T.C. BA BAKANLIK GÖRSEL MEDYANIN TAYLAN KARA TÜ K UZMANLIK TEZ



Benzer belgeler
SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

TMMOB EH R PLANCILARI ODASI TRABZON UBES III. DÖNEM ( ) ÇALI MA PROGRAMI

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

PORTFÖY ÜRETİM ŞİRKETLERİNİN OLUŞTURULMASI VE ELEKTRİK ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI. Sefer BÜTÜN. EÜAŞ Genel Müdürü ÖZET:

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Araştırma Notu 15/177

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

Danışma Kurulu Tüzüğü

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

ÖĞRENME FAALĠYETĠ GELĠġMĠġ ÖZELLĠKLER

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

SAN 2009 DÖNEM 2009 YILI N SAN AYI BÜTÇE AÇI I GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12 ORANINDA B R AZALMA GÖSTEREREK 947 M LYON TL YE NM R.

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI İÇM PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

Alter Yayıncılık Reklamcılık Organizasyon Tic.Ltd.Şti. Elif Sok. Sütçü Kemal Đş Merkezi No: 7 / 98

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

USB KVM Switch. Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch. Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Farklı Televizyon Yayın Ortamlarında Aynı Anda Farklı Reklam Yayını Bir Koltuğa İki Karpuz Sığar mı?

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI (KOSGEB) KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ UYGULAMA ESASLARI

ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜHENDİSİ

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.

Bilgilendirme Politikası

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

ELEKTRİK ENERJİSİ VE AHMET OKTAY KAVAS ME 86

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

DENETİM VE SİVİL TOPLUM: KORE DENEYİMİ

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA. Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve gerekçeleri ektedir.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİTİRME TEZİ YÖNERGESİ

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

PROJE TEKLİF FORMU. Haydi birlikte harika bir iş çıkartalım.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARARI

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON

Transkript:

T.C. BA BAKANLIK TÜRK YE STAT ST K KURUMU GÖRSEL MEDYANIN A LE B REYLER ÜZER NDEK ETK ÜZER NE B R ARA TIRMA TAYLAN KARA TÜ K UZMANLIK TEZ MAN SA 2011 Bu çal ma Türkiye statistik Kurumu tez jürisince de erlendirilmi çal mad r. Çal madaki yorum ve görü ler haz rlayan n kendisine ait olup, Türkiye statistik Kurumunu ba lamaz. Bu tez esas al narak yap lan tüm çal malar için ayn kural geçerlidir.

GÖRSEL MEDYANIN A LE B REYLER ÜZER NDEK ETK ÜZER NE B R ARA TIRMA TAYLAN KARA Türkiye statistik Kurumu Uzmanl k Tezi Dan man: Yrd. Doç. Dr. Özgür ÖZÇEL K ÖZET Toplumsal bir süreç olan ileti imin, toplumsal sistemlerde bu süreci biçimlendiren ve yönlendiren mekanizma ise medyad r. lk olarak haber verme ve bilgilendirmeyle ba layan fonksiyonlar zamanla artm olan medya, günümüzde toplumun vazgeçilmez unsurlar ndan biri olmu tur. Çünkü medya toplumlar yönlendirme, kültürü ekillendirerek yayma ve gelecek ku aklara aktarma noktas nda büyük öneme sahiptir. Çe itli s fland rmalar olan medyan n görsel medya alan toplumsal ya am n her düzeyinde yer almaktad r. Görsel medya, genelde bir düzeyi etkiledi inde di erleri de bundan etkilenmektedir. Bu ba lamda önemli olan, etkilerin biçimi ve etkilerin azl ile çoklu udur. Bu konuda olumlu ve olumsuz etkiler olarak s fland rma yapmak daha do ru olacakt r. Ara rmam zda Manisa ili Turgutlu ilçesindeki mahallelerde 195 hanede çe itli sosyoekonomik ve ya gruplar ndan 435 ki iyle yüz yüze görü me tekni i kullan larak anket yap lm, görsel medya kapsam ndaki unsurlar n bireyler ve aile yap üzerindeki etkileri incelenmi ve sonuçlar analiz edilmi tir. Anahtar Kelimeler: Kitle leti im, Medya, Görsel Medya, Aile, Manisa i

ii

A RESEARCH ON THE EFFECTS OF VISUAL MEDIA ON FAMILY MEMBERS TAYLAN KARA Turkish Statistical Institute Expertness Thesis Supervisor: Assistant Professor Özgür ÖZÇEL K ABSTRACT Communication is a social process and it s mainly shaped and led by media. Media, primarily just aimed at informing people, has started to serve also for other functions by time and has been one of the most indispensable components of the community because of its effects on society, shaping and extending cultural elements and traditions, and transferring those to future generations. Among several classifications, visual media exists in almost every domain of social life. Thus, when it affects a certain section, this means it also affects the others consequently. In this context, the important thing is the quantity of effects and the way that they influence. So, it would be more sensible to consider these effects in two parts as negative and positive. In this research, a face to face survey is applied on 435 people from 195 different families coming from various backgrounds with a variety of socio economic statuses and of age groups and using acquired data the effects of all components of visual media are analyzed and the results are examined accordingly. Key Words: Mass Communication, Media, Visual Media, Family, Manisa iii

iv

ÖNSÖZ VE TE EKKÜR Medya, toplumlar yönlendirme, kültürü ekillendirerek yayma ve gelecek ku aklara aktarma noktas nda büyük öneme sahiptir. Medya, inanç ve fikirleri ikna etmek, dikkat çekmek, yöneltmek gibi etkiler aç ndan bak ld nda; çok yayg n bir biçimde gücün etkili elemanlar olarak göz önünde tutulur. Günümüzde insanlar, televizyondan gördükleri, radyodan i ittikleri ve gazeteden okuduklar ile iyi bir ya am biçimi ve toplumun politikas hakk nda bilgi sahibi olmakta ve ba kalar na olan tutumlar bu araçlara göre ayarlamaktad rlar. Di er bir deyi le medya, insan n dünya görü ünü, tutum ve davran lar etkilemekte ve di er bildirimler ile insanlar belirli bir yönde de tirmektedir. Bütün medya araçlar ndaki ortak nokta, toplumdaki insanlar n dü üncelerini etkileyerek, belli bir senteze kavu turmak ve ortak bir davran biçimi kazand rmakt r. Bu çal mada görsel medya araçlar ele al nm ve bu araçlar n etkileri üzerinde durulmu, alan çal mas ile birlikte görsel medya kavram n aile yap na olumlu ve olumsuz etkileri saptanmaya çal lm r. Çal mam boyunca önerileri ile bana her türlü konuda desteklerini esirgemeyen dan man hocam Say n Yrd. Doç. Dr. Özgür ÖZÇEL K e (Dokuz Eylül Üniversitesi aat Mühendisli i), her zaman yan mda olan sevgili aileme ve deste ini benden hiçbir zaman esirgemeyen sevgili ni anl m Devran BÜLBÜL e sonsuz te ekkürlerimi sunar m. v

vi

NDEK LER Sayfa No ÖZET i ABSTRACT iii ÖNSÖZ VE TE EKKÜR v NDEK LER vii MGE VE KISALTMALAR ix EK L D xi ZELGE D xiii 1. G 1 1.1. GÖRSEL MEDYA 3 1.1.1. Medya 3 1.1.2. Medya Olgusu 5 1.1.3. Medyan n S fland lmas 6 1.1.3.1. Yaz Medya 7 1.1.3.2. itsel Medya 8 1.1.3.3. Görsel Medya 8 1.1.4. Görsel Medya Araçlar 9 1.1.4.1. Televizyon 9 1.1.4.2. Sinema 12 1.1.4.3. nternet 14 1.1.5. Türkiye'de Görsel Medya Süreci 16 1.1.6. Görsel Medyan n Toplumsal levleri 20 1.1.6.1. Bilgilendirme 20 1.1.6.2. E itim 22 1.1.6.3. E lendirme 23 vii

