ÖZEL EGE İLKÖĞRETİM OKULU İLETİŞİMİMİZDE YAPILAN DİL YANLIŞLARI HAZIRLAYANLAR BUSE SALANTUROĞLU ECE ÇİĞDEM HELİN KAT MELİS ÇEVİK MERT KAHVECİ REHBER ÖĞRETMEN SACİDE ÇINAR 2002-2003 İZMİR 1
İÇİNDEKİLER Teşekkür... 1 Önsöz...2 Konuşmada Başarılı Olmanın Kuralları... 3-4 Konuşurken Ses Bakımından Dikkat Edilecek Hususlar...5-6 Konuşurken Söyleyişle İlgili Yanlışlar...7-8 Dil Yanlışları...8 Davranışla İlgili Yanlışlar...9-10-11 Sonuç...12 Kaynakça...13 2
TEŞEKKÜR Projemizin hazırlanışında bize yardımcı olan rehber öğretmenimiz Sacide Çınar a ve projemizde büyük emeği geçen Ülkü Kahveci ye teşekkür ederiz. 3
ÖNSÖZ Türkçe, hayatımızda önemli yer tutan ana dilimizdir. İnsanlar arasında iletişimin en önemli aracı dildir. Yaşamımız boyunca Türkçe ye ihtiyacımız olacaktır. Dilimizi kullanırken yaptığımız hatalar da iletişimimizde bozulmalara neden olur. Ekip olarak bu projeyle, iletişimimizde dilin önemini belirtmek, dilimize duyduğumuz saygıyı ve ilgiyi sizlerle paylaşmak istedik. Bu projede, Konuşmada Başarılı Olmanın Kuralları, Konuşurken Ses Bakımından Dikkat Edilecek Hususlar, Dil Yanlışları, Konuşma Kurallarını Bilmemekten Doğan Yanlışlar, Davranışla İlgili Yanlışlar konularında planlı bir çalışma yaptık. Amacımız, yaptığımız araştırma sonuçlarını sizlerle paylaşıp iletişimimizde daha doğru ve başarılı olmaya ulaşmaktır. 4
KONUŞMADA BAŞARILI OLMANIN KURALLARI A)Konuşma Öncesi Hazırlık 1.Kendine Güvenme: Kendine güvenme, insanın bir işi başarabilmek için çeşitli deneyimlerini, yeteneklerini kullanarak kendi gücüne inanmasından kaynaklanan bir duygudur. Güven duygusundan yoksun bir konuşmacı karşısındakini inandıramaz.kendine güvenmenin yolu, konuşma öncesi yapılan hazırlığa bağlıdır. Başarılı bir hazırlık, konuşmacıyı başarıya götürür. 2.Tedbirli ve İhtiyatlı Olma Tedbir, başımıza gelecek bir durumu önleme yoludur. İhtiyat, bir şeyi sakınmadır. Geleceği düşünme, tedbirli olma, düşünerek hareket etme ihtiyatlı olmadır. Konuşmacı tedbirli ve ihtiyatlı olmalıdır.kendine fazla güvenen konuşmacı her an hata yapabilir.bu durum konuşmacıyı başarısızlığa götürür. Konuşmacı, konuşmasını güzel hazırlamalıdır.topladığı malzemeleri en iyi şekilde kullanmasını bilmelidir. 3.Fiziki Kontrol İyi bir konuşmacı, toplum karşısında konuşmaya başlamadan önce üstüne başına çeki düzen vermelidir. Konuşmacı vücudunu dinlendirmeli, uykusuna özen göstermeli, kuvvetli gıdalarla beslenmeli, nefes açıcı sporlar yapmalıdır. 4.Zihni Faaliyet Konuşmacı, ele alacağı konuya dikkatini vermeli, topladığı malzemeyi planlamalı, güzel ve çekici örnekler seçmelidir.üzerinde yoğun bir biçimde düşünülmemiş konuşmalar verimsiz olur. Konuşmada hitap edilecek topluluğun yaşı, cinsiyeti, meslek gurubu ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.en önemlisi de konuşmacı, konuştuğu dile hakim olmalıdır. B)Konuşma ile İlgili Hazırlık 1.Konu Seçimi ve Tespiti Konu, konuşmada savunulacak görüş, açıklama, düşünce, olay veya nesnedir. 5
