T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI İŞLETME YÖNETİMİ (MBA) BİLİM DALI



Benzer belgeler
AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU. Mali Yardımlar ve IPA N. Alp EKİN/Uzman

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

AB nin Özellikleri ve Kurumsal Yapısı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

Türkiye ve AB Arasında Şehir Eşleştirme Projesi AB Müktesebatı Alanında Kapasite Geliştirme Eğitimleri 29 Kasım 2018

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

Sirküler Rapor Mevzuat /121-1

SİRKÜLER İstanbul,

SİRKÜLER İstanbul,

AB nin Kurumları 26. AB kurumları 27. Birliği Yöneten Kurumlar; 02: Avrupa Birliği nin Yapısı ve Yöne6mi.

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...i GİRİŞ...1. Birinci Bölüm MİLLETLERARASI ÖRGÜT TEORİSİ

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/117 Ref: 4/117

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. AVRUPA BİRLİĞİ TOPLULUK PROGRAMLARI HAKKINDA GENEL BİLGİ ve TÜRKİYE NİN KATILMAKTA OLDUĞU PROGRAMLAR

BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

AVRUPA BİRLİĞİ KURUMLARI

İÇİNDEKİLER GİRİŞ:... 1

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE


Türkiye ve Avrupa Birliği

6- REKABET POLİTİKASI

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 I. BÖLÜM İKTİSADİ BÜTÜNLEŞME OLGUSU: KAVRAM VE BÜTÜNLEŞME BİÇİMLERİ

2 Sıra No lu Türkiye Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Çerçeve Anlaşması Genel Tebliği Yayımlanmıştır.

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

KASIM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye nin AB ye üyelik müzakereleri çerçevesinde 22 Nolu fasıl müzakereye açıldı.

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a

AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ DOĞRULTUSUNDA YASAMA USULLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İ Ç İ N D E K İ L E R

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

AVRUPA BİRLİĞİNİN KURULUŞU ve DERİNLEŞMESİ 1 Yrd. Doç. Dr. A. Sait SÖNMEZ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: 2004 GENİŞLEMESİ

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞI

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASI GENEL TEBLİĞİ

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

BÖLGESEL BİRLEŞMELER

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ YÖNETMELİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI SOSYAL, BÖLGESEL VE YENİLİKÇİ POLİTİKALAR BAŞKANLIĞI

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

ALMANYA FRANSA SAVAŞLARI

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

DAHİLDE İŞLEME REJİMİ HAKKINDA GENELGE (2005/2) TELAFİ EDİCİ VERGİ UYGULAMASI

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI VE İNSAN HAKLARI

BİRİNCİ BOLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

DİASPORA - 13 Mayıs

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

İKİLİ İŞBİRLİĞİ. çevre ve ormancılık alanında otuz üç (33) Ülke ile toplam otuz yedi (38) tane,

DÜNYA TÜRK İŞ KONSEYİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ

AB Ar-Ge Politikaları Çınar ADALI TÜBİTAK AB Çerçeve Programlar Müdürlüğü

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

Ortak Tarım Politikasında Korumacılık

Gökçe TOPALOĞLU AVRUPA BİRLİĞİ NİN AVRUPA İNSAN HAKLARI KONVANSİYONU NA KATILIMI

AVRUPA BİRLİĞİ MALİ KAYNAKLARI

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

2- KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

AR&GE BÜLTEN. Ülkemizde Vergi Gelirleri ve Yeni Uygulamalar

ĐLKÖĞRETĐMDE PROJESĐ AVRUPA BĐRLĐĞĐ NEDEN KURULMUŞ, NASIL VE NE YÖNDE GELĐŞMĐŞTĐR? Doç. Dr. Çiğdem Nas

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ

Transkript:

T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI İŞLETME YÖNETİMİ (MBA) BİLİM DALI AVRUPA YATIRIM BANKASININ DESTEKLEDİĞİ TÜRKİYE PROJELERİNDE MALİ YARDIMLAR, VERGİ İSTİSNASI UYGULAMALARI VE DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Gülsüm Beste SUÇSUZ TİĞREK Tez Danışmanı Prof. Dr. Ziya Sacit ÖNEN ANKARA 2015

T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI İŞLETME YÖNETİMİ (MBA) BİLİM DALI AVRUPA YATIRIM BANKASININ DESTEKLEDİĞİ TÜRKİYE PROJELERİNDE MALİ YARDIMLAR, VERGİ İSTİSNASI UYGULAMALARI VE DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Gülsüm Beste SUÇSUZ TİĞREK Tez Danışmanı Prof. Dr. Ziya Sacit ÖNEN ANKARA 2015

II Babama ve Kızıma

III ÖNSÖZ Öncelikle tez çalışmam sırasında kendi zamanından ayırarak değerli fikirlerini ve engin tecrübelerini esirgemeyen moral ve motivasyonumu yüksek tutarak çalışmama destek olan danışmanım Sayın Prof.Dr. Ziya Sacit ÖNEN e teşekkürlerimi sunarım. Değerli hocalarım Prof. Dr. İsmail BİRCAN ve Doç. Dr. Mete TÖRÜNER e teşekkürü borç bilerim. Çalışmamın araştırma kısmında yardımlarını ve fikirlerini esirgemeyen Avrupa Birliği Bakanlığı ve Merkezi Finans ve İhale Birimi çalışanlarına teşekkür ederim. Çalışmam boyunca yardımlarını desteğini ve tecrübesinin esirgemeyen arkadaşım Neslihan KÜNYE ye teşekkür ederim. Bu zorlu süreçte araştırma ve danışmanımla görüşebilmem için anlayış gösterip destek olan IHI Infrastructur a teşekkür ederim. Son olarak da Tez çalışmam boyunca hem moral, motivasyon desteğini hem de araştırma ve teknik anlamda desteğini esirgemeyen her anımda yanımda olup heyecanımı benimle paylaşan sevgili eşim Zülfü Umut TİĞREK e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Eğitim hayatım boyunca benim yanımda olup bana inanan babam Yusuf SUÇSUZ ve desteklerinden dolayı Tiğrek ve Suçsuz aile fertlerime en büyük teşekkürlerimi iletirim.

IV İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ.. III İÇİNDEKİLER.. IV KISALTMALAR.. IX ŞEKİLLER DİZİNİ... XI TABLOLAR DİZİNİ... XII GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ VE AVRUPA YATIRIM BANKASI ILE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR 1.1. AVRUPA BİRLİĞİ NİN OLUŞUM SÜRECİ...3 1.1.1. Avrupa Bütünleşmesinin Tarihçesi...5 1.1.1.1.Benelüks....6 1.1.1.2. Avrupa Ekonomi Topluluğu (AET).7 1.1.1.3. Avrupa Kömür Ve Çelik Topluluğu (AKÇT).. 9 1.1.1.4. Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM)...10 1.2. AVRUPA BİRLİĞİ NİN KURULUŞU VE ADAYLIK SÜRECİ...12 1.2.1. Avrupa Topluluğundan Birliğe Geçiş 12 1.2.2. Avrupa Tek Senedi...13 1.2.3. Maastricht Antlaşması...14 1.2.4. Amsterdam Antlaşması.15 1.2.5. Nice Antlaşması..16 1.3. AVRUPA BİRLİĞİNİN KURULMASI...17 1.4. AVRUPA BİRLİĞİNİN YAPISAL KURUMLARI...18 1.4.1. Avrupa Parlamentosu....18 1.4.2. Avrupa Birliği Konseyi....20 1.4.3. Avrupa Komisyonu.....21 1.4.4. Avrupa Adalet Divanı.....22 1.4.5. Avrupa Birliği Sayıştay ı. 23 1.5. AVRUPA BİRLİĞİNİN DİĞER KURUMLARI 24 1.5.1. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. 24 1.5.2. Bölgeler Komisyonu...24 1.6. AVRUPA YATIRIM BANKASI 25 1.7. AVRUPA MERKEZ BANKASI...29 1.7.1. Yönetim Konseyi....30

V 1.7.2. Yönetim Kurulu.......30 1.7.3. Genel Konsey.. 31 1.8. OMBUDSMAN...32 1.9. AVRUPA BİRLİĞİ HİBE SİSTEMİ.....33 1.9.1.Merkezi Finans ve İhale Birimi (CFCU)..34 1.10. AVRUPA BIRLIĞI ÇERÇEVE PROGRAMLARI...36 1.10.1.Yedinci Çerçeve Anlaşma.. 37 1.10.2.Horizon 2020....38 İKİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRİLİĞİ BÜTÇESİ, MALİ YARDIMLAR VE KATILIM ÖNCESİ MALİ YARDIM ARACI (IPA) 2.1. AVRUPA BIRLIĞI BÜTÇESI...41 2.1.1. Bütçenin Ana İlkeleri...43 2.1.1.1. Birlik İlkesi 43 2.1.1.2. Genellik İlkesi..43 2.1.1.3. Yıllık Olma İlkesi. 44 2.1.1.4. Denklik İlkesi... 44 2.1.1.5. Açıklık İlkesi....45 2.1.2. Bütçe Gelirleri...45 2.1.3. Bütçe Harcamaları...48 2.1.3.1. Tarım Harcamaları. 48 2.1.3.2. Ekonomik Uyum ve Yapısal Harcamalar 48 2.1.3.3. Dış İlişkiler...48 2.1.3.4. İç Politika Harcamaları..49 2.1.4. AB Bütçesinin Hazırlanması, Uygulanması ve Denetimi 49 2.2. MALI YARDIM KAVRAMI...51 2.2.1. Avrupa Birliğinin Mali Yardımı Ve Tarihçesi...51 2.2.1.1. Avrupa Birliğine Üye Ülkelere Yönelik Mali Yardımlar..54 2.2.1.2. Avrupa Birliğine Üye olmayan Ülkelere Yönelik Mali Yardımlar..54 2.2.1.3. Türkiye ye Yönelik Mali Yardımlar...56 2.3. AVRUPA YATIRIM BANKASI ARACILIĞI İLE SAĞLANAN MALI YARDIMLAR. 58 2.3.1. Avrupa Birliği Genel Bütçe Kaynaklarından ve Diğer Kaynaklardan Sağlanan Mali Yardımlar 60 2.3.2. Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA).....62 2.3.3. IPA Bileşenleri...65

VI 2.3.3.1. IPA 1 Geçiş yardımı ve Kurumsal Yapılanması...67 2.3.3.2. IPA 2 Sınır Ötesi İşbirliği...68 2.3.3.3. IPA 3 Bölgesel Kalkınma Bileşeni...69 2.3.3.4. İnsan Kaynaklarının Gelişimi...70 2.3.3.5. Kırsal Kalkınma...70 2.3.4. Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Planlama ve Uygulamasında yer alan Yerel Kuruluşlar...71 2.3.5. Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Uygulama Süreci...72 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ AVRUPA YATIRIM BANKASININ DESTEKLEDİĞİ PROJELERDE VERGİ İSTİSNASI UYGULAMALARI 3.1. AVRUPA AKDENIZ ORTAKLIĞI PROGRAMI (MEDA) VE VERGISEL DURUMU...77 3.1.1.MEDA I...77 3.1.2.MEDA II..78 3.1.3. MEDA Vergisel Durum... 79 3.1.4. Avrupa Yatırım Bankası Sözleşmesinde yer alan Vergilemeye İlişkin Düzenleme. 82 3.2. KATILIM ÖNCESI MALI YARDIM ARACI (IPA) ÇERÇEVE ANLAŞMASININ VERGILEMEYE İLIŞKIN DÜZENLEMESI...85 3.2.1. Vergi İstisnasına İlişkin Genel Kural...85 3.2.2. İthalat İşlemlerinde Vergi İstisnası Ve Uygulamaları...86 3.2.2.1. Anlaşma Hükümleri...86 3.2.2.2. İstisnanın Uygulanması...87 3.2.2.3.İthalat İstisnası ile İlgili Özellikli Durumlar...89 3.3. KATMA DEĞER VERGISI İSTISNASI VE UYGULAMALARI...91 3.3.1. Anlaşma Hükümleri...91 3.3.2. İstisna Uygulaması..92 3.3.2.1. KDV İstisnası Sertifikası Başvurusu Yapılacak Makam...92 3.3.2.2. Eşleşme Sözleşmesinde Görevli Kısa ve Orta Dönemli Uzmanların KDV İstisnasından Yararlanmak İçin Yapacağı İşlemler...95 3.3.2.3. Eşleşme Sözleşmesinde Görevli Yerleşik Eşleştirme Danışmanı Asistanının KDV İstisnasından Yararlanmak için Yapılacak İşlemler..96 3.3.2.4. KDV İstisna Sertifikası Başvurusunda İstenen Belgeler...96 3.3.2.4.1. Genel Olarak İstenen Belgeler...96 3.3.2.4.2. Avrupa Komisyonu veya Türkiye Cumhuriyeti Sınırları Dışındaki Topluluk Ajansları ile İmzalanan AT Sözleşmelerinde İstenilen Belgeler.98

3.3.2.4.3. AT Sözleşmesindeki Değişiklerde İstenilen Belgeler ve Yapılacak İşlemler 99 3.3.2.5. Vergi Dairesi Başkanlığı nca Yapılacak İşlemler 101 3.3.2.6. Vergi Dairesi Müdürlüğü nce Yapılacak İşlemler 102 3.3.2.7. KDV İstisna Sertifikasının Kullanılması 103 3.3.2.7.1. 2.000 TL nin Üstünde Alımlarda..103 3.3.2.7.2. 2.000 TL nin Altında Alımlarda. 105 3.3.3. Katma Değer Vergisi İadesi...107 3.3.3.1. KDV Mükellefi AT Yüklenicisine KDV İadesi...107 3.3.3.1.1. Süresi Devam Eden AT Sözleşmeleri Kapsamındaki iadeler.. 107 3.3.3.1.2. Süresi Sona Eren AT Sözleşmeleri Kapsamındaki iadeler..109 3.3.3.2. KDV Mükellefi Olmayan AT Yüklenicisine KDV iadesi...110 3.3.3.2.1. Süresi Devam Eden AT Sözleşmeleri Kapsamındaki iadeler..110 3.3.3.2.2. Süresi Sona Eren AT Sözleşmeleri Kapsamındaki iadeler...112 3.4. ÖZEL TÜKETIM VERGISI İSTISNASI VE UYGULAMASI...113 3.4.1. Anlaşma Hükmü...113 3.4.2.İstisnanın Uygulanması...113 3.4.2.1. ÖTV Mükellefi Olmayanlardan Yapılan Alımlarda...113 3.4.2.2. ÖTV Mükellefi Olanlardan Yapılan Alımlarda.. 114 3.4.3. ÖTV İadesi Uygulaması.116 3.4.3.1. KDV İstisna Sertifikası Almış AT Yüklenicisine ÖTV iadesi...116 3.4.3.2. KDV İstisna Sertifikası Almamış AT Yüklenicisine ÖTV iadesi..116 3.5. GELIR VERGISI İSTISNASI VE UYGULAMASI...117 3.5.1. Anlaşma Hükmü...117 3.5.2.İstisnanın Uygulanması...118 3.6. DAMGA VERGISI İSTISNASI VE UYGULAMASI...119 3.6.1. Anlaşma Hükmü...119 3.6.2. İstisnanın Uygulaması...120 3.7. VERASET VE İNTIKAL VERGISI İSTISNASI VE UYGULAMASI...121 3.7.1. Anlaşma Hükmü...121 3.7.2. İstisnanın Uygulanması...121 3.8. MOTORLU TAŞITLAR VERGISI İSTISNASI VE UYGULAMASI...122 3.8.1. Anlaşma Hükümü...122 3.8.2. İstisnanın Uygulanması...122 3.8.3. Ödenen Motorlu Taşıtlar Vergilerinin İadesi 123 VII

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ 125 KAYNAKÇA.. 129 EKLER 137 ÖZET...163 ABSTRACT 164 ÖZGEÇMİŞ 165 VIII

IX KISALTMALAR AAET AB ABAD ABD ABGS AET a.g.e AKÇT AMB AP ARGE AT APS AYB BENELÜKS BM DPT DTÖ ECU EURATOM GB GİB IMF IPA Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu Avrupa Birliği Avrupa Birliği Adalet Divanı Amerika Birleşik Devletleri Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Avrupa Ekonomik Topluluğu Adı Geçen Eser Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Avrupa Merkez Bankası Avrupa Parlamentosu Araştırma Geliştirme Avrupa Topluluğu Avrupa Para Sistemi Avrupa Yatırım Bankası Belgium Nederland Luxemburg Birleşmiş Milletler Devlet Planlama Teşkilatı Dünya Ticaret Örgütü Avrupa Hesap Birimi Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu Gümrük Birliği Gelir İdaresi Başkanlığı Uluslararası Para Fonu Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı

