ARÇELİK A.Ş. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU'NU YAYIMLADI Arçelik A.Ş.'nin 2011 yılına ait sürdürülebilirlik performansını içeren rapor yayımlandı. Rapor, dünya çapında faaliyet gösteren öncü şirketlerin kullandığı raporlama standardı olan GRI-Küresel Raporlama Girişimi (GRI-Global Reporting Initiative) ilkelerine uygun olarak B+ seviyesinde hazırlandı. Koç Holding A.Ş. Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, sürdürülebilirliği Arçelik iş modeliyle entegre ederek, tüm iş süreçlerini daha verimli hale getirdiklerini belirtti. Çakıroğlu, Arçelik A.Ş. nin Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın vizyonu paralelinde, tüm süreçlerinde sürdürülebilir gelişim odağıyla hareket ettiklerini ve süreçleri daha verimli hale getirdiklerini belirtti. Çakıroğlu, stratejik hedefler doğrultusunda şirketin global varlığını artırırken kaynakların sürdürülebilirliği konusundaki sorumluluklarının da bilincinde olduklarını ve bu yaklaşımla iş süreçlerini ve hedeflerini sürdürülebilirlik ilkeleriyle bütünleştirdiklerini vurguladı. İklim değişikliğine karşı mücadelede duyarlılığımızı ve projelere desteğimizi sürdürüyoruz 2011 yılında da iklim değişikliğiyle mücadele alanında Türkiye'de ve uluslararası platformda yürütülen projelere desteği sürdürdüklerini ifade eden Çakıroğlu; bu raporun, Arçelik A.Ş. nin iş hedeflerine ulaşırken sürdürülebilirlik ilkeleriyle yönettiği süreçleri ve bu alanda attığı adımları, şirket paydaşlarına şeffaf bir şekilde aktarma imkanı sağladığını söyledi. Çakıroğlu: Sürdürülebilirlik alanında yürüttüğümüz çalışmalardaki kararlılığımızın bir göstergesi olarak, geçtiğimiz raporlama döneminde başladığımız dış denetim uygulamasına bu raporlama döneminde de devam ettik dedi. Arçelik A.Ş. nin 2010 Sürdürülebilirlik Raporu; Amerikan İletişim Profesyoneller Ligi (LACP) tarafından kendi ciro sınıfında sektör bağımsız olarak Altın Ödül de dahil olmak üzere, Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölgesinin En İyi 50 Sürdürülebilirlik Raporu ve 2011 in En İyi 25 Sürdürülebilirlik Raporu kategorilerinde üç ödüle layık görülmüştü. www.beysad.org.tr BEYSAD 1
DEİK: TÜRKİYE KÜRESEL EKONOMİK DÜZENE DEĞİŞİK BİR BAKIŞ GETİRİYOR Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, ''Türkiye yükselen ekonomiler arasında, rekabet olsun, işbirliği olsun, küresel ekonomik düzene, belki de siyasi düzene yeni, değişik bir bakış getiriyor'' dedi. Yırcalı, 11. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi'nin 2. gününde ''Bölgesel Pazarlara Yenilikçi Bakış'' konulu oturumda yaptığı konuşmada, yaşanılan hızlı küreselleşme sürecine paralel olarak güç dengelerinin yeniden şekillendiğini belirterek, bu güç dengeleri içerisinde Türkiye nin de içinde bulunduğu yükselen ekonomiler arasında ağırlığının giderek artmakta olduğunu söyledi. Yırcalı, ''Türkiye sahip olduğu fiziki ve sosyal sermayesi İtalya ile Çin - Hindistan arasındaki bölgedeki en büyük serbest piyasa ekonomisine sahip olması, demokratik yapısı ile bölgesinde bir cazibe merkezi olmaya devam etmektedir. Bu da son ekonomik gelişmelerde Türkiye'ye gelen küresel yabancı sermayeden de belli oluyor'' diye konuştu. Yırcalı, şirketlerin de bu değişime kendilerini adapte edebilmeleri ve bu değişimin yaratmış