Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler

Benzer belgeler
Dentin Bağlayıcı Sistemler

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2)

DİŞ HEKİMLİĞİNDE KULLANILAN ADEZİVLER

Mine dokusunun yapısı, organik ve inorganik yapı bileşenleri

DENTİN ADEZİV SİSTEMLER BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi: Cemil KIYMAZ. Danışman öğretim üyesi: Prof. Dr. Necmi GÖKAY

ADEZİV REZİNLERİN KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ

2. Kimyasal adezyon, primer ve sekonder kimyasal bağların etkisi ile olur.

Prof.Dr.Engin Ersöz 2.sınıf ders notları

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

YENİ NESİL ADEZİV SİSTEMLER

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

T.C BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PEDODONTİ ANABİLİM DALI

BAĞLAYICI AJANLARIN SAKLANMA KOŞULLARININ KOMPOZİT REZİNLERİN DENTİNE OLAN MAKASLAMA BAĞ DAYANIMINA ETKİSİ

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

ANTERİOR DİŞLERDE ESTETİK KOMPOZİT REZİN UYGULAMALARI BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi: Mikail ÖZMARTI

DOĞAL VE SUNİ OLARAK OLUŞMUŞ FARKLI DENTİN YÜZEYLERİNE ADEZİVLERİN BAĞLANMA DAYANIMLARI VE MORFOLOJİK YAPILARI ÜZERİNE ER:YAG LAZERİN ETKİLERİ

MIM 321 Strüktür Analiz II

DENTİNE ADEZYON VE NANOSIZINTI

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar

İki ve üç kovalent bağa sahip moleküller doymamış olarak isimlendirilirler.

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit.

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNCELENMESİ. Barış KARABULUT PEDODONTİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ

Uygulama Rehberi GLUMA Bond Universal ile Intraoral tamirler

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

İki malzeme orijinal malzemelerden elde edilemeyen bir özellik kombinasyonunu elde etmek için birleştirilerek kompozitler üretilir.

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Elektron ışını ile şekil verme. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

İki Farklı Kendiliğinden Yayılan Şap Kinetiği PÇ Baskın & KAÇ Baskın- Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi

Đki Aşamalı Adeziv Sistemlerin, Dentin ve Rezin-Dentin Arayüzeyine Etkilerinin, Yüzey Tarama Elektron Mikroskop Altında Đncelenmesi

DİŞ HEKİMLİĞİNDE İLERİ TEKNOLOJİ İLE MİNİMAL İNVAZİV OPERATİF TEKNİKLER Prof. Dr. Nuran Ulusoy

diastema varlığında tedavi alternatifleri

Atomlar ve Moleküller

GC Türkİye. Kış. Kampanyaları

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

FARKLI ÇÖZÜCÜ İÇEREN DENTAL ADEZİVLERİN FARKLI UYGULAMA YÖNTEMLERİNİN DENTİNDE MİKROGERİLİM BAĞLANMA DAYANIKLILIĞI ÜZERİNE ETKİSİ

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir

ALL IN ONE ADEZİV KULLANILARAK CAM İYONOMER SİMAN VE KOMPOMER İLE RESTORE EDİLMİŞ OLAN SÜT AZI DİŞLERİNDE MİKROSIZINTININ İNCELENMESİ

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN

Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI. ( Bahar Dönemi) BÖHME AŞINMA DENEYİ

VivaSens. Hassasiyet giderici lak. Aşırı duyarlı dişler için çok yönlü koruma

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

CAM İYONOMER SİMANLAR ŞEBNEM TÜRKÜN. Prof. Dr. L. Şebnem Türkün

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM)

GİRNE ÜNİVERSİTESİ, DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DÖNEM II ( )- I. DERS KURULLARI HAFTALIK DERS PROGRAMI

Gerdirilmiş Poli Propilen (tek veya çift yönlü) (OPP ve BOPP)