X ISPA İKV MEDA MFİB MIPD MMIPD MTV KDV KOBİ ÖTV PHARE SAPARD Instrument for Structural Policies for Pre- Accession İktisadi Kalkınma Vakfı Avrupa Birliği Tarafından Akdeniz Ülkeleriyle İşbirliği Çerçevesinde Finanse Edilen Program Merkezi Finans ve İhale Birimi Çok Yıllık İndikatif Planlama Belgesi Çok Yararlanıcılı Çok Yıllık İndikatif Planlama Belgesi Motorlu Taşıt Vergisi Katma Değer Vergisi Küçük ve Orta Büyülükteki İşletmeler Özel Tüketim Vergisi Polonya Macaristan Ekonomilerinin Yeniden Yapılandırılmasına Yönelik Mali Yardım Aracı Special Accession Programme for Agriculture and Rural Development s. Sayfa TKDK YAP YYY Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Yenileştirilmiş Akdeniz Politikası Yayın Yılı Yok

XI ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1: Avrupa Birliği Bütçe Süreci.42 Şekil 2: 1994-2006 yılları arasında taahhütler ve yapılan ödemeler.58 Şekil 3: IPA Uygulama Süreci... 75

XII TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1: Avrupa Birliğine Aday Ülkeler Tablosu..18 Tablo 2: Avrupa Yatırım Bankasının 2001-2010 yılları arasında AB Üyesi Ülkelere Kullandırdığı Kredi...28 Tablo 3: Avrupa Birliği Mali Perspektifleri ve Büyümeleri.47 Tablo 4: 2002-2006 Döneminde Türkiye Tarafından Kullanılan AB Mali Yardımları (milyon Euro).53 Tablo 5: Türkiye ye Yönelik Katılım öncesi Mali yardım (2000-2006)...64 Tablo 6: 2007-2013 IPA Dönemi AB Mali Yardımının Aday ve Potansiyel Aday Ülkelere Göre Dağılımı.64 Tablo 7: IPA Dönemi (2007-2013) Türkiye Mali Yardım Miktarları (milyon Euro)..65

1 GİRİŞ Avrupa Birliği finansman kurumu olan Avrupa Yatırım Bankası tarafından finanse edilen Avrupa birliğine aday ülkelere verilen mali yardımlar sayesinde birliğe aday ülkelerin mevcut hukuksal ve ekonomik altyapılarını daha da güçlendirerek Avrupa Birliğine üyelik süreçlerini hızlandırmaları sağlanır. Avrupa Birliğine üyeliğe dair toplumun, devletin ve kurumlarında beklentileri oldukça büyütür. Çünkü Türkiye nin Avrupa Birliğine üyelik flörtü 46 yıllık bir süreci kapsamaktadır. Bu bağlamada amaç, mali yardımlardan daha çok yararlanmak değil Türkiye ye sağlanan mali yardımların daha verimli şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Avrupa Birliği üyelik sürecinde sağlanan mali yardımlar, fonlar ve vergi istisnalarının Türkiye nin Avrupa Birliğine üyeliğini ekonomik, sosyal, kültürel, bilimsel araştırma ve teknolojik etkilerini arttırma şansı bulmasını sağlamaktadır. Esas olarak Avrupa Birliğinin sağladığı mali yardımlar ve Avrupa Yatırım Bankasının sağladığı fonlar sayesinde Türkiye de hayata geçirilen ve geçirilmesi hedeflenen projeler ülkemizin gelişimi ve yeni bir vizyon kazanması için ihtiyaç duyduğu projelerdir. Özellikle sosyal içerikli kadın ve çocuk temelli projeler, teknolojik etmenli ARGE projelerine hep bütçe bulunamamasından dolayı hayata geçirilmesi ertelenen projelerin hayata geçirilmesi ve sürdürülebilirliliğinin sağlanmasına etkili olmuştur. Sağlanan yardımlar sayesinde ortaya çıkan işler sayesinde Türkiye daha gelişmiş ve bilinç düzeyi yüksek bir ülke haline gelecektir. Ayrıca uzun vadeli bakıldığında da bu projeler Türkiye nin ekonomisine ve milli gelirine katkı sağlamaya başlayacaktır. Vergilendirme ile ilgili de birçok adım atılmıştır. ÖTV ve KDV vergilerinin kanun kapsamına alınması, Vergi istisnaları ile ilgili Çerçeve Anlaşmada gerekli tebliğler yayınlanarak ilgili vatandaş ve kurumların yapması gerekenler ve işleyişin nasıl olduğu belirtilmiştir. Birçok konuda olduğu gibi Vergi istisnaları ile ilgili de kanun açıklıkları bulunmaktadır. Konu ile ilgili olarak

2 Türkiye de yararlanıcı kurumlar ve ilgili gelir idaresi başkanlıkları, vergi daireleri ve denetleyici kurumların hem sürecin işleyişini hem de hayata geçmiş projelerle ilgili kontrolün sağlıklı yapılabilmesi için eğitilmeleri gerekmektedir. Bu çalışmada, birinci bölümde Avrupa birliğinin kuruluşu, Avrupa Birliğine genel bakış ve adaylık süreci hakkında bilgi, anlaşma hükümlerine yer verilmiştir ve bu kapsamda çalışma yöntemi olarak konu ile ilgili yazılmış olan kitaplardan, yayımlanmış dergi ve bilgilendirme kitapçıklarından faydalanılmıştır. İkinci bölümde Mali yardımlar ve fonlar, Çerçeve Anlaşma, Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) bileşenleri, bu kapsamda yapılmış örnek projeler den bahsedilmektedir. Bu bölümde, internet kaynaklarından makalelerden ve yazılmış tezlerden faydalanılmıştır. Son bölümde ise, vergi durumu, vergi istisnaları, vergi istisnasından faydalanabilmek için gerekli kriterler, istenen evraklar gibi konular incelenip, istisna uygulaması kapsamında hayata geçirilen ve geçirilmesi planlanan projelerin ne kadar amacına hizmet ettiği ve Türkiye ye sağlanan mali yardım ve fonların ne kadar verimli kullanıldığı, bu fon ve mali yardımların yeterliliği ve Türkiye nin Avrupa Birliği sürecinde ne kadar bilinçli olup olmadığı konusu değerlendirilmiştir. Son bölümün çalışma yönteminde de resmi gazatede yayımlanmış olan çerçeve anlaşma ve ilgili tebliğiler referans olarak kullanılarak tez çalışması hazırlanmıştır.

3 BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ VE AVRUPA YATIRIM BANKASI ILE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR 1.1. AVRUPA BİRLİĞİ NİN OLUŞUM SÜRECİ Avrupa Birliği II. Dünya savaşından sonra zarar gören Avrupa kıtasını oluşturan ülkelerin kalkınması ve yeniden yapılanmasını sağlamak için oluşturulan bir topluluktur. Avrupa Birliği bir devlet, bir örgüt ya da bir kuruluş değildir. Avrupa Birliği Maastricht Anlaşmasıyla oluşmuş ve daha sonra Amsterdam anlaşmasıyla gelişim sürecine devam etmiştir. Avrupa Birliğinin oluşum süreci esas olarak II. Dünya savaşının bitimiyle başlamıştır. Avrupa Birliğinin kuruluş amacı, yüzyıllar boyunca süren savaş sonrasında Avrupa ülkelerini bir an önce eski ekonomik gücüne kavuşturup barış ve güç ortamı oluşturma fikri ortaya çıkmıştır. Avrupa sözcüğünü ilk kez MÖ 7.yy, yaşadıkları bölgenin kuzeyindeki, bilmedikleri bölge için Yunanlılar kullandı. Fenike kökenli bir kelime olup, Güneşin Battığı Yer demektir. (web.nevsehir.edu.tr/iysdosya/ab_tarihsel_gelisim, 22.03.2014) Avrupa terimi 17. Yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Aynı yüzyılda Avrupa Federasyonu düşüncesi de gelişmeye başlanmıştır. Immanuel Kant Avrupa Birleşik devletleri düşüncesini ortaya atmıştır, bu konuyla ilgili defalarca girişimlerde bulunulmuştur ancak uzun soluklu bir süreç başlayamamıştır ta ki II. Dünya savaşı sonrası yaşanan acı ve zorlu süreç daha kalıcı bir birleşmenin oluşması için yeterli olmuştur. II. Dünya savaşının ardından harap olan Avrupa nın yeniden canlandırılması görevini savaşın hemen ardından bir dünya gücü olarak ortaya çıkan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) üstlendi. Yorgun düşmüş ve yıkılmış kıtanın yeni savaşlar için uygun bir ortam olacağını gören ABD, Avrupa yı yeniden kalkındırmak için kredi

4 musluklarını sonuna kadar açma kararı aldı. 1947 yılında ABD Dışişleri Bakanı George Marshall (1880-1959) tarafından kamuoyuna duyurulan ve bu nedenle Marshall Planı olarak bilinen Avrupa yı İyileştirme Planı (European Recovery Plan) ile 18 Avrupa ülkesine bugünkü kurlar temel alınırsa- yaklaşık 140 milyar dolarlık yardım yapıldı. Böylelikle yaşlı kıta yaralarını sarmaya başladı. (Palabıyık, Yıldız, YYY,7) Marshall yardımı adı altında Avrupa ya akan bu ABD sermayesinin kendilerini giderek ABD ye bağımlı kılacağını gören ufak ve güçsüz Batı Avrupa ülkeleri Avrupa menşeli yeni bir sermaye piyasası oluşturmak istemişlerdir. Bu fikre bireysel olarak ulaşmaları mümkün olmadığından, bu ülkelerin ekonomik potansiyellerinin bir araya getirilmesi ve böylelikle güçlü bir Avrupa pazarı oluşturulması planlanmıştır. (Kutlu,2013,181) Avrupa da bir Birlik oluşturma düşüncesi ile bu kıtada devletlerin oluşması ile eşzamanlı olarak ortaya çıkmıştır. Kıta Avrupa sındaki ülkelerin kendi aralarındaki savaş sonunda imzaladıkları barış anlaşmalarıyla bir birlik ya da federasyon kurma düşüncesi ortaya çıkmıştır. (Karluk, 2003,1) Avrupa Birliğinin Temelini oluşturan İlkeler; Temel hakların, serbest dolaşım ile medeni ve siyasi hakların sağlandığı Avrupa Vatandaşlığı, İçişleri ve Adalet alanındaki işbirliği ile AB genelinde özgürlük, güvenlik ve adaletin tesis edilmesi, Tek Pazar, Ortak para birimi Euro, istihdam yaratma, bölgesel kalkınma ve çevre koruma aracılığıyla ekonomik ve sosyal gelişmenin desteklenmesi, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası aracılığıyla AB nin global anlamdaki rolünün güçlendirilmesi. (http://www.ab.gov.tr/index.php?p=3,06.01.2014)

5 1.1.1. Avrupa Bütünleşmesinin Tarihçesi Birleşmiş Avrupa fikri, bir zamanlar filozofların ve ileri görüşlülerin düşlerinde yer alıyordu. Victor Hugo, insancıl ideallerden esinlenen barışçıl bir Avrupa Birleşik Devletleri ni hayal etmişti. Victor Hugo Avrupa Birliği konusunda aynen şöyle demiştir; ABD nasıl yeni bir dünyayı taçlandırdıysa, bir gün gelecek Avrupa Birleşik Devletleri de eski dünyayı süsleyecektir. İster benimsensin, ister ret edilsin, Birlik fikri hiç durmadan yakılıp yıkılan, kasılıp kavrulan, bir kıtanın bin yıllık hülyası olarak her zaman varlığının sürdürmektedir. (Karluk, 2003,1). Bu hayal, İkinci Dünya Savaşı nın yıkıntılarından sonra Avrupa Kıtası için yeni bir umut oldu (http://www.avrupa.info.tr/tr/avrupa-birligi/tarihce.html,16.12.2013). Her ne kadar, Avrupa yı birleştirme fikri eski Yunan a dayandığı söylense de Birleşik Avrupa kavramının asıl ortaya çıktığı dönem ortaçağdır. (Bozkurt, 2001,39). Avrupa yüzyıllarca, sık sık yaşanan kanlı savaşlara sahne oldu. 1870-1945 yılları arasında Fransa ve Almanya üç kez savaşmışlardır. Bu savaşlarda birçok insan yaşamını kaybetmiştir. 8 Mayıs 1945 te İkinci Dünya Savaşının bitmesindeki en büyük katkıyı ABD Batı Avrupa yı Rus işgalinden kurtararak yapmıştır. Batı Avrupa ABD nin bu hamlesiyle Rus işgalinden kurtulmuş fakat 40 milyon insanın öldüğü 25 milyon mültecinin yaşadığı ve savaşın tümüyle yaşamış bir alan bırakılmıştı. (Güney,2006, 105). Bu felaketler üzerine kimi Avrupalı lider ve düşünürleri, barışın sürdürülebilmesinin tek yolunun, ülkelerinin ekonomik ve siyasi yönlerden birleşmesi olduğu sonucuna varmışlardır. Avrupa'da ulusal mutabakatsızlıkları aşabilecek bir örgütlenmenin kuruluşu İkinci Dünya Savaşı sırasında totaliter yönetimlere karşı savaşan direniş hareketlerinden kaynaklanmıştır. (http://www.dpb.gov.tr/tr-tr/daire-baskanliklari/avrupa-birligi-ve-disiliskiler- birimi/avrupa-birligi-ve-dis-iliskiler-birimi-avrupa-birligi-hakk%c4%b1nda- 632/avrupa-ab-tarihcesi, 10.02.2014)

6 1946 yılında İngiltere Başkanı Churchill Zürih te Avrupa Birleşik Devletleri nden söz etmiştir. 9 Mayıs 1950 yılında Robert Schuman ın Avrupa ülkelerine yaptığı çağrı kabul görmüş ve pratiğe dökülmüştür. Shuman Planı olarak bilinen planı Almanya nın kabul etmesinin ardından İtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg da anılan plana 25 Mayıs ta olumlu cevap vermiştir. Avrupa daki siyasi bir birleşme gibi görünen bu plana diğer ülkelerde olumlu cevap vermiştir. Bunun üzerine altı ülke arasında demir-çelik ürünlerinde bir ortak pazar yaratmaya yönelik çalışmalar 20 Haziran 1950 de başlamıştır. (Karluk, 2003,3). Avrupa Birliği 1995 te ilk öncülerinin anısına dikilmiş bir anıt gibidir; ekonomik, sanayi, siyaset, yurttaş hakları ve dış politika alanlarını kapsayan çok sektörlü bütünleşmesinin en ileri biçimidir. Avrupa Kömür Çelik Topluluğu nu (AKÇT) ve Avrupa Atom Enerji Topluluğu nu (EURATOM) kuran Roma Anlaşmaları (1957), Avrupa Tek Senedi (1998) ve 1993 teki Maastricht Anlaşması kararıyla Avrupa Topluluğu yerine bu oluşuma Avrupa Birliği adı verilmiştir(karluk,1996,37) 1.1.1.1. Benelüks İkinci Dünya savaşından sonra Avrupa da kurulan ilk birliklerden biridir. Belçika, Hollanda ve Luxemburg un bir araya gelerek oluşturdukları bu birliğin kökleri, 1930 lardaki yine bu ülkeler arasında tedrici olarak gümrüklerin indirilmesini öngören BLEU 1 uygulamasına kadar gider. Savaş döneminde askıya alınan bu birliğin yeniden canlandırılması için daha savaş esnasında, sürgünde bulunan liderler 21 Ekim 1943 de bir para 1 BLEU, Belgium-Luxemburg Economic Union olarak açıklanabilir. Belçikanın ve Lüksemburgun mali ve ekonomik birliğini sağlamak için Lüksemburg frank ı ile Belçika frank ını sabitlemek amacıyla 25 Temmuz 1921 yılında yapılmış bir anlaşmadır. Anlaşma 1921 yılından 2002 yılına kadar bir kaç defa uzatılarak faaliyetini sürdürmeye devam etmiştir. (http://en.wikipedia.org/wiki/belgium%e2%80%93luxembourg_economic_union, 04.11.2014)