olduğu fırsatları iyi değerlendirip risklerini iyi yönetmeleri gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Bunun için de planlarımızın, üretim modellerimizin, dağıtım kanallarımızın, yeni ve akılcı yaklaşımlarla düzenlenmesi gerekmektedir. Hemen ifade etmek istiyorum ki küresel ekonominin ağırlık merkezi Atlantik'den Asya - Pasifik bölgesine kayarken, Afrika ekonomileri de doğal kaynakları, hızlı büyüyen ekonomileri, küresel oyuncuları ile Türkiye için olduğu gibi bütün dünya için de daha cazip bir pazar haline gelmektedir. Bu bölgelerde Türk şirketlerinin pazarlara yenilikçi bakışlarla küresel zincirlerdeki konumlarını ileri noktalara almak için yaklaşım yapmalarında büyük fayda görüyoruz.'' PROFİLO YA BİR ÖDÜL DE KSS DERNEĞİ NDEN! Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, başarılı ve yenilikçi projelerinden olan Türkiye Enerjisini Topluyor (TET) ile ödüllerine bir yenisini ekledi. TET, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (TKSSD) tarafından düzenlenen Pazaryeri organizasyonunda, eğitim kategorisinde ödülün sahibi oldu. Profilo, 2010 yılından bu yana devam eden TET projesinde Türkiye yi il il dolaşarak kadınlara evlerinde davetli misafirleri ile birlikte daha verimli elektrik ve su kullanımının yollarını anlatıyor. Üçüncü yılına giren projede şimdiye kadar 70 ile gidildi, 1000 in üzerinde hane ziyaret edildi. Hane ziyaretleri ve Halk Eğitim Merkezi eğitimlerinde 12 binin üzerinde kadın ile direkt temas kuruldu. Profilo Dayanıklı Ev aletleri Pazarlama Müdürü Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu ev kadınlarını bilinçlendirerek evlerdeki enerji tasarrufunu artırmayı, böylelikle hem doğal kaynakların korunmasına hem de aile bütçesine destek olmayı amaçlayan TET projesi ile önemli bir başarı elde ettiklerini belirterek şunları söyledi: TET projesini tüketicilerin gayet bilinçli bir şekilde satın aldıkları ev aletlerini aynı oranda doğru kullanmamaları nedeniyle, büyük enerji kayıplarının oluştuğu gerçeğinden hareketle hayata geçirdik. Ev aletlerini evlerde en çok kadınlar kullanıyor bu nedenle tüm Türkiye de ev kadınlarını bilinçlendirmeyi hedeflediğimiz bu projeyi hayata geçirdik. 2012 nin sonuna yaklaşırken Pazaryeri nden aldığımız ödül doğru yolda olduğumuzu gösterirken, önümüzdeki dönem için bize güç ve cesaret veriyor. TET projesi 2013 yılında kapsamı daha da genişleyerek devam edecek. Profilo markası olarak ödül rekoru kırdığımız 2012 nin son günlerinde gelen sosyal sorumluluk projemiz ile alakalı Pazaryeri ödülü nedeniyle mutluyuz. TET Projesi çerçevesinde Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü yetkililerinden eğitim alan Türkiye Enerjisini Topluyor projesi gezici ekipleri, belli bir plan çerçevesinde illeri tek tek dolaşıyor, önceden randevu alıp ev ziyaretleri gerçekleştiriyor, evlerde toplanan hanımları kullandıkları elektrikli aletlerin nasıl tasarruflu şekilde kullanılacağı konusunda bilinçlendiriyor. TET BEYSAD 2
