Haftalık Bülten. 11 Temmuz Petrol yeniden 150$ ın kapısına dayandı... Petrolle birlikte dünya borsaları da dalgalanıyor...

Benzer belgeler
Haftalık Bülten. 29 Mayıs Piyasalar makro verilerde. dolu. dikkate. Euro/$ paritesi. yükseldi... Emtia karar verirken, nu diler. sürüyor...

AKBANK 2015 Yılı Takvimi

Haftalık Bülten. Sanayi üretiminde gerileme sürüyor... Japonya yeni bir. paketi. Global ekonomiye. beklentiler bir miktar. 1. çeyrek bilanço.

AKBANK 2014 Yılı Takvimi

AKBANK 2018 Yılı Takvimi

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AKBANK Ekonomi Sunumu. Ocak 2016

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Küresel Mali Kriz, Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler

Dünya Altın Konseyi nin küresel altın talebine yönelik 2011 yılı raporu bu sabah yayınlandı. Raporda öne çıkan başlıklar:

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 06 Ağustos 2013

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Temmuz 2017, Sayı: 29. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 17 Mart 2014

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ 22 Mart 2012

HAFTALIK STRATEJİ. 12 Kasım 2018 Pazartesi. 12 Kasım 2018 Pazartesi HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ

HAFTALIK STRATEJİ. 3 Aralık 2018 Pazartesi. 3 Aralık 2018 Pazartesi HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

GÜNE BAŞLARKEN 17 Ağustos 2009

Yılsonu nedeniyle global piyasaların çoğunun kapalı olduğu haftada, düşük işlem hacimleri devam ediyor.

HAFTALIK STRATEJİ. 10 Aralık 2018 Pazartesi. 10 Aralık 2018 Pazartesi HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Global jeopolitik gelişmeler küresel piyasalarda yönsüzlük yaratmaya devam ediyor.

HAFTALIK BÜLTEN. 10 Nisan Dolar yeniden güçlenme trendinde...

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

Korku endeksi olarak adlandırılan VIX oynaklık endeksi halen tarihsel ortalamalarının üzerinde fiyatlanmaya devam etmektedir.

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

27 Eylül Grafik 1: 2013 Başından Bu Yana Getiriler (%)* Grafik 2: Gösterge Faiz (%) Grafik 3: $/TL

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Haftalık Bülten. 3-7 Temmuz

Makro Analiz 19 Eylül 2017

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Ekonomi Bülteni. 26 Haziran 2017, Sayı: 26. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 13 Şubat 2017, Sayı: 7. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK STRATEJİ HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ. 8 Ekim Pazartesi Japon piyasaları kapalı. Almanya Ağustos ayı Sanayi Üretimi

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

Haftalık Bülten. 25 Nisan Euro/$ paritesinin 1,6020 zirvesinden dönüşü:1,56. Carry-trade yeniden sahnede: $/JPY 104,83...

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 25 Mart 2014

Piyasalarda Son Durum

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNE BAŞLARKEN 31 Ağustos 2009

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 29 Mayıs 2017, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Piyasalarda Son Durum

Asya ve Güney Amerika piyasalarında ise karışık seyir hakimdi.

Global Piyasalarda Son Durum

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2017 yılına girerken yurtdışında beklentileri aşan olumlu data serisi sayesinde küresel hisse senetleri yıla oldukça iyi bir başlangıç yapmıştır.

Piyasalarda Son Durum

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNE BAŞLARKEN 18 Mart 2009

HAFTALIK STRATEJİ HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ. 08 Ocak Pazartesi Japon piyasaları kapalı. Türkiye Kasım ayı Sanayi Üretimi

Ekonomi Bülteni. 10 Ekim 2016, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Şubat 2017, Sayı: 9. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

ABD borsalarındaki satışın gelişmekte olan ülke piyasalarını sınırlı etkilediği görülmektedir.

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

HAFTALIK STRATEJİ HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ. 25 Aralık Pazartesi ABD ve Avrupa borsaları kapalı. 26 Aralık Salı Avrupa borsaları kapalı

GÜNE BAŞLARKEN 6 Nisan 2009

Günlük Bülten 13 Nisan 2012

GÜNE BAŞLARKEN 12 Ekim 2009

Günlük Bülten 17 Eylül 2013

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Euro Bölgesi'nde de imalat sanayi PMI verisi Kasım ayında 60,1 e çıkmıştır. Veri Ekim ayında 58,5 düzeyindeydi, beklenti de 60 olarak açıklanmasıydı.

HAFTALIK STRATEJİ HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ

Piyasalarda Son Durum

Günlük Bülten 16 Mayıs 2013

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Transkript:

Haftalık Bülten 11 Temmuz 2008 Dünya piyasalarında dalga boyu yüksek... Petrol yeniden 150$ ın kapısına dayandı... Petrol fiyatları ve ABD nin konut piyasasına ilişkin endişeler, dünya piyasalarında önemli dalgalanmalara sebep oluyor. Önceki haftayı 145$ ile rekor yüksek seviyelerden kapatmış olan petrol fiyatı, bu hafta içerisinde fiyatın bu seviyelerde tutunamayacağı görüşleri, İran nükleer programı ile ilgili gerginliklerin azalması, dolardaki geçici güçlenme ve yavaşlaması beklenen global ekonominin petrole olan talebi düşürebileceğine ilişkin değerlendirmelerle 136$ a kadar geriledi. Bu durum, yurtiçi piyasalar da dahil olmak üzere dünya hisse senedi piyasalarında olumlu etki yarattı. Ancak özellikle haftanın son iki gününde doların yeniden değer kaybederek Euro/$ paritesinin 1,5950 ye yükselmesinin, petrolde arz yönlü endişelerin artmasının ve özellikle İran la ilgili siyasi gerginliklerin yeniden artmasının etkisiyle tekrar yükselişe geçen fiyatlar, 147 $ ile yeni rekor seviyeleri test ediyor. Petrolle birlikte dünya borsaları da dalgalanıyor... Petrol fiyatının yükselmesi, bir yandan enflasyonu artırırken diğer taraftan ekonomik büyüme üzerinde de aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Artan maliyetler, tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi sonucunda talebin azalması ve yükselen enflasyon nedeniyle merkez bankalarının faiz artırımına zorlanması, şirket karlılıklarını olumsuz etkilemekte ve ekonomik büyüme üzerindeki riskleri artırmaktadır. Bu nedenle haftanın son işlem gününde dünya borsalarında önemli değer kayıpları yaşanıyor. ABD de Dow Jones endeksinden sonra S&P 500 endeksi de zirve noktasına göre %20 den fazla değer kaybederek ayı piyasasına girdi. Geçen haftaki bültenimizde de belirttiğimiz gibi ayı piyasası deyişi fiyatların düşeceğine ilişkin beklentilerin ağırlıkta olduğu piyasalar için kullanılıyor. S&P endeksinin piyasa değeri yılbaşından bu yana (10 Temmuz itibariyle) yaklaşık 2 trilyon $ azalırken, İMKB-100 ün ise 81 milyar $ lık bir piyasa değeri kaybına uğradığını görüyoruz (Grafik 1). Fannie Mae den funny olmayan haberler... Volatilite artarken devlet tahvillleri revaçta... Yurtiçi piyasalarda hafif toparlanma... Piyasalarda haftaya damgasını vuran bir diğer gelişme ise ABD de kamu destekli konut kredisi kuruluşları olan Fannie Mae ve Freddie Mac in fonlama sıkıntısı içerisine düştüklerine ilişkin spekülasyonlar oldu. 5 trilyon $ ile ülkedeki konut kredilerinin yaklaşık yarısına sahip olan veya garanti eden bu şirketlerin hisseleri sert bir şekilde değer kaybederek son 16 yılın en düşük seviyelerine gerilediler. Yılbaşında 68 $ dan işlem gören Fannie Mae hisseleri bültenimizi hazırladığımız saatlerde 5$ seviyelerinden işlem görmekteydi. Bu fiyat, hissenin yılbaşından bu yana %92 değer kaybettiğine işaret ediyor. Bu kurumların iflas etmek için çok büyük olduğuna ilişkin değerlendirmelerin yanısıra, ABD Hazine Bakanı H. Paulson, piyasaların bu şirketlerle ilgili endişelerini azaltmak için bir açıklama yaparak; bu kurumların konut piyasasında önemli rolleri olduğunu, bunun devam edeceğini ve her iki kurumun da yeterli derecede sermayesinin olduğunu belirtti. Buna rağmen basında çıkan haberlerde ABD hükümetinin bu şirketlerden en az birisini kamulaştırabileceği söylentileri yer alıyor. Yatırım bankaları da bu şirketler için yatırım tavsiyelerini ve hedef piyasa değerlerini ard arda düşürüyorlar. Bu şirketlerin durumu, ABD de konut-kredi piyasasının hala istikrardan uzak olduğunu ortaya koymakta. Euro/$ paritesinin 1,5950 ye yükselerek Nisan ayındaki tarihi zirvesi olan 1,6020 ye yaklaşmasında bu gelişmelerin de etkili olduğu değerlendiriliyor. Dünya piyasalarında bu kadar dalgalı günler yaşanırken, piyasalardaki oynaklığın bir göstergesi olan VIX endeksinin de yeniden yükselişe geçtiğini görüyoruz (Grafik 2). Endeks en son ABD li yatırım bankası Bear Stearns ün likidite sıkışıklığına düştüğü ve daha sonra JP Morgan a satılarak kurtarıldığı Mart ayında böyle sert bir yükseliş kaydetmiş idi. Dünyada artan enflasyon kaygılarıyla son aylarda yükselmiş olan devlet tahvili getirileri geriliyor. Yaşanan oynaklıklar nedeniyle risk alma iştahı azalan yatırımcılar tarafından güvenli birer liman olarak görülen tahvillere olan talebin artması, bu gerilemede ana etken. Getirisi Mart ayındaki %3,30 ten %4,3 lere kadar yükselmiş olan 10 yıllık ABD devlet tahvillerine gelen taleple bu getiriler halihazırda %3,80 seviyelerine kadar gerilemiş bulunuyor. Benzer bir durum Almanya nın tahvillerinde de sözkonusu. Önceki haftalarda artan siyasi gerilimin de etkisiyle olumsuz bir hava gözlenen yurtiçi piyasalarda geçtiğimiz hafta hafif bir toparlanma görüldü. %24 seviyelerine kadar yükselmiş olan gösterge bileşik faiz %21,5 seviyelerine gerilerken, 1,25 seviyelerine kadar yükselmiş olan $/YTL kuru da yeniden 1,2250 ye geriledi. İMKB-100 ise 33.000 seviyesinin altından gelen tepki alımlarıyla yükselişe geçmesine rağmen, Cuma günü dünya borsalarındaki olumsuz havanın etkisiyle %2 ye yakın bir değer kaybıyla işlem görüyor. Önümüzdeki hafta, ABD de enflasyon, perakende satışlar, sanayi üretimi ve konut verileri ile AB de sanayi üretimi, TÜFE ve dış ticaret; Japonya da faiz kararı; yurtiçinde ise TCMB nin faiz kararı ve işsizlik oranı takip edilecek. Grafik 1: Borsaların Toplam Piyasa Değerleri (milyar $) Grafik 2: VIX Volatilite Endeksi İMKB-100 de 81 milyar $ değer kaybı 13.300 11.318 40 30 En son Bear Stearns ün kurtarılması operasyonunda sert bir şekilde yükselen VIX endeksindeki yeniden yükseliş dikkat çekiyor Mart:32 26 246 165 20 10 1 31/12/2007 10/07/2008 31/12/2007 10/07/2008 İMKB-100 S&P 500 Kaynak: Reuters 0 01/05 08/05 03/06 10/06 05/07 12/07 07/08