7 birliği anlaşması imzaladılar. 5 Eylül 1944 de ise gümrük anlaşması ve yine 9 Mayıs 1947 de de ortak tarım politikası anlaşmasını imzaladılar. Daha sonrada BENELÜKS ülkeleri kendi aralarında entegrasyonun önündeki engellerin kaldırılması için çok sayıda teşebbüste bulunmuşlardır (Bozkurt, 2001,54) 18 Temmuz 1932 tarihinde Belçika, Hollanda ve Lüksemburg arasında imzalanan Ouchy Sözleşmesi ile hayata geçen, sadece Avrupa da değil dünya üzerinde ilk ekonomik entegrasyon hareketlerindendir. Temeli, söz konusu üç ülke arasında gümrük birliği anlaşmasına dayanır. Avrupa Birliğinin oluşumuna zemin hazırlamasının yanı sıra kendi bünyesindeki barışıyla da dünya ekonomisi literatüründe en başarılı ekonomik entegrasyonlardan biri olarak yer almıştır. Benelüks ün gelişim süreci şu şekilde özetlenebilir: 21 Ekim 1943 Gümrük Birliği Sözleşmesi Haziran 1948 Chateau Konferansı Kararları 7 Haziran 1956 İşgücü Sözleşmesi 17 Eylül 1957 Ekonomik İşbirliği Anlaşması 25 Mart 1957 Roma Anlaşması (Güner, 2006,16) 1.1.1.2. Avrupa Ekonomi Topluluğu (AET) Avrupa Ekonomik Topluluğu ortak pazar arayışına giren altılar (Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya) arasında Brüksel de AET sözleşmesi imzalanmıştır. Roma Antlaşması 25 Mart 1957 yılında imzalanmıştır. Bu antlaşmayla ülkeler sadece siyasi ve ekonomik konjonktürlerini korumakla kalmıyor aynı zamanda askeri yönden de güvenliklerini arttırmış oluyorlar. İmzalanan antlaşma ülkelerin parlamentoların da onaylandıktan sonra 1 Ocak 1958 yılında yürürlüğe girmiş bulunuyor. 1958 yılında yürürlüğe giren anlaşmaya göre sermaye, mal, hizmetler ve işçiler üye ülkeler arasında serbestçe dolaşabilecektir. (Bulaç, 2001,15)

8 Roma Antlaşması 248 madde ve protokollerden oluşmuştur. Kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğunun amaçları Roma Antlaşmasının 2. maddesinde şöyle belirtilmiştir: Topluluğun görevi ortak bir pazarın kurulması ve üye devletlerin ekonomik politikalarının giderek yaklaştırılması yoluyla topluluğun bütününde ekonomik faaliyetlerin uyumlu bir şekilde geliştirilmesini, sürekli ve dengeli bir büyümeyi, daha fazla istikrarı, yaşam standardının hızla yükselmesini ve topluluğun bir araya getirdiği Devletlerarasında daha sık ilişkilerin kurulmasını sağlamaktır. (DTP,1993,99). Avrupa Ekonomi Topluluğuna Ocak 1981 de Yunanistan ın, Ocak 1986 da da İspanya ve Portekiz in tam üye olarak katılımlarıyla AET nin bugün 320 milyon, yüz ölçümü 2.225.000 kilometrekareye ulaşmıştır. Yunanistan, İspanya ve Portekiz topluluğa katılmasının topluluk açısından çıkardığı ekonomik problemlerin çözülmesi için 10 yıllık bir geçiş dönemi öngörülmesi, bu süre dolmadan veya en azından bu üç ülkenin topluluğa katılmasının ortaya çıkaracağı sorunlar çözülmeden Türkiye nin topluluğa katılmasının mümkün olamayacağını düşündürmektedir. Topluluk yetkilileri, 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe giren Ankara Antlaşması ile başlayan ve 1 Ocak 1973 tarihinde Katma Protokolle sürdürülen AET-Türkiye ilişkilerinin hızlı bir gelişme sağlaması açısından bu 10 yıllık sürenin iyi değerlendirilmesini tavsiye etmekteydi. Özellikle katma protokolün çeşitli maddeleri uyarınca, gümrük vergisi ile eş etkili vergi ve resimlerde yapılması gereken indirimlerin, artık daha fazla geciktirilmeden gerçekleştirilmesi talep edilmekteydi. (http://www.ekodialog.com/makaleler/avrupa_ekonomik_toplulugu.html /23.09.2014)

9 1.1.1.3. Avrupa Kömür Ve Çelik Topluluğu (AKÇT) Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman, Avrupa ülkelerinin ekonomik ve siyasi entegrasyonu için 1950 yılında bir plan ortaya koymuştur. Schuman be teklifini 9 Mayıs 1950 tarihinde Paris te yapmıştır. Kömür ve Çelik Pool u Projesi de denilen bu öneride Robert Schuman, Fransız Hükümeti adına, Fransa Alman kömür ve çelik üretimini bir teşkilatın müşterek otoritesi altında birleştirilmesini istiyor ve diğer Avrupa ülkelerinin de bu birliğe katılmasının serbest olduğunu ilan ediyordu. (Önen, 1996, 122) 18 Nisan 1954 günü pazarlıklar sonunda ve ABD nin teşvikleriyle altı ülke Paris Anlaşmasını imzalamış ve Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu (AKÇT) kurmuşlardır. Anlaşmaya göre kömür ve demir üretimi ile ilgili kararlar olağanüstü fonksiyonlara sahip bürokratik işleri yönetecek olan ve ilk başkanlığını Jean Monnet in üstlendiği Yüksek Otorite ye bırakılmıştır. Anlaşma ile birlikte ayrıca Bakanlar Konseyi ve Adalet Divanı gibi kurumlarda kurulmuştur. Anlaşmanın amaçları: Kömür ve Çelik için Ortak Pazar açarak birleşme ortamı hazırlamak Bu alanda yapılacak yatırımları hızlandırmak Kömür ve Çelik sektöründe verimlilik önlemleri yüzünden açıkta kalan işçilerin yeniden işe alınmaları için şirketlerin özendirilmesini sağlamak Bu sektörde istihdam edilen işçilerin konut edinmelerini sağlamak için gerekli önlemleri almak. Akit taraf ülkeler arasındaki kömür ve çelik ihracat ve ithalat Paris Anlaşmasıyla gümrük vergilerinden korunmuştur. Bunun sonucunda, Federal Almanya nın kömürü ile Fransa nın demiri aynı pazarda birbirini tamamlama imkânı bulmuştur. (Önen, 1996, 124)

10 Bu sırada Avrupa nın en büyük kömür ve çelik üreticisi olan İngiltere böyle bir birleşmeye pek eğilimli görünmüyor İsveç ve İsviçre ile birlikte Marshall Yardım Planı nın Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü (OEEC) çerçevesinde dağılımını istiyordu. (Balaç, 2001, 15) Fransız İhtilali nin sonunda ortaya çıkan ulus devlet modelleri, ikinci dünya savaşının yaşandığı zaman içinde çıkan çıkar çatışmalarını şiddetlendirerek olumsuz yönde etkilemiştir. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) ikinci dünya savaşından sonra kurulan hem Avrupa Birliği nin ilk somut örneği olmuştur, hem de milliyetçi ve menfaatçi farklılıklardan doğan çıkar savaşlarını önlemek için ortaya çıkmıştır. (Yamakoğlu, 1993, 9) İzlenen amaç ve politikalarda da görüldüğü gibi kurulan topluluklar ile sadece ekonomik birleşme ve çıkarlar gözetilmiyor, siyasi ve politik çıkarlarda ön planda tutularak Avrupa Birliğinin adımları atılıyordu. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu nun kurulması üye ülkelerin, üye olmayan ülkelerle yaşayabilecekleri muhtemel savaş karşısındaki en önemli hammadde kaynağının içinde olmalarını sağlamış oluyor. Bu durumu Walter Halltain şöyle özetlemiştir: Gerçekte Avrupa topluluğunu üç bölümlü roket olarak tanılamak belki de en iyi tanımlamadır. Birinci bölüm, gümrük birliği, ikinci bölüm ekonomik birlik ve üçüncü bölümde politik birliktir. Bu sırada gümrük ve ekonomik birlikler nihai haline gelmiş olmasa dahi Avrupa Birliğinin nihai rotasını belli etmesi açısından (Güçlerin birleştirilmesi, çıkarların korunarak gücünü arttırarak büyüme hareketleri) AKÇT çok önemli bir konuma sahiptir. (Pollook, 2002, 12) 1.1.1.4. Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) AKÇT Anlaşmasının ertesinde, bu anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında, iktisadi uyum çabalarının kömür ve çelik sektörü dışındaki alanlara

11 da yaygınlaşması çabaları yoğunluk kazanmıştır. İtalya nın Messina şehrinde 1-2 Haziran 1955 tarihinde düzenlenen konferansta AET na ek olarak oluşturulması kararlaştırılan ikinci topluluk olan EURATOM un kuruluşu uzun süren görüşmeler ve teknik çalışmalardan sonra 25 Mart 1957 tarihinde Roma da imzalanan anlaşma ile sağlanmıştır. Topluluk, esas olarak atom enerjisinin sanayi ve enerji üretiminde barışçıl amaçlar için kullanılmasını amaçlamıştır. (DTM,2007,10) Topluluğu kuran ülkeler, o tarihlerde enerji ihtiyaçlarını atom enerjisini kullanarak gidermeyi düşünmüşlerdir. Özellikle 1956 yılında ortaya çıkan Mısır- İsrail savaşı ve ardından İngiltere ve Fransa nın Süveyş kanalına müdahale etmesiyle başlayan buhran döneminde, Avrupa ya Ortadoğu dan petrol aktarımı önemli ölçüde aksamıştır. Bu durum petrole bağımlılığın önemli ölçüde azalması ve diğer enerji kaynaklarının devreye sokulması konusunda o dönemde Avrupa da ciddi çabaların sarf edilmesine yol açmıştır. Tüm bu çabaların sonucu olan EURATOM, daha sonra petrolün Afrika nın güneyinden dev tankerler ile taşınması ve fiyatlarda da 1970 li yıllara kadar önemli artış olmaması üzerine, diğer iki Avrupa Topluluğu kadar gelişme gösterememiştir.( Karluk, 2003,15) Topluluk nükleer alanda ortak bir bilim ve teknoloji politikası oluşturması yönündeki ilk adımlardandır. Bugün gelinen noktada ise, söz konusu politikanın oluşturulmasına ve Avrupa düzeyinde uyumlulaştırmasına yönelik olarak önemli yol alınmıştır. EURATOM un amaçları: Araştırmayı teşvik etmek ve teknik bilginin yayılımını sağlamak Bütünleşik bir güvenlik standardı kurmak ve uygulanmasını sağlamak Yatırımı kolaylaştırmak ve AB deki nükleer enerjinin gelişimi için gerekli temel donanımın kurulmasını sağlamak AB deki tüm kullanılan maden ve nükleer yakıtlardan eşit ve düzenli olarak faydalanmalarını sağlamak

12 Nükleer maddelerin farklı amaçlarla (özellikle askeri) dönüştürülmesini önlemek Diğer ülkelerle, uluslararası örgütlerle birlikte çalışarak nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması yönünde kaydedilen gelişmeleri güçlendirmek Ortak girişimler kurmak (http:\\www.taek.gov.tr) (23.12.2013) 1.2. AVRUPA BİRLİĞİ NİN KURULUŞU VE ADAYLIK SÜRECİ 1.2.1. Avrupa Topluluğundan Birliğe Geçiş Toplulukların kurulmasının hemen ardından bazı sorunlar ortaya çıkmıştı. Her üç topluluğunda kendine özgü kurumlarının olması hem maliyet açısından hem de toplulukların işleyişi açısından bazı sıkıntılar yaratmaya başlamıştı. Roma Antlaşması ile beraber imzalanan, her üç topluluk için ortak olan bazı kurumlar ile ilgili yapılan bir anlaşma ile bu üç kurumun meclisleri birleştirildi. Bu ortak meclis 1962 yılında Avrupa parlamentosu adını almıştır. 1965 yılında imzalanan ve 1967 yılında yürürlüğe giren Birleşme Antlaşması (Merger Treaty) ile tek bir konsey ve tek bir komisyon oluşturulmuştur. Kısacası, 1960 ların ortasında Avrupa toplulukları kurumsal yapılarını sağlamlaştırmaya ve ekonomik bütünleşme yolunda önemli adımlar atmaya başlamışlardı. (Palabıyık-Yıldız,YYY,12). 14 Aralık 1973 tarihinde üye ülkelerin dışişleri bakanlarının Avrupa kimliği belgesini kabul ederek ilk defa Avrupa Birliği ni gerçekleştirme düşüncesi somut olarak hayata geçirilmeye başladı. 1979 dan itibaren ise Avrupa Parlamentosu üyeleri, üye ülke vatandaşlarının genel oyu ile seçilmeye başlamış ve parlamentonun bütçe konusundaki yetkileri arttırılmıştır.

13 1981 den sonra Almanya ve İtalya Genscher/Colombo insiyatifi olarak bilinen bir girişimle AB ne yönelik bir Avrupa senedini gündeme getirilmişti. Amaç Avrupa siyasal işbirliği aracılığıyla Avrupa bütünleşmesinin temellerinin sağlamlaştırılmasıdır. Bu girişim olumlu sonuç vermişti ve Avrupa Topluluğu üyesi devletler Avrupa Birliği ne yönelik 1983 Stuttgart Deklarasyonu ile dış politika; İktisat ve para politikası, kültür ve hukukun denkleştirilmesi ve de güvenlik gibi alanlarda daha sıkı işbirliği yapmaya karar verilmişti. ( Güler,2002,14) 1.2.2. Avrupa Tek Senedi Duraklama döneminin ardından 1986 yılında Avrupa Tek Senedinin imzalanmasıyla Avrupa entegrasyonunda önemli bir hareketlenme olmuştur. Tek senedi ile Avrupa Topluluğu, 1992 yılına kadar üye ülkeler arasında Ortak Pazar dan tek pazara geçmesini böylelikle ticaret engellerinin tamamını kaldırmayı ve sermaye ile iş gücünün serbest dolaşımını hedeflemiştir. (Kaya ve diğerleri,2013,7) Tek Senedinin diğer anlaşmalardan farkı; Avrupa Tek Senedi adında Antlaşma sözcüğü geçmeyen bir antlaşmadır. Avrupa Tek Senedi Avrupa antlaşmasını temeli alarak oluşmuştur. Avrupa Birliği Antlaşmasıyla getirilen eylem alanlarından ortak dış ve güvenlik politikasının öncüsü sayılan Avrupa Siyasi işbirliği eylem planı geliştirilmesine karşın, Avrupa Birliği antlaşmasının aksine topluluklarla söz konusu eylem alanını ortak bir kavram altında toplamıştır.(www.dpt.gov.tr/13.12.2013) Avrupa Parlamentosu komisyon Başkanı Delors un öngördüğü gibi tek pazar beraberinde başka alanlarda da bütünleşmeyi mecbur kılmıştır. Sosyal politika, çevre politikası ve araştırma-teknoloji gibi birçok alan da antlaşmanın

14 kapsamına girmiştir. Ayrıca Avrupa Topluluğu na 1980li yılların başında üye olan Güney Avrupa ülkelerinin (Portekiz, İspanya ve Yunanistan ) az gelişmiş bölgelerinde tek pazarın yaratacağı olumsuz rekabet koşullarına karşın yaşanabilecek mağduriyetler için yapısal fonları uygulamaya konmuştur. (Kaya ve diğerleri, 2013,8). 1.2.3. Maastricht Antlaşması 10 Aralık 1991 yılında Hollanda nın Maastricht şehrinde düzenlenen Zirve de topluluk daha önce toplanmış olan hükümetler arası iki konferans çerçevesinde varılan sonuçları temel alarak yeni bir Avrupa toplulukları anlaşması yapılmasına karar vermişti. 7 Şubat 1992 tarihinde imzalanan 53 maddeden oluşan antlaşmanın yürürlüğe girişi ise 1 Kasım 1993 tarihidir. Maastricht Anlaşması ile Avrupa Topluluğu, Avrupa Birliği adını almıştır. Avrupa Birliğini kuran Maastricht Antlaşması ile Avrupa Topluluklarına yeni boyutlar kazandırmıştır. Maastricht Antlaşmasıyla hukuksal yapı düzenlenmiştir ve antlaşmayla sağlanan temel yenilikler şunlardır; Ekonomik ve Parasal birlik Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası (ODGP) Adalet ve içişlerinde İşbirliği (İKV,2003,142) Tüm bunlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde 90 lı yıllar AB için önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. Soğuk savaşın sona ermesi, Sovyetler birliğinin çökmesi ve Orta ve doğu Avrupa da bağımsızlıklarına kavuşan ülkeler arasında daha güçlü ve Batı Avrupa dan kopan bir Almanya doğacak endişesi yaratmıştır. Ancak Almanya başbakanı Helmut Kohl ün duyarlılığı sayesinde Almanya, Avrupa Bütünleşmesine ve siyasi birliğe de önem vermiştir.1995 yılında İsveç, Finlandiya ve Avusturya nın da katılasıyla genişleyen AB, 2000 li yıllara doğru ekonomi alanında tek pazara ve para birimine sahip, siyasi alanda işbirliğine açık ulus üstü bir birlik haline gelmiştir (Kaya ve diğerleri,2013,9).