Konu seçilirken konunun ilgi çekici olmasına, hakkında rahatlıkla bilgi toplanabilecek bir konu olmasına, ayrıca yeterince işlenebilecek özellikleri bulunmasına dikkat etmek gerekir. 2.Amacın Belirlenmesi Konuşmada amaç, dinleyicileri belli bir konuda bilgilendirmek, düşündürmek veya aydınlatmak olabilir. Konuşmacının amacı tanınmak, takdir edilmek, sevilmek ve sayılmak da olabilir. Ayrıca dinleyenleri etkilemek, Onları harekete geçirmek de konuşmacının amaçları içindedir. 3.Araştırma ve Bilgi Toplama Konuşmacı, konuyu ve amacını belirledikten sonra gerekli malzemeyi toplar. Konuya ilişkin eserleri okur. Gözlem ve deneylerden yararlanır. Bilgi sahibi insanlarla sohbet eder, tartışır, notlar alır. 4.Konuşma Planı Konuşmacı, yapacağı konuşmanın bölümlerinde kullanacağı malzemeyi planlar. Dinleyicilere hitap edilen bölüm önemlidir.dinleyiciler protokole göre sıralanır: Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Meslektaşlarım gibi uzun hitaplardan kaçınılmalıdır. Konuşmaya bir atasözü, özdeyiş veya şiir okunarak başlanabilir. Fıkra, anı, olay anlatarak giriş yapmak da mümkündür. Dinleyicilere Bu konuda pek yeterli değilim, hata yaparsam affedin vb. sözlerin söylenmesi, konuşmacının amacına ulaşmasını zorlaştırır. Gelişme bölümünde gerekli açıklamalar yapılır, düşünceler ileri sürülür, iddialar savunulur.bunun için belgeler, deliller, istatistiki bilgiler verilir. Sonuç bölümünde en son söylenecek sözlere yer verilir. Bunlar dinleyicilerin kulaklarında yer edecek, onların her zaman anımsayacakları sözler olmalıdır. En çarpıcı sözler bu bölüme saklanmalıdır. 5.Konuşma Provası Konuşmacı hazırladığı konuşmayı prova yapmalıdır. Mümkünse konuşmasını banda almalı, dinlemeli, beğenmediği yerleri düzeltmeli ve toplum karşısındaymış gibi davranmalıdır. Konuşmalar genellikle kağıttan okuma, ezbere konuşma, notlardan yararlanarak konuşma biçiminde yapılır. Konuşmanın türü ne olursa olsun başarılı bir konuşma için iyi bir hazırlık gereklidir. Başarılı konuşma, iyi hazırlanıp düzenli ve planlı bir biçimde yapılan konuşmadır. 6
C)Konuşmaya Başlarken Göz Önünde Bulundurulacak Hususlar 1.Söze Başlarken Duruş, Kılık Kıyafet Düzenlemesi Konuşmacı, dinleyici karşısına düzgün bir kıyafetle çıkmalıdır. Konuşmacının kıyafetindeki abartı konuşmanın etkisini azaltır, dinleyicilerin dikkatini dağıtır. 2.Konuşulan Mekan ve Dinleyicilerin Değerlendirilmesi Konuşma yapılacak yerin koşulları, gerek konuşmacı gerek dinleyici açısından çok önemlidir. Koşulların konuşmaya uygun oluşu, konuşmanın olumlu etkiler bırakmasına yardım eder. Konuşmanın etkili olması için şunlara dikkat edilmelidir: i. Konuşmacıyı, dinleyiciler rahatça görmeli, kürsü dinleyicilere uzak olmamalıdır. ii. Kürsünün üzerinde dinleyicilerin dikkatini dağıtacak afiş, eşya, yazı vb. bulunmamalıdır. iii. Konuşma yeri aydınlık olmalıdır. Dinleyiciler konuşmacıyı rahatça izleyebilmelidirler. 3.Göz İrtibatı Konuşmacı, konuşma sırasında bilgisiyle ve tavrıyla dinleyicilere hakim olmalı, sadece salonun belli bir yerine bakmamalı, dikkatini kendi üzerinde toplamalıdır. 