Türkiye de Eğitim Hizmetlerinin Kamu Harcamları Açısından Analizi1' Dr. Engin ATAÇ** Eskişehir iktisadı ve Ticari İlimler Akademisi Maliye Kürsüsü asistanı Dr. Engin Ataç «Türkiye'de Eğitim Hizmetlerinin Kamu Harcamaları Açısından Analizi» başlıklı bir doktora tezi hazırlamıştır. Yazar araştırmasında planlı dönemde ((1963-1977) Ülkemiz Eğitim harcamalarının zamansal evrimini incelemiştir. Araştırmanın aşağıya olduğu gibi aldığımız «sonuç» bölümünü, okuyucularımızın ilgi çekici bulacağım umuyoruz Sonuç Kalkınm a çabasının sürekli olarak hızlanm ası ve başarıya u laşması. yeter sayıda ve nitelikli işgücünün gerekli alanlarda kalkınma çabasına katılm asına bağlıdır. Çünkü, kalkınmanın, sadece fiziksel üretim araçlarına yapılacak yatırım larla sağlanm ası olanaksızdır. Insangücü kaynaklarının geliştirilm esi için yapılacak yatırım ların sosyal ve yapısal değişm eyi hızlandırıcı ve üretim düzeyini yükseltici çok 6- nemli etkileri vardır. Türkiye gibi gelişm ekte olan bir ülkede eğitim in biri sosyal, diğeri ekonomik am açlara yönelm iş başlıca iki temel hedefinin olması gerekir. Eğitim hizm etleri, bir yandan bireyin toplum a daha yararlı iyi insan ve vatandaş olm asını sağlayacak ve bireyler, bölgeler ve sosyal sınıflar arasındaki farkları azaltmaya ç a lışa ca k i r. Diğer yandan da, onları daha verim li birer üretici kılarak ekonom ik hedeflere yöneltecektir. Bugüne kadar yapılan kuram sal ve uygulamalı çalışm alardan çıkarılacak genel sonuç, eğitimin veya daha geniş olarak insangücü kaynaklarının her yönde, özellikle (insan sağlığının ve fiziksel yapısının gelişm esi gibi) dikey ve (eğitim yoluyla bilgi, görgü, yeteneklerinin arttırılm ası gibi) yatay yönde ge liştirilm esidir. Bu ise, «sosyal alt yapının» veya «sosyal sabit serm ayesnin oluşturulm ası ve ekonom ik kalkınm aya çok önem li katkıların sağlanm asıdır. Dr. Engin Ataç, Türkiye'de Eğitim Hizmetlerinin Kamu Haramaları Açısından Analizi, Eskişehir iktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Yayınları, No. 216/140 Eskişehir, 1980 Eskişehir I. T. I. A. Maliye Kürsüsü Asistanı. 41
Eğitimin önemi bugün bütün dünyada, tartışm asız «abuj edilen bir olgud'-r. Nitekim, bu araştırm am ızda yer alan analizlerin ulaştığı bulgular da, T ürkiye de devletin eğitim e verdiği önem i a çıkça o lta ya koym aktadır. Çünkü yaptığım ız ge lir esnekliği analizi, kişi ba şına gerçek eğitim harcam alarının büyüme oranı analizi ve eğilim harcam alarının gevri safi milli hasıladan alm ış olduğu pay analizleri, eğitim hizm etlerine genelde verilen önem in hiç de küçüm senm eyeceğini kanıtlam aktadır. Araştırm am ızın sonuçlarına göre, durumun genelde böyle olm asına karşın. Dördüncü B eş Y ıllık Kalkınm a P la nında da belirtildiği üzere, eğitim hizmetlerinin ve dolayısıyla bu hizm etlere yapılan kcm u harcam alarının sa ğ lıklı ve verim li bir ge lişim içinde olduğu söylenem ez. Bunun nedenlerini şöyiece s ıra la yabiliriz : Tüm çağ nüfusunun yüzde yüzünün 1972 yılı sonuna kadar ilköğretim görm esi ilkesi. 1977 yılı sonunda da gerçekleştirilem e miştir. Yazında, en önemli eğitim aşam alarından biri ve ilki olarak kabul edilen tem el eğitim ve öğretim in, tüm çağ nüfusunu k a p sa yacak biçim de genelleştirilm em iş elm asının en önem li nedeni, k a nım ızca. planlı dönem de M illi Eğitim B akanlığı harcam alarının (özellikle yetirim harcam alarının), toplam eğitim harcam alarından alm ış olduğu payın giderek azalm asıdır. Kuram sal olarak, temel eğitim ve öğretim den sonra ve yükseköğretim den önce öncelik verilm esi gereken ortaöğretim, ge lişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, ülkem izde de. harcam aları aç/ sından, öncelik sıralam asında yükseköğretim den sonra gelm ektedir. Yükseköğretim kuruluşları önünde yığılm alara neden olan o r taöğretim sistem im izin, plansız ve program sız olarak, politik am açlarla sa ğ lık sız biçim de gelişim i, hem ortaöğretim e yapılan h arcam a la rın am acına ulaşm