15 1.2.4. Amsterdam Antlaşması Maastricht Zirvesinden sonra Avrupa Topluluğu ile ilgili önemli kararların alındığı bir başka zirve ise 16-17 Haziran 1997 tarihinde yapılan Amsterdam zirvesidir. Bu zirve sonuçları 2 Ekim 1997 tarihinde imzalanan Amsterdam Antlaşması ile yasal metin haline getirilmiştir ve bu antlaşma 1 Mayıs 1999 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. (Bilici,2005,43) Maastricht Antlaşmasını revize eden Amsterdam Antlaşmasını özetlemek gerekirse; Antlaşma sayesinde Avrupa Birliğinde temel özgürlüklerini sürekli ihlal eden ülkelerin, Bakanlar Konseyindeki oy haklarını, askıya alma imkânını veriyor. Avrupa Topluluğu halkı, tüm Avrupa Birliği ülkelerinde, serbest dolaşım hakkını kolaylaştırıldı. İngiltere ve İrlanda aday olduklarından sınır kontrollerine devam edilecekti. Göçmenlik, vize politikası siyasi sığınma, adli işbirliği ve boşanmaya ilişkin mevzuatın uyumlaştırılması gibi konular Avrupa Birliği nin ortak politikası olarak belirlendi. İngiltere nin Maastricht Antlaşmasına dâhil edilmesine karşı koyduğu sosyal bölüm Amsterdam Antlaşmasına konuldu. Etkin bir, ortak dış ve güvenlik politikası hedeflendi. (Bozkurt,2001,230) Amsterdam Antlaşmasını en önemli adımlarından biri de esnek bütünleşme nin yolunu açmış olmasıdır. Bu değişiklik ile belli bir alanda bütünleşmek isteyen Avrupa Birliği üyesi devletlerinin, bu bütünleşmeye hazır ya da istekli olmayan devletlerden bağımsız olarak süreci devam ettirebilmelerinin önü açılmıştır. (Kaya ve diğerleri,2013,9).

16 1.2.5. Nice Antlaşması Hükümetler arası Konferans görüşmelerinin sonuçları, 26 Şubat 2001 tarihinde imzalanan Nice Anlaşması ve ekindeki protokoller ile karara bağlanmıştır. Nice Antlaşması nın yürürlüğe girmesi üye ülkeler bazındaki onay süresinin uzaması yüzünden 1 Şubat 2003 tarihinde gerçekleşebilmiştir. (Bilici, 2005,44) Nice Zirvesinin toplanmasının en önemli nedenlerinden biri Amsterdam Antlaşmasında nihai sonuca bağlanamayan konuların sonuçlandırılması ve Genişleme Perspektifi, Kurumsal Reforma yönelik Hükümetler arası Konferans, temel haklar gibi konuların koşulup değerlendirildiği bir ortam sağlanmış olmasıdır. Nice zirvesinden önce yayınlanan bildiriye göre zirvenin çerçevesi şöyle oluşturulmuştur; Yetki sınırlarının dağılımının daha açık ve kesin olarak belirlenmesi Temel haklar Şartı nın statüsü Antlaşmaların basitleştirilmesi Avrupa nın yeniden yapılanmasında ulusal parlamentoların rolü. (Karluk,2003,136) Nice Antlaşması ile kabul edilen bazı yeni düzenlemeler şunlardır: Yeni üye olacak 12 ülke dikkate alınarak, AB kurumlarının komisyonunda ve işleyişinde değişiklik yapılmıştır. Kurumlar 27 üyeli AB ye göre yeniden şekillendirilmiştir. Halen oybirliği ilkesinin uygulandığı konuların 29 unda nitelikli çoğunluk esasına geçilmesi kararlaştırılmıştır. Avrupa Toplulukları Resmi Gazetesi ismi Avrupa Birliği Resmi Gazetesi şeklinde değiştirilmiştir.

17 Brüksel AB başkenti olma özelliğini daha da güçlendirmiştir. (Bilici, 2005,44) 1.3. AVRUPA BİRLİĞİNİN KURULMASI Nice antlaşması sadece Avrupa Birliğinin kurumsal yapısında bazı reformlar yapmayı amaçlamıyordu. Avrupa nın geleceği konusunda ortak bir bakış açısının sağlanması için müzakere sürecinin açılması doğrultusunda bir bildirge Nice Zirvesinin sonuç bildirgesine eklenmişti. Avrupa Anayasası hazırlanması çalışmaları yürütülmesi için Avrupa Konvansiyonu kuruldu. Konvansiyonda konuşulan başlıca konular Avrupa Anayasasının oluşturulması, var olan antlaşmaların sadeleştirilmesi ve AB kurumlarının daha şeffaf bir hale getirilmesi, gibi konulara yer verilmişti. Konvansiyon çalışmalarının oluşturulduğu taslakların, son halinin verilmesi 2004 Ocak ayını buldu. Son hali verilen Avrupa anayasası 29 Ekim 2004 tarihinde Roma daki törenle imzalandı. (Palabıyık-Yılmaz, YYY, 34) Türkler ile Avrupalıların ilk karşılaşması cephelerde olmuştur. Güç dengesinin Türkler lehine olduğu yıllarda Türklerle Avrupalıların arasındaki bu çatışmalar Avrupalıları Türklere karşı haçlı seferi düzenlemeye kadar götürmüştü. Türklerin yedi kıtaya hâkim olan güçlü duruşu Avrupa Topluluğu ülkelerinin birleşmesindeki en önemli nedendir. Güçlü bir Türk topluluğuyla tek tek mücadele etmenin mümkün olmadığını tecrübeleriyle görmüşlerdir. (Bozkurt, 2001, 257) Roma Anlaşmasıyla başlayıp gelişen Avrupa Birliği bugün 28 üye sayısıyla faaliyetlerini sürdürmeye devam etmektedir. Bugün Avrupa da yaşayan insanlar için Avrupa birliğine üye bir ülkede yaşıyor olmak onların hayatlarının pek çok alanında etkili bir kuruluştur. Kuruluş tabii ki bugün işlevini kusursuz bir şekilde yürütemiyor. Karmaşık bir bürokratik yapıya sahip olması ve karar alma mekanizmasındaki eksiklikler özellikle de üye ülkelerin kimi zaman birliğin çıkarlarını kendi ulusal çıkarlarının üstünde tutmak zorunda olması bütünleşme sürecinin önündeki en büyük engeldir.( http://www.ikv.org.tr/icerik_print.asp?id=28, 12.05.2014)

18 Tablo 1: Avrupa Birliğine Aday Ülkeler Tablosu Kaynak: Vikipedi-Avrupa Birliği 1.4. AVRUPA BİRLİĞİNİN YAPISAL KURUMLARI 1.4.1. Avrupa Parlamentosu Başta bir danışma organı olarak düşünülen Avrupa Parlamentosu gittikçe karar organı olma yönünde yetkilerini genişletmiştir. Halen; AB ye yeni üye alınması, Avrupa Topluluğu bütçesi harcamalarının belirlenmesi gibi çok çeşitli konularda Avrupa Parlamentosunun kararına da ihtiyaç duyulmaktadır. (Bilici, 2005, 50)

19 Avrupa Parlamentosunun fiziksel yapılanmasına bakacak olursak da Avrupa Parlamentosu genel kurul toplantıları (oturumlar) Avrupa Konseyi toplantılarının da yapıldığı Strazburg daki merkezde yapılmaktadır. Avrupa Parlamentosunun ayrıca Brüksel ve Lüksemburg da Sekretaryası ve İdari Birimleri bulunmaktadır. Genel kurul dışındaki toplantılar ve çalışmalar bu birimlerde gerçekleştirilmektedir. (Bilici, 2005, 50) Parlamento üyeleri doğrudan üye ülke vatandaşları tarafından 5 yıllığına seçilmektedir. 2004 yılı Haziran ayında yapılan seçimlerde (2004-2009 dönemi için) 732 parlamenter belirlenmiştir. (Bilici, 2005, 50) Avrupa Parlamentosu, ayrıca AB nin toplantı ve çalışmalarının halka açık olan tek kurumudur. Parlamentonun kararları, görüşleri ve tartışmaları AB nin resmi gazetesi olan Official Journal of European Community tarafından yayımlanır. (Güner, 31, 2006) Üye ülkelerin Avrupa Parlamentosundaki sandalye sayıları nüfus yoğunluklarına göre belirlenmektedir. (Karluk, 2003, 174) Parlamentonun üç temel yetkisi vardır, yasama yetkisi, bütçe yetkisi ve denetim yetkisi. (Güner, 2006, 32) Üyeler Parlamentoda ülkelerine göre değil, siyasi kimliklerine göre grup kurmaktadırlar. Bu gruplar; Sosyalist Grup, Hıristiyan Demokratikler Grubu, Yeşiller Grubu, Komünistler gibi isimler almaktadırlar. Bunun yanında Avrupa Parlamentosunda grup oluşturabilmek için en az 10 Avrupa milletvekillinin bir araya gelmesi gerekliliği vardır. (Bilici, 2005, 51) Parlamentoda ele alınacak konular ve çalışmalar 17 daimi komisyon tarafından belirlenmektedir. (Bilici, 2005, 51)

20 1.4.2. Avrupa Birliği Konseyi Avrupa Konseyi ve Bakanlar Konseyi kelime telaffuzu açısından birbirine benzediği için çok karıştırılan iki kurum olmakla birlikte arasındaki bazı temel farklılıklar vardır. Bakanlar Konseyi, Avrupa Birliğinin bir kurumudur fakat Avrupa Konseyi ise bir Avrupa Birliği Kurumu statüsünde hiç bir zaman olmamıştır. 1974 yılında yapılan Paris Zirvesi ile üye devletler Avrupa konseyinin kurucu antlaşmasını hazırlamışlardır. Tek Avrupa Senedi nde Avrupa Konseyinin önemi bir kez daha vurgulanmış ve bugün dahi kullanılan bir yöntem olan yılda iki kez bir araya gelme ilkesi benimsenmiştir. Böylelikle Konseyin her yıl iki üye ülkenin Konsey Başkanlığını yürütmesi de kararlaştırılmıştır. Konseyin yetkisi, yapısı ve toplanma prosedürleri ise Maastricht Antlaşması ile kesin olarak belirlenmiştir. (Palabıyık Yıldız, YYY, 50) Avrupa Konseyinin temel görevi Avrupa Birliğinin gelişmesi için gerekli yükselişi sağlamak ve Birliğin genel siyasetini belirlemektir. Diğer bir deyişle Avrupa Konseyi bütünleşme, genişleme ve antlaşmaların değiştirilmesi gibi konular hakkında karar verir. Aynı zamanda Bakanlar Konseyi nin temyiz mahkemesi olarakta görev almaktadır. (Palabıyık Yıldız, YYY, 50) Konseyin merkezi Brüksel dedir, ancak Nisan, Haziran ve Ekim aylarındaki toplantılar Lüksemburg da yapılır. Konsey Başkanlığı her üye devlet altı aylık dönemler için sırayla üstlenir. (Güner, 2006, 35) Kısacası, Avrupa konseyi üye ülkelerin en temel çıkarlarının çatıştığı ve uzlaştığı bir forum olarak düşünülebilir. Bu çerçevede özellikle stratejik konularda halen Birliğin temel karar alıcı birimi Avrupa Konseyi dir. (Palabıyık Yıldız, YYY, 50)

21 1.4.3. Avrupa Komisyonu Merkezi Brüksel de olan Avrupa Komisyonu Avrupa Birliği için oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Avrupa Komisyon, bir taraftan Topluluk politikalarının koordinatörü ve tasarlayıcısı olarak görev alırken, diğer taraftan da Topluluğu diğer ülkeler ve kuruluşlar nezdinde temsil etmektedir. (Bilici, 2005, 54) Yirmi üyeden oluşan Avrupa Komisyonu nda Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere ikişer, diğer AB üyeleri ise birer üyeyle temsil edilirler. Komisyonun görev süresi beş yıldır. (Gönder, 2006, 36) Komisyonu komiserler idare ederler. Komiserler, Avrupa Parlamentosunun onayı da alınmak şartıyla, üye ülkeler tarafından belirlenmektedir. (Bilici, 2005, 55) Komisyon üyeleri görevlerini yerine getirirken kendi ulusal hükümetlerinden tamamen bağımsız olarak davranmak ve sadece Avrupa Birliğinin çıkarlarını gözetmekle yükümlüdürler. Komisyon u görevden alabilecek tek organ Avrupa Parlamentosudur. Parlamento da güvensizlik oyu ile Komisyondan toplu olarak istifası istenebilir. (Güner, 2006, 37) Komisyon Başkanı nın görevleri arasında komisyon üyeleri arasındaki eşgüdümü sağlamak ve Avrupa Komisyonunun yıllık programını hazırlaması ve Parlamentoya sunumu da vardır. Avrupa komisyonunun görevleri şunlardır. Yasama görevi

22 Komisyonun belli alanlarda yürütme yetkisi (Rekabet politikası konusunda ve bu politikanın ihlali durumunda cezaların uygulanması ve kartel oluşumunun önüne geçilmesi) Komisyon Avrupa Birliğini kuran antlaşmalarının koruyucusu konumundadır Avrupa Toplulukları adına dış ekonomik ilişkiler yürütme ve genişleme konusunda önemli yetkilere sahiptir.(özellikle üçüncü ülkeler veya uluslararası örgütlerle ticaret ve kalkınma gibi ekonomik konularda anlaşmalar yapması) Avrupa Birliği nin bütçesini yönetmektedir. Kısacası, özellikle Avrupa Birliği nin hukuk metinlerinin oluşturulması ve Birliğin temel faaliyetlerinin planlanması konusunda yaptığı katkılar oldukça önemlidir. (Palabıyık Yıldız, YYY, 40) 1.4.4. Avrupa Adalet Divanı 1958 de kurulan Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Antlaşmalarının üye devletler tarafından hukuka uygun biçimde yorumlanmasını ve ulusal hukuktan üstün tutulmasını sağlar. Üye ülkeler arasında çıkan uyuşmazlıklarda, Adalet Divanı nın yargı yetkisi mevcuttur. 25 Yargıç ve 8 yardımcı kanun sözcüsünden oluşan Adalet Divanı nda Antlaşmalarda belirtilmemekle beraber üyeler, üye olan devletlerden seçilirler fakat tarafsız ve bağımsız olma niteliğini korurlar. Adalet Divanı üyeleri 6 yıllık bir süre için seçilirler. Yargıçlar her 3 yılda bir kendi aralarından bir Adalet Divanı Başkanı seçerler. (Güner, 2006, 42) Adalet Divanı nın iki temel işlevi vardır: Avrupa kurumları ve hükümetlerinin kullandıkları araçların Kurucu Antlaşmalar ile çelişkili olup olmadığını denetlemek bir diğeri de bir ulusal mahkemenin isteği üzerine topluluk hukuku hükümlerinin geçerliliğini teyit etmek ya da bu hükümlere ilişkin yorum yapmaktır. Adalet Divanı Birinci Derece Mahkemesi tarafından

23 desteklenir. Bu mahkemenin temel görevi ise Avrupa kurumları arasındaki idari uzlaşmazlıkları ve rekabet kurallarından doğan anlaşmazlıkları çözümlemektir. (İKV, 2003, 16) 24 Ekim 1988 tarihli Konsey Kararı ile Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) nın iş yükünü hafifletmek amacı ile bu mahkemeye ek olarak bir Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi kurulmuştur. Bu mahkeme Hukuki dayanağı ATAD nin 225. maddesinde yer almaktadır. Mahkemenin görev alanının çerçevesi de yine 225. madde içinde belirlenmiştir. 31 Ekim 1980 tarihinden itibaren görev yapmaya başlayan bu ilk derece mahkemesi kararlarının ATAD da temyiz imkânı bulunmaktadır. (Bilici, 2005, 57) 1.4.5. Avrupa Birliği Sayıştay 22 Temmuz 1975 tarihinde Avrupa Birliği için kurulan Sayıştay, asıl olarak Avrupa Birliğinin gelir ve giderlerinin düzeninin ve bunların hukuka uygunluğunu denetleyen bir kuruluştur. Avrupa Birliği Sayıştay ının işlevi ve yapısı ulusal düzeydeki örneklerine çok benzer. Her üye ülke için bir temsilci, Bakanlar Konseyi tarafından altı yıllık bir süre için atanır. Avrupa Parlamentosu bu atamalar sırasında tavsiyelerde bulunabilir. Merkezi Adalet Divanı gibi Lüksemburg da olan Sayıştay ortak sorumluluk çerçevesinde çalışan, kararları çoğunlukla olumlu sonuçlanan bir kurumdur. Doğal olarak Sayıştay, bütçesinin sarf edildikten sonraki kontrolünü yapar, son derece yetkisi yüksek olan bu kuruluşun hazırladığı yıllık raporlar bir önceki dönemin bütçe gerçekleşmesini yansıtmaktadır. Bu raporlar konsey ve parlamento tarafından Avrupa Topluluklarının genel bütçesinin uygulanmasına ilişkin olarak komisyonun ibrasında yardımcı olmak amacıyla yıllık raporlar olarak hazırlanırlar. (Bulaç, 2001, 59). Esas olarak Sayıştay Avrupa Birliği bütçesinin gerçekleşmesinde de ne derece önemli bir rol oynadığı anlaşılmaktadır. (Kaya ve diğerleri, 2013, 37)

24 1.5. AVRUPA BİRLİĞİNİN DİĞER KURUMLARI (Fonksiyonel İşlevsel Kurumlar) 1.5.1. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Avrupa Ekonomik ve Sosyal komitesi işçi, işveren ve meslek kuruluşlarını temsil etmek üzere kurulmuştur, yeri Brüksel dedir. Komite, danışma organı olarak, ortak politikaları içeren çeşitli konularda; konsey, parlamento veya komisyonlar temsil ettiği kesimin görüşlerini bildirmektedir. Bu şekilde komite, topluluğun karar alma süresinde yönlendirici rol üstlenmektedir. (Bilici, 2005, 59) Komite nin üç ana görevi vardır. Üç temel kuruma (Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon) tavsiyelerde bulunmak. Sivil toplumda Avrupa girişimine daha büyük bir katkı sağlamak ve halkına yakın bir Avrupa yı kurmak ve güçlendirmek. Topluluk üyesi olmayan ülkelerde sivil toplum kuruluşları ve birliklerinin rolünü desteklemek ve bu amaçla onların temsilcileriyle düzenli iletişim halinde olmak. (Karluk, 2003,221) Amsterdam Antlaşması nın yürürlüğe girmesinden sonra Ekonomik ve Sosyal Komite ye farklı alanlarda da (yeni istihdam, politika, toplumsal sorunlar, kamu sağlığı) danışılmaktadır. (İKV, 2003, 84) 1.5.2. Bölgeler Komisyonu AB Kurumları arasında en son kurulmuş olanlardan biri Bölgeler Komitesidir. Maastricht Antlaşması nın yürürlüğe girmesiyle 1993 yılında kurulmuştur, esas olarak Ekonomik ve Sosyal Konsey tarafından oybirliğiyle atanan 34 asil ve 34 yedek üyelerden oluşur.