4.Ses Tonunun Ayarlanması Konuşmacı, ses tonunu salonun durumuna göre ayarlamalıdır. Sesini yükseltmemeli, bağırmamalı, söylediklerinin anlamına göre ses tonunu ayarlamaya özen göstermelidir. Salonun büyük veya küçük olmasına bağlı olarak ses düzeni ayarlanmalıdır. KONUŞURKEN SES BAKIMINDAN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 1. Konuşmada ses unsurunu etkili kullanma Ses unsuru konuşmada çok önemlidir. Konuşma sırasında rahat, net, normal bir ses amaca ulaşmayı kolaylaştırırken; boğuk, cılız, pürüzlü bir ses olumsuzluk yaratır. Bir konuşmacı, amacına ulaşabilmek için konuşma sırasında duygu ve düşüncelerinin durumuna göre sesini ayarlamalıdır. Sesin duygu ve düşünceye göre ayarlanmasına tonlama denir. 7
2.Vurgu ve Vurgu çeşitleri: Vurgu: Konuşma sırasında bazı eklerin ve sözcüklerin diğerlerinden daha baskılı söylenmesine vurgu denir. Konuşma sırasında sözcüklerdeki bazı heceler ve cümlelerdeki bazı sözcükler aynı vurguyla söylenmez. Bazıları hafif, bazıları kuvvetli bir sesle telaffuz edilir. Değişik bir ses; ahengi,sözcükleri ve cümleleri farklı kılar. Söyleyişte vurgu, dinleyicinin dikkatini çeker ve söylenenlerin daha iyi kavranmasını sağlar. Vurgu çeşitleri: a.kelime vurgusu: İki veya daha fazla heceden oluşan sözcüklerde bir hecenin, diğerinden daha baskılı söylenmesine kelime vurgusu denir. Dilimizde kelime vurgusu genellikle son hece üzerindedir. Kelime sonuna gelen eklerde de durum pek değişmez. Genelde vurgu bu ekler üzerindedir. Ancak -leyin, -gil,-ma,-me gibi ekler üzerinde vurgu olmaz. b.cümle vurgusu: Cümledeki bir sözcüğün diğer sözcüklerden daha baskın söylenmesine cümle vurgusu denir. Cümlede vurgu, yükleme en yakın sözcük üzerindedir. Hasan dün İzmir e gitti. ( Yer vurgulanıyor.) Dün İzmir e Hasan gitti. ( Kişi vurgulanıyor.), Hasan İzmir e dün gitti. ( Zaman vurguluyor.) 3.Telaffuz Sözcüklerin düzgün bir biçimde seslendirilmesine telaffuz denir. Konuşmada sözcükleri en doğru biçimleriyle söylemek, anlatımı canlı ve akıcı kılar. Bu da dinleyicilerin konuyu rahat kavramasını sağlar. Telaffuzun gelişmesi için çok alıştırmalar yapılmalıdır. 4. İfadede sıcaklık, içtenlik Konuşmacı öncelikle söylediklerine inanmalıdır. İnanmadığımız düşüncelere dinleyicileri inandırmaya çalışmak boşunadır. Olduğumuzdan farklı görünmeye çalışmak dinleyici üzerindeki etkimizi azaltır. Başkalarına özenmeden, bildiğimiz kavram ve sözcükleri kullanarak konuşmalıyız. 8
D)Konuşma sonunda sözün bağlanışı 1.İlgi çekici ve inandırıcı şekilde bitiş Dinleyiciler, konuşma sırasında bazı noktaları kaçırmış olabilirler. Bu durumda kısa bir özet, konuşmanın ana noktalarını anımsatmaya yardımcı olur. Son sözler etkili, içten ve abartısız olmalıdır. Konuşma sonunda sözü, bir atasözü, bir özdeyiş veya şiirle bitirmek yerinde olur. 2.Dinleyicilere teşekkür etme Konuşma bitiminde konuşmacı, kendisini dinledikleri için dinleyicilere teşekkür etmelidir. Bu aynı, zamanda bir nezaket kuralıdır. Konuşmacı, saygı ve sevgilerini sunarak da konuşmasını bitirebilir. 