Sayfa No 1.2. GÖRSEL MEDYA VE A LE 25 1.2.1. Kad n ve Görsel Medya 25 1.2.1.1. Televizyon ve Kad n 27 1.2.1.2. Görsel Medyada Kad n Temsili 28 1.2.2. Çoçuk ve Medya 31 1.2.2.1. Görsel Medyan n Çocuk Sa na Etkileri 33 1.2.2.2. Televizyon ve Çocuk 37 1.2.2.3. Internet ve Çocuk 41 1.2.3. Görsel Medya ve Aile çi iddet 43 1.2.4. Görsel Medya ve Özel Hayat 47 1.2.5. Görsel Medya ve Aile çi leti im 51 1.2.6. Diziler ve Aile 52 2. YÖNTEM 57 2.1. ARA TIRMANIN AMACI 57 2.2. ARA TIRMANIN KAPSAMI 59 2.3. ARA TIRMANIN ÖRNEKLEM 59 2.4. ARA TIRMANIN VER TOPLAMA TEKN 59 2.5. VER LER N ANAL Z YÖNTEM 59 3. BULGULAR 61 3.1. DEMOGRAF K ÖZELL KLER N NCELENMES 61 3.2. GÖRSEL MEDYA ARAÇLARI-DEMOGRAF K ÖZELL KLER 73 3.3. FADELERLE LG ANAL ZLER 78 4. TARTI MA VE SONUÇ 85 KAYNAKLAR 91 EKLER 101 Ek 1. Anket Soru Ka 101 ÖZGEÇM 107 viii

MGE VE KISALTMALAR saltmalar Aç klama a.g.e. Ad Geçen Eser a.g.m. Ad Geçen Makale A.Ü.S.B.F. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ABD Amerika Birle ik Devletleri ADNKS Adrese Dayal Nüfus Kay t Sistemi ANAP Anavatan Partisi ARPANET Advanced Research Project Agency Network Çev. Çeviren GAP Güneydo u Anadolu Projesi HBB Has Bilgi Birikim TÜ stanbul Teknik Üniversitesi LAN Local Area Network NSFNET National Science Foundation Network NTSC National Television System Committee PTT Posta Telgraf Te kilat RTÜK Radyo Televizyon Üst Kurulu s. Sayfa SECAM Sequental Color with Memory SÖK Sosyal Ö renme Kuram SPSS Statistical Package for the Social Sciences TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi T.C. Türkiye Cumhuriyeti ix

TDK TRT TÜB TAK Türk Dil Kurumu Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Türkiye Bilimsel ve Teknik Ara rma Kurumu x

EK L D ekil Sayfa No ekil 3.1 Kat mc lar n Ya lar n Da 62 ekil 3.2 Kat mc lar n Mesleklerinin Da 63 ekil 3.3 Kat mc n lk Akl na Gelen Görsel Medya Ararc 65 ekil 3.4 Kat mc lar n Tercih Ettikleri Televizyon Programlar 67 ekil 3.5 Kat mc lar n Tercih Ettikleri TV Kanallar 68 ekil 3.6 Kat mc lar n Tercih Ettikleri Gazeteler 69 ekil 3.7 Gazete Bölümleri 71 ekil 3.8 nternet Kullan m Amaçlar 72 ekil 3.9 Cinsiyete Göre Gazete Okuma Al kanl 75 ekil 3.10 Gazete Okunan Bölümlerin Cinsiyete Göre Da 76 ekil 3.11 Cinsiyete Göre nterneti Kullanma Amaçlar 77 ekil 3.12 Cinsiyete Göre Diziler çocuk psikolojisini olumsuz etkiler ifadesinin analizi 81 ekil 3.13 Cinsiyete Göre Evlilik programlar genel ahlak bozar ifadesinin analizi 81 ekil 3.14 Cinsiyete Göre nternet cafelerde denetim artt lmal r ifadesinin analizi 82 ekil 3.15 Cinsiyete Göre Televizyon aile içi eksik ileti ime sebep olmaktad r fadesinin Analizi 82 ekil 3.16 Cinsiyete Göre Gündemi görsel medya belirler ifadesinin analizi 83 ekil 3.17 Cinsiyete Göre Medya toplum üzerinde büyük bir güçtür ifadesinin analizi 83 ekil 3.18 Cinsiyete Göre Görsel medya fark ndal k yarat yor ifadesinin analizi 83 xi

xii

ZELGE D Çizelge Sayfa No Çizelge 3.1 Cinsiyet De kenin Frekans Da 61 Çizelge 3.2 Ya De keninin Frekans Da 61 Çizelge 3.3 Medeni Durum De kenin Frekans Da 62 Çizelge 3.4 E itim Durumu De keninin Frekans Da 62 Çizelge 3.5 Meslek De keninin Frekans Da 63 Çizelge 3.6 Gelir De keninin Frekans Da 64 Çizelge 3.7 Gelir ile Kat mc n Mesle i Aras ndaki li ki 64 Çizelge 3.8 Kat mc n lk Akl na Gelen Görsel Medya Arac 65 Çizelge 3.9 Kat mc n lk Akl na Gelen Görsel Medya Arac 65 Çizelge 3.10 Gün çinde En Fazla Kullan lan Görsel Medya Araçlar 66 Çizelge 3.11 Kat mc n Televizyonda En Fazla Takip Programlar 66 Çizelge 3.12 Kanal Seçimini Etkileyen Faktörlerin Frekans Da 67 Çizelge 3.13 En Fazla Tercih Edilen Kanallar n Frekans Da 67 Çizelge 3.14 Her Gün Gazete Okuyor musunuz? 68 Çizelge 3.15 En Çok Okudu unuz Gazete Hangisi 69 Çizelge 3.16 Gazete Seçimini Etkileyen Faktörler 70 Çizelge 3.17 Gazetenin En Çok Okunan Bölümleri 70 Çizelge 3.18 Kat mc n Sürekli Okudu u Kö e Yazar var m? 71 Çizelge 3.19 Kat mc n Kitap Okuma Frekans Da 71 Çizelge 3.20 Kat mc n Okudu u Kitap Türleri 71 Çizelge 3.21 Kat mc n nternete Girme Frekans Da 72 Çizelge 3.22 Kat mc n nterneti Kullanma Amaçlar 72 Çizelge 3.23 Cinsiyet- lk Akla Gelen Görsel Medya Arac li kisi 73 Çizelge 3.24 Cinsiyet-Görsel Medya Araçlar na Ayr lan zaman li kisi 73 Çizelge 3.25 Cinsiyet-Kanal Seçimini Etkileyen Faktörler li kisi 74 Çizelge 3.26 Cinsiyet-Gazete Okuma Al kanl li kisi 74 Çizelge 3.27 Cinsiyet-Gazetede En Çok Okunan Bölümler li kisi 75 xiii

Çizelge (devam) Sayfa No Çizelge 3.28 Cinsiyet- nterneti Kullanma Amaçlar li kisi 76 Çizelge 3.29 Meslek-Gazetede En Çok Okunan Bölümler li kisi 77 Çizelge 3.30 Görsel Medyaya Genel Bak (Memnuniyet)-Cinsiyet li kisi 78 Çizelge 3.31 Görsel Medyaya Genel Bak (Memnuniyet)-Medeni Durum li kisi 79 Çizelge 3.32 Yap lan Regresyon Analiz Modeli 80 xiv

1. G Ya amak ba ba na ileti im faaliyetlerini kapsayan bir olgudur. Do du umuz andan itibaren çevremizle sürekli ileti im, etkile im içine gireriz. Bilinçsizce çevremizi etkilemeye, de tirmeye; yine bilinçsizce etkilenmeye, de erek çevremize uyarlanmaya ba lar z. Bu çift yönlü etkile im, hayat boyu sürer gider. Yasad z sürece zekâm, kültür ve birikimimizi, ki ili imizi ileti im al kanl klar z ve ileti im çabalar zla ortaya koyar z. Duygu ve dü üncelerimizi ba kalar yla yine ileti im yoluyla payla z. Anlamak, anlatmak, ö renmek, ba kalar na ula abilmek için de ileti ime ba vururuz. Denilebilir ki ileti im, be ikten mezara kadar hep bizimledir ve bizim için hava kadar hayatî bir ihtiyaçt r. leti imi, temel prensibi payla m, etkile im ve ortakl k kurmak olan, çe itli semboller ve araçlarla dünyay daha ya an r k lan, ileti al veri ine dayal sosyal bir süreçtir, diye tan mlayabiliriz. Kürselle mede, ba ka bir anlat mla farkl toplumlar n, kültürlerin ve dü üncelerin birbirleriyle kayna ma sürecine girmesinde ve dünya genelinde bask rejimlerin giderek azalmas nda birçok faktör etkin olmas na kar n, ku kusuz en önemli faktörlerden biri kitle ileti im araçlar r. Kitle ileti im araçlar ça zda inan lmaz bir sürat ve hacimde toplumsal ç kt lar artt p, kültür sistemlerini etkilemektedirler. Bu süreç bütünlü ü ile kavranmayacak ölçüde karma k ve girifttir. Kapsaml bir yorum elektronik ve bilgisayar endüstrileri alan ndaki son geli melerin ayr nt irdelemesi oldu u kadar fikir, bas n ve haber almaverme özgürlüklerin ne ölçüde demokratik düzenin temel ö esi olarak anayasal teminata kavu turulmu bir insan hakk olu turup olu turmad n tart mas da gerektirmektedir. Kitle ileti im araçlar birçok alanda etkiye sahiptir. Kitle ileti im araçlar, olaylar ve ko ullar hakk nda haber ve bilgi aktararak, ulusal ve uluslar aras ko ullar n anla lmas, bilerek tepkide bulunulmas sa layabilirler (Konukman, 2006). Ayr ca e lendirici yönü ile bo zamanlar n daha güzel geçmesini sa layabilir. Fakat özellikle görsel medyan n olumlu yönlerinin yan nda çe itli olumsuz etkilerinin de varl bilinmektedir. Bu etkiler ise genelde aile aç ndan ele al nabilir. 1