Haftanın Konusu BRIC Ülkeleri ve Türkiye İçin Beklentiler BRIC, önümüzdeki dönemde yüksek büyüme potansiyeli taşıyan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin i tanımlamak için ilk defa Goldman Sachs tarafından kullanılmaya başlanan bir terim. Goldman Sachs ın bu ülkeleri seçmesinin ardındaki neden ise potansiyellerinin onları 2050 yılında dünyanın en güçlü ekonomileri haline getirmeye yetecek olarak görülmesi. Türkiye de BRIC ekonomilerinin ardından en yüksek büyüme potansiyeline sahip ülkeler arasında ilk sıralarda geliyor. Biz de bu haftaki konumuzda BRIC ülkeleri, onların büyüme potansiyelleri ve Türkiye nin bu karşılaştırmada nerede durduğunu değerlendirmek istedik. BRIC ülkelerine genel olarak bakıldığında gerek dünya yüzölçümünün dörtte birini oluşturmaları gerekse dünya nüfusunun yarısına yakınını Tablo 1: Dünya Geneline Göre BRIC Ülkelerinin Payları (%) GSYİH (2007) Ticaret (2007) Nüfus (2008) Yüzölçümü BRIC 12,8 12,1 42,1 25,3 Brezilya 2,4 1,0 2,9 5,7 Rusya 2,4 2,1 2,1 11,4 Hindistan 2,0 1,3 12,7 2,0 Çin 6,0 7,7 19,9 6,3 Kaynak: CIA World Factbook, IMF, WTO Grafik 1: Doğrudan Yatırımlar (net, milyar dolar) barındırdıkları göz önüne alındığında dünyada önemli bir yerleri olduğu 2000 2007 136.0 görülüyor (Tablo 1). Ekonomik olarak bakıldığında ise bu ülkeler dünya 92.0 GSYİH sının yaklaşık %13 üne sahip; düşük gelir seviyesine rağmen 68.3 yüksek nüfus bu durumun arkasındaki en önemli etken. BRIC ekonomisinin grup olarak yapılan projeksiyonlara göre 2032 yılında 28.3 16.0 9.0 3.1 19.0 37.5 19.9 0.1 G7 ülkelerini geride bırakacağı öngörülmekte. Çin in imalat sanayinde, Hindistan ın hizmetlerde dünyanın en önemli üreticilerinden, Brezilya nın ve Rusya nın ise emtia ürünlerinin en önemli tedarikçilerinden olması beklenmekte. Sonuç olarak BRIC ülkeleri önemli bir ekonomik blok olma yolunda ilerlemekte. Son dönemde BRIC lerin sergilediği büyüme potansiyeli bu ekonomilere yönelen doğrudan yabancı yatırımların da önemli ölçüde yükselmesini sağladı; 2000-2007 döneminde bu dört ekonominin çektiği doğrudan yabancı yatırım neredeyse ikiye katlanmış durumda (Grafik 1). Son dönemdeki ekonomik gelişme ve zenginleşme BRIC ülkelerinin dünya piyasalarında daha önemli bir yere sahip olmasına yardım etti; bu ülkeler şirket birleşme ve satın almalarında önemli bir oyuncu haline geldi. Son dört yıla bakıldığında BRIC lerin yurtdışı şirket satın alımlarının toplam değeri 130 milyar doların üzerinde. Brezilya Rusya Hindistan Çin BRIC Türkiye Kaynak: IIF Grafik 2: BRIC Ülkelerinin 2004-2008 Arasında Yurtdışı Şirket Alımları (milyar dolar) Avrupa Amerika Afrika Asya Avustralya 49 milyar $ 8.3 14.6 24.7 55 milyar $ 6.4 48.6 25,5 milyar $ 24.8 Kaynak: FT, WSJ, BBC, Bloomberg, şirket websiteleri Grafik 3: En Yüksek Potansiyelli N-11* Ülkelerinin Dünya GSYİH İçerisindeki Payları (%) 2,8 milyar $ Çin Hindistan Brezilya Rusya 2 Hindistan orijinli Mittal ın Avrupalı Arcelor u 2006 yılında yaklaşık 33 milyar dolara satın alması bu anlaşmaların en önemlilerinden birisi. 2000 2007 6.3 7.3 Satın almanın ardından Arcelor-Mittal adı altında birleşen grup şu anda da dünyadaki en önemli çelik üreticisi. Diğer önemli anlaşmalardan bazıları ise Tata nın 2007 de Avrupalı çelik şirketi Corus u 12 milyar dolara ve Jaguar ı 2008 de 2,3 milyar dolara, 2006 da Brezilyalı maden 1.6 1.8 1.8 1.6 0.8 1.2 0.5 0.8 firması CVRD nin Kanadalı Inco yu 19 milyar dolara alması oldu. Genel olarak bakıldığında anlaşmaların özellikle demir-çelik, enerji, otomotiv, finans ve perakende sektörlerde yoğunlaştığı görülüyor. Kore Meksika Türkiye Endonezya N-11 *N-11: Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Kore, Meksika, Nijerya, Pakistan, Filipinler, Türkiye, Vietnam Kaynak: IMF 2