projesi 2013 yılında da Türkiye nin illerini dolaşmaya devam edecek. Pazaryeri etkinliği Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (TKKSD) tarafından her yıl uluslararası arenada örnek olabilecek kurumsal sosyal sorumluluk çözümlerini göstermek amacıyla düzenleniyor. BOSCH, 21. KALİTE KONGRESİ NDE YAŞANABİLİR GELECEĞİ ANLATTI Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer, TÜSİAD ve KalDer tarafından bu yıl Yaşanabilir Gelecek temasıyla düzenlenen 21. Kalite Kongresi kapsamında Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi oturumuna konuk oldu. Son üç yıldır beyaz eşyada, son iki yıldır da küçük ev aletlerinde müşterisini en çok memnun eden marka seçilen Bosch Ev Aletleri nin sürdürülebilir yaşam felsefesi, teknolojileri ve projeleri ile yaşanabilir geleceğe bakış açısını katılımcılarla paylaştı. Yaşam için teknoloji sloganıyla sadece bugünü değil, geleceğimizi de iyileştiren teknolojiler sunan Bosch Ev Aletleri, 19 21 Kasım 2012 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı nda, Yaşanabilir Gelecek temasıyla düzenlenen 21. Kalite Kongresi nde, ilk gün yerini aldı. Kongre kapsamında Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer, 20 Kasım, Salı günü gerçekleştirilen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) oturumuna konuk konuşmacı olarak davet edildi. Süer, CNBC-E Ekonomi Sunucusu Melda Yücel in moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda, TMME de son üç yıldır üst üste beyaz eşyada, son iki yıldır da üst üste küçük ev aletlerinde liderlik koltuğunu dolduran Bosch un sürdürülebilir memnuniyeti yakalamasının sırlarını ve yaşanabilir gelecek kavramına bakış açılarını aktardı. Bosch tan yaşanabilir gelecek tasviri Teknolojik Gelişmeler, Rekabete Etkisi, Sürdürülebilir Memnuniyet ve İmaj, İtibar, Bilinirlik ana başlıklarında ele alınan TMME oturumunda, Melda Yücel in, Nasıl bir 2023 hayal ediyorsunuz? Yaşanabilir geleceği siz nasıl tarif edersiniz? sorusunu yanıtlayan Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer: DNA sında insana ve doğaya saygılı ürünler üretmek olan ve 125 yıldır dünyada, 100 yılı aşkın süredir de Türkiye de sürdürülebilir bir yaşam için çalışan bir markanın temsilcisi olarak, yaşanabilir geleceği, çevre sevgisi ve bilincine sahip nesillerin sayesinde suyumuzun kıymetini bildiğimiz, elektrik gücümüzü ürettiğimiz, doğal kaynaklarımızı verimli kullandığımız, doğa güzelliklerini yaşattığımız, atıklarımızı ayrıştırdığımız ve geri dönüştürdüğümüz, genetiği ile oynanmamış mevsim sebze ve meyveleri tükettiğimiz, tertemiz havayı içimize çektiğimiz, mevsimleri layıkıyla yaşadığımız bir gelecek olarak hayal ediyorum. Dedi. Evlerde kullandığımız elektriğin yüzde 65 ini beyaz eşyalar harcıyor Evlerde kullanılan elektriğin yaklaşık yüzde 65 ini ev aletlerinin harcaması dolayısıyla beyaz eşya sektörünün, çevreci ürün yaklaşımının merkezinde yer aldığını vurgulayan Neylan Süer: Bugün beyaz eşyada Avrupa nın enerji verimliliği lideri Bosch Ev Aletleri olarak, yüksek enerji verimliliği sağlayan teknoloji ve ürünler geliştirmenin yanı sıra toplumda enerjinin verimli kullanımının yaygınlaştırılması adına öncü bir rol üstleniyoruz. 