Ele al nacak ba ka bir konu ise izleyicinin görsel medyay kurumsal aç dan etkisidir. zleyicilerin dikkat sürelerinin çok k sa oldu unun dü ünülmesi, medyay bu beklentilere uygun davranmaya zorlamaktad r. Ayr ca yayg n kan ya göre günümüz gençlerinin görsel nesil olarak tan mlanmas, medyan n bu kitleye hitap eden tüm ürünlerinin özel olarak tasarlanmas ve sunulmas gerektirmektedir. Günümüzde medya alan nda faaliyet gösteren büyük ya da küçük ölçekli, ulusal ya da uluslararas irketlere bak ld nda, hemen hemen çok az bir k sm n kamu hizmeti yay n kurumu oldu u görülmektedir. irketlerin faaliyetlerindeki temel motivasyonun kâr etmek oldu u; bu nedenle de öncelikle irket sahiplerinin ç karlar n ön planda geldi i aç kt r (Çapl, 2002). Ülkenin geli mi lik düzeyi aile ve aile bireylerinin medyadan etkilenme düzeyinde farkl a neden olmaktad r. Aile bireylerinin etkilenmesi aile yap ve dolay yla tüm toplumu etkileyece inden büyük bir önem ta maktad r. Toplum içinde aile bireylerine yüklenen roller kimi zaman kitle ileti im araçlar ndan topluma, kimi zamansa toplumdan kitle ileti im araçlar na yans maktad r. Bu araçlar n bireyi toplumsalla rma i levi ki ilerin toplumdaki rollerine ili kin ipuçlar vermektedir. Ailenin toplumdaki yeri bu araçlarda belli kal plar ve normlar halinde gelenekselle mi bir yap ya bürünmektedir. Bu aç dan görsel medya organlar n aile bireyleri üzerine etkisi tart r hale gelmektedir. Görsel medyan n (televizyonun, sinema, internet) ailelerde yayg n olarak bulunu u, izlenme ve izleme s kl n oldukça yüksek olu u eklindeki ara rma sonuçlar yla ortaya ç kan görsel medya izleme örüntüsü, bizlere görsel medyan n ailenin toplumsal ya ama bak nda ve onlar n model alabilecekleri bir kültürel referans n olu turulmas nda belirli bir oranda etkili oldu unu göstermektedir (Batmaz, Aksoy, 1995). 2

1.1 GÖRSEL MEDYA 1.1.1 Medya leti im insan n do al ve toplumsal çevresi ile ili kilerine göre de ip geli en ve buna kar k insan de tiren bir olgudur (Z ll lu, 2003). Ayr ca ileti im mesajlar arac yla toplumsal etkile im olarak da tan mlanabilmektedir. Söz konusu mesajlar bir kültürde anlam olan biçimsel olarak nitelenmi, simgesel veya temsili olaylar olmakla birlikte anlam yaratmak amac yla üretilirler. leti im, ki i içi ileti im, ki iler aras ileti im, örgüt içi ileti im ve kitle ileti imi olmak üzere dört ekilde gerçekle ir ( Erdo an, 2005). Bunlardan kitle ileti imi, bir kitlesel amaçla, söz geli i televizyon, gazeteler, duvar panolar veya sinemalarda donan mla an ileti im olarak tan mlanmaktad r (Erdo an, 2005). Kitle ileti im araçlar ise mesajlar n özelliklerine sahip olan ve mesajlar ileten biçimleri bünyesinde bar nd ran araçlard r (Gerbner, lmaz, 2007). Kitle ileti iminde kaynak ile hedef aras ndaki kanallara ise en geni tabiriyle medya ad verilmektedir (Dökmen, 2001). Genel çerçevede medyan n tan yap rsa: Yaz, ses, ya da görüntü arac yla, ileti im kurmay sa layan yaz (gazete ve dergi) ve elektronik bas n (radyo, televizyon, sinema ve film), internet, hypermedia, bilgisayar, video, haberle me uydusu, frekans, da, kitap, slayt, mültivizyon, faks, tele-foto, radyo-foto, lifaks, telefon, v.b. kitle ileti im araçlar n tümü ifade edilebilir. (Bülbül, 2000). Nitekim medya Lâtince kökenli bir sözcük olup, y nsal kitle ileti im araçlar na verilen ad olarak da nitelenebilir. Bireylerin ve toplumun gerek haberle me ve gerekse bilgilenmesinde en güçlü ve en etkili araç medyad r. Hatta bazen tek ba na belirleyici olabilmektedir. 19. yüzy n ikinci yar nda, telgraf n icad yla birlikte çok uzaklardaki haberleri alabilme ve gazete vas tas yla geni kitlelere iletebilme imkân, 20. asr n ba nda radyonun insan hayat na girmesiyle haber ve bilginin çok geni bir alana, küresel seviyede nakledilebilmesi imkân getirmi tir. Yaz bas nla yani gazetelerle dünyada etkili olmaya ba layan kitle ileti im araçlar, daha sonra 1930 lardan 1950 lere kadar radyo sayesinde etkili bir elektronik bas n arac olarak devam etmi tir. Özellikle bu dönemde radyo, siyasi 3

iktidarlar n propaganda arac olarak kullan lm, 1950 lerden sonra televizyon, çok h zl bir biçimde toplum hayat içinde yerini almaya ba lam r. Çünkü televizyon, sesin yanma görüntüyü de ekleyerek etkiyi bir kaç kat daha artt rm r (Kocata, 1996). Modern ileti imi, yaz bas n geli mesi ve okuman n bireyselle mesi ile ba latmak mümkündür. Okuman n bireyselle mesi, ilginç bir biçimde bilgi, haber ve kültürün üretim ve da n birliktelik gerektiren (kolektif) bir çabayla gerçekle mesinin de ba lang olmaktad r. Kitle ileti imi olgusuna kavu mak için belirli ön ko ullar n olu mu olmas da gerekmektedir. Bu ko ullar n birincisi, yaz mesajlar geni kitlelere sunabilmek için bas m tekniklerinin ortaya ç km olmas gerekmektedir. kincisi ise, kitlesel olarak üretilen bas ileti im metinlerini tüketecek bir kitlenin bulunmas zorunludur. Böylece, yaz ileti imin geli mesiyle bir ölçüde kitlelere ula abilmek kolayla r (Ozankaya, 1980). Fakat bu yeterli olmam r. Geli en teknoloji, yeni ileti im araçlar n (radyo, televizyon, bilgisayar a lan ve dolay yla internet vb.) kullan lmas olanakl k lm r. Bu ileti im araçlar geni kitlelere ula ve buna ba olarak kullan m alanlar geni lemi tir. Ayr ca, kitle ileti im araçlar mekân farkl klar ve uzakl klar yok ederek renmeyi herkes için mümkün k lan, yeni e itim teknolojilerinin geli mesine de yol açm r. Di er taraftan ileti im devrimi, insanlar n beklentilerini ve gerilimlerini art rarak, kitle kültürünün geli mesinin ve yayg nla mas n zeminim de olu turmu tur. Toplumsal ve siyasal hareketlili e ivme kazand ran kitle ileti im araçlar, pek çok toplumda bütünle menin gerçekle mesine ön ayak olmu ve geli mi ülkelerde enformasyon toplumunun geli ini haber vermi tir ( enyap, 1981). 1980 lerden sonra uydu yay nc n geli mesiyle, dünyan n her taraf na yay n yapabilen televizyonlar, co rafi ve siyasal s rlar da ortadan kald rm r. Bu geli melere asr n sonuna do ru h zla geli en ve yayg nla an ki isel bilgisayar ve internet ebekelerini de katarsak küresel çapta bir ileti im ça ya amakta oldu umuz görülmektedir (Demir, 2001). Dünyay etkileyen boyuttaki de imlerin temelinde, ileti im teknolojisi (communication technology) ndeki geli meler yatmaktad r. Uydulardan bilgisayarlara, televizyondan videotekse kadar uzanan çizgide, dünya, 4