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

Farmasötik Toksikoloji

TEK BİLEŞENLİ SELF-ETCH BONDİNG

TEKRARLAYAN REZİN SİMANTASYON ÖNCESİNDE DENTİN YÜZEYİNİN HAZIRLANMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLERİN BAĞLANTI DAYANIMINA ETKİLERİ

BÖLÜM#5: KESİCİ TAKIMLARDA AŞINMA MEKANİZMALARI

DENTAL ADEZİVLER DENTAL ADHESIVES

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

I. FOTOELEKTRON SPEKTROSKOPĠSĠ (PES) PES orbital enerjilerini doğrudan tayin edebilir. (Fotoelektrik etkisine benzer!)

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Sklerotik Dentine Bağlanma

KOROZYON DERS NOTU. Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015

Prof Dr Banu Önal Ege Üniversitesi Diş Hek. Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi AD İzmir Turkey PROF. DR. BANU ÖNAL

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DİŞ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÖĞRETİM PROGRAMI (TARİHLİ)

Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) Faks.: +90 (216)

ALL İN ONE ADEZİV KULLANILARAK KOMPOZİT VE KOMPOMER İLE RESTORE EDİLMİŞ OLAN SÜT AZI DİŞLERİNDE MİKROSIZINTI NIN İNCELENMESİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

Geçici dolgu maddeleri

Deri, vücudun sa lam ve koruyucu dı örtüsüdür. Salgı bezleri, tırnaklar,tüyler ile deri bir organ ve sistemdir. En geni organdır (Yakla ık 1.

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak. kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın

Kırılma nedir? Bir malzemenin yük altında iki veya daha fazla parçaya ayrılması demektir. Her malzemede kırılma karakteri aynı mıdır? Hayır.

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).

DAİMİ DOLGU MADDELERİNDEN KAVİTE VERNİK VE KAVİTE LİNER LARININ KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ (Restoratif Tedavisi Dersi)

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

FW 2K FW 2K. Çimento ve akrilik esaslı 20 kg. toz + 10 kg. akrilik sıvı bağlayıcıdan oluşan süper elastik su yalıtım malzemesidir.

FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici

İNCE AGREGA TANE BOYU DAĞILIMININ ÇİMENTOLU SİSTEMLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ. Prof. Dr. İsmail Özgür YAMAN

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu

BileĢiklerin formülleri atom sayıları oranını yansıtan en basit formüldür.

III. KONTRENDİKASYONLARI Metakrilat monomerlerine hipersensitivite hikayesi olan hastalarda kullanılamaz.

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

FARKLI SÜRELERDE POLİMERİZE EDİLEN ADEZİV SİSTEMLERİN YAPILARINDAN SALINAN ARTIK MONOMER MİKTARININ ARAŞTIRILMASI

Transkript:

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN

Diş sert dokuları ile restoratif materyaller arası bağlanma, restorasyonların başarısı açısından büyük önem taşır. Adezyon, iki yüzeyin birleşmesi ve yapışması olarak tanımlanır. Materyallerin bir araya gelmesini sağlayan, sıvı yapıya adeziv, tutulan ve/veya bağlanılan yüzeye ise adherent denilmektedir.

Adezyon farklı moleküller arası çekim kuvveti olmasından dolayı kimyasal, mekanik veya fiziksel olabilir. Fiziksel adezyon Van Der Waals kuvvetleri ile düz yüzeyler arasında oluşan zayıf bir bağlanmadır. Kimyasal adezyon, farklı yapıdaki yüzeylerin atomları arasında oluşan zayıf bir bağlanmadır. Girintili çıkıntılı yüzeylerin mikroskobik biçim ve dağılımları ile oluşan bağlanma türü mekanik adezyondur. Restoratif diş hekimliğinde adezyon öncelikle mekaniktir.

Mine dentin bağlantısının temel amacı, demineralize diş dokusunun hibridizasyonu ve restoratif materyalin diş dokusuna adezyonudur. Rezin-dentin bağlantısını bir zincire benzer, zincirin gücü, ancak en zayıf halkasının gücü kadardır.