90 larda başlattığımız Enerji Etiketi uygulaması ile ürünlerinin harcadığı enerji miktarları konusunda tüketicilerini bilgilendiren ve Türkiye yi Enerji Etiketi ile tanıştıran ilk marka olarak, 2012 itibariyle tüm AB ülkelerinde zorunlu hale gelen yeni enerji sınıfı etiketlerini, ilk kullanmaya başlayan markayız. Küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin dünya üzerinde yarattığı tahribatı önlemek adına daha az enerji ve daha az su tüketimine odaklanan yaklaşımımız ile bugün 15 yıl önceye kıyasla, elektrik tüketiminde yüzde 80, su tüketiminde yüzde 60 a varan tasarruflu ürünler sunuyoruz. Daha fazla enerji tasarrufu ve daha yüksek performans sağlayan Bosch teknolojileri Yüksek enerji verimliliği sağlayan teknolojileri araştırmaya ve bu sayede zaman, su ve enerji açısından daha tasarruflu ürünler geliştirmeye devam ediyor. Bosch HomeProfessional i-dos çamaşır makineleri, A+++ enerji sınıfı ile A enerji sınıfı ürünlerden yüzde 30 daha az enerji tüketiyor, yıllık yaklaşık 7 ton su ve litrelerce deterjan tasarrufu sağlıyor. Sahip olduğu akıllı otomatik dozaj sistemi ile makinenin deterjan çekmecesine, şişenin tamamı bir kez konan sıvı deterjan ile bir daha deterjan çekmecesini açmaya gerek kalmadan 40 defaya kadar yıkama yapıyor. Bu da, ortalama bir ay boyunca bir daha deterjan koyma BEYSAD 3
derdine son veriyor. Özel sensörleri sayesinde makineye yüklenen çamaşırın ağırlığını, kirlilik derecesini ve kumaş cinsini belirliyor. Bu bilgilere dayanarak da kullanacağı yıkama programını, uygun sıcaklık derecesini ve devir sayısını kendi seçiyor, ne kadar deterjan ve yumuşatıcı alması gerektiğini de kendi belirliyor. Bosch HomeProfessional i-dos tüm bu özellikleri ile başta aile ekonomisi olmak üzere doğaya da büyük katkı sağlarken, konforlu ve yeni bir dönemin temsilcisi oluyor. Dünyanın en tasarruflu ürünlerinden biri unvanına sahip olan Bosch Active Water Eco bulaşık makinesinde kullanılan ödüllü Zeolit kurutma teknolojisi sayesinde ürün, daha az enerji harcıyor ve daha yüksek performans sunuyor. Bosch tarafından geliştirilen Zeolit kurutma teknolojisi, nemi hapsedip enerjiye çevirebilme özelliği ile bulaşıkları çok daha hızlı bir şekilde ve çok daha az enerji tüketerek kurutabiliyor. Yine Bosch un geliştirdiği ve ocaklarında kullandığı indüksiyon teknolojisi sayesinde diğer pişirme yöntemlerine göre birçok avantaj sunuluyor. Bosch indüksiyonlu ocakların tabanında bulunan özel manyetik alan, tencereyi algılayarak sadece tencerenin tabanını ısıtıyor. Ocak gözü yerine doğrudan tencere ısındığı için enerji kaybı olmuyor ve fazla enerji tüketimi önlenmiş oluyor. İndüksiyon teknolojisi ile sadece enerji değil, aynı zamanda, zamandan da tasarruf sağlanıyor. Bosch indüksiyonlu ocağa koyduğunuz iki litre suyla dolu bir tencere 3,39 dakikada 90 C sıcaklığa ulaşıyor. Bu süre diğer cam seramik ocaklar ile karşılaştırıldığında indüksiyonlu ocakların yüzde 25 daha hızlı olduğunu gösteriyor. Uzun soluklu çevre ve eğitim odaklı projelerle sürdürülebilirliğe kurumsal destek Bosch Ev Aletleri, geliştirdiği doğa dostu teknolojilerle enerji ve su tasarrufu, doğal kaynakların bilinçli kullanımı, karbon ayak izinin azaltılması, atık yönetimi gibi sürdürülebilirlik şemsiyesi altında bulunan birçok farklı konuya dikkat çeken bir marka. Bu dikkati, özellikle yürüttüğü kurumsal sosyal sorumluluk projeleriyle daha da yoğunlaştırıyor, insanları, çevre ve gelecek konusunda daha duyarlı olmaya yönlendiriyor. TEKNİK SAC, TECRÜBESİ VE MAKİNE PARKIYLA ÖN PLANDA Teknik Sac Bir BEYSAD üyesidir. Sektördeki 30 yılı akın tecrübesiyle üretimlerine devam eden Teknik Sac, 2004 yılında Tuzla Organize Sanayi Bölgesine taşınan ilk