ola anüstü nitelikte bir ileti im teknolojisiyle kar kar ya bulunmaktad r. Bütün bu geli meler ileti im ça olarak yeni bir ça n ba lad n göstergesidir (Bülbül, 2001). Medya gerçekli i dramatik bir ekilde vurgulamas ndan dolay, fantezi eylerin olu turulmas nda etkili olarak gerçek dünyan n ac veren yönlerini manipüle ederek insanlara sunmaktad r. K sacas art k günümüzde toplumsal ya amla ilgili her olay n haberi, kitle ileti im araçlar ndan al nmaktad r. Modern günümüz insan, dünyay, ya am, insan n kendisini bile bu araçlar n haz rlad anlamsal içerik yoluyla anlamland rmaktad r. Nitekim bu durum a da görülece i üzere zamanla medya olgusunun do mas na sebep olmu tur. 1.1.2 Medya Olgusu Medya, Latince ortada bulunan, aradaki, araç anlamlar na gelen medium kelimesinin bir türevidir. Bu anlam ifade etmek için bat dillerinde kitle ileti im araçlar kar olan mass media ifadesi kullan lmaktad r (Y lmaz, 2007). leti im alan ndaki geli melerle birlikte kavram n kitle ileti im araçlar haline dönü tü ünü söyleyebiliriz. Zamanla kitle ileti im araçlar tabiri de giderek dönü ümlere u ram, özellikle ngilizce e itim görmü entelektüeller aras nda medya tabiri oldukça fazla prim yapm r. Buna göre medya, yaz, görsel, i itsel, görsel i itsel ve hatta dokunsal (körler için kabartma tekni i kullan larak yaz lan kitaplar) baz kitle ileti im araçlar na verilen ortak add r. Medya toplumun beklentileri do rultusunda bilginin, haberin, e lencenin, propaganda veya reklam n üretimi ve kitleler aras da ile me guldür (Gani, 1996). Medya bir ifade arac r. Gerek sosyal ileti imdeki araçlar, gerekse bir mesaj n iletilmesini sa layan teknik yard mc araçlar kapsar. Kitle ileti im araçlar hem bu araçlara sahip olanlarla veya onu kullananlarla hedef kitle aras nda hem de ülkeyi idare edenlerle halk aras nda bir köprü vazifesi görür. Medya, yayg n olarak gazete, radyo, televizyon gibi kitle ileti im araçlar n tümünü kapsayan, ifade eden bir kavramd r ve medya olgusu için a daki ifadeler kullan labilir (Güz, 1996, P nar, 2006); 5

- Medya, bir güç kayna olarak toplumdaki yenilikleri ve yönetimi kontrol eden bir vas tad r ve ulusal ya da uluslar aras düzeyde halk n hayat etkileyen role sahiptir. - Sanatta, moda da, norm ve kültürün geli mesi ve de mesinde önemli rol oynar. - Bireyler için sosyal hayat tasvir etmenin ve tan mlaman n bir kayna oldu u gibi toplum ve sosyal gruplar n yarg lar, birlikteliklerini haber ve e lenceyle kar olarak anlat r. Medya, halka simgeler ve mesajlar ileten bir sistem olarak bireyleri e lendirmek, bilgilendirmek ve onlar toplumun kurumsal yap yla bütünle tirecek de erleri inançlar ve davran biçimlerini onlara a lamaktad r (Sherman, Chomsky 1999). Medya, toplumun özelliklerini kendisine yans tan bir aynad r. Genellikle yans tma i i kendi toplumlar nda insanlar n ne görmek istediklerine yer vererek bir ba ka deyi le de tirilerek veya cezaland rmak veya bask alt nda tutmak istediklerine yer vererek yapar. Medya, günümüzde toplumsal denetim sa lanmas nda oldu u gibi toplumsal de menin de ba ca araçlar ndan biri olan bir güç, iktidar kayna olarak görülmektedir. Toplumsal ya amda bo zaman dolduran ba ca etkinlik olarak medya, günümüzün en önemli e lendirme arac r. Toplumun gündemi medya arac ile olu makta ve aktar lmaktad r (Alemdar, 1999). Sonuç olarak kitle ileti im araçlar iletilerin kitlesel üretim ve da gerçekle tiren araçlar olarak kar za ç kar ve kitle ileti im araçlar denilince akla ilk olarak gazete, dergi, radyo ve televizyon gelir. Farkl özelliklere sahip kitle ileti im araçlar a daki gibi medyan n s fland lmas gerekli k lm r. 1.1.3 Medyan n S fland lmas Medya organlar mesaj sunum biçimlerine göre, mekanik olup olmama durumuna göre ve duyu organlar na göre, de ik biçimlerde s flamak mümkündür (Sal, 2003): Mesaj sunum biçimine göre: Yaz araçlar (gazete, dergi), sözlü araçlar (radyo), hem yaz hem sözlü araçlar (televizyon). 6

Mekaniklik durumuna göre: olmayanlar (gazete, dergi). Mekanik olanlar (radyo, televizyon), mekanik Duyu organlar na göre: Göze hitap eden görsel araçlar (gazete, dergi), kula a hitap eden i itsel araçlar (radyo), hem göze hem kula a hitap eden görsel-i itsel araçlar (televizyon). Kitle ileti im araçlar n kullan m yo unlu u ki ilerden ki ilere, toplumlardan toplumlara de mektedir. Bu durum ekonomik, kültürel ve sosyal birçok de kenden etkilenmektedir (Fiske, 2003). Dilimizde ileti im araçlar n tümünü kapsayan bir anlam olarak medya kullan lmaktad r. Yaz bas n, görüntülü yâda görsel bas n deyimlerine bakacak olursak bas n zaten bas, yaz ifade etmektedir. Gazeteye, dergiye yaz ileti im arac, televizyona görsel ileti im arac, medyaya i itsel ileti im arac demek daha do ru olacakt r (Güreli, 1996). A da yaz medya (gazete, dergi), görsel medya (televizyon), i itsel medya (radyo) ve bunlara ek olarak internet medyac aç klanmaya çal lacakt r. 1.1.3.1 Medyan n S fland lmas Yaz medya gazete ve dergi yay mc içerir. Gazete güncel olaylardan söz eden yaz araçt r. Kitap gibi bir temas yoktur, radyo ve televizyon gibi anl k kesitler sunar. Gazeteler, günümüzde daha çok radyo ve televizyonun an nda verdi i haberleri geni ayr nt lar yla ele alarak yorumlayan ve yol gösteren araçlar olarak tamamlay bir rol üstlenmi lerdir (Aydede, 2004). Gazete politika, ekonomi, kültür ve daha ba ka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu ve yorumsuz, her gün veya belirli zaman aral klar yla ç kar lan yay nlard r (TDK, 2010). Ayr ca haberleri ve dü ünceleri toplayan, derleyen, i leyen ve bunlar ba kalar na ileten yaz medya arac r. Olaylar kar nda kamuoyunu ayd nlatan, yol gösteren ve ayn zamanda da kamuoyunun etkisinde bulunan gazetenin di er medya araçlar ndan fark ; 7

taze ve do ru haberleri, fikir ve dü ünceleri bas olarak nakletmesidir (Akdo an, 1994). Dergi ise süreli yay nlar n gazete d ndaki en önemli türüdür. Türkiye de dergi kavram kitaba yak n olan ve y lda en çok üç dört kez yay mlanan yay nlardan, gazeteye yak n olan ve haftada ya da on be günde bir yay mlanan magazin e kadar tüm süreli yay nlar kapayacak ekilde alg lanmaktad r (Göktürk, 2001). 1.1.3.2 itsel Medya itsel medya radyoyu içerir. Radyo insan sesinin ileti im gücü üzerine kuruludur. Ta nabilir olmas yla ya am n her alan na nüfuz eden radyo kitle ileti im araçlar aras nda en demokratik, en ucuz ve popüler olan r (Aydede, 2004). Radyo 1920 li y llardan 1950 li y llarla kadar en gözde kitle ileti im arac olmu tur. 50 lilerden sonra taht televizyona b rakmak durumunda kalm r (Göktür, 2001). 1.1.3.3 Görsel Medya Görsel medya televizyonu içerir. Kesintisiz bir haber ve e lence kayna olan televizyon di er kitle ileti im araçlar oldukça geride b rakt için günlük hayatlarda ezici bir güç kazanm r. Radyonun h ve sesle sa lanan s cak ileti imi uydu teknolojilerinin de yard yla hareketli ve renkli görüntüyle birle tiren televizyon yüksek maliyetli bir araçt r (Aydede, 2004). Televizyon toplumun daha çok ilgisini çekmekte onlar bilgilendirmekte, günlük ya amlar nda kullanabilecekleri ve onlar mutlu edecek yay nlar takip etmekte ve bo zamanlar bunlarla doldurmaktad rlar. Ayr ca insanlar en kolay ula abilen televizyonu kendilerine en yak n hissedip yaln zl klar onunla gidermekte ve otururken, yemek yerken hatta i yaparken bile televizyon izlemeyi sürdürmektedirler. 8