Adezyonun güçlü olabilmesi için adeziv ile adherent arasındaki ara yüzey mesafesinin en aza indirgenmesi gerekir. Temas açısı sıfır derece ise, sıvı tamamen dağılıyor ve yüzeyi tamamen ıslatıyor demektir.

TARİHÇE PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Diş hekimliğinde polimer yapıda adezivlerin kullanılması Buonocore un 1955 yılında mineyi %85 lik fosforik asitle 30 saniye pürüzlendirerek mikromekanik retansiyon fikrini ortaya atması ile başlamıştır.

Rezin monomerlerin pürüzlendirilmiş mine yüzeyinde oluşan mikro boşlukları doldurması ile oluşan mikromekanik bağlanma, kavite preparasyonlarında Black prensiplerinin geçerliliğini yitirmesine ve konservatif tedavi yaklaşımlarının gelişmesine etken olmuştur.

Yeni bir çag önleme, koruma ve minimal girisim çagı. geleneksel mekanik yöntemler konservatif ve adeziv yöntemler

Rezin materyal ile mine arasında güvenilir ve sürekli bağlanmanın görülmesi, 1970 lerin sonlarında aynı sonucun dentinde de elde edilip edilemeyeceğinin sorgulanmasına neden olmuş ve bu amaçla fosforik asidin dentin yüzeyinde de kullanılabileceği fikri ortaya atılarak günümüz dentin adezivlerinin ortaya çıkması sağlanmıştır.

Gelişmeleri mine ve dentin bağlayıcılar izlemiş ve günümüzde adeziv diş hekimliği adı verilen bir dal gelişmiştir

BAĞLANMA YAPILACAK DOKULAR MİNE DOKUSU

Minenin kalitesi ve mine prizmalarının yönleri değerlendirilmeli. 4-6µm çapında altıgen prizma şeklinde, M-D sınırından dış yüzeye kadar 1µm aralıklarla sıralanmış mine prizmaları. Yüzeyde sonlanan uçları anahtar deliği görüntüsü vermektedir. Asitleme yapılınca bu prizmalar açığa çıkar.

Minenin dış yüzü aprizmatik mine ile kaplıdır. Restoratif işlemler yapılırken minenin prepare edilmesi veya pürüzlendirilmesi, prizma gövdelerinin enlemesine - boylamasına veya yatay olarak açığa çıkmasına yardımcı olacaktır. Mine prizmalarını en iyi açığa çıkarma yöntemi bizotajdır. Bizotajın açısının ve homojenitesinin bağlanmaya etkisi büyüktür.

Matürasyonunu tamamlamamış mine dokusunun inorganik içeriği ağırlık olarak %86 olup mine prizmalarının kristalitlerinde yoğunlaşmıştır. Matür minenin inorganik içeriği daha fazla olup ağırlık olarak %98 dir.

MİNEYE ADEZYON %1 organik (Kollagen) %4 su %95 inorganik (hidroksiapatit) PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Mine %37 lik fosforik asitle pürüzlendirildiğinde, yüzeyden 10µm lik bir tabaka kaldırılır ve mine prizmalarının gövdeleri 10 20µm derinliğe kadar açılır. Böylece serbest yüzey enerjisi ikiye katlanır (72 dyne/cm) ve adeziv yüzeyi daha iyi ıslatır.

Mine asitlendiğinde prizmalar 3 şekilde değişikliğe uğrayabilmektedir: PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Tip 1: Mine prizmalarının gövdeleri erimektedir (bal peteği görünüm)

Tip 2: Prizmaların çeperleri erimektedir (kaldırım taşı görünümü)

Tip 3: Belirgin bir prizma yapısı fark edilmeyecek şekilde erime olmaktadır

Tip 1 Tip 3 Tip 2 PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN

Klinikte asitleme yapıldığında, hangi tip görüntünün oluşacağı önceden bilinmemektedir. PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Asitlemenin etkisi, mineye yapılmış olan enstrümantasyona bağlıdır. Minenin kimyasal yapısı, florür içeriği, prizmalı veya prizmasız oluşu ve dişin süt mü, daimi mi oluşuna göre etki değişmektedir.