3.Dinleyicilerden gelecek sorulara kısa ve açık cevap verme Konuşmacı, dinleyicilerden gelecek sorulara kısa ve açık cevaplar vermeye çalışmalıdır. Konuyla ilgili olmayan soruları dikkate almamalı, dinleyicilere karşı kibar ve nazik olmalıdır. Sorulara kısa, net ve açık cevaplar vermeli, tartışma ortamı yaratmamalıdır. Konuşmacının, konuşma sonunda, Benden bu kadar... Bilmem anlatabildim mi?... Vaktinizi aldım... Başınızı ağrıttım... Kusura bakmayın... gibi sözler söylemesi konuşmanın etkisini azaltır. KONUŞURKEN SÖYLEYİŞLE İLGİLİ YAPILAN YANLIŞLAR 1-Yapmacık Bir Söyleyişle Hitap Konuşmacı, hitap ettiği topluluğun eğitim durumunu göz önünde bulundurmalıdır. Dinleyici karşısında yapmacık bir dil kullanmak, onlarla alay etmek anlamına gelecektir. Konuşmacı,bu tür bir dil kullanmakla dinleyici ile arasında kurulacak sıcak ilişkiyi yok edecektir. 2-Yanlış Tonlama Konuşmacı, sesini iyi kullanmalıdır. Çünkü dinleyicilere onla ulaşır. Ses, metne göre alçaltılıp yükseltilmeli, tek düzelikten kaçınılmalıdır. Sevinç ve mutluluk belirten bir konuşmada, üzüntü verici bir ifade tarzı kullanılırsa amaca ulaşılamaz. Doğru tonlama ile yapılan konuşma, dinleyicinin ilgisini çeker amaca ulaşmayı kolaylaştırır. 9
3-Anlam Kaynaklı Dil Yanlışları A)Açıklık ve Duruluk Konuşmamız dinleyenler tarafından kolayca anlaşılmalıdır. Sözler kapalı kalmamalı ve farklı şekillerde yorumlanmamalıdır. Örnek: Elmanın tadı birazcık ekşi gibi geldi bana. Bu cümle duru değildir. Çünkü birazcık ve gibi aynı anlamı taşımaktadır.bu cümle Elma, ekşi gibi geldi bana. biçiminde kurulmalıdır. B)Sözcüklerin yanlış kullanımı Anlamları farklı olan bazı sözcükler aynı kökten türedikleri ya da birbirlerini andırdıkları için karıştırılır. Bazen de aynı anlama geldikleri sanılarak birbirlerinin yerine kullanılır. Örnek: ayrıcalık-ayrılık yaklaşık-yakın tanıştırdı-tanıttı şans-olasılık sayesinde-yüzünden fotoğraf-resim DİL YANLIŞLARI Günümüzde bazı teknolojik gelişmeler vardır. Bunlardan birisi de cep telefonlarıdır. Bu cep telefonunda ya da evdeki telefonlarımızdaki sohbetlerde dilimize giren bazı yabancı sözcükler var. Bu yabancı sözcükler tek sohbetlerimize girmeyip yazılarımıza kadar işlemiştir. Bir arkadaşımızla konuşurken çak, mersi gibi sözcükler kullanmıyoruz. Bu sözcükler yerine daha kibar, daha anlamlı ve bizim kullandığımız sözcükler getirmemiz gerekir. Bazen bu sözcükler dilimize yine bir teknoloji ürünü olan bilgisayarlarımızdan giriyor. Sana e-mail attım. cümlesi günümüzde çok meşhurdur. Bu cümlenin pek bir anlamı yoktur. Fakat bu cümlenin yerine Sana elektronik posta gönderdim. diye bir cümle kullanırsak daha anlaşılır olur. Örneğin, bir ayakkabıcı dükkanının adını Ahmet s koymuşlar. Bu ad hiç anlam taşımıyor. Bunun yerine Ahmet in Yeri diye bir ad konulursa daha anlamlı olur. Örneğin ile mesela aynı anlama geliyor. Ama Türkçe de doğru olan örneğindir. Bazı kitaplarda çeviren, yabancı bir kelimenin anlamını bildiği halde dipnot kullanıyor. *Bir insan yabancı dil bilmiş olabilir. Ama önemli olan yabancı dille kendi ana dilini karıştırmamaktır. 10