1.1.4 Görsel Medya Araçlar Günümüzde medya araçlar ; televizyon, internet ve sinema olarak üç ekilde kars za kmaktad r (O uz, 2000). Görsel ileti im, insan n var oldu u günden bu yana en önemli ileti im biçimlerinden birisi olagelmi tir. Günümüzde de en etkili ileti im biçimi olarak ya am yönlendirmektedir. 1.1.4.1 Televizyon Ça z teknolojisinin getirmi oldu u araçlardan en yayg n olarak kullan lan hiç üphesiz ki televizyondur. Hemen her evde asli ihtiyaç olarak de erlendirilmektedir. nsanlar gün boyunca uzun zamanlar televizyon kars nda geçirir olmu lard r. Televizyon oldukça büyük bir kitleye, insan grubuna hitap eden bir araç olarak dikkatleri çekmi tir. Bugün kitle ileti im araçlar içerisinde en önemli yeri tutan araç, televizyondur. Televizyon görsel ve i itsel özellikleri bir arada bulundurmas nedeniyle di er kitle ileti im araçlar na oranla daha etkin kullan lmaktad r (O uz, 2000). Televizyon Latince kökenli bir sözcük olup, uza görmek anlam na gelir ve bu anlam yla da, McLuhan n daha sonraki spekülatif geli tirimlerinin temeline yerle tirdi i önerme gibi, gerçekten insan n görme duyusunun ula en ileri asamad r; insan n görme yetisinin inan lmaz boyutlara eri mesidir. insan n zaman ve mekan s rl klar yla çizili gündelik yasam deneyiminin çeperini geli tiren, geli tirmekle de kalmay p, bu deneyimin nitel ve nicel örüntüsünde önemli de ikliklere yol açan bir teknolojik olanakt r. (Mutlu, 1991) Televizyon birden fazla duyu organ na hitap edebilmektedir. Yap lan ara rmalara göre televizyon, günlük ya ant lar n % 83 ünü ileten görme ve bu ya ant lar n %11 ini ileten i itme organ na hitap etmektedir (R za, 1997). Televizyon di er medya araçlar na oranla daha fazla izleyici kitlesine sahiptir. Bu araç kitlelerin yasam biçimini, dü üncelerini ve davran lar çe itli ekillerde etkilemekte, de tirmekte yada yönlendirmektedir. Televizyon bu gücünü bilgiyi di er kitle ileti im araçlar na oranla daha kolay eri ilebilir yapmas ndan al r (Öztuna, 1992). 9

Televizyon ileti imi ve yay nlar n izleyiciler üzerindeki etkilerini belirleyen be ana kural vard r (Turam, 1996): - TV haber kayna olarak izleyiciler aç ndan ne kadar fazla tekel konumundaysa, yani alternatif kaynaklar ne kadar az veya etkisizse, al lar üzerindeki etkisi de o kadar fazla olacakt r, - TV den kaynaklanan mesaj toplumda yasayan beklenti, gelenek görenek ve ihtiyaçlarla ne kadar uyumluysa o kadar fazla kabul görecek ve etkili olacakt r, - TV nin önceden belirlenmi fikirlerde veya de ikliklere neden olmas, ancak bu fikirlerin az bilinen, çok fazla ilgi duyulmayan ve al n inand de erler sisteminin merkezinde yer almayan alanlarda olmas durumunda bir dereceye kadar mümkündür. nsanlar n kendileri için çok önemli konularda önceden inanm olduklar fikirlerin sadece TV nin etkisiyle de tirmeleri çok zordur, - Yay nlanan mesaj n kayna n güvenilirli i ile konusunda bilgi sahibi oldu una ve tarafs zl na inan ld durumlarda, hatta güç sahibi veya toplumda yüksek mevki sahibi olmas durumunda ve al lar n bu kaynaklarla kendileri aras nda özde le tirmeler yapabildikleri nispette etkisi de fazla olacakt r, - TV ileti iminin etkisi içinde ya an lan toplumsal durumun veya belirli sosyal gruplar n mesaj n iletilmesinde arabuluculuk etmeleri halinde daha fazla olacakt r. Televizyonun kamusal olaylar üzerindeki etkisi konusunda oy verme oran n dü mesi, ya amsal sorunlar n siyasal kampanyalarda göz ard edilmesi, siyasal partilerin giderek zay flamas, liderlerin ve hükümetlerin sorun çözen taktikler yerine retoriksel ve simgesel taktikleri kullanmaya ba lamalar ve siyasal sistemdeki di er temel sorunlar da dahil olmak üzere olumsuz pek çok ele tiri bulunmaktad r. Ancak bu ele tirilerin ço u güçlü kan tlara dayanmamaktad r (Lyengar, 2002). Televizyon günümüzde yayg n olarak politik ve ticari ikna vas tas olarak kullan lmaktad r. Televizyon, toplumun, siyasi aç dan bilgilenmesine arac k eder. Halk n siyasi partileri ve bunlar n liderlerini tan mas nda önemli rol oynar. Siyasetle ilgili programlar ve parti ba kanlar aras ndaki aç k oturumlar halk n siyasal 10

davran lar n ekillenmesine özellikle karars z kesimin yani yüzen oylar n yönlendirilmesinde etkili olur. Ayr ca televizyon toplumu hükümetlerin faaliyetleri hakk nda bilgilendirerek hükümetin denetlemesini sa lamaya çal r. Ancak dünyan n bütün ülkelerinde iktidar n ileti im kanallar üzerinde bask vard r ve ele tirilere rlar koyulmaktad r (Turam, 1996). Televizyonun siyasal aç dan etkileri incelenirken baz ara rmac lar yerel televizyon kanal ve ulusal televizyon kanal ayr na gitmektedirler. Bu ayr ma göre yerel televizyon kanallar demokrasinin kurumsalla p kökle mesi, yurtta k bilincinin artmas, sivil toplum örgütlerinin güçlenmesi için ulusal televizyon kanallar na oranla demokrasiye daha fazla katk sa lamakta ve halk n gerçek gündemini ekrana ta maktad rlar. Yerel televizyon kanallar n ulusal televizyon kanallar gibi hükümetlerin ve onlar n politikalar desteklemek gibi bir sorunu yoktur. Bunun nedeni ise yerel bazda yay n yapan televizyon kanallar n izleyici kitlesinin ulusal bazda yay n yapan televizyon kanallar n izleyici kitlesinden say olarak çok daha az olmas r (Y ld z, 2005). Yerel televizyon kanallar ola anüstü durumlarda kendilerini artlara göre ayarlama gibi zorunluluk hissetmezken ulusal medya için durumdan vazife ç karmak rutin bir is haline gelmi tir. Yerel televizyon kanallar her türlü görü e sayg, farkl klar renklilik sayan bir anlay a sahiptirler. Yerel televizyon kanallar kendilerine resmi gündem edinmezler. Bir ki i yada gruba hükümetin-devletin alm oldu u karara göre de il do rulara göre yay n yaparlar. (Y ld z, 2005) Ancak kitle ileti im araçlar içerisinde en fazla ra bet gören televizyon, siyasi aç dan taraf tutmakla suçlanmaktad r. Kitle ileti im araçlar n kontrolünü ya da mülkiyetini elinde bulunduranlar televizyonun kan tlanm güçlerinden biri olan siyasi aç dan kamuoyu olu turma gücünü taraf olduklar siyasi örgüt yada partilerin ideolojilerini, politikalar ve uygulamalar izleyicilere empoze etmek, bunun sunucunda kar ve imtiyaz elde etmek için kullanmaktad rlar. Siyasal alanda televizyonun etkilerinin görgül olarak saptand tek alan kamuoyudur. Televizyon kamunun siyasal gündemini etkili bir biçimde belirlemektedir. (Lyengar, 2002) Televizyondan en çok etkilenen kitle çocuklar olmaktad r. Televizyonun çocuklar için bir e itim vas tas olmas n yan s ra çocuk ve gençlerin ruh sa bozacak ve 11