Asitleyici ajanın aktive edilmesine göre (aktif ovalama veya tekrarlanan uygulama) ve tipine göre (jel veya sıvı) minenin asitten etkilenmesi değişmektedir. Doğru asitleme zamanının uygulanması (min 30 sn) ve en az o kadar da yıkama ile asitin ve erimiş kalsiyum fosfatın tamamen uzaklaştırılması temel aşamalardır. Kurutma işlemi sonrasında, temiz ve nemden/tükürükten etkilenmeden kalan bir asitlenmiş yüzeyin korunması gerekmektedir.

MİNE BAĞLAYICI SİSTEMLERİ PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Asitle pürüzlendirilmiş mine yüzeyini ıslatır Bağlayıcı ajanlar, girintilere penetre olarak pürüzlü yüzeyi 1-1.5 μm kaplar Bağlayıcı ajanının mine içerisine kadar uzanan kısımlarına rezin tag denir

Mine bağlayıcı ajanları asitle pürüzlendirilen mine yüzeyine fırça ile sürülür PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Bağlayıcı ajanları mineye taglar (uzantılar) ile tutunurken; kompozitin matrisine de kimyasal yolla bağlanırlar

Rezin Taglar MAKROTAG Mine prizmalarının dış yüzeyleri arasında MİKROTAG Mine prizmaları içinde ağ şeklinde dağılım

Hidroksilapatit kristalleri çözündüğünde mine prizmalarının uçlarındaki organik yapıda çukurcuklar oluşur

O PR Mineye Baglanma (adezyon) F. kompozit R D N EB.Ş mikro-rezin taglar EM makro rezin taglar R TÜ N KÜ mine Bart Van Meerbeek

Rezin-mine arasındaki bağlantının gücü, asitlenmiş mine yüzeyinde gözlenen rezin uzantılarının (makrotag ve mikrotag) çaplarının toplam alanına bağlıdır. Tagların uzun olması, çaplarının toplam alanını arttırmadığından, mine-rezin bağlantısı da fazla artırmamaktadır.

BAĞLANMA YAPILACAK DOKULAR DENTİN DOKUSU

DENTİNİN YAPISI PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN HAp kristalleri minede düzenli, dentinde rastgele dağılmış, daha küçük ve daha az kalsiyum ve karbonat içerirler Dentinin mineralizasyonu mineden azdır. Dentinde içi sıvı dolu çok sayıda tübül vardır. Bunlar pulpadan başlayıp M-D sınırına ulaşırlar

Pulpal kısımdaki tübül sayısı 45.000/mm 2 ; pulpadan 1mm uzakta 35.000/mm 2 ; pulpadan 2mm uzakta 23.000/mm 2 ve mine-dentin sınırında ise 19.000/mm 2

Kanalların içinde odontoblast hücrelerine ait Tomes uzantıları vardır ve kanal çeperleri ile aralarında dentin lenfi vardır. Bu sebeple dentinin içi hep nemlidir. Dentin dokusu dinamik ve canlı bir dokudur ve dıştan gelen etkenlere karşı kendini korur. Kanallar etrafındaki hipermineralize peritübüler dentinin asitlemede rolü çoktur.

Dentinin yapısı Smear tabakası PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Intertübüler Dentin Peritübüler Dentin Tübüller Uwe Blunck, Charité Berlin

Tübül sıvısı 25-30mm Hg basıncı ile pulpadan dışa doğru itilir Bu nedenle dentin dokusu her zaman nemlidir!!!!