firmalardan biri olma özelliğini de taşıyor. Teknik Sac Kalite Müdürü Tarık Özdemir, firmaları hakkında şu bilgileri verdi. Teknik Sac, 1978 yılında endüstriyel soğutuculara parça üretmek amacıyla kurulmuştur. Ürün geliştirme konusunda müşterilerine Unigraphics katı model programı ile destek olurken ürün geliştirme maliyetlerine katkıda bulunmaktadır. Ürünün tasarımından üretimine kadar bütünlük sağlayan alt yapısı ile sorunların çözümünde zaman tasarrufu sağlamaktadır. Beyaz eşya, ısıtma-soğutma, havalandırma, elektronik ve reklam sektörlerine çok çeşitli şekillendirilmiş sac, boru ve profil parça yapmaktayız. Az da olsa otomotiv sektörü için de üretim yapmaktayız. Makine parkımızda CNC punch, CNC apgant, hidrolik ve eksantrik presler ile gaz altı ve tip kaynakları, boru ve profil kesme, CNC boru bükme, uç şekillendirme makineleri ve toz boya tesisi bulunmaktadır. Teknoloji ve tesis bakımından sürekli gelişmeyi hedef edinmiş firmamız, 2004 yılında Tuzla Organize Sanayi Bölgesinde 3000 metrekare alan üzerinde 2200 metrekare kapalı alana taşınarak, 40 kişi ile faaliyetlerimizi sürdürmektedir. Tuzla Organize Sanayi Bölgesine gelen ilk firmalardan biriyiz. Firmamız ISO 9001 kalite sertifikasına sahiptir. ISO 14000 ve ISO 18001 çalışmalarımız devam ediyor 2013 yılında bu belgelerimizi de almış olacağız. 2012 yılında 2000 ton sac işledik. 2013 yılında ise bu rakamların artacağını düşünüyoruz. www.beysad.org.tr BEYSAD 4
ASSAN GENEL MÜDÜRÜ REMZİ ÖRNEK: 2012 YILINI REKOR ÜRETİMLE KAPATTIK Assan Alüminyum bir BEYSAD üyesidir. Assan Alüminyum un kurumsal kimliği hakkında bilgi verir misiniz? Türk alüminyum endüstrisinin lider kuruluşu Assan Alüminyum, 1987 yılında Kibar Holding bünyesinde kuruldu. Assan Alüminyum, çeyrek yüzyıldan bu yana, müşteri, çalışan ve hissedar beklentilerini aşan, uluslararası büyümeyi artırarak sürdüren, küresel kültüre sahip bir şirket olmak vizyonuyla, yassı haddelenmiş alüminyum (rulo, levha ve folyo) üretim ve ticareti alanında faaliyet gösteriyor. İstanbul Tuzla ve Kocaeli Dilovası nda EFQM (Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı) ve JIPM (Japon Planlı Bakım Enstitüsü) gibi global kalite ödüllerine sahip toplam 535.000 metrekarelik tesislerinde 1.150 yi aşkın kişiye doğrudan istihdam sağlayan Assan Alüminyum, distribütör, inşaat, ulaştırma, dayanıklı tüketim ve ambalaj gibi çok çeşitli sektörlere uluslararası üretim ve teknoloji standartlarında hizmet veriyor. Esnek üretim anlayışıyla her yıl birçok müşterisi tarafından yılın tedarikçisi seçilen Assan Alüminyum, global pazarda müşteri odaklı profesyonel yönetim ekibiyle Türkiye yi en iyi şekilde temsil eden ulusal şirketler arasında yer alıyor ve dünya yassı alüminyum pazarında kalite, maliyet, lojistik avantajlarıyla Türkiye nin gücü olmaya devam ediyor. Şu an Assan Alüminyum un kapasitesi ne kadar? Assan Alüminyum un pazar payı ile ilgili de bilgi verir misiniz? Assan Alüminyum, yıllık 250.000 ton kurulu kapasitesiyle Türkiye de pazar ihtiyacının yarıdan fazlasını karşılıyor. Türkiye nin en büyük 51. sanayi kuruluşu olan Assan Alüminyum, alüminyum folyo alanında 70 bin ton yıllık kapasitesiyle Avrupa nın üç büyük üreticisinden biri konumunda bulunuyor. Kısa dönemde yeni yatırım planlarınız var mı? Assan