluğu bulunan personele rücu edilmesini sağlamak amacıyla davacılar tarafından idareye yapılan başvuruda, 1998 yılından beri görev yapan Başbakan ve bakanların adları tek tek sayılmış, sorumlu diğer bürokratların ise idare tarafından belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. İdarece verilen cevapta ise, başvurunun incelendiği ve gereğinin yapılması için ilgili kurum/kurumlara iletildiği bildirilmiş; sonuç olarak, idare tarafından sorumlu personele rücu mekanizması işletilmemiştir. denildikten sonra rücu müessesesinin Anayasada ve 657 sayılı Kanunda yer alan hukuki temelleri açıklanmış ve kamu görevlisinin kişisel kusurunun doğurduğu zararların yine kendisi tarafından karşılanmasının yani rücu müessesesinin işletilmesinin önemine vurgu yapılmıştır. Kararın sonuç kısmında: Belirtilen hukuki durum ve tüm bu değerlendirmeler ışığında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin 6/1 ve 8. maddelerinin ihlal edilmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından hükmedilen ve Devlet tarafından ilgililere ödenen manevi tazminat tutarı konusunda, kişisel kusuru bulunan kamu görevlilerine rücu edilmesini sağlamak amacıyla Bergamalı yurttaşların idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan bu davada işin esasının incelenmesi gerekirken, İdare Mahkemesince davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. ifadelerine yer verilmiştir. 17 Görüldüğü üzere kararda Danıştay tarafından, şartları oluştuğu takdirde rücu mekanizmasının işletilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Anayasa nın 129/5 ve 657 sayılı Kanunun 13. maddelerindeki, kamu personelinin verdiği zararlardan dolayı Devletin tazmin borcu nedeniyle sorumlu personele rücu hakkına ilişkin düzenlemelerin ve hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak, AİHM in Devlet aleyhine verdiği tazminat kararları sonrasında da (Sözleşmenin herhangi bir maddesine münhasır tutulmayarak) kusurundan dolayı sorumlu olan personele rücu edilebileceği, hatta idare kendiliğinden rücu etmezse her vatandaş tarafından rücu mekanizmasının işletilmesi için idareye başvurulabileceği kabul edilmiştir. 18 Son olarak vurgulamak gerekir ki, elbette rücu yolunun kullanılması kamu görevini altından kalkılamaz bir hale getirme sonucunu doğurmamalıdır. Bu nedenle rücu mekanizması, salt sistemik sorunlardan kaynaklanan, mevzuat- 17 DANIŞTAY 5.D., 03.06.2008 Tarih, E. 2007/7369 ve K. 2008/3234 Sayılı Karar 18 Benzer bir karar için bkz. DANIŞTAY 10.D., 20.04.1989 Tarih, E. 1988/1042 ve K. 1989/857 Sayılı Karar akademikteklif 153

Harun SAĞLAM taki yetersizlik ve AİHS in gerekliliklerine uyumsuzluktan ileri gelen veya özel olarak bir kamu görevlisine kusur atfedilemeyip münhasıran hizmet kusuru olarak nitelenebilecek ihlal durumlarında değil, kişisel kusuru nedeniyle ihlale sebebiyet verdiği idare tarafından tespit edilen kamu görevlisi aleyhine işletilebilen bir yol olmalıdır. SONUÇ Ülkemizde henüz etkili olarak işletilemese bile, demokrasinin ve hukuk devletinin esaslarından olan hesap verebilirlik ilkesi, kusurlu olan Devlet görevlilerine karşı rücu mekanizmasının işletilmesini zorunlu kılmaktadır. AİHM tarafından verilen ihlal kararları nedeniyle Devletin bireylerin zararını tazmin etmesi sonrasında rücu mekanizmasının -başvurulması gerekli olan durumlarda- sağlıklı bir şekilde işletilmesi, kamu çalışanlarının görevlerini yaparken kişilere kendi kusurlarıyla verdikleri zararlardan dolayı sorumlu tutulacakları bilinciyle hareket etmelerine ve bu sorumluluk duygusu içinde görevin gereklerine uygun şekilde davranmalarına katkı sağlayacaktır. 154 akademikteklif

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Doğan Tazminatlar NedeniyleKamu Görevlisine Rücu Edilmesi KAYNAKÇA Atay, E. Ethem, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 2006. Bond, Martyn, The Council of Europe and human rights, an Introduction to the Convention on Human Rights, Council of Europe Publishing, Strasbourg 2010. Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, (6. Bsk.) Beta Yayınevi, İstanbul 1998, C.I. Gölcüklü, Feyyaz; Gözübüyük, Şeref, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Turhan Kitabevi, Ankara 2007. Gözler, Kemal, İdare Hukuku, Ekin Kitabevi, Bursa 2003, C.II. Gözübüyük, A. Şeref, Yönetim Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 1999. Günday, Metin, İdare Hukuku, (6. Bsk) İmaj Yayınevi, Ankara 2002. Kapani, Münci, Kamu Hürriyetleri, 6.Bası, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara 1981. Karslı, Abdurrahim, Usul Hukuku Açısından Rücu Davaları, (Yayımlanmış Doktora Tezi), İstanbul Üniversitesi, İstanbul 1994. Macovei, Monica, A guide to the implementation of Article 10 of the European Convention on Human Rights, Council of Europe Publishing, Almanya 2004. Özay, İl Han, Günışığında Yönetim, Filiz Kitabevi, İstanbul 2004. Tekinay, S. Sulhi; Akman, Sermet; Burcuoğlu, Haluk; Altop, Atilla, Tekinay Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, (7. Bsk) Filiz Kitabevi, İstanbul 1993. Türmen, Rıza: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İç Hukukumuza Etkileri, Anayasa Mahkemesi nin 38. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen panel, s. 33, Erişim Tarihi: 13.04.2013, http://www.anayasa.gov.tr/files/pdf/anayasa_yargisi/anayargi/turmen.pdf Supervision of the execution of judgments of the European Court of Human Rights 4th annual report 2010, Council of Europe Publishing, Strasbourg 2010. akademikteklif 155