am asına, hem de yükseköğretim h a rca m a la rının hızla artm asına neden olm aktadır. Nitekim, hizmet birim lerinin açılm ası, son derece kolay olan genel ortaöğretim, yalnızca yükseköğretim önünde yığılm alara yol açm akla kalm am akta, aynı za manda M illi Eğitim Bakanlığı harcam alarından aldığı pay oranıyla da. sanayi için ara işgücü yetiştiren m esleki ve tekniköğretim in aleyhine bir gelişm eye yol açm aktadır Böylece, genel ortaöğretim, m esleki ve tekniköğretim e oranla daha fazla önem kazanm akta ve or aöğretim çağ.nda ara insangücü yetiştirm ek öngörüldüğü ve arzulandığı halde, aksine uygulam alarla yükseköğrenim özendirllm ektedir. ~ i Yüksekğrefim kuruluşlarına girebilmek am acıyla yabancı dille eğitim yapan ortaokullara (Anadolu Liseleri) talep hızla artm akta ve 42
ortan talep karşılanam adığı için seçm e sınavı yolu ile belgilemeye gidilmektedir. Vergilerle finanse edilerek, salt kamusal mal İşlemi gören bu eğitim hizm etinde belgilem e yapılarak, salt kam usal m alların tüketim de «rakip olmama» ve «dışarda tutulmama» ilkeleri ç iğ nenmektedir. Dördüncü Beş Y ıllık Kalkınm a Planında belirtildiği üzere, m esleki ve tekniköğretimde plan hedeflerine ulaşılmıştır. Ancak bunda en büyük pay, İmam Hatip Liselerinlndir. M esleki Teknik Liselere g ö re daha az yatırım gerektiren İmam Hatip Liselerinin harcam aları hızla artarken, aynı şeyi teknik liseler için söylem ek olanağı yoktur. Sanayi için ara insangücü yetiştirerek, yükseköğretim önündeki y ı ğılm aları önleyebilecek olan teknik liselerin önemi herkesçe kabul edilm esine karşın, bu kuruluşların gelişebilm eleri için gerekli olan harcam a politikalarına aynı oranda önem verildiği söylenem ez. Planlı dönemde harcam alar cçısın d n oldukça hızlı bir gelişim gösteren yükseköğretim kuruluşlarının bir kısmı genel bütçe, bir kısmı ise katma bütçe içersinde yer almaktadır. Genelde, aynı tür hizm et üreten bu kuruluşların, genel ve katma bütçe olarak ayrılmaları, hiçbir kuramsal temele dayanmamaktadır. Çünkü sonuçta, bu kuruluşların tümü, vergilerle fincnse edilmektedir. Aslında, yarı kam usal bir hizm et olan yükseköğretim in katma bütçeli kuruluşlarca yürütülm esi gerekir. Çünkü yarı kam usal m allar için karma finansman (vergi + harç) esastır ve katma bütçeli kuruluşların da kendi öz gelirlerinin olm ası bir yasal zorunluluktur. A n cak ülkem izde durum cld u k ça karm aşıktır. Yarı kam usal hizmet üreten bazı yükseköğretim kuruluşları, katma bütçeli kuruluşlardır, fakat kendi gelirleri hemen hemen hiç olmadığından vergilerle finanse edilerek salt kom usal hizm et işlemi görm ektedirler. Bunun yanında yine yarı kam u sal hizm et üreten bazı yükseköğretim kuruluşları ise genel bütçe içerisinde yer alm akta ve vergilerle finanse edilm ektedirler. Yarı kam usal hizm et olduğu halde, finansm an açısından sa lt kamusal mal hizmet işlemi gören yükseköğretim, seçme sınavı yolu ile bdlgilem e yapılarak, salt kam usal m alların «tüketimde rakip o l mama». «dışarda tutulamama» ilkeleri çiğnendiği için yarı kamusal hizm et özellikleri gösterm ektedir. Araştırm alardan elde edilen bulgulara göre, Türkiye'deki uygulamada, ayrıca eşit tüketim ilkesi de gerçekleştirilem em ektedir. Ç ünkü talep esnekliği yüksek olan yarı kam usal yükseköğretim hizm etinin dağılım ını üst gelir grupları, yabancı dille eğitim yapan özel ve devlet ortaokulları, hazırlık kursları biçim indeki «örtülü fiyat» m eka 43