Bağlanmada dentin tiplerinin etkileri de vardır. Dentin tübülleri açıkta ve diş hassas mı, yoksa fizyolojik veya reaktif sklerozla kaplı, çürük, abraze veya eroze mi? PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜNdentin Dentinde süregelen fizyolojik ve patolojik değişimler mevcuttur. Bunlar dentinin mikro yapısını, içeriğini ve geçirgenliğini etkilemektedir. rezin hibrit tabaka mineralize

Tübüller Dentine Baglanma (adezyon) PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Dentin Sıvısı Inai ve ark. Tay ve ark. Dentine baglantı zor Goracci ve ark. Odontoblast uzantısı Wang ve ark. Smear tabakası

SMEAR TABAKASINA DBS LERİN ETKİSİ

Kesici aletlerle prepare edilen diş yüzeylerinin tümü 1 5 µm kalınlığında düzensiz bir smear tabakası ile örtülüdür. PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Smear altındaki yüzeye sıkıca adaptedir, ovalama veya yıkama ile ortadan kaldırılamaz ve dentin tübüllerinin ağızları tıkaçlar ile doludur. Smear tabakası ve tıkaçları genelde bakteri, tükürük, kan hücreleri ve denatüre kollagen içermektedir, dolayısıyla enfekte durumdadır.

Dentinin yapısı Smear tabakası PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN İntertübüler Dentin Peritübüler (mineralize) Tübüller Uwe Blunck, Charité Berlin

(H 3 PO 4 ) ile asitleme Uwe Blunck, Charité Berlin

Asitle smear uzaklaştır, tübüllerden yüzeye doğru geçirgenlik x520 Dentin yüzey gerilimi düşer Asit çözünebilen mineralleri eriterek dentin yüzeyinden uzaklaştırır ve kollagen lifler mineral desteğini kaybeder

Porozite artar, kollagen ağı açılarak monomerin tübüller içine girmesi kolaylaşır Asitler dentin tübüllerinin ağızlarını huni biçiminde açar, peritubuler dentini kaldırır, intertubuler dentini 3-7μm dekalsifiye eder

Mine ve dentinin ardışık asitlenmesi için çeşitli demineralizasyon yapıcı asidik ajanlar denenmiştir. PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Asidin tipi, konsantrasyonu ve uygulama süresi öyle ayarlanmalı ki minede uygun bir asitleme oluşurken, dentinde de aşırı bir demineralizasyon yaratılmasın.

Bu amaçla nitrik asit (%2,5), sitrik asit (%10), maleik asit (%10), pirüvik asit (%10), poliakrilik asit (%20) ve oksalik asit (%1,5 3,5) önerilmiş ancak fosforik asit kadar başarı sağlanamamıştır.. Asitlemeye öncelikle mineden başlanmalı, 15 sn sonra dentine geçilmeli ve o da 10-15 sn asitlenmeli. Mine toplam 30 sn, dentin max. 15sn aside maruz kalmalı.

Dentinin asitle pürüzlendirilmesi, intertübüler kollagen fibril ağını açığa çıkarır. PROF. DR. ŞEBNEM TÜRKÜN Gerektiğinden daha kısa süreli yıkama yapılırsa, rezidüel asit dentini fazla pürüzlendirmekte veya rezidüel reaksiyon ürünleri kollagen fibrillerinin etrafındaki dar kanalları tıkamaktadır.

Demineralize dentin yumuşak ve elastik hale dönüşür. Asitleme sonrasında basınçla kurutma yapılırsa kollagen fibriller çökebilir. Su ile desteklenmiş kollagen ağı hava ile kurutulduğunda, fibriller arasından su kaybı oluşmakta ve hava-kollagen ağ arayüzünde bulunan gerilim kuvvetleri çökebilmektedir.

Dentinin aşırı kurutulması istenmeyen olaylara sebep olacaktır çünkü çöken kollagenlerin etrafına rezin monomer (primer) difüzyonu çok az olacağından üniform bir hibridize dentin oluşamayacaktır.