Alüminyum, müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutan bir şirket. Müşterilerimizle zaman zaman yaptığımız memnuniyet anketleri, bize kendimizle ilgili çok değerli bilgiler veriyor. Bu bilgiler ışığında, ürün ve hizmet kalitemizi daha da artırmak, yenilikçi kimliğimizi korumak ve sektördeki liderliğimizi devam ettirmek amacıyla yeni teknolojilere sürekli yatırım yapıyoruz. İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Cironuzun ne kadarını ihracat oluşturuyor? Assan Alüminyum, toplam üretiminin yüzde 70 ini başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 70 ten fazla ülkeye ihraç ediyor. Türkiye de alüminyum kullanımını yeterli buluyor musunuz? Kişi başı alüminyum tüketimi, Türkiye de şu anda 9 kg civarında. Bu rakam, 7 sene önce 4 kg civarı idi. Sanayileşmiş ülkelere baktığımızda, bu rakamın 25 kg lara kadar ulaştığını görüyoruz. Ülkemizin ekonomisinin gelişmesi ile birlikte bu rakamın yükseleceğine ve gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşabileceğine inanıyoruz. Assan Alüminyum olarak, gerek ürün kalitemiz gerekse hizmet anlayışımız ile bu bayrağı daha da yükseğe taşımayı hedefliyor ve çalışmalarımızı bu yönde şekillendiriyoruz. 2012 yılı Assan Alüminyum için nasıl geçti? 2011 yılına göre değerlendirir misiniz? 2011 yılına oranla çok daha verimli geçen bir yılı geride bırakan Assan Alüminyum, Kasım sonu itibariyle sevkiyat ve üretim rakamlarını 185 bin tonun üzerinde gerçekleştirerek 2012 yılını rekor üretimle kapatmanın gururunu taşıyor. www.beysad.org.tr BEYSAD 5
HAS VİDA, TUZLADA YENİ FABRİKASINDA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Has Vida bir BEYSAD üyesidir. Subcon Turkey Kasım 2012 Sayısı ndan alınmıştır. 2012 yılını %12 büyüme ile kapatacaklarını, 2013 yılında da %20 büyüme hedeflediklerini belirten İşletme Müdürü Aydın Şalt, kuruluş tarihçeleri ve üretimleri hakkında bilgiler verdi. Has Vida nın kuruluşundan bugüne üretim süreçleri hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız 1975 yılında Maltepe de kuruldu. 1985 yılından itibaren firmamızın başında halen genel müdürümüz olan Hasan Karaağaçlı bulunuyor.1998 yılında Ümraniye-Dudullu daki 2500 metrekare kapalı alanı olan fabrikada üretimine devam eden firmamız şu anda Tuzla da Birlik Organize Sanayi Bölgesinde (eski adıyla Boya Vernik OSB) yaklaşık 4000 metrekare kapalı alanda 60 kişi ile üretim yapmaktadır. Geçmişe oranla çalışan sayımız çok fazla artmadı ancak üretim bandımıza eklediğimiz teknolojik makineler sayesinde üretim adetlerimizi ve kalitemizi bir hayli arttırdık. Bu arada bünyemize kattığımız teknolojik makinelerin yanı sıra çok istasyonlu makineler sayesinde de üretim yelpazemizi geliştirdik. Halen10 mm çap ve 100 mm boya kadar özel parçalar üretiyoruz. Genellikle standart ürünler üretmiyoruz. Müşterilerimizin taleplerine göre elektrikelektronik, beyaz eşya ve otomotiv sektörlerine özel ürünler üretiyoruz. Ürünlerimizin sertlik, kaplama ve ölçüsel değerlerini en son teknolojiye sahip cihazlarla kendi laboratuvarlarımızda test ediyor ve gerekli inovasyonları müşterilerimizle paylaşıyoruz. Has Vida nın en önemli özelliklerinden biri de müşterilerine Ar-Ge desteği vermesidir. Yeni vida tasarımları ve parça tasarımlarında danışmanlık hizmeti verebiliyoruz. Bu da