25 Bölgeler Komitesi, iki temel işlevi yerine getirmek için kurulmuştur. Birinci yerel yönetimlerin AB içindeki karar mekanizmasında, danışman olarakta olsa bir görev almasını sağlayarak, sade vatandaş ile AB yi birbirine daha da yakınlaştırmayı hedeflemiştir. İkincisi ise, küreselleşme çağında yerel inisiyatifin ve ortak aklın, AB yönetimine katkı sağlamasını hedeflemiştir. Bölgesel Komisyon için en önemli husus; bir eylemi hangi düzeyde (AB, ulusal, yerel) daha verimli çalışacaksa o düzeyde ele alma dır. (Kaya ve diğerleri, 2013, 38) 1.6. AVRUPA YATIRIM BANKASI Avrupa Yatırım Bankası 1958 yılında Roma Antlaşması hükümleri gereğince kurulmuş olup bankanın merkezi Lüksemburg dadır. (Bilici, 2005, 59) Amacı Avrupa Birliğinin hedeflerini gerçekleştirmesi için ihtiyacı olan mali yardımı sağlamaktır. Banka tüzel kişiliğe sahiptir. AB'nin işleyişine dair Antlaşma'nın 308. maddesi uyarınca Avrupa Yatırım Bankası tüzel kişiliği haiz olup üyeleri, Avrupa Birliği üyesi devletlerdir. AYB' nin görevi, Antlaşma'nın 309. maddesinde, Birliğin çıkarı doğrultusunda iç pazarın dengeli ve düzgün gelişimine katkı sağlamak olarak belirtilmektedir. AYB bu anlamda sermaye piyasasından ve öz kaynaklarından yararlanarak gelir amacı gütmeksizin kredi vermek suretiyle bazı alanlardaki projelerin finanse edilmesini sağlar. Antlaşmaya göre bu projeler; az gelişmiş bölgelerin ıslah edilmesi projeleri, teşebbüslerin modernleştirilmesi, yapılandırılması ya da iç pazarın kurulması veya işleyişinden ortaya çıkan ve üye devletlerce finanse edilemeyen yeni istihdam kabiliyetlerinin yaratılmasına ilişkin projeler ile birden çok üye devletin ortak çıkarına yönelik olan projelerdir. Projelerin türü ve kapsamı nedeniyle üye devletlerce finanse edilemeyen projelerdir. Banka görevlerini yerine getirirken Birliğin yapısal fonlarından ve diğer finansman araçlarından faydalanarak yatırım programlarının finanse edilmesini

26 kolaylaştırır.,02.02.2014) (http://www.abgm.adalet.gov.tr/avrupabirligi/kurumsalyapi.html Avrupa Yatırım Bankasının öncelikli hedefi Avrupa Birliğinin dengeli gelişimine katkıda bulunmaktır. Buna ek olarak Trans-Avrupa Ulaşım ve Telekomünikasyon ağlarının geliştirilmesine, çevrenin korunmasına, enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasına ve Avrupa Sanayisinin ve KOBİ lerinin uluslararası düzeyde rekabet gücünün arttırılmasına yönelik finansman kredisin sağlanması, Avrupa Yatırım Bankasının temel görevlerini oluşturmaktadır. (http://www.abgs.gov.tr / 01.02.2014) Banka; maksimum süresi 20 yıla kadar çıkabilen krediler vermekte veya diğer uluslararası kuruluşlardan alınan kredilere garantörlük görevini üstlenmektir. (Bilici, 2005, 59) Avrupa Yatırım Bankası kaynakların büyük bir bölümünü sermaye piyasalarından ödünç alarak amaçlarının gerçekleştirmeye çalışır. Sermaye piyasalarında Avrupa Yatırım Bankası hisselerinin yüksek seviye sahip olması (AAA) en uygun koşullarda çok yüksek miktarda kaynak bulabilmesini sağlamaktadır. (Görer, 2006, 29) Bankanın yapısına bakıldığında üç temel yapıdan oluşmaktadır; Birinci Bankanın Yönetim kuruludur. Yönetim kurulu üye ülkelerin maliye bakanlarından oluşur ve bankanın temel stratejileri bu kurul tarafından belirlenir. İkincisi Direktörler Kurulu adı verilir ve her üye devletten bir temsilcinin katılımıyla oluşturulan yapı ise yönetim kurulunun aldığı kararların uygun ve etkin bir birikim de uygulanmasından sorumludur. Üçüncüsü İşletme Komitesi adı verilen son yapı ise dokuz üyeden oluşur ve bankanın günlük işlerinin yürütülmesinden sorumludur. (Palabıyık Yıldız, YYY, 55)

27 AB nin sermayesi üye ülkelerin katkıları ile oluşturulmuş olup, her ülkenin katkı payı ekonomisini Birlik içerisindeki ağırlığı ile doğru orantılı olarak değişmektedir. Üye ülkeler tarafından sağlanan bu destek Avrupa Yatırım Bankasının uluslararası sermaye piyasalarındaki kredi notunu en yüksek seviyeye (AAA) çıkarmış ve banka dünyanın önde gelen kredi kuruluşlarından biri haline gelmiştir. Avrupa Yatırım Bankasının kuruluşundan bu yana AB üyesi, adayı ve ortağı olan ülkelerde projeleri desteklemek için 818 milyar Euro nun üzerinde finansman sağlanmıştır. (bookshop.europa.eu/.../the-european-investmentbank.../ 25.03.2014). Avrupa yatırım bankasının desteklediği sektörler; Enerji üretimi, taşınması, depolanması ve dağıtımı (elektrik, petrol, gaz, rüzgâr ve güneş dâhil yenilenebilir enerji) Enerji verimliliği Sanayi Bilişim teknolojisi ve medya Altyapı (belediye ve çevre altyapıları dâhil) İmalat Araştırma ve yenilik Hizmetler Küçük ve Orta ölçekli işletmeler (KOBİ ler) Turizm Telekomünikasyon Taşımacılık (taşımacılık altyapısı, demiryolu araçlar, otobüsler, metrolar vs. dâhil) (ERSAN, Ekonomik Forum Dergisi,Eylül, 2010, 61)

28 Tablo 2: Avrupa Yatırım Bankasının 2001-2010 yılları arasında AB Üyesi Ülkelere Kullandırdığı Kredi Kaynak: Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardımlar / Halil Karakuş

29 1.7. AVRUPA MERKEZ BANKASI Avrupa Merkez Bankası, Ekonomik ve Parasal Birliğin son aşamasında kurulmuştur. Para Politikaları Euro bölgesi için yürütmeye tek yetkili, bağımsız kuruluştur. 1 Haziran 1998 de faaliyete geçmiş yeni para birimi Euro da 1 Ocak 1999 da bankacılık işlemlerinde kullanmaya başlamış ve 1 Ocak 2002 de tedavüle sokulmuştur. Avrupa Merkez Bankası, Bundesbank ya da Federal Reserve modelinde oluşturulmuştur. Merkez Bankası para politikasını belirler, hedefi Euro nun satın alma gücünü korumak, dolayısıyla Euro bölgesinde fiyat istikrarını sağlamaktır. (Kaya ve diğerleri, 2013, 39) Avrupa Merkez Bankasının altyapısı 1994 yılından beri görev yapan Avrupa Para Enstitüsü oluşturmuştur. (Bilici, 2005, 70) Avrupa Merkez Bankasının merkezi Frankfurt tadır. Kurucu Antlaşmasının 106. Maddesinde; 1 Avrupa Merkez Bankası topluluk dâhilinde kâğıt para basımına izin verme konusunda tek yetkilidir. Avrupa Merkez Bankası ve ulusal merkez bankaları tarafından basılan kâğıt paraları topluluk içinde yasal olarak geçerli olan paradır. 2 Üye ülkeler basılacak paranın miktarı konusunda Avrupa Merkez Bankası nın onayını almak koşuluyla bozuk para basabilirler. Konsey kurucu antlaşmanın 252. maddesinde belirtilen prosedüre uygun bir şekilde ve Avrupa Merkez Bankası na danıştıktan sonra bozuk paralara Topluluk dâhilinde en iyi şekilde dolaşımını sağlamak için gerekli olduğu ölçüde, bu paraların birim değerini ve teknik özelliklerini uyumlaştırmaya yönelik önlemler alabilir hükmü yer almaktadır.(bilici, 2005, 70) Merkez Bankasının işleyiş biçiminde göre üç karar verme kuruluşu mevcuttur.

30 1.7.1. Yönetim Konseyi (Guvernörler Konseyi) Avrupa Merkez Bankasının en üst düzeydeki karar organıdır. Konsey Euro bölgesi için merkez bankası para politikası faizini belirtmekle yükümlüdür. 2014 yılı itibariyle 18 AB ülkesi Euro kullanmaktadır. (Kaya ve diğerleri, 2013, 39) Avrupa Birliği Konseyi Başkanı ve Komisyon u temsilen bir üye, oy hakları olmaksızın, konsey toplantılarına katılabilir. Konsey üyelerinin görev süreleri beş yıldır. Yılda en az on defa toplanır. Konseyin başlıca sorumlulukları; a. Avrupa Merkez Bankası Sistemi ne verilen görevler yerine getirirken uyulması gerekli temel ilke ve kararlar almak b. AB nin para politikasını belirlemektir. (Karluk, 2003, 416) 1.7.2. Yönetim Kurulu (İcra Heyeti) Yönetim Kurulu, başkanı, başkan yardımcısı ve 4 üye ile birlikte 6 kişiden oluşmaktadır. Kurul para politikalarının yürütülmesinden sorumludur. Görev süreleri 8 yıl olan bu üyeler, Avrupa Para Sistemi (APS) ye dâhil ülkelerin devlet veya hükümet başkanlarının ortak kararı ile atanmaktadır. Bu üyelerin atanmasında kararlar kullanılan oyların basit çoğunluğu ile alınmaktadır. (Bilici, 2005, 71) Yönetim kurulunun sorumlu olduğu üç alan vardır; Para politikalarının yönetim konseyi tarafından belirlenen ilkeler ve kararlar çerçevesinde uygulamak ve bu amaçla ulusal merkez bankalarına gerekli talimatlar vermek Bankanın günlük işleyişini sürdürmek Yönetim konseyi tarafından verilmiş yetkileri kullanmaktır. (Karluk, 2003, 416)

31 1.7.3. Genel Konsey Genel Konsey, Avrupa Merkez Bankalar Sistemi adı verilen işleyişin temsilciliğini yapar. (Kaya ve diğerleri, 2013, 39) Avrupa Merkez Bankasının Başkan ve Başkan Yardımcısı ile Euro sistemine dâhil olsun veya olmasın bütün topluluklarının Merkez Bankası Başkanlarından oluşur. AB Komisyonu temsilcisi ve AB Komisyonu Başkanı Konsey toplantılarına katılabilir. Genel Konsey, Avrupa Merkez Bankası nın Avrupa Para Enstitüsünden devraldığı işler ile parasal birliğin bazı üyelerin katılması sebebiyle ortaya çıkan ve üçüncü aşamasında yapılması gereken işleri yürütür. (Kutluk, 2003, 417). Avrupa Merkez Bankasının temel görevleri esas olarak; Euro bölgesinin para politikalarını oluşturmak ve uygulamak Euro Bölgesinin kur politikasını oluşturmak ve yönetmek Üye ülkelerinin rezervlerini tutmak ve yönetmek Ödemeler dengesinin iyi işlemesini sağlamak Olarak özetlenebilir. Avrupa Merkez Bankasının bu görevlerine ek olarak Avrupa Merkez Bankası fiyat istikrarına zarar vermemek şartıyla AB nin yönlendirdiği ekonomik politikalarına destek olmak ve hedefe ulaşmalarında yardımcı bir rol oynamakta vardır. Buna ek olarak, ulusal merkez bankalarından ve diğer ekonomik kuruluşlardan verileri toplayarak izlenen politikaların etkilerini takip etme görevi de bulunmaktadır. (Kaya ve diğerleri, 2013, 40) Daha öncede bahsedildiği gibi, Avrupa Birliğinin oluşmasındaki en önemli aşamalardan biri tek para birimi olan Euro ya geçiş olmuştur. Avrupa Birliği nin üye ülkelerde ulusal para birimlerinin terk edilerek tek ve ortak bir

32 para birimini kullanmak istemelerinin arkasında şüphesiz ki tamamen ekonomik nedenler yatmaktadır. Bu ekonomik nedenleri şöyle özetleyebiliriz; Güçlü bir ekonomik ortam ve daha iyi finansman koşulları, böylece yüksek büyüme ve istihdamda artış sağlanması Tek Pazarın tamamlayıcılığı Yurtdışına yapılan seyahatlerde kur değişikliklerinden kaynaklanan kaybın engellenmesi ve kolaylık sağlanması İşletme maliyetlerinin azaltılması Dünyadaki parasal istikrara katkı sağlamak. (www.abm.tobb.org.tr/raporlaryayinlar/ab_kurumlar./ 25.03.2014) 1.8. OMBUDSMAN Avrupa Birliği Antlaşması ile Avrupa Parlamentosu na bağlı olarak kurulan Ombudsman, AB vatandaşları nezdinde AB nin kurum ve organlarının kötü yönetimine ilişkin şikâyetleri inceleyen bir arabulucu topluluğudur. (Karluk,2003,219) Avrupa Parlamentosu tarafından beş yıllığına atanan Ombudsman ın başlıca görevleri arasında Avrupa Birliği vatandaşlarının Birlik kurumlarını yanlış idaresi hakkında Avrupa Parlamentosuna rapor hazırlamak sayılabilir. Ancak ilk başvuru mahkemesi ve Avrupa Adalet Divanı hakkında yapılan şikâyetler Ombudsman ın yetki alanı içinde bulunmamaktadır. (Palabıyık, Yıldız,YYY, 57) Ombudsman, Avrupa Adalet Divan ında görevli bir yargıçla aynı haklara sahiptir. Şikâyetçi Ombudsman a gitmeden önce şikâyetini muhatabına mutlaka aktarmış olması gerekmektedir. Mahkemelere havale edilmiş ya da mahkemelerce karara bağlanmış olan sorunlar Ombudsman ın yetkisi dışındadır. Amsterdam Antlaşması nın 195. Maddesi Ombudsman a ayrılmıştır.