nizması yardım ı ile kendi lehlerine çevirebilm ektedirler. Bu durum, vergilerle finanse edilen kamu harcam alarının beslediği yükseköğretimde, kam usal m alların am açladığı e şit tüketim yerine, yüksek gelir gruplarına gizli bir gelir transferine yol açm aktadır. Bunun önlenebilm esi için, yükseköğretim hizm etlerine gerçekten karm a finansman ilkesi uygulanarak, hizm etten doğrudan yararlananlardan a lınan harçların, vergilerle finanse edilen yükseköğretim harcam alarını a za lta ca k ölçüde artırılm ası gerekm ektedir B.öylece sağlanan kaynaklarla. yükseköğretim den yararlanabilen düşük gelirliler finanse edilebileceği gibi yükseköğretim hizmetlerinin tüketicileri tarafından savurganca kullanım ı da önlenebilecektir. Yarı kam usal hizmetin kişisel olan bölümünün, «rakip olma» ve «dışarda tutabilme» niteliklerinin bulunm ası, yüksek talep e sn e kliği olan ücretsiz yükseköğretim de, rakipleri dışarda tutabilm e o la n a ğını sağlayabilm ek için «örtülü fiyat» m ekanizm asını geliştirm e eğilimini h ızlandırm aktadır Y ukarıda açıklam aya çalıştığ ım ız nitelikleri olan yükseköğretime yapılan harcam alar, yaptığım ız analizlerden elde edilen bulgulara göre, hızla artarken, aynı oranda kapasite artışı sağlanam am ıştır. Ö zellikle yeni açılan yükseköğretim kuruluşlarına arzulanan düzeyde işlerlik kazandırılam am ıştır. ö ze llikle Üçüncü Beş Yıllık Kalkınm a Planında yükseköğretim kuruluşlarının top'om eğitim harcam alarından alm ış olduğu payın artışı hızlanırken, yeni kayıt öğrenci sayısında da bir artış sö z konusudur. Ancak, bu artışın büyük bir kısmı Eğitim Enstitülerinin yeni kayıt öğrenci sayısındaki artıştan ileri gelmektedir. Katma bütçeli yükseköğretim kuruluşları ise. yeni kayıt öğrenci sayısı bakımından en büyük kapasiteyi 1975 yılında yaratm ış oldukları halde, 1976 ve 1977 yıllarında (1975 yılına göre) kapasitelerinde bir düşm a gözlenmektedir. 1974 yılında kurulan «Yükseköğretim de Kapasite Yaratm a Fonu», 1975 yılında etkisini gösterdiği halde, daha sonraki yıllarda etkisini ve ç e kiciliğ in i sürdürem em iştir. Bu aa. yükseköğretim kuruluşlarının istedikleri ve çe k ici buldukları zam an kapasitelerini artıra bileceklerini gösterm ektedir. Yalnız sorun sadece niceliksel yönden gelişm eyle çözüm lenem emektedir. Aynı zam anda eğitim in niteliksel yönden de gelişm esi gerekmektedir. Ancak, bir m akalesinde Sait G ü ra n ın belirttiğine göre son on yılda yükseköğretim de bilgi düzeyi düşm ekte ve bilen adam ortadan kaybolm aktadır. Yükseköğretim de harcam aların çok büyük bir bölümü «eğitim ve öğretim» hizm etlerine ayrılm akta ve bu kuruluşların tem el işlev 44
lerinden diğeri olan abilimse! araştırm a ve geliştirme» hizmetlerinim ihm al edildiği görünüm ü ortaya çıkm aktadır. Yükseköğretim de, bilim dallarına göre yaptığım ız a naliz sonucunda. bütün bilim dalları harcam alarında sürekli artış söz konusu iken, yeni kayıt öğrenci sayısı ile insangücü gereksinm eleri a ra sın da sa ğ lık lı bir ilişki kurulam am ıştır. Bu sonuçlardan da ortaya çıktığı gibi, ülkemizde, çeşitli eğitim tür ve düzeylerine göre yapılan eğitim harcam alarında belirli bir ölçütün ilke olarak saptanm adığı ortadadır. Böylece, kalkınm a planlarında eğitim le ilgili olarak saptanan hedeflere ulaşabilm ek daha da güçleşm ektedir. Ülkem izde eğitim hizm etlerinin sa ğ lık lı ve ülke gerçekletm e uygun bir biçim de gelişebilm esi, ancak, DPT. M illi Eğitim Bakanlığı, M a liye Bakanlığı, Yükseköğretim Kurum lan gibi ilgili kuruluşlar a ra sında eşgüdümün sağlanm ası ve bu konuda yapılacak olan bilimsel araştırm alardan sonra, eğitim hizm etlerine cy rıla ca k kaynakların s i yasal çık a rla r dışı ulusal eğitim politikası ilke ve ölçülerine göre belirlenm esine bağlıdır. Eğitim ve Bilim Dergisi YA Y IN İLKELERİ 1. Yazı hacmi, sayfada 200 sözcük hesabıyla 10 daktilo sayfasını geçem ez 2. Dergide yazım birliğinin sağlanabilm esi için Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu ilkelerine uyulm ası gerekm ektedir 3 Yazının daha an laşılır olm ası için, yazılarda yabancı kökenli terim lerin hem Türkçe, hem de yabancı dildeki k crsılıkla rı birlikte yazılabilir. 4 G üncel eğitim sorunlarına ilişkin yazılara öncelik verilir. 5. Yazılar, iki kopya gönderilm elidir. 6. Telif, çeviri ve derlem e yazılara, telif ücreti ödenir. Telif yazılara 2C0 sözcük için 100 TL, çeviri yazılara 200 sözcük için 75 TL., derlem e yazılcra, 200 sözcük için 50 TL. ödenir. 7 Yayım lanm ayan yazılar geri gönderilm ez. 45