DAVRANIŞ İLE İLGİLİ YANLIŞLAR 1.Söyleyişi zor olan kelimelerden oluşan sözcüklerle çalışmalar Günlük konuşmalarımızda toplum karşısında yapılan konuşmalarda bazı sözcükleri söylerken zorlanırız, bazen de sözcükleri birbirine karıştırırız. Bu yüzden, söylenişi zor sözcükleri doğru ve akıcı söyleyebilmek için sözcükler üzerinde çalışmalıyız. Bu tür çalışmalar, etkili ve güzel konuşmayı kolaylaştırır. 2.Şey, filân, efendim, yani vb. kelimeler ile eee..., ııı... gibi sesleri çıkarmadan konuşma uygulamaları Konuşmasına iyi hazırlanan bir konuşmacı konuşma sırasında, şey, filân, efendim, yani gibi sözcüklerin kullanılmasının konuşmayı bozacağını bilir. Aynı zamanda eee, ııı... gibi sesler konuşmanın akışını bozar. Konuşmaya başlamadan önce prova yapılırsa konuşmanın akışını bozan sözcükler kullanılmaz. Ayrıca unutulmamalıdır ki dinleyici de bu tür sözcükleri kullanan bir konuşmacıyı zevkle dinleyemez. 3.Eli kol ve yüz hareketlerinden faydalanarak konuşma Konuşmanın etkili olabilmesi için konuşmacı el, kol ve mimiklerle sözlerinin anlamını pekiştirmelidir. Konuşma ile hareketler uyumlu olmalı. El kol hareketleri ve mimiklerden yoksun yapılan konuşma cansız, sıkıcı, tatsız ve kuru olur. Ancak hareketler uygun yerde ve uygun zamanda yapılmalıdır. Aksi halde konuşmacı gülünç durumlara düşebilir. Kırıcılık: Sert, kaba konuşmaya kırıcı konuşma denir. Kırıcı konuşanlar, kalp kırarlar. Onların dilinden zehir akar. Şu sözü hiç unutmamalı: Kırılan bir eşya yerine konur; fakat kırılan bir kalp asla onarılamaz. İlgisizlik, Sözü kesmek: Konuşulanlara ilgi göstermemek, onları dinlememek; sonra da anlayamadığını söyleyerek ne dediniz? diyerek ortaya çıkmak, ilgisiz olmayı gösteren bir davranıştır. Biri konuşurken, daha sözünü bitirmeden, ortaya çıkmak; konuşmayı kesmek, araya girmek, ilgisizlik olabilir, sabırsızlık olabilir, düşüncesizlik olabilir. Her ne olursa olsun, konuşanın sözünü kesmek yanlış bir davranıştır. Birisini dinlerken anlayamadığımız bir şeyler olabilir. Sözü bitince uygun bir dille sormak kadar güzel bir davranış olamaz. Doğrusu da budur. 11
Yapmacıklık: Tavır, davranış ve duygularda gerçek olmayan, sahte davranışlara Yapmacık denir. Yapmacık davranışları olan kişi, karşısındakini hafife alır, onu önemsemez. Daha da ileri giderek alay eder. Övünmek: Bir niteliği nedeniyle kendini yücelmiş saymaya övünmek denir. Kendisinin üstün tarafları olduğunu göstermeye, karşısındakinden üstün olduğunu belirtmeye hep kendisini anlatmaya övünmek denir. Övünmek gibi olmasın ama diye başlayıp, kendini övmeye hazırlanıp, övünmesini hoş göstermek ya da alçak gönüllü görünmek, övünmeye kılıf hazırlamaktır. Kendimizi övmekten kaçınmalıyız. Eğer üstün, övünülecek yönlerimiz varsa, bunu anlatmaya gerek yoktur. Daha önemlisi, başkaları tarafından övülmeye de gerek yoktur. Övünmek güzel bir davranış değildir. Dedikodu Yapmak: Konusu çekiştirme ya da kınama olan konuşmaya dedikodu denir. Dedikoducu kişiler, bir kişinin arkasından konuşurlar, onu aralarında çekiştirirler ya da kınarlar, o kişiyi küçük düşürmeye çalışırlar, karalamak isterler. Aynı zamanda kendilerinin öyle olmadığını da anlatmak isterler. Böylece kendileri, hakkında dedikodu yaptıkları kişinin davranışından daha da yanlış bir davranışı yapmış olurlar. Tehdit Eder Gibi Konuşmak: Gözünü