ki ilik geli melerini olumsuz yönde etkileyecek, iddetin temsil edildi i film ve dizilerde canland lan karakterler kahraman gibi gösterilmektedir (Mete, 1999). Televizyon kanallar reyting u runa toplum psikolojisini etkileyecek kan, vah et, cinayet, dayak, gasp vb. iddet yüklü programlar yay nlamaktad rlar. Ancak televizyonu bu tür programlar yapmaya yönelten geni kamuoyu ara rmalar r. statistiklere göre bu tür iddet ö eleri içeren programlar en çok izleyiciye sahip olan programlard r (Tekin, 1998). 1.1.4.2 Sinema 19.Yüzy n sonlar na do ru ya am za giren sineman n, bir sanat m, yoksa kitle kültürünü anlat m araçlar ndan biri mi oldu u tart la gelmi tir. Ku kusuz sinema, sanat ürünleri verdi i kadar, kitle kültürüne de hizmet eden bir ayg t olarak bugüne ula r (Yaz, 1997). Dünyada neden film çevriliyor ve insanlar neden bu filmlere gidiyor? Seyirciyle yönetmenin kar la klar yer neresidir? Kar kl ileti imi sa layan olgular nelerdir? Böyle bir ileti im söz konusu mudur? Bu sorular sinemay anlamak isteyenlerin en s k sorduklar sorulard r. Sinema temelinde tek yönlü bir d a vurum ve iletim arac r. Öyleyse sinema seyircisi kar kl ileti imden de il kendisine bir eyler iletilmesinden ho lanmaktad r. Sineman n kendine özgü kurallar vard r. Göstergebilimsel aç dan Metz, ilk ve en önemli sinematografik kodun kurguya ait oldu unu göstermi tir. Film türleri, içerik çe itleri, k, renk, tiplemeler, kültürel, sosyolojik, antropolojik, etnolojik alt kodlar gibi (Adan r, 1994). Her ikiside görsel ve i itsel olmalar na ra men televizyon ile sinema aras nda fark vard r. John Ellis, bu farkl klar öyle s ralamaktad r (Mutlu, 1991): - Öncelikle film esas olarak kendi içinde tek ve tamamlanm bir bütün olarak tasarlanm r ve izleyiciye böyle bir bütün olarak sunulur. Buna kar k televizyonun bütünlü ü ak r. Dolay yla televizyonun parçalanm meta özelli i vard r, 12

- Teknolojik geli melerle özellikle say sal televizyonun yayg nla mas yla geçerlili ini yak n bir gelecekte yitirecek gibi görünse de bu günkü durumu do ru olarak belirlenmektedir. Sinema teknolojisi hem görüntü, hem de ses olarak televizyonda mümkün olandan çok daha yüksek bir niteli in elde edilmesine olanak sa lar, - Film ve televizyonun anlat biçimlerinde yani malzemelerini öykü haline getirmelerinde de farkl k vard r. Sinema anlat dengenin bozulmas yla ba lar, çe itli kar kl klarla bu dengesiz durumun çözümüne, yani yeni bir dengenin kurulmas na do ru ilerler. Buna kar k televizyonda bu tür bir çözüm yoktur. Televizyonda filmdekine benzer bir birlik bütünlük bulunmaz, nitekim televizyonun bask n tarz olan dizi ve seriyaller bu bütünsüzlü ün somut örnekleridir, - Film ve televizyon izleyicilerini konumland rma ve tan mlamada aç ndan da farkl r. Film izleyicisi haz ald bir endi e veya merak duygusuyla filmin sonunu, yani öykünün çözümünü bekler. Bu anlamda izleyici bir anlamda izleme deneyiminde belli bir denetime sahiptir, oysa televizyon izleyici ad na i görür, yani izleyicinin dünyay görebilece i bir göz olma i levi yüklenir. Sinema da bir kitle ileti im arac olarak insanlar n zevk ve al kanl klar etkiler. Sinema etkileme gücünü, insanlar n özde le me duygusundan al r. Sinema salonlar n perde, ses, k ve di er teknik düzenlemeleri sayesinde izleyicilerin sineman n farkl atmosferi içinde filme adapte olmas sa lanmaya çal r. nsanlar n özde le me duygusuyla, sinemada gördükleri ve çok be endikleri oyuncular n saç ekillerini, makyajlar, giyimlerini ve hatta canland rd klar karakterlerin davran özelliklerini bile taklit ettikleri görülmektedir (Dorsay, 1990). Popüler sinema kültürler aras nda bir köprü görevi görür ve göstergelerin ortakla al sa lar. Popüler sinema ve kitle ileti im araçlar - sistemin ideolojisini farkl kültürel ko ullarda ya ayan insanlara yaymak ve tüketim zincirinin halkalar geni letmek için göstergelerin ortakla mas sa lar. Özellikle Amerikan sinemas, refah toplumu rüyas yaln zca kendi ülkesi s rlar ndaki insanlara yans tmam ; dünya sinema tekelini elinde bulunduran Hollywood, uzaktaki insana da tüketim cennetine ula man n yollar ö retmi tir. Sinema Hollywood elinde, kitle kültürünün iletim araçlar ndan biri olmu ve bir sanayiye dönü mü tür (Dorsay, 1990). 13

1.1.4.3 nternet Toplumlar n geli im süreci incelendi inde, bulundu umuz ça, Bilgi ça olarak nitelememize yol açan olgu, bilgisayar ve nternet teknolojisidir. Sosyal medya uygulamalar nda içeri i tamamen bireyler belirler ve bireyler birbirleri ile sürekli etkile im halindedirler. Zaman ve mekan s rlamas olmaks n payla n, etkile imin ve tart man n esas oldu u bir ileti im eklidir (Erdem, 2009). nternet ve nternet teknolojileri günümüzde ak l almaz bir ekilde ilerlemekte. Birçok toplum bu teknolojiye ve geli meleri yak ndan takip etmekte ve bu teknolojilerin gerisinde kalmamay amaçlamaktad rlar. Teknolojik geli me, yeni bir toplumsal yap n da do mas na yol açmaktad r (TB, 2003). nternet: de ik yerle kelerdeki bilgisayarlar n birbirleriyle ileti im kuracak ekilde, birbirine ba land sistemin ad r (Akp nar, 1999). Art k günümüz insan n sunulan bilgiyi sadece so urmak yerine, yeni bilgileri aramak, bulmak, seçmek, s fland rmak, tümle tirmek ve bu bilgilerden yeni bilgiler üretmek ve bunlar yasama aktarmak için fonksiyonel olarak kullanmaya ihtiyac vard r. Günümüz e itim ve ö retim ortamlar n bunu gerçekle tirici bir tarzda düzenlenmesi gerekmektedir. nternet bizleri bu amaca götürücü bir hizmet vermektedir ( sa, 2001). Bilgisayarlar, verileri çok h zl ve hatas z bir ekilde i leyerek bilgiye dönü türme yetene ine sahip elektronik makinelerdir. Daha aç k bir ifade ile bilgisayar; d ortamdan verileri alan, onlar matematiksel ve mant ksal i lemlerden geçirerek yeni anlaml de erlere dönü türen, elde edilen bu bilgileri s ralayabilen ve s fland rabilen, gerekirse verileri ve bilgileri depolayabilen, yada d ortama aktarabilen elektronik ve elektro mekanik makinelere denilmektedir (Temur, Yalç n, 2001). Günümüzde çocuklar n içerisinde hareket edebilecekleri ve kendilerine ait deneyimler kazanabilecekleri serbest alanlar ihtiyaç duymaktad rlar. Bilgisayar oyunlar bir bilgisayar yada oyun konsolunda oynanabilen oyunlard r. Oyun konsollar ise, bir televizyona ba lanarak kullan labilir. Bunlara controller ad verilen bir tür uzaktan kumanda arac yla kuman edilmektedir. nternet ortam nda çocuk ve gençlerin oyun oynama s kl klar tahminlerin üstündedir. 14