Haftanın Konusu (devamı) BRIC ülkelerinin ardından BRIC e benzer bir potansiyele sahip olabileceği değerlendirilen diğer aday ülkeler ise, yine Goldman Sachs tarafından, N-11 (Next-11) olarak değerlendiriliyor. Bu ayrımda en temel kriter ülkelerin yüksek nüfus oranları; büyük bir nüfusla desteklenmedikçe başarılı bir büyüme hikayesinin global etkisinin sınırlı kalacağı değerlendiriliyor. Türkiye, Kore ve Meksika dan sonra en yüksek potansiyele sahip N-11 ülkesi olarak değerlendiriliyor. N-11 lerin dünya GSYİH sı içindeki payı 2007 itibariyle 2000 deki %6,3 seviyesinden yaklaşık %7,3 e yükselmiş durumda. Aynı dönemde Türkiye de dünya GSYİH içerisindeki yerini %0,8 den %1,2 ye yükseltti (Grafik 3). Dışa açıklık olarak bakıldığında ise Türkiye nin toplam dış ticaret hacmi son 10 yılda yaklaşık 4 katına çıkarak yaklaşık 300 milyar dolara, dünya ticareti içindeki payı da %50 artarak %0,7 den %1 e ulaşmış durumda (Grafik 4). Bu da Türkiye nin uluslararası piyasalarda giderek önemli bir oyuncu haline geldiğini gösteriyor. Bu performansın sürdürülebilmesi ve uluslararası rekabette ekonominin daha iyi bir konuma gelmesi için ise işgücünün daha kalifiye hale getirilmesi, ürün yapısının daha düşük teknolojili ürünlerden daha yüksek teknolojili ve daha fazla katma değer sağlayan ürünlere kaydırılması ve Ar-Ge faaliyetlerine yoğunlaşılması önem taşıyor. Türkiye nin 2007 yılında 5 milyar dolar ile Ar-Ge harcamaları çok sınırlı bir düzeyde. Dünyanın geneline bakıldığında ise lider ülkeler olarak ABD ve Japonya öne çıkıyor; son dönemde Çin de araştırma harcamalarında Japonya ya yaklaşmış durumda. 2007 itibariyle ABD de araştırma faaliyetlerine harcanan miktar yaklaşık 350 milyar dolara ulaşmış durumda; Çin ve Rusya da ise bu rakam sırasıyla 90 milyar dolar ve 20 milyar dolar. Türkiye de Ar-Ge faaliyetlerinin büyük bir bölümü üniversiteler tarafından yürütülüyor. OECD ülkelerine bakıldığında ise Ar-Ge faaliyetlerinde sanayinin payı daha yüksek. Üniversitede yapılan Ar- Ge çalışmalarının daha büyük ölçüde akademik ortamla sınırlı olduğu ve ülke ekonomisine doğrudan katkısının daha zayıf kaldığı görülüyor. Türkiye de araştırma faaliyetlerinin, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, sanayi ve üretime odaklanması önümüzdeki dönemde ekonominin gelişmesi için de önemli olacaktır. Bunun yanı sıra, insan sermayesi istikrarlı bir büyüme sağlamak için kritik öneme sahip. Genç, dinamik ve yüksek bir nüfusa sahip olması Türkiye için önemli bir avantaj. Gelişmiş ülkelerde nüfusun yaşlanıyor olmasına rağmen Türkiye de ortalama yaş 29 seviyesinde; AB de ortalama yaş yaklaşık 40. Türkiye nin artan rekabet ortamında amaca yönelik bir eğitim politikası ile işgücünün eğitim seviyesinin yükseltilmesi büyük önem taşıyor. Bu durum daha yüksek teknoloji ile çalışmayı, daha yüksek katma değerli ürünler üretebilmeyi ve inovasyon yaratma kapasitesinde iyileşmeyi de beraberinde getirecektir. Dünyada daha önemli bir güç olabilmek için Türkiye nin önündeki en önemli hedefin dışa açıklığını artırması ve verimlilik düzeyini yükselterek uluslararası rekabette daha güçlü bir duruma gelmesi olduğunu düşünüyoruz. Bunu gerçekleştirebilmek için en önemli koşullar ise makroekonomik istikrarın korunduğu ve kamu dengelerinin destekleyici olduğu bir ortamda teknoloji ve insan sermayesine yatırımların güçlendirilmesi olacaktır. Grafik 4: Türkiye nin Dünya Ticareti İçerisindeki Payı (%) ve Ticaret Hacmi (milyar dolar) Grafik 5: Ar-Ge Faaliyeti Yapan Kurumların Dağılım (2005,%) 500 Ticaret hacmi (milyar dolar, sol eksen) Dünya ticareti içinde pay (%) 1.0 0.9 0.9 0.9 Sanayi Üniversiteler Kamu 12 11 8 22 22 26 18 14 10 6 27 68 12 10 250 0.7 0.6 0.7 68 70 68 50 68 77 24 0 1997 2000 2005 2006 2007 0.5 OECD ABD Çin Türkiye*Meksika Rusya Kore Kaynak: WTO * 2004 Kaynak: OECD 3

Önümüzdeki Hafta Açıklanacak Önemli Veriler 14 Temmuz 2008 Pazartesi AB SANAYİ ÜRETİMİ - NİSAN Endeks Şubat 08 Mart 08 Nisan 08 Sanayi Üretimi (inşaat hariç, aylık değişim) Sanayi Üretimi(inşaat hariç, yıllık değişim) Euro bölgesi sanayi üretimi Mart ayındaki yavaşlamanın ardından Nisan ayında sürpriz bir şekilde yıllık %3,9 büyümüş, bunda Nisan ayındaki Paskalya bayramının etkisinin olabileceği değerlendirmeleri yapılmıştı. Mayıs ayında ise firmaların artan borçlanma maliyetleri, artan hammadde fiyatları, euronun değerli olması ve azalan iç talep nedeniyle sanayi üretiminin %3 e varan bir gerileme beklenmekte ve bu da son yılların en büyük düşüşü. Mayıs ayında sanayi üretiminin Almanya da artması yönündeki beklentilerin aksine aylık %2,4 gerilemiş olması ve Fransa da ile İtalya da sırasıyla %2,6 ve %1,4 daralması da bu görüşü destekler niteliktedir. 15 Temmuz 2008 Salı Mayıs 08 Beklenti* 0,3-0,5 0,9-2,3 3,3 1,6 3,9 AB Sanayi Üretimi Endeksinin Gelişimi (yıllık % değişim) 3,9 4 3,4 3,3 2 2,5 1,8 1,6 0 2007/01 4 7 10 2008/01 4 Kaynak: Eurostat ZEW EKONOMİK BEKLENTİ ENDEKSİ 1 -HAZİRAN Endeks Nisan 08 Mayıs 08 Haziran 08 Almanya Ekonomik Beklenti Endeksi Euro Bölgesi Ekonomik Beklenti Endeksi Temmuz 08 Beklenti* -40,7-41,4-52,4-55,0-44,8-43,6-52,7 Haziran ayında Almanya nın ZEW endeksi ekonomik koşullara ilişkin beklentilerdeki bozulmanın sürdüğünü ortaya koymuştu. Endeksin gerilemeye devam etmesinin yanı sıra 11 aydır üst üste eksi bölgede seyretmiş olması da dikkat çekiyor. Bu bozulmada güçlü euro, artan petrol ve gıda fiyatları ile Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) faiz artırım sinyali etkili olmuştu. Nitekim ECB Temmuz ayı toplantısında faizleri 25 baz puan artırarak %4,25 e yükseltti. Petroldeki artışın sürdüğü ve özellikle finansal kesim hakkındaki endişelerin arttığı göz önünde bulundurulduğunda, endeksin Temmuz ayında da ekside seyrederek bozulmaya işaret eden serisini 1 yıla tamamlaması beklenmektedir. 25,0 15,0 5,0-5,0-15,0-25,0-35,0-45,0-55,0 ZEW Ekonomik Beklenti Endeksinin Gelişimi 22,3 24,0 2007/04 07/07 12/07 06/08-20,3-18,1 Almanya -41,7-32.0 Euro Bölgesi -35-52,4-52,7 1 Zew ekonomik beklenti endeksinin negatif olması, önümüzdeki altı aylık dönemde ekonominin kötüye gideceği yönündeki kötümser beklentilerin, iyimser beklentilerin oranından daha fazla olduğuna işaret etmektedir. Kaynak: Zentrüm für Eüropaische Wirtschaftsforschung, ZEW ABD - PERAKENDE SATIŞLAR - HAZİRAN (mevsimsellikten arındırılmış) 4 Mart 08 Nisan 08 Mayıs 08 Haziran 08 Beklenti* Aylık % Değişim 0,5 0,4 1,0 0,3 Yıllık % Değişim 2,3 3,0 2,5 ABD de, tüketim harcamalarının seyrine ilişkin önemli bir gösterge olan perakende satışlar verisi Mayıs ayında %1,0 ile beklentilerin üzerinde bir artış göstermiş ve daha önce %-0,2 olarak açıklanmış olan Nisan ayı verisi de %0,4 e revize edilmişti. Perakende satışlardaki bu artışta, hükümetin ekonomiyi canlandırmak için yapmakta olduğu vergi iadelerinin etkili olduğu değerlendirmeleri yapılmıştı. Ayrıca tüketici güveninin son 28 yılın en düşük seviyelerinde olmasına rağmen satışların artıyor olması ABD li tüketicilerin ne dediğine değil ne yaptığına bak deyişini hatırlatmıştı. Vergi iadelerinin etkisiyle perakende satışların Haziran ayında da artış göstermesi beklenmektedir. ABD Perakende Satışlar (aylık % değişim) 4 2 0-0.2-0.4-2 06/05 12/05 06/06 12/06 06/07 04/08 Kaynak: Moody s, Census Bureau * Bloomberg, Reuters