33 Avrupa Parlamentosu, bütün Birlik vatandaşlarından ya da bir üye devlette ikamet eden ya da merkezi bir üye devlette bulunan bütün gerçek ve tüzel kişilerden gelecek ve yargı görevlerini icra eden Adalet Divanı ve ilk Derece mahkemesi dışındaki Topluluk kurumlarının ya da organlarının faaliyetlerinde kötü idare durumlarına ilişkin şikâyetleri kabul etmekle yetkili bir Ombudsman tayin eder. Her yıl Ombudsman soruşturmalarının sonuçları hakkında rapor Avrupa Parlamentosuna sunulur. Ombudsman her Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra, yasama dönemi süresince atanır. Ombudsman görev süresi bittikten sonra yeniden seçilebilir. Ombudsman görevini tam bağımsızlık içinde yerine getirir. Görevlerinin yerine getirilmesi sırasında hiç bir kuruluştan talimat alamaz ve hatta kabul edemez. Görevi süresince ücret karşılığı ya da ücretsiz hiç bir meslekle uğraşamaz. Avrupa Birliğinin ilk Ombudsman ı Finlandiya dan Jacob Söderman dır. (Karluk, 2003, 219) 1.9. AVRUPA BİRLİĞİ HİBE SİSTEMLERİ Hibe; belirli bir üst düzey politikaya yönelik projelerin gerçekleştirilmesi için bir kurum tarafından sağlanan geri ödemesiz mali kaynak olarak tanımlanabilir. Hibe programını bağış veya diğer karşılıksız hibe programları ticari olmayan Avrupa Birliği nin hedeflerinden bir veya birkaçının hayata geçirilmesi, bir faaliyetin uygulamaya konulması veya bir kurumun işletilmesinin sağlanması için uygulanan programlardır. Hibe programları bir çerçeve program altında, çerçeve programın amaçlarına yönelik olarak düzenlenirler. (Gedik, 2010, 118) Hibe programlarının bir kısmı Avrupa Komisyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında sağlanan uzlaşmalar sonrasında geliştirilir ve duyurusu yapılır. Bir kısmı da Avrupa Komisyonu nun merkezi olarak tamamladığı ve kaynak

34 sağladığı Topluluk Programları dâhilindeki fonlardır. (STK ve Kamu Sektörü ilişkileri, 2013) Proje sürecinde; projenin duyurulması, başvuruların incelenmesi, kısa listelerin açıklanması, proje sonucunun açıklanması, projenin amaçlarına uygun olarak planlanan bütçe ve sürede en verimli ve sağlıklı olarak yapılması aşamalarından oluşur. Hibe programını bağış ve diğer karşılıksız mali kaynaklardan farklı kılan temel nedenlerden biri izleme denilen, proje uygulamasına paralel devam eden süreçtir. İzleme; Uygulama aşamasında, projenin ilerleyişi konusunda düzenli veri toplanması Projenin mevcut durumu ile proje teklifinde planlananın karşılaştırılması Uygulamadaki sorunların, yetersizliklerin ve başarıların tanımlanması Sorun ve yetersizliklere yönelik önlemler ile ek faaliyetlerin tasarlanması sürecidir. Temel amaç proje uygulama sürecinin sürekli izlemek, değerlendirmek, ortaya çıkabilecek aksaklık veya yetersizlikleri zamanında belirleyerek müdahale etmek ve projenin daha etkin ve verimli olabilmesi için gerekli yeniliklerin yapılmasını sağlamaktır. (Özüt, AB Hibe Programlarında Proje Uygulama ve Değerlendirme, 11, 2008) 1.9.1. Merkezi Finans Ve İhale Birimi (MFİB-CFCU) Merkezi Finans ve İhale Birimi, Türkiye'de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen programlar çerçevesinde gerçekleşen hizmet, mal, iş ve hibelere ilişkin ihalelerin genel bütçeleme, ihaleye çıkma, sözleşme imzalama, ödeme, muhasebe ve mali raporlaması bakımından tek sorumlu olan kurumdur. Merkezi Finans ve İhale Birimi, hizmetlerin, malların, işlerin ve hibelerin ihalesine ilişkin Avrupa Birliği kural, düzenleme ve usullerine bağlı

35 kalınmasını ve uygun bir raporlama sisteminin işlemesini sağlayacaktır. (http://www.cfcu.gov.tr/about.php?lng=tr, 03.12.2004) Merkezi Finans ve İhale Birimi 2003 yılında yapılan değişiklikle Avrupa Birliği Genel Sekreterliği nin bağlı bir birimi iken sonrasında Hazine Müsteşarlığı na bağlı bir birim haline getirilmiştir. Bu değişikliğin nedeni ise mali yardımları programlayan kurumla, uygulayan kurumun görevlerinin birbirinden ayrılmasından kaynaklanmaktadır. (Yeğen, 2009, 88) MFİB görevleri; İhaleye çıkmak; Kıdemli program görevlisinden standart formatta görev tanımlamalarını, teklif taleplerini, teklif özet dokümanlarını almak. AB prosedürleri doğrultusunda teklifte bulunanlar için bilgi sağlamak; Avrupa Birliği komisyonuna ihale duyurularını (Europaid internet sitesi) ve Resmi Gazeteden ilan edilmesi için talepte bulunmak. Programların uygulanma durumuna dair üçer aylık değerlendirmelerin Kıdemli Program Görevlisi tarafından düzgün biçimde hazırlanmasını denetlemek. Teklif dosyalarının uygun bir şekilde hazırlanmasını ve temin edilmesini sağlamak, ihale dosyalarını teklif verenlere göndermek, ilgili değerlendirme komitesi tarafından hazırlanacak teklif değerlendirme raporunun usulüne uygun olarak hazırlanmasını sağlamak. Sözleşme Yapılması; AB idari usullerinin düzgün biçimde uygulanmasını sağlamak üzere değerlendirme ve sözleşmelerin yapılması işlemlerinin denetlenmesi, kıdemli program görevlisinin talebi ve teknik tavsiyeleri doğrultusunda sözleşme taslağının yazılması, hazırlanması ve imzalanması. Program yetkilendirme görevlisi tarafından (AB komisyonu tarafından tasdik edilmiş sözleşmenin imzalanması) Muhasebe Ödemeler

36 Raporlama (www.cfcu.gov.tr/about, 17.02.2014) 1.10. AVRUPA BİRLİĞİ ÇERÇEVE PROGRAMLARI Avrupa Birliği (AB), üye ülkelerin bilim ve araştırma alanı da dâhil olmak üzere çeşitli alanlardaki politika ve uygulamalarının birbirine yakınlaştırılması amacıyla birçok Topluluk Programı oluşturmuştur. Bu programlara Avrupa Birliği ne aday ülkelerin katılımı, Katılım Öncesi Strateji nin önemli bir parçasıdır. Böylece, aday ülkeler Topluluk politikaları ve çalışma biçimleri hakkında bilgi sahibi olmakta ve bunları uygulama olanağına bulmaktadır. Söz konusu Topluluk Programları ndan biri de araştırma ve teknoloji geliştirme (Ar-Ge) alanındaki Çerçeve Programlar dır. Çerçeve Programlar, diğer birçok Topluluk programı gibi amaçları ve bütçeleri ile belli bir dönem için tasarlanan 4-5 yıllık programlardır. Avrupa Birliği nin, araştırma ve teknoloji geliştirme kapasitesini güçlendirmek, bu yolla ekonomik ve sosyal gelişme sağlamak üzere 1984 yılından beri yürüttüğü Çerçeve Programlar ın amacı; Avrupa nın bilim ve teknoloji temelinin güçlendirilmesi; Ekonomik ve sosyal uyumun desteklenmesi; Global düzeyde endüstriyel rekabetin desteklenmesi; Üniversite-sanayi işbirliğinin teşvik edilmesi ve AB üye ülkeleri arasındaki işbirliğinin teşvik edilmesidir. Avrupa Birliği, Çerçeve Programlar için ayırdığı bütçeyi, 1994-1998 yıllarında uygulanan Dördüncü Çerçeve Program dan itibaren büyük ölçüde artış göstermiştir. Çerçeve Programlarının Bütçeleri;

37 1998-2002 yılları arasında uygulanan Beşinci Çerçeve Program (5.ÇP) bütçesi yaklaşık 13 milyar dur. 2002-2006 yıllarını kapsayan Altıncı Çerçeve Programı nın bütçesi yaklaşık 16,3 milyar dur. 2007-2010 yıllarında yürürlükte olacak Yedinci Çerçeve Program (7.ÇP) ın bütçesinin yaklaşık 35 milyar olarak katırlara girmiştir. (http://ekoab.ieu.edu.tr/tr/dokumanlar /13/03/2014) 1.10.1. Yedinci Çerçeve Antlaşma AB Çerçeve Programları, Avrupa Birliği nde çok uluslu araştırma ve teknoloji geliştirme projelerinin desteklendiği bir Topluluk Programı dır. İlki 1984 yılında başlayan Çerçeve Programları (ÇP) çok yıllı programlar olup, kapsamı ve programa ayrılan bütçe miktarı her bir programda artış göstermektedir. Çerçeve Programları nın başlıca amaçları arasında, Avrupa nın bilimsel ve teknolojik temelinin güçlendirilmesi, endüstriyel rekabetin desteklenmesi ve ülkeler arası işbirliğine teşvik edilerek arttırılması olarak sayılabilir. Avrupa Birliği nin Mart 2000 de yapılan Zirve Toplantısı nda belirtilen ve Lizbon Stratejisi olarak adlandırılan strateji kapsamında ise, Avrupa Birliği nin "dünyanın en dinamik rekabetçi bilgi temelli ekonomisi" olması hedeflenmiştir. Bütünleştirilmiş bir Avrupa Araştırma Alanı oluşturmayı hedefleyen ve 2002-2006 döneminde, 6. Çerçeve Programı (6.ÇP) ve 2007-2013 yıllarında yürürlükte olan 7. Çerçeve Programı (7.ÇP) AB nin bu hedefe ulaşması amacıyla hayata geçirilmiştir. AB Çerçeve Programları ülkelere tahsis edilen maddi bir yardım değildir. Çerçeve Programları, Avrupa Birliği nin Lizbon hedeflerinin hayata geçirilmesine katkıda bulunacak ve Avrupa da ekonomik ve toplumsal katma değer yaratacak "projelere" mali destek sağlamak amacıyla yola çıkmıştır. AB

38 Çerçeve Programları na katılan ülkelere herhangi bir kota ayrılmamıştır. Mali destek, proje teklif çağrılarında belirtilen şartlara sahip projelerin hakemler tarafından objektif bir şekilde değerlendirilmeleri hayata geçirilebilmesi için ihtiyaç duyulan bütçe miktarının yetkililer tarafından istişare edilmesi sonrasında oluşur. (http://www.ab.gov.tr/index.php?p=45035&l=1 / 13/03/2014) Yedinci Çerçeve Programında İşbirliği Özel Programı kapsamında aşağıdaki 9 başlık belirlenmiştir Sağlık Gıda, tarım ve biyoteknoloji Bilgi ve iletişim teknolojileri Nanobilimler, nanoteknolojiler, malzemeler ve yeni üretim teknolojileri Enerji Çevre (iklim değişikliği dâhil) Taşımacılık (havacılık dâhil) Sosyo-ekonomik ve beşeri bilimler Güvenlik ve Uzay (http://ekoab.ieu.edu.tr/tr/dokumanlar/13/03/2014) 1.10.2. Horizon 2020 Horizon 2020, önerilen 80 milyar Euro luk bütçesiyle, Avrupa nın küresel rekabet edebilirliğini güçlendirmeyi amaçlayan, 2014-2020 yılları arasında yürürlükte olacak AB nin yeni Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programıdır. Bu program sayesinde, Avrupa da yeni büyüme ve istihdam olanaklarının yaratılması hedeflenmektedir. Avrupa Komisyonu, Horizon 2020 Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı önerisini 2011 yılı Kasım ayında açıklamıştır. Söz konusu program, araştırmayı güçlendirmeyi, yeniliği teşvik etmeyi ve bilim insanları ile

39 KOBİ lerin ve büyük ölçekli sanayi şirketlerinin AB destekli projeler için fon almasını kolaylaştırmayı ve AB hedefleri doğrultusunda büyümeyi hedeflemektedir. Komisyonun, 2007 yılında Horizon 2020 nin öncüsü olan 7. Çerçeve Programı (7.ÇP) nı başlatmasından bu yana geçen sürede, küresel ekonomik ortam, ekonomik krizin etkisi ile zayıflamıştır. Buna ek olarak yenilik konularına AB dışından da büyük çapta yatırımlar yapılır hale gelmiştir. Komisyon, başta Çin olmak üzere, dünyada yükselen ekonomiler karşısında rekabet gücünü kaybetme ihtimaline karşılık, Avrupa araştırma ve geliştirme bütçesini büyük oranda (%45) arttırmıştır. Horizon 2020; AB'de Ar-Ge kapsamında yürütülen faaliyetlerin etkisinin artırılması hedefinde, Birlik çerçevesinde yürütülen tüm araştırma ve yenilik programlarını 2014-2020 yılları için tek bir sistem altında toplamayı amaçlamaktadır. Avrupa Parlamentosu ve Konsey tarafından 2013 yılında onaylanan Horizon 2020 toplam bütçe önerisi, şu an için 80 milyar Euro dur. Bu tutar, AB nin mevcut Ar-Ge bütçesine göre %46 lık bir artışla, AB nin toplam bütçesinin % 8,5 ini temsil etmektedir. Horizon 2020 önerisinde, programın araştırma ve yenilik için sağlanan finansman kaynaklarının tamamını kapsayacağı ifade edilmektedir: Araştırma ve Teknoloji Geliştirme için Çerçeve Programları (FP), Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı (CIP) ve Avrupa Yenilik ve Teknoloji Enstitüsü (EIT). Ayrıca Çerçeve Programı, CIP ve EIT kapsamındaki farklı fonlama olanaklarının, yeni dönemde tutarlı ve esnek bir biçimde bir araya getirileceği de ifade edilmektedir. Horizon 2020 Programı Bilimsel Mükemmeliyet, Endüstriyel Liderlik ve Rekabetçilik ile Toplumsal Sorunlara Çözümler olmak üzere üç öncelik alanı altında toplanmıştır.

40 Horizon 2020 bütçesi, Araştırma ve İnovasyon Komiseri Máire Geoghegan- Quinn (İR) denetiminde olacaktır. Horizon 2020 üç ana kolda toplanmıştır bunlar: Bilimsel Mükemmeliyet Endüstriyel Liderlik ve Rekabet Toplumsal Sorunlara Çözümler (H2020: Yeni AB Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı, Tübitak,2012-14.03.2014) (http://prezi.com/1fogw2zvbiek/horizon- 2020officialversion/?auth_key=affe016b17ca2bf0d96d1d4a44f6a6ad3bb6bd 63 /14.03.2014)

41 İKİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRİLİĞİ BÜTÇESİ, MALİ YARDIMLAR VE KATILIM ÖNCESİ MALİ YARDIM ARACI (IPA) 2.1. AVRUPA BİRLİĞİNİN BÜTÇESİ Avrupa Birliği bütçesi, Birlik çerçevesinde üye ülkeler tarafından ortaklaşa belirlenen siyasi ve ekonomik hedefleri gerçekleştirmek üzere kullanılan en önemli araçlardan biridir. Birliğin uluslar üstü özelliği bütçesine de yansımaktadır. Diğer uluslararası kuruluşlardan farklı olarak Avrupa Birliği bütçesi, üye ülkelerin katkılarının yanı sıra kendine ait gelir kalemlerinden oluşmaktadır. Bütçede idari giderler için ayrılan pay % 5 gibi düşük bir seviyededir. Bütçenin önemli bir bölümü üye ülkeler arasında ekonomik gelişmişlik farkını azaltarak ekonomik ve siyasi bütünleşmeyi güçlendirmeyi amaçlayan ortak politikaların finansmanı için kullanılmaktadır. (http://www.mfa.gov.tr/ab-butcesi_-hazirlanmasi_-gelir-kaynaklari_-giderkalemleri-ve-denetimi.tr.mfa, 16.03.2014) Avrupa Birliği nin, kurucu anlaşmalarında ve daha sonra yapılan düzenlemelerle ortaya konulan ortak politikalarını uygulayabilmek ve ekonomik, sosyal ve siyasal hedeflerine ulaşabilmek için kullanmış olduğu en önemli mali araç ise Avrupa Birliği bütçesidir. (http://www.iibfdergi.aku.edu.tr/pdf/12_1/1.pdf 16.03.2014) Avrupa Birliğinin bütçesinin önemi, geri kalan bölgelerin ekonomik bütünleşmesinde ön plana çıkar. Tarım sektörü yapısal olarak emek yoğun bir sektördür ve verimlilik artışındaki sanayiye oranla dezavantajlı yapısı nedeniyle, sektör olarak, bütçe dengesini zorunlu hale getirir. Tarımın, ayrıca desteklenmezse, sürdürülebilir bir üretim gücünü koruması oldukça zordur. Bu nedenle, Avrupa Birliğinde tarım sektörü, ortak tarım politikaları çerçevesinde, bütçeden en büyük desteği alır. Avrupa Birliği bütçesi ulusal bütçelerden farklı