3975 Türk ergeni içeren bir çal mada, kat mc lar n %35,5 inin düzenli olarak iddet içeren oyun oynad belirlenmi tir (Tahiro lu, Çelik vd. 2008). Olson ve arkada lar n 2007 y nda yapt çal mada 12 14 ya aras çocuklar n sadece %1,4 ünün daha önce hiç bilgisayar oyunu oynamad buna kar n %48 inin en az bir iddet içeren oyun oynad bildirmi lerdir. Erken ergenlik döneminde duygu durum dalgalanmalar, depresyon e ilimi, fizyolojik olarak artm r ve bunlar n geç ergenli e do ru azalmas beklenir. Bilgisayar oyunlar na ba artan sald rgan davran lar ve bunlar n ciddiyetinin oynanan oyunun çevirim içi veya çevrim d olmas ndan ba ms z oldu u bildirilmi tir. Video oyunlar n iddet e ilimine etkisi ile ilgili bir meta-analiz çal mas nda ise, bu oyunlar n sald rgan davran larda 15 30 kat art la sonuçland bildirilmi tir (Anderson, 2001). TV de iddet içeren film seyrettikten veya bilgisayarda bu tür bir oyun oynad ktan hemen sonra, çocuklar n birbirleri ile oynad klar oyunlarda di er çocuklara göre daha sald rgan davrand mü ahede edilmi tir (Tahiro lu, vd. 2010). Bilgisayar a lar, haberle menin bir alt konusudur. Önceleri bilgisayar a denildi inde akla veri haberle mesi (data communication) gelirken ses, veri ve görüntü aktar n ayn a üzerinden gerçekle mesine do ru yönelim, bilgisayar a lar daha da genelle tirmi tir. Art k veri haberle mesi sözcü ü bilgisayar a lar temsil etmek için yeterli olmamaktad r. Bilgisayar haberle mesi ve a uygulamalar, bugünkü durumuna de ik evrelerden geçerek gelmi tir (Çölkesen, Örencik, 1999): 1. Ana Sistem-Terminal Ba lant 2. Payla lan Ortaml LAN Uygulamalar 3. Anahtarlamal LAN Uygulamalar 4. Cihazlar n Çok Amaçl Duruma Gelmesi 5. Ses, Veri ve Görüntünün ayn Ortamdan Aktar lmas Bilgisayar n kitleler aras haberle me arac olarak kullan lmas internetin uygulamaya sokulmas yla birlikte ba lam r. Internet (Interconnected Network), uluslararas bilgisayar a, yada çok s k kullan lan tabiri ile a lar n a anlam na gelmektedir (Baykul, Üret, 1996). 15

ABD Savunma Bakanl, nükleer bir sald ya bile dayanabilecek bir bilgisayar a tasarlanmas ile ilgili bir projeyi 1960 larda ba latt. A n bir k sm tahrip olsa da bilgi alternatif yollar kullan larak hedefine ta nacakt. Bu a daha sonralar ARPANET (Advanced Research Projest Agency NETwork) ad ald. 1970 lerde Amerikan üniversite ve irketlerindeki süper bilgisayarlar ara rma bilgilerini payla abilmek için birbirleriyle ba land. 1980 lerde NSFNET (National Science Foundation NETwork) ad nda yeni bir a kuruldu. Bu ticari olmayan bilgi de toku unun yap ld bir a. 1990 larda a, ticari irketler ve evde bilgisayar kullanan kimseleri de içerecek ekilde herkesin kullan na aç ld (Winpate, 2000). Sonuç olarak tüm bu görsel medya s fland rmas dünyan n farkl bölgelerinde farkl zamanlarda geli me göstermi tir. A da görece imiz gibi Türkiye de de geli imi bat dan sonra belirli zamanlarda geli melere sahne olmu tur. 1.1.5 Türkiye de Görsel Medya Süreci Dünyada ilk düzenli TV yay nc Londra da 1936 y nda ba lam r. Bu denemeler ve yay nlar do al olarak siyah beyazd. Oldukça k sa say labilecek bir süre soma New York taki Columbia Broadcasting System renkli deneme yay nlar na ba lam r. 1948 deki Önemli bir ad m ise Bardeen. Brattain ve Shockely adl Amerikal lar n transistoru geli tirmeleriydi. O günlerden soma transistor televizyonlardaki ve elektronik aletlerdeki lamban n yerini alm r (Vardar, 2000). lk renkli televizyon yay nlar na 1953 y nda ABD de 525 sat rl k NTSC sistemi ile ba land. 1967 y nda SECAM 819 sat r ve yine ayn y l PAL sat r sistemi ile Avrupa da renkli yay nlar ba lanm r (Kafal, 2000). Türkiye de ise ilk televizyon yay nlar stanbul Teknik Üniversitesi 9 Ekim 1952 tarihinde gerçekle tirmi tir. TÜ de bir verici istasyon kurulmas ndaki amaç, bu üniversiteye ba, Elektrik Fakültesi Yüksek Frekans Tekni i Kürsü sü ö rencilerinin laboratuar çal malar na olanak sa lamakt. Türkiye de ilk devlet televizyonu yay nlar, Türkiye - Radyon - Televizyon Kurumu nun kurulmas ndan sonra 31 Ocak 1968 y nda Ankara da ba lat lm r (Çavdar, 2009). zmir de televizyon yay nlar Eylül 1971 de Akdeniz olimpiyatlar verebilmek için ba lat lm ve ilk kez ehirleraras naklen yay n gerçekle tirilmi tir. 3 Aral k 1971 den 16

itibaren Eski ehir de ba layan naklen yay nlar, 14 Nisan 1972 de Bal kesir den de izlenmeye ba lanm r. 5 May s 1972 de Edirne de kurulan televizyon vericisi önceleri paket programlar yay nlarken, A ustos 1972 de de Münih olimpiyatlar n naklen verilmesi için radyo linklerle Ankara ya ba lanm r. Ocak 1982 de Bakanlar Kurulu kademeli olarak renkli yay na geçme karar alm r. 1 Temmuz 1984 tarihinde renkli yay na geçilmi tir (Çak r, 2004). 1986 Ekim ay nda ise TRT televizyonu yay n program ikiye ç karm r. 2 Ekim 1990 tarihinde TRT 3 televizyon yay da ba lat lm r. Ayn tarihte Do u ve Güneydo u Anadolu ya yönelik 22 ili kapsayan GAP TV ad yla televizyon yay ba lat lm r. 28 ubat 1990 tarihinden itibaren uydu teknolojisinden faydalan larak ilk defa yurt d na yay n yapacak TRT NT yay na ba lam r. 30 Temmuz 1990 tarihinde bir e itim kanal olan ancak yine amaca uygun olarak, örgün ve yayg n e itim programlar n yan ra, müzik, drama, belgesel programlar da yay nlayan TRT 4 televizyon yay nlar ba lam r (Sarma k, 2000). Ülkemizde televizyon yay nlar Federal Almanya n n teknik deste iyle ba lam r. Televizyon verici istasyonu Yenimahalle nin arkas ndaki Dededoruk Tepesi ne in a edilmi tir (Cankaya, 1990). 1961 Anayasas n 121.maddesi Radyo ve televizyon istasyonlar n idaresi özerk kamu tüzel ki ili i halinde kanunla düzenler demektedir. Anayasan n kabul etti i özerklik TRT kurumunca görülen hizmetin tüm te ekküllerce; özellikle siyasi iktidar n ve onun emrindeki idarelerin müdahalesine engeldir. Bu nedenle TRT Kurumu siyasi iktidar n denetimi d nda tutulmaya çal lm r. 1971 Anayasa de iklikleri s ras nda Türkiye Radyo Televizyon Kurumu yla ilgili 121. maddede de de iklikler yap lm r. Madde 121; radyo ve televizyon istasyonlar ancak devlet eli ile kurulur ve idareleri tarafs z ve kamu tüzel ki ili i halinde kanunla düzenlenir. Kanun yönetim ve denetimde ve yönetim organlar n kurulu unda tarafs zl k ilkesini bozacak hükümler koyamaz. Her türlü radyo ve televizyon yay nlar tarafs zl k esaslar na göre yap r. Haber ve programlar n seçilmesinde i lenmesinde ve sunulmas nda ve kültür ve e itime yard mc k görevinin yerine getirilmesinde devletin ülkesi ve milletiyle bütünlü ünü, insan haklar na dayanan milli güvenli in ve genel ahlak n gereklerine uyulmas haberlerin do rulu unun sa lanmas esaslar ile organlar n seçimi yetki görev ve 17