Önümüzdeki Hafta Açıklanacak Önemli Veriler (devamı) TÜRKİYE İŞGÜCÜ İSTATİSTİKLERİ NİSAN Aralık 07 Ocak 08 Mart 08 İşsizlik Oranı (%) 10,6 11,3 10,7 İşgücü (bin kişi) 22.879 22.679 23.249 Nisan 08 Beklenti İşsiz Sayısı(bin kişi) 2.436 2.567 2.496 2008 yılı Mart ayında işsizlik oranı %10,7 olarak gerçekleşti; bir önceki yıl aynı dönemde işsizlik oranı %10,4 seviyesindeydi. İşsizlik oranındaki artış da tarım-dışı sektördeki istihdam yaratma kapasitesinin tarım sektöründen çıkışlara göre yetersiz kalması etkili oldu. İşgücünün 15 yaş üstü nüfusa oranını gösteren işgücüne katılma oranı ise 2007 yılı Mart ayındaki %47 seviyesinden 2008 yılı aynı döneminde %46,7 ye geriledi. Tüketici Güven Endeksi verisi işgücü piyasasına ilişkin ipucu vermektedir. Son açıklanan veriye göre kişilerin gelecek dönem iş bulma oranının gerilediği görülmektedir. Bu nedenle Nisan ayında da işsizlik oranının yüksek gerçekleşebileceği değerlendirilmektedir. İşsizlik Oranının Yıllar İtibariyle Gelişimi (%) 12,0 10,3 10,5 10,3 10,3 9,9 9,9 10,0 8,4 8,0 6,5 6,0 4,0 2,0 0,0 Kaynak: TUİK 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 10,7 2008/03 16 Temmuz 2008 Çarşamba ABD TÜFE - HAZİRAN 17 Temmuz 2008 Perşembe 5 Aylık Değişim (%) Mart 08 Nisan 08 Mayıs 08 Haziran 08 Beklenti* TÜFE 0,3 0,2 0,6 0,7 Çekirdek Enflasyon 0,2 0,1 0,2 ABD de TÜFE Mayıs ayında aylık %0,6 ve yıllık %4,1 seviyesinde gerçekleşmişti. Enerji ve gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artışa rağmen TÜFE nin aylık olarak hızlı bir yükseliş kaydetmemiş olması, enflasyonun korkulduğu kadar sert bir yükseliş trendinde olmadığı yorumlarına sebep olmuştu. Firmaların özellikle yükselen petrol fiyatları nedeniyle girdi maliyetlerinde yaşadıkları artışı zayıf tüketici talebi nedeniyle ürün fiyatlarına yansıtamaması ve karlılığı azalan firmaların çalışan ücretlerine önemli artışlar yapmamasının enflasyondaki kısmen yatay seyirde etkili olduğu değerlendiriliyor. Haziran ayında petrol fiyatların artışının sürdüğü, öte yandan yukarda söz edilen faktörler de devam ettiği için enflasyonun son aylardaki seyrini koruması beklenmektedir. TÜRKİYE TCMB FAİZ KARARI - TEMMUZ Temmuz 08 (%) Aralık 07 Mayıs 08 Haziran 08 Beklenti* Politika Faizi 15,75 15,75 16,25 16,75 TCMB, Eylül 2007 de faizler %17,50 seviyesindeyken başlattığı indirim sürecini Mart ayı toplantısında faizleri %15,25 seviyesinde sabit bırakarak sonlandırmıştı. Gıda ve emtia fiyatlarındaki yüksek artışlar ile bozulan enflasyon görünümü ve beklentilerinin ardından Mayıs ve Haziran aylarında 50 şer baz puan faiz artırımına gidilmesinin ardından Temmuz ayı toplantısı için de beklentiler faizlerin 50 baz puan artırılarak %16,75 seviyesine çıkarılacağı yönünde. Beklentilerin üzerinde gerçekleşen ilk çeyrek büyüme oranı da TCMB nin elini parasal sıkılaştırmaya gitme konusunda kolaylaştırıyor. Fakat, yılın özellikle ikinci yarısından itibaren faiz artırımlarının etkisinin belirginleşerek büyümeyi yavaşlatmasını bekliyoruz. Büyümedeki bu yavaşlama ile birlikte, YTL nin değerinde önemli bir bozulma olmadığı sürece, TCMB nin faizleri Ağustos ta tekrar artırmasının ardından yılın geri kalanında sabit tutabileceğini düşünüyoruz. Enflasyon (yıllık % değişim) TÜFE (%) Çekirdek TÜFE (%) 5.0 4.4 4.0 4.1 3.0 2.0 2.3 1.0 0.0 01/06 06/06 12/06 06/07 05/08 Kaynak: Bureau of Labor Statistics Politika Faizi (%) 18 17,50 17 16,25 16 15 15,25 14 13 12 01.06 05.06 09.06 01.07 06.07 10.07 02.08 07.08 Kaynak: TCMB * Bloomberg, Reuters