müşteri memnuniyetini artıyor. Has Vida, günlük 7 milyon adet vida üretiyor Almanya, Avusturya, Yunanistan, İtalya, İspanya, Brezilya, Hindistan gibi ülkelere ihracat yapmaktayız. Yeni pazar arayışlarımız da devam ediyor. Üretimimizin %25 ini ihracat için yaparken %75 ini iç pazara sunmaktayız. Şu an için günlük üretimimiz 7 milyon adettir. Hammadde olarak düşük karbonlu çeliklerin yanı sıra, alüminyum, pirinç, paslanmaz ve bakır gibi malzemeleri de üretimimizde kullanıyoruz. Üretimde kullandığımız makine sayımız ise 130 civarındadır. Üretim makinelerinin yanı sıra, seçme ve paketleme yapan tam otomatik makinelerimiz de var. Firmamızda ISO 9001:2008 kalite standartlarını uyguluyoruz. Üretim içinde de proses kontrol cihazlarımız var, her operatörün yaptığı ölçümler gün içinde Kalite Kontrol departmanı tarafından takip edilebilmekte dolayısı ile geriye dönük proses kontrolleri sağlıklı bir şekilde yapılabilmektedir. Ayrıca firmamızdaki tüm birimler kullanmış olduğumuz ERP programı sayesinde tamamen entegre bir şekilde çalışmaktadır. Bazı müşterilerimizle Home Depo sitemi ile çalışıyoruz. Firmaların depolarında bizim malzemelerimiz mevcut, bilgisayar ortamında bu depoları takip ediyoruz ve sipariş almadan eksik malzemeleri gönderebiliyoruz. Bu uygulamada lojistik anlamda müşterilerimize bir çok yönden kolaylıklar sağlamaktadır. Bağlantı elemanları sektörü Çin rekabetine rağmen büyümeye devam ediyor. Sektörün gelişimini neye bağlıyorsunuz? Türkiye nin Çin e uyguladığı gözetim denetlemesinin bir benzerini bazı ülkeler de uyguluyor. Avrupa ya Uzakdoğu dan gelen malzemeler azaldı. Bu, sektörümüz için avantaj olarak değerlendirilebilir. Türkiye de zaten beyaz eşya, otomotiv ve inşaat sektörleri iyi gidiyor. BESİAD ın sayesinde yapılan gözetim uygulaması sektörümüze hareketlilik getirdi. Dolayısıyla bağlantı elemanları sektöründe doğru yatırım yapan firmalar, büyüyecek ve hızla gelişecek. 2013 yılında nasıl bir eğilim bekliyorsunuz? BEYSAD 6
Ağırlıklı ihracat çalışan firmalarda yüzde 10-15 büyüme bekleniyor, yurtiçi firmalarda ise Mart ayına kadar bir durgunluk bekliyoruz. Bizim de büyümemiz tamamen bu firmalarımızla doğru orantılı olacak. Bu konuda hedeflerimiz arasında yeni pazar arayışları ve mevcut pazarlarımıza farklı ürünler sunmak var. DR. CAN GÜRLESEL DEN 2012 DEĞERLENDİRMESİ, 2013 BEKLENTİLERİ İstanbul Ticaret Gazetesi / 14.12. 2012 den / gurlesel@superonline.com 2012 yılında Türkiye ekonomisinde büyümedeki yavaşlama yılın temel belirleyicisi oldu. Bunun çerçevesinde bitmekte olan 2012 yılını değerlendirelim ve 2013 yılına ilişkin beklentilerimizi paylaşalım. 1-2012 yılında ekonomide dengelenme ve kontrollü soğutma Türkiye de 2012 yılında uygulanan ekonomi politikalarının temel hedefi ekonomide dengelenme sağlamaktı. Bunun anlamı; büyümeyi iç talep yerine dış talebe yönelik bir yapıya çevirmekti. Bu amaçla özellikle iç talebin sınırlandığı bir yıl geçirildi ve ekonomide dengelenmede istenilen hedefe ulaşıldı. Ancak sadece dış talebe bağlı kılınan büyüme bu yıl sadece yüzde 3 seviyesinde kalacak. Soğutma önlemlerinin özellikle özel kesim tüketim ve yatırım harcamalarında daralmaya yol açması ile birlikte işlerin önemli ölçüde yavaşladığı ve büyüme performansının zayıfladığı bir yılı geride kapatıyoruz. 