korkutmak, gözdağı vermek gibi konuşmalara "tehdit" denir. Bu başkalarını söz söylemekten zorla alıkoymak, kendini kabadayıymış gibi görmek ve göstermek, kendisinin güçlü olduğunu ortaya koymak anlamındadır. Böyle konuşmaların özü, kabalığa dayanır. Bu nedenlerle tehdit eder gibi konuşmak, güzel konuşma kurallarının sınırları içinde olamaz. Kişilik Yapmak: Konuşmayı "sen-ben havasına döndürmeye, bir kimsenin kendine göre özelliği olan durumunu sarsacak bir nitelik kazandırmaya, böylece konuyu gerçeğinden uzaklaştırmaya "kişilik yapmak" denir. Bunun özünde ise sataşmak vardır. Konuşmalara, konuş konulara "kişilik" karıştırılmamalıdır. Herkesin kişiliği kendinedir ve ona saygılı olunmalıdır; onun kişiliğini küçük düşürmeye hakkımız olamaz. 12
Tartışma: Bir konu üzerinde birbirine karşıt olan görüş ve kanılarını karşılıklı saygı ve konuşma kuralları içinde savunmaya "Tartışma" denir. Tartışma birkaç kişi ya da iki küme arasında yapılabilir. Tartışmada amaç, konuyu değişik yönlerden ele almak, olgunlaştırmak, açıklık kazandırmaktır. "Gerçekler düşüncelerin çarpışmasından doğar" diyen ünlü yazarımız bunu anlatmak istemiştir, insanlığın bugüne gelebilmesi, bir yerde tarih içinde hep kişilerin tartışmalarıyla olmuştur, diyebiliriz. Tartışmayı geniş anlamıyla alırsak, ayrı ayrı ülkelerdeki kişiler dahi bir araya gelmedikleri halde birbirleriyle tartışmaktadırlar. Bu açıklamalar, tartışmanın yararlı, gerekli olduğunu göstermektedir. Nitekim AÇIK OTURUM, AYTIŞMA, FORUM, PANEL, SEMPOZYUM gibi konuşma türleri tartışmaya dayanan türlerdir. Davranış yanlışı olan tartışmak ise, tartışma kurallarına uymadan, konuyu gerçeğinden saptırıp kişilik yapmaya dökmek biçiminde görülür. Böyle tartışmalar daha da ileri giderse, kavgaya da dönüşür. İşte güzel olmayan, davranış ve konuşma yanlışı olan tartışma sözlerinden, böylesi tartışma anlaşılmalıdır. Kesin Konuşmak: Bu böyledir, benim dediğim doğrudur, sizinki yanlıştır, öyle olmaz, öyle yapılmaz biçiminde sözü kestirip atmaya, karşısındakine hiçbir seçenek tanımamaya ya da bir seçeneği seçmeye zorlamaya "kesin konuşma" denir. Kesin konuşmada hoşgörü yoktur, kişilerin kişiliklerine saygı yoktur. "Bu, böyledir" biçiminde konuşmamalıdır. Size göre öyle olabilir, ama gerçek ille de sizin dediğiniz gibi olmayabilir. Böyle demek yerine, "Bana göre, bana kalırsa, kanımca, bence... böyle olabilir" biçimindeki sözlerle konuşmaya yumuşaklık, esneklik sağlamak daha doğrudur. 13
SONUÇ Konuşma yanlışlarının bir kısmı davranışlarımızdan ileri gelmektedir. Bu davranışlarımız eğer alışkanlık ya da huy haline gelmişse, bunları düzeltmek de çok zor olacaktır. Bununla birlikte, aklıyla hareket edebilen bir kişi, yanlış davranışını sezebildiği zaman, kendi kendisiyle uğraşarak davranışındaki yanlışlığı her zaman için düzeltebilir. Güzel konuşma, davranış yanlışları yapılmadan yapılan konuşmadır. 14
KAYNAKÇA Dil Yanlışları: AKSOY Ömer Asım Türk Dili ve Edebiyatı: KOMPOZİSYON: ÇETİN Aysel Türkçe Ders Notları: ÖZEL KAVRAM DERSHANESİ Dil Kiri El Kiri: SÖZEL Sevgi Dil Bilgisi Dil Yeteneği( 6-8): ŞENTÜRK Nazmi 15