sorumluluklar kanunla düzenlenir. Devlet taraf ndan kurulan veya devletten mali yard m alan haber ajanslar n tarafs zl esast r (Sarma k, 2000). TRT kuruldu u 1 May s 1964 tarihinden bu yana, daha do rusu hukuken 1994, fiilen de 1990 y na kadar, önce radyo sonra televizyon yay nlar tekelinde yürüten bir kamu kurulu uydu. 1960 devriminden sonra devrim anayasas uyar nca olu turulan özerk birkaç kurumdan biriydi. TRT 1971 y nda, 12 Mart örtük askeri müdahalesinin ard ndan, 20 Eylül 1971 de anayasan n 121. maddesinin de tirilmesi sonucu özerkli ini yetirdi. TRT özerkli ini yitirmi ti ama kar nda özerkli in bedeli için ödedi i diyetten kurtuldu. Kadro s nt kalmad, ruhsatiye bedellerini rahatça toplar hale geldi. Bir süre sonra televizyona da reklâm almaya ba layarak, paraya para dememeye ba lad. Haberde tüm (mecliste grubu olan) partilere büyüklüklerine oranla belli bir oranda zaman ayr lmas eklindeki çözüm, belki Türkiye de siyasetin yozla mas na yönelik en tehlikeli giri imlerden biriydi. Çünkü her parti, haberde tarafs zl k ad na kendilerine ayr lm olan zaman parças kullanmak amac yla, partisinin muhtelif temsilcilerine olur olmad k demeçler verdirmeye ba lad. Burada yine demeçlerinden çok, partilerin ve partilerdeki gözde olan ahsiyetlerin ekranda boy göstermesiydi. Siyaset TRT nin tarafs zl nedeniyle giderek show a dönü meye ba lam (Mutlu, 1999). Özel televizyon kurmaya yönelik ilk giri imler 1987 y n ba lar na rastlamaktad r. Dönemin iktidar partisi ANAP 12 Ocak 1987 y nda ç kard 3517 say yasayla TRT vericilerini daha kolay tasarrufta bulunaca mast na Bakanl na devretmi tir. Bu düzenlemenin ard ndan Ba bakan Turgut Özal n o lunun da ortak oldu u STAR 1 Televizyonu 1990 y nda ilk özel televizyon olarak yay nlara ba lam r (Asker, 2010). Türkiye nin ilk özel televizyonu slogan yla yay nlar istedi i biçim ve içerikte sürdüren STAR 1 yay nlar n ana kayna n, Federal Almanya da Manheim yak nlar ndaki AKK adl stüdyo oldu u, yay nlar n önce Alman posta idaresinin kanlarl yla Uringen deki uzay istasyonuna, sonra F-5 uydusuna gitti i ve oradan da Balkanlar, Türkiye, Kuzey Karadeniz ile Do u Anadolu ya kadar ula iddia etmekteydi (Sarma k, 2000). 18

Özal 1987 y genel seçimlerine girerken televizyonu alt kanala ç karaca z sözünü verdikten hemen sonra iki kanall TRT televizyonunun kanal say alt ya ç karm, 1989 y nda TRT vericilerinin PTT ye devrini öngören 3517 Say yasay TBMM den geçirerek vericilerin PTT ye devrini sa lam r (Serim, 2007). Yine Uzan Grubu nun sahip oldu u TELEON adl kanal 1992 de yay n hayat na girer. Bunu bankac Erol Aksoy un büyük ortak oldu u ve ba lang çta Sabah Grubu yla Hürriyet Grubu nun yüzde 20 er hisseyle sahip oldu u 1 Mart 1992 de düzenli yay nlar na ba layan SHOW TV izler. STAR TV nin ortakl ndan d lanan Ahmet Özal n Karamehmetler ve Hüseyin Özye in ile birlikte kurdu u KANAL 6 ise Ekim 1992 de yay n hayat na kat rlar. Has Bilgi Birikim (HBB) TV HAS Holding in sahipli inde ve FLASH TV de Göktu irketler Grubu bünyesinde 1992 y nda yay na geçerler. 1993 y Mart ay nda ifreli bir kanal olarak yaln zca film yay yapan C NE 5 yay na ba lar. SATEL irketler Grubu bünyesinde kurulan ATV ise televizyon piyasas na Temmuz 1993 te Yap Kredi Bankas n n, Pamukbank ve Çukurova Holding in sahibi M. Emin Karamehmet, Finansbank n sahibi Hüsnü Özye in ve Dinç Bilgin in ortakl yla kat r. Milliyet in sahibi olan Ayd n Do an n KANAL D si Aral k 1993 te yay na ba lar (http://tr.wikipedia.org, 2010). Özel televizyonlarda da habercilik, Magic Box Star1 yay n hayat na ba lad ktan sonra TRT habercili i kar nda Körfez Krizi esnas nda haber atlayarak ön plana ç km ve kendini izlettirmi tir. Show TV nin k sa ve görüntüye dayal haberleri de televizyon habercili ine getirilen yeniliklerden biri olmaktad r (Yengin, 1994). Yukar da da gördü ümüz gibi TRT ile görsel medya tekelinin 1990 l y llardan sonra bitti i görülmektedir. Fakat bu tarihten sonra özel medya kurulu lar n tekelle me ilimleri görülür. Özellikle günümüz medyas, finans, enerji, ticaret, hizmet sektörü, pazarlama vb. pek çok sektörün medya üzerinde aç m sa layabilece i bir bilesen haline gelmi tir. Bu konuda Ayd n Do an n sahibi oldu u Do an Medya Grubu, günümüzde Türk medya sektörünün en geli kin örnekleri aras nda yer almaktad r. Do an n 1979 y nda Milliyet gazetesine ortak olmas yla ba layan medya serüveni, 2000 li y llarda geni bir sanayi kompleksinin içerisinde kök salm bir medya grubu ile 19

devam etmi ; Grup medya alan nda yatay ve dikey bütünle melerle pazar n pek çok alan nda hâkim konuma yükselmi tir (Sönmez, 2003). Sonuç olarak nitelik ve nicelik bak ndan Türkiye de görsel medya zamanla geli me göstermi ve günümüzde say sal ve teknik olarak dünya çap nda s ralamalara girmi tir. Fakat a da geni olarak ele al nan ve görsel medyan n as l amaçlar ndan olan toplumsal i levleri say sal ve teknik üstünlüklerden daha büyük bir öneme sahiptir. 1.1.6 Görsel Medyan n Toplumsal levleri Kitle ileti im araçlar genel olarak filmler ve yüz yüze ili kiler, sosyolojik propaganda alan nda etkili olurken, mitingler ve posterler halka heyecan a lamakta, gazeteler, radyo ve televizyon ise politikan n hemen hemen bütün halka aç m metotlar nda iyi sonuç vermektedirler (Turam, 1994). Kitle ileti im araçlar n olumlu etkileri hitap etti i kitlenin niteli ine göre de de mektedir. Medyan n birinci derecedeki demokratik rolü, gözünü devletin üzerinden ay rmayan bir kamu koruyucu olmas r (I küstün, 1994). Bu durum medyan n güçlü bir prestij, oldukça geni bir topluma seslenmeleri nedeniyle kamuoyu üzerinde son derece etkili bir yap ya sahiptirler. Görsel medyan n yay nlar nda toplumsal sorumluluk ilkesine göre hareket etmesi, bas n ahlak ve bas n meslek ilkeleri aç ndan yerine getirmekle yükümlü oldu u görevidir. Görsel medya demokrasinin i lemesi için yasama, yürütme ve yarg n yan nda dördüncü güç olarak asli görevine dönmek zorundad r. Bu nedenle görsel medya, yay nlar n haz rlanmas nda ve sunumunda toplumsal sorumluluk ilkesi ile hareket etmeli, toplumsal, siyasal ve kültürel yap n sa kl bir ekilde de imi ve dönü ümünün yan nda, ulusal bütünlü ü korumak için üzerine dü en görevi yerine getirmelidir (Mora, 2008). Toplumsal etkiye sahip görsel medyan n bu görevi yerine getirirken yukar daki kurallara uymas zorunludur. Nitekim görsel medyan n toplum üzerine etkileri de bilgilendirme, e itim ve e lence olarak üç ba kta incelenebilir. 1.1.6.1 Bilgilendirme Günümüzde televizyonun bilgilendirme i levine ili kin ciddi tart malar n varl dikkati çekmektedir. Televizyonunun bilgilendirme ve e lendirme i levleri birbirine 20