HAFTALIK TAKVİM Tarih TSİ Ülke Gösterge Önceki Piyasa Beklentisi 1 14 Temmuz 2008 13:00 AB Sanayi Üretimi (inşaat hariç, Mayıs, aylık % değişim) 0,9-2,3 Japonya Merkez Bankası Faiz Kararı (Temmuz, %) 0,5 0,5 15 Temmuz 2008 10:00 Türkiye İşsizlik Oranı (Nisan, %) 10,7 13:00 Almanya ZEW Ekonomik Beklenti Endeksi (Temmuz) -52,4-55,0 16:30 ABD ÜFE (Haziran, aylık % değişim) 1,4 1,3 16:30 Perakende Satışlar (Haziran, aylık % değişim) 1,0 0,3 16:30 NY Empire State İmalat Sanayi Anketi (Temmuz) -8,7-7,3 İtalya TÜFE (Haziran, yıllık % değişim) 3,8 3,8 17:00 Kanada Merkez Bankası Faiz Kararı (Temmuz, %) 3,0 3,0 16 Temmuz 2008 10:00 Türkiye Tüketici Güven Endeksi (Haziran) 75,4 AB TÜFE (Haziran, yıllık % değişim) 4,0 4,0 10:00 Almanya TÜFE (Haziran, yıllık % değişim) 3,3 3,3 10:45 Fransa TÜFE (Haziran, yıllık % değişim) 3,3 3,6 15:30 ABD TÜFE (Haziran, aylık % değişim) 0,6 0,7 22:00 Faiz Tutanakları 17:00 Uluslararası Sermaye Hareketleri (Mayıs) 115,1 17:15 Sanayi Üretimi (Haziran, aylık % değişim) -0,2 0,0 21:00 NAHB Konut Piyasası Endeksi (Temmuz) 18 18 17 Temmuz 2008 19:00 Türkiye TCMB Faiz Kararı 16,25 16,75 16:30 ABD İşsizlik Maaşı Başvuruları 346 16:30 Yeni Konut İnşaatları İzinleri (Haziran) 0,978 0,970 15:00 Çin TÜFE (Haziran, yıllık % değişim) 7,7 7,3 15:00 ÜFE (Haziran, yıllık % değişim) 8,2 8,5 15:00 Sanayi Üretimi (Haziran, aylık % değişim) 16,0 15,6 18 Temmuz 2008 13:00 AB Dış Ticaret Dengesi (Mayıs, milyar Euro) 2,3-1,0 10:00 Almanya ÜFE (Haziran, yıllık % değişim) 6,0 6,5 Çin GSYİH (2Ç2008, yıllık % değişim) 10,6 10,3 Reuter s, Bloomberg, Moody s 6

Seçilmiş Bazı Önemli Göstergeler FİNANSAL GÖSTERGELER FAİZ ORANLARI (%) Türkiye - TCMB Politika Faizi (O/N) 16,25 16,25 - Tahvil&Bono Piyasası (faiz) 03.07.2008 10.07.2008 Haftalık Değ. (%) - 13 Ağustos 2008 18,47 17,92-2,0-26 Kasım 2008 18,98 18,46-2,7-04 Şubat 2009 20,45 19,25-5,9-06 Mayıs 2009 21,19 20,27-4,3-05 Ağustos 2009 22,07 20,59-6,7-07 Ekim 2009 22,68 21,57-4,9-13 Ocak 2010 22,83 21,71-4,9 - Eurobond (fiyat) - 15 Ocak 2030 138,99 142,50 2,5-17 Mart 2036 81,63 85,59 4,9 Gelişmekte Olan Piyasalar Faiz Farkı (baz puan) - EMBI + * 429,86 431,98 311 - EMBI + Türkiye * 266,47 272,17 378 - Türkiye 5 Yıllık CDS** 334 314 ABD Ortalama (12 aylık) Faiz Farkı (baz puan) AB - FED Politika Faizi 2,00 2,00-3 aylık interbank faizi 2,79 2,79-0,1-2 yıllık tahvil getirisi 2,54 2,41-5,0 3,03-10 yıllık tahvil getirisi 3,98 3,80-4,6 4,10 - Politika faizi 4,25 4,25 Almanya - 2 yıllık tahvil getirisi 4,59 4,38-4,4 3,89-10 yıllık tahvil getirisi 4,60 4,39-4,6 4,20 Japonya - Politika faizi 0,5 0,5-10 yıllık tahvil getirisi 1,66 1,58-4,6 1,57 79 baz puan (3 aylık interbank eksi FED politika faizi) 139 baz puan (10 yıllık tahvil getirisi eksi 2 yıllık tahvil getirisi) 7 * EMBI+ Endeksi: Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası piyasalarda ihraç ettikleri tahvillerin (Eurobond vb. gibi) getirileri ve ülkelerin payları ile ağırlıklandırıldığı bir endekstir. Spread, söz konusu tahvil getirileri ile ABD tahvil getirileri arasındaki farkı göstermektedir. ** Türkiye nin ihraç etmiş olduğu tahvilin ödenmeme riskine karşı yapılan sigorta primini göstermektedir. Kaynak: Reuters, TCMB, İMKB Türkiye: Hazine Temmuz Ayı İç Borç Ödeme Programı (milyon YTL) Piyasalar Kamu Kurumları TCMB Toplam FİNANSAL GÖSTERGELER -02.07.2008 5.443 1.479 0 6.922-09.07.2008 1.093 74 0 1.167-10.07.2008 0 0 765 765-16.07.2008 12.206 1.417 0 13.623-23.07.2008 974 21 0 996-30.07.2008 85 663 0 748 TOPLAM 19.803 3.654 765 24.221 Türkiye: Hazine Temmuz Ayı İhale Programı Vade Senet Türü İhale Tarihi Satış Tarihi İtfa Tarihi 5 Yıl (1820 gün) YTL cinsi değişken kuponlu tahvil 01.07.2008 02.07.2008 26.06.2013 6 Ay (182 gün) YTL cinsi ıskontolu bono (referans) 14.07.2008 16.07.2008 14.01.2009 12 Ay (364 gün) YTL cinsi ıskontolu tahvil 15.07.2008 16.07.2008 15.07.2009 21 Ay (637 gün) YTL cinsi ıskontolu tahvil 15.07.2008 16.07.2008 14.04.2010 Kaynak: Hazine