42 olarak borçlanmayı yasaklar. Sınırlı olarak yatırımları destekleme ya da ödemeler dengesi desteği için çok nadir olarak borçlanma belki olasıdır. Bunun dışında genel bütçe prensipleri yine aynıdır. Bütçe tüm diğer bütçelerde olduğu gibi gelirlerden oluşur. Avrupa Birliği bütçesi ulusal bütçelere oranla daha küçüktür. Avrupa Birliği bütçe gelirlerini beş ana başlıkta toplamak mümkündür: Avrupa Birliği dışından ithalattan alınan gümrük harçları ve vergiler Tarımsal harçlar Geleneksel kaynaklar KDV ye dayalı katkılar Milli gelire dayalı dördüncü kaynaklardan alınan katkılar (Örneğin Avrupa Birliği üyesi ülke milli gelirinin %1,2 si gibi ) olarak sıralanabilir.(kaya ve diğerleri, 2013,83) Şekil 1: Avrupa Birliği Bütçe Süreci Kaynak: Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi

43 2.1.1. Avrupa Birliği Bütçe Ana İlkeleri 2.1.1.1 Birlik İlkesi: Topluluğun ilk yıllarında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT), Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (AAET) ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) anlaşmaları ile topluluk kurumlarına sağlanan özerklik nedeniyle bazı yıllarda sayıları 5 e çıkan farklı bütçeler hazırlandığı olmuştur. Zaman içerisinde mali sistemde yaşanan çeşitli değişiklikler neticesinde bütçenin birlik ilkesine göre hazırlanmasına başlanmıştır. Bu ilke, Topluluğun tüm gelir ve giderlerinin tek bir belgede toplanmasını öngörmektedir. Böylelikle Topluluğun kaynaklarının etkin bir şekilde izlenebilmesi sağlanmaktadır. Ancak bugün itibariyle belirli faaliyet alanları için ortak dış ve güvenlik politikası, adalet ve içişleri, Avrupa Kalkınma Fonu gibi- belirli mali düzenlemeler söz konusu olabilmektedir. Topluğun merkezden idare edilmeyen ve kendi bütçesine sahip olan kurumları da (Avrupa Ajansları) bu ilkeye istisna teşkil etmektedir. (http://dergiler.sgb.gov.tr/calismalar/maliye_dergisi/yayinlar/md/md141/avrup abirligi.pdf/ Nil KARACA/ Avrupa Birliği Bütçe Sistemi 18.13.2014) 2.1.1.2 Genellik İlkesi: Bütçe gelirleri tüm harcamaların finansmanı için kullanılmaktadır. Bu ilkenin iki ana kuralı vardır. Gelirler belirli harcama kalemlerine tahsis edilemez ve tüm gelir ve giderler bütçede bütün olarak yer alır. Gelirlerin belirli giderlere tahsis edilememesi ilkesi bazı araştırma programları veya Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerinin bazı belirli politikalara yapmakta olduğu katkılar için işletilmeyebilmektedir.(http://dergiler.sgb.gov.tr/calismalar/maliye_dergisi/yayi nlar/md/md141/avrupabirligi.pdf/ Nil KARACA/ Avrupa Birliği Bütçe Sistemi 18.10.2014) İlkeye göre; Hiç bir gelir ve harcama birbirinin arkasına gizlenemez. Hiç bir gelir doğrudan belirli bir harcamaya tahsis edilemez. Tüm gelirler bir yerde toplanır ve tüm giderler buradan karşılanır.

44 2.1.1.3 Yıllık Olma İlkesi: Bu ilkeye göre tüm bütçe düzenlemeleri bir mali yılı kapsamaktadır. Bununla birlikte Topluluk bu prensibi bütçede giderek daha önemli yer tutmakta olan birden fazla yıla sarkan düzenlemelere duyulan gereksinimle uyumlu olarak uygulamaktadır. Birden fazla yıla sarkan faaliyetlerle ilgili olarak farklılaştırılmış ödeneklerden faydalanılmaktadır. Farklılaştırılmış ödenekler taahhüt ödenekleri ve harcama ödenekleri olarak bütçede yer alır. Taahhüt ödenekleri birden fazla mali yılı kapsayacak faaliyetlere ilişkin toplam tutarı göstermektedir. Harcama ödenekleri ise içinde bulunulan yılda veya önceki yıllarda üstlenilen taahhütlerden cari yılın bütçesine giren tutarları ifade etmektedir. Bu ödenekler her yıl için onaya tabidir. Yıllık olma ilkesinin istisnaları bir sonraki yıla aktarma sistemi ile gerçekleşmektedir. Farklılaştırılmış ödeneklere ilişkin olarak bütçeye girip kullanılmayan ödenekler genellikle iptal edilir. Bu ödenekler ancak istisnai durumlarda bir sonraki yıla aktarılabilirler. Farklılaştırılmamış ödeneklerle ilgili olarak ise 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında yapılan taahhütlerden kaynaklanan ve henüz karşılanmamış olan ödenekler otomatik olarak bir sonraki mali yıla aktarılır. Toplam harcamanın üzerindeki gelirler bir sonraki yıla aktarılır. Sadece 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında elde edilen gelirler hesaba katılır. (http://dergiler.sgb.gov.tr/calismalar/maliye_dergisi/yayinlar/md/md141/avrup abirligi.pdf/ Nil KARACA/ Avrupa Birliği Bütçe Sistemi 18.13.2014) 2.1.1.4 Denklik İlkesi: Kurucu anlaşmaya göre bütçe gelirleri ile bütçe harcamaları eşit olmalıdır. Topluluk, giderlerini karşılamak için borç alamaz. Bütçe kabul edildiğinde gelirler ve harcamaların tam olarak dengede olması gerekmektedir. Tanım olarak bütçe, gelir ve gider tahminlerinden

45 oluşmaktadır. Bazı durumlarda bütçenin uygulanmasında tahminlerin dışına çıkılması mümkün olabilmektedir. Bu durumda iki senaryodan bahsedilebilir: İlk olarak bütçe fazlası söz konusu olabilir, bu normal durumdur. Bütçe fazlası bir sonraki mali yıla aktarılır. İkinci olarak bütçe açığı olabilir ki bu genellikle istisnadır. Açık miktarı bir sonraki yıl bütçesine harcama kalemi olarak girer. (http://dergiler.sgb.gov.tr/calismalar/maliye_dergisi/yayinlar/md/md141/avrup abirligi.pdf/ KARACA/ Avrupa Birliği Bütçe Sistemi 18.13.2014) 2.1.1.5 Açıklık İlkesi: Bu ilke gereğince her bir ödenek belli bir amaca uygun olarak ayrılmalıdır. Böylece hem onaylama hem de uygulama esnasında ödenekler arasındaki karışıklığın önüne geçilmekte, bu ise bütçe otoritenin belirlediği şekilde uygulanması gerekmektedir. (http://dergiler.sgb.gov.tr/calismalar/maliye_dergisi/yayinlar/md/md141/avrup abirligi.pdf/ KARACA/ Avrupa Birliği Bütçe Sistemi 18.13.2014) Ayrıca ilkenin önemli bir vasfı da bütçede gelir ve harcamaların ve bu bununla ilgili bilgilerin mümkün olduğunca açık olması gereğidir. Yani bunları sadece konu ile ilgili uzman kişiler değil ilgili olan vatandaşlarında ulaşabilmesi ve ulaştığı bilgiyi anlayabilmesini kapsamaktadır. 2.1.2. Bütçe Gelirleri AB bütçesi gelir kalemleri büyük ölçüde üye ülkeler tarafından sağlanan kaynaklara dayanmaktadır. Söz konusu gelir kaynaklarının seviyesi, oy birliği ile alınan ve üye ülke Parlamentolarınca onaylanan Konsey kararı ile belirlenmektedir. Buna göre 2000-2006 mali perspektifinde gelir kaynakları toplamı AB üye ülkelerinin toplam GSMH nin % 1.27 ni geçemeyecektir. Yıllık bütçeler gelir ve gider dengesi ve bütçenin açık vermemesi ilkelerine göre hazırlanmaktadır. (http://www.mfa.gov.tr/ab-butcesi_-hazirlanmasi_-gelirkaynaklari_-gider-kalemleri-ve-denetimi.tr.mfa / 13.03.2014)

46 Günümüzde Birlik bütçesinin çok büyük bir kısmı öz kaynaklar ile sağlanmaktadır. Öz kaynakların yetersiz kaldığı düzeyde diğer kaynaklara başvurulmaktadır. 1958 1970 yılları arasında Birliğin gelirlerini üye devletlerin katkıları oluştururken, 21 Nisan 1970 tarihli Konsey Kararı ile harcamaların bağımsız öz kaynaklar ile finanse edilmesi sistemine geçilmiştir. Bu sisteme geçilmesinin nedenleri olarak; topluluğun hedeflerinin değişmesi, geniş kitleleri ilgilendiren ve kapsayan bir hale gelmesi, topluluğun genişleme girişimlerini hızlandırması ve daha kapsamlı politikalar belirlemesi olarak gösterilebilir (European Commission, History of the Budget 1971, 22.03.2014) Bütçe gelirleri esas olarak 4 kalemden oluşmaktadır: 1) Üye olmayan ülkelerden ithal edilen tarım ürünlerinden alınan vergiler, 2) Üye olmayan ülkelerle ticarette Ortak Gümrük Tarifesi nin (OGT) uygulaması sonucu elde edilen gümrük vergileri 3) Üye ülkelerin topladıkları KDV vergilerinin % 1 oranındaki bölümü, 4) Üye ülkelerin GSMH na göre belirlenen bütçe katkı payları. 2000 yılı bütçesinde 1 ve 2 numaralı kalemlerden elde edilen gelirler bütçenin % 14 nü, 3 numaralı kalem geliri % 35 ni, 4 numaralı kalem ise bütçenin yaklaşık yarısını oluşturmuştur. 1 ve 2 numaralı gelir kalemleri gümrük tarifelerinin tedricen düşürülmesi ve Birliğin genişlemesi sonucu giderek azalmaktadır. Öte yandan üye ülkelerin topladıkları KDV vergilerinden ayrılan payın 2002 de % 0.75 e 2004 yılından itibaren ise % 0.50 ye düşmesi öngörülmüştür. AB bütçesinin, Komisyon çalışanlarının ödedikleri vergiler, Komisyonun rekabet kurallarına aykırı hareket eden şirketlere uyguladığı cezalar gibi daha az önemli gelir kalemleri de bulunmaktadır.

47 (http://www.mfa.gov.tr/ab-butcesi_-hazirlanmasi_-gelir-kaynaklari_-giderkalemleri-ve-denetimi.tr.mfa / 13/03/2014) 2.1.3 Bütçe Harcamaları Bütçe harcamaları Avrupa Birliğin ortak politikalarını yürütebilmesi ve uygulayarak devamlılığını sağlayabilmesi açısından oldukça önemlidir. Birliğin, ortak politikalarını yerine getirebilme sürecinde en önemli mali aracı, bütçe aracılığıyla çeşitli faaliyet alanlarına yönlendireceği harcamalarıdır. Birlik harcamalarının çerçevesi, 1988 yılından bu yana mali perspektifler ile çok yıllığına belirlenmektedir. (Çelikay, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi,13,2010). Üye ülkelere tahsis edilen harcamaların önemli kısmı, bizzat üye ülkelerin kamu idareleri tarafından yönetilmekte ve dağıtılmaktadır. Bütçenin harcama kalemleri, tarım, ekonomi uyum ve yapısal fonlar; araştırma ve ulaşım gibi iç politikalar; genişleme ve idari giderler olmak üzere altı ana kalemden oluşmaktadır. Tablo 3: Avrupa Birliği Mali Perspektifleri ve Büyümeleri Kaynak: Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi)

48 2.1.3.1. Tarım Harcamaları Ortak Tarım Politikası (OTP) çerçevesinde tarıma ayrılan kaynaklar bütçenin en büyük harcama kalemini oluşturmaktadır. Son yıllarda OTP sında yapılan reformlarla bütçede tarımın payı giderek azalmakla birlikte, 2006 ya kadar bu payın bütçenin % 40 ın altına düşmediği görülmüştür. OTP reformları, tarım ürünleri fiyatlarında rekabeti ve çiftçilere doğrudan yardımı esas alır, böylece üretim fazlasını azaltmayı ve sürdürülebilir kırsal kalkınma ile çevreyi korumayı amaçlamaktadır. Son dönemde ancak tarım bütçesinin % 10 nundan fazlası kırsal kalkınmaya ayrılmaktadır. (http://www.mfa.gov.tr/ab-butcesi_- hazirlanmasi_-gelir-kaynaklari_-gider-kalemleri, 16.03.2014) 2.1.3.2. Ekonomik Uyum ve Yapısal Harcamalar Bu harcamalar Avrupa Birliğinin geri kalmış bölgelerini kalkındırmaya yönelik olarak yapılmaktadır ve toplum harcamaları içindeki büyüklüğü, her yıl bütçesinin yaklaşık 1/3 ü (30 milyar Euro üstü) bu kalemdeki harcamalara tahsis edilmektedir. Bu büyüklüğün, tarım harcamalarının azalmasına paralel olarak bu harcama kaleminin daha da artması beklenmektedir. Ekonomik uyum fonu ile ilgili ilk ödeme 1993 yılı bütçesinde gerçekleşmiştir. Fon esas olarak topluluğun göreceli olarak daha fakir 4 ülkesinin ekonomik ve parasal birlik hedeflerine hazırlanmalarına yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur. Fondan yararlanabilmenin esas koşulu, ülke kişi başı GSMH nin AB ortalamasının %90 ından düşük olmasıdır.(bilici,2005,84) 2.1.3.3. Dış ilişkiler AB nin üye olmayan ülkelere yönelik ekonomik ve insani yardımları bu kalemden yapılmakta ve yıllık yaklaşık 5 milyar Euro ile toplam bütçenin % 5 ine tekabül etmektedir.( Bilici,2005,84)

49 2.1.3.4. İç Politika Harcamaları Tahsis edilen ödenek miktarına göre sırasıyla araştırma ve teknolojik gelişim; Avrupa ulaşım, enerji ve iletişim ağı; eğitim, mesleki eğitim ile gençlik programları; çevre; görsel medya ve kültür ile bilgi ve iletişim alanlarını kapsamaktadır. Bütçenin yaklaşık % 6,5 u (6 milyar Euro) bu kaleme ayrılmaktadır.( Bilici,2005,84) 2.1.4. AB Bütçesinin Hazırlanması, Uygulanması ve Denetimi Avrupa Birliği Bütçesi nin hazırlanması ve uygulanması belirli süreçlere bağlıdır. Bütçe belirli ilkeler doğrultusunda hazırlanmaktadır. Buna göre bütçe takvim yılını esas alan bir mali yıl için düzenlenir (Yıllık ilkesi). Fakat çoğu AB programının birkaç yılı kapsaması nedeni ile taahhüt edilen tahsisat ve ödenecek tahsisat kavramları oluşturulmuştur. Gelirler belli kalemlerde tahsis edilmeden bütçenin finansmanında kullanılır (Evrensellik ilkesi). Gelirler ve giderler birbirine denktir. (Denge ilkesi). Bütçe AB nin gelir ve giderlerini tümünü kapsar (Birlik ilkesi). Gelir giderler tek bir doküman içerisinde gösterilir( Teklik İlkesi). (Karluk, 2005,604) Gelir bütçesinin uygulanması, 2891/77 sayılı Tüzük hükümlerine göre ve 21 Nisan 1970 tarihli Topluluk Öz kaynaklar Sistemine Geçiş Kararı na dayanılarak yürütülür. Öz kaynaklar sistemine geçildikten sonra, gelirlerin toplanması görevi, üye ülkeler tarafından yapılmaktadır. Bu görevi üstelenen kurum Topluluk bünyesinde değildir. Gelirler, yıllık görüşme olmadan otomatik olarak ayarlanmaktadır. Bütçenin gelir ve giderlerinin yürütülmesi görevi, Avrupa Birliği Komisyonuna aittir. Bütçe hazırlıkları için ilk olarak, tüm Topluluk kurumları harcama tahminlerini en geç 1 Temmuz tarihine kadar Komisyon a göndermektedir. AB Bütçesi nin hazırlanmasına ilişkin detaylar, AKÇT Antlaşması nın 78, AAET Antlaşması nın 177 ve AET Antlaşması nın 203. Maddelerinde

50 açıkça belirtilmiştir. Buna karşın uygulamada Kurumlar arası Anlaşma adı verilen daha pratik bir süreç izlenmektedir. Buna göre AB bütçe taslağı, Konsey, komisyon ve Avrupa Parlamentosu arasında yapılan görüşlerle hazırlanmaktadır. (Aksoy, 2006,24) Komisyon bir ön bütçe taslağını hazırlayarak en geç 1 Eylül e kadar Avrupa Birliği Bakanlar Konseyine sunar. Bu ön taslak Topluluğun gelir ve harcamalarının özeti şeklindedir. Bakanlar Konseyi, Avrupa Topluluğu Antlaşmasının 273(3) maddesinde belirtilen prosedüre göre taslak bütçeyi hazırlar ve bütçenin uygulanacağı yıldan önceki 5 Ekim de Parlamentoya sunar. (www.maliye-abdid.gov.tr/html/ab_turkiye/dokuman/,(11.09.2008). Ancak bütçenin kesinleşmesi açısından son sözü söyleme yetkisi; Zorunlu harcamalar açısından Konsey e, Zorunlu olmayan harcamalar açısından ise Parlamento ya verilmiştir. Bu yetki paylaşımı, bütçe büyüklüğü olarak yarıya yakın bir bölüşümü ifade etmektedir. Tarımsal harcamaları zorunlu harcamalara, yapısal harcamaları ve üçüncü ülkelere yapılan yardımları da zorunlu olmayan harcamalara örnek olarak gösterebiliriz. Parlamento ret veya değişiklik şeklinde farklı karar alırsa, Bakanlar konseyi Zorunlu harcamalar açısından Parlamento nun görüşünü dikkate alır veya dikkate almadan kendi kararında direnerek bütçeyi karara bağlar. Parlamento Zorunlu olmayan harcamalar açısından son sözü söyleyerek bütçeyi karara bağlar. Ayrıca bütçenin Resmi Gazetede yayınlanması için Parlamento nun bütçenin tamamı üzerinden kabulü gereklidir. (BİLİCİ, 2005, 78.)