2- İki risk cari açık ve enflasyon kontrol altında Ekonomide dengelenme ve kontrollü soğutma politikaları uygulanmasının amacı ekonomide iki önemli risk haline gelen cari açık ve enflasyonun kontrol altına alınmasıydı. Yıl genelinde iç tüketim, yatırım ve buna bağlı ithalattaki küçülme ile birlikte cari açıkta sürekli bir gerileme yaşandı. Ekim ayı sonu itibari ile cari açık yıllık 52 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Cari açığın önemli ölçüde kontrol altına alındığını söylemek mümkün. Enflasyon ise yılın ilk yarısındaki katılığına ve Eylül-Ekim aylarındaki vergi artışları ve kamu fiyat ayarlamalarına rağmen Kasım ayı sonunda yüzde 6.37 ye gerilemiş durumda. Üretici, tüketici ve Merkez Bankası nın izlediği çekirdek enflasyon aşağı yönlü seyrediyor. Enflasyonda giderek kalıcı bir başarıya yaklaşıldığı görülüyor. 3- Merkez Bankası politikaları 2012 yılında belirleyici oldu 2012 yılında uygulanan ekonomi politikaları içinde Merkez Bankası nın belirleyici rolü arttı. Merkez Bankası nın para ve kur politikası ekonomide belirleyici oldu. Merkez Bankası yılın ilk yarısında önce fonlama faizlerini önemli ölçüde artırdı ve ekonomiyi soğuttu. Yılın son aylarında ise fonlama faizlerini cari açık ve enflasyonun kontrol altına alınması ile bu kez önemli ölçüde indirmeye başladı. Merkez Bankası kredi genişlemesi ile piyasaya verdiği likidite konusunda ise yıl boyu sıkılaştırmasını sürdürdü. 4- Ekonomide dengelemenin ödülü kredi notu artışı oldu 2012 yılında uygulanan politikalar ile birlikte, ekonomide dengelenmenin sağlanması ve cari açık ile enflasyon riskinin kontrol altına alınmasının ödülü Türkiye nin kredi notunun 18 yıl sonra yeniden yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkarılması oldu. Böylece Türkiye son 10 yıldır ekonomide sağladığı iyileşme ve normalleşmenin karşılığını da gecikmeli de olsa almış oldu. 5-2013 yılında bizi sürdürebilir büyüme bekliyor Türkiye ekonomisi artık sürdürülebilir bir büyüme patikasına giriyor. Sürdürülebilir büyüme yine daha çok dış talebe dayalı olacak ve yüzde 4-5 arasında gerçekleşecek. Buna bağlı olarak iç talepte ve işlerde ölçülü, kademeli ve kontrollü bir artış öngörülüyor. Geçmiş yıllarda yaşanılan ve daha çok hane halklarının borçlanmasına dayalı hızlı büyüyen iç talep ve iç piyasa koşullarını artık göremeyeceğiz. 6- Merkez Bankası belirleyiciliği devam edecek: Düşük TL faizleri, istikrarlı TL BEYSAD 7
Merkez Bankası nın 2013 te de belirleyiciliği devam edecek. Merkez Bankası 2013 te kredi genişlemesi ve likidite olanaklarını sınırlamaya devam edecek. Bu da iç talebin genişlemesini sınırlandıracak. Ancak 2013 yılında TL faiz oranlarında gerilemenin sürmesini bekliyoruz. Özellikle kredi faizlerinde hissedilir düşüşler olacak. Türk Lirasında ise Merkez Bankası nın örtülü kontrolü sürecek. Merkez Bankası Türk Lirası nın aşırı değerlenmesine veya değer kaybetmesine izin vermeyecek. Bu da Türk Lirasında 2013 yılında göreceli bir istikrar olacağını gösteriyor. 7- Yabancı sermaye yatırımlarında artış olacak Türkiye kredi notu artışının meyvelerini 2013 yılından itibaren reel kesim tarafında daha fazla toplamaya başlayacak. Yabancı yatırımların, ortaklık arayışlarının, önemli girişlerin arttığı bir dönem başlayacak. www.beysad.org.tr BEYSAD 8