Seçilmiş Bazı Önemli Göstergeler (devamı) FİNANSAL GÖSTERGELER Döviz Kurları 03.07.2008 10.07.2008 Haftalık Değ. (%) 2007 Yılsonuna Göre Değ. (%) 2007 Yılı Zirve 5 Yıllık Ort. (07/2003-07/2008) - $/YTL 1,2388 1,2211-1,4 4,8 1,4495 1,3664 - Euro/YTL 1,9444 1,927-0,9 13,3 1,8938 1,7623 - Euro/$ 1,5696 1,5785 0,6 8,2 1,4879 1,2944 - $/ Yen 106,73 107,03 0,3-3,9 123,86 112,20 - GBP/$ 1,9828 1,9775-0,3-0,4 2,1076 1,8646 - Sepet (0,5$+0,5Euro) 1,5916 1,5741-1,1 9,9 1,6702 1,5643 - İMKB 100 33.920 35.575 4,9-35,9 58.232 33.300 - İMKB 30 40.947 43.031 5,1-38,9 74.568 42.093 - Mali 43.848 47.367 8,0-43,5 91.401 49.568 - Sınai 31.347 32.404 3,4-20,1 42.758 26.906 - Hizmetler 25.414 25.623 0,8-25,1 35.218 18.516 - İşlem Hacmi (milyon YTL) 1,6 1,4 3,4 Yurtdışı Hisse Senedi Piyasaları - S&P 500 1.263 1.253-0,8-14,6 1.565 1.265 - Dow Jones 11.289 11.229-0,5-15,3 14.165 11,298 - Nasdaq 1.816 1.840 1,3-11,8 2.239 1.649 - FTSE 5.477 5.407-1,3-16,3 6.732 5.424 - DAX 6.354 6.305-0,8-21,8 8.106 5.452 - Bovespa 59.273 60.253 1,7-5,7 65.791 36.414 - Nikkei 225 13.265 13.067-1,5-14,6 18.262 13.740 - Şangay 2.704 2.875 6,4-45,3 6.092 2.236 - Hang Seng 21.243 21.822 2,7-21,5 31.638 17.034 - MSCI Emerging 1.033 1.037 0,3-9,3 1.338 740 Emtia Piyasaları - WTI ($/varil) 145,28 141,44-2,7 47,4 99,16 62,09 - Brent 143,59 135,45-5,7 51,9 96,57 60,69 - Altın ($/ons) 932,85 927,50-0,6 11,3 838,60 562,78 - Gümüş ($/ons) 18,20 18,09-0,6 22,2 15,48 11,14 Piyasalarda Haftalık Değişim (03/07-10/07/08, %) Akbank ın Piyasa Değeri (milyon $) Altın -0.6 30.000 Petrol (WTI) -2.7 25.000 Bovespa 1.7 20.000 MSCI-Emerging 0.3 15.000 İMKB-100 $/Yen Euro/$, 0.3 0.6 4.9 10.000 5.000 11.665 $/YTL -1.4-4 -2 0 2 4 6 0 12/01 01/03 01/04 01/05 01/06 06/06 12/06 06/07 Kaynak: Reuters Kaynak: Reuters, Akbank 8

Seçilmiş Bazı Önemli Göstergeler (devamı) BANKACILIK SEKTÖRÜ BÜYÜKLÜKLERİ (MİLYAR YTL) 28 Aralık 2007 30 Mayıs 2008 20 Haziran 27 Haziran 2008 2008 Haftalık Değ. (%) Bir Önceki Aya Göre Değ. (%) Yıl Sonuna Göre Değ. (%) Toplam Mevduat 350,6 384,5 388,4 398,8 2,7 3,7 13,8 TL 227,5 245,4 248,4 255,1 2,7 4,0 12,2 YP (milyar $) 106,3 115,7 116,0 119,0 2,6 2,9 11,9 Toplam Kredi 271,9 315,7 320,3 325,9 1,7 3,2 19,9 Tüketici 65,6 74,8 76,3 76,9 0,9 2,8 17,3 Konut 30,8 35,4 36,0 36,2 0,6 2,5 17,6 Taşıt 5,86 5,79 5,80 5,82 0,3 0,5-0,7 Diğer 28,9 33,7 34,4 34,9 1,3 3,6 20,7 Bireysel Kredi Kartı Kredileri 25,8 28,8 29,3 29,6 1,0 2,8 14,7 Yurtdışı Borçlanma (milyar $) 49,5 55,3 55,9 55,5-0,7 0,4 12,2 Yurtdışı Yerl. Bono Portföyü (milyar $) Yurtdışı Yerl. Bono/ Banka Dışı Kesim Bono Port. (%) 31,5 27,8 27,0 27,5 2,0-1,0-12,6 31,5 28,5 28,2 28,4 Kaynak: BDDK, TCMB MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER GSYİH (yıllık büyüme, %) 2002 2003 2004 2005 2006 4Ç2007 1Ç2008 ABD 1,6 2,5 3,6 3,1 2,9 0,6 1,0 Euro Bölgesi 0,9 0,8 2,0 1,5 2,8 2,2 2,2 Brezilya 2,7 1,2 5,7 2,9 3,7 6,2 5,8 Çin 9,1 10,0 10,1 10,2 11,6 11,2 10,6 Türkiye 2002 2003 2004 2005 2006 2007 1Ç2008 GSYİH (milyar YTL) 350,5 454,8 559,0 648,9 758,4 856,4 889,4 GSYİH (milyar $) 230,5 304,9 390,4 481,5 526,4 658,8 713,8 Büyüme (%) 6,2 5,3 9,4 8,4 6,9 4,5 4,3 TÜFE (yıllık değişim, %) 2004 2005 2006 2007 Nisan 08 Mayıs 08 Haziran 08 Türkiye 9,35 7,72 9,65 8,39 9,66 10,74 10,61 ABD 3,3 3,4 2,5 4,1 3,9 4,1 - Euro Bölgesi 2,4 2,2 1,9 3,1 3,3 3,7 - Çin 2,4 1,6 2,8 6,5 8,5 7,7 - Brezilya 7,6 5,7 3,1 4,5 5,0 5,6 6,1 TÜRKİYE DIŞ GÖSTERGELER (yıllıklandırılmış) 2004 2005 2006 2007 Mart 08 Nisan 08 Mayıs 08 İthalat (milyar $) 97,5 116,8 139,6 170,1 184,0 189,0 193,3 İhracat (milyar $) 63,2 73,5 85,5 107,2 117,2 120,3 123,6 Cari İşlemler Açığı (milyar $) 14,4 22,1 31,9 37,8 40,5 42,1 43,1 MB Rezervleri (milyar $) 36,0 50,5 60,8 71,3 74,8 74,7 75,9 1 1 04.07.2008 itibariyle Kaynak: TUİK, TCMB, BLS, ECB, Moody s 9

Akbank Fon Risk Skalası Akbank B Tipi Likit Fon: Fon; yatırımcının nakit yönetimi aracıdır. Fon; düşük risk profili ile, ON repo ve kısa vadeli faiz piyasası yatırımcısı için alternatif yatırım aracı niteliğindedir. Akbank B Tipi Değişken Fon: Fon; düşük sabit getirili enstrüman risk seviyesinde, orta - uzun vadeli Hazine Borçlanma Enstrümanları'na yatırım yapar ve enflasyonun üzerinde uzun vadeli getiri sağlamayı hedefler. Akbank B Tipi Uzun Vadeli Tahvil ve Bono Fonu: Fon; orta düzey sabit getirili enstrüman risk seviyesinde, orta - uzun vadeli Hazine Borçlanma Enstrümanları'na yatırım yapar ve enflasyonun üzerinde uzun vadeli getiri sağlamayı hedefler. Akbank B Tipi Altın Fonu: Fon ağırlıklı olarak altına yatırım yapar ve altın piyasası ile paralel getiri performansı hedefler. Akbank B Tipi Premium Tahvil ve Bono Fonu: Fon; düşük sabit getirili enstrüman risk seviyesinde, kısa - orta vadeli Hazine Borçlanma Enstrümanları'na yatırım yapar ve enflasyonun üzerinde getiri sağlamayı hedefler. Akyatırım B Tipi Değişken Fon: Fon ağırlıklı olarak sabit getirili yatırım araçlarına yatırım yapar ve faiz geliri elde etmeyi hedefler. Yatırım sürecinde hisse senedi piyasasındaki fırsatlardan yararlanmayı amaçlar. Akbank B Tipi Özel Bankacılık Dengeli Yabancı Menkul Kıymet Fonu: Fon,döviz cinsinden tahvil ve yurtdışı hisse senetlerine yatırım yapar. Akbank A Tipi Değişken Fon: Fon; hisse senedi, hazine bonosu - devlet tahvili ve diğer sabit getirili enstrümanlara yatırım yapar. Orta düzey risk seviyesinde yatırım aracı çeşitlemesi ve hisse senedi piyasasındaki fırsatlardan yararlanarak uzun vadede tasarrufların büyümesi hedeflenir. Akbank A Tipi Hisse Senedi Fonu: Fon ağırlıklı olarak büyük piyasa değerli şirketlere yatırım yapar. Hisse senetlerine yüksek oranda yatırım yapılarak ve hisse senedi piyasasındaki fırsatlardan yararlanarak uzun vadede tasarrufların büyümesi hedeflenir. Akbank A Tipi Mali Kuruluşlar Sektörü Fonu: Fon ağırlıklı olarak mali sektör şirketlerine yatırım yapar. Akbank A Tipi Sabancı Holding İştirakleri Fonu: Fon ağırlıklı olarak Sabancı Holding iştirak şirketlerine yatırım yapar. S&P/IFCI Türkiye A Tipi Akbank Borsa Yatırım Fonu: Fon S&P endeksine dahil hisse senetlerine yatırım yapar ve orta - uzun vadeli dönemde S&P endeksine paralel getiri performansını hedefler. Akbank A Tipi İMKB Ulusal 30 Endeksi Fonu: Fon IMKB 30 endeksine dahil hisse senetlerine yatırım yapar ve orta - uzun vadeli dönemde IMKB 30 endeksi ile paralel getiri performansı hedefler. 10

Strateji Bölümü - Ekonomik Araştırmalar Ekonomikarastirmalar@akbank.com 29 Kasım 2007 Perşembe Dr. Fatma Melek Baş Ekonomist Fatma.Melek@akbank.com Sibel Yapıcı Melek.Yapici@akbank.com Dilara Bayraktar Didem.Bayraktar@akbank.com Şahin Zuluğ Sahin.Zulug@akbank.com Elif Özen Elif.Ozen@akbank.com UYARI: Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen ilk kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. İş bu raporlardaki yorumlardan; eksik bilgi ve/veya güncellenme gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanları sorumlu değildir. Akbank TAŞ ve Ak Yatırım AŞ her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olan iş bu rapor ve yorumlar, kapsamı bilgiler, tavsiyeler hiçbir şekil ve surette Akbank TAŞ ve Ak Yatırım AŞ nin herhangi bir taahhüdünü tazammum etmediğinden, bu bilgilere istinaden her türlü özel ve/veya tüzel kişiler tarafından alınacak kararlar, varılacak sonuçlar, gerçekleştirilecek işlemler ve oluşabilecek her türlü riskler bizatihi bu kişilere ait ve raci olacaktır. Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği her türlü doğrudan ve/veya dolayısıyla oluşacak maddi ve manevi zarar, kar mahrumiyeti, velhasıl her ne nam altında olursa olsun uğrayabileceği zararlardan hiçbir şekil ve surette Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanları sorumlu tutulamayacak ve hiçbir şekil ve surette her ne nam altında olursa olsun Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanlarından talepte bulunulmayacaktır. Bu rapor, yorum ve tavsiyelerde yer alan bilgiler yatırım danışmanlığı hizmeti ve/veya faaliyeti olmayıp; yatırım danışmanlığı hizmeti almak isteyen kişi ve kurumların, iş bu hizmeti vermeye yetkili kurum ve kuruluşlarla temasa geçmesi ve bu hizmeti bir sözleşme karşılığında alması SPK mevzuatınca zorunludur. 11