51 2.2. MALİ YARDIM 2.2.1. Avrupa Birliğinin Mali Yardımı ve Tarihçesi Literatürde mali yardım kavramı, dış yardım kavramının içinde yer aldığından öncelikle dış yardımın tanımlanması ve buradan hareketle mali yardım kavramının ele alınmasında fayda vardır. Dış yardım kavramı, geniş ve dar olmak üzere iki açıdan tanımlanmaktadır. Geniş anlamda dış yardım, yabancı hükümetlere, ya karşılıklı bir temel üzerinde dolaysız olarak ya da dolaylı olarak organizasyonlar kanalıyla ayrıcalıklı koşullarda sunulan hükümet destekli kaynak aktarımı olarak adlandırılmaktadır. Dar anlamda dış yardım ise, gelişmekte olan ülkelere daha çok bağışlar veya piyasa şartlarından daha uygun koşullarla (düşük faiz, uzun süreli vade vb.) krediler verilmesi olarak tanımlanmaktadır. (İnce, 2001,136) Genel olarak gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru, belirli mal ve hizmetlerin sağlanabilmesi ve çeşitli yatırımların finansmanı amacıyla yapılan parasal yardıma mali yardım denmektedir. Mali yardım kavramı, ayrıca kapital yardımı veya finansal yardım olarak da adlandırılmaktadır. (Karataş, 2010,6) Mali yardım öncelikte ikinci dünya savaşından sonra Marshall Planı kapsamında Amerika tarafından verilmiştir ve özellikte Batı Avrupa bu yardımdan faydalanmıştır. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin ilk mali yardımını Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinden (SSCB) aldı. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Türkiye yardım ve kredi bulamazken, 1932 de SSCB, Türkiye ye 8 milyon dolar kredi verdi. Bu kredi, 20 yılda tarım ürünleriyle geri ödenmek üzere faizsiz verildi. SSBC nin bu mail desteği Türkiye nin ekonomik

52 kalkınmasında büyük rol oynadı. Türkiye Marshall planı kapsamından 1948-1952 yılları arasında 352 milyon dolar ABD yardımı aldı. Bu yardımın 73 milyon doları hibe olarak verildi. (Yaşar, Türkiye AB den ne kadar Yardım aldı, Sabah Gazetesi 31.03.2011) Avrupa Birliğinin harcamalarını büyük bölümü; tarım harcamalar, yapısal harcamalar, dış faaliyetlere yönelik harcamalar, katılım öncesi yardımlar, iç politikalar ve idari harcamalar şeklinde sınıflandırarak altı başlık altında bu yardımları gerçekleştirecektir. (Karabacak, 2004,13) AB nin mali yardım sağlama nedenlerini temel olarak dört başlık altında inceleyebiliriz: 1) Ortak politikaların finansmanı, 2) Dayanışma ilkesi, 3) Aday ülkelerin Birliğe uyum sağlamasının güçlüğü, 4) Birlik dışındaki ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi. (KARATAŞ, 2010,7) Avrupa Birliğinin Türkiye ye sağladığı mali yardımları iki kısımda incelemek mümkün. Adaylık öncesi mali yardımlar, adaylık sonrası mali yardımlar. Adaylık Öncesi Mali Yardımlar (1964-1999) 1964 1995: 1963 tarihli Türkiye-AT Ortaklık Anlaşmasından 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği ne kadar geçen süre Türkiye nin mali yardımlardan mali protokoller aracılığıyla yararlandığı ve bu kapsamda üçüncü ülke olarak görüldüğü bir dönemdi. Bu dönemde çoğu kredi niteliğinde toplam 1 milyar Euro kullanılmıştır. 1996 1999: Türkiye ile AT arasında bir Gümrük Birliği tesis edilmesinden adaylık statüsü kazandığımız 1999 yılına kadar olan dönemde Gümrük Birliği ne bağlı yeni ihtiyaçların karşılanmasına yönelik yardımları

53 içermektedir. Bu dönemde çoğu kredi şeklinde kullanılan toplam yardım 755 milyon Euro tutarındadır. Bununla birlikte, Türkiye 90 lı yıllarla beraber Avrupa-Akdeniz ortaklığı bünyesinde finanse edilen MEDA (Mediterranean Economic Development Area) programı altındaki hibe nitelikli fonlardan yine üçüncü ülke olarak yararlanmıştır. 1996 1999 dönemine yönelik MEDA-I Programı kapsamında destek sağlanan 55 proje için Türkiye ye 376 milyon Euro taahhüt edilmiştir. Bunun yanı sıra, Birlik üyesi olmayan Akdeniz ülkelerine Avrupa Yatırım Bankasından kredi sağlanması amacıyla oluşturulan EUROMED sistemi altında, Türkiye ye 1997 1999 dönemi için 205 milyon Euro tutarında kredi sağlanmıştır. (AB Mali İşbirliği Bülteni Sayı: 08,2014.2) Adaylık Sonrası Dönem Mali Yardımlar (2000-2006) Aralık 1999 da yapılan Helsinki Zirvesi nde Türkiye ye aday ülke statüsü verilmesiyle mali yardımlardan yararlanma olanakları artmıştır. Bu yardımlar esas olarak Türkiye nin adaylık sürecinde AB ye tam üyeliğe hazırlanmasını yardımcı olmaya yönelik eylemlerde kullanılmak üzere planlanmıştır. Türkiye bu şekilde tam üyeliğe kadar; AB müktesebatını uygulayıp idari teşkilatını (merkezi ve yerel düzeyde) güçlendirebilecektir. Helsinki sonrası mali yardımlar; hibeler ve kredilerden oluşmaktadır.( Bilici,2004,74) Tablo 4: 2002-2006 Döneminde Türkiye Tarafından Kullanılan AB Mali Yardımları (milyon avro) Yıl 2002 2003 2004 2005 2006 TOPLAM Bütçe 126 144 250 300 500 1.320 Proje Adedi 18 28 38 35 45 164 Kaynak: Avrupa Birliği Bakanlığı

54 2.2.1.1. Avrupa Birliğine Üye Ülkelere Yönelik Mali Yardımlar Avrupa Toplulukları Genel Bütçesi nin tarım harcamaları ve yapısal harcamalar kalemleri altında üye ülkelere yönelik olarak mali yardım sağlanmaktadır. Bütçe harcamalarını %80 kadarlık bir kısmını oluşturan tarım harcamaları ve yapısal harcamalar, bizzat üye ülkelerin yönetimleri tarafından idare edilmekte ve dağıtılmaktadır. Üye ülkeler tarafından yapılan harcamalar başta komisyon olmak üzere çeşitli AB kurumları tarafından denetlenmektedir. (Bilici,2004,74) 2.2.1.2. Avrupa Birliğine Üye Olmayan Ülkelere Yönelik Mali Yardımlar AB ilişki içinde olduğu bazı ülkelere veya ülke gruplarına mali yardımlar yapmaktadır. Yardım yapılan ülkeler arasında; Afrika, Karayipler ve Pasifik Ülkeleri, Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri, Akdeniz Ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri ile Asya ve Latin Amerika Ülkeleri yer almaktadır. Bu yardımlar ya genel bütçe ya da AYB gibi kredi kaynakları aracılığıyla yapılmaktadır. AB mali yardımlarından hibe şeklinde yapılan yardımların %5-8 civarındaki kısmı, AB üyesi olmayan ülkelere yapılmaktadır. Bu rakama, genel bütçe dışında üye ülkelerin katkılarıyla oluşturulan Avrupa Kalkınma Fonu kaynakları da ilave edilirse (%2 civarında) toplam büyüklük %7-10 a çıkmaktadır. AB kredi kaynaklarının ise, %7-12 civarındaki kısmı üçüncü ülkelere verilmektedir. Üçüncü ülkelere verilen AYB kredilerinin bir kısmı, genel bütçe garantisi altında verilmektedir. Bunun anlamı, borcu alan üçüncü ülkenin bunu geri ödeyememesi halinde, kredinin geri ödemesi genel bütçe kaynaklarından yapılmaktadır. Verilen krediler, bazen faiz indirimli olarak yapılmakta, eksik alınan faizler de genel bütçe kaynaklarından AYB ye ödenmektedir.

55 2007-2013 dönemi AB bütçesi gider kalemlerinden biri olan Küresel Bir Aktör Olarak AB kapsamında katılım öncesi yardımlar ve diğer üçüncü ülkelere sağlanan yardımlar yapılmaktadır. Nitekim 2007-2013 döneminde küresel aktör olarak AB gider kalemine toplam 55,9 milyar ayrılmıştır. Söz konusu tutarın bütçedeki payı %5,7 dir. 2007-2013 dönemi Mali Perspektifi yle birlikte dış ülkelere Birlik bütçesinden yapılan yardımlarda, kullanılan mali araçların bazılarında değişikliklere gidilmiştir. Bu doğrultuda, Birliğin Akdeniz Ekonomik Kalkınma Programı (Mediterranean Economic Development Programme-MEDA) mali yardımı ve Bağımsız Devletler Topluluğu İçin Teknik Yardım yerine yeni mali araçlar oluşturulmuştur. 1995-1999 yıllarını kapsayan MEDA-I ile başlatılan ve 2000-2006 yıllarını kapsayan MEDA-II ile geliştirilen kalkınma programından Türkiye, Cezayir, Fas, Filistin, Güney Kıbrıs, İsrail, Lübnan, Malta, Mısır, Suriye ve Tunus faydalanmıştır. Ancak, Türkiye 2002 yılından itibaren kendisi için oluşturulan katılım öncesi mali yardım aracından yararlanması, Güney Kıbrıs ve Malta da 2004 yılında Birliğe üye olması nedeniyle program kapsamından çıkarılmıştır. Bir diğer mali yardım olan Bağımsız Devletler Topluluğu İçin Teknik Yardım ise Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Moldova, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan için geliştirilmiş ve bu ülkelerde demokratikleşmeyi, Pazar ekonomisinin gelişmesini hedeflemiştir. (www.okan.edu.tr/.../ekonomikentegrasyon-teorisi-cercevesinde Avrasya, 22.04.2014)

56 2.2.1.3. Türkiye ye Yönelik Mali Yardımlar Yunanistan ın üye olduğu 1.1.1981 tarihine kadar Türkiye ye Yapılan Yardımlar 1963 Ankara Antlaşması ile ve diğer ek mali protokollerle, Türkiye deki ekonomik ve sosyal kalkınmanın ilerletilmesi hedeflenerek, mali destekte bulunulması öngörülmüştür. Bu çerçevede; 1. Mali Protokol (1964-1969): 175 milyon Euro kredi (Avrupa komisyonu kredisi, Genel bütçe garantisi) 2. Mali Protokol (1971-1977): 220 milyon avro kredi (195 milyon Euro genel bütçe, 25 milyon Euro AYB Öz kaynaklarından) Tamamlayıcı Protokol (1971-1977): 47 milyon Euro kredi (Genel Bütçe) 3. Mali Protokol (1979-1981): 310 milyon Euro kredi (220 milyon Euro genel bütçe, 90 milyon Euro AYB öz kaynaklarından) Özel İşbirliği Fonu (1980) : Yunanistan ın AB ye tam üyeliği öncesinde Türkiye ye özellikle enerji, sağlık, eğitim ve çevre ile ilgili projelerde kullanılan 75 milyon avro tutarında hibe sağlanmıştır. (Nurettin Bilici, 1997,135). Bu mali desteklerin toplam tutarı 827 milyon avro yapmaktadır. Toplamın sadece 75 milyon avrosu hibe olarak verilmiş, geri kalanı kredi olarak kullanılmıştır.( Bilici,2013,66) 1.1.1981 den Türkiye ye Aday Ülke Statüsünün Verildiği Aralık 1999 Helsinki Zirvesi ne Kadar Yapılan Yardımlar 1982-1986 döneminde uygulanması planlanan 600 milyon Euro büyüklüğündeki 4. Mali Protokol yardımı alınamamıştır. Uzun süre tartışılan bu yardım dosyası, sonunda Konseyin uygulanmaması yönündeki belirleyici rolü,

57 Türkiye nin dışında kaldığı AB ye üye olan Yunanistan oynamıştır. Tam üyelik statüsünü elde eden Yunanistan; bir yandan yüklü mali yardımlar almış, bir yandan da Türkiye ye sağlanan/sağlanacak mali yardımların önünü kesmiştir. Bu dönemde alınabilen tek bir mali yardım bulunmaktadır. Bu da genel bütçeden, idari işbirliği konularıyla ilgili olarak 1993 yılında sağlanan, 3 milyon Euro tutarındaki hibedir. (Bilici, 2013,66) 6 Mart 1995 Tarihli Türkiye-AT Ortaklık Konseyi Kararı, AB ile Türkiye arasında gümrük birliğinin tamamlanmasına ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Bu kararın ekinde Türk ekonomisinin gümrük birliğine bağlı olarak geçireceği değişiklikler esnasında ihtiyaç duyacağı mali yardım ve işbirliğinin çerçevesini belirleyen tek taraflı Topluluk deklarasyonu yayımlanmıştır. Bu deklarasyon da Topluluk Türkiye ye 2,5-3 milyar ECU gibi yüklü bir tutara ulaşan mali yardım taahhüdünde bulunmuştur. Ancak özellikle Yunanistan vetosu nedeniyle Türkiye, deklare edilenlerden sadece aşağıdakileri alabilmiştir; İdari işbirliği konularıyla ilgili 6 Milyon Euro hibe Yenileştirilmiş Akdeniz Politikası çerçevesinde 339,5 milyon ECU kredi, MEDA 1 kredilerinden 200 milyon ECU, MEDA 1 Fonlarından hibe olarak 375 milyon ECU. Alınan yardımların toplam tutarın 920,5 milyon Euro da (381 milyon Euro su hibe, 539,5 milyon Euro su kredi) kalmıştır. (Bilici, 2013,66)

58 Şekil 2: 1994-2006 yılları arasında taahhütler ve yapılan ödemeler Kaynak: European Investment Bank 2.3. Avrupa Yatırım Bankası Aracılığı ile Sağlanan Mali Yardımlar Amacı Avrupa Birliğinin hedeflerini gerçekleştirebilmesi için ihtiyaç duyduğu finansmanı ve mali yardımı sağlamak olan Avrupa Yatırım Bankası 1958 yılında Roma da kurulmuştur. Mali yardımlar, ülkelere daha çok proje bazında ve kendi öz kaynaklarından finanse edilecek şekilde verilmektedir ve bu yardımlar ülkelerin projelerini gerçekleştirmesi için kendi bütçelerine ek olarak verilmektedir. Avrupa Yatırım Bankası projelerin teknik ve mali uyumunu departmanları aracılığı ile projelerin değerlendirilmesi ve finanse edilmesi sermaye piyasalarından kaynakların alınması ve yönetilmesi, faaliyet alanlarına ilişkin risklerin değerlendirilmesi ve yönetilmesi ile gerekli mali ekonomik çalışmaların yürütülmesi görevlerini üstlenmektedir. Avrupa Yatırım Bankasının finansman faaliyetleri esas olarak bankanın öz kaynaklarından yürütülmektedir. (Karabacak, 2004,11) Avrupa Yatırım Bankası proje maliyetlerinin %50 seviyesine kadar finanse etmektedir. Büyük ölçekli projeler, Avrupa Yatırım Bankası tarafından kendi kriterlerine bağlı olarak ya doğrudan yatırımcı ile